Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç • Yazıişleri Müdürleri: İbrahim Yüdız (Sorumlu), Dinç Tayanç • Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: FikretEser Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: Bûlent Kızanlık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsılcısi Mustafa Balbav •Haber Müdüru Doğan .\km AlaturkBul- \anNoi25, Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 419S020 (7 Hat). Telex: 42344. Fax (4)4195027 • İzmirTemsılcısı: Serdar Kızık, H.Zı>a BK 1352 S 2 3 Tel:4411220 Telex: 52359. Fax: 4419117 «Adana Temsılcısi. Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd i 19 S No: 1 Kat: 1. Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570 Muessese Muduru Erol Erkut • K.oordma- tor Ahmet korukan •Muhasebe Büknt Ye- ner #ldare Hüseyüı Gürer •tşletme önder Çeük • Bılgı-İşlem: Nai] tnal •Bılasa\arSıs- tem: Mürihet ÇUer • Rekiam. Reha Işıtman j y ı veBasan: VenıGün Haber Ajansı. Basın ve Yavıncilık A Ş TürkocaöCad 39 41 CıSaloelu34334lst PK 246 İstanbul Tel (0 212)5120505(20hat)Telex 2JJ46 Fax (0 212)5138595 26TEMMÜZ1994 İmsak: 3 58 Günes: 5.46 Öğle: 13.15 İkindı: 17.12 Akşam: 20 34 Yatsı:22.14 Sınıf öğretmenliği branşı genişledi • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Sınıf öğretmenliği branşının kapsamı genişletildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nca yayımlanan genelgede, sınıf öğretmenligi branşına; Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Yönetimi ve Planlaması. Eğitim Programlan ve Oğretimi ile Hatk Eğitimi Bölümü, eğitim fakültelerinın eğitim bilimleri bölümleri (rehberlik ve psıkolojik danışmanlık bölûmü dışında), eğitim ensütülen fen bilgisi ve sosyal bilgıler öğretmenligi bölümleri mezunlanrun başvurabilecekleri bildirildi. İş eğitimi branşına ıse Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenligi İş Eğitimi Anasanat Dalı mezunlan, müzik branşına Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Tîölümü mezunlan, motor branşına ise Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Motor Öğretmenliği Bölümü mezunlan da başvurabilecek. TekerlekJi patentere motor NEVV YORK (AA) - Sanayiciler, Amerika'da çok yaygın olan tekerlekli patenlerin motorlulannı piyasaya sürmeye hazırlanıyorlar. Motorlu patenlerle bir yayanm, saatte 60 kilometreye kadar hız yapabileceği bildirildi. Arahkta piyasaya çıkacak olan ve 'moto- ped' adı verilen motorlu patenlerin 500 dolardan (16 milyon TL) satılması bekleniyor. Motorlu patenler hakkında bilgi veren yapımcı Future Feet INC şirketinin sözcüsü; motonın, patenin kalınlaştınlan alt kısrruna yerleştirildiğini ve her adımda eneriiyi motora nakleden bir yay sistemiyle çalışacağını ifade etti. Yetkililer, motorlu patenleri 'kullanmak için ehliyet almak ve araç sigortası yaptırmanın zorunlu olmadığını belirtiyorlar. limon suyu kanseri önüiyor' NEW YORK (AA) - Günde bir limonu sıkarak suyunu içmenin kansere yakalanma riskini azalttığı öne sürüldü. Japonya Kanser Araştırmalan Enstitüsü Müdürü Dr. Yoshio Kato, limon suyunun, kanserli hücreleri yok ettiğinin veya bunlann insan vücuduna yerleşerek çoğalmalannın önüne geçtiğini belirlediklerini açıkladı. Dr. Kato, kömür ateşinde pişirilmiş ızgara balığın üzerindeki kanser yapıcı maddelerin üstüne limon suyu dökerek yaptıklan deneyde, elektronik aletlerle yapılan inceleme sonucunda, limon suyunun kanser yapan maddelen nötralize ettigini belirlediklerini söyledi. Dr. Kato, taze limon suyunun, ister yiyecek ve salatalara dökülerek istenirse limonata şeklinde alınabileceğıni kaydetti. Rusya'da korkunç NEW YORIC(AA) - Rusya'nın başkenri Moskova'daki bazı lüks lokantalarda muşterilere dana eti adı altında insan eti yedirildiği öne sürüldü. Amerikan basınında yer alan bir habere göre Moskova'da bir hastanede çalışan Ivan Tal adlı morg bekçisi. maaşı yetmediği için ölülerin etlerini lokantalara, biftek diye ucuz fıyatla sattığını itiraf etti. Bu işi üç yıldır yaptığını açıklayan Tal'ın gözaltına almdığı ve hakkında soruşturma başlatıldığı bildirildi. Özel okul velileri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ücretlerine aşın derecede zam yaptıklan gerekçesiyle özel okullara tepki gösteren öğrend velileri, dernek kurmak amacıyla tüzüklerini hazırlarken, okul yönetimlerini de "kâr-maliyet tartışmasına" çağırdılar. Özel Okul Öğrenci Velileri Komisyonu Başkaru Ergin Özügür, 35 milyon lira eğitim ücreti alan 2 bin 500 öğrencili bir okulun 20 milyar, 7 bin 500 öğrecili bir okulun ise 60 milyar lira kâr ettigini savunarak, zam oranını eleştirdi. Yük gemisine ceza •i İSTANBUL (AA> İstanbul Büyükşehır Belediyesi Çevre Koruma-Kontrol ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından önceki gün yapılan denetimler sonucu, çevreyi kirlettiği behrlenen, San-Lorenzo bandırab ve Romanya bandıralı ikTi kuru yük gemisine toplam 585 milyon liralık para cezası kesildi. Yenikapı ve Zeytinburnu açıklanna demirlenilerek seferden men edilen her iki geminin de cezalannı ödeyinceye kadar alıkonulacaklan bildirildi. Uzakdoğu'daki çocuk fuhşu Bati'yı utandırmaya başladı•Seks ticaretinde kullanılan bir milyon çocuğu kurtarma girişimleri destek görmeye başladı. 12 yaşından kûçük çocuklarla ilişkide bulunanlara Avustralya'da 14, ABD'de 10 yıl hapis cezası isteniyor. Isveç, Pattaya'da bir erkek çocuğa cinsel tacizde bulunan emekli bir memuru yargılıyor Çeviri Servisi - Uzakdoğu'daki ço- cuk fuhşuna tepki giderek artarken, ba- zı ülkeler yeni yasalarla önlem almaya hazırlanıyor. Geçen yıl Pattaya'da 13 yaşındaki bir erkek çocuğuna cinsel tacizde bulundu- gu için poiis tarafindan tutuklanmasına karşın, 4 bin dolarlık kefaletle yargılan- madan serbest bırakılan Isveçli emekli bir memur, Isveç yasalanna göre küçük bir çocuğa tecavüz ettiği gerekçesiyle yargılanacak. Savcı Sven Erik Alhem. 30 yıldan sonra ilk kez bir lsveçlinin ya- bancı topraklarda işlediği bir suçtan do- layı ülkesinde yargılandığını belirtti. Tayland'dan kanıtlann beklendiği şu günlerde tutuklu bulunan Isveçli, suçsuz olduğunu iddia ediyor. Çocuk fahişeler konusu, gelişmekte olan Asya ülkelerinin kanayan yarası. Çocuk fahişeler konusu, gelişmekte olan Asya ülkelerinin kanayan bir yarası Her yıl binlerce Batılı, Güneydoğu As- ya ülkelerine giderek kız erkek ayınmı yapmadan çocuklarla cinsel ilişkiye gi- riyor. Gelişmekte olan bu ülkelerde yok- sul aileler çocuklannı satarak para ka- zanmaya çalışırken, hükümetler ülkeye giren dolarlann yüzü suyu hürmetine bu olguya göz yumuyorlar. Kampanyaya büyük destek Bugüne dek çocuk fahişeleri kurtar- ma girişimleri baltalanmıştı. Son gün- lerde dünya çapında başlanlan kampan- ya, büyük destek görüyor. Kampanya, 1990 yılında Bangkok'ta bir grup gönül- lü tarafindan Asya Turizminde Çocuk Fuhşuna Son adı altında başlatılmıştı. Şu anda bu örgütün 26 ülkede irtibat bü- rosu var. Orgüt sorumlusu Tayvanlı SudaratS. Srisang, Asya'daki seks ticaretinde yak- laşık bir milyon çocuğun kullanıldığını belirtiyor. Bu çocuklann 400 bininin Hindis- tan'da, 300 bininin Tayland'da, 100 bi- ninin Filipinler'de, 40 bininin Viet- nam'da 30 bininin Sri Lanka'da yaşadı- ğını kaydediyor. Son istatistikler, savaş yorgunu Kamboçya'da çocuk fahişele- rin korkunç bir hızla çoğaldığını göste- riyor. Geçen yıl Almanya, Fransa ve Avust- ralya gibi gelişmiş ülke yetkilileri, va- tandaşlannın çocuk fahişelerle ilişki kurmak amacıyla yurtdışına çıkışlannı sert önlemlerle engellemeye çalışmıştı. ABD Senatosu, yurtdışında çocuklara cinsel tacizde bulunan vatandaşlannın cezalandınlmasına ilişkin yasa tasansı- nı gündeme aldı. ABD'de gündeme gelen yasa tasan- sı, yurtdışında çocuk fahişelerle ilişki- ye girdiği kanıtlanan Amerikan vatan- daşlanna 10 yıl hapis cezası öngörüyor. Suçun ikinci kez işlenmesi durumunda ceza 20 yıla çıkıyor. Yasa tasansının tartışmaya açılmasıy- la insan haklan savunuculan. bir insanın ülkesi dışında işlediği suçtan dolayı cezalandınlmasının evrensel insan hak- lanna uygun olup olmamasını sor- gulamaya başladılar. Ancak yasa tasansını hazırlayan uz- manlar, bu suçun küresel bir niteliği ol- duğunu, ülkelerin yasalanyla sınırlan- dınlamayacağını öne sürüyorlar. Konuya ilişkin en sert önlemler, Avustralya'da yürürlüğe girmek üzere. 12 yaşından küçük çocuklarla ilişkiye girenlere 14 yıl hapis cezası, 13 ile 16 yaş arasındaki çocuklarla birlikte olan- lara en az 7 yıl hapis cezası uy- gulanacak. Yaşlanan Avrupa Çeviri Servisi - Yaşam süresinın uzaması % e doğum oranınm giderek düşmesi sonucu \vrupa nüfusunun gıderek yaşlılardan olu- şacağı, bunun önümüzdeki on yıllar ıçinde toplumsal etkiler yaratacağı belirriliyor. Nü- fiısla ilgili raporlann verilerine göre işsizlik 2010 yılına kadar ortadan kalkacak. emek- li sayısında patlama görülecek. Bunun sonu- cunda yaşlanan Avrupa, dünyada giderek çaptan düşecek. Güney Avrupa ve Türkıye dışında doğumlar, akıl almaz düşüş gösteri- yor. Kadın başına düşen çocuk sayısı 1.2 ile 1.5 arasında değişiyor. Bu sayı, kuşakiann bırbirinin yerini ala- bılmesı için gerekli olan 2.1 oranının çok al- tında. Avrupa Topluluğu'na üye devletler ıçinde yalnızca Türkıye ve tzlanda'da göz- !e görülür bir dogum artışından söz edilebi- hyor. Rapora göre, özellikle Ban Avrupa'da kadınlann evlenme ve çocuk doğurma ya- >ı, ortalamanın çok üzerine çıktı. Buna gö- re Fransa, Ingiltere, Almanya, Hollanda ve Isviçre'de ilk kez anne olma yaşı 27, Türkı- ye ve Bulgaristan'da ise 22'nin altında. Be- bek ölümlerinin en az görüldüğü Kuzey Av- rupa ülkelerine karşıhk Bulgaristan, Macaristan, Polonya ve Lıtvanya'da bu oran hala yüksek. Bebek ölümlerinin en çok görüldüğü ülke ise her bin bebekten 31 'inin öldüğü Türkiye. Bu oran, tskandinavya'da yalnızca dört... Felsefe Birimi Başkanı: Amaç çocukları 'hizaya getirme' yerine özgür düşünme alışkanlığı edindirmek Artıkçocuklarda felsefe yapacak FİGEN ATALAY Çocuklar felsefe yapacak. Üstelik yedi yaşından itibaren. "Çocuklara öz- gür düşünme alışkanlığmı kazandırmak ve Türkçeyi iyi kullanmalarını sağla- mak" amacıyla "çocuklar için felsefe" kurslan başlatılacak. Öncelikle gecekondu semtlerindeki çocuklara ve SHÇEK'e bağlı yuvalar- daki öğretmenlere yönelik olarak baş- latılacak kurslann yanı sıra Türkiye'- de "LiseJerarası Felsefe Onmpiyatı" düzenlenmesi planlanıyor. Felsefe öğretmeni, Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin Felsefe Birimi Başkanı Nuran Direk ile "çocuklar için felsefe" üzerine görüştük. Gereğince yapılan bir felsefe eğitimi kadar hiçbir şeyın. düşünce üretımine ve bilgi üreti- mine hizmet edemeyeceğini vurgula- yan Direk, felsefenin bu denh öneme sahip olmasına karşın. valnızca lisele- rin son sınıflanyla sırurlandınlmasını ve üniversiter bir etkinlik olarak gö- rülmesini "talihsizlik" olarak nitelen- dınyor. Nuran Direk. "Felsefeyi 7 yaşına kadar indirmek istiyoruz" "diyor ve bu amaçla yapmayı düşündükleri baa projeleri anlatıyor. Direk. Sağlık Ba- kanlığı'nın onayı ile ekim a>ında Sos- yal Hizmetler Çocuk Esirgeme Ku- nımu'na bağlı çocuk yuvalan öğret- menlerine "çocuİdar için felsefe" kursu verecek. Bu kurslar başlamadan önce yuvalan gezerek çocuklann sorunlan ve ihtiyaçlan konusunda bilgi edine- cek ve konular buna göre belırlenecek. Kurslar bittikten sonra öğretmenler, yuvalarda çocuklarla felsefe \apmaya başlayacak. Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneği'nin işbirliğiyle başlatıla- cak "yaz okulu" çalışmalan ise gece- kondu semtlerindeki çocuklara yöne- lik olacak. Nuran Direk'in bir başka hedefı de liselerdeki felsefe kulüplerini yaygmlaştırmak ve İstanbul'da lisele- rarası felsefe olimpi\atı düzenlemek. Direk'in verdiği bilgiye göre. St. Mic- hel, St. Benoit. Robert, Galatasaray ve İtalyan liselerinde 1993 yılında fel- sefe kulüpleri kuruldu. Beşiktaş Kız Lisesi ile ISTEK Vakfı Atanur Oğuz Lisesi de kulüp kurma hazırlığında. 14 ma>ısta Bulgaristan'ın Petritch kentinde yapılan Lise Öğrencıleri Arası Felsefe Olimpi\atlan'nda; St. Benoit Lisesi öğrencilerinden Ömer Turan 100 üzerinde 72.5 puan alarak 20.. Zeynep Özlem Ekmekçi 65 puanla 27. olmuş. Almanya. Polonya. Ro- manya ve Bulgaristan'dan 47 öğrenci- nin katıldığı yanşmada öğrendlere Pascal. Spinoza ve Nietsche'den birer söz verilerek bunlar üzerine deneme \azmalan ıstenmiş. St. Benoit Lisesi Felsefe Klübü'nce ikı gün süren bir felsefe semineri ger- çekleştirildi. Seminenn konusu "şid- det" olarak belirlendi. Bu konu üze- rinde öğrenciler serbest bırakıldı. Bul- garistan ve Romanya'dan da lise öğ- rencilerinin konuk edildiği seminerde. Türk öğrenciler hazırladıklan dene- meleri sundular. TUBITAK ödülü 20 bilim adamına verilecek ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Tosun Terzioğlu. 1994 yılı TÜBİTAK biUm. hizmet ve teşviİc ödüllerini kazanan bilim adamlannı açıkladı. Terzioğlu, bilim ödülünün. Prof. Dr. Ergin Sezgin (Center for Theore- tical Physics Texas A-M University), ProfDr. Yusuf Yağcı (İstanbul Tek- nik Üniversitesi),.Prof. Dr. İzzet Ber- kel (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fa- kültesi) ve Prof. Dr Abdullah Atalar'a (Bilkent Üniversitesi) verildiğini bil- dirdi. TÜBİTAK Ödülü'ne layık görül- düğü isimler şunlar: Hizmet ödülleri: Prof. Dr. Akif Kansu, Prof. Dr. ..Doğan Kuban (İstanbul Teknik Üniversitesi Mi- marlık Fakültesi), Türkiye'nin ilk kadın pataloğu Prof. Dr. Kamile Şev- kiMuthı. Teşvik ödülleri: Dr. Mahmut Doğru (Marmara Üniversitesi Atatürk Eği- tim Fakültesi), Prof. Dr. Saadet Er- bay (İstanbul Teknik Üniversitesi). Doç. Dr. Hüsnü Ata Erbay (İstanbul Teknik ÜniversitesiJ), Doç. Dr. Erhan Gülmez (Boğaziçi ÜniversitesiJ. Prof. Dr. Mustafa Keskin (Erciyes Ûniver- sitesi). Doç. Dr. Oğuz Kerim Başkurt (Akdeniz Üniversitesi), Doç. Dr. Tuncay Taymaz (İstanbul Teknik Üniversitesijj Prof. Dr. Haluk Özen- (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakülte- si), Prof. Dr. Semra Paydaş. Doç. Dr. Feridun Cahit Tanyel (Hacettepe Üni- versitesi Tıp Fakültesi), Doç. Dr. İr- şadi Aksun (Bilkent Üniversitesi), Doç. Dr. İsmail Çakmak (Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi), Doç. Dr. Mehmet Sabri ÇeHk (İstanbul Teknik Üniversitesi), Doç. Dr. loet Öztürk (İstanbul Teknik Üniversitesi). Uluslararası SuÖdülü Dr. Takeshi Kubo'ya GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Bu >ıl 4. kez ger- çekleştinlecek olan Uluslararası Stockholm Su Festivali'ne bağlı ola- rak verilen Uluslararası Su Odülü'- nün bu yılki sahibi Japon araştırmacı. bilim adamı Dr. Takeshi Kubo. 12 ağustos günü sahibine İsveç Kralı ta- rafindan sunulacak olan ödülün tu- tan 150 bin dolar (Yaklaşık 5 milyar lira) Su Ödülü'nün Dr. Kubo'ya ve- rilme nedenı şövle açıklandı: "1994 Su Ödülü Dr. Takeshi Kubo'- ya, dünyanın giderek daha çok tehlike altına giren su kaynaklarını korumak için yapılan ortak çalışmaJardaki katkılarından ötürii veriliyor. Kendisi- nin çalışmalan sonucu Asya'daki su endüstrileri, Batı'daki benzer örgütler- le son derece başarüı Lşbirliğinc girdi- ler. Bövlelikle geniş kapsamlı bir göriiş değişimi sınurlar ötesinden gerçekleşti- rildi." Stockholm Water Prize (Stock- holm Su Ödülü) Aday Gösterme Ko- mitesi Başkanı Alf Göran Dahlberg şu açıklamada bulundu: "Halkların birbirleriyle deneyim ve teknoloji alış>erişi yapabilmesi için ge- rekli köprüleri kurmada Dr. Kubo'dan daha etkili hiçbir birey >ok. Çalışma- lanndaki özveri ve bencillikten uzaklık, az bulunur bir özellik." Japonya'nın hızlı endüstrileşmesi ve kentleşmesinin yan etkilerinın başında, su kaynaklannın kirlenmesi geliyordu. Söz konusu komıte. Kanada, Çin. Hong Kong, G.Kore, Japonya, Yenı Zelanda. Singapur. Ta\land ve ABD'li üyelerden oluşuvor. Sokaklarda sigara içen, tiner bağunhsı Idmsesiz çocuklann yaşam koşullan iyfleştirümeye çalışıhyor. Kimsesiz Rumen çocuklar, artık satılık değil •Romanya'da Arahk 1989'danTemmuz 1991 yılına kadar geçen sürede 7.326 çocuk yasal yollarla, 10 bin çocuk ise yasadışı yollarla yabancılar tarafindan evlat edinildi. Yerel yönetimlerin güçlenmesinden sonra yardım örgütleri, Romanya sınırlan içinde evlat edinme alışkanlığının yerleşmesi, yetimhane koşullannın iyileştirilmesi için çaba harcıyor. Çeviri Servısi - Romanyalı kimsesiz çocuklar, artık satılık değil. Romanyalı yetkililer, komünizmin çöküşünden sonra ortaya çıkan bebek ticaretini engellemek için ciddi önlemler alıyor. Ingiltere'nın saygın gazetelerinden Times'ta çıkan haberde, terk edilen Romanyalı çocuklara en büyük taiebin çocuksuz lngiliz ailelerden geldiği belirtiliyor.Evlat edinmek isteyen yabancılar, Romanya'da aracı bulmakta zorlanmıyor. Komünist yönetimin son bulduğu 1989 yılından sonra sokaklara terk edilen 100 binlerce çocuk, yetkililer tarafindan sokaklardan alınıp yetımhanelere tıkılıyordu. Devlet Başkanı Çavuşesku'nun "komünist cenneti"nde kimsesiz çocuk diye bir olgu yoktu, bu çocuklar son derece acımasızca yönetılen yetimhanelerde yaşamaya mahkum edilmışti.Aralık 1989'danTemmuz 1991 yılına kadar geçen sürede 7.326 çocuk yasal yollarla, 10 bin çocuk ıse yasadışı yollarla yabancılar taraftndan evlat edinildi Ancak 1992 yılında yürürlüğe konan yasa uyannca, yabancılann Romanya'ya gelip terk edilen çocuklan evlat edinmeleri yasaklandı. Hükümet tarafindan kurulan Evlat Edinme Komisyonu. çocuk almak isteyen ailelerin kendi ülkelennde bir ön elemeden geçmesini şart koşuyor. Bir çocuğun evlat edinilebilmesi için en az 6 ay boyunca ailesi tarafindan kesınlikle aranıp somlmaması gerekıyor. Böylece terk edildiğine karar verilen çocuk, Romanya sınırlan içinde evlat edinilmesi için belirli bır sürenın geçmesı için beklıyor. Ancak bu sürenın bitiminde yabancılar pazara gırebiliyor.Bu kısıtlamalar. çaresız kalmış yabancı ailelerin başka çıkış yollan aramasma yol açıyor. Bu aşamada herbinnin en az 10 çocuğu olan Çingeneler devreye giriyor. Kendi olanaklanyla geçınme zorluğu çeken Çingeneler, çocuklannı pazarlayarak servet kazanıyor.Romanya'da demokrasinin yerleşmesıyle bırlikte yerel yönetimlerin gücü artıyor. Dolayısıyla kimsesiz çocuklara ilişkin sosyal yardım etkinlikleri giderek önem kazanıyor. Sosyal yardım gönüllülerinden oluşan örgütler, boşanmaya yol açan nedenleri ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalara ağırlık verirken, evlenmeden çocuk sahibi olan kadınlann aileleriyle olan ilişkilerini düzeltmeye çalışıyor. Bu önlemlenn alınması. Romanyanın zengın komşulanna şu açüc mesajı iletiyor: Artık Romanyalı çocuklar satılık değil. Ioana'nın mutluluğu Çeviri Servisi- Ioana Balozache, doğu- mundan iki hafta sonra Romanya'dlki binlerce terk edi Imiş çocuğun arasına ka- nşü. Annesi Roza doğurndan sonra has- talanarak bebeğini emziremez hale gel- miş, babası Remus işinden atılmış, ycni- sini de bulamamıştı. Büyükannesi ve bü- yükbabasının Ioana'dan önce dünyaya gelen altı kardeşin bakımıyla zaten baş- lan dertteydi. Romanya'da buna benzer koşullarda yaşayan binlerce ailenın izledigi yoldan gıden Remus ve Roza, bebeklerini yc- timhaneye bırakmaya karar verdiler. 1993 yıhnda Romanya'nın yeni yöneti- mi çığ gibi büyüyen kimsesiz çocuk nû- fusu karşısında önlem alma geregi duy- du- Ioana'nın 28 yaşındaki annesi ile iliş- kiye geçen sosyal yardım kuruluşlan, ai- leye ufak birmaddj destek sağlayarak lo- ana'yı aılesıne geri göndcrdiler. Roza Ba- lozache, İS ay sonra kızma kavuşmanra heyecanı içinde duygulannı şöyle dile getiriyor "Fakirolabffiriz. Ancakçocuk- lar yanumzdayken kendimi zengjn hfa- sediyorum. Bu muttulağu Mr daha ettm- denkacırnukBtemiyorunL"