28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MART 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Erzen, Sabah Grubu'nda • İSTANBUL(AA)- Renauit-Mais Genel Müdürü Ateş Ünal Erzen'in bu ay sonunda görevinden aynlarak, çalışma yaşamını 3 nisan tarihinden iribaren Sabah Grubu'nda sûrdüreceği açıklandı. Erzen'den boşalan göreve ise halen Renault-Mais Genel Müdür Yardırrjcıhğı'nı sûrdüren Macit Sungu'nun getirilmesi bekleniyor Götürü vergide aröş • ANKARA (Cumhurhet Bûrosa) - Resmi Gazete'nin dûnkü sayısmda yayımlanan Bakanlar kurulu karanna göre; götûrü usule tabi olan işyerlerinin emlak vergi değeri 40 milyon liradan 60 milyon liraya, işyeri vergi değerinin belli olmaması halinde dikkate ahnacak işyeri kirasının yıllık tutan da 9 milyon liraya yükseltildi. SendikaJardaıı ortak rapor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tüm Bel-Sen, Genel-Iş, Bem-Sen ve Tez Koop-Iş sendikalan, "27 mart genel seçimlerinden bugüne kadar Ankara belediyelerinde yaşanan olaylar" konulu ortak bir rapor hazırladılar. Raporda, RP ve MHP'li ilçe belediyelen ile EGO, ASKÎ genel müdürlükleri ve anakente bağlı Bel- Beton, Belpa, Belko, lmar AŞ ile Halk Ekmek'ten 5 bin çalışanın sürgün edildiği. 2 bin 500'ünün kadrosunun elinden ıalındığı bildirildi. Tden işçi çıkarılmayacak • ANKARA (AA)- PTT'nin T'sinin özelleştirilmesi hazırlıklan sürerken, bu işyerinde örgütlü bulunan Haber-lş Sendikası'nın Genel Sekreteri Mûrselin Arabacı, özelleştirme halinde işçi çıkanlmasının söz konusu olmayacağını söyledi. Trilyonluk arsa ve depolann DYP'li belediyelere peşkeş çekildiği iddia ediliyor TekeFde siyasi yağmalamaMERİHAK İZMİR - Tekel'in kamuoyunca ilginç karşılanan uygulamalan sûriiyor. Ege'de il- ginç alım ve satımlarla gûç dunımdaki şir- ketleri kurtardığı savlanan Tekel, bir yan- dan zarar ettıği gerekçesiyle fabrikalannı kapatırken son olarak elindeki trilyonluk arsalan da DYP'li belediyelere 'sudan ucu- za' veriyor. lzmir'de Konak ve Basmane'de bulunan, yaklaşık değeri 10 trilyon jiranın ûzerinde olan iki arsa, 100 mılyar lira be- delle Izmir Büyükşehir Belediyesi'ne dev- rediliyor. Sanşın DYP'li Devlet Bakanı Na- fiz Kıırt'un isteğiyle gerçekleştiği belirti- liyor. Bir yandan teknolojileri eskidıği için Ci- bali Sıgara Fabrikası'yla, Bomonti Bira Fabrikası'nı kapatan; Akhisar ve Sam- sun'daki sıgara fabrikalannı 'maddi ola- naksızlık yûzûnden' bir türlü tamamlaya- mayan Tekel'in Ege'deki uygulamalan dik- katlen çekiyor. 1993 yılında eski Eskişe- hirspor Başkanı, eski Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Aydın Begiter'in Menemen 'de bulunan ve tiitün deposu ola- • Bina ve arsa ahmlanyla güç dunımdaki şirketleri kurtaran Tekel, son olarak 10 trilyon değerindeki iki arsasını îzmir Büyükşehir Belediyesi'ne 100 milyar lira karşılığında satmaya hazırlanıyor. Satışın DYP'li Devlet Bakanı Nafız Kurt'un isteğiyle gerçekleştiği öne sürülüyor. rak kullanılması ıçin yaklaşık 5.5 mılyar li- ralık harcama yapılan kiremit atölyesi için Tekel, lOmiryarliraödemişti. 'Makamolu- ru'yla satın alınan bu binanın ardından Te- kel, Alsancak'taki Spierer Tütün Ihracat Sanayii Ticaret AŞ'ye ait tütün deposunu da aynı yöntemle satın aldı. Her ne kadar ilk dönemlerde deponun tütün karşılığı alındığı Tekel yetkililerince savlansa da 70 milyar lira peşin para ödendığı öğrenildı. Bu aiımlar "Tekel'in hatın sayüır ve güç durumda olan işadamiannı kurtanna ope- rasyonu" olarak nitelendirilmişti. Bir şirket kurtanna operasyonu Tekel'in lzmir'de satınalmak istediği bir diğer depo ise Karagözoğlu firmasına ait- tı. Kapılar'daki bu depo için Karagözoğlu 250 milyar lira istedi. Ancak deponun icra takıbinde olması yüzünden satış bir türlü gerçekleşemedi. İsminin açıklanmasını istemeyen bir Te- kel yetkilisi, Tekel'in baza tüccarlan 'özel korumaya'aldıgını öne sürüyor. Yetkjlinin konularfa ilgili görüşleri şöyle: "Bir dö- nemde kent merkezinde deposu bulunan herkes Tekei'etekliftebulunmaya başbunış- ta. Karagözoğlu da bunlardan birisrvdi. A- ma satış olnıadı. Bunlar su altuıda karan- Itk işler. Bunlar üst düzeyde oluyor. bize yan- sımıyor. Tekel bu yöntemle, bir kaç firma- yı da kurtardı zaten. Aydın Begiter'in Me- nemen'deki kiremit deposunu aldık. Hiçbir şeye yaramryor. Bir tomar da para verîldL AJsancak'ta da Spirrer'in deposunu akük. Şimdi buraya karrrvon sokmuyorlar. tmalat izni vermiyorlar. Karagözoğlu'nun Id de öy- k. Sagofcun Sayın Genel Müdürümüz ve Sayın Bakanımtzkafa kafaya vermişier, Te- kel başka türlü batmıyor, onlar da ölü yaü- nma parayı yatınp bahrmaya uğraşıyorlar. Tekel şu anda siyasi bir çifüik olarak kulla- nıbyor. Buna son veribnezse Tekel'in battşı yakındır." DYP'li Devlet Bakanı Nafız Kurt'un de- netimindeki Tekel'in Izmir'deki garip uy- gulamalan bununla bitmıvpr. Büyükşehir Belediye Başkanı BurhanOzfatura'nın is- tediği Konak'taki tütün deposuyla, Basma- ne'nin merkezinde bulunan Gazipaşa De- posu'nun satışırun tamamlanma sürecınde olduğu belirtiliyor. Kent merkezinde ve sa- öş işlemleri son aşamaya gelen bu binala- nn ve arsalannın yaklaşık 10 trilyon değe- rinde olduğu vurgulanıyor. Tekel'de bir üst düzey yetkili, satış çalış- malannın sürdüğünü doğruladı. Her iki ye- rin 100 milyar liraya satışıyla ilgili göjüş- melerin sürdüğünü behrten yetkili, "Ovle bir şey var ama kesinleşmedi henüz. Sözleş- me ve bağianrj vapdmadı. 100 milyar olarak konuşaluyor. Saüş değil ancak bu. Kamu- laşorma mı yoksa bir başka adı var nu, bi- lemryorum" dedi. Döviz büfeleri mali müşavirlere ödeyeceği ücreti fiyata yansıtıyor Muhasebeci dövîzi yükseltecek HÜLYAGENÇ Malıyenin, muhasebecı- lere onay yetkisi veren teb- ligi, dövız büfelenndekı dö- viz aJım satım farkını artıra- cak. Yeni tebliğe göre yıllık cirolan üzerinden değerlen- dirilen dövız bürolan, ye- minli mah müşavirlerle ça- lışma zorunluluklannı, dö- vız fıyatlanna yansıtmaya hazırlanıyor. Ucuza alacak- lan dövızı daha pahalıya sat- ma yolunu tercıh eden büro- lar, böylece söz konusu ma- liyeti müşterinin sırtına yük- leyecekler. Tebliğle öngörülen uygu- lamayı dövız bürolannın maliyetini yükselterek, meydanı bankalara bırak- maya yönelik olmakla eleş- tıren Döviz Mümessıllerı Derneğı Başkanı Metin Yer- Hka>n, dövız alım sanmı ara- sındakı kâr marjının yüksek tutultnasmı da maliyete bağ- ladı. Yerlikaya. "Döviz bû- rolanna getirilen > ük arürü- dıkça, kâr marjının büyü- mesi Itnyimlnm? olur" dedı. Yerlikaya, bankalann efektıf ışlemlerden aldıklan kar marjmın daha yüksek ol- duguna dikkat çektı. Hazı- ne'yi taraf tutmakla suçla- yan Yerlikaya, "Döviz büro- lannın maliyetini yükselte- rek mc>danı bankalara bı- rakmak istiyorUr'" dedi. Yenı teblığı eleştiren Yer- likaya, teblığın döviz büro- lannı ağır bir yfik altına sok- tuğunu kaydettı. Yenı tebh- ğin net satış geliri 60 mirya- n, 1 öncekı yıl aktıf toplamı 30 milyarı aşan firmalann defterlennin yeminlı malı müşavirler tarafından tutul- ma zorunluluğu getirdiğine dikkat çeken Yerlikaya, ban- ka ve sigorta şirketlerinin net satış gelırlenni hesaplar- ken yıllık gelirlerden gider- lerin çıkanldığına dikkat çekti. Dövız bürolannın yıl- lık cirolan üzerinden değer- lendırildiğini anımsatan Yerlikaya, bu durumda dö- vız bürolannın yıllık 400- 500 milyon lira daha fazla ödeyerek yemınli mali mü- şavir tutmak zorunda kala- caklannı ifade erti. Yerlikaya, döviz bürolan- nın yükünü artıran unsurla- nn başında dolaylı vedolay- sız vergilerin geldiğini bil- dırdi. Merkez Bankası'na 300-500 lira daha ucuza dö- viz sattıklannı belirten Yer- likaya, "Bu yüklerin altin- dan kalkmak isteyen döviz bürolan, kâr marjlannı yfikseltmek zorunda" de- di. Hafta sonlannda döviz alım satımındaki marjın çok yükseldiğine dikkat çeken Yerlikaya, tasarruf sahiple- rine bu tür işlemleri hafta içinde yapmalannı önerdi. Çöp vergileri ücretlere gidiyor ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR- Çevre Bakanlığı, halkın ödedıgi çöp vergileri- nı, çöp depolama ve imha te- sisleri yerine işçi maaşlannın ödenmesinde kullanan bele- diyeler hakkında Içişleri Ba- kanlığı'na suç duyurusunda bulunmaya haarlanıyor. Ba- kanlık, belediyelen uyararak çöp vergilerinin mik- tan ve nerelerde kul- lanıldığına ilişkin bil- gi verilmesini istedi. Çevre Bakanlığı yetkilileri, 24 Tem- muz 1993 tarihinde yürürlüğe giren Çevre ve Te- mizlik Vergisi ile ilgili yasa uyannca halktan toplanan vergilerin, belediyeler tara- fından başka amaçlarla kul- lanılmasından yakınıyor. Ba- kanlık yetkilileri, yasa gere- ğince toplanan vergilerin yüzde 90'ııun çöp depolama ve imha tesisleri için harcan- ması gerektiğini, yüzde 10'unun ise Çevre Bakanlı- ğı'na bağlı Çevre Kirliligi Onleme Fonu'na aktanlaca- gını vurgulayarak, "Beledi- yefer, Çevre Bakanhgı'na bu yüzde 10luk bötümü aktar- madddangibi,çöpdepolama ve imha tesislerinde kullanıl- masjgerekenyüzde90lık bö- lûmü de işçi maaşlannı öde- me ya da başka açıklannı ka- patmak için harayorlar. Va- tandaşnı ödediği çevre ve te- mizlik vergisinin tamanu, amacına a> kın işlerde kuBamlmışoluyor'" de- diler. Çevre ve Temizlik Vergisi'ni amacına ay- kın kullanan belediye- ler hakkında tçişleri Bakanlığı ve cumhuriyet sav- cılanna "görevi ihmaklen" suç duyurusunda bulunmaya hazırlanan Çevre Bakanlığı, bu arada tüm belediyelere bir uyan yazısı gönderdi. Çevre Bakanı Rna Akçab'nın ım- zasıyla gönderilen yazıda, Çevre ve Temizlik Vergi- si'nin vatandaşlann büyük çoğunluğu tarafından ödene- rek, belediyelere önemlı bir kaynak transferi gerçekleşti- rikliği vurgulandı. 70. YIL ZEYTİNOĞLU TOPLULUĞU'N UN DÜNYA GÖRÜŞÜ "KESİNTİSİZ YAŞAM KAYNAĞI" Yaşam için çok gerekli olan, ama yok olmaya yüz tutan su kaynaklarını, arıtma/yeniden kullanma/arıtma yoluyla insana, tarıma, sanayie kazandırmak... Essu'nun seçtiği faaliyet alanı, Zeytinoğlu Topluluğu'nun, yaşam kaynakları konusundaki görüşünün de somut bir ifadesidir! Yaşamsal önem taşıyan tüm kaynakları koruyarak, geliştirerek yeniden üretmek... İleri teknolojinin verdiği olanaklan daha yaşanası bir dünya için seferber etmek... Bu anlayış, Topluluğun "yatırım ve kâr" ilişkisine bakışında da kendini gösteriyor. Zeytinoğlu Topluluğu'nda tüm şirketlerin kazançları, her yıl, tümüyle üretim yatırımlarına aktarılıyor. Uluslararası kalite, dürüst üretim anlayışı, yüksek teknoloji... Zeytinoğlu imzasını taşıyan her ürün ve hizmet, bu ilkelerle . üretilir. Sanayiden finansa, ticaretten hizmet sektörüne çok çeşitli alanlarda bu ilkelerle faaliyet gösteren Zeytinoğlu kuruluşlarının tümü, ulusal kalkınmaya kendi ölçüsünde kattlmayı hedef seçmiştir. Zeytinoğlu Topluluğu, çok yönlü ve güvenli gelişimini, artırarak sürdürmeye kararlıdır. j ] ZEYTİNOĞLU T O P L U U G U ESSU. Kaynağı nerede ve hangı kahtede olursa olsun, her turfu suyu arrtarak sağlıklı su elde eder Atık suyu, yeniden kullanılabılecek tenızlığe icavujturur Tek tek apartmanlardan şehır genelıne, "su, atık su ve katı atık sıstemten" kurar Musluktan akan suyun temız ve sağlıklı olmasmı sağlar ZEYTİNOĞLU ©ESÇİM ENTİL I ESTON • ESMAŞ S £SEN • £STRANS f ESYEM ^ESTONİNŞAAT • JAMAK *-**•"• C«£«". DC<v,V 3E-0SİANAIII «.ŞAf MALZEME E* <0-.IEVWRVfl.lMM TASMACH* lEUSANA»,! «Cft^T JANT«MAKINE ESBETON 01} TICABtT Ü KARADA S ESSU QZEYTİNOĞLU G E S B A N K ©ESlEASlNG eiSFACTORlNG tŞÇENİNEVllEINİNDEN ŞUKRAN SONER Arsızlığın Son Perdesi Kanal 6'da canlı olarak yayımlanan Ümrt ZîleH'nJn programına konuk olan iki büyük kentın Refahlı bele- diye başkanlan Tayyip Erdoğan ile Melih Gökçek, sorulan beğenmeyerek canlı yayın sırasında stüdyo- yu terk ettiler. Çekim yapmak isteyen kameramanlar, başkanlarla birlikte gelen bir grup tarafından tartak- landılar. Bir grup Refahlı, bu kadarla da yetinmeyerek televizyon önünde protesto gösterısı yâptılar Bilemiyorum, programı izleyip sorulmak ıstenen ve yanıtı alınarnayan sorulara dikkat edebildiniz mi? Herkes bir şeylere takar ya, ben de en çok şu be- lediye otobüslerini garip görünüme sokan reklam kampanyasının ihale ışine kafayı taktım. Hani şu, adı sanı pek duyulmayan küçük şirketler arasında iki gün- lük süre tanınarak gerçekleştırilen çok büyük çaplı ihale işıne. iki gün içinde, Almanya'da belki aylar is- teyen bir hazırlığı kotarmış olarak ihaleyi alan firma- nın yarattığı mucizenin! Öyküsünü çok merak ediyo- rum. Doğrusu, °İSKİ-Gate"\ haklı olarak tefrika yapan medyanın, Refahlı belediye başkanlan karşısındaki tavırlannı daha çok merak ediyorum. Medya ile göre- ve başladığı günlerden başlayarak yıldızı banşmayan eski Belediye Başkanı Nurettin Sözen'ın, medyanın büyük holding patronlannın ve "yıldız"\ann\n, imar iz- ninden kaçak vilalanna kadar uzanan bir dizi yasadı- şı işlerine göz yummadığı için boy hedefi olduğu ya- kınmalannı anımsıyorum. Refahlı belediye başkanla- nmızın, tam tersi bir polrt/ka i\e, medyanın büyük hol- ding patronlan ve ünlü yıldızlan ile içli-dışlı olmayı seç- tikiennı, işlenni halletmenın ödullerinı aldıklannı duyu- yorum. Sahi, sizce şimdi ne olacak? Medya, diyet borcu- nu ödemeyi sürdürüp susacak mı? Refahlı belediye- lerin kirli çamaşırtan üzerine gidilecek mi? Arsızlıkla ya- pılan işler, yapanlann yanına kalacak mı? Madencilerin katiHeri aranıyor Türk-lş Başkanı Bayram Meral, 37 maden isçisi- nin öldüğü Yozgat Sorgun maden ışletmesı sahıbınin, "ölmüşlerse biz ne yapalım? Bu tur kazalar dünya- nın her yerinde oluyor" sözlerine çok kızıp yüzüne "Katiller" diye bağırmış. Gerçekten de dünyanın her yerinde, iş kazalan ve de maden kazalan olur. Ancak elde olmayan ve bilin- meyen nedenlere dayalı olanlan "kaza", bilinen veön- lemleri alınabilecek nedenlere dayalı olanlan ise "iş d- nayeti"d\r. Dünyadakilerden çok farklı olarak bizdeki iş kazalannın ve de özellikle maden kazalannın önem- li çoğunluğu ne yazık ki bilinen ve önlemi alınmamış nedenlere dayalı iş cinayetleridir. Cinayetin bilinçli katili olmasalar bile suça, sorum- suzluğa şu ya da bu boyutta katılmış olanlar, öylesi- ne uzun bir halkayı oluşturuyor ki. Ne yazık ki bir ucun- da, "Katiller" diye bağıran sendikacılar ve ölen işçite- rin kendileri bile var. Yozgat Sorgun madenınin öyküsüne şöyle bir göz atalım: Burada bir zamanlar DISK'e bağlı Yerattı Ma- den-lş örgütlenmiş ve ışçinin can güvenliğini ciddiye alarak can güvenliği olmadığı gerekçesi ile bu iş ye- rinde grev yapmış. Zamanın işvereninin yanıtı, işletmeyi kapatmak ol- muş. Maden 10 yıl kapalı kalmış. Derken yeniden iş- letmeye açılmış. Madende çalışan ışçiler bu kez Türk- Iş'e bağlı Türkrye Maden-lş Sendikası'nda örgütlen- mek istemişler. 1992 yılında 80 ışçinin işıne son veril- miş. Işçiler haklannı aramak üzere mahkemeye grtmiş- ler. Bu dava hâlâ devam ediyor. Bu arada işveren, tabii kı yasaya aykın olarak sen- dikal nedenle çıkardığı işçiler yerine yeni işçiler getir- tip işletmeyi yeniden üretime açmış. Bir yandan da tahliye tunellen yeterli olmadığı, can guvenliğı açısın- dan çok tehlikeli koşullarda üretim yapıldığı gerekçe- si ile önce 6 ay, sonra 4 ay daha kapatma uyan ceza- sı almış. Sonunda gereken önlemlenn alındığı raporu ile, işletmeye yönelik geçici kapatma cezalan ile bağ- lantıîı olarak açılan dava düşmüş. Herkes bir ucundan bu suça ortak. Yaşama hakkı, can bilinci gelişmemiş, ailesine ekmek göturme zorunluluğu her şeyin üstün- de olan işçi bile... Işçiden zorlama gelmediğinde, iş- çinin can güvenliğine, sorunlanna karşı duyarlılığını yi- tirmiş, koltuğuna yapışmış sendikacı ise kolayı seçip sorundan kaçar, olayı göımezlikten gelir. 37 ışçinin ölümünden sonra, çok haklı olarak "Ka- tiller" diye bağıranlara, işçilersendikaya girip işten atıl- dıklarında, can güvenliğine ilişkin davalann açılma aşamalannda, işletme belli koşullarda üretim yapar- ken "Neredeydiniz" diye sormak gerek. Genel kurul- lar, seçimler yılında, iş cinayeti işlendikten sonra dö- yünmek, gürültü koparmak içtenlikli, inandıncı ve en önemlisi de "işlevsel" olmuyor. Biraz konuyu bilerek iddia ediyoruz: Türkiye'deki özel madenlerin tümüne yakınında, kamu madenle- rinde de azımsanmayacak ölçülerde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını; ocaklann iş kaza- lanna değil, iş cinayetlerine elverişli, yasadışı koşul- larda çalıştınldıklannı söylüyoruz. Türkiye'de sadece madenlerde değil, inşaatlarda ve bütün üretim birim- lerinde işçi sağlığı ve ış güvenliği tüzük hükümlerinin çok ağır çığnendiğini ihbar ediyoruz. Siz şımdı 37 işçinin katılini mi anyorsunuz? "öl- müşlerse biz ne yapalım" diyebilen bir işveren, orta- lıkta dolaşıyorsa.. devlet, işçi, kamuoyuadına sorum- lu diğerlen sadece şov yapıp boy gösteriyorsa -bü- tün diğer cinayetlerde olduğu gibi- boşa bekler du- rursunuz... 45 milyon dolar teklif edîldi Sümerbank ihalesi iptal edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Özelleştirme Yük- sek Kurulu (ÖYK), Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) satışuıa ilişkin karannın ar- dından, Sümerbank 'ın so- nuçlanma aşamasına gelen ihalesini de iptal etti. Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Ali Şevki Erek, Sûmerbank'a verilen 45 milyon dolarlık en yük- sek teklifın yeterli görülme- mesi üzerine ihalenüı iptal edildiğini bildirdı. ÖYKtemkmB EBK'nin Hak-lş Konfe- derasyonu'na 1.5 trilyon li- ra gibi düşük bir bedelle sa- tılmasının kamuoyundan büyük tepki alması üzerine, karannı iptal eden ÖYK, Sümerbank'm satışında da- ha temkinli davrandı. ÖYK'nin 9 ocakta satışa çıkardıği, 1994 yılı net kân 1 trilyon lira ulaşan Sümer- bank'ın ihalesine 6 firma teklif vermişti. Özelleştirme ldaresi Başkanhğı tarafın- dan yapılan ilk değerlendir- meler sonucunda, bankaya 40 milyon dolann ûzerinde teklif verin Demirbank'ın sahibi Cıngıllıoğlu AŞ ve Ceylan Inşaat'la pazarlığa oturuldu. Ceylan Inşaat'ın, Bank Indosuez'i satın ala- rak, ihaleden çekilmesi üze- rine. bankanın 45 milyon dolarla en yüksek teklifı ve- ren Cıngıllıoğlu AŞ'ye sa- tılmasma kesin gözüyle ba- kılıyordu. _ Edinilen bilgiye göre ÖYK'nin geçen hafta sonu yaptığı toplantıda. HA- VAŞ'ın satış karan verilir- ken Sûmerbank'a Cıngıllı- oğlu'nun verdiği 45 milyon dolarlık teklif düşük görül- dü. Yetkililer, fîrmanın, tekli- fıni arttırması yönünde gö- türülen öneriyi kabul etme- mesi üzerine, ihalenin ipta- line karar verildiğıni bildır- diler. Bünyesinde 727 kişi ça- lıştıran ve yurt çapında şu- beleri bulunan Sümerbank, 1994 yılında 1 trilyon 7 mil- yar lira kâr etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle