02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MİS»N 1994 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOM Tofaş'tastoklar eriyıp ^ Ş ( ) - Tofaş'ta oıomoHl stokJannın, önemli ölçûde-jidiği bildirildi. Türk-İfe bağlı Türk Metal Sendiksı Bursa Şube Başkan Necati Erol, AA muhabrineyapüğı açıklanada. otomobil ve yan sanayiiMİe yaşanan krizin etkisinıcaybetüğinin gözlend ğini belirterek zorunluizin uygulamasının sona ernesinden sonra fabrika le birlikte yan • sanayiiıde de üretime geçildiğni söyledi. Otomobil fabrikaa işverenlerinin krizi gerekçeşöstererek zorunlu izin dahl birçok yöntemi gündene getirdiğine dikkati çeken E- ol, "Krizyaşanırken otomobJ fabrikalan ocak, şubat. nart ve nisan aylannda 5 kez, toplam yûzde 4(-50 arasında zam yaptılar Hem kriz var denilecec hem de zam yapılacak, bunu anlamak mümküa deği]" dedi. Gürcülimanları • TRABZON (Cumhuriyet) - Gürcistan Cumhuriyeti'nin Karaderiz kıyısında yer alan Batum ve Poti limanlannın kısmi olarak özelleştirilmesine karar verildiği Dildirildi. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) tarafından yapılan açıklamaya göre öncelikle Poti Limanı'run yüzde 49'luk hissesi satışa çıkanlarak özelleştirilecek ve bu hissenin de yüzde 25 oranındaki kısmı yabancılarasatılacak. Aynı uygulamanın Batum Limanı için de yapılacağının öğrenildiğini belirten TTSO yetkililen, BDT üyesi ülkelere yapılan ticarette ağırlıkh olarak kullanılan bu limanlann, yabancılara aynlan hisselerinin Türk müteşebbisler tarafından da satın alınabileceğini kavdettiler. Giyimde ihracata devam • İZMİR(AA)-EgeHazır Giyim ve Konfeksiyon Ihracatçılan Birliği Başkanı Hüdai Kurt, ekonomik istikrar paketi açıklandıktan sonra girdi fiyatlannın yüzde 80-150 arttığııu, buna rağmen büyük gayret sarf ederek ihracata devam ettiklerini söyledi. Kurt, "Ekonomik krizi dış alıcılara yansıtmamak. ihracatı -îkteye uğratmamak için tâahhütlerimizi yerine getiriyoruz"dedi. Çiller istekte bulundu, Clinton da kabul edip IMF'ye güvence verdi ABD'den 'garantörlük' istedik FUATKOZLUKLU YVASHEVGTON - Ekono- mik önlemler paketini açıkla- dıktan sonra dış kredi musluk- lannın açılması yönünde tüm umutlannı ABD'ye bağlayan Başbakan Tansu Çiller'in, ABD Başkanı Bill Clinton'dan verilecek borçlara "kefîl olma" sözü aldığı öğrenildi. ABD >ö- netiminin, Çiller'le görüşme sonrasında Türkiye için "borç garantörü" olabileceğini IMF ve Dünya Bankası yönetimine ilettiği bildirildi. Geçen hafta sonunda ABD başkentine gelen Başbakan Tansu Çiller'in. "Uluslararası finans kunıluşlarından yeniden dış kredi alabilmek için desteği- nize ihtiyacım >ar" diyerek des- tek istediği Clinton'un, Hazine Bakanlığı'na gerekli çalışmanın başlatılması talimatı verdiği kaydedildi. Cumhuriyet'in Beyaz Sa- ray'a yakm kaynaklardan edin- diği bilgilere göre, Clinton, Çil- ler'le "resmi olmayan" görüş- mesi öncesinde, Hazine Bakanı Lloyd Bentsen'den "ülkesinin ne riirden bir yardım yapabilece- gini" incelemesini istedi. Beyaz Sara\"daki görüşme- ye. Hazine Bakanı detayh bir Türk-ABD ekonomik ilişkiler dosyası getirdi. Dosyada. Çil- ler'in son ekonomik önlemler paketi de yer aldı. Çiller, Clin- ton'ın Beyaz Saray bahçesinde- ki bir başka programdan dolayı Oval Ofıs'e geçiş koridorunda beklerken Dışişleri Bakanı VVarren Christopher ve Hazine Bakanı Lloyd Bentsen'la 15 da- kika ayaküstü sohbet etti. 'Stand-by' toplantılanna katılmak istiyor KarayalçuuIMF'yeödünyok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHPGeneh Başkanı" ve Başkan Yardımcısı Murat Karayalçın, Başbakan Tansu Çiller'in. "ABD'de yaptığı göriişmelerde IMPye herhangi bir ödün vermediğini" söyledi. Karayalçın. sözlenni açarken daha "ihti> atlı" bir üslup kullanarak "Herhangi biri Size destek oluruz. ama şunlan yapın, Denktaş'ı hale yola koyun, ücretleri dondurundemişdeğildir. Demişolsa bile bunlar kabul edilecek değildir" dedi. Karayalçın. Çiller'in ABD gezisini değerlendirirken de, sosyal demokratlann "istikrar" ve "IMP' sözcüklerine karşı duyarlı olduğunu vurguladı. Karayalçın. "Bu doğaldır. İstikrar paketleri şimdive kadarhepçalışan kesimlere >ük getirdi. Biz 5 Nisan Kararları'nın hazırlanmasında önceki istikrar prog- ramlanndanfarklıolarak IMFjebaşvurmadık. IMF've 'Bize istikrar paketi hazırlayın'demedik. IMF'denonayalmak durumanda değildik" dedi. Karayalçın. Çiller ile yaptığı görüşmede IM F ile yapılacak "stand-by" toplantılanna katılmak istediğini bildirdi. Çiller'in, öneriyi kabul ettiği belirtildi. Karayalçın'ın SHPgrubunu rahatlatmak ve IMF önenlerini dinlemek için görüşmelere katılmayı istediği. bunu "hükiimette ortak sorumluluk aldığı" için yaptığı ifade edildi. Yılmaz, Başbakan Çiller'i eleştirdi: IMFkapmndadilcmlikr ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller'in ABD ziyaretini sert bir dille eleştiren ANAP Genel Başkanı Mesut Yıimaz, ekonomik paket için gerekli olan 7 milyar dolarlık döv iz rezervinin seçim ekonomisine harcandığını, bugün ise 640 milyon dolariçin IMF'ye gidildiğini belirterek, "Bu Sultanahmet'te sadaka verip, Yeni Camii'de dilenmeve benzer" dedi. Yılmaz, Çil- ler'in ABD"den. şeriatçılara karşı kendisine destek verilmesini istemesini eleştirirken. "Eğer her meselenizi yabancılarla konuşursanız, kendi elinizle, j abancıların içişlerimize karışmasının yolunu açarsınız" uyansını yaptı. istikrar programını "uydurma paket"olarak niteleyen ve üzerine "IMF ambalajı" geçirilmek istendiğiru söyleyen Yılmaz, IM F'nin incelemesinden sonra ek önlemle- rin degeleceğini savundu. İstikrar kararlannın 1993 yılı kasım ayında uygulanması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Eğer 93 kasımında böyle bir istikrar paket uygulansaydı, bugün IMPnin kapısına gidip dilenilmek zorunda kalınmayacaktı. Kasım ayında Merkez Bankası'nın 7 mily ar dolarlık döviz rezervi, seçim ekonomisi uğruna heba edildi" dedi. Başkan Bill Clinton'ın gel-' mesiyle Çiller ve Clinton'ın ba- kanlan, Oval Ofıs'e geçti. Baş- bakan, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik geleceği üzerinde durduktan sonra, "Desteğinize ihtiyacımız hayli fazla. ABD ve Batı, Türkiye'ye destek verme- diği takdirde, güç gûnler gelir" şeklinde konuştu. Beyaz Saray kaynaklannın verdiği bilgiye göre, Başbakan Tansu Çiller. Clinton'a. göriiş- me sırasında "1980'li yıllarda tsrail'e yaptığımız gibi bize de borç garantörü ohırsanız, dtş kredi sorunu yaşamayız" dedi. Çiller, Clinton'dan vereceği desteği IMF ve Dünya Ban- kası'na bildirmesine de istedi. ABD yönetiminin Türkiye'- ye borç garantörlüğü. Kongre'- nin onayını gerektiriyor. Dünya Bankası kredisi Başbakan Tansu Çiller'in ge- çen hafta ABD'ye yaptığı ziya- ret sırasında Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kararlaştırdı- ğı stand-by anlaşması için çalış- malarabaşlandı. Anlaşmanın hazırlanması amacıyla teknik düzeyde ince- lemeler yapmak üzere Ankara'- ya hareİcet eden IMF heyetinin nisan ayı sonunda VVashing- ton'a döneceği ve teknik incele- me raporunu. aralannda Tür- kiye'nin de bulunduğu 7 ülke- den sorumlu bölge direktörü Marisso Russo'va vereceği bil- dirildi. Dünya Bankası'nın, ekono- mik değişiklik geçirdiği gerek- çesiyle Türkiye'nin talep ettiği uyum kredisine olumlu yanıt verdiği bildirildi. Banka yetkililen, Başbakan Tansu Çiller'le Washington'da vanlan sözlü anlaşma çerçeve- sinde hazırlıklann sürdürüldü- ğünü, Türkiye'ye üçyıl için yüz- de 3 ile 5 arasında faizle 1-2 mil- yar dolayında kredinin açıla- cağını kaydetti. Işadamlan ile ekonomistler hükümeti uyardı: Siyasiler oyıuııuı kuraluıa uymal YAKUP BtLGE IMF ile yapılacak stand-by anlaş- masının Türk ekonomisi için gerekli olup olmadığı tartışılırken. Türkiye'de yaşanan krizlerin temelinde, siyasi ikti- darlann "yaptsal bir program"ı yürüte- memeleri yatıyor. "Yapısal program" olarak açıklanan paketler kısa zamanda "nispi ayarlamalara" dönüşüyor ve eko- nominin yeniden tıkanmasına neden oluyor. Ekonomideki bu kronik tıkanıkhğı önlemenin tek yolu "yaptsal progranTın taviz vermeden uyguîanması. Çiller hü- kümetinin IMF ile imzalayacağı stand- by anlaşmasının kaderi IMF'den çok hü- Yapısal programın öğeleri: 1- Sermaye ve emek kesimlerinin oluşturacağı bir konsensös oluşturulmalt 2- Üretitni arttına teknoloji, yoğun j'atınmiara yapılmalı. 3- Kayıt'dışj ekonominin vergilçndirmesmi de sağ]ayacak, türa kesimleri adaleüi bir şekilde kapsayacak bir vergi refomuı yapılmalı 4- Kamu recî harcamalan kısılmah. 5- Tanm kesimine uygulanan sübvansiyortlar kaldınlmaiı. 6- Döviz ve faizler serbest bırakıkialf. kümetin uygulamalanna bağlı olacak. 1984 yılında IM F ile imzalanan stand-by anlaşması orta vadede bir yapısal prog- ram olmasına rağmen siyasiler "ojnnun kurallarf'na uymadı. Bugün yaşanan kriz, özellikle 1988"den sonra faiz ve dö- viz kurlannın baskı altına alınmasından kaynaklandı. Marmara Üniversitesi öğretim üye- si Taner Berksoy. Çiller hükümetinin IMF ile imzalayacağı stand-by anlaş- masının kamu kesimindeki uyumsuzlu- ğu giderecek bir yapısal program ola- cağını söyledi. Berksoy. sorunun çözü- mü için tüm ekonomiyı kapsayacak bir yapısal programa ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Türkiye Ihracatçılar Meclıs(TİM) Başkanı Okan Oğuz. Türkiyede 1980 sonrasında uygulanan politikalann yapı- sal bir dönüşümü sağlayamadığı için kri- zin oluştuğunu belirtti. Alarko Holding Başkanı İshak Ala- ton, krizin aşılmasının güçlü ve güvenilir bir siyasal iktidann üretimi arttıracak bir programı tavizsiz uygulamasına bağlı ol- duğunu söyledi. Ffoktif İ klwlVUI l alınıvor Cllll llw v l HÜLYA GENÇ Cumhurtyot Gazefesf Tûrkocağı Cad. 39/41 CağaloğTu/ISTANBUL TEL: 512 OS OS - FAX: 5T4 O7 51 j Geri kazanım projesi tuttu A vrupa'- nın çeşitli kentlerinde uygulanan geri kazanım projeleri paralelinde ÇEVKOVakfı ve esine dayanan Ataköy Projesi yaklaşık 17 bin 770 hane ve 60 bin kişiyi kapsıyor. Haftada iki kez genel çöpten ayrı olarak toplanan bu atıklar daha sonra Bakırköy Osmaniye'de kurulan ayırma istasyonuna getiriliyor. istasyonda türlerine göre aynlan ambalaj atıkları, özel preslerlesıkıştırılarak başka sektörlerde kullanılmak üzere hazırlanıyor. • M art ayı sonunda Koçbank'ın Parmakkapı şubesine 10 bin dolarlık vadeli hesap açbm. Ancak zoruntu bir sebep yüzünden bu hesabımı 13.4.1994 tarihinde bozmak zorunda kaldım. Banka benden bu işlem için 3 milyon 450 bin lira tutarında komisyon istedi. Mevduatcüzdanında böyle bir koşul yoktu. Bu konuda sözlü bir uyarı olmadığı gibi yazılı bir sözleşme de yoktu. Diğer bankalarda da böyle bir O sman Bey'ın şikayeti üzerine Koçbank'ı aradığımda, kısa bir süre önce yürürlüğe giren uygulamayla efektif işlemlerden komisyon ahnmaya başladığını öğrendim. Osman Bey'den alınan komisyon miktarının merkez tarafından belirlenen limitlere uygun olduğu belirtildi. Osman Bey'in itirazını tekrarlaması ve parayı yatırdığı tarihte böyle bir uygulama bulunmadığını iddia etmesi üzerine Koçbank'ın parayı iade ettiği açıklandı. Komisyon parasını geri alan Osman Bey'e yapılan açıklama ise "küçükbir yalnışlık olduğu "şeklindeydi. Konuya ilişkin şikayetlerin artması üzerine uygulamaya bir süre ara veren Koçbank, uygulamanın devam edip etmeyeceğıne önümüzdekı günlerde karar verecek. Mesleki tanzim kurallarına göre, bankalar efektif işlemlerden komisyon alabiliyor. Özellikle vadesi dolmadan çekilen döviz hesaplarında bankanm komisyon talep etme yetkisi var. Ayrıca banka yönetim kurulunun, komisyon almaya karar vermesi uygulamaya rastlamadım. ftiraz etmeme rağmen parayı çekebilmek için komisyonu ödemek zorunda kaldım. Böyle bir uygulamanın yasal temeli var mıdır? Varsa sınırları nelerdir? Bankanın bu konuda müşterisine sözlü ya da yazılı açıklamada bulunması hem ahlaki hem de borçlar hukuku açısından sözleşmenin geçerli olması içinzorunlu bir husus değil midir? Oaman Celiloğlu, İSTANBVL halinde, bu uygulama geriyedönük de işleyebiliyor. Bankaya döviz hesabı açtırırken yetkililerin sizi uyarmasını beklemeyin."Komisyon alıntyor mu?" sorusunu siz sorun. Pek çok bankanın bu tür işlemlerde komisyon almadığını da unutmayın.H TÜKETİCİNİN TAKDİR ETTİKLERİ Mudurnu'nunjesti G eçen ay başındaTansaş Hatay Mağazası'ndan Mudurnu dondurulmuştavukaldımve buzluğa koydum. Birkaç gün sonra çözdüğümde yer yer tüyleri temizlenmemiş, boynu ve kanat uçları morarmışbirtavukla karşılaştım. Hemen Mudurnu'nun İzmirsatış temsilciliğini arayıp, pazarlama müdürüne şikayetimi ilettim. Ertesi gün bir görevli evime gelerek iki paket dondurulmuş tavuk ve pakette yine bir Mudurnu ürünü olan helva bıraktı. Köşeniz aracılığıyla ürününe sahip çıkan Mudurnu'ya ve izmir'deki pazarlama müdürü arkadaşa tekrar teşekkür ediyorum. SedefToUtnay/İZMİR Tatil köyüne kalite standardı belgesi T urtel Turizm fşletmeleri A.Ş'nin sahibi bulunduğu Antalya Sorgun Tatil Köyu uluslararası geçerliliği olan TS-ISO 9000 Serisi Kalite Standardına bağlandı. "TS-ISO 9001 Konaklama ve Ağıriama Hizmetleri Kapsamında Kalite Sistem Belgesi" almaya hak kazanan Turtel Sorgun Tatil Köyü, 72 bin metrekarelik alan üzerine kurulu. Üçlü konaklamaya uygun olarak düzenlenmiş tatil köyünün Antalya Havaalanı'na uzaklığı 80 km... Toplam 738 yataklı tesiste, odaların tümünde balkon, duş, direk çıkışlı telefon ve müziktesisatı var. İki restoran, üç bar, biri 740 metrekare büyüklüğündeolmak üzere üç ayrı havuzve 54 metrekarelik sukaydırağı olan tatil köyünde: Türk hamamı, cimnastik salonu, 250 kişilik konferans salonu, televizyon odası, amfiteatr, akvaryum diskotek, alışveriş merkezi de bulunuyor • EKONOMYEBAKIŞ TANER BERKSOY Kötek"Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslan- mayanın hakkı kötektir" özdeyişinı hatırlıyorsunuz sanırım. Nasihat ile uslanmayanların cezalandırılacağını, bunu da umursamayanın dayağı hak edeceğini belirten güzel bir ata- sözü bu. Aylar önce yine bu özdeyişe dayalı bir nasihat yazısı yazdım bu köşede. O tarihte, bizim durumumuza pek uygundu bu özdeyiş. Eko- nomide dengeler hızla bozuluyordu. Sarı dalgalı saçlar, yap- macık gülücükler ve albenilı fularların ardına gizlenen popü- lizm, sonuçta sayısız belayı getirip kapımızın önüne bırakmıştı. Kımse aldırmıyordu bu duruma. Uluslararası kuruluşlar da dahil, hepimız bu aymazlığa işa- ret edip uyarmaya, nasihat etmeye başladık. Herkesin kaygısı başkaydı kuşkusuz. İçerıde ekonomiyi iz- leyip eğilimlerı sezenler, ciddi bir krize sürüklendığımızi görü- yorlardı. Uluslararası kuruluşların kaygısı değişıktı. Veresıye hesabı, ödeme gücünü aşmış hovarda müşterinın peşıne dü- şen mahalle bakkalı gibiydi bunlar. "Dikkaİedin"diye uyarıp hesabı keseceklerini söylüyorlardı. . Çiller hükümeti ya durumu kavrayamadı ya da nasihatlere aldırmadı. Frene basacağına, gaza basmayı yegledi. Yankee'ler sırt çevirince, 'Samurai'lerle düşüp kalkmaya başladı. Sonbaharı da böyle geçtik. Bu yılın başında nasıhatin para etmediği anlaşıldı. Sıra tak- dire gelmışti. İçerıdekı gözlemcılerin ceza verme gucü yoktu. Kaldı ki herkesin keyfı yerindeydı. Ne 13 milyar doları aşan it- halat fazlası ne de yuzde 17ye ulaşan kamu açığı keyifleri bozdu. El kesesınden şenlik sürüyor, kımse keyfine soz ettir- miyordu. Tekdir, sürdürülmesı olanaksız bu şenliği finanse etmek du- rumunda olan uluslararası mali pıyasalardan geldı. Uluslara- rası kredi değerlendirme kuruluşları, nasihatlerıne kulak as- mayan Türkiye'yi kredi notunu düşürerek cezalandırdı. Son iki yıldır paralarını alıp bir güzel yedığımız uluslararası malı piyasalar, "Benim cebımden bunca hovardalık yeter, artık bir kuruş vermem" demeye getiriyordu. Büyük bir ce- zaydı bu. Hemen etkisını gösterdi. Kur politıkası anında çöktü. Ardından faiz çılgınlığı geldı. Ekonomı alt üst oldu. Çiller hükümeti, bunu da anlamadı. Ya da anlamak işıne gelmedi. önünde seçim vardı. Nasihatı dinlemeyip tekdıredil- miş olmasına rağmen, savurgan bir seçim ekonomisine yö- neldi. Hazine çöktü. Tüm malı göstergeler çıldırdı. Buna rağmen, yapay tebessüm, albenili fularlar gösterısıne gözyaşlarını da ekleyen Çiller hükümeti, Merkez Bankası ve kamu bankalarını sonuna kadar kullandı. Yılı 70 trılyon lira borçla devreden kısa vadeli avans hesabı, mart sonunda 122 trılyon lıraya ulaştı. Yılbaşında 6 milyar doları aşan resmi re- zervler, seçim sonrasında 3 milyar dolara geriledı. Renkli bay- raklarla süslü seçim meydanlarının ardında, parayı kapanın kaçtığı bir furya yaşandı. Mutlaka ırdelenıp sorgulanması ge- reken akıldışı, şaıbe dolu bir üç ay bıraktık arkamızda. Nasıhati koyun bir yana, cezayı bile anlamazlıktan gelen Çil- ler hükümeti, artık dayağı hak etmıştı. Bana kalırsa hükümetin her ıkı ortağı da seçimlerde sıkı bir dayak yediler. Pek çok şeyi olduğu gıbı, bunu da anladıklarını sanmıyorum. Ama hükümete seçmen dayağı, tıkanan ekonomiyı açmaya yetmedi. Son yılların hovardalığına en azından ferden iştirak- ten sorumlu olarak hepimız dayak yıyeceğiz şimdı. Aylar önce bu köşede yayımlanan yazımı, "Tekdirekulak vermezsek öyle bir kötek yıyeceğiz ki, birkaç yıl yerımizden kalkacak halimiz kalmayacak" diyerek bitirmiştım. Şimdi aynen böyle olacak. Şenlik bitti. Artık kötek yıyeceğiz. Hem de okkalı cinsınden ola- cak bu dayak ve uzunca bir süre devam edecek. Profesyoneller. köteğın okkalısına stand-by dıyorlar. Uzun- ca süre de orta vade olarak anılıyor aralannda. Şımdi orta va- deye yayılan, yani 2-3 yıl sürecek olan bir stand-by anlaşması yapacağız IMF ile. Kendi beceremedığimız toparlanmayı, IMF'ye yaptıracağız anlayacağınız. Dar ceketlere sokup ke- merleri son deliğıne kadar sıktıracaklar bize. Gözümüzü ya- pay gülücüklerden, allı yeşillı fularlardan alabilirsek bir daha bu noktaya gelmemenin çarelerinı arayacağız. Görüntü bir kez daha gerçeğı örterse dönüp IMF'ye kızacağız, paralarını birkaç yıl daha yememıze ızın vermedi diye. Teletaş üretimi durdurmanın yolunu anyor PTT'den alacak bahane ÖZGÜR ULUSOY Sakıp Sabancı'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürüttü- ğü Teletaş. PTT'den alacağını tahsıl edemediğini iddia ederek, borçlu olduğu bankalardan. alacaklannı PTT'den tahsıl et- melerini istedi. Teletaş'ın PTT'den alacakia- nnı tahsil edemediği iddialan- nın doğruluk derecesiyle ılgili sorular yönelttiğimiz Ulaştı rma Bakanı Mehmet Köstepen. Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada. PİT'nin Teletaş'a öde- melerini aksatması iddialannın asılsız olduğunu belirtti. Köstepen. PTT ile Teletaş arasındaki cari hesaplann Mİlardır çalıştığını belirterek }unlan söyledi: "PTT şirketlere her av mutat olarak ödeme > apılıyor. Ödeme- lerde gecikme olursa. ona göre faiz uygulanıyor. işin karşılığı Köstepen, PTT'nin Teletaş'a ödemderini aksatması iddia- lannın asılsız olduğunu belirtti. neyse ona göre ödemeler yapılı- yor." fki müesscse arasındaki iliş- kilerin \ıllardır sürdüğünü be- lirten Köstepen. ortada her- hangi dddı bir sorunun olmadı- ğını belirtti. Köstepen. piyasa- daki sıkıntılardan payını alan Teletaş'ın bankalara olan borç- lannı PTT'ye havale etmeye çalışmış olabileceğine dikkat çekti. Şirketlerin. ödeme periyotla- nnı kısaltmak için ara\a adam koyduklannı belirten PTT yet- kililen ise Teletaş'la ilgili bir ge- cikmenin olmadığını ifade et- tiler. Yetkililer. PTT'nin ödemeler takviminin yılbaşında açı- klandığını ve tüm ödemelerin bu plana göre yürütüldüğünü belirtti. Ötevandan, Teletaş'ın bir sü- re önce üretimi durdurma kara- n aldığını. ancak KOİ ile yapı- lan sözleşmeye göre üretimin 10 yıî boyunca sürdürme hükmü- nün olduğu bildirildi. Teletaş'ın PTT'den alacaklannı bahane ederek bazı faaliyetleri durdur- maya ve bir kısım işçisini çıkar- maya çalıştığı iddia ediliyor. Döviz Tevdiat Hesabmıza Garanti. Döviz birikimlerinize gûvence, istediğiniz anda döviziniz elinizde. 19.4.1994 tarihinden itibaren geçerli olanfaiz oranlanmız: 1 AY 3AY 6AY 1 YIL USD % 1 % 4 % 4,5 %5 DM %1 %5 %5 %5 GARANTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle