04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet70. YtSAYI 24984 S A N A T K U L T U R M A G A Z I N T E L E V I Z Y O N 3MAflT1994PffiŞEMBf Dünya Dostlan Derneği, termik santrallann olup bittiye getirilmesine karşı Türkiye çapında "karartma geceleri" eylemini gerçekleştirme hazırlığında Mum ışığınada,karartmasınlardiyeyaşamımızı ÜMİTOTAN İZMIR - Dernekleşen. Dünva Dostlan'nın ilk eylemi "Kararfma Geceleri" ile başlıyor. Dünya Dost- lan. "Yeter ki yaşam kararmasın" slogaruyla 20 martta saat 20.00"de yanm saat süreyle tiim ülkede yurt- taşlan elektriklerini söndürüp mum y akmay a çağıny or... Dünya Dostian Platformu. geçen hafta içinde dernekleşerek tüzel kişi- lik kazandı. Dernek. antınükleer kampanyasını "romantik" bir ey- lemle başlatıyor. "Mum ışığına ra/ıvtz, veter ki yaşam kararmasın" sloganıyla tanıülan eyleme, ülkede çevreye duyarlı tüm yurttaşlar des- tek vermeyeçağınhyor. Haydi mum ışığına S.O.S Ankara Bürosu Sözcüsü Nesrin Timur, Marmaris Gönüllüle- ri tarafından önerilen eyleme Dünya Dostlarfnın sahip çıktığını belirte- rek şunlan söyledi: "Türkiye çapında ilk büyük etkin- lik olarak, 'mum ışığında oturma'yı bedef olarak belirledîk. 20 mart günü saat 20.00'de tüm yurttaşlan yarım saat süreyle tüm elektriklerini ka- patıp mum ışığında oturmava çağın- yoruz. Bu eylemimiz, Gökova Ter- mik SantraJı'nı oldu bittiye getirmek isteyenlere, Akkuyu N'üİdeer Sant- Elektrik üretimi uğruna, termik santrallarla çevrenin kirletilmesine ve doğanın öldürülmesine karşı çıkan tüm doğa dostlannı 20 mart gecesi, saat 20'de ışıklannı söndürüp mumla aydınlanmaya çağıran Dünya Dostlan eylemde kararlı. ralı'na temel atmaya hazırlananlara vürürülen mücadelede bir yurttaş, açısından dünvaya örnek olacak tu- alamaz." S.O.S Akdenız Bürosu verilecek en güzel cevaptır. Türkiye Çıra vakmaya razıvız' demişti. İşte tumlar alıvorlar; hep birlikte yaşamı sözcüsü Vusuf Barış da kollan şim- insanı, yaşamını savunacaktır. Yıllar Yatağan köyiüleri, işteKozbeyliköy- savunmava kalkıştıklarında hiçbir didcn sıvadıklannı. Dünya Dosl- önce Aliağa Termik Santralı'na karşı lüleri. İ Ikemiz insanı eko-bilgelik iktidar bu insardarı çiğnevip kararlar lan'nın örgutlü bulunduğu tüm kent ve beldelerde mum eylemı içın hazırlıklannsürdüğünüsöyledı. Yu- suf Banş, yurttaşlık haklarının her gün ihlal edıldiği ülkemizde. doğal ve kültürel değerlerin koruna- madığını \urgula>arak şöyle de\am etti. "20 mart akşamı sokaklarda mum satacağız. Özel rady o v e televiz- yonlardan anonsJar yaptıracağız. Mahalli basınla yakın temas sağlayıp kamuovunu oluşturmaya çalrşacağız. Ciökova kapatılsın. Akkuyu'ya nükleer santral vapılmasın" başlığı altında, tüm yurttaşlan bu etkinliğe destek vermeye çağırnoruz. Hep bir- likte mum ışığına bile razı olduğumu- zu gösterelim. Yeter ki vaşamımızı karartmasınlar, 'Bız her şcyın yolu- nu buluru/ mesajını büyük katıJı- mlarlav-erelim." İzmir'den destek Çeşıtlı kuruluşlarn katıhmıyla oluşturulan İzmir Çevre Platformu da karartma eylemıne tam destek venyor. Platform. "Göko>a fçin Acil Bildiri" başlığı ile yayımladıâ çağn- da. şu görüşlere >er verdı: "Anayasaya göre herkes sağlıklı, dengeii bir çevrede yaşama hakkına sahiprir. Öyleyse vatandaş olarak, gelin çocuklanmız için, geleceğimiz için, üzerinde yaşadığımız bu cenneti kurtaralım. Onurluca. insanlık adına yaptığımız bu çevre mücadelemizle çocukiarımıza utanmayacağunız bir dünya bırakmayı, doğaya yapılan haksızlığa son verilmesini istiyoruz. Gelin, 20 mart akşamı ışıklannızı ka- patın, mumlarınızı yakın." Burdur Gölü'nde çevreayıbı Haber Merkezi- Burdur Gölü- nün ekolojik dengesine büyük za- rarlar verecek olan organize sana- yi bölgesi ve uluslararası havaa- lanı inşaatı. kamuoyunun büyük tepkisine karşın sürüyor. Doğal Hayaiı Koruma Derneği. çok yönlü bir Çevresel Etki Değerlen- dirmesi'run sonuçlan alınıncaya kadar inşaatlann durdurulmasını istedi. Doğal Hayaü Koruma Derneği tarafından yaprhm açıklamada, gölün Çevre Kanunu. Başba- kanlık Sulak Alanlar Genelgesi, Uluslararası Ramsar ve Bern söz- leşmeleri ile koruma altında bu- lunması gerektiğine dikkat çekilir- ken. "Bu yatırımlara karşı oluşan büyük kamuoyu tepkisi, siyasi ira- de tarafından hiçe sayılıyor" denil- di. Açıklamada, yöre halkjnın iti- razlanna. açılan davalar ile ulusla- rarası boyuta ulaşan tepkilere karşın gölün \e Burdur"un sonu anlamına gelen inşaatlar için Çev- resel Etki Değerlendirmesi yapı- lması için bir girişim de başlatı- lmadığı bildirildi. Yetkililerin. "yatırımlar, ÇED yönetmdiği yayımlanmadan önce planlandı" gerekçesıni ileri sür- düklerini belirten dernek yetkilile- n. "Biz pianlarımızı yaptik. Artık doğanın konınması için geç kalınmıştır" denilmesini "kabul edilemez" bir durum olarak nitele- diler. Doğal Hayatı Koruma Der- neğfnin yazılı açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer \eril- di: "Burdur Gölü kenarına vapıl- makta olan Isparta Havaalanı ve lsparta Organize Sanayi Bölgesi inşaatlan. çok yönlü bir Çevresel Etki Değerlendirmesi'nin sonuç- lannı alıncaya kadar durdumi- malıdır. Böyie bir örnek ortada du- rurken, doğanın koruıtması konu- sunda bolca söz ve vaatlerde bulu- nana TC Hükümeti'nin bundan sonra ulusal ve uluslararası plat- formda vereceği herhangi bir sözün güvenilir olması bekleniyor. Kediler arası güzellik yanşması ANKARA (ANKA) - Doğa ve Hayvan Sevenler Derneği tarafın- dan Van ve Ankara kedileri. güzel- lik yanşmasınm ikincisi 20 mart günü shereton otelinde düzenlene- cek. Doğa ve Hayvan Sevenler Derne- ği Başkanı Betül Kalemli yaptığı açıklamada Türkiye'de ilk kediler arası yanşmarun geçen yıl haziran ayında çevre gününde dü- zenlendiğini, ikincisinin ise 20 mart günü düzenleneceğini bildirdi. Ka- lemli geçen yıl düzenlenen yanşma- dan 60 mılyon lira gelir sağlandığını bu gelirle hayvanat bahçesine kedi evi yaptınldığını soyledi. Kameli ge- çen yıl yapünlan kedi evinin 150 milyon lıraya malolduğunu kayde- derek, bu yıl sağlanacak gelirinde yaptınlan kedi evinin tamamlana- cağını ifade etti. Yanşmanın amacının nesli tü- kenmekte olan Van ve Ankara kedi- lerinin belirlenerek koruma latına alınması olduğunu vurgulayan Ka- lemli. "Bu kediler yurt dtşında ülke- mizi olumlu vönde tanıtıvorlar" dedi. îslam'ın kurallannı kendine göre yorumlayan bir tasavvuf felsefesi YILMAZ KARABACAK Doğu mistisizmı uzun bir dönem, yani bütün bir ortaçağ boyunca Anadolu topraklannda bağdaş ku- rup oturdu. Yeniçağın çocukluk dö- nemlerinde ise mahmur adımlarla da olsa yürümeye kalkıp şöyle bir sendeledi. Aynı topraklar aşkta tannsallıktan çok tannsallıkta aşkı arayanlann ve böylelikle tannnınen doğru bilgisine ulaşacaklan inananı taşıyanlann mekanı oldu. Tasavvuf felsefesi dünyanın. ıkı eski kıtası arasına düşen bu semtin- de. kendisiyle aynı zaman dilimini paylaşan diğer semtlerde olduğu gibi. inanç merkezli bir düşünme. kavrama, yaşama. biçimı oluşturdu. Gelenekler mozayiği Eski Yunan. Yahudı. Hınstiyan. Hint ve İran gelenek ve düşünüş bı- çimlerinin geçerlilik taşıdığı coğraf- yada doğan yeni İslam dini kendı- sınden önceki kültürlerle girdiği et- kıleşimin bir sonucu olarak tasav- vuf düşüncesini ortaya çıkardı. Henüz yeni yeni şekillendiği 7 ve 8. yüzvıllarda Veysel Karani, Hasan Basri, İbrahim Bin Edhem gıbı başlı- ca temsıldlerin elinde "maddı de- ğerlerden yüz çevirerek katıksız bir dinsel yaşamı gerçekleştirme" il- kesi üzerine oturmuş. \'e zamanla. "Her dunımda tanrıva güvenme". "Nefsin arındırılmasına. eğitilmesine yönelik çilecilik", "Belaları gönül boşluğu içerisinde kabullenme". "Tanrı korkusu", "Tanrıva duyulan suursız sevgj". "Günahlardan ve gü- nah düşüncesi taşıyan şeylerden uzaklaşma" gibi unsurlan banndırır duruma geldı. Kunımsallaşan tasavvuf Bu dönemlerden itıbaren ıkı farklı doğrultuda sistemleşen tasavvufun asıl kurumsallaşma \e örgütlenme süreci 12. Yüzyıl'da başladı. İslam kurallanna uygunluğu önemseme- yen ya da gerektiğinde bu kurallan kendince yorumlayan birinci öğreti. gelişimini bu yönde sürdürerek. Tann"nın bütün ad ve nitelikleriyle "İnsan-ı Kamil'dc vücut bulduğu ve onun ağzından konuştuğu görüşü- ne. yani "Vahdet-i Vücut" teorisine ulaştı. Bu öğreti çerçevesindeki ta- savvuf felsefesi İslam bilginlerinin şiddetli eleştirilerine uğramış. bu dü- şünceleri taşıyanlar kafirlikle suç- lanarak. hapsedildi, sürüldü ve öl- dürüldüler. Bu öğretinin karşısında gelişen ikinci öğreti ya birinci öğretinin or- taya attığı kuramlan karşıt kuram- iarla dengeleyerek ya da onlan İs- lam kurallan açısından yorumlama yolunu izleyerek daha ıhmlı ve banşık bir yol izledi. Hoşgöriinün sınırları Tasavvuf düşüncesini Anadolu"- ya yayan Mevlevi Tarikatı, 30 Eylül 1207 tarihinde Horasan'da doğan Celaleddin-i Rumi'nin öğretilerine dayanmaktadır. Moğol istilasının sonucu olarak, ailesiyle birlikte 1218"de Konya'ya göçeden Mevla- na Celaleddin-i Rumi 30 bın dize tu- tan mistik şiirleriyle öğreti<;inı Ana- dolu'nun dört bir yanına yaydı. -jr -w^)şgörüsü smırsız Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin L M kurduğu, oğlu Sultan Veled'in tarikatlaştırdığı i i Mevlevilik, Sema törenlerinde dönen dervişleriyle günümüzde hem dinsel özelliğini • • • • sürdürüyor, hem de turistik bir gösteri olarak dünyanm dört bir yanından gelen yabancılan Mevlevihanelerde toplamayı başarıyor. 17Aralık 1273'teölümününardı- ndan. oğlu SuJtan Veled tarafından Mevlevilik bir tarikat haline getiril- di. 15. Yüzyıl'daKonya veçevresin- de yaygınlaşmaya başlayan Mevle- vilik. 17. Yüzyıl'da başta İstanbul olmak üzere Anadoiu'nun çeşitli yerlerinde kurulan dergahlarla altın çağına ulaştı. Mevleviliğe göre dergahlarda ve- rilen tasavvufi eğitimin amacı kişi- nin kendisine gelmesini, kendisini bulmasını sağlamakıır. Gerçeğe ulaşmanın asıl yolu çilc değil aşktır. Var görünen şeylerger- çekte yoktur. görünen nesnelerle varlığını duyuran Tann'dır. Tannyı dolayısıyla kendinı bulmak için varlıktan annmak gerekir. Bunun başlıca yolu ise benlığinı kötülükler- den anndırmakla ve hoşgörüyie ola- naklıdır. Tasavvufi yolculuk olarak da tarumlanan tannya ulaşma süreci. "Hahetlik", "Dervişlik", "Dede- lik", "ÇelebiliJi", "Şeyhlik" şeklinde adlandınlan beş ayn aşamayı içer- mektedır. Dergahlarda verilen Mevlcvı eğıtimınde bütün bu aşamalardan yüzyıllann geleneksel- leştirdiği törenlerle geçilir. Bu tören- ler kendisine özgü formlan bulunan Mevlevi Müziği eşliğınde Sema avinleri ile başlayıp. "Zikir telkini", "Tac ve hırka giyme" törenleri ile devam eder. Zikir telkıninde şeyh. müridi önüne oturtarak elinı tutar. bütün günahlardan sakınacağına dair söz alır. kelıme-ı ıcvhıdı üç kez vüksek sesle telkın eder. mürıt de a\nı sözleri vıneler Tefkın bıttikten sonra şeyh. dünva ile ılgisinı kcstıği- ni simgelemek üzere müridın saçı- ndan birkaçkıl keser. Hahet.başka tarikatlarda olduğu gıbı 40 gün süre ile kesıntisiz ıbadet biçimınde değıl. dergahta hizmet biçimınde u\gu- lanır. Hahetıtamamla\dnkışı"İ)er- viş" adıyla anılır. Bunu izleyen aşa- mada ise tac gıyecek dervış. şevhın önüne oturarak başını dızlenne da- var. Şeyh. diğer Mevlevi şevhlennın silsilcsini okur. bunun ardından. Tann'dan dervışı fakırlık yolunda başanlı kılmjsını. başına manevı bir tac ıhsan etmesini dilcverek tacını giydırir. Hırka ise yine şeyh tarafı- ndan çelebılık aşamasına enşmış münde çeşıtlı dııalar okunarak giv- dirılir. Sema törenleri SövJencelere göre Mevlana Cela- leddın Rumi. doğaya çıktığı zaman- larda "Din ışığı'nın parlayan güzel- lığını bulur. çıçeklerle kuşlann ken- disinde varolan tanrı sevgısını pav- Lıştığın' hıssederek şıırler okur \c kendi etrafında dönerek danNcder- di. Günümüzedck ulaşan Senu lo- renlerıne. Mevlana'nın bu dansının kaynaklık ellığı kavıtlarda vcra- lıvor. Sema törenlen Mevlevi müzı- ğının eşliğınde "selam" adı venlen bölümler halınde yapılır. Her selam dığerine bir ara nağme ile bağlanır Her üç selam arasında ıse vız senuı- sı kullanılır Sema törenlennın en u/un en renklı \e en nıelodık bölü- ınünde vürüksemaı eşliğınde Mes- nevfdcnalınmışbeyilleregevılır Bu bölum son peşrev veva son vürük- semaı adı venlen müzıkle bitınlır Bııv ük ölçüde tek seslı veçalgı eşlıklı Me\le\ı mu/ığı. Türk Tasavvuf Mii/ığının en gelüjmi} dalını o'ıışiu- rur Mulrıp adı venlen xiz takınıı- nda ise Ney. kLidiim. rebap. halılc. kıinun. lambıır. ve kemençeden olu- jan çalgılar veralır Kulekapı Mcvlcvihanesi Ta^avvuf düşüneesının nıme ve müziğe vansımasını okışturan Sema törenleri 500 vıldır taşıdığı gclenek- sellikle Her yıl araiık ayında daha çok turistik amaçlarla Konya ve Istanbul'da yapılmaktadır. İstanbul Tüneldc bulunan "Kulekapı Mevle- vihanesi" bu törenlenn başlıca me- kanı durumundadır. 1491-1492 yıllan arasında II. Bayezid'ın vezir- lerinden İskerderpaşa tarafından vaptınlan Kulekapı Mevlevıhanesi çeşitli deprem ve yangınlarda gör- düğü hasann ardından 1819 \ ıhnda onanlarak bugünkü biçimini almıştır. 19. Yüzyıldan kalma Os- manlı barok üslubunun başlıca or- nekleri arasında yer alan mevlevi- hancnın avlusunda dönemin önde gelen mevlevi dedelerinden Kudre- tullah ve Ataullah efendinin türbele- ri bulunmaktadır. Bu türbelerın he- men bıtişığindekı üçüncü türbede ise Divan Şiin'nin başvapıtı olarak tanımlanan "Hüsn-ü Aşk"ı kaleme alan Şeyh Galip yatmakıadır. 1960 yılında resıorasyon geçiren bina 1975 yılında Divan Edebiyatı Mü- zesi olarak kullanıma açılmıştır. Kısafihn dahnda 'Zeynep' beğettitopkuh STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Öğretmen bir med\a pedagogu Tülay Arası n. radyo ve TV vapımcılarından Abdullah Gür- gün'Ie birlikte yaptığı kısa metrajlı film. ilk gösterimdcn sonra övgüy- le karşılandı. İsveç'te film çalışma- lan yypmak isteyenleri özendır- mek amacıyla. ülkenın tanınmış film kişibi Sven Björklund'un ansı- na konulan fondan geçtiğımiz yıl ıçınde Türkıveli genç yapımcı ve medya pedagogu Tülay Aras ya- rarlandı. Fonun verdığı burs. bir hafta süreyle kazanana. profesyo- nel film şırketlennin tesislenni di- ledığınce kullanma hakkını tanı- >or ve belırlı bir mıktar ham fîlmı de kullanıma tahsis edıvor Tülay Aras'ın çalışmasına. kcndı kay- naklanyla sağladığı Nordart adlı film şırketi desıek oldu ve onun kameramanı. Bilgen Tufan. "Zey- nep"ın çekımınc katıldı. •'Zeynep*'te. İsveç'e yerleşmış bıraılenın. hem buraya uyum sağ- lamış. hem de kültürel gcvmışını unııtmamış bir genç kızın güniük vaşanüM göstenlıvor. İsveç'tekj Türk eamıasının yakındun lanıdığı. gazeıccı Mustafa Sön- mezın kızı olan Zeynep, bu kısa belge.selde doğal tavırlanyla ilgı topladı. Fılmin Sinematek'tekı ilk göstenlışıne kaulan İsveçlı belgesel film vapımcısi ve yöneımenı Maj \\eicselman. lllmın kendısını çok eıkıledığını ve kısa meırajlı film- lerın programa .ılındığı filnı fesiı- vallerıne k.ıtılniıisı cerekiıüını NİU- ledi Biyoloji dersi tepki yarattı STOCKHOLM (Cumhurivet) - Bızdekı oi'U bir ve lı^e bir detıgı olan okullann derv programmda bulunan "cınNCİIik ve bırlıkteva>.ı- mak" konulıı dcrslerin. valnı/ca bırer bıvolojık olav gıbı üoriılerek bu dersın ıçıne kaiılm.ık jsienıi7CM lepkivaraiiı. 13-IS yjşımhıkı geııçlen ıvı ı.ını- yan öğreımeııleı ve okullann vtğlik görev lılerı. gençlerin gunlük yaşammda buvük önenıı olan cın- sel ılişkılerın. bunımla ıgılı bılgıle- nn ve doğan sorunların. onların dışındakı T>ır biyolojık konu gibı ele alınmak ij.tenme.Mni eleştıriyor- lar. Hiikümetın. bıyolojıdersinın bu bakımdan da yeterli olduğu görü- şüne gençlenn danışmanlan da karşı çıkıyorlar Aftonbladet gaze- tesıne açıklama vapan okul hemşi- rcsı L lla Holmström tepki eöste- renler arasında: Geçen hafıa bana. ilk kezcınsel birleşmeyapmışolan 13yaşındaki bir kız gcldi. Sevgılısine. ne prezcr- vatif sözü edebilmış, ne de regel durumunun ne olduğu hakkında bilgı sahibı. diyor. Gençler. eski- den bizım merak ettiğimiz şeyleri merakediyorlar. Oğlanların aklı fıkn. sınıfta kaç kızın bakireliğıni yitinnış oldu- ğunda. Öte yandan. bızim zamanı- mızda olanın tersıne. cınscl ilişkı için en erken yaşın ne olduğunu. duruma bırakıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle