Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 TEMMUZ 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA
SIVAS KATLIAMIIMN BIRINCIYHJ
İki çocuğunu birden yitiren İsmail ve Hüsniye Kaya, bomboş kalan evlerinde anılarla yaşıyor
4kişiydilerSıvas'ta,2kişidöndüler
IŞEKKANSU
Bir kız, bir oğlan çocuk, anne
ve baba, 4 kişiydiler Sıvas'a gi-
dişte. Ikisi döndü Ankara'ya.
Halk ozanı ismail Kaya'nın.
evindeyiz. Dışanda kavaklar
hışırdıyor. Sade eşyalara kar-
şm, eksik olan bir şeyier var
odada, besbeUi. Eşi Hüsniye
Kaya'nın sıkkınüğt her halin-
den anlaşılıyor. Oturduğu yer-
de duramıyor. Kalkıyor, içen
odaya gidiyor, taşlığı süpürii-
yor, albûmlere bakıp "oP çeki-
yor.
2 Temmuz 1993, öğle saatle-
ri. İsmail Kaya, Sıvas Lokan-
tası'nda 12 yaşındakı oğlu Ko-
ray ile yemek yıyordu. Yan ma-
salarda da semah ekibindeki
kızı Menekşe'yi gördü. Daha
yemek bitmemişti kı "Yobazlar,
camiden çıkıp valiliğe, oradan
da küJtür merkezine saldınyor-
lar" dediler. Lokantadan çıkıl-
dı. Jsmail Kaya, çocuklannı
bulmaya çalışıyordu. "Çocuk-
lan Madmıak Oteli'ne götür-
dük. Merak etme. Orada daha
güvenli olurlar" denildı. Kültür
merkezıne gitü. 3.5-4 saat çok
gergın saatler geçti. Saat 16.00-
16.30 sırası kültür merkezine
saldınlar azaldı. tsmail Kaya,
Sıvas'j bilmiyor. Bir otobüse
bindirdiler.
'Çocuiclar İyV
Ali Baba Mahallesi'nde oto-
büsten indi. Eşini buldu. Bir
ara, Madımak Oteli'run
sanldığını fısıldıyorlardı. O an,
göğsü mengeneyle sıkıldı. Tele-
fonla Madımak Oteli'ni buldu.
Arkadaşı Kamber Çakır ile gö-
rüştü. "Çocuklar yükanda, iyi-
ler" dedi. Kendini rahatlatma-
ya çalıştı. Yanlannda kaldığı ev
sahiplerine, "Beni Madunak'a
götörim" diye üsteledı. "Polis,
2
asker koymuyor mahalle dışına"
yanıtını verdıler.
Dayanamadı, yıne telefona
sanldı. Daha yoğun sesler gelı-
yordu ahizeden, dennden den-
Temmuz 1993, öğlesaatleri.
îsmail Kaya, Sıvas Lokantası 'nda
1'2yaşındaki oğlu Koray ileyemek
yiyordu. Yan masalardada semah
ekibindekikızı Menekşe 'yigördü.
'Yobazlar, camiden çıkıp valiliğe,
oradan da kültür merkezine
saldırıyorlar'dediler. 'Çocukları
Madımak Oteli'negötürdük.
Merak etme. Orada dahagüvenli
olurlar'denildi.
ne. Kamber Çakır. "Kurtulaca- gemisi. Karşıyaka. Baba-kız çıyor:
ğız, çocuklar iyi" demiştı yıne. patates yıyorlar, sırtlannı deni- "Bir türlü sevdirememiştim
Otelyanmaya başladı. Haber ze vermışler. Fotoğrafçı da ya- eteği. Üf, üf..."
geldı, İsmail Kaya bayıldı. man çekmiş ha. Annesı. etek- Menekşe, daha ondördün-
Arkada bayraklı bir yolcu lıkli çekılmış bır fotoğrafını se- deydı Ayın ondördü gibıydı.
Pir Sultan Abdal Derneği'nde
semah ve saz dersleri alırdı.
Türkü söylemeyi severdi. İlker
Mahallesı'ndekı evın odasında,
perçemlerirun ardından anne ve
babasına bakıyor...
Koray, ablası okula başladı-
ğında, onun kıtaplanyla oku-
mayı, yazmayı söktü. 6 yaşın-
daydı, gazete okurdu. Okula
başladığında sınıf bınnasi ol-
du. Karnesı, takdırsizgelmezdı.
Anadolu liselerine haarlık içın
dershaneye gırdı. Dershane sı-
navında ılk ona giren, dersha-
nede ücretsız ders görecekti.
Koray, 9. oldu.
Derslenni ateş gıbı çalışıyor,
notayı da su gıbi okuyordu. Sa-
n aldı mı eline, can verirdı telle-
rine.
Kahkahalar bitti
Çok değıl, daha bir yıl önce-
sinde, kavgalan, çığlıklan, kah-
kahalan ile iki çocukla doluydu
bu ev. Bugün sessizlikte, duvar
saatinın tik-taklan vuruyor.
Zaman, uzuyor da uzuyor. İs-
mail Kaya, Sıvas'ı güfteleyemi-
yor bır türlü. Yüzlerce kağıt tü-
ketrruş şımdiye değin. Karar
kılsa yakacak türküsünü:
"Bir mevsimük zaman ve-
rin.
Menekşe'yi koklayıp,
bağrıma basacak.
Bir mevsimük zaman
verin.
Koray'ı yaşayacak,
onlara doyacak kadar."
Hüsniye Kaya, albûmlere
dalıyor. Hızlı hızlı sayfalan ka-
nşünyor. İsmail Kaya, yüreğinı
dillendınyor:
"Hicbir şey yapamadık..."
BİTTİ
'Biiibizdennû
koruyacaklar?'
MİYASEtLKNUR
Sıvas'ta polislerin birbirlenyle ha-
berleşmesi ve istihbarat çabşmalan
oldukça başanlı görünüyordu. Han
köyünden çıküktan 10 kılometre
sonra durdurulduk. Polislerden biri
gözlerimızdekı penşanlığı görünce
"Hayrola hanfendi kötü bir dunım mu
var?" dıyerek aracımıza eğıldiğmde
elindeki defterden bindığırniz aracın
plaka numarasını okuyabiliyorduk.
Sıvas'ta 2 Temmuz günü sokak-
larda Sıvash yoktu. Sessizliği, polis-
lerin telsiz konuşmalan ile gazetecile-
rin deklanşör sesleri bozuyordu. Ga-
zetecilerin çoğunlukla Başbakan
Yardıması Murat Karayalçın ıie
ŞHP'li bakanlann geceyi geçirdiği
Öğretmenevi önünde birikmesi polı-
sin işini kolaylaşürdı. Bütün kavşak-
lan tutan pofislerin asıl yığınağı, Ale-
vilerin yoğunlukta olduğu Alibaba
Mahallesi'ne yapüklannı. bakan ko-
nımalannın telsizlerinden duyuyor-
duk. Bakan arabalanndaki telsizler-
den yankılanan "Madımak Oteli'ne
gitmeye çalışan 500 kişilik grubu zap-
tedemiyoruz" şeklindeki heyecanlı
polisın sesı kısa sürede etkisini gös-
terdi. Birkaç dakıka sonra Alibaba
Mahallesı'nden 4-5 el silah sesi du-
yuldu. Alibaba, Pir Sultan'ın musa-
hibmin adı. Yani onun en yakın dos-
tu. Pir Sultan asıldıktan sonra Hızır
Paşa'nın gazabına en çok uğrayan-
lardan. Geçen yüzyıllar, sonucu de-
ğiştırmemış anlaşılan. Şimdi de en
ufak bir olayda Alibaba sakınleri gü-
venlik güçlerinin gazabına uğruyor.
Alibaba Mahallesi'ne girişimize
ızın verilmedı. Alibaba'daki tarudı-
klanmızı aradık. 500 kişilik grup cop
ve dipçiklerle dağiülmıştı. 20 kadar
mahalle sakinının yaralandığı, ancak
hastaneye gjtmediklerini öğrendik.
Nedenini sorduğumuzda verilen
yanıt adeta kanımızı dondurdu;
"Hastanedeki doktorlara güvenmiyo-
nız. Büyük bir kısmı şeriatçı. Geçen
yılki olayda ölenlerin bir kısmı hasta-
neye sağ gjtti de ne olduT" Banaz'da,
İstanbul'dan gelen 14 otobüs al-
kışlarla karşılanırken arkalanndan
da konvoy halinde jandarmalann
gelip Pir Sultan heykelinın bulundu-
ğu tepeyı sarması şenlığe katılanlan
tedırgin etti. "Buraya neyegeliyorlar.
Ne kimse bize saldırır, ne de biz baş-
kasına. Hepimiz aynı ideoloüyi payla-
şan insanlanz. Bizi bizden mi koruya-
caklar" dıye tepkılerini dıle getirdı. Hasret Gûltekin'in amcası Nurettin Gûltekin, yeğeninin mezan baştndan uzun sûre ayruamadı.
GİJVERCİNIER ÜÇMUYOR SIVAS ÜSTÜNDE - 4
Yıkamayın ellerinizi,gülsuyuylaçıkmazbu kan
Kanlı cumayı ve aydınlanmaya karşı bu kara ayaklanmayı hazırlayan baş aktörler, Sıvas'm dışından gelen
kimselerdi. Bunlar sıradan insanlar, amatörler değildi. Böyle günler için eğitildikleri, yetiştirildikleri açıktı
YHJVtAZGÜMÜŞBAŞ
Sıvas'taki 2 Temmuz kanlı cuma
olaylan, sadece o gün patlak vermiş
bir olay mıydı, yoksa günlerdir, hatta
haftalardır 'geByonım' dıyen bir tertip
miydi? Pir Sultan AbdaJ'ı sevmekten,
güzelliğe, dostluğa ve banşa tutkula-
nndan başka suçlan olmayan 33 insa-
nın diri diri yakılmasıyla sonuçlanan
bu 'kurt kapanı' nasıl hazırlanmıştı ve
başaktörleri kimlerdi?
Bugün Ankara DGM'de yargıla-
nan ve her geçen gün sayılan azalan
sanıklar, gerçekten Sıvas olayının suç-
lulan mıydı? Yoksa sadece birer fıgü-
ran rruydılar? Asıl suçlular, bir başka
deyişle cinayetin 'asli failleri' kımlerdi?
Olaylann üstünden tam bir yıl geçmiş
olmasına karşın bu sorulann yanıtı
hala verilmiş değildir. Abdi İpekp'nin,
Bahriye Üçok'un, Turan Dursun'un
Prof. Mııammer Aksoy'un ve de ya-
zanmız, arkadaşımız Uğur Muıncu'-
nun katillennin kım ya da kimler oldu-
ğuna bir yanıt verilemediğı gıbı.
Evet, Sıvas'ta 2 temmuz cuma günü
bir şeyier olacağını bilmemek içın be-
yinlerle bırlikte beş duyulann da du-
mura uğramış olması gerekiyordu.
Karanhk güçlerin Sıvas'ta günler ön-
cesinden dağıttığı bildiriler elden ele
dolaşıyor, yerel gazetelerin manşetle-
rinde yer aliyordu. Bu gazetelerden
baalan geliyorum diyen Icara gün'ün
haberini vermekle de kalmıyor, "Müs-
lüman mahalksinde salyangoz
sattırmayız'' diyerek parla-
mak üzere olan ateşin üstüne
körükle gidiyorlardı. Bildiriler
ve gazete yayınlan yanında
fısılü gazetesi de bütün hızıyla
işlevini yerine getiriyor, Pir
Sultan Abdal şenlikleri için Sı-
vas'a gelecek ekiplerin tümü-
nün Kızılbaş, yani Alevi ol-
duklan, başlannda da yazar
Aziz Nesin'in bulunacağı, köy-
lere kadar duyaıruluyordu. Altında sa-
dece "Müslümaıılar" imzası bulunan
bildiriler açıktan bırer 'dhad'
çağnsıydı. İnsanlar 'din uğruna', 'Allah
uğmna' ölüme çağnlıyor, cennete gı-
den yollann bu îayamdan gececeği,
tann adına kullara teblığ ediliyordu.
Kent, bir barut fıçısına dönmüştü.
Perşembe günü, yani 1 temmuzda baş-
layan şenliklerin ertesı gün de aynı
coşkuyla sürmesı beklenirken cuma
günü öğie saatlerinde kılınan cuma
namazından sonra, sonu bir felakete
gidecek olaylar uç vermeye başlıyor-
du. Kültür merkezine yapılan saldıny-
la başlayan taşkınlıklar, giderek artan
Bir gecedir gecelerden
Ytldtzlar uyanmuştır
kara kanath yarasa
lcaranhğ* hwtşanmtş
kapumuxa dayanmtştır
Ozan Telli
kalabalıklarca tam bir 'kıyam'a dö-
nüştürülüyor, bir gün önce dikılen
'Ozanlar Anıtı' yıkıhp yerlerde sürük-
lenirken ortalık tekbir' seslenyle ınlı-
yordu. Kullanılan sloganlarda asıl he-
defın, laıklik, cumhuriyet ve devlet ol-
duğu gizlenmıyor, açıktan ve korku-
suzca 'şeriat' naralan aühyordu.
Pir Sultan Abdal'a ve onu sevenlere
olan hınçlannı Ozanlar Anıtı'nı parça-
layarak ve yerlerde sürükleyerek al-
maya çalışan kalabalık. akşam saatle-
nnde etkinlıklere katılmak içın Sıvas'a
gelenlenn sığındıklan Madımak Ote-
h'ne yöneliyor. bilinen olaylar ya-
şandıktan ve ıçende bulunanlardan 37
insan din dın yakıldıktan
sonra bu defa devletın valısı
hedef olarak alınıyordu.
Sıvas'ı güzelleştirmekten,
aydınlatmaktan ve ınsanla-
ra yenı ekmek kapılan ara-
maktan başka suçu olma-
yan Valı Ahmet KarabUgin
ve yanındakiler tam sıranın
kendilenne geidiğini düşü-
nürken olay yerine ancak 7
saat sonra gelebilen bir grup
komando ennin havaya açtıklan ateş-
le canlannı zor kurtanyorlardı.
Olayın özeti ve görünen yani kısaca
böyleydı. Ya gensındekıler?
Kesmlikle bilinıyor ki kanlı cumayı
ve aydınlanmaya karşı bu kara ayak-
lanmayı hazırlayan başaktörleri, Sı-
vas'ın dışından gelen kımselerdi. Özel
giysılen ve kalabalıklan yönlendir-
mektekı becenlerinden de anlaşılıyor-
du ki bunlar sıradan insanlar, amatör-
ler de değıldı. Böyle günler içın eğitil-
dikleri, yetiştirildikleri apaçıktı. Nite-
kim olaylann doruk noktasına ulaş-
masmdan hemen sonra ustalıkla orta-
dan kaybolan ve inanıyoruz ki aran-
madıklan için bulunmayan bu kişiler
nereden, nasıl gelmişlerdı?
Olaylar öncesi nerelerde bannmış.
Sıvas'ta kimlerle işbirliğı yapmışlardı?
Bu sorulann yanıtı bugüne kadar ve-
nlmiş değildir ve görüldüğü kadanyla
da devletin böyle bir çabası yoktur.
Olaylara Sıvas'tan bazı gruplann
katkısına gehnce. Bunu Sıvas halkın-
dan çok, yıllardır bu güzel kenti her
türlü aydınlığa kapatmayı görev bil-
mış kişilerle bunlann arkasındaki güç-
leresormah.
Bu kişiler ve güçler Sıvas'ta hâlâ hâ-
kim durumdadırlar ve kanlı ellerini
gül sulanyla yıkayarak temızleyecek-
lerinı ummaktadırlar.
YARIN: Kalkhgöç eyledi
Sıvas elleri
15 dernek harekete geçti
KadınlardanAdalet
Bakanı'naçağn:
Laikliğikoruyun
İstanbul Haber Servisi -
Türk Hukukçu Kadınlar Der-
neğı, Kadın Sorunlan Araş-
tırma ve Uygulama Merkezi
gjbı toplam 15 kadtn dernek
ve kunıluşu, anayasada yer
alan bazı hükümlere karşı ge-
lindığı gerekçesıyle Adalet
Bakanı Seyfi Oktav a çağnda
bulundu.
Dernek başkanlan gönder-
dıklen ortak mektupta, cum-
hunyet ve demokrasinin te-
mel taşı olan "iaiklik" ilkesi-
nin korunması amacıyla ana-
yasada yer alan bazı hüküm-
lenn yargı organlannca uygu-
lanmadığına dikkat çektıler.
Uygulanmayan hükümlerden
bın olarak anayasanın 3 12.
1934 tarih ve 2596 sayılı "Bazı
Kis>elerin Gi>11eıneyeceğine
Dair Kanun"u gosteren der-
nek başkanlan, "Çeşitli renk-
lerde cübbe giyen ve sarık ta-
kan kişiler cadde ve sokaklar-
da gruplar halinde dolaşmak-
tadır. Bu durum 2596 sav ılı \ a-
sanın 1. maddesine avkınlık
teşkil ertiğinden gereken işlem-
lerin yapılnıası zoruniu biılun-
maktadır" dedıler
Uygulanmayan bır dığer
hüküm olarak Türk Medenı
Kanunu'nun 110. maddesını,
"Evlenme Akdinin Evlendirme
Memuru Önünde Yapılması"
karannı gosteren dernekler,
bu hukme aykın olarak sade-
ce dını nikah yapanlan ve bu
uygulamayı benimseyen bazı
belediye başkanlannı göster-
dıler Dernek başkanlan.
Adalet BakanlığYnın, bu hü-
kümlere uymayan kişiler hak-
kında anayasaya aykın dav-
ranışlan nedeniyle işlem yap-
masmı istedıler Adalet Ba-
kanlığı'na çağnda bulunan
dernekler ve başkanlan şöyle:
"Türk Hukukçu Kadıniar
Derneğı Başkanı Avukat Na-
zan Moroğlu, Kadın Araştır-
maian Derneğı Başkanı Gül-
sevil Erdem, Türk Kadınlar
Konseyı Boğazıçi Başkanı
Avukat Jale Toker, Kadın
Haklannı Koruma Derneğı
Başkanı Avukat Gönül İşler,
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneğı Genel Başkanı Prof.
Dr. Türkan Saylan, Soroptı-
mıst . Kuluplen Federasyon
Başkanı Cihan Kundakçıoğlu,
Türk Ünıversıtelj Kadınlar
Derneğı Başkanı Doç. Dr.
Tüten Anığ, Çağdaş Eğitim
Vakfı Genel Başkanı Gülse-
ven Güven Yaşar. İ. Ü. Kadın
Sorunlan Araştırma ve Uygu-
lama Merkezi Başkanı Necla
Arat, Ünıversıtelıler Eğıtım ve
Kültür Vakfı Genel Başkanı
Ayşe Cebesoy Sanaip. Kadın
Haklannı Araştırma Geliştir-
me Derneğı Başkanı Doç. Dr.
Süreyya Hic, İstanbul Kız Lı-
sesı Mezun ve Mensuplan
Derneğı Başkanı Biraur Özû-
mert, Turk Kadınlar Bırlığı
(İstanbul) Başkanı Gûltekin
Baktır. Türk Anneler Derneğı
(İstanbul) Baykanı Nezahat
Köksal, 21. YY. Eğiüm ve
Kültür Vakfı Genel Başkanı
Avukat Gülbin Sözen."
Cumhurbaskanı Demirel:
Yaşasın laik ve
demokrat Türkiye,
var olun Sıvaslılar• Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan
açıklamada, '"Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel'in,
Sıvas ilini ziyaretlennde, halka hıtaben yaptıklan birlik ve
beraberlığe çağn nıtelığındeki konuşma, kamuoyunun
bilgisine yeniden sunubnaktadır" denildi.
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "ÇeşrtH
yorumlara neden olduğu" gerekçesıyle geçen hafta Sıvas'ta
yaptığı konuşmanın metninı, yeniden yayımlanmak üzere
basın-yayın organlanna gönderdi
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezı"nden\apılan>azılı
açıklamada. "Cumhurbaşkanı Sav ın SüJeyman Demirel'in,
Sıvas ilini ziyaretlennde, Belediye Meydanf nda halka hitaben
yaptıklan birlik ve berabeıiiğe çağrı niteüğindeki konuşma,
kamuoMinun bilgisine yenidensunulmaktadır" deruldı.
Cumhurbaşkanı'nın Sıvas'ta yaptığı konuşmanın
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi tarafından 'deşifreedilen'
metni şöyle
-
"Bu ülke, doğulusuyla-batılısıyla, güneylisiy le-kuzeyüsiyle,
Alevisiyle-Sünnisiy le hepimirin değil mi? Herkes istediği yerde
oturmuyormu? İstediği işi tutmuyor mu? Barış içinde olsak,
kardeşlik içinde olsak, o zaman bize dışarıdan kirnse yan
bakamaz. Ama biz birtakım tahriklere kapılır da birtakun
yanılmalara gider ve birbirimizin burnunu kanatırsak. kimin
işine y arar sev gili kardeşim, kimin işine y arar? Düşmanlaruı
işine y arar. Gelin, gelin bu büyük ülkeyi zaafa uğratmay alım.
Ben size 30 senedir Türkiye'nin hay rına olmayan bir tek kelüne
söy lemedim. Tahrikler hangi istikamerten gelirse gelsin, sebep
ne olursa olsun, eğer bizi birbirimize düşürüy orsa v anlıştır. Bizi
birbirimize düşürüy orsa, kim y aparsa yapsın, hangi taraftan
y apılırsa yapıisın,fîtnedir.Gelin fıtnelere uymayın."
Metınde, Cumhurbaşkanı Demırerinpeygamberin sözlerini
de hatırlattığına dikkat çekılerek şöyle devam edıldi:
"Hazreti Peygamber buyuruyor ki Eğer bır kişiyi öldürürseniz
bütün insanİığı öldurürsünüz." Onun içindirki gecmişte olan
acı, müessif hadiseler milletimizi incitmiştir. Kanı kanla
yumazlar, kanı suyla yunıarlar. Gelin birükte içinde, beraberlik
içinde, acı hepimizin acısıdır. Bu çeşit şeyler tekrarlanmasın
diyonız. Gelin birbirimize daha çok sarüahm, kırgınlıklan,
darguılıkları ortadan kaldıralım ve 2 temmuz gününü, herkesi
şaşırtacak şekilde, kem gözlere bir av uç toprak atacak şekilde
bir beraberlik, kardeşlik ve barış günü yapalım. \ apacak
mıyızr
Cumhurbaşkanı Demirel'in 30 hazıran günü Sıvas'ta yaptığı
konuşmanın son bolümü de şö>le tekrarlandı:
"Ve bin senedir birbirine hürmet eden benim insanlanm, benim
kardeşlerim, gelin, gene bir sene daha, bir bin sene daha bu güzel
topraklarda beraber y aşamanın sırrını yaşatalım. Ve böylece
geü'n. hep beraber mutlu olalım, ûlkemiz imar edilsin, inşa
edilsin. Gelin y abancılara'Bu Türkıve çok güçlü bir ülkedir,
çünkü bu Türkiye'nın insanlan kardeştır. gönül gönüledir, kol
koladır. omuz omuzadır' dedirtelim. Ve gelin. Türkiye
Cumhuriyeri Devlerine yardımcı olun, onu daha iyi kucaklay ın
ki devlet. işte kapılan ardına kadar açık ve bu ülkede vicdanı hür,
kürsüsü hür hakimler görev lerinin başındadır. Bütün bunlann
teminatı sizsiniz. Ama ben sizin adınıza bu işleri takip ederken
bana yardımcı olacaksınız. Niçin y ardımcı olacaksmız? Birlik
icin. düzenlik için, kardeşlik için. Çok şey mi istedim?
Oy leyse gelin hep beraber... Devlet bir, öyle mi? Millet bir...
Bay rak bir... Din bir... Ülke bir... V aşasın büyük Türkiye,
yaşasın demokrat Türkiye, y aşasın laik demokrat Türkiye. Var
olun Sıvaslılar..."
Sıvas davasına devam edildi
Saııık avukatları
tahliye istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sıvas'ta geçen yıl 2 tem-
muz günü meydana gelen ve
37 kışının öldüğü olaylarla ıl-
gili açılan 124 sanıkh davaya,
Ankara DGM'de dün devam
edildi.
Basına kapah olarak yapı-
lan duruşmanın sabah bölü-
münde. dosyadaki bazı eksık-
likler nedeniyle, savcılığın esas
hakkındakı görüşü açıklan-
madı. Müdahil avukatlann,
gızlılik karannı protesto
amaayla katılmadıklan du-
ruşmada. sanık avukatlannın
tahliye ısterrunde bulunduğu
öğrenıldı. Soruşturmamn ge-
nişletilmesı yönündekı talep-
lennı de mahkemeye bildir-
diklennı belırten sanık avu-
katlan, davada karar aşa-
masına gelınmesinın uzun bır
süre alabüeceğini ifade ettiler.