20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER GlobalHukuk Fakültesi •NEW YORK (AA) - New York Ünıversitesi bünyesinde kunılacak dünyanın ilk "global hukuk fakültesf'nde, global ekonomiye ilişkin yasal dûzenlemeler üzerinde çakşılacak. Sonbaharda egıtime başlayacak fakülteye ilk aşamada çeşitlı ülkelerden kabul edilecek 20 profesör ile "nlııslararası öğrenci" sıfatı verilecek olan 20 öğrenci, mülkiyet, varhk ve ticaret konusunda uluslararası alandaki yasal kavramlan değerlendirerek global ekonominin geliştirilmesi yolunda çalışmalar yapacak. Demirel Lisesi tamamlamyor • HARRAN(AA)- Şanhurfa'nın Harran ilçesinde, temeli geçen yıl Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atılan lise için 2 milyar 500 milyon lira ödenek sağlandı. Şanhurfa Baymdırhk Müdürlüğü yetkilileri, ödenek yokluğu nedeniyle yapımına ara verilen Süleyman Demirel Lisesi inşaalına, Bayındırhk ye İskan BakanlığVndan ödenek sağlanmasıyla yeniden başlandığını söylediler. Lisenin kaba inşaatırun tamamlandığmı belirten yetkililer, "Lise yıl sonunda tamamlanarak öğretime açılacak" dediler. Başkentte terzilik meslek lisesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı, son yıüarda giyim sektörünün eğiülmiş elemanaduyduğu gereksinimi dikkate alarak, Fstanbul'dan sonra Ankara'da da "terzilik meslek lısesi" açılmasını kararlaştırdı. Bakan Nevzat Ayaz'm direkufleri ile bakanhk ve Terziler Federasyonu Genel Başkanlığı yetkiÜlerinin yapüklan görüşmeler sonucu açıbnasına karar verilen okul, teralerin yoğun olarak etkinlik gösterdıği Ulus semtinde bulunan Atatürk KızTeknik Lisesi bûnyesinde oluşturulacak. Okulun eğitim öğretim çalışmalannın en verimJi biçimde yûrütülmesi amaayla Milli Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Terziler Federasyonu Genel Başkanlığı arasında önümüzdeki gûnlerde bir protokol imzalanacak. Yeni öğretim yıhnda açılacak okulda karma eğitim yapılacak. 36 söper lise açılıyop •ANKARA (ANKA)- Anadolu liseleri ileeşdeğer eğitim veren süper liseler yaygınlaşıyor. 1994-1995 öğretim yılı için 36 süper lise hizmete açılacak. ll Milli Eğitim Müdürlüğü'nce yapılan süper lise tekliflerinden 36'sı bakarüıkça kabul görerek, açıbnasına karar verildi. 1994-95 öğretim yılında hizmete girecek 36 süper lise, 3 bin 500 öğrenciye öğretim olanağı sağlayacak. Yeni açılacak süper liselerle birlikte bu hselerin sayısı 163'e ulaşacak. İHD'den açıklama • HaberMerkezi-DİSK Deri İş Sendıkası kurucusu veeski genel başkanı Kenan • Budak'ı anma töreninde '. poüs tarafından gözalüna ! ahnan 5 kişinin işkenceye • uğradığı ileri sürüldü. İnsan Haklan Derneği'nde Deri İş Sendikası örgütlenme başkanı Muzur Pekgüleç tarafından dün yapılan basın açıklamasmda 25 temmuz 1994 günü düzenlenen Kenan Budak' ın ölümünün 13. yıldönümü anma toplantısının dağıhşı • sırasındapolisininsanlann ' üzerine ateş açuğı ve 5 kişiyi gözalüna aîdığı belirtildi. Gözaltına ahnan Berna . Bozkurt, Murat Emin ' özdemir, BülentÇatar, Sibel Alünokvesoyadı belirlenemeyen Oya adlı kişilerle Zeytinbumu Terörle Mücadele Şubesinde yapılan görüşmede yüzlerinde ve bedenlerinde bulunan dayak izlerinin işkenceye uğradıklannm kanıtı olduğu söylenen basm : açüdamasında DİSK Deri İş - Sendikası'nınbudurumu protesto ettigi ve gözaltına ' ahnanlann hemen serbest ; bırakılmalannın gerektiği : açıklandı. Gözaltındaki 5 kişi • hakkında tstanbul Cumhuriyet Savcıhğınca bugün soruşturma açılacak. Hastaneçöpü ölüııısaçıyor Geçen yıl patlayan Hekimbaşı çöplüğünde bir önlem almmazken çevrede yapdaşma hâlâ sûrûyor. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) BEHZATŞAHtV İstanbul'da günlük yaklaşık bin 500 ton olduğu tahmin edilen tehlikeli atık'. kuralla- ra uygun toplanmadığı için tehhke saçıyor. Bu atıklann en tehlikehlerinden kabul edilen hastane aüklan da tstanbul çöplüklerine ge- hşigüzel dökülüyor. Buradan besin zincıri yoluyla insana ulaşan tehlikeli atıklar için, kısa dönemde ahnacak herhangi bir önlem de gözükmüyor. İstanbul'da bulunan 51'i kamu, 52'si özel toplam 30 bin yatak kapasi- teli hastanelerde ortaya çıkan. — — — günlük hasta başına 1.5 kilog- ram tehlikeli hastane atığı çöp- lüklere dökülüyor. Bunlar arasında laboratuvar ve klinik- lerin yara sargılan, alçılar, bir defa kullanıhp atılan malzeme ve enjektörler, hayvan kadav- ralan, infeksiyöz çöpler bulu- nuyor. Yönetmelige göre ayn toplanması ve özel işlemle za- rarsız hale geürilmesi gereken hastane atıklan sadece temizhk görevlilerinin ya da çöplük çey- resindeki yurttaşlann değil, m -^^^_ tüm İstanbullulann sağlığmı " — ^ ^ ~ - tehükeye aüyor. Çöplükler çevresinde otla- yan besi hayvanlan, martılar, yeraltı ve ye- rüstü sularla tüm İstanbul'a dağılan tehlikeli atıklara karşı ise henüz önlem ahnmadı. Üstelik tehlıkeh atıklar sadece hastane atı- klanyla da sınırh değil. Gelişrniş sanayi ülke- lerinin başına dert olan ve 'Üçüncü Dünya Ülkeleri' diye bihnen geri bırakünlmış ülke- lere ihraç edilmeye çahşılan kimyasal ve rad- yoaktif atıklar da. Türkiye'de çöplükJere ya da gelişigüzel yerlere atılabiliyor. Çevre bilincinin artmasıyla gelişmiş sanayi ülkelerinden ihraç ya da ithal edilen atıklara karşı tepki gösteriliyor. Ancak, yurtiçinde bu tip atıklan üretenler bunlan habersizce iste- dikleri yere atabiliyor. tstanbul için işin bir başka boyutu da, Bakı- rköy Betediyesi, hastane atıklannın ayn top- lanması için gereken önlemi almaana karşın, Istanbul Büyükşehir Belediyesı hastane atı- klannı ayn kabul etmiyor. Böylece Bakırköy Belediyesi'nin kurduğu çöp aynm tesislerinde aynlması mümkün olan hastane atıklanna bu işlem uygulanamıyor. Katı Atık Türk Milh' Komitesi Başkanı Prof. Dr. Kriton Curi, has- _ _ _ _ _ ^ _ talık yaraücı özellıği olan has- tane çöplerinin ayn toplan- mamasının tüm insanlar için tehhke yarattığma dikkat çe- kiyor. Curi, betediye meclisi ve Çevre BakanlığVnın ilgih' yönetmeliğin hemen uygu- Ianmasını sağlaması gerektiği görüşünde. Hastane atı- klannın diğer çöplere kan- şmasıyla bütün çöplerin tehli- keli çöp karakterine sahip ol- duğunu belirten Curi, "Bu so- run, çöpiüklere uzak ya da yakın bütün insanlan Ugilendi- riyor. Bütün insanlann sağlığı ' diyor. Tehlikeli sanayi atı- nedenıyle mik- IstanbuJ çöplüklerine hergün tonlarca tehlikeli hastane atığı geüşigüzel dökülüyor tehlike altmda' klannın başıbozuk atılması tannın bile bıh'nmediğini de belirten Curi, şun- lan sö^lüyor: "Çeşitli alanlardaki sanayi tesis- lerinin ürettiği tehlikeli atıklar betediye tarafı- ndan toplanmadığı için ne miktarı. ne de nereye dökûMûğü beffi değiL Bunlar beiki de Be^rad Ormanı'na dökülüyor. Bunlann uzaklaştflibnaınası tüm kent için tehlike. tzmir Büyükşehir Beiediyesi bu konuda öoleın aldı. tstanbui Büyükşefair Beiediyesi de tzmir'i ömek alırsa, kısa zamanda bu körkutu- cu yükten kurtulmanuz mümküa" Tıbtai atık, özel yöntemle toplanıp saklanmalı Bakanlıkyönetmeliğineuyulmuyor tstanbul Haber Servisi - Istanbul'un su sorununda olduğu gibi çöp sorunun- da da inanılmaz sorumsuzluklar ve in- san hayaünı hiçe sayan ciddiyetsiz uy- gulamalar yaşaruyor. 10 milyonluk istanbul'da insan sağlığı için çok ciddi tehlikeler oluşturan binlerce ton "tıbbi aük" hiçbir önlem alınmadan yerleşim merkezlerindeki çöpiüklere aulıyor. özel korumah bölgelerde, özel koruma ve korunma yöntemleriyle toplanması ve imha edilmesi gereken tıbbi atıklarla ilgili olarak Çevre Bakanlığı'nın TıMri Abklar Yönetmeliği'nde bulunan en önemli hükümlere belediyeler uymu- yor. Çevre Bakanhğı'nın Tıbbi Auklar Yönetmeliği'ndeki hükümlere göre tıbbi atıklann en zararsız şekilde im- hasının iki yolu bulunuyor. Bu yönet- mehğe göre birinci yöntem enfekte aü- klann hastanelerde kunılacak alttan ısıtmah kazanlarda yakılmasını içeri- yor. Ikinci yöntem de geniş ve derin bir çukur açılmasını ve aît tarafırun geçi- rimsiz olmasını öngörüyor. Çukurun tabanı atık sıvı geçirimini önlemek amaayla kille kaplanıyor. 2-3 mm kalınlığnda kahn dayanıklı plastikle kaplandıktan sonra üzerine de sön- memiş kireç dökülüyor. Her türlü mik- rop üreme ve toprağın atık sıvılan geçir- me olasıüğı ortadan kaldınhyor. Bu iki yöntem pek fazla kııllanjlmı- yor. Bu yöntemlerin uygulanamaması haünde tıbbi atıklann geçici atık depo- lannda biriktirilmesi, belediyelerin de bu atıklan übbi atıklar için belirlenmiş özel alanlara dökmesi, çevresine de uluslararası "Klinik Atıklar Amblemi"nı asarak halkı uyarması gerekiyor. Has- TIBBİ ATIK tahklann bulaşmasını sağlayarak insan ve çevre sağlığmı tehtit eden tıbbi atı- klann kesinlikle evsel çöplerin yanına konulmaması. insanlardan uzakta ve etrafında uyana işaretler olması gere- kirken evsel aüklarla beraber tıbbi atı- klann da aynı çöpiüklere atılması çok • Tıbbi atıklann geçici atık depolannda biriktirilmesi, belediyelerin de bu atıklan tıbbi atıklar için belirlenmiş özel alanlara dökmesi, çevresine de uluslararası 'Klinik Atıklar Amblemi'ni asarak halkı uyarması gerekiyor. büyük tehlikeler yaratıyor. Çevre Ba- kanlığı, yönetmeliğe uyulmaması haün- de belediyeleri sadece uyarma yetkisine sahipken yeterli olanaklan olmadığı için hastaneleri ve çöplükleri de denetle- yemiyor. Böylece tıbbi atıklar insan sağlığı için her geçen gün büyüyen bir tehlike olarak kalıyor. Tıbbi atıklann toplanma işlemi, ayn depolanması yöntemiyle bitmiyor. Bu iş için özel olarak eğitilmiş personel tarafından ayn olarak toplanması gere- kiyor. Patojen atıklann sterilize edildik- ten sonra. diğer enfekte atıklarla bera- ber özel olarak yapılmış kırmızı plasük torbalara konularak toplanarak, hiçbir şekilde sıkışünbnaması gerekiyor. Nasıl taşındığı da önemli Çevre bakanlığının yönetmelığinde yer alan ve dünyanın gelişmiş ülkelerin- de de yer alan toplama işlemine göre, ameliyatlarda kullanılan kesici, delici özelliği olan atık aletler, yeniden kul- lanılmayı önlemek için. mekanik pres- ler yardımıyla bükülüp ya da kınl- dıktan sonra ayn olarak toplanılıyor. Bu aüklan toplamak için kullanılan kırmızı torbalann kesinlikle delinme- mesi, gerekirse çift torba kullanılması öngörulüyor. Yöneüneliğe göre, mik- robiyolojik laboratuvar aüklan, insan kanı ve atık vücut sıvılan ile kesici, deli- ci aletlerin sterihze edilmesi gerekli kıhrayor. Çevre Bakanhğı'nın yayınla- dığı yönetmeliğe göre, übbi atıklann taşınması için gerekli yöntemler de açı- klanıyor. Kaynağında ayıklanmış übbi aüklann kesinlikle 150 mikron ka- lınhğında kırmızı torbalarla taşınması ve toplama işleminden sonra herbir tor- banın üzerine, kolayca görülebilecek nitelikte, "Uluslararası Klinik Atıklar" ambleminin yapıştınlması gerekiyor. Bu torbalann üzerindew Dikkat Tıbbi Aük" yazılan olan bir torbaya konması gerekiyor. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Soysal ve Boyner Gücün gücü dengelemediği yerde demokrasi olmaz; azınlık ya da çoğunluk diktatörlüğü olur! Güçler dengeniz ne kadar varsa, demokrasiniz de an- cak o kadar var olabilrr.. Çağdaş demokrasilerin dayarv dığı temel güç dengesi ise "emek" ile "sermaye" ara- sındadır. Eğer "işçi"smıh "işveren"sınıfınızorlamasaydı,çağ- daş "çoğulcu" demokrasi de doğamazdı.. 12 Eylül geldi, Türkiye'de var olması zaten çok zor olan emek-sermaye dengesini tümden yok etti... Ikiyüz- lü Batı'nın "insan haklan"konusunda bizi aşağılayacak gerekçeler bulabilmesinin nedeni de içte burnumuzûn pislikten kurtulamamasının nedeni de budurl.. ••• iki isim, Türkiye'nin gündeminde: Mümtaz Soysal ve Cem Boyner. Sayın Boyner "sermaye'nin temsilcisi... "Numaracı cumhuriyetçi", yani özal'cı. Sayın Soysal "emek"tenyana... "Ulusalcı"solcu, yani Kemalist. Süslü basın Boyner'i şişirdikçe şişiriyor... Zehirli oklar ise Soysal'a yönelmiş. Köşeleri kapan solcu eskileri, sermayeye yaranma, "es/r/ güna/7'larını unutturma yarışı içindeler. Cumhuri- yet dışında ise "sol basın" neredeyse yok artık.. Eski günlerden, "büyük" basın içinde direnişini sürdürmeye çalışan ancak birkaç kalem kalmış "yadigâr"... ••• Ne diyor Sayın Boyner? "KİT'ler organize soygun müesseseleridir. Istisnasız hepsi kapatılmalıdır. Özelleştirme hemenyapılmalıdır." "- Dın işleri cemaatlere bırakılmalıdır. fsteyen millet- vekilinin Kuran 'a el basmasının, isteyen kadın avukatla- rın duruşmalara başörtü ile girmesinin, öğle tatilinin cuma namazına göre ayarlanmasının kime ne zararı var?" "- Atatürk fikir adamı değildir, askeri bir kahramandır. Bu nedenle kurduğu partinin altı oku kısa kalmıştır." Boyner'in "Kürt sorunu" üstüne, Avrupa Birliği'ne tam üyelik üstüne de "ilginç" görüşleri var.. Kimisi doğ- ru, kimisi yanlış. Atatürk'eve Kemalizme karşı olan "din- ci"ve "Kürtçü'leri kucaklamak istediği ise belli. Katıldıklarımızı alkışlamak, katılmadığımız düşünce- lere ise "hoşgörü" göstermek, demokrasinin gereğidir. Ama demokrasiye inanıyor isek; bu "hoşgörü^nün gü- nümüz Türkiyesi'nde özellikle iki koşulu olduğunu da unutmamalıyız.. Siyasal yaşamdaki "a^/r/"bölünmüşlü- ğe katkı yapmamak, bir.. Toplumu ayakta tutan, demok- rasinin temel dayanağını oluşturan "sağlam"değerleri yıpratmaya çalışmamak, iki.. Sayın Boyner, Türkiye'de sağı laik-demokratik birçiz- giye çekebilirse alkışlarız. Ama Atatürk hakkında bO' yundan büyük laflar etmeye başlayınca da, çizmeyi aştı- ğını anımsatmak zorunda kalırız. Etrafındaki Atatürk düşmanlarını anımsanz birden.. Atatürk üzerine kaç kitap okuduğunu sorarız. Hiç değil- se "Nutuk"u ve "Medeni Bilgiler'i okuyup okumadığını merak ederiz.. • • • Peki Sayın Soysal sermaye basınının hışmını üzerine çekmek için ne yapıyor? Partisinin bayrağındaki "A/f/ofr"aveadındaki "sosyal demokrat" öze uygun davranmasını istiyor! Halkın paraları ile oluşan KlT'lerin, bir "oldu-bltti"ha- vası içinde, yok pahasına satılmaması gerektiğini savu- nuyor. Özelleştirmeye, ancak ulusal ekonomiye hizmet ettiği ölçüde ve ulusal çıkarlara ters düşmemek koşulu ile "evet" diyor. Kıbrıs'ta, Azerbaycan'da, Bosna'da, ulusal çıkarlara uygun ve Batı önünde boynu bükük olmayan bir siyaset- ten yana.. "Bakanlık olsun da ne olursn olsun!" demiyor. Hem kabul edeceği bakanlıkla, hem partisinin hükümetteki tutumu ve hem de kendi partisinden hükümete girecek- lerin kişilikleri ile ilgili "tutarlı" koşullan var. Onurlu, ideallerine sadık her siyaset adamının öne sürmesi gereken koşullar bunlar. Alkışlamak mı gerekir, yermek mi? Ama Soysal'a yönelik "öffce'nin asıl nedeni belli: "Özelleştirme" konusunu Anayasa Mahkemesi'ne gö- türüp, "yanlış"\n iptaline yol açmak! Peki o anayasayı Soysal mı yaptı? Yoksa "sermaye'- nin etki ve güdümündeki güçler mi? Türk-lş'ten DlSK'e, Hak-lş'e kadar, niçin tüm işçi kuru- luşları, özelleştirmenin "peşkeş çekme" rezilliğine var-' dığını -çok ciddi kanıtlarla- savunup duruyorlar?.. • • • Türk basınının Soysal-Boyner ikilisine yaklaşımındaki çarpıklık, gönlümüzdeki demokrasiyi niçin kuramadığı- mızın nedenlertni gözler önüne seriyor. Ve aynı zamanda, içine düştüğümüz batağın temelin- deki nedeni de.. Emeğin sesi yok, sermayenin sesi çok! Kargaların ağzına mikrofon tutulmuş!.. Bülbüllerin se- si duyulabilir mi? Genel Başkanhğa aday olan İsmail Hakkı Önal, genel kurulun yanşa dönüşmemesi gerektiğini söyledi DLSK'iııbağnnsızbğıtarbşılmazhalegelmeli • Tekstil Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak, Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Özcan Kesgeç'ten sonra Genel-İş Sendikası Genel Başkanı İsmail Hakkı Önal da aday olduğunu açıkladı GÜNEŞ GÜRSON ANKARA - DİSK'in 9. Genel Kurulu'na bir hafta kala, aday sayısı 3'e çıktı. DİSK Genel Baş- kanvekili ve Genel-lş Sendikası Genel Başkanı tsmail Hakkı önal da DİSK Genel Baş- kanlığı'na aday olduğunu açı- kladı. önal, aday olma gerekçe- sinı düe geünrken, "DtSKIn bağımsızlığını tarttsılır hak Betirmemek gere- kir" dedi. Genel kurula bir hafta kala DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğhı'nun adayhğı konu- sundaki belirsizlik sürerken, genel başkan adaylannın sayısı 3'e çıktı. Teksti! Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak. Sosyal-İş Sen- dikası Genel Başkanı özcan Kesgeç ile Ge- nel-İş Sendikası Genel Başkanı İsmail Hakkı önal'ın adaylıklannı açıklamalan üzerine, genel kurula "tek aday" ile gidilmesi için gin- şimlerde bulunuhnası gündeme geldi. Nebi- oğlu'nun, kendi sendikasının yönetimine se- 1 Turk Philips kadrosunu yüzde 70 azalttı 1 Paket, işçi gkarma paketi oldu Haber Merkezi- 5 Nisan ekonomık ni görüşmeler yoiuyla işçi çıkarmamaya isükrar pakeüyle birlikte ortaya çıkan ikna erme\e çalıştık. Tofaş'ta yapddığı sorunlar karşısında çalışanlann tepkıle- gibi ücretsiz ian ya da yanm gün çalışma ri sıirüyor. Bir yandan işçi pkarmalar. önerdik, ancak kabul edilmedi" dedi. öte yandan ise protestolar devam edi- Bir süre önce işverenin, saüşlann dur- yor. ma noktasma geldiğini iddia ederek 100 Otomotiv, tekstil ve hizmet gibi bir- sauş elemanının işine son verdiğini anı- çok sektör, krizden etkilenirken Türk msatan Helvacı, kısa bir süre sonra da Philips de ekonomik krizi gerekçe gös- sendikalanna üye 144 işçiyle birhkte tererek kadrosunu yüzde 70 azalttı. Phi- 167 çahşanın işten cıkanldığını kaydet- lips'te 144'ü sendikah işçi olmak üzere, ti. Helvaa'nın verdiği bilgiye göre, Phi- üretim ve yönetim kadrolanndan top- lips'te sendikah 1000 işçi çahşırken son lam 167 çahşanın işine son verildi. işten çıkarmalann ardmdan Birleşik Birleşik Metal Sendikası Ümraniye Metal Sendikası'nın sadece 25 üyesi Şube Başkanı Mefamet Helvaa, "Işvere- kaldı. 1 Turk-15, DİSK, TİSK temsilcileri toplandıl İş güvencesine formül aranıyor ANKARA (Cımhuriytf Bürosu)- İşçi larda görüş birliğine vanlmasının ardı- ve işveren temsilcileri, keyfı işten atma- ndan, teknik düzeyde oluşturulan ko- lan önleyen 158 sayılı Uluslararası Çalı- misyonlar çahşmaya başladı. Hüküme- şma örgütü (ILO) Sözleşmesi'nin te, krizi çözüm yolunda öneriler götür- onaylanmasının ardından, iş güvencesi mek üzere sürdürülen çahşmalarda, ve işsizliğe çözüm konulannda formül sosyal güvenlik ve iş güvencesi konulan arayışı için diyaloglannı sûrdürüyorlar. ağırhklı olarak ele ahnıyor. Tûrk-Iş, DİSK, TİSK ve Hak-lş 158 sayılı ILO Sözleşmesi'nin onay- konfederasyonlan, bu çahşmalann tek- lanmasına karşı çıkan işveren kesimi ile nik boyutunu oluşturmak üzere, dün işçi temsilcileri arasında "iş güvencesi'' istanbul'da teknik düzeyde bir araya ve "tophısözleşme düzeninin değişmesi" geldiler. fstikrar paketinin açıklan- konulannda pazarlık yapılabıleceği be- masınm ardından birkaç kez bir araya lirtiliyor.Geçen aylarda TİSK'in ev sa- gelen taraflar, işsizliğe çözüm ve istih- hipliğini yaptiğı toplantı, 15 ağustosta dam alanlan yaratılması konulannda Ankara'da Türk-lş'in vereceği yemekle işbirliği için ilk adımı attılar. Bu konu- devam edecek. çilmemesinden dolayı aday ohnaması olasıh- ğına dikkat çekılirken, DlSK'ın yenıden faa- Gyete geçtiği dönemde "bağımsızlığının taröşıhr duruma gehmesinin" tabanda ra- hatsızhk yaratüğı kaydedildi. Bu rahatsız- hklann, DİSK'in, özelükle siyasi partiler, iş- verenler ve deyletle olan ilişkileri üzerinde yo- ğunlaşuğı behrlendi. Genel-lş Sendikası Genel Yönetim Kuru- lu, "yenkkn yapüanma ve aktif politika izle- me" gerekçeleriyle erken toplanması karar- laşunlan genel kurul öncesinde, İsmail Hakkı Önal'ın genel başkan adayı olması konusun- da oybirhğiyle karar aldı. Geçen hafta ören'- de yapılan eenel yönetim kurulu toplanüsı- nda, Genel-lş delegeleri, DİSK'in "tophımsal muhalefetin en etkili sınıf örgütü konumuna yüksehümesi ve çıkıs. noktası olması" gerekti- ğini vurguladılar. Genel-lş delegeleri. "DİSK'i üeriye taşıyacak tardşmalann yüzey- sel olmaktan çıkaniıp, bu tür sendüud-snnfsal perspektifiere kavuşturulmasını zonmhı gör- dûklerini" açıkladılar. tsmail Hakkı Önal, Cumhuriyet'e DİSK Genel Başkanhğı için aday olduğunu açıkladı. önal, 1992 yılında yapılan genel kurulun "yenden tüzd kişflik kazanma" niteliğı taşıdığına dikkat çekerek. "O günden beri ü>e sayısj 300 bine uiaşu. 300 bin üye tabanlı bir konfederasyonun tabana da- yalı otması gerekiyordu. O amaçla kongrenin erkene almmasın» istedik. Tabana, seçim hakkı vermek için" dedı. Geniş tabanlı bir yeniden yapılanmanın gerektiğini savunan Önal. şun- lan söyledi: "Türkiye'nin içinde bulunduğu bu noktada, DİSK'e çok daha büyük işlevler düşe- bikceğhu, tophımsal ımıhalefeti götürebiJecek tek sivil toptıun örgütü olarak değeriendirdiği- mizi, yapılması gerekenkrtn kongrede poütika haline getiribnesi gerektiğini düşündük. DtSK Yönetim Kurulu olarak, bu ne- denle oybirljğiyle genel kurulun erken yapılması karannı aldık." DİSK Genel Kurulu'nun"ya- nşa dönüşmemesi gerektiğmi'' ifade eden Önal. bunuri için "tek aday" ve "örgütü kavrayabile- cek yönetim" oluşturulmasının gündemde olduğunu söyledi. Onal, yenı oluşacak yönetimin DİSK içindeki tüm siyasi inanç- lan kavrayabilecek nitelikte ol- masının önemine dikkat çeke- rek. "DİSK. bugûne kadar, top- lumsal muhakfeti yeteri kadar yapamadı. Daha çok örgütlenroe Ue uğraştı. örgütlenme çabşma- lan içinde, kendi işcisini. ta- banını, kendi ilkeieri doğrultu- sunda eğitemedi. örgütfü okhıgu, ama tophısözJeşme imzala- yamadığı işyerlerinde eğitim cauşmalan yapamadı. Bu da, ye- teri kadar hareketli olmasını engelledi" diye konuştu. önal, DlSKın ılkelennın tartı- şılmaz olduğunu, ancak gelışünlerek aktif bi- çimdeyaşama geçırilmeleri gerektiğini vurgu- ladı. Önal, DİSK'in yeniden yapılanması sü- recinde. "flketeriri halka ve kamuoyuna mal etmesi"nin önemine dikkat çekü. önal, DİSK'in. bundan sonraki sürecte yapması gerekenleri şö>le sıraladı: "12 Eylül cenderesi- nin katdmlması yolunda siyasi parti >e demok- ratik kitle örgütlerini harekete gecirmek ve çahşaniann bütünlügunü sağlamak ve bagımsızlığmı tartrşılır hale getirmemek."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle