Katalog

2 NİSAN 1994 CUMARTESf • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREVDEVAMI 17 TÜRKİYE'DE A-iana ' «n vgn Ankara Antalya Ayöın Burea Çanafckale Dıyarbakır Edırne Erzurum Eskışehır İstanbul Izmır Kars Konya Samson Trab2On Zonguidak Y 18 A 12 Y 7* B 9' Y 17 - A 18* A 14* A 14" Y 14 ' A 15 * Y 7* B 10" A 12* A 16 ' Y 9" B 10 ' 9 - 1 ' 0* 0 - T 5 - 4- 4 * 7 ' 2° 0" 1 ° 5 " 6 " 3 5 * 3 - • ^ Yağmurlu 5 ~ " * \ / • •.-' I s ^ T ^ - ^ ••••••:•:••: : ^ . - . . : : • Meleorolo)! Işlerı Gertel Mudurluğu nden altnan bılgıye göre butun bötgeterı- mız parçah yeryerçokbuiuîlu Orta vye Doğu Karadenız iç Anadolu'nungûfiey ve doğusu. Akdenız ıle Doğu ve Güneydogu Anadcnu t»*geierı yağtşU geçecek htava stcaKiıgı battda artacak. doguda deçjışmeyecek Dentzlenmızde ruzgar Ege de zaman zaman îımna bekteniyor Ruzga/ Ooğu Akdenız de gundogusu ve keştşleme, Doğu Karadenız de yıldız ve karayef dıger dentzier'mtzde yıldız *G ooyrazdan 3-5. yer yer 6 kuvvetınde saatte 10-21. Ege de zaman zaman 33 dervz mıi hızia esecek ^ ^ Bututlu • Sislı 41 Güneşli DÜNYADA Amsterdam Atına Bağdat Bonn Bruks«l Cerwvre Cezaytr Frantrfurt Lelkoşa Petersöurg Londra Madnd Mılano Moskova Munıh Osk) Psrıa Prag Rıyad Roma Vıyana ğ Karlı Y 12 A 24 A 18 A 2 5 Y 14 Y '2 B 19 A 24 Y 14 Y 19 B 8 Y 14 A 2 2 A 20 8 5 Y 15 K 4 Y 15 Y 13 A 2 7 A 2 0 Y 14" Ramu'dan bir buse Gaserndorf safari parkında yaşayan beyaz kaplan"Ramu", Aşaği Avusturya Eyalet Başkanı Ervvin Proell'in yanağına bir öpücük konduruyor. Proell, beyaz kaplanlariçin, parktaözelbır bölümaçılmasını sağladı. Kutsalsalı gösterileri 31 mart günü Sevillehalkı,her yıldüzenlenen KutsalSalı gösterilerine katılmak için sokaklara döküldü.Geçit törenini, upuzun külahlarakonmuş dondurmalan küçükdilleriyle yalarken izleyen çocuklann keyfine diyecek yoktu. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ANKARA - Yerel seçimlerin sonuçlarına her parti ve ke- sim kendi penceresinden bakıp bir değerlendirme yapıyor. Ancak oy dağılım pastasına baktığımızda ortaya çıkan gerçek şu: "Sağın alternatif radikal sağ..." 80'li yılların sonunda iktidardaki ANAP'tan sonra en güçlü parti olarak DYP'nin geldığine dıkkat çekilir ve şu değerlen- dirme yapılırdı: "Siyaset ne hale geldi, sağın alternatifi yine sağ." O günlerden bugüne geldik. MHP ile RP pek çok konuda işbirliği yapabilecek iki parti. 1991 seçimlerine anlaşarak birlikte girmişler, seçim bitince de kardeşçe ayrılmışlardı. Bir erken seçimde RP ıle MHP birlikte hareket ederse oy 1 r-anları matematıksel olarak yüzde 28'lereçıkıyor. ANAP ile DYP'nin ayrı seçimlere gireceğıni düşünürsek bırincı parti "kutsal ittifak" o\uyor. Yüzde 98ı sayılan If Genel Meclisi oy- larına göre, SHP, DSP ve CHP'nin oy oranı yüzde 26... Türkıye'de sol, ıki partıyi zor kaldırıyordu, şimdi üç partiyi hiç kaldırmıyor. Bu, gün gibı açık... RP, bir yandan dine sarıldı diğer yandan soltın sloganla- rını kullandı. Büyük kentlerde, gecekonducuların, Doğu ve Güneydoğu'da da devletin "umudu" oldu. özellikle Güney- doğuda halkın terör örgütünün etkisı altına girmemesı ıçin pek çok devlet görevlisinin dini kullandığı biliniyor. Devletin boyle bir resmi politıkası olmasa bile, gelişmeler bu yönde oldu. MHP, "Türkiye'yi terör belasından. bölücülükten biz kur- tarırız" deyip milliyetçi duygulara hormon şırınga etti. Ayda &10 şehidin geldiği illerde her cenaze namazında MHP vardı. Bütün bunların sonucunda mevcut iktidarın alternatifi, ra- dıkal sağ halıne geldı. Bu tabloda da SHP, "bölücüleri Meclis'e taşıyan, onların Meclis 'ten atılmalarına da karşı çıkan " bir parti olarak bütün faturayı ödemeye mahkûm ediliyor. DSP lideri Bülent Ecevit seçimlerin ilk sonuçlarının alın- masının ardından solda birlik ıçin şu değerlendirmeyi yap- mıştı: ' 'Sağa karşı en iyi mücadeleyi kim veriyorsa o partide bir- leşılsin." Ecevit'in bu sözleri hemen şöyle yorumlanabilir: "Tabii, en iyi ben mücadele ediyorum, diyecek ve adres olarak DSP'yi gösterecek." Olabilir. Ama Ecevit'in bu önerisine şöyle de bakamaz mıyız: "Sayın Ecevit; 50/ partiler arasında çok önemli ideolojik aynmlar olmadığmt kabul ediyor." Temel olarak solun işlevi nedır: "ilerici olmak, sağ politikalara alternatif üretmek..." Almanya, Fransa ve ispanya'daki gelişmeler dünyada so- lun öldüğü düşüncesinin de yanlış olduğunu ortaya koydu. Ingiltere'de sonbaharda yapılacak seçimlerin favorisi; İşçi Partisi... Türkiye'de ne olur? Sol biter mi? * Bitmez... Belki de 12 Eylül'ün sola tattırdığı yeni acılar bunlar. 12 Eylül, solun tarlasına siyanür, dincilerin tarlasına ise gübre ekti. O günkü koşullarda ayakta kalabılen ve general- lerce veto edilmeyenlerle kurulan Halkçı Parti yüzde 30 oy aldı. Ama sıyanürlütarlayı verimlıkılmak çok zordu. Belki de yeni kadrolar yeni fikirler yeterince üretilemedi. 12 Eylül'ün faturasını ödeyen pek çok solcu, tövbe edip para kazan- manın yollarını aradı. Sola sempati duyanlar işin içine gir- mek yerine, kenardan seyredıp "Bunlardan adam olmaz" demeyi yeğledi. Bu bağlamda mevcut sol partilere "becerik- siz" diyenler de çok haklı değil. Merkez soldakı parçalanmanın bir nedeni de, daha solla- rında güçlü bir partinin olmaması. SBP ve İP'nin toplam oyu % 0.5. Güçlü bir sosyalist parti merkez solu ürkütür, topar- lanmaya zorlardı. KarayaJçın önceki gün parti grubunda çok net konuştu: "Solda birlik arayışlarını sonuna kadar destekliyorum." CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile torunuyla Antalya'ya haftasonu tatiline gitmeden önce başkentte görüştük. Bay- kal, "Birleşme olur, ama koşulum budur..." gıbi bir yaklaşı- ma girmek istemediğinı söyiedi ve şöyle devam etti: "Sosyal demokrat, demokratik sol programın oturtulma- sını destekleyen herkesın bütünleşip. kaynaşması gereki- yor. Böyle bir muhalefet platformunu kurmak gerekiyor." Baykal'ın, demokratik sol sözcüğünü de kullanması ilginç. Ecevit'in satır aralarında kalan "yumuşaması" Baykal'ın da t "*kkatıni çekmiş. Baykal'ın iki temel yaklaşımı var: 1- Sosyal demokratlar ancak kendi politikalarını uygula- yabıleceklerse iktıdara aday olmalı. Bu bağlamda, SHP, ko- alisyondan çekilmelidir. 2- Genel başkamn kim olacağı, solda birlik için birınci so- run değıldir. Diyalektiğin kuralıdır, "Hiçbir sorun yoktur ki; içinde çö- zümüdetaşımasın." Refah yükselışinin belki sola iyiliği de olacak! Erbakan,Istanbul 9 da gövdegösterisiyaptı GERÇEK OLAYLARCN ARDENDAKİ DENtZTEZTEL AYŞEYILDIRfM 27 Mart >erel seçimlennde Türkiye'nin 3'te 2'sinin yöneti- mini kazandıklannı sövleyen RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, bir bakıma RP'nin "anayasal çoğunluğu" temsil ct- tiğini savıındu. 2 dereceli seçim sisteminin RP'yi daha da güç- lendireceğini belirten Erbakan. "Böyle bir dunımda ideoloji ağır basar. Solcular SH P'de toplandı mı bunun karşıtı RP'dir" dedi. Yerel yönetimler bayramını Istanbul'da düzenlediği "teşek- kür turuyla" sürdüren Erba- kan, yeni Belediye Başkanı RecepTayyip Erdoğan'la birlik- te Saraçhane'deki Istanbul Be- lediyesi binası önünde gövde gösterisi yaptı. Necmettin Er- bakan. saat 12.15'te geldiği h- tanbul Atatürk Havalimanı'- nda Erdoğan'la birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Yerel yönetimler bayramını pazar günü Ankara'da 400 be- Jediye başkanjnın katılacağı bir şölenle tamamlayacaklannı bil- diren Erbakan, pazartesi günü saat 19.00'da Ankara BeJediye Başkanı Melih Gökcek ve Is- tanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'le görüşeceklerini bildirdi. Erbakan, bu görüşmede 27 Mart yerel seçimlerinin dışında, "Şimdi Türkiye'de ne olacak?" konusunun görüşüleceğini vur- guladı. Halkjn çalışmalanndan ötü- rü RP'yi tercih ettiğini savunan Erbakan."Bir an evvel RP'nin iktidara gelip adil düzenin de- nenmesinden başka yol yok. 50 yıl Batı taklitçiliği, mandacı, sö- müriicü laiklik adı altında din düşmanlığı yaptılar. Kabuk dö- küîdü, öz göriindü"dedi. İstiklal Savaşfnı yapan ru- hun yeniden canlandığını sa% u- nan Erbakan. "Birinci İstiklal Savaşı'nda dış güçleri denize döktük. 2. İstiklal Savaşı'nda taklit zihniyetin üstesinden gele- ceğiz. Bugün bütün dün>a>a empenali/m sömürüsünden kurtulma önderiigi yapıyoruz" diye konuşiu. Seçimlerin yenil- gjsinin yarattığı sarhoşlukla bir takım fesat odaklannın çırpı- nışlar ve tedirginlikler yaşatma- ya çalıştığını belirten Erbakan, sık sık partisinin yasakçı olma- dığını. hoşgörülü. hürrivet. in- san hakları. bağımsızlık. gerçek demokrasi \e milli görüşten \a- na olduğunu \ineledi. Koalisyonu eleştiren Erba- kan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bi/im hatamızdan RP biiyü- dü diyorlar. Öyleyse hatanızı düzeltin. Hepiniz bir araya gelin. İkiniz yetmedini/, üçünüz; ANAP, DYP >e SHP bir araya gelin. Şu faizci borç batağına soktuğunuz Türkiye'vi bu me- totlarınızla kurtannız. Yapa- mazlar. Yapamayacaklarını kendileri de biliyorİar. Bunun için halkı memnun etme yotuna sapmıvorlar. ^'eniden seçün ka- nununda nasıl hile yaparız... Halbuki iş işten geçti. Ne yapsa- lar sonuç almaları mümkün de- Üi." Erbakan, tartışılan iki dere- celi seçim sistemine de değini- rek bunun RP'yi daha da güç- lendireceğini söyiedi. RP'nin gerçekte yüzde 80'lik bir oy po- tansiyeline sahip olduğunu sa- vunan Erbakan. "Bunların hepsi böyle bir dunımda RP'yi destekleyecek. Çünkü böyle bir dunımda ideoloji ağır basar. Solcular SHP'de toplandı mı SHP'nin karşıtı DYP-ANAP değil, RP'dir. Çünkü SHP, bas- kıcılığın, laiklik adı altında din düşmanlığının temsilcisidir." de- dı. Türkiye'nin şansının RP'li yansının da RP'li olmak için sı- radabeklediğini savunan Erba— kan. TRT'vi ve İstanbul V'alisi Hayri Kozakçıoğlu'nu "uyar- dı". TRT'nin bir de\ lct kurulu- şu olarak yasalara u\gun ha- berler yapması gerektiğini söv leyen Erbakan. "uydurma haberlere yer verilmemesini" is- tedi. Hayri Kozakçıoğlu'na da hatırlatma vapmak islediğini belirten Erbakan. "Daha dik- katli konuşmasında fayda var. \asaları herkes kendisi kadar bilmektedir. Birkaç tane fesat yuvalarının tahrikine devletin en büyük valisinin alet olmaması gerekir"dedi. Erbakan. RP ile uzaktan ya- kındanalakası olma>an birkaç provokatörün sokaklarda ge- zerek "Biz geldik. Başınızı ka- patın. eteğinizi uzatın, artık içki satmaym" dediklcnnt öne sür- dü. Erbakan. "Halkımı/ı uyarı- vonız. Bu tür olavlarm üzerine gitsinler. Göreceklerdir ki RP ile hiçbir alakaları voktur" diye konuştu. Erbakan, basın toplantısın- dan sonra beraberindeki 16 ilçe belediye başkanı ve Recep Tay- yip Erdoğan'la birlikte "Istan- bul'un manevi Fatih'i" dediği E\üp Sultan Camii'nde cuma namazı kıldı. Namaz sonrasın- da Eyüp meydanını dolduran binlerce insana hitap eden Er- bakan, ilk hedeflerini yerel yö- netimleri kazanarak gerçekleş- tirdiklerıni belirtti. Erbakan. "İkinçj hedefimiz iktidara gel- mek. İ'çüneü hedefimiz ise Dün- >a İslam Birliği'nin kurulması- dır" dedi. "Istanbul'a iyi hizmet ve bele- diye başkanlarının başarılan için" halkla birlikte dua edilme- sinden sonra oluşturuian "İs- tanbul'a teşekkür konvoyuyla" Gaziosmanpaşa ve Bayram- paşa'da tur atıldı. İstanbul'un ilk belediye başkanı Hızır Bey Çelebi'nin türbesini de ziyaret eden Erbakan ve beraberinde- kiler saat 17.25'te İstanbul Be- lediyesi'ne geldiler. Binanın önünde bekleyen çoğu "sarıklı, cüppeti, şalvarlı ve siyah çarşaf- lı" kalabahk tarafından "Mü- cahit Erbakan", "Başbakan Erbakan" sloganlanyla karşıla- nan Erbakan ve Erdoğan'ı ka- pıda eski Belediye Başkanı Nurettin Sözen karşıladı. Kur- ban kesilerek ve dualarla içeriye ^»fen-RP'4iter. binada tzdthama yol açtılar. Belediyenin 5 yıllık çalışmalannı içeren 45 adet ki- tapçığı yeni belediye başkanına veren Sözen, "Btından böyle si- ze her türlü yardımı yapmaya hazırız. Her yönetimin kendi kadrosuyla calışmalarına ola- nak sağlamayı doğnı buluyo- nım. Bu bakımdan üst düzey yönetici arkadaşlarunız yerleri- ni boşaltmaya hazırdırlar" dedi. Recep Tayyip Erdoğan da bir çok provokasyona karşın devır-teslim töreni sırasında "devletteki isrikrar güzelliğinin" yaşandığını söyiedi. Erdoğan, eski beledi>e başkanlarının tec- rübelerinden yararlanmak iste- dığını. bu amaçla Sözen, Dalan ve Ahmet İsvan için belediyede zaman zaman görüşebileceği özel odalar yaptırmayı planla- dığını anlattı. SHP, seçimlerin yurt çapında iptalini • Baştaraft 1. Sayfada kiye genelinde yaygın bir tablo>- la karşı karşıyayız. Secimlerşai- be altındadır. O> le bir seçim dü- şünün ki, yurttaşlarımtz oyla- nnın sayılanlar arasında mı, yoksa çöplüklerde mi olduğu kaygısını taşunaktadır. Sorun kesinlikle seçimlerin kazanılıp kaybediunesiyle ilgili değil, hal- kın iradesinin ne kadar sandığa. ne kadar çöplüğe yansıdığının saptanmasıdır. Çok say ıda yurt- taşımız günlerdir çöplüklerden, okullardan, kalorifer kazanla- nndan oy topluyor. Böyle bir se- çimi nasıl içimize sindireceğiz? Konu bir hükümet sorunu olarak görülemez. "Siz hükümettesiniz. Mumcu ailesinden tazminat isteıııi • Baştarafi 1. Sayfada dedilerek. "İçişleri Bakanlığı. gerek konıma tedbirlerini al- mayarak ola\ öncesinde, gerekse delil toplama ve zanldan yakala- mada özensiz davranarak olay sonrasında "ağır hizmet kusuru' işlemiştir" denildi. İdari Yargılama Usulü Ka- nunu (İYUK) hükümleri gere- ğince. İçişleri Bakanlığı'na tazmi- nat istemiyle başvuruda bulunan Mumcu ailesi. 60 günlük süre içinde yanıt alamadı. Bunun üze- rine, Uğur Mumcunun eşi Gül- dal Mumcu. kendisi ile çocuklan Özgür Mumcu ve Özge Mumcu iına, toplam 35 milyar 85 mil- \on lira tutannda maddi ve ma- nevi; Mumcu'nun kardeşleri Ce>-han Mumcu ile Beyhan Gür- son da ayn ayn 2.5 milyar lira tu- tannda manevi tazminat davası açtılar. Güldal Mumcu'nun kendisi ve çocuklan adına Ankara Nöbetçi Idare Mahkemesi'nde açılan da- vanın dilekçesinde, araşürmacı gazeteci-yazar Uğur Mumcu'- nun tüm yaşamı boyunca laiklik başta olmak üzere. tüm Atatürk devrimleri ve cumhuriyetin temel ilkelerine savaş açan güçlerle mü- cadele ettiği vurgulandı. Dilekçede. Mumcu'nun çalı- şmalanyla teröriin başlıca hedef- leri arasında yer aldığına dikkat çekilerek, "Tüm yaşamı boyunca laiklik ve Atatürk devrinılerini sa- vunan, bu ilke ve devrimlerin etki- siz hale getirilmesi. yozlaştınunası ve de giderek ortadan kaldırüması çabalaruıa karşı amansız bir mü- cadele veren, araştırma ve yapı- tlarında terör örgütleri ile mafya arasındaki bağlantdarı kanıtlan ile birlikte sergileyen ve her tür yolsuzluğu açığa çıkaran Uğur Mumcu'nun da teröriîn başlıca he- defieri arasında yer aldığı açıkti. Bu gerçekler, en başta gelen göre- vi can ve mal güvenliğini sağlamak olan davalı bakanlıkca da bilin- mek zonındaydı ve de bilinmek- teydi" görüşü dile getirildi. Mumcu'nun eşi ve çocuklan tarafından açılan davada. 5 mil- yar 85 milyon lira tutannda mad- di. 30 milyar lira tutannda da manevi tazminat ödenmesi tale- binde bulunuldu. Uğur Mumcu'nun ablası av- kuat Beyhan Gürson tarafından. 2.5 milyar lira tutannda manevi tazminat talebiyle açılan dav a di- lekçesinde, Terörle Mücadele Kanunu'nun koruma_önlemle- riyle ilgili 20. maddesinde devle- tm "Terör örgütlerinin hedefi hali- ne gelenler hakkında, gereken ted- birieri almakla" yükümlü olduğu belirtildi. Avukat Ceyhan Mumcu da. İçişleri Bakanlığı'nı koruma led- birleri almamakla suçlayarak, "Bakanlık. gerek konıma tedbir- lerini almayarak olav öncesinde, gerekse delil toplama ve zanlıları yakalamada özensiz davranarak olay sonrasında ağır hizmet kusu- nı işiemiştir" dedi. sorunu çözebilirsiniz, seçimleri iptal ettirebilirsiniz, önlem alma- hydınız' yaklaşımları yapılıyor. Hükümet seçim güvenliğinden sorumludur. Seçim sisteminin iş- letiunesi YSK'nın işidir." Diğer partilerin de benzer ya- kınmalan olduğuna dikkat çe- ken Karayalçın. "Tüm partilere seslenmek istivorum; demokrasi ve halk iradesine sahip çıkmak sadece SHP'm'n işi değildir. Ya- kınmada bulunan tüm partilerin, 'Seçimlere şaibe kanşmıştır' di- yen ANAP'ın da benzer girişim- İerde bulunması gerekiyor" de- di. Tüm vurttaşlara da bir çağrıda bulunmak istediğini \urgulavan Karavalçın şunlan söyiedi: "Türkiye hukuk devletidir. Yargıçlarımız, savcılarımız gö- rev başındadır. Kimse provokav yonlara gelmememelidir. Birev- sel özgürlüklerin teminatı yasa- lardır. Bunlar belediye yönetici- lerine bağlı değildir. Kimse yol- da yürii>en. otobüse binen yurt- taşın giysilerine, eteğinin boyuna karışamaz. Bu tür müdahalelere SHP olarak izin vermejiz. Zor- balık, barbarlık tarih boyunca bep yenilen taraf olmuştur. SHP, provokasyonlara gelme- yecektir. Tuzaklara düşülmeye- cektir. Türkiye'de laiklik-karşı laiklik karşıtlığı vardır. Ama la- iklik-Müslümanlık karşıtlığı yoktur, olmayacaktu-, Buna her şeyden önce SHP izin vermeye- cektir." Bir soru üzerine "kimseyi suçlamak istenıodiğini. sadece gerçeklerin ortaya çıkmasını is- tediğini" vurguîayan Karayal- çın. "Tek istediğimiz yurttaşla- rının oyunun ne kadarının sayıl- dığı, ne kadarının çöplüğe gitti- ğinin saptanmasıdır. Bize de yadırgatıcı gelen olavlar oldu. Bir okulda seçimlerden dört gün sonra ov pusulaları ele geçirili- yor. Provokasyonlara gelme- yiz" dedi. Tepkinin SHP'nin kalelerini yitirmesinden mi kay- naklandığına ilişkın soruya Ka- rayalçın. "SHP'nin kalesi yalnı- zca Ankara değil. SHP seçimle- ri kazansa da, kaybet.se de tüm kentleri kalesi olarak göriiyor" yarutını verdi. Karayalçın, bir başka soru üzerine Başbakan Tansu Çiller'in de olaylan izle- diğıni. ancak bu konuda görüş- melerini gerektiren bir durum olmadığını. çünkü seçimlerin işleyişinden hükümetin değil. YSK'nın sorumlu olduğunu sövledi. Bedrettin Dalan istifa etti İstanbul Haber Senisi - DYP İstanbul Milletvekili ve Büyük- şehir Belediye başkan adayı Bedrettin Dalan. milletvekilliği görevinden istita etti. Bedrettin Dalan. TBMM Başkanlığı'na gönderdiği istifa dilekçesinde. seçim sonuçlan ne olursa olsun daha önce verdiği söz doğrultusunda istifa ettiğini belirtti. Dalan'a yakın kaynak- lar. Bedrettin Dalan'ın seçim- lerden önce verdiği sözü yerine getirdiğini. politikayı bırakıp bırakmayacağı konusunda ise henüz bir karar veımediğini bc- lirttiler. Bedrettin Dalan'ın istı- fasının kabulü için TBMM Genel Kurulunun istifa istemi- ni oylayarak kabul etmesi gere- kıvor. Baştarafı 1. Sayfada görünüyor. Hiç kuşkusuz bu da yetmez; ayrıntılı bir tasa- rımla önlemler paketinin uy- gulamaya geçirilmesi gere- kiyor. Bu paketin boyutlannın de- rinliği ve genişliğine ilişkin bir öngörüyü Koç Holding Genel Idare Kurulu Başkanı Rahmi Koç'un şu açıklama- sında görebiliriz: "Hüküme- tin önünde uygulayacağı iki tür tedbir var. Birincisi ücret- lerin ve fiyatlarm dondurula- cağı ve büyük çaplı bir deva- lüasyon gerektiren şok ted- bir; ikıncisi de bu tedbirlerin yavaş yavaş uygulanması. Ancak Türkiye'nin daha fazla kaybedecek zamanı kalma- mıştır ve bu işi bir seferde halletmek gerekir.'' Peki, kim, hangi hükümet yapacak bunları?.. Hangi si- yasi parti ya da partiler so- rumluluğu üstlenecek?.. Geçmişe bakıldığı zaman ekonomik tıkanmaların ya da çıkmazların askeri müdaha- lelerle iç içe geçtiği görülür; sivil yönetimlerin dağıttıkları- nı toparlayıp uygulamak gö- revi, hep ordunun sırtına vurulmuştur. Elbette bu dö- nemlerin asıl kurbanı halktır. Son olarak "24 Ocak karar- ları "nı otoriter bir düzende yürütmeyi "12 Eylül yöneti- mi" üstlenmiş, Turgut özal ekonomide tek patron olarak askeri hükümette görev yap- mıştır. Ancak bu kez iç ve dış ko- şullar daha değişik görünü- yor; Türkiye'nin sorunlannı demokrasi kapsamında çöz- me eğilimleri toplumda güç- lenmiştir. Her askeri müda- haleden sonra dönüp dolaşıp aynı yere gelinmesi ve çö- zümsüzlüğe ulaşılması, halk- ta demokratik bir sabır yarat- mıştır. 1990'lar Türkiyesi, ekono- mik çıkmazı normal koşullar- da aşabilecek midir?.. Çeşitli "kombinezonlar"- dan söz açılıyor; kimi zaman "Anayol" formülünden me- det umuluyor; kimi zaman yürürlükteki koalisyonun ya da başka bir reçetenin he- sapları kulislerde uçuşuyor; sonuç değişmiyor. Sonuç: Içerde ve dışarda güven verici güçlü bir hükü- met değil mi?.. Bunun yolu da ancak bir genel seçimden geçer; ama,, Türkiye'nin o kadar bekleye- cek zamanı da yok... • • * RP'li Gökçek'in durunıu tartışmalı • Baştarafı 1. Sayfada boş ve dolu kadrolann dökü- münü istedi. Anayasa'nın 82. maddesi milletvekillerinin başka bir ka- mu kuruluşunda görev almala- rını yasaklıyor. Ancak, Gökçck bu yasağa karşın. milletvekilli- ğinden aynlmadan belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın. Danıştay'ın olum- sıız görüş bildirmesi üzerine Başbakan Yardımcılığı görcvi- ni kabul ederken belediye baş- kanlığından aynlmışlı. Gök- çek'in belediye başkanlığını yeğlemesi durumunda. millct- vekilliğindcn istifa etmesi gere- kiyor. Ancak, bu istifanın ge- çerli olması için. Anayasanın 84. maddesi uyarınca TBMM'- de 226 oyla kabul edilmesi zo- runlu. RP'li Gökçek'e yargı yolu açıhyor AYŞE SA YIN ANKARA- Ankara Büyük- şehir Belediye Başkanlığı'na seçi- len RP Ankara Milletvekili Me- lih Gökçek için yargı yolu açılı- yor. Belediye başkanlığına seçil- mesi nedeniyie tercih hakkını kullanarak milletvekilliğinden is- tifa edecek olan Gökçek. Kcçiö- ren Belediye Başkanlığı ile Sosyal Hızmetler \e Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Mü- dürlüğü dönemınde yapîiğı sav- lanan usulsüzlükler nedeniyie yargı lanabilecek. Gökçek'in, SHÇEK Genel Müdürlüğü ve Keçiören Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı usulsüzlüklere ilişkın müfettiş ra- porlan, geçen pazanesı günü TBMM Anayasa ve Adalet Kar- ma Komisyonu'na gönderildi. Henüz komisyon gündemine alı- nmayan dosyalar. Gökçek'in milletvekilliğinin düşmesi duru- munda. Başbakanlığa lade edile- cek. Bu dunımda Gökçek'in do- kunulmazlığı kaldınldığı için. savcılıklar harekete geçcbilecek. Ancak Gökçek'in yargılanabil- mesi için İl İdare K urulu'nun. "lü- zumu muhakeme" kararı alması gerekiyor. Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'na Keçıören Bele- diye Başkanlığı dönemındeki saviarla ilgili iletilen Başbakanlık Teftış Kurulu raporunda. Gök- çek. usulsüz arsa tahsısi yapmak- la suçlanıyor. Gökçek. istifasının kabulü için gerekli 226 oyu bulamama tehlikesi karşısında. farklı bir yorumla harekete gcçti. Seçim- İerden önce çıkarılan bir yasa milletvekillerinin belediye baş- kanı seçilmesi durumunda 15 gün içinde bir tercih yapabile- ceklerini öngörüyor. Ancak, bu yasanın Anayasa'daki hüküm- leri ortadan kaldıramayacağı \e Gökçek'in Anayasa'da ön- görülen yolu izlemesi gerektiği belirtiliyor. Gökçek ıle ilgili hukuki duru- mu dikkate alan SHP'îiler. ya- sal yollara başvurmak için ha- rekete geçti. TBMM Başkanve- kili Kamer Genç'de dün Anka- ra İl Seçim Kurulu Başkam'nı arayarak uygulama nedeniyie uyardı. Genç, Başkan Mirbcy Tekin'e, Gökçek'in halen mil- letvekili olduğunu anımsata- rak. bu görevi sona ermeden mazbatasının verilmesinin Anayasa'va aykın olduğunu bildirdi. fekin'in. Gcnç'c. YSK kararlan uyannca Gökçek'in mazbatasını verdiklerini ve 15 gün içinde tercih yapacağjni umduklarını söylediği öğrenil- di. EBSO'dan hükümete tepki • Baştarafı 1. Sayfada Meclis Başkanı Hasan Deniz- kurdu. banka sahiplerinin ve bankalann "röntgene yatırıla- cağım" belirterek. "Bankalan devletin sırtından indireceğiz. Bankalar tefeci kurumlara dön- müşriir" dedi. EBSO Meclisı'- nde. RP'nin gelişmesinde Milli Eğitim Bakanlığfnın katkılan vurgulandı. Yerel seçimlerin hemen ar- dindan beklenen ekonomik is- tikrar paketinin açıklanmama- sı. Ege'de tepkiye dönüşmeye başladı. TBMM'de gnıbu bu- lunan tüm partilenn destekle- yeceği ekonomik paketin der- hal uygulamaya sokulmasını isteyen iş dünyası, son siyasi ge- lişmelerin ışığında ekonominin süratle iflasa koştuğunu belirt- tilcr. Denizkurdu. Türkiye'nin ta- nhinin en yoğun ekonomik bunalımlanndan birisini yaşa- dığını. döviz piyasasında başla- yan krizin genel bir ekonomik krize dönüştüğünü söyiedi. De- nizkurdu. İZTÖ'nun son meclis toplantısında üyelerin "ittifa- kıyla" aldıklan karan dün açık- ladı. Denizkurdu. toplantıda rant ekonomisınin yarattığı spekülasyon sektörünün eko- nomiyi "komutası altına" aldı- ğını belirterek üyelerin ortak görüşünü şöyle açıkladı: "Seçimler öncesinde liberal ve sosval demokrat kanatlardaki bölünmüşlük radikal akınıları güçlendirmiştir. Buna rağmen seçimler sonrasında bazı siyasal partilerin ve liderlerin seçim so- nuçlarından gereken dersi çıkar- madıkları. hâlâ birbirlerini suç- lamaya devam ettikleri ve uzlaş- maya yanaşmadıkları görül- mektedir. Erken seçim istekleri hâlâ gündemdedir. Oysa ülke geleceğim'n teminatı için ihtiyaç duvulan olgu, bir erken seçim de- ğil. bunalımı aşacak bir Lstikrar programıdır." Denizkurdu. şu an yaşanan ekonomik krizden yararlanan bazı bankalann iş dünyasını krizin eşiğine ittiğini savunarak şu görüşleri dile getirdi: "Bankalarla iş âlemi arasın- daki ilişkiler, Türk bankacılığı- nın röntgeninin bir kez daha çekilmesi gerektiğini çok açık bir biçimde ortaya koydu. Ban- kalann davranışları. tefecilerin davranışlarından farklı değildir. Günlük •overnight'larını müşte- rilerine yansıtmaya kalkan dü- şünce. fevkalade tehlikeli bir düşüncedir. Onun için biz bun- dan sonra İZTO olarak banka- lann, sahiplerinin röntgenini çekeceğiz. Nasıl buraya gelmiş- ler? Nasıl bu kadar paraları ka- zanmışlar? Nasıl Bankalar Yasası'nı her gün ihlal ettikleri halde bugüne kadar kimse mü- dahale etmemiş? Bunun peşinde olacağız. AÇIK YLKSEK OĞRETIM KOŞESI 11/%%[ CEVAPLAR i.b, 2a, 3d, 4.c, 5d. 6d, 7.d, 8b, 9.b, 10.d, 11.b, 12.C, 13.c, 14.c, 15.a, 16,c, BMHHI 17.b, 18a, 19c, 2O.b, 21.c, 22.d, 23a, 24e, 25.d. ANAHTAR BAR CEM ^Jfc ^ CAHIT KARACA^JL*A. ^ : BERKAY ve YOL ' " ^ ' K Cı" |lfl A R K A D A Ş L A R I ^ ^ c,,ınfl rt ile kilitsiz geceler Anahtar Bar'da! ^ce\er Kuruçeşme 2 5 7 6 7 88 $ e AÇIK LİSE CEVAP ANAHTARI GENEL TÜRK TARİHİ- 2: 1-B 2-B 3-C 4-B 5-C 6-A 7-D 8-A 9-D 10-C 11-A 12-B 13-B 14-C 15-B 16-D 17-A 18-B 19-A 20-D 21-D 22-A 23-A 24-D 25-D 26-C 27-D 28-B 29-D 30-A 31-A 32-C GENEL COĞRAFYA-1 1-D 2-A 3-D 4-B 5-C 6-A 7-A 8-D 9-D 10-D 11-C 12-D 13-C 14-C 15-B 16-A 17-C 18-D 19-D 20-C 21-A 22-D 23-C 24-C 25-B 26-D 27-D 28-B 29-C 30-D TÜRKİYE FİZİKİ COĞRAFYA- Sl: 1 - C 2-D 3-D 4-B 5-C 6-A 7-A 8-B 9-C 10-C 11-D 12-A 13-D 14-B 15-A 16-B 17-D 18-C 19-D 20-C 21-B 22-C 23-C 24-A 25-A 26-B 27-D 28-A 29-D 30-C BİYOLOJİ3 DÖNEM: 1-B 2-A 3-C 4-E 5-D 6-D 7-B 8-D 9-C 10-E 11-D 12-D 13-D 14-C 15-D 16-C 17-D 18-E 19-A 20-D 21-C 22-E 23-E 24-B 25-E 26-A 27-B 28-B 29-C 30-E. DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİL- GİSİ-1: 1 -D 2-B 3-B 4-D 5-B 6-D 7-B 8-D 9-D 10-A 11-C 12-D 13-B 14-C 15-D 16-A 17-C 18-D 19-A 20-D 21-D 22-A 23-B 24-C 25-D TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-3: 1 -C 2-B 3-D 4-A 5-A 6-D 7-B 8-D 9-A 10-B 11-C 12-C 13-A 14-C 15-D 16-D 17-C 18-B 19-A 20-B 21-B 22-C 23-D 24-A 25-B 26-D 27-D 28-B 29-A 30-C EKONOMİ 1-B, 2-C 3-A 4-D 5-C 6-B 7-D 8-D 9-B 10-D 11-B 12-C 13-B 14-A 15-A 16-D 17-B 18-D 19-C 20-A 21-C 22-D 23-C 24-A 25-A 26-B 27-C 28-B 29-B 30-A