Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 MART1995 PERŞEMBE
HABERLER
Mitfıad SertoğhJ
yaşamnı yrtirdi
• İSTANBITL(UBA)-
Gazeteci yazar Mitha'd
Sertoğlu yakalandığı
karaciğer kanserine yenik
düşerek dün Kadıköy
Feneryolu'ndaki evinde
öldü. Gazeteciliğe 1934
yılında başlayan Sertoğlu,
sırasıyla Akşam, Vakit,
Hûrriyet ve Son Posta
gazetelerinde muhabirlik,
Hayat, Tanh ve Yıllar Boyu
dergilerinde de yaym
danışmanliğı yaptı. Basın
Şeref Kartı sahibi olan
Sertoğlu'nun (81)
cenazesı bugün Erenköy
Galip Paşa Camii'nde
kılınacak ögie namazından
sonra Çamlıca
Mezarlığrnda toprağa
verilecek.
Nahum toprağa
verildi
• İSTANBUL (AA) - Hafta
başında vefat eden, Koç
Topluluğu'nda birçok
şirketin kuruculanndan
Bernar Nahum'un cenazesi
dün toprağa verildi. Nahum
için ilk tören Koç
Holding'de yapıldı.
Buradaki törene Nahum'un
yakınları. Vehbi Koç, Koç
Holding üst düzey
yönetcileri ve işadamlan
katıldı. Daha sonra Nahum
için Büyük Hendek Neve
Şalom Sinagogu'nda bir
tören dûzenlendi. Bemar
Nahum'un cenazesi.
buradaki dinj tören in
ardıııdan Ulus'taki Musevi
Mezarlığı'nda toprağa
verildi.
Nusaybin'de11
PKK'li öldürüldü
• MARDtN(Cumhuriyrt)
- tki gün önce Nusaybin-
Midyat arasindaki Babuk
mıntıkasında güvenlik
güvenlik güçleri ve PKK'li
teröristler arasında çıkan
çatışmada 11 terörist
öldürüldü. PKK'lilerin
aralannda yaptıklan
konuşmada "20 adamımız
öldü" sözlerinin
duyulduğu. ancak bölgede
yapılan aramada 11
teröristin cesedinin
bulunduğu bildirildi.
MumcıTdan
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - Bombalı suikast
sonucu öldürülen
gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'nun kardeşi Avukat
Ceyhan Mumcu, CHP
bünyesinde. siyasal
cinayetieri izlemek üzere
sürekli bir knrul
oluşfurulmasını istedi.
ohjyop
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yazdığı bir şiir
kitabı nedeniyle 10 ay hapis
cezasına çarptınlan ve
cezasıni Haymana
Cezaevi'nde tamamlayan
şair Yılmaz Odabaşı'nın, 7
nisanda şartlı olarak tahliye
olacağı bildirildi.
Mumcu'nun
kltapları davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemiz yazan
Uğur Mumcu'nun 23 bin
adet kitabını korsan olarak
basan matbaa ile siparişi
veren yayınevi hakkında
açılan davaya, dün devam
edildi. Çizgi Matbaacılık
AŞ'nin ortağı Savaş
Yılmaz'ın dinlendıği
duruşma ertelendi.
Uberation: Kiirt
devleti Itayal
• STRASBURG(AA)-
Fransa'da yayımlanan
Liberation gazetesi, Kuzey
Irak'ta Kürt Devleti
kurulmasının hayal
olduğunu belirterek "Batılı
güçler. bölgede bir Kürt
otoritesi kurmaya yönelik
imkânlar sağladılar, ancak
bölgedekı Kürtlerin
yaşaması için garanti
sağlanamadı" yorumunu
yaptı.
'Tecavüzcü imam'
• SIVAS (Cumhuriyet) -
Sıvas'ın Yıldızeli ilçesine
bağlı Abdurrahman Ağıllar
mezrasmda genç bir kıza
tecavüz ettiği iddiasıyla
yargılanan ırnam Ahmet
Yıldız 2 milyon 550 bin lira
para cezasına çarptınldı.
Imam suçlamalan
reddederek, çocukyapma
yeteneğini artırmak için
tedavi gördüğünü söyledi.
Konservatuvar
öğrencisinden klasik
gitar dersi verilir.
TÜLİNAY ENGİN
Tel: 336 71 79
Belediye çahşmalannı değerlendiren siyasi partiler, Özfatura'yı beceriksizlikle suçluyor
Iznıir de bir yılmı yitirdiMERİHAK
İZJVÜR - tzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı BurhanÖzfatura'nın biryıHık uy-
gulamalannı değerlendiren çevreler, başka-
nın özellikle büyük projelerde uğradığı ba-
şansızlıklarüzerindeduruyorlar. DSPGrup
Başkanvekili Ahmet Priştina, Özfaturalı
bir yılı "kayıp yıh" olarak ilan ederken,
CHP Grup Başkanvekili Rrfat Özer, özel-
likle büyük projelerde, büyük zaman yiti-
rildiğini belirterek bundan Özfatura'yı so-
rumlu tutuyor.
"Onlar ögreneeek Biz bUivoruz. 27 mart-
tadönüyoruz" sloganıyla girdiği seçim ya-
nşını kazanmasının ardından "kontağı çe-
viren" Izmir Büyükşehir Belediye Başka-
nı Burhan Özfatura, yönetimde geçirdiği
biryıl boyunca gerçekleştirdiği uygulama-
larla hep tepki gördü.
Göreve gelir gelmez, Yüksel Çakmur
aleyhinde çalışmalar başlatan Özfatura,
belediyenin tüm dosya ve ihalelerinı tek
tek inceletti. Çakmur döneminde birçok
yolsuzluğun yapıldığını sık sık vurgulayan
ve kendisini "cezaevine" göndereceğini
söyleyen Ö2fatura, bu iddialannın çoğunu
kanıtlayamadı.
Özfatura'nın, "EkJbim" dediği bürok-
ratlan içinde son dönemlerde başlattığı
operasyon da tam bir şoka neden oldu. Gö-
revi teslim aldığının ertesi günü "kontağı
biriikte çevirdiği'' bürokratlanndan "dino-
zorlar" diyerek söz eden Özfatura, ABD
gezisi öncesi hepsinden topladığı istifa
mektuplanyla belediyeyi kitledi. Yaklaşık
2 aydır belediyede yaşanan bürokrat krizi
yüzünden iş yapılarruyor.
Bu istifalarda hiç kuşkusuz DYP'Iilerin
baskısı da büyük boyutlarda. DYP'nin, ba-
n bürokratlann "keflestai" istemesiy Ie baş-
layan huzursuzluğun giderek tırmandığı da
biliniyor.
Gruplardan sert muhalefet
DSP Grup Başkanvekili Ahmet Priştina.
Özfatura'nın bir yılmı "kayıp yıh" oiarak
kabul ettiklerini söyledi. Priştina. "Yerel
secimJerin ardından deneyimli bir kadroy-
la kontagı çevireceğini söyleyen Sayuı Özfa-
tura'nın aynı kadroyu kendisine 'ayak uy-
duramayan dinozorlar' şekünde nitelendir-
mea, bizieri üzmeide kalmamış. çahşanJar
arasında ciddi bir moral bozukluğuna yoi
acmışür. Gençleştirme adı amnda yapılan
değişiktikler, özünde belediyenin aiİece yö-
netiunesine yol açmaktadır" dedi.
Özfatura'nın en yoğun eleştiri alan diğer
bir yönü, hiç kuşkusuz büyük projelerdeki
başansızlığı.
Büyük Kanal Projesi'yle ilgili olarak
gayrimenkul satışlannın gündeme getiril-
diğini, ancak meclisin gerekli yetkiyi ver-
mesine karşın kaynak yaratacak hiçbir cid-
di satışın gerçekleştirilemediğini belirten
Priştina, "Yap-işlet-devretçözüm olarak ge-
tirildi. Gerçekte uvgulanmak istenen yön-
temin bununla ilgisi olnıadığı görüldü. Met-
ro projesi yer üstüne çıkanldı. 50 milyon
dolartık tasamıf görülse de kuşaklar boyu
sürecek bir görüntü kirliliğine yol açacak-
tır" diye konuştu. Priştina, TANSAŞ'ta
özelleştirmenin bu aşamada mümkün ol-
madığını da belirterek. "Biz görevde değil-
sek özefleştirme gerekli anlayışındalar. Ozel-
leştirmeyi bir miktar hisse senedini borsa-
ya arzetmekolarak değerlendiriyoriar" de-
di.
CHP Grup Sözcüsü RıfatÖzer de Özfa-
tura'yı, "yatınnı cimrisi'' olarak niteledi.
"Çok cimri bir insan. Bu, cari giderierde.
gereksiz giderlerde rvi. Fakat aynı cimrüigj
yaönmlarda da var. Vatınm cimrisi. Bir > ı-
İı kayip bir yıL Ablun yıh değil kesinlikie.
Durağan ve gerileme yıhdır" dıyen Özer,
şunlan söyledi:
"TANSAŞ'ın özeUeştirihnesinin karşısın-
dayız. Kuruluş amacı sosyaldır. Fiyatlan
aşağı çeksin diye kuruldu. Bu sosyal amacı
kaldınrsanız ortada sah kâr etmek kahr.
Buda yanhştır. Sosyal amaç ortadan kalka-
cak.Markederarasındakirekabetsonaere-
cek. Büyük Kanal Projesi de bir şekilde bit-
meli. Bu belediye, finansman darbogazı
içinde. Krediler önemini yitirdi. 1991'den
itibanen geri ödemeler başlanuş. Buniar ol-
mayınca projenin gerçekleştirilmesi zor.
Şartnameyi m hazuiamak, birtakım imti-
yazlar yaratmamak la/ım. Kapitülasyon-
lar çağnştınlmamalı. 200 miryon metrekü-
be çıkıyorsun. Şartnamede300 miryon met-
reküp. Bıuılara dikkat etmek lazun."
Kendi dönemlerindeki tümüyle tamam-
lanan metro projesinin hafif rayh sisteme
dönüştürüldüğünü vurgulayan Özer, bu ko-
nuda da şunlan kaydetti: "Konujıı mecüse
sürekli biz getirdik. Yaptıklan değjşiklik-
lerle ecüş bücüş bir Izmir varablmak iste-
niyor. Çok yanlış bir tercih. İzmirlilcrin kar-
şı çıkması İazım. Kendisi de bu konuda te-
reddütlü. Biryandan 'Temel attık' diyor.öte
yandan projelerin sürdüğünü belirtiyor.
Projeleri çizilip etütkr yapıhyornıuş. l'laşım
da gerileme döneminegirildi. Halk sıkılma-
ya veeziyet çekmeye ba^ladı. Otobüsler ahn-
mah. Denizden vararianılmau."
Cindoruk, 'Tartıştırmam' demişti
Meclis'te harekât
için görüşme istemi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-TBMM Baş-
kanı Hüsamettin Cindo-
ruk, "Operasyonu Mec-
Ks'te taröştmnam " deme-
sine karşın Doğu ve Gü-
neydoğu Anadolu köken-
li bir grup CHP milletve-
kili, Kuzey Irak'ta sürdü-
rülen harekât için Mec-
lis'te genel görüşme açıl-
ması istemiyle önerge ver-
di. TBMM Başkanlığı'na
sunulan önergede, "Yüce
Meclis'in, bugün Kuzey
Irak'ta sürdüriilmekte
obn harekâü bütün boyut-
larryla gündentinealıp tar-
nşniası bir zorunluluktur"
denildı. Önergede, "Tür-
kiye'nin bagunsız bir ülke
olup obnadıgL demokrasi
ileyönetilip yönetilmediği,
Türkiye'de en üst karar
organının pariamento
olup olmadığı^sorulanna
yanıt verilmesi acısından,
yapılan operasyon un
amaçlan, maliyeti ve meş-
ruiyeti konulannın açıklı-
ğa kavuşturulması için bir
genel görüşmeye gereksi-
nim bulunduğu belirtildi.
CHP Adıyaman Millet-
vekili Celal Kürkoglu,
Ankara Millervekili Sa^
man Kaya. Malatya Mil-
lervekili Mustafa Yıhnaz,
Tunceli Milletvekili Snan
Yerfikaya, Erzincan Mil-
letvekili AH İbrahim Tutu.
Barman Milletvekili Ad-
nan Ekmen, Muş Millet-
vekili Muzaffer Demir.
Kars Milletvekili Mehrnet
Alp ve Erzurum Bağımsız
Milletvekili Abdülmeük
Fmtf ile Şırnak Bağımsız
Milletvekili Mahmut Ab-
nak'ın imzalanyla vcriien
genel görüşme önergesin-
de, Başbakan Tansu ÇU-
ler'in. "Plone'den sonra
en büyük harekât" dediği
bir askeri operasyon için
13 general ve 2 bin subay
komutasında 35 binin üze-
rinde askerle ülke sınırla-
n dışında bir operasyon
yürütüldüğü anımsatıldı.
Önergede, yalnızca
Türkiye değil, dünyanın
birçok bölgesinde, başlan-
gıcından beri harekâtın
konuşulduğu, yerli ve ya-
bancı gazeteler ve basın
kuruluşlannda bu konuya
ilişkin değerlendirmeler
ve yorumlaryapıldığı kay-
dedilerek şöyle denildi:
"Bir tek Yüce Meclis
bugüne kadar bu tartış-
manın dışında kalmışör.
Hiçbir demokratik ülke,
kendisi acısından yaşam-
sal önem taşıyan kararları
kendi meclisini dışlayarak
almaz veya uygulamayı
sürdürmez. Yüce Mec-
Us'in,bugün Kuzey Irak'ta
sürdüriilmekte olan hare-
kâtı bütün boyutlanyla
gündemine alıp taraşması
bir zonınJulukrur.'*
Türk askerinin Ortado-
ğu bataklığına doğru çe-
kilip çekilmediği, operas-
yonun maliyeti, ordunun
Irak'ta ne kadar kalacağı,
PKK'nin operasyonu ön-
ceden haber alıp oradan
kaçıp kaçmadığı gibi so-
rulann yöneltildiği öner-
gede, daha sonra şu görüş-
lere yer verildi:
"Eğer, Kuzey Irak ope-
rasyonu Pievne'den ya da
Kıbns'tan sonra tarihimi-
zin en büyük kara harekâ-
fı ise ve askerlerimldn ne
zaman geri döneceği konu-
sunda kimse acık ve kesûı
ifadekrde bulunamıyorsa
konu mutlaka ve derhal
Yüce Meclis'in gündemi-
ne ahnmabdır. Aksi haJde
bdki de bütün geleceğimi-
n ipotek altına alacak bir
konuda milletdevre dışt b»-
rakılmış olacaktır. Ana-
yasamızın 92. maddesi
gereğince, yurtdışına as-
ker göndermek parla-
mentonun iznini gerek-
tirmektedir. Kuzey Irak
harekâtı için parlamen-
todan böyle bir izin is-
tenmemiştir. Böyle bir
büyük harekâtın parla-
mentonun izni olmaksı-
zın yapılması, egemenli-
ğin ka> ıtsız şartsız halk-
ta olduğu ilkesiyle çeliş-
mektedir."
Almanya
ikiTV
kanalına
tepki
METİNDALMAN
BONN - Avrupa'nın
habercihkte iddialı tele-
vızyon kanallan olan N-
TV ve ELRONEWS,
PKK'ye yakın çevreleri
kaynak olarak kullanınca
büyük bir fiyaskoya ne-
den oldular. PKK tarafin-
dan Silopi'nın Gürümiü
köyünde katledılen 2'sı
çocuk olmak üzere 4 kı-
şiye ait görüntüleri.
"Türkordusu tarafindan
Kuzey Irak'ta gerçekleş-
tirilen operasyon sırasın-
da öldürülensiviller" ola-
rak tanıtması üzerine pat-
lak veren habercilik
skandalmın ortaya çık-
ması üzerine Almanya'da
yaşayan Türklerden bü-
yük tepki geldıği bildin-
liyor.
Harekete geçen Türkı-
ye'nin Bonn Büyükelçı-
liği yetkilileri, her iki ka-
nalı da arayarak habenn
düzeltilmesinı istedıler.
Haber her ikı kanalda da
yeniden ve doğru biçi-
miyle verildi.
Gcnco Demir ardından eşi Aynur, annesi Hatun, çocuklan Pınar, Berivan ve Berrak ölüm acısını yoksullukla yaşıyoriar.
Once kolunu, sonra canını aldüar
MlYASE tLKNUR
Günlerdir, Gazi Mahallesi ve Ümra-
niye olaylannda yaşamını yitiren 23
kişinin aileleriyle konuşuyoruz. Her
gittiğimiz evden çıkarken foto muha-
biri arkadaşımız HaticeTuncer'le "En
beter durumda olan aile bu" diyoruz.
Ertesi gün gittiğimiz ailenin içinde bu-
lunduğu koşullann bir öncekıne göre
daha olumsuz olduğunu görünce kara-
nmız değişiyor. Bir kere, gidilen her
evde ölüm acısınm yanı sıra tahayyül
dahi edemeyeceğimiz bir yoksulluğa
tanık oluyoruz. Gazi ve 1 Mayıs ma-
haHeleri, Anadolu'dan iş ve aş umu-
duyla gelmiş çaresiz insanlann yeni
yurdu olmuş. Kente gelirken "Doğdu-
ğun yer degil, doyduğun yer memleke-
tindir'' sözünden hareket etmişler. ama
doymamışlar da. Ya bir akraba ya da
bir hemşeri yardımıyla bulduklan ya
da kurdukla-
n üç göz ge-
cekonduya
tıkabasadol-
m u ş 1 a r .
Kentte de ne
kadar olum-
suzluk, ne
kadar acı
\arsa gelip
bunlan bul-
muş nere-
deyse.
Ümraniye olaylannda Songörüş^
ölen Genco Demir. tüöümüz ai-
lenin yaşamöyküsü, Erler Film'in ifti-
harla sunduğu bir Safa Önal senaryo-
su değil. Ümraniye"de öldürülen Gen-
co Demir'in geride kalan eşi ve üç ço-
cuğunu görünce insanın
u
Bu kadan
da oiur mu" diyesi geliyor.
Öidüğûnde 33 yaşuıdaydı
Genco Demir, öldüğünde 33 yaşın-
daydı. Bundan altı yıl öncesine kadar
inşaatlarda çalışıp ailesini geçindirme-
ye çalışan Demir, inşaattaki diğer işçi-
lere yemek almaya giderken geçirdiği
trafik kazası sonucu sağ kolunu kay-
betmişti. Genco Demir, kendisine bağ-
lanan 3 milyon 400 bin lira aylıkla ev
geçindirmeyeçalışıyor. Diğerkardeşi-
nin evine sığınmakta buluyor çareyi.
Gazi Mahallesi olaylannın yarattığı
gergin hava, Ümraniye 1 Mayıs Ma-
hallesı"ne de yansıyor. Porotesto için
mahalledeki dükkânlann kepenkleri
kapalı. 14 mayıs sabahı kahvaltı için
ekinek almaya çıkan Genco Demir, tek
açık fınnın son durakta olduğunu öğ-
renerek oraya gidiyor. O sırada mahal-
le halkı meydanda toplanarak yürüyü-
şe geçiyor. Şahkulu Dergâhı'na gitmek
isteyen topluluğa polis izin vermiyor.
Az sonra da okulun bahçesinin ardına
siper almış bazı siviller halka ateş açı-
yor. tşte bu sırada tsmihan Yüksel, Is-
mail Baltacı ve Hasan Tuyan'la biriik-
te Genco Demir de vurularak yaşamı-
nı yitiriyor.
Eşi Aynur, annesi Hatun ve çocuk-
lan, Genco Demir'in vurulduğundan
habersiz, kahvaltıda ekmek bekiiyor.
Aynur Demir, eşinin geç kalması üze-
rine merak edip son duraktaki finna
gidiyor ve olayı öğreniyor:
"Kalabahktan birileri polisin ateş aç-
masından sonra bazı kişilerin varalan-
dığını söyledi. Sorduğumda ağır yara-
lananlardan birisinin tek kollu olduğu
söylendi bana. O zaman kocamın vu-
ruldugunu öğrendim. Genco'nun sağ
kolu vokru. O yüzden polisc taş arması
bile mümkün degildi. Yürüyüşe kaül-
sa, polise ta| atsa ve öyle vunılsaydı o
zaman bu kadar koymazdı bize. Hiçbir
şey yapmadan i'Amesi bin kah rediyor."
Annesi Hatun Demir, 1989 yılında
Sıvas-Zara'dan geldiklerine bin piş-
man. "Oglumu Sünniler vunnadı ki;
ben öğrendim, polisJer çekip VTirmuş."
Şu ana kadar Demir ailesine sadece
Insan Haklan Derneği'nden 7 milyon
iralık bir yardım gelmiş. Çocuklardan
8 yaşındaki Pınar, okula gidiyor. 2.5
yaşındaki Berivan ile 1 yaşındaki Ber-
rak'ın sütiçmesi gerek. "Şimdineola-
cak" diye soruyoruz. "Onu da oğlumu
vuran devlet düşünsün" diyor gözü
yaşlı ana Hatun Demir. Eşi Aynur De-
mir ise hem devlete hem de son za-
manlarda sayılan artan Alevi dernek-
lerine sesleniyor:
"Bize, kocamı vuran devlet tazmi-
nat ödemek zorunda. Gerçi devletten
bugüne kadar kim ne görmüş ki biz de
göreh'm. Bari Alevi dernekleri çocukla-
nma yardım etsin. Vbksa ben üç kız ço-
cukla ne yaparun—"
Işçi ile işveren karşı karşıyaHaber Merkezi - Hava ulaşım,
tekstil ve cam işkolunda grevler iş-
verenlerle sendikalan karşı karşıya
getirdi. Şişe Cam yönetimi, Kristal-
Iş Sendikası 'nın cam işkolunda baş-
lattığı grevin haklı hiçbir gerekçesi-
nin olmadığmı savunurken. Tekstil
îşverenleri Sendikası Genel Sekre-
teri Ercüment Rona, DlSK'e bağlı
Tekstil tşçileri Sendikası'nın 9 iş-
yerinde başlattığı grevi 'macera'
olarak niteledi. HAVAŞ'ta işveren
ve sendikanın grev ve lokavtlan 'ye-
ni işverennı' devreye girmesiyle il-
gınç bir boyuta ulaştı. Hava-Iş Sen-
dikası Genel Başkanı Atilay Ayçin.
Yazeks firmasını 'muhatap' olarak
kabul ermediklerini bildirdi.
DJSK'e bağh Tekstil tşçileri Sen-
dikası üyesi ışçiler tarafindan 24 şu-
batta başlatılan grevde 34'üncü gün
de geride kaldı. Sendikanın Adana
Bölge Temsilciliği'nin bulunduğu
işhanının damında dün bir basın
toplantısı düzenleyen Tekstil-lş Ge-
nel Başkan Vekili Süleyman Çelebi,
DÎSK Başkanlar Kurulu'nun, gre-
vin sonuna dek desteklenmesini,
maddi manevi katkı sağlanmasını
oybirliğiyle kararlaştırdığını söyle-
di. DfSK'te çalışan personelin de
ücretlerinin yüzde 25'ini grev için
ayıracaklannı biidiren Çelebi, işve-
renlerden gelecek önerileri bekle-
diklerini belirterek, "Her formüle
açığız. Hak kaybuıa yol açma>acak
bir sözleşme imzalamak amacında-
yız" dedi. Kayseri Büyükşehir ve
Kocasinan belediyeleri ile Su ve Ka-
nalizasyon Idaresi'inde (KAYSU)
çalışan 1.948 işçi adına sürdürülen
toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde
anlaşma sağlanamaması üzerine
Belediye-lş Sendikası'nın gelecek
hafta grev karan alacağı bildirildi.
Öte yandan Tekstil Sanayi îşve-
renleri Sendikası Genel Sekreteri
Ercüment Rona da dün bir basın
toplantısı düzenleyeTek Bursa, Ada-
na ile İstanbul'da 24 şubatta başla-
yan ve 6 bin işçiyi kapsayan grevi
değerlendirdi. lşverenin tekstil sen-
dikalanna üye 160 işyeri ve 50 bini
aşkın işçiyi kapsayan toplu ış söz-
leşmesi için Türk-Iş'e bağlı Teksif.
Hak-Iş'e bağlı Oz Îplik-İş ile
DfSK'e bağlı Tekstil sendikalanyla
rnasaya oturduğunu hatırlatan Rona.
Teksif ve Öz Iplik-tş sendikalanyla
anlaşmaya vanlmasına rağmen
Tekstil Sendikası'nın anlaşmaya ya-
naşmadığını söyledi.
Ne zaman biteceği bdB değil
Tekstil Sendikası'yla, Teksif ve
Öz Iplik-tş sendikalanyla imzala-
nan toplusözleşmelerle aynı koşul-
larda anlaşmaya hazır olduklannı
dıle getiren Rona, greve gerekçe
olarak gösterilen, 'prûn uygulama-
sının iyileştirilmesi' için sözleşme-
den sonra her türlü çalışmayı yapa-
caklannı vurguladı. Rona, "Bugrev
bir macera halini a/mışür ve ne za-
man biteceği de belli değildir. Çalış-
mak isteyen işçiyi, Teksif ve Oz İp-
lik-İş'e üye işçOere sağJanan bütün
haklardan yararlandırarak, işe baş-
latmayı ve birikmiş paraiannı he-
men ödemeyi taahhüt ediyoruz" di-
ye konuştu.
Şişe Cam'da grev
Şişe Cam yönetimi, Kristal-Jş
Sendikası tarafindan cam işkolla-
nnda önceki gün başlatılan grevin
haklı hiçbir gerekçesinin ohnadığı-
nı savundu. Konuya ilişkin olarak
Şişe Cam'dan yapılan yazılı açıkla-
mada, Şişe Cam'ın sendikalan ve
sendikal haklan anayasal bir kurum
olarak benimsediği vurgulandı. Şi-
şe Cam'da ücretlerin her zaman için
enflasyonun üzerinde olduğuna dik-
kat çekilen açıklamada. "Şişe Cam
topluluğu, söz konusu sendikaya
grev uyguJaması öncesinde ücretier-
de reel bir gerileme olmaması için
enflasyon oranmın da üstünde bir
zam önermiştir" denildi.
Izmir Büromuzun muhabirlerin-
den Merih Ak'ın haberine göre,
HAVAŞ'ta işveren ile sendikanın
grev ve lokovtlan 'yeni parron'un
devreye girmesıyle ilginç bir boyu-
ta ulaştı. HAVAŞ'ta özelleştirme
kapsamında hisselerin yüzde 60'ını
alan 'yenipatron'un çalışanlara 'is-
başı' çağnsına, Hava-Iş sert tepki
gösterdi. Hava-Iş Sendikası Genel
Başkanı Atilay Ayçin, Yazeks fir-
masını 'muhatap' olarak kabul et-
mediklerini bildirdi.
HAVAŞ'ta özelleştirme aşama-
sında başlayan ve işverenin lokav-
tıyla çıkmaza giren toplusözleşme
görüşmelerinde sorunlar yeni bir
boyut kazandı. HAVAŞ'ın yüzde 60
hisselerini özelleştirme kapsamın-
da önceki gün satın alan Yazeks Iç
ve Dış Ticaret AŞ Sahibi Turgay Ci-
ner. HAVAŞ çalışanlanna gönderdi-
ği yazıda bu satışı duyurdu. Ciner,
satışın tamamiandığı ve satışla ilgi-
li duyurunun Resmi Gazete'nin
28.3.1995 tarihli nüshasında yayım-
landığını da belirtti.
Hava-İş Sendikası Genel Başka-
nı Atilay Ayçin, görüşmelerin TÜ-
HfS'le sürdürüldüğünü söyledi.
Dün yapılması gereken görüşmeye
HAVAŞ yetkililerinin katılmadığını,
bu yüzden de gerçekleşmediğini be-
lirten Ayçin. yeni şirketi 'muha-
tap'olarak kabul ermediklerini dile
getirdi. Ayçin. "Şu an HAVAŞ'ta
resmi tarafolarakyetküi Tİ HİS, iş-
verenler sendikası. Bu firmanın ya-
sal hiçbir yetkisi yok Daha sanş da
resmi olarak.devir teslim olarak ger-
çekleşmemiştir. Sadece kendilerine
verileceğine dair bir öngörüş var.
Toplusözleşmede taraf olarak otur-
ma durumu da yok" dedi.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Universite Kıskaçta...
ÜnıVersrtelerimizı yöneten rektörlerimiz son günler-
de Ankara'nın kapısını aşındınp duaıyoriar. Sorunla-
n oldukça büyük.
Aslında üniversitelerimizin boğuştuklan sorunlar,
öğrencisini okutmak ateşiyle yanan sokaktaki insanı
çok yakından ilgilendiriyor: Öglu veya kızı, üniversi-
teye gidebilecek mi? Giderse kaliteli bir öğrenim gö-
reçek mi?
Üniversiteler tam da bu konuda bir ikili kıskaç için-
deler; veya sık kullanılan bir anlatımla "çapraz ateş"
aftındalar: Kıskacın bir ucunu, siyasi iktidann "öğren-
d sayısını mümkün olduğu kadarartünn" baskısı oluş-
turuyor. Kıskacın diğer ucunda ise akademik baskı
var. Yani evrensel değerierde ve ölçülerde kaliteli öğ-
retimle biriikte bilim ve araştırma yapmak.
Buniar niçin kıskacın iki ucunu oluşturuyor?
Çünkü, bu iki istek birbiriyle taban tabana çelişiyor.
Üniversitelerimizin bugünkü koşullarında ögrenci
sayısı arttıkça, iyi öğretim, bilim ve araştırma yapmak
imkânsızlaşıyor.
Üniversitelerimiz, öğrenci sayısı bakımından fiziki
kapasitelerini birkaç kez aşmış durumdalar. öğren-
ciler üst üste ytğılmış, universite hocası gece gündüz
ders anlatmaktan helak olmuş durumda.
Işin aslına bakarsak, bu iki isteğin birbiriyle çeliş-
memesi gerekir. Çünkü, ülkemizin iki isteğtn de hızla
hayata geçirilmesine şiddetle ihtiyacı var Hem üni-
versiteli sayısı arttınlmalt, hem kaliteli öğrenim veril-
meli, bilim ve araştırma yapılmalı.
•••
Ülkemizin çok hızlı bir şekilde okullaşması ve üni-
versrteleşmesi gerekiyor. Bu alanda dünyanın en ge-
ri ülkeleri arasındayız. Ülkemizde 25 yaş üzerindeki
nüfusun ortalama öğrenim süresi sadece 3.5 yıl!
Tannm, bu alanda neredeyse bütün ülkeler üzeri-
mizde!
Zengin ülkeleri bir yana bırakın, Yunanistan'da 7
yıl. Şili'de bile 6 yıl! Malezya, Meksika, Çin.. hep-
sinde insanlann eğitim süreleri 5 yılın üzerinde.
Konumuz olan yükseköğretimde de Türkiye alt sı-
nıflann ülkesi.
Yükseköğretimde okullaşma oranı (yüksekokul ça-
ğında olup da yüksekokula gidenlerin yüzdesi) Tür-
kiye'de yüzde 17 iken, örneğin italya'da, israil'de
yüzde 30'un üzerinde.
Olayayüz bin nüius başına düşen yükseköğretim-
deki öğrenci sayısı acısından bakarsak: Türkiye'de
1300 öğrenci, Kore'de 4 bin öğrenciO
Bu rakamlar, Türkiye'de geri kalmışlıgın, küttürsüz-
lüğün, insan kalitesindeki düşüklüğün, bilimsizliğin
vb. nedenlerinin de göstergesi.
Bu yüzden, ülkemizin çok hızlı ve her bakımdan
okullaşması gerekiyor.
• • •
Ancak ülke sorunlannı çözmek iddiasıyla iktidara
gelenler, konuya bu gözle bakmıyor. Üniversite kapı-
lan önünde yığılan milyonlarca genci ve aileterini sa-
dece oy deposu olarak görüyortar ve üniversitelere
"Açın kapılannızı!" emriyle sorunu çözecekJerini sa-
nıyorlar.
Şeklen biraz çözüyorlar da. Kontenjanlar iki katı
arttırılıyor. Yetmezse üç katına çıkartılryor.
Ancak bunu yaparken, ülkeye ve üniversiteye ge-
nel olarak zararlan dokunuyor; üniversitelerimizin
maddi koşullan, bilimsel ve fiziki altyapılan bu kadar
öğrenciyi doyuracak ölçekte değil. Üstelik, örneğin
üniversitelerin bütçelerini de kısıyorlar! Öğretim ele-
manına kaliteli eğitim, bilim ve araştırma yapacak
olanak ve zaman bırakmıyortar. Öğretim üyesinin ge-
lirini arttıncı önlem almıyorlar...
Bu böyle grtmez.
En kısa zamanda, hem herkese üniversite kapfla-
nnı açacak hem de üniversitelerin kalitelerini yüksel-
tecek, bilim ve araştırma yapmalannı teşvik edecek
yepyeni bir sisteme ihtiyacımız var.
Bu sihirli fikir kimde var?
Bu fikir çıksa bile, onu hayata geçirecek siyasetçi
nerede var?
(*) Rakamlar, 'Türkiye ve Dünya'da Yükseköğretim,
Bilim ve Teknoloji" başlıklı çalışmadan alındı; Kemal
Gürûz ve arkadaşlan, TÜSIAD yayını.
Orhan Erkanlı
toprağa verilditstanbul Haber Servisi -
Tedavi gördüğu Florance
Nightangale Hastane-
si'nde 71 yaşında ölen Mil-
li Birlik Komitesi üyesi ve
eski milletvekili Orhan Er-
kanlı. dün Levent Ca-
mii'nde kılınan öğle nama-
zından sonra Zinciriikuyu
Mezarlığı'nda toprağa ve-
rildi.
Ailesi ve yakınlannın
yanı sıra cenaze törenine,
bir süre önce görevine baş-
layan tnsan Haklanndan
Sorumlu Devlet Bakanı
Algan Hacaloğhı, eski ba-
kanlardan Orhan Bîrgit,
Milli Birlik Komitesi üye-
leri Mustafa Kaplan, Or-
han Kabibay. Muzaffer Er-
doğan, frfan Solmazer.
Suphi Karaman. Haydar
Tunçkanat, Kamil Karave-
hoğlu, Şami Küçük, Sela-
hatrin Özgür, Ahmet Yü-
dız, Numan Esin ve Ham-
di Turan katıldı.
TEM <de kaza: 8 ölü
Yurt Haberieri Servisi -
TEM Otoyolu'nun Kocaeli
kesiminde. tstanbul'a git-
mekte olan bir yolcu otobû-
sü kaza yapmış bir kamyo-
na çarpmca 8 kişi öldü, 3
kişi de yaralandı. Antal-
ya'da meydana gelen trafik
kazalannda da 3 kişi yaşa-
mını yitirdi. AA'nın edindi-
ği bilgiye göre TEM Oto-
yolu'nun Alikahya kasaba-
sı mevkiinde tstanbul yönü-
ne gitmekte olan Hasan Do-
lunay yönetimindeki 19 SA
400 plakalı odun yüklü
kamyon, asın hız nedeniy-
le kontrolden çıkarak bari-
yerlere çarparak devrildi.
Bu sırada Sıvas'tan Istan-
bul'a gelmekte olan Rafet
Akgül (41) yönetimindeki
yolcu otobüsü, devrilen
kamyona çarptı. Kazada iki
aracın sürücüleri ile yolcu-
lardan Ender Yoldaş (27),
İbrahim Duman (37) Hatt-
ce Tanrrverdi (39) ve kim-
likleri henüz belirleneme-
yen 3 kadın öldü.
Düsünce Sucuna Karsı cirislm
Aşağıda adı, adresi ve imzası bulunan kişi (veya ku-
ruluş) olarak, içeriğini onaylasam da onaylamasam da;
suf "Düşünceleri Açıklama Özgürlüğü"ne duyduğum
saygı gereği olarak, yasal baskı altına alınmak istenen
düşüncelerin tümünün altına imzamı atıyorum. Bu im-
za yüzünden bana verilebilecek her türlü cezayı onur-
la taşıyacağımı duyuruyorum.
Adı:
Mesleği:
Adres, Tel:
lrnza:
Fax: 0.212.530 62 09 - 249 58 14-267 II 18 -
293 26 93 - 523 23 05