Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5TEMMUZ1994SAU
HABERLER
CHITden
Vatishıe tepki
•İZMİR (ANKA) - Sıvas
katliamına tepki
etkinliklerine İzmir'de izin
verilmeyişi protesto edildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği
fzmir Şube Başkaru Avukat
Ercan Demir, "Srvas
Katiiamını Anma
Platformu"nca düzenlenmek
istenen mitinge, îzmir
Valiliği'nin turizm sezonunu
gerekçe göstererek izin
vermemesinin demokrasi
anlayışı ile çeliştiğini söyledi.
Platform adına düzenlenen
basın toplantısında ÇHD
Şube Başkaru Demir, l
temmuzgecesi Ekiciöver
Bahçesi'nde düzenledikleri
"Sıvas Şehitlerini Anma
Gecesi"nde polisin terör
estirdiğini savunarak 2
Temmuz'da 30'a yakın
demokratik kitle örgütünün
katılırruyla düzenleyecekleri
mitinge ise valiliğin izin
vermediğini bildirdi.
Bupdur'da
Atatûrkçü
Düşûnce Derneği
•BURDUR (Cumhurijet) -
Atatürkçü Düşünce Derneği
Burdur Şubesi kuruldu.
Emekli öğretmenler
tarafından kurulan dernekte
Süleyman Altuğ başkanlığa
getirilirken ycnetim kuruJu
şu isimlerden oluştu: Ali
Osman Mutlu, Mehmet
öğütlü, Deniz Eroğlu,
Burhan Ongun,.Nermin
Bilgen ve Sevgi Özer.
Atatürkçülük, laiklik ve
demokrasiye saldmlann
yoğunlaştığı günümüzde,
Atatürk devrimlerine sahip
çıkmanın bir yurttaşük
görevi olduğunu belirten
ADD Başkaru Altuğ;
Atatürkçü, yurtsever,
demokrat ve laiklikten yana
olan herkesi derneğe üye
olmaya ve çalışmalanna güç
vermeyeçağırdı.
Gazeteciye
silahlı saldırı
•BANDIRMA
(Cumhuriyet) - Bandırmalı
gazeteci Hüsnü Ulu (31).
önceki akşam uğradığı silahb
saldın sonucu iki ayağından
yaralandı. Bir süre önce İlk
Haber isimli yerel gazetedeki
görevinden aynlan Ulu'nun
evine gelen cezaevinden yeni
tahliye olmuş Mehmet
Pravadalı, kendisiyle
görüşmek için dışanya
çağırdı. Gazeteciyi az
ilerideki Hürriyet Parkı"na
götüren Pravadalı, Ulu'ya
dört el ateş ederek iki
ayağından yaraladı. Saruk
olaydan sonra kaçtı.
İsmet Yalçıner
vef at etti
•HA VZA(Cumhııriyet) -
Eski Samsun MilletvekiÛ
İsmet Yalçıner, Ankara'da
öldü. 1969-73 dönemi
Adalet Partisi Samsun
Milletvekili olarak
TBMM'de bulunan
Yalçıner yatmakta olduğu
Ankara Yüksek İhtisas
Hastanesi'nde dün yaşamıru
yitirdi. 67 yaşında ölen
Yalçıner'in cenazesi bugün
Havza'da toprağa verilecek.
RP oylarında
arttırdı
• Haber Merkezi-
İstanbul'un üç ilçesinde
yenilenecek belediye
başkanlığı seçimleri için
geriye sayım başlarken
Nevşehir'de yeniden belediye
başkanlığını kazanan Refah
Partili Yalçın Demir, 27
Mart seçimlerindeki
sonuçlarla kıyaslandığında
bin 702 oy faila aldı.
SHPveMHP'nin
katılmadığı seçimde RP ve
DYP'nin oylannı arttırdığı,
diğer partilerin oylannda ise
düşüş olduğu gözlendi.
Geçerli sayılan 26 bin 193
oyun partilere göre dağıhmı
şöyle: "CHP: 157. İP: 30,
ANAP: 4 bin 934, DSP: 300,
DYP:8bin741,YDP:56,
BBP:142,RP:llbin833."
Piyanist Lidya-Özlem
GrupArgos...
Gruplara özel
mönüler
OTIRestauMnt
Cafe - Bar
2510000
Tiirkeş aynıaıııaçpeşinde•jr -yenüz komite genel kuruluna
m. M ıntikal etmiş bir şey yok. Tür-
M M keş'i müsteşarlık odasında zi-
yaret ettim. "Bu haber doğnı
mu" diye sordum. "Doğrudur, böyle ya-
pacağtz" diyerek yanıtladı. Siyaset yap-
ma kurallan ve 27 Mayıs amaçlan doğ-
rultusuna uyup uymadığı bir yana, bu
davraruşın "ahlafcsal" olmadığını ken-
disine söyledim.
Aynca "Hem DP iktidannı bir ihtilal-
le devir, Bder kadrosunu bir adaya topar-
la, haklarında sorgulama aç, hem de
sonra da bu partinin tabanı üzerinde poii-
tika yap. Bunun mantıksal yönü bir yana,
ahlaka uvgunluğu da yok" dedim. Çok
manüksız bulduğum için kimseye de
söylemedim. Birkaç gün sonra komite-
de bu konuyu açtılar ve Türkeş'e "Doğ-
nı mudur" diye sordular. Türkeş,
"Hayır, böyle bir şey yok" diyerek yanı-
tladı. Şaşkına dondüm.
34 yıl sonra görülüyor ki Türkeş hâlâ
aynı amaç peşinde.
10 eylüle kadar ağırlıkh olarak MBK
adına Silahlı Kuvvetler'le ilgileniyor-
dum. Milli Eğitim'de laf üretmekten ve
Köy Enstitülü öğretmenler için dosya-
lar içinde sürek avı tertiplemekten baş-
ka bir şey yapılmadığını gördüğümden,
bu tarihten sonra kendi inisiyatifimle bu
bakanhk işleri ile uğraşmayı düşünür-
ken, komitenin ikiye bölündüğünü. ça-
lışamaz duruma geldiğini fark ettim.
Krizden güvensizüğe
İki taraf ayn ayn toplantılar yapıyor-
du. Belki 3-5 kişi iki tarafa da angaje de-
ğildi. Her iki tarafın toplantılanna birer
kez tesadüfen düştüm. Bir kez de Mada-
noğlu'nun evindeki bir toplantıda bu-
lundum. Orada Osman Köksal ve Dün-
dar Seyhan da bulunuyordu. Ma-
danoğlu'nu iknaya çalışıyorlardı. Bura-
lardaki toplantılardan birinden diğerine
tek kelime aktarmadım. Ama durum
parlakdeğildi.
Kriz güvensizliğe tırmanıyordu. Bir
taraf önce Madanoğlu'nun Ankara ko-
mutanlığından, sonra Osman Köksal'ın
Muhafız Alayı'ndaki konumundan,
öbür taraf Meclis Muhafız Taburu'nu
elinde tutanlardan ve buraya yapüan
tank takviyesinden ürküyordu.
Kadri Kaplan, Mustafa Kaplan ve
ben aktif ve fakat umutsuz araalıklar
yapıyorduk. MuzalTer Yurdakuler, Ab-
met Yıkuz ve Mehmet özgüneş de iki ta-
rafı uzlaşürma gayreti içinde ve ortada
idiler. Yassıada duruşmalannın baş-
ladığı gün Sami Küçük'ün İstanbul'a
gelmesini rica ettim. Orhan Kabibay,
Sami Küçük ve ben, Bebek'te Çınaraltı
Çay Bahçesi'nde durumu saatlerce gö-
rüştük. Çıkış yollan aradık. Birkaç gün
sonra hiçbir fayda sağlanamadığı orta-
ya çıktı.
Bir hafta sürecek 10 kasım toplantıla-
nnda bulunmak üzere 9 kasımda Sam-
• 2 Mayıs 1960 günü akşamının gurup
vaktinde, Osman Köksal'ın arabasıyla
Çankaya'dan aşağıya inerken Türkeş'in
bana yaptığı öneriyi anımsadım ve titredim.
Türkeş aynldıktan sonra geride kalanlara,
"Bu arkadaş ölçüsüz ve hesapsız. Bir kaza
yapmak istidadındadır. Çok kan akar, her
şeye yazık olur" uyansında bulundum.
sun'a gittim. Birkaç gün önce Alparslan
Türkeş güvenlik odasında bulunan genç
komite üyelerinin yanına heyecanlı bir
şekilde gelerek, hepimizi bitişikteki
Meclis şeref salonuna çağırdı. Aramız-
da Numan Esin, İrfan Solmazer, Mu-
zafler Özdağ, Ahmet Er. şimdi anımsa-
yamadığım birkaç kişi daha vardı. Tür-
Esin. "Karaman yarbayıma katdıyo-
rum" dedi. İrfan Solmazer bir şey söyle-
medi. ama beni onayladığını jestleriyle
belli etti. Bir kıvılcımla büyük patlama-
lann olacağı günlerdeydik. Tahrik et-
memek için bulunanlann dışında kim-
seye bunu açmadım. Bir hafta sonra,
ben Samsun'da iken, 13 kasım patlak
ğım halde, yeni komitede kalmamı sağ-
lamışlar. Sayın Türkeş'in yayımlanan
anılannın bugün için kuşkusuz bir siya-
sal amaa vardır. Anılann satır aralan-
nda bu amaç rahatça görülüyor. Bu
amaç 34 yıl önceki amacın aynı. Deği-
şen ve gelişen hiçbir yenilik yok.
Satır aralannda MBK üyelerinin ço-
ğunluğunu CHP destekçisi göstermek,
Yassıada mahkemelerinin kurulmasını
istememiş görünmek, DP büyüklerinin
kendilerine tahsisat da verilerek İsviç-
re'ye gönderilmesini önerdiğini bildir-
mek, Yassıada'da kötü muamele
yapıldığını, DP yakınlannın kendisi ta-
rafından korunmaya alındığmı, DP'lile-
rin kendisine. "Aman bizi idare edin,
İsmet Paşa'ya bırakmayın" dediklerini,
27 Mayıs öncesinde DP milletvekilleriy-
le ilişkili olduğunu, CHP çevreleri ve
aşın solculann ve komünistlerin, aynca
il yöneticilerinin de tutuklanıp yargılan-
malannı istediklerinı yazmak ve söyle-
mek ve bu iddialan yanlış ve yanılgı de-
meden birçok kez tekrar etmek, Lıbya
Krahndan "H-Sumısi Hazretteri" diye-
rek söz etmek, satır aralanndaki amacı
açığaçıkanyor.
Amaçlar ve araçlar birbirine kanştın-
lırsa sonuç neye vanr? Kördüğüm her
zaman çözülemez. Herkes de kördüğü-
mü çözemez.
Aynmcılar, irtica yanlılan ve İkinci
Cumhuriyetçiler ne derse desinler, biz
tarihi gerçekçiliği seviyoruz. Tarihimiz-
le övünüyoruz. Tarihi yanıJtmamak na-
mus borcumuzdur.
Cemal Gürsel İstanbul vilayetini ziyaret ediyor
DÛZELTME-
keş. "Başka çare kabnadı, karşjdakileri
toplayalım" önerisinde bulundu. Ben iki
aydan beri hiçbir şeye angaje degildim.
Ayn gizli toplantılara katılmamıştım.
Benim yanımda rahatça bu öneriyi
yaptı.
2 Mayıs 1960 günü akşamının gurup
vaktinde. Osman Köksal'ın arabasıyla
Çankaya'dan aşağıya inerken Türkeş'in
bana yaptığı öneriyi anımsadım ve titre-
dim. Alparslan Türkeş aynldıktan son-
ra geride kalanlara, "Bu arkadaş öiçö-
SÜ7 >e hesapsız. Bir kaza yapmak isti-
dadındadır. Çok kan akar, her şeye yazık
olur" uyansında bulundum. Numan
verdi. Daha çok kuşkulu olanlann için-
de bulunduğu grup. daha çok ölçüsüz
ve hesapsız olanlann içinde bulunduğu
grubu toparladı. 26-27 Mavıs gecesi
aramızda bulunmayan pasıflere bu ope-
rasyonda görev verilmiş, 27 Mayıs'ın
İstanbul grubunun en aktif iki elemanı,
iki adaş devre dışı bırakılmış. 27 Mayıs
sabahı başımıza tayin ettiğimiz Cemal
Gürsel, 13 kasımda geride kalanlan ye-
ni komiteye tayin etti.
27 Mayıs öncesinde Merkez Komite'-
ye alınacaklan onaylayanlardan birisiy-
dim. Bunlardan bir-iki arkadaş lütfet-
mişler, 13 kasım gecesinde bulunmadı-
"Suphi Karaman'dan Türkeş'e Yanıt'
dizimizin dünkü bölümünde, 4. parag-
raf girişi "Biı, 20. Yuzyıl'ın ilk bağımsız-
lık savaşını vermiş (...)" şeklinde başla-
mıştır. Paragrafın girişi aşağıdaki gibi
olacaktır;
"DP yönetimlerinin Cezayir Ulusal
kurtuluş Hareketi karşısındaki yersiz.
haksız ve tutarsız dış politikasına tepki
olarak, bu bildirilerin dış politika bö-
lümlerinde "milletlerin hürriyet uğrun-
daki mücadeleleri desteklenecektir" de-
nilmiştir. Bu, dış politikamıza gurur ve-
recek bir atılım ve yenilikti."
BİTTİ
Refahlı belediyelernüyü de tesettürlüistiyor
Kültflr Servisi - Altunizade Kültür Merkezi'nde
kişisel sergisini açacak olan Figen İza'run 12 adet
"nü" resmi, Üsküdar'ın RP'li belediyesi tarafın-
dan, "ahlaka aykın" bulunarak sergi açılışına on
dakika kala kaldınldı.
Bugüne dek 20 sergi açan İza, Altunizade'de da-
ha önce de üç sergi acmış. Ocakta. yeni bir sergi için
yaptığı başvuru, SHP'li eski belediye tarafından
kabul edilmiş ve mayısta sergiyi açabileceği bildiril-
miş. Ardından Refah'a geçen yönetim. yapıtlann
onaylanması gerektiğini bildirmiş. İza'nın ısranna
karşın Aköz, resimleri bakmadan onaylamış.
Açılışa 2 saat kala. salondaki Refahlılann tepki-
leriyle karşılaşan ressam, bir ara, evine gidip de
döndüğünde, 12resmininkaldınldığını görmüş.
Sergi nedeniyle düzenlenen kokteyli de böylece
baltalayan belediye yetkilileri, kalan resimlerle
kokteyli yapabileceğini söylemişler sanatçıya. Fi-
gen İza, en son yaptığı resimlerin kaldınlmasından,
kompozisyonlannın dağıtılmasından sonra kok-
teyli yapmayı da reddetmiş. Yetkililer aynca, kok-
teylin çayla da yapılabileceğini söylemişler.
RP'nin sanatçılara karşı duyarsız, bilgisiz, dü-
zeysiz ve saygısız davranışlan karşısında kamuoyu
oluşturmanın ve tepkileri dile getirmenin gereklilı-
ğıne inanan Figen iza, gerekirse aylarca tepkisinı
dile geü'receğini belirtiyor ve sanatçılann bu tür
olaylarda birieşmeleri gerektiğini vurguluyor. Rgen İza ve nüleri. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
GTJNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVDET AJNDAY
Türkmen Kime Oerlep?
Türk Kime Derler?
Türkmen ozan rahmetli Ker Babayefle Sovyetler Bir-
liği'ne ilk gidişimdetanışmıştım. Son kez Babayef İstan-
bul'a geldi, onu evimde konukladım. başka dostlarla da
birlikte tatlı bir akşam geçirrniştik.
O akşam Türkmen ozan birkaç şiirini okumuştu, bun-
lardan birinin ilk dizeleri belleğimde kalmıştır:
Gözler hara hara
Kaşlar hara hara
Buradaki "hara"ların "kara" olduğunu anlamışsınız-
dır, gırtlaksı sert bir vokal. Türkmence Çağatay dillerin-
den olduğu için bizim Anadolu Türkçemize biraz uzak
düşer. Onları da, özbekleri de kolay anlayamazsınız.
Ama ben, Türkmence'yi Özbekçe'den daha yakın bul-
muşumdur dilimize.
Türkmenler, Müslüman Oğuzlar'la birlikte doğuya
göç eden Türk boylarından biridir ve göçer olmalarırv
dan ötürü Selçuklu'larla da, Osmanlflarla da sürekli
çatışık durumda kalmışlardır.
Şimdi elimde Türkçe ve Arapça basılmış "Irak Türkla-
ri" adını taşıyan bir kitap var; kitabın yazarı Erşat Hür-
müzlü, "Tur/cmen"sözcüğünün anlamı üzerine oldukça
geniş, kapsamlı bilgiler veriyor. Bunları okurlarıma ak-
tarmak istedim.
önce şunu söyleyeyim; "Türkmen" sözcüğü Çince'-
den gelmektedir ve Çincesi "Tokumenk"tir. Rahmetli
Doğan Avcıoğlu, "Türklerin Tarihi" adlı büyük yapıtını
yazarken, bir ara şöyle demişti:
"Anladım ki, Çince ve Rusça bilmeden Türklerin tarihi
yazılamaz."
Şimdi öteki yorumlara geçelim:
1. Kimi tarihçilere göre "Türkmen" sözü, "Türk" ve
Farsça "mânend"sözcüklerinin birleşerek "Türk'eben-
zer"an\am\nage\en "Türkmânend "dendoğmuştur.
2. Prof. Dr. Faruk Sümer'in de benimsediği başka bir
görüşe göre "Türkmen" adı, XI. yüzyıldan başlayarak
islam ülkeleri ile kurulan ilişkiler sonunda, çoğunlukla
Islam dinine giren Oğuz boylarına verilmiştir.
3. ibn-i Kesir ve Mehmet Neşrî gibi yazarlara göre ise
Türkmen sözünün "Türk've "Iman " sözcüklerinin bira-
raya gelmesinden oluştuğu düşünülebilir.
4. Ebu-I-Fidâ'ya göre Horasan ve Maveraünnehir böl-
gelerinde yaşayan Türklerin, Müslüman olanlarına
"Türkmen" denilmiştir.
5. Deguignes'ye göre ise, "Turkuman" (sonradan
Türkmen'e dönüşmüştür) sözcüğü Kuman boyundan
olan Türklere denmiştir.
6. Önem kazanan başka bir görüş de J. Deny'nin Türk
gramerine dayanarak öne sürdüğü görüştür. Buna göre
"men", "man" takısı ululuk anlatır, demek "Türkmen",
"Ulu Türk"demektir.
7. Claude Cahen'e göre ise, "Türkmen" diye Müslü-
man olmuş göçebe Türklere denir.
Geçen hafta Türkmenistan Cumhurbaşkanı, Türkiye
Cumhurbaşkanı'nın konuğu olarak ülkemize geldi. Sa-
yın Demirel, karşılama töreninde, iki ulusun adlarının
bir olduğunu söyledi. Bunu söylerken yukardaki yorum-
lardan hangisine dayandı. bilmiyorum.
Şunu da bilmiyorum:
' Türk' sözcüğü nerden geliyor?
DYP'II Rıfat Serdaroğlu:
İmıun-hatipliseleri,
RP'ye nutitanyetiştiriyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - DYP Geneİ Başkan
Yardımcısı Rrfat Serdaroğlu.
imam- hatip liselerinin RP've
"militan" yetiştiren kurumlar
haline dönüştüğünü belirterek,
"Bunlar tslah edilecek ve kuru-
luş amaçlarına yönelik çaltşma-
ları sağlanacaktır" dedi.
Kültür • Sanat 293 89 78 (3 hat)
Nüfus kâğıdınu kaybettim.
Hükümsüzdür.
ALİRIZA BAYK4M
ALKAZAR'IN SEÇTİKLERİ
Tel: 245 73 83-245 75 38
Yılın "en iyi film" listelerine giren en seçkin eserleri Alkazar gösterdi
Alkazar
ELVEDA CARİYEM
Chen Kaıge
12 00-15 15-18 30-2145
6Tem Cars TATLI EMMA SEVGİ Ü BÖBE
Istvan Szabo
12 00-14 15-16 30-18 45-21 00
7Tem Pers CHAPLIN
Rıchard Attenborough
12 00-15 00-18 00-21 30
8Tem Cuma TATTIE DANIELLE
Etlenne Chatıllıez
12 00-14 15-16 30-18 45-21 00
Alkazar Avtupa Eurimages
AYAZDA BİR YÜREK
Claude Sautet
12 15-14 30-1645-1900-21.15
KAFKA
Steven Soderberg
12 15-14.30-16 45-19 00-21 15
ELVEDA CARİYEM
Chen Kaıge
12 00-15 15-18 00-21 45
DÜNYANIN TÜM SABAHLARI
Alaın Corneau
12 15-14 30-16 45-19 00-21 15
BULUNMAZ TİYATRO
İ S T A N B U L
Yön H. Hilmi Bufunmaz
ÇAĞDAŞ
KARAGÖZ
Oyn Gürsel Akyel
Akın Güneş Mele Özdemır
Cuma 20.00
Istiklal Cai. No 186 2 Beycglu
Tel: 513 74 31 -522 65 8 5 -
251 60 90 -638 14 84
PERA SİNEMASI (251 32 40)
Sn&nası Yant)
TEPENİN KRALJ
Yön: S'e'/e" Soderoe'g"
Oyuncular: Jesse B-ad'o'd
jefoen KrabDe
^ısa Eıchbern
12 00 M '5
1
6 30 18452' 90
BEYOGLÜ EÜRIMAGES SİNEMASI
"Eunmag&s'ın
SİNEMA YAZARLARININ SEÇTİKLERİ 2
Bugün
SOSYETEDEN İNSAN
MANZARALARI
Yön: ROBERT ALTMAN
(Tei 251 32 40) 11 30-14 45-18 00-21.15
KÜLTÜR GEZILERİtarih
toplurn
Arkeolog NEZİH BAŞGELEN
KULA-BİRGİ 30/31 Temmuz
KARADENİZ 13/20 Aâustos
FEST SEYAHAT ACENTASI (0-212) 258 25 73 • 258 25 89
++#»»»»»»»»»»#»»»»»»
<,
< |
< ı
< ,
< ,
< >
< .
< .
Kültür Sanat
ılanlarınız için:
293 89 78
(3 hat)
u
u
u
u
++++•+•*•* + + + + + + ++++•+++
1988den beri böyle bir protest müzik dinlemediniz!
ekrem ataer
MARE NOSTRÜM (Bizim Deniz)
Madımak'ta
YananBeı
• He Canım
• Semah
(Döne Döne)
• Sardunyaya Ağıt
• Mayıs Ayiann
Güludur
• Benım Kabera
İnsandır
• Sol Kolum Yaralı |
•Yuru Bre
Hızır Paşa
• Sıvas Ellennde
Sazım Çalınır
• Işçı Marşı
MAJÖR PLAK (O 212) 527 61 28
A k b a n k K ü l t ü r S a n a t E g i t i r p M e r k e z i
AKSANAT Gl NLERI • 5 - 9 TEM.Ml Z 94
GÜNLÜK ETKİNIİKLER
5 TEMMUZ 1994, SALI Saat: 12.30 ve 18.00 (33 dıkıka)
Lascr-dı.st'ten buyük ekranda konser
GRIEG -Piyano<Konçertosu"(Rubinstein A. Previn)
6 TEMMUZ 1994, ÇARŞAMBA Saat: 12.30 ve 17.30 (1 saat 18 dakika)
"IAUREL and HARDYFHmleri" I
THE FLYING DEVCES" (tngiHzce ortjinal)
7 TEMMUZ 1994, PERŞEMBE Saat: 12.30 ve 18.00 (1 saat)
Ljser-clıst'ten buyuk ekranda konstr
MOZART "Senfoni No. 39 ve 4O" (Hamoncourt)
8 TEMMUZ 1994, CUMA Saat: 18.30
"CAZ AKŞAMLARI
U
£rol Fekcjn'm Anısınd ÎLKİH DENİZ ve GRUBU
9 TEMMUZ 1994, CUMARTESİ Saat: 15.00 (2 saat 38 dakika)
La.ser-dısc'ten huyuk ekranda opera
VERDI "Aida"
(Domingo + Mitto /J. Levine)
CD'DEN KENDt SEÇTÎK1ERİNİ2
Klasık muzık yapıtlanndan olusan dıskotegımızden seçtıklennizi haftanın
a^agıda helırtilen gun ve saatlerinde özel kulaklıklarla dınleyebılirsıniz.
Çarşamba, Perşembe ve Cumartesi gunlen
Saat: 13.30 - 16.30 arası.
STÜDYO VE ATÖLYELER
Resını Atolyesı'nde Sinan Demirtaf
Ozgun Baskı Atolyesı'nde . Mebmet GiUeri
Rubcan AkU
Tuın etkınlıklcr n,ın
AKSA\AT Islıkljl Cj
\elı>dvr AKSANATun vft
Oı-sı H0OHO lk->iıj!lu-l«IJnl)ul Tt-I 10212) 2 <»M)1-O2 hik.s <02121
AKBANK
Serdaroğlu. RP'nin, DEP'in
sıyasi varisliğine soyunduğunu
da v urgulav arak "RP Türkiye
için bir maceradır" diye konuş-
tu. DYP Genel Başkan
Yardımcısı, gelecek hafta için-
de 12 ANAP milletvekilinin
partisinden istifa edeceğini de
önesürdü.
Serdaroğlu, Nevşehir"deki
yerel seçimlerde DYP'nin oy
oranını yüzde 42'ye yûkseltti-
ğini söyledi. "Vatandaşa acı
ilacın içirilmesi esnasında
DV P'nin oylannı yüzde 42
oranında artması. DYP açtsı-
ndan olumlu bir sonuçtur. Nev-
şehir'de vatandaş DYP*ye ve
onun hükümetine güven tazele-
miştir" diyen Serdaroğlu,
ANAP'ın bu ildeki oyunda
düşüş olduğuna dikkat çekti.
Serdaroğlu, Nevşehir'de
40'a yakin milletvekiliyîe seçim
çabşması yapüklannı, ancak
yurttaşlann "YSK, RP'nin
hakkını gaspetti" düşüncesini
değişti remediklerini dile getirdi.
Din istisman
Serdaroğlu, şöyle konuştu:
"RP'yi çok iyi teşhis etmek
gerekmektedir. RP Türkiye
için bir maceradır. RP'li millet-
vekiUerinin meydanlarda
>aptığı konuşmalar vardır. Bu
konuşmalar sonucu ortaya
çıkan sonuç, RP, DEPin siyasi
varisliğine soyunmuştur. 27
Mart seçimlerinde Güneydo-
ğu'daki DEP oylannın büyük
bir çoğunluğunu aldı. Orada
RP milletvekilleri Güneydoğu'-
da federas>ona kadar varan bir
cözüm isthorlar. Bu sözlerinin
de altını kendi ifadelerivle san-
yeşil-kırmtzı kaJemJerle çiziyo-
nız demişlerdir. RP çok tehlike-
li bir oyuncakla oynuyor, eti ya-
nabilir. Bölüıuneyen bir camile-
rimiz kaldı, RP onları da böl-
mek istiyor."
RP'nin dini istismar etiğini
vurgulayan Serdaroğlu,
"imam- hatipleri açan biziz.
Ama biz imam-harip okullannı
vatandaşlanmıza, Türk insanı-
na aydın din adamı yetiştirilsin
dive açtık. RP'ye militan yetiş-
tirilsin diye açmadık. Şimdi
baknoruz. RP'nin mitinglerin-
de imam-hatip liseJerinin oto-
büsleri her yerde. Önkrinde de
okullan yazıyor " dedi.