Katalog

27 TEMMUZ1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin laik bir ülke olduğunu ve laikliğin de Müslümanlığı koruduğunu söyledi DemirePdenîran'alaiklikdersi Cueliap, Peru'da başkankga tallp • NEWYORK(AA)-BM eski Genel Sekreteri Perez de Cuellar, memleketi olan Peru'da yapılacak başkanlık secimlerinde adaylığını koyacak. De Cuellar'ın adaylığını ağustos başında Lima'da açıklaması bekleniyor. Peru'da beş yıldır iktidarda bulunan şu anki Başkan Alberto Fujimori, ülkeyı anti-demokratik şekilde yönettiği gerekçesiyle tepki topluyor. Fujimori, 1992 yıhnda parlamentoyu feshetmiş ve anayasa mahkemesini kapatmıştı. İspaîlBçiRği'ne bombalı saldım • LONDRA(AA)- Londra'daki İsrail Büyükelçiliği yanında bomba patladı. Kensington semündeki elçilik binası yanında infUak eden bombanın üç kişinin yaralanmasına yol açtığı bildirildi. Polis, yaralananlann durumunun ağır olmadığını belirtti. Scoüand Yard, bombanın İsrail konsolosluk binasının arkasına park edilmiş gri renkli Audi marka bir otomobilin içine yerleştirildiğini, patlamadan önce olay yerinde orta yaşlı bir Arap kadının görüldüğûnü açıkladı. Atina'mngözû Irak pazapmda •AMMAN(AA)- Yunanistan'ın. Irak'a, Körfez krizinde zarar gören altyapısını yeniden inşa etmesi için yardım vaadinde bulunduğu öne sürüldü. Ürdün'ün başkenti Amman'daki Arap diplomatlar, Associated Press Ajansı'na yaptıklan açıklamada. Yunan hükümetinin, bu teklifı, Irak Başbakan Birinci Yardıması Tank Aziz'in Atina'ya yapüğı ziyaret sırasında Uettiğini öne sürdûler. Nükleermadde kaçıntayor • W ASHINGTON (AA) - ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon). Almanya'da ele geçirilen plutonyumun kaynağının Rusya Atom Enerjisi Bakanhğı'na bağlı bir tesis olduğunu bebrledi. Nükleer silah yapımında kullanılanögram plutonyum, mayıs ayında Alman polisince ele geçirilmişti. Amerikan basınında yer alan haberlere göre Pentagon, plutonyumun sökülen nükleer başhklardan çahndığına inanıyor. Arjanthı'deölü sayıa 96'ya çıktı • BİRLEŞMİŞ MtLLETLER(AA)- Arjantin Dışişleri Bakanı Guido Di Tella, geçen hafta Boenos Aires'tekı bir Yahudi merkezinin bombalanması olayı ile ilgili olarak BM Güvenlik Konseyine yann bilgj verecek. İsmi açıklanmayan Arjantinli bir kaynak, Guido Di Tella'nın Güvenlik Konseyi'ne "şahsen" bilgi sunacağını belirtti. Arjantin Dışişleri Bakan Yardımcısı Fernando Petrella, üç gün önce bir radyoya yaptığı açıklamada, hükümetin Güvenlik Konseyi'ne "terorizm konusunun tarüşılmasını" önereceğini söylemişti. İngiltere'de pekor tazminat • LONDRA(AA)- Ingiltere'de bir hastane, doktorlann doğum sırasındaki kusurlu davranışından ötürü sakat kalan kızçocuğuna 1 milyon sterlin (50 milyar lira) tazminat ödemeye mahkum edildi. Manchester kentindeki St Mary hastanesinde 6 yıl önceki olayda, Vicky Farrell adlı kız çocuğunun doğumu sırasında sorun çıkmış ve anneye zamanında sezaryen ameliyatı yapılmayınca, bebeğin beyninde hasar meydana gelmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cum- hurbaşkanı Sükyman Demirel, Türkiye'de bir siyasi harekete bakarak burada Müslü- manlığın zafer kazanması gibi bir kanıya sa- hip olmanın yanlış olduğunu belirterek T ü r k halkınm bir ktsmını Müslüman sayıp bir kısmını saymamak bölücülüktûr. Tür- kiye'deki tüm siyasi partiierin dine saygısı vardır" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, resmi bir ziya- ret amacıyla bulunduğu İran'da, televizyon programına katılarak kendisine yöneltilen sorulan yamtladı. Demirel, kendisine yöneltilen. "RP*nin se- çimleri kazanraası, Türkiye'de halkın Islam'a yöneMiğini gösteriyor. Türk hükümeti halkın isteğine cevaben nasd bir program öngörmek- tedir" şeklindeki bir soruyu. "Sanıyorum, böyle bir yonm fevkaiede yanlıştır. Türkiye, laik bir ülkedir ve MüsJümanlık fevkakde iyi- dir" dıye yamtladı. Türk halkının tamamına yalunının Müslüman olduğunu kaydeden Demirel, şu görüşleri dile getirdi. "Türkiye'de kimse kimsenin inancına ka- nşmaz ve din, laiklik şemsiyesi altında koru- nur, yani inançlara karşı kimse en ufak bir saygısızlık yapmaz. Türkiye'de dini siyasete alet etmek kanunlarla yasâklanmıştır. Siyasi partilerden hiçbtrisi, diıi ve ırk meselesini ken- dilerine hedef seçemezler. Bin sene önce Ana- dolo'ya Müslümanlığı getiren Türklerdir. Türkiye'deki bir siyasi harekete bakarak, bu- rada Müslümanltğın zafer kazanması gibi ka- naate varmak yanlıştır. Türk halkının bir kısmını Müslüman sayıp bir kısmını sayma- mak bölücülüktûr ki Müslümanükta böîücii- lük yapdmaz. Türkiye'de bütün siyasi partiie- rin dine karşL, Müslümanlığa karşı saygısı vardır. Onun için bu gibi yommlar yanîışûr diyorum." Baa Türk yetkililerin, İslamın büyümesi- ne karşı çıkmakve bu partiierin zaferiyle mücadele etmek istedikleri yolundaki bir so- ru üzerinede Cumhurbaşkanı, "Yanlts. Çüo- kü seçimlere kablanlaruı bepsi Müslüman, oy verenlerin hepsi Müslüman. Söyledim, Tür- kiye'de Müsiümanlann oranı yüzde 99.8. Bunlardan bir tanesini Müslüman sayıp, öbürlerinin saymamak gayet kötü bir hare- kettir. Bu iddialan ortaya atanlar her kimse, onların söyledikleri yanlıştır. Bütün Türk hal- kı Müslümandır. Bu partiierin bir tanesini Müslüman parrisi olarak adlandırırsanız. di- ğerlerine ne diyeceksiniz? Laiklik, Müslü- manlığı bölen bir şey değildir, koruyan, topla- yan bir şeydir" görüşünü savundu. Çekiç Güç sigorta Demirel. Çekıç Güç'le ilgili bir soruya ver- diği yamtta da şunlan söyledi: "Olaya şöyle bakmak lazım; Irak'ta idare var. Kuzey Irak'ta 'Biz Kürdüz' diyen insan- lar var. 'Biz Kürdüz' diyen insanlar İran'da da Türkiye'de de Suriye'de de var. Hatta Kaf- kasya'da da var. Bunlann dünyada liderleri var. Bunlar, İran, Türkiye, Suriye ve Irak top- raklannda kendi devletlerini kurmak istiyor- lar. Suriye, İran ve Türkiye buna karştdır ve hiçbir şarta bağlı değildir. Kuzey Irak'ta bu- gün, Bağdat yönetiminin hakimiyeti yoktur. Orada bir devlet boşluğu var. Bu devlet boşlu- ğundan faydalanarak, Türkiye'de çoluk- çocuk, kadın-kız demeden öldüren terörist şe- bekesi var. Bir de orada terör örgütünün dtsın- da halk var. Bu halk Kürt asdlıdır, Arap asülı- dır, Türkmen asılljdır. Bu halk, daha önce Halepçe'de katilama maruz kalmtş, sürgüne maruz kalmıştır. Şimdi bir taraftan Kürt dev- leti kurulmamaİKJır. diğer taraftan da Kuzey Irak'ta insanlar yeniden tecavüze maruz kaj- mamalıdır. tşte Çekiç Güç, bunun karşısında bir nevi dünyanm sigortasıdır." İran'daki rejime karşı mücadele eden ör- gütlerin, Türkiye'de rahatça banndıklan yo- lundaki bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye'de İran'a karşı bir hareket olmadığını vurgulayarak "Bugün, Türkiye'- nin, İran'a karşı herhangi bir düşmanlığı önle- mediği söyleneroez" dedi. Demirel Türkiye ve İran'ın birbirlerine güvendiklerini belirte- rek şöyle dedi: "Türkiye ve İran, bölgenin iki büyük devle- tidir. Kardeştirler ve yüzyülardır devlet ola- rak, millet olarak vardniar ve müşterek tarib ve kültürleri vardır. Türkiye ve İran'ın dost ol- malannı engelleyecek hiçbir sebep yoktur. Türkiye İran'a güveniyor, İran'da Türkiye'ye güveniyor. Iran'la Türkiye arasında bir güven bunalunı yoktur." Demirel, Türk basınımn İran Islam Cum- huriyeti'ne karşı düşmanca bir tavn olduğu- na ilişkin bir yoruma da şu sözlerle karşılık verdı: "Türkiye, hür bir ülkedir. Türkiye'de herkesin aynı şeyi istemesi mümkün değildir. Türkiye'de sorumlu hükümetler, sorumlu par- lamento var. Halkın büyük çoğunluğu, Tür- kiye-İran münesebetlerinin fevkalede düzgün olmasını istiyor. Bence bu yetmelidir, çünkü, herkesin aynı şeyi düşünmesi ve herkesin aynı istikamette bakması mümkün değildir." İsrail ve Ürdünlü liderlerABD Kongresi'nin özel oturumunda yeniden bir araya geldiler HüseyinveRabhıKongre 9 dekonuştu FUATKOZLUKLU VV'ASHINGTON - Ortadoğu'nun iki yaşlı lideri, ülkeleri arasında 46 yıldır devam eden savaş dunımunu önceki gün imzaladıklan "Wastoing- ton deklarasy ODU" ile sona erdirdikten sonra ABD Kongresj'nde konuştu- lar. İsrail Başbakaru İzak Rabin ve Ür- dün Krah Hüseyin, eşleriyle birlikte önceki gece Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bill Clinton'ın "tarihi admn antnası"-dolayısıyla verdiği yemeğe kaüldı. Ürdün-İsrail arasında 46 yü sonra "dosthık ve ekonotnik işbirliği"- nin imzalanmasına ev sahipliğı yapan ABD Başkanı Bill Clinton, tarihi an- laşrna>ı imza eden liderierle kadeh to- kuşturdu. Kral Hüseyin ve Rabin, geçen cu- ma geldikleri ABD başkentinde, ön- ceki gün ABD Başkanı gözetiminde imzaladıklan 12 sayfa ve 7 maddeden oluşan "VV'ashington deklarasy onıT- nun ardından dün ABD Kongresı Temsilciler Meclisi'nin "özd oturu- munda'' yeniden bir araya geldiler. İsrail ve Ürdün liderleri, Temsilciler Meclisi'nde, ABD Başkan Yar- dımaa Al Gore, Temsilciler Meclisi Başkanı Thomas Foley ve Clinton ka- binesinin üyeleri üe Kongre üyelerine hitap etti. Konuşması sıraşmda zaman za- man gözîeri dolan Ürdün Krab Hüse- yin, sözlerine, "Bütün Ürdün bugün burada beramle birlikte" diye başladı. İsrail Başbakaru İzak Rabin ise "Eğer halkm banşı çok kuvvetii destekleme- Kral Hüseyin ve Rabin, Clinton'ın evsahipliğinde Beyaz Saray 'da inualadıkları urtak bildiriyle ülkeleri arasmdaki 46 yüuk savaş durumunu sona erdirdiler. seydi bugün burada oüunazdnn. Hem biz bem Urdünbirlikte çok aa gördük" dedi. ABD Kongre üyeleri, birbirterini kutlayıp el akan Kral Hüseyin ve Ra- bin'i, konuşmalan sırasında sık sık ayakta alkışladı. 72 yaşındaki İsrail Başbakam İzak Rabin ile 58 yaşındaki Ürdün Kralı Hüseyin'in "üuıhi VVashington zine- si" ABD yayın organlannda geniş yer aldı. TV ve radyolarda, Ortadoğu banş sürecinde sıranın Suriye'ye gel- diğiu, Suriye lideri Hafiz Esad'ın banş görüşmelerinde ılımlı bir tavır takın- maya başladığı yorumlan yapıldı. Kongre'de konuşan Ürdün Kralı Hüseyin "Biz karşıhklı olarak iliskileri normalkştirmck istiyoru/. Dün (ön- ceki gün) imzalanan anlaşmayla 46 yTİhkdüsmanüksonaermiştir'dcdı Kral Hüseyin. "Bugün tanıklık et- tiğimiz bu aşamada eğer Tann istiyor- sa, iki ülke arasmdaki Uişkikr savaş devletinden banş devtetine geçeceknV dedi. İsrail Başbakaru İzak Rabin de ko- nuşmasında, ABD Başkanı Bill Clin- ton, eski Başkan George Bush ile ka- binesine ve Amerikan halkma, Orta- doğu banş sürecine verdikleri destek- ten dolayı teşekkür etti. Rabin, ülke- siyle Ürdün'ün arük birbirlerine karşı silah kuilanmayacağını, bölgede banşın sağlanması için birlikte çaba harcayacaklannı dik getirdi. İsrail Başbakaru Rabin, banş yo^ lunda bir mücadeleye giriştiklerini söyleyerek buna karşın Arnrnan ve İsrail arasında banş anlaşması konu- sunda yapılacak görüşmelerin çetin gececeğini belirtti. Rabin, Kudüs ve Amman'ın bir- birlerine uzaklıklannın sadece 70 da- kika olduğunu hatırlatarak. "Bir za- manlar birbirimize düşrtıandık, şimdi dost komşu ülkeier olabUeceğunizi ts- patÜMnk" dedi. ABD, Israil-Suriyebanşınızorluyor Dış Haberler Servisi - Ortadoğu'da İsrail'in düşmanlanyla banşmasında ikinci adım, Başbakan İzak Rabin'in önceki gün Ürdün Krab Hüseyin ile el sıkışmasıyla atıldı. Şimdi gözler, böl- genin diğer önemli ülkesi Suriye'ye çevrilmiş durumda. Ortadoğu'da banşın Şam'ın tam katılımı olmadan gerçekleşemeyeceğini belirten Ameri- kan diplomatik çevreleri, bu ülkenin de İsrail'le banş anlaşması imzalaması için çabalanm yoğunlaştınyorlar. AFP'nin haberine göre ABD'li yet- kililer İsrail-Ürdün barışımn Suriye'- nin de İsrail'le bir anlaşma imzalaması için gerekli ortamı yaratabileceğine inamyorlar. Yetkililer, FKÖ-İsrailan- laşmasımn Ürdün-İsrail yakınlaş- masının önünü açtığını belirterek, benzer bir gelişmenin Suriye için de söz konusu olabileceğini vurguluyor- lar. ABD Dışişleri Bakanı VVarren Christopher'ın da 'banş için domino etkisi' olarak adlandınlan bu var- sayımın somut bir gelişmeye dönüş- mesini sağlamak amacıyla yeniden Ortadoğu'ya gideceği bildirildi. Clinton-Esad konuşması Başkan Clinton'ın, Hüseyin-Rabin el sıkışmasımn hemen ardından, Suri- ye Devlet Başkanı Esad ile bir telefon görüşmesi yaptığı bildirildi. Cb'nton'- ın bu görüşmede Esad'a, Ortadoğu'- daki banş sürecinden Suriye'nin so- yutlanmayacağına ilişkin mesajlar verdiği ve Ürdün-İsrail anlaşmasının banş için daha da ileri gitmek konu- sunda bir fırsat olduğunu vurguladıği belirtildi. Esad'ın da bölgede kalıcı banş için çaba harcama konusundaki kararblığmı yinelediği bildirildi. Bu arada Mısır Dışişleri Bakanı Amr Musa, Suriye ve israil arasında bir banş için önümüzdeki haftalarda bir ilerleme kaydedılebileceğini söyle- di. Reuter'in haberine göre Musa, "İkrteme için umut var" dedi. Suriye, israil'le bir banş anlaşması sürecini başlatmak için öncebkle bu ülkenin işgal ettiği topraklardan çekil- mesini istiyor. israil ise çekilmeden önce genel bir ilke anlaşmasına vanl- masında ısrar ediyor. Kudüs Araplan bölüyor Dış Haberler Servisi - İsrail ile Ürdün arasında VVashington'da imzalanan an- laşma, bölgesel banş için umutlu bir ha- va estirirken bildirgenin bazı noktalan- na ibşkin tartışmalar da gündeme gelme- ye başladı. Bildirgede yer alan. Kudüs'- ün kalıcı statüsüne ibşkin görüşmelerde Ürdün'e öncelikler tanıyan madde, Filis- tinlilerin itirazına yol açtı. Ajanslar, İsra- il ve Ürdün'ün aralanndaki savaş duru- munu sona erdirdigini. ancak VVashing- ton Bildirgesi'nin bir 'Kudüs cephesi' baş- latabileceğini bebrttiler. Doğu Kudüs'ü, gelecekte kurulabile- cek bir Fib'stin devletinin başkenti olarak gören Filistinliler, VV'ashington Bildir- gesi'nde yer alan Kudüs'le ilgili maddeye karşı çıkarak bunun İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imza- lanan banş anlaşmasıyla çeliştiğini sa- vundular. Üst düzey FKÖ yetkililerinden Faysal El-Hüseyin. 'Kudüs'ün son statüsünün , Ürdünlüİeri degil, Fılistinlileri ilgilendiren bir konu olduğunu' ıfade etti. Hüseyin, "Ara çözümler için İslsun ülkelerinin kaö- hmını destekliyoruz, ancak nihai çözüm Filistinliler olniadan sağlanamaz" dedi. Filistinliler olağanüstü toplandt Bir başka FKÖ yetkilisi de Filistin Haber Ajansı VVAFA'da yayımlanan açıklamasında. "tşgalci devlet olan İs- rail'in, Kudüs'le ilgili olarak kimseye bir rol ya da söz vermeye hakkı yoktur" ifa- desini kullandı. Filistin özerk Yöne- timi'nin de konuyu görüşmek üzere dün olağanüstü bir toplantı yaptığı bildirildi. Reuter'e açıklama yapan bir Ürdünlü yetkili ise bildirideki maddenin Suudi Arabistan'ın da tepkisine yol açacaği yo- rumunu yaptı. İsrail'in ana muhalefet partisi Likud'un bir yetkibsi ise Kudüs konusunda Ürdün'e tanınan haklann, burayı başkent yapmak isteyen Arafat'a yönelik açık bir mesaj olduğunu söyledi. Doğu Kudüs'te El Aksa Camii ile Kubbetü's Sahra'nın bulunduğu Hare- mi Şerif bölgesi, Mekke ve Medine'nin ardından Müslümanlar için en kutsaj yerler arasında sıralaruyor. israil bölgeyi 1967 yılındaki 6 Gün Savaşı sırasında iş- gal etmişti._ Washington Bildirgesi'nde ise "İsrail. Ürdün KraUığı'nm Kudüs'teki, Müslümanlar için kutsal yerlere ilişkin şimdiki özel rolüne saygı gösterir. Bu böl- genin kalıcı statüsüne ilişkin görüşmeler başladığında da İsrail, Ürdün'ün bu bölge- deki tarihsel rolüne özel bir öncelik vere- cektir" ifadesi yer abyor. Kerkük Yumurtalık PetroKin dağıbmı taıtışılıyor Dış Haberler Servisi - Ker- kük-Yumurtalık boru hatünda kalan ham petrolün "flushing" yöntemiyle çıkartıbnasından sonra elde edilecek gelirin nasıl dağıtılacağına ibşkin VVashing- ton-Bağdat anlaşmazbği sürü- yor. Kıbns merkezli Ortadoğu Ekonomik Araşürma (MEES) gazetesine göre, Bağdat yöneti- mi ham petrolün satılmasından sonra elde edilecek gebrle Irak'a gönderilecek insani yar- dım malzemelerini kendisi da- ğıtmak ve Kuzey Irak'taki Kürt yönetirrüne uyguladıği ambargonun sürmesini istiyor. Bu nedenle de Irak'a gönderile- cek yardım malzemelerinden Ku- zey Irak'a eşit pay verilmesine karşı çıkıyor. Bağdat, dağıtı- mın BM tarafından yapılması ve Kürt bölgesine de eşit pay verilmesi durumunda kendi otoritesinin tümüyle sarsılaca- ğını vurguluyor. ABD ise petrolün satılmasın- dan elde edilecek gelirden Bağ- dat'a düşen payın Kuzey Irak ile diğer bölgeler arasında eşit paylaşıhnasında ısrar ediyor. MUSAANTERVEBASEV ŞEHITLERI ÖDÜLLERİ Geçen yıl Özgür Gündem gazetesi tarafından. Musa Anter'in ve basın şehitlerinin anısını yaşatmak amacıyla ve "Musa Anter Gazetecilik Ödülü" adıyla ilki düzenlenen ödüllerin ikincisi. bu yıl. "Musa Anter ve Basın Şehitleri Ödülleri" adıyla. Özgür Ülke gazetesi tarafından verilecektjr. DALLAR VE KATILMA KOŞULLARI: 1. Musa Anter ve Basın Şehitleri Ödülleri (1994), yarışma kısmında, • Haber • Araştırma-inceleme • KarikaKJr • Fotoğraf olmak üzere, dört dalda düzenlenmijtir. 2. Her dalda, ödüle değer bulunması takdirde, birincilik, ikıncilik ve üçüncülük ödülleri verilecektir. 3. Ödül tutarları, her dal için birinciye 15. 000. 000, ikinciye 10. 000. 000 ve üçüncüye de 5. 000. 000 TL'dir. 4. Ödullere, seçicı.kurul üvplerıyle Özgür Gündem ve Özgür Ülke gazeteleri çalışanları katılamaz. 5. Yarışmaya katılacak eserlerin yayınlanmomış yo da 20 Eylül 1993 tarihinden sonra yayınlanmış olması (ilk boskı) şarttır. 6. Ödüle katılan eserler iode edilmeyecek ve gdule dqöer bulunan eserler, Özgür Ulke gazetesinde yayınlanacaktır 7. Adayların, eserlerını özyaşam oykuleri ve iki fotoğrafla birlikte, 6 nüsha halinde, 31 Ağustos 1994 tarihıne kadgr, "Musa Anter ve Basın Sehirieri Ödülleri. Alemdar Mah. âaşmüsahip Sok. Talas Han / Kaf: 4. Cağaloglu / İstanbul" adresine göndermelerı gerekmektedır. Adaylar, odüllere bir dalda ve sadece bir eserle katılabilir. 8. Karikafur ve fotoğraf dallarında odüllere gönderilecek urunlerin, en az I 8 x 24 boyutlarında renkli ya da siyah-beyaz olması gerekmekteair. 9. Basın özgürlüğü, insan hakları ve politika gibi alanlardo, onurlu bir yaşam için çaba gösferen kişi, kurum ve kuruluşlara verilecçjc Özel £)nur Ödülleri (toplam 5 ödül), Özgür Ülke gazete yonetımı tarafından belırlenecektir 10. Ödül kazflnanlar..l5 Eylül 1994 tgrihinde Ozgür Ülke'de açıklanacaktır. Odüller, 20Cylül 1994'te istanbul'do düzenlenecek törenle de, sahiplerine verilecektir SEÇICI KURULLAR: HABER ARAŞTlRMA-tNCELEME FOTOĞRAF. KARİKATUR 1. Günay Aslan 2. Ragıp Duran 3. Dr. Haluk Gerger 4. Giiltan Kışanak 5. Veli Özdemir 1. Doç Dr. Fikret Başkaya 2. Faik Bulut 3. Nacı Kutjay 4. M Talı Öngören 5. Canip Yıldınm 1. tbrahim Akyürek 2. Hilmi Etikan 3. Ara Güler 4. Sedat Tosunoğlu 5. Aclan Uraz 1. Semih Balcıoglu 2. Dogan Güzel 3. Musa Kart 4. Piyale Madra 5. Tan Oral Manavgatsuyuprojesi içinAnkarakredi aııyor LALE SARltBRAHtMOĞLU ANKARA - Ortadoğu banş sürecine de katkı- da bulunacak Manavgat suyu projesinin hız- landınlması için uluslararası kuruluşlardan kre- di bulunmasını da içeren çeşitli önlemler alındı. Dışişleri Bakanlığı ve tüm ilgili bakanhk ve kuruluşlann yaptığı toplantı sonunda yavaş iler- leyen projenin hızlandınlması için bir strateji be- lirlendi. Onlemler, bir rapor halinde Tansu Çil- ler'in onayına sunulacak. Ülke içınde ve komşu ülkelere su satı- Imasını öngören projenin sahi- binin kim oldugu konusundaki pürüz ise giderilemedi. Yetkililer. projeyi Enerji Ba- kanlığı bünyesinde çalışırken ihale eden Devlet Su İşleri (DSİ) ile Enerji Bakanlığı'nın, aralannda yapacaklan görüş- me ile sorunu çözüme kavuştur- malannın beklendiğini söyledi- Ehşişleri Bakanlığı ve türu ilgili bakanhk ve kuruluşîarm yaptığı toplantı sonunda yavaşilerleyen projenin hızlan<anlması için bi strateji belirlendi. ler. DSİ, şu anda Bayındırhk ve İskan Bakanlığı bünyesinde bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin komşulan ta- rafından sürekli 'anlaşmazlık' konusu olarak kullanılan suyun. tam tersine bir işbırüği unsuru olabileceğini sergilemek için Manavgat projesi- nin lamamlanmasının 'altın bir fırsat' olduğu gönişünde. İsrail'in satın almak istediği Manavgat suyu- nu Fib'stinülere kısmi özerkb'k verilen Gazze'de kullanması halinde. bu Türkiye'nin Ortadoğu banş sürecine de katkısı anlamına geliyor. Ankara, İsrail'in Manavgat'tan almak istedi- ği su için kendi topraklannda yapacağı yatı- nmlar karşılığında Türkiye'den 20 yıllık su ga- rantisi talebine ise sıcak bakmıyor. Ankara. Ma- navgat projesinin ticari olduğunu ve inşaatın bi- timinden sonra işletmesini yapacak firmanın su garantisi verebileceğinin alünı çiziyor. Türkiye, kara ve deniz ohnak üzere iki bölüm- den oluşan Antalya Manavgat'taki inşaatın bir an önce tamamlanması için gerekb olan 53 mil- yon dolan Hazine'nin karşılayamaması ihtima- line karşı uluslararası fınans kuruluşlan ile de te- masa geçti. Bu çerçevede Avru- pa Birbği Komisyonu'ndan kre- di istendi, ancak komisyon projenin olgunlaşmasından son- ra Türkiye'nin talebini inceleye- cek. Kamu Ortakbğı İdaresi (KOİ). DSİ'nin ihale ettiği EMT-Aydtner firmasına projc için gerekli finansmanı ödemede gecikiyor. Geçen hafta Ankara'da yapı- lan ve tüm ilgili kuruluşlann kaüldığı toplantıda, projenin bir fotoğrafı çekil- di ve hızlandınlması için neler yapılabileceği üzerinde duruldu. Toplanüda, projenin deniz ve kara bölümü için gerekb fınansmamn bir an önce bulunması ve buna paralel olarak da işletmeyi yapacak fir- manın belirlenmesi için ihaleye çıkılması karar- laşünldı. Yap-işlet-devret modelinin benimsen- diği projenin işletmesini alacak firmanın, devlete belli oranda bir ödeme yapması gerekecek. İlk tahminlere göre, Manavgat'ın, tüm su ka- pasitesini kullanarak çahşması durumunda, devletin eline yılda yaklaşık 300 milyon dolar kar bırakacaği tahmin ediüyor.