02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN1994ÇARŞAMBA Çevreciler, santralm çevre ve insan sağlığma verdiği zararlan yeniden gündeme getirmeye başladılar Yatağan TermikSantralı'nda'silbaştan' ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Yatağan Termik Sant- ralı'nın mahkeme karanyla kapatı- lmasıyla "hukuk zaferi" kazanan çe\reciler. karann TEK Genel Mü- dürlüğü'nce gözardı edilerek, sant- ralın yeniden açılmasıyla en başa döndüler. Çevreciler. Yatağan Termik Santralf nın çev re ve ınsan sağlığına zararlannı yeniden gündeme getire- rek, bölgede \aşayan insanlann. hayvanlann ve ormanlann yok olu- şunu örneklerle anlatmaya giriştiler. SOS Akdeniz İstanbul "Grubu"- ndan Aynur Tuncer, yaşamının 3-4 yılmı Yatağan. Ycniköy ve Gökova termik santrallan çevresindeki köy- leri tek tek dolaşarak. v üzlerce kişiy- le konuşarak, santrallarla ilgjli yapı- lan tüm bilimsel araştırmalan der- leyerek geçiren vorulmak bilmez bir doğasever. Bugüne değin, gezip gördüğü yerlerdeki gözlemlerini. "Turizmin etkilenmesinden" korkan >öre ın- sanlannın istemleri nedeniyle aynnülanyla hiçbir yerde aktar- madığını söylüyor. Ancak, gelinen noktada. insanlann. bitki örtüsü- nün ve hayvanların santralın yaydığı zehirle nasıl yıkıma uğ- radığını anlatmanın kaçınılmaz ol- duğuna inanıvor. Âynur Tuncer. Yatağan, Yeni- köy ve Kemerköy (Gökova) termik santrallannda. küllerinin tonunda 200 gram uranyum bulunan, kükürt oranı yüzde 3 ila 9 arasında değişen ve yüzde 60 kül çıkaran linyit kömü- rünün günde toplam 40 bin tonu- nun yakılmasını, "teammüden cina- yet" olarak nitelendiriyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: Zehirli baca gazları "Yatağan, Yeniköy ve Gökova termik santrallanndan günde toplam 13 bin ton uranvumlu yer külü çı- kmakta. üçünden toplam iic bin tona yakın kiikürtdioksit, 90 bin ton kar- bondioksit ve azotoksit. üçünden top- lam 150 ton uranyumlu baca külü 170 derece sıcaklıkta havaya savrul- maktadır. Bu zehirli baca gazlan ve uran- yumlu partiküllerle yüklü bulutlar, rüzgariı havada 70 kilometrelik böl- AynurTuncer, kadmlarda düşük, erken doğum, kanser, bronşit, astım, sinirhastalıklan, guatr gibi hastalıklann yükşek oranda görüldüğünü belirtiyor. SOS Akdeniz İstanbul Grubu Başkanı Tuncer, hayvanlarda erken doğum, doğumdan sonra felç, tüylerin dökülmesi ve şişerek ölüm gibi olaylara ise hemen her köyde rastladığını söylüyor. geyi etkilemektedir. Bu bölge, ülke- mizin tek derin deniz faunasıyla balıkçılık, 200'den fazla bitki türii bulunan, tarım, sebzecilik, or- mancılık, narenciye, zeytin, üzüm ve arıcılık bölgesidir. Oysa tüm bunlar hiçe sayılarak, burası, üç termik santral kurularak, toplam 1680 megavat güçle Türki- ye'nin en çok enerji üreten, ama en mağdur, tüm insanı, hayv anı ve eko- sistemi yok edilmeye mahkûm bölgesi Uan edilmiştir." A\nur Tuncer. tüm açıklama- lannı elindeki bilimsel raporlara da- yandırabileceğini söylüyor. Bunun yanı sıra Muğla veçevreköylerdeev ev dolaşarak görüştüğü kişilerin yakınmalannı. kendi gözlemlerini dilegetiriyor. Tuncer'in. bu görüşmelerinde en fazla dikkatini çeken olay, Milas ve Fethiye arasındaki bölgede tüm in- sanlann genç yaşlı demeden saçlan- nın dökülmesi, göz mukozası ra- hatsızlıklan, deri hastalıklan ve ak- ciğer rahatsızlıklannm yaygınlığı ol- muş. Tuncer. kadınlarda düşük. erken doğum, kanser, bronşit. astım. sinir hastalıklan, guatr gibi hastalıklann yüksek oranda görüldüğünü belirti- yor. Hayvanlarda erken doğum. do- ğumdan sonra felç. tüylerin dökül mesi ve şişerek ölüm gibi olaylara ise hemen her köyde rastladığını kay- deden Tuncer. gözlemlerini şöyle anlatıyor: "Milas-Fethiye arasındaki bölge- de on > ıldır biber çiçek tutmuyor. Beş yıldır soğan, sebze, pamuk yetişmi- yor. Zehirli baca gazları, uranyumlu küllerle bitkilerin döllenme organ- lanna ve insanlann bronşlarına çi- mento gibi vaptşmakta ve kalmak- tadır. Ozel Çevre Koruma Bölgesi Köyceğiz'de genç okaliptus ağaçları, narenciye ağaçları kuruyor. Ağaçlar öbek öbek öKiyor Dağlarda ağaçlar öbek öbek ölü- yor. Yatağan ve Yeniköy'e 70 kilo- metre uzaklıkta olan Ortaca'nın köylerinde beş yıldır pamuk, sebze yetişrniyor. Yatağân'da bilinen tüm rahatsızlı- klar bu bölgenin irtsanlarında da beş yıldır başlamış durumda. 1. Derece Doğal Sit Bölgesi Gökova'da, Yeni- köv'ün zehirli baca gazlarıvla artık zeytin. armut, üzüm, erik ve sebze ye- tişmiyor. Narencive beşte bir oranına inmiş. " Tuncer. devletin. "korsan" termik santrallann zehirli baca gazlan, uranyumlu külleri \e açık kömür iş- letmelenyle venmli tanm arazileri- ni. ormanlannı ve sağlıklannı yok ettiği insanlan, bu "dev katil termik- lerde" çalışmaya mahkûm ettiğini savunuyor. Yalnızca kükürtdioksit gazını önleyecek. ancak diğer zehirli gaz ve baca küllerine varan olmaya- cak "desülfiirizasyon" ünıtelerinin, üç sanıral için toplam maliyetinin 900 miKon dolar olduğunu anımsa- tan Tuncer. bu kav nakla. güneş ve rüzgar santrallannın kurulabilece- ğını savunuvor. Tuncer'ın son sözü şöyle oluyor: "Karanlıkta kalmanız gerekse bile, Yatağan, Yenikö> ve Gökova katil termikleri ve uranyumlu linyit ocakları derhal kapatılmalıdır. Aksi takdirde 1980'den bu vana bu termikleri kuran ve çaltştıran tüm sivasilerle birlikte, bugünkü Sağlık Bakanı. Çevre Bakanı, TEK Genel Müdürü. Enerji Bakanı ve Muğla Valisi bu cinavetten sorumlu olacaklardır. Biz, enerji ihtiyacımızı birbirimizi öldürerek karşılamak zorunda değiliz." Yüksek tansiyonlular azalıyor MIDICAL TRIBUNl- Amerikan Kalp Derneğfnin yaptığı bir araştırmaya görc, yüksek tansiyonlulann oranında geçmiş yıllara kıy asla °, o 20 bir azalma görüldü. Yinede uzmanlar. şüksek tansiyonun hala kalphastalıklanyladoğrudan ilinüli en yaygın etmen olduğu konusunda uyanda bulunuyor. Dahası, nüfusun % 35'i, tansiyonunun yüksek olduğunun ayırdındabiledeğil. Yüksek tansiyonlular ortalamasında görülen azalmanın nedeni. yeni verilerin daha güvenilir ve sağlıklı bir araştırma sonucunda elde edilmiş ojmasından kaynaklanıyor. Ancak kımi yetkililer, araştırmanın olumlu sonucunun bireylenn sağlıklanna daha fazla özen gösterdiğinin bir göstergesi sayılabileceğini belirtiyor. Dernek Başkanı James H. Moller, "Araştırma yönteminin eskilere kıyasla daha iyi olduğunu kabul edhoruz. Ancak insanlann yaşam biçiminin de artık değiştiği, daha bilinçli beslenip kendimi/e daha çok özen gösterdiğimiz de bir gerçek" diyor. Kalp krizinin baş nedeni olan yüksek tansiyon. felce de yol açan başlıca etmenlerden biri sayılıyor. 1991 yıhnda 33.280 Amerikalı yüksek tansiyondan >aşamını yitirmiş. Yüksek tansiyon. başağnsma yol açmakla birlikte. birçok kişide sorunla ilgili beylik belirtiler görülmediğinden "sessiz katil" olarak tanımlanıyor. Yüksek tansiyonlulann oranında bir azalma olması sevindirici. Ancak uzmanlar. \ üksek tansiyon dışında, yüksek kolesterol düzeyi. aşın kilo ve hareketsizliğin de kalp hastalıklanna yol açtığına parmak basıyor. Araştırmalar, kolesterol düzcyinin de geçmiş yıllara kıyasla giderek azaldığını ortaya koyuyor. Kilo denetimi ve egzersiz yapma konusunda ise henüz yolun başında olduğumuz belirtiliyor. Araştırmada, elde edilen öteki bulgular ise şöyle: -1991 yıhnda 923.422 kişide görülen kalp ve damar hastalıklarının % 42.7'si ölümle sonuçlandı. Aynı yıl 514.300 kişİ kanserden. 91.700 kişi kazalardan, 29.800 kişi de AlDS'ten can verdi. - Amerika'da her 34 saniyede bir kişi kalpten ölüyor. - Her beş Amerikalıdan iki ya da daha fazlası kalp ve damar hastalıklarından ölüyor. - Her beş Amerikalıdan biri kalp ya da damar rahatsızlığı çekiyor. - 65 yaşının altında 156.000'i aşkın kişi, her yıl kalp ya da damar hastalığından yaşamını yiüriyor. Akdeniz yemekleri yanşacak ANTALYA (AA) - Mutfak Dostlan Derneği ile Antalya Falez Oteli'ncedüzenlenen "2. Geleneksel Antalya ve Akdeniz Bölgesi Yemekleri Yartşmasf'nın fınali. 28 nisan perşembe günü yapılacak. Alınan bilgiye göre daha önce yapılan ön değerlcndirme sonucu finalekalanl9aşçı, hazırlayacaklan çorbalar, et ve bahk yemekleri, hamur işleri, pilavlar, tatlılar, hoşaflar ve şerbetleri, bu kez de büyük jürinin değerlendırmesine sunacaklar. Kategoriierinde birincı seçilecek ustalara, 29 nisan cuma günü Falez Oteli'nde düzenlenecek törenle, geleneksel "Altın Kaşık" ödülü verilecek. Sakingöldeki tapınakUzakdoğu dinlerinin çokluğu, gizemli tapınaklara da renk getirir. Geçit vermez bir dağın doruğuna kurulmuş Budist manastırlan ya da Katmandu gibi 'mistik' bir kentin her yanını kaplavan tapınaklar dünyanın diğer bölgelerinde büyük ilgi u> andırır ve kitaplara. fıİmlere konu olurlar. Bu da Endonezya'da sakinliği ile tanınan Brandan Gölü üzerinde kurulu bir tapınak. Eski 'göl evlerini" anımsatırcasına, çevresini sularla koruma altına almış yükseliyor. Dağbaşındaki benzerleri kadar 'in/iva >eri' sa\ ılmasa bile, binlercesi gibi göl tapınağı da hem mimari yapısı. hem de tapınma törenlerinin folklorik zcnginliği açısından Endonezya' ya gelen turistlerinilgisini çekiyor. (Fotoğraf: İZZET KERIBAR) Beavis ve Butt-Head'de olgulann anlamsızlığı anlatılmak isteniyor Çizgifîlmlerleekranayanayan gerçek Haber Merkezi- Douglas Coup- land, "Kuşak X" adını verdiği ka- rakterlerin yaraücısı. 1964-75 yıllan arasında yaratılan ve kısa bir süre öncesine İcadar hatırlardan silinmiş bu karakterlerin sayısı 45 milyon... Yaratılan karakterlerin. tüm de- ğerlere duyarsız. inananı hemen he- men yitirmiş bir kuşağı temsil ettiği- ni belirten Richard Linklater'ın (yö- netmen), ileri sürdüğü görüşü des- tekleyenlerden birisi de Times'ın edebiyat eleştirmeni Micihiko Ka- kutani; "Kuşak X, nihflist insanlan ve yok ohnuş manevi değerleri temsil ediyor" diyor. Vietnam Savaşı'nı protesto Kuşak X'i temsil eden karakterle- rin atalan, 1968 yıhnda Vietnam'- daki savaşı protesto etmişlerdi. On- lar daha ziyade. ticari merkezlerin düşmanı niteliğinde karşımıza çıkmış. an arda dizilerek sörf yap- maktan hoşlanan punk grubunun fertlerini canlandırmışlardı. Bugünün şartlannı göz önüne alarak bir değerlendirme yapan Stanford Üniversitesi Sosyoloji Pro- fesörü Sanford Dornbush'a göre Amerikan toplumunda büyük çaplı bir yabancılaşma sonınu yaşanmakta. Gruplaşan bireyler Yönetime karşı ayaklanan toplu- luklar yerini, kendi aralannda grup- laşan ve husursuzluklannı. oluştur- duklan küçük dünyalannda birbir- lerine aktannakla ifade etme yoluna giden bireylere bırakmıştır. Kuşak X'in öncüsü olan, bir za- malann "Baby Boomers"iannı tem- sil eden karakterlere karşı da büyük bir tepkinin varlığı gözlemleniyor. Kuşak X'i temsil eden karakterlerin ataları, 1968 yıhnda Vietnam'daki savaşı protesto etmişlerdi. Onlar daha ziyade, ticari merkezlerin düşmanı niteliğinde karşımıza çıkmış, sörfyapmaktan hoşlanan punk grubunun fertlerini canlandırmışlardı. Çünkü. bugünün gençliğinin de- ğerlendırmesi. "Baby Boomers"- lann kendilennden bir kuşak önce- sine yani. anne-babalannın kuşağı- na ait olduğu yolunda. "Baby Boomers'lar olgunluk dö- nemlerini yaşıyorlar" diyen Berke- ley'de Sosyoloji Profesörü Todd Gil- bert, bu karakterlerin külıürcl an- lamda. kendinc edindiği me\kiden indirilmesinın çok zor olduğunu da sözlerine cklcdt. Toplumda yaşanan husursuzluk- lann ifade edildiğı bir diğer program ise. MTVde vayımlanan "Beavis ve Butt-Head" adındaki iki karakıerin maccralannı içeri>or. Sözcüklerin anlamsızlığı 50 milvon dolayında bir seyircî kitlesine hitap ettiği varsayılan ve iki itici ve çirkin görünümlü öğrencinin canlandırdığı karaklerlerle \ansıtı- Imak istenen. yine. olgulann an- lamsızlığı ve hiçe sayılmasına yöne- lik. Kullandıklan sözcüklerin ma- nasızlığı da bunun göstergesi. Sanford Dornbush "Böyle bir programın y ayımlanmasının insan- lan olumsuz yönde etkiliyor olması, engellenmesi volunda hiçbir önlem alınmaması gerçeğini de değiştirmi- yor" şeklinde düşüncelerinı dilc gcti- rerek, bugünkü şartlann insanlarda yaraıtığı tepkinin. taşlama yoluyla eleştirilmesinden kaçış olmadığı gö- rüşünde birleşen diğer gözlemcileri desteklediğini açıklıyor. Sigara tiryakisinin olayh ameliyatı LONDRA(AA)- İngıttere'de dev let hastanesinin sigara tiryakisi olduğu içın tedav i etme> ı reddettiğı önc sürülen bir kalp hastasının ameliş atını. bir sigara şirkeii özel hastanede yaptırdı. Uççocuk babası Michael Sale'in (45) üçlü bv -pass ameliyatı Londra'daki Harlev Street Kliniği'nde vapıldı \e lüm masraflan"Death"(Ölüm)marka sigara üreten Enlıghtened Tobacco şirketi ödedı. Michael Sale'in avukatı Denis Lofthouse, Londra'da düzenlediği basın toplantısında. "Mü\ ekkilimîn acilen b\ -pass ameliv atına ihtiv acı v ardı. Ama sigara tiry akisi olduğu gerekçesiyle bu ameliv at v apılmadı" dedı. De\ let hastaneM Hull Royal lnfırmar) Müdürü Michael VVhitehead ise iddiaları reddederek "Hiçbir hastamız sırf sigara içtiği için gerekli tedav iden mahrum bırakılmamıştır. Hasta, daha önce bir kalp krizi geçirmiş ve kapalı kalp damarlarını açmak için kateterle kendisine anjiyo yapılmıştır"dı\ekonuştu. * Michael Sale"in üçlü by-pas ameli\ atı için özel hastanev e 16.000 sıerlin ödediği açıklanan Enlightened Tobacco şirkeıinin Genel Müdürü BJ.Cunningham yaptığı açıklamada. "Sigara öldürür. ama demokratik bir toplumda sigara içenlere de pary a muamelesi vapılmaz" dedi. Hull kentı \ akınlanndaki evinde dinlenen Michael Sale de de\ let hastancsinı dava edeceğini bclırterek "Sigara içenler içmev cnlerden daha fazla v ergi \ erdiğine göre dev let hastanelerinde de tedav i olma hakkına sahiprirlcr" dnekonuşıu. Sevgisizbüyüyen çocuktatik görülüyor KONYA (AA) - Özellikle yüz hatlarında oluşan istem dışı hareketlerin (tik). daha çok sevgıdenvoksunonamda t bü> üyen çocuklarda görüldüğü • bildirildi. Şelçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim C\esi Doç. E)r. Rahim Kucur, stresli ve bunahmlı kişilerde de bilinç dışı birtakım hareketlerin görüldüğünü. bu dav ranışlann tedavi ile düzelebileceğini belirtti. Doç. Dr. Kucur. "Tik diye tabir ettiğimiz istem dışı hareketler, sinirsel bir hastalığın sonucunda da ortav a çıkabilmektedir" dedi. A\ rıca bu hasialığın, çocuk vaşlarda arzuları bastınlmış. istekleri reddedilmiş gençler arasında da görüldüğünü vurgulavan Doç. Dr. Kucur. şunları sövledi: "Tik hastalığı. bazı kişilerde, az da olsa organizmada görülen rahatsızlıklar sonucu ortav a çıkabilmektedir. Örneğin bu kişiler, boğazlarında tıkanıklık hissi duyarak dev amlı öksürme ve yutkunma ihtiv acı duv arlar ve alışkanlık haline getirirler. Kulak-burun-boğaz u/manına başvurularak rahatsızlık tedavi edilebilir. Ancak kişiler, tedaviden sonra bu alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçmezler. Öte > andan sevgi ve şefkatten yoksun büyüyen çocuklar, bazen tik hastalığını ömür boyu üzerlerinden atama/lar. Tik hastalığı, korku, derin etki bırakabilecek olumsuz faktörler sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. Aileler, çocuklarımn iç dünv alanndaki fırtınaların kökenine inmeli, ilgilerini ise hiçbir zaman kesmemelidirler."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle