16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5TEMMUZ1994SAU 14 •• •• KULTUR O/ı ##/ı süresinceyirmi biv oyun sahnelendi ve tartışmalaryapıldı MEMETBAYDUR İkinci Bonn Tiyatro Bienab, haziran ayının sonunda Bonn ve Bad Godesbergsahnelerinde düzenlendi. İngiltere'den Howard Bren- ton, Portekiz'den Yvette Cente- no, Macaristan'dan Istvan Eör- si, Polonya'dan Jerzy Gregor- zewski ve büyük usta Tadeusz Rosewicz, Bulgaristan'dan Konstantin Diev, Hollanda'dan Judith Herzberg, Sırbistan'dan Dusan Kovaçevic, Fransa'dan Philippe Minyana, Litvanya'- dan Rolandas Rastauskas, İrlanda'dan Billy Roche, Ispan- ya'dan Jose Saıichis Sinisterra, Hırvatistan'dan Slobodan Snaj- der, Romanya'dan Dunütru Sokjmon, Maİcedonya'dan Go- ran Stefanovski ile beraber Çek, Slovak, İtalyan, Yunan, Fin, Norveçb, İsveçb, Lüksemburg- lu, İzlandah, Danimarkalı. Avusturyab yazarlar da, bu ül- kelerden getirdikleri oyunlarla katıldılar bu büyük tiyatro şö- lenine. Kuşkmn Sırp Dusan Jovanovic'in çağdaş bir tragedya olan oyununda 1993'ün Antigone'sinde Antigone'ye yer kalmamıştı. bir yöntem" ızlememişler. Oyuncuyu, metni ve yönetmeni aynı miktarda önemseyen, to- tal bir tiyatro anlayışıyla karşı karşıyayız. Olağanüstü bir oyundu Tim- sahlar Sokağı. Çağdaş bir tragedya Seyrettiğim ikınci oyun, genç bir Rus yazannındı. Nikolay Kolyada'nın Yalnızca Büyük- ler İçin Bir Fars ya da Ölü Prensesin Öyküsü adlı oyunu. Moskova Mayakovski Tiyatro- su oynuyordu. Yazar Kolyada, 1957 doğumlu. On beş yaşında konservatuvara girip tiyatro öğrenımi görmüş. Yirmi yaşın- da aktör olarak çabşmaya baş- larruş. Otuz yaşında ilk oyununu yazmış 1987 yılında. İlk oyun Sovyetler Birliği'nde doksan (90) sahnede beraber sahneye konulunca, oyun yazmaya de- vam etmiş. Otuz yedi yaşında, otuz bir oyunu var Nikolay Kolyada'run. Ölü Prensesin Öyküsü iyi bir oyun değildi. Yetenekli ama rolleri için çok genç duran oyuncular tarafından oynanı- yordu. Konfircmsı: IkinciBonn Tiyatro BienaliBienal'in Abnan yöneticileri, oyun yazan Tankred Dorst ile Profesör Manfred Beilharz idi. Türkıye'den de beni çağırmışlardı. On gün içinde yirmi bir oyun, iki gün süren bir ITI (Uluslararası Tiyatro Enstitüsü) Sempozyu- mu, on tane yuvarlakmasa tarüşması ve bütün yazarlarla söyleşiler ve okuma günleri yapıldı. Bütün oyunlara ve toplantılara büyük ilgi göste- rildi. Bonn'un çok sıcak ve nemli günlerinde ya- zarlar, yönetmenler, oyuncular, eleştirmenler ve her oyunu dolduran yüzlerce seyirci tanışıp tartısmak olanağını buldular. Bienal'in ilk oyu- nu Ingiliz iki tiyatronun işbirliğinden ortaya çıkmış bir yapıttı. Ikisi de Londra'da bulunan Tbeatre de Corapücite ve ünlü Kraüyet Milli Ti- yatrosu. Yönetmen Simon McBurney ile Otuz yedi yaşında otuz oyunu olan \.Kolyada. yardımcı yönetmen Mark Wheatley'in ve oyun- culann ortak çahşmasından çıkan enfes bir oyundu "Timsahlar Sokağı". Oyun, Polonya Yahudisi şair Bnıno Schulz'un öyküsü üstüne kurulmuş. 1942 yılında Nazi işgali altındaki Po- lonya'da Bruno Schulz "yarariı Yahudi" diye etiketlenip Naziler tarafından çalışmaya zor- lanmış. Bu şaire verdikleri görev tüyler ürpertici. Büyük bir kitaplıkta, yasaklanan ve yaicılacak olan kitaplan ayırma işlemi. Bruno (oyundaki adıyla Joseph) binlerce kitabı kanştırmak, onla- ra dokunmak zorunda her gün. "Ve sayfalan- ndan kendi geçmişüiin canlı görüntüleri dökülü- yordu ortaya." İngilizlerden olağanüstü bir oyun Bu inanılmaz Nazi işkencesi, şairi çocukiuğu- na, bir kasaba terzisi olan babasmın dükkanına götürüyor. Terzi baba, yaratıbş teorisi ile de yakından ilgili, evinin tavanarasında ender bu- lunan. az görünen kuşlar bulunduran bir taşra aydıru. Joseph'in baş düşmanıysa, babaevindeki hiz- metçi kız Adda. Adela'nın uzun sapbbir süpür- Simon Mcbumey ve Marc VVheatlev'in oyunu 'Timsahlar Sokağı' olağanüstü bir tiyatro şöleni. geyle bütün kuşlan öldürmesiyle baba da orta- dan kayboluyor Artık hiçbir şey eskisi gibi de- ğildir. Baba'nın dünyası yitip gitmiştir, yeni dünya ise kontrolden çıkmıştır. Sonun başlangı- cı. Bu malzemeden Simon McBurney ve arka- daşlan olağanüstü bir tiyatro şöleni çıkartmı- şlar. Üstelik bugünlerde ülkemızde zannedildiği gibi, bu şöleni kotanrken "Dramatik metne bağunlı dûşûnceden kopuş sürecini yansıtan çağ- daştiyatronungereğince. sahnelemeyi odak alan Bir müsamere havası esiyordu sahneden salo- na doğru. Bizim ülkemizde arabesk. başka yer- lerde kitch, daha başka yerlerdeyse "kötü tiyat- ro" olarak adlandınlan bir "sanatsal çabanın" ürünüydü. Kimsesiz kedı ve köpeklenn bırakıldığı bir veterinerlikte çalışaı: bayan Rim- ma üstüne kurulu oyun. Yalnız, bitik, alkolik bir kadın Rimma.. program dergisıne göre. Oyun- da Rimma rolünü üstlenmiş Anna Ardowa ıse yıllardır sahnede gördüğüm en alımlı. güzel, sağhkb genç kadındı! Bir de Maxim var! • 1942 yılında Nazi işgali altındaki Polonya'da Bruno Schulz 'yararlı Yahudi' diye etiketlenip, Naziler tarafından çalışmaya zorlanmış. Bu şaire verdikleri görev ise tüyler ürpertici. Bogart yağmurluğu. Borsalino şapkası, du- dağının ucunda sigarası, feleğin çemberinden geçmiş bir adam. Onu da bebek yüzlü. tıfıl. "gu- zel" birdebkanb oynuyordu. Rejim değişikhğin- den Moskova Mayakovski Tiyatrosu'nun da olumsuz etkilendiğini düşünerek çıktım oyun- dan. Belki yazınsal boyuta karşı. "görsel" boyu- tu öne çıkaran "çağdaş" bir yönetmen kurtara- bilirdi bu oyunu. Bilinmez ki! Dostum Dusan Jovanovic'in Antigone'si ger- çekten çağdaş bir tragedyaydı. 1993'ün Anti- gone'sinde Antigone'ye yer kalmamıştı. Antıgo- ne Sarayevo'da. Her şeyin durmak bilmeyen bir cinayete ve tecavüze dönüştüğü, herkesin çürük bir ölüm horasını teptiği. eski zaman tannlan dahil her şeyin kan revan içinde yere senldiği bir zamanın oyunu. Kimsenin kazanamayacağı. kimsenin kaybedemeyeceği, her şeyin öldüğü, ama kimsenin de tümüyle ölmesine izin verilme- diği bir zamarun oyunu>du bu. Antigone, kar- deşini gömmek için mezan kazıyor ama, göm- mek olanaksız artık. Toprak tümüyle ceset dolu çünkü. Tuzak ve El Nacional adlı oyunlar Gelecek yanmda Bonn Bıenali'nin iki doruk noktasından sözetmek istıyorum. Polonyab bü- yük usta Tadeusz Rosewicz'in Kafka üstüne yazdığı ikınci oyun olan Tuzak ve bana göre şu anda Avrupa'nın en iyi tiyatrosu olan Els Jog- lars'ın tiyatro ve dolet tiyatrosu olgulannı iş- leyen El Nacional adlı oyunu. Katalunya'nın başkenti Barselona'da doğan bu tiyatro ve yö- netıci-yazan Albert Boadella yirmi beş yıldır valnızca olağanüstü tiyatro işleri üretiyorlar. Bu iki oyunu ve ITI sempozyumunu bir başka yazı- ya bırakalım. Her zaman sade, metin ve vakurdu SEVGİSANLI BBC bir Türk oyununu oynamaya hazırlanıyor: Melih Cevdet Anday'dan 'Mikadonun Çöpleri'. İngilizceye 'The Mikado Game' adıyla çevrilmişü. Çe- viren: Nennın Menemencioğlu. Çevirmenbğin en çetin smavı, ana- dibnin yazınını bir başka dile örsele- meden, değerinden düşürmeden, lez- zetini kaçırmadan aktarabibnek. Ner- min Menemencioğlu bu sınavı tekrar tekrar, alnmın akıyla veren, eşine zor rastlanır çevirmenlerimizdendi. Melih Cevdet Anday çok severek çevirdiği yazarlanmızdandır. 'Dursun Bebeğe Ninni', 'Çürük', 'Troya Önün- de Atlar', 'Kollan Bağb Odysseus' şiir çevirilerinin güzel örnekleri ara- sındadır. Tanıtunımıza yardımcı oldu Adı geçen şiirler, Nermin Mene- mencioğlu'nun Fahir Iz ve Talat Sait Halmanm da katkılanyla yayımladığı The Penguin Book of Turkish Verse', 'Penguin Türk Şiirieri Antoloüsi'nde yer aldı. Bu antoloji, (nedense 'seçki' sözcü- ğüne ısınamadun) Kadı Burhanettin- den Ataol Behramoğlu na kadar, di- van şiirini, misük halk şiirini, geciş dö- nemi şiirlerini (1850-1923) ve çağdaş şiirimizin önemli bir bölümünü kap- sar. Bu kitaptan en çok söz edenler ki- taba abnmayanlar oldu. Herkesi memnun etmesi elbette olası değildi. Ama bu vesileyle kitaplı peygamber- lerden birinın bırsözünüanalım: "Hiç kimse aleyhinde değüse yazıklar olsun saoaî" Nermin Menemencioğlu 1910'da İstanbul'da doğdu. Namık Kemal'ın torunudur. Arnavutköy Amerikan Koleji'ni bitirdikten sonra Brown şitli ülkelerde verdiği konferanslarla da ülkemizin tanıtılmasına yardımcı oldu. Çevirinin sessiz emekçisi Londra Üniversitesi'nde (School of Oriental and African Studies) Türk tiyatrosu üstüne düzenlenen bir sem- pozyuma Nermin Menemencioğlu ile şarkıcısı için olduğu gibi kendisine sayfalar aynlmasını beklemek safdil- lik olurdu. Ama ban büyük gazetele- rin Menemencioğlu'ndan iki satırla söz etmeyi zaıt görmeleri içimde bir ukde olarak kalacaktır. Çevirinin bu sessiz emekçisine içten saygılar! Çok sevdiğim. çok saydığım iki kişi 'Dursun Bebek'e şöyle seslendiler: • Çevirmenliğin en çetin sınavı, anadilinin yazınını bir başka dile örselemeden, değerinden dü- şürmeden, lezzetini kaçırmadan aktarabihnek. Nermin Menemencioğlu bu sınavı tekrar tekrar, alnının akıyla veren, eşine zor rastlanır çevirmenlerimizdendi. Üniversitesi'nde (ABD) okudu. Masünnı Columbia Üniversitesi'nde yaptı. Türk yazını, Türk tarihi üstüne yazılan Amerika ve İngiltere'deki çe- şitb dergilerde, gazetelerde yayım- landı. Son yıllarda Enver Paşa tarihi üs- tünde araştırmalarda bulunuyordu. Türkiye'ye son gelişi Türk Tarih Ku- •rumu'na bu konuyla ilgili bir bildiri sunmak içindir. Yazılan yanında çe- birlikte katılmış olmaktan onur du- yanm. Kendisi 'tanzünattiyatrosu'üs- tüne bir bildiri sunmuştu. Ben cumhu- riyet dönemi üstüne konuştum. Nermin kürsüde konuşurken, yazı yazarken, evinde konuklannı ağırlar- ken her zaman sade, metin, vakur... 11 Nisan 1994 gecesi sessizce dün- yamızdan göçtü. Basınımız bu büyük kayıp karşısında bir hayb sessiz kalmışür. Yitirdiğimiz genç bir rock DURSUN BEBEĞE NİNNİ Merhaba Dursun bebek merhaba İştesu İşte tşık tşte hava İşte Dursun bebek bizim dünya Dandini dandini dastana Dursun bebek u>usun Uyusun da aman çabuk büyusûn Danalar girmiş bostana Daha neler var neler var daha İşte kundak İşte hapis jşte kavga İşte Dursun bebek bizim dünya Dandini dandini dastana Bostana girmiş danalar Böyle tosunlar doğursun yarına ninni Bizim aslan gibi analar. LULLABY FOR BABY DURSUN Good morning baby Dursun, good morning Here is water Here is light Here is air Here is the worldbaby Dursun, That you were born in. Sleep baby Dursun sleep andgrow Grovt, baby Dursun andblonyour horn Quick, the sheep are in the meadow The bulls are in the corn! And here are other things, baby Dur- sun, more things than one can tell Here is the cradle Here is the prison Here is the struggle Here is our world. baby Dursun. andyours as well. The sheep are in the meadow, the bulls are in the corn May fıne boys like baby Dursun be born By the valient mothers oftomorrow. EnkaVakfı'nda'Yenilsimler' konseri • Kültür Servisi - Enka Vakfı Sadi Gülçebk Spor Sitesi'nde yaz dönemi kültür etkinbkleri devam ediyor. Bu kapsamda bugün saat 21.15'te Rus New Names müzik topluluğunun konseri yer abyor. Topluluk, Nikolai Tokarev(piyano), Lika Gurdzia(keman), Pavel Magayev(flüt), Tatyana Vasilyena(viyolonsel), Elena Kolesniçenko(piyano), Pavel Boyev(keman). Dmitri Bulgakov(obua), Aleksandr Pibk(armonika) ve Valerian Şiukaşvib(piyano)'den oluşuyor. Bu müzisyenler, Rusya Kültür Vakfı ile Uluslararası Banş Vakıflan Birliği tarafından kurulmuş olan New Names-Yeni İsimler adb uluslararası yardım programı çerçevesinde burs kazandılar. Son yıllarda Yeni İsimler programı sanatçılan, Birleşmiş Milletler Teşkilaü'nda, Kennedy Merkezi'nde, Nato Başkanlığı'nda, UNESCO Başkanlığı'nda ve dünyaca ünlü konser salonlannda verdiklen konserlerle Avrupa ve Amerika'da geniş yankılar uyandırdılar. 'Çağdaş Yaşam ve Çevre' paneli • KültûrServisi-Çağdaş Yaşamı DesteklemeDerneği BahçelievlerŞubesi, yann Bahçelievler Belediyesi Necip Fazıl Kısakürek Kültürevi'nde 'Çağdaş Yaşam ve Çevre' konulu birpaneldüzenbyor. Etkinlik, saat 16.30'daProf.Dr.Türkan Saylan'ın açıbş konuşmasıyla başlayacak. Faik Akçay'ın yönetecegı panele konuşmacı olarak Ediz Hun katılacak. İnsancıl Dergisi'nde bu ay •KültürServisi-AybkKültürSanatDergisiİnsanarın temmuz sayısı dergınin genel yayın yönetmeni olan Cengiz Gündoğdu'nun "NiceAcılarGördük...", BerrinTaş'ın "İnsanın Niteliksel Değişiminde Şiirin Etkisi" başbkb, 16-17 mayıs 1994 tanhinde Bursa Uludağ Ünıversıtesi Eğitim Faİcültesi'nce düzenlenen 1. Ulusal Şiir Sempozyumunda sunduğu bildin, Rukiye Ceylan'ın "Türkiye Romanmda Yabanalaşma Sorunu (1979-1980)" Kaan Arslanoğlu'nun " Yanılmanm Gerçekbği-4", Ozan Yılmaz'ın "Söz Anlayana Anlat Kendinı, Söz Yorulmasın", Hilmi Büyükşekerci'nin "Alnı Güllü Çocuk", Benjamin Frankbn'in "Refahın Yolu",Sevım Raşa'nın "Amerika Güncesi", Nihat Ateş ve Cengiz Gündoğdu'nun " Aydın Öztürk, Şiir Serüvenimizin Sulan İnsanı Yansıünak Zorundadır" başbkb yazılannın yanısıra Higinio Mena,"Nihat Ateş, İdris Yalçın, Yalçın Aydm Ayçıçek, Nihat Kumser, Ab Ersin Günçe, Mehmet Aydın, Türkan Ildeniz, Ibrahım Nasrallah ve Sinan Kutlu'nun şiirieri yer abyor. HazanSuadiye'nin 6. kişisel sergisi • Kültür Servisi - Hazan Suadiye'nin Ankara Birbk Tiyatrosu Kültür Merkezi'nde (ABT) kösele üzerine kabartma karikatür sergisi 1 temmuzda açıldı. Sanatçınm otuz karikatürle gerçekleştirdiği sergi, 31 temmuza kadar açık kalacak. Sanatçı. Türkiye'de ilk defa kösele üzerine kabartma karikatür yapmaya yedi yıl once başlamış, bugüne kadar eserlerini, altı kez sergileme olanağı bulmuş. Suadiye, farklı bir tür olmaktan çok, tat arayışlan ıçine gjrmiştir. Sheraton Açıkhava Sineması'nda gişe pekoru kıran filmlep • Kültür Servisi - Sheraton Açıkhava Sineması'nda temmuz ayı boyunca "Yırtık Rahibe"den "Casusve Çocuk Bezi"ne, "Jurassıc Park"tan "Ahlaksız TekbT'e kadar gişe rekorlan kıran çok sayıda fıbn gösterilecek. 6 temmuzdan iübaren her gün saat 21.30'da gösterilecek olan fılmler 1994 yıbrun en fazla izlenen ve pek çok dalda ödül alanfilmleriolacak. Bu program kapsamında 6-9 temmuzda "Yırtık Rahibe", 7 temmuzda "Casus ve Çocuk Bezi". 8-11 temmuzda "Jurassjc Park", 12-15 temmuzda " Üç Sılahşörler", 13-16 temmuzda "Öldüren İçgüdü". 14-17 temmuzda "AddamsAilesi", 18-21 temmuzda "Şirket", 19-22 •'Sliver". 20-23 temmuzda "Ahlaksız Teklif, 24-26 temmuzda "Çok Gizli", 25-27 temmuzda "Tehbkeü Oyunlar", 28-30 temmuzda "Fırlama Beyefendi" ve 29-31 temmuzda "ŞifreciJer" adb fibnlerizlenebib'r. Vakko Sanat Galepilepi'nde resim ve heykel sepgisi • Kültür Servisi-Vakko.haziranayındabaşlatüğıüçildeki Vakko Sanat Galerileri'nde Güzel Sanatlar fakültelerinin resim ve heykel bölümlerinde görev yapan öğretim elemanlannın ve bu bölümlerdekı iisans ve lisansüstü öğrencilerinin sergilerine yer verme çalışmalannı sürdürüyor. Ekim ayına kadar davam edecek olan sergilerde, İstanbul'da: Mımar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, resim ve heykel bölümlerinden lisans ve lisansüstü eğitimlerine devam etmekte olan öğrendlerle Ankara'da: Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrencıleri ve Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi. resim ve heykel bölümleri öğretim elemanlan ile İzmir'de: Dokuzeylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, resim ve heykel bölümleri lisans ve bsans üstü öğrencileri katılacak. Sergiler, Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde 5-30 temmuz arası. Vakko Ankara Sanat Galerisi'nde 5-6 temmuz ile 19-30 temmuz arası, Vakko İzmir Sanat Galerisi'nde ise 5-25 temmuz arasında izlenebilecek. Aksanat'ta yaz etkinlikleri • Kültür Senisi -Aksanat temmuzayı boyuncada İstanbullu sanatseverlerezengin bir program sunuyor. Buprogramlar kapsamında bugün saat 12.30 ve 18.00'de laser-disc'ten büyük ekranda Grieg "Piyano Konçertosu" (Rubinstein- A. Previn) dinlenebilir. Aksanat'ta yann ise ay boyunca gösterilecek olan Laurel ve Hardy filmlerinin ilki "The Flying Deuçes" İngibzce orijinalinden gösterilecek. Dünyaca tanınmışy iki güldürü ustasınının en çok beğenılen filmlerinden biri olan "The Flying Deuces"saat 12.30 ve 17.30'daizlenebilir. Robept Lisesi dergisi 'Çağpı'da Necatigil'in Şiir Dünyası' • Kültür Servisi-RobertLisesiYayıncıhkKolutarafından yayunlanan "Çağn" dergisinin 23. sayısında Behçet Necatigü'in şıırlerinden örnekler verib'yor ve şairin şiir dünyası aydınlatıhyor. Dergide aynca genç yazarlanmızdan Cem Akaş'la yapılan bir söyleşi yer abyor. Öğrencilerin deneme, öy kü, şiir ve röportajlannının yaymlandığı dergide Banu Bargu, Müge Serin, Eda Yıldınm. Ekim Aytaç, Mebs Alemdar, Hamıt Tümer, Boğaçhan Şahin, Sinem Bilen Kerem Özer, Ceren Ank, Ekim Aytaç ve Ayşecan Boduroğlu'nun şiirieri yer abyor. ÖZÜR Kültür Servisi - 2 temmuz tarihb gazetemizin 15. sayfasında yer alan Turhan Selçuk ve Ab Ulvi Ersoy imzab karikatürler aybk mızah dergisi Karikatür'ün 16. sayısından abnmıştır. Teknik bir sorun yüzünden kaynak bebrtilemediği için özür dileriz. DÜZELTME Kültür Servisi - 3 temmuz tarihb gazetemizin 14. sayfasında yer alan ve Marmara Üniversitesi yüsonu etkinbkleri konulu haberin başbğı "MimarSinan Üniversitesi'ndeyılsonuetkin- likleri" olarak çıkmıştır Başbğı, 'Marmara Üniversitesi Yıl Sonu Etkinbkleri' olarak düzeltir, özür dileriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle