Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
GlobalHukuk
Fakültesi
•NEW YORK (AA) - New
York Ünıversitesi
bünyesinde kunılacak
dünyanın ilk "global hukuk
fakültesf'nde, global
ekonomiye ilişkin yasal
dûzenlemeler üzerinde
çakşılacak. Sonbaharda
egıtime başlayacak fakülteye
ilk aşamada çeşitlı ülkelerden
kabul edilecek 20 profesör ile
"nlııslararası öğrenci" sıfatı
verilecek olan 20 öğrenci,
mülkiyet, varhk ve ticaret
konusunda uluslararası
alandaki yasal kavramlan
değerlendirerek global
ekonominin geliştirilmesi
yolunda çalışmalar yapacak.
Demirel Lisesi
tamamlamyor
• HARRAN(AA)-
Şanhurfa'nın Harran
ilçesinde, temeli geçen yıl
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafından atılan lise
için 2 milyar 500 milyon lira
ödenek sağlandı. Şanhurfa
Baymdırhk Müdürlüğü
yetkilileri, ödenek yokluğu
nedeniyle yapımına ara
verilen Süleyman Demirel
Lisesi inşaalına, Bayındırhk
ye İskan BakanlığVndan
ödenek sağlanmasıyla
yeniden başlandığını
söylediler. Lisenin kaba
inşaatırun tamamlandığmı
belirten yetkililer, "Lise yıl
sonunda tamamlanarak
öğretime açılacak" dediler.
Başkentte
terzilik meslek
lisesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim
Bakanlığı, son yıüarda giyim
sektörünün eğiülmiş
elemanaduyduğu
gereksinimi dikkate alarak,
Fstanbul'dan sonra
Ankara'da da "terzilik
meslek lısesi" açılmasını
kararlaştırdı.
Bakan Nevzat Ayaz'm
direkufleri ile bakanhk ve
Terziler Federasyonu Genel
Başkanlığı yetkiÜlerinin
yapüklan görüşmeler sonucu
açıbnasına karar verilen
okul, teralerin yoğun olarak
etkinlik gösterdıği Ulus
semtinde bulunan Atatürk
KızTeknik Lisesi
bûnyesinde oluşturulacak.
Okulun eğitim öğretim
çalışmalannın en verimJi
biçimde yûrütülmesi
amaayla Milli Eğitim
Bakanlığı ile Türkiye Terziler
Federasyonu Genel
Başkanlığı arasında
önümüzdeki gûnlerde bir
protokol imzalanacak. Yeni
öğretim yıhnda açılacak
okulda karma eğitim
yapılacak.
36 söper lise
açılıyop
•ANKARA (ANKA)-
Anadolu liseleri ileeşdeğer
eğitim veren süper liseler
yaygınlaşıyor. 1994-1995
öğretim yılı için 36 süper lise
hizmete açılacak. ll Milli
Eğitim Müdürlüğü'nce
yapılan süper lise
tekliflerinden 36'sı
bakarüıkça kabul görerek,
açıbnasına karar verildi.
1994-95 öğretim yılında
hizmete girecek 36 süper lise,
3 bin 500 öğrenciye öğretim
olanağı sağlayacak. Yeni
açılacak süper liselerle
birlikte bu hselerin sayısı
163'e ulaşacak.
İHD'den
açıklama
• HaberMerkezi-DİSK
Deri İş Sendıkası kurucusu
veeski genel başkanı Kenan
• Budak'ı anma töreninde
'. poüs tarafından gözalüna
! ahnan 5 kişinin işkenceye
• uğradığı ileri sürüldü.
İnsan Haklan Derneği'nde
Deri İş Sendikası örgütlenme
başkanı Muzur Pekgüleç
tarafından dün yapılan basın
açıklamasmda 25 temmuz
1994 günü düzenlenen
Kenan Budak' ın ölümünün
13. yıldönümü anma
toplantısının dağıhşı
• sırasındapolisininsanlann
' üzerine ateş açuğı ve 5 kişiyi
gözalüna aîdığı belirtildi.
Gözaltına ahnan Berna
. Bozkurt, Murat Emin
' özdemir, BülentÇatar, Sibel
Alünokvesoyadı
belirlenemeyen Oya adlı
kişilerle Zeytinbumu Terörle
Mücadele Şubesinde yapılan
görüşmede yüzlerinde ve
bedenlerinde bulunan dayak
izlerinin işkenceye
uğradıklannm kanıtı olduğu
söylenen basm
: açüdamasında DİSK Deri İş
- Sendikası'nınbudurumu
protesto ettigi ve gözaltına
' ahnanlann hemen serbest
; bırakılmalannın gerektiği
: açıklandı. Gözaltındaki 5 kişi
• hakkında tstanbul
Cumhuriyet Savcıhğınca
bugün soruşturma açılacak.
Hastaneçöpü
ölüııısaçıyor
Geçen yıl patlayan Hekimbaşı çöplüğünde bir önlem almmazken
çevrede yapdaşma hâlâ sûrûyor. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER)
BEHZATŞAHtV
İstanbul'da günlük yaklaşık bin 500 ton
olduğu tahmin edilen tehlikeli atık'. kuralla-
ra uygun toplanmadığı için tehhke saçıyor.
Bu atıklann en tehlikehlerinden kabul edilen
hastane aüklan da tstanbul çöplüklerine ge-
hşigüzel dökülüyor. Buradan besin zincıri
yoluyla insana ulaşan tehlikeli atıklar için,
kısa dönemde ahnacak herhangi bir önlem
de gözükmüyor. İstanbul'da bulunan 51'i
kamu, 52'si özel toplam 30 bin yatak kapasi-
teli hastanelerde ortaya çıkan. — — —
günlük hasta başına 1.5 kilog-
ram tehlikeli hastane atığı çöp-
lüklere dökülüyor. Bunlar
arasında laboratuvar ve klinik-
lerin yara sargılan, alçılar, bir
defa kullanıhp atılan malzeme
ve enjektörler, hayvan kadav-
ralan, infeksiyöz çöpler bulu-
nuyor. Yönetmelige göre ayn
toplanması ve özel işlemle za-
rarsız hale geürilmesi gereken
hastane atıklan sadece temizhk
görevlilerinin ya da çöplük çey-
resindeki yurttaşlann değil, m
-^^^_
tüm İstanbullulann sağlığmı " — ^ ^ ~ -
tehükeye aüyor. Çöplükler çevresinde otla-
yan besi hayvanlan, martılar, yeraltı ve ye-
rüstü sularla tüm İstanbul'a dağılan tehlikeli
atıklara karşı ise henüz önlem ahnmadı.
Üstelik tehlıkeh atıklar sadece hastane atı-
klanyla da sınırh değil. Gelişrniş sanayi ülke-
lerinin başına dert olan ve 'Üçüncü Dünya
Ülkeleri' diye bihnen geri bırakünlmış ülke-
lere ihraç edilmeye çahşılan kimyasal ve rad-
yoaktif atıklar da. Türkiye'de çöplükJere ya
da gelişigüzel yerlere atılabiliyor.
Çevre bilincinin artmasıyla gelişmiş sanayi
ülkelerinden ihraç ya da ithal edilen atıklara
karşı tepki gösteriliyor. Ancak, yurtiçinde bu
tip atıklan üretenler bunlan habersizce iste-
dikleri yere atabiliyor.
tstanbul için işin bir başka boyutu da, Bakı-
rköy Betediyesi, hastane atıklannın ayn top-
lanması için gereken önlemi almaana karşın,
Istanbul Büyükşehir Belediyesı hastane atı-
klannı ayn kabul etmiyor. Böylece Bakırköy
Belediyesi'nin kurduğu çöp aynm tesislerinde
aynlması mümkün olan hastane atıklanna bu
işlem uygulanamıyor. Katı Atık Türk Milh'
Komitesi Başkanı Prof. Dr. Kriton Curi, has-
_ _ _ _ _ ^ _ talık yaraücı özellıği olan has-
tane çöplerinin ayn toplan-
mamasının tüm insanlar için
tehhke yarattığma dikkat çe-
kiyor. Curi, betediye meclisi
ve Çevre BakanlığVnın ilgih'
yönetmeliğin hemen uygu-
Ianmasını sağlaması gerektiği
görüşünde. Hastane atı-
klannın diğer çöplere kan-
şmasıyla bütün çöplerin tehli-
keli çöp karakterine sahip ol-
duğunu belirten Curi, "Bu so-
run, çöpiüklere uzak ya da
yakın bütün insanlan Ugilendi-
riyor. Bütün insanlann sağlığı
' diyor. Tehlikeli sanayi atı-
nedenıyle mik-
IstanbuJ
çöplüklerine
hergün
tonlarca
tehlikeli
hastane atığı
geüşigüzel
dökülüyor
tehlike altmda'
klannın başıbozuk atılması
tannın bile bıh'nmediğini de belirten Curi, şun-
lan sö^lüyor: "Çeşitli alanlardaki sanayi tesis-
lerinin ürettiği tehlikeli atıklar betediye tarafı-
ndan toplanmadığı için ne miktarı. ne de nereye
dökûMûğü beffi değiL Bunlar beiki de Be^rad
Ormanı'na dökülüyor.
Bunlann uzaklaştflibnaınası tüm kent için
tehlike. tzmir Büyükşehir Beiediyesi bu konuda
öoleın aldı. tstanbui Büyükşefair Beiediyesi de
tzmir'i ömek alırsa, kısa zamanda bu körkutu-
cu yükten kurtulmanuz mümküa"
Tıbtai atık, özel yöntemle toplanıp saklanmalı
Bakanlıkyönetmeliğineuyulmuyor
tstanbul Haber Servisi - Istanbul'un
su sorununda olduğu gibi çöp sorunun-
da da inanılmaz sorumsuzluklar ve in-
san hayaünı hiçe sayan ciddiyetsiz uy-
gulamalar yaşaruyor. 10 milyonluk
istanbul'da insan sağlığı için çok ciddi
tehlikeler oluşturan binlerce ton "tıbbi
aük" hiçbir önlem alınmadan yerleşim
merkezlerindeki çöpiüklere aulıyor.
özel korumah bölgelerde, özel koruma
ve korunma yöntemleriyle toplanması
ve imha edilmesi gereken tıbbi atıklarla
ilgili olarak Çevre Bakanlığı'nın TıMri
Abklar Yönetmeliği'nde bulunan en
önemli hükümlere belediyeler uymu-
yor.
Çevre Bakanhğı'nın Tıbbi Auklar
Yönetmeliği'ndeki hükümlere göre
tıbbi atıklann en zararsız şekilde im-
hasının iki yolu bulunuyor. Bu yönet-
mehğe göre birinci yöntem enfekte aü-
klann hastanelerde kunılacak alttan
ısıtmah kazanlarda yakılmasını içeri-
yor. Ikinci yöntem de geniş ve derin bir
çukur açılmasını ve aît tarafırun geçi-
rimsiz olmasını öngörüyor. Çukurun
tabanı atık sıvı geçirimini önlemek
amaayla kille kaplanıyor. 2-3 mm
kalınlığnda kahn dayanıklı plastikle
kaplandıktan sonra üzerine de sön-
memiş kireç dökülüyor. Her türlü mik-
rop üreme ve toprağın atık sıvılan geçir-
me olasıüğı ortadan kaldınhyor.
Bu iki yöntem pek fazla kııllanjlmı-
yor. Bu yöntemlerin uygulanamaması
haünde tıbbi atıklann geçici atık depo-
lannda biriktirilmesi, belediyelerin de
bu atıklan übbi atıklar için belirlenmiş
özel alanlara dökmesi, çevresine de
uluslararası "Klinik Atıklar Amblemi"nı
asarak halkı uyarması gerekiyor. Has-
TIBBİ ATIK
tahklann bulaşmasını sağlayarak insan
ve çevre sağlığmı tehtit eden tıbbi atı-
klann kesinlikle evsel çöplerin yanına
konulmaması. insanlardan uzakta ve
etrafında uyana işaretler olması gere-
kirken evsel aüklarla beraber tıbbi atı-
klann da aynı çöpiüklere atılması çok
• Tıbbi
atıklann
geçici atık
depolannda
biriktirilmesi,
belediyelerin
de bu atıklan
tıbbi atıklar
için
belirlenmiş
özel alanlara
dökmesi,
çevresine de
uluslararası
'Klinik
Atıklar
Amblemi'ni
asarak halkı
uyarması
gerekiyor.
büyük tehlikeler yaratıyor. Çevre Ba-
kanlığı, yönetmeliğe uyulmaması haün-
de belediyeleri sadece uyarma yetkisine
sahipken yeterli olanaklan olmadığı
için hastaneleri ve çöplükleri de denetle-
yemiyor. Böylece tıbbi atıklar insan
sağlığı için her geçen gün büyüyen bir
tehlike olarak kalıyor.
Tıbbi atıklann toplanma işlemi, ayn
depolanması yöntemiyle bitmiyor. Bu
iş için özel olarak eğitilmiş personel
tarafından ayn olarak toplanması gere-
kiyor. Patojen atıklann sterilize edildik-
ten sonra. diğer enfekte atıklarla bera-
ber özel olarak yapılmış kırmızı plasük
torbalara konularak toplanarak, hiçbir
şekilde sıkışünbnaması gerekiyor.
Nasıl taşındığı da önemli
Çevre bakanlığının yönetmelığinde
yer alan ve dünyanın gelişmiş ülkelerin-
de de yer alan toplama işlemine göre,
ameliyatlarda kullanılan kesici, delici
özelliği olan atık aletler, yeniden kul-
lanılmayı önlemek için. mekanik pres-
ler yardımıyla bükülüp ya da kınl-
dıktan sonra ayn olarak toplanılıyor.
Bu aüklan toplamak için kullanılan
kırmızı torbalann kesinlikle delinme-
mesi, gerekirse çift torba kullanılması
öngörulüyor. Yöneüneliğe göre, mik-
robiyolojik laboratuvar aüklan, insan
kanı ve atık vücut sıvılan ile kesici, deli-
ci aletlerin sterihze edilmesi gerekli
kıhrayor. Çevre Bakanhğı'nın yayınla-
dığı yönetmeliğe göre, übbi atıklann
taşınması için gerekli yöntemler de açı-
klanıyor. Kaynağında ayıklanmış übbi
aüklann kesinlikle 150 mikron ka-
lınhğında kırmızı torbalarla taşınması
ve toplama işleminden sonra herbir tor-
banın üzerine, kolayca görülebilecek
nitelikte, "Uluslararası Klinik Atıklar"
ambleminin yapıştınlması gerekiyor.
Bu torbalann üzerindew
Dikkat Tıbbi
Aük" yazılan olan bir torbaya konması
gerekiyor.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Soysal ve Boyner
Gücün gücü dengelemediği yerde demokrasi olmaz;
azınlık ya da çoğunluk diktatörlüğü olur!
Güçler dengeniz ne kadar varsa, demokrasiniz de an-
cak o kadar var olabilrr.. Çağdaş demokrasilerin dayarv
dığı temel güç dengesi ise "emek" ile "sermaye" ara-
sındadır.
Eğer "işçi"smıh "işveren"sınıfınızorlamasaydı,çağ-
daş "çoğulcu" demokrasi de doğamazdı..
12 Eylül geldi, Türkiye'de var olması zaten çok zor
olan emek-sermaye dengesini tümden yok etti... Ikiyüz-
lü Batı'nın "insan haklan"konusunda bizi aşağılayacak
gerekçeler bulabilmesinin nedeni de içte burnumuzûn
pislikten kurtulamamasının nedeni de budurl..
•••
iki isim, Türkiye'nin gündeminde: Mümtaz Soysal ve
Cem Boyner.
Sayın Boyner "sermaye'nin temsilcisi... "Numaracı
cumhuriyetçi", yani özal'cı.
Sayın Soysal "emek"tenyana... "Ulusalcı"solcu, yani
Kemalist.
Süslü basın Boyner'i şişirdikçe şişiriyor... Zehirli oklar
ise Soysal'a yönelmiş.
Köşeleri kapan solcu eskileri, sermayeye yaranma,
"es/r/ güna/7'larını unutturma yarışı içindeler. Cumhuri-
yet dışında ise "sol basın" neredeyse yok artık.. Eski
günlerden, "büyük" basın içinde direnişini sürdürmeye
çalışan ancak birkaç kalem kalmış "yadigâr"...
•••
Ne diyor Sayın Boyner?
"KİT'ler organize soygun müesseseleridir. Istisnasız
hepsi kapatılmalıdır. Özelleştirme hemenyapılmalıdır."
"- Dın işleri cemaatlere bırakılmalıdır. fsteyen millet-
vekilinin Kuran 'a el basmasının, isteyen kadın avukatla-
rın duruşmalara başörtü ile girmesinin, öğle tatilinin
cuma namazına göre ayarlanmasının kime ne zararı
var?"
"- Atatürk fikir adamı değildir, askeri bir kahramandır.
Bu nedenle kurduğu partinin altı oku kısa kalmıştır."
Boyner'in "Kürt sorunu" üstüne, Avrupa Birliği'ne
tam üyelik üstüne de "ilginç" görüşleri var.. Kimisi doğ-
ru, kimisi yanlış. Atatürk'eve Kemalizme karşı olan "din-
ci"ve "Kürtçü'leri kucaklamak istediği ise belli.
Katıldıklarımızı alkışlamak, katılmadığımız düşünce-
lere ise "hoşgörü" göstermek, demokrasinin gereğidir.
Ama demokrasiye inanıyor isek; bu "hoşgörü^nün gü-
nümüz Türkiyesi'nde özellikle iki koşulu olduğunu da
unutmamalıyız.. Siyasal yaşamdaki "a^/r/"bölünmüşlü-
ğe katkı yapmamak, bir.. Toplumu ayakta tutan, demok-
rasinin temel dayanağını oluşturan "sağlam"değerleri
yıpratmaya çalışmamak, iki..
Sayın Boyner, Türkiye'de sağı laik-demokratik birçiz-
giye çekebilirse alkışlarız. Ama Atatürk hakkında bO'
yundan büyük laflar etmeye başlayınca da, çizmeyi aştı-
ğını anımsatmak zorunda kalırız.
Etrafındaki Atatürk düşmanlarını anımsanz birden..
Atatürk üzerine kaç kitap okuduğunu sorarız. Hiç değil-
se "Nutuk"u ve "Medeni Bilgiler'i okuyup okumadığını
merak ederiz..
• • •
Peki Sayın Soysal sermaye basınının hışmını üzerine
çekmek için ne yapıyor?
Partisinin bayrağındaki "A/f/ofr"aveadındaki "sosyal
demokrat" öze uygun davranmasını istiyor!
Halkın paraları ile oluşan KlT'lerin, bir "oldu-bltti"ha-
vası içinde, yok pahasına satılmaması gerektiğini savu-
nuyor. Özelleştirmeye, ancak ulusal ekonomiye hizmet
ettiği ölçüde ve ulusal çıkarlara ters düşmemek koşulu
ile "evet" diyor.
Kıbrıs'ta, Azerbaycan'da, Bosna'da, ulusal çıkarlara
uygun ve Batı önünde boynu bükük olmayan bir siyaset-
ten yana..
"Bakanlık olsun da ne olursn olsun!" demiyor. Hem
kabul edeceği bakanlıkla, hem partisinin hükümetteki
tutumu ve hem de kendi partisinden hükümete girecek-
lerin kişilikleri ile ilgili "tutarlı" koşullan var.
Onurlu, ideallerine sadık her siyaset adamının öne
sürmesi gereken koşullar bunlar.
Alkışlamak mı gerekir, yermek mi?
Ama Soysal'a yönelik "öffce'nin asıl nedeni belli:
"Özelleştirme" konusunu Anayasa Mahkemesi'ne gö-
türüp, "yanlış"\n iptaline yol açmak!
Peki o anayasayı Soysal mı yaptı? Yoksa "sermaye'-
nin etki ve güdümündeki güçler mi?
Türk-lş'ten DlSK'e, Hak-lş'e kadar, niçin tüm işçi kuru-
luşları, özelleştirmenin "peşkeş çekme" rezilliğine var-'
dığını -çok ciddi kanıtlarla- savunup duruyorlar?..
• • •
Türk basınının Soysal-Boyner ikilisine yaklaşımındaki
çarpıklık, gönlümüzdeki demokrasiyi niçin kuramadığı-
mızın nedenlertni gözler önüne seriyor.
Ve aynı zamanda, içine düştüğümüz batağın temelin-
deki nedeni de..
Emeğin sesi yok, sermayenin sesi çok!
Kargaların ağzına mikrofon tutulmuş!.. Bülbüllerin se-
si duyulabilir mi?
Genel Başkanhğa aday olan İsmail Hakkı Önal, genel kurulun yanşa dönüşmemesi gerektiğini söyledi
DLSK'iııbağnnsızbğıtarbşılmazhalegelmeli
• Tekstil Sendikası
Genel Başkanı Rıdvan
Budak, Sosyal-İş
Sendikası Genel Başkanı
Özcan Kesgeç'ten sonra
Genel-İş Sendikası
Genel Başkanı İsmail
Hakkı Önal da aday
olduğunu açıkladı
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA - DİSK'in 9. Genel
Kurulu'na bir hafta kala, aday
sayısı 3'e çıktı. DİSK Genel Baş-
kanvekili ve Genel-lş Sendikası
Genel Başkanı tsmail Hakkı
önal da DİSK Genel Baş-
kanlığı'na aday olduğunu açı-
kladı. önal, aday olma gerekçe-
sinı düe geünrken, "DtSKIn
bağımsızlığını tarttsılır hak Betirmemek gere-
kir" dedi.
Genel kurula bir hafta kala DİSK Genel
Başkanı Kemal Nebioğhı'nun adayhğı konu-
sundaki belirsizlik sürerken, genel başkan
adaylannın sayısı 3'e çıktı. Teksti! Sendikası
Genel Başkanı Rıdvan Budak. Sosyal-İş Sen-
dikası Genel Başkanı özcan Kesgeç ile Ge-
nel-İş Sendikası Genel Başkanı İsmail Hakkı
önal'ın adaylıklannı açıklamalan üzerine,
genel kurula "tek aday" ile gidilmesi için gin-
şimlerde bulunuhnası gündeme geldi. Nebi-
oğlu'nun, kendi sendikasının yönetimine se-
1 Turk Philips kadrosunu yüzde 70 azalttı 1
Paket, işçi gkarma paketi oldu
Haber Merkezi- 5 Nisan ekonomık ni görüşmeler yoiuyla işçi çıkarmamaya
isükrar pakeüyle birlikte ortaya çıkan ikna erme\e çalıştık. Tofaş'ta yapddığı
sorunlar karşısında çalışanlann tepkıle- gibi ücretsiz ian ya da yanm gün çalışma
ri sıirüyor. Bir yandan işçi pkarmalar. önerdik, ancak kabul edilmedi" dedi.
öte yandan ise protestolar devam edi- Bir süre önce işverenin, saüşlann dur-
yor. ma noktasma geldiğini iddia ederek 100
Otomotiv, tekstil ve hizmet gibi bir- sauş elemanının işine son verdiğini anı-
çok sektör, krizden etkilenirken Türk msatan Helvacı, kısa bir süre sonra da
Philips de ekonomik krizi gerekçe gös- sendikalanna üye 144 işçiyle birhkte
tererek kadrosunu yüzde 70 azalttı. Phi- 167 çahşanın işten cıkanldığını kaydet-
lips'te 144'ü sendikah işçi olmak üzere, ti. Helvaa'nın verdiği bilgiye göre, Phi-
üretim ve yönetim kadrolanndan top- lips'te sendikah 1000 işçi çahşırken son
lam 167 çahşanın işine son verildi. işten çıkarmalann ardmdan Birleşik
Birleşik Metal Sendikası Ümraniye Metal Sendikası'nın sadece 25 üyesi
Şube Başkanı Mefamet Helvaa, "Işvere- kaldı.
1 Turk-15, DİSK, TİSK temsilcileri toplandıl
İş güvencesine formül aranıyor
ANKARA (Cımhuriytf Bürosu)- İşçi larda görüş birliğine vanlmasının ardı-
ve işveren temsilcileri, keyfı işten atma- ndan, teknik düzeyde oluşturulan ko-
lan önleyen 158 sayılı Uluslararası Çalı- misyonlar çahşmaya başladı. Hüküme-
şma örgütü (ILO) Sözleşmesi'nin te, krizi çözüm yolunda öneriler götür-
onaylanmasının ardından, iş güvencesi mek üzere sürdürülen çahşmalarda,
ve işsizliğe çözüm konulannda formül sosyal güvenlik ve iş güvencesi konulan
arayışı için diyaloglannı sûrdürüyorlar. ağırhklı olarak ele ahnıyor.
Tûrk-Iş, DİSK, TİSK ve Hak-lş 158 sayılı ILO Sözleşmesi'nin onay-
konfederasyonlan, bu çahşmalann tek- lanmasına karşı çıkan işveren kesimi ile
nik boyutunu oluşturmak üzere, dün işçi temsilcileri arasında "iş güvencesi''
istanbul'da teknik düzeyde bir araya ve "tophısözleşme düzeninin değişmesi"
geldiler. fstikrar paketinin açıklan- konulannda pazarlık yapılabıleceği be-
masınm ardından birkaç kez bir araya lirtiliyor.Geçen aylarda TİSK'in ev sa-
gelen taraflar, işsizliğe çözüm ve istih- hipliğini yaptiğı toplantı, 15 ağustosta
dam alanlan yaratılması konulannda Ankara'da Türk-lş'in vereceği yemekle
işbirliği için ilk adımı attılar. Bu konu- devam edecek.
çilmemesinden dolayı aday ohnaması olasıh-
ğına dikkat çekılirken, DlSK'ın yenıden faa-
Gyete geçtiği dönemde "bağımsızlığının
taröşıhr duruma gehmesinin" tabanda ra-
hatsızhk yaratüğı kaydedildi. Bu rahatsız-
hklann, DİSK'in, özelükle siyasi partiler, iş-
verenler ve deyletle olan ilişkileri üzerinde yo-
ğunlaşuğı behrlendi.
Genel-lş Sendikası Genel Yönetim Kuru-
lu, "yenkkn yapüanma ve aktif politika izle-
me" gerekçeleriyle erken toplanması karar-
laşunlan genel kurul öncesinde, İsmail Hakkı
Önal'ın genel başkan adayı olması konusun-
da oybirhğiyle karar aldı. Geçen hafta ören'-
de yapılan eenel yönetim kurulu toplanüsı-
nda, Genel-lş delegeleri, DİSK'in "tophımsal
muhalefetin en etkili sınıf örgütü konumuna
yüksehümesi ve çıkıs. noktası olması" gerekti-
ğini vurguladılar. Genel-lş delegeleri.
"DİSK'i üeriye taşıyacak tardşmalann yüzey-
sel olmaktan çıkaniıp, bu tür sendüud-snnfsal
perspektifiere kavuşturulmasını zonmhı gör-
dûklerini" açıkladılar. tsmail Hakkı Önal,
Cumhuriyet'e DİSK Genel Başkanhğı için
aday olduğunu açıkladı. önal, 1992 yılında
yapılan genel kurulun "yenden tüzd kişflik
kazanma" niteliğı taşıdığına dikkat çekerek.
"O günden beri ü>e sayısj 300 bine uiaşu. 300
bin üye tabanlı bir konfederasyonun tabana da-
yalı otması gerekiyordu. O amaçla kongrenin
erkene almmasın» istedik. Tabana, seçim hakkı
vermek için" dedı. Geniş tabanlı bir yeniden
yapılanmanın gerektiğini savunan Önal. şun-
lan söyledi: "Türkiye'nin içinde bulunduğu bu
noktada, DİSK'e çok daha büyük işlevler düşe-
bikceğhu, tophımsal ımıhalefeti götürebiJecek
tek sivil toptıun örgütü olarak değeriendirdiği-
mizi, yapılması gerekenkrtn kongrede poütika
haline getiribnesi gerektiğini düşündük. DtSK
Yönetim Kurulu olarak, bu ne-
denle oybirljğiyle genel kurulun
erken yapılması karannı aldık."
DİSK Genel Kurulu'nun"ya-
nşa dönüşmemesi gerektiğmi''
ifade eden Önal. bunuri için "tek
aday" ve "örgütü kavrayabile-
cek yönetim" oluşturulmasının
gündemde olduğunu söyledi.
Onal, yenı oluşacak yönetimin
DİSK içindeki tüm siyasi inanç-
lan kavrayabilecek nitelikte ol-
masının önemine dikkat çeke-
rek. "DİSK. bugûne kadar, top-
lumsal muhakfeti yeteri kadar
yapamadı. Daha çok örgütlenroe
Ue uğraştı. örgütlenme çabşma-
lan içinde, kendi işcisini. ta-
banını, kendi ilkeieri doğrultu-
sunda eğitemedi. örgütfü okhıgu,
ama tophısözJeşme imzala-
yamadığı işyerlerinde eğitim
cauşmalan yapamadı. Bu da, ye-
teri kadar hareketli olmasını engelledi" diye
konuştu. önal, DlSKın ılkelennın tartı-
şılmaz olduğunu, ancak gelışünlerek aktif bi-
çimdeyaşama geçırilmeleri gerektiğini vurgu-
ladı. Önal, DİSK'in yeniden yapılanması sü-
recinde. "flketeriri halka ve kamuoyuna mal
etmesi"nin önemine dikkat çekü. önal,
DİSK'in. bundan sonraki sürecte yapması
gerekenleri şö>le sıraladı: "12 Eylül cenderesi-
nin katdmlması yolunda siyasi parti >e demok-
ratik kitle örgütlerini harekete gecirmek ve
çahşaniann bütünlügunü sağlamak ve
bagımsızlığmı tartrşılır hale getirmemek."