03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4MART1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 17 Yeşilbarış katil gemilere göz açtırmıyor Uluslararası çevreci örgüt Greenpeace'in(Yeşil Banş) üycleri, gece gündüz dcmcdcn "çevresuçlan"na karşı sa\aşım veriyor. Greenpeace gönüllü- leri, uluslararası sulann gözler- den uzak bölgelerinde zehirli atık bırakmaya hazırlanan katil gemilerle az gelişmiş ülkelere zehirli çöp "ihraç etmeye" çahşan firmalann korkulu rüyası. Kauçuk bir bota binen 2 Greenpeace'li, Avusturalya'dan aldığı zehirli bilgisayar endüstrisi atığını taşıyan Rusgemisini Manila açıklannda durdurmaya çahşıyor.(REUTER) 'Bürokrasi kurbanı 9 ABD'nin Trenton kentinde önceki sabah erken saatlerde Hughes Hukuk Sitesi'ne gelen ziyaretçiler de karlar altındakibuadamı görünce ne düşündüler bilemiyoruz. Açık kalmış çantası ve bakakaldığı belgelenyle birlikte üzerinde bir paltosu bile olmadan karlara gömülmüş halde merdivenlerde oturan bu adam, çevre halkının yakından tanıdığı bir heykel. * Iskoç taraftarlar İskoç futbol takımlanndan Celtic'in taraftarlan takımlanna kızıp boykot karan alınca, Celtic futbol- culan boş tribünlere oynamak zorunda kaldılar. Celtic'i, Glasgow'da Kil- marnock takımıyla geçen salı günü yaptığı maçta yalnızca birkaç bin taraftardestekledi. Foîoğrafta her şeye karşın takımlanna sadık kalan bir baba oğulun boş tribünlerdeki görüntüsü. (Fotoğraf: REUTER) RP'li Bahçelievler Belediye Başkanı Doğan, Nazım'a da iade-i itibardan yana OLAYLAREV ARDEVDAKİ Zorla laik olamam, şenatçıyım GERÇEK_ _ _ _ _ _ _, _ _ . . _ _ _ _ _ _ _ ı — ı ı -ıı ı __ ^ ^ ^ _ _ _ _ _ _ _____ J.r.Tf#/•-*_'• n / V_PVv*#-rv-r-r_n • "Müslümanlık eşittir şeriat" diyen Refah'lı Bahçelievler Belediye Başkanı Muzafler Doğan, şeriatın Allah ve kul hukukunun gözetilmesi anJamına ge.diğini, bu yüzden de şeriattan korkmamak gerektiğini söylüyor. DENİZ TEZTEL Yaklaşan yerel seçimlerle bir- likte tartışıunav a başlanan "Re- fah Partis." ile "şeriat" kor- kusuna. RP'nin Bahçelievler Belediye Başkanı Muzaffer Do- ğan'ın yarutı "Müslumanlık eşittir şeriat. Şeriattan korkma- mak lazınT oldu. RP'li Doğan, düşüncelerini açıkJarken Müs- iümanlığın laiklikle bağdaş- rnadığını savundu. Üç sekrete- rinden ikisinin başının açık ol- duğunu belirten Etoğan. beledi- yede Alevisiyle, Sünnisiyle hoş- görü içinde çalıştıklannı an- lattı. Doğan ile "şeriat, laiklik, Atatûrk" konulannı konuştuk: -Şeriat hakkında ne düşümi- yorsunuz, şeriat düzeninden yana mısınız? - Ben şeriatçıyım. Ama şe- riattan ne anlaşılıyor. Bu çok önemli. Nedir şeriat? Şeri- atçıyım deyince herkes ûzerimi- ze geliyor. "Kahrolsun şeriat' diye bağıranlara kimse bir şey demiyor. Bir düşünceyi kahret- meyi, bir düşünce aleyhine yine 'kahrolsun' diye bağırmayı ben çağdışı olarak göriiyorum. Niye birbirimizi kahfedelim yahu. Bir zamanlar'Kahrolsun komünistler. komünistler Mos- kova'ya' diye bağınlıyordu. Şimdi öğle bağıranlann nerede olduğuna bakmak laam. Ben o zamanlar da o düşüncelere kar- şıydım. Bendiyorum ki Müslü- manlar. şeriatçılar da yaşasın burada. komünistler de. Her türlü düşüncenin insanı ya- şasın. -Peki sizce şeriat nedir? -Nedir şeriatçılık? Sevgidir. dostluktur. Şeriat demek dost- luk demektir; kardeşlik. hoşgö- rü demektir. Allah'ın hukuku- nu gözetmek demektir. kullann hukukunu gözetmektir. Kadının hukukunu gözetmek demektir, çocuğun hukukunu gözetmek demektir. Başka- lannın düşüncesine saygılı ol- mak demektir. Sevgiyi baş tacı etmek, hakkı hukuku baş tacı etmek demektir. Aynca şeriat demek rüşvetsiz. israfsız. zu- lümsüz bir dünya demektir. Aynca insan emeğinin, ve insan onurunun baş tacı edilmesi de- mektir. Şeriat deyince ben bunu anlıyorum. Kuran-ı Kerim'de şeriat var. Ben diyorum ki Müslumanlık eşittir şeriat. Şeri- attan korkmamak lazım. Os- manlı şeriatla idare ediliyordu; ışte yasalar ortada. tarih orta- da. Ama Kürdü, Lazı, Çerkezi, DOĞAN-Diyorum ki Müslümanlar, şeriatçılar da yaşasın bu- rada, komünistler de. Her türlü düşüncenin insanı yaşasın. Sırbı. Boşnakj. İranlıyı. Arabı. bırbirimize düşman olmadık. Çingeneyi bir arada tutabilmiş. Gayrimüslimleri. Müslimleri bir arada tutmuş. Benim birçok komünist arkadaşım olmuştur. faşist arkadaşım olmuştur. On- larla pekala geçindik, tartıştık, görüştük; ama hıçbir zaman Niye düşman olalım kı? Komü- nistin de, faşistin de bu ülke için düşünceleri varsa o düşünceleri sergilesin. dinleyelim. Ama tek tip insan olmaya karşıyım. Ha- pishanelerde olur tek tip. -Laiklik hakkında ne diişünü- yorsunuz; -Laiklik hakkında bizim ge- nel başkanımız da, il baş- kanımız da diğer yetkililerimiz de birçok söz ettiler. Ferdi ola- rak. benim bu sözlerim partimi bağlamaz , bağlamamalı. Laik değilim. Ben Müslümanım. La- ikliğin Müslümanlıkla bağdaş- madığına inanıyorum. Laikler de beni rahatsız etmiyor. Laik olan vatandaşlann da varlığını kabul ediyorum. Onlann varlığı beni rahatsız etmiyor. Osmanlı döneminde, bakın şe- riatla idare edilen Osmanlı dö- neminde Müslümanlar vardı, gayrimüslimler vardı. Gayri- müslim hukuku vardır İslam'- da. Onu iyi incelersek görürüz ki Müslürnan olmayan bir in- sanın da İslami bir devlette İsla- mi bir sistemde yaşama hakkı vardır. Hem de sonsuzdur. -Ama Müslüman olup da başını kapamayan, namaz kı- Imayan kişiler de var. -Işte memurlanmın başı açık. Benim yakınlanmdan da başı açıklar var. Onlara bir şey demiyorum. Bu onun ka- randır. Ama laik değilim ve laik olmaya da kimse beni zorlaya- maz. Diyelim ki herhangi bir insanı 'Gel arkadaş Müslüman ol' diye zorlayabilir miyiz? La- ikliği ben ille birilerinin dedıği gibi inanmava. kabullenmeye mecburmuyum. Böyle bir mec- buriyet tanımıyorum. İster Müslüman olsun, ister kâfir ol- Mezarcı, demokrasi aşığı kesildi• Atatürk'e saldınlanyla ülkeyi ayağa kaldıran Hasan Mezarcı. "Eylem haline dönüşmemiş hiç bir söz suç sayılmamahdır. Kim yaparsa yapsın, bu ülke fikir suçu, siyasi suç kavramından kurtulmadıkça dini, ekonomik ve etnik problemlerini deçözemez" dedi. Mezarcı, Meclis'in karanna saygılı olacağını, yapacağı savunmasının da arşivde yer almasını istediğini söyledi. tstanbul Haber Servisi - RP eski Millet- vekili Hasan Mezarcı TBMM'de, doku- nulmazlıklann kaldınlmasıyla ilgili görüş- melerde savunmasını Meclis'te yapıyor. Dün Ankara'ya hareket etmeden önce Atatürk Havalanı VIP Salonu'nda açıkla- madalarda bulunan Hasan Mezarcı. ön- ceki günkü gelişmelerle ilgih olarak bir provokasyon bulunduğunu iddia etti. Bu gelişmeler doğrultusunda Ankara'ya gi- derek savunma yapmaya karar verdiğini belirten Mezarcı, "Meclis'te savunma ya- pacağım ve ne karar verirlerse saygılı ola- cağun. Buna herkesin de saygılı olmasını di- Bjorum. Meclis arşivinde bu belgenin bu- lunmasını istiyonım." şeklinde konuştu. Türkiye'de yoğun bir siyasi trafık ol- duğunu belirten Mezarcı. "Benim dos- yalarun 5816 sayılı Koruma Kanunu'na muhalefetk ilgili. Böyle olduğu >e bu dos- valardan 16'sı ertelendiği halde. sadece biri ile ilgili savunmamla maalesef DEP'lilerle, DGM boyutlu dosvalara sahip DEP'lilerle benim dosyam aynı pakete konulmuş »e ka- muovunda aynı kategoriye dahil edilmemi sağlavan bir protokasjon japılmıştır. Bu durumda ortada apaçık bir provokas- yon var ve bunlan yapanları da tahmin edi- yorum. Önceki günkü gelişmelerden sonra kamuoyu da oynanan oyunu görmeye baş- ladı. Meclis arka bahçeden vönetümekte- dir. Ben de bunun üzerine Meclis'te savun- maını yapmaya karar verdim. Meselelerin çöziim yeri Meclis'n'r. Meclis dışında mey- dana gelecek çözümler Türkiye'yi felakete süriikler. Meclis, kendi > anltsİan varsa. on- lan kendi yöntemlerivle diizeltir. Türkiye'- de nerkes İVleclis''e güvenmelidir \e Meclis'- in fonksiyonu aıttırılnıalıdır." RP'lılerin kendisine "ajan" dedikleri yolunda çıkan haberle ilgili olarak da Me- /arcı. "Sayın Cunthurbaşkanı provokatör sözcüğiinü kullanmıştır. Bu konuda düğme- >e Cumhurbaşkanı basmıştır. Benim sö\le- mediğinı sözler bir haftadır gündemde. Söv- gü, hakaret, kiifîir. Mustafa Kemal Paşa ile ilgili asla ağzuna almadığım işler. belgeler vs'ler. Medya oyuna gelmiştir. Shasetçiler medvayı oyuna getirmiştir. Başta Başba- kan ve Başbakan Vardımcısı bu kampan- \anin başuıı cekmiştir. Devlet televizyonu aynı tahrikleri bugiin dahi siirdürüyor." dedı. Show TV \e Hürnyet Gazetesi'ni de suçlayan Mezarcı. "Beni med)a buhalege- tirdi. Bana zaman tanıyın, verin elinizdeki mikrofonları da bakın o zaman ben neler vapıyorum. Evlem haline dönüşmemiş hic bir söz suç sayılmamabdır. Kim yaparsa vapsın. bu ülke fıkir suçu, siyasi suç kav- ramından kurtulmadıkça dini. ekonomik ve etnik problemlerini de çözemez." şeklinde konuştu. Önceki gün gözaltına alınmasıyîa ilgili b;r soruyu yanıtlayan xMezarcı. "Bizim muhatabamız İçişleri Bakanı ve Başba- kan'dır. Bu olaydan onlan sorumlu tııtu- jorum." dedi. Mezarcı Ankara'da Esenboğa Havaa- lanı'nda gazetecilerin kendisine yönelttiği sorulan yanıtsız bırakırken. "Hiç bir yo- nımda bulunmayacağım. Şimdi Meclis'e gidiyorum, savunmamı orada yapacağım." Hukukçulardân gözaltılaıatepki ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dokunulmazlıklan kal- dınlan milletvekillerinin, kara- nn Resmi Gazete'de yayimlan- ması beklenmeden TBMM çıkışında gözaltına ahnmalan. hukuk çevrelerinde tepki yarat- tı. Anayasa hukukçulan, gö- zaltına ahnan milletvekillerinin suçlannın henüz sabit olmadı- ğını belirterek izlenen yöntemi eleştirdiler. Dokunulmazlıklan kaldınlan milletvekilleri, 1 haf- ta içerisinde Anayasa Mahke- mesi'ne itirazda bulunabilecek- ler. Anayasa Mahkemesi'nin bu sürenin bitiminden sonra 15 gûnde alacağı karar bağlayıcı olaçak. 1Ü öğretim üyelerinden, ana- yasa hukuku profesörü Erdo- ğan Teziç, milletvekillerinin suçlan "sabit" olmadan gözal- tına abnmasını eleştirirken, "Vapılan işlemler baştan aşağı yanlıştır. Bu kişilerin 'milletve- killiği' sıfatı var. Gelişigüzel gö- zaltma alınamazlar" dedi. Çağdaş HukukçularDerneği Genel Başkanı Şenal Sanhan da DEP'ü iki milletvekilinin Meclis kapısı önünde polisçe gözaltına alınmalannı "hukuka aykmlık" olarak niteledi. Anayasaya aykınlığın söz konusu olduğunu söyleyen Sa- ruhan, milletvekili dokunul- mazlıklannın kaldınlmasına ilişkin anayasanın 83 ve 85. maddeleriyle hükme bağ- landığını kaydetti ve "85. mad- «lede açıkça karar tarihinden Inşlayarak bir hafta içinde, ka- rarın anayasa ve içtüzük hü- kümlerine aykırı olduğu savı ve iptal istemi üe Anayasa Mah- kemesi'ne başvurulabileceği be- lirtümiştir. Anılan madde, Mec- lis tarafından verilen karann ke- sin olmadığını ifade ermektedir" dedı. Anayasa hukukçulan, karann Resmi • Gazete'de yayımlan- masının ardından gözaltına alı- nraaıun mümkün olacağına iliş- kin yorumlarla ilgili olarak da "Bu bir biçim koşuludur. Nasıl olsa yayımlanacak. Ama Meclis kararımn Resmi Gazete'de yayı- mlanmasından sonra emniyet ön- lemlerinin uygulamaya konul- ması, daha boş bir göriimim )a- ratır" değerlendimıesınde bulun- dular.Aynıkaynaklar."Anayasa- ya göre bir hafta içinde iriraz hak- İarı var. 15 gün süre içinde de Ana- yasa Mahkemesi'nin karara bağ- İama dunımu var. Yani 3 haftalık bir süre gerekiyor. 3 haftalık süre beklenmeden gözaltına alınmalan doğru muT' sorusuna da "Doğru. Yanlış değil. Neden? Kanunlar yayımlandıktan sonra Anayasa Mahkemesi'ne geldiği halde yürü- yor değil mi? Bu da onun gibi" yanıtıru verdiler. Anayasa Mahkemesi'nin ve- receği karann önemli olduğunu belirten aynı kaynaklar, "Mah- keme, Osman Köksal olayında, Çetin Altan olayında dokunul- maztığın kaldınlması istemlcrini iptal etti. Anayasa Mahkemesi bu konuyu çok firiz inceler. Mahke- me, hem dokunulmazlığın iyi kul- lanılmasından yana hem de kötü kullanılmasına karşı tutum sergi- ler" dedıler. Atatürk'e saldırılarıyla büyük tepki çeken ve dokunulmazlığı kaldınlan eski RP'li İstanbul mil- letvekili Hasan Mezarcı kendi isteğiyle teslim oldu.(Fotoğraf: RIZA EZER) sun bana ne. Ben diyorum ki is- teyen şeriatçı olsun. isteyen laik olsun. Şeriatçı, laik olanın hu- kukuna saygı duysun, laik olan da laik olmayanın hukukuna saygı duysun; güzelce geçinip gidelim. -Peki Atatürk hakkında ne düşümiyorsunuz? -Efendim, Atatürk hakkı- nda... Erbakan hocamız güzel bir söz etti. doğrudur. Atatürk yaşasaydı büyük bir ihtimalle Refah Partisi'ne kayıt olurdu. Ben öyle düşünüyorum. -Niçin? -Çünkü Atatürk'ün yaptığı işler ortada. Sonra Atatürk ka- nunla korunduğu için çok ra- hat konuşamıyoruz. O bakı- mdan... Atatürk'ün yeri büyük. O'nun yeri başka. Yani şimdi... Tarihimizde bir yeri var. Her- kesin bır yeri olduğu gibi, Bir Kanuni'nin, bir Fatih'in, bir Abdülhamit'in yeri olduğu gibi tarihimizde Atatürk'ün de bir büyük yeri var. Serbest tartı- şma ortamlan olmadığı müd- detçe çok şey de söylemek doğ- ru olmaz. Bugün Nazam Hikmet hakkında bile birçok yerde ra- hat konuşamıyor insanlar. Niye? Çünkü biliyorsunuz. Dü- şünen Adam heykeli tımarha- nede. Bir Düşünen Adam hey- kelıni gidip tımarhanenin or- tasına yapmış bir toplumuz. Düşünen Adam nerede? Ben bildim bileli hep hapishanede. Komünist dedik adamlan. gen- cecik fıdanlan hapse attık. Şe- riatçı dedik gencecik insanlan hapse attık. Dün bu insanlara niye zulmediyorduk? Dün Menderes'i idam ettik. şimdi de ona paye verdik. İadei itibar verdik. Nazım Hikmet'i yurtdışında bunalttık. hapse attık düşünce- sinden dolayı: şimdi de iadei iti- ban isteniyor. Ben yetkili olsam iadei itibar edenm Nazım'a. Nazım Hikmet büyük şair. Nazım Hikmet'in komünistli- ğini kabul etmiyorum. -RP iktidar olursa si/in söy- lediğiniz tarzda mı olacak Tür- kiye? \'ani herkes serbestçe dü- şüncelerini soyleyip, dolaşabile- cek mi? -RP iktidara geldiğinde son- suz bir hoşgörü ortamı oluşa- cak. Bundan asla şüpheniz ol- masın. Böyle bir şüphem ol- saydı, ben yemin cderek söylü- yorum. RP'de durmazdım. Bir hoşgörü ortamı. düşünce öz- gürlüğü ortamı oluşacak. Yani kılık kıyafetlerinden dolayı in- saniar mahkum edilmeyecek. düşüncelerinden dolayı mah- kum edilmeyecek, renginden. ırkından hangi şehirli olduğun- dan dolayı insanlar suçlandı- nlmayacak. -Seçimin sonucu sizce ne ola- cak? -Biz seçim sonuçlanndan çok ümitlıyiz. Refah geliyor artık. hissediüyor her taraftan. Diğcr adaylar da değerli insanlar. Biz onlara çamur atacak değiliz. Bilhassa ben Zülfü Livanel'iyi beğeniyorum. Sevdiğim bir sa- natçıydı. İyi oldu Zülfü Livanc- li'nin SHP'den aday olması. Refah'ın lehinedir. SHP'den dağılabilecek oylan tutacak; bu da Refah'ın lehinedir. Öyle gö- rüyorum. Bu sefergörünen o ki halkın karan Refah'lır. Demirel: Gözaltılar şık değil Karayaiçın: ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. DEP Genel Baş- kanı Hafip Dicle ile Şırnak Mil- letvekili Orhan Doğan'ın, do- kunulmazlıklannın kaldınl- masının hemen ardından TBMM çıkışında gözaltına alı- nmalan konusunda, "Bu çeşit olaylar şık olmuyor. Bunların bi- raz daha dikkatle y apdması ge- rekir" dedi. TBMM'nin önceki günkü Genel Kurulu'nda, 6 milletve- kilinin dokunulmazlığının kal- dınlması karanrun alınmasın- dan hemen sonra, DEP Genel Başkanı Dicle ile milletvekili Doğan'ın. meclis çıkışında gö- zaltına alındıklannın duyulma- sı üzerine, TBMM Başkan Ve- kili Vefa Tanır'ı arayan De- mirel. "gelişmelerden rahatsız olduğunu" dile getirdi. Tanır'a. milletvekillerinin nerede gözal- tına alındıklannı soran Demi- rel, kendisine ilk gelen bilgile- rin, parlamentonun şeref kapı- sındaki merdivenlerde olayın geliştiği yönünde olduğunu bil- dirdi. Konuyu TBMM'nin dünkü oturumunda gündeme getiren Tanır, Demirel'in milletvekille- ri gözaltında iken, gece geç sa- atlerde iki kez telefonla aradığı- nı ve gelişmelerden bilgi aldığını ve milletvekillerinin gözaltına ahnmasından endişe duyduğu aktardığını söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel de. dünkü kabullerinin ardından gazetecilerin konuyla ilgili so- rulan üzerine, "Bunların biraz daha dikkatle yapılması lazım İlgililerin hepsine söyledim, da- ha dikkatle... Bunlar kaçarlar korkusu hakim oldu. Bu çeşit bilgiler var. Ama çok daha dik- katle yapılması lazım" dedi. Dokunulmazlık sorunıı hükümeti etkilemez ANKARA (ANKA) - Başba- kan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, DEP'li milletvekillerinin doku- nulmazlıklannm kaldınlmasının hükümeti değil. TBMM'yi ilgi- lendirdiğini, bu nedenle de koa- lisyonu etkilemesinin söz konusu olmadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Kara- yalçın. kapatılan HEP'in Genel Başkanı Feridun Yazar'ı ma- kamında kabul ederek 45 dakika süreyle görüştü. Karayalçın, gö- rüşmeden sonra gazetecilerin so- n-lannı yanıtlarken. Feridun Ya- zar'la son gelişmeleri değerlendir- diklenni ve gelişmeleri sürekli iz- lediğini söyledi. Milletvekilleri- nin dokunulmazlıklannın kaldınlması konusunda DYP ve SHP'nin birbirine at tavirlar al- masının koalisyonun geleceğini etkileyip etkılemeyeceğinin sorul- ması üzerine Karayalçın şöyle konuştu: "Görüşmeler sırasında SHPIi bakanların neden Meclis'- te buiunmadıkları v olunda eleştiri- ler var. Oysa bunun hükümetle il- gili bir yani yok. DGM savcılığı dosyalan TBMM'ye gönderiyor. TBMM Başkanlığı bunu ilgili ko- misyona gönderivor. İlgili komis- yondan da genel kurula gider. Bu- nun Bakanlar Kurulu'nu ilgilendi- ren bir yani yok." Baştara/ı 1. Sayfada di. Güneydoğu'dan gelen sayın milletvekillerinden ki- mileri, halkın değil, bir terör örgütünün sözcüsü gibi ko- nuşmaya başladılar. Bu, bir gerçek... Ancak bu gerçek karşısın- da iki yol vardır. Bir siyasal görüş, sözde kaldıkça, şiddet eylemine dö- nüşmedikçe, Meclis çatısı al- tında dile getirilmeli ve gü- venceleri şağlanmalıdır. Ya da fikirlerinden dolayı milletvekillerinin dokunul- mazlıkları kaldırılır; gözaltına alınırlar. Parlamentoda ikinci yol yeğlenmiştir. Uygar dünyada hiç kimse- ye bu ikinci yolun demokrasi- ye yakıştığını anlatamazsı- nız. Dokunulmazlığının kaldırıl- masına karar verilen millet- vekilinin parlamento kapısın- dan çıkar çıkmaz polis tara- fından gözaltına alınması, hiçbir çuvala sığamayacak kadar sivri bir mızraktır, de- mokrasinin bağrına saplan- mıştır. Bütün bunlar ortalığı toz dumana boğarken, Meclis çoğunluğunu oluşturan mer- kez sağın demokrasiye kapa- lı rejim için "milli mutabakat" içinde bulunduğu da gözden kaçmıyor. Sonuçta "milli mu- tabakat" ya da "ulusal uzlaş- ma'kimiçevrelerin "ihtiyaç" saydığı bir "ekonomik prog- ram" üstüne oturtulacaktır ki olan bitenlerin temelinde ya- tan "neden"i de bu gereksin- me vurgulamaktadır. Son günlerin gerilimli tır- manışını siyasal gerekçele- rin daha arkasında aramak, gerçekçi bir yaklaşımdır. Şair ''zira bu terazi bu kadar sıkle- ti çekmez" demiş; bu ekono- mi, demokratik rejimi çeker mi?.. • • • GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Türkiye'yi kfenyönetiyor? ANKARA - Milhyetçı Cephe (MC). DEP'li milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırdı ve ikisinı Meclis kapısında polise teslim etti. DEP'li milletvekilleri hatalar yapmıştır, Genel Başkan Hatip Dfcte'nin demeçleri kamuoyunu dalgalandırmıştır.. Ama bu milletvekillerine yapılan, onlann hatalarının tümünü ikinci pla- na itmiş ve üzerine şal örtmüştür. Bu oiay Türkıye için ciddı bir sınav olacak. Acaba "hukuk devleti" olabildik mi, bunun neresindeyiz? önce milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili hukuksal işleyişi özetleyelim. Bir milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra bir hafta içinde Anayasaya Mahkemesi'ne itiraz edebilir. Ana- yasa Mahkemesi 15 gün içinde bu ıtirazı sonuçlandırır. Bu süre içinde mılletvekilıne herhangi bır yargısal işlem yapıla- maz. Meclis kararları "nihaı karar" değt\d\r. Yani, DEP'li 6 milletvekili en erken Anayasa Mahkemesi ka- rarından sonra DGM'ye çağrılır Ama önceki gün ne oldu? DGM, Emniyet Müdürlüğü'ne daha dokunulmazlıklar gö- rüşülmeden gözaltı isteminı iletti Polisler, Meclis içinde telsız- lerle bu milletvekıllerını adım adım izledi Dicle ve Doğan ı da kapıda gözaltına aldı Ortada ne hukuk var, ne Meclis'e saygınlık var, ne Ana- yasa'ya saygı var. Yaşananları, Anayasa Profesörü Erdoğan Teziç'le konuş- tuk "Baştan sona hukuk dışı" deyıp ekledi: "Aptallığın bu kadarı ancak okuyarak olur..." DEP'liler Anayasa Mahkemesi'ne gıdiyor. Peki, Anayasa Mahkemesi "Dokunulmazlıklar haksız yere kaldırılmıştır" ka- ran verirse ne olacak? Nitekim, dün görüştüğümüz Anayasa Mahkemesi kaynak- ları, dosyayı titizlikle inceleyeceklenni söylediler Bu konuda daha önce yaşanmış olaylar da var. 1967 yılında, TİP milletvekili Çetin Altan hakkında, Atatürkle ilgili bir yazısı- ndan dolayı dava açılmış, Meclis de dokunulmazlığını kaldırmıştı Olayın bundan sonrasını dün sabah konuştuğum Altandan dinleyelim: Coşkun Kırca ile Emin Paksüt bası çekmışti. Bir an önce dokunulmazlığımın kaldınlmasını ve elierimde kelepçe Mec- lıs'ten çıkarılmamı istiyorlardı. Oylama sonucu dokunul- mazlığım kaldınldı. Dışanda polıs otosu bekliyordu. Hemen gözaltına almaya hazırlandılar. Ama ismet Inönü itiraz etti. Hayır. yapamazsınız Anayasa Mahkemesi, Altanın ıtirazını sonuçlandırıncaya dek hiçbir işlem yapmazsınız' dedı. Ismet Bey'i dinlediler. Anayasa Mahkemesi benim ilirazımı haklı buldu ve dokunulmazlık karan duştu." Altan, 1967'nin sonuna doğru hakkında açılan davadan da beraat etmiş ve olay tümüyle kapanmıştı. Polısın önceki güne ne kadar hazırlıklı olduğu, Hasan Me- zarcı nm başına gelenlerle daha net ortaya çıktı İçişleri Ba- kanı Nahit Menteşe'ye gore ' yanlıs bır istihbarat alan" polis, dokunulmazlığının kaldırıldığını sanıp Istanbul'daki evinden Mezarcı'yı gözaltına aldı. Durum anlaşılınca özür dılenip bıraktı Polis, Meclis teki bir görüşmeden nasıl yanlış istihbarat ahr? Önceki gün yaşananların sorumluluğunu doğrudan üzerine alan yok. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, "Biz DGM'den yazı aldık. Dokunulmazlığı kaldırılanı gözaltına alacağız" diyor DMG Başsavcısı Nusret Demiral, "Kardeşim. olanları Mec- lis'e sorun. Ben daha devrede değilim kı'' diyor. İçişleri Bakanı Nahit Mentese, "Olay hakkında ayrıntılı bil- gım yok. Meclis bır karar almıştır" diyor Meclis'te böylesi bir görüşme yapılırken Adalet Bakanı Sey- fi Otrtay ortada yok Meclis e gelmediği gibi, arkadaşlarımız gün boyu bıraktıkları telefon notlarına karşılık alamadılar. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Başbakan Yarımcısı da "Olay yargısal" deyıp kenaraçekıldiler. O zaman ister istemez şu soru akla geliyor: -Bu ülkeyi kim yönetlyor?.. Cilıat Burak'ı yitirdik • Baştarafi 1. Sayfada doğdu. Orta öğrenimini Galatasa- ray Lisesi'nde tamamlayan Burak 1943'te İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi (Sanayii Nefise Mekte- bi) Mimarlık Bölümü'nden mezun oldu. Çeşitli okullarda. resmi daıre- lerde ve mimarbk bürolannda çah- şan Burak. daha sonra Bayındırlık Bakanlığı adına Birleşmiş Milletler bursuyla Paris'e gitti. Yurda dön- dükten sonra aynı bakanlıkta Proje Tanzim ve Fen Heyeti Müdürlüğü görevıne getirildı. 1%0'tan sonra kadın temasmı ışlecjığı "Brigitte Bardol'va Saygı", "Üç Güzefler" gıbı yapıtlannda özelbkle duygu ve karşıt renk kullanımı açısından dı- şavurumcu anlayışta eleştirel ger- çekçi bir anlatıma ulaştı. Burak; Atatürk. Fatih Sultan Mehmet. Nâzım Hikmet gibi önemli tarihsel kişıleri de simgesel biçımde tuvale >ansıttı. Prof. Mustafa Plevneji yaptığı açıklamada, 8 martta Mi- mar Sınan Üniversitesi'nde Burak ig'n bır tören düzenleneceğini söy- ledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle