24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
STEMMUZ1994SALI CUMHURfrET SAYFA EKONOMI 5 Nisan kararlan ilk üç ayını doldururken ekonominin ateşi düştü, ancak hastahktan henüz kurtulamadı Ekonomiye 'antibiyotik'tedavisiEkooomi Servisi- 5 Nisan'da açıklanan ekonomık istikrar paketinin ilk 3 ayı bugün doluyor. Kamu harcamalannı kismak, buna karşın devletin gelirlerini arttırarak bütçe açığını v e kamu borçlanma gereğini azaltmak temeline oturtulan "5 Nisan kararlan" üç aylık dönemde ekonomik verilerde olumlu sonuçlar verdi. 5 Nisan öncesi, şubat-mart döneminde 46.8 trilyon olarak açıklanan bütçe açığı nisan-mayıs döneminde 2.7 trilyon liralık bütçe fazlasına dönüştü. Bütçe geürleri nisanda yüzde 27, mayısta iseyüzde 22 artarken bütçegiderleri ni- sanda yüzde 25 azaldı. Mayısta ise artış sadece binde l oldu. Bütçe açığı nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 86 azalırken, mayıs ayında 6 trilyon fazlahk verildi. Ancak, "Yatınınlanıı durdurulması, bir kerelik vergiler. yüksek oranlı KİT zamlan" gibi olağanüstü tedbirler, temel rahatsızlığı gidererek ekonominin yüksek ateşini düşürmek üzere başvurulan "antibiyotik tedavisi" olarak yorumlaruyor. Bu tedbirler sürekli yenilenemeyeceği için, paketin ilk 3 ayındaki geçici iyileşmeden çok, gelecek döneme yönelik gelişmelerin önem kazanacağı vurgulanıyor. Başbakan Tansu Çiller, tarafından da sonuçlan açıklanacak olan 5 nisan kararlan değerlendirildiğinde, şu tablo ortaya çıkıyor: Bütçc-Mallye |— Gethrlerarttı,giderkr kısılaı Paketin açıkJandığı gün KİT ürünlerine yüzde 9O'ı aşan zamlar yapıldı. Lojman ve kamuya ait dinlenme tesislerinin satışına ilişkin yasa tasansı Meclis'e sunuldu. Ancak anayasa mahkemesi tarafından veto edıldı. 5 nisan pakeuyle gelen Ekonomik Denge vergisi, Net akü'f vergisi, Ek gayrimenkul ve Ek Motorlu Taşıt vergilerinin mükelleflerin cebinden eski vergilere ek olarak 70 trilyon lira çıkartması hedefienmişü. Aykon Doğan, bunun 100 trilyona ulaşacağını açıkladı. 3 ayhk süre içinde kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasına ilişkin birçalışmayı henüz başlatmış değil. Paketin açıldığı gün 47.6 trilyon olan bütçe açığında Nisan-Haziran döneminde 38 trilyon tutannda iyileşme sağlanması hedefjenmişti. Fren çok sıkı yapıldı. Nisan ayı açığı 4.2 trilyon olarak gercekJeşti. Mayıs ayında ise bütçe 6.3 trilyon lira fazla verdi. Dış borç faizödemeleri dikkate alındığında biie mayıs ayı bütçesinin sadece 200 milyar lira açık verdiği görülüyor. Göstergeler nisan-haziran döneminde açığın 8 trilyon civannda kalacağını belirtiyor. Distlcaret İthalatın düşmesiyetti Hükümetin kurtancı olarak gördüğü ihracat umut edileni vermedi. îthalatta düşüş yaşanırken, ihracat bir önceki yılın aynı dönemlerine göre artacağı yerde azaldı. Yinede ithalattaki düşüşten dolayı dış tica- ret açığı azaldı. 1993'ün ilk 5 ayında yüzde 56 olan ıhracaün ithalatı karşılama oranı 1994'ün aynı döneminde yüzde 70'e yükseldi. İh- racata kur artışı ve 250 milyon dolarlık Eximbank kredisi dışında destek sağlanmadı. l milyar dolara tamamlanacağı açıklanan diğer 250 milyon dolarlık kredi dilimlerinin ise ne kaynağı belli ne de ne zaman yerine ulaşacağı. Büyüme-uretlm Sanayisıkmtıyagirdi Dövizdeki patlamayla başlayan kriz, ekonomide daralmaya yol açtı. Geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 5.8 olan büyümehıa bu yıl yüzde 3.5'e geriledi. Sanayi sektörü üretimi en son mart ayında yüzde l. l 'lik artış gösterdı. Yılın ilk 3 ayındaki üretim artışına karşılık 5 nisanın getirdiği tasarruf tedbirleriyle içpiyasada talebin daralması stoklann şişmesine neden oldu. Bunun üzerine bir yandan işci çıkarmaya başlayan firmalar diğer yandan üretimlerini kıstılar. Geçen süre içerisinde yanm milyonu aşkın işçinin işsiz kaldığı hesaplanırken, nisan ayında yüzde 8. l olan üretimdeki gerileme, mayısta yüzde 13.6'ya ulaştı. DÖVİZ Faiz dolaıifrenledi Ekonomik kriz, ocak ayı ortalannda dövizin frenlenemeyen yükselişiyle patlak verdi. Yılbaşında 15 bin lira seviyesinde olan dolar, Türkiye'nin kredi notu düşürüJünce hızlı bir yükselişe girdi. Merkez bankasının müdahalelen fayda etmeyince 14 yıl aradan sonra 26 Ocak'ta yüzde 13.6'lık devalüasyon • yaşandı. 5 Nisan paketiyle birlikte Merkez Bankası'da kurlannı piyasaya uydurdu. Bugizüdevalüasyonla birlikte TL yüzde 38.8"lik bir aşınmaya daha uğradı. Paketin hemen ertesinde40 bin liraya kadar urmanan dolar önce Merkez Bankasının yüzde 400"e kadar ulaşan yüksek gecelik faizleriyle, ardından da Hazinenin şpk faizü bonolanyla frenlendi ve 30-31 bin lira arasında tutuldu. Hükümet, IMFe verdiği niyet mektubunda yıl sonu dolar kurunu 38 bin lira olarak hedeflerken, kurun eylül ayında 35 bin lira seviyesinde olacağı belirtildi. Enflasyon Durgunluk zamnuengeUedi Haziran sonunda para arzı yıl başına göre yüzde 45.3 genişledi. Buna karşın nisandaki KİT zamlanyla azgınlaşan enflasyon canavan Hazine'nin para emme operasyonu ve piyasadaki durgunlukla frenlendi. Nisan ayında yüzde 24.7 olan tüketici fıyat artışı mayısta yüzde 10*a, geçüğimiz ayda binde 9'a geriledi. Mart ayında yüzde 73.6 olan yıllık enflasyonda mayısta yüzde 117.8'e kadar ürmandıktan sonra hazıranda ancak 2 puan geriletilebildi. Yine nisanda yüzde 32.8 olan toptan fıyat artışlan mayısta yüzde 9, haziranda yüzde 1.9'a düştü. Bunu rağmen nisanda vüzde 125.3 olan toptan eşya fiyatlan artışı mayısta yüzde 138.6"ya çıktı. Haziran ayında ise 1 puan geriletilerek yüzde 137.6'ya düştü. Eııflasvoıı da durgunluğaavakuydurdu • Haziran ayında enflasyon dibe vurdu. Geçen ay tüketici fiyatlan binde 9 oranında artarken toptan eşya fiyatlannda bu oran yüzde 1.9'da kaldı. Bu arada toptan eşya fiyatlannda tam anlamı ile 'devlet destekli bir düşüş' gözlendi.Yıllık bazda enflasyon tüketicide 2 puan gerileyerek yüzde 115.8'e düştü. ANKARA(Cumhuriyet Büro- su>- Haziran ayında tüketici fi- yatlan binde 9, toptan eşya fiyat- lan ise yüzde 1.9 oranında arttı. Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DİE) verilerine göre, haziran ayı, iü'banyla son 12 aylık enflasyon oranı ise tüketicı fiyatlannda yüzde 115.8, toptan eşya fiyat- lannda ise yüzde 137.6 oldu. Haziran itibanyla son 6 ayhk enflasyon oranlan da tüketici fi- yatlannda yüzde 61.1, toptan eşya fiyatlannda ise yüzde 85.4 olarak belirlendi. Geçen yıl haziran ayında top- tan eşya fiyatlan yüzde 2.3, tü- ketici fiyatlan yüzde 1.8 oranında artış göstermişti. Buna göre aylık enflasyon ha- ziran ayında, geçen yılın haziran ayının toptan eşyada 0.4 puan, tüketici fiyatlannda ise 0.9 puan altında gerçekleşti. Bir başka değerlendirmeye göre haziran ayında enflasyon toptan eşya fiyatlannda son 23 ayın, tüketici fiyatlannda ise son iki yılın en düşük düzeyinde oluş- tu. Aylık bazda enflasyon daha önce en son toptan eşya fiyatla- nnda yüzde 1.8 ile 1992 yılı tem- Enflasyon panoraması (%) Endek» DİE Tüfcettd DİE Toptan Yıllar 1993 1994 1993 1994 Haziran 1.8 0.9 2.3 1.9 Yıllık ort 67.2 115.8 60.6 137.6 20- 15- 10- Aylık enflasyon (Tüketici-DİE veriteri ile) 24.7 5- 1994- muz ayı tüketici fiyatlannda ise binde 5 ile yine 1992 yılı haziran ayında düşük düzeyde gerçekleş- mişti. Yıllık enflasyon DtE'den yapılan acıklamaya göre haziran ayı itibanyla son bir yıllık enflasyon ise toptan eşya fi- yatlannda yüzde 137.6, tüketici fiyatlannda yüzde 115.8 olarak hesaplandı. Geçen yılın aynı döneminde yıllık enflasyon, toptan eşyada yüzde 60.6. tüketici fiyatlannda ise yüzde 67.2 olmuştu. Bu oranlara göre haziran ayı itibanyla yıllık enflasyon, geçen yılın aynı döneminin toptan eş- yada 77 puan, tüketici fiyatla- nnda ise 48.6 puan üzerinde ger- çekleşti. Bu arada bir önceki mayıs ayı- nda toptan eşyada yüzde 138.6, tüketici fiyatlannda yüzde 117.8 olarak belirlenen yıllık enflasyon rakamlanyla kıyaslandığında ise haziran ayı itibanyla yıllık enflas- yonda toptan eşya fiyatlan bazı- nda 1 puan, tüketici fiyatlan bannda ise 2 puan gerileme oldu. 12 aylık ortalamalara göre ge- çen yıhn haziran ayında toptan eşyada yüzde 57.4, tüketici fiyat- lannda yüzde 63.8 olan yıllık enf- lasyon ise bu yılın haziran ayında toptan eşyada yüzde 84.4, tüketi- ci fiyatlannda ise yüzde 83.8 ola- rak belirlendi. Ocak-haziran aylannı içeren bu yılın ilk yansmda ise enflas- yon, toptan eşyada yüzde 85.4, tüketici fiyatlannda yüzde 61.1 oldu. Geçen yılın ocak-haziran dö- nemindeki enflasyon, toptan eş- yada yüzde 25.1, tüketici fiyat- lannda ise yüzde 27.7 olmuştu. DİE'nin 1987= 100 bazh top- tan eşya ve tüketici fiyatlan en- deksine göre son 4 yıllıkfiyatartı- şlan, aylık ve yıllık karşılaşürmalı olarak şöyle: Haziran ayı toptan eşya fiyat- lan arüşında, özel sektör ağırlıklı zamlar etkıli oldu. DÎE verilerine göre, haziran ayında toptan eşya fiyatlanndaki ortalama artış yüzde 1.9 olurken, bu artış kamu kesiminde binde 3, özel sektörde ise yüzde 2.6 olarak gerçekleşti. Haziran ayında en çok zam gö- ren ürünlerin başında tahıl fiyat- lan, ham petrol, metalik maden- ler, su ve canlı hayvan geldi. Buna karşıhk sebze-meyve fi- yatlan yüzde 7.6, su ürünleri fi- yatlan yüzde 1.6, hayvansal ürün fiyatlan yüzde 1.1. orman ürünle- ri binde 7 oranında ucuzladı. Haziran ayında çay, kağıt ürünleri ve basım sanayii ile elektrik fiyatlan değişmedi. Toptan eşya fiyatlan endek- sine göre haziran ayında sektörel bazdaen yüksek fıyat artışı yüzde 4.8 ile madencilık sektöründe oldu. Fiyatlar tanmda yüzde 2.7, Enflasyondaki düşüşün aldatıcı olduğu savunuluyor FiyatlardaûrtmasessizligiEkonomi Servisi- Haziran ayı Enflasyon rakamlan fırtına ön- cesi sessizlik gibi. Ekonominin büyük bir durgunluk içerisinde olduğunu belirten uzmanlar, haziran ayı enflasyon rakamla- nnın "piyasadaki istikran veya, bükümetin başansını gösterme- diğini" kaydediyorlar. Istanbul Üniversitesi İktisadı İdari. Bilimler Fakültesi Öğre- tim Üyesi Prof.Dr. İzzettin Ön- der, yaz aylannda enfiasyonun daima dü- şük çıktığını hatı- rlatarak, 5 Nisan kararlan- ndan son- ra şok fı- yat artDn- mlannın ardından piyasalann büyük bir durgun- luğa itildiğini şöyledi. Prof. Dr. Önder, haziranda tüketici endeksininin binde 9'- larda çıkmasmı 'yüksek bile' diye değerlendirerek. "EylüJe kadar bu düşük rakamlar devam edecektir. Çünkü bütün barca- malar ktsddı. Güneydoğu (faşmda hiçbir yere yatırmı yapılmıyor, bütün harcamalar Izzettin Önder. bastmlıyor. Ancak bu sırada gi- derek artan işsizlik, piyasalarda yaşanan durgunluk endişe verici- dir. Geieceğiınizi ipotek altına alan politikalar uygulanıyor" dedi. Öte yandan bankacılık uzmanı Prof. Dr. Seİcuk Abaç da haziran ayı enflas- yon ra- kam- lannın pi- yasalarda- ki istikran göster- mediğini ifade ede- rek "Kim- se bu ra- kamlann kapılmasın" dedi. kişinin işsiz Selçuk Abaç. rehavetine Abaç, binlerce kaldığı bir ortamda insanlann tüketimden kaçtığını belirterek şunlan söyledi: "Artık tasarruflar tüketim ye- rine finans >atırımlarma kaydı. Aylık yüzde 50 net faiz verilir- ken ve piyasalarda büyük bir durgunluk varken rakamlann düşük çıkması norma). Ancak enflasyonun bu seviyelerde de- vam etmesi arzulanabilir bir du- rum değil. Çünkü bu işsizlik ve durgunluzğun devam etmesi an- lamına gelir. Bunun yerine eko- nomiyi canlandıracak makul bir enflasyona piyasaiar şimdiden razı." Haziran ayı rakamlannı fırü- na öncesi sessizlik olarak değer- lendiren Abaç, "Bu öyle bir ses- sizlik ki fiyatlar bile kıpırda- mıyor"diyerek, kimsenin bu ra- kamlann rehavetine kâpıl- maması gerektiğini ifade etti. Bu arada son dönemde hükümete sert çıkışlan ile sü- rekli gündemde olan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahinoğlu da hükümetin bu rakamlan kendi ba- şansı gibi eösterip "zafer çığlıklan" atmaması gerektiğini belirterek şunlan Atalay Şahinoğlu. söyledi: "Her yaz olduğu gibi bu sene de rakam- lar düşük çıkmıştır. Bunda 5 Ni- san'dan sonra adeta paüayarak gelen fiyat artışı ve hemen aka- binde gelen durgunluğun büyük etkisi var. Ancak üzücü olan bu rakamların sağlıklı bir ekonomi- nin göstergesi olmamısıdır." 'Reklama öğretir tüketici öğrenir' Ekooomi Servisi - Manajans'ta "Reklamda KaUte ve Maliyet" konulu bir konferans veren J. VValter Thompson Worldwide'ın başkanı Burt Manning. özellikle ABD ve Avrupa'da reklamve- renlerin dünyadaki global rekabet ve gûç ekooo- mik koşullann yarattıği "stress" yüzünden tutu- cu bir tavra girdiklerini, bunun da yaraüalığı olumsuz etkilediğini söyledi. Manning, bir rek- lamda, sözkonusu ürün ya da hizmetle ilgili ol- mak şartıyla beklenmedık bir biçimde verilen "çarpıcı" unsurlann tüketici tarafından daha çabuk algılandığını ve tüketiciyi daha kısa süre- de harekete geçirdiğini söyledi. Dünya üzerindeki 42 ülkede, 176 şirketiyle, Amerika'da ötedenberi 'reklamcılığın üniversi- tesi' olarak bilinen J. VValter Thompson şirketi- nin Dünya Başkam Burt Manning, "çarpıcr reklam örnekleriyle desteklediği konferansta şunlan söyledi ."Reklamcı öğretir, füketid öğre- nir. Düşünsel süreç aynıdu-. Ne var ki, çarpıcdık örneğinde, tûketicüer öğrenmeye hazır olmadık- lan şeyleri öğreniyorlar. Bu da reklamcı açısı- ndan, sürecin asunda nasd işlediğini anlamayı daha öoemli kılıyor" "Düşük kalıteli reklam çok yaygın ve çok az yaratıcılık istedığıni ve yapma- sının kolay olduğunu belirten Manning, bu tip reklamalann sık sık tekrar gerektirdiği için pa- hah olduğunu da belirtti. imaJat sanayiinde yüzde 1.6, enerji sektöründe ise yüzde 2.3 artü. Haziran artışlan Alt sektörler itibanyla diğer bazı kalemlerde gerçekleşen ha- ziran ayı fiyat artışlan şöyle: "Baklagiller yüzde 4.4, diğer tarla ürünleri yüzde 5.3, kömür yüzde 3.0, tekstil yüzde 3.7, kim- ya-petrol üriinleri yüzde 1.2, metal eşya, makine sanayii yüzde 3.9". Tüketici fiyatlan endeksine göre haziran ayında ana harcama gruplan bazında en >-üksek fiyat artışı, yüzde 5.7 ile sağlık ve kişi- sel baİcım ile ev eşyası harcama- lannda oldu. Haziran ayında bir önceki aya göre giyim ve ayak- kabı harcamalan yüzde 3.5, ulaş- tırma-haberleşme harcamalan binde 5 arttı. Doğan'dan açıklama Deviet Bakaru Aykon Doğan. haziran ayındaki fiyat artı- şlannm program hedeflerinin altında gerçekleştiğini belirterek, bunu" 10 yılı aşkın bir süredir toplumsal ve ekonomik yaşam zerinde ağır tahribat yaratan kro- nik enflasyondann kurtulma be- lirtisi'4 olarak değerlendirdi. do- ğan yaptığı yazılı açıklamada ha- ziran ayına ilişkin fiyat endeksi sonuçlannın, ekonominin üze- rindeki enflasyon baskısmın kınldığını gösterdiğini belirtti. İŞÇİNÎN EVRENtNDENIŞÇENI ŞUKRAN SONER Asgari UcretGünlük hay-huy, dev sorunlar, polemik konusu tartış- malar arasında asgari ücretle ilgilenen yok. Aylık alım gücü 50 dolara düşmüş, net1 milyon 713 bin lira olan asgari ücre- tin kaça çıkacağı kimseleri ilgilendirmiyormuş gibi geliyor. Hükümetin ücretleri aşağıda tutma kararlılığının olduğu bir dönemde, asgari ücret komisyonu da hükümet-işveren ağırlıklı oluştuğuna göre, sağlıklı bir artış, insanca yaşama ücreti bakış açısını beklemek bir düş olur. Bir kilo et alabilmek için 13 saat 10 dakika, bir ekmek için 1 saat 57 dakika çalışmayı zorunlu kılan yoksulluk ücretin- den ne olur? Yüzde yüz arttırsanız ne yazar, ne işe yarar?. diye düşünebilirsiniz. Bütün işçilerin, çalışanların yaşamı üzerindeki önemi ve etkisini atlamış olursunuz. ûncelikle işçi ücretlerine ilişkin 5 milyon, 8 milyonla ifade edilen rakamların isçilik yaşamı ve gerçeği ile bir ilişkisı ol- madığını görmeliyiz. Toplusözleşmeler ile kazanılmış üc- retlerin kamu oyuna yansıtılırken giydirilmiş, abartılmış ol- malarından söz etmiyoruz. Toplu pazarlık hakkını kullanabi- len işçi sayısının giderek bir mutlu azınlığa dönüşmekte ol- duğunu anımsatmak istiyoruz. Toplu pazarltk hakkını kul- lanabilen işçilerin sayısı yıllar içinde hızla azalıyor. Kamuda yeni işçi almama ile emeklilikle birlikte yaşanan azajma, sözleşmeli, taşeron uygulamaları ile yeterince hızlandırılmıştı. Şimdi de özelleştirme ile kamuda çalışabi- len işçi sayısı büyük bir hızla eritiliyor. Özel sektörde ise özgür toplu pazarlık düzeninin artık bir lüks haline geldiği gerçeğini kabul etmeliyiz. Türkiye'nin en yeni teknolojiyi uygulayan, en çağdaş olmakla geçinen yeni sanayi merkezlerine, Çerkezköy'e, Eskişehir'e hiç sendika sokulmadı. Sendikaların bir zamanlar içinde giripyerleşmiş olduğu büyük işletmelerde ise yıllardır taşeronlaştırma, top- lu çıkarmalarla, sözleşmelerle verilen haklar geri alınıyor- du. Şimdi bir de işin içine kriz girdi. Türkiye çapında özel sektörde toplu pazarlık hakkını kullanabilen işçi sayısının 250 bin gibi küçük, gülünç bir rakama düştüğünü unutma- mamız gerekiyor. Zaten girdi çıktılar ile özel sektörde toplu pazarlık hakkını kullanabilen işçinin de ücret ortalaması 5 milyonu geçmiyor. Ancak vergisini, sigortasını ödemekie övünen özel sek- törümüzde çalışan 2.9 milyon civarındaki sigortalı işçinin sadece 250 bin kadarı için geçerli olan toplusözleşme düze- ni içinde çalışanları çıkardığınızda geri kalanı için belirleyi- ci, ölçü ücret, asgari ücrettir. Tabii en az bir üç milyon işçiye daha, vergisi, sigortası ödenmeksizin, kara sanayi dediği- miz işletmelerde, yine ölçü asgari ücret olan bir ödeme yapılır. ûzeti, işçi çoğunluk için asgari ücret yasamsal ücret- tir. Asgari ücret ne kadar düşük kalırsa, sendikal haklardan yararlanabilen işçinin o ölçüde işinden çıkarılması ve asga- ri ücretle yeniden belki de aynı işe alınması riski vardır. As- gari ücret ne kadar düşük kalırsa, toplu pazarlık hakkını kul- lanabilen işçinin aslında enflasyon karşısında düşük kalan ücreti o ölçüde göze batar. Tek tek işletmeler, rekabette eşitsizliği gerekçe yaparak sendikasızlaştırma yoluna gi- der. Şimdi de kriz bahane işçi çıkarmalarının temel nedeni sendikasızlaştırma. Yılın ilk aylarına kadar büyük kârlarelde etmiş işletmelerin, sendikalardan gelmiş ücretsiz izinli, eksik, düşük ücretle çalışma gibi önerilerine rağmen, işçi çıkarmakta ısrarlı olmalarının temel nedeni, asgari ücrete göre yüksek kalan işçi ücretlerinden kurtulma. Yeniden üre- time geçtiklerinde düşük ücretli işçilerle çalışabilme. Yaşanan ekonomik kriz ne kadar boyutlu olursa olsun, 2.9 milyon öze\ sektörde çalışan sigortalı işçinin 600 binine yakınının, 300 bin sendikalı işçiden 50 bin kadarının birden işten çıkanlmasını zorunlu kılacak kadar vahim değildir-. işletmeler asgari ücretin düşüklüğünün cazibesinde, işçi ücretlerini aşağı çekme operasyonu uygulamışlardır. Sözün kısası, Türkiye'de asgari ücretle çalışan işçi sayısı önemli bir çoğunluktadır. Diğerleri için de asgari ücret belir- leyici ücrettir. Düşük tutulması; bütün işçi/er, memurlar, üc- retliler ve hatta üretici tanmda çalışanların gelirlerinin dü- şük kalması anlamını taşır. Çalışanların, hele de sendika- ların, Asgari Ücret Komisyonu'nda görev yapan Türk-iş yet- kililerinin yeniden belirlenecek asgari ücret konusunda çok duyarlı olmaları gerekir. Ne yazık ki asgari ücrete yönelik duyarsızlık, asgari geçim ücreti yanında gülünç kalacak bir yeni asgari ücret belirlemesine yol açacaktır. Asgari ücret, çalışanların haklannda önemli bir sosyal dayanak, ilk adım, önemli ilk yasal hak değil de, geri adım aracı olarak kullanıl- maya devam edecektir. Kampanyalar, ithal otomobilcileri de harekete geçirdi Yerlileri, ithaller izliyor OTOMOBİLtNİZfN DEĞERİ (MtLYON TL) VERiJ Serçe Şatıın Doğan Kattal TempraSX TempraSX-A' TempraSX-AK Renault12TXToros RenaultSpnng RenaultBroadway RenaultRash RenaultManagef RenaultConcorde FordTaunusi.6 19M 70« 97-107 105-115 95-106 105-115 110-120 115-125 130-145 97-106 1MD 110-120 120-1» 105-115 110-120 120-130 130-140 150-165 175-196 21*230 106-115 1991 86-95 117-123 130-140 120-130 165-185 175-185 190-210 120-130 125-135 140-150 160-175 210-220 235-280 115-125 1992 96-105 123-135 145-155 130-145 195-210 200-220 220-240 130-140 135-145 150-160 175-193 230-250 300-320 135-160 1993 105-115 140-156 175-190 180-200 215-235 225-250 250-280 145-160 145-160 170-190 200-220 250-290 350-385 160-200 OKm. 1414 175.8 2399 258.9 319.5 3559 399.2 2127 2301 270.4 380-2 5364 7001 3915 O tomobil sektörü, son alınan kararlar ile kendıne geliyor. Kullanılmış otomobillerdan alınan KDV oranı yüzde 23'ten yüzde 1 'e ındirılırken, ek vergi de yüzde 6'ya düşürüldü. Bununla birlikte otomobil üreticileri deoldukça uygun koşullarla otomobil pazarlamaya başlayınca piyasa yeniden canlanma belirtisı gösterdi. Bursa'dan gelen haberlere göre Tofaş ve Oyak Renaultbayılen, bırhafta öncesine kadar iş yapamamaktan şikayet ederken, şimdi uzunzamandır ilk kez "mal yok" diyorlar. Canlanma önce yerli otomobillerde görüldü. Ancak ithal otomobillerde kampanyaların yarannı görüp satışı arttırıcı önlemleralmaya başladı. Nissan, EkTaşıt Alım Vergisi 'nde uygulamaya başladığı yüzde6indirimden sonra şimdi de 11 temmuza kadar Nissan Panel Van alan herkese vadesiz taksitlerle otomobil ve bedava aır condition veriyor. Suzuki Satış MüdürAJi Rıza Doğan yerlı otomobillerde görülen canlanmanın * kendilerıne de az da olsa yansıdığını belirterek "Bizlüks otomobil satıyoruz. Bizim satışlanmızın yükselmesi için ekonominin tam anlamıyla rayına oturması gerekiyor" dedi. Otomobil satışlarının artmasının kalıcı olup olmaması da ayn bir tartışma konusu. Otomobilin altın yılı olan 1993'te satılan her3otomobilden2'si yatınm amaçlı alınıyordu. Ancak şu anda otomobil eskisı gibi yatınm amaçlı alınmıyor. Yaklaşık 5 aydır sürekli baskı altındaki talep, sonunda yüksek faiz-kur kıskacından kurtulmuş gözüküyor. Ekonominin de geçici olarak iyimser bir beklentı içine girmesi otomobil talebinı canlandırıyor. Bu lyimserlık tatildeolan fabrikaların tekrar üretime geçmelerinı gündeme getirıyor. Tofaş'ın 2.5 ay için başlattıgı ızinden geri dönmesi gündemde. Ancak otomobil talebındekı esas önemli artışın yüksek getirili Hazine bonolarının itfatarihlerinde olması beklenebilir. Çünkü otomobil almayı erteleyen ve bunun yerine yatınm yapmayı tercih edenler, kampanyaların sürmesı halinde tekrar otomobıle dönüş yapabilirler. Talebin artmasında en önemli etken tüketici kredileri olacak. Geçen sene otomobil satışlarının yüzde 4O'ını finanse eden tüketici kredilerinin tekrar açılması ve bankaların otomobil kredisine düşük faiz uygulamaya başlaması, gerçek anlamda canlanmayı da beraberinde getirecektir. Ancak enflasyon oranına bağlı olarak belirlenen tüketici kredi faizlerinin düşmesini beklemek, şu anki ekonomik koşullarda mümkün gözükmüyor. • ITHAt VİTRİN UdaSamara LadaNıva NıssanSunny Nissan KXCoope Mazda323Sedan Mazda626Sedan Mazda323Hatcbad( Mazda626Hâtctad( VotawagefiGo« SkodaFavocıt BMW316i BMW52O Mercedes190E M€rc«)es200E Mercedes190O Mercedes200D RaîTıpo HondaCıvcSedan HondaûvıcHatcbart 1990 80-90 110-115 190-210 250-280 195-220 260-290 210-235 290-320 225-255 105-115 380400 53M10 500-580 680-780 490-503 680-770 160-170 250-260 1991 90-105 120-130 210-240 270-290 225-260 280-310 255-285 296-325 256-275 120-128 425-495 780880 585*75 800-850 57O630 780-830 175-190 270-300 230-250 1992 105-125 140-160 250-280 310-360 260-290 3SM20 28M10 380440 290440 125-135 470-535 900-950 675-755 900-1010 630-690 840-940 195-215 30O430 310-350 1993 125-150 160-200 280-350 360430 28O33Ü 450-520 3«M20 460-550 360420 135-150 535-750 970-1100 875*0 1150-1250 700-890 950-1150 215-230 330-400 430485 OKm. 205.6 302.6 658 916.7 5362 876.3 617 9263 804 2099 1.466 2.270 2.200 2.600 2200 2.600 2711 526 612 NOT: Cennet Açık Oto Pazarı'nda oluşan fiyatlardır. Good Year, Avrupa ile aynı anda Türkiye'de G ood Year'dan yeni birseçenek: Good Year GT2. Good Year'ın en ağır koşullarda yapılan laboratuvar ve yol testleri nde, bel irlenen standartları n üzerinde performans sergileyen GT 2, Avrupa ile aynı zamandaTürkiye'ye getirildi. Türkiye'de Serçe, Renault9, Spring, Şahin, Ford Escort, Kartal, Opel Record gibi otomobillerde kullanılabilen lastiğin, geliştirtlmiş sırt deseni, zemindeki suyun atılmasını sağlayarak yolla teması kuvvetlendiriyor. Bu özelliği ile GT 2, diğer lastiklere oranla yüzde 8 frenemniyeti üstünlüğünesahip bulunuyor. Yapılan testte GT 2110 km hızda yüzde 77 yolla temas halinde bulunuyor. Good Year Lastikleri TAŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Jarro Kaplan, GT 2 ile birlikte Good Year sunabileceği son teknolojiyi getirdiklerini belirterek "Bu konuda bazı Batı Avrupa ülkelerinden de ilerideyiz" dedi. GT 2nin Türkiye'deki lastik standartlarını değiştireceğini savunun Kaplan, bu standartların en önemlisinin de ıslak zeminde yol emniyeti olduğunu söyledi. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle