24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ1994 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Özelleştirmeyekredi... özelleştirme janlılan ve onlann pıyonlan bu konuya ekonomik açıdan değıl, sadece ıdeolojık açıdan bakmaktadırlar Bu ıdeolojının kökü ve kaynağı ise "içende" değil, "dışanda"dır Prof. Dr. AYDEV AYBA Y 1 5 temmuz gunu Cumhuriyet'- ın Ekonomı sayfasında Nur- sun Erel'ın Ankara çıkışlı bır haben vardı "Özelleştirme Yabancna Emanet". Bu baş- lık alünda Hazıne'nın ve özelleştirme Idaresı nın özelleştirme ışlemien ıle ılgıü olarak bırtakım ya- bancı kurumlarla anlaştıklan bıldınlı- yordu Bu kurumiar bızimkılere "da- mşmanlık hizmeti" vererek (>anı, akıl satarak) "Türkiye ekonomisinin başuta nasıl bir dert oluşturduğu herkesçe bili- nen"(') KİT'lenn ozelleştınlmesıne katkıda bulunacaklarmış Haberde, bu kurumlara yapılacak odemelenn Dunya Bankası'ndan sağlanan 100 mılyon dolarhk kredıden karşılanaca- ğına da değınılıyor Ne kredısı bu, ner- den çıictı, kım aldı nıçın aldı sorulan- na yanıt aramadan once, şu "herkesçe büinen" (') derdın devası olan "özelleş- tirme"nın nasıl bır ış olduğunu ozetle- yehm Ozelleştırmenın esası, ekonomik ya- şamda her gun bınlerce. on bınlerce orneğını gozlemledığımız "satış iş- lemi"nden başka bır şey değıldır Bır kımsenın "malını satarak elden çıkar- ması"olayı Bu"maT'herhangıbırşey olabılır Bır radyo. bırotomobılyada uçak, bırev ya da ışhanı bırfabnka ya da ışletme, bır elektnk santralı, bır kopru vb Boyle bır "malın" şımdıkı "sahibi" orneğın Bay Ahmet, bunu bır alıcıya, orneğın Bay Mehmet'e sata- cak ve devredecektır Boylece mahn "sahibi" artık Ahmet değıl. Mehmet olacaktır Bu ışlem yapılırken, taraf- lar, satış parasının saptanması ve ode- me koşullannın yanı sıra, malın dev- nnden doğabılecek sorunlan da goıu- şup çozume bağlayacaklardır Işte, özelleştirme ışlemının esası da budur Yukandakj ornekte saöcı Bay Ahmet'm yenne, "devleti" ya da "ka- muyu" koyarsak karşımızaçıkan olgu, ozelleşürme denılen olgudur Bundan otesı,fiyatınnasıl bıçıleceğı, odemenın nasıl yapılacağı, malın parça parça mı toptan mı satılacağı, paranın taksıtle mı peşın mı alınacağı, satılan "mal" ıçın çahşanlar varsa bunlann ne olaca- ğı gıbı sorunJar satış ışlemının aynnö- landır. Temel yapı satıştır, bundakı uyuşmadır, aynnülar da bunun ıçınde çozume bağlanacaktır Ne türden olursa olsun, bır satış ışle- mının oluşması ıçın ıkı önkoşulun va- rolması gerekır Birincisi "ekonomik neden" koşuludur Hem alıa hem satı- cı açısından bu değış-tokuşun bır eko- nomik "gerekçesi" olmalıdır Satıcı ıçın bu gerekçe, malı satıp elden çıkar- masının, kendısıne, mab elınde tutma- ya tercıh edılebılır bır çıkar ya da yarar sağtamasıdır tkıncı onkoşul ıse "sat- ma yetkisT'nın bulunmasıdır Hukuk- ta buna "tasarruf yetkisi" denır Boyle bır yetkıye sahıp olmadığı halde bır malı satıp devretmeye kalkışan kımse "yetkisiz satKi"dır İşte, bızdekı özelleştirme surecını once bu ıkı onkoşul açısından değer- lendırmek gerekır Bınncısı, yanı KfTlen satıp elden çıkarma karannın da>anağı olan ekonomik gerekçe ka- nıtlanmış değıldır KÎTlenn "Türk ekonomisinin başına dert olduğu" yo- lundakı açıklama gerekçe değıl, sadece "bır "söylemdir". Kaldı kı bır dertten kurtulrnanın yolu. dert veren organı kesıp atmak değıl, oncelıkle tedavı et- mektır Bu konudakı tartışmalardan ortaya çıkan gerçek ıse şudur Ozelleş- . tırme >anlılan ve onlann pıyonlan bu konuya ekonomik açıdan değıl, sade- ce ideolojik açıdan bakmaktadırlar Bu ıdeolojının koku ve kaynağı ıse "içeride" değıl. "dışarKİa"dır Ikıncı koşula gelınce Bu "saöna yetkisi" ıle ılgıhdır Yukanda değındı- ğımız gıbı, buna "tasamıf yetkisi" denır Bu koşul açısından, bugun Tur- kıye'de hiçbir makam, 11 Mayıs 1994 gunu yayımlanan 3987 sayılı yasaya dayanarak herhangı bır satış ya da ta- sarruf ışlemı yapamaz Çünku bu ya- sa, Anayasa Mahkemesi'nce ıptal edı- lerek yürürlükten kaldırılmıştır. Boyle- ce, gerek bu yasaya. gerekse buna dayanılarak çıkanlmış olup da kay- naklan olan yasanın ıptalıyle "ipsoju- re" geçersızleşmış olan alt-duzenleme- lere dayanmak suretıyle özelleştirme ıle ılgılı hıçbır ışleme gınşılemez Buna karşın, bu tur ışlemlen yıne de surdur- meye kalkışanlann yapacaklan tasar- ruflar tumuyle geçersız olacağı gıbı. bu dırenmelen dolayısı>la cezaı sorumlu- luklan da sozkonusu olur Özelleştirme konusu ıle ılgılı bu kısa ozetten sonra, yukanda değmdığımız 100 mılyon dolarhk kredı ıle ılgılı bazı saptamalara geçebılınz Bu kredının dayanağı "Türkiye Cumhuriyeti ile Uluslararası İmar \e KalkınmaBanka- sı arasındaki 5 Mav ıs 1994 tarihli tkraz AnlaşmasT'dır Anlaşma, 3 Temmuz 1994 gunlu Resmı Gazete'de yayımla- nan Bakanlar Kurulu karanyla yurur- luğe gırmıştır Bu belgenın ıçerdığı butun aynntıla- n bır gazete yazısı boyutunda ele al- mak mumkun değıldır Bu nedenle sadece baa onemlı noktalara ılışkın gozlemlenmızı açıklamakla yetınece- 1- Once şunu belırtmemız gerekır Bu 100 mılyon dolar. bağış olarak ve- nlmemektedır Dunya Bankası kav- naklı, faıze tabı, vadesınde gen odene- cek bır odunç'tur 2- Odunç veren, paranın odunç alan tarafından kullanılmasına ılışkın butün kararları, >apılacak butun har- camaiarı tek tek kendı onayına hağlı tutmaktadır Anlaşmadaavnntılı ola- rak belırlenmış olan ışler ıçın odunç alanın yetkısı bu çerçevede, Banka'ya "hizmetkarlık" etmekten ıbarettır Bu ıçenğı ıle anlaşma bır "kredi sozleşme- si" değıl, bır "taşeronluk akdi"dır 3- Anlaşmada, kredı ılışkısının. Bankanın 1 Ocak 1985 tanhlı "İkraz \e Garanti Anlaşmalan ile İlgiü Genel Şartları"na tabı olduğu hukmu \ar- dır Fınans kuruluşlannca tek yanh ola- rak duzenlenen ve genellıkle borçlu aleyhıne bır yığın "hukuk tuzağı" ıçer- mesı adet olan bu "genel şartlar" aca- ba nelerden oluşuvor0 Anlaşma) a eklenmemış olan bu belgeyı anlaşma- >ı TC adına ımzalayan. kabul eden \e onaylayanlar. herhalde yetennce ınce- lemışlerdır1 4- Borçlu (Turkıye Cumhunyetı), kredı veren'e (Dunya Bankası'na). odunç paranın yatınlacağı bankadakı hesapla ılgılı olarak. "mahsup, musa- dere ve hacze karşı uygun koruma ted- birlerini almavı" taahhut edıyor Bu tedbırlenn "uygun olup olmadığına"da banka karar verecek Herşey bıryana, boyle bır taahhudun "devlet" kavramı açısından ayıplanacak bır şey olduğu- nun farkına varan olmadı mı"7 5- İkraz edılecek paranın "kullanıl- mamış bölumü" ıçın de faız ışleyecek Inanılması zor, ama anlaşmada boyle bırhukum var 6- Borçlunun (TC) "projenin A bölü- mıinün gerçekleşmesi için", odunç \e- ren (Dunva Bankası) tarafından da \ kabul edılebıhr olmak koşuluyla. "KOİ ile bir tali proje anlaşması" ak- detmesı ongoruluyor \anı Turkıve Cumhunyetı Devletı kendı devlet ku- ruluşu olan KOI ıle bır "sozleşme" yapacak1 Anlaşma>ı ımzalavanlar belgenın Ingılızce metnınde Kamu Or- taklığı İdaresi (KOI) nın karşılığı ola- rak kullanılan PPA \ ı herhalde, baş- ka bır kuruluş sandılar1 7- Anlaşmaya bağlı 2 sayılı çızelgede projenin tanımı ıle ılgılı bır "laf saiata- sı"yeralıvor Bunlar bızım ozelleştır- mecılenn dıllcrıne pelesenk ettıklen laflann tıpkısı Bu aradd Dun\a Ban- kası'nınkesın buyruğu da goze carpı- vor "KİT'Ier kuçulecek ve elden çıka- rılacaktır!" Bu sozlere bakınca, özel- leştirme ışının "koku dışanda bir ideolojF've dayandığını kanıtlamdk ıçın başka bır şe>e gerek kalmı>or 8-Alınacak lÖOmıljondolarkimle- rin cebine gidecek? Anlaşmaya gore bu da şımdıden bellı 43 mılvonu Banka- ca u>gun gorulen "damşmanlara", 22 mıl>onu >ıne bankaca onavlanacak "muşavirlik hizmetlerine", yaklaşık 9 mıl>onu bu ı>ın "meddahlığını" yapa- cak "uluslararası medvaya" gidecek Kısaca, odunç veren banka kendı çev- resınde çoreklenmış uluslararası "iş yapan" bırtakım "açıkgozlere", Tur- kı>e Cumhunvetf nın sırtından venı ış ve kazanç olanağı kapısı açıyor Uzennde durulması gereken başka noktalardavar Onlanşımdılıkbırva- na bırakarak bizim ilgililere son bır sorusormakıstıvorum Nursun Erel'in 15 temmuz gunlu habennde bu kredı- den vararlanarak Hazıne ve KOI nın bır suru yabancı danışmanlık fırmasıy- la anlaşmalar vaptıkJarından soz edılı- yordu Anlaşmayla ılgılı kararname- nın > ururluk tanhı ıse 3 temmuz. Şımdı sanınm, şunu sormak gerekıyor Ba>- lar. nedır bu acelenız9 Yoksa vangın- dan mal mı kaçın>orsunuz r> ARADABIR TÜLAYTEZEL Öğretmen Yitirilen DeğerterBır 24 yaprak daha duştu takvımlerden 1993'un 24 Ocak'ından 1994 un 24 Temmuz'una Ve ışte bırsonrakı 24'u duşurmeye koşuyor saatler Bekledık Beklıyoruz Uğur Mumcu'nun ardından katıl ve katıl sorumluları- nın yakalanacağına ılışkın devletın en yetkılı ağızların- dan, topluma verılen sozlerın yerıne getırılmesı bekleyı- ş/ydı bu (Aslında soz vermesı gerekmıyordu Çunku zaten temel sorumluluğudur) Acıyla Kahırla Ofkey- le Ama her şeye karşın dasabırla Bekledık hep bırlık- te Nelerı beklemedık kı asıl sorumluluklar ve yukumlu- lukler adına 9 Sonuç Salt beklemek, somut sonuç almak ıçın yeterlı değıldır ' Evet, buraya dek yaşanmışlıklardan elde edılecek tek çıkarım budur ışte Pekı ya bundan sonrası 7 Bundan sonrası "bekleyenlerın yureğınde, yureklılığındedır " "Beklentılenn gerçekleşmesi adına suskunluğuna gomulup "beklemek" değıldır "bekleyenlerın" uzerıne duşen sorumluluk Eğer bugun ve bugune dek beklenenlerı sunmadığı içın kızıyorsak 'devlete" ve topluma yonelık sorumlu- luklarını yerıne getırmedıklerını duşunuyorsak ustelık salt "duşunmekle yetınıyorsak", o sorumsuzluklarda hıç mı payımız yok acaba toplum olarak?ı Bence artk bunu duşunmenın tam sırasıdır (Onun sırası çoktan gel- mıştı aslında ve geçmekte) Devletın asıl guç kaynağı toplumdur, toplumun tavrı, tutumu belırler o gucu Boyun eğışte, kabuğuna çekılmışlıkte, bılınçsızlığe, suskunluğa teslımıyette "soysuzluğa, yolsuzluğa, ay- mazlığa" guçlenır devlet Bugun ışte o "soysuzluk, yol- suzluk, aymazlık' açmazında boğuluyorsak hep bırlıkte, en az o suçlan ışleyenler oranında sorumludur bu top- lum Tepkısızlığıneyenıkduşmuştur Oysa odunsuz kararlılıkla haklarına sanlan toplumsal bılınçte "soylu değerlerle" guçlenır aynı devlet Ve o uy- gar değerlerıne dırenenlerı atar tarıhsel çopluğune Bugune dek suskunluğumuzla yıtırdığımız ya da yıtırı- lışe terkettığımız "aydınlarımıza, değerlenmıze, ılkele- rımıze" sarılmak ve sahıp çıkmak, toplumsal borcumuz, (ama en onemlısı) yukumluluğumuzdur Salt olayların sıcağında ya da yıldonumlerınde doku- len gozyaşlarına ve ofkelı sloganlara sığınmamalı ve o gunlerde sokaklara dokulmekle, sorumluluğunu yerıne getırme rahatlığına kapılmamalı bu toplum "Bılıncı uyandırmak ve uyanan bılıncı canlı tutmaktır aslolan'.' Her solukta ıstemelı toplum "değerlermı" yok eden ve yok etmek ısteyen "meçhul' ve "meşru" tum faıllerı Sormalı hesabını, odunsuz ve tutarlı bır kararlılıkla Nabız tutan sonuçsuz demeçlere asla yenık duşmemelı Kendıne saygının onkoşuludur bu aldanışlara suruk- lenmemek Insanız, yurttaşız, bıreyız Insancasına yaşamak ıçın, ınsan olmaktan doğan te- mel haklarımızın bılıncınde olmalıyız, yurttaş olmaktan doğan temel haklarımızın da Ancak, temel ınsanlık ve yurttaşlık haklarının tum kurum, kural ve ılkelerıyle ya- şama geçmesı ıçın, bunu bılmenın ve salt bılmekle yetı- nılmenın yeterlı olmadığının da bılıncınde olmalıyız Suskun bılınç kıme ne getırecektır kı, onca goturdukle- rınden başka 9 Evet, toplumun tavrı tutumu belırler devletın gucunu, eşdeyışle, yonetılenlerın (ta kendısıdır) tavrıdır yoneten- lere guç veren de, çekınce kaynağı olan da Oysa nıcedır gozlemledığım o kı, olanaksızlıkların, umarsızlıkların kıvrantısında şaşkın, suskun ve yalnızca "akıntıya bırakılmışlığın"kucağmda bu toplum, surukle- nıyor nereye gıttığını sorgulamaksızın Anlayamıyo- rum, nasıl bu denlı kendısı olmaktan uzak olabılır, nasıl bu denlı boyun eğmışlığın kucağına bırakır kendısını bır toplum (hem de bu toplum), hıç anlayamıyorum9 Ve boylesıne dejenere, boylesıne yozlaşmış sıyasal senar- yolara bu denlı sessız, seyırcı olabılır^ Yurttaş olmak demek salt seçım gunlerınde kımlığını elıne alıp sandığa gıtmek demek değıldır Yurttaşlık bı- lınç ve sorumluluğunun gostergesı de değıldır bu Ulu- sal (ve gerçek yurttaşlık) kımlığını yıtırme yolunda sure- cı hızlandırmaktan ote bır ışlevı olamaz ne adına kulla- nıldığını bılmeksızın atılan her oy (Neredeyse yarım yuzyıldır, her seçım sonrası deneyımlerımız bunu doğ- rulamadı mı 9 ') Seçımlerden seçımlere anımsanmaya goz yummak değıldır bu bılınç Ve seçımler arasında bezdırılen can- lar olmaya suskunluk, hıç değıldır "Çelışkıler Çıfte standartlar Açmazlar Yıtınlen değerler Yıtırılen ay- dınlar " işte bu yarım yuzyılm ozetı TARTIŞMA Inat etme gökyüzü. B ır Kızıldenlı atasozu boyle dıyormuş Inat etme gokyuzu, benım kadar gozyaşı dokemezsın 1 Ne buyuk bır kahır, ne şahane bır benzetme, ne sanat yuklu bır soz 1 Aasıru bu kadar ozlu ve etkılı anlatabılen bırhalk, soz sanatlannda oldukça mcelmış olmalı Bızom halkımız da buyuk aalar çekü Bulutlan aaya ortak eden soz ıncehklen bızım edebıyaümızda da var Yunus Emrenedıyor "Karlı dagJarm başında/SaJJum salkun duran bulut/Saçın çözüp benim için/Y aşın yaşın ağlar ımsın..." Gökyuzünün, gozyaşı dökrnede acılı halklarla yanşamaması benzetmesı yanında epeyce zayıf kalsa bıle, bulutJann bızım ıçın saçlannı çozup yaşın yaşın ağlaması da sıradan bır arüatım değıl Ikı halkın acılan arasında da, acılannı anlatması arasında da bır benzerlık var Asıl buyuk benzerhk, ıkı halkın da "Yeni Dönya"nın saldınsma uğraması ve her şeyının talan edılmış olmasıdır Tanhıyle, ekonomısıyle, toprağıyla, dılıyle, kulturuyle Hele hele kulturuyle1 Ama şımdı asıl ağlanması gereken, bu talana uğrayan halklann, çevrelenndekı her şeye. hatta kendılenne bıle, bulunduklan noktadan değıl, "YeniDünya"dan bakmalandır Televızyonda yayımlanan fılmlere bakıyorsunuz Üç Amenkalı "kahraman", yuzlerce Vıetnamlıyı olduruyor, seyırcının kıh kıpırdamıyorda "kahraman"lardan bın yaralanınca onun aasını kendı etındeduyuyor Beyaz-Kızıldenlı savaşlannda daoyle Çunku ızleyıcının kendısıfilmınbaşından ıtıbaren "beyaz"larla ozdeşleşünlmıştır Onlann konuşmalannı anlamaktadır, ama "düşman"lann dılı onun ıçın -o dılı konuşanlar gıbı- "yabancı"dır Oysa yonetmenın yarattığı "yabancı" tıpı, seyırcının kendısıdır Avrupa dergılennden bızım çızgı dunyamıza ve fıkralanmıza da yansıyan 'Ş akaladjğı bevazı kaynar kazanda haşjama y apan yamyam" ripı ıle anlatılanlar da yalniz \frıka'dakı bazı kabileler değıl, Eski DunyaJılardır. Hiçbir toplumun geleneğinde, insan eti yemek \ oktur, Ama aç ve çaresız kalınca butun ınsanlar buna başvurabilir. Bu nedenle, insan eti yemek gibi bir zorunluluk, Timur istilasına uğramtş aç >e çaresiz bir Anadolu'da kendini gösterebıleceği gibi, uçağı Alpler'e düşen ve45 gun kurtanlamayan "medeni" ınsanlar arasında da kendını gosterebılır Ama bız Asya, Afnka ve Avustraly a'y a Avrupa'nın penceresınden baktığımız ıçın bu 'Vahşef'ı, ıçınde bulunduğumuz bu coğrafyaya, yanı kendımıze maleder, Yenı Dunya'yı aklanz Hangı bınnı sayalım 9 Robenson Crusoe romanını okuruz, Avnıpalı bır sersennın tek başına çıktığı bır adaya egemen olmasını da. yerlı "Cuma"nın ona tabı olmasını da doğal buluruz Cuma nın duygulannayabancıyızdır. onu Robenson'un anladığı kadar anlanz OysaCuma.Tngılızce adımızla Fnday, bızız 1 Hem gırtlağımızı j ırta yırta "Bir Türk düny aya bedeldir" denz, hem de bır Av rupahnın bır ada halkına. bır ulke halkına. hatta dunyaya bedel olduğunu anlatan fılmlen, kankaturlen, fıkralan, romanlan yadırgamadan ızler, anlatır, okuruz Çıplak gozle baksak gorukbılecek kadar yakınımızdakı Kuve> t'e CNN kamerasından bakarız Dunyanın en korkunç ıkı y ahşetı, ıkı dunya sav aşıdır İkısıdeAvrupaemperyakzmı tarafından çıkanldı, aasını bu kıtanın ve Asya-Afnka kıtalannın halklan çektı 15 yıl once, bır yuksekokuldakı kompoasyon dersınde oğrenalere "öğretmen-öğrenci ilişkileri" konusunda bıryazma odev ı v ermışıım de bır oğrencı, "öğrermenleoğrenci, N'asrettın Hoca ıle eşeğıne benzer" dıye yazmıştı Benzerlığı. bın olmadan dığennın de olamaması, ıkısının bır butun oluşturmasıımış Onbeşyıldır, bundan daha ganp bır benzetme olamayacagını duşunurdum Öğrencımden ozurdılıyorum Meğer olabılırmış Yakm tanhımızın onemlı bır acısı olan Sıvas katlıamını yaratanlann "ağzı salyalı, kana susamış cani"lerolarak nıtelenmesıne hıç bır ıtırazım yok (İnsanlarCayırCayır Yanarken Sadettın Malkoç, Cumhunyet. 16 Temmuz 1994) Ama onlann, "kazana konan bir be> az insanın etrafında çığlık çığlığa olum dansı y apan Kızılderilikr"c benzetılmesıne ne demelı 9 Bununla. Sıvas katıllenne mı hakaretedıhyor Kızıldenlılere mı'' Aynı halk nasıl olurda hem ınsanlan pışırecek kadar zalım olur, hem de bulutlarla yanşacak kadar gozyaşı doker 0 Kanlı Sıvas'a Anadolu"dan değıl Hollyvvood'un film karesınden bakmay a dev am edersek, gozyaşı dokme yanşında gokyuzunu bız de yenenz AynenKmldenbler gıbı1 Av. Avhan Sarıhan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi'nden Ortaklarına Duyuru Sırkefımızın esos sermoyesının 125 000 000 000 - TL'den 375 000 000 000 • TL'ye arîırılmosı nedenıyle ıhrac edılen hısselerı temsıl etmek uzere bosfırılan tıısse senetlerı 01 08 1994 farıhınden ıtıbaren T is Bonkosı A S 'nın osopıdo belırtılen subelerınde dogıtılmayo boslonocoknr Söresı ıçınde hısse seneffennı alamoyon orfaklanmızın Rıhtım Caddesı No 57 Korakoy Istonbul'dakı Sifkehmız Muhasebe ve Molı Işlef Mudöflugü'ne bosvurmolorı gerekmekfedır Ruchon haklarını kullonon ortoklorımız ıle ruchon hokkı kullflmlmoyon hısselerın Isfanbuf Menkul Kıymefler Borsosı arocılıgı ıle halka arzı esnosındo sermaye ortısına ıstırak eden yenı hıssedorfarımız kendılenne verılmıs olan gecıcı makbuzlan ılgılı banka subelerıne fevdı etmek surefıyle 30 gun sureyle bedellı artıso tekabul eden bısse senetlennı alobıleceklerdır Bedelsız artısa tekabul eden hısse senetlerı ıse mevcut hısse senerlerının 2 no'lu yenı pay alma kuponunun ılgılı banka subesıne verılmesı suretıyle 30 gun söreyle olınabılecektır Bu tanhten sonrokı basvurular Rıhtım Caddesı No 57 Karakoy-lstonbul'dokı Sırket merkezıne yopılobılecekhr İlgililere onemle duyurulur T. iş Bankası Şubelerİ: 1 Isfanbul'da Sırkecı, Rıhtım Kadıkoy, Bakırköy, Beyoijlu, Sultanhamam ve Bosfancı subelen 2- Ankaro'do Yenısehır ve Ankara subelen 3- Izmır'de izmır subesı 4- Dıger ıllerde ıse ıl merkezı durumundakı subeler ANADOLU SİGORTA Bağımsız Kemalist Kültür ve Politika Dergisi Altıpk Ağustos'ta tüm bayilerde Romanlannızve Ansıklopedılerınız yennızdenalınır. Tel:5540804 TURKIVE IŞ BANKASI ZİVERBEY KÖŞKÜ İlhanSelçuk 13 Bası 50 000(KDV ıçınde) Çağdaş Ya\ ınları Turkocagı Cad 39-4! Cagaloglu-htanbul Ödemeü göoderilmez PENCERE Sağın Yıknmsı... Sağ boluk porçuk DYP başındakı Tansu Çiller'le yaralı Ulkenın en zor zamanında halk ekonomik bunalımın pençesınde kıvra- nırken, bır lıder 'çocuklannın geleceğmı guvenceye almak ıçın ABD de mılyonlarca dolarhk yatırım yapı- yor Hem Başbakan aılesı Hem aıle şırketı Şırket vergı kaçırıyor, kaçak ışçı çalıştırıyor, yasaya karşı hıle yapıyor DYP lıderının kuşkulu mal varlığı, uçsuz bucaksız ar- salardan oluşuyor, tapu sıcıl deften, arsa, arsa, arsa, arsa vılla, vılla, vılla. arsa, arsa, arsa Ama yaratıcı, uretıcı, hıçbır gırışımı yok, gayrwnenkul uzerıne kokenı şaıbelı trılyonluk bır varlık DYP bu lıderle nereye kadar gıder^ Ya da gıdebılır? • ANAP merkez sağın anamuhalefet partısı1 ANAP'ınkokenındebıraskerıdarbevar 12Eylulfaşız- mının gozetım ve denetımınde kurulan ANAP'ın ılk lıderı partının ' dızayn"ını şoyle çızmıştı "- Dort eğılımı bırleştırdık1 " Ne demektı bu9 CHP, AP, MSP, MHP -12 Eylul'un kapattığı dort partı- yasaklı rejımde, ıster ıstemez ANAP ın yapısında bırleş- mışlerdı Çunku askerı yonetım hepsmın ustunden bul- dozerle geçmıştı özal, goğsunu gere gere bu gerçeğın altını çızıyordu ''- Alternatıfımız yoktur* " Alternatıfsız ıktıdar yıllar suren demokrası savaşımıy- la parçalandı Gerıye ne kaldı9 özal dan sonra ANAP'ın başına geçen Mesut Yılmaz, partıye yenı kımlığını kazandırmayaçalışmaktadır, ama, çok kotu bır mıras ustlendığınden ışı zor • Sağın yukselen partısı Refah Refah şerıatçı Vahşı kapıtalızmın, sıyasal ozgurlukten yoksun lıbera- lızmın, koşedonuculuğun ve ışbıtırıcılığın toplumda ya- rattığı yıkıma ve umutsuzluğa seçenek olarak Refah Partısı'nın yukselmesı doğal Ne var kı RP'nın soldakı hakça duzen" deyımını ka- parak "adıl duzen 'e çevırmesı, bır anlam taşımıyor, Refah, ekonomıde ve sıyasette ulkeye bır alternatıf mo- del sunamıyor tepkı partısı olarak ortaya çıkıyor, buyuk kentlerın varoşlarına yığılan kondu halkını kendıne çe- kebılıyor "Faıze karşıyım ' dıyen Refah Suudı faızcılığını be- nımsıyor, 'Amerıka'ya karşıyım dıyen Refah Ame- rıka nın denetımı altındakı Suudılerden destek goruyor, otekı partılere "taklıtçı dıyen Refah, çol şerıatını taklıt edıyor otekı partılere "kokudışarda 'dıyen Refah ın ko- ku Arabıstan da MHP nın lıderı Alpaslan Türkeş Irkçı, mıllıyetçı-mukaddesatçı Turk-lslam sentezcısı partı faşızme donuk kımlığıyle sağda kılıt partı olmak ıd- dıası ıçındedır Başbakan Çıller ın ABDdekı malvarlığının Meclıste araştırılmasını kılıt partı olarak MHP engelledı MHP nın başındakı Turkeş bu toplumun benımseye- bıleceğı bır kımlık taşımıyor Başbuğ, demokratık bır sımge değıl 1 • Sağ boluk porçuk Sağın 1980'lerde topluma sunduğu ekonomik model, ıflasın yıkıntısında Sağcı polıtıkalar Turkıye yı bolunmenın parçalanma- nın, şerıat karanlığmın eşığıne getırdı Sağda hayır yok ÇAGDAŞYAYNLAfil İLHAN SELÇUK DUVARIN ÜSTÜNDEKİ TİLKİ 2. Bası Çıktı 70 000 Lıra(KDVıçınde) Çag PaıarlamaA Ş Turkoc&ğı Cad 3941 Cagaloglu Istanbul Sıpanşlenmz ıçn 666322 numaralı pos'a çakı hesabımıza eden kadar para yalmp adresımıze bılgı vermenız yeterlıdir SonatGakrisi Karma Resim Sergisi 15 Temmuz-15 Ağustos 1994 Yaprak Berkan Mehmet Güler Yöshie Maruyama Selçuk Toğul Ayhan Türker Turgut Uzunömeroğlu Metin Ünsal Şakayık Sok. 45/3 Teşvikiye Tel: 0212 248 31 65
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle