26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26TEMMUZ1994SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mağazaya bomba • tstanbul Haber Servisi- Kadıköy'deki bir giyim mağazasına kimliği belirsiz kişi veya kişilerce konulan bomba, patlamadan etkisiz hale getirildi. Yasa Caddesi'ndeki Gencallar Giyim Mağazası'nda dün öğle saatlerinde, görevlilerce bir ceketin cebinde bulunan şüpheli tütün tabakasının içine yerleştirilmiş zaman ayaru yangın bombası olay yerine gelen bomba uzmanlannca etkisiz hale getirildi. Üç ceset bulundu • İSTANBLL(AA)- Kurtuluş Akağalar Caddesi'ndeki Akay Apartmanının 2. katında oturan ve 3 yıl önce eşinden boşandığı öğrenilen Gülçin Kıçkı (38) adlı kadın, dün komşulan tarafından merdıven boşluğunda ölü bulundu. Kadıköy Sahil YoluSuadiyeOteli karşısında da vatandaşlar tarafından denizden çıplak kadın cesedi çıkanldı. Ote yandan, Yenikapı'da Sahil Güvenlik tarafından görülerek, E>eniz Otobüsleri Iskelesi'nde denizden çıkanlan başka bir cesedin ise 22 yaşındaki Emin Onat adlı bir kişiye ait olduğu belirlendi. Aşkı için bombaladı • ADANA (Cumhuriyet Güney flleri Bürosu)- Adana'da 8 a> içerisinde 55 ayn yere "Mezopotamya Ordusu" adına ses bombası atarak maddi hasara ve ban yurttaşlann da yaralanmasına yol açan TahaTannverdi(22) yakalandı. Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin uzun süre yaptığı takip sonucu yakalanan ve attığı bombalarla Adanalılara büyük korku veren Urfalı Taha Tannverdi, "Toplum beni sürekli dışlayıp horluyordu. En son olarak da sevdiğim kız zengin birine gittiği için toplumdan kendimi savunmak istedim ve bu yüzden bombalan attım" dedi. Tecavûzsamklan yakalandı IİSTANBLUAA)- Gaziosmanpaşa'da 18 yaşındaki bir kızı kaçırarak tecavuz eden dört sanık yakalandı. Istanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği'nden alınan bilgiye göre, kiraladıklan otomobille Küçükköy Barbaros Mahallesi'nde oturan N.D. A'yı kaçırarak Sultançiftliği Cebeci Taş Ocaklan mevkiinde tecavüz edenZ.T.(17),T.A.(16),gasp suçundan sabıkalı M.D.(17) veSerkanPolat(19)adlı kişiler, genç kızın şikâyeü üzerine yürütülen soruşturma sonucu yakalandılar. Denge Azadi toplatıldı • İSTANBUL (ANKA)- Haftalık Denge Azadi gazetesinin son sayısırun, Istanbul4noluDGM tarafından toplaüldığı bildirildi. Gazeteden yapılan açıklamada, savalığın toplatma karanna gerekçe olarak 'Lice direniyor' başlıklı yazıyı gösterdiği kaydedildi. Dûzeltme • Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör özden'in gazetemizde 24 Temmuz 1994günü "TarihselBirAnıf başlığıyla yayımlanan yaasının 2. sütun 8. saunnda geçen tarih, 28 Ocak 1920 yerine yanlışlıkla 20 Ocak 1920 olarak yazılmışür. Aynı yazının 2. sütun son paragraf 2. saünnda geçen 20 Ekim 1920 tarihi de 20 Kasım 1922 olacaktır. Düzeltiriz. * Crıplera ytmekll • yımıkth, yırm rrıy» iam ğiı tıtlır, * Mthtif gulLrt. Çöptekırmızıalamı• Stuttgart Üniversitesi Katı Atıklar Kürsüsü Başkanı Prof. Tabasaran, yeni bir Hekimbaşı faciası yaşanmaması için çöplüklerle ilgili acil önlemler ahnması gerektiğini belirtiyor ve ilgilileri uyanyor. • ODTÜ'den Doç. Dr. Yurteri de çöplüklerle ilgili bir an önce önlem alınması gerektiğini vurguluyor ve yetkililerin daha az ve zararsız nitelikte çöp üretimine yönelik ulusal politikalar oluşturmasını istiyor. İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul'un yıllardır ciddi hiç bir çözüm üretilmeyen çöp alanla- nyla ilgili uzmanlar ve bilim adamları "acil önlem ve hızlı ya- tınm" çağnsı yaptılar. Stuttgart Üniversitesi Katı Aüklar Kür- süsü Başkanı Prof. Oktay Ta- basaran depolama sahalannın mutlaka hayata geçirilmeleri gerektiğini belirtti. Tabasaran. Halkalı çöplüğünün de zehir saçtığına dikkat çekerek bu çöplüğün imhasının hemen ger- çekleşmesi gerektiğini söyledi. İstanbul'un sorunlan bitmek bilmiyor. Avrupa'nın sayılı kentleriyle yanşan İstanbul, hizmet ve yatmmda ise geri kal- mış ülkeler kategorisine girecek kadar kötü tablolar çiziyor. Su, çöp, sağlık. ulaşım, çevre ve ha- va kirüliği konulannda İstan- bul'da yaşanan çarpıklıklar, ar- tan nüfusu ve yayılan yüzöl- çümüyle kıyaslandığında, "cid- di ve acil önJemier" alınmasının ne kadar zorunlu olduğu gerçe- Yerleşim alanlarının ortasına, hiçbir önlem aluımadan dökülen çöpler zamanla yaşamı tehdit eder boyutlara ulaşıyor. Patlamaya lıazırıııikıop yıı\ aları İstanbul Haber Servisi - İstanbul'un açık depo nıteliğindeki çöp alanlannda önlem ahnmazsa yeni yeni facialann yaşanılması kaçınılmaz. Yıllardır üstüste birike birike "patlayKi gaz" deposuna dönüşen çöplükler birer "mikrop yuvası" olarak da çevreyi ve insan sağlığını tehdit ediyor. Yanlış alan secimleri nedeniyle yeraltı sulan, dereler ve barajlan da ciddi ölçülerde tehdit eden çöplükler bilim adamlan ve uzmanlara göre "hemen kapatılmasrgereken birer tehlike yuvası özelliğini yaz aylannda daha da arttınyorlar. Uzmanlar. çevreciler ve bilim adamlanna göre çöplüklerimiz rehabilite edilmezse Istanbul'u şu tehlikeler bekliyor: - Çöpün içerisinde yıllardır biriken metan başta olmak üzere bi.vogazların patlaması, çevrede yaşayanlar açısından toplu ölümlere yol açıyor. -Çöpün içerisinde bulunan aşın derecede kirli ve mikroplu sular, Elmalı Barajı'nda olduğu gibi, yeralü sulan ve dereler ile barajlara akıyor. - Ydlardır aynı yere dökülen, yakılması gerekirken yakdmayan endüstri ve hastane atıkları: mikropların, insan sağlığı açısın- dan zaraıiı kimyasal maddelerin üremesine yol açıyor. - Normal çöp sızıntısınm yanı sıra kimyasal maddeler ve miİcroplar çöp suyu ile birlikte, kente su sağlayan barajlara akıyor. - Çöpler bilimsel ölçülerde üzerleri örtülmezse, içierinde fareler başta olmak üzere ceşitli haşerelerin üremesine yol açıyor. - Yıllardır açık alanlara aülan çöp yığınlan, çevredeki hayvanlann, martılann uğrak ve beslenme yerleri oluyor. - Çarpık kentleşme ile çöp depolannın etrafının > erleşüne açık olması, çevrede yaşayanlar açısından hava kirliliği başta olmak üzere çeşitli çevre sorunlannın artmasına yol açıyor. - Kalıci tesislerin yapılması ertelendikçe büyük çoğunluğu yabancı sermayeye bağlı yaünm maliyetleri de artıyor. Böylece bu tesisler yerel yönetimlerin altından kalkamayacağı büyüklüklere ulaşıyor. ğini çıkartıyor karşımıza. Çöp konusunda yıllardır hiçbir yatı- nma gidilmeyen ve üstüne üşt- lük 39 kişinin yaşamını yitirdiği "Çöp patlaması" olaymı yaşa- yan İstanbul için Stuttgart Üni- versitesi öğretim görevlilerin- den Prof. Oktay Tabasaran bir rapor haarlamış. İstanbul eski Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'e de başkanlığı döneminde bilirkişi olarak ra- porlar hazırlayan Tabasaran, bilimsel yöntemlerle hazırlan- mış çöp toplama alanlannın hızla inşa edilmesi gerektiğini belirtiyor. Tabasaran, Halkalı çöplüğünün "zehir sactığım" da belirterek şunlan söyledi: "Çöplüğün imhası şart, ancak bunun için de Halkalı'ya çöp dö- kümünün durdunılması gerekli. tstanbul yakasında çöp dökecek başka alan obnadığma göre Şile ve Kemerburgaz'daki çöp depo- lama sahalan kullanıma hemen açümaİKur. Aksi takdirde Hal- kalı'daki metan gazı yanması tenlikeli boyutlara ulaşacaktır." İstanbul'un çöp sorununun çözülebilmesi için Şile ve Ke- merburgazcivannda inşaatı de- vam eden çöp toplama alan- lanmn tamamlanması gerektiği görüşünü savunan Tabasaran, "Eğer kısa sürede işler başlatd- mazsa hem maiiyetler artacak, ki hala hızla artıyor, bem de bir Ümraniye faciası daha yaşaya- biliriz. İlgilileri göreve çağırıyo- rum" dedi. Neler yapdabilir? ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Yurteri de çöp ko- nusunda acil önlem planlan uy- gulanmazsa ciddi sorunlar do- ğabileceğini belirtiyor. Yurteri, bilimsel çalışmalar ışığında so- mut yatınmlara yönelinmesi- nin gerekliliğini de vurgulaya- rak şunlan söyledi: "Uzun dönemli çöp miktarı tahminlerinin yapılması gerekli. Hane ve işyerierinde cam, kağıt vb. geri kazanılan maddeler ayn ayn biriktirilmeli ve bunun sonu- cunda ne gibi ekonomik gelir sağlanacağının ve bu tür auşkan- lığın halka nasıJ kazandınlması gerektiği incelenmeli ve hızla ha- yata geçiribneli. Hastane çöple- ri veya diğer özel atıklar için süuştırmasız araç gereksinimi- nin saptanması ve sağianması da gereklidir." Uzun vadede yetkililerin da- ha az ve zararsız nitelikte çöp üretimine yönelik ulusal politi- kalar oluşturulması gerektiğini belirten Prof. Yurteri, "Buna Uaveten depozit sistemi veya benzeri uygulamalar teşvik edi- lebilir. Toplam çöp hacmj azaltt- labilir" dedi. 'Çöp projesiylegıırurduyuyorum' Kendi dönemine kadar çöple ilgili hiçbir ciddi çalışma yapılmadığını söyleyen Sözen, başlattıklan proje bitince IstanbuPun çöp sorununun çözümleneceğini belirtti. Pasomu kaybettım. Hükümsüzdür. HÜSEYtNASLAN tBRAHTMGÜNEL İstanbul'un çöp sorununu çözüme kavuşturmak üzere es- ki İstanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Nurettin Sözen dö- neminde kentin tarihinde ilk kez hayata geçirilmek istenen "Katı Aök Projesi" dünya stan- dartlan ile yanşıyor. 39 kişinin öldüğü "cöp faciası" sırasında belediye başkanı olan ve "ka- çak yapılara izin vererek" facia- ya yol açmakla suçlanan Sözen bu projenin patlamadan önce başlatıldığını, ancak yıllann ih- malinin faturasının ölen insan- lara çıktığını söylüyor. İstanbul'a geçen 5 yıl beledi- ye başkanlığı yapan Nurettin Sözen'le yaklaşık 1 trilyon 750 milyar liraya mal olacak olan "mega projenin" tüm aynntılannı görüştük. Uzmanlara göre, kentin çöp sorununun büyük bölümünü çözecek olan pıojenin hızla tamamlanması halinde bu kez çöp patlamalan ile değil de çöpteki teknolo- jik gelişmişlığimizle tüm dünya ile yan- şacağız. Sözen'in proje ile ilgili görüşleri şöyle: - Projeye nasıl başladımz? SÖZEN - Çöp bir öykü. Eskiden meslektaşlanmız, ağabeylerimiz Avru- pa'ya bu konu için giderler ve gazeteler- de, "Çöp beyeti Avjupa'da kayboldu" diye başbklar atılırdı. Benden önceki büyükşehir belediye başkanlan ve bele- diye başkanlan. mutlaka dışanya çöp heyeti göndermiş ve kaybolmuştur. Bi- zim dönemimizde de yanılmıyorsam davetle bir Kanada'ya, bir de Viyana'ya gidildi. Prof. Dr. Kriton Curi ile Alev Bey birlikte gittiler, arü ihale için de ar- kadaşlanmız iki kez Kopenhag'a kadar gittiler. Ulaşım ve iletişim araçlan geliş- tiği için şimdi heyetler kolay kaybolmu- yor. Bunu şunun için söylüyorum: Bü- tün bunlar yapılmıştır, ama bizden önce, yüz yıldan bu yana değişik olarak sadece çöp taşıyan araçlann modelleri ve kapasiteleri değişmiştir. İstanbul'un çöp konusunda bize ge- linceye kadar, hiçbir ciddi proje yapı- lmamışür. Hatırhyorum, bir tek Ahmet 'Bizim dönemimize kadar Avrupa'ya giden çöp heyetleri orada kaybolmuşlar. Bizden önceki tek değişiklik çöp taşıyan araçlann modelleri ve kapasitelerinde olmuş. Çöp yönetmeliği de bizim dönemimizde çıktı.' İsvan Bey'inzamanındaithalediknişçöp fınnlan, Türkiye standartlanna uy- madığı için kullanılamayan küçük çöp yakma tesisleri var. Yapılan tek şey, çöp dökme mahallerinin değişmesidir. Biz görevegeldiğimiz günden itibaren bu ko- nuda çalışmalar başlattık. - Projenin geliştirflmesi nasıl oldu? SÖZEN - Böyle büyük bir projenin araştırma vefızibilitesi içinAmerika'dan "hibekredi" alındı ve buprojeyapıldı. Bu projeye uygun yabancı sermaye ile yaünm yapmamız gerekiyordu. Proje için genel sekreterimiz ve görevli arkadaşlar, An- kara'ya belki 50-100 se- fer gittiler ve Başba- kanımız Tansu Çillerin kapısında çok beklediler. Ancak meşhur çöp patlamasından sonra, bi- raz kamuoyunun dikkati bu yöne kaydığı için hızlandınldı. İlk defa kök- lü, kalıcı ve gelişmeye müsait bir projeyi seçtik ki bu proje istediğiniz boyuta ka- dar üreyebilıyor. Sonra bu projeye ka- rar verildi ve ihalesi yapıldı. Ihaleyi Nu- rol-Danwaste konsorsiyumu kazandı. Danvvaste şirketi aslında Kopenhag Be- lediyesi'nin ortak olduğu bir şirkettir. Araştırma projesiru yapan da CHMM- Hill adlı bir Amerikan şirketidir. - Bu proje neleri içeriyor? 1 trilyon 750 milyarlık proje SÖZEN - Şu anda mülkiyeti beledi- yeye ait arazi üzerinde 9 adet transfer is- tasyonu bulunuyor. Bunlar bir bahçe içerisinde, tamamen paslanmaz alümin- yumdan kepenklerle kaplı aktarma is- tasyonlandır. Çöp burada özel dizayn edilmiş 30 tonluk kamyonlarla silolar halinde sıkıştınlmış, sulan dökülmeyecek şekil- de yüklenecek. Bu kamyonlar da kredi ile ihaleye çıktı ve alımı yapıldı. Kam- yonlar, transfer istasyonlanndan silo- lan abp depolama alanlanna götürecek. Transfer istasyonunun amaa nedir? Şu anda en fazlası 3-5 ton olan kam- yonlar, bulunduklan ma- halleden çöpü alıp üç sa- atte Halkalı'ya götürü- yor. Günde ancak bir se- fer yapabiliyor. Transfer istasyonlan ise mahalle içierinde olacak ve etrafına hiçbir zaran yok. Transfer istasyonu birinci olarak sıkışüracak ikinci olarak da mahalleden oraya ulaş- mak 15dakika. Çöp toplayan kamyonlar, bu istas- yonlara günde üç-dört sefer yapabile- cek. Böylece kent temizliği sağlanmış olacak. Bir de bu proje çerçevesinde 9 adet istasyon var, ama 19 adet yap- manıza engel değil. Bir de hastane çöp- lerini yakmak için bir tesis var. Çünkü hastane çöplerinde, ameliyat atıklan ve mikroplu materyal- ler olabiliyor. Bunlan ayı- nnanız gerekiyor. Burada he- men bir parantez açmak istiyo- rum. Türkiye'de ilk defa bir çöp yönetmeliği çıktı. Bunu da bele- diye meclisinden geçirdik. Son- ra iki tane çöp depolama alanı var. Bu döküm alanlannın biri Kemerburgaz'm ilerisinde, biri de Şile ilçesi sınırlanndaki or- man arazisi içerisinde bulunu- yor. Bu arazileri 49 yıllığına Or- man BakanhğYndan kiraladık. - Bu depolama alanlan için sa- nırım yasal engellerle karşılaştı- mz?" SÖZEN - Efendim işin için- de ekonomik nedenler var. Ke- merburgaz'da aynı yolu kul- lanan bir tatil köyü var. Oradaki tatil köyünün sahibi muhtan tahrik ediyor. Sonuçta engelleri aştık. - Şile'deki depolama alanı inşaatı, İstanbul 2 No'Iu İdare Mahkemesi ta- rafından, bilirkişi roporuna göre durdu- ruldu ama... SÖZEN - Orada da ECA fırması Or- man Bakanlığı arazisini kiralamış. Yüz- lerce dönüm kil alanını. ileride kullan- mak üzere 70 bin lira gibi bir rakama kapatıyor. Olay bence ticari çıkardır. Bu tesisin. çok kirli olan çöp suyunu an- tma tesisi bile var. Aynca, her ikisinde de gazlan topla- mak için bir sistem tasarlandı. Bu topla- nan metan gazınm enerjiye dönüşümü de söz konusu. Bir de elde ettiğiniz ener- ji ile birkaç yıl içerisinde tüm yaptığınız masraflan karşılamak da söz konusu. Aynca bu imha merkezlerinin olduğu yerde binalar yapılacak ve kıymetli me- taller, kağıtlar aynştınlacak. Bu büyük bir adımdır. Zannediyorum ki bu projeyle İstan- bul'un çöp sorunu yıllarca ortadan kalkmış olacak. Sanıyorum, üç ay içeri- sinde kamu yaran göz önünde bulun- durularak üst mahkeme bu sorunu çöz- müş olacak. Sonra bu proje, konusunda dünyanın en büyük projesi. Bu projeyi başlatmış olmaktan da büyük mutluluk duyuyorum. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ SHPnin Dramı... Son kabine değişimi ile SHP gene "boyhedefi" haline geldi. Bu işe gerçekten kızanlar, üzülenler bir yandan vuruyor. Bu işi SHP'ye çatmak için fırsat olarak görenler öte yandan... "Acaba böyle bir kabine değişikliği gerçekten gerekli miydi?" sorusunu yanıtlamakta çok zorlanıyorum. Ama netice olarak bu karar, parti yönetiminin bir kararıdır ve bir ölçüde saygıyla karşılanması gerekir. Doğrusu, uzun süredir gündemde olan "kabine deği- şikliği" söylentisini, parti içi muhalefeti susturmak için uygulanan bir "taktik" olarak görüyordum. Ama yeni bakanların isimlerini görünce, bu düşüncemin doğru ol- madığını anladım. Hele Mümtaz Soysal hocamızın bu kabinede yer almasım çok önemsiyorum. Çok başarılı olduğuna inandığım ve SHP içindeki en sağlam ve tutarlı politikacılardan biri olarak değerlen- dirdiğim Hikmet Çetin'in çok "kınlmadığını" umut edi- yorum. Fakat Mümtaz Hoca'nın kabineye girmesi çok önemli bir olay. Tabii hocanın bu "zor" kararı nasıl aldığını da bilemi- yoruz. Acaba dışarda kalsa mı daha iyi olurdu, yoksa kabineye girmesi mi daha iyi oldu? Bunu zaman göste- recek. Ama hiç kuşkusuz Çiller hükümetinin "rengi"ar- tık değişmiştir. İstenen her kararnamenin altına imza at- mayacak isimler vardır kabinede. Elbette bakanlık gö- revini devredenler arasında da Mümtaz Hoca'yla aynı görüşleri paylaşanlar vardı. Ama duyduğumuz kadarıy- la, biraz "yumuşaktılar" ve ısrar karşısında direnemi- yorlardı. Elbette her siyasal partinin olduğu gibi, SHP'nin ama- cı da "iktidar olmak"Xtr. Amacının bu olması gerekir. Ama görünen oydu ki, SHP iktidar olamıyor, sadece DYP iktidarına "payanda" oluyordu. Ve DYP, iktidar olmanın nimetlerinden sonuna kadar yararlanırken, SHP'ye sa- dece iktidarın sorumluluğu düşüyordu. Kaldı ki, sürekli "birinci tekil şahts " konuşmasını seven ve ağzmdan çı- kan üç sözcükten biri "ben" olan bir başbakanın, kendi partisine ne kadar zarar verdiği de aynca tartışılabilir. Pazar günü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Dolma- bahçe Sarayındaki ödül töreninde SHP Genel Sekreter Yardımcısı ErdozVahitSuicmez'lekarşılaştım Otuzyılı aşan çok yakın bir dostluğumuz vardır. Törenden sonra bir yerde oturup birkaç lokma bir şeyler yedik. Hem be- ni, hem de Cumhuriyet'i fena halde eleştiriyordu. "Hak- sızsınız" diyordu, "çok çatıyorsunuz ve haksız çatıyor- sunuz." Bizim konumumuz da çok ilginç. DSP'Iİ arkadaşlarla konuşurken, SHP'yi ve CHP'yi "tuttuğumuz" konusunda eleştiriliyoruz.CHP'liarkadaşlarise,SHPveDSP'yi'7co/- ladığımız" inancında. SHP'lilerise, "naA-s/z"eleştirildik- lerine inanıyorlar. Nabzını tutmaya çabaladığımız okur- larımız ise, tümüne kızıyorlar. Bu arada bize de kızıyor- lar elbette. "Neden eleştirmiyorsunuz bu adamları" diye mektuplar yazıyorlar, telefonlar ediyorlar, fakslar çekiyorlar... İşin aslında herkes kendince haklı ve herkes haksız. Sorun 12 Eylül'ün "uygulamalarında" ve bıraktığı "mi- ras"ta. Yani yasal çerçevenin koşullarında. Devlet tüm gücüyle "so/"un üzerine gitti yıllarca. On- binlerce genç "tezgâhtan geçti". Bir kısmı "ürktü", bir kısmı "korktu", bir kısmı "psikolojik olarak çöktü" ve bir kısmı da "safdeğiştirdi". Oysa ki bu gençler bu dönem- de otuzJu yaşlarında olacaklar ve sol partilerin "öncü" kadrolarım oluşturacaklardı. Hele Güneydoğu ve Doğu'- da bu politika PKK'nin zeminini hazırladı. Kürt kökenli olmakla birlikte "Türkiye idealine" inanan gençler, sol- cu oldukları için "aynlıkçı"\ar\a "aynı kefeye" konunca, meydan PKK'ye kaldı. Artık PKK ne kadar soleuysa... Yasal zemin daha olumsuzdu. Ekim 1983 secimleri ile Türkiye demokrasiye değil, çok partili yaşama geçti. Oy- lebir "demokrasi" idi ki, bir önceki cümlemdenötürü, iki yıl hapis istemiyle yargılandım İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi'nde... Üniversiteler, gençler, sendikalar, basın vb. akla ge- len ya da gelmeyen tüm güçler susturulmuş ve iktidar altın bir tepsi ile özal'a sunulmuştu. Sonuna kadar kul- lanılan kitle iletişim araçlannın tek yanlı propagandasıy- la toplumun ve özellikle gençlerimizin zihinleri allak- bullak edildi. Kışlada, okulda, sendikada vs. siyaset yasaktı. Ama camide serbestti. Zaten o günlerde atılan tohumları bu- günlerde biçiyoruz. Ancak "sol" her şeye karşın biraz "toparlandı"ve 1989 Yerel Seçimleri'nden büyük bir ba- şarıyla çıktı. Hemen tüm kentlerde SHP iktidara geldi. Ama o "yoz dönem" içinde öylesine insanlar parti için- de köşeleri tutmuş ve öylesine insanları "aday " yapmış- lardı ki; SHP, yerel yönetimlerde inanılmaz derecede "kan kaybetti". Çok iyi ve çok başarılı belediye başkanlan yok muy- du? Elbette vardı. Hatta bana sorarsanız, büyük çoğun- luğu iyiydi. Ama hem kendilerini anlatamadılar ve hem de bir kötü örnek, yüz iyi örneği "lekeledi." Elhak, böyle- leri deazdeğildi... Ve geldik bugünlere. Şimdi bize kızıyorlar. "Haksız eleştiri yapıyorsunuz" diyorlar. Kimbilir, belki de onlar haklıdır. Ama kesin olarak haklı olan "halk" ve "seç- men"d\r. Arayış içinde olan da, doğrusunu mutlaka bu- lacak olan da onlardır... Erdoğan acıkladı IstanbuTda suiçin 2.5 trilyonluk yatinm İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul'un su sorununu yalnı- zca yagmur duasına bırak- madıklannı, bu konuda iki buçuk trilyonluk yatınmı planladıklannı belirten İstan- bul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Tayyip Erdoğan, hava kirliliğini önlemek için doğal- gazı teşvik ettiklerini, ilk 100 metreküpünü bedava, geri ka- lanında da yüzde 20 indirim yaptıklannı söyledi. Erdoğan, Taksim'e cami yapılması için Kültür ve Tabi- at Varlıklannı Koruma Kuru- lu'ndan izin alındığını, Trab- zon'dan tankerle su getirilmesi işinden ise taşıma için verilen teklifin arttınlması nedeniyle vazgeçildiğini acıkladı. Tayyip Erdoğan. dün Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti'ni ziyaret etti. Basının önem- li bir güç olduğunu, ancak kimsenin özgürlüğüne de do- kunulmaması gerektiğini söy- leyen Erdoğan. "Eğer basınımız doğruları halkunıza ulaştınr, yanlışlarda bizi ikaz eder ve halkımızı uyanrsa yan- nlara güçlü çıkanz" dedi. Türkiye Gazeteciler Çe- miyeü Başkanı Nail Gûreli, basın ile yönetimlerin iüşkisi- nin demoİcrasilerde çok büyük bir önem taşıdığını belirterek karşılıklı işbirliği ve hoşgörüy- le doğrulann, gerçeklerin en kısa yoldan halka iletileceğini ve kamuoyu desteğinin sağla- nabileçeğini söyledi. Kalitesiz kömür ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, hava kirliliği ile mücadeleyi ki- min yapacağının belirsiz oldu- ğunu, ancak kendilerinin bu konuda bir çalışma yürüttük- lerini anlattı. Yerli kömüriin tamammda kükürt oranının çok yüksek olmadığmı. bu yıl belediyenin Soma kömürü alacağını söyleyen Erdoğan, "Sekiz nokta tespit ettik. Bu noktalarda test cihazlanyla üniversite ile ortak olarak kontrol başlatıyonız. Şehre gir- meye kalkan kükürt oranı yük- sek kömür yüklü kamyonlan alıkoyacağız" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle