25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27TEMMUZ1994ÇARŞAMBA HABERLER Rumen dosdanna ödül •ANKARA (AA)- Türk-Rumen Dostluk Derneği'ne, Romanya tarafından. 'Nicolai Titilescu' üstün hizmet ödülü vediploması verildi. Romanya Büyükelçiliği'nde düzenlenen ödül töreninde konuşan Büyükelçi Alexandrev Margaretescu, Romanya ile Türkiye'pin, tarihten beri çok iyi ilişkiler içinde olduğunu ve bütün ülkelerarasında böyle bir ilişki olması gerektiğini söyledi. Deraek Başkanı Merkez Valisi Bahaeddin Cüney ile Dernek Genel Sekreteri Merkez Valisi Dr. Irfan Ünver Nasreddinoğlu'na, Titilescu ödülü'nü vermekten büyük gururduyduğunu kaydeden Margaretescu, "Dernek yöneticileri, Türk-Rumen kültür ve sanatının gelişmesi yolunda büyük hizmetlerde bulunmuşlardır" dedi. Tûrkdoktonınan • ANKARA(AA)-Göz hastalıklan uzmanı Prof. Dr. Erol Turaçlı, kanser tedavısinde kullanılan bir ilacı, körlüğe neden olan glokomun ameliyatla tedavısinde de kullanarak tıp dünyasında yeni bir yöntem kazaodırdı. Kanser tedavisinde kullanılan Cyclosporin adh ilacın glokom ameliyatlannda kullanılması fıkn dünyada ilk kez, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Turaçlı tarafından ortaya atıldı. Kendisi ve ekibi tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, ilacın bilimsel yönden etkinliği ve yoğunluğu kanıtlandı. Turaçb, konuyla ilgili bilgi verirken, dünyanın her ülkesinde sıkça görülen körlüğün en başta gelen nedeninin glokom olduğunu belirterek, glokomun çeşitli nedenlerle. yeni doğan bebekler de dahil her yaş grubunda insanda ortaya çıkabileceğini belirtti. Timmetçf müdüredava •ANKARA (UBA). Keçiören Belediyesi'ni 23 milyar zarara uğratüğı öne sürülen eski hesap işleri müdürü Mehmet Süt, ilçe idare kunılunca suçlu bulunarak mahkemeye verildi. Mehmet Süt, Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca hazırlanacak iddıaname ile asliye ceza mahkemesinde 'lüzum-u muhakeme karan' üeyargılanacak. AİTye ön kayıtla öğpenci J ANKARA (AA) - Anadolu Üniversitesi'nin ban bölümlerine. ön kayıt ve yetenek sınavı ile öğrenci ahnacak. Anadolu Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, ön kayıtlann, Sivil Havaalık YûksekOkulu'nda8-12 ağustos, Devlet Konservatuvan'nda 8-19 ağustos, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde 15-26 ağustos. İleüşim Bilimleri Fakültesi'nde 15-26 ağustos, Eğitim Fakültesi Resim Iş Öğretmenliği Bölümü'nde 15 ağustos-2 eylül, Beden Eğiümi ve Spor Yüksekokulu'ndaise 15 ağustos-6 eylül tarihleri arasında yapılacak. Güzel Sanatlar Fakültesi'ne başvuracak adaylann, 1992-93-94 yıllannın herhangi birinde. ÖSS puanınm 105 vedaha yukan (eşıt ağırlıkh) puanı olması şartı ararîacak. Grafik, seramik, heykel, çizgi fılm, resim ve iç mimarhk bölümleri için, ön kayıt yaptıran öğrencilerin yetenek sınavı 27-28 ağustos tarihinde yapılacak. Kozakçnghıve Ağarvatafkunhı •ANKARA (ANKA)- Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu, lzmir Valisi Kutlu Aktaş ve İçişleri Bakanlığı Müsteşan Bekır Aksoy ile Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağareş ve çocuklan için vakıfkurdu. Ankara'da kuruian vakfa 'Türk İdareciler Vakfı' adı verildi. Vakfınmalvarlığı ise 250 milyon lira nakit olarak belirlendi.Vakfm kuruculan arasında, üç büyük ilin valisi ile Aksoy ve Ağar'ın yanı sıra, 24 kişi daha yer aldı. Vakfin, üyelerinin bakmakla yükümlü olduklan eş ve çocuklannın sağlıklarmı korumak amacıyla kurulduğu bikürildi. SHP'sizhükümetseııar\oları Atama skandalı, yeni hükümet arayışlanna ilişkin senaryolan yeniden gündeme getirdi. Meclis aritmetiği ve Çiller-Yılmaz zıtlaşması, erken seçim şartına bağlı azınlık hükümeti olasılığını güçlendiriyor ŞEBNEM GÜNGÖR ANKARA - Başbakan Tansu Çilfcr ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın, kabine- nin SHP kanadını geleneklcre ve prosedüre aykın bıçimde de- ğiştirme girişimlerine, Cumhur- başkanı Süîeyman Demirel'in onay vermemesiyle ortaya çı- kan "atama skandalı". siyasi çevrelerde yeni hükümet ara- yışlanna ilişkin senaryolan ye- niden gündeme getirdi. SHP içindeki muhalif kanat- ta, boşalülmamış bakanlık kol- tuklanna yeni isimlerin atan- ması istemi nedeniyle yaşanan azil bunahmının aşılamaması durumunda, hükümetten çeki- linmesi gerektiği görüşü agırlık kazanırken, Meclis aritmetiği ve Başbakan Tansu Çiller ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz arasındaki zıtlaşma, er- ken seçim koşuluna bağlı azıniık hükümeti olasılığını güçlendiriyor. Erken seçim hesaplan Daha önce ısrarla "19%'ya kadar bu hükümet sürecek" di- yen Başbakan Çiller ile Kara- yalçın'ın, yerel secimler sonrası yapüklan bir görüşmede, "Artık bu hükümet gitmiyor, er- ken seçimi de düşünmeüyiz" de- ğerlendirmesinde bulundukian öğrenilirken, bu görüşmenin ardından Çiller'in parti örgütü- ne ilettiği "Yaraı seçim yapda- cakmış gibi hazır olun" mesajı da Çiller'in knz üstüne kriz ya- şayan koalisyonun geleceğin- den duyduğu endişenin giderek büyüdüğünün göstergesi ola- rak değerlendirihyor. Çiller, örgütüne erken seçim startını verirken, Karayalçın da SHP örgütüne moral vermek ve canlandırmayı hedefledi. Bu amaçla, 40 ili kapsayan bir gezi programı hazırlayan Karayal- çın, daha önce adına karşı çıktı- ğı SHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal'ı da "hükümet- ten vuruşarak aynima koşulu- nu" kabul edereİc Dışişleri Ba- kanJığı'na getirmeyi kabul etti. SHP içindeki muhalif kanat tarafından dile getirilen ve SHP İstanbul İl Danışma Kurul- tayı'nda da benimsenen koalis- yonun bozulması istemine en büyük destek DYP'li muhalif- lerdengeldi. Yeni kompozisyonlar DYP içinde Çiller karşıtı grup içinde yer alan Sinop Mil- DireneBm,birazda eğknetim Çetin, Kumbaracıbaşı ve Oktay'ın direnmek akıllanndan geçmiyordu. Ancak dünkü gelişmelerden sonra karar değiştirdiler MÎYASEtLKNUR SHP'nin son kurultayında genel başkan adayhğına niyetlenen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Aydın Güven Gürkanın odasında adaylann teke indırilmesi konusunu tartışıyordu. Kendisinin ge- nel başkanlık yanşında ipi göğüsleye- ceğinin açıkça görüldüğünü belirten Karayalçın, Gürkan'ın adaybktan çe- kilmesini istiyordu. Gürkan ise Kara- yalçın'a şu yanıtı veriyordu: "Sevgili Murat. Yerel yönetimde ba- şarriı olabilirsin. Medya ve kamuoyu seni destekleyebüir. Ama genel başkan- lık yerel yöneticiliğe benzemez. Hele hele parlamento deneyimi olmay an biri için Ueride sıkıntı yaratabüir." Sonuçta görüşmede anlaşma sağla- namıyor ve bu konuşmalar yazılı bir açıklama ile basına duyuruluyordu... Kurultaydan SHP Genel Başkanı olarak çıkan Karayalçın, önce beledi- ye başkanhğı ile başbakan yardımcıh- ğının birlikte yürütülmesi, sonra grup başkanhğı, ardından da kabine deği- şikliği konusunda Kent-Koop kökenli danışmanlan tarafından yanıltıldı. SHP'b bakanlar Karayalçın'a ken- dilerini nezaketen de olsa aramaması nedeniyle kırgmdılar. Genel başkan Karayalçın, kıdemli pobtikacı bakan- lara göre etik açıdan hiç de hoş olma- yan bir tutum takınmıştı. Şenlik başlıyor Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıba- şı ve Seyfi Oktay partinin kuruluşunda harcı olan üç kıdemli poütikacı. Siyasi ve bürokrasi geleneğini iyi biliyorlar. Kurultay sonrasında ıstifalannı sözlü olarak iletmişlerdi. Direnmek akılla- nndan geçmiyordu. Ancak dünkü ge- lişmelerden sonra aniden karar değiş- tirip "direıııne" karan alıyorlar. Onceki gün öğlen saatlerinde Sana- yi Bakanı Tahir Köse, üç bakanı da arayarak "Eğer ben, daha önce genel başkana istifamı yazılı sunmamış ol- saydım ben de direnirdim. Sizin yeriniz- de olsam azledilmeyi beklerdim" diyor. Şehir dışında bulunan Bayındırhk Ba- kan] Onur Kumbaracıbaşı da An- kara'ya dönerek doğruca Dışişleri Konutu'na gidiyor. Telefon diploma- sisi üçlü şekilde sürüyor. Alınan karar ortak. "Direneüm, biraz da eğlenelim". Bu arada bakanlann istifalannın ge- • Bu iş, artık eğlenceli bir işe dönüşmüştü. Haftalarca adlan basında yıpratılmış, Karayalçın onlan bir kez bile aramamıştı. Işler sarpa sannca aramaya başladı. rekli olduğunu geç de olsa öğrenen Ka- rayalçın, sıkışıyor. Genel Sekreter Fikri Sağlar ile Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Timisi arabuluculuk görevini üstleniyor. Fikri Sağlar, Çetin ve Kum- baracıbaşı'yla Timisi de "Alevi buyüğü" misyonunu kullanarak Ok- tay'la konuşma işini üstleniyor. An- cak her iki elçi de muhataplanndan sert reaksiyon görüyor. Çetin vc Kum- baraabaşı, zaten Sağlar'a kırgınlar. Seyfı Oktay da, Timisi'ye "Mustafa Bey, bemın ipimi sana mı çekririvorlar? Ben hukuk adamıyım. Eski taribü di- lekçe veremem" diyerek sert yanıt veri- yor. Bu iş, artık eğlenceli bir işe dönüş- müştü. Haftalarca adlan basında yıp- raülmış, Karayalçın onlan bir kez bile aramamıştı. Işler sarpa sannca arama- ya başladı. Karayalçın, beş on dakika- da bir Kumbaracıbaşı ve Çetin'i gerek araç gerekse ev telefonlanndan anyor. ancak bakanlar telefona çıkmayıp yok dedirtiyorlardı. Bu kez üç bakanın da müsteşarlannı anyor Karayalçın, ama sonuç alamıyor. Dün gece Londra"- dan alelacele dönen İnci Çetin'le görü- şüyoruz. Şaşkın. "Evin etrafı gazeteci- lerle sanlmış. Onur ve Hikmet, baş başa yemek yiyorlar" dıyor. Gece en son olarak saat 01.30'da direnme ko- nusu karara bağlanıyor. Onur Kum- baraabaşı, Hikmet Çetin'le Dışişleri Konutu'nun alt katında yemek yer- ken, Seyfi Oktay da Dedeman Oteli'- nin çaprazındakı eski avukatlık büro- sundan temaslan yürütüyordu. Seyfı Oktay sabah basına bir açıkla- ma yaparak anayasanın 109. maddesi- ne göre azledilmeyi beklediğini açıkla- dı. Ancak saat tam 10.30 sulannda Onur Kumbaracıbaşı, Çetin ve Ok- tay'ı arayıp "Benim durumum sizden farklı. Siz, 'genel başkan bizünle görüş- roedi' bahanesini öne sürebilirsiniz. Ama Murat, benimle görüştü ve bakan- lık teklif etti. O nedenle ben istifamı gönderiyonım" dedi. Zincirin üç hal- kasından biri kopmuştu. Öğlenden sonra da diğer ikı halka çözülmeve başladı. Çetin, Karayalçın'la görüşmüş ve biraz gevşemişti. Bu arada elçi üstüne elçi gebyordu iki bakana. Zincirin son iki halkası dün akşama kadar diren- meyi başardı. Karayalçın kabus dolu bir 24 saat yaşadı. Genel başkanbktan gıttı gitti geldı. Adalet Bakanı Seyfi Oktay'm eski avukatiık bürosundan yürütüyor. bomboş. Oktay temaslannı letvekili Yaşar Topçu, "DYP bu fırsatı değerlendirip, yeni kom- pozisyonlann oluşumuna olanak sağlamabdır" derken, krizin aşılacağmı savlayan Devlet Ba- kanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldırmı Aktuna, "Yeni ortak araytşında değiliz" diye konuş- tu. DYP-SHP ikinci koalisyon hükümetinin kuruluşundan bu yana siyasi çevrelerde tartışılan yeni hükümet arayışı senaryo- lan kapsamında gündeme geti- rilen, DYP'nin, RP ve kendisini dışardan açıkça destekleyen MHP ile üçlü koabsyon kura- cağına ibşkin tartışma, RP Ge- nel Başkanı Necmettin Erba- kan'ın, "Batı taklitçisi dûzen partileriyle işbuüği yapmam" açıklaması üzerine sona erdi. Sağda birlik arayışlan çerçeve- smde gündeme getirilen DYP- ANAP koalisyonu ise Çiller'siz ve Yılmaz'sız olması koşuluna bağlanarak çıkmaza sürüklen- di. Senaryolann sonuncusu Ankara'da tartışmaya acılan son hükümet senaryosu ise D YP-MHP ve DSP üzerine ku- ruldu. Siyasi çevrelerde, son dö- nemde sıkça tarüşıian bu senar- yo şöyle: "Yerel seçim sonuçlanyla yıp- ranan SHP'de, son kabine buna- umının ardından toplu istifalar yaşanır ve parti dağılır. SHPli 10 millervekili DSP'ye geçer. DSP b'deri Büient Ecevit, CHP'den gerçekleştireceği transferlerle TBMM'de grup kuracak sayıya ulaşır. DYP de ANAP'tan millenekiü transferi politikasına hız verir ve 10 dola- yında ANAP'lının D\"P'ye geç- mesini sağlar. Bu arada MHP, Büyük Birlik PartisTni çözer ve Muhsin Yazıcıoğlu'na kaptırdı- ğı 6 millervekilini geri alır. Bazı MHP kökenli ANAP milletve- killerini de transfer eder ve DYP-MHP-DSP hükümeti ku- rulur. Bu hükümet, 1 yıl sonra secime gider ve siyasetteki tıka- nıklık açılır." Ankara'da siyaset kubslerin- de dıle getirilen bu senaryonun, "erken seçim" seçeneğinden daha küçük bir şansa sahip ol- duğuna işaret edıliyor. Bazı DYP'liler, gelişmeler karşısmda Karayalçın'ın istifa etmesi gerektiğini söylüyor SHP, DYP'nin alaykonusuolduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP'nin, skandala dönüşen bakan de- ğışikliği girişimi, DYP'liler arasında alay konusu oldu. DYP kulislerinde "SHP usulü kabine değjşikliği" esprileri yapıbrken, bazı DYP'liler, bu gebşmeler karşısında Murat Karayalçın'ın isüfa et- mesi gerektiğini savundular. Başbakan Tansu Çiller ise, bakan değişikliklenyle ilgili olarak, "Bizim işinüz insanlarla Lsünlerie değil, işlerledir" dedi. Değiştirilmek istenen bakanlann isti- falann abnmaması nedeniyle ortaya çı- kan durumu "siyasi skandal" diye nite- lendiren DYP'liler arasında, Mümtaz Soysal'ın Dışişleri Bakanbğı'na da bü- yük tepki gösteriliyor. Soysal'ın 12 Mart döneminde hapse atıhnası ve yargılanması sırasında sıkı- yönetim savcısı olarak görev yapan DYP Ankara Milktvekili Baki Tıığ tep- kisini dün grup toplanüsında ortaya koydu. "Böyle şey onnaz. Bugüne kadar uyumsuzluk çıkartıyor denmesin diye sabrettim. Artık susamam" diye bağıran Tuğ, üzerinde "Türkiye Gerçekleri ve Soysal Davası" yazan kahn bir kitabı arkadaşlanna göstererek, "tşte Mümtaz Soysal'ın kim olduğu, ne yaptığı burada yazıyor. Vatan haini kim, vatansever kim, burada belli. 2.5 yüdır bu kitabı bek- letiyordum, ama şimdi baskıya verece- ğim" diye konuştu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Rıfat Serdaroğlu da, Hikmet Çetin'in Dışişleri Bakanlığı'ndan alınmasına karşı çıka- rak, "Soysal'ın bakanlığını, bu DYPgru- buna nasıl kabul ettirirler? Yann Soysal için bir gensoru gelirse, bu gruptan kim güvenoyu verir?" diye sordu. Rıfat Serdaroğlu, son gelişmelerle ko- alisyonun artık yürümeyeceğinin de or- taya çıktığmı bildirerek, "Zaten ruh ola- rak bitmiş olan iktidan, tulen de bitirelim olsun. Bu koalisyon artık yürumez" dedi. Ulaştırma eski Bakanı" DYP'li Yaşar Topçu ise, son gelişmeler karşısında Ka- rayalçın'ın istifa etmesi gereküğini söy- ledi. Topçu, "Karayalçın, "Başbakan ya da Cumhurbaşkanı değişikliğe karşı çıkar- sa hükümetten cekilirim' diyordu. Şimdi ikisi de kabul etti, ama o bakanlarmdan istifalannı alamadı. Bu dunımda kendisi- nin istifa etmesi lazım" dedi. Topçu, "Oralar milletin makamları. Ama bakıyoruz, milletin makamları ba- balarının tapulu malı gibi, parti içi denge- ler ve koltuk sağlamlaştırmak için dağrtı- lıyor. Bu, siyasi bir ayıptır" diye konuş- tu. D YP'de muhalefetin önde gelen isim- Ierinden Cavit Çağlar ise, konuşmama karan aldığını bildirerek, son gelişmeler için "Hayırlı olsun" demekle yetindi. DYP Tekirdağ Milletvekili Muhtar Mahramlı da. "İş komediye dönüştü. Yapılanlar, siyasi skandal" dedi. Başbakan Tansu Çiller de, dün DYP grubunda hükümetin SHP kanadında- ki bakan değişikliği konusunda bilgi verdi, ancak istifa skandabna değinme- di. Koalisyon ortağı iki partinin kendi bakanlannı özgürce seçme iradesine sa- hip olduğunu da bebrten Çiller, DYP içinden tepki alan Mümtaz Soysal ko- nusuna da. "Bizim işuıtiz insanlarla isimierle değil, işlerledir" sözleriyle üstü örtülü olarak değindi ve yapılacak işler- de ödün verilmeyeceğini bildirdi. Hükümetin çabşmalannın ve yapıla- cak işlerin koalisyon protokolünde be- lirtildığini kaydeden Çiller, "Bugünlerde bakan değiştirme işleminin tamamlana- bilmesi için değişik aşamalardan geçildi- ğini görüyoruz. SHP bu aşamalan geç- tikten sonra Bakanlar Kurulu değişikliği mümkun olabilecektir" diye konuştu. NOTLAR Koalisyonhükümetinde sarkaçritıııi DOĞAN AKIN ANKARA - Başbakan Tansu Çilfcr'in ABD'deki yaünmlan ile vergisiz serve- tinden, kabinenin SHP kanadında plan- lanan değişikliğe kadar yaşanan geliş- melerin 'hükümet bunalımı'nın yanı sıra ortaya koyduğu bir gerçek daha var: Bu koalisyon. Demirel ile İnönü lidcrlığinde kurulan ortakbğın devamı değ^l... 20 Ekim 1991 genel seçimlerinin ardı- ndan kurulan koabsyonun fikri arka plarunı, ANAP iktidarlannın "12 Eylül rejiminin doğal uzantısı olduğu" yönün- deki genel kanı oluşturdu. En azından, seçmen kitlesinin yaklaşık yüzde 50'sini temsil eden DYP ile SHP, bu konuda ortak bir göriişe sahiptiler. 12 Eylül kahntılan Bu noktadaki uzlaşmanın doğal uzantısı, 12 Eylül rejimini bütün kahntı- lanyla tasfıye edecek, demokratikleş- meyi sağlayacak bir DYP-SHP koalis- yonunun kurulması oldu. Ancak, bderlerin başlıbaşına siyasal hareketleri temsil etmesi yönünde bir geleneğin geçerli olduğu siyaset arenası, DYP lideri Demirel'in, Turgut özal'ın vefatıyla boşalan Cumhurbaşkanlığı'na secilmesiyle, ilk kaybını verdi. Ardından tnönü'nün 12 Eylül 1993'te yapılacak kunıltayda genel başkanbğa aday obnayacağını açıklamasıyla. 1991 sonunda kurulan koalisyonun iki mi- man sahneden çekildi. Demirel'in ardından, 13 Haziran 1993 tarihinde yapılan kongrede DYP Genel B.aşkanlığVna seçilen Tansu Çil- ler, başkanlığtna geldiği hükümetin, 1991 sonunda kurulan koalisyonun 'do- ğal' uzantısı olmadığının işaretlerini vermekte gecikmedi. Çiller, Demirel'in kabineye aldığı isimlerin büyük bölümünü hükümet dışında bırakırken, bürokraside de önemli tasfiyelere gitti. 12 Eylül kurultayında SHP Genel BaşkanlığYna seçilen Murat Kara- yalçın, ilk aşamada "İnönü ekibinin tas- fiye edildiği" görüntüsü vermekten kacındı. Ancak, aylardır yapacağını şöylediğj kabine değişikliği çerçevesinde İnönü'nün hükümete aldığı bakanlann büyük bir bölümünü hükümet dışında bırakmasının gerekçesine ibşkin açıkla- ması, tatmin edici bulunmadı: "Bakanlık deneyimi olan milletvekili sayısmın artmasmı istiyorum!" SHP lideri, en büyük yarayı, Çiller'in yurtdışındaki yatınmlan ile vergisiz ol- duğu belgelerle kanıtlanan serveünin araştınlmasına ilişkin önerge konusun- dakı tutumu nedeniyle aldı. Karayalçın, önergeye 'ret' oyu veribnesini isterken, Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, "partinin ahlaklüık temelinden ödün ve- rildiğini" açıkladı. Sıvas katlıamı, IMF ile stand-by an- laşması yapılması, ücretlerin makaslan- ması, memur sendikalannın DYP'nin engellemeleri nedeniyle sürüncemede bırakılması, asgari ücretten vergi ab- nmaması vaadinin tutulmaması. "top- lumdaki dezavantajülar lehine adalet" talep eden RP'nin oylannı arttınnakJa sınırb kalmadı kuşkusuz. DYP-SHP koalisyonu, ardında de- mokratikleşme beklentisi yatan kamuo- yu desteğini yitirmişti... Azil tartışması Destek kaybınının 'bunalmı' boyut- lanna tırmanması için kabine değişikliği konusunda izlenen yöntem yetti. Cum- hurbaşkanı'na "istifalar" gerekçesiyle sunulan yeni hükümet b'stesinin onay- lanması talebine, eski bakanlann istifası eklenmedi. İstifa dışındaki bakan deği- şikliğinin 'azil' gerektirdiğini vurgula- yan Demirel, "devlete hizmet eden insan- lann azline razı olmayacağına" da dik- kat çekti. 12 Eylül öncesindeki bunabmın önemli ölçüde güçsüz hükümetlerden kaynaklandığı noktasından hareket ederek, devlet başkanına parlamenter sistemi zorlayan ölçülerde yetkı tanıyan anayasa, bakanlann. "Başbakan'm tek- lifi" ve "Cumhurbaşkanı'mn onayı" ile görevden alınabileceklerinı hükme bağlıyor. Cumhurbaşkanı'nın, bakan azlindeki 'pasir işlevi. ancak Başbakan'ın 'teklifi' ile devreye girebildiğıne göre, hükümet başkanının istediği bakanla çalışma hakkı olduğu anlamını da içeriyor bu düzenleme. Oysa, kabine değişikliğinde izlenen yöntem. 'aktif rolün Cumhurbaşkanı'- na yüklenmesi gibi bir görüntü doğur- du. Stand-by anlaşmasını savunmaktan, sembobk maaş zamlanna ve kabine de- ğişikbğine ibşkin onayın yapılmasına kadar bütün açıklamalan Karayalçın'- ın üstlenmesi, Başbakan Çiller'in, ka- muoyunca yöneltilecek oklardan kur- tulma planını, SHP liderinin deneyim- sizbğinden yararlanarak başanyla uy- guladığını gösteriyor. Sarkaonsonu Demokratik geleneklerin bulunma- ması durumunda. demokrasinin 'kendi- sini yok etme zaafını' taşıyan bir rejim olması, geleneklerin Türkiye açısından önemini arttınyor. Demokratik gelenek birikimine kaydedilecek istifa. Hikmet Çetin'in dilekçesini SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'a sunması değil, ser- vet skandab ortaya çıkan Başbakan Tansu Çiller'in hükümetten aynlmasıy- la olacaktı... Dağıbna ile toparlanma çabası arası- nda sallanan koalisyonun sarkacı, el- bette bir gün savrulduğu köşeden bir daha dönemeyecek. Bu dönemeyiş, demokratik bir gele- nek yaratabilecek mi? Önemli olan bu... m$ bcısıncio Mümtaz Soysol: Bakandeğişikliği dalgalanmalaryaratacak SEYFETTİN TURHAN Başbakan Çiller hükümeti- nin 13. ayında ortaya çıkan kriz, dış basında Mümtaz Soy- sal ağırlıkb bir habere dönüş- müş görünüyor. İngiliz Times ve The Independent gibi gaze- telerde ve bazı Türk gazeteleri- nin Washington çıkışlı haber- lerinde hemen hemen aynı noktalara değinilerek Mümtaz Soysal'ın Dışişleri Bakanı ol- masıyla Türk dış politikasında gözlenebilecek dalgalanmalar- dan, hat^ bu dalgalanmalann Amerika'da ve Batı'da belirli dozda bir rahatsızbk yaratabi- leceğinden bile söz ediliyor. Bu konuda dışa aktanlan haberlerde daha çok yerli ba- sında yer alan haber ve yorum- lardan esinlenildiği. hatta etki- lenıldığı dikkatı çekıyor. Nite- kim, Mümtaz Soysal'ın görüş- leri ve uluslararası konulara bakış açılan ele abnırken ken- disinin NATO'ya soğuk baktı- ğı; Irak'ın Kuveyt'i işgal girişi- mini olav tarihindeki vönetim- den ve üyesi obnaya hazırlan- dığı hükümetten farkh değer- lendirdiği; üç ay sonra süresi- nin uzatılması gündeme gele- cek olan Çekiç Güç'e karşı ol- duğu; Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurubnası ko- nusundaki Batı görüşüne katı- lmadığı ve bunun özellikle Amerika'da Clinton'ı tedirgin ettiği; Türkiye'nin Avrupa Bir- liği konusundaki heyecanını paylaşmadığı, Gümrük Bir- . bği'negirişin ise en azından dü- ' şünülen ve beklenilen tarihten , sonraya ertelenmesi gerektiği ' göriişünde olduğu vurgulanı- • yor. Mümtaz Soysal'ın Dışişle- • ri Bakanı olmasının dıştaki , yankılanndan biri de bu ata- manın 'azmlıktaki İslamcıları' memnun edeceği yargısı. Inde- • pendent muhabiri, bu yoru- munu Soysal'ın görüşlennin '• Irak ve genel olarak Ortadoğu olaylan konulannda, katılacağı ' hükümetten biraz değişik oldu- ğu ve bu bölgedeki toplumlara yakınJık gösterdiği gözlemine - dayandınyor. ; SevigenrSHPsosyal : demokrasiyezararveriyor \ İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Millet- vekili Mehmet Sevigen, koalis- yon ortağı SHP'yi sosyal de- mokrasiye ihanet etmekle suç- ladı. SHP'lilerin koltuk sev- dasına düştüğünü söyleyen Se- \agen, "Bu CHP ve DSP'ye de zarar veriyor. Halk, solda bö- lünme değil, birieşme istiyor" dedi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Millet- vekib Mehmet Sevigen, son günlerde gelişen siyasal gebş- meleri değerlendirmek amacıyla partisinin il merke- zinde bir toplantı düzenledi. DYP-SHP hükümetini bir kriz hükümeti olarak nitelendiren Sevigen, hükümetin düzenli gi- den işleri bile bozduğunu söy- ledi. "Emlakçı mı, borsacı mı, arsacı mı olduğu belli olmayan bir Başbakan ve onun çırağı Başbakan Yardımcısı son ba- kan değişikliğira de yüzterine ' gözlerine bulaştırmışlardır" di- '• yen Sevigen. bakanlann istifa- * lannın ahnmadan yapılmak is- ' tenen bakanbk değişikbkleri- ! nin Türkiye'yi çolak hükümet- le idareye mecbur bıraktığuıı söyledi. "DYP Ue gerekirse çarpısa- rak ayTihnz" diyenlerin şimdi ' kendileri ile çarpışır duruma ,, geldiğine dikkat çeken Sevi- • gen. "Karayalçm treni çoktan kaçırdı. Memur maaşlanna ve- ; rilen sadaka zammı için, Sıvas'- < ta yanan insanlann haklan için, solda birliği sağlamak için, dö- , vülen memurlar, coplanan mil- ' letvekilleri için çarpışılacaktı" dedi. Mehmet Sevigen, SHP'yi Çiller'in arkasına takılmış hur- da birvagona benzeterek, "Hü- . kümerte kalma uğruna, bütün bunlan feda etmeyi sosyal de- mokrasiye ihanet olarak görü- yorum" dedi. ',
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle