Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kütahya'da
muhabirimize
saldırı
• Haber Merkezi-
Kütahva'da, RP'den
belediye başkanlığı seçimini
kazanan Sükyman Can'ın
görevi devralması törenini
izleyen muhabirimiz Ali
Kehribar saldınya uğradı.
Olayşöylegelişti:
E>evir-teslim törenine
öğrencileriyle birlikte gelen,
Fuat Paşa Ilkokulu l /C sınıfı
öğretmeni Halil Balta.
öğrencilerine, yeni başkanın
lehine tezahürat yapürmaya
başladı. Bu sırada, Halit
Balta, olayı görüntülemek
isteyen muhabirimiz Ali
Kehribar'a. "Bunlardin
düşmaru" diyerek saldında
bulundu. Halil Balta, çabşüğı
okulda gerici ve Atatürk
aleyhtan çalışmalanyla
tanınıyordu ve yazanmız
Hikmet Çetinkaya'nın 2
Şubat 1992 tarihli yazısına
konu olmuştu. Saldırgan
öğretmen, Kütahya Valisi
Cemalettin Sevim tarafından
açığa alındj ve hakkında
soruşturma başlatıldı.
3 PKK'll
öldürüldü
ADANA/DtYARBAKIR-
(Cumhurivet)- Diyarbakır'da
dokuz gün aradan sonra bir
"faili meçhul" cinayet daha
işlendi. Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği'nce yapılan
açıklama>agöre Bitlis'in
Uçankuş köyü, Şırnak'ın İdil
ve Mardin'in Mazıdağı
ilçeleri yakınında düzenlenen
operasyonlarda 3 terörist
öldürüldü, 18 kişi tutuklandı,
56 kişi de yakalandı. Elazığ,
Bitlis. Hakkari, Diyarbakır,
Siirt, Şırnak ve Tunceli'de
yapılan ev ve arazi
aramalannda çok sayıda
silah ve mühimmat ele
geçirildi.
Kahveye bomba
• ADAPAZARI
(Cumhuriyet)-
Adapazannın Cumapazan
semtinde bulunan Milli
Gençlik Vakfı'na ait
kahvehane dün akşam iki
kişi tarafından silahla
tarandı, daha sonra da el
bombası atıldı. Bilal
Bıyıkoğlu ile Ahmet Şengül
adlı vatandaşlann
ayaklanndan yaralandığı
olayda, kahvehaneyeatılan
el bombası patlamadı. Olay
yerine gelen Sakarya
Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı
bomba imha uzmanlan
bombayı imha ettiler.
Ocretsiz eğitim
Vampanyası .
• İstanbul Haber Servisi-
Istanbul Üniversitesi'nde
okuyan öğrenciler, parah
eğitim ve okullardaki
anti-demokratik
uygulamalara karşı,
"Parasız, demokratik ve
bilimsel üniversite"
kampanyası başlattı.
Konuya ilişkin olarak dün
İstanbul Üniversitesi Merkez
Binasf nda bir forum
düzenlenerek. tüm gençlik 14
nisana kadarsürecek olan
kampanyaya katılmaya
çağnldı. "Parasız,
demokratik, bilimsel eğitim
hakkımız, söke söke alınz"
ve "'Parah eğitime hayır"
şeklinde sloganlann atıldığı
forumda. öğrenci gençliğin
sindirilmeye çahşıldığı
vurgulandı.
Oy yakanlar
tutuklandı
•TARSLS (Cumhuriyet) -
(çel'in Tarsus ilçesine bağlı
Yeşiltepe beldesinde. sayım
sırasında seçim sandığını
kaçınp yaktıklan
gerekçesiyle yakalanan 16
kişi,çıkanldıklan nöbetçi
mahkeme tarafından
tutuklandı. Tutuklananlann
adlan şöyle: Gürkan Dağ,
Ender Yıldınm, Yücel
Taşan, Hakan Sezer, Akın
Atıcı. Bülent Gül, Selahattin
Önder. Sadi Gökmen, tsmail
Özmen. Ünal Aksoy, Ali Öz,
Turan Kurt. Fatih Nevruz.
Macit Savaş. Suat Doğan ve
Necati Gül.
'Türkiye'de
baskı göpdök'
• BRÜKSEL (Cumhuriyet) -
Nevruz kutlamalannı ve
yerel seçimleri izlemek üzere
Türkiye'yegiden Belçikak
senatörler Michiel Martiens
ve Germain Dufour
Türkiye'de baskı
gördüklerini ve
Güneydoğu'da savaş
olduğunu ileri sürdüler. İki
senatör. dün Brüksel'de
düzenledikleri basın
toplantısında Türkiye
hakkında bilgi verirken
yetkililerin kendilerine
'Burası özgür ve demokratik
bir ülke. İstediğiııiz yere gidip
istediğinizi görebilirsiniz'
demesine rağmen devamlı
engellendiklerini söylediler.
ııısıuı
Yurttaşlann faks yağmuru sürüyor. Atatürkçü ve laik düzenin hedef
alındığını belirten yurttaşlar, Atatürk Türkiyesi için birleşme çağnsı yapıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçimlere
hile kanştınldığına ilişkin savlan değer-
lendirmeye ahrken. yurttaşlar, YSK ile
kamu kuruluşlan. özel kuruluşlar ve
basm-yayın organlanna gönderdikleri
mesajlarda, seçmenin gerçek iradesinin
ortaya çıkanlmasmı, Atatürkçü ve laik
Türkiye'nin korunmasını istediler.
tmzalı olarak gönderilen mesajlarda,
anayasal hukuk düzeni ile rejimi yıkıp,
"şeriat" düzeni kurma istemlerinin ilk
aşamada başanya ulaştığı savunularak,
"Bu sonuca daha önceki idarelerin yalnı-
zca kişisel ve politik çıkarian uğruna
yaptıkları hata, yolsuzluk ve sorumsuz-
luklan neden olmuştur" görüşü dile geti-
rildi. Yurttaşlar, özünde Atatürkçülük
yatan partilerin kişisel çıkarlannı bir
yana bırakarak, Atatürk Türkiyesi için
birleşmelerini istediler. YSK'ya geçilen
binlerce dilekçede ise, yurttaşlar, kul-
landıklan oylann. "seçim kurulunda mı,
çöplukte mi" olduğu konusuda kuşku-
lan bulunduğunu belirterek, "Oyumuzu
anyoruz" dediler.
Çankaya Belediye Başkanlığı'nı \eni-
den kazanan SHP adayı Doğan Taşde-
len de, Belediye Meclisi ve İl Genel Mec-
lisi üyeleri ile birlikte bugün saat 11.00'-
de Anıtkabir'i ziyaret ederek, Atatürk'e
saygı ve bağlıbğını sunacak. Bu arada.
bir grup yurttaş, "Ata'ya saygı" kam-
panyası başlatarak, modern, laik ve de-
mokrat Türkiye isteyen bütün parti li-
derleri ile halkı, 4 nisan pazartesi günü
saat 12.00'de Anıtkabir"e davet ettiler.
Atatürkçü. laik Türkiye'nin korun-
ması için politikacılan ve YSK'yı du-
yarhlığa çağıran faks mesajlanndaki
isimler şunlar:
Ayşen Beceren, Yaşar Ergün, Ahmet
Tokyay, Adil Çoban, Türkan Güley, Gü-
lümser Sinek, Leman Özgür, Yıldız Ko-
puz, Nebiha Hocaoğlu. Şeref Yiğit, Ser-
pil Talier. Handan Özyıbnaz, E. Seda
Agun, Hasan Sönmez, Reyhan Topde-
mir, Nurtan Birand. Can Hocaoğlu, Sel-
çuk Çoban, Serkan Çoban, Bahtiyar
Hıdır, Taner Çmdık, Semiha Yüksel,
Melahat Yüce, Ümmügül Güldane, Erda
Kara, Zekiye Kukuk, Engin Vuran, Nec-
la Alemdaroğlu, Ahmet Kara, Nazife
llgün, Burhan Ozkal, Yıldıray Emre,
Sezgin Diktaş, Zeynep Türkoğlu, Doğan
Dağ, Zeynep Akkurt, İlhan Kaderli,
Adem Deliönü. Beyza Özel, Ergün
Çandır, Songül Erkoç, Kemal Tokyay,
Selçuk Savcı, Ebru Eti, Haluk Büyükde-
mir, Hasan Arslan, Kader Kurnaz, B.
Levent Başoz, Murat Yurtkulu, Etnel
Başöz, Müjde Hakan, Barış Çelebioğlu.
Cem Yıldız, Zafer Akar, Safiye Akar,
Ayberk Tezel, Çiçek Çelebioğlu, H. Nuri
Çelebioğlu, YOcel Kasap, İsmigül Kasap,
Mehmet Kasap, İskender Canlı, Selda
Canlı, Güişan Hakan, Haluk Dizlek,
Halil Akkuş, Alime Akkuş, Naci
Yüdınman. Nuran Güler, Zeynel İldan,
Kemal Sivritaş, Arif Şimşek," Şerife İl-
dur, FazUet İldur, M. Kemal Şemsecer,
Özlem Candanbağlan, Levent Sucu, Ye-
şim Alkan, Sinan öztürk, Emrah
Sabıriı, Umut Akça, özgür Erbulan,
Davut Biçim, Harika Açık, Dursun Ka-
radeve, Emine Yolal, Candan Aydın, Ba-
haddin lpek, Hüseyin Kadirler, Ali Ka-
dirler, Zeynep Kadirler, Hünkar Kadir-
ler, Hakan Pekçe, Selma Pekçe, Nilgün
Pekçe, Fatma Pekçe, Ali Akçakan, Gü-
ven Çilingir, Ercüment Karaçuha, Halil
Akkuş, Cavidan Akıncıoğlu, Banu Cel-
lek, Zeynep Bekdik, Ahu Latifoğlu, Er-
can öztürk, Hüly a Doğramacılar.
Belediye işçisi, fakirlik sıııınm aşamad
• Büyük kentlerin de
yer aldığı 12 yerel
yönetim birimine bağlı
işyerlerinde çalışan
işçilerin, aldıklan ücret
zamlannın sadece
Trabzon'da yoksulluk
sınınnın üzerine çıktığı,
geri kalan 11 belediyede
bu sınınn aşılamadığı
ortaya çıktı.
YILMAZ KARABACAK
Yerel yönetimlerin son beş
yılhk görev döneminde çahşan-
lanna tanıdığı reel ücret
artışının, yoksulluk sının ola-
rak adlandınlan askeri geçim
endekslerinin oldukçagerisinde
kaldığı belirlendi.
Dokuz Eylül Üniversitesi
İktisadi ve Idari Bibmler Fakül-
tesi Çahşma Ekonomisi ve En-
düstri İüşkileri öğretim üyelerin-
den Doç. Dr. Nükhet Ayaz'ın
Türkiye geneb' için örnek oluş-
turan 12 belediye üzerinde yap-
tığı araştırma sonuçlan, Bele-
diye-lş Sendikası tarafından
yayımlandı.
Araştırmada İstanbul, An-
kara, Izmir, Adana Büyükşehir
Belediyesi, Malatya, Trabzon.
Muğla il belediyeleri ve Mum-
cular, Sincan, Tire, Poyracık,
Seferihisar ilçe belediyelerinin
oluşturduğu 12 yerel yönetim
birimine bağb işyerlerinde çab-
şan işçilerin, 1989-1991 yıllann-
daki toplusözleşme dönemlerin-
de aldıklan ücret zamlannın sa-
dece Trabzon'da yoksulluk sı-
nınnın üzerine çıktığı, geri ka-
lan 11 belediyede bu sınınn aşı-
lamadığı ortaya çıktı.
Neden yoksullaşıldı?
Yoksulluk sınınnın aşılamadı-
ğı 11 belediyede çalışan işçilerin
toplu iş sözleşmeleriyle elde et-
tikieri reel ücret zamlannda de-
ğişen oranlar gözleniyor. Buna
göre İstanbul, Ankara, İzmir ve
Adana gibi büyükşehir statü-
sündeki belediyelerde çabşan-
lann, il ve ilçe belediyelerinde
çabşanlara oranla yoksulluk
sınınnın daha alt sıralannda bu-
RP'llbeledlyeler
Araştırmada, belediye işcilerinin aldıklan ücret ile fakirlik sınırmı aşamadıklan belirlendi.
lunduklan kaydedildi. Belediyede çalışan iş-
çilerin aldıklan ücretlerin satmalma gücünü
koruyamayarak asgari geçim endekslerinin
altında kabnasına yol açan başbca nedenler
arasında, bu işkolunda sendikalaşma oran-
lannın yüzde 94.93 gjbi yüksek bir düzeyde
seyretmesine karşın grev yasağı kapsamı-
nda olduğundan serbest pazarbk hakkının
kullanılamayışı yer aldı.
Ücret değerlendirme kriterlerinde ekono-
mik faktörler gözetilecek yerde politik ter-
cihlerin öne çıkanlarak zam oranlannın dü-
şük düzeyde saptanması bunu izleyen ikınci
önemli neden olarak vurgulandı. Partizanca
bir tutum sonucu belediye kadrolanna gere-
ğinden fazla işçi ahnması konusu ise vurgu-
lanan diğer nedenler arasında buluvor.
Araştırmada yoksulluk sının ile ücret
oranlannın belediyelere göre dağılımına
bakıldığında günlük asgari harcamalan için
1989-1991 yıllan arasında ortalama 54 bin
Türk Lirası para ayırması gereken Türki-
ye'nin herhangi bir yerindeki bir işçi İstan-
bul'da 44 bin. Ankara'da 39 bin, Izmir'de
38 bin, Adana'da 32 bin. Trabzon'da 65
bin. Muğla'da 49 bin. ilçe belediyelerinden
ise Seferihisar'da 41 bin Türk Lirası net ka-
zanç elde ederek bu yoksulluk smınnı aşa-
madığı saptandı. Ücretlerin satınalma gü-
cünü genleten entlasyon oranlan ise aynı
yıllar içerisinde adı geçen illerde en az yüzde
37 en fazla yüzde 54 dolayiannda gerçekleş-
ti.
Hak-îş
öıgüdenmeyi
hızlandırdı
İstanbul Haber Servisi- RP'li
belediye başkanlannın "tasfi-
yeye gideceğiz" açıklamalanna
işçi sendikalannın tepkileri sü-
rerken. RP'li belediyelerde
Hak-İş'in orgütlenme çalışma-
lannı hızlandırdığı ve işçilere
Hak-İş'e geçmeleri yönünde
baskı yapıldığı öne sürüldü.
Hak-İş'e bağlı Hizmet-İş
Sendikası Genel Başkanı Neca-
ti Çelik, işçilere baskının söz
konusu olmadığını. geçmiş dö-
nemde SHP'li belediyelerin zor-
lamasıyla işçilerin başka sendi-
kalan tercih ettiklerini belirte-
rek."RP ile uygar çalışma-
larımız olmuştur. Bundan sonra
da böyle sûrecek" dedi.
İşçi sendikalan bir yandan
olası işten çıkartmalara karşı
önlem ahrken, bir yandan da
RP'nin kazandığı belediyelerde
"işçi kıymıı" ohnaması için
hanrlık yapıyor.
Bildirili tehdit
Dün İstanbul'da, özelhkle
RP'blerin kazanarak devir tes-
bm protokolünü tamamladık-
lan belediyelerde işçilere imza-
sız "Hak-ış'e geç, ekmeğini ve
ücretini garantiye al" yazılı bil-
dirilerdağıtıldığı öğrenildi.
Bazı işyeri temsilcileri ise
daha önceden belediye içinde
çalışan ve RP sempatizanı ola-
rak bilinen kişilerin işçilerarası-
nda "Hak-İş'e geçerseniz kendi-
nizi garantiye alırsınız. Türk-İş
ya da DİSK'te kalanlar işten
atılacak" dedikodusunu yaydı-
klannı söylediler.
Türk-İş'e bağb Belediye-İş
Sendikası Genel Başkanı Fuat
Alan "İşçilere karşı hiçbir ka-
nunsuz girişüne izin vermeviz"
dedi.
DİSK Genel Sekreteri Süley-
man Çelebi dc "Refah Partisi,
politik ahlak ve tutarlılık sınavı
verecektir" dedi. Hak-İş'e bağb
Hizmet-İş Sendikası Genel
Başkanı Necati Çelik, işçilere
sendika değiştirmeleri için
baskı yapıldığı yolundaki sav-
larla ilgili olarak, "Bunların
bepsi senaryodur. DİSK'in SHP
ile paslaştığı gibi biz RP ile pas-
laşmay tz "dedi.
Yargı zjrvesinde 'cephe savaşı'
GÖKSELPOLAT
ANKARA - Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'ndaki "soğuk savaş".
dün açıkça "cephe savaşı"na dönüştü.
Kurulun 6 üyesi. önceki gün istifa ede-
rek kendilerini "kişiliklerini yitirmek ve
Adalet Bakanlığı'nın bağımİılığı altma
girmekle" suçlayan eski üye \'ural Savaş
hakkında, Yargıtay Başkanbğı'na suç
duyurusunda bulundu.
Kurulun başkanvekib ile bir asil üye
ve bir yedek üyenin, Savaş hakkındaki
suç duyurusu metnine imza atmaması.
yargı zirvesindeki saflan bebrginleştir-
di.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu'nda, SHP'li Seyfi Oktay'ın Adalet
Bakanı olmasıyla birlikte başlayan l4
so-
ğuk savaş", "cepheleşmeye" dönüşüyor.
Kurul üyesi Vural Savaş'ın, önceki gün
istifa etmesi ve bazı kurul üyelerini "ki-
şiliklerini yitirmek ve Adalet Bakanlığı'-
nın bağımİılığı altına girmekle" suçlama-
sıyla tırmanan yargıdaki meydan savaşı
dün yeni bir boyut kazandı.
Savaş'ın, istifa gerekçesinin RP'li Me-
Kh Gökçek tarafından siyasi malzeme
konusu yapılması, istifanın "siyasi olup
olmadığı" tartışmalannı gündeme geti-
rirken. kurulun 6 üyesi, dün Yargıtay
Başkanbğı'na verdiİderi suç duyurusu
ile Savaş hakkında gerekü işlemin yapı-
Vural Savaş
lmasını istediler.
Kurulun asil
üyeleri Adnan
Hamzaoğulları ve
Zühal Çokar ile
yedek üyeler Mu-
anuner Oytan,
Hakkı Dinç* A.
Müfıt Yüksel ve
Reşat Şamlıoğlu
tarafından imza-
lanan suç duyuru-
sunda. Savaş'ın.
"kurul üyelerinin
tarafsızlığmı,
saygınlığmı ve gü-
venUiıiiğini sarsıcı
ve rencide edici, aynca Yargıtay'a yeni
seçilmiş olan üyelerin onurlannı kırıcı
davrantşta bulunduğu" belirtildi.
Mahkemelenn bağımsızlığını ve yar-
gıç güvencesini sağlamak amaayla ana-
yasanın 159. maddesi uyannca oluştu-
rulan Hakimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu üyelerinin. Adalet BakanlığYna
karşı kişiliklerini koruyamadıklan suç-
lamasına şiddetle karşı çıkan kurul üye-
leri. şu görüşlere yer verdiler:
"Hakimler ve Savcılar Yüksek Ku-
rulu'nda görev yapmakta olan bizler,
bağımsız yargı organlannın temsilcileri
olarak, hiçbir makam ve merciden emir
ve talimat aunaksızın, anayasanın bize
• Hakimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nun 6
üyesi, istifası Refah
Partisi tarafından siyasi
malzeme konusu
yapılan eski üye Vural
Savaş hakkında
Yargıtay BaşkanlığVna
suç duyurusunda
bulundu.
verdiği görev ve sonımlulukların tam bi-
linci içinde yargı bağımsızlığını ve yargıç
güvencesini sağlama yönünde çalışmala-
runızı sürdürmekteyiz.
'Haksız ve insafsız'
Adalet Bakanlığı'nın, anayasal konu-
munun smırlanna titizlikle bağlı kalarak
kurul çaljşmalarını siyasi amaçlarla etki-
lemekten özenle kaçındığını \e kurul üye-
lerine hiçbir konuda herhangi bir telkin ve
tavsiyede dahi bulunmadığını belirtmeyi
vicdani görev sayıyoruz.
Sayın Vural Savaş, 30.3.1994 günü
Yargıtay üyeliği seçimleri için yapılan
toplantıda, 9 Yargıtay üyesi seçiidikten
sonra oylamalar sürerken kendi özgür ira-
desiyle kurul üyeliğinden istifa etmiştir.
Daha sonra da kurul halindeki çahşma-
larda kararların hangi yöntemle alındığını
ve azınlıkta kalanların çoğunluğa ve kara-
ra saygı göstermeleri gerektiğini unuta-
rak, yüksek kurulun diğer üyelerine yö-
nelttiği haksız. insafsız ve dayanaksız
suçlamalann tüm yargı organlan men-
suplarınca gerektiği şekilde değerlendiri-
leceğine inanıyoruz."
Karşı cephe
Kurulun 6 üyesinin imzaladığı bu suç
duyurusunu. Başkanvekili Hakkı Süha
Terzibaşıoğlu. asil üye Yaşar Selim As-
maz ve yedek üye Mehmet Yıldız imza-
lamadı. Savaş'ın istifa ettiği toplantıda,
Yargıtay üyeliklerine seçilen 13 yargıçia
ilgili karara, Terzibaşıoğlu. Asmaz ve
Savaş muhab'f kalmıştı.
Bu üyeler, Oktay'ın Adalet Bakanı
olmasından sonra, kurul toplantılan-
nda "sürekli muhalir' kalmalanyla dik-
kat.çekmişti.
Üç üyenin, Savaş'ın istifa gerekçesine
ilişkin suç duyurusuna imza atmamala-
nyla belirginleşen cepheleşmenin,
DYP-SHP koabsyonunun tartışıldığı
bir döneme rastlamasına dikkat çekili-
yor.
ARAYIS
TOKTAM1S ATES
ŞündiNeYi
Seçim sonuçlannın rakamsal değerlendirmelerini
şimdilik erteledim. Son yazımda "ufak tefekkimiyolsuz-
luklardan" söz etmiştim. Fakat şimdi görüyorum ki çok
daha ileri boyutlarda iddialar var. Aslında ortaya çıkan
oy dağılımı beni pek mutlu etmemişti. Ama şimdi "Keş-
ke" diyorum, "keşke temiz bir seçim olsaydı da gene bu
sonuç çıksaydı." Zira bir seçim-yenilgisi kolay "telafi
edilebilir". Fakat eğer sistem yozlaşırsa sisteme olan
güven sarsılırsa, bunun "telafisi" çok güç olur.
Birdemokraside "görevetalipolan''ve "aday"olarak
isimlendirdiğimiz insanlar, doğal olarak kazanmaya
şartlanırlar. Ve bu nedenle kimi adaylar, her türlü yola
başvurabilirler. Kimi zaman kuralları ve yasaları da zdr-
larlar. Bunlara "seçim hilesi", "yolsuzluk" ya da "dü-
rüst olmayan seçim" adı verilir. Kimi adayların bu tür
zorlamalarından, temsil ettikleri siyasal örgütlerin ha-
beri olabilir de, olmayabilir de. (Hem yerel düzeyde,
hem de ulusal düzeyde ).
Ama biz Mart 1994 seçimlerinde, "seçimlerin dürüst
olmaması" kavramını da âlt üst ettik. Seçim yolsuzluğu-
nun da "suyunuçıkardık". Benim bildiğim dünyanın her
yerinde seçim yolsuzlukları iktidar partisinden ya da
partilerinden gelir. Zira devlet örgütünün denetimi onla-
rın elindedir. Her ne kadar Yüksek Seçim Kurulu vb. gibi
bağımsız örgütlenmelere gidilmiş olsa bile, seçmen kü-
tüklerinin hazırlanması, oy verme işlemi, değerlendir-
me vb. gibi süreçler, siyasal iktidarın etkisine açıktır. Ya
da öyle olması beklenir.
Bizde ise tam tersi olmuş. -Eğer okuduklarımız ve gör-
düklerimiz doğruysa- iktidar partileri uyurken, küçük bir
parti tüm sistemi kendi lehine değiştirmiş. Şimdi iktidar
partilerinin sözcüleri bu partinin yöneticilerini suçluyor-
lar. Peki bugün bu suçlamaları yapanlar daha önceleri
nerelerdeydi? Geçenlerde bir başka yazımda daha mı-
rıldanmıştım bu güzel şarkıyı; "daha önceleri nereler-
deydiniz?" diye. Umarım ileride bu kadar sık yinelemek
zorunda kalmayız.
Refah Partisi'nin oyları % 19'a çıkmış. Hiçbir şey de-
ğil. Bugün farklı sağ partilerde dağınık bulunan ve RP'-
nin temsil ettiğidüşünceyi paylaşanoylannoranı % 25-
in de üzerindedir. Ama şükürler olsun ki bunların yarısı-
ndan fazlası "şeriat düzeni" istemez. Ne iran yapmak
isterler Türkiye'yi, ne Suudi Arabistan.
Bugün Içişleri Bakanlığı görevlileri arasında RP zihni-
yetini paylaşanlarm oranı % 19'un çok üzerindedir. İl
idarelerine bakın, emniyet görevlilerine bakın görürsü-
nüz. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Diyanet işleri Başkanlığı
gibi kamu kurumlannda bu düşünce, "tulum bir biçim-
de" egemendir. Tek farklılıkları, tarikatlardır.
Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi bakanlık-
lardaki oranlan da % 50'nin üzerindedir. -Avni Akyol'un
bakanlığı sırasındaki tüm çabalarına karşın- Türkiye-
deki ortaokul ve lise müdürleri bir incelenirse, çoğunun
rengi görülür.
Her şey bir yana, YÖK düzeni içindeki Türkiye üniver-
sitelerinin (sayısal da olsa) büyük bir bölümü, bu zihni-
yetin denetimindedir. Bir taşra üniversitesindeki yar-
dımcı doçentlik kadrosuna başvuran bir kız öğrencim,
kime elini uzatsa eli havada kalmış. Namahrem diye eli-
ni sıkmamışlar kimi anlı şanlı profesörlerimiz. "Hocam
namaz tahtalarını duvara dayamışlardı" demişti. Aynı
günlerde YÖK, "türban"\ tanımlamayaçalışıyordu.
Tüm bunlar 12 Eylül'ün başımıza musallat ettiği şey-
ler, emekli general Kenan Evren, RP'nin başarısını "te-
levizyonlardakibaldırbacağa" bağlamış. Herhalde "31
Mart Olayı"mn nedeni de Güllü Agop Tiyatrosu'ndaki
hanım oyunculardı.
Peki şimdi ne yapacağız? Bu sorunun yanıtı çok basit:
Demokrasiyi savunacağız, laik cumhuriyetimizi savun-
maya devam edeceğiz. Inançla, umutla ve sevgiyle.
Çünkü demokrasiyi savunmak demek. laikliği, çağdaşlı-
ğı, ülke bütünlüğünü ve kardeşliği savunmak demektir.
Mustafa Kemal'i savunmak demektir.
Mustafa Kemal'in aydınlıkyolundan sapmadan, ödün
vermeden yürümeye devam edeceğiz. Ona olan sevgi
ve inancımızdan güç alarak ve çağdaş olmanın haklılık
ve huzuruylayürüyeceğiz. Tüm "değerlerimizi"koruya-
cak ve savunacağız. Karşımızdaki insanlarla ortak bir
kaderi "pay/aşf/d//n/z/"bilerek ve "gidecek bir başka di-
yarı" ya da bir başka diyara gitme "niyeti" olmayan in-
sanlar olarak; "biz" ve "onlar" ayrımı yapmadan yürü-
yeceğiz. Ve farklı düşünenlere hiç kızmadan ve asla
korkmadan...
Ekonomik krizin yükünü işçiler çekiyor
işçi sendikalan
hükümete güvenmiyor
• Petrol-İş Sendikası Başkanı Adnan Özcan,
"Krizin yükünün hep birlikte omuzlanması
yerine, bu tür uygulamalarda ısrar edilirse, genel
greve kadar her türlü mücadele biçiminin
önümüzde olması kaçınılmazdır. Her türlü
mücadeleyi vereceğimiz iyi bilinmelidir"dedi.
İstanbul Haber Servisi - İşçi
sendikalan, istikrar
paketlerinin çalışan kesimin
sırtına yüklenmeye
çalışıldığmı ve ekonomik krizi
daha da büyüteceğini
belirterek hükümete
güvensizbklerini dile
getirdiler. Petrol-İş Sendikası
Genel Başkanı Adnan Özcan.
istikrar tedbirlerinin sorunlan
çözemeyeceği görüşünü
savunarak " Siyasi iktidarın
ekonomik programı. krizi daha
da büyütmekten başka bir işe
y aramamaktadır"dedi.
"Işveren krizi
fırsat biliyor"
Özcan, ülkede yaşanan
ekonomik kriz yükünün
işçiler, dar ve sabit gelirli halk
yığınlannın üzerine yıkılmaya
çalışıldığmı ve bu koşullarda
istikrar tedbirlerinin sorunlan
çözemeyeceğini iddia ederek
şunlan söyledi:
" 27 Mart yerel secimleriııin
ardından yeni istikrar
tedbirlerini uygulamaya
koyma hazırlığındaki siyasi
iktidarın IMF ve Dünya
Bankası patentli ekonomik
programı işsizlik ve pahalılığı
daha da arttırmaktan başka bir
işe y aramamakta. kriz daha da
büyütühnektedir."
İşverenin ülkede yaşanan
krizi fırsat bilerek
sendikasızlaştırma. ücretleri
ve sosyal haklan düşürme
şeklinde harekete geçtiğini
iddia eden AdnanÖzcan.
"Krizin yükünün hep birlikte
omuzlanması yerine, bu tür
uygulamalarda ısrar edilirse,
genel greve kadar her türlü
mücadele biçiminin önümüzde
olması kaçınılma/dır. Bu yükü
birlikte omu/lamava hazır
olduğumuzu hiç kimse
teslimiyet şeklinde
yorumlamamalı. gerekirse her
türlü mücadeleyi vereceğimiz
iyi bilinmelidir" şeklinde
konuşiu. DİSK Genel
Sekreteri Süleyman Çelebi de
hükümetin istikrarpaketi diye
sunduğu veya sunaaığı
önlemlerin çalışan kesimin
sırtına yıkılmaması
gerektiğine dikkat çekerck
ekonomik kiriz bahanesivle
işverenlerin işçi çıkartma
uygulamalanna
gidebileceklerine dikkat çekti.
Süleyman Çelebi. DİSK'in
işçi ve çalışan kesimin umudu
olduğunu, yetki sorunlannın
çözülmesiyle birlikte çalışan
kesimin sesi olma işlevini daha
güçlü şekilde yerine
getireceğini kaydederek
"DtSK olarak işverenleri ve
hükümeti çalışan kesime,
emeğe \e emekciye saygılı
olmaya çağınyonız" dedi.