23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi rayı Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkava # Yazıişlerı Müdürleri: Ibrahim Vıldız. DinçTayanç(Sorumlu) # Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen. Fikret Eser D15 Haberler Ergun Bakj 0 Istıhbarat Valçın Çtkır • Ekonotnı Bülcnl Kı/anlık • Rad\o-TV. L>gar Eremek- tar • Kültur Handan Şenkdken • Spor. AMülkadir \ ücclman 9 Yurt Haberlen Mchmel Saraç • Makaleler Saroi Kıraörrn 9 Çctın Setfettin Turhan 9 Dureltmc Abdullah ta/ıcı 9 Fotograf' Erdoğan Köseoğlu Yayın Kurulu: llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktav Kurtböke Özgen Acar, Hikmet Çetinkava, Şukran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Ankara Tcmsılcısi. Mustafa Balbay 0 Haber Müdürü: Doğan Akın Alalürk Bulvan No. 125. Kar4, Bakan/ıklar-Ankara Tel: 4l95O20(7hat), Faks-41950270lzmırTemsilcisı:Ser<UrKınk, H ZıyaBlv. 1352 S 23 Tel 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsilcisı. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. No:l Kat.l, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Müessese Müdünr Erot Erkut# Koonfinaiör Ahmel Konıkan • Muhasebe Bülent Yen- er0tdareHöseyinGürer#I^letme Önder Çetik • Bılgı-lşlem Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstem MürüvetÇiler0Reklam Rehalpt- man 0 Halkla llışkıler N'urten Berksoy Yıyınlayan *e B*$an: Yenı Gun Hatxr Ajansı. Basın ve Yayıncıljk A $ Tirtocagı Cad 394! Cağaioglu 34334 Ist PK 246 Istanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20 hall Faks (0 212)513 85 95 30MART 1995 lmsak:5.18 Güneş:6.45 Öğle: 13.16 Ikindi: 16.46 Akşam: 19.33 Yatsı:20.54 SAS'tan kampanya • Haber Merkezi- Iskandına\ Havayollan (SAS), Istanbul'dan Iskandinavya'nın bazı kentlerine yapılan uçuşlarda "SAS Jackpot" adını verdiğı yeni bir kampanya baslattı. Kampanya, 350 dolarlık bilet fiyatlan ve sık yolculuk edenler için ödüllerden oluşuyor. Yatağan davasıntfa takjpsizlHc • İZVIİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yatağan Termik Santralı'nın çalışmasının durdurulmasına ilişkin mahkeme karanna uymadıklan gerekçesıyle haklannda "görevi ihmal ve kötüye kullanmak" suçlamalannda bulunulan TEK yöneticileri için savcılık takipsizlik karan verdi. Bu karara, ağır ceza mahkemesine başvurarak itiraz eden lzmir Çevre Hareketi avukatlan, Yatağan Termik Santralı'nın çalıştınlması direktifıni "kanunsuzemir' olarak nitelendırdiler. 23IWsan masrafı çocuktan • ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Milli Eğitım Müdürlüğü'nün okullara, ilkokul öğrencilerinden kişi başına 100 bin lıra toplanmasına yöneiik yazı gönderdiğini bildiren Eğitim-Sen Adana Şubesi, "23 Nisan Ulusal Egemenlık ve Çocuk Bayramı"nın masrafı neden çocuklanmızdan çıkanlmak istenıyor" diye tepkı gösterdi. Sendika Yönetim Kurulu tarafindan yapılan açıklamada Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yazısına Valilik tarafindan 'olur' verildiğine dikkat çekilerek "'Ulusal bayramlar Türkiye Cumhuriyetı'nin tarihinde ne zamandan beri çocuklardan toplanan paralarla kutlanıyor" denildi. Fırtına okul tatff ettinli • DENİZLİ (Cumhuriyet) - Denizli'de önceki gün başlayan şiddetli fırtına günlük yaşamı felce uğrattı. Saatteki hızı 90 kilometreyı bulan fırtına nedeniyle iki katlı bir ev çökerken, yüzlerce ağaç devrildi, birçok apartmanın terası uçtu. Trafo ve hatlan da etkileyen fırtına yüzünden elektrikler kesiJdi, telefon görüşmeleri yapılamadı. Fırtına nedeniyle kentte dûn ilkokullar tatil edildi. THY'nin Milano sefepleri • İSTAIVBUL (AA) - Türk Hava Yollan'nın Milano seferlerinin yaz tarifesiyle birlikte her gün Malpensa yerine Linate Havaalanı'na yapılmaya başlandığı bildirildi. Seferlerin, tstanbul'dan kalkış saati 10.00, Milano Linate Havaalanrna vanş saati 12.10, Milano LinateUen kalkış saati 13.10, Istanbul'a vanş saati ise 17.15 olarak uygulandığı bildirildi. Baiıara dikkat • İZMİR (AA) - Bahann, insanlarda yaşarna sevinci ve coşkunun yanı sıra, yorgunluk ve üst sohınum hastalıklan ile sonucu intihara kadar varabilen bunalımlara yol açtığı bildirildi. E.Ü. Tıp Fakültesı Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Ahmet Çelikkol.. "Ukbahar. özellikle nıhsal yönde hasta kişilerde olumsuzluklara yol açmaktadır" dedi. Denizlerin bereketi düştükçe kültür balıkçılığınm önemi artıyor Yeni ıımut: Kültür bahkçıfağı• 1988'de yaklaşık 4 bin ton olan kültür balığı üretimi, 1991'de 7.8 bin, 1992'de 9 bin, 1993 yılında da 12.5 bin tona yükseldi. Kültür balıkçılığınm gözdesi olan levrek ve çipura üretimi de yaklaşık 5 bin tona ulaştı. MERIHAK İZMİR - Denizlerden elde edilen balığın büyük ölçülerde azalması. üretici- leri kültür balıkçılığına yöneltti. Son yıllarda kültür balığı üretiminde büyük artışlar görünürken. toplam üretim giderek düşüyor. Hükümetin kültür bahkçılığına yeterli destek vermemesı ve konuyla ilgıli bir genel müdürlüğünün bile bulunmaması eleştiriJen konuların başında geliyor. Kirlilik, bilinçsiz av ve benzeri neden- ler, üç yanı denizlerle çevrili olan Türkiye'de balık üretimini giderek düşürüyor. Hükümetlerin sektör için izle- dıği yanlış politikalar bu düşüşün başlıca etmeni olarak gösteriliyor. Tanm ve Köy lşleri Bakanlığı'nın ilgi alanına giren Türk balıkçılığınm politikası, bir daire başkanhğı tarafindan yönlendiriliyor. Balıkçıhğın başında da daha çok ziraat mühendislerinin bulunması ve bu konuda uzmanlaşmış su ürünJeri fakültesi mezunlarının henüz bu kadrolarda yer almaması sıkıntılann başlıca nedenlerini oluşturuyor. Türkiyedeki balık üretimini sergileyen veriler oldukça dikkat çekici. 1988 yılında toplam üretimin 580 bin tona çıkmasından bu yana üretimdeki düşüş, önemli boyutlara uiaştı. 1991'de 290 bin ton olan üretim, geçen yıl 350-400 bin ton düzeyinde gerçekleşti. Çipura ve levrekte patiama Buna karşın kültür balıkçıhğındaki üretim giderek artıyor. 1988'de yaklaşık 4 bin ton olan üretim, 1991'de 7.8 bin, 1992'de 9 bin, 1993 yılında da 12.5 bin tona yükseldi. Kültür balıkçılığınm gözdesi olan levrek ve çipura üretimi de yaklaşık 5 bin tona ulaştı. Pınar Su Ürünleri AŞ Genel Müdürü Taner Ciğer, 10 yıl içinde bir şirketten bir Türkiye'de kirlilik, bilinçsiz avlanma gibi nedenler balık üretimini giderek düşürü - yor. Buna karşın kültür balıkçıbğına rağbet arüyor. sektör oluştuğunu söyledı. Yoğun olarak çipura ve levrek üretimi yaptıklarını belirten Ciğer, sektöriin içinde bir takım zorlukların yaşandığını dile getirdi. Sektöre girişin problemle başladığını ve 6 bakanlık ve 13 mercıden izin alınması gerektiğini dile getiren Ciğer. "Kesinlikle bu 6 bakanlık 13 merciden birinde işler uzuyor. Bu uzama, sektöre yatırım yapacaklarm şevkini kırıyor. Sektöre baktığınızda birtakım kaçak işletmeler var, ruhsatsız çalışan. L'zamadan dolayı kaçak durumuna düşüyor" dedi. Tarım Bakanhğı'nda kültür balıkçılığınm Tanmsal Ürün Geliştirme Genel Müdürlüğü'ne bağlı oldugunu belirten Ciğer, bu müdürlüğün içinde bir daire başkanlığının bulunduğunu vurgu- layarak şunlan söyledı: "Şu an deniz ürünleri ve balıkçılık üzerine ihtisas sahibi olmayan, ihtisası tamamen başka bir konu üzerinde olan bir genel müdür- lük üzerine bağlıyız. Dola\ısı\la biz, sek- tör sahipsiz kaldı gözüvle bakıyoruz." Kültür bahğı: Ihracat ürünii Sektörde üretilen kültür balıgının yüzde 80'inin ihraç edildiğmi belirten Ciğer. "İçerde tüketilmesi zor. Deniz kültür balıkçılığında üretilen iki tür balık var. Bunların fiyatları oldukça >ük$ek. Dolayısıyla içeride satılan, tüketilen balıkların çofu belirli bir fiyatın altında satılan balıklar. Vani et fiyatının altında olan balıkların satış şansı Türkiye'de daha çok. Çipura ve levrek fiyatı yüksek olduğundan satış şansı az. Bu türlere yurtdışından sürekli olarak talep var" diye konuştu. Doğal avcılığın Türkiye'de çok azaldığına dikkat çeken Ciğer, teknelerin satışa çıkmaya başladığını savundu. Kültür bahkçılığına yatırım yapanlann sayısında da artış gözlendiğini bildiren Ciğer "Doğadan bir beklenti içinde olmayan insanlar, kültür balıkçılığında ekmek anyorlar. Kültür balıkçılığı gele- cektir, geleceğin balıkçılığıdır. Çok da ileride değil, 8-10 sene\e kadar kültür bahkçılığına döniiş olacakDr" dedi. Turizm kadar gelir Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr.Osman Özden, kültür balıkçılığını u Bakanlık nezdinde çok önemsiz ama ekonomik olarak çok önemli bir sektör" olarak değerlendiriyor. Bunun çelişki yarattığını savunan Doç. Dr. Özden, "Devlet henüz sahiplenmemiş durumda, organize edilmemiş. Hangi bakanhğa bağjı belli değil" dedi. Doç. Dr. Özden. "Aldığımız duyum- lara göre sadece su ürünlerinden elde edilen gelir turizmden elde edilen geürie eş düzeyde. Bu da hiç küsümsenmeyecek bir olay. Türkiye'nin bu konuda büyük bir potansiyeli var. Ancak altyapı olanaklan yok. Akdeniz ülkeleri içinde çok çok zengin bir varhk var karşımızda" diye konuştu. Devlet Bakanı Aysel Baykal, İsvan ve Kotil döneminde İstanbul Belediye Meclisi üyeliği yaptı Tek bayan bakan9 yine Meclis dışından AYŞE YILDIRIM Güler İleıi Türkan Ak- yolve Önay Alpago'dan son- ra kabinenin tek kadın ba- kanı Aysel Baykal oldu. Ak- yol ve Alpago gibi Ayse! Baykal da Meclis dışından. 1963 yılında istanbul Hukuk Fakültesi'ni bitiren Aysel Baykal, serbest avu- katlık yapmaya başladı. Zü- rih'te sigortacılık kursu gö- ren Baykal, bir süre Ticaret Bakanlığı Sigorta Murake- be Kurulu'nda da uzman olarak çalıştı. 1980 öncesi aktif olarak politikada yer alan Aysel Baykal, Ahmet İsvan ve Aytekin Kotil dönemlennde îstanbul'da belediye meclisi üyeliği ve il genel meclis üyeliği görevlerını yaptı. Baykal, aynı zamanda Tür- kiye'nin ilk kadın ıl genel meclis üyesiydi. CHP tl Kadın Kolları Başka- nı'yken 1979'da ön seçımı kazanarak istanbul "dan se- natör seçıldi. Kendisinin deyişiyle "kötü tesadüf", 1 yıl sonra 12 Eylül darbesi oldu ve CHP'nın üzerinden "tanklar geçti". Baykal, bundan sonra aktıf olarak politikada yer almadı. Ger- çi SODEP'in kuruluşunda görev aldı, hatta SHP'ye üye oldu, ama yönetim ka- demelerinde görev yapma- dı. Baykal, bunun nedenıni şu sözlerle özetlıyor: "CHP'deki geleneklere göre potitika yapmış bir in- san olarak yeni oluşumlar- da çok aktif olma olanağuu btılamadım." Aysel Baykal, CHP'nin açıhş çalışmaları sırasında yeniden sahneye çıktı. Eskı CHP'li parlamenterlerle birlikte Türkiye'nin dört bir yanında toplantılar düzen- ledi. CHP'de uzun yıllar bır- likte çalıştığı Hikmet Çe- tin 'in oluşturduğu kabinede Meclis dışından kadın ve aileden sorumlu devlet ba- kanı olarak yerini aldı. "Ben. seçilememiş olma- nın üzüntüsünü yaşamıvo- rum" diyen Baykal, politi- kada kadın \e erkek ayrı- mına değinirken şunlan an- latıyor: "CHP'nin parti progra- mında kadıniara epey geniş bir yer avnldı. O programın hazırianmasında. benim de kannca karannca bir kat- kım oldu. Bu bakımdan bi- zim kadın sorununa bakışı- mız, geleneksel olarak zaten ABD'nin Kansas Eyaleti'nde Batı Ha\s karayolunda bisikletle devriye gezen polis memurlaruun bir görüntüsü. Poüsler bisikletle devrive gezebilniek için bir süre eğitimden geçiyoriar. ( Fotoğraf: AP) Atatürk ten bu yana hep ilerici açıdandır. Tabii bu- günün koşullarında da çok ileri düzeyâe düşünü- yonız. Kotanui başanlı ol- mamasuun çok çeşitli ne- denleri var. Kadınlar ne- den politikaya ilgi duymu- yor, neden politikada ka- dınlar yeterince başanlı olanuyor. bunlann apayn nedenleri var, ama bütün bunlan bir kenara bıra- kınca kota bir adımdır. Eksiklikleri vardır. tam hayata geçirilememiştir. l vgulamada çok başanlı olamamıştır, ama bu, on- dan vazgeçmemizi gerekti- ren bir şe> değildir. Politik ha>admda kendim bir a>- nmcılıkla karşılaşmadun, ama bu demek değildir ki başka kadınlara >apılan aynmcıhğı görmüyorum. Bu bir realite." Bakanlık koltuğuna ön- ceki gün oturan Aysel Baykal. çalışmalanna ön- ce brifinglerle başlayacak. Hedefi ise Önay Alpa- go'nun başlattığı önemli projelere öncelikler tanı- yarak yeni projeler üret- mek ve hayata geçirmek. Hükümeti "bir ekip ça- lışması" olarak nitelendi- ren Baykal, CHP'nin si- yasi görüşü haline gelen "demokratikleşme pake- ti"nin de zorunlu olarak çıkması gerektiği görü- şünde. Canlı yayın tartışması Gökçek ve Erdoğan'a büyük tepki • Kanal 6'da yayımlanan 'Pusula' proeramına konuk olarak katılan Erdoğan ve Gökçek'in canlı yayinda tartışma çılcanp stüdyoyu terk etmelen, yurttaşlann büyük tepkisine neden oldu. Yurttaşlar, Melih Gökçek'in gazetecilere yöneiik hareketini ise 'seviyesız' olarak nitelediler. Ikliııı felakederine önlemler tarbşıhyor Dünyanın ateşi yükseldi Çeviri Servisi - Şubat ayı sonlarında, British Antarctic Survey araştırmacılan uydu resimlerini incelerken bir buzdağı gördüler. Bu, Antarktika suları için fazla ilginç değildi. Son 40 yılda meydana gelen 2.5 derecelik ısınma, buzdağını yennden koparmış olmahydı. Ancak buzul 2900 km2 genişliğindeydi. Ve uzmanlan korkutan, bu kadar büyük bir kitlenin Güney Kutbu'ndan kopuşunun, kutbun çözülüşü olarak nitelenip nitelenemeyecek olmasıydı. Bu ve diğer belirtıler, artık şüphelere yer bırakmıyor. Dünyamız gitgide ısınıyor ve bunun baş sorumlusu ise insanoğlunun kendisi. Geçen ay içinde Hamburg Max-Planck Enstitüsü'nün yaptığı açıklamaya göre de dünyada meydana gelen iklim değişiklerinin yüzde 95'lik bir oranı doğal sonuçlara bağfanamıyor. Dünyanın ısısı son 100 yılda ortalama 0.7 derece yükselmiş. Önümüzdeki 100 yıl için ise eğer CO2'nin kaybına karşın bir önlem alınamazsa 3 derecelik bir artış daha bekleniyor. Dünyada meydana gelen olumsuzluklardan bazılan şöyle: -1992 yıiından beri Peru ve Ekvator kı\ı suları ısuuyor. - Kaliforniya kıyılannda deniz fau- nası 30'lu yıllardan bu yana dramatik olarak değişiyor. Neden olarak ise suyun yaklaşık 0.75 derecelik ısı artışı gösteriliyor. - Uydu ölçümleri 1992'den bu yana dünya deniz yüzeyinin >iida 3 mm yük- sekliğini belirlivor. - Dünyanın tarım ve ekim şeritleri değişiyor. Açlık tehdidı hayvanların göç zaman ve rotalannın değişmesine etken oluyor. - Tropikal hastalıkların dünya yüzeyine yayılması endişesi gelişiyor. Bugün yılda 270 milvon sıtma ateşi vakası varken, ısının 3 derece yük- selmesi sonucu buna her yıl 80 milyon kişinin daha eklenmesi söz konusu. - Yaz aylannda sıcaklık dolayısıyla ölümlerin artması beklenivor. BERLİN (AFP) - On yıldan beri devamlı olarak artan sıcaklığın yaratabile- ceği küresel tehlikenin gö- rüşüldüğü "İklim Zirvesi' önceki gün başladı. Konfe- ransta bazı ülkelerin tem- silcilerinin işi ağırdan aldı- ğı, bazılarının ise bir an önce gereklı önlemlerin alınması için delegeiere baskı yaptığı gözlendi. Birleşmiş Milletler'e üye 120 ülkenin katıldığı 'İk- lim Zirvesi'nin ilk günkü gündemini, dünyanın gide- rek ısınmasına neden olan karbondioksit üremesınin kontrol altına alınması oluşturdu. Bu konu 1992'de Rio de Janeiro'da yapılan zirvede de ele alın- mış ve tehlikenin önlene- bilmesı için karbondioksit gazının yayılmasının 2000 yılında 1990 düzeyine dü- şüriilmesı kararlaştırılmış- tı. Ancak o tarihten günü- müze kadar olan gelişme- • Konferansta bazı ülkelerin temsilcilerinin işi ağırdan aldığı, bazılannın ise bir an önce gerekli önlemlerin alınması için delegeiere baskı yaptığı gözlendi. ler, bunun yetersiz kalaca- ğını ortaya koydu. Güney Kutbu'ndaki buz örtüsü- nün parçalanmaya başla- ması da yeni bir tehlikeyi gündeme getirdi. Bu durum, özellikle de- niz seviyesine yakın yük- seltideki ülkelerin karşı karşıya bulunduğu felake- tin tahmin edildiğinden de yakın olduğunu gösterdiği için. önlemlerin bir an ön- ce uygulamaya geçirilmesi isteniyor. Konferansa katılan bazı çevrecı topluluklar. Ber- lin'deki 'İklim Zirvesi'ne karşı çıkan ülkelerden Avustralya'ya tepki göster- dıler. Avustralya gelişmekte olan ülkelerin de çevre so- runu ve iklim değiştirici gazlann azaltılması konu- sunda sorumluluk almalan gerektiğini beürterek bu gerçekleşinceye kadar zir- venin aldığı kârarian onay- lamayacağını açıkladı. Greenpeace ve Avustralya Doğal Kaynaklan Koruma Cemiyeti de (ACF) geliş- mekte olan ülkelere, gele- cekteki eylemlere katılma- ları konusunda ısrarlı bir tutum takınmanın toplantı- nın amacını tehükeye dü- şüreceğini ileri süriiyorlar. Hindistan, Çin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülke- ler, atmosferdeki gazlann yapay artımının etkisi ile yeryüzünün ısısının artma- sı olarak tanımlanan "sera etkisi"nin azaltılmasına yöneiik girişımlere katıl- mayacaklannı açıkladılar. GLNDÜZ İMŞİR Kanal 6'da yayımlanan, Lmit Zileli'nın sunduğu "Pusula" adlı programa konuk olarak katılan istan- bul Büyükşehir Beledıye Başkanı Recep Tayyip Er- doğan ile Ankara Büyük- şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in canlı ya- yında tartışma çıkarıp stüdyoyu terk etmeleri, yurttaşlann büyük tepkisi- ne neden oldu. Gazetemizi arayan çok sayıda yurttaş. "Adil düzen yanolannuı sı- kıya geldi mi nasıl hırçınla- şıp mevdanı terk ettiklerini üzüntüvle izledik. Uygar bir tartışma programında büe kendilerini savunama- yan bu iki belediye başka- nının, yerel sonınlara çö- züm bulabileceklerine inanmıyoruz" dediler. Yurttaşlar. Melih Gök- çek'in, gazetecılere yöne- iik hareketini ise "seviye- siz m olarak nitelediler. Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC)Başkanı Nail Güreü' de büyükşehir be- lediye başkanlannın tavır- larını kınadı, "istediği bi-' çimde yayın yaptırmada direnmenin demokratukla bağdaşmadığmı" belırttı. Melih Gökçek ve Tay- yıp Erdoğan'ın katıldıklan "Pusula" adlı canlı yayın programı kamuoyunda bü- yük tepki çekti. Kavga ile sonuçlanan program, bir- çok kesim tarafindan "RP'Ulerin henüz demok- ratik tartışma programla- nna hazır olmadığj" şek- lınde yorumlandı. Gök- çek'in, Ümit Zileli için söylediğı "Bana 400 bin kişi oy verdi. Siz paranız kadar konuşan birisiniz. Halk adına konuşamazsı- nız. Siz maaşınızla çalışı- yorsunuz, paranız kadar konuşursunuz. Şahsınız kadar konuşursunuz" söz- leri, yurttaşlann yoğun tepkisine yol açtı. Konuyla ilgiii görüşleri- nı almak istediğimiz iki başkan başvurulanmızı yanıtsız bıraktılar. Yıldınm Ça\h ise bele- diye başkanlannın canlı yayında sergiledikleri dav- ranışları "kasıtlı" olarak niteledi. Stüdyonun terk edilme olayının da senaryo gereğı gerçekleştiğine dik- kat çeken Çavlı, progra- mın perde arkasını şöyle özetledi: "Dün öğrendiğinı kada- nyla Recep Ta\yip Erdo- ğan ile Meiih Gökçek, söz konusu kasetleri ögle saat- lerinde Kanal 6'ya götü- rüp akşamki programda yayımlanmasını istemiş. Ancak göriiştükieri haber müdürü, bu istemin, kaset- lerin 3-5 dakikaya kadar kısalfılması sonucu yerine getirilebileceğini söylemiş. Ancak Ümit Zileli'nin de habersiz olduğu bu geliş- me, kasetlerden bir daha haber alınamamasıyla so- nuçlanmış. Üstelik sabah getirilen kasetler, Kanal 6'ya uygun Betacam iken akşam getirilen kasetler farklıymış. Konuya bir başka şekilde vaklaşılırsa benim telsiz göriişmelerin- den edindiğim düşünceye göre belediye başkanları stüdyoya bilenek geç geldi- ler. L'stelik Kanal 6'ya uy- gun kaset getirmemeleri de bende, yaşanan tartışma- nın senaryo olduğunu dü- şündüriiyor.'' Ümit Zileli'nin önceki akşam programda söyledi- ği gibi monolog halinde ve çanak soru soran gazeteci- lığin ancak Iran'da gerçek- leşebileceğıne dikkati çe- ken Yıldınm Çavlı, prog- ramın gerçekleşmesi ha- linde 6 ihale skandalı dos- yası ile ilgiii bilgi verece- ğini söyledı. TGC Başkanı Nail Gü- relı, konuya ilişkin olarak şöyle dedi: "Özellikle Melih Gök- çek'in tavrı ve söylediğı sözler çirkindir, haamsız- lık örneğidir. Gerçekten hakh olduğuna inanan in- san, her soruya hakiı yanrt verebilir"dedı. Kadının kalbi, erkekten sağlıklı İstanbul Haber Ser- visi - Bilımsel araştır- malar, kadınlann kalbi- nin erkeklerinkinden daha sağlam olduğunu ortaya çıkardı. Araştır- ma sonuçlarına göre, Türkiye'de kalp krizi riskıyle yaşayan 8 mil- yon 600 bin erkek ve 5 mılyon 900 bin kadın bulunuyor. Kalp knzıni yaratan en önemli et- kenler arasında bulunan sigarayı. erkekler yüzde 73, kadınlar ise yüzde 43 oranında kullanıyor- lar. Amerıkan Bristol Hastanesi ile Kalifomi- ya Üniversitesi Glads- tore Kardiyovasküler Hastalıklan Enstitü- sü'nün ortaklaşa hazır- ladığı bir araştırma, Türkiye'de kalp hasta- lıklarında erkeklerin daharisklıolduğunu or- taya koydu. Türkiye'nin 6 ayn bölgesinde yakla- şık 10 bin kışiyi kapsa- yacak şekilde yapılan araştırmaya göre erkek- lerin yüzde 32'sinde ko- lestrol düzeyi 200 mg'nin üzerinde çıktı. Bu sonuca göre 8 mil- yon 600 bin erkeğin kalp knzıriskiyleyaşa- dığı saptandı. Kadınlar- da bu oran yüzde 22.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle