29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 1995 PERŞEMBE 8 DIZIYAZI Erkeğebuyruk,kadına azarlslam'ın, Musa ve Isa şe- riatıyla kadın konusundaki ortak kurallanna geçmeden hemen önce, kendine özgü yapılanmasından kısaca söz edelim. fslam dininin ohışturduğu şenatın temel kaynağı, bilin- diği gibi Kuran'dır. Ikinci kaynak Hadisler'dir kj, bun- Iar, Islam Peygamberi'nin 'dûnyevi ahkâm'ı, yani dün- yasal yaşam alanını düzen- lemek, kimi sonınlara yanıt vermek için bildirdiği yargı- lardır. Bunlann 'vahiy' olgu- suyla bir bağlantısı yoktur; Peygamber'in doğrudan doğruya kendisinın koyduğu hûkûmlerdir. Oluşum sürecinde, Kuran ayetlerinin yazımı ile kanştı- nlır korkusuyla, Hadisler'in yazıya geçirilmesine izin ve- rilmemiştir. Bu engel orta- dan kalkınca Hadisler'in top- lanıp yazımına geçildiğinde, bu işi yûkJenen Hadis bilgi- ni Buhari (810-869), döne- min lslam toplumunda 600.000 Hadis'in geçerli ol- duğunu saptar. Bu duruma şaşıran Buhari, yaptığı çalış- malarla bu sayıyı yedi bin dolayına indirerek, onlan ün- lû kitabı et-CamhTs Sahih'te toplar. lslam şeriatının üçüncü kaynağı 'lçtihatiar\dördün- cü ve son kaynağı da 'Kı- yas'tır. Bu yazt dizisinde ilk iki şeriatta uygulanan yol, ls- lam şeriatı için de geçerli ka- lacak, yani yalnızca lslamın kutsal kitabı olan Kuran'dan konumuzla ilgili aktarmalar yapılacaktır. Bu bakımdan Kuran hakkında kimi bilgile- ri anımsatmak gerektiğinde şunlan belirtebiliriz: Erkefie hak. kadına yaptırım Kuran, 114 Sure'den olu- şur; bunlann 93'ü Mekke'de, 21ı de Medine'de tebliğ edilmiş ve 23 yılda tamam- lanmıştır. "Mekke Sureleri" ve "Medine Sureteri" olarak yapılan bu bölümleme, bu surelerin içerikleri bakımın- dan da geçerlidir. Çünkü, Mekke Sureleri'ni oluşturan ayetlergenelde, dinin 'itikat' - yani inanç ve 'ibadet'lerle il- - gili konulanm bildirirler. . Oysa, Medine Sureteri daha çok 'dûnyevi ahkâm* yani dünyasal yaşamla ilgili kurallan, hüküm- leri içeren ayetlerden oluşur. Kuran 'ın tüm ayetlerinin sayısı da 6660'tır. Bunla- nn üçte biri Medine Sureleri'ne aittir. Öte yandan uzmanlar, Kuran'daki hü- kürrderden ancak 80kadannın hukuk ku- ralı niteliğinde olduğunu bildirirler. Bun- lann büyûk birçoğunluğu da Medine Su- releri'nde yer alir. Aynca bu 80 kadar hükmün yine büyûk bir bölümü yalnız- ca kadına özgü yükümlülüklerle, evlen- me-boşanma, miras gibi aile kurumuna ilişkin yaptınmlan içerir. Genelde yargı- lar (hükümler) erkeğe 'endeks'lidir; erke- ğe özgü haklar getirir, kadına ise uyaca- ğı yaptınmlar yükler. Ayetlerin ayrımı Kuran'ın ayetleri anlaşılmalan bakı- mından da iki türlüdür. Kimi ayetler 'dış- anlam'a (lafza) bağlıdırlar. Yani oldugu gıbianlasılıpanlamlandınlırlar. Bu ayet- lerin ne dediğini '7'den 70'e' herkes ko- laylıkla anlar. Ya da bunlann anlaşılma- sı için 'yonım' gerekmez. Bunlann dışın- daki ayetler ise örtülü bir anlamı, yani 'badnı' olan ayetlerdir. lşte bu gibi ayet- lerin anlamını ortaya çıkarabilmek için t yornm' gereklidir. Çünkü bu ayetleri, Is- • Tebliğ edilen yargılar, Kuran'da, Peygamber aracılığı ile topluma bildirilirse de, yer yer Tanrı'nın doğrudan doğruya erkek kullara seslendiği görülür. Tevrat ve incil'de olduğu gibi Kuran'da da kadın kullara hemen hemen aracısız hiç seslenilmez. Yalnızca kadınları ilgilendiren hükümler bile dolaylı olarak aktanlır. • Bu tutum bir kez Ahzab suresinde, Peygamber eşlerine doğrudan doğruya seslenirken bozulur: "Ey Peygamber eşleri! içinizden kim açık bir hayasızlık yaparsa bunun azabı iki kat olur." Görüldüğü gibi bu sesleniş de Tevrat'ta okuduğumuz, Adem ve İbrahim peygamberlerin eşleri Havva ile Sara'yı, Tann'nın azarlayıp onlara hesap sorması biçiminde gerçekleşir. Yukan Ren'in ustası olarak bilinen Alman Ressam 1410'larda yaptığı minyatürde cenneti böyle betimliyor. Minyatürü ya- pan usta da farklı düşünmüyor olacak ki, şeriatlann kadına yüklediği ev işleri ve çocuk bakımı gibi dûnyevi rolleri cenne- te de taşımakta sakınca görmüyor. Resimdeki tek ilginç yan, arka plandaki kadının krtap okuması. lamsal görüşe göre ancak toplum düze- yinin üstünde olan, okumuş, daha akıllı 'âlim kişüer' anlayabilir. Kuran'da bu du- rum yer yer^açıklanır. Bu açıklamalar- dan biri de Âü İmran suresinin yedinci ayetinde görülür: "Onun (Kuran'ın) bir kısmı manası apaçık ayetlerdir. Bunlar kitabın temeli- dir. Dtğer kısmı da çeşitti manalara ben- zeriik gösteririer. (_) Bunlan ancak tam akıl sahibi nlanlar düşünür ve anlar." Kadın hükümleri kesin Kadın kullarla ilgili, kadına özgü tüm ayetlerin bu 'manası apaçık ayetler' için- de yer aldığı görülür; çünkü bunlar yo- ruma gerek görülmeden oldugu gibi uy- gulanmışlardır. Ama öte yanda, başka konulardaki 'manası apaçık1 olan ayetle- rin, ihtiyacı karşılayacak biçimde yorum- lanarak. zamana uydurulduklan yadsı- namaz bir gerçektir. Örneğin, Bakara suresinin 275. aye- tinde faizin haram olduğu apaçık biçim- de, kesin bir anlatımla belirtilir. Oysa te- meli ve bürün işlemleri 'feiz'e dayanan bankacıhk, şeriatla yönetilen tslam ül- kelerinde de ister istemez, yani çağın zo- runluğu olarak kurulup işlemeye basla- yınca, hemen 'faiz'e bir yorum getirilip 'kâr payı' adı verilmiş, böylece yeni bir 'hilei şer' ile durum kurtanlıp, kotanl- mıştır. Ama, Nisa suresindeki:"Erkeğin hissesi kızın hissesinin iki katıdır" düzen- lemesiyie mirası paylaştıran 41. ayet, Ni- sa suresinin inmesinden bu yana, yani 1400yı!dırhiçbiryorumauğramadan uy- gulanmaktadır islamda... Tebliğ edilen yargılar (hükümler), Ku- ran'da, Peygamber aracılığı ile topluma bildirilirse de, yer yer Tann'nın doğrudan doğruya erkek kullara seslendiği görülür. Önceki iki şeriatın kutsal kitaplannda ol- duğu gibi Kuran'da da kadın kullara he- men hemen aracısız hiç seslenilmez: da- hası, yalnızca kadınlan terbiye ederken bile:"Kadınlar başka kadınlaria alay et- mesinler. Belki ala> edilen kadınlar öbür- lerinden daha iyidirler" (Hucurat-11) ayetinde olduğu gibi dolaylı biçimde uyanlırlar. Bu tutum bir kez Peygamber eşlerine doğrudan doğruya seslenerek bozulur ve "Ey Peygamber eşleri! İçinizden kim açık bir hayasızlık yaparsa bunun azabı iki kat olur. („) Ey Peygamber eşleri! Sizler di- ğer kadınlar gibi herhangi bir kadın de- ğflsiniz. Eğer Allah'tan sakınıyorsanız, yabancı erkeklerte kıntarak konuşma- yın" biçiminde Ahzâb suresinin 30 ve 32nci ayetlerinde yer alır. Görüldüğü gibi bu sesleniş de Tevrat'ta okuduğumuz, Adem ve İbrahim pey- gamberlerin eşleri Havva ile Sara'yı, Tann'nın azarlayıp onlara hesap sorma- sı biçiminde gerçekleşir. Sorunlu evlilikler Bu üç şeriatın peygamberlerinden İsa'ntn hiç evlenmemesine karşılık, Mu- sa ile lslam Peygamberi birden fazla ev- lilik yapmişlardır. Bunlardan Musa Pey- gamber'in ikinci evliliği sorun olmuş; bunu ilk şeriat anlatılırken Tevrat'tan ya- pılan alıntılarla belirtmiştik. lslam Pey- gamberi'nin yedinci evliliği de böyle bir sorun yaratmış, zamanın kamuoyunu uzun süre uğraştıran, oyalayan bir duru- ma gelince, söylentilenn arkası ancak inen tebliğ' ile kesilmişti. Medine Sureleri'nden olan 73 ayetlik Ahzab suresinin hemen yansı bu konu- ya ve Peygamber'in evliliklerine özgü- lenmişti. Peygamber'in halasının kızı Zeynep ile olan bu evliliği, Hıristiyan kaynaklannca da çok eleştirilir. tlkin, Peygamber'in manevi oğlu olan kölesi Zeyd ile evlenen genç ve güzel Zey- nep'in, daha sonra kocası ile geçüıemeyip aynlmasının ar- dından. Peygamber ile evlen- mesini tslam kaynaklan do- ğal bulur ve savunurlar; çün- kü bu evliliği Ahzab suresi- nin:"Ey Muhammet! Haür- la, Allah'ın nimct verd^i ve senin nimetlendirdiğin kişiye (Zeyd'e): Eşini bırakma, Al- lah'tan çekin, diyor, Allah'ın açığa vuracağı şeyi içindegiz- Uyordun („) Nihayet Zeyd eşi (Zeynep) De ilişiğini kesti. Bfe de onu seninie evlendirdik" biçimindeki 37. ayetine da- yandınrlar. Peygamber için değiyen hüküm Öte yandan Musa'nın ikinci evliliğinde ortaya çı- kan sorunun özü, kavmin kullanna yasak olan kuralın, Peygamberce çiğnenmesiy- di. Bunabaşta Musa'nın kar- deşleri lMiryam ile Ha- run'un karşı çıktığını dizinin ilk bolümünde belirtmiştik. Benzer bir durum tslamda da görülür. Ahzab suresinin 52. ayeti, Peygamber'in ala- cağı kadın sayısına bir sınır getirir "Bundan sonra kadın almak sana heial degüdir" der. Bu hükmün tebliğinden kısa bir süre sonra yeniden onuncu evliliğini yapmak (dolayısıyle onuncu kadını almak) durumunda olan Pey- gamber, bu ayetin kendisi için geçerliliğini yine kendi- si kaldınr. (*) Oysa bilindiği gibi lslam şeriatı, Musa şeriatının "Bir- den fazla kadın alma" kura- hnı sınırlayarak, yine bu şe- riatın "Sınırsız cariyc bulun- dunna" hükmünü ise değiş- rirmeden kabul eder, aynca Musa şeriatının çokeşlilik için ileriye sürdüğü: "Evvel- kinin nafakasını, giyecegini ve kardık hakkını ekstttme- yecektir" (Çıkış 21) koşulu- nu da onaylar. Muhammed'e ayrıcalık Nisa suresinin üçüncü aye- ti, bu hükmü tüm boyutuyla şöylece belrrtir: "Beğend^i- niz, hoşonuza giden başka kadmlardan iki, üç veya dört kadın alın. Fakat bunlar ara- sında adaletsizlik yapmaktan korkarsanız, o vakit bir eşle. ya da sahibi bulunduğunuz cariyelerle yetinin." tslam şeriatının erkek kullan için ge- tirilen bu hüküm, Peygamber için geçer- li değildir. Oysa yine lslam inanışına gö- re Peygamber de tüm kullar gibi bir in- sandır, yalnızca 'tehliğ'i iletmekle görev- lendirilmiştir. (Nur-54). 'DOediği kadar kadın alma', 'Göğe Çıkış' (Mirac) dışın- da Peygamber'e tanınan hemen hemen tek ayncalıktır. Yîne önceki iki kutsal kitapta yer alan SebaMelikesi ile Meryem'den, Kuran'da da söz edı lir. Andi-Atik'te, Seba Melike- si, Peygamber Kral Süleyman'ın komşu- su olan dost ülkenin kraliçesi olarak an- latılırken (I. Krallar-10), Kuran'da güne- şe tapan bir milletin hükümdan diye be- lirtilir, ama Süleyman Peygamber'i ziya- reri sırasında: "Rabbün şüphe yok ki ben kendime yazık etmişim. Süleyman ile bir- likte âlemlerin Rabbi olan Aİlah'a teslim otdum" (Nem 1 -44) diyerek doğru olanı seçer. (*) Ö.N. Bilmen, Hukuku Islamiye Ka- musu. 1949. Cilt I. S. 98 Yarın.- islam $erfatı ile diğerlerinin ortak yanları Milli Piyango cekildi ANKARA (AA) - Milli Piyango'nun 29 Mart 1995 çekilişi dün yapıldı. Ikramiye kazanan numa- ralar şöyle: 20MÎLYAR 525644 tstanbul, Istanbul, Çanakkale, Antalya. 5MİLYAR 784909 Istanbul İMİLYAR 535471 Istanbul, Çanakka- le. 500MİLYON 114653 161520 651936 697909 200MİLYON 051518 104223 208224 253149 654736 672055 771210 Büyük ikramiye dörde bölündü069351 124308 149500 171737 262458 287270 330648 357852 427912 504608 587518 632422 669486 697587 761631 784926 085705 137643 154402 223375 277789 303446 343552 365359 454331 548461 597582 640286 680233 716326 770125 799173 572215 20MİLYON 180010 510872 757079 100MİLYON 037713 071427 116007 177286 205798 267346 269121 278675 299043 328559 343340 344432 348588 389905 417319 465348 479919 496868 509007 517222 564735 612136 618972 624838 660684 681541 682684 688604 740338 781616 50MİLYON 002421 012036 017957 018163 029553 069303 084938 115048 127245 140574 158034 186920 210771 222895 251993 285175 313038 332705 341885 382221 410838 433978 457678 024081 038654 075209 088650 116376 130249 148555 171857 188034 215856 223320 253405 292669 327198 333334 348839 404264 411587 435770 466058 091323 144469 156472 237098 281962 321976 349636 371336 474345 581147 615343 664355 680432 727827 17527\ 024454 064736 080306 102278 123387 140359 156729 175582 194874 219827 238967 271892 300542 328584 337922 363268 406327 414572 437513 466613 467310 482680 503385 525646 538213 556392 584368 615717 634229 636579 697351 708119 726092 795101 10 MİLYON 474662 489195 506392 526268 548548 574366 586214 624532 634733 656533 702715 721226 780288 002706 014475 022195 041717 046214 072507 086425 109761 122591 137644 146368 163342 174393 180866 201417 204928 212959 233804 250791 254263 268088 295660 002839 018636 023880 041890 048220 081142 088689 116274 124268 143521 148270 164620 178326 186025 203270 208459 223721 241153 251484 258445 273616 306594 480097 495682 511887 536532 553679 582955 595293 627756 635428 688291 704397 722871 787783 012000 021220 035208 042324 072059 083047 102452 118721 136494 144599 157350 168987 178585 193944 203282 211471 227871 241516 252330 267679 274289 311731 312326 328335 348432 376455 404347 423381 430071 443513 446997 468753 483003 495638 522368 537143 322367 339054 353927 380722 421384 423865 431128 444477 451713 474597 484955 497258 523292 541058 325071 341662 367321 401312 422002 426078 434764 446393 456046 482724 487797 505635 525866 551751 558535 567151 572414 599239 622437 635100 646357 686279 699199 706065 714530 737276 751597 770151 562379 569340 590354 613347 630519 636931 657829 687494 703631 706321 723783 738349 752988 777925 564960 570523 596522 616194 634714 641125 677525 692802 704077 712688 735684 747578 753406 790603 5 M ÎLYON 00006 01239 11874 12108 16881 17120 18633 20045 25868 30831 33622 35014 44354 44468 50734 52565 62812 63052 72079 72610 85807 88840 91599 92615 98993 99935 04295 12514 17152 23083 32813 40410 44847 60570 63223 75495 90481 92777 04801 16443 18353 23193 33113 42257 47995 62075 68608 75940 91575 98235 2 MİLYON 0113 0522'1290 1807 2279 35894256 5330 5413 5872 7963 9306 9315 9672 9676 800 BÎN 470 529 669 725 778 883 915 400 BtN 09 11 16 22 27 200BtN(AMORTİ) 2ve8 GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) MUFIT IŞLER Resim Sergisi 30Mart-16Nisan 1995 SEFAHATHANE İstiklal Cd. Atlas Pa*ajı Sağda Girişte. Tl. 25122 45 ÜMtTYAŞAR SANAT GALERİSİ Kodıköy Şubesi KESKIN Resım Sergısı 26 Mart-14 Nisan BoğdotCod RıfatBeySol No 293/3 Coddeboaon Td 411 35 01 Galeri Atölye ılanlarmz için 293 89 78 (3 hat) BASAK SIGORTA SANATGALERİSİ MüSTAFA HORASAN RESİM SERGİSt 27 Mart-15 Nisan 1995 Şair Eşref Bulvan No: 19İZMİR Başak Sigorta Sanat Galerisı, Başak Sıgorta'mn bir kültiır hızmetıdir. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt DoğanÖzCinayetL.d) Savcı Doğan Öz'ü tanır mıydıntz bilmem. Benim arka- daşımdı. 24 Mart 1978'de, evinden çıkıp işine gitmek üzere, arabasına binip, arabayı çalıştırmaya başladığı sı- rada öldürüldü. Öldüruldüğünde, tabancası torpıdo gö- zündeydi. 1980 öncesi, terörün azdığı günlerdeydi. Fa- şolar cirit atıyofdu. Doğan Öz'le öyle sık filan buluşmazdık. Cumhuriyet'e gireli üç yıl olmuştu. Gazetede, akşam nöbetlerine ben de kalıyordum. Nöbetçı olduğum bir akşam, Doğan Öz telefon ettı: - Ağabey oğada mısın? (r'leri ğ gibi söylerdi.) - Evet, gece nöbetçiyim! - Sana gelebihğ miyim? Çok özledim... - Bekliyorum sevgili savcım gel! Gelırdi, gelirken de büronun yakınındaki "Piknik"e uğ- ramış, bir naylon torbaya, Rus salatası, yaprak sarması, peynir, bir şişe de votkayı koymuş olurdu. - Oooo, bu ne yav, sen çilingir sofrası hazıriatmışın! - Aman ağbiy, lafı mı oluğ?Bir yandan çalışır, bir yan- dan laflardık. Meğer, bütün arkadaşlara aynı biçimde davranırmış. O gün önemli bir olay olmuştu; sanatçılardan bir grup, Kırşehir'de mi Nevşehir'de mı bir yerde saldınya uğramış- lar, ancak polis de sajdırganları yakalayacak yerde, sa- natçılan tırtup götürmüştü. Sanatçılardan haber alamıyor- duk. Sağa.telefon, sola telefon, ı-ıh yok. Doğan Öz, işe el koydu, telefonda şöyle diyordu: - Oğlum, ben Savcı Doğan öz, neğede bu sanatçılağ? Sizden bilgi istiyoğum! Doğan öz, hem savcı gibi hem gazeteci gibi çalışıyor, sanatçıların izini bulmaya çalışıyordu. Sonunda bukju da Haberi Istanbul'ayazdırdık... Geç saatte. gazeteden birlikte çıktık. Ikımız de nöbet tutmuştuk gazetede. Herkesın dostuydu Doğan Öz, ör- neğın Sofu Tuğrul, Uğur Mumcu, Kemal Aydar, Fikret Otyam, Orhan Duru, Büient Dikmener, Ümrt Gürtuna, Ozgen Acar, Turan Ugaz, Engin Karadentz, Vural Say- gılı, Naci Akın, Yılmaz Gümüşbaş ın Sofu Tuğrul'la Konya savcılığından dosttular. Büronun odacılan Şahin ile Mustafada Doğan Öz'ü severler, sayarlardı. Doğan öz, gerıcılenn, laikltk düşman/annın amansız bir karşıtf, gerçek bir cumhuriyet savcısıydı. Doğan Öz'ün öldürül- mesi haberini alır almaz, evinin önüne koştum, ne yapı- labilirdi ki? Savunman Veii Devecioğlu, o yıllar Adalet Bakanlı- ğı'nda Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürü'ydü. Doğan Oz'ün yakın arkadaşı Veli Devecioğlu, olayı şöyle anlatı- yor "Tarih 24 Mart 1978... Ve bız o akşam, Doğan'ı her za- man çok sevmiş, O'na destek olmuş Yargrtay Başkanla- nndan Orfıan Erdoğan Varfa, yüzü ve şohbeti insana şiir tadı veren Doğan ve eşi Sayın Sezen Öz, hep birlikte ak- şam yemeğine çıkacak olmanın sevincı içindeydik. Ama talih bıze bunu çok görecekti. Sevgili Doğan, o sabah görevine gitmek üzere Bayındır Sokak'taki evin- den çıkıp Kızılırmak Caddesi'yte sokağın kesiştiği kavşak- ta, kaldınma parkettiğı eski model Anadol'una henüz bin- miş ve arabayı çalıştırmıştı kı uğursuz kurşunlara hedef olmuştu. Dehşet verici haber, saat 9. OO'larda Adalet Bakanlı- ğı'na ulaşmıştı. O arada ben. masamda günlük iş prog- ramını yapmakla meşguldüm. Bir anda canevımden vu- rulmuştum... Böyle haberler karşısında herkes etkilenir. Ama bu başka bir şeydi; en dennden sarsılmıştım. Bir tür- lü inanamadım. Hemen olay yerine koştuk. Kan gölüne dönmüş arabayı görebildik sadece. kendisini kaldırmış- lardı. Doğan neden öldürüldü? Doğan'ın neden öldürüldü- ğünü anlatmak uzun... Burada sadece şu kadannı söy- leyeyim: Doğan'ın öldürülme nedeni asıl; aydınlık kimJi- ği, kişilıği. Arna en yakın olay, somut Ves/te' şu: .19 Ocak 1978 günü, Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu'ndan Levent Özyörük adındaki öğren- ci öldürülmüştü. Doğan Öz de nöbetçi savcıydı. Katilin bukjnabıleceği her yerde arama yapılması için polise emir vermişti. Ancak, emnıyet işı çok ağırdan alıyordu. Top- lanan bilgiler, cinayetın bir ülkücu tarafından işlendiğini gösteriyordu. Her cinayette olduğu gibi bunun da aydın- lanması bakımından 'zaman'çokönemliydi. Polisin ayak sürmesi karşısında, Doğan, o zaman ülkücülertn yoöun olarak bulunduğu ve katillerin kaçtığını öğrendiği Site Yurdu'ndaki aramada bizzat hazır bulunmuş, bir grup kuşkulu ülkücünün de gözaltına alınmasını emretmişti. Kısaca söylemek gerekirse, olayın yakın nedeni, Do- ğan'ın en iyi biçimde yaptığı Cumhuriyet Savcılığı göre- viydi..." Cinayetin nasıl planlandığını, Doğan Öz'ün öldürülme- sinden sonra aılesı adına savunmanlığını üstlenen Veli Devecioğlu, "Bız ölrpeyız" adlı yapıtta, şöyle anlatır: "Sanık İbrahim Çfftçi'nın 3 savcı önündeki itıraflanna ve mahkeme kararına göre ülkücülertoplanıp, Doğan'ın öldürülmesine karar vermişler. Bunun için de 3 kişı gö- revlendirmışler. Bunlar, -gene itıraflanna göre- olaydan bir gün önce Malıye Bılımler Yüksek Okulu yanında bu- luşmuşlar, planın uygufanmasını yeniden gözden geçir- mişlerdir. Ertesi sabah saat 07.00'de okul önünde yeniden bu- luştuktan sonra ikisi bir taksiyle olay yerine gelerek Do- ğan'ı beklemişler, biraz yukarıda belirtildiği gibi cınayeti işledikten sonra kaçmışlardır..." Sanığın yakalanması ile insanın kanını durduracak yar- gılama bölümünü, gelecek yazıda anlatacağım. ••• "Demokrasi Umudu..." başlıklı "Ankara Notlan"nn sonunda, Ingilız Işçı Partisı "gölge kabınesı"nder\ Ann Clywd ile Jim Cousins adındaki ıkı mılletvekilının Kuzey Irak'taki "harekât"\ yennde gönnek ıçın Türkiye'ye gel- diklerini yazmış, Ingiltere'de Türkiye aleyhine girişimler başlayınca "gidip yerinde görelım, öyle karar verelim" demelerini alkışlamıştım. Ikı gölge bakan geldiler, Özdem Sanberk, onlann Diyarbakır'a, oradan Kuzey Irak'a git- melerine yardımcı oldu. Bn. Ann Clwyd ile Bay Jim Cousins, Kuzey Irak'ta, Gürümlü köyünde, PKK'nin öl- dürdüğü üçü çocuk dört kişinin cesedini görünce, çok etkilendiler. Diyarbakır'da bir basın toplantısı düzenleyen iki "gölge" bakan, o yörenin güç koşullarını da yakından görmüş oldular. Nederler? "Asılacaksan, Ingiliz sicimiy- le asıl!" Amerikan sicimiyle değil... BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Hükümdann, tüm siyasal erki ' elinde bulundur- 2 duğu yönetim bçi- mi. 2/ Oyunda ka- 3 zanılan her parri... A Su akan musluk- suz boru. 3/Amir- 5 ler... "— ile zeri kendine kat kat si- per ettin / Merk okunu geçmez mi sanırsın siperin- den"' (Bağdatlı Ruhi).4/Isviçre'de bir kent... Bin metrenin kısa yazılışı. 5/ Platon'un kurdu- ğu okul. 6/Eyemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek. 7/ Yok olan, ortadan kalkan... Vilayet... Sınır boyu... Kapı, dolap gibi şeylerin kanatlan- na çakılan çıta. 8/Kısa ökçek- Ii ve bağsız ayakkabı. 9/ Di- van edebiyatında gerçek ya da mecaz anlamıyal içki ve içki âleminin övülerek anlatı- lıdığı manzum yapıtlann gene! adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: XI Doğanın bilgisme büyüsel işlemlerle vanlabileceği inan- cı. 2/Cehennem... Asya'dabirülke. 3/Yunan abecesinde bir harf... Yapma, etme. 4/ Osmanlı devletinde habercı olarak kullanılangörevlılpreverilenad. 5/ln,kart... Bırnota. 6/Bir renk... Birkişinm ya da toplumun yaşamındaki yüce bir ola- yı anmak üzere yazılan lirik şiır türü... Olta ya da tuzağa ko- nulan yem. 7/ Bezek... Eskiden Fransa, Italya ve Isviçre'de kullanılmış biragırlık ölçüsü. tUJdare lambası. 9/ "Sakal se- ni matkabınan yolayım / Bir kız bana —- dedi n'eyleyim" (Karacaoğlan)... Düşünce.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle