Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26TEMMUZ1994SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mağazaya
bomba
• tstanbul Haber Servisi-
Kadıköy'deki bir giyim
mağazasına kimliği belirsiz
kişi veya kişilerce konulan
bomba, patlamadan etkisiz
hale getirildi. Yasa
Caddesi'ndeki Gencallar
Giyim Mağazası'nda dün
öğle saatlerinde, görevlilerce
bir ceketin cebinde bulunan
şüpheli tütün tabakasının
içine yerleştirilmiş zaman
ayaru yangın bombası olay
yerine gelen bomba
uzmanlannca etkisiz hale
getirildi.
Üç ceset
bulundu
• İSTANBLL(AA)-
Kurtuluş Akağalar
Caddesi'ndeki Akay
Apartmanının 2. katında
oturan ve 3 yıl önce eşinden
boşandığı öğrenilen Gülçin
Kıçkı (38) adlı kadın, dün
komşulan tarafından
merdıven boşluğunda ölü
bulundu. Kadıköy Sahil
YoluSuadiyeOteli
karşısında da vatandaşlar
tarafından denizden çıplak
kadın cesedi çıkanldı. Ote
yandan, Yenikapı'da Sahil
Güvenlik tarafından
görülerek, E>eniz Otobüsleri
Iskelesi'nde denizden
çıkanlan başka bir cesedin ise
22 yaşındaki Emin Onat adlı
bir kişiye ait olduğu
belirlendi.
Aşkı için
bombaladı
• ADANA (Cumhuriyet
Güney flleri Bürosu)-
Adana'da 8 a> içerisinde 55
ayn yere "Mezopotamya
Ordusu" adına ses bombası
atarak maddi hasara ve ban
yurttaşlann da
yaralanmasına yol açan
TahaTannverdi(22)
yakalandı. Emniyet
Müdürlüğü ekiplerinin uzun
süre yaptığı takip sonucu
yakalanan ve attığı
bombalarla Adanalılara
büyük korku veren Urfalı
Taha Tannverdi, "Toplum
beni sürekli dışlayıp
horluyordu. En son olarak
da sevdiğim kız zengin birine
gittiği için toplumdan
kendimi savunmak istedim
ve bu yüzden bombalan
attım" dedi.
Tecavûzsamklan
yakalandı
IİSTANBLUAA)-
Gaziosmanpaşa'da 18
yaşındaki bir kızı kaçırarak
tecavuz eden dört sanık
yakalandı. Istanbul Asayiş
Şube Müdürlüğü Gasp Büro
Amirliği'nden alınan bilgiye
göre, kiraladıklan
otomobille Küçükköy
Barbaros Mahallesi'nde
oturan N.D. A'yı kaçırarak
Sultançiftliği Cebeci Taş
Ocaklan mevkiinde tecavüz
edenZ.T.(17),T.A.(16),gasp
suçundan sabıkalı M.D.(17)
veSerkanPolat(19)adlı
kişiler, genç kızın şikâyeü
üzerine yürütülen
soruşturma sonucu
yakalandılar.
Denge Azadi
toplatıldı
• İSTANBUL (ANKA)-
Haftalık Denge Azadi
gazetesinin son sayısırun,
Istanbul4noluDGM
tarafından toplaüldığı
bildirildi. Gazeteden yapılan
açıklamada, savalığın
toplatma karanna gerekçe
olarak 'Lice direniyor'
başlıklı yazıyı gösterdiği
kaydedildi.
Dûzeltme
• Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
özden'in gazetemizde 24
Temmuz 1994günü
"TarihselBirAnıf
başlığıyla yayımlanan
yaasının 2. sütun 8. saunnda
geçen tarih, 28 Ocak 1920
yerine yanlışlıkla 20 Ocak
1920 olarak yazılmışür. Aynı
yazının 2. sütun son paragraf
2. saünnda geçen 20 Ekim
1920 tarihi de 20 Kasım 1922
olacaktır. Düzeltiriz.
* Crıplera ytmekll • yımıkth,
yırm rrıy» iam ğiı tıtlır,
* Mthtif gulLrt.
Çöptekırmızıalamı• Stuttgart Üniversitesi Katı Atıklar Kürsüsü
Başkanı Prof. Tabasaran, yeni bir Hekimbaşı
faciası yaşanmaması için çöplüklerle ilgili acil
önlemler ahnması gerektiğini belirtiyor ve
ilgilileri uyanyor.
• ODTÜ'den Doç. Dr. Yurteri de çöplüklerle
ilgili bir an önce önlem alınması gerektiğini
vurguluyor ve yetkililerin daha az ve zararsız
nitelikte çöp üretimine yönelik ulusal
politikalar oluşturmasını istiyor.
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul'un yıllardır ciddi hiç bir
çözüm üretilmeyen çöp alanla-
nyla ilgili uzmanlar ve bilim
adamları "acil önlem ve hızlı ya-
tınm" çağnsı yaptılar. Stuttgart
Üniversitesi Katı Aüklar Kür-
süsü Başkanı Prof. Oktay Ta-
basaran depolama sahalannın
mutlaka hayata geçirilmeleri
gerektiğini belirtti. Tabasaran.
Halkalı çöplüğünün de zehir
saçtığına dikkat çekerek bu
çöplüğün imhasının hemen ger-
çekleşmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul'un sorunlan bitmek
bilmiyor. Avrupa'nın sayılı
kentleriyle yanşan İstanbul,
hizmet ve yatmmda ise geri kal-
mış ülkeler kategorisine girecek
kadar kötü tablolar çiziyor. Su,
çöp, sağlık. ulaşım, çevre ve ha-
va kirüliği konulannda İstan-
bul'da yaşanan çarpıklıklar, ar-
tan nüfusu ve yayılan yüzöl-
çümüyle kıyaslandığında, "cid-
di ve acil önJemier" alınmasının
ne kadar zorunlu olduğu gerçe-
Yerleşim alanlarının ortasına, hiçbir önlem aluımadan dökülen çöpler zamanla yaşamı tehdit eder boyutlara ulaşıyor.
Patlamaya lıazırıııikıop yıı\ aları
İstanbul Haber Servisi - İstanbul'un açık
depo nıteliğindeki çöp alanlannda önlem
ahnmazsa yeni yeni facialann yaşanılması
kaçınılmaz. Yıllardır üstüste birike birike
"patlayKi gaz" deposuna dönüşen
çöplükler birer "mikrop yuvası" olarak da
çevreyi ve insan sağlığını tehdit ediyor.
Yanlış alan secimleri nedeniyle yeraltı
sulan, dereler ve barajlan da ciddi
ölçülerde tehdit
eden çöplükler bilim adamlan ve
uzmanlara göre "hemen
kapatılmasrgereken birer tehlike yuvası
özelliğini yaz aylannda daha da
arttınyorlar.
Uzmanlar. çevreciler ve bilim adamlanna
göre çöplüklerimiz rehabilite edilmezse
Istanbul'u şu tehlikeler bekliyor:
- Çöpün içerisinde yıllardır biriken metan
başta olmak üzere bi.vogazların patlaması,
çevrede yaşayanlar açısından toplu
ölümlere yol açıyor.
-Çöpün içerisinde bulunan aşın derecede
kirli ve mikroplu sular, Elmalı Barajı'nda
olduğu gibi, yeralü sulan ve dereler ile
barajlara akıyor.
- Ydlardır aynı yere dökülen, yakılması
gerekirken yakdmayan endüstri ve hastane
atıkları: mikropların, insan sağlığı açısın-
dan zaraıiı kimyasal maddelerin üremesine
yol açıyor.
- Normal çöp sızıntısınm yanı sıra
kimyasal maddeler ve miİcroplar çöp suyu
ile birlikte, kente su sağlayan barajlara
akıyor.
- Çöpler bilimsel ölçülerde üzerleri
örtülmezse, içierinde fareler başta olmak
üzere ceşitli haşerelerin üremesine yol
açıyor.
- Yıllardır açık alanlara aülan çöp
yığınlan, çevredeki hayvanlann,
martılann uğrak ve beslenme yerleri
oluyor.
- Çarpık kentleşme ile çöp depolannın
etrafının > erleşüne açık olması, çevrede
yaşayanlar açısından hava kirliliği başta
olmak üzere çeşitli çevre sorunlannın
artmasına yol açıyor.
- Kalıci tesislerin yapılması ertelendikçe
büyük çoğunluğu yabancı sermayeye
bağlı yaünm maliyetleri de artıyor.
Böylece bu tesisler yerel yönetimlerin
altından kalkamayacağı büyüklüklere
ulaşıyor.
ğini çıkartıyor karşımıza. Çöp
konusunda yıllardır hiçbir yatı-
nma gidilmeyen ve üstüne üşt-
lük 39 kişinin yaşamını yitirdiği
"Çöp patlaması" olaymı yaşa-
yan İstanbul için Stuttgart Üni-
versitesi öğretim görevlilerin-
den Prof. Oktay Tabasaran bir
rapor haarlamış. İstanbul eski
Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen'e de başkanlığı
döneminde bilirkişi olarak ra-
porlar hazırlayan Tabasaran,
bilimsel yöntemlerle hazırlan-
mış çöp toplama alanlannın
hızla inşa edilmesi gerektiğini
belirtiyor. Tabasaran, Halkalı
çöplüğünün "zehir sactığım" da
belirterek şunlan söyledi:
"Çöplüğün imhası şart, ancak
bunun için de Halkalı'ya çöp dö-
kümünün durdunılması gerekli.
tstanbul yakasında çöp dökecek
başka alan obnadığma göre Şile
ve Kemerburgaz'daki çöp depo-
lama sahalan kullanıma hemen
açümaİKur. Aksi takdirde Hal-
kalı'daki metan gazı yanması
tenlikeli boyutlara ulaşacaktır."
İstanbul'un çöp sorununun
çözülebilmesi için Şile ve Ke-
merburgazcivannda inşaatı de-
vam eden çöp toplama alan-
lanmn tamamlanması gerektiği
görüşünü savunan Tabasaran,
"Eğer kısa sürede işler başlatd-
mazsa hem maiiyetler artacak,
ki hala hızla artıyor, bem de bir
Ümraniye faciası daha yaşaya-
biliriz. İlgilileri göreve çağırıyo-
rum" dedi.
Neler yapdabilir?
ODTÜ Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Coşkun Yurteri de çöp ko-
nusunda acil önlem planlan uy-
gulanmazsa ciddi sorunlar do-
ğabileceğini belirtiyor. Yurteri,
bilimsel çalışmalar ışığında so-
mut yatınmlara yönelinmesi-
nin gerekliliğini de vurgulaya-
rak şunlan söyledi:
"Uzun dönemli çöp miktarı
tahminlerinin yapılması gerekli.
Hane ve işyerierinde cam, kağıt
vb. geri kazanılan maddeler ayn
ayn biriktirilmeli ve bunun sonu-
cunda ne gibi ekonomik gelir
sağlanacağının ve bu tür auşkan-
lığın halka nasıJ kazandınlması
gerektiği incelenmeli ve hızla ha-
yata geçiribneli. Hastane çöple-
ri veya diğer özel atıklar için
süuştırmasız araç gereksinimi-
nin saptanması ve sağianması da
gereklidir."
Uzun vadede yetkililerin da-
ha az ve zararsız nitelikte çöp
üretimine yönelik ulusal politi-
kalar oluşturulması gerektiğini
belirten Prof. Yurteri, "Buna
Uaveten depozit sistemi veya
benzeri uygulamalar teşvik edi-
lebilir. Toplam çöp hacmj azaltt-
labilir" dedi.
'Çöp projesiylegıırurduyuyorum'
Kendi dönemine kadar çöple ilgili hiçbir ciddi çalışma yapılmadığını söyleyen Sözen,
başlattıklan proje bitince IstanbuPun çöp sorununun çözümleneceğini belirtti.
Pasomu kaybettım.
Hükümsüzdür.
HÜSEYtNASLAN
tBRAHTMGÜNEL
İstanbul'un çöp sorununu
çözüme kavuşturmak üzere es-
ki İstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Nurettin Sözen dö-
neminde kentin tarihinde ilk
kez hayata geçirilmek istenen
"Katı Aök Projesi" dünya stan-
dartlan ile yanşıyor. 39 kişinin
öldüğü "cöp faciası" sırasında
belediye başkanı olan ve "ka-
çak yapılara izin vererek" facia-
ya yol açmakla suçlanan Sözen
bu projenin patlamadan önce
başlatıldığını, ancak yıllann ih-
malinin faturasının ölen insan-
lara çıktığını söylüyor.
İstanbul'a geçen 5 yıl beledi-
ye başkanlığı yapan Nurettin
Sözen'le yaklaşık 1 trilyon 750
milyar liraya mal olacak olan "mega
projenin" tüm aynntılannı görüştük.
Uzmanlara göre, kentin çöp sorununun
büyük bölümünü çözecek olan pıojenin
hızla tamamlanması halinde bu kez çöp
patlamalan ile değil de çöpteki teknolo-
jik gelişmişlığimizle tüm dünya ile yan-
şacağız. Sözen'in proje ile ilgili görüşleri
şöyle:
- Projeye nasıl başladımz?
SÖZEN - Çöp bir öykü. Eskiden
meslektaşlanmız, ağabeylerimiz Avru-
pa'ya bu konu için giderler ve gazeteler-
de, "Çöp beyeti Avjupa'da kayboldu"
diye başbklar atılırdı. Benden önceki
büyükşehir belediye başkanlan ve bele-
diye başkanlan. mutlaka dışanya çöp
heyeti göndermiş ve kaybolmuştur. Bi-
zim dönemimizde de yanılmıyorsam
davetle bir Kanada'ya, bir de Viyana'ya
gidildi. Prof. Dr. Kriton Curi ile Alev
Bey birlikte gittiler, arü ihale için de ar-
kadaşlanmız iki kez Kopenhag'a kadar
gittiler. Ulaşım ve iletişim araçlan geliş-
tiği için şimdi heyetler kolay kaybolmu-
yor. Bunu şunun için söylüyorum: Bü-
tün bunlar yapılmıştır, ama bizden
önce, yüz yıldan bu yana değişik olarak
sadece çöp taşıyan araçlann modelleri
ve kapasiteleri değişmiştir.
İstanbul'un çöp konusunda bize ge-
linceye kadar, hiçbir ciddi proje yapı-
lmamışür. Hatırhyorum, bir tek Ahmet
'Bizim dönemimize kadar Avrupa'ya giden çöp heyetleri
orada kaybolmuşlar. Bizden önceki tek değişiklik çöp
taşıyan araçlann modelleri ve kapasitelerinde olmuş. Çöp
yönetmeliği de bizim dönemimizde çıktı.'
İsvan Bey'inzamanındaithalediknişçöp
fınnlan, Türkiye standartlanna uy-
madığı için kullanılamayan küçük çöp
yakma tesisleri var. Yapılan tek şey, çöp
dökme mahallerinin değişmesidir. Biz
görevegeldiğimiz günden itibaren bu ko-
nuda çalışmalar başlattık.
- Projenin geliştirflmesi nasıl oldu?
SÖZEN - Böyle büyük bir projenin
araştırma vefızibilitesi içinAmerika'dan
"hibekredi" alındı ve buprojeyapıldı. Bu
projeye uygun yabancı sermaye ile
yaünm yapmamız gerekiyordu. Proje
için genel sekreterimiz ve
görevli arkadaşlar, An-
kara'ya belki 50-100 se-
fer gittiler ve Başba-
kanımız Tansu Çillerin
kapısında çok beklediler.
Ancak meşhur çöp
patlamasından sonra, bi-
raz kamuoyunun dikkati bu yöne
kaydığı için hızlandınldı. İlk defa kök-
lü, kalıcı ve gelişmeye müsait bir projeyi
seçtik ki bu proje istediğiniz boyuta ka-
dar üreyebilıyor. Sonra bu projeye ka-
rar verildi ve ihalesi yapıldı. Ihaleyi Nu-
rol-Danwaste konsorsiyumu kazandı.
Danvvaste şirketi aslında Kopenhag Be-
lediyesi'nin ortak olduğu bir şirkettir.
Araştırma projesiru yapan da CHMM-
Hill adlı bir Amerikan şirketidir.
- Bu proje neleri içeriyor?
1 trilyon 750
milyarlık
proje
SÖZEN - Şu anda mülkiyeti beledi-
yeye ait arazi üzerinde 9 adet transfer is-
tasyonu bulunuyor. Bunlar bir bahçe
içerisinde, tamamen paslanmaz alümin-
yumdan kepenklerle kaplı aktarma is-
tasyonlandır.
Çöp burada özel dizayn edilmiş 30
tonluk kamyonlarla silolar halinde
sıkıştınlmış, sulan dökülmeyecek şekil-
de yüklenecek. Bu kamyonlar da kredi
ile ihaleye çıktı ve alımı yapıldı. Kam-
yonlar, transfer istasyonlanndan silo-
lan abp depolama alanlanna götürecek.
Transfer istasyonunun
amaa nedir? Şu anda en
fazlası 3-5 ton olan kam-
yonlar, bulunduklan ma-
halleden çöpü alıp üç sa-
atte Halkalı'ya götürü-
yor. Günde ancak bir se-
fer yapabiliyor. Transfer
istasyonlan ise mahalle içierinde olacak
ve etrafına hiçbir zaran yok. Transfer
istasyonu birinci olarak sıkışüracak
ikinci olarak da mahalleden oraya ulaş-
mak 15dakika.
Çöp toplayan kamyonlar, bu istas-
yonlara günde üç-dört sefer yapabile-
cek. Böylece kent temizliği sağlanmış
olacak. Bir de bu proje çerçevesinde 9
adet istasyon var, ama 19 adet yap-
manıza engel değil. Bir de hastane çöp-
lerini yakmak için bir tesis var. Çünkü
hastane çöplerinde, ameliyat
atıklan ve mikroplu materyal-
ler olabiliyor. Bunlan ayı-
nnanız gerekiyor. Burada he-
men bir parantez açmak istiyo-
rum. Türkiye'de ilk defa bir çöp
yönetmeliği çıktı. Bunu da bele-
diye meclisinden geçirdik. Son-
ra iki tane çöp depolama alanı
var. Bu döküm alanlannın biri
Kemerburgaz'm ilerisinde, biri
de Şile ilçesi sınırlanndaki or-
man arazisi içerisinde bulunu-
yor. Bu arazileri 49 yıllığına Or-
man BakanhğYndan kiraladık.
- Bu depolama alanlan için sa-
nırım yasal engellerle karşılaştı-
mz?"
SÖZEN - Efendim işin için-
de ekonomik nedenler var. Ke-
merburgaz'da aynı yolu kul-
lanan bir tatil köyü var. Oradaki tatil
köyünün sahibi muhtan tahrik ediyor.
Sonuçta engelleri aştık.
- Şile'deki depolama alanı inşaatı,
İstanbul 2 No'Iu İdare Mahkemesi ta-
rafından, bilirkişi roporuna göre durdu-
ruldu ama...
SÖZEN - Orada da ECA fırması Or-
man Bakanlığı arazisini kiralamış. Yüz-
lerce dönüm kil alanını. ileride kullan-
mak üzere 70 bin lira gibi bir rakama
kapatıyor. Olay bence ticari çıkardır.
Bu tesisin. çok kirli olan çöp suyunu an-
tma tesisi bile var.
Aynca, her ikisinde de gazlan topla-
mak için bir sistem tasarlandı. Bu topla-
nan metan gazınm enerjiye dönüşümü
de söz konusu. Bir de elde ettiğiniz ener-
ji ile birkaç yıl içerisinde tüm yaptığınız
masraflan karşılamak da söz konusu.
Aynca bu imha merkezlerinin olduğu
yerde binalar yapılacak ve kıymetli me-
taller, kağıtlar aynştınlacak. Bu büyük
bir adımdır.
Zannediyorum ki bu projeyle İstan-
bul'un çöp sorunu yıllarca ortadan
kalkmış olacak. Sanıyorum, üç ay içeri-
sinde kamu yaran göz önünde bulun-
durularak üst mahkeme bu sorunu çöz-
müş olacak. Sonra bu proje, konusunda
dünyanın en büyük projesi. Bu projeyi
başlatmış olmaktan da büyük mutluluk
duyuyorum.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
SHPnin Dramı...
Son kabine değişimi ile SHP gene "boyhedefi" haline
geldi. Bu işe gerçekten kızanlar, üzülenler bir yandan
vuruyor. Bu işi SHP'ye çatmak için fırsat olarak görenler
öte yandan...
"Acaba böyle bir kabine değişikliği gerçekten gerekli
miydi?" sorusunu yanıtlamakta çok zorlanıyorum. Ama
netice olarak bu karar, parti yönetiminin bir kararıdır ve
bir ölçüde saygıyla karşılanması gerekir.
Doğrusu, uzun süredir gündemde olan "kabine deği-
şikliği" söylentisini, parti içi muhalefeti susturmak için
uygulanan bir "taktik" olarak görüyordum. Ama yeni
bakanların isimlerini görünce, bu düşüncemin doğru ol-
madığını anladım. Hele Mümtaz Soysal hocamızın bu
kabinede yer almasım çok önemsiyorum.
Çok başarılı olduğuna inandığım ve SHP içindeki en
sağlam ve tutarlı politikacılardan biri olarak değerlen-
dirdiğim Hikmet Çetin'in çok "kınlmadığını" umut edi-
yorum. Fakat Mümtaz Hoca'nın kabineye girmesi çok
önemli bir olay.
Tabii hocanın bu "zor" kararı nasıl aldığını da bilemi-
yoruz. Acaba dışarda kalsa mı daha iyi olurdu, yoksa
kabineye girmesi mi daha iyi oldu? Bunu zaman göste-
recek. Ama hiç kuşkusuz Çiller hükümetinin "rengi"ar-
tık değişmiştir. İstenen her kararnamenin altına imza at-
mayacak isimler vardır kabinede. Elbette bakanlık gö-
revini devredenler arasında da Mümtaz Hoca'yla aynı
görüşleri paylaşanlar vardı. Ama duyduğumuz kadarıy-
la, biraz "yumuşaktılar" ve ısrar karşısında direnemi-
yorlardı.
Elbette her siyasal partinin olduğu gibi, SHP'nin ama-
cı da "iktidar olmak"Xtr. Amacının bu olması gerekir.
Ama görünen oydu ki, SHP iktidar olamıyor, sadece DYP
iktidarına "payanda" oluyordu. Ve DYP, iktidar olmanın
nimetlerinden sonuna kadar yararlanırken, SHP'ye sa-
dece iktidarın sorumluluğu düşüyordu. Kaldı ki, sürekli
"birinci tekil şahts " konuşmasını seven ve ağzmdan çı-
kan üç sözcükten biri "ben" olan bir başbakanın, kendi
partisine ne kadar zarar verdiği de aynca tartışılabilir.
Pazar günü, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Dolma-
bahçe Sarayındaki ödül töreninde SHP Genel Sekreter
Yardımcısı ErdozVahitSuicmez'lekarşılaştım Otuzyılı
aşan çok yakın bir dostluğumuz vardır. Törenden sonra
bir yerde oturup birkaç lokma bir şeyler yedik. Hem be-
ni, hem de Cumhuriyet'i fena halde eleştiriyordu. "Hak-
sızsınız" diyordu, "çok çatıyorsunuz ve haksız çatıyor-
sunuz."
Bizim konumumuz da çok ilginç. DSP'Iİ arkadaşlarla
konuşurken, SHP'yi ve CHP'yi "tuttuğumuz" konusunda
eleştiriliyoruz.CHP'liarkadaşlarise,SHPveDSP'yi'7co/-
ladığımız" inancında. SHP'lilerise, "naA-s/z"eleştirildik-
lerine inanıyorlar. Nabzını tutmaya çabaladığımız okur-
larımız ise, tümüne kızıyorlar. Bu arada bize de kızıyor-
lar elbette. "Neden eleştirmiyorsunuz bu adamları"
diye mektuplar yazıyorlar, telefonlar ediyorlar, fakslar
çekiyorlar...
İşin aslında herkes kendince haklı ve herkes haksız.
Sorun 12 Eylül'ün "uygulamalarında" ve bıraktığı "mi-
ras"ta. Yani yasal çerçevenin koşullarında.
Devlet tüm gücüyle "so/"un üzerine gitti yıllarca. On-
binlerce genç "tezgâhtan geçti". Bir kısmı "ürktü", bir
kısmı "korktu", bir kısmı "psikolojik olarak çöktü" ve bir
kısmı da "safdeğiştirdi". Oysa ki bu gençler bu dönem-
de otuzJu yaşlarında olacaklar ve sol partilerin "öncü"
kadrolarım oluşturacaklardı. Hele Güneydoğu ve Doğu'-
da bu politika PKK'nin zeminini hazırladı. Kürt kökenli
olmakla birlikte "Türkiye idealine" inanan gençler, sol-
cu oldukları için "aynlıkçı"\ar\a "aynı kefeye" konunca,
meydan PKK'ye kaldı. Artık PKK ne kadar soleuysa...
Yasal zemin daha olumsuzdu. Ekim 1983 secimleri ile
Türkiye demokrasiye değil, çok partili yaşama geçti. Oy-
lebir "demokrasi" idi ki, bir önceki cümlemdenötürü, iki
yıl hapis istemiyle yargılandım İstanbul Sıkıyönetim
Mahkemesi'nde...
Üniversiteler, gençler, sendikalar, basın vb. akla ge-
len ya da gelmeyen tüm güçler susturulmuş ve iktidar
altın bir tepsi ile özal'a sunulmuştu. Sonuna kadar kul-
lanılan kitle iletişim araçlannın tek yanlı propagandasıy-
la toplumun ve özellikle gençlerimizin zihinleri allak-
bullak edildi.
Kışlada, okulda, sendikada vs. siyaset yasaktı. Ama
camide serbestti. Zaten o günlerde atılan tohumları bu-
günlerde biçiyoruz. Ancak "sol" her şeye karşın biraz
"toparlandı"ve 1989 Yerel Seçimleri'nden büyük bir ba-
şarıyla çıktı. Hemen tüm kentlerde SHP iktidara geldi.
Ama o "yoz dönem" içinde öylesine insanlar parti için-
de köşeleri tutmuş ve öylesine insanları "aday " yapmış-
lardı ki; SHP, yerel yönetimlerde inanılmaz derecede
"kan kaybetti".
Çok iyi ve çok başarılı belediye başkanlan yok muy-
du? Elbette vardı. Hatta bana sorarsanız, büyük çoğun-
luğu iyiydi. Ama hem kendilerini anlatamadılar ve hem
de bir kötü örnek, yüz iyi örneği "lekeledi." Elhak, böyle-
leri deazdeğildi...
Ve geldik bugünlere. Şimdi bize kızıyorlar. "Haksız
eleştiri yapıyorsunuz" diyorlar. Kimbilir, belki de onlar
haklıdır. Ama kesin olarak haklı olan "halk" ve "seç-
men"d\r. Arayış içinde olan da, doğrusunu mutlaka bu-
lacak olan da onlardır...
Erdoğan acıkladı
IstanbuTda suiçin
2.5 trilyonluk yatinm
İstanbul Haber Servisi - İs-
tanbul'un su sorununu yalnı-
zca yagmur duasına bırak-
madıklannı, bu konuda iki
buçuk trilyonluk yatınmı
planladıklannı belirten İstan-
bul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Tayyip Erdoğan, hava
kirliliğini önlemek için doğal-
gazı teşvik ettiklerini, ilk 100
metreküpünü bedava, geri ka-
lanında da yüzde 20 indirim
yaptıklannı söyledi.
Erdoğan, Taksim'e cami
yapılması için Kültür ve Tabi-
at Varlıklannı Koruma Kuru-
lu'ndan izin alındığını, Trab-
zon'dan tankerle su getirilmesi
işinden ise taşıma için verilen
teklifin arttınlması nedeniyle
vazgeçildiğini acıkladı.
Tayyip Erdoğan. dün
Türkiye Gazeteciler Cemiye-
ti'ni ziyaret etti. Basının önem-
li bir güç olduğunu, ancak
kimsenin özgürlüğüne de do-
kunulmaması gerektiğini söy-
leyen Erdoğan. "Eğer
basınımız doğruları halkunıza
ulaştınr, yanlışlarda bizi ikaz
eder ve halkımızı uyanrsa yan-
nlara güçlü çıkanz" dedi.
Türkiye Gazeteciler Çe-
miyeü Başkanı Nail Gûreli,
basın ile yönetimlerin iüşkisi-
nin demoİcrasilerde çok büyük
bir önem taşıdığını belirterek
karşılıklı işbirliği ve hoşgörüy-
le doğrulann, gerçeklerin en
kısa yoldan halka iletileceğini
ve kamuoyu desteğinin sağla-
nabileçeğini söyledi.
Kalitesiz kömür ile ilgili bir
soruyu yanıtlayan Erdoğan,
hava kirliliği ile mücadeleyi ki-
min yapacağının belirsiz oldu-
ğunu, ancak kendilerinin bu
konuda bir çalışma yürüttük-
lerini anlattı. Yerli kömüriin
tamammda kükürt oranının
çok yüksek olmadığmı. bu yıl
belediyenin Soma kömürü
alacağını söyleyen Erdoğan,
"Sekiz nokta tespit ettik. Bu
noktalarda test cihazlanyla
üniversite ile ortak olarak
kontrol başlatıyonız. Şehre gir-
meye kalkan kükürt oranı yük-
sek kömür yüklü kamyonlan
alıkoyacağız" dedi.