Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
STEMMUZ1994SALI CUMHURfrET SAYFA
EKONOMI
5 Nisan kararlan ilk üç ayını doldururken ekonominin ateşi düştü, ancak hastahktan henüz kurtulamadı
Ekonomiye 'antibiyotik'tedavisiEkooomi Servisi- 5 Nisan'da açıklanan
ekonomık istikrar paketinin ilk 3 ayı bugün
doluyor. Kamu harcamalannı kismak, buna
karşın devletin gelirlerini arttırarak bütçe açığını
v e kamu borçlanma gereğini azaltmak temeline
oturtulan "5 Nisan kararlan" üç aylık dönemde
ekonomik verilerde olumlu sonuçlar verdi. 5
Nisan öncesi, şubat-mart döneminde 46.8
trilyon olarak açıklanan bütçe açığı nisan-mayıs
döneminde 2.7 trilyon liralık bütçe fazlasına
dönüştü. Bütçe geürleri nisanda yüzde 27,
mayısta iseyüzde 22 artarken bütçegiderleri ni-
sanda yüzde 25 azaldı. Mayısta ise artış sadece
binde l oldu. Bütçe açığı nisan ayında bir önceki
aya göre yüzde 86 azalırken, mayıs ayında 6
trilyon fazlahk verildi. Ancak, "Yatınınlanıı
durdurulması, bir kerelik vergiler. yüksek oranlı
KİT zamlan" gibi olağanüstü tedbirler, temel
rahatsızlığı gidererek ekonominin yüksek
ateşini düşürmek üzere başvurulan "antibiyotik
tedavisi" olarak yorumlaruyor. Bu tedbirler
sürekli yenilenemeyeceği için, paketin ilk 3
ayındaki geçici iyileşmeden çok, gelecek döneme
yönelik gelişmelerin önem kazanacağı
vurgulanıyor.
Başbakan Tansu Çiller, tarafından da sonuçlan
açıklanacak olan 5 nisan kararlan
değerlendirildiğinde, şu tablo ortaya çıkıyor:
Bütçc-Mallye |—
Gethrlerarttı,giderkr
kısılaı
Paketin açıkJandığı gün KİT ürünlerine yüzde
9O'ı aşan zamlar yapıldı. Lojman ve kamuya
ait dinlenme tesislerinin satışına ilişkin yasa
tasansı Meclis'e sunuldu. Ancak anayasa
mahkemesi tarafından veto edıldı. 5 nisan
pakeuyle gelen Ekonomik Denge vergisi, Net
akü'f vergisi, Ek gayrimenkul ve Ek Motorlu
Taşıt vergilerinin mükelleflerin cebinden eski
vergilere ek olarak 70 trilyon lira çıkartması
hedefienmişü. Aykon Doğan, bunun 100
trilyona ulaşacağını açıkladı.
3 ayhk süre içinde kayıt dışı ekonominin kayıt
altına alınmasına ilişkin birçalışmayı henüz
başlatmış değil.
Paketin açıldığı gün 47.6 trilyon olan bütçe
açığında Nisan-Haziran döneminde 38 trilyon
tutannda iyileşme sağlanması hedefjenmişti.
Fren çok sıkı yapıldı. Nisan ayı açığı 4.2 trilyon
olarak gercekJeşti. Mayıs ayında ise bütçe 6.3
trilyon lira fazla verdi. Dış borç faizödemeleri
dikkate alındığında biie mayıs ayı bütçesinin
sadece 200 milyar lira açık verdiği görülüyor.
Göstergeler nisan-haziran döneminde açığın 8
trilyon civannda kalacağını belirtiyor.
Distlcaret
İthalatın düşmesiyetti
Hükümetin kurtancı olarak gördüğü ihracat umut edileni vermedi.
îthalatta düşüş yaşanırken, ihracat bir önceki yılın aynı dönemlerine
göre artacağı yerde azaldı. Yinede ithalattaki düşüşten dolayı dış tica-
ret açığı azaldı. 1993'ün ilk 5 ayında yüzde 56 olan ıhracaün ithalatı
karşılama oranı 1994'ün aynı döneminde yüzde 70'e yükseldi. İh-
racata kur artışı ve 250 milyon dolarlık Eximbank kredisi dışında
destek sağlanmadı. l milyar dolara tamamlanacağı açıklanan diğer
250 milyon dolarlık kredi dilimlerinin ise ne kaynağı belli ne de ne
zaman yerine ulaşacağı.
Büyüme-uretlm
Sanayisıkmtıyagirdi
Dövizdeki patlamayla başlayan kriz, ekonomide daralmaya yol açtı.
Geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.8 olan büyümehıa bu yıl yüzde 3.5'e
geriledi. Sanayi sektörü üretimi en son mart ayında yüzde l. l 'lik artış
gösterdı. Yılın ilk 3 ayındaki üretim artışına karşılık 5 nisanın getirdiği
tasarruf tedbirleriyle içpiyasada talebin daralması stoklann şişmesine
neden oldu. Bunun üzerine bir yandan işci çıkarmaya başlayan firmalar
diğer yandan üretimlerini kıstılar. Geçen süre içerisinde yanm milyonu
aşkın işçinin işsiz kaldığı hesaplanırken, nisan ayında yüzde 8. l olan
üretimdeki gerileme, mayısta yüzde 13.6'ya ulaştı.
DÖVİZ
Faiz dolaıifrenledi
Ekonomik kriz, ocak ayı ortalannda
dövizin frenlenemeyen yükselişiyle
patlak verdi. Yılbaşında 15 bin lira
seviyesinde olan dolar, Türkiye'nin kredi
notu düşürüJünce hızlı bir yükselişe
girdi. Merkez bankasının müdahalelen
fayda etmeyince 14 yıl aradan sonra 26
Ocak'ta yüzde 13.6'lık devalüasyon •
yaşandı.
5 Nisan paketiyle birlikte Merkez
Bankası'da kurlannı piyasaya uydurdu.
Bugizüdevalüasyonla birlikte TL yüzde
38.8"lik bir aşınmaya daha uğradı.
Paketin hemen ertesinde40 bin liraya
kadar urmanan dolar önce Merkez
Bankasının yüzde 400"e kadar ulaşan
yüksek gecelik faizleriyle, ardından da
Hazinenin şpk faizü bonolanyla
frenlendi ve 30-31 bin lira arasında
tutuldu. Hükümet, IMFe verdiği niyet
mektubunda yıl sonu dolar kurunu 38
bin lira olarak hedeflerken, kurun eylül
ayında 35 bin lira seviyesinde olacağı
belirtildi.
Enflasyon
Durgunluk
zamnuengeUedi
Haziran sonunda para arzı yıl
başına göre yüzde 45.3 genişledi.
Buna karşın nisandaki KİT
zamlanyla azgınlaşan enflasyon
canavan Hazine'nin para emme
operasyonu ve piyasadaki
durgunlukla frenlendi. Nisan
ayında yüzde 24.7 olan tüketici
fıyat artışı mayısta yüzde 10*a,
geçüğimiz ayda binde 9'a geriledi.
Mart ayında yüzde 73.6 olan yıllık
enflasyonda mayısta yüzde 117.8'e
kadar ürmandıktan sonra
hazıranda ancak 2 puan
geriletilebildi. Yine nisanda yüzde
32.8 olan toptan fıyat artışlan
mayısta yüzde 9, haziranda yüzde
1.9'a düştü. Bunu rağmen nisanda
vüzde 125.3 olan toptan eşya
fiyatlan artışı mayısta yüzde 138.6"ya
çıktı. Haziran ayında ise 1 puan
geriletilerek yüzde 137.6'ya düştü.
Eııflasvoıı da durgunluğaavakuydurdu
• Haziran ayında enflasyon dibe vurdu. Geçen ay
tüketici fiyatlan binde 9 oranında artarken toptan
eşya fiyatlannda bu oran yüzde 1.9'da kaldı. Bu arada
toptan eşya fiyatlannda tam anlamı ile 'devlet destekli
bir düşüş' gözlendi.Yıllık bazda enflasyon tüketicide
2 puan gerileyerek yüzde 115.8'e düştü.
ANKARA(Cumhuriyet Büro-
su>- Haziran ayında tüketici fi-
yatlan binde 9, toptan eşya fiyat-
lan ise yüzde 1.9 oranında arttı.
Devlet Istatistik Enstitüsü'nün
(DİE) verilerine göre, haziran ayı,
iü'banyla son 12 aylık enflasyon
oranı ise tüketicı fiyatlannda
yüzde 115.8, toptan eşya fiyat-
lannda ise yüzde 137.6 oldu.
Haziran itibanyla son 6 ayhk
enflasyon oranlan da tüketici fi-
yatlannda yüzde 61.1, toptan
eşya fiyatlannda ise yüzde 85.4
olarak belirlendi.
Geçen yıl haziran ayında top-
tan eşya fiyatlan yüzde 2.3, tü-
ketici fiyatlan yüzde 1.8 oranında
artış göstermişti.
Buna göre aylık enflasyon ha-
ziran ayında, geçen yılın haziran
ayının toptan eşyada 0.4 puan,
tüketici fiyatlannda ise 0.9 puan
altında gerçekleşti.
Bir başka değerlendirmeye
göre haziran ayında enflasyon
toptan eşya fiyatlannda son 23
ayın, tüketici fiyatlannda ise son
iki yılın en düşük düzeyinde oluş-
tu.
Aylık bazda enflasyon daha
önce en son toptan eşya fiyatla-
nnda yüzde 1.8 ile 1992 yılı tem-
Enflasyon
panoraması (%)
Endek»
DİE
Tüfcettd
DİE
Toptan
Yıllar
1993
1994
1993
1994
Haziran
1.8
0.9
2.3
1.9
Yıllık
ort
67.2
115.8
60.6
137.6
20-
15-
10-
Aylık enflasyon
(Tüketici-DİE veriteri ile)
24.7
5-
1994-
muz ayı tüketici fiyatlannda ise
binde 5 ile yine 1992 yılı haziran
ayında düşük düzeyde gerçekleş-
mişti.
Yıllık enflasyon
DtE'den yapılan acıklamaya
göre haziran ayı itibanyla son bir
yıllık enflasyon ise toptan eşya fi-
yatlannda yüzde 137.6, tüketici
fiyatlannda yüzde 115.8 olarak
hesaplandı.
Geçen yılın aynı döneminde
yıllık enflasyon, toptan eşyada
yüzde 60.6. tüketici fiyatlannda
ise yüzde 67.2 olmuştu.
Bu oranlara göre haziran ayı
itibanyla yıllık enflasyon, geçen
yılın aynı döneminin toptan eş-
yada 77 puan, tüketici fiyatla-
nnda ise 48.6 puan üzerinde ger-
çekleşti.
Bu arada bir önceki mayıs ayı-
nda toptan eşyada yüzde 138.6,
tüketici fiyatlannda yüzde 117.8
olarak belirlenen yıllık enflasyon
rakamlanyla kıyaslandığında ise
haziran ayı itibanyla yıllık enflas-
yonda toptan eşya fiyatlan bazı-
nda 1 puan, tüketici fiyatlan
bannda ise 2 puan gerileme oldu.
12 aylık ortalamalara göre ge-
çen yıhn haziran ayında toptan
eşyada yüzde 57.4, tüketici fiyat-
lannda yüzde 63.8 olan yıllık enf-
lasyon ise bu yılın haziran ayında
toptan eşyada yüzde 84.4, tüketi-
ci fiyatlannda ise yüzde 83.8 ola-
rak belirlendi.
Ocak-haziran aylannı içeren
bu yılın ilk yansmda ise enflas-
yon, toptan eşyada yüzde 85.4,
tüketici fiyatlannda yüzde 61.1
oldu.
Geçen yılın ocak-haziran dö-
nemindeki enflasyon, toptan eş-
yada yüzde 25.1, tüketici fiyat-
lannda ise yüzde 27.7 olmuştu.
DİE'nin 1987= 100 bazh top-
tan eşya ve tüketici fiyatlan en-
deksine göre son 4 yıllıkfiyatartı-
şlan, aylık ve yıllık karşılaşürmalı
olarak şöyle:
Haziran ayı toptan eşya fiyat-
lan arüşında, özel sektör ağırlıklı
zamlar etkıli oldu.
DÎE verilerine göre, haziran
ayında toptan eşya fiyatlanndaki
ortalama artış yüzde 1.9 olurken,
bu artış kamu kesiminde binde 3,
özel sektörde ise yüzde 2.6 olarak
gerçekleşti.
Haziran ayında en çok zam gö-
ren ürünlerin başında tahıl fiyat-
lan, ham petrol, metalik maden-
ler, su ve canlı hayvan geldi.
Buna karşıhk sebze-meyve fi-
yatlan yüzde 7.6, su ürünleri fi-
yatlan yüzde 1.6, hayvansal ürün
fiyatlan yüzde 1.1. orman ürünle-
ri binde 7 oranında ucuzladı.
Haziran ayında çay, kağıt
ürünleri ve basım sanayii ile
elektrik fiyatlan değişmedi.
Toptan eşya fiyatlan endek-
sine göre haziran ayında sektörel
bazdaen yüksek fıyat artışı yüzde
4.8 ile madencilık sektöründe
oldu. Fiyatlar tanmda yüzde 2.7,
Enflasyondaki düşüşün aldatıcı olduğu savunuluyor
FiyatlardaûrtmasessizligiEkonomi Servisi- Haziran ayı
Enflasyon rakamlan fırtına ön-
cesi sessizlik gibi. Ekonominin
büyük bir durgunluk içerisinde
olduğunu belirten uzmanlar,
haziran ayı enflasyon rakamla-
nnın "piyasadaki istikran veya,
bükümetin başansını gösterme-
diğini" kaydediyorlar.
Istanbul Üniversitesi İktisadı
İdari. Bilimler Fakültesi Öğre-
tim Üyesi Prof.Dr. İzzettin Ön-
der, yaz aylannda enfiasyonun
daima dü-
şük
çıktığını
hatı-
rlatarak, 5
Nisan
kararlan-
ndan son-
ra şok fı-
yat artDn-
mlannın
ardından
piyasalann büyük bir durgun-
luğa itildiğini şöyledi.
Prof. Dr. Önder, haziranda
tüketici endeksininin binde 9'-
larda çıkmasmı 'yüksek bile'
diye değerlendirerek. "EylüJe
kadar bu düşük rakamlar devam
edecektir. Çünkü bütün barca-
malar ktsddı. Güneydoğu
(faşmda hiçbir yere yatırmı
yapılmıyor, bütün harcamalar
Izzettin Önder.
bastmlıyor. Ancak bu sırada gi-
derek artan işsizlik, piyasalarda
yaşanan durgunluk endişe verici-
dir. Geieceğiınizi ipotek altına
alan politikalar uygulanıyor"
dedi.
Öte yandan bankacılık
uzmanı Prof. Dr. Seİcuk Abaç
da haziran
ayı enflas-
yon ra-
kam-
lannın pi-
yasalarda-
ki istikran
göster-
mediğini
ifade ede-
rek "Kim-
se bu ra-
kamlann
kapılmasın" dedi.
kişinin işsiz
Selçuk Abaç.
rehavetine
Abaç, binlerce
kaldığı bir ortamda insanlann
tüketimden kaçtığını belirterek
şunlan söyledi:
"Artık tasarruflar tüketim ye-
rine finans >atırımlarma kaydı.
Aylık yüzde 50 net faiz verilir-
ken ve piyasalarda büyük bir
durgunluk varken rakamlann
düşük çıkması norma). Ancak
enflasyonun bu seviyelerde de-
vam etmesi arzulanabilir bir du-
rum değil. Çünkü bu işsizlik ve
durgunluzğun devam etmesi an-
lamına gelir. Bunun yerine eko-
nomiyi canlandıracak makul bir
enflasyona piyasaiar şimdiden
razı."
Haziran ayı rakamlannı fırü-
na öncesi sessizlik olarak değer-
lendiren Abaç, "Bu öyle bir ses-
sizlik ki fiyatlar bile kıpırda-
mıyor"diyerek, kimsenin bu ra-
kamlann rehavetine kâpıl-
maması gerektiğini ifade etti.
Bu arada son dönemde
hükümete sert çıkışlan ile sü-
rekli gündemde olan İstanbul
Ticaret Odası Başkanı Atalay
Şahinoğlu da hükümetin bu
rakamlan
kendi ba-
şansı gibi
eösterip
"zafer
çığlıklan"
atmaması
gerektiğini
belirterek
şunlan
Atalay Şahinoğlu. söyledi:
"Her yaz
olduğu gibi bu sene de rakam-
lar düşük çıkmıştır. Bunda 5 Ni-
san'dan sonra adeta paüayarak
gelen fiyat artışı ve hemen aka-
binde gelen durgunluğun büyük
etkisi var. Ancak üzücü olan bu
rakamların sağlıklı bir ekonomi-
nin göstergesi olmamısıdır."
'Reklama öğretir tüketici öğrenir'
Ekooomi Servisi - Manajans'ta "Reklamda
KaUte ve Maliyet" konulu bir konferans veren
J. VValter Thompson Worldwide'ın başkanı Burt
Manning. özellikle ABD ve Avrupa'da reklamve-
renlerin dünyadaki global rekabet ve gûç ekooo-
mik koşullann yarattıği "stress" yüzünden tutu-
cu bir tavra girdiklerini, bunun da yaraüalığı
olumsuz etkilediğini söyledi. Manning, bir rek-
lamda, sözkonusu ürün ya da hizmetle ilgili ol-
mak şartıyla beklenmedık bir biçimde verilen
"çarpıcı" unsurlann tüketici tarafından daha
çabuk algılandığını ve tüketiciyi daha kısa süre-
de harekete geçirdiğini söyledi.
Dünya üzerindeki 42 ülkede, 176 şirketiyle,
Amerika'da ötedenberi 'reklamcılığın üniversi-
tesi' olarak bilinen J. VValter Thompson şirketi-
nin Dünya Başkam Burt Manning, "çarpıcr
reklam örnekleriyle desteklediği konferansta
şunlan söyledi ."Reklamcı öğretir, füketid öğre-
nir. Düşünsel süreç aynıdu-. Ne var ki, çarpıcdık
örneğinde, tûketicüer öğrenmeye hazır olmadık-
lan şeyleri öğreniyorlar. Bu da reklamcı açısı-
ndan, sürecin asunda nasd işlediğini anlamayı
daha öoemli kılıyor" "Düşük kalıteli reklam çok
yaygın ve çok az yaratıcılık istedığıni ve yapma-
sının kolay olduğunu belirten Manning, bu tip
reklamalann sık sık tekrar gerektirdiği için pa-
hah olduğunu da belirtti.
imaJat sanayiinde yüzde 1.6,
enerji sektöründe ise yüzde 2.3
artü.
Haziran artışlan
Alt sektörler itibanyla diğer
bazı kalemlerde gerçekleşen ha-
ziran ayı fiyat artışlan şöyle:
"Baklagiller yüzde 4.4, diğer
tarla ürünleri yüzde 5.3, kömür
yüzde 3.0, tekstil yüzde 3.7, kim-
ya-petrol üriinleri yüzde 1.2, metal
eşya, makine sanayii yüzde 3.9".
Tüketici fiyatlan endeksine
göre haziran ayında ana harcama
gruplan bazında en >-üksek fiyat
artışı, yüzde 5.7 ile sağlık ve kişi-
sel baİcım ile ev eşyası harcama-
lannda oldu. Haziran ayında bir
önceki aya göre giyim ve ayak-
kabı harcamalan yüzde 3.5, ulaş-
tırma-haberleşme harcamalan
binde 5 arttı.
Doğan'dan açıklama
Deviet Bakaru Aykon Doğan.
haziran ayındaki fiyat artı-
şlannm program hedeflerinin
altında gerçekleştiğini belirterek,
bunu" 10 yılı aşkın bir süredir
toplumsal ve ekonomik yaşam
zerinde ağır tahribat yaratan kro-
nik enflasyondann kurtulma be-
lirtisi'4 olarak değerlendirdi. do-
ğan yaptığı yazılı açıklamada ha-
ziran ayına ilişkin fiyat endeksi
sonuçlannın, ekonominin üze-
rindeki enflasyon baskısmın
kınldığını gösterdiğini belirtti.
İŞÇİNÎN EVRENtNDENIŞÇENI
ŞUKRAN SONER
Asgari UcretGünlük hay-huy, dev sorunlar, polemik konusu tartış-
malar arasında asgari ücretle ilgilenen yok. Aylık alım gücü
50 dolara düşmüş, net1 milyon 713 bin lira olan asgari ücre-
tin kaça çıkacağı kimseleri ilgilendirmiyormuş gibi geliyor.
Hükümetin ücretleri aşağıda tutma kararlılığının olduğu bir
dönemde, asgari ücret komisyonu da hükümet-işveren
ağırlıklı oluştuğuna göre, sağlıklı bir artış, insanca yaşama
ücreti bakış açısını beklemek bir düş olur.
Bir kilo et alabilmek için 13 saat 10 dakika, bir ekmek için
1 saat 57 dakika çalışmayı zorunlu kılan yoksulluk ücretin-
den ne olur? Yüzde yüz arttırsanız ne yazar, ne işe yarar?.
diye düşünebilirsiniz. Bütün işçilerin, çalışanların yaşamı
üzerindeki önemi ve etkisini atlamış olursunuz.
ûncelikle işçi ücretlerine ilişkin 5 milyon, 8 milyonla ifade
edilen rakamların isçilik yaşamı ve gerçeği ile bir ilişkisı ol-
madığını görmeliyiz. Toplusözleşmeler ile kazanılmış üc-
retlerin kamu oyuna yansıtılırken giydirilmiş, abartılmış ol-
malarından söz etmiyoruz. Toplu pazarlık hakkını kullanabi-
len işçi sayısının giderek bir mutlu azınlığa dönüşmekte ol-
duğunu anımsatmak istiyoruz. Toplu pazarltk hakkını kul-
lanabilen işçilerin sayısı yıllar içinde hızla azalıyor. Kamuda
yeni işçi almama ile emeklilikle birlikte yaşanan azajma,
sözleşmeli, taşeron uygulamaları ile yeterince
hızlandırılmıştı. Şimdi de özelleştirme ile kamuda çalışabi-
len işçi sayısı büyük bir hızla eritiliyor.
Özel sektörde ise özgür toplu pazarlık düzeninin artık bir
lüks haline geldiği gerçeğini kabul etmeliyiz. Türkiye'nin en
yeni teknolojiyi uygulayan, en çağdaş olmakla geçinen yeni
sanayi merkezlerine, Çerkezköy'e, Eskişehir'e hiç sendika
sokulmadı. Sendikaların bir zamanlar içinde giripyerleşmiş
olduğu büyük işletmelerde ise yıllardır taşeronlaştırma, top-
lu çıkarmalarla, sözleşmelerle verilen haklar geri alınıyor-
du. Şimdi bir de işin içine kriz girdi. Türkiye çapında özel
sektörde toplu pazarlık hakkını kullanabilen işçi sayısının
250 bin gibi küçük, gülünç bir rakama düştüğünü unutma-
mamız gerekiyor. Zaten girdi çıktılar ile özel sektörde toplu
pazarlık hakkını kullanabilen işçinin de ücret ortalaması 5
milyonu geçmiyor.
Ancak vergisini, sigortasını ödemekie övünen özel sek-
törümüzde çalışan 2.9 milyon civarındaki sigortalı işçinin
sadece 250 bin kadarı için geçerli olan toplusözleşme düze-
ni içinde çalışanları çıkardığınızda geri kalanı için belirleyi-
ci, ölçü ücret, asgari ücrettir. Tabii en az bir üç milyon işçiye
daha, vergisi, sigortası ödenmeksizin, kara sanayi dediği-
miz işletmelerde, yine ölçü asgari ücret olan bir ödeme
yapılır. ûzeti, işçi çoğunluk için asgari ücret yasamsal ücret-
tir.
Asgari ücret ne kadar düşük kalırsa, sendikal haklardan
yararlanabilen işçinin o ölçüde işinden çıkarılması ve asga-
ri ücretle yeniden belki de aynı işe alınması riski vardır. As-
gari ücret ne kadar düşük kalırsa, toplu pazarlık hakkını kul-
lanabilen işçinin aslında enflasyon karşısında düşük kalan
ücreti o ölçüde göze batar. Tek tek işletmeler, rekabette
eşitsizliği gerekçe yaparak sendikasızlaştırma yoluna gi-
der. Şimdi de kriz bahane işçi çıkarmalarının temel nedeni
sendikasızlaştırma. Yılın ilk aylarına kadar büyük kârlarelde
etmiş işletmelerin, sendikalardan gelmiş ücretsiz izinli,
eksik, düşük ücretle çalışma gibi önerilerine rağmen, işçi
çıkarmakta ısrarlı olmalarının temel nedeni, asgari ücrete
göre yüksek kalan işçi ücretlerinden kurtulma. Yeniden üre-
time geçtiklerinde düşük ücretli işçilerle çalışabilme.
Yaşanan ekonomik kriz ne kadar boyutlu olursa olsun, 2.9
milyon öze\ sektörde çalışan sigortalı işçinin 600 binine
yakınının, 300 bin sendikalı işçiden 50 bin kadarının birden
işten çıkanlmasını zorunlu kılacak kadar vahim değildir-.
işletmeler asgari ücretin düşüklüğünün cazibesinde, işçi
ücretlerini aşağı çekme operasyonu uygulamışlardır.
Sözün kısası, Türkiye'de asgari ücretle çalışan işçi sayısı
önemli bir çoğunluktadır. Diğerleri için de asgari ücret belir-
leyici ücrettir. Düşük tutulması; bütün işçi/er, memurlar, üc-
retliler ve hatta üretici tanmda çalışanların gelirlerinin dü-
şük kalması anlamını taşır. Çalışanların, hele de sendika-
ların, Asgari Ücret Komisyonu'nda görev yapan Türk-iş yet-
kililerinin yeniden belirlenecek asgari ücret konusunda çok
duyarlı olmaları gerekir. Ne yazık ki asgari ücrete yönelik
duyarsızlık, asgari geçim ücreti yanında gülünç kalacak bir
yeni asgari ücret belirlemesine yol açacaktır. Asgari ücret,
çalışanların haklannda önemli bir sosyal dayanak, ilk adım,
önemli ilk yasal hak değil de, geri adım aracı olarak kullanıl-
maya devam edecektir.
Kampanyalar, ithal otomobilcileri de harekete geçirdi
Yerlileri, ithaller izliyor
OTOMOBİLtNİZfN DEĞERİ (MtLYON TL)
VERiJ
Serçe
Şatıın
Doğan
Kattal
TempraSX
TempraSX-A'
TempraSX-AK
Renault12TXToros
RenaultSpnng
RenaultBroadway
RenaultRash
RenaultManagef
RenaultConcorde
FordTaunusi.6
19M
70«
97-107
105-115
95-106
105-115
110-120
115-125
130-145
97-106
1MD
110-120
120-1»
105-115
110-120
120-130
130-140
150-165
175-196
21*230
106-115
1991
86-95
117-123
130-140
120-130
165-185
175-185
190-210
120-130
125-135
140-150
160-175
210-220
235-280
115-125
1992
96-105
123-135
145-155
130-145
195-210
200-220
220-240
130-140
135-145
150-160
175-193
230-250
300-320
135-160
1993
105-115
140-156
175-190
180-200
215-235
225-250
250-280
145-160
145-160
170-190
200-220
250-290
350-385
160-200
OKm.
1414
175.8
2399
258.9
319.5
3559
399.2
2127
2301
270.4
380-2
5364
7001
3915
O tomobil sektörü, son alınan
kararlar ile kendıne
geliyor. Kullanılmış
otomobillerdan alınan KDV
oranı yüzde 23'ten yüzde 1 'e
ındirılırken, ek vergi de yüzde
6'ya düşürüldü. Bununla birlikte
otomobil üreticileri deoldukça
uygun koşullarla otomobil
pazarlamaya başlayınca piyasa
yeniden canlanma belirtisı
gösterdi. Bursa'dan gelen
haberlere göre Tofaş ve Oyak
Renaultbayılen, bırhafta
öncesine kadar iş
yapamamaktan şikayet
ederken, şimdi uzunzamandır
ilk kez "mal yok" diyorlar.
Canlanma önce yerli
otomobillerde görüldü. Ancak
ithal otomobillerde
kampanyaların yarannı görüp
satışı arttırıcı önlemleralmaya
başladı. Nissan, EkTaşıt Alım
Vergisi 'nde uygulamaya
başladığı yüzde6indirimden
sonra şimdi de 11 temmuza
kadar Nissan Panel Van alan
herkese vadesiz taksitlerle
otomobil ve bedava aır condition
veriyor. Suzuki Satış MüdürAJi
Rıza Doğan yerlı otomobillerde
görülen canlanmanın *
kendilerıne de az da olsa
yansıdığını belirterek "Bizlüks
otomobil satıyoruz. Bizim
satışlanmızın yükselmesi için
ekonominin tam anlamıyla
rayına oturması gerekiyor"
dedi. Otomobil satışlarının
artmasının kalıcı olup olmaması
da ayn bir tartışma konusu.
Otomobilin altın yılı olan 1993'te
satılan her3otomobilden2'si
yatınm amaçlı alınıyordu. Ancak
şu anda otomobil eskisı gibi
yatınm amaçlı alınmıyor.
Yaklaşık 5 aydır sürekli baskı
altındaki talep, sonunda yüksek
faiz-kur kıskacından kurtulmuş
gözüküyor. Ekonominin de
geçici olarak iyimser bir beklentı
içine girmesi otomobil talebinı
canlandırıyor.
Bu lyimserlık tatildeolan
fabrikaların tekrar üretime
geçmelerinı gündeme getirıyor.
Tofaş'ın 2.5 ay için başlattıgı
ızinden geri dönmesi
gündemde. Ancak otomobil
talebındekı esas önemli artışın
yüksek getirili Hazine
bonolarının itfatarihlerinde
olması beklenebilir. Çünkü
otomobil almayı erteleyen ve
bunun yerine yatınm yapmayı
tercih edenler, kampanyaların
sürmesı halinde tekrar
otomobıle dönüş yapabilirler.
Talebin artmasında en önemli
etken tüketici kredileri olacak.
Geçen sene otomobil
satışlarının yüzde 4O'ını finanse
eden tüketici kredilerinin tekrar
açılması ve bankaların otomobil
kredisine düşük faiz
uygulamaya başlaması, gerçek
anlamda canlanmayı da
beraberinde getirecektir. Ancak
enflasyon oranına bağlı olarak
belirlenen tüketici kredi
faizlerinin düşmesini beklemek,
şu anki ekonomik koşullarda
mümkün gözükmüyor. •
ITHAt
VİTRİN
UdaSamara
LadaNıva
NıssanSunny
Nissan KXCoope
Mazda323Sedan
Mazda626Sedan
Mazda323Hatcbad(
Mazda626Hâtctad(
VotawagefiGo«
SkodaFavocıt
BMW316i
BMW52O
Mercedes190E
M€rc«)es200E
Mercedes190O
Mercedes200D
RaîTıpo
HondaCıvcSedan
HondaûvıcHatcbart
1990
80-90
110-115
190-210
250-280
195-220
260-290
210-235
290-320
225-255
105-115
380400
53M10
500-580
680-780
490-503
680-770
160-170
250-260
1991
90-105
120-130
210-240
270-290
225-260
280-310
255-285
296-325
256-275
120-128
425-495
780880
585*75
800-850
57O630
780-830
175-190
270-300
230-250
1992
105-125
140-160
250-280
310-360
260-290
3SM20
28M10
380440
290440
125-135
470-535
900-950
675-755
900-1010
630-690
840-940
195-215
30O430
310-350
1993
125-150
160-200
280-350
360430
28O33Ü
450-520
3«M20
460-550
360420
135-150
535-750
970-1100
875*0
1150-1250
700-890
950-1150
215-230
330-400
430485
OKm.
205.6
302.6
658
916.7
5362
876.3
617
9263
804
2099
1.466
2.270
2.200
2.600
2200
2.600
2711
526
612
NOT: Cennet Açık Oto Pazarı'nda oluşan fiyatlardır.
Good Year, Avrupa ile aynı anda Türkiye'de
G
ood Year'dan yeni birseçenek: Good
Year GT2. Good Year'ın en ağır
koşullarda yapılan laboratuvar ve yol
testleri nde, bel irlenen standartları n
üzerinde performans sergileyen GT 2,
Avrupa ile aynı zamandaTürkiye'ye
getirildi. Türkiye'de Serçe, Renault9,
Spring, Şahin, Ford Escort, Kartal, Opel
Record gibi otomobillerde kullanılabilen
lastiğin, geliştirtlmiş sırt deseni,
zemindeki suyun atılmasını sağlayarak
yolla teması kuvvetlendiriyor. Bu özelliği
ile GT 2, diğer lastiklere oranla yüzde 8
frenemniyeti üstünlüğünesahip
bulunuyor. Yapılan testte GT 2110 km
hızda yüzde 77 yolla temas halinde
bulunuyor. Good Year Lastikleri TAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Jarro Kaplan,
GT 2 ile birlikte Good Year sunabileceği son teknolojiyi getirdiklerini belirterek "Bu konuda
bazı Batı Avrupa ülkelerinden de ilerideyiz" dedi. GT 2nin Türkiye'deki lastik standartlarını
değiştireceğini savunun Kaplan, bu standartların en önemlisinin de ıslak zeminde yol emniyeti
olduğunu söyledi. •