23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 2 NİSAN 1994 CUMARTESİ KULTUR ŞIİR ATLASICEVATÇAPAN 'Koklanm toprağı ve ezik oüann kokusunu' Ünlü Amerikan şairi Robert Frost 1874'te San Francisco'- da doğmuş, babasının ölümü üzerine ailesınin doğuya göç etmesiyle öğrenimini Massachusetts'te sürdürmüştür.. Dartmouth ve Harvard'da bir süre okudüktan sonra öğret- menliğe başlamış, fakat bu işten sıkılarak kunduracılıktan gazeteciliğe kadar çeşitli işlerde çalışmıştır. Şiire öğrencilik yıllannda başladıysa da ancak I9l2"de İngiltere'ye gidip şıir- lerini orada yayımladıktan sonra şairliğini ciddiye alan bır çevre bulmuştur. Amerika'ya döndükten sonra ünü giderek artmış; kendisine bırçok üniversıte onursal doktorluk unyanı vermiştir. Yayımladığı şiir kıtaplanyla dört kez PulitzerÖdü- lü'nü alan Frost, I963'te ölmüştür. Frost"un şiirinin en belır- gin özelliği yalınlığıdır. Toprağa bağlı insanlann. gerçekçi fel- sefesini. şaşırtıcı bir kolaylıkla dile getiren bu şıirlerinde Po- und, Eliot \e Auden gibi şairlerin çarpıcı biçim denemelerine yer \ermedığı içın uzun süre ikinci sınıf bir şair sayılmış, an- latımının aldatıcı basitliği altındaki ustalığının incelikteri ve biçim etkınliği genellikle gözden kaçmıştır. ROBERT FROST ŞÜRLERÇEVİREN SUPHÎ AYTÎMUR Telefon ÖmMBifZerre 'Ne denli uzakta olabilirsem Uzaklardaydım bugün, Öyle bir an oldu ki Sessizdi her şey (Ve ben başımı eğerken bir çiçeğe Duydum senin sesini.) Olur mu deme. çünkü duydum sesini-- Pencere denizliğindeki çiçekten konuştun- Ne dediğin hatınnda mı?" *Önce söyle bana, neydi o duydum sandığın.' "Çiçeği bulup da üzerindeki anyı kovunca Eğdim başımı, Ve çiçeği sapından tutarak Dinledim ve sandım ki anladım sözcüğü-- Neydi o? Adımla mı çağırdın beni? Yadadedinmi— Birisi 'Gel!' dedi-- Eğilirken duydum bunu.' 'Belki öyle düşünmüşümdür, ama sesli değil. 'lyi, bendegeldim.' Gidiyorum otlaktaki kaynağı antmaya: Sırf sudaki yapraklan atmak için dururum (Pmar durulsun diye belki biraz kalınm) Çok eylenmem oralarda. -Sen de gel. Getirmeye gidiyorum küçümen buzağıyı, Dineliyoranasının yanında. Körpe mi İcörpe, Anası yalayınca sendeliyor yerinde. Çok eylenmem oralarda. -Sen de gel. Bozkır Kar iniyor. gece ıniyor hızla, ah, hızla Seyrettiğim geçip giden bir bozkırda, Ve yerler neredeyse karla dümdüz örtülü Ama birkaç yabanotu ve anızlar hala ortada. Korular içredir o - korulanndır onlar. İnlerine kapanmıştır bütün hayvanlar. Büsbütün geçmişim kendimden. düşünemem: Yalnızhk habersizce beni de kavrar. O yalnızhk değil mi ki yalnızdır Azalmaktansa daha da yalnızlaşır— Geceleyen karlann bomboş aklığıyla Bir şey anlatmadan, hem neyi anlatır. Yıldızlar aralanndaki boş alanlarla Korkutamaz beni - insan yok ki yıldızlarda. lçime koydum onu, yuvasına daha yakın, Korkutayım diye kendimi kendi bozkırlanmla. Yorgun güneş fırlatır ışınlannı buluta Ve yanarak dalar aşağıdaki körfeze Yanıp yakılan tek ses duyulmadı doğada Olup bitenler için. Kuşlar bilmeli hiç değilse Bunun karanlığa dönüş olduğunu göklerde. Sessizce bir şeyîer mınldanıp bağnndan Bir dişi kuş yumar puslu gözünü yerinde; Bir erkek kuş, çok uzağa gitmiş yuvasından Bir ağaçlığa doğru soluk soluğa alçalır, Bir ya\ ru son anda dalındadır bildiği ağacın. Olsa olsa düşünür ya da tatlı tatlı cıvıldar. "Sağım ya! Varsın gecem kapkaranlık olsun Varsın gece benim için çok karanhk olsun Göremeyeyim geleceği. Varsın ne olacaksa olsun!' Gaztea Noktası Doğadan bıkarsam gene insanlan aranm. Hem bilirim nereye gidivereceğim şafakta, Sığırlann yayıldığı o yamaca. Orada tembel ardıçlara sırtımı dayanm Kendim görünmeden insanlann görürüm Uzaktaki apak evlerini ve daha ötede İnsanlann mezarlannı karşı tepede, Diri ya da ölü, artık hangisini anacaksam. Ve öğle sulannda bıkarsam tüm bunlardan, Kolumun üzerine dönmeliyim, ve işte, Güneş yanığı yamaçtan yüzümde bir ateş, Çan çiçekleri ürperir esintimsi soluğumdan. Koklanm toprağı ve ezik otlann kokusunu. Dalanm sevre bir kannca vuvasını. Ben tanışlanndan biriydim gecenin. Yağmurda düşüp yollara yağmurda döndüm. En uzak ışıklanna yürüdüm kentin. Daldım kentin en sıkkın sokaklanna. Nöbetteki bekçinin yanından geçtim Ve başımı eğdim, neyimeydi benim konuşma. Durdum sessizce ve durdu ayak sesleri sessizce Uzaklardayken kesik bir haykınş Başka bir sokaktan ulaştı evler üzre; Ama bu ne 'geri dön" diyeydi, ne de 'hoşça kal"; Daha uzaklarda, belki de göklerde Göğe karşı bir saat ışıl ışıl Dedi 'ne doğru, ne de yanlıştır zaman dediğin'. Ben de tanışlanndan bıriyim gecenin. Bir zerre gözümün önündeki herhangi bir yerde Olacak yerde bembeyaz bir kağıt üzerinde yazdığım yerin tam karşısında belirdi. Ben kalemim ha\ ada bekleye durdum, Bir mürekkep noktasıyla durduracakken onu, Ondaki acayip bir şey düşündürdü beni. Toz zerresi değildi o, soluğumla savrulacak, Ama kuşkusuz ki canlı bir böcekti Kimliğini kendisi açıklayacak bir böcek. Kalemimden kuşkulanmış gibi durdu o, Sonra yeniden çılgınca seğirtmeye başladı Yazımm daha kurumamış yerine doğru; Sonra durdu yeniden, ya içti ya da kokladı— tsteksizce, çünkü yeniden uçmaya koyuldu. Açıkça bir merakla ilgilendim. Görünüşte ayaklan olamayacak denli küçüktü, Ama ayaklan olmalıydı hem de tam takım Ölmeyi hiç istemediğini göstermek için. Koşuyordudehşetlevekurnazcasıvışıyordu. Bocalamıştı; duraksadığını görebiliyordum; Sonra, tam ortasında açık kağıdın Korkudan sindi umutsuzlukla kabullenmek için Her neyse ona uygun bulduğum yazgıyı. Bende hiç yok ki senden-daha-duygusal Ortaklaşacıhğı düzenleme aşkı kı moderndünyabununlasürüklenmede. Ama bu za\allı mikroskobik şey şimdi! Değil mi ki onda bildiğim kötülükten eser yok Varsın yatsın orada, umanm uyurda. Bir aklım var. kendimin ve tanınm Akh, hangi kılıkta olursa olsun. Kimse bilemez, ne denli mutlu oldum Kağıtta görünce en küçük gösterisini aklın. Bir alakarganın Çamdalınakonuşu Ve üstüme ansızın Karlan serpişi Doldurdu yüreğimi Bambaşka duyularla, Yaslı günümü gayn Bürüdü ışıklara. Açıkta tarlalarla korularda Ve duvarlar üzerinde gezindim; Tırmandım görüntülü tepelere Dünyayı seyredip aşağı indim; Şoseden dönüp evime geldim, Veiştebudabitti. Yerdeki bütün yapraklar ölü, Meşenin dökmedikleri bir yana, Çözecek onlan birer birer, Ve gitsinler diye sürüne sıynla Buz bağlamış karlann üzerinde, Ötekiler bekleşirken uykuda. ölü yaprak yığınlan sessizce yatar Uçuşmazlar gayri ötede beride; Son yıldızçiçeği yalnız gitmiş; Kuruyor güverdn-calı çiçekleri de; Aramak için yürekte hala bir isteİc, Ama ayaklar sorar. 'Nereye?' *i**£ Ah, insartyüreğine umulur mu hiç hayinlikten daha az acı gelsin Olaylann selinde böyle sürüklenmek, Önünde saygıyla eğilmek gerçeğin, Ve baş eğip kabullenmek sonunu Resimler:ÖMERULUÇ Sevgilerin ya da mevsımlenn? Mustafa Nevzat Ilaç SanayiVnin 70. yılı Kültür Sen isi-Cumhunvetınkuruluş yıllannda çalışmaya başlayan Mu^tafa Ne\zalılaçsana>ii.70>ılını doldurmasını >ıl bo\ unca düzcnlenccek kültürel ve sanatsaleıkınliklerlekutlayacak. Kutlamaprogramı çcrçe\csınde"uluslararasıfestivallennorkestrasr'olarak nitclendirılen Bükrcş Filarmoni, nı^an avmda Edime. Bursa. Eskişchır. Avdın. Ankara. Sambun vc Balıkesirde konserler\erecek Mustafa Nevzat Laboratu\an'nın cumhurnetınılkvıllanndafaalişetgösierdiği Üsküdar'daki "Mustafa Ne\zat Eczacılık,Tıp vc Kültür Evi"'ndedüzenlenecekkonserlerlcdevamedecek kutlamalaryıi sonuna kadar çeşıtlıetkınliklerlesürecek. İlaç scktöründcki çalı^malannın \anı sıra sanata destck vcrmenın cumhum ct kultürünun asıladığı bır gelenek olduğunubellırten Mustafa Nev/atılaçsanayııyetkilüeri, üç > ıîdır > oğunlaşan etkinlıklerde genç Türk bestecı ve yorumculannın dcstcklcnmcsınc öncclık tanıvorlar. 'Hazine A vı'nın çekimlerine başlandı NEYŞEHİR(AA)- Fransız Unionfilm şirketi tarafından İsveç'ın özcl TV kuruluşu "Kanal 4" adına yapılan "Hazine Avı" adlı filmın çekımlenne. Ne\şehir'ın Uçhisar kasabasında başlandı. FransızChnstopheCossevelsveçli Rolf Tissant'ın vapımcılığını üstlendiğı >an belgesel nitehktekifilmın\öneımenlığını de İsveçli Rolf Sohlman yapıyor. Kapadokya'nın doğal güzelliklerinin değerlendınldığı tllmde. hazine avına çıkan gcnç bır kadın ile kız çocuğunun scru\ enlen anlatılıvor. Filmın yönetmeni Sohlman, Kapadokya'da çahşmakıan büyük mutluluk duyduğunu belırterek. "İnanıyorum kı. Kapadokya'nın güzellıkleri İsveçlilerideetkileyecektır"dedi. lökişilik ekıbin bır haftahk çahşması sonucu tamamlanrnası beklenen filmın; Almanya. Fransa. Hollanda, İngiltere, Japonva, Danimarka. İspanşa. İtalya. İsviçre, Kanada, Belçika. Lüksemburg v e Av usturva'dakı çeşitli TV kuruluşlanna pazarlandığı bildirildi. Yağmur rüzgara dedi ki "Sen it, ben bastırayım.' Bahçeye öyle yüklendiler ki Çiçeklerin eğildiğini gördüm. Tarhlara gömüldüler. ama ölü değil. Çiçekler ne hissetti, ben bilirim. Birgüldürgül, Veeskidenberigül. Ama kuram der ki gül Şimdi elma bir gül, Armut öyle ve asıl, Sanınm, erik de bir gül. Aşkım bilir ancak, kimse değil, Kimdir şimdi sıradaki gül. Sensin, elbet, sensin o gül— Ama çok eskiden beri gül. Uzaklarda korunun tekdüzeliği içreydi; Sevinçle koşuyordum Şeytanın izınde, Ama biliyordum. izlediğim gerçek tann değildi. Tam da ışığın kararmaya yüz tuttuğu saatte Birdenbire duydum her şeyi-buydu-gereksindiğim: Ve bu nice yıllanmı almıştı benim. Ses ardımdandı. önümden değildi, Uy kulu bir ses, ama oldukça alaycı, Hiçde umursamayan birinin sesi gibi. Şeytan gülmek için balçığından çıktı, Giderken de gözündeki pisliği temizliyordu; Ve ben anladım iyice Şeytan ne demek istiyordu. Unutamam hiç. gülüşü nasıl çınlamıştı. Öyle yakalanmayı aptallığıma veriyordum, Kıstım adımlanmı. sanki orada bir şey vardı Ve ben yapraklar arasında onu anyordum (Durup Gözetledı mi? diye bir kuşku içimde). Sonra oturup yaslandım bir ağacın gövdesine. Kimi der sonu ateştir dünyanın. Kimiderbuz. İstek, tutku adına tattıklanm Çeker beni yanına ateşi tutanlann. Ama iki kez batacak olsaydı dünyamız, Hınç nedir bildiğim'çin yeterince Derdim ki yok etmek için buz Güçlüdür gereğince, Başka şey de istemez. 'Şanatın Yenilenme Gerekliliği Üzerine' Kültür Senisi- Atala\ Elpe, Prof. Özdemir Altan'ın "Sanatın Yenilenme Gerekliliği Üzenne" konulu programı kapsamında pazartesı günü Mımar Sinan Cniversitesi Mımar Sinan Salonu'nda bır sergı açıyor. Özdemir Altan. elli > ıl içinde "sanal sanat içindir"den "sanat ifade içın dc olabilif'e. oradan da "sanat para içındir"e gelindiğini belırterek bu programın amacını şöyle açıklıy or:"N ietzshe' nın düşüncesıyle elı daha becerikli, deha>ı daha kısır \apan bu tehlıkelı alışkanlığa son verilmesıni dene\ebilır mı\ ız? Öğrencılenmize v e bütün sanatçılara içtenlık, varatıcılık \e sevgi örneğı oluşturan Atala> Elpe'nın çalışmalannı bir hareketin başlangıcı gf önenvor, kcndısinı anti akademık. anti tecimsel düşüncenin bir örneği olarak selamlıyorum". Zühtü Bayar'ın söyleşüeri Veü Bar'da Kültür Senisi - Şaır \ e > azar Zühıü Bayar tarafından düzenlenen \e bu vılbaşından beri gerçekleştinlen sanat söyleşıleri. bundan bö\le Velı Bar'da sürdürülecek. Daha önceVivaldiCafe-Bar'da yapılanve Türk sanat ve edebiy atının tanınmış \ e kıdemli imzalannı kapsay an söyleşiler dizısınin Velı Bar'dakı bölümüne şu sanatçılar katılacak: Ercüment Balakoğlu (aktör). Atilla Özkınmlı (yazar).NecatıTosuner(\azar). MarufTanboğa(ressam). SemaÜndeğer(kankatüreü), Günel Akıntaş(şair), GüngörGencav (şaır). Muzaffer Özdemir (müzikçi). Bedrettin A>kın (şaır). Programın mayısayındaki son haftasında ise geçenlerde aramızdan aynlan sinemacı Bilge Olgaç'ın anılacağı bir toplantı >apılacak. Bu toplantıya konuşmacı olarak: \ azar vearaşürmacı Ergun Hiçyılmaz ile y azar Aytunç Altındal katılacak. Velı Bar'da "Zühtü Bayar ile Bevoğlu Geceleri" adı altında sunulacak program dızısı her salı saat 2O.3O"da Veü Bar'ın bulunduğu Istıklal Cd. Ha\ a sokakta dınle> ici>e sunulacak. (251 18 93) 'Günümüzde Roman ve EleştirV Kültür Senisi - "Prof. Dr. Berna Moran'a Saygı Toplantısı" bugün saat 14.00'de Tank Zafer Tunay a Kültür Merkezi'nde > apılacak. Prof.Dr.Cevat Çapan'ın yöneteceğı tûplantıda "Günümüzde Roman ve Eleştiri" tartışılacak. Toplantıda: Cüneyt Akalın '•Belleklenmizdekı Berna Moran". Murat Belge"Marksist Eleşün". Sibel Irzık "Tutunamay anlar". Orhan Pamuk "Yeni Roman". Jale Parla "Anlatı \e Zaman". Latıfe Tekin "Okumalar" üzerine konuşacak. ErolPekcan anısına cazgecesi Kültür Senisi- İ.A.K.M D. Bizımtepe'de gecen aylarda > itırdiğimız caz ustası Erol Pekcan'ı anma gecesi düzenleniyor. "Sızler \e Bütün Cazcı Arkadaşlanyla Vasiy etı Üzenne Güierek \ e Çalarak'" adı v erilen gece, yann saat 21 OO'de başlaş acak. Sanatçının vasiyeti üzerine düzenlenen bu gecede. Pekçan'ın dostlan. orkestra arkadaşlan. caz ustalan \ e İstanbullu cazseverler bir araya gelecek. Nükhet-Neşet Ruacan Orkestrası eşliğınde Erol Pekcan ile İstanbul Rad\ osu'nda konserlerde sahne alan müzisven arkadaşlannınjam-sessıon yapacağı gecede Pekçan'ın plak koleksiyonundan derlemeler de yapılacak.(2870O78) İdUBirefe Classk CD Ödütii Kültür Senisi - İngiltere'de aylık olarak yayımlanan Classic CD müzik dergisinin okuyuculan arasında oylama ile yapılan ankette İdil Bıret'ın Chopin'in bütün eserleri dizisinden "Prelüdler" kompakt diski 1993 yılında yayımlanan on iki ayn kategoride en i\ i plaktan biri seçilerek ödül kazandı. 11 mart tarihinde Londra'da Kraliyet Müzik Konsenatuvan'nda (Royal College of Music) beş yüz davetli önünde yapılan törene katılan Idil Biret, mecmuantn editörü Bay Robert Ainsley 'den ödülünü alarak bir konuşma yaptı. Bu nedenîe İdil Biret ile yapılan bir söyleşi de Classic CD mecmuasının nisan sayısında tam sahife olarak yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle