27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
d5 TEMMUZ 1994 SALJ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREVDE VAMI 19 Bakan Gölhan: Askerlik ihtiyaçvarsa uzaülır U Baştarafi l.Sayfada tetif üoiversite ve okullarda ög- renti olduğu tespit edilmiş, bun- Lann askeriikle ilgii işlemlerini swnuclandırmak üzere ilgili ma- kamlaria temasa gecilmiştir. Sonuçta, halen yokluna kaçağı, bakaya ve saklı dunımunda 36 brin 287 yükümlü bulunmakta- dır. Bu sonuçtan sonra, voklama kaçağı. bakaya >e sakhlar için flüınan tüm tedbirlerin amacına udaştığını söyleyebiliriz. Geriye ItalanJar için çağrun şudur: Ken- diliğinden askerlik şubelerine gelsinJer ve ağır hapis cezasın- dan kurtulsunlar. Kanıu hakla- nndan tnahnım olmamak için lceodiIikJeriDden basmrsunlar." Çürük raporu skandalı Gölhan, "askerlikte çûrük raporu skandalı" ile ilgili haber- ]er konusunda da bilgi verdi. IConunun, Istanbul Askerlik E>aire Başkanlığı'nın titizçalış- ması sonrasında ortaya çıkanl- dığınj belirten Gölhan, 1993-94 yıllan arasında "askerliğe elve- rişsizdir yönünde veriJen toplam 741 raponın, yüzde l'inde sab- tekarlık saptandığııu" kaydetti. Gölhan, çahşmalar sonucunda ortaya çıİcanlan şebekede, biri emekli astsubay olmak üzere si- vil aracı kişilerin bulunduğunu da bildirerek, "aracı durumun- daki sivil şahıslardan birinin ya- kalanıp tutukJandığuu, diğcrleri hakkında da gıyabi tutuklama karan çıkanldiğını" söyledı. Gölhan, tahkikaun 1990 ve da- ha sonraki yıllan da kapsayaca- ğını ifade ederek. "Bu tür hadi- selere meydan vernıemek ama- cıyla. yurt genelindeki askeri hastaneier ile askerlik daireleri arasında sıkı işbirliği ve kontrol sistemi kuruiduğunu" açıkladı. Askerliğin uzaması gündemde Gölhan, bir soru üzerine, ga- zetemizin geçen hafta duyurdu- ğu, askerlik süresinin yeniden uzayacağı yolundaki haberle il- gili olarak şu bilgileri verdi: "Tabii basın görevini yapıyor. Bu konuya ilişkin yazı benim eli- me gecmeden bir değerli gazete- mizde ifşa edilmişti. Yazı incele- nir, gerekiyorsa, şardar müsait- se gereği yapılır. İhtiyaç varsa, tabii ki uzatılır. Bu konudaki teklif, bizden gelmemiştir. Ko- nuyu ıçisleri Bakaniığı ve Genel- kurmay Başkanhğı ue görüşüp, değeriendirip karar vereceğiz." Gölhan. "Yılbaşındaki uzat- madan sonra bunun bir kereye mahsus olduğuou açıklanustınız. Şimdi ne oldu" sorusuna, "Be- nim şahsi görfişflm yine aynı. Ama teklif, bizden gefanedi. Uzatılırsa 1-2 tertip daba uzatH lır. Ama daha ne olacagı belli de- ğil? Konuyu Genelkurmay ve Içisleri Bakanlığı ik görüşece- ğiz" yanitıru verdi. Bedelli askerliğin bugünlerde söz konusu olmadığını, Güney- doğu'da huzur ve sükunun sağ- lanmasından sonra gündeme yeniden gelebileceğini kayde- den Gölhan, hükümetin 1992'- de askerlik süresini kısaltması- na karşın. bir yıl geçmeden ye- niden uzatmasıyla ilgili soruya da, "1992 ve 1993 şartlan farklı. Bakınız komşulanmızda seçim- ler oldu. Dikkat edin, o şartlara. Isim vermek istemiyonım, ama seçimler sonrasındaki beyanat- lara bir bakın" karşılığını verdi. Bakan Gölhan. bugün Bat- man'da yapılacak olan valiler toplanusına ilişkin bir başka soruyla ilgili olarak da, toplan- tıda bölgede durmuş olan eko- nomik yatınmiann ele alınaca- gını ve önceliklerin belirlenece- ğini söyledi. Bölgedeki terör koşullan nedeniyle yatınmlann istenilen seviyede olmadığını anımsatan Gölhan, ekonomi- nin canlandmlması için 1200'- den fazla projenin planlandığı- nı belirtti. 116 tesisin "ufak gay- retler ve yatınmlarla" hemen çabşabilecek durumda olduğu- nu belirten Gölhan, öğretmen erlerle ilgih olarak. "O konu Genelkurmay Başkanlığı'nın ta- sarrufunda. Şu anda asker ihti- yacımtz nedeniy le kaldırıimtştır. Ülkemiz yeniden huzura kavuş- tuğu zaman yeniden olacaktır" dedi. G Ü N D E M MÜSTAFA BALBAY • Baştarafi l.Sayfada K. Murphy, proje yönetim ve ta- sanm uzmanı. A. Paull, mühendislik hizmetleri ve uzmanı. Amerikalı uzmanların adları uzayıp gidiyor. Bukişilerkimmi? Unvanları yazılı, her biri eğitimin bir dalında uzman kişiler. Kadroları Amerika Birleşik Devletleri The Ohio State Üniversitesi'nde, görev yerleri Türkiye Cumhuriyeti'nde. Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitimi Geliştirme Projesi (MEGEP) çerçeve- sirtde çalışıyorlar. Doğrusu, Howard Reed'in Milli Eğitim Bakanlığı Bağımsız Başdanı- şmanlığı'na ilişkin 26 haziran pazar günkü yazıyı yazarken içim burkul- muştu. Bu Howard Reed biraderim kalmış buralarda, Türkiye'de eğitimin geliş- mesi için çalışıyor. Gerçi nasıl gelişti- ği de her halinden bellı, ama asıl üzüntüm Reed'e. Gurbet ellerde yalnız. Meğer yanılmışız. MEGEP'te yalnızlık çeken Amerikalılar değil. Türkiye'deki üniversitelerde görevli öğretim üyelerı. Çünkü karar meka- nizmasının başında L. Cook var. Eğitim ABD'ye Teslim... Onun istediği uzman göreve başlıyor, istemediği alınmıyor. önce bu projeyi kısaca tanıtalım. Türkiye de temel eğitimin geliştirıl- mesi ve sekiz yıla çıkarılması için başlatılan çahşmalar, 1990da proje aşamasına geldı ve açılan ihaleyi ABD'nın Ohio Üniversitesı kazandı. Üniversıtenin Türkiye'de bir ortak bulması gerekiyordu, o da Milli Eği- tim Bakanlığı Vakfı'nın kurduğu Vak- taş adlı şirket oldu. Bir diğer deyişle Milli Eğitim Bakanlığı'nın kurduğu bir şirket, kendi ülkemizdeki eğitimin ge- liştirilmesi için Amerikan üniversite- sinin taşeronluğunu üstleniyor. Projenin toplam maltyetı \772 mil- yon dolar. Bunun 87 milyon dolarını Türkiye Cumhuriyeti hükümeti karşı- layacak, 90.2 milyon dolarını da Dün- ya Bankası. Ancak Oünya Bankası'- nın vereceği kredi hibe değil, öden- mek üzere. Faizleri projenin ilk adı- mları bile atılmadan ödenmeye başladı. Dünya Bankası'nın "hizmete özel" tutulan 8328-TU numaralı raporunda projenin amacı şöyle özetleniyor: 'ilk veorta öğretimdekaliteyiarttı- rarak öğrenci başarısını OECD ülke- leri ortalamasma yaklaştırmak. öğretmen eğitimmde kaliteyi ve geçerliği arttırarak OECD ülkelerin- deki benzeri norm ve standartlarla tu- tarlı hale getırmek. MEB'deki yönetim ve işletmecilik becerı İle uygulamalarını geliştirerek kaynak kullanımında daha ekonomik ve daha etkili olabilmeyi sağlamak." Projede en büyük dilim öğretmen eğitimındeki kaliteye ayrılmış. Bunun için harcanması planlanan para 83.9 milyon dolar. Amerikalıların projede Türk olarak muhatabı Eğitimi Araştırma ve Geliş- tirme Dairesi Başkanhğı. Dairenin ba- şında Ooç. Dr. Ahmet Apay var. Ku- rum içinde Apay'a takılan ad şu: "Milli Eğitim 'in Nurcusu..." Apay görevinden ahndı ve bu, Res- mi Gazete'de yayımlandı. Ancak baş- ta Reed olmak üzere Amerikalılar onunla çahşmak tstediği için görevi- ne devam ediyor. Bu proje için çalışan 60 dolayında uzmandan 40 kadarı ABD'Iİ. Maaşları aylık ortalama 10 bin dolar. Çalışma biçimı konusunda örnek oluşturması için L. Cook'un iki temel yaklaşımını aktaralım: - Eğitimi iyileştirmeye durumu lyi olan okullardan başlayalım. Daha kısa sürede yol alırız. - Türkiye de teknik eğitimde yapı- Iması gerekenler için Ohio Üniversi- tesi'nde de anket düzenleyelim! Türkiye, dışa açık olması gereken, dünyadaki tüm yenıliklerden haber- dar olması gereken bir ülke. Bunu herkesten önce biz savunu- yoruz. Ama bir ülke, kendi eğitiminin ge- liştirilmesi işini neredeyse tümüyle bir ABD üniversitesine nasıl emanet eder? Sanayıdeki, teknolojideki, savun- madaki işbırlıklerini anlıyoruz. Eğı- tımdeki işbırliğini de anlıyoruz. Ama tümüyle teslımiyetçilik? Nedense bırden aklıma geldi. Newsweek dergısının bir önceki sayısında da yer alıyordu; ABO'de son dönemde "moda" olan bir görüş var: "llımlı Islamiyet zararlı değıldir." İslamiyetin "en katısını"uygulayan Suudi Arabıstan'la sarmaş dolaş olan ABD, "llımlısı zararlı değil" dıyor. Buna ne denir: TAıe Fetva." Yada: "Çıkanma dokunmayan şeriat bin yaşasın!" Patih Ormdnı Yüzkvce oğoç küloldu İstanbul Haber Servisi - Mas- lak Fatih Ormanlan'nın Aya- zağa Köyii Şeytan Deresi kesi- minde belirlenemeyen bir ne- denden dolayı çıkan yangında yüzlerce ağacın bulunduğu 20 hektarhk alan kül oldu. Dünsaat 17.00 sıralannda çı- kan yangın, rüzgann da etkisiy- le kısa zamanda vayılarak 20 hektarlık alanı etkisi altına aldı. Yaklaşık beş kilometre uzak- lıktaki Ayazağa Köyü yerleşim bölgesine yayılmamasi için yo- ğun bir çabanın şarf edıldıgi yangın. İstanbul İtfaiye Mü- dürlüğü'ne bağlı gruplar ve İl Orman Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerce beş saat süren bir ça- lışma sonucu kontrol altına alı- nabildi. İtfaiye yetkililen yap- tıklan açıklamalarda, yangının çıkış nedenini belirlemeye yö- nelik araştırmalardan sonuç alınamadığını kaydettiler. Çillervergizengiııi w Iktisat Bankası ve Fiııaıısbaıık'taıı açıklama SHP'li Esin Bozoğlu: Malvarlığı tartışmaları Çiller'in aklınıkanştırdı • Baştarafi l.Sayfada belirlendi. Marsan Holding'in; 1991 yılmda özer UçuranÇUler (başkan), Ah- met Destegül, İpek Ökten ve Gül Gökçe - den oluşan Yönetim Kuruiu'nda, 1992 ve 1993 yıllannda değişikliğe gidildi. Bu yı- 1larda, Yönetim Kurulu'na Gül Gökce'nin yerine Yüksel Noyanoğlu abndı. 3 yıllık vergi 30 milyonun altında Marsan Holding için, Maliye Ba- kanlığı'na 20 Nisan 1993 tarihinde verilen beyannamede. kurumun 1992 yılı kazanç- lan 29 milyon 690 bin 687 lira. toplam ku- rumlar vergisi miktan da 13 mılyon 657 bin 716 lira olarak kaydedildi. 5 milvon 108 bin 700 liralık "mahsup edilecek vergüer toplamı" düşüldükten sonra, Başbakan'ın holdınginin 1992 yılı faaliyetleri için"ödene- cek kurumlar vergisi" miktan, 8 milyon 549 bin 16 lira olarak hesaplandı. Marsan Holding için, tam 2.5 ay önce Maiiye BakanlığYna verilen beyannamede, şirketin 1993 ynlı vergiye tabi kazancı 38 milyon 406 bin 809 lira, kurumlar vergisi tutan da 17 milyon 667 bin 132 lira olarak bildirildi. Bu rakamdan. 6 milyon 828 bin liralık "mahsup edilecek vergiler" kalemi düşüldükten sonra, Marsan Holding'in 1993 yılı faaliyetleri için "ödenecek kurum- lar vergisi" miktan 10 milyon 839 bin 132 lira olarak belirlendi. ABD'de milyarlık yatınmlar yapan Marsan Holding'in son üç yılda ödediği kurumlar vergisi, Maliye Bakanlığı'na yapılan bildirimler uyannca, 29 milyon 609 bin 148 lira düzeyinde kaldı. Çok istedi, az ödedi Mahye Bakanlığı'nca 19Şubat 1994tarih- li Resrnı Gazete'de yayımlanan 173 numa- ralı "Gelir Vergisi TeWiği"nde, büyükşehir beledıyesi sınırlan içinde kalan birinci sınıf tacırlerden altın ticareti ile uğraşanlann ge- çen yılki faaliyetleri için esas alınacak ver- giye tabi kazancın, en az 174 milyon 200 bin lira olacağı hükme bağlandı. Aynı tebliğde, yukandaki sınıfa girme- yen birinci sınıf tacirlerin. vergiye tabi 1993 yılı kazançlannın en az 116 milyon 100 bin lira olacağı karar altına ahndı. 1993 yılına ait olup 1994 yıh Mart ayında beyan edilen ticari ve mesleki kazançlara uygulanan, yu- kandaki "hayat standardı temel göstergele- ri"ne. 120 milyon 300 bin liraya kadar ula- şan "ek göstergeler" ılave edilmedı. Vergi Usul Yasasfnın 177. maddesi uyannca. Başbakan'ın holdinginin de ara- lannda bulunduğu her türlü ticaret şirketi, hayat standardı göstergelerinde de ölçüt alınan "birinci sınıf tacir" kategorisine giri- yor. Ancak bilanço esasına göre defter tu- tan ticaret şirketleri, gelir vergisi yükümlü- sü olan işletmeler gibi "hayat standardı gös- tergeleri" kapsamma dahil edilmeyerek. "beyana dayalı" kurumlar vergisi mükellefı sınıfına ayniıyorlar. Bu göstergeler dikkate alındığında. Marsan Holding; kurumlar vergisi yü- kümlüsü olmasaydı, Çiller hükümetinin 4.5 ay önce çıkardığı tebliğ uyannca, 1993 yılı vergilerini. en az 116 milyon 100 bin li- ralık kazanç üzerinden ödeyecekti. Ancak Başbakan'ın holdingi için, bu tebliğin yayımından 2 ay sonra Maliye Bakanlığı'- na yapılan bildirimde, ABD'de milyarlık yatınmlar yapan şirketin 1993 yılındaki vergiye tabi kazancının sadece 38 milyon 406 bin 809 lira olduğu kaydedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İktısat Bankası Genel M üdürü Ali AyanJar ve Finans- bank Genel Müdürü Hüsnü Özyeğin. gazetemizde önceki gün yavımlanan "Çiller'in ban- ka oyunu" başlıklı haberle ilgili olarak yaptıklan açıklamada. Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) ile olan kredı ve mevdu- at ilişkilerini sonuçlandırdıkla- nnı bildirdiler. Ayanlar'ın apklaması şöyle: "Haberden, Iktisat Bankası'- nın Türkiye Kalkınma Bankası'- na olan borcunu ödemediği i/le- nimi çıkmaktadır. Hatırlanaca- ğı üzere, vadelerinden önce çe- kilmek istenen TKB mevduatları tktisat Bankası'nca, hiçbir ge- cikmeye meydan vermeksizin, 6-17 Mayıs 1994 tarihleri ara- sında tamamen ödenmiştir. Ikti- sat Bankası, bu me>duatın öden- mesinde herhangi bir kredi taie- binde bulunmamıştır. Ayrıca, Iktisat Bankası'nın Türkiye Kalkınma Bankası'na herhangi bir kredi borcu yoktur." Finansbank Genel Müdürü Özyeğin de açıklamasında. TKB ile herhangi mevduat iliş- kilerinin kalmadığını belirte- rek. şöyle dedi: "Finansbank, Türkiye Kal- kınma Bankası'ndan hiçbir za- man kredi kullanmamıştır. Kal- kınma Bankası'nın zaman za- man diğer Türk bankaları Ue ol- duğu gibi, Finansbank ile de ban- kacJık teammülleri içinde Eylül 1991 yılında başlayan mevduat ilişkileri olmuştur. 11 Mayıs 1994 tarihi itibarıyla ist Finans- bank'ın Kalkınma Bankası ile herhangi bir mevduat Uişkisi kal- mamıştır. Finansbank, Kalkınma Ban- kası'ndan herhangi bir fon kul- lanmanıaktadır. Bankamız, Kalkınma Bankası'ndan kul- landığı fonların tümünü geri öde- miştir ve bir daha da herhangi bir kuruluşun garantisi olarak veya olmayarak herhangi bir mevdu- at Uişkisi kalmamıştır." Tıpta sınava girmeden asistan olanlara tepki ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Sekreter Yardımcısı Elsin Bozoğlu, Baş- bakan Çiller'in malvarlığıyla il- gili tartışmalarla paniğe kapıl- dığını savunarak "Ekonomi bU- gisi iyice kanştı. Sapla samanı birbirine karışrınyor" dedi. Başbakan Çiller'in Türkiye'- yi dünyanın en büyük sosyaüst ülkesi olarak değerlendirdiğini anjmsatan Bozoğlu. yaptığı ya- zıh açıklamada, şu görüşleri di- legetirdi: "Türkiye'yi sosyalist ülke zannetmeye başladı. Olmadığını izaha gerek yok. Bunu zaten ço- cukJar da biliyor. Ama belki de kendi Başbakanı'ndan servet he- sabı sorma, olsa oisa sosyalist ül- kelerde olur diye Türkiye'yi sos- yalist zannetmeye başlamıştır. Her başı sıktştığında, halkın önünde ağlaması da artık rahat- sızlık veriyor. Ağlama kişinin savunmasız kaJdığı, kendisini çaresiz ve gücsüz hissettiği za- manlarda ortaya çıkan bir dav- ranjştır. Bir başbakan, böyle gö- rüntü vermemelidir." Demokrat Parti (DP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arif Demirel de, Çiller'in Baş- bakanlık makamıru gereksiz yere yıprattığmı ileri sürerek, "Buna hakkı yoktur. Bayan Çil- ler ya kocasının ABD'deki mal varhğını nakde çevirip dolarlan Türkiye'ye geri getirmeli ya da derhal istifa etmelidir" dedi. SERAPDtKMEN ÇAĞDAŞ GAZETE DERGİ KİTAP BASIN VE YAYINA.Ş. YÖNETİM KURULU'NDAN SİCİLNO: 116951/61832 Şirketimizin 1993 yılı çalışma ve sonuçlarına ilişkin ola- ğan genel kurulu aşağıda yazılı gündemi görüşmek üzere 21 Temmuz 1994 Perşembe günü saat 11.00'de şirket mer- kezi olan Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-İSTANBUL adre- sinde toplanacaktır. Sayın ortaklarımızın toplantı gününden en az bir hafta önce giriş kartı almalarını rıca ederiz. YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1- Açılış ve başkanlık kurulunun oluşması. 2-1993 yılı işlem ve hesaplarına ilişkin yönetim kurulu ve denetçi raporlarının okunması, görüşülmesi ve onaylan- ması. 3-1993 yılı bilanço ve kâr-zarar hesaplarının incelenme- si, onaylanması ile yönetim kurulu üyeleri ve denetçinin aklanması. 4- 1994 yılı için yönetim kurulu üye adedinin tespitı, yöne- tim kurulu üyelerinin seçimi ile ücretlerinin belirlenmesı. 5-1994 yılı için denetçi seçimi ile ücretinin belirlenmesi. 6-Dilekler. (J) TURK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No. 8, Şişli, İSTANBUL Tal: 275 12 44/45 Fax : 266 47 12 PAZAR HARİÇ HER GÜN, SAAT . 9:00 - 20.00 RÖNESANS İNGİLTERESİ'NDE TÜRKLER NazanAksoy 30.000(KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul İZMIR - Yabancı ülkelerde- ki tıp fakültelerinde okuyan ve Tıpta Uzmanlık Sınavı'na (TUS) gjrmeden yatay geçiş yo- luyla Türkiye'deki tıp fakültele- rinde asistan olanlar, öğrenciler tarafından kara listeye ahndı. Tıp fakültesi öğrencileri, yatay geçiş yapanlann ve buna ola- nak sağlayan kararnameyi im- zalayanlann. kendi haklannı çiğnediklerini vurgulayarak bu kişilerin kamuoy r una deşifre edilmesini istediler. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere bir telgraf çekerek yabancı ülkelerden ya- tay geçişin, yeni düzenlemeler yapılarak önlenmesini isteyen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri. 6 yıl boyunca öğ- rendiklerini TUS'a girmek ve kazanmak için tekrarlamak zo- runda kalan doktorlann hakla- nna saygı gösterilmesi gerekti- ğini vurguladılar. Öğrenciler. yatay geçiş uygulamasının bir mafya tarafından yürütüldüğü- nü de öne sürdüler. Yatay geçiş yapanlann isim listesinin ken- dilerinde bulunduğunu ve bunu iş yaşamlan boyunca saklaya- caklannı belirten öğrenciler, "Haklanmızı çiğneyen bu insan- lar ileride karşüaştığımızda yü- zümüze nasıl bakacaklar. merak ediyonız" diye konuştular. Ege Üniversitesi Tjp Fakül- tesi öğrendlerinden L'mit FUiz, "TUS'a 20 bin kişi giriyor. Bun- lardan 800 ya da 1000 kadarı alınıvor. Bakıvoruz, biz sınava girmeden 451 kişi yerleştirilmiş. Hakkımız olan kadrolar azaldı" dedi. TUS'u kazanabilmek için disiplinü ve uzun bir süre çaüş- mak gerektiğini vurgulayan Fi- liz, şunJan söyledi: "Uzman olabilmek için 4.5-5 yıl gibi bir süre gerekli. Yatay gecişle asistan olanlar, Türkiye'- de TUS'a gimıeyen ya da girip de kazanamayan insanlar. Ço- ğunluğunu Türki cumhuriyetle- rinde okuyanların oluşturduğu yatay geçiş yapanlann büyük bir ksmının, 2-3 ay gibi sürelerde öğrenim gördüğü de elimizdeki listelerde açıkça belirtUmiş. Bu insanların 2%'sı Azarbeycan, 38'i Kazakistan. 8'i Özbekistan. diğerleri Ukrayna, Gürcistan, Pakistan, İsraiİ, Hollanda, İs- veç, Almanya, Macaristan, Bul- garistan, Rusya, Fransa, Belçi- ka, Romanya, Avıısturya, İsviç- re, Makedonya, İngiltere, Suri- ye, Yunanistan, İtalya. Avust- ralya gibi ülkelerden geliyor. Azarbeycan'dan gelen bazı kim- selerin sözde 115 günde 423 ameliyat yaptığını öğreniyonız. Bu olanaksız bir şey." Yatay geçiş yapanlann yani TUS'a girmeyenlerin, standart- Zübeyde Hanım Koruma vakf ı Devletten, şehit analannadestek Yabancı ülkelerde eğitim göriip tıpta uzmanlık sınavına girmeden asistan olan doktorları protesto eden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, Cumhurbaşkanına telgraf çektiler. lann altında olduğunu vurgu- layarak başka bir soruna dik- kat çeken Mehmet Küçükbaş da "Bu olayın bir de halk sağlığını ilgilendiren yönü var. Hastaian, standartların altında olanlara terk etmek büyük yanlış olur" dedi. Yatay geçiş yaparak asis- tan kadrolanna yerleşen çoğu kişinin yurtdışına çıktıklanna bile inanmadığını belirten Ay- han Ulusoy, "Bu isi düzenleyen bir mafya olduğuna inanıyonım ve bunun ortaya cıkarılmasını is- tiyonım. Komisyondaki üyelere, bu kişilerin TUS'a girmemeleri yönünde oy vermeleri için kimle- rin baskı yaptığını öğrenmek is- tiyonım""diye konuştu. Tababet Uzmanlık Kurulu'- nun 2 Eylül 1993 tarihli toplan- tısında Dr. .4hmet ÎVIiski. Prof. Dr. Kurtuluş Töreci, Doç. Dr. Bektaş Yıldırım. Dr. İsmail Ko- ca. Doç.Dr. İ. Sefa Yddınm, Prof. Dr. Aüm l zunalimoğlu. Doç.Dr Oya Gökmen. Doç. Dr. Sümer Deniz. Doç.Dr. Os- man Müftüoğlu. Prof. Dr. Ue- vent Karaca'nın, yatay geçişle- nn lehıne oy kullandığına dik- kat çeken öğrenciler. "Alejhte oy kulianan Dr. Selim Ölçer'e teşekkür ediyonız. Yatay geçiş yapanların da listesi elimizde. Bunları iş yaşamımız boyunca saklayacağız. Bir hastanedc de bu kimselerle karşılaşıp beraber çalışacağız. Haklarmıızı çiğne- yen bu kişiler, o zaman yiizümü- zenasıJbakacakJar"dıyesordu- lar. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Dr. YaseminÖz ve Dr. Savaş Selçuk da öğrenci- lere destek verdi. Türk Tabip Odalan Birliğı'nin. yatay geçiş- ler konusunda duyarlı olduğu- nu belirten Dr. Yasemın Öz, "Bu olay halk sağlığını da ya- kından UgUendiriyor. Yeterli bil- gi birikimi olmayan bu insanlar bugün asistan olarak geldiler, 4 yıl sonra uzman olacaklar. Dev- İet hastanelerinin kadroları böy- le insanlarla şişirildi" dedi Dr. Savaş Selçuk da öğrencilerin bu konudaki duyarlıhğının sevin- dirici olduğunu belirterek şun- lansöşledı: "Hükümet Nisan 1993'te ya- tay geçişlerin artık olmaya- cağını beürtmişri. Ama komis- von yine yatay geçişlerin ounası >önünde karar verdi. Bundan en büyük kaybı. bu sene mezun olanlar görecekler. Kararname- yi imzalayanlar ve yatay geçiş yaparak ihtisas yapanlar. alı- nlannda koca bir lekeyle vaşa- yacaklar. Eylül ayında da 400 kişinin geleceğini bUiyonız. Haksızlığa hiçbir yerde izin \er- meyin. Çalıştığınız yerierde ta- bip odasına üye olun ve hukuksal mücadelenizi sürdürün." ANK.\RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kurucusu olduğu Zü- beyde Hanım Şehit Analannı Koruma Vakfı'nın açılışında ağlamakh bir ses tonuyla konu- şan Başbakan Tansu Çiller. te- rörle mücadelede büyük başan sağlandığını, terör örgütünün "belinin kınldığını". ancak bu uğurda çok sayıda gencin şehit düştüğünü söyledi. Genelkur- may Başkanı Orgeneral Doğan Güreş de üzüntüsünü "Ben yüz- lerce şehidin babasıyım" diyerek ıfade etti. Zübeyde Hanım Şehit Ana- lannı Koruma Vakfı, dün Baş- bakan Çiller ve Genelkurrnav Başkanı Güreş'in yanı sıra, İçiş- len Bakanı Nahit Menteşe. Mil- li Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, Devlet Bakanı Necmettin Cev- heri, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ile Emni- yet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın da katıldığı duygusal bir törenle faaliyete başladı. Eşi Özer Uçuran Çillerle birlikte törene katılan Başbakan Çiller. Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gi- bi. Türk milletinin bugün de ül- kesinin birlik ve bütünlüğünü sağlamaya kararlı olduğunu şe- hitler vererek bir kez daha orta- ya koyduğunu vurguladı. Vak- fin kuruluş amacının. şehit aile- lerine devlet desteği sağlamak olduğunu belirten Çiller. "Tek istcğimiz. besmelelerle askere gönderdikleri evlatiarını daha sonra şehit olarak toprağa ver- mek zonında kalan annelerin babaların acüarını biraz olsun hafıfletebilmek" dedi. Konuş- ması sık sık "Kahrolsun PKK", "Şehitler öhnez" sloganJanyla kesilen Çiller, sözlerinı. ağla- makh bir ses tonuyla "Şehitleri- mizin aziz hatıraları önünde saygıylaeğih'yorum"diyerek ta- mamladı. Devlet Bakanı Nec- mettin Cevhen. şehit annelerine hitaben yaptığı konuşmada, "Yavrularınızın kaderi bizim eli- mizde değildi. Allah onları yanı- na aldı. Bugün bizim y apabilece- ğimiz, sizleri yauuz bu-akma- maktır" görüşünü dile getirdi. Vakıflar Bankası Genel Mü- dürü Fehmi Gültekin'in. 2 mil- yar liralık yardım çekini Başba- kan Çiller'e vermesinin ardın- dan şehit anneleri. Çiller. Gü- reş, Ağar ve Jandarma Genel- komutanı Aydın İlter'e şükran plaketleri sundular. Genelkur- may Başkanı Güreş. "Ben yüz- lerce şehidin babasıyım" di- yerek, plaketi Türk Silahlı Kuvvetleri adına kabul ettiğini söyledi. Özel okullarda iııdirim beklentisi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Eğitim Bakanlığı. özel okullara uygulanan yüzde 8 oranındaki verginin yüzde 2'- ye çekilmesi için hükümete öne- ride bulundu. Bakan Nevzat Ayaz. öneri- nin kabul edilmesi dunımunda özel okullann ücretlerinin. yüz- de 10 ıla 20 oranında düşürül- mesinin beklendiğini söyledi. Muhalefette 14temmuz alarmıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İktidar ve muhalefet par- tileri, Başbakan Tansu Çiller'in bir bölümü ABD'de ortaya çı- kan milyarlarca liralık serveüy- le ilgili Meclis araştırması öner- gesinin görüşüleceği 14 temmuz perşembe gününe hazırlanıyor. Muhalefet partileri, ANAP, CHP ve RP. servetle ilgjli belge hazırlarken, milJetvekillerinede görüşme günü Meclis'te hazır bulunmalan için çağn yapıyor. DYP'li milletvekillerinin gö- riişme günü Genel Kurul'a gir- meyecekleri belirtilirken, SHP'- lilerin büyük çoğunlugunun gö- rüşmelere katılarak, önerge le- hinde oy kullanmalan beklerü- yor. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un. Başbakan Tansu Çiller'in servetiyle ilgili araştır- ma önergesini işleme koyacağı- nı açıklamasından sonra, mu- halefet partileri alarma geçti. Cindoruk'un bu tutumu üze- rine. DYP'lilerin bir bölümü- nün de araştınma önergesine destek \ereceği sonucu çıkaran muhalefet partileri. 14 temmuz perşembe günü "tam kadro" Meclis'te bulunmak için çaba harcıyor. Milletvekillerinin. görüşme günü Meclis'te hazır bulunma- lan için tüm parti yöneticilerini seferber eden ANAP, CHP ve RP'lıler, Çiller'in servetiyle ilgili haber ve belgeleri toplayarak. Çiller'den "hesap sormaya" hazırlanıyor. DYP'lilerin, "Bu önerge Yıl- maz'ı götürür" değerlendirmesi üzerine harekete geçen ANAP'- blar. bir yandan kendi milletve- killerini görüşme günü Meclis'- te bulunmalan için telefonla uyanrken. diğer yandan muha- lefet partilerinin yanı sıra DYP'li muhaliflerle de teması hızlandırdılar. ANAP'hlar, "Hangi ülkede olursa olsun, bir başbakanın böyle büyük ve şai- beli bir servete sahip olması ge- çiştirilemez. Biz iktidar partile- rine mensup milletvekillerinin de, böyle bir başbakanı ve serve- tini uzun süre içlerine sindirebUe- ceklerini sanmıyonız" derken. araştırma önergesini kabul et- tirmeyı ve hükümeti devirmeyi amaçlıyorlar. ANAP'hlar. Çil- ler'in serveti hakkında araştır- ma komisyonu kurulması ha- linde, istifa etmesinin kaçınıl- maz olacağını ifade ettiler. An- cak. Başbakan Çiller'in görüş- me günü araştırmanın açılması- ndan yana tavır koyabileceği ifade edilerek. ANAP'ın Çiller"i istifaya zorlama çabalannın boşa gidebileceği değerlendir- mesi de yapılıyor. ANAP'ın tüm çabalanna karşın, DYP'den bırkaç rrullet- vekili dışında önergeye destek sağlanamayacağı belirtib'rken, DYP'lilerin görüşme günü Ge- nel Kurul'a girmemeleri bekle- niyor. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ve Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan'ın açı- kladıklan tavır doğrultusunda, SHP'li milletvekillerinin görüş- melere katılacakları \e araştı- rmanın açılması için oy kulla- nacaklan bildirildi. Çiller'in servetinin araştınl- ması için ayn bir araştırma önergesi veren CHP, önergenin göriişmelerine tam kadro katı- lacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle