Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ1994 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Özelleştirmeyekredi...
özelleştirme janlılan ve onlann pıyonlan bu konuya
ekonomik açıdan değıl, sadece ıdeolojık açıdan
bakmaktadırlar Bu ıdeolojının kökü ve kaynağı ise "içende"
değil, "dışanda"dır
Prof. Dr. AYDEV AYBA Y
1
5 temmuz gunu Cumhuriyet'-
ın Ekonomı sayfasında Nur-
sun Erel'ın Ankara çıkışlı bır
haben vardı "Özelleştirme
Yabancna Emanet". Bu baş-
lık alünda Hazıne'nın ve
özelleştirme Idaresı nın özelleştirme
ışlemien ıle ılgıü olarak bırtakım ya-
bancı kurumlarla anlaştıklan bıldınlı-
yordu Bu kurumiar bızimkılere "da-
mşmanlık hizmeti" vererek (>anı, akıl
satarak) "Türkiye ekonomisinin başuta
nasıl bir dert oluşturduğu herkesçe bili-
nen"(') KİT'lenn ozelleştınlmesıne
katkıda bulunacaklarmış Haberde,
bu kurumlara yapılacak odemelenn
Dunya Bankası'ndan sağlanan 100
mılyon dolarhk kredıden karşılanaca-
ğına da değınılıyor Ne kredısı bu, ner-
den çıictı, kım aldı nıçın aldı sorulan-
na yanıt aramadan once, şu "herkesçe
büinen" (') derdın devası olan "özelleş-
tirme"nın nasıl bır ış olduğunu ozetle-
yehm
Ozelleştırmenın esası, ekonomik ya-
şamda her gun bınlerce. on bınlerce
orneğını gozlemledığımız "satış iş-
lemi"nden başka bır şey değıldır Bır
kımsenın "malını satarak elden çıkar-
ması"olayı Bu"maT'herhangıbırşey
olabılır Bır radyo. bırotomobılyada
uçak, bırev ya da ışhanı bırfabnka ya
da ışletme, bır elektnk santralı, bır
kopru vb Boyle bır "malın" şımdıkı
"sahibi" orneğın Bay Ahmet, bunu bır
alıcıya, orneğın Bay Mehmet'e sata-
cak ve devredecektır Boylece mahn
"sahibi" artık Ahmet değıl. Mehmet
olacaktır Bu ışlem yapılırken, taraf-
lar, satış parasının saptanması ve ode-
me koşullannın yanı sıra, malın dev-
nnden doğabılecek sorunlan da goıu-
şup çozume bağlayacaklardır
Işte, özelleştirme ışlemının esası da
budur Yukandakj ornekte saöcı Bay
Ahmet'm yenne, "devleti" ya da "ka-
muyu" koyarsak karşımızaçıkan olgu,
ozelleşürme denılen olgudur Bundan
otesı,fiyatınnasıl bıçıleceğı, odemenın
nasıl yapılacağı, malın parça parça mı
toptan mı satılacağı, paranın taksıtle
mı peşın mı alınacağı, satılan "mal"
ıçın çahşanlar varsa bunlann ne olaca-
ğı gıbı sorunJar satış ışlemının aynnö-
landır. Temel yapı satıştır, bundakı
uyuşmadır, aynnülar da bunun ıçınde
çozume bağlanacaktır
Ne türden olursa olsun, bır satış ışle-
mının oluşması ıçın ıkı önkoşulun va-
rolması gerekır Birincisi "ekonomik
neden" koşuludur Hem alıa hem satı-
cı açısından bu değış-tokuşun bır eko-
nomik "gerekçesi" olmalıdır Satıcı
ıçın bu gerekçe, malı satıp elden çıkar-
masının, kendısıne, mab elınde tutma-
ya tercıh edılebılır bır çıkar ya da yarar
sağtamasıdır tkıncı onkoşul ıse "sat-
ma yetkisT'nın bulunmasıdır Hukuk-
ta buna "tasarruf yetkisi" denır Boyle
bır yetkıye sahıp olmadığı halde bır
malı satıp devretmeye kalkışan kımse
"yetkisiz satKi"dır
İşte, bızdekı özelleştirme surecını
once bu ıkı onkoşul açısından değer-
lendırmek gerekır Bınncısı, yanı
KfTlen satıp elden çıkarma karannın
da>anağı olan ekonomik gerekçe ka-
nıtlanmış değıldır KÎTlenn "Türk
ekonomisinin başına dert olduğu" yo-
lundakı açıklama gerekçe değıl, sadece
"bır "söylemdir". Kaldı kı bır dertten
kurtulrnanın yolu. dert veren organı
kesıp atmak değıl, oncelıkle tedavı et-
mektır Bu konudakı tartışmalardan
ortaya çıkan gerçek ıse şudur Ozelleş-
. tırme >anlılan ve onlann pıyonlan bu
konuya ekonomik açıdan değıl, sade-
ce ideolojik açıdan bakmaktadırlar
Bu ıdeolojının koku ve kaynağı ıse
"içeride" değıl. "dışarKİa"dır
Ikıncı koşula gelınce Bu "saöna
yetkisi" ıle ılgıhdır Yukanda değındı-
ğımız gıbı, buna "tasamıf yetkisi"
denır Bu koşul açısından, bugun Tur-
kıye'de hiçbir makam, 11 Mayıs 1994
gunu yayımlanan 3987 sayılı yasaya
dayanarak herhangı bır satış ya da ta-
sarruf ışlemı yapamaz Çünku bu ya-
sa, Anayasa Mahkemesi'nce ıptal edı-
lerek yürürlükten kaldırılmıştır. Boyle-
ce, gerek bu yasaya. gerekse buna
dayanılarak çıkanlmış olup da kay-
naklan olan yasanın ıptalıyle "ipsoju-
re" geçersızleşmış olan alt-duzenleme-
lere dayanmak suretıyle özelleştirme
ıle ılgılı hıçbır ışleme gınşılemez Buna
karşın, bu tur ışlemlen yıne de surdur-
meye kalkışanlann yapacaklan tasar-
ruflar tumuyle geçersız olacağı gıbı. bu
dırenmelen dolayısı>la cezaı sorumlu-
luklan da sozkonusu olur
Özelleştirme konusu ıle ılgılı bu kısa
ozetten sonra, yukanda değmdığımız
100 mılyon dolarhk kredı ıle ılgılı bazı
saptamalara geçebılınz Bu kredının
dayanağı "Türkiye Cumhuriyeti ile
Uluslararası İmar \e KalkınmaBanka-
sı arasındaki 5 Mav ıs 1994 tarihli tkraz
AnlaşmasT'dır Anlaşma, 3 Temmuz
1994 gunlu Resmı Gazete'de yayımla-
nan Bakanlar Kurulu karanyla yurur-
luğe gırmıştır
Bu belgenın ıçerdığı butun aynntıla-
n bır gazete yazısı boyutunda ele al-
mak mumkun değıldır Bu nedenle
sadece baa onemlı noktalara ılışkın
gozlemlenmızı açıklamakla yetınece-
1- Once şunu belırtmemız gerekır
Bu 100 mılyon dolar. bağış olarak ve-
nlmemektedır Dunya Bankası kav-
naklı, faıze tabı, vadesınde gen odene-
cek bır odunç'tur
2- Odunç veren, paranın odunç
alan tarafından kullanılmasına ılışkın
butün kararları, >apılacak butun har-
camaiarı tek tek kendı onayına hağlı
tutmaktadır Anlaşmadaavnntılı ola-
rak belırlenmış olan ışler ıçın odunç
alanın yetkısı bu çerçevede, Banka'ya
"hizmetkarlık" etmekten ıbarettır Bu
ıçenğı ıle anlaşma bır "kredi sozleşme-
si" değıl, bır "taşeronluk akdi"dır
3- Anlaşmada, kredı ılışkısının.
Bankanın 1 Ocak 1985 tanhlı "İkraz
\e Garanti Anlaşmalan ile İlgiü Genel
Şartları"na tabı olduğu hukmu \ar-
dır
Fınans kuruluşlannca tek yanh ola-
rak duzenlenen ve genellıkle borçlu
aleyhıne bır yığın "hukuk tuzağı" ıçer-
mesı adet olan bu "genel şartlar" aca-
ba nelerden oluşuvor0
Anlaşma) a
eklenmemış olan bu belgeyı anlaşma-
>ı TC adına ımzalayan. kabul eden \e
onaylayanlar. herhalde yetennce ınce-
lemışlerdır1
4- Borçlu (Turkıye Cumhunyetı),
kredı veren'e (Dunya Bankası'na).
odunç paranın yatınlacağı bankadakı
hesapla ılgılı olarak. "mahsup, musa-
dere ve hacze karşı uygun koruma ted-
birlerini almavı" taahhut edıyor Bu
tedbırlenn "uygun olup olmadığına"da
banka karar verecek Herşey bıryana,
boyle bır taahhudun "devlet" kavramı
açısından ayıplanacak bır şey olduğu-
nun farkına varan olmadı mı"7
5- İkraz edılecek paranın "kullanıl-
mamış bölumü" ıçın de faız ışleyecek
Inanılması zor, ama anlaşmada boyle
bırhukum var
6- Borçlunun (TC) "projenin A bölü-
mıinün gerçekleşmesi için", odunç \e-
ren (Dunva Bankası) tarafından da
\
kabul edılebıhr olmak koşuluyla.
"KOİ ile bir tali proje anlaşması" ak-
detmesı ongoruluyor \anı Turkıve
Cumhunyetı Devletı kendı devlet ku-
ruluşu olan KOI ıle bır "sozleşme"
yapacak1
Anlaşma>ı ımzalavanlar
belgenın Ingılızce metnınde Kamu Or-
taklığı İdaresi (KOI) nın karşılığı ola-
rak kullanılan PPA \ ı herhalde, baş-
ka bır kuruluş sandılar1
7- Anlaşmaya bağlı 2 sayılı çızelgede
projenin tanımı ıle ılgılı bır "laf saiata-
sı"yeralıvor Bunlar bızım ozelleştır-
mecılenn dıllcrıne pelesenk ettıklen
laflann tıpkısı Bu aradd Dun\a Ban-
kası'nınkesın buyruğu da goze carpı-
vor "KİT'Ier kuçulecek ve elden çıka-
rılacaktır!" Bu sozlere bakınca, özel-
leştirme ışının "koku dışanda bir
ideolojF've dayandığını kanıtlamdk
ıçın başka bır şe>e gerek kalmı>or
8-Alınacak lÖOmıljondolarkimle-
rin cebine gidecek? Anlaşmaya gore bu
da şımdıden bellı 43 mılvonu Banka-
ca u>gun gorulen "damşmanlara", 22
mıl>onu >ıne bankaca onavlanacak
"muşavirlik hizmetlerine", yaklaşık 9
mıl>onu bu ı>ın "meddahlığını" yapa-
cak "uluslararası medvaya" gidecek
Kısaca, odunç veren banka kendı çev-
resınde çoreklenmış uluslararası "iş
yapan" bırtakım "açıkgozlere", Tur-
kı>e Cumhunvetf nın sırtından venı ış
ve kazanç olanağı kapısı açıyor
Uzennde durulması gereken başka
noktalardavar Onlanşımdılıkbırva-
na bırakarak bizim ilgililere son bır
sorusormakıstıvorum Nursun Erel'in
15 temmuz gunlu habennde bu kredı-
den vararlanarak Hazıne ve KOI nın
bır suru yabancı danışmanlık fırmasıy-
la anlaşmalar vaptıkJarından soz edılı-
yordu Anlaşmayla ılgılı kararname-
nın > ururluk tanhı ıse 3 temmuz. Şımdı
sanınm, şunu sormak gerekıyor Ba>-
lar. nedır bu acelenız9
Yoksa vangın-
dan mal mı kaçın>orsunuz
r>
ARADABIR
TÜLAYTEZEL Öğretmen
Yitirilen DeğerterBır 24 yaprak daha duştu takvımlerden 1993'un 24
Ocak'ından 1994 un 24 Temmuz'una Ve ışte bırsonrakı
24'u duşurmeye koşuyor saatler
Bekledık Beklıyoruz
Uğur Mumcu'nun ardından katıl ve katıl sorumluları-
nın yakalanacağına ılışkın devletın en yetkılı ağızların-
dan, topluma verılen sozlerın yerıne getırılmesı bekleyı-
ş/ydı bu (Aslında soz vermesı gerekmıyordu Çunku
zaten temel sorumluluğudur) Acıyla Kahırla Ofkey-
le Ama her şeye karşın dasabırla Bekledık hep bırlık-
te Nelerı beklemedık kı asıl sorumluluklar ve yukumlu-
lukler adına
9
Sonuç Salt beklemek, somut sonuç
almak ıçın yeterlı değıldır '
Evet, buraya dek yaşanmışlıklardan elde edılecek tek
çıkarım budur ışte Pekı ya bundan sonrası
7
Bundan
sonrası "bekleyenlerın yureğınde, yureklılığındedır "
"Beklentılenn gerçekleşmesi adına suskunluğuna
gomulup "beklemek" değıldır "bekleyenlerın" uzerıne
duşen sorumluluk
Eğer bugun ve bugune dek beklenenlerı sunmadığı
içın kızıyorsak 'devlete" ve topluma yonelık sorumlu-
luklarını yerıne getırmedıklerını duşunuyorsak ustelık
salt "duşunmekle yetınıyorsak", o sorumsuzluklarda
hıç mı payımız yok acaba toplum olarak?ı Bence artk
bunu duşunmenın tam sırasıdır (Onun sırası çoktan gel-
mıştı aslında ve geçmekte)
Devletın asıl guç kaynağı toplumdur, toplumun tavrı,
tutumu belırler o gucu
Boyun eğışte, kabuğuna çekılmışlıkte, bılınçsızlığe,
suskunluğa teslımıyette "soysuzluğa, yolsuzluğa, ay-
mazlığa" guçlenır devlet Bugun ışte o "soysuzluk, yol-
suzluk, aymazlık' açmazında boğuluyorsak hep bırlıkte,
en az o suçlan ışleyenler oranında sorumludur bu top-
lum Tepkısızlığıneyenıkduşmuştur
Oysa odunsuz kararlılıkla haklarına sanlan toplumsal
bılınçte "soylu değerlerle" guçlenır aynı devlet Ve o uy-
gar değerlerıne dırenenlerı atar tarıhsel çopluğune
Bugune dek suskunluğumuzla yıtırdığımız ya da yıtırı-
lışe terkettığımız "aydınlarımıza, değerlenmıze, ılkele-
rımıze" sarılmak ve sahıp çıkmak, toplumsal borcumuz,
(ama en onemlısı) yukumluluğumuzdur
Salt olayların sıcağında ya da yıldonumlerınde doku-
len gozyaşlarına ve ofkelı sloganlara sığınmamalı ve o
gunlerde sokaklara dokulmekle, sorumluluğunu yerıne
getırme rahatlığına kapılmamalı bu toplum
"Bılıncı uyandırmak ve uyanan bılıncı canlı tutmaktır
aslolan'.'
Her solukta ıstemelı toplum "değerlermı" yok eden
ve yok etmek ısteyen "meçhul' ve "meşru" tum faıllerı
Sormalı hesabını, odunsuz ve tutarlı bır kararlılıkla
Nabız tutan sonuçsuz demeçlere asla yenık duşmemelı
Kendıne saygının onkoşuludur bu aldanışlara suruk-
lenmemek
Insanız, yurttaşız, bıreyız
Insancasına yaşamak ıçın, ınsan olmaktan doğan te-
mel haklarımızın bılıncınde olmalıyız, yurttaş olmaktan
doğan temel haklarımızın da Ancak, temel ınsanlık ve
yurttaşlık haklarının tum kurum, kural ve ılkelerıyle ya-
şama geçmesı ıçın, bunu bılmenın ve salt bılmekle yetı-
nılmenın yeterlı olmadığının da bılıncınde olmalıyız
Suskun bılınç kıme ne getırecektır kı, onca goturdukle-
rınden başka
9
Evet, toplumun tavrı tutumu belırler devletın gucunu,
eşdeyışle, yonetılenlerın (ta kendısıdır) tavrıdır yoneten-
lere guç veren de, çekınce kaynağı olan da
Oysa nıcedır gozlemledığım o kı, olanaksızlıkların,
umarsızlıkların kıvrantısında şaşkın, suskun ve yalnızca
"akıntıya bırakılmışlığın"kucağmda bu toplum, surukle-
nıyor nereye gıttığını sorgulamaksızın Anlayamıyo-
rum, nasıl bu denlı kendısı olmaktan uzak olabılır, nasıl
bu denlı boyun eğmışlığın kucağına bırakır kendısını bır
toplum (hem de bu toplum), hıç anlayamıyorum9
Ve
boylesıne dejenere, boylesıne yozlaşmış sıyasal senar-
yolara bu denlı sessız, seyırcı olabılır^
Yurttaş olmak demek salt seçım gunlerınde kımlığını
elıne alıp sandığa gıtmek demek değıldır Yurttaşlık bı-
lınç ve sorumluluğunun gostergesı de değıldır bu Ulu-
sal (ve gerçek yurttaşlık) kımlığını yıtırme yolunda sure-
cı hızlandırmaktan ote bır ışlevı olamaz ne adına kulla-
nıldığını bılmeksızın atılan her oy (Neredeyse yarım
yuzyıldır, her seçım sonrası deneyımlerımız bunu doğ-
rulamadı mı
9
')
Seçımlerden seçımlere anımsanmaya goz yummak
değıldır bu bılınç Ve seçımler arasında bezdırılen can-
lar olmaya suskunluk, hıç değıldır "Çelışkıler Çıfte
standartlar Açmazlar Yıtınlen değerler Yıtırılen ay-
dınlar " işte bu yarım yuzyılm ozetı
TARTIŞMA
Inat etme gökyüzü.
B
ır Kızıldenlı
atasozu boyle
dıyormuş Inat
etme gokyuzu,
benım kadar
gozyaşı
dokemezsın
1
Ne buyuk bır kahır, ne şahane
bır benzetme, ne sanat yuklu
bır soz
1
Aasıru bu kadar ozlu ve etkılı
anlatabılen bırhalk, soz
sanatlannda oldukça mcelmış
olmalı
Bızom halkımız da buyuk aalar
çekü Bulutlan aaya ortak
eden soz ıncehklen bızım
edebıyaümızda da var Yunus
Emrenedıyor
"Karlı dagJarm başında/SaJJum
salkun duran bulut/Saçın çözüp
benim için/Y aşın yaşın ağlar
ımsın..."
Gökyuzünün, gozyaşı
dökrnede acılı halklarla
yanşamaması benzetmesı
yanında epeyce zayıf kalsa bıle,
bulutJann bızım ıçın saçlannı
çozup yaşın yaşın ağlaması da
sıradan bır arüatım değıl
Ikı halkın acılan arasında da,
acılannı anlatması arasında da
bır benzerlık var Asıl buyuk
benzerhk, ıkı halkın da "Yeni
Dönya"nın saldınsma
uğraması ve her şeyının talan
edılmış olmasıdır Tanhıyle,
ekonomısıyle, toprağıyla,
dılıyle, kulturuyle Hele hele
kulturuyle1
Ama şımdı asıl ağlanması
gereken, bu talana uğrayan
halklann, çevrelenndekı her
şeye. hatta kendılenne bıle,
bulunduklan noktadan değıl,
"YeniDünya"dan
bakmalandır
Televızyonda yayımlanan
fılmlere bakıyorsunuz Üç
Amenkalı "kahraman",
yuzlerce Vıetnamlıyı
olduruyor, seyırcının kıh
kıpırdamıyorda
"kahraman"lardan bın
yaralanınca onun aasını kendı
etındeduyuyor
Beyaz-Kızıldenlı savaşlannda
daoyle Çunku ızleyıcının
kendısıfilmınbaşından ıtıbaren
"beyaz"larla ozdeşleşünlmıştır
Onlann konuşmalannı
anlamaktadır, ama
"düşman"lann dılı onun ıçın -o
dılı konuşanlar gıbı-
"yabancı"dır Oysa
yonetmenın yarattığı "yabancı"
tıpı, seyırcının kendısıdır
Avrupa dergılennden bızım
çızgı dunyamıza ve
fıkralanmıza da yansıyan
'Ş akaladjğı bevazı kaynar
kazanda haşjama y apan
yamyam" ripı ıle anlatılanlar da
yalniz \frıka'dakı bazı kabileler
değıl, Eski DunyaJılardır. Hiçbir
toplumun geleneğinde, insan eti
yemek \ oktur, Ama aç ve
çaresız kalınca butun ınsanlar
buna başvurabilir. Bu nedenle,
insan eti yemek gibi bir
zorunluluk, Timur istilasına
uğramtş aç >e çaresiz bir
Anadolu'da kendini
gösterebıleceği gibi, uçağı
Alpler'e düşen ve45 gun
kurtanlamayan "medeni"
ınsanlar arasında da kendını
gosterebılır Ama bız Asya,
Afnka ve Avustraly a'y a
Avrupa'nın penceresınden
baktığımız ıçın bu 'Vahşef'ı,
ıçınde bulunduğumuz bu
coğrafyaya, yanı kendımıze
maleder, Yenı Dunya'yı
aklanz
Hangı bınnı sayalım
9
Robenson Crusoe romanını
okuruz, Avnıpalı bır sersennın
tek başına çıktığı bır adaya
egemen olmasını da. yerlı
"Cuma"nın ona tabı olmasını
da doğal buluruz Cuma nın
duygulannayabancıyızdır. onu
Robenson'un anladığı kadar
anlanz OysaCuma.Tngılızce
adımızla Fnday, bızız
1
Hem
gırtlağımızı j ırta yırta "Bir
Türk düny aya bedeldir" denz,
hem de bır Av rupahnın bır ada
halkına. bır ulke halkına. hatta
dunyaya bedel olduğunu
anlatan fılmlen, kankaturlen,
fıkralan, romanlan
yadırgamadan ızler, anlatır,
okuruz
Çıplak gozle baksak
gorukbılecek kadar
yakınımızdakı Kuve> t'e CNN
kamerasından bakarız
Dunyanın en korkunç ıkı
y ahşetı, ıkı dunya sav aşıdır
İkısıdeAvrupaemperyakzmı
tarafından çıkanldı, aasını bu
kıtanın ve Asya-Afnka
kıtalannın halklan çektı
15 yıl once, bır yuksekokuldakı
kompoasyon dersınde
oğrenalere "öğretmen-öğrenci
ilişkileri" konusunda bıryazma
odev ı v ermışıım de bır oğrencı,
"öğrermenleoğrenci, N'asrettın
Hoca ıle eşeğıne benzer" dıye
yazmıştı Benzerlığı. bın
olmadan dığennın de
olamaması, ıkısının bır butun
oluşturmasıımış Onbeşyıldır,
bundan daha ganp bır
benzetme olamayacagını
duşunurdum Öğrencımden
ozurdılıyorum Meğer
olabılırmış
Yakm tanhımızın onemlı bır
acısı olan Sıvas katlıamını
yaratanlann "ağzı salyalı, kana
susamış cani"lerolarak
nıtelenmesıne hıç bır ıtırazım
yok (İnsanlarCayırCayır
Yanarken Sadettın Malkoç,
Cumhunyet. 16 Temmuz
1994) Ama onlann, "kazana
konan bir be> az insanın
etrafında çığlık çığlığa olum
dansı y apan Kızılderilikr"c
benzetılmesıne ne demelı
9
Bununla. Sıvas katıllenne mı
hakaretedıhyor Kızıldenlılere
mı''
Aynı halk nasıl olurda hem
ınsanlan pışırecek kadar zalım
olur, hem de bulutlarla
yanşacak kadar gozyaşı doker
0
Kanlı Sıvas'a Anadolu"dan
değıl Hollyvvood'un film
karesınden bakmay a dev am
edersek, gozyaşı dokme
yanşında gokyuzunu bız de
yenenz AynenKmldenbler
gıbı1
Av. Avhan Sarıhan
Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi'nden
Ortaklarına Duyuru
Sırkefımızın esos sermoyesının 125 000 000 000 - TL'den 375 000 000 000 • TL'ye arîırılmosı
nedenıyle ıhrac edılen hısselerı temsıl etmek uzere bosfırılan tıısse senetlerı 01 08 1994 farıhınden
ıtıbaren T is Bonkosı A S 'nın osopıdo belırtılen subelerınde dogıtılmayo boslonocoknr Söresı ıçınde hısse
seneffennı alamoyon orfaklanmızın Rıhtım Caddesı No 57 Korakoy Istonbul'dakı Sifkehmız Muhasebe ve
Molı Işlef Mudöflugü'ne bosvurmolorı gerekmekfedır
Ruchon haklarını kullonon ortoklorımız ıle ruchon hokkı kullflmlmoyon hısselerın Isfanbuf Menkul Kıymefler
Borsosı arocılıgı ıle halka arzı esnosındo sermaye ortısına ıstırak eden yenı hıssedorfarımız kendılenne
verılmıs olan gecıcı makbuzlan ılgılı banka subelerıne fevdı etmek surefıyle 30 gun sureyle bedellı artıso
tekabul eden bısse senetlennı alobıleceklerdır
Bedelsız artısa tekabul eden hısse senetlerı ıse mevcut hısse senerlerının 2 no'lu yenı pay alma kuponunun
ılgılı banka subesıne verılmesı suretıyle 30 gun söreyle olınabılecektır Bu tanhten sonrokı basvurular
Rıhtım Caddesı No 57 Karakoy-lstonbul'dokı Sırket merkezıne yopılobılecekhr
İlgililere onemle duyurulur
T. iş Bankası Şubelerİ:
1 Isfanbul'da Sırkecı, Rıhtım Kadıkoy, Bakırköy, Beyoijlu, Sultanhamam ve Bosfancı subelen
2- Ankaro'do Yenısehır ve Ankara subelen
3- Izmır'de izmır subesı
4- Dıger ıllerde ıse ıl merkezı durumundakı subeler
ANADOLU
SİGORTA
Bağımsız
Kemalist
Kültür ve
Politika
Dergisi
Altıpk
Ağustos'ta
tüm
bayilerde
Romanlannızve
Ansıklopedılerınız
yennızdenalınır.
Tel:5540804
TURKIVE IŞ BANKASI
ZİVERBEY
KÖŞKÜ
İlhanSelçuk
13 Bası 50 000(KDV ıçınde)
Çağdaş Ya\ ınları Turkocagı Cad
39-4! Cagaloglu-htanbul
Ödemeü göoderilmez
PENCERE
Sağın Yıknmsı...
Sağ boluk porçuk
DYP başındakı Tansu Çiller'le yaralı Ulkenın en zor
zamanında halk ekonomik bunalımın pençesınde kıvra-
nırken, bır lıder 'çocuklannın geleceğmı guvenceye
almak ıçın ABD de mılyonlarca dolarhk yatırım yapı-
yor
Hem Başbakan aılesı
Hem aıle şırketı
Şırket vergı kaçırıyor, kaçak ışçı çalıştırıyor, yasaya
karşı hıle yapıyor
DYP lıderının kuşkulu mal varlığı, uçsuz bucaksız ar-
salardan oluşuyor, tapu sıcıl deften, arsa, arsa, arsa,
arsa vılla, vılla, vılla. arsa, arsa, arsa
Ama yaratıcı, uretıcı, hıçbır gırışımı yok, gayrwnenkul
uzerıne kokenı şaıbelı trılyonluk bır varlık
DYP bu lıderle nereye kadar gıder^
Ya da gıdebılır?
•
ANAP merkez sağın anamuhalefet partısı1
ANAP'ınkokenındebıraskerıdarbevar 12Eylulfaşız-
mının gozetım ve denetımınde kurulan ANAP'ın ılk lıderı
partının ' dızayn"ını şoyle çızmıştı
"- Dort eğılımı bırleştırdık1
"
Ne demektı bu9
CHP, AP, MSP, MHP -12 Eylul'un kapattığı dort partı-
yasaklı rejımde, ıster ıstemez ANAP ın yapısında bırleş-
mışlerdı Çunku askerı yonetım hepsmın ustunden bul-
dozerle geçmıştı özal, goğsunu gere gere bu gerçeğın
altını çızıyordu
''- Alternatıfımız yoktur* "
Alternatıfsız ıktıdar yıllar suren demokrası savaşımıy-
la parçalandı
Gerıye ne kaldı9
özal dan sonra ANAP'ın başına geçen Mesut Yılmaz,
partıye yenı kımlığını kazandırmayaçalışmaktadır, ama,
çok kotu bır mıras ustlendığınden ışı zor
•
Sağın yukselen partısı Refah
Refah şerıatçı
Vahşı kapıtalızmın, sıyasal ozgurlukten yoksun lıbera-
lızmın, koşedonuculuğun ve ışbıtırıcılığın toplumda ya-
rattığı yıkıma ve umutsuzluğa seçenek olarak Refah
Partısı'nın yukselmesı doğal
Ne var kı RP'nın soldakı hakça duzen" deyımını ka-
parak "adıl duzen 'e çevırmesı, bır anlam taşımıyor,
Refah, ekonomıde ve sıyasette ulkeye bır alternatıf mo-
del sunamıyor tepkı partısı olarak ortaya çıkıyor, buyuk
kentlerın varoşlarına yığılan kondu halkını kendıne çe-
kebılıyor
"Faıze karşıyım ' dıyen Refah Suudı faızcılığını be-
nımsıyor, 'Amerıka'ya karşıyım dıyen Refah Ame-
rıka nın denetımı altındakı Suudılerden destek goruyor,
otekı partılere "taklıtçı dıyen Refah, çol şerıatını taklıt
edıyor otekı partılere "kokudışarda 'dıyen Refah ın ko-
ku Arabıstan da
MHP nın lıderı Alpaslan Türkeş
Irkçı, mıllıyetçı-mukaddesatçı Turk-lslam sentezcısı
partı faşızme donuk kımlığıyle sağda kılıt partı olmak ıd-
dıası ıçındedır
Başbakan Çıller ın ABDdekı malvarlığının Meclıste
araştırılmasını kılıt partı olarak MHP engelledı
MHP nın başındakı Turkeş bu toplumun benımseye-
bıleceğı bır kımlık taşımıyor
Başbuğ, demokratık bır sımge değıl
1
•
Sağ boluk porçuk
Sağın 1980'lerde topluma sunduğu ekonomik model,
ıflasın yıkıntısında
Sağcı polıtıkalar Turkıye yı bolunmenın parçalanma-
nın, şerıat karanlığmın eşığıne getırdı
Sağda hayır yok
ÇAGDAŞYAYNLAfil
İLHAN SELÇUK
DUVARIN
ÜSTÜNDEKİ
TİLKİ
2. Bası Çıktı
70 000 Lıra(KDVıçınde)
Çag PaıarlamaA Ş Turkoc&ğı Cad 3941 Cagaloglu Istanbul
Sıpanşlenmz ıçn 666322 numaralı pos'a çakı hesabımıza eden kadar
para yalmp adresımıze bılgı vermenız yeterlıdir
SonatGakrisi
Karma Resim Sergisi
15 Temmuz-15 Ağustos 1994
Yaprak Berkan
Mehmet Güler
Yöshie Maruyama
Selçuk Toğul
Ayhan Türker
Turgut Uzunömeroğlu
Metin Ünsal
Şakayık Sok. 45/3 Teşvikiye Tel: 0212 248 31 65