29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART1995 PERŞEMBE HABERLER Mitfıad SertoğhJ yaşamnı yrtirdi • İSTANBITL(UBA)- Gazeteci yazar Mitha'd Sertoğlu yakalandığı karaciğer kanserine yenik düşerek dün Kadıköy Feneryolu'ndaki evinde öldü. Gazeteciliğe 1934 yılında başlayan Sertoğlu, sırasıyla Akşam, Vakit, Hûrriyet ve Son Posta gazetelerinde muhabirlik, Hayat, Tanh ve Yıllar Boyu dergilerinde de yaym danışmanliğı yaptı. Basın Şeref Kartı sahibi olan Sertoğlu'nun (81) cenazesı bugün Erenköy Galip Paşa Camii'nde kılınacak ögie namazından sonra Çamlıca Mezarlığrnda toprağa verilecek. Nahum toprağa verildi • İSTANBUL (AA) - Hafta başında vefat eden, Koç Topluluğu'nda birçok şirketin kuruculanndan Bernar Nahum'un cenazesi dün toprağa verildi. Nahum için ilk tören Koç Holding'de yapıldı. Buradaki törene Nahum'un yakınları. Vehbi Koç, Koç Holding üst düzey yönetcileri ve işadamlan katıldı. Daha sonra Nahum için Büyük Hendek Neve Şalom Sinagogu'nda bir tören dûzenlendi. Bemar Nahum'un cenazesi. buradaki dinj tören in ardıııdan Ulus'taki Musevi Mezarlığı'nda toprağa verildi. Nusaybin'de11 PKK'li öldürüldü • MARDtN(Cumhuriyrt) - tki gün önce Nusaybin- Midyat arasindaki Babuk mıntıkasında güvenlik güvenlik güçleri ve PKK'li teröristler arasında çıkan çatışmada 11 terörist öldürüldü. PKK'lilerin aralannda yaptıklan konuşmada "20 adamımız öldü" sözlerinin duyulduğu. ancak bölgede yapılan aramada 11 teröristin cesedinin bulunduğu bildirildi. MumcıTdan • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - Bombalı suikast sonucu öldürülen gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun kardeşi Avukat Ceyhan Mumcu, CHP bünyesinde. siyasal cinayetieri izlemek üzere sürekli bir knrul oluşfurulmasını istedi. ohjyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yazdığı bir şiir kitabı nedeniyle 10 ay hapis cezasına çarptınlan ve cezasıni Haymana Cezaevi'nde tamamlayan şair Yılmaz Odabaşı'nın, 7 nisanda şartlı olarak tahliye olacağı bildirildi. Mumcu'nun kltapları davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun 23 bin adet kitabını korsan olarak basan matbaa ile siparişi veren yayınevi hakkında açılan davaya, dün devam edildi. Çizgi Matbaacılık AŞ'nin ortağı Savaş Yılmaz'ın dinlendıği duruşma ertelendi. Uberation: Kiirt devleti Itayal • STRASBURG(AA)- Fransa'da yayımlanan Liberation gazetesi, Kuzey Irak'ta Kürt Devleti kurulmasının hayal olduğunu belirterek "Batılı güçler. bölgede bir Kürt otoritesi kurmaya yönelik imkânlar sağladılar, ancak bölgedekı Kürtlerin yaşaması için garanti sağlanamadı" yorumunu yaptı. 'Tecavüzcü imam' • SIVAS (Cumhuriyet) - Sıvas'ın Yıldızeli ilçesine bağlı Abdurrahman Ağıllar mezrasmda genç bir kıza tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan ırnam Ahmet Yıldız 2 milyon 550 bin lira para cezasına çarptınldı. Imam suçlamalan reddederek, çocukyapma yeteneğini artırmak için tedavi gördüğünü söyledi. Konservatuvar öğrencisinden klasik gitar dersi verilir. TÜLİNAY ENGİN Tel: 336 71 79 Belediye çahşmalannı değerlendiren siyasi partiler, Özfatura'yı beceriksizlikle suçluyor Iznıir de bir yılmı yitirdiMERİHAK İZJVÜR - tzmir Büyükşehir Belediye Başkanı BurhanÖzfatura'nın biryıHık uy- gulamalannı değerlendiren çevreler, başka- nın özellikle büyük projelerde uğradığı ba- şansızlıklarüzerindeduruyorlar. DSPGrup Başkanvekili Ahmet Priştina, Özfaturalı bir yılı "kayıp yıh" olarak ilan ederken, CHP Grup Başkanvekili Rrfat Özer, özel- likle büyük projelerde, büyük zaman yiti- rildiğini belirterek bundan Özfatura'yı so- rumlu tutuyor. "Onlar ögreneeek Biz bUivoruz. 27 mart- tadönüyoruz" sloganıyla girdiği seçim ya- nşını kazanmasının ardından "kontağı çe- viren" Izmir Büyükşehir Belediye Başka- nı Burhan Özfatura, yönetimde geçirdiği biryıl boyunca gerçekleştirdiği uygulama- larla hep tepki gördü. Göreve gelir gelmez, Yüksel Çakmur aleyhinde çalışmalar başlatan Özfatura, belediyenin tüm dosya ve ihalelerinı tek tek inceletti. Çakmur döneminde birçok yolsuzluğun yapıldığını sık sık vurgulayan ve kendisini "cezaevine" göndereceğini söyleyen Ö2fatura, bu iddialannın çoğunu kanıtlayamadı. Özfatura'nın, "EkJbim" dediği bürok- ratlan içinde son dönemlerde başlattığı operasyon da tam bir şoka neden oldu. Gö- revi teslim aldığının ertesi günü "kontağı biriikte çevirdiği'' bürokratlanndan "dino- zorlar" diyerek söz eden Özfatura, ABD gezisi öncesi hepsinden topladığı istifa mektuplanyla belediyeyi kitledi. Yaklaşık 2 aydır belediyede yaşanan bürokrat krizi yüzünden iş yapılarruyor. Bu istifalarda hiç kuşkusuz DYP'Iilerin baskısı da büyük boyutlarda. DYP'nin, ba- n bürokratlann "keflestai" istemesiy Ie baş- layan huzursuzluğun giderek tırmandığı da biliniyor. Gruplardan sert muhalefet DSP Grup Başkanvekili Ahmet Priştina. Özfatura'nın bir yılmı "kayıp yıh" oiarak kabul ettiklerini söyledi. Priştina. "Yerel secimJerin ardından deneyimli bir kadroy- la kontagı çevireceğini söyleyen Sayuı Özfa- tura'nın aynı kadroyu kendisine 'ayak uy- duramayan dinozorlar' şekünde nitelendir- mea, bizieri üzmeide kalmamış. çahşanJar arasında ciddi bir moral bozukluğuna yoi acmışür. Gençleştirme adı amnda yapılan değişiktikler, özünde belediyenin aiİece yö- netiunesine yol açmaktadır" dedi. Özfatura'nın en yoğun eleştiri alan diğer bir yönü, hiç kuşkusuz büyük projelerdeki başansızlığı. Büyük Kanal Projesi'yle ilgili olarak gayrimenkul satışlannın gündeme getiril- diğini, ancak meclisin gerekli yetkiyi ver- mesine karşın kaynak yaratacak hiçbir cid- di satışın gerçekleştirilemediğini belirten Priştina, "Yap-işlet-devretçözüm olarak ge- tirildi. Gerçekte uvgulanmak istenen yön- temin bununla ilgisi olnıadığı görüldü. Met- ro projesi yer üstüne çıkanldı. 50 milyon dolartık tasamıf görülse de kuşaklar boyu sürecek bir görüntü kirliliğine yol açacak- tır" diye konuştu. Priştina, TANSAŞ'ta özelleştirmenin bu aşamada mümkün ol- madığını da belirterek. "Biz görevde değil- sek özefleştirme gerekli anlayışındalar. Ozel- leştirmeyi bir miktar hisse senedini borsa- ya arzetmekolarak değerlendiriyoriar" de- di. CHP Grup Sözcüsü RıfatÖzer de Özfa- tura'yı, "yatınnı cimrisi'' olarak niteledi. "Çok cimri bir insan. Bu, cari giderierde. gereksiz giderlerde rvi. Fakat aynı cimrüigj yaönmlarda da var. Vatınm cimrisi. Bir > ı- İı kayip bir yıL Ablun yıh değil kesinlikie. Durağan ve gerileme yıhdır" dıyen Özer, şunlan söyledi: "TANSAŞ'ın özeUeştirihnesinin karşısın- dayız. Kuruluş amacı sosyaldır. Fiyatlan aşağı çeksin diye kuruldu. Bu sosyal amacı kaldınrsanız ortada sah kâr etmek kahr. Buda yanhştır. Sosyal amaç ortadan kalka- cak.Markederarasındakirekabetsonaere- cek. Büyük Kanal Projesi de bir şekilde bit- meli. Bu belediye, finansman darbogazı içinde. Krediler önemini yitirdi. 1991'den itibanen geri ödemeler başlanuş. Buniar ol- mayınca projenin gerçekleştirilmesi zor. Şartnameyi m hazuiamak, birtakım imti- yazlar yaratmamak la/ım. Kapitülasyon- lar çağnştınlmamalı. 200 miryon metrekü- be çıkıyorsun. Şartnamede300 miryon met- reküp. Bıuılara dikkat etmek lazun." Kendi dönemlerindeki tümüyle tamam- lanan metro projesinin hafif rayh sisteme dönüştürüldüğünü vurgulayan Özer, bu ko- nuda da şunlan kaydetti: "Konujıı mecüse sürekli biz getirdik. Yaptıklan değjşiklik- lerle ecüş bücüş bir Izmir varablmak iste- niyor. Çok yanlış bir tercih. İzmirlilcrin kar- şı çıkması İazım. Kendisi de bu konuda te- reddütlü. Biryandan 'Temel attık' diyor.öte yandan projelerin sürdüğünü belirtiyor. Projeleri çizilip etütkr yapıhyornıuş. l'laşım da gerileme döneminegirildi. Halk sıkılma- ya veeziyet çekmeye ba^ladı. Otobüsler ahn- mah. Denizden vararianılmau." Cindoruk, 'Tartıştırmam' demişti Meclis'te harekât için görüşme istemi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-TBMM Baş- kanı Hüsamettin Cindo- ruk, "Operasyonu Mec- Ks'te taröştmnam " deme- sine karşın Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu köken- li bir grup CHP milletve- kili, Kuzey Irak'ta sürdü- rülen harekât için Mec- lis'te genel görüşme açıl- ması istemiyle önerge ver- di. TBMM Başkanlığı'na sunulan önergede, "Yüce Meclis'in, bugün Kuzey Irak'ta sürdüriilmekte obn harekâü bütün boyut- larryla gündentinealıp tar- nşniası bir zorunluluktur" denildı. Önergede, "Tür- kiye'nin bagunsız bir ülke olup obnadıgL demokrasi ileyönetilip yönetilmediği, Türkiye'de en üst karar organının pariamento olup olmadığı^sorulanna yanıt verilmesi acısından, yapılan operasyon un amaçlan, maliyeti ve meş- ruiyeti konulannın açıklı- ğa kavuşturulması için bir genel görüşmeye gereksi- nim bulunduğu belirtildi. CHP Adıyaman Millet- vekili Celal Kürkoglu, Ankara Millervekili Sa^ man Kaya. Malatya Mil- lervekili Mustafa Yıhnaz, Tunceli Milletvekili Snan Yerfikaya, Erzincan Mil- letvekili AH İbrahim Tutu. Barman Milletvekili Ad- nan Ekmen, Muş Millet- vekili Muzaffer Demir. Kars Milletvekili Mehrnet Alp ve Erzurum Bağımsız Milletvekili Abdülmeük Fmtf ile Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Ab- nak'ın imzalanyla vcriien genel görüşme önergesin- de, Başbakan Tansu ÇU- ler'in. "Plone'den sonra en büyük harekât" dediği bir askeri operasyon için 13 general ve 2 bin subay komutasında 35 binin üze- rinde askerle ülke sınırla- n dışında bir operasyon yürütüldüğü anımsatıldı. Önergede, yalnızca Türkiye değil, dünyanın birçok bölgesinde, başlan- gıcından beri harekâtın konuşulduğu, yerli ve ya- bancı gazeteler ve basın kuruluşlannda bu konuya ilişkin değerlendirmeler ve yorumlaryapıldığı kay- dedilerek şöyle denildi: "Bir tek Yüce Meclis bugüne kadar bu tartış- manın dışında kalmışör. Hiçbir demokratik ülke, kendisi acısından yaşam- sal önem taşıyan kararları kendi meclisini dışlayarak almaz veya uygulamayı sürdürmez. Yüce Mec- Us'in,bugün Kuzey Irak'ta sürdüriilmekte olan hare- kâtı bütün boyutlanyla gündemine alıp taraşması bir zonınJulukrur.'* Türk askerinin Ortado- ğu bataklığına doğru çe- kilip çekilmediği, operas- yonun maliyeti, ordunun Irak'ta ne kadar kalacağı, PKK'nin operasyonu ön- ceden haber alıp oradan kaçıp kaçmadığı gibi so- rulann yöneltildiği öner- gede, daha sonra şu görüş- lere yer verildi: "Eğer, Kuzey Irak ope- rasyonu Pievne'den ya da Kıbns'tan sonra tarihimi- zin en büyük kara harekâ- fı ise ve askerlerimldn ne zaman geri döneceği konu- sunda kimse acık ve kesûı ifadekrde bulunamıyorsa konu mutlaka ve derhal Yüce Meclis'in gündemi- ne ahnmabdır. Aksi haJde bdki de bütün geleceğimi- n ipotek altına alacak bir konuda milletdevre dışt b»- rakılmış olacaktır. Ana- yasamızın 92. maddesi gereğince, yurtdışına as- ker göndermek parla- mentonun iznini gerek- tirmektedir. Kuzey Irak harekâtı için parlamen- todan böyle bir izin is- tenmemiştir. Böyle bir büyük harekâtın parla- mentonun izni olmaksı- zın yapılması, egemenli- ğin ka> ıtsız şartsız halk- ta olduğu ilkesiyle çeliş- mektedir." Almanya ikiTV kanalına tepki METİNDALMAN BONN - Avrupa'nın habercihkte iddialı tele- vızyon kanallan olan N- TV ve ELRONEWS, PKK'ye yakın çevreleri kaynak olarak kullanınca büyük bir fiyaskoya ne- den oldular. PKK tarafin- dan Silopi'nın Gürümiü köyünde katledılen 2'sı çocuk olmak üzere 4 kı- şiye ait görüntüleri. "Türkordusu tarafindan Kuzey Irak'ta gerçekleş- tirilen operasyon sırasın- da öldürülensiviller" ola- rak tanıtması üzerine pat- lak veren habercilik skandalmın ortaya çık- ması üzerine Almanya'da yaşayan Türklerden bü- yük tepki geldıği bildin- liyor. Harekete geçen Türkı- ye'nin Bonn Büyükelçı- liği yetkilileri, her iki ka- nalı da arayarak habenn düzeltilmesinı istedıler. Haber her ikı kanalda da yeniden ve doğru biçi- miyle verildi. Gcnco Demir ardından eşi Aynur, annesi Hatun, çocuklan Pınar, Berivan ve Berrak ölüm acısını yoksullukla yaşıyoriar. Once kolunu, sonra canını aldüar MlYASE tLKNUR Günlerdir, Gazi Mahallesi ve Ümra- niye olaylannda yaşamını yitiren 23 kişinin aileleriyle konuşuyoruz. Her gittiğimiz evden çıkarken foto muha- biri arkadaşımız HaticeTuncer'le "En beter durumda olan aile bu" diyoruz. Ertesi gün gittiğimiz ailenin içinde bu- lunduğu koşullann bir öncekıne göre daha olumsuz olduğunu görünce kara- nmız değişiyor. Bir kere, gidilen her evde ölüm acısınm yanı sıra tahayyül dahi edemeyeceğimiz bir yoksulluğa tanık oluyoruz. Gazi ve 1 Mayıs ma- haHeleri, Anadolu'dan iş ve aş umu- duyla gelmiş çaresiz insanlann yeni yurdu olmuş. Kente gelirken "Doğdu- ğun yer degil, doyduğun yer memleke- tindir'' sözünden hareket etmişler. ama doymamışlar da. Ya bir akraba ya da bir hemşeri yardımıyla bulduklan ya da kurdukla- n üç göz ge- cekonduya tıkabasadol- m u ş 1 a r . Kentte de ne kadar olum- suzluk, ne kadar acı \arsa gelip bunlan bul- muş nere- deyse. Ümraniye olaylannda Songörüş^ ölen Genco Demir. tüöümüz ai- lenin yaşamöyküsü, Erler Film'in ifti- harla sunduğu bir Safa Önal senaryo- su değil. Ümraniye"de öldürülen Gen- co Demir'in geride kalan eşi ve üç ço- cuğunu görünce insanın u Bu kadan da oiur mu" diyesi geliyor. Öidüğûnde 33 yaşuıdaydı Genco Demir, öldüğünde 33 yaşın- daydı. Bundan altı yıl öncesine kadar inşaatlarda çalışıp ailesini geçindirme- ye çalışan Demir, inşaattaki diğer işçi- lere yemek almaya giderken geçirdiği trafik kazası sonucu sağ kolunu kay- betmişti. Genco Demir, kendisine bağ- lanan 3 milyon 400 bin lira aylıkla ev geçindirmeyeçalışıyor. Diğerkardeşi- nin evine sığınmakta buluyor çareyi. Gazi Mahallesi olaylannın yarattığı gergin hava, Ümraniye 1 Mayıs Ma- hallesı"ne de yansıyor. Porotesto için mahalledeki dükkânlann kepenkleri kapalı. 14 mayıs sabahı kahvaltı için ekinek almaya çıkan Genco Demir, tek açık fınnın son durakta olduğunu öğ- renerek oraya gidiyor. O sırada mahal- le halkı meydanda toplanarak yürüyü- şe geçiyor. Şahkulu Dergâhı'na gitmek isteyen topluluğa polis izin vermiyor. Az sonra da okulun bahçesinin ardına siper almış bazı siviller halka ateş açı- yor. tşte bu sırada tsmihan Yüksel, Is- mail Baltacı ve Hasan Tuyan'la biriik- te Genco Demir de vurularak yaşamı- nı yitiriyor. Eşi Aynur, annesi Hatun ve çocuk- lan, Genco Demir'in vurulduğundan habersiz, kahvaltıda ekmek bekiiyor. Aynur Demir, eşinin geç kalması üze- rine merak edip son duraktaki finna gidiyor ve olayı öğreniyor: "Kalabahktan birileri polisin ateş aç- masından sonra bazı kişilerin varalan- dığını söyledi. Sorduğumda ağır yara- lananlardan birisinin tek kollu olduğu söylendi bana. O zaman kocamın vu- ruldugunu öğrendim. Genco'nun sağ kolu vokru. O yüzden polisc taş arması bile mümkün degildi. Yürüyüşe kaül- sa, polise ta| atsa ve öyle vunılsaydı o zaman bu kadar koymazdı bize. Hiçbir şey yapmadan i'Amesi bin kah rediyor." Annesi Hatun Demir, 1989 yılında Sıvas-Zara'dan geldiklerine bin piş- man. "Oglumu Sünniler vunnadı ki; ben öğrendim, polisJer çekip VTirmuş." Şu ana kadar Demir ailesine sadece Insan Haklan Derneği'nden 7 milyon iralık bir yardım gelmiş. Çocuklardan 8 yaşındaki Pınar, okula gidiyor. 2.5 yaşındaki Berivan ile 1 yaşındaki Ber- rak'ın sütiçmesi gerek. "Şimdineola- cak" diye soruyoruz. "Onu da oğlumu vuran devlet düşünsün" diyor gözü yaşlı ana Hatun Demir. Eşi Aynur De- mir ise hem devlete hem de son za- manlarda sayılan artan Alevi dernek- lerine sesleniyor: "Bize, kocamı vuran devlet tazmi- nat ödemek zorunda. Gerçi devletten bugüne kadar kim ne görmüş ki biz de göreh'm. Bari Alevi dernekleri çocukla- nma yardım etsin. Vbksa ben üç kız ço- cukla ne yaparun—" Işçi ile işveren karşı karşıyaHaber Merkezi - Hava ulaşım, tekstil ve cam işkolunda grevler iş- verenlerle sendikalan karşı karşıya getirdi. Şişe Cam yönetimi, Kristal- Iş Sendikası 'nın cam işkolunda baş- lattığı grevin haklı hiçbir gerekçesi- nin olmadığmı savunurken. Tekstil îşverenleri Sendikası Genel Sekre- teri Ercüment Rona, DlSK'e bağlı Tekstil tşçileri Sendikası'nın 9 iş- yerinde başlattığı grevi 'macera' olarak niteledi. HAVAŞ'ta işveren ve sendikanın grev ve lokavtlan 'ye- ni işverennı' devreye girmesiyle il- gınç bir boyuta ulaştı. Hava-Iş Sen- dikası Genel Başkanı Atilay Ayçin. Yazeks firmasını 'muhatap' olarak kabul ermediklerini bildirdi. DJSK'e bağh Tekstil tşçileri Sen- dikası üyesi ışçiler tarafindan 24 şu- batta başlatılan grevde 34'üncü gün de geride kaldı. Sendikanın Adana Bölge Temsilciliği'nin bulunduğu işhanının damında dün bir basın toplantısı düzenleyen Tekstil-lş Ge- nel Başkan Vekili Süleyman Çelebi, DÎSK Başkanlar Kurulu'nun, gre- vin sonuna dek desteklenmesini, maddi manevi katkı sağlanmasını oybirliğiyle kararlaştırdığını söyle- di. DfSK'te çalışan personelin de ücretlerinin yüzde 25'ini grev için ayıracaklannı biidiren Çelebi, işve- renlerden gelecek önerileri bekle- diklerini belirterek, "Her formüle açığız. Hak kaybuıa yol açma>acak bir sözleşme imzalamak amacında- yız" dedi. Kayseri Büyükşehir ve Kocasinan belediyeleri ile Su ve Ka- nalizasyon Idaresi'inde (KAYSU) çalışan 1.948 işçi adına sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Belediye-lş Sendikası'nın gelecek hafta grev karan alacağı bildirildi. Öte yandan Tekstil Sanayi îşve- renleri Sendikası Genel Sekreteri Ercüment Rona da dün bir basın toplantısı düzenleyeTek Bursa, Ada- na ile İstanbul'da 24 şubatta başla- yan ve 6 bin işçiyi kapsayan grevi değerlendirdi. lşverenin tekstil sen- dikalanna üye 160 işyeri ve 50 bini aşkın işçiyi kapsayan toplu ış söz- leşmesi için Türk-Iş'e bağlı Teksif. Hak-Iş'e bağlı Oz Îplik-İş ile DfSK'e bağlı Tekstil sendikalanyla rnasaya oturduğunu hatırlatan Rona. Teksif ve Öz Iplik-tş sendikalanyla anlaşmaya vanlmasına rağmen Tekstil Sendikası'nın anlaşmaya ya- naşmadığını söyledi. Ne zaman biteceği bdB değil Tekstil Sendikası'yla, Teksif ve Öz Iplik-tş sendikalanyla imzala- nan toplusözleşmelerle aynı koşul- larda anlaşmaya hazır olduklannı dıle getiren Rona, greve gerekçe olarak gösterilen, 'prûn uygulama- sının iyileştirilmesi' için sözleşme- den sonra her türlü çalışmayı yapa- caklannı vurguladı. Rona, "Bugrev bir macera halini a/mışür ve ne za- man biteceği de belli değildir. Çalış- mak isteyen işçiyi, Teksif ve Oz İp- lik-İş'e üye işçOere sağJanan bütün haklardan yararlandırarak, işe baş- latmayı ve birikmiş paraiannı he- men ödemeyi taahhüt ediyoruz" di- ye konuştu. Şişe Cam'da grev Şişe Cam yönetimi, Kristal-Jş Sendikası tarafindan cam işkolla- nnda önceki gün başlatılan grevin haklı hiçbir gerekçesinin ohnadığı- nı savundu. Konuya ilişkin olarak Şişe Cam'dan yapılan yazılı açıkla- mada, Şişe Cam'ın sendikalan ve sendikal haklan anayasal bir kurum olarak benimsediği vurgulandı. Şi- şe Cam'da ücretlerin her zaman için enflasyonun üzerinde olduğuna dik- kat çekilen açıklamada. "Şişe Cam topluluğu, söz konusu sendikaya grev uyguJaması öncesinde ücretier- de reel bir gerileme olmaması için enflasyon oranmın da üstünde bir zam önermiştir" denildi. Izmir Büromuzun muhabirlerin- den Merih Ak'ın haberine göre, HAVAŞ'ta işveren ile sendikanın grev ve lokovtlan 'yeni parron'un devreye girmesıyle ilginç bir boyu- ta ulaştı. HAVAŞ'ta özelleştirme kapsamında hisselerin yüzde 60'ını alan 'yenipatron'un çalışanlara 'is- başı' çağnsına, Hava-Iş sert tepki gösterdi. Hava-Iş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, Yazeks fir- masını 'muhatap' olarak kabul et- mediklerini bildirdi. HAVAŞ'ta özelleştirme aşama- sında başlayan ve işverenin lokav- tıyla çıkmaza giren toplusözleşme görüşmelerinde sorunlar yeni bir boyut kazandı. HAVAŞ'ın yüzde 60 hisselerini özelleştirme kapsamın- da önceki gün satın alan Yazeks Iç ve Dış Ticaret AŞ Sahibi Turgay Ci- ner. HAVAŞ çalışanlanna gönderdi- ği yazıda bu satışı duyurdu. Ciner, satışın tamamiandığı ve satışla ilgi- li duyurunun Resmi Gazete'nin 28.3.1995 tarihli nüshasında yayım- landığını da belirtti. Hava-İş Sendikası Genel Başka- nı Atilay Ayçin, görüşmelerin TÜ- HfS'le sürdürüldüğünü söyledi. Dün yapılması gereken görüşmeye HAVAŞ yetkililerinin katılmadığını, bu yüzden de gerçekleşmediğini be- lirten Ayçin. yeni şirketi 'muha- tap'olarak kabul ermediklerini dile getirdi. Ayçin. "Şu an HAVAŞ'ta resmi tarafolarakyetküi Tİ HİS, iş- verenler sendikası. Bu firmanın ya- sal hiçbir yetkisi yok Daha sanş da resmi olarak.devir teslim olarak ger- çekleşmemiştir. Sadece kendilerine verileceğine dair bir öngörüş var. Toplusözleşmede taraf olarak otur- ma durumu da yok" dedi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Universite Kıskaçta... ÜnıVersrtelerimizı yöneten rektörlerimiz son günler- de Ankara'nın kapısını aşındınp duaıyoriar. Sorunla- n oldukça büyük. Aslında üniversitelerimizin boğuştuklan sorunlar, öğrencisini okutmak ateşiyle yanan sokaktaki insanı çok yakından ilgilendiriyor: Öglu veya kızı, üniversi- teye gidebilecek mi? Giderse kaliteli bir öğrenim gö- reçek mi? Üniversiteler tam da bu konuda bir ikili kıskaç için- deler; veya sık kullanılan bir anlatımla "çapraz ateş" aftındalar: Kıskacın bir ucunu, siyasi iktidann "öğren- d sayısını mümkün olduğu kadarartünn" baskısı oluş- turuyor. Kıskacın diğer ucunda ise akademik baskı var. Yani evrensel değerierde ve ölçülerde kaliteli öğ- retimle biriikte bilim ve araştırma yapmak. Buniar niçin kıskacın iki ucunu oluşturuyor? Çünkü, bu iki istek birbiriyle taban tabana çelişiyor. Üniversitelerimizin bugünkü koşullarında ögrenci sayısı arttıkça, iyi öğretim, bilim ve araştırma yapmak imkânsızlaşıyor. Üniversitelerimiz, öğrenci sayısı bakımından fiziki kapasitelerini birkaç kez aşmış durumdalar. öğren- ciler üst üste ytğılmış, universite hocası gece gündüz ders anlatmaktan helak olmuş durumda. Işin aslına bakarsak, bu iki isteğin birbiriyle çeliş- memesi gerekir. Çünkü, ülkemizin iki isteğtn de hızla hayata geçirilmesine şiddetle ihtiyacı var Hem üni- versiteli sayısı arttınlmalt, hem kaliteli öğrenim veril- meli, bilim ve araştırma yapılmalı. ••• Ülkemizin çok hızlı bir şekilde okullaşması ve üni- versrteleşmesi gerekiyor. Bu alanda dünyanın en ge- ri ülkeleri arasındayız. Ülkemizde 25 yaş üzerindeki nüfusun ortalama öğrenim süresi sadece 3.5 yıl! Tannm, bu alanda neredeyse bütün ülkeler üzeri- mizde! Zengin ülkeleri bir yana bırakın, Yunanistan'da 7 yıl. Şili'de bile 6 yıl! Malezya, Meksika, Çin.. hep- sinde insanlann eğitim süreleri 5 yılın üzerinde. Konumuz olan yükseköğretimde de Türkiye alt sı- nıflann ülkesi. Yükseköğretimde okullaşma oranı (yüksekokul ça- ğında olup da yüksekokula gidenlerin yüzdesi) Tür- kiye'de yüzde 17 iken, örneğin italya'da, israil'de yüzde 30'un üzerinde. Olayayüz bin nüius başına düşen yükseköğretim- deki öğrenci sayısı acısından bakarsak: Türkiye'de 1300 öğrenci, Kore'de 4 bin öğrenciO Bu rakamlar, Türkiye'de geri kalmışlıgın, küttürsüz- lüğün, insan kalitesindeki düşüklüğün, bilimsizliğin vb. nedenlerinin de göstergesi. Bu yüzden, ülkemizin çok hızlı ve her bakımdan okullaşması gerekiyor. • • • Ancak ülke sorunlannı çözmek iddiasıyla iktidara gelenler, konuya bu gözle bakmıyor. Üniversite kapı- lan önünde yığılan milyonlarca genci ve aileterini sa- dece oy deposu olarak görüyortar ve üniversitelere "Açın kapılannızı!" emriyle sorunu çözecekJerini sa- nıyorlar. Şeklen biraz çözüyorlar da. Kontenjanlar iki katı arttırılıyor. Yetmezse üç katına çıkartılryor. Ancak bunu yaparken, ülkeye ve üniversiteye ge- nel olarak zararlan dokunuyor; üniversitelerimizin maddi koşullan, bilimsel ve fiziki altyapılan bu kadar öğrenciyi doyuracak ölçekte değil. Üstelik, örneğin üniversitelerin bütçelerini de kısıyorlar! Öğretim ele- manına kaliteli eğitim, bilim ve araştırma yapacak olanak ve zaman bırakmıyortar. Öğretim üyesinin ge- lirini arttıncı önlem almıyorlar... Bu böyle grtmez. En kısa zamanda, hem herkese üniversite kapfla- nnı açacak hem de üniversitelerin kalitelerini yüksel- tecek, bilim ve araştırma yapmalannı teşvik edecek yepyeni bir sisteme ihtiyacımız var. Bu sihirli fikir kimde var? Bu fikir çıksa bile, onu hayata geçirecek siyasetçi nerede var? (*) Rakamlar, 'Türkiye ve Dünya'da Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji" başlıklı çalışmadan alındı; Kemal Gürûz ve arkadaşlan, TÜSIAD yayını. Orhan Erkanlı toprağa verilditstanbul Haber Servisi - Tedavi gördüğu Florance Nightangale Hastane- si'nde 71 yaşında ölen Mil- li Birlik Komitesi üyesi ve eski milletvekili Orhan Er- kanlı. dün Levent Ca- mii'nde kılınan öğle nama- zından sonra Zinciriikuyu Mezarlığı'nda toprağa ve- rildi. Ailesi ve yakınlannın yanı sıra cenaze törenine, bir süre önce görevine baş- layan tnsan Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğhı, eski ba- kanlardan Orhan Bîrgit, Milli Birlik Komitesi üye- leri Mustafa Kaplan, Or- han Kabibay. Muzaffer Er- doğan, frfan Solmazer. Suphi Karaman. Haydar Tunçkanat, Kamil Karave- hoğlu, Şami Küçük, Sela- hatrin Özgür, Ahmet Yü- dız, Numan Esin ve Ham- di Turan katıldı. TEM <de kaza: 8 ölü Yurt Haberieri Servisi - TEM Otoyolu'nun Kocaeli kesiminde. tstanbul'a git- mekte olan bir yolcu otobû- sü kaza yapmış bir kamyo- na çarpmca 8 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. Antal- ya'da meydana gelen trafik kazalannda da 3 kişi yaşa- mını yitirdi. AA'nın edindi- ği bilgiye göre TEM Oto- yolu'nun Alikahya kasaba- sı mevkiinde tstanbul yönü- ne gitmekte olan Hasan Do- lunay yönetimindeki 19 SA 400 plakalı odun yüklü kamyon, asın hız nedeniy- le kontrolden çıkarak bari- yerlere çarparak devrildi. Bu sırada Sıvas'tan Istan- bul'a gelmekte olan Rafet Akgül (41) yönetimindeki yolcu otobüsü, devrilen kamyona çarptı. Kazada iki aracın sürücüleri ile yolcu- lardan Ender Yoldaş (27), İbrahim Duman (37) Hatt- ce Tanrrverdi (39) ve kim- likleri henüz belirleneme- yen 3 kadın öldü. Düsünce Sucuna Karsı cirislm Aşağıda adı, adresi ve imzası bulunan kişi (veya ku- ruluş) olarak, içeriğini onaylasam da onaylamasam da; suf "Düşünceleri Açıklama Özgürlüğü"ne duyduğum saygı gereği olarak, yasal baskı altına alınmak istenen düşüncelerin tümünün altına imzamı atıyorum. Bu im- za yüzünden bana verilebilecek her türlü cezayı onur- la taşıyacağımı duyuruyorum. Adı: Mesleği: Adres, Tel: lrnza: Fax: 0.212.530 62 09 - 249 58 14-267 II 18 - 293 26 93 - 523 23 05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle