27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EYLÜL1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 krail-FKÖ •OSLO(AA)-lsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ileFKÖlideriYaser Arafat'ın, önceki gece Oslo'da bir "banş belgesi" imzaladıklan Norveç tarafmdan açıklandı. Norveç Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, FKÖ ile İsrail yetkilileri arasında Oslo'da aylar süren gizli görüşmeler sırasında haarlanan yeni belgenin önceki gece Arafat ve Peres tarafından imzalandığını bildirdi. Boşnak-Hırvat snldşınası • ZAGREB (AA) - Hırvat ve Boşnaklar, aralannda federasyon kurulmasım öngören Washington Anlaşmasrrun yaşama geçirilmesi konusunda anlaştılar. Hırvatistan Devlet Başkanı Franjo Tudjman, Zagreb'de ıkı gündûr devam eden Boşnak-Hırvat görüşmelennden, VVashington Anlaşmasf nın birçok noktasının somut biçimde uygulanması konusunda anlaştıklannı açıkladı.' Sûperzamkla sûper soygun • LONDRA(AA)- Ingıltere'de yasalara göre ağızlan tel kafesle kapaülması gereken azılı Pit Pull Terrier cinsı bir köpeğin koruduğu ev, hırsızlar tarafından kolayca soyuldu. Hırsızlar, evin kapısının posta deliğinden üzeri bol miktarda süper zamk sûrülmüş bir gazete uzattılar. Gazeteyi ısıran köpek bir daha ağzını açamaz hale gelince hırsızlar kapıyı kırarak içeri girdiler. Çeçenya'da 25 ölü • CENEVRE(AA)- Rusya'dan tek tarafü olarak bağımsızlığını ilan eden Çeçen Cumhunyetı'nde son günlerde meydana gelen çatışmalarda en az 25 kişinin öldüğü, 400 kişinin de yaralandığı bildirildı. _ Uluslararası KızılhaçÖrgütü tarafından dün Cenevre'de yapılan açıklamada, Çeçen Cumhurbaşkanı Dudayev yar.hlan ile muhalefet güçleri arasında meydana gelen çatışmalar dolayısıyla bölgede durumun son derece gergin olduğu kaydedildi. îslamcılarla uzlaşmaya karar veren hükümet, îslami Selamet Cephesi'nin liderlerini sahverdi Cezayir'debanşıımııtlarıDç Haberler Senisi - Cezayir hü- kümeti, İslamalarla banşıyor. îslamcılarla görüşme masasına oturmak isteyen yönetim, yasadışı tslami Selamet Cephesi'nin (FIS) ce- zaevinde bulunan iki liderini serbest bıraktı. Jslami Selamet Cephesi'nin ya- sadışı ilan edildiği 1992 yılından bu yana tslami terörle sarsılan Ceza- yir'de hükümet, önceki akşam resmi bir açıklama yayımlayarak Islamcı- lara zeytin dalı uzattı. Hükümet açı- klamasında, 12 yıla mahkum edil- miş olan iki FIS liderinin cezaevihn- den çıkanlarak ev hapsine alındı- klan bildirildı. Açıklamada, FIS Başkanı Abassi Madani ile ikınci başkan Ali Bd- hac'ın 'büküroetle İslamcılar arası- nda süren bartş görüşmelerine katda- bilmeleri için' Bbda asken cezaevin- deki hücrelerinden alınarak devlete ait bir konuta yerleştirildikleri belir- tildi. Madani ile Belhac'ın 'ev hap- sinde' bulunduğunu açıklayan hü- kümet kaynaklan, daha sonra yaptıklan açıklamalarda iki liderin serbest olduklannı ve istedikleri ki- şilerle görüşebileceklerini duyurdu. Hükümet, İslami örgütün üç üst dü- zey yöneticisinin ise koşulsuz olarak serbest bırakıldığını bildirdi. Cezayir'de 1992 yılında yapılan serbest seçimlerin ilk turunda İslami Selamet Cephesi'nin büyük başan kazanmasının üzerine ordu yöneti- me el koymuştu. Ordu destekli hü- kümet, tüm Islamcı gruplara karşı savaş başlatmışü. 63 yaşındaki FIS Başkanı Madani ile 39 vaşındaki yardımcisı Belhac, 'devletin güvenli- ğine yönelik saldırılarda bulunduk- lan' gerekçesıyle 1992 yılında yargı- lanarak 12'şer yıl hapse mahkum edilmişlerdi. FIS, hükümetin uzlaşma yolunda attığı adımı memnunlukla karşıladı. FlS'ın yurt dışında bulunan yöne- tim kardosu tarafından yapılan açı- klamada, örgüt liderlerinin serbest bırakılmasının çok önemli bir geliş- me olduğu, ancak cezaevinde bulu- nan diğer FIS yönetici ve miütan- lannın da salıverilmeleri gerektiği savunuldu. Cezayir hükümeti ile FIS arasında ortaya çıkan olumlu hava, ülkede yaklaşık 3 yıldır yaşa- nan çatışmalann sona ereceği yo- lundaki umutlan güçlendirdi. FIS liderlerinin serbest bırakılmasını memnunlukla karşıladığını açıkla- yan Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppede, ülkeyeyakında banşın ha- kim olmasını ümit ettiğini söyledi. EKinyanıngeleceği, kadınlannelinde • Kahire'de sona eren Dünya Nüfus Konferansı'nda, nüfus artışına karşı verilecek savaşta kadının rolü vurgulandı. Dış Haberler Senisi - Ka- hire'de düzenlenen Dünya Nü- fus ve Kalkınma Konferansı, dokuz gün süren hararetli tar- tışmalardan sonra önceki gün sona erdi. 20 civannda ülkenin çekince koyarak onayladığı ey- lem planı konferansa kaülan 182 ülkenin tamamı tarafından kabul edildi. Onaylanan bildir- ge ilk kez, dünyada artan yok- sulluk ve doğum oranlarına karşı verilmesi planlanan sa- vaşta kadınlann rolünü ön pla- na çıkanyor. Sonuç bildirgesi, tüm dünya- da yoksulluğa ve nüfus artışına karşı verilmesi planlanan 20 yıl- lık savaşta kadınlann yerinı vurguluyor. Eylem planında yer alan maddelerden en önem- lileri, kadm ile erkek arasındakı eşitsizliklerin giderilmesi, ka- dınlann eğitimi ve güvenli kür- tajla ilgıli. '1994 Deklarasyonu' adıyla BM Genel Kurulu tarafından da onaylanacak olan plan, aıle planlamasını dünya çapında yaygınlaştırarak ve kadınlara kendı yaşamlanyla ilgili karar- lan kendilen verme gücünü ta- Bir aile planlaması kliniğiade sıra bekleyen Mısırlı kadınlar, eşitliğin çok da nıyarak nüfus artışını yavaşlatmayı hedefliyor. BM yetkilileri, eylem planınm amaçlanan hedeflere var- ması halinde bugün 5 milyar 67 mil- yon olan dünya nüfusunun 2015 yılında 7 milyar 27 milyona yüksel- miş olacağını belirtiyorlar. Yok eğer plan gerçekleştirilemezse, bu sayı 2O15'te 7 milyar 92 milyon ve 2050 yılında da 12 buçuk milyar olacak. Toplantılann son gününde eylem planını çekince koyarak onayladığı- nı bildiren Vatikan, kürtaj ve cinsel değerlerle ilgili göz yumamayacağı ifadelerin bulunduğu bölümleri red- dettiğını kaydetti. Vatikan, bundan on yıl önce Mexico City'de, 20 yıl önce de Budapeşte'de düzenlenen benzer konferanslarda sonuç bıldir- gelerini tamamen reddetmişti. Iran, Libya, Yemen, Cezayir, Su- riye ve Afganistan gibi İslam ülkele- n, İslamıyet'in sadece evli çiftler arasında cinsel ilişkiye izin verdiğini söyleyerek cinsel konularda bireysel hak kavramına karşı çıktılar ve pla- nı şeriat yasalanna uygun biçimde uzak olmadığına inanıvorlar. uygulayacaklannı belirttiler. Görüşmeleri 'büyük bir başan' olarak niteleyen Konferans Genel Sekreten Pakistanlı Nafız Sadık, "Hüsnü Mübarek. konferansın ku- zeyle güney ve doğuyla batı arasında bir köprü oluşturması gerektiğini söylemişti; öyle de oldu" dedi. Sonuc bildirgesi Kürtaj, doğum kontrolyöntemi olmamalı Konferans sonunda onaylanan eylem planınm önemli maddeleri şöyle sıralanıyor: " - Eylem planı, gerçekleştirilebitirse, dünya nüfusunun 2015 yılında 7,5 milyardan az olmasını sağlavacak. - Aile, toplumun çekırdeğıdir; ancak farklı ülkelerde farklı aile bıçimleri olabileceği unutulmamalıdır. - Kadının güclendirilmesi nüfus artışımn sınırlı tutulabilmesi için gereken en önemli şartlardan biridir. Eğitim kadının güçtendirilmesinin ilk şartıdır. L Ikeler, kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikleri mümkün olduğunca ortadan kaldırmalıdır. - Hükümetler, yerel kültürlere saygı göstermeli ve yaşayıp, gelişmelerine imkan tanımalıdır. - İnsanların doğuracaklan çocukların sa\ ısına ö/giir ve sonımluluk sahibi bir bilinçlekarar verme hakları vardır. - Kürtajın kesınlikle bir doğum kontrol yöneumı olarak sunulmaması gerekir. Hükümetler. kadmlann kürtaj yaptırmak zorunda kalmamalan için ellennden gelenı yapmalılar. - Hükümetler, göçmen ailelerin birleştirilmesinin tasıdığı yaşamsal önemi kabul etmeliler. - Eylem planırun masraflannın üçte ikisı gelişmekte olan ülkeler tarafından, geri kalanıysa yabana kaynaklar tarafından karşılanacak. Bati'da Irakvizesi rahatsızhğı• Ankara, Kuzey Irak'a geçişleri önemli ölçüde sınırladı. ÇekiçGüç'edestek veren ülkeler, koşullu yasak karan konusunda Ankara'dan bilgi isteyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara, Kuzey Irak'a yapılacak gecişlerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlan çerçevesindeki insani yardım- lar ve Incirlik'te konuşlu Çekiç Güç faa- liyetleri ile sınırlı tutulacağını açıkladı. Türkiye'nin güvenlik endişeleri ve Irak'- m toprak bütünlüğünün korunması ge- reğjnin gözönünde bulundurulmasının altını çizen Ankara, belirlenen ölçütlere uymayan başvurulardan kaçınılması ge- rektiğini bildirdi. Çekiç Güç'e destek veren ülkelerin, Türkiye'nin koşullu ya- sak karan konusunda Dışişleri Bakan- lığı'ndan bilgi isteyecekleri öğrenildi. Türk ve Irak vatandaşlan ile Türkiye'- deki diplomatlar da Kuzey Irak'a geçiş yapabilecekler. Ancak bu konuda da ba- zı smırlamalar getirilmesi bekleniyor. Ankara yukanda belirtilen esaslar dı- şındaki gecişlerin ancak Irak'tan alına- cak vize ile mümkün olacağını belirt- mekle beraber, geçmişte bölgedeki faali- yetleri konusunda şüphe taşımayan yabana uyruklulann Dışişleri Bakan- bğı'nın izniyle bölgeye gidebileceğini be- lirtiyor. Türkiye'nin Kuzey Irak'a geçişlerde getirdiği koşullu yasak karan konusun- da, Çekiç Güç'te yer alan koalisyon or- taklannın aynntılı bilgi almak üzere yakında Dışişleri BakanlığYna başvur- malan bekleniyor. Ankara'daki Batılı diplomatik kaynaklar, Cumhuriyet'e yaptıklan değerlendirmede, Türkiye'nin aldığı karardaki güvenlik endişelerini anladıklannı, ancak henüz aynntıb bilgi- ye sahıp olmadıklannı söylediler. Kuzey Irak'taki Kürt gruplann, BM dışındaki örgütlerin bölgedeki insani yardıma katkıda bulunamayacaklann- dan dolayı rahatsız olduklan belirtiliyor. Başbaİcan Tansu Çiller'ın, Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'ın Kuzey Irak konusundaki vıze uygulaması hakkında Bakanlar Kurulu'nda görüşülmeden açıklama yapmasından rahatsız olduğu da belirtiliyor. Dışişlen Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ferhat Ataman. dün düzenlediği haftalık basın toplantısında, basında Kuzey Irak'a geçışlerle ilgili çıkan haberlere açıklık kazandırmak için beraberinde bakanhğın ilgib dairelerinden iki diplo- matı da gelirdi. Ataman. Iraklı olup da başka bir ülke- nin pasaportunu taşıyanlann, adlan ile fıziksel görünümleri kriter alınarak Irak'a geçışlerine izin verileceğini söyle- di. BU OKULDA MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINCA TAVSİYE EDİLMİŞ "YA-PA OKULÖIUCESİ EĞİTİM ARACLARI" KULLANILMAKTADIR. Okulun Adı: Sözleşme Süresi: 1994-1995 Öğretim Yılı SayınAna-Baba, Yukandaki tabelanın asılı olduğu anaokulunda; • Bir öğretim yılı içinde YA-PA'nın uzmanlara hazırlattığı toptam 32 çeşit kitap ve dergi uygulamalarda kullanılıyor demektir. • Uygulamalarda kulianılacak kitap ve dergilerle çocukların zeka, dil. sosyal ve duygusal gelişmelerini hızlandırmanın yanı sıra el becerileri de geliştiriliyor demektir. • YA-PA 'nın işbirliği içinde olduğu 350 eğitimci ve bilim adamının desteğini alıyor ve onlar tarafından aydınlcrfılryor demektir. • Öğretmenler, YA-PA'nın düzenlediği seminerlere katılarak yeni gelişmelerden anında haberdar oluyor demektir. • Çocuklanmızı kitap okuma zevkinden uzaklaştıran, aynca telif hak- larını çiğneyen "Fotokopi" ile çoğaltma yapılmıyor demektir. • Kitap, öğrenme ve okuma sevgisi, YA-PA ürünleri ile bilinçli bir biçimde çocuğa kazandınlıyor demektir. • Yukandaki tüm maddelerin uygulanırlılığı ve devamlılığı konusunda OKUL/YA-PA ile işbirliği yapıyor demektir. YA-PA Ürünleri, YA-PA Çocuk Mağozalarmda YAYINIARI Y A - P A Y A Y I N P A Z A R I A M A S A N A Y I LTD. Ş T I . Cagaloglu Yokuşu. Narlıbahçe Sokak. No: 11 34410 Cağaloğlu / ISTANBUL Tel: 0 (212) 5 l l 86 36 / 5 l l 34 05 Fax: 0 (212) 5 1 2 37 25 Türkaraşbrmalarıiçinbüyükatak • Türk kökenli Amerikah işadamı Ahmet Ertegün, Türk araştırmalannda kullanılmak üzere Princeton Üniversitesi Atatürk Kürsüsü'ne 3.5 milyon dolar bağışladı. Türk hükümeti ise, Georgetovvn Üniversitesi'ne 100 bin dolar verdi. Ertegün'ün bağışı, bugüne dek Amerika'daki Türk kürsülerine yapılmış en büyük bağış. ÖZGENACAR Türk kökenli Amerikah işadamı Ah- met Ertegün, 'Türkive >e Tûrklerle ilgili olarak ABD'de bilimsel araştırmalar yapılınası amacıyla' Princeton Oniversi- tesi'ne 3-5 milyon dolar (yaklaşık 120 milyar lira) bağış yaptı. Türk hükümeti de Georgetown'dan sonra Harvard ve Chicago üniversitelerinde Türkiye ile il- gili kürsüler kurulması yolunda önü- müzdeki günlerde baa anlaşmalar im- zalayacak. Ertegün, Türkiye'nin eski Washing- ton Bü>ükelçisi olan babasının adına M. Münir Ertegün Vakfı'nı kurdugunu söyledikten sonra Cumhuriyet'e şu bilgi- yi verdi: "Amerika'da gelenekrir. Zenginler mezun olduklan üniversitelere şu ya da bu biçimde bağış vaparlar. Bu amaçla vakıflar kurarlar. Bu bağışlann bazen 40 bazen 50 ve 100 milyon doları bulduğu olur. Hatta Rockefeller gibi kişiler de bağtşlamla kendi adlarına üniversiteler kurmuşlardır. Ben o kadar zengin ol- madığun için ancak 3.5 milyon dolarlık bir bağışia bu vakfı kurabildlm." Bundan beş yıl kadar önce ünlü Yu- nanlı armatör Aristotel Onasis adına Atina'da kurulmuş olan 'Onasis Vakfı', Yunanistan, Yunan tarihi ve kültürü konusunda bilimsel araştırmalar yap- mak üzere New York Üniversitesi'ne 10 milyon dolan (yaklaşık 340 milyar li- rayı) aşan bir bağış yapmıştı. Muhteşem Süleyman'ın etkisi Son yıllarda VVashington, Chicago ve New York'ta düzenlenen 'Muhteşem Süleyman Sergisi', Körfez Savaşfnda Türkiye'nin konumu ve rolü. ardından Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile Orta As- ya'da ortaya çıkan yeni Türki cumhuri- yetler nedeniyle Amerikan üniversitele- rinde Türkiye ve Türklere yönelik bi- limsel ilgj uyandı. Bazı üniversiteler Türk hükümetine başvurarak Türkiye ile ilgili "profesör- Henry Kissinger, Tansu Çiller, Özer ÇiIIer, Ahmet Ertegün ve Ergun Balcı İstanbul'da. lük", 'kûrsö', 'enstitû' ya da 'araştırma merkezi' kurmak için maddi destek iste- diler. Bu konuda telefonla konuştuğum VVashington Büyükelçiliğimiz müste- şarlanndan Rafet Akgünay, Amerika'- daki uygulama hakkında şu bilgiyi ver- di: "Tanınmış bir üniversiteye bir kürsü vakfetmenin maliyeti oldukça yüksektir. Bu paranın yansını üniversite yansmı il- gili hükümet ya da kurumlar karşılıyor. Öngörülen para toplandığında üniversi- teler, bununla borsadan hisse senedi satın almakta ve senetlerin \ıllık geliri ile kür- sünün sabit giderlerini karşılamaktadı- rlar." Müsteşar Akgünay. Türkiye'nin Amerika'daki ilk uygulaması hakkında şu bilgiyi verdi: Princeton'un öncülüğii "ABD'deki ilk Türk Etüdleri V akıf Kürsüsü'nün, 'Osmanlı ve Modern Tür- kiye Araştırmalan Atatürk Kürsüsü' adı altında Princeton Üniversitesi'nde kunıhnasına ilişkin anlaşma 1989 yılında hükümetimizle üniversite arasında imza- landı." Kürsü başkanhğını başlangıçta Prof. Dr. Bernard Lewis yüklenmişti. Şu anda ise Prof. Dr. Heath Lowry yürütüyor. Ertegün de bu kürsünün kuruluşu hakkında şu bilgiyi verdi: "Bu kürsü için Türkiye 750 bin dolar (yaklaşık 25.5 mil- yar lira) bağtşlamış ve ünhersitenin de 750 bin dolar bulması gerekiyordu. O za- man ben devreve girip bazı Türk ve Ame- rikah işadamlanndan ikinci 750 bin do- ları tamamla\ıp 'Atatürk Professors- hip'i-Atatürk Kürsüsü'nü' kurduk. Bu konuda Selim Egeli ve kardeşinden bü- yük yardun gördük. 1.5 milyon dolarlık bağışın ydhk getirisi kürsünün başındaki profesörün aylığını karşılıyordu." En büyük Türk bağışı Rumen kökenli eşi Mica'nın da 'olur'- unu alarak Amerika'daki Türk kürsüle- rine şimdiye kadar yapılmış en büyük bağışı sağlayan Ertegün. bu paranın New Jersey eyaletindeki Princeton Ünı- versitesi'nce nasıl kullanılacağını da şöyle açıkladı: "3.5 milyon doları iki ayn amaçla kul- lanacağız. 2 milvon dolarlık birinci bölii- mün getirisi ile kürsûde 2-3 profesörün çalışması sağlanacak. 1.5 mihon dolarla ise okutmanlar ve çeşitü ülkelerden ko- nuk profesörler ders verecekler ve yayı- nlar >apılacak. bilimsel araştırma kitap- ları finanse edilip, kitap ödülleri dağıtıla- cak. Hiç kuşkusuz bunlar Türkiye ve Türkler ile ilgili tarih, kültür >e toplumbi- lim araştırnıalarına yönelik olacak." Yıllarca İstanbul'da Boğaziçi Üniver- sitesi'nde profesörlük ve VVashington'- da Türk Çalışmalan Merkezi Yönetici- liği yapmış olan 'Atatürk Kürsüsü'nün Başkanı Prof. Heath Lovvry'nin değer- lendirmesi ise şöyle: "Sayın Ahmet Ertegün'ün bu bağışının önemi, Türkiye ve Türkler ile ilgili btHm- sel araştırmalar açısından anlatılamaya- cak kadar büyükrür. Bu bağışia Ameri- kan bilim dünyası ve daha sonra Ameri- kan kamuoyu Türkive'vi daha ivi tanıvıp daha iyi anlavabilecektir. Bövlesine bü- yük bir bağışın kürsümüze japılması- ndan dolayı çok mutluyuz." Büyükelçilik müsteşan ise. Türkiye'- nin yeni girişimleri hakkında şu bilgiyi verdi: "ABD'deki ikinci vakıf kürsüsü- nün, Türk araştırmalan konusunda zen- gin bir kürüphaneye sahip bulunan ve uluslararası siyasal gelismeler hakkında görüşlerine değer verilen, aynca ABD Dışişjeri'ne çok savıda diplomat yetiş- tiren Georgetovvn Üniversitesi'nde kurul- ması kararlaştınlmıştır. "Modern Türk Araştırmalan Pro- fesörlüğü' adı altında çalışacak kürsüyü destekleyen vakıf ile ilgili anlaşma. geçen 16şubatta Büyükelçi Nüzhet Kandemir ile üniversite rektörii Leo J. O'Donovan arasında ünzalandı. Türkiye, bu kürsüye 100 bin dolarlık (3.4 milyar TL) bağışta bulunuyor. Üniversite de bir yıl içinde aynı miktarda katkı sağlavacak." Müsteşar Akgünay. yeni girişimler hakkındaki bir sorumuza ise şu yanıtı verdi: "Chicago Üniversitesi'nde 'Kanuni Süleyman, Osmanlı ve ModernTürkiye Etüdleri Kürsüsü" ile Harvard Üniversi- tesi'nde 'Modern Türkiye Araştırmalan Kürsüsü' kunılmasına ilişkin anlaşma- lann önümüzdeki haftalarda imzalan- ması öngörülüyor. Anlaşmaların imza- lanması ile anılan üniversitelere ilk katkı payı olarak 200'er bin dolar (7 milyar lira) verilecektir." Ote yandan iki yıl önce Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar^ın ABD gezisi sıra- sında Maryland Üniversitesi rektörün- ce yapılan ve olumlu karşılanan benzeri bir girişime, bugüne kadar herhangi bir olumlu ya da olumsuz yanıt verilmediği de bildiriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle