16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26TEMMUZ1994SALI 8 DIŞ HABERLER Belgrad'dan Aukara'ya protesto •ANKARA/BELGRAD (AA) - Sırbistan. merkezi Sarcak'ta bulunan 'Sancak Vikyet' haber ajansına yardım ve destek verdiği gertkçesiyle Türkiye'ye pro:esto notası verdi. Tüıkiye'nin notayı reddetü'ği bilcirildi. Türkiye'nin Belgrad Büyükelçiliği'ne Uetijen protesto notasında 'Sancak Vilayet' ajansına destek verilmesinin, iki ülke ilişkılerini olumsuz etkilediği ve Türkiye'nin Balkanlar'ı işga. ettiği dönemi çağnşürdığı' öne sürüldü. Patrikhane-Atina IATİNA(AA)-ABDve Kanada Başpiskoposu Yakovas'm halefinin kim olacağı konusunda, Yunanistan hükümeti ile İstanbul Rum Patrikhanesi arasında görüş aynlıklan bulunduğu bildirildi. Yunan basmında yer alan haberlere göre. Yunanistan hükümeti, Yakovas'ın halefinin halen îsviçremetropoliti Damaskinos'un olmasını arzularken. Patrikhane ise Italyametropoliti Spiridonas'ı destekliyor. Rusya-Estonya zipvesi • MOSKOVA (AA) - Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile Estonya Devlet Başkanı Lennart Meri'nin bugün Moskova'da bir araya gelecekleri bildirildi. îki üike ilişkileri, Rusya'nın geçen hafta sonu Estonya'daki askerlerini geri çekme operasyonunu durdurması ile gerginleşmişti. Rusya, Estonya'daki emekli Rus askerlere sosyal güvenlik garantisi verilmediği gerekçesiyle askerlerini bu ülkeden çekmeyi durdurmuştu. YunanSavunma Bakanı Rusya'da • ATtNA(AA)- Yunanistan Savunma Bakanı Gerasimos Arsenis, 3 günlük resrni ziyaret için Rusya'ya gitti. Arsenis, Moskova'da, Yunanistan Silahlı Kuvvetleri'ne Rus maü silah ve teçhizat alımı için görüşmeler yapacak. Yunanistan Savunma Bakanı, Moskova'da birde askeri işbirliği anlaşması imzalayacak. Yunan ve Rus ordulannın ortak tatbikat yapmalannın da görüşmelerde ele alınacağı bildirildi. Rahmanov • MOSKOVA(AA)- Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahmanov, 25 eylülde yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde yeniden aday olacağını açıkladı. Rahmanov, geçen 18 ayhk görev süresi içinde ülkede istikran sağlama yolunda önemli adımlar atüğını belirterek. 'Yapılması gereken daha çok şey var. Ahlaki olarak geri çekilme hakkım yok. Mücadeleye devam etmeye kararlıyım"dedi. 'BiPbilen' Jirinovski • YVASHINGTON (AA) - Kışkırtıcı görüşleriyle ün yapan Rus politikaası Vladimir Jirinovski, "öğrenecek bir^eyi olmadığı için" Harvard Universitesi tarafından düzenlenen seminere kaülmayı reddetti. Rus poütikaasının sözcüsü, Jirinovski'nin seminere konuşmaa olarak değil, kursiyer olarak davet edilince gitmemeye karar verdiğini söyledi. Cm'deselter: I5ÖIÜ • PEKİN(AA)-Çin'in güneyinde meydana gelen sel felaketinde 35 kişi öldü. China Daily gazetesinin haberine göre Guangxi eyaletinde geçen hafta meydana gelen seller, hasata haar 100 bin ton ekini kullanılmaz hale getirdi. Mntkenevin krizi •SARAYBOSNA (AA) - Saraybosna'da halkın balkonlarda yayguı biçimde hintkeneviri yetiştirrneye başlaması. kent polisini alarma geçirdi. Saraybosna'da çatışmalar nedeniyleyiyecek bulamayan halkın, balkonlarda ya da apartman bahçelerinde sebze-meyve yetiştirmesi olağan hale gelmişti. • • • • Orgütün siyasi kolu Sinn Fein, Ingütere ile Irlanda hükümetlerinin ortak banş planını reddetti IRA 'şiddetedevam'dedi AOAMS: Umudan söndürdü. EDtPEMtLÖYMEN LONDRA - İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) siyasi partisi Sinn Fein, dün toplanan temsilciler mecli- sinde, IRA'nın şiddet eylemlerinden vazgeçmemesi anlamına gelen bir karar aldı. İrlanda ve İngiltere hükümetleri, geçen yıl aralık ayında ortak bir giri- şimde bulunarak eğer IRA, Kuzey irlanda sorununa şiddet yoluyla de- ğıl de banşçı yollarla çözüm aramayı kabul ederse belli bir süre içinde, si- >asi partisi Sinn Fein'in. banş süreci- ne taraf olarak katılabileceğini açı- klamıştı. IRA bu öneriye, aradan geçen 7 ay içinde yeni şiddet olaylanyla yanıt verdi. Ancak Sinn Fein, ortak öneri- ye resmi yanıtını hep geciktirdi. Bu gecikme, zaman zaman, Sinn Fein'in banştan yana olduğu şeklinde yo- rumlandı. Ancak dün yapılan top- lantıdan sonra yayımlanan bildiride. 'İrlanda-İngiltere Ortak Bartş Girişi- mi' hakkında olumsuz ifadeler kul- lanılması, bu konudaki zayıfümitleri de yok etti. Sinn Fein lideri Gerry Adams her ne kadar toplantıyı açış konuşması- nda, "Banş sürecini geliştirmemiz ge- rekir, bunu yapabiliri/ ve yapmalıyız" dediyse de 500 kadar üyeden oluşan Sinn Fein Temsilciler Meclisi aksi yönde görüş belirtti. İngiltere'de hayalkırıklığı İrlanda ve İngiltere hükümetlerin- den gelen ilk tepki, hayal kınklığı şeklinde oldu. Kuzey İrlanda'nın Ingiliz yönetiminde kalmasından yana olanlar ise "Teröristlerle zaten hiçbir şekilde görüşülemezdf' dediler. Başbakan John Major. IRA'yı 'si- yasi çözüme yanaşmamakJa' suçladı. Major, IRA'nın şıddeti reddetme- sini ve en az üç ay süreyle hiçbir şid- det eylemine kanşmamasını talep et- miş, ancak bundan sonra Sinn Fein'- in banş görüşmelenne taraf olabile- ceğini açıklamıştı. İngiltere aynca, İrlanda'nın birleşebileceğini. bu amaçla hem Kuzey hem Güney İrlanda'da halk oyuna başvurulabi- leceğini de kabul etmişti. Kuzey İrlanda'da çoğunlukta olan Protestanlann. güneydeki İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmeyi hiçbir za- man istemeyeceklerini savunan Sinn Fein, halk oylamasına itiraz ediyor. İrlanda'nın Kuzey İrlanda sınınna birkaç kilometre uzaklıktaki turistik Letterkenny kasabasında bir otelde toplanan Sinn Fein temsilcileri için büyük güvenlik önlemleri alındı. An- cak toplantı olaysız dağıldı. Rıuuuhıhmütteahrpnc yolkndaDış Haberler Servisi - Zaire'de salgın hastalıklar nedeniyle ölen Ruandalı mültecilerin sayısının 11 bine çıktığı bildirildi. Yardım ulaştırma çaba- lannın yetersiz kaldıgı böl- gedeki mülteciler, birkaç gündür kapalı olan Zaire sınınnın açılması üzerine gjttıkçe artan sayılarda ül- kelerine dönmeye başladı- lar. Zaire'nin sınır kenti Goma ve çevresindeki böl- gede oluşturulan mülteci kamplannda günde 3 bin mültecinin yaşamını yitir- diği açıklandı. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nden Isabel- le Pardieu, ölümlerin yansının koleradan, dörtte birinin dizan- teriden, geri kalanlannsa sıtma, susuzluk ve bitkinlikten kay- naklandığım ifade etti. Toplu mezarlar doldu BM'nin insanlık tanhinin en büyük felaketi olarak nitelediği duruma müdahale etmek için seferber olan tüm yardım ör- gütleri için en büyük sorunlar- dan biri de ölüleri gömecek yer bulmak. BM Mülteciler Yük- sek Komiserliği sözcüsü Ray VVilkinson, "Açdan toplu me- zarlar doldu. Ölüleri gömecek başka yerler bulmaya çauşıyo- ruz" dedi. Bölgeyi salgın hasta- lıklara neden olan mikroplar- dan anndırmak ise çözüme ulaştırtlamayan bir başka ko- nu. Goma'nın volkanik arazide bulunması ve toprağın çok sert olması nedeniyle kamplarda kanalizasyon çukurlan açıla- mıyor. Mültecilerin atıklarla iç içe yaşamalan salgının yayıl- masını hızlandınyor. Doktor- lar koleraya yakalananlann sayısının 80 bine yükselebile- ceğini, bildiriyorlar. Ülkelerindeki iç savaştan ka- çarak sığındıklan Zaire'de ko- lera, diz^nteri, açlık ve susuz- luktan oluşan çok daha kor- kunç bir cehennemle karşı karşıya kalan Ruandalılar. son birkaç gündür kapalı olan Zaire sınınnın açı- lmasıyîa kitleler halinde ül- kelerine dönmeye başladı- lar. Sınınn açılmasından bu yana iki bin mültecinin Ru- anda'ya geri döndüğünü bildiren kaynaklar, binler- cesinin de sınırda bekledi- ğini belirtiyorlar. İç savaşı kazanan Ruanda Yurtse- ver Cephesi'nin yeni kur- duğu hükümetin Dışişleri Bakanı Jean Marie Ndagi- jimana, dün bir açıklama yaparak Ruandalı mültecilerin ülkelerine dönmekten korkma- malannı, onlara herhangi bir zarar verilmeyeceğini bildirdi. Öte yandan, Beyaz Saray Ruanda'daki krizi zamanında umursamayarak felaketekatkı- da bulunduğu iddialanna kar- şılık kendini savunmaya çalışı- yor. Başkan Bill Clinton'm ge- çen cuma günü açıkladığı 76 mılyon dolarhk yardımın bir parçası olarak paraşütlerle bı- rakılan gıda paketlerinin yanlış hedeflere düştüklen bildirildi. BM yetkilileri. uçaktan gıda yardımı yapılması nın eleştiriler nedeniyle geçici olarak durdu- rulduğunu açıkladılar. Ruandalı Mülteciler \ UGANDA ( BM tahminleri) 10.500 ZAİRE 1.200.000 400.000 Tanganlka Gölü 460.500 140.500 / TANZANYA BURUNDI Kaynak : BM Multecıler Yuksek Komıserhğı Bosna'dasavaş yenidenalevleniyor Dış Haberler Servisi - Bosna Temas Grubu ülkeleri, banş planını kabul etmeyen Sırplara karşı uygulanacak yaptınmlan Moskova'da tartışırken Bosna- Hersek'teki savaş yeniden tı- rmanma yoluna girdi. BM tarafından yapılan açı- klamada, Sırplann Boşnak- lann elindeki Tuzla kentini haf- ta sonunda top ateşine tuttuğu bildirildi. Kente pazar günü dü- şen 40 havan topu, 3 kişinin öiümüne neden oldu. BM'nin açıklamasında, Bosna ordu- sunun da misilleme olarak Sırp denetimindeki Brcko kentini bombaladıklan kaydedildi. Hırvat haber ajansı HINA da Bosnah Sırplann Dubrovnik kentini aylar sonra yeniden top ateşine tuttuğunu duyurdu. Bosna-Hersek'in Viyana Bü- yükelçiüği'nden yapılan açıkla- mada, Sırplann Bivelina kasa- basında bu ay içinde 54 Boş- nağı öldürdüğü, Mayeviça dağ- lanna götürülen 136 kadın ve çocuktan da hala haber alına- madıgı kaydedildi. Fransa Dışişleri Bakanı François Leotard, eski Yugos- lavya'da savaşın yeniden alev- leneceği yolunda duyum aldık- lannı söyledi. Leotard. "Ne yazık ki tarafların barış planını reddetmeye ve yeniden savaşma- ya hazırlandıklannı göriiyoruz. Barış planınuı reddi, tüm Bosna topraklannda savaşın yeniden patlak vermesine yol açabilir" dedi. Fransız bakan, Bihaç yakınlanndaki Fransız asker- lerinin bu yıl sonuna kadar çe- kileceğinı de tekrarladı. İngiltere, ABD, Rusya. Fransa ve Almanya'dan oluşan Bosna Temas Grubu, Rusya'- nın başkenti Moskova'da top- landı. Bosna'daki BM Banş Gücü Komutanı Korgeneral Michael Rose Türk Banş Gücü karargahını ziyaret etti. P ARİS ATİNA'YIUYARDI Fransız süaHannı. Ege'de kullanmayın ATİNA (AA) - Türkiye'nin girişimi üzerine Fransa'nın, Yunanistan'a sata- cağı silahlara 'Ege adalanna yerlestirme- me' koşulu getırdiği bıldinldi. Yunanistan'da yayımlanan haftalık 'To Vima' gazetesi, Fransa'nın Yunanis- tan'ın sipariş ettiği bir dizi silahı teslım etmeden önce 'sUahlan Ege adalarında kullanmayacağr yolunda yazılı teminat istediğını açıkladı. Gazeteye göre Fran- sa, bu güvence verilinceye İcadar teslima- tın yapılmayacağını da Yunanistan'a bildirdi. To Vima, Yunanistan'ın karşı girişim- lerine ve bütün askeri siparişleri iptal edeceği yolundaki tehditlerine rağmen, 'Fransa'nın Türkiye yanlısı tavnnı değiş- tirmediğini' de kaydetti. Yunan hükümetini zordunımda bıra- kacak bu haberin basına neden sızdınl- dığı bilinmiyor. Gelişme. Atina'da 'Fransa, Türkiye'- nin isteklerine boyun eğdi' ve 'Türk diplo- masisinin başansı' biçiminde yorumlan- dı. Yunanistan'ın sipariş ettiği sılahlann cinsi ve miktan konusunda ise bir açıkla- ma yapılmadı. Ancak siparişin karada konuşlandınlan Exocet ya da Harpoon benzeri güdümlü füzeler olabileceği be- lirtilıyor. WHTTEWATER SKANDÂU Clinton'ın başı ağnyacak Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı Bill Clinton ve eşi Hillary'nin başını ağn- tan Whitewater skandalı, bugün ABD Kongresı'nde ele alınmaya başlanıyor. VVhitevvater'ın Kongre'de gündeme gel- mesi, Clinton'ın Beyaz Saray'da giderek artan sorunlanna bir yenisini ekleyecek. Temsilciler Meclisi Mali İşler İComi- tesi'nde skandalla ilgili kanıtlar bugün dinlenmeye başlanırken konu Senato bünyesınde oluşturulan özel komitede cuma günü gündeme gelecek. Aylardır VVashington'ı meşgul eden ve üzerinde her türlü spekülasyonun yapıl- dığı Whıtewater skandaû hakkında Kongre'de yapılacak görüşmeler sırasın- da, konunun çok küçük bir bölümü ele ahnacak. Görüşmelerin kapsamı. Whi- tevvater skandalının Bill Clinton'ın baş- kanlık koltuğuna otumıasından bu yana ortaya çıkan etkileriyle sınırlandınldı. Görüşmelerde ele aünacak konulann en önemlılerinin arasında. Clinton'ın danış- manı Vincent Foster'ın geçen yû intihar etmesi ve Hazine ile Beyaz Saray arasın- da imzalanan bazı anlaşmalar bulunu- yor. Yeni skandal beklenmiyor Kongre'deki görüşmelerde yeni skan- dallann ortaya çıkması beklenmiyor. Ancak konunun Kongre düzeyinde ele alınması veyolsuzluk iddialannın birkez daha kamuoyunda yüksek sesle dile geti- rilmesi bile Başkan Clinton ve eşi Hil- lary'nin huzurunu kaçınyor. Başkan Clinton geçen hafta Whitewa- ter görüşmeleri hakkında "Eski bir konu- yn yeniden ısrtmaya çalışıyorlar" diyerek tepkısini gösterdi. GözJemciler, Haiti'- den sağlık reformuna kadar pek çok ağır sorunla karşı karşıya bulunan ve Ameri- kan halkının gözünde inandınalığını hızla yitiren Başkan Clinton'ın. görüş- melerde darbe yiyeceği görüşünü savu- nuyorlar. Başbakan, SHP'li Mümtaz Soysal'ın Dışişleri Bakanlığı'ndan tedirgin olan Ankara'daki diplomatlan rahatlattı Çîller: Türk dış politikası değişmeyecek ÖZGENACAR Başbakan Tansu Çiller'in Sait Halim Paşa Yausı'nda yabana diplomatlar onuruna verdiği akşam yemeğine Dış Haberler Servi- si Şefımiz Ergun Bakı ile birlikte gittik. Yolda Balcı'ya "Bak, göreceksüı Mümtaz Hoca'nın (Soysal) Dışişleri Bakanlığı'na geti- rilmesi ile ilgili olarak yabancı diplomatlar Türkiye'nin dış politikası değişiyor mu?' di- ye soracaklar" dedim. Yahnın bahçesinden geçip deniz üzerinde- ki terasa geldiğimizde ilk karşılaştığım diplo- mat, Avrupa Birliği'nin Ankara'daki Büyü- kelçisi Michael Lake oldu. Büyükelçi, "Mer- haba, nasılsm?" dedikten ve ben daha "İyi- yim, siz nasılsınız?" demeden ikinci sorusunu sordu: "Türkiye'nin dış pob'tikası değişiyor mur Sorusunu "Neden değişsin? Değişmesi mi gerekir?" sorusu ile yanıtlamaya çahşırken, Yunan Büyükelçisi Aleksander Philon söze kanştı: "Türkiye'nin A\Tupa Büiiği ile ilgili politi- kası değişiyor mu? Buradaki bütün diplomat- lar bunu merak ediyor." O sırada. Prof. Mümtaz Soysal'ın benim gibi öğrencisi olan sınıf arkadaşım, KKTC Büyükelçisi Nazif Borman yanımıza geldi. Bu kez ben ona sordum: "Sayın Denktaş'ın KKTC'oin Türkiye'ye bağlanma önerisine Dıştşieri Bakanı Prof. Mümtaz Soysal nasıl bakıyor?" Büyükelçi Borman'ın yarutı şöyle oldu: "Elbette sıcak bakıyor. Sayın Soysal, Kıbns olaynun 1974'te birtiğini söylemiş bir insan..." Diplomasi oldukça güç, ince ve hassas bir meslek... Resmen birbirini "tanmıayan" Yu- nan ve KKTC Büyükelçileri ile Kİbns'taki halkın bugün birbirlerinin dillerini bilmeme- leri konusunda söyleştik... Genç Türkler Yunanca, Rumlar da Türkçe bilmiyorlardı. Eşi Türk sanatı uzmanı olan Yunan Büyü- kelçisi Philon, KKTC Büyükelçisi Bor- man'a, Nevv York'ta konuştuğu Denktaş'ın 'Yunancasının ne kadar akîcı olduğunu' ak- tardı. Borman da Philon'a Klerides'in Türkçesinin ne kadar mükemmel oiduğunu' söyledi. Ama her iki büyükelçi yine de bir- birlerini 'resmen' tanırruyordu. 1970'li yıllann başında Ankara'da başka- tip olan ve partilerde birlikte bol bol rock'n roll yaptığımız Gajendra Sing şu anda An- kara'da Hint Büyükelçisi. Büyükelçi Singde eşkiden beri tarudığı Prof. Soysal'ın Tür- kiye'nin dış politikası üzerinde ne gibi etkiler yapacağını araştıran o geceki büyükelçiler arasındaydı. Olağanüstü hal ve Çekiç Gûç ABD Büyükelçisi Richard Barkley, bana emekli olmak ve Ankara'dan aynlmak üzere olduğunu söyledi. Çevresindekilere sorduğu sorulardan anlaşıldığına göre Barkley'in, Prof. Soysal'ın göreve gelişinden sonra Gü- neydoğu'da 'olağanüstü hal'in kaldınlıp kal- dınlmayacağı ve bundan daha da önemlisi 'Çekiç Güç'ün geleceğini merak ettiği anlaşı- lıyordu. Bir Türk diplomata Barkley'in bu merakı ile ilgili düşüncesini sorduğumda şu yorumu getirdi: "Türk Genelkurmayi da Dışişleri Bakan- lığı'nda yapılan değişikliği en az ABD Büyü- kelçisi kadar yakından izliyor. Çünkü şu günlerde Türkiye'ye 6 muhrip ve 5 tanker uça- ğının verilmesi söz konusu..." Pazar akşamı diplomatlann yarut aradık- lan bir başka soru ise Prof. Soysal'ın 'koalis- yon hükümeti ile ne ölcüde uyum sağlayıp sağlamayacağı' ıdi. Bu sorunun ardından hemen şu soru geliyordu: "Bu hükümet ne kadar sürer?" Ne demişler, "Batı'da işler ayaküsrü iki kadeh arasında kotarılır." Bu tür kordiplo- matik buluşmalann amacı kuşkusuz karşı- hklı bilgi ahşverişidir. Eminim ben bu satır- lan yazarken yabancı büyükelçiler de baş- kentlerine 'Türk dış politikasınm yakın gelecekte alacağı ya da almayacağı yeni yön' konusundaki 'kripto'lannı yazıyorlardır. Tanzimat kafası' Şimdi. "Yabancı büyükelçiler bunları soru- yor, bunları merak ediyor, şunları düşûnüyor" diye yazdığımız için SHP'nin bazı toy yöne- ticileri yine bizi 'Tanzimat kafalı' olarak ta- nımlayacaklardır. Gazeteci olarak olup bi- tenleri önlerine serdiğimiz halde, onlar yine de kafalannı toprağa gömmeden edemeye- ceklerdir. Başbakan Çiller. kendi yabsına bir taş atı- mı uzaklıktaki Sait Halim Paşa Yalısı'na her zamanki gibi geç geldi. Herkes gibi benim de elimi sıkarken "Bugün NATO üniformamzı gjymişsiniz" dedim. Önce anlamadı. Sonra üzerindeki elbisesini gösterdim. Katıla katıla güldü. Anımsayacaksınız, İstanbul'da 9 haziran- da yapılan NATO Bakanlar Kurulu Top- lantısı nedeniyle verdiği resmi kabule, kol bileğine sırmayla ışlenmiş büyükçe '2' raka- mı yazılı ve yıldızlı, amiral üniformasını an- dıran koyu renk bir tayyör ile gelmişti. Çil- ler'in gardrobundaki bu elbise 'diplomatik yemekler'e aynlmış olmalıydı. Bahçede yemeğe geçildiğinde ulu bir ceviz ağacının altındaki masada Başbakan'ın ya- nında eşinden başka üç kıdemli yabana büyükelçi ve Devlet Bakanı Aykon Doğan vardı. Çiller. bu yemeği 15 temmuz gecesi için öngörmüştü. Ancak Dışişleri Bakanı Çetin o tarihte yurt dışında olacağı için *pro- tokol nezaketsizliği olmasın, Türk diplomasi- sinin başı da bulunsun' diye 24 temmuz tarihi- ne ertelemışti. Ne var ki. pazar akşamı Çil- ler'in yemeğine ne eski Dışişleri Bakanı Çetin ne de yeni bakan Prof. Soysal katıla- bildi. Başbakan. gösterdiği özene karşın, yemeğini 'protokol skandalı' içinde gerçek- leştirmek zorunda kaldı. 'SoysaFa karşın değişim yok' Çiller burada yaptığı kısa konuşmasında, yabancı diplomatlann merakla bekledikleri konuya da değindi. Başbakan "Türk dış po- litikası, çok yönlü ve çok yanlı ohnayı sürdü- recektir" diyerek büyükeîçilerin kriptolann- da yer alacak güvenceyi birinci ağızdan açıklamış oldu. Prof. Soysal'a karşın dış po- litika değişmeyecekti. Başbakan'ın konuşmasını, aynı masada oturduğum ve Çiller'in Dışişleri Bakanhğı Müsteşarlığı'na getirilmesini istemesi üzeri- ne ortaya çıkan siyasal-diplomatik fırtınada adı odaklaşan Başdanışmanı Büyükelçi Vol- kan Vural kaleme alrruştı. Dünyanın en güzel manzarası Bogaz'ı sey- rederek yemeklerini yiyen. içkilerini yudum- layan yabancı diplomatlara bir küçük or- kestra da müzik çalıyordu. Orkestra bir ara ünlü Rus şarkısı *Oçiçonıiye-Siyah Gözler'i çaldı. Sanki beni bir an aldı. belleğimin kom- partımanlannda dolaştırdı, şu anda An- kara'da Çiller'in oturduğu. eski adıyla 'Ya- bancı Konuklar Köşkü'nde 196O'lı yıllann başına götürdü. 1965'te SSCB Prezidyum Başkanı Pod- gorny, 20 kişilik bir heyetle Türkiye'ye gel- mişti. Moskova ile Ankara arasmdaki soğuk savaşı sona erdiren bu ilk ziyaretin gerçek- leşmesinde. CHP'nin Genel Başkanı ve Koalisyonun Başbakanı Ismet Inönü'nün Dışişleri Bakanı olan Büyükelçi Feridun Ce- mal Erkin'in büyük rolü vardı. Boğaz kı vtsında 'Oçiçorniye' İnönü'nün Yabana Konuklar Konutu'- nda Podgorny onuruna verdiği resmi kabul- de orkestra, Çarhk döneminin 'Oçiçomiye'- sinden başka, bir zamanlar söylenmesi Türkiye'de yasaklanan 'Moskova Geceleri'- ni de ilk kez 'resmen' çalmıştı. Kardeşi ünlü bir besteci olan Erkin'in diplomatik ve sa- natsal inceliğini yansıtan bu şarkılan o gece ünlü sopranı Suna Korad söylemişti. Bu kez, 'Oçiçomiye'yi Sait Halim Paşa Yalısı'nda sopranosuz dinlerken rahmetli İnönü'nün, Erkin'i nasıl Dışişleri Bakanı yaptığını anımsadım. • Arkası 17. Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle