Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MART 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Güpkan'dan ilk
icpaat
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Aydın Güven Gûrkan,
demokratikleşme
yolundaki ilk icraatım,
Sendikalar Yasası'ndaki
"sendikacılann seçim
engelini" kaldırarak ve
genel kurul süresini
uzatarak gerçekleştirdi.
Sendikalann olağan genel
kurul süresi, 3 yıldan 4 yıla
çıkartılırken sendika
yöneticilerinin seçilmeleri
önündeki süre smırlaması
dakaldınldı. 2821 sayilı
Sendikalar Yasası'nda
yapılan ve bugün TBMM
Genel Kurulu'nda
görûşülecek olan
değişikliğe göre bu yıl
genel kurul sürecine giren
Tûrk-lş, Hak-tş, DİSK ve
TİSK yönetimlerinin, tûzük
degişikhğine giderek, 1996
yılı sonuna kadar görevde
kalmalanna yeşil ışık
yakıldı.
Demirel'e Tunceli
• ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Tunceli
Milletvekili ve TBMM
Başkanvekili Kamer Genç,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ile görüşerek,
Tunceli için yardım istedi.
Genç, "PKK geldiyse
insanlann günahı ne?
Insanlann zor yaşarn
koşullannın iyileştirilmesi
için yardım edin" derken
Demirel' in de "Terör
olmasa her şey daha kolay
olur" karşılığını verdiği
öğrenildi.
Polis amca'
ödemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Polis-Halk
lşbirliği Sempozyumu'nda
konuşan Istanbul Emniyet
Müdürü Necdet Menzir,
polisin geçmişte halkla
polis arasında çok iyi
ilişkilerin olduğunu
anımsatarak. "Bugün biz
halkla saygı ve sevgiye
dayalı ilişkiler kurmaya
çalışıyoruz. Ve herkes
kendisine, 'Ben bu konuda
ne yapabilirim' diye
sormalıdır" dedi. Geçmiş
yıllarda halk arasında bir
'bekçi amca' tabirinin
olduğunu belirten Menzir,
"Bugün halkla ilişkılerde
aradığımızı 'bekçi amca',
yıllar önce bulmuştu.
Dansı 'polis amca'lann
başına" diye konuştu.
DYP'den başkan
ziyareti
• tSTANBUL(AA)-DYP
Istanbul ll Yönetim Kurulu
üyeleri, 1987-88 yıllannda
partinin tstanbul II
Başkanhğı'nı yapan Seyfı
Basa'yı ziyaret ettiler. DYP
lstanbul tl Başkanı Tekin
Enerem, ziyaret sırasında,
parti içinde 1.5 yıldan beri
rahatsızlık bulunduğunu
ifade ederken Basa da
DYP'nin 1983'ten beri
lstanbul'da hiçbir seçirru
kazanamadığına dikkat
çekti.
CHP'de, grup
yönetimi
• ANKARA (ANKA) -
CHPde kabine
değişikliğinin ardından
gözler TBMM grup
yönetim kurulunun
oluşturulmasına çevrilirken
Bakanlık beklentisi olan
ancak elde edemeyen
milletvekıllerinin grup
başkanvekilleri ve yönetim
kurulu üyeliklerine
adaylıkta isteksiz olduklan
gözleniyor. CHP'de üç grup
başkanvekilliği için
Gaziantep Milletvekili
Abdülkadir Ateş, Ankara
Milletvekili Ali Dinçer ve
Amasya Milletvekili
Cemalettin Gürbüz'ün
adlan geçiyor.
Ayukat Kraı,
düşünce suçlusu
• ANKARA (ANKA) -
Insan Haklan Derneği
Ankara Şubesi Başkanı
Naciye Erkol, avukat Sait
Kıran hakkında Aras Kargo
işçileriyle dayanışma
gecesinde yaptığı
konuşmada bölücülük
propagandası yaptığı
iddiasıyla dava açıldığını
bildirerek, düşüncenin
yargılanmaya devam
ettiğini kaydetti. İHD
Ankara Şubesi Başkanı
Naciye Erkol yaptığı yazılı
açıklamada, şube yönetim
kurulu üyesi ve saymanı
avukat Sait Kıran hakkında
14Ekim 1994tarihinde
yapılan Aras Kargo işçileri
ile dayanışma gecesinde
düzenleme komitesi
başkanı olarak yaptığı
konuşmadan dolayı dava
açıldığmı bildirdi.
DSP ve ANAP liderleri, K. Irak harekâtma ilişkin kaygılannı dile getirdi:
Muhalefet çözüm planı istiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit Bağdaftaki
Saddam yönetimini devirme ve kendi gü-
dümünde bir "Kürdistan devteti"ne işler-
lik kazandırma amacını gerçekleştireme-
yen ABD yönetiminin, Türkiye'den Kuzey
Irak için yeni çözüm önerileri beklediğini
söyledi. Ecevit, "Kapsamh ve belirgin bir
çözüm planı üzerinde ABD ile yapdacak gö-
rüşmeler sürecinde, ABD'nin bu konularla
ilgili gerçek niyetini saptama olanağı sağla-
nacakür** dedı. ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz ise "bu kadar ciddi bir operas-
yonun bu kadar gayri ciddibir hükümet ta-
rafindan yürütülmesinin talihsizlik olduğu-
nu" vurguladı.
DSP Genel Başkanı Ecevit, dün düzen-
lediği basın toplantısında, 24 mart günü,
ABD'nin Türkiye'ye " Kuzey Irak'tan ken-
di topraklanna yönelik terörist saldınlan
sorununa belirgin çözüm önerileri oiuştur-
ması''yönünde açık çağnda bulundugunu
kaydederek. hükümeti, bu çağndan "ha-
bersizmiş gibi"davranmakla suçladı. Ece-
vit, hükümetin hızla bir çözüm planı hazır-
laması gerektiğirü vurgulayarak, planın Ku-
zey Irak'taki otorite boşluğuna ve Irak'ın
bölünmüşlüğüne son verecek nitelikte ol-
ması gerektiğini kaydetti.
Ecevit, "Türkiye'nin önerileri, Kuzey I-
rak'ta yaşayanlan kesin güvenlige kavuştu-
racak, Irak yönetimini demokrasiye yönel-
tecek ve Irak'ta yeniden bir yayılmacı eği-
timler doğmasuu önleyecek önİemler içer-
melidir"diye konuştu.
ABD'nin Körfez Savaşı sonrasında Ku-
zey Irak'ta Türkiye'yi tuzağa düşürerek
yaptığı düzenlemeden mutlu olmadığım
belirten Ecevit, Çekiç Güç desteğıyle böl-
gede uyguladıgı "huzur sağlama harekâ-
fndan umduğu sonuçlan alamadığını ile-
ri sürdü ve şunlan söyledi:
"Bu düzenleme, Kuzey Irak'ta yaşayan-
lara da Türkiye'ye de huzur değil, büsbü-
tün huzursuzluk getirmiştir. ABD, Bağ-
daftaki Saddam yönetimini de\irme ama-
cına da erişemediği gibi. kendi güdümünde
bir Kürdistan de\letine de işleriik kazandı-
ramamışür. Bu gerçekler karşısında şimdi,
ABD yeni çözüm arayışlanna yönelme ge-
reğini duymuştur. O yönde belirgin çözüm
önerilerini de Kuzey Irak'ta yaratttğı otori-
te boşluğunun başkca kurbanı dunımunda-
ki Türkiye'den beklemektedir."
Türkiye'nin çözüm planını "bağışlan-
maz sonımsuzluk örnekleri veren" Avrupa
Birliği ülkeleri yerine doğrudan ABD ile
BULENT ECEVtT
• ABD'nin, Saddam
yönetimini deviremediği gibi,
kendi güdümünde bir Kürt
devletine de işleriik
kazandıramadığını söyleyen
DSP lideri, "Bu gerçekler
karşısında şimdi, ABD yeni
çözüm arayışlanna yönelme
gereğini duymuştur. O yönde
belirgin çözüm önerilerini de
Kuzey Irak'ta yarattığı otorite
boşluğunun başlıca kurbanı
durumundaki Türkiye'den
beklemektedir" dedi.
MESUT YILMAZ
• ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz da Kuzey
Irak'ta süren harekâtın
geleceğiyle ilgili olarak ortada
yanıtlanmayan sorular
bulunduğuna dikkat çekerek,
harekâtın süresi konusunda
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve Başbakan Tansu
Çiller tarafından yapılan
çelişkili açıklamalann endişe
verici boyutlarda olduğunu
savundu.
görüşmesi gerektiğini vurgulayan Ecevit,
Kuzey Irak sorununa çözümün anahtannm
ABD'nin elinde olduğunu kaydetti. Çözüm
planıyla ABD'nin gerçek amacının sapta-
nabileceğini vurgulayan Ecevit, şunlan
söyledi:
"ABD gerçekten bölgede, Kuzey Irak ve
Türkiye'de huzur istiyor mu? Irak'ın top-
rak bütünlüğünegerçekten saygıh mı? Yok-
sa Irak'ı bölmek için Türkiye'yi kullanıp
ardından bir federasyon tuzagına çekmeyi,
son aşama olarak da Türkiye"nin bölünme-
sini gündeme getirmeyi mi tasaruyor? Kap-
samlı ve belirgin bir çözüm planı üzerinde
ABD ile yapılacak görüşmeler sürecinde
.ABD'nin bu konularla ilgili gerçek niyetini
saptama olanağı sağlanacakbr."
Mesut Yılmaz'ın eleştirileri
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da
Kuzey Irak'ta süren harekâtın geleceğiyle
ilgili olarak ortada yanıtlanmayan sorular
bulunduğuna dikkat çekerek, harekâtın sü-
resi konusunda Cumhurbaşkanı ve Başba-
kan tarafından yapılan çelişkili açıklama-
lann endişe verici olduğunu savundu. Yıl-
maz, "Bu kadar ciddi bir operasyonun bu
kadar gayri ciddi bir hükümet tarafından
yürütülmesı talihsizliktir" dedı.
ABD'de yaptığı temaslar sırasında bu ha-
rekâtın meşruluğunun süresine bağlı oldu-
ğu yolunda değerlendirmeler yapıldığını
belirten Yılmaz, harekâtın süresinin uza-
ması halınde tepki gösterileceğinin ifade
edildiğini bildirdi.
ANAP lideri, Çekiç Güç'ün Türkiye'de
konuşlanmasına karşı olmadıklannı, ancak
bugün Çekiç Güç'ün Kuzey Irak'ta bağım-
sız bir Kürt devleti kurulmasına şemsiye
görevi yaptığı yolunda endışeleri bulundu-
gunu söyledi.
Yılmaz, bu konudaki endişelerin gide-
rilmesi ve somut güvenceler verilmesi ha-
linde Çekiç Güç'ün süresinin uzatılmasına
karşı olmayacaklannı bildirdi. Yılmaz, bu
endişeler giderilmez ve birtakım somut gü-
venceler venlmezse Çekiç Güç'ün süresi-
nin uzatılması oylamalannda olumsuz oy
vereceklerini söyledi.
Yılmaz, dünkü grup toplantısında,
ABD'ye yaptığı ziyareti ve temaslannı da
anlattı. ABD'den bakıldıgında, Türkiye'nin
"3. lige düşmüş bir ülke" görüntüsü verdı-
ğini ileri süren Yılmaz, "Bugünkü hükü-
metin, Türkiye için ne kadar talihsizlik ve
ileriye dönük olarak da risk olduğunu şim-
di daha iyi değeriendiriyorum" dedı.
DYP'de
Refah
rahatsızlığı
• DYP GİK toplantısında
konuşan Genel Muhasip Bahattin
Şeker, köy imamlannın RP
propagandası yaptığını söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- DYP, kırsal kesim seçmenini RP'ye
kaptırma kaygısı yaşıyor. DYP Genel
Muhasibi Bahattin Şeker, RP'nin. bü-
yük şehirlerdeki örgütlenme modeli-
ni kırsal kesime yaymaya çalıştığına
dikkat çekerek, parti örgütlerini bu
konuda dikkatli olmaya çağırdı. DYP
Genel tdare Kurulu'nda (GİK) konu-
şan Şeker, özellikle köy imamlannın,
"RP'nin militanrgıbı çalıştığını be-
lirterek, bu durumun DYP'ye
1996'daki genel seçimlerde büyük oy
kaybettireceğini dile getirdi.
Başbakan Tansu Çiller'in başkan-
lığindatoplanan GtK'te, ağırlıklı ola-
rak üye kayıtlan, haziran ayında ya-
ptlacak yerel ara seçimler ve örgüt so-
runlan ele alındı. Çiller, DYP'nin, ül-
kenin "çünentosu" olduğu görüşünü
savunarak 1996 yılında tek başına ik-
tidara geleceklerini öne sürdü.
Edinilen bilgiye göre. toplantının
kapalı bölümünde söz alan üyeler de
ağırlıklı olarak üye kayıtlannm yeni-
lenmesi konusunu gündeme getirdi-
ler. Toplantıda Genel Muhasip Şeker.
çiftçinin gübre sıkıntısı ve Çevre Ba-
kanlığı'na araç verilmemesi konu-
sundaki şikâyetleri iletirken, DYP'nin
oy kaybetmesine ilişkin etkenleri de
dile getirdi. Şeker'in, "Köy imamla-
n, bulundukİan yeıierde RP'nin mi-
litanı gibi çalışıyor. Bu konuda bir ça-
hşma yapmazsak, bu durum DYP'ye
kırsal kesimde oy kaybettirir'' dediği
öğrenildı.
Sözen ve Göknebyineyargıçönünde
İstanbul Haber Servisi - Eski lstanbul Büyükşehir
Belediyesi Başkanı Nurettin Sözen ve eskı İSKİ Genel
Müdürü Ergun Göknel. 'Moda Kolektörü ihalesine fesat
kanştırmak' suçlamasıyla mahkeme önüne çıktılar.
İSKl'nin Moda'da yaptırdığı kokktörün inşası sırasında
düzenlenen ek sözleşme ile kurumu 3.5 milyon dolar zarara
uğratmakla suçlanan Sözen. Göknel ve İSKİ yönetim
kurulu üyeleri Metin Kavuk, Hüseyin Yüksel Yavuz,
Mehmet Yaşar Baykal ile yüklenıci firma temsilcisi
Umberto Marizzi'nin yargılandığı davanın dün yapılan
duruşmasında tanıklar dinlendi.
Eski İSKİ Hukuk Müşaviri Sevgi Tüten, ek sözleşmenin ana
sözleşme maddelerine uygun olduğunu söyledi. Türk-
ttalyan ortaklığı olan Torna-Yöntaş firmasının, 1989
yılında hakediş bedellerinin ödenmemesi nedeniyle konuyu
uluslararası mahkemelere yansıtma yetkisinin bulunduğuna
dikkat çeken Tüten, ek sözleşme ile ihalenin
tamamlanmasmın sağlandığını belirtti.
Daha sonra dinlenen tanıklann da sözleşmenin
yenılenmesinin ve ihale bedelindeki artışın, Bedrettin Dalan
döneminde yapılan ihalenin hakediş bedellerinin
ödenmemesi nedeniyle zorunlu olduğunu vurguladılar.
Sanıklar hakkında "deviet adına yapılan ihaleye fesat
kanştararak çıkar sağlamak" suçlamasıyla 10 yıldan az
olmamak üzere hapis cezasının istendiğı davada mahkeme,
tanıklann dinlenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Düşünce suçuna af için düğmeye basıldı
Adalet Bakanlığı, kesin çözüm olarak düşünce suçunun kaldınlması gerektiği görüşünde
TÜREYKÖSE
ANKARA - Adalet Bakanlığı,
düşüncenin suç sayılmaması yo-
lundaki çalışmalannı hızlandırdı.
Adalet Bakanlığı tarafından hazır-
lanan bir raporda, af çıkanlması ya
da ceza indırimine gidilmesi yeri-
ne, en uygun çözümün Terörle
Mücadele Yasası'nda değişiklik
öngören tasanyı ivedilikle yasa-
laştırarak, düşünce suçunu orta-
dan kaldırmak olduğu görüşüne
yerverildi. Raporda. "Terörle Mü-
cadele Yasası'nın 8. maddesi yü-
rürlükten kaldınlırsa, af çıkarma-
ya gerek kalmaksızm, bu madde-
de yazılı suçlardan dolayı yapıl-
makta olan takibatlar duracak,
hüküm giymiş olanlar tahliye edi-
lecektir. Bu madde hükmü, bu ha-
liyle kaldığı sürece, yeni tutukla-
malann, yeni mahkûmiyetlerin
önüne geçilmiş olunmayacaktır"
denildi.
50. hükümetin uygulama prog-
ramında "Hükümetçe Ele Alına-
cak Yeni Konular" başlığı altında
ilk sırada, "Kişi haklan saklı kal-
mak Uzere, basın ve yayın yoluyla
işlenmiş suçlara ilişkin cezalann
infazında indirim için yasal düzen-
leme yapümasryeraldı.GHP Ge-
nel Başkanı Hikmet Çetin, şu an-
da cezaevinde bulunan düşünce
suçlulannın bir an önce dışan çı-
kanlmasını isterken, Adalet Ba-
kanı MehmetMoğuhay da, bir ça-
lışma başlattı. Moğultay, Cumhu-
riyet'in sorulannı yanıtlarken,
"En kısa zamanda bu çahşmamı-
a tamamlayacağız" dedi. Deviet
Bakanı Bekir Sami Daçede,u
Da-
ha degişiklikler yeni oldu. Oturup
konuşacağız'" dedı.
Bakanhğın raporu
Adalet Bakanlığı tarafından ha-
zırlanan bir raporda. af konusun-
da şu görüşlere yer verildi:
".\f, eezanın istenmeyen etkisini
azaltarak ceza adaletinin yardun-
ctsıdır. Af, toplumdaki çatışmala-
nn unurulması. kin duygulannuı
önlenmeyeçahşdması gibi durum-
larda kinıi zaman ceza siyasetinin
uygutama aracı olarak düşünüle-
bilir. Cezanın ne zaman sosyal ya-
rannı yitirdiğini en iyi takdir cde-
bilecek durumda olan deviet orga-
nı. kamuoyuyla en yakın temas ha-
linde bulunan yasama organıdır.
.\nayasa, TBMM'nin af yetkisini
belirleyen 87. maddesinde, 'Ana-
yasanın 14. maddesindeki fiıller-
den dolayı hüküm giyenler hariç
olmak üzere' diyerek af yetkisini
sınırlamıştır"
Anayasanın 14. maddesinde,
"•Anayasada yer alan hak ve hür-
riyetlerden hiçbirisi devletin ülke-
si ve milletiyle bölünmez bütünlü-
ğünü bozmak, Türk devletinin ve
Cumhuriyetinin varlığını tehükeye
düşürmek amacıyla kullanamaz-
lar, bu yasaklara aykın hareket e-
den veya başkalanm bu yokla teş-
vik veya tahrik edenler hakkında
uygulanacak müeyyideler, kanun-
la düzenlenir" deniliyor.
Raporda, düşünce suçunun
3713 Sayıh Terörle Mücadele Ya-
sası'nın 8. maddesinde yer alan
suç olduğu anımsatılarak, •'Bu
madde, 'Hangi yöntem, maksat ve
düşünceyle olursa olsun Türkiye
Çumhuriyeti Devletı'nin ülkesi ve
milletiyle bölünmez bütünlüğünü
bozmayı' hedef alan yazılı \-e sözlü
propagandayı ve bu amaçla yapı-
lacak toplantı, gösteri ve yürüyüş-
lerini cezalandırmaktadır. Bu
maddeye göre, cezalandırılan fiil-
ler anayasanın 14. maddesinde ya-
zılı olup. yasaklanan ve anayasanın
87. maddesine göre de af kapsamı
dışuıda tutulan fiillerin aynısıdır.
Bu durumu 3713 sayıh yasanın 8.
maddesinde yazıh suçtan hüküm
giyenler için af kanunu çıkarmak
mümkün değfldir'* görüşüne yer
verildi. Raporda şu değerlendir-
meler yer aldı:
*1- Af, bir anfettir. Ancak Mec-
lis'in af konusundaki takdir hak-
kma ipotekgetirilmesi, affuı bir an-
fet olma niteliğiyle bağdaşmaz. Bu
itibaria anayasada yapılacak deği-
şikh'kle 87. maddesinde yer alan
'anayasanın 14. maddesindeki fi-
illerden dolayı hüküm giyenler ha-
riç olmak üzere' ibaresi madde
metninden çıkardmabdır. Ancak
bunun gerçekleşmesi durumunda
bu suçlar bakunuıdan genel veya
özel af çıkartılabilir.
2- 3713 sayıh Terörle Mücadele
Yasası'nın 8. maddesi yürürlükten
kakhnlmalıdır.
3- Diğer bir çözüm yolu da, ba-
kanlığımı/ca hazırianan ve halen
TBMM gündemüıde bulunan Te-
rörle Mücadele Yasası'nda veözel-
likle bu yasanın 8. maddesinde de-
ğişiklik öngören tasannın bir an
önce kanunlaşmasıdır. Bu durum-
da da, aynı olumlu sonuç hasıl ola-
caknr.
4- Şartlı tahliye süresinin kısal-
ülması da, müracaat olunabilir ve
ancak af çıkartmada olduğu gibi
sakıncab bir yoldur. Kişinin, işledi-
ği suçtan dolayı damgah olmak du-
rumu devam eder.
5- Kanımızca 'DGM'lerin Ku-
ruluş ve Yargılama Usulü Hakkın-
da Kanun' varken, aynca Terörle
Mücadele Kanunu'na gerek bu-
lunmamaktadır. Ancak Terörle
Mücadele Kanunu'nda belki te-
rörle mücadelede görev yapanlar
bakımından getirilen mali \e sos-
yal haklar içeren hükümler ile ko-
nımayı hedef alan hükümler mu-
hafaza edilebilir." Raporun "So-
nuç" bölümünde şöyle denildi:
"Gümriik birliği anlaşmasuıı
imzaladığımıza ve bu toplulukla
entegrasyona girdiğimize göre, dü-
şünceyi suç ohnaktan çıkartma-
nuz en uygun çözüm yolu olacak-
tır. Zaten 3713 sayılı yasanın 8.
maddesi yürürlükten kaMınlırsa,
af çıkartmaya gerek kalmaksızm
bu maddede yazıh suçlardan dola-
yı yapılmakta olan takibatlar du-
racak, hüküm giymiş olanlar tah-
liye edilecektir. Bu maddeyi y ürür-
lükten kaldırmak. medeni ulus oi-
manın da bir geregidir.''
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
İkiKaçak
Tayyip Erdoğan ile Metih Gökçek, lstanbul ve
Ankara'nın belediye başkanlan mı yoksa mahalle ka-
badayısı mı?
Kanal 6'da Ümit Zileli'nin 'Pusula' adlı tartışma
programında ortalığı ayağa kaldıran bu iki 'adil dü-
zen savunucusu'nun gerçek kimlikleri, demokrasi
anlayışları ortaya çıktı. Tartışmadan apar topar ka-
çan Erdoğan ve Gökçek'in adamlan, stüdyodışında
da olay çıkardı.
Biz bu köşede yıllardır aynı şeyleri yineler dururuz:
"Demokrasi düşmanı şeriatçılara anladıklan dil-
den yanıt vereceksiniz..."
Gördünüz, bu yaratıklarla tartışma fılan olmaz.
Bunlar kişi hak ve özgürlükleriyle oynar.
Erdoğan ve Gökçek'in tavırlanna tanık oldunuz...
Adam elinde bir kitap, Ümit Zileli'ye saldınyor. Çün-
kü Ümit, belgeleri eline geçirmiş, her ikisini de sıkış-
tıracak. Tartışmada deneyimli gazeteci Yıldınm Çav-
lı da 'yolsuzluk belgelerini' bir bir önlerine çıkaracak.
Ne yapsın Erdoğan ve Gökçek?
Saldınp olay çıkaracaklar ve sonra kaçacaklar...
Öyledeyaptılar...
Şeriatçılar; demokrasi düşmanıdırlar, ikiyüzlüdür-
ler. Onlar için demokrasi bir yaşam biçimi değil ken-
di çıkarları açısından bir araçtır.
Bunlar için 'yalan' geçerlidir. Inanın hepsi de sah-
te Müslümandır...
Kimileri kurban derilerinden trilyonlan gizli kasala-
nna indirir, kimileri beş yıldızlı otellerde iftar yemek-
leri verir, kimileri askeri liselerde, polis kolejlerinde 7a-
ik demokratik Türkiye Çumhuriyeti'n\ yıkmak için ör-
gütlenir.
Şimdi soruyoruz:
"Hiç bunlaria uziaşma olur mu?"
Ben karanmı yıllar önce verdim: "Şeriatçılarla hiç-
bir zaman uzlaşmayacağım, onlara anladıklan dille
yanıt vereceğim. Çünkü rier biri -halim selim de oL
sa- demokrasi düşmanıdır."
Demek ki 'adil düzenci' olmanın onda dokuzu kaç-
makmış...
•••
Geriye ne kaldı?
Bir...
O zaman da karşındakine saldıracaksın...
Melih Gökçek ile Tayyip Erdoğan bugüne dek 'ça-
nak sorularia' vaziyeti idare ettiği için Ümit Zileli ve
Yıldınm Çavlı'nın karşısında ne yapacaklannı şaşır-
dılar...
Karşılannda kimi görmek istiyoriardı acaba?
Sanınz yeniyetme yağdanlıkian...
Olmadı, bu kez ters geldiler...
Melih Efendı elinde bir kitapla Ümit'e sakjınyor
"Maaşınız kadar konuşun..."
İki başkan yanlarında 'icraatlannı' içeren iki bant
getirmişler...
Ikisi birden tepeleniyor:
"Bantlanmızı yayımlayın, neleryaptık neter..."
Hayda!..
Ümit Zileli gayet kibar söze giriyor
"Böyle şey olmaz. Sayın Çavlı'nın bazı yolsuzluk
dosyalan üzerine konuşmak için buradasınız. Ka-
muoyunun öğrenmek istedikleri sorulan yanıtlayı-
nız. Sonra da icraatlannızı anlatırsınız. Buprogramın
koşullannı biz belihehz..."
Ne yapacak Tayyip Bey ile Melih Bey?
Elbet saldınya geçecekler...
Yıldınm Çavlı'nın elinde altı tane yolsuzluk dosya-
sı bulunuyor...
Melih Gökçek her zamanki numarasını yapıyor.
Bıçkın delikanlılığı oynuyor...
"Biz sizin figüranınız değiliz..."
Bunlan söylerken belki de aklından şunlar geçiyor
"Ah, şurada Ümit Zileli ve Yıldınm Çavlı'nın yeri-
ne Hulki Cevizoğlu, Fehmi Koru, Erkan Göksel,
llnur Çevik, Abdurrahman Dilipak olsa ne güzel
tartışırdık..."
Ama karşılannda Ümit Zileli ve Yıldınm Çavlı gibi
iki yiğit gazeteci var. Takkeli ve takkesiz liboşlaryok...
•••
Tayyip Bey ile Melih Bey için hem 'mahalle kaba-
dayılığı' yapmanın, hem de 'kaçmanın' zamanı gel-
miştir...
Gökçek elindeki kitabı sallayıp ilk atağı yapmaya
kalkışır, ama tökezler. Yerinden doğrulur ve elindeki
kitapla Ümit Zileli'ye döner:
"Sizin kimliğiniz şu kitapta var..."
Tayyip Bey söze girer:
"Kitabın adını verelim de halk okusun..."
Maksat tartışmakian kaçmaktır...
Ümit Zileli her iki belediye başkanını sarsmaya
başlar:
"Siz hertralde bugüne kadar hep monolog yapma-
ya alıştınız. Çanak sorular sorulacak, siz de yanıt ve-
receksiniz..."
Melih Gökçek:
"Bana 400 bin kişi oy verdi. Siz paranız kadar ko-
nuşan birisiniz..."
Melih ve Tayyip beyleryiğitliği kaçmakta bulurlar...
Biz Ümit Zileli'yi bir kez daha kutluyoruz...
Işte televizyon gazeteciliği budur...
Adamlar takkeli ve takkesiz liboşlann 'çanak so-
rulanna' alışmışlar. Karşılannda gerçek gazetecileri
bulunca kurtuluşu 'sıvışmakta' buluyoıiar...
Sizi uyanıklar sizi!..
Ortak tavır alacaklar
Şimdi de CHP'de
güvenoyu saııcısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP'de bir grup
milletvekilinin "güvenoyu
tehdidi"nden sonra,
CHP'de de "güvenoyu ce-
zasrgündeme geldi. CHP
kanadındaki kabine deği-
şikliği sırasında kabinede
temsil edilmemelerine sert
tepki gösteren Doğu ve Gü-
neydoğulu milletvekilleri-
nin güvenoylamasından
önce bir araya gelerek ortak
tavır belirlemeleri bekleni-
yor. Bazı milletvekilleri,
kendi partilerine güvenoyu
vermemelerinin sözkonusu
olamayacağını, ancak oyla-
maya katılmayabilecekleri-
ni söylediler.
CHP'de kabine değişik-
liğinden sonra, Doğu ve
Güneydoğu milletvekilleri
kırgınlık ve öfkelerini giz-
lemediler. Bölge milletve-
killeri, önümüzdeki hafta
yapılması beklenen güve-
noylamasından önce bir
araya gelerek ortak tavır be-
lirleyecekler. Kabine dışı
kalan bir eski bakan, "As-
hnda güvenoyu vermem. A-
ma şimdi. 'bakan olamadı
da vermedi' derler. Verir-
sem kerhen veririm''dedi.
Kars Milletvekili Meh-
met Alp, "Bireysel karar
vermem. Arkadaşlaria or-
tak karar veririz. O gün ma-
ZEretiolan arkadaşlar olabi-
Hr" diyerek bazı mılletve-
killerinin oylamaya katıl-
mayabileceğinin işaretini
verdi. Doğu ve Güneydoğu
milletvekillerinden bir bö-
lümünün oylamaya katıl-
maması bekleniyor.
Erzincan Milletvekili AB
tbrahim Turu da güvenoyu
vermeyeceğini açıkladı.