Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27TEMMUZ1994ÇARŞAMBA
HABERLER
Rumen
dosdanna ödül
•ANKARA (AA)-
Türk-Rumen Dostluk
Derneği'ne, Romanya
tarafından. 'Nicolai
Titilescu' üstün hizmet
ödülü vediploması verildi.
Romanya Büyükelçiliği'nde
düzenlenen ödül töreninde
konuşan Büyükelçi
Alexandrev Margaretescu,
Romanya ile Türkiye'pin,
tarihten beri çok iyi ilişkiler
içinde olduğunu ve bütün
ülkelerarasında böyle bir
ilişki olması gerektiğini
söyledi. Deraek Başkanı
Merkez Valisi Bahaeddin
Cüney ile Dernek Genel
Sekreteri Merkez Valisi Dr.
Irfan Ünver
Nasreddinoğlu'na, Titilescu
ödülü'nü vermekten büyük
gururduyduğunu kaydeden
Margaretescu, "Dernek
yöneticileri, Türk-Rumen
kültür ve sanatının gelişmesi
yolunda büyük hizmetlerde
bulunmuşlardır" dedi.
Tûrkdoktonınan
• ANKARA(AA)-Göz
hastalıklan uzmanı Prof.
Dr. Erol Turaçlı, kanser
tedavısinde kullanılan bir
ilacı, körlüğe neden olan
glokomun ameliyatla
tedavısinde de kullanarak
tıp dünyasında yeni bir
yöntem kazaodırdı. Kanser
tedavisinde kullanılan
Cyclosporin adh ilacın
glokom ameliyatlannda
kullanılması fıkn dünyada
ilk kez, Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Erol Turaçlı
tarafından ortaya atıldı.
Kendisi ve ekibi tarafından
yapılan araştırmalar
sonucunda, ilacın bilimsel
yönden etkinliği ve
yoğunluğu kanıtlandı.
Turaçb, konuyla ilgili bilgi
verirken, dünyanın her
ülkesinde sıkça görülen
körlüğün en başta gelen
nedeninin glokom olduğunu
belirterek, glokomun çeşitli
nedenlerle. yeni doğan
bebekler de dahil her yaş
grubunda insanda ortaya
çıkabileceğini belirtti.
Timmetçf
müdüredava
•ANKARA (UBA).
Keçiören Belediyesi'ni 23
milyar zarara uğratüğı öne
sürülen eski hesap işleri
müdürü Mehmet Süt, ilçe
idare kunılunca suçlu
bulunarak mahkemeye
verildi. Mehmet Süt,
Ankara Cumhuriyet
Başsavcıhğı'nca
hazırlanacak iddıaname ile
asliye ceza mahkemesinde
'lüzum-u muhakeme karan'
üeyargılanacak.
AİTye ön kayıtla
öğpenci
J ANKARA (AA) - Anadolu
Üniversitesi'nin ban
bölümlerine. ön kayıt ve
yetenek sınavı ile öğrenci
ahnacak. Anadolu
Üniversitesi'nden yapılan
açıklamaya göre, ön
kayıtlann, Sivil Havaalık
YûksekOkulu'nda8-12
ağustos, Devlet
Konservatuvan'nda 8-19
ağustos, Güzel Sanatlar
Fakültesi'nde 15-26 ağustos.
İleüşim Bilimleri
Fakültesi'nde 15-26 ağustos,
Eğitim Fakültesi Resim Iş
Öğretmenliği Bölümü'nde 15
ağustos-2 eylül, Beden
Eğiümi ve Spor
Yüksekokulu'ndaise 15
ağustos-6 eylül tarihleri
arasında yapılacak. Güzel
Sanatlar Fakültesi'ne
başvuracak adaylann,
1992-93-94 yıllannın
herhangi birinde. ÖSS
puanınm 105 vedaha
yukan (eşıt ağırlıkh) puanı
olması şartı ararîacak.
Grafik, seramik, heykel, çizgi
fılm, resim ve iç mimarhk
bölümleri için, ön kayıt
yaptıran öğrencilerin yetenek
sınavı 27-28 ağustos
tarihinde yapılacak.
Kozakçnghıve
Ağarvatafkunhı
•ANKARA (ANKA)-
Istanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu, Ankara Valisi
Erdoğan Şahinoğlu, lzmir
Valisi Kutlu Aktaş ve İçişleri
Bakanlığı Müsteşan Bekır
Aksoy ile Emniyet Genel
Müdürü Mehmet Ağareş ve
çocuklan için vakıfkurdu.
Ankara'da kuruian vakfa
'Türk İdareciler Vakfı' adı
verildi. Vakfınmalvarlığı ise
250 milyon lira nakit olarak
belirlendi.Vakfm
kuruculan arasında, üç
büyük ilin valisi ile Aksoy ve
Ağar'ın yanı sıra, 24 kişi
daha yer aldı. Vakfin,
üyelerinin bakmakla
yükümlü olduklan eş ve
çocuklannın sağlıklarmı
korumak amacıyla
kurulduğu bikürildi.
SHP'sizhükümetseııar\oları
Atama skandalı, yeni hükümet arayışlanna ilişkin senaryolan yeniden gündeme getirdi. Meclis aritmetiği ve
Çiller-Yılmaz zıtlaşması, erken seçim şartına bağlı azınlık hükümeti olasılığını güçlendiriyor
ŞEBNEM GÜNGÖR
ANKARA - Başbakan Tansu
Çilfcr ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın'ın, kabine-
nin SHP kanadını geleneklcre
ve prosedüre aykın bıçimde de-
ğiştirme girişimlerine, Cumhur-
başkanı Süîeyman Demirel'in
onay vermemesiyle ortaya çı-
kan "atama skandalı". siyasi
çevrelerde yeni hükümet ara-
yışlanna ilişkin senaryolan ye-
niden gündeme getirdi.
SHP içindeki muhalif kanat-
ta, boşalülmamış bakanlık kol-
tuklanna yeni isimlerin atan-
ması istemi nedeniyle yaşanan
azil bunahmının aşılamaması
durumunda, hükümetten çeki-
linmesi gerektiği görüşü agırlık
kazanırken, Meclis aritmetiği ve
Başbakan Tansu Çiller ile
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz arasındaki zıtlaşma, er-
ken seçim koşuluna bağlı
azıniık hükümeti olasılığını
güçlendiriyor.
Erken seçim hesaplan
Daha önce ısrarla "19%'ya
kadar bu hükümet sürecek" di-
yen Başbakan Çiller ile Kara-
yalçın'ın, yerel secimler sonrası
yapüklan bir görüşmede,
"Artık bu hükümet gitmiyor, er-
ken seçimi de düşünmeüyiz" de-
ğerlendirmesinde bulundukian
öğrenilirken, bu görüşmenin
ardından Çiller'in parti örgütü-
ne ilettiği "Yaraı seçim yapda-
cakmış gibi hazır olun" mesajı
da Çiller'in knz üstüne kriz ya-
şayan koalisyonun geleceğin-
den duyduğu endişenin giderek
büyüdüğünün göstergesi ola-
rak değerlendirihyor.
Çiller, örgütüne erken seçim
startını verirken, Karayalçın da
SHP örgütüne moral vermek ve
canlandırmayı hedefledi. Bu
amaçla, 40 ili kapsayan bir gezi
programı hazırlayan Karayal-
çın, daha önce adına karşı çıktı-
ğı SHP Ankara Milletvekili
Mümtaz Soysal'ı da "hükümet-
ten vuruşarak aynima koşulu-
nu" kabul edereİc Dışişleri Ba-
kanJığı'na getirmeyi kabul etti.
SHP içindeki muhalif kanat
tarafından dile getirilen ve SHP
İstanbul İl Danışma Kurul-
tayı'nda da benimsenen koalis-
yonun bozulması istemine en
büyük destek DYP'li muhalif-
lerdengeldi.
Yeni kompozisyonlar
DYP içinde Çiller karşıtı
grup içinde yer alan Sinop Mil-
DireneBm,birazda eğknetim
Çetin, Kumbaracıbaşı ve Oktay'ın direnmek akıllanndan
geçmiyordu. Ancak dünkü gelişmelerden sonra karar değiştirdiler
MÎYASEtLKNUR
SHP'nin son kurultayında genel
başkan adayhğına niyetlenen Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı Murat
Karayalçın, Aydın Güven Gürkanın
odasında adaylann teke indırilmesi
konusunu tartışıyordu. Kendisinin ge-
nel başkanlık yanşında ipi göğüsleye-
ceğinin açıkça görüldüğünü belirten
Karayalçın, Gürkan'ın adaybktan çe-
kilmesini istiyordu. Gürkan ise Kara-
yalçın'a şu yanıtı veriyordu:
"Sevgili Murat. Yerel yönetimde ba-
şarriı olabilirsin. Medya ve kamuoyu
seni destekleyebüir. Ama genel başkan-
lık yerel yöneticiliğe benzemez. Hele
hele parlamento deneyimi olmay an biri
için Ueride sıkıntı yaratabüir."
Sonuçta görüşmede anlaşma sağla-
namıyor ve bu konuşmalar yazılı bir
açıklama ile basına duyuruluyordu...
Kurultaydan SHP Genel Başkanı
olarak çıkan Karayalçın, önce beledi-
ye başkanhğı ile başbakan yardımcıh-
ğının birlikte yürütülmesi, sonra grup
başkanhğı, ardından da kabine deği-
şikliği konusunda Kent-Koop kökenli
danışmanlan tarafından yanıltıldı.
SHP'b bakanlar Karayalçın'a ken-
dilerini nezaketen de olsa aramaması
nedeniyle kırgmdılar. Genel başkan
Karayalçın, kıdemli pobtikacı bakan-
lara göre etik açıdan hiç de hoş olma-
yan bir tutum takınmıştı.
Şenlik başlıyor
Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıba-
şı ve Seyfi Oktay partinin kuruluşunda
harcı olan üç kıdemli poütikacı. Siyasi
ve bürokrasi geleneğini iyi biliyorlar.
Kurultay sonrasında ıstifalannı sözlü
olarak iletmişlerdi. Direnmek akılla-
nndan geçmiyordu. Ancak dünkü ge-
lişmelerden sonra aniden karar değiş-
tirip "direıııne" karan alıyorlar.
Onceki gün öğlen saatlerinde Sana-
yi Bakanı Tahir Köse, üç bakanı da
arayarak "Eğer ben, daha önce genel
başkana istifamı yazılı sunmamış ol-
saydım ben de direnirdim. Sizin yeriniz-
de olsam azledilmeyi beklerdim" diyor.
Şehir dışında bulunan Bayındırhk Ba-
kan] Onur Kumbaracıbaşı da An-
kara'ya dönerek doğruca Dışişleri
Konutu'na gidiyor. Telefon diploma-
sisi üçlü şekilde sürüyor. Alınan karar
ortak. "Direneüm, biraz da eğlenelim".
Bu arada bakanlann istifalannın ge-
• Bu iş, artık eğlenceli bir
işe dönüşmüştü. Haftalarca
adlan basında yıpratılmış,
Karayalçın onlan bir kez
bile aramamıştı. Işler sarpa
sannca aramaya başladı.
rekli olduğunu geç de olsa öğrenen Ka-
rayalçın, sıkışıyor. Genel Sekreter Fikri
Sağlar ile Genel Başkan Yardımcısı
Mustafa Timisi arabuluculuk görevini
üstleniyor. Fikri Sağlar, Çetin ve Kum-
baracıbaşı'yla Timisi de "Alevi
buyüğü" misyonunu kullanarak Ok-
tay'la konuşma işini üstleniyor. An-
cak her iki elçi de muhataplanndan
sert reaksiyon görüyor. Çetin vc Kum-
baraabaşı, zaten Sağlar'a kırgınlar.
Seyfı Oktay da, Timisi'ye "Mustafa
Bey, bemın ipimi sana mı çekririvorlar?
Ben hukuk adamıyım. Eski taribü di-
lekçe veremem" diyerek sert yanıt veri-
yor.
Bu iş, artık eğlenceli bir işe dönüş-
müştü. Haftalarca adlan basında yıp-
raülmış, Karayalçın onlan bir kez bile
aramamıştı. Işler sarpa sannca arama-
ya başladı. Karayalçın, beş on dakika-
da bir Kumbaracıbaşı ve Çetin'i gerek
araç gerekse ev telefonlanndan anyor.
ancak bakanlar telefona çıkmayıp yok
dedirtiyorlardı. Bu kez üç bakanın da
müsteşarlannı anyor Karayalçın, ama
sonuç alamıyor. Dün gece Londra"-
dan alelacele dönen İnci Çetin'le görü-
şüyoruz. Şaşkın. "Evin etrafı gazeteci-
lerle sanlmış. Onur ve Hikmet, baş
başa yemek yiyorlar" dıyor. Gece en
son olarak saat 01.30'da direnme ko-
nusu karara bağlanıyor. Onur Kum-
baraabaşı, Hikmet Çetin'le Dışişleri
Konutu'nun alt katında yemek yer-
ken, Seyfi Oktay da Dedeman Oteli'-
nin çaprazındakı eski avukatlık büro-
sundan temaslan yürütüyordu.
Seyfı Oktay sabah basına bir açıkla-
ma yaparak anayasanın 109. maddesi-
ne göre azledilmeyi beklediğini açıkla-
dı. Ancak saat tam 10.30 sulannda
Onur Kumbaracıbaşı, Çetin ve Ok-
tay'ı arayıp "Benim durumum sizden
farklı. Siz, 'genel başkan bizünle görüş-
roedi' bahanesini öne sürebilirsiniz.
Ama Murat, benimle görüştü ve bakan-
lık teklif etti. O nedenle ben istifamı
gönderiyonım" dedi. Zincirin üç hal-
kasından biri kopmuştu. Öğlenden
sonra da diğer ikı halka çözülmeve
başladı.
Çetin, Karayalçın'la görüşmüş ve
biraz gevşemişti. Bu arada elçi üstüne
elçi gebyordu iki bakana. Zincirin son
iki halkası dün akşama kadar diren-
meyi başardı. Karayalçın kabus dolu
bir 24 saat yaşadı. Genel başkanbktan
gıttı gitti geldı.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay'm
eski avukatiık bürosundan yürütüyor.
bomboş. Oktay temaslannı
letvekili Yaşar Topçu, "DYP bu
fırsatı değerlendirip, yeni kom-
pozisyonlann oluşumuna olanak
sağlamabdır" derken, krizin
aşılacağmı savlayan Devlet Ba-
kanı ve Hükümet Sözcüsü
Yıldırmı Aktuna, "Yeni ortak
araytşında değiliz" diye konuş-
tu.
DYP-SHP ikinci koalisyon
hükümetinin kuruluşundan bu
yana siyasi çevrelerde tartışılan
yeni hükümet arayışı senaryo-
lan kapsamında gündeme geti-
rilen, DYP'nin, RP ve kendisini
dışardan açıkça destekleyen
MHP ile üçlü koabsyon kura-
cağına ibşkin tartışma, RP Ge-
nel Başkanı Necmettin Erba-
kan'ın, "Batı taklitçisi dûzen
partileriyle işbuüği yapmam"
açıklaması üzerine sona erdi.
Sağda birlik arayışlan çerçeve-
smde gündeme getirilen DYP-
ANAP koalisyonu ise Çiller'siz
ve Yılmaz'sız olması koşuluna
bağlanarak çıkmaza sürüklen-
di.
Senaryolann sonuncusu
Ankara'da tartışmaya acılan
son hükümet senaryosu ise
D YP-MHP ve DSP üzerine ku-
ruldu.
Siyasi çevrelerde, son dö-
nemde sıkça tarüşıian bu senar-
yo şöyle:
"Yerel seçim sonuçlanyla yıp-
ranan SHP'de, son kabine buna-
umının ardından toplu istifalar
yaşanır ve parti dağılır. SHPli
10 millervekili DSP'ye geçer.
DSP b'deri Büient Ecevit,
CHP'den gerçekleştireceği
transferlerle TBMM'de grup
kuracak sayıya ulaşır. DYP de
ANAP'tan millenekiü transferi
politikasına hız verir ve 10 dola-
yında ANAP'lının D\"P'ye geç-
mesini sağlar. Bu arada MHP,
Büyük Birlik PartisTni çözer ve
Muhsin Yazıcıoğlu'na kaptırdı-
ğı 6 millervekilini geri alır. Bazı
MHP kökenli ANAP milletve-
killerini de transfer eder ve
DYP-MHP-DSP hükümeti ku-
rulur. Bu hükümet, 1 yıl sonra
secime gider ve siyasetteki tıka-
nıklık açılır."
Ankara'da siyaset kubslerin-
de dıle getirilen bu senaryonun,
"erken seçim" seçeneğinden
daha küçük bir şansa sahip ol-
duğuna işaret edıliyor.
Bazı DYP'liler, gelişmeler karşısmda Karayalçın'ın istifa etmesi gerektiğini söylüyor
SHP, DYP'nin alaykonusuolduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
SHP'nin, skandala dönüşen bakan de-
ğışikliği girişimi, DYP'liler arasında
alay konusu oldu. DYP kulislerinde
"SHP usulü kabine değjşikliği" esprileri
yapıbrken, bazı DYP'liler, bu gebşmeler
karşısında Murat Karayalçın'ın isüfa et-
mesi gerektiğini savundular. Başbakan
Tansu Çiller ise, bakan değişikliklenyle
ilgili olarak, "Bizim işinüz insanlarla
Lsünlerie değil, işlerledir" dedi.
Değiştirilmek istenen bakanlann isti-
falann abnmaması nedeniyle ortaya çı-
kan durumu "siyasi skandal" diye nite-
lendiren DYP'liler arasında, Mümtaz
Soysal'ın Dışişleri Bakanbğı'na da bü-
yük tepki gösteriliyor.
Soysal'ın 12 Mart döneminde hapse
atıhnası ve yargılanması sırasında sıkı-
yönetim savcısı olarak görev yapan
DYP Ankara Milktvekili Baki Tıığ tep-
kisini dün grup toplanüsında ortaya
koydu. "Böyle şey onnaz. Bugüne kadar
uyumsuzluk çıkartıyor denmesin diye
sabrettim. Artık susamam" diye bağıran
Tuğ, üzerinde "Türkiye Gerçekleri ve
Soysal Davası" yazan kahn bir kitabı
arkadaşlanna göstererek, "tşte Mümtaz
Soysal'ın kim olduğu, ne yaptığı burada
yazıyor. Vatan haini kim, vatansever
kim, burada belli. 2.5 yüdır bu kitabı bek-
letiyordum, ama şimdi baskıya verece-
ğim" diye konuştu.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Rıfat
Serdaroğlu da, Hikmet Çetin'in Dışişleri
Bakanlığı'ndan alınmasına karşı çıka-
rak, "Soysal'ın bakanlığını, bu DYPgru-
buna nasıl kabul ettirirler? Yann Soysal
için bir gensoru gelirse, bu gruptan kim
güvenoyu verir?" diye sordu.
Rıfat Serdaroğlu, son gelişmelerle ko-
alisyonun artık yürümeyeceğinin de or-
taya çıktığmı bildirerek, "Zaten ruh ola-
rak bitmiş olan iktidan, tulen de bitirelim
olsun. Bu koalisyon artık yürumez" dedi.
Ulaştırma eski Bakanı" DYP'li Yaşar
Topçu ise, son gelişmeler karşısında Ka-
rayalçın'ın istifa etmesi gereküğini söy-
ledi.
Topçu, "Karayalçın, "Başbakan ya da
Cumhurbaşkanı değişikliğe karşı çıkar-
sa hükümetten cekilirim' diyordu. Şimdi
ikisi de kabul etti, ama o bakanlarmdan
istifalannı alamadı. Bu dunımda kendisi-
nin istifa etmesi lazım" dedi.
Topçu, "Oralar milletin makamları.
Ama bakıyoruz, milletin makamları ba-
balarının tapulu malı gibi, parti içi denge-
ler ve koltuk sağlamlaştırmak için dağrtı-
lıyor. Bu, siyasi bir ayıptır" diye konuş-
tu.
D YP'de muhalefetin önde gelen isim-
Ierinden Cavit Çağlar ise, konuşmama
karan aldığını bildirerek, son gelişmeler
için "Hayırlı olsun" demekle yetindi.
DYP Tekirdağ Milletvekili Muhtar
Mahramlı da. "İş komediye dönüştü.
Yapılanlar, siyasi skandal" dedi.
Başbakan Tansu Çiller de, dün DYP
grubunda hükümetin SHP kanadında-
ki bakan değişikliği konusunda bilgi
verdi, ancak istifa skandabna değinme-
di. Koalisyon ortağı iki partinin kendi
bakanlannı özgürce seçme iradesine sa-
hip olduğunu da bebrten Çiller, DYP
içinden tepki alan Mümtaz Soysal ko-
nusuna da. "Bizim işuıtiz insanlarla
isimierle değil, işlerledir" sözleriyle üstü
örtülü olarak değindi ve yapılacak işler-
de ödün verilmeyeceğini bildirdi.
Hükümetin çabşmalannın ve yapıla-
cak işlerin koalisyon protokolünde be-
lirtildığini kaydeden Çiller, "Bugünlerde
bakan değiştirme işleminin tamamlana-
bilmesi için değişik aşamalardan geçildi-
ğini görüyoruz. SHP bu aşamalan geç-
tikten sonra Bakanlar Kurulu değişikliği
mümkun olabilecektir" diye konuştu.
NOTLAR
Koalisyonhükümetinde sarkaçritıııi
DOĞAN AKIN
ANKARA - Başbakan Tansu Çilfcr'in
ABD'deki yaünmlan ile vergisiz serve-
tinden, kabinenin SHP kanadında plan-
lanan değişikliğe kadar yaşanan geliş-
melerin 'hükümet bunalımı'nın yanı sıra
ortaya koyduğu bir gerçek daha var: Bu
koalisyon. Demirel ile İnönü lidcrlığinde
kurulan ortakbğın devamı değ^l...
20 Ekim 1991 genel seçimlerinin ardı-
ndan kurulan koabsyonun fikri arka
plarunı, ANAP iktidarlannın "12 Eylül
rejiminin doğal uzantısı olduğu" yönün-
deki genel kanı oluşturdu. En azından,
seçmen kitlesinin yaklaşık yüzde 50'sini
temsil eden DYP ile SHP, bu konuda
ortak bir göriişe sahiptiler.
12 Eylül kahntılan
Bu noktadaki uzlaşmanın doğal
uzantısı, 12 Eylül rejimini bütün kahntı-
lanyla tasfıye edecek, demokratikleş-
meyi sağlayacak bir DYP-SHP koalis-
yonunun kurulması oldu.
Ancak, bderlerin başlıbaşına siyasal
hareketleri temsil etmesi yönünde bir
geleneğin geçerli olduğu siyaset arenası,
DYP lideri Demirel'in, Turgut özal'ın
vefatıyla boşalan Cumhurbaşkanlığı'na
secilmesiyle, ilk kaybını verdi.
Ardından tnönü'nün 12 Eylül 1993'te
yapılacak kunıltayda genel başkanbğa
aday obnayacağını açıklamasıyla. 1991
sonunda kurulan koalisyonun iki mi-
man sahneden çekildi.
Demirel'in ardından, 13 Haziran
1993 tarihinde yapılan kongrede DYP
Genel B.aşkanlığVna seçilen Tansu Çil-
ler, başkanlığtna geldiği hükümetin,
1991 sonunda kurulan koalisyonun 'do-
ğal' uzantısı olmadığının işaretlerini
vermekte gecikmedi.
Çiller, Demirel'in kabineye aldığı
isimlerin büyük bölümünü hükümet
dışında bırakırken, bürokraside de
önemli tasfiyelere gitti.
12 Eylül kurultayında SHP Genel
BaşkanlığYna seçilen Murat Kara-
yalçın, ilk aşamada "İnönü ekibinin tas-
fiye edildiği" görüntüsü vermekten
kacındı. Ancak, aylardır yapacağını
şöylediğj kabine değişikliği çerçevesinde
İnönü'nün hükümete aldığı bakanlann
büyük bir bölümünü hükümet dışında
bırakmasının gerekçesine ibşkin açıkla-
ması, tatmin edici bulunmadı:
"Bakanlık deneyimi olan milletvekili
sayısmın artmasmı istiyorum!"
SHP lideri, en büyük yarayı, Çiller'in
yurtdışındaki yatınmlan ile vergisiz ol-
duğu belgelerle kanıtlanan serveünin
araştınlmasına ilişkin önerge konusun-
dakı tutumu nedeniyle aldı. Karayalçın,
önergeye 'ret' oyu veribnesini isterken,
Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan,
"partinin ahlaklüık temelinden ödün ve-
rildiğini" açıkladı.
Sıvas katlıamı, IMF ile stand-by an-
laşması yapılması, ücretlerin makaslan-
ması, memur sendikalannın DYP'nin
engellemeleri nedeniyle sürüncemede
bırakılması, asgari ücretten vergi ab-
nmaması vaadinin tutulmaması. "top-
lumdaki dezavantajülar lehine adalet"
talep eden RP'nin oylannı arttınnakJa
sınırb kalmadı kuşkusuz.
DYP-SHP koalisyonu, ardında de-
mokratikleşme beklentisi yatan kamuo-
yu desteğini yitirmişti...
Azil tartışması
Destek kaybınının 'bunalmı' boyut-
lanna tırmanması için kabine değişikliği
konusunda izlenen yöntem yetti. Cum-
hurbaşkanı'na "istifalar" gerekçesiyle
sunulan yeni hükümet b'stesinin onay-
lanması talebine, eski bakanlann istifası
eklenmedi. İstifa dışındaki bakan deği-
şikliğinin 'azil' gerektirdiğini vurgula-
yan Demirel, "devlete hizmet eden insan-
lann azline razı olmayacağına" da dik-
kat çekti.
12 Eylül öncesindeki bunabmın
önemli ölçüde güçsüz hükümetlerden
kaynaklandığı noktasından hareket
ederek, devlet başkanına parlamenter
sistemi zorlayan ölçülerde yetkı tanıyan
anayasa, bakanlann. "Başbakan'm tek-
lifi" ve "Cumhurbaşkanı'mn onayı" ile
görevden alınabileceklerinı hükme
bağlıyor.
Cumhurbaşkanı'nın, bakan azlindeki
'pasir işlevi. ancak Başbakan'ın 'teklifi'
ile devreye girebildiğıne göre, hükümet
başkanının istediği bakanla çalışma
hakkı olduğu anlamını da içeriyor bu
düzenleme.
Oysa, kabine değişikliğinde izlenen
yöntem. 'aktif rolün Cumhurbaşkanı'-
na yüklenmesi gibi bir görüntü doğur-
du.
Stand-by anlaşmasını savunmaktan,
sembobk maaş zamlanna ve kabine de-
ğişikbğine ibşkin onayın yapılmasına
kadar bütün açıklamalan Karayalçın'-
ın üstlenmesi, Başbakan Çiller'in, ka-
muoyunca yöneltilecek oklardan kur-
tulma planını, SHP liderinin deneyim-
sizbğinden yararlanarak başanyla uy-
guladığını gösteriyor.
Sarkaonsonu
Demokratik geleneklerin bulunma-
ması durumunda. demokrasinin 'kendi-
sini yok etme zaafını' taşıyan bir rejim
olması, geleneklerin Türkiye açısından
önemini arttınyor. Demokratik gelenek
birikimine kaydedilecek istifa. Hikmet
Çetin'in dilekçesini SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın'a sunması değil, ser-
vet skandab ortaya çıkan Başbakan
Tansu Çiller'in hükümetten aynlmasıy-
la olacaktı...
Dağıbna ile toparlanma çabası arası-
nda sallanan koalisyonun sarkacı, el-
bette bir gün savrulduğu köşeden bir
daha dönemeyecek.
Bu dönemeyiş, demokratik bir gele-
nek yaratabilecek mi?
Önemli olan bu...
m$ bcısıncio Mümtaz Soysol:
Bakandeğişikliği
dalgalanmalaryaratacak
SEYFETTİN TURHAN
Başbakan Çiller hükümeti-
nin 13. ayında ortaya çıkan
kriz, dış basında Mümtaz Soy-
sal ağırlıkb bir habere dönüş-
müş görünüyor. İngiliz Times
ve The Independent gibi gaze-
telerde ve bazı Türk gazeteleri-
nin Washington çıkışlı haber-
lerinde hemen hemen aynı
noktalara değinilerek Mümtaz
Soysal'ın Dışişleri Bakanı ol-
masıyla Türk dış politikasında
gözlenebilecek dalgalanmalar-
dan, hat^ bu dalgalanmalann
Amerika'da ve Batı'da belirli
dozda bir rahatsızbk yaratabi-
leceğinden bile söz ediliyor.
Bu konuda dışa aktanlan
haberlerde daha çok yerli ba-
sında yer alan haber ve yorum-
lardan esinlenildiği. hatta etki-
lenıldığı dikkatı çekıyor. Nite-
kim, Mümtaz Soysal'ın görüş-
leri ve uluslararası konulara
bakış açılan ele abnırken ken-
disinin NATO'ya soğuk baktı-
ğı; Irak'ın Kuveyt'i işgal girişi-
mini olav tarihindeki vönetim-
den ve üyesi obnaya hazırlan-
dığı hükümetten farkh değer-
lendirdiği; üç ay sonra süresi-
nin uzatılması gündeme gele-
cek olan Çekiç Güç'e karşı ol-
duğu; Kuzey Irak'ta bağımsız
bir Kürt devleti kurubnası ko-
nusundaki Batı görüşüne katı-
lmadığı ve bunun özellikle
Amerika'da Clinton'ı tedirgin
ettiği; Türkiye'nin Avrupa Bir-
liği konusundaki heyecanını
paylaşmadığı, Gümrük Bir- .
bği'negirişin ise en azından dü- '
şünülen ve beklenilen tarihten ,
sonraya ertelenmesi gerektiği '
göriişünde olduğu vurgulanı- •
yor. Mümtaz Soysal'ın Dışişle- •
ri Bakanı olmasının dıştaki ,
yankılanndan biri de bu ata-
manın 'azmlıktaki İslamcıları'
memnun edeceği yargısı. Inde- •
pendent muhabiri, bu yoru-
munu Soysal'ın görüşlennin '•
Irak ve genel olarak Ortadoğu
olaylan konulannda, katılacağı '
hükümetten biraz değişik oldu-
ğu ve bu bölgedeki toplumlara
yakınJık gösterdiği gözlemine -
dayandınyor. ;
SevigenrSHPsosyal :
demokrasiyezararveriyor \
İstanbul Haber Servisi -
CHP Genel Sekreter
Yardımcısı ve İstanbul Millet-
vekili Mehmet Sevigen, koalis-
yon ortağı SHP'yi sosyal de-
mokrasiye ihanet etmekle suç-
ladı. SHP'lilerin koltuk sev-
dasına düştüğünü söyleyen Se-
\agen, "Bu CHP ve DSP'ye de
zarar veriyor. Halk, solda bö-
lünme değil, birieşme istiyor"
dedi.
CHP Genel Sekreter
Yardımcısı ve İstanbul Millet-
vekib Mehmet Sevigen, son
günlerde gelişen siyasal gebş-
meleri değerlendirmek
amacıyla partisinin il merke-
zinde bir toplantı düzenledi.
DYP-SHP hükümetini bir kriz
hükümeti olarak nitelendiren
Sevigen, hükümetin düzenli gi-
den işleri bile bozduğunu söy-
ledi. "Emlakçı mı, borsacı mı,
arsacı mı olduğu belli olmayan
bir Başbakan ve onun çırağı
Başbakan Yardımcısı son ba-
kan değişikliğira de yüzterine '
gözlerine bulaştırmışlardır" di- '•
yen Sevigen. bakanlann istifa- *
lannın ahnmadan yapılmak is- '
tenen bakanbk değişikbkleri- !
nin Türkiye'yi çolak hükümet-
le idareye mecbur bıraktığuıı
söyledi.
"DYP Ue gerekirse çarpısa-
rak ayTihnz" diyenlerin şimdi '
kendileri ile çarpışır duruma ,,
geldiğine dikkat çeken Sevi- •
gen. "Karayalçm treni çoktan
kaçırdı. Memur maaşlanna ve- ;
rilen sadaka zammı için, Sıvas'- <
ta yanan insanlann haklan için,
solda birliği sağlamak için, dö- ,
vülen memurlar, coplanan mil- '
letvekilleri için çarpışılacaktı"
dedi.
Mehmet Sevigen, SHP'yi
Çiller'in arkasına takılmış hur-
da birvagona benzeterek, "Hü- .
kümerte kalma uğruna, bütün
bunlan feda etmeyi sosyal de-
mokrasiye ihanet olarak görü-
yorum" dedi. ',