Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 1994 ÇARŞAMBA
10 DIZIYAZI
77 seçimlerihüsranlabitiyor
1977 genel seçimlerinde soldan esen
demokrasi rüzgân sürerken Erba-
kan'ın yıldızı söndü. 1973 seçimlerin-
deki başansını sürdüremedi. 1977 se-
çimlerinin tartışmasız muüak galibi
Bülent Ecevit'in CHP'si idi. AP ise
MSP'ye kaptırdığı oylannın bir kıs-
mını geri almıştı. Bu seçimlerde CHP
oylannı yüzde 33'ten yüzde 41.4'e,
AP yüzde 29.8'den yüzde 36.9'a yük-
seltti.
MSP ise 1973 seçimlerindeki başa-
nsını sürdüremedi ve yüzde 11.8 olan
oylan, yüzde 8.6"ya geriledi. Demok-
rasi rüzgân ve bu rüzgâra tepki ola-
rak geliştirilen ırkçılık, dinsel temala-
ra dayanan MSP'ye yaramamış. oy-
lannın üçte birini yitirmişti.
N.urculann desteğini çekmesi ve MHP'nin
Türklük' temasmı işleyerek oylannı
arttırması sonucu, Milli Selamet Partisi 1973
seçimlerindeki başanyı tekrarlayamıyor ve
oylan yüzde 8.6'ya düşüyordu.
A -ı J A J J y -ı A
Oylar MHP'ye kayıyor
Bu arada ülke çapmda yükselen iç
gerilim, MSP'nin oylannın bir kısmı-
nın "Türklük" temasmı işleyen
MHP'ye akmasına neden olmuştu.
MHP,'l973 seçimlerindeki yüzde 3.4
olan oy oranını 1977 seçimlerinde
yüzde 6.4'e yükseltmişti.
Özellıkle Alevi-Sünni farklılaşma-
sının güçlü olduğu yörelerde MHP.
daha aşın sloganlan ve eylemleriyle
MSP'nin yerini almıştı. MSP'nin oy-
lan. bu gelişmelerin sonucu, Sıvas'ta
yüzde 25.7'den yüzde 14'e, Çorum'da
yüzde 21.7"den yüzde 8.3'e, K. Ma-
raş'ta yüzde 26.7'den yüzde 15.1'e,
Erzincan'da yüzde 16.1'den yüzde 5.
9'a düştü.
Nurcular kopuyor
MSP, köken itibanyla Nakşibendi-
lere dayanmasına rağmen, Nurcula-
nn da desteğini sağlamıştı. Parti için-
de Nurcu kökenli milletvekilleri de
yeralmışlardı. 1977 seçimleri öncesin-
de parti içindeki Nurcu kökenli bazı
milletvekilleri. Erbakan'a muhalefet
ettiler. Özellikle CHP-MSP koaüsyo-
nuna karşı çıkan bu grup, 1974 yılın-
daki "geıiel aP oylamasında koalis-
yon protokolünde olmasına rağmen,
düşünce suçlulannın afTını Meclis'-
teki oylama sırasında engellemişlerdi.
Milletvekili Ahmet Tevfık Paksu'-
nun başını çektiği bir grup Nurcu mil-
letvekili, Erbakan'ı uzlaşmacılıkla
suçlayarak 1977 seçimleri öncesi
MSP'den istifa edip başka sağ partile-
re, AP'ye ve MHP'ye girdiler. Nurcu-
lann önemli bir kesimi, 1977 seçimle-
rinde AP'yi desteklediler.
MSP. 1977 seçimlerinde yalnızca
Kürt seçmenlerin yoğun olduğu Gü-
neydoğu'da oylannı arttırmıştır.
ünkü MHP, "Türklük" temasıyla
bu bölgelere girememiş, geleneksel
dinci oylar artarak MSP'ye yönelmiş-
tir. MSP, Bitlis'te oylannı yüzde 11.
3'ten yüzde 27.3'e, Hakkari'de yüzde
2.1'den yüzde 18.5'e, Mardin'de yüz-
de 12.1'den yüzde 23.2'ye, Siirt'te
yüzde 9.5'ten yüzde 22'ye, Van'da
yüzde 7'den yüzde 20.5'e yükseltti.
Güneydoğu, Erbakan ve arkadaş-
lannın Islami kımlikle ortaya çıkma-
lanndan bu >ana, hep en çok oyu bu
partiye verdi. Bu durum, 1991 seçim-
lerinde Kürtlerin milli partisi olarak
sekillenen HEP'le SHP'nin ittifak
12 EYLÜL'ÜN İKİ YÜZÜ-12 Eylül'ün ilk günlerinde
cuntanın, darbe gerekçelerindeki ana temalarından
birisini de MSPnin Konya nıitingi oluşturuyordu.
Konya'da açılan şeriat pankartları. kamuoyunda
tepkilere neden olmuştu. Darbe. gerçekleşir
gerçekleşmez, bu mitingin şeriatçı görünümü TV"
ekranlarına getirildi vc askerin şeriatçı tehdide karşı
harekete geçtiği izlcnimi verilmeye çalışıldı. Ancak
zaman ilerledikçe, gerçek ortaya çıkacaktı. Solu ve
halkın demokratik haklarını azgınca ezen 12 Eylül
yönetimi, dincilere geniş bir çalışma alanı sağlayacak,
işi dini bildiriler dağıtmaya kadar vardıracaklardL
yapmasına kadar böyle sürdü. 1991
seçimlerinde bu bölge, ağırlıklı olarak
SHP-HEP ittifakma, yani sol seçene-
ğe oy verdi.
12 Eylül demokratik
örgütlenmeyi eziyor
12 Eylül, tıpkı 12 Mart askeri dar-
besi gibi solu ve halkın demokratik
örgütlenmesini hedef aldı. Ülke için-
deki sağ-sol kamplaşmasının sonucu
olarak ortaya çıkan şiddet ortamını
gerekçe gösteren generaller, başlan-
gıçta her iki tarafa da karşı bir tutum
içinde bulunduklannı göstermeye
önem verdiler. Bu yönelimin sonucu
olarak asıl darbeyi sola vvırmakla bır-
likte MHP ve MSP gibi sağ partilerin
yöneticilerini de tutukladılar ve yargı-
ladılar.
12 Eylül'ün darbeci generallerinin
temel hareket noktası. "komünizme
ve Kürt aynlıkçılığına" karşı mücade-
le idi. Bu arada sol örgütlere denge ol-
ması amacıyla MHP ve MSP yöne-
ticileri de tutuklandı. 12 Eylül'ün ilk
günlerinde cuntanın. darbe gerekçele-
rindeki ana temalanndan birisi
MSP'nin Konya mitingi idi. 1980 yı-
lında Konya'da açılan şeriat pankart-
lan. kamuoyunun da ilgisini çekmiş,
tepkilere neden olmuştu. Darbe. ger-
çekleşir gerçekleşmez. bu mitingin şe-
natçı görünümü TV ekranlanna geti-
rildi, askerin şeriatçı tehdide karşı ha-
rekete geçtiai izlenimi verilmeye ça-
lışıldı.
Dincilere ortam
MSP'ye yönelik baskılar, bu parti-
nin yönetimiyle sınırlı kaldı. 10 aylık
bir tutukluluktan sonra Erbakan ve
arkadaşlan serbest bırakıldılar ve açı-
lan dava beraatla sonuçlandı. MSP.
12 Eylül mağduru bir parti olarak
kendi taraftarlannın gözünde ve 12
Eylül'e tepki duyan kesimlerde sem-
pati kazandı.
Erbakan ve arkadaşlan için en
Ttirklye'dekf İslamcı grupların yapısı
Tarîkatlar,politik Islam ve bağımsızJarİslamcı çevrelerde değişimci
düşünceleriyle tanınan AÛ Bu-
laç, Türkiye'deki İslamcı
gruplan kendine göre şöyle
sınıflandınyor:
İslama gruplan üç ayn
kategoriye ayınyorum.
1. Sosyolojide örgütlü din
dediğimiz cemaatler: Bunlar
Türkiye'deki İslamın ana
gövdesidir. Nurcular, Işıkçı-
lar, Süleymancdar gibi tari-
katlar bunlar arasındadır.
Bunlann İslamıyetı bir sosyal
hayat, bir sosyete içinde yaşa-
ma kaygılan ön plandadır.
Politik veya ideolojik,fikribir
profılleri yoktur. Büyük kent-
te bir korunma içgüdüsü
esasür. Bir kimlik kaza-
nıyorlar. tnsanlar camilerin,
mescitlerin, tarikatlann
etrafmda örgütleniyorlar. Bir-
birleriyle yardımlaşıyorlar.
Hayat çekilebilir bir hale geli-
yor. Bunlar genellikle sağ par-
tilere oy verirler. Eğer gerilim Bunlar ana gövdedir. Devle-
çok yüksek değilse, siyasetle tin tanımladığı laiklikten ra-
ilgileri de seçimden seçimedir. hatsızdırlar, ama çok radikal
Ali Bulaç kimdir?
Ali Bulaç, 1980 sonrası islamcı çevrelerde değişimci
düşünceleriyle ön plana çıktı. 1951 Mardin doğumlu.
istanbul Yüksek Islam Enstitüsü'nü ve İstanbul
Universitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 'nü
bitirdi. 1987yılında Zaman gazetesinin kurucuları
arasmda yer aldı. Gazetenin İstanbul büro şefliğini
\vrüttü. Daha sonra fikriayrüıklar nedeniyle bu
gazeteden ayrıldı. Medine Vesikası vebuna bağlı olarak
'çok hukuklu sistem' düşüncesinin savunucuları arasında
yer aldı. Araştırmacı özelliğiyle tanınan Bulaç m
yayımlamış çok sayıdakitabı vardır. Bulaç, islamcı
kesitnler içinde en çok okunan yazar olarak tanmıyor.
10 'nun üzerinde yayımlanmış kitabı vardır. Bunlardan
bazıları 8-12 baskı yaptı. A İi Bulaç, dini siyasi akımlar ile
sıkı bir ilişki içinde değil. Araştırmalarını daha çok
birevselolarak vürütmor.
laiklik karşıtı da değillerdir.
2. Politik İslam: Bunun
Türkiye'deki en güçlü temsil-
cisi RP'dir.
3. Bağımsız, küçük dini
gruplar: Bunlar yüzlercedir.
Bunlar, dergiler. yayınevleri,
dernekler, kuruluşlar etrafı-
nda küçük küçük cemaatler.
Bunlar entellektüel ve fikri fa-
aliyetlerle ön plana çıkarlar.
Bence asıl dinamizmi sağla-
yan da bunlardır.
Aralannda organik bir bağ
yok, fakat kitap tercüme
eden, kitap yazan, tiyatro ya-
pan, sinema yapan grupçuk-
lardır. Bunlann politik görüş-
leri çok heterojendir. Hiç se-
çım sistemine katılma\andan
tut, seçim zamanı gidip Re-
fah'a oy verene kadar. çeşitli-
lik arz ederler.
önemli avantaj, dinci ideolojinin 12
Eylül dönemi boyunca gelişmesi için
elverişli koşullann oluşmasıydı. Ku-
ran kurslan bu dönemde gelişti. okul-
lardaki din dersleri sayısı arttınldı ve
zorunlu din dersleri kapsamına liseler
de eklendi.
İslami parti için bir başka önemli
kazanç ise Alevi köylerini de kapsa-
yan bircamileşme hareketiydi. 12 Ey-
lül boyunca sayısız cami açıldı. o güne
kadar hiç cami yapılmamış Alevi
köyleri. Sünni bir imamın yönettiği
camilerle çevrilmeye başlandı. Cunta-
nın lideri Kenan E>Ten, bir elinde Ku-
ran, bir elinde sopa. solun üzerine yü-
rürken. toplumun direnç olanak-lannı
elinden ahp demokratik örgütlen-
meyi yasaklarken ve çıkardığı anaya-
sa ile bu yasaklan kalıcı hale getirir-
ken şeriatçılığın yolunu açtığının bel-
ki de farkında bile değildi.
Cuntanın dini bildirileri
12 Eylülcüler, solun önünü kesebil-
mek amacıyla dini bir dalgakıran ola-
rak geliştirmeyi gerekli görmüşlerdi.
Sol örgütlere karşı askeri cunta döne-
minde bol bol dini bildiri dağıtıldı. Bu
bildirileri askeri yönetimin örgütledi-
ği daha sonra ortaya çıkan belgeler-
den anlaşıldı. 12 Eylül yönetimi, bü-
tün baskı dönemi boyunca dini bir
unsur olarak kullandı.
Camiler. ibadet >erleri. komüniz-
me karşı bir sığınak olarak kabul edil-
di. Yani, 12 Eylül söneümi. ilk günle-
rinde İslami parti MSP'yi hedef al-
masına karşın. İslamcı gruplann ra-
hatça gelişip serpilebileceği bir yakla-
şımı elden bırakmadı. Sol örgütler
ezilirken dinci gruplar. camilerde ve
ibadet yerlerinde de\letin de yöneli-
miyle güç topladılar.
Yarın: 12 Eylül
ve Ref ah Partisi
DOĞANDUMAN
DEÜ Atatürk Öketeri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
1984 yerel seçimlerinde oylann sadece yüzde 4'-
ünü alan. 1989 Mart ayındayapılan yerel seçimler-
de bu oranı yüzde 9.8'e yükseltip 8 ilde belediye
başkanlığını kazanan Refah Partisi. 27 Mart 1994
yerel yönetim seçimlerinde oy oranını yüzde 19'un
üzerine çıkanp toplam 28 ilde de belediye başkanlı-
ğını elde^tti. Bugüne kadar hep marjinal parti ola-
rak değerlendirilen Refah Par-
tisi'nin bu başansı. birçok çev-
rede şaşkınhkla karşılandı.
Oysa Türkiye'de son 50 yıllık
sürece bakılacak olursa RP'-
nin bu başansının asbnda faz-
lasıyla gecikmiş bir başan ol-
duğu görülecektir.
RP'nin güçlenişini birkaç yolla açıklamak müm-
kündür. Bunlardan birincisi ve belki de en önemli-
si, Türkiye'deki hızlı kapitalistleşme sürecidir.
Aşuıan değerler ve destek arayışı
Ağırlıklı olarak 1950'den beri izlenen liberal
ekonomi uygulamalan. özellikle 1980"den sonra
dargelirli sosyal tabakada hızlı bir çözülme meyda-
na geürmiştir. Sosyal statüsünü kaybeden, hızla
aşınan değerler karşısında tutunacak destek ara-
yanlar, kendilerine sunulan "adil düzen"i kurtuluş
çaresi olarak görmüşlerdir.
RP'nin güçlenmesindeki diğer bir faktör de. çok
partili yaşama geçişten sonra izlenen eğitim politi-
kasıdır. Eğitimin. imam-hatip okullan ve Kuran
kurslan aracıhğı ile dinselleştirilmesi. bu partinin
eğitilmiş, dinamik bir tabana dayanmasına yol
açmıştır. Şimdiye kadar, büyük ölçüde merkez sağ
partilere giden oylar, artık "asr-ı saadet"e. "ezan'-
'a. "şeriat"a daha çok değinen RP'ye yönelmekte-
dir. Böylece bir anlamda merkez sağ partilere
ödünç olarak verilen oylar, asıl yerine geri dön-
mektedir. Hiç şüphe duyulmasın ki sadece ikti-
oranının gençler arasında ^ksek olmasının nedeni
de açıkça ortadadır.
Kuran kurslarındaki eğitim
Her yıl, imam-hatip okullan ve Kuran kursla-
nnda yüzbinlerce öğrenci dini eğitimden geçirilip
şeriat yasalannın yanılmazlığı öğretilirken. Diya-
net İşleri Başkanlığı'na bağlı olmayan ve bu yüz-
den yeteri kadar veya hiç denetlenemeyen Kuran
kurslannda öğrencilerin nasıl bir dini eğitim aldığı
Refah Partisi nasıl güçlendi?
dann nimetlerinden yararlanmak için bugün hâlâ
sağ partilerde yer alan kimi tarikat oylan da en kısa
zamanda RP'ye yönelecektir. Çünkü, artık RP de
iktidara gelebilecek potansiyele erişmiştir.
RP yandaşlan yıllardan beri "Gelecek bizimdir"
derken şüphesiz ki bir gerçeği dile getiriyorlardı.
Çünkü. biliyorlardı ki Türkiye'de her geçen gün si-
yasallaşan Islam, eğitim ve çarpık ekonomi polıti-
kası yüzünden özellikle gençler arasında hızla yayı-
Imaktadır.
Eylül 1986 yılında yapılan bir araştırmaya göre.
Türkiye'de şeriat düzenini isteyenlerin genel orta-
laması yüzde 7 iken, bu oran gençler arasında yüz-
de ll'i bulmaktaydı (*). Şeriat isteyenlerin
ve buralarda ne kadar öğrencinin dini eğitimden
geçtiği saptanamıyor bile. Oysa bu kaçak Kuran
kurslannın önemli bir kısmında "Ben Muhammed
Müslüman mezhebindenim. Hayatımı Mustafa Ke-
mal dinsizi ilkeleriyle savaşa adayacağıma, Türki-
ye'yi bir şeriat devlcti haline getinnek için mücadele
edeceğime, Mustafa Kemal Paşa zamanında çıkarı-
lan dinsiz kanunlarm tatbikini önleyeceğime, kısa
zamanda iimmet esasına da> anan şeriat devleti ku-
rulması için devlet idaresinde söz sahibi olacak mev-
kilere gelnıek için çalışacağıma. dinim, Allahım ve
bütün mukaddesatım üzerine yemin ederim" şeklin-
de yemin ettirildiği de biliniyor.
Son seçimlerde RP'nin başan kazanmasındaki bir
başka faktör de. diğer siyasi partilerin hemen hiçbi-
rinin uygulamadığı örgütlü, özverili çalışma yönte-
midır.
RP'liler seçime katıldıklan illerde, il başkanı-
ndan başlayarak ilçe başkanlıklan. mahalle so-
rumlulan, cadde sorumîulan, sokak sorumlu-
lan, oradan da neredeyse apartman sorumlulanna
uzanacak bir hıyerarşik düzen içerisinde çalışmı-
şlardır. Birçok bölgede seçmen kıtlesi ile bire bir di-
yalog kurmuşlar, seçmenin dinsel inançlanndan da
yararlanarak "adil düzen" için oy istemişlerdir. Bu
arada kimi tarikatlann tama-
men hâkim olduklan camileri
de adeta partinin ocak-bucak
örgütü şeklinde kullanmı-
şlardır.
RP. şüphesiz ki yürürlükteki
yasalara göre kurulmuş yasal
bir parti görünümündedir. Fakat yine herkes ta-
rafından bilinen bir gerçek vardır kı bu partiye des-
tek veren. parti içerisinde aktif görev alan önemli
bir kesim, demokratik-laik düzen taraftan değildir
ve demokrasiyi kendi "adil düzen"lerini iktidara
getirmeye yarayacak bir araç olarak görmektedir-
ler. Yasalardaki yaptınmlar nedeniyle RP. şeriat
sistemini adil düzen adı ile savunmaktadır. Türki-
ye'deki çarpık eğitim ve ekonomik sistem devam
ederse yakın gelecekte "adil düzen"in iktidara gel-
mesine ve demokratik düzenın de avuçlanmızın
içinden kayıp gitmesine hiç şaşmayalım.
(x) Cumhuriyet, 11 Ocak 1987.
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Bir Mumun Gölgesinde...
Aradan yıllar geçti, çocukluğumun Ankarası'nda "do-
ğum günü" diye bir töre yoktu. Belki sonradan gelenle-
rin arasında vardı. Yakup Kadri'nin romanlarında bun-
lara "yaban"denirdi. Herevde bir Kuran vardı. Doğum
günü belki bu Kuran'lararkasındabiruygunsayfayaya-
zılırdı. Bir doğum günü anımsansa bu sayfalara bakılır-
dı. Bu Kuran'larıdaarasakbulamayız;hangikentdeğiş-
tirmede, hangi kira evindeki taşınmada, nerede, kimde
kalmıştır? Eskiler, hertaşınma için "Bir yangın" derler.
Doğrudur.
!ki kent değiştirdiğimizi biliyorum, ama kaç ev değiş-
tirdiğimizi bir çırpıda çıkaramayacağım, iki elin parmak-
ları kadardır.
Ben nisan ayında doğmuşum, "Baharaylarınm gülü"
derler. Nisan için yazdığım bir şiir vardır, ikinet şiir kita-
bımda. Anımsıyorum, orada iki dize kondurmuştum,
şöyle:
Severim doğduğum ayı Nisan'ı
Güzellerden efendim bir de seni
Bekârlıktadoğum günü kutlamafilan yok; evlendikten,
iki aile birleştikten, çoluk çocuğa karıştıktan sonradır ki
doğum günleri şölenleri yapılmaya başlandı. Bu günleri
bekleyenler, hazırhğını görenler vardı. Gençlerin do-
ğum günleri çok cafcaflı oluyor. Bizimkiler ise biraz ağır-
başlı. Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var.
Geçende:
"Zırrrrr.zırrrr."
Zil çalıyor.
Açtım kapıyı elinde çiçek, bir adam. Anladım, birinin
doğum günü için göndermişler. Çocuğu savdım, çiçeğe
baktım, çiçek benim doğum günüm için, bana gönder-
mişler.
Hem sevindim hem şaştım.
Büyük kızım göndermiş. TRT'nin 12 Mart vurgunu.
Hakkını aramak için uzun yıllar bekledi. Hâlâ hakkını ala-
madı. Büyük kentlerde adalet beklemekten usandı, gitti
Kalkan'da turizmcilik yapıyor. Arada bir "Hakkımız Da-
nıştay'dan çıkıyor" derler, fos çıkar.
Çiçekten sonra akşama doğru bir faks geldi. Beni çok
gönendirdiği, çok duygulandırdığı için buraya alıyorum.
"Sevgili babacağım. gönlum bugün senin yanında ol-
mayı dilerdi. Sağlıklı, keyifli, uzun yaşamanı dilerim. Bir
kadeh de bu güzel bahar gününde benim için iç! Seviyle
güzel gozlerinden ve yanaklarından öperim. Uzun kilo-
metrelerden merhaba! Anneciğim senin de güzel ya-
naklarından öperim. Birlikte mutluluklar. Kara önce"
Biz bebekliğinden beri onu böyle çağırırız, severken.
Telgraf ve telefondan sonra bu faks yaman çıktı, çok iş
görüyor. Bizim gazeteciliğimizde teleks vardı. Telgraf,
telefon, teleks bu üç aletle haberleşirdik. ilk teleks,
1950lerden sonra çalıştığım gazeteye (mavi başlıklı Ye-
ni İstanbul) bağlandı. Oteki gazetelerden merakh olan-
lar, kapıyı aralarlar, nasıl işliyor, diye bakarlardı. Müba-
rek sanki fabrika!
Şimdi çağımızın yaramaz çocuğu bilgisayar var. Geçi-
yor gençler kutunun başına tıkır tıkır döktürüyorlar. Bi-
zim gazetede artık kadim daktilo makinesinde yazanlar
kalmadı. Ben hâlâyazımıgönderirkenbilgisayaradeğil,
"dizgiye"diyorum. Yazı birdedizgideyazılıyor.
Akşamı Esentepe'deki "Sıcak"ta geçirdik. Doğum gü-
nümüzde kimi rastlantı olarak, kimi bilerek gelen dostla-
rımız vardı. Şunu derim ki varlı, yoklu en güzel doğum
günlerimden birini geçirdik. Gelemeyenler de gönlü-
müzdeydi, yâd ettik.
Babaç bir mumun gölgesinde dostlar "İyi ki doğdun"
diyorlardı. İyi ki doğmuş muyum, doğmuşum ya!..
Kişi doğduğunu bilir de öldüğünü bilmez. Ölüm bir bi-
linç işidir. Bilinç yitip gitti mi her şey de biter. Çünkü bi-
lincimizi yitirmişizdir.
BULMACA
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/ İslam inancında kıya-
metten önce ortaya çıka-
rak dün\aya adalet dağı-
tacağına inanılan kurta-
ncı... Yankı. 2/ Güzel
kadın... Olumsuzluk be-
lirten bir önek... İlkel
benlik. 3/ Şiddetli kaşıntı
ve küçük kabartılarla be-
liren deri alerjisi. 4/ Kısa
ökçeli ve bağsız ayakka-
bı. 5/ Kınk kemikleri bir
arada tutmak amacıyla
kullanılan tahta gibi düz
nesne... Çin. Vietnam. Malezya'da
yetişen ve lifleri dokumaalıkta
kullanılan değerli bir bitki. 6/ Ver-
giler... İnce kamış. 7/ Hayvanlara
vurulan damga... Duvar içinde bı-
rakılan oyuk bölüm... Uzaklık işa-
reti. 8/ Kadın hapishanesi. 9/ 106
taşla oynanan bir oyun... Erkek
keçi.
YTJKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Kiralanan yük hayvanı. 2/ Av-
rupa Topluluğu'nun ortak para
birimi... Dar bir elbise üzerine giyilen, ince kumaştan üstlük. 3/
Yunan mitolojisinde çoban tannsı... Kuzu sesi. 4/ Şahin Kay-
gun'un bir fılmi. 5/ Argoda çok çalışan öğrenciye verilen ad...
Temeli taklide dayanan sözsüz oyun. 6/ Eskiden harman ürün-
lerinden onda bir oranında alınan vergi... Türk müziğinde bir
makamı kendi perdelerinden daha tiz ya da pes perdelerde çal-
ma işi. 7/ Bir şeyin özünü oluşturan ana öğe... Bir bağlaç 8/
Cisimlerin devinimlerini yörünge. hız ve ivme gibi konular ba-
kımından inceleyen mekanik kolu 9/ Ateş... Çekişme, kavga.
I. MRCLİSîN KUKU1 ÜŞL NUN
70. YIÎ KU1 LAMALAIU
TSMM.Soşktmt SaymBüsnmettinCindomkunMmaytUrvuit
ABDÜLCANBAZ
BUKEZ
TİYATRO İÇÎN SAVAŞIYOR
Yazan: Tıuhan Selçuk
Oyunlaştıruı ve Yöneten: Kenan Işık
23 NtSAN Cumartesi
Saafc 21^0
AKM BÜYÜK SALON
Biletler. AKM Gişelcri
Pandora Kitabevi
Devlet Tiyatrolan Vakft İstanbul Şubesi
Atot- (înctmtt gelM Tîy*tro... Ttyatrc... Dergiii'nt bırakılıUMktır.