05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MART1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dûzce'de trafîk kazası: 9 ölü • DÜZCE (AA) - Bolu'nun Düzce ilçesi yakınlannda dün sabah meydana gelen kazada 9 kişi öldü, 19 kişi yaralandı. Kaza, Kerim Saraçoğlu yönetimindeki 42 L 4205 plakalı tankerin, Hacıdayı meykiinde. Ankara'dan İstanbul'a gitmekte olan Hüseyin Acar yönetimindeki 14 M 4039 plakalı minibüs ile çarpışması sonucu meydana geldi. Kazada. tanker süriicüsü Kerim Saraçoğlu. minibüs süriicüsü Hüseyin Acar ile Nuri Gülsen ve Uğur Yılmazdemir olay yerinde öldü. Rafet Sağlam. Ismail Karabıyık, Aydm Yöriik, Soner Aktepe ve Hikmet Yaz da kaldınldıklan Düzce Devlet Hastanesi'nde hayatlannı kaybettiler. 'Atatürk ye çağdaş düşönce' ADANA (AA)-Tıp Bayramı nedeniyle Adana 'da düzenlenen panelde. Atatürk'ün çağdaş düşünebilen ve çağın ötesini de görebilen bir liderolduğu bildirildi. Çukova Ünjversitesi Tıp Fakültesi'nce düzenlenen "Atatürk ve Çağdaş Bilimsel Düşünce"jkonulu panele katılan A.C. Türk Inkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ünsal Yavuz. Atatürk'ün çağdaş ve özgür düşünceye önem verdiğini belirterek "özgürlük ve bağımsızlık, Atatürkçü düşüncenin temelini teşkil etmektedir. Atatürk'ün istediği. Türkiye'nin ekonomikvesiyasi bağımsızlığıdır. Çünkü ekonomik yönden bağımsız olmayan ülkelerin siyasi yönden bağımsız olması düşünülemez"dedi. Pn'den • ANKARA (AA) - PTT Genel Müdürlüğü. İstanbul'da Anadolu ve Avrupa yakası arasında yapılan telefon görüşmelerinde şehirlerarası tarifenin uygulanmadığını açıkladı. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, her iki yaka arasında yapılan altı dakikalık bir telefon förüşmesi karşılığında üç ontürlük ücret alındığı bildirildi. Açıklamada, bazı basın orşanlannda Istanbul da farklı iki vakadaki abonelerin birbirlerini aramalan halinde şehirlerarası ücret alındığı şeklinde haber çıkmıştı 34milyon kömör rezervi • ZONGL LDAK (AA) - Grizu faciasmınyaşandığı Kozlu kömür üretim bölgesinde MTA'nınyaptığı sondaj çalışmalan sonucu, 34 milyon ton kömür rezervi olduğu belırlendi. MTA Batı Karadeniz Bölge Müdürü ., Orhan Küskü, grizu faciasından sonra Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun isteği üzerine, kömür rezervini saptamak amacıyla Kozlu bölgesinde, Türkiye'nin en derin sondajlannı gerçekleştirdiklerini açıkJadı. Öğpenciye Nevpuzcezası • •DİYARBAKIR - i (Çumhuriyet) - Dicle Üniversıtesi'nin çeşitli fakültelerinde öğrenim gören ve 2 mart Nevruz günü okula gitmeyen öğrendlerin sınıfta bırakılacağı savlandı. Okulda olay çıkabileceği düşüncesiyle Nevruz günü derslere girmeyen ban öğrencilerin, idare tarafından sınıfta bırakılacağı önc sürüldü. Öğrenciler. "Bazılanmız, derslere girmeme hakkımızı Nevruz günü okula gitmeyerek doldurmuş oluyoruz. Ancak o gün öğrencilerin yüzde , 70-80'i okula gitmedi. Bu durumda bütün öğrencilerin sınıfta bırakılması gerekir" dediler. Almanya'nın, PKK'lıların iadesi için kosulu var: Asmazsaııızgöndeririz METİNDALMAN BONN - Almanya hükümeti. ülkede olaylara kanşan PKK yandaşlannın Türkiye'ye iade edilmeleri halinde ölüm cezası ile vargılanmayacaklan ve işken- ce görmeyecekleri konusunda Ankara'- dan garanti istedi. Ankara ise Al- manya'nın iade için koşul öne sürmesi- ne sıcak bakmıyor. Federal İcişleri Bakanı Manfred Kanther, Bonn'da yaptığı açıklamada, olaylara kanşan PKK yandaşlannın ia- desi konusunda Türk yetkililerle görüş- melere başladıklannı belirterek şunlan söyledi: "PKK'nm eylemlerini AlmanyaVa ta- şıması bizî son derecefizmüştür.Bu tip olayların tekrarlanmaması için en sert ö'nlemkri almava karar verdik. Bu ön- lemler paketi arasında eylemlerde aktif rol oyna> an militanların en hı/lı bir şekil- de Türkiye'ye iade edilmeleri var. Al- manya'da bazı cevreler Türkiye'de ölüm cezası ve işkence olduğu gerekçesivle bu- na şiddctle karşı çıktüar. Biz müttefik Türk hükümeti ile göriişerek Almanva'- dan sınır dışı edilerek Türkiye'ye iade edüecek PKK militanlarının idam edil- memeleri ve işkence görmeyecekleri ko- nusunda Ankara'dan bir garanti bekle- mekteyiz." Federal Alman Adalet Bakanlığı'nca yapılan açıklamada ise tutuklanan PKK'lılann. ceza yasasının "bir terör örgütüne üye olmak" konusunu içeren ve suçun kesinleşmesi halinde ömürbo- yu hapis cezası öngören 129 (a) madde- sine göre suçlandıklan belirtildi. Bu arada. Avustralya'nın Melbourne kentindeki Almanya Konsolosluğu dün bir grup PKK'lı tarafından yanm saat süreyle işgale edildi. İşgaîciler. Al- manya'nm PKK örgütüne karşı izlediği tutumu protesto için bu eylemi gerçek- leştirdiklerini söylediler. AP tarafından yayımlanan bir haber- yorumda. Almanya"da PKK'lılar tara- fından son günlerde düzenlenen gösteri- lenn "ters teptiği" belirtildi. AP, Bonn çıkışlı haberde. Alman hü- kümetini Türkiye ile bağlannı kesmeye zorlamak amacıyla düzenlenen ve 100 polisin yaralandığı gösterilerin, Alman- İarda sempati yerine kızgınlık yarattığı belirtildi. Üsteğmenle astsubay şehit* Muş'un Hasköy ilçesinde devriye gö- revi yapan güvenlik güçlerine dün saat 13.30 sıralannda pusu kuran PKK'lı te- röristlerce ateş açıldı. Saldında, kimlik- leri henüz belirlenemeyen bir üsteğmen ile bir astsubay şehit oİdu. Özel harekat timinde görevîi bir kişi ile bir er de yara- landı. Bitlis'in Hizan ilçesi Kollukdere köyü yakınlannda güvenlik kuvvetlerince iki gündür sürdüriilen operasyonlarda 16 PKK'lı terörist öldürüldü. Yetkililer, havadan Süper Kobra heükopterierinin de katıldığı operasyonun devam ettiği- ni. yaralanan iki erin sağlık durumlan- nın iyi olduğunu kaydettiler. Bu arada Ağn Dağı'nda yapılan ara- ma tarama çalışmalannda da PKK'ya ait bir sığınakta iki adet SAM füzesi ele geçirildi. Dört bin rakımlı Mıhtepe mevkiinde bulunan sığınakta SA-7 tipi füzelerin yanı sıra bir RPG-7 tipi roke- tatar, 27 roket. 43 roketatar sevk fişeği, birer kilo ağırlığında 21 tahnp kalıbı ve çok sayıda silah ele geçirildi. Erzincan'- da silahlı terör faaliyetlerinde bulunan TİKKO'cu 25 teröristın sıkıştınldığı bildirildi. Vali Recep Yazıcıoğlu, Ke- mah ilçesi Sanyazı köyünden başlayan ve 30 kilometre uzunluğundaki Mey- vanlı vadisinde bannmaya çalışan bu grubu yok etmekte kararlı olduklannı söyledi. Diyarbakır'ın Ofıs semtinde inşaat malzemesi satıcılığı yapan Abdullah Ay- dm (20), önceki gece kimhkleri belirlene- meyen 2 kişinin silahlı saldınsı sonucu öldürüldü. Adana'da PKK'ya yönelik operas- yonda 10 kişi gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre çeşitli tarihlerde molotof kokteyli atma eylemini gerçekleştiren kişiler ara- sında, gençlik birimi ve mahalle komite- si sorurhlulan da bulunuvor. T Y V P ' n î n 6 f»<»rı«lîl^ c ö l * » n i ' ^ e r : Abdi Ipekçi Spor Salonu. Kapılanndışında, içerivegirmeninvollarınıarayan MJM.1 l l l l l gClH^lllV ŞUICIII yüzferce genc bir vana. salonu dolduran 5 bini aşkın genç,"Vur vur inlesin, Mesut Yümaz dinlesin" diyor ve ellerindeki DYP flamalannı sallaj ıp "Haydi şimdi gel!" di\ e tempo tutuyor. tçeridekiler de dışarıdaki- ler de Tansu Çiller'i beklijor. DYP İstanbul İl Başkaniığı bünyesinde, II Gençlik Komisyonu'nca düzenlenen "Genclik Şöleni"- ndeviz. Tansu Çiller beklenirken salona Bedrettin Dalan, Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıİmaz ve DYP tstanbul İl Başkanı Maral Öztekin girijor. Önce Erdal, ardından Sibel Tüzün, Jale, Ferda And Yarkın, Eda Özülkü. Fatih Erkoc, Rü\a Ersavcı. Jale, Deniz Arcak. Seden Gürel şarkılanyla gençleri coştunıyor. Ebru Gündeş. "Demir Attım V alnızlığa" adlı hit parçasını söylerken beklenen an geiiyor ve Tansu Çiller, salona "demir atıyor". Ancak Çiller. beklenenin aksine, protokolde kendisi için ayrüan "be- yaz" koltuğa değil, protokolün arkasındaki gençlerin ortasına oturuvor. Bir anlamda halkıyla bütünleşerek yeni bir "beyaz sayfa"daha açıyor. (FOTOĞRAF: MLHARREM AYD1N) Alman tıeyet SHP1 Mayısiçinimzatophıyor 26 kitle örgütü acıklama yaptı Zonguldaklılar TTK'ya sahipçıktı • Grup Başkanvekili Ercan Karakaş 1 Mayıs'ın resmi bayram olarak ilan edilmesi için hazırladığı yasa önerisini SHP"li milletvekillerinin imzasına açtı. ANKARA (Çumhuriyet Bü- rosu)-SHP. 1 Mayıs'ın işçibay- ramı olarak kutlanmasını ön- gören ve geçen vıl TBMM Ge- nel Kurulu'nda reddedilen \asa önerisinı tekrar Meclis Baş- kanlığı'na sunacak. SHP Grup Başkanvekili Er- can Karakaş'ın 2429 sayılı ulu- sal bayram ve tatiller hakkında- kı yasada değişiklik yapan öne- risinde. 23 Nisan. 19 Ma\ıs ve 30 Ağustos günlerinin yanı sıra 1 Mayıs gününün de resmi bay- ram olması istenhor. SHP milletvekıllennin imza- sına açılan yasa önerisinin ge- rekçcsinde. î Mayıs'ın işçi bav- ramı olarak 129 ülkede kutlan- dısj belirtildi. Türkiye'de de 1908'den bu nuvlailgili olarak dün yaptığı açıkiamada, yanakutlanan 1 Ma\is'm 1925vıhnda"Ba- şunlan söyledi: "1 Mayıs'ın da Nevruz'un Haber Merkezi - Türkiye Taşkömürü Ku- rumu'nun (TTK) yeniden yapılanması ve bu yapının tarihi. toplumsal ve teknık gerçeklere dayanması gerektiği vurgulandı. Aralannda Genel Maden-İş Sendikası. Zonguldak Barosu. TTK Memurlar Derneği ve Zonguldak Gazetecıler Cemiyeti'nin de bu- lunduğu 26 demokratik kıtle örgütünce \apı- lan vazılı açıklamada siyası ıktidarlann bugü- ne kadar olduğu gibi bugün de KİT'leri ka- rtiuoyu gözünde mahkum etmek ve başa bela izlenimi vermek için yoğun bir çaba içindc ol- duğu bildirildi. "Taşkömûninün stratejik önemi ve iilke ekonomisi için gerekliliğini tartışmak bile iste- mivonız. Ancak bazı temel maddelerdc dışa bağımlılığm nelere malolacağını da hatırlat- makta yarar görüyoruz. Petrol krizi belki unu- tulmuştur, ama daha dün l krayna'da doğalgaz vanalarının kapatıldığında yaşanılan paniği unutmak mümkün değildir"denilen açı- klamada, özetle şu görüşlere yer verildi: "Hükümctin Zonguldak'la alay etmeye. Zonguldak'lıları kapatırım ha.. diye tehdit et- me\e hakkı yoktur. Kurum tek isrihdam alanı olmaktan çıkarılmalıdır. Ancak bu lafla olmaz. TTK Zonguldak'la birlikte düşünülmelidir. Masa başında alınacak kararlann getireceği sonuçları ivi değerlendirmek gerekir. Zongul- dak üzerinde oynanan oyunları bozmak için so- nuna dek tüm gücümüzle mücadele edeceğiz" Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Şenol Yazıcıoğluda yaptığı açıkla- mada, ocaklara şu anda 5 bin işçi gerektiğini belirterek işçi acığı yüzünden birçok ocağın üretimlerinin birleştirildiğini, geçmiş yıllarda 70civannda olan ocak sayısının şimdi 35-40*- la düştüğünü söyledi. har ve Çiçek Bayramı" olarak resmi bay- ram günü ilan edildiği ve bunun 1980 yıhna kadar sürdüğü hatırlatılan gerekçede. "1 Mayıs'ın hala yasalaşmamış olması artık bir eksiklik değil, utanç vesilesidir" denildi. Grup Başkanvekili Ercan Karakaş. ko- da resmi bayram günü olarak kabut edilme- sini istiyonız. Bu konudaki >asal değişiklik önerilerinin hükümetten gelmesi durumunda bizim yasa önerimizi > inelememize gerek kalmaz. Hükümetin zamanında gereken hazırlıklan vapmasını isti\oruz." Karakaş ve arkadaşlan daha önce 8 Ni- san 1992 tarihinde 1 Mayıs'ın resmi bay- ram günü ilan edilmesini öngören yasa önensini TBMM BaşkanlığYna sunmuştu. Ancak. fçişleri Komisyonu'nda "Çalışan- lar ve Bahar Bayramı" olarak değiştirilerek benimsenen öneri, bir yıl önce TBM M Ge- nel Kurulu'nda reddedilmişti. Kürtsorunu bizide ilgilendiriyor ANKARA (Çumhuriyet Bü- rosu) - Nevruz'la ilgili gelişme- leri izleyen Alman gözlemciler, Kürt sorununun siyasi yöntem- lerle çözümlenmesi gerektiğini savundular. Yurttaşiann "kor- ku" nedeniyle Nevruz kutlama- lanna katılamadığını savun- duklan Doğu ve Güneydoğu'- da. "Türk ve Kürt sorumı" bu- lunmadığını vurgulayan göz- lemciler. "Kürt sorunu yok. İnsan hakları sorunu \ar. Bölge halkı, baskısız te özgür yaşa- mak istiyor" dediler. Alman gözlemciler. "Kürt sorununun, Almanya'nın da sorunu olduğu- nu" söylediler. Aralannda parlamenterlerin de bulunduğu 30 kışiden oluşan Alman heyeti Doğu ve Güney- doğu'daki incelemelerini ta- mamladı. DEP Genel Başkan- vekili Remzi Kartal'la birlikte. dün DEP Genel Merkezi'nde bir basın toplanusı düzenleyen gözlemcilerin sözcüsü Bremen Eyaleti'nin yabancılardan- so- rumlu Sosyal Demokrat Millet- vekili Dagmar Lill. halkın korktuğu için Nevruz kutlama-1 lanna katılmadığım söyledi. Lill. Diyarbakır'ın Kulp ilçesi- ne düzenledikleri gezi şırasında halkla görüşemediklerini, daha çok askerlerle muhatap olduk- lannı belirterek. "Ancak, asker- lerin bizlere yaklaşımı oldukça olumluydu. Fotoğraf çekmemize izin verdiler. Alman panzerterini görüntüledik. Bu panzerlerin toplumsal olaylarda kullanılıp kullanıbnadığını saptamava ça- Itştık. Görevliler, PKK'va karşı bu panzerieri kulladıklannı söy- lediler" dedı. Almanya'da çok sayıda Türk yaşadığmı anımsatan Lill gö- rüşlerini şöyle dile getirdı: "Kürt sorunu Almanya'nın da sonınudur. Bizleri de ilgilendiri- yor. Kürt sonınuna politik çö- züm gerekli. Ancak, politik çö- zümün yolları kalmamış gibi. Bu yolu açıp ilerlemek gerekir. Böl- gede. Türk \e Kürt sorunu yok. İnsan haklan sorunu var. Bölge halkı, baskısız ve özgür bir or- tamda yaşamak istivor. Dile- diğini ifade edcbilmeüdir." DEP Genel Başkanvekili Remzi Kartal da, Türkiye'deki yöneticilerin gerçeklen bir türlü görmemeleri nedeniyle, Kürt sorununun uluslararası boyuta oturduğunu one sürdü. Iç ban- şın ve özgürlüklcrin bulunduğu bir Türkive istediklerini belır- ten Kartal. DEP tabanının. se- çımlerde düzen partılenne ov verme>cceklcrini anımsaıtı. Bu arada NVashington'da bu- lunan DEP milletvekilleri Zü- beyr Aydar ve Mahmut Kılınç ABD Dışişleri Bakanlığında Türk masasından alt düzeyde görevlilerle gÖrüştuler. Mıllet- vekillerinin görüşmelerde DEPın PKK'yi kesinlikle des- teklemedikleri ve siyasi bir çö- zümden yana oldukîannı söyle- dikleri bildirildi. İki milletveki- linin partilerinin kısa bir süre sonra kapatılacağını ileri sür düklcri ve üstü kapalı yardım ve destek istedikleri belirtildi. DEP heyeti kongrede de bazı üyelerle görüşmelerde bulun- dular. ARAYIŞ TOKTAMIg ATEŞ Türkiye Kararmasm Beyoğlu Belediyesi için Halil Ergün ve arkadaşlarının yürüttükleri güzel ve anlamlı bir kampanya var. "Beyoğ- lu Kararmasm" diyorlar. Umarım kararmaz. Ama salt Beyoğlu'nun kararmaması yetmez. Hiçbiryer kararma- sm. Hem istanbul'da, hem de tüm Türkiye'de. Refah Partisi'nin bir belediyeyi ele geçirmesi o yöreyi "karartır mı", karartmaz mı acaba? Şimdiye dek duyup gördüklerimize bakılırsa, korkacak fazla bir şey yok gibi. Ama garip uygulamalar da görüp yaşadık. Kağıthane iş- çilerinin hak mücadelesi hala sürüyor. Bağcılar ve Gün- gören'de de ilginç uygulamalar var. Aynı şey Bahçelıev- ler için söz konusu. Memnun olanlarda var elbette Ama benim içime sindîremediğim uygulamalar doğrusu da- ha çok. Halkın iradesi o doğrultuda 'tecelli ettiğine"göre, ka- bullenmekten başka çare yok. Ama bu "tecelli" sırasın- da, acaba yukarıda saydığım yörelerde yaşayan insan- lar, ne tür beklentiler içindeydiler? İşte burasını kestir- mekte zorlanıyorum. Istanbul'un dörtbir yanında "sarıklı" kimi tipler türedi. On yaşındaki bebelerden, seksenlik dedelere kadar her yaş kuşağından insanlar var aralannda. Dolaşsınlar ba- kalım. Herhalde kendilerine pek yakıştığını düşünüyor- lardır. Belki de, başkaları da yakıştırıyordur. Mübarek olsun. Ama Refah'ın yerel yönetimleri ele geçirdiği yö- relerde bu tür insanların sayısı, gözle görülebilecek ka- dar arttı. Bu yörelerde böyle bir kılık ve "hava"; belli bir statü sağlıyor. Kimbilir, belki de kimi işlerini daha kolay yürütebilmeleri mümkün oluyordur. Ama eğer öyleyse; o zaman bir amaç değişikliği söz konusu oluyor demek- tir. O zaman "inandığı g/ö/"giyinmekten ve yaşamaktan söz edemeyiz. O zaman ou kılığı, "düşünceleri ifade et- menin bir türü" olarak değerlendiremeyiz. Eğer değer- lendirirsek yanlış yapmış oluruz. Kimsenin giyimine-kuşamına karışmam, karışılması- na da hoş bakmam. Ama aynı "hoşgörüyü" herkesten beklerim. Eğer kimileri. kendi yaşam tarzlarını ve inanç- larını benimsetme yönünde "baskıya" başlarlarsa o za- man benim de "kendi değerlerimi" savunma hakkım doğar. Defalarca yazdım ve defalarca yazacağım. Türkiye'de kendilerini (haksızbirbiçimde) "Müslüman"olarak nite- leyen bir kesimin birkısmı; kendileri için istedikler' "de- mokratik haklan" başkaları için tanımak niyetinde gö- rünmüyorlar. Bir kereşunubelirtmek gerekir ki; "Müslü- manlık" kimsenin tekelinde değildir. Hiç kimse Müslü- manlığıntanımınıyapmayave Müslüman olanların nasıl davranmaları gerektiğini belirlemeye yetkili değildir. Bu, Tann'yla kul arasındaki bir hesaptır ve bu hesabın görüleceği yer burası değildir. Ancak kendini Müslüman olarak tanımlayan kımileri- nin anlayışına göre, kendi yaşam tarzlarına uymayan Müslüman değildir. örneğin kendini Müslüman olarak tanımlayan birkadının, örtünmesi gerektiğini ileri sürer- ler. En "özgürlükçü" ve "demokrat" geçinenleri bile; bir kadının örtünmese de Müslüman olabileceğini kabul et- mez. Ve bunlardan hemen hiçbiri; muhtemel bir iktidar- ları döneminde Müslüman kadınların başlarını örtmeme özgürlüğünü dile getirmemiştir. Sorulduğu ve sıkıştırıl- dıkları zaman da, "Biz onları ikna edeceğiz" derler Ama nasıl ikna? işte işin bu tarafı biraz karanlık... Ne tür "ikna araçJarı" kullanacaklannı bir türlü dile getirmez- ter... "Refah" gelirse bu ikna yöntemleri "/irararr/c/"olabı- ' lir. Yoksa, kimsenin kimseye itirazı olamaz. Böyle ertdi-' şeler olmasa "kararır g?<"_qibisinden kuşkular da doğ- maz. Ama bir kısım Refahçıların tutum ve davranışlarına ve söylediklerine baktığımız zaman, "kararmanın" eşi- ğine gelmişiz gibi görünüyor. Kimi Refahçılar, "Bize istediğimiz gibi yaşayamaya- cak mıyız, bizim istediğimiz gibi yaşamaya hakkımız yok mu"sorusunu dile getiriyorlar. Elbette istedikleri gi- bi yaşamaya hakları var Ve elbette onların istedikleri gibi yaşama haklarının da savunucuyuz. Ama sorun: bu "istedikleriyaşam biçimi" içinde, başkalarının kendi is- tedikleri gibi yaşayıpyaşayamayacakları. Zira kimi Re- fahçıların anlayışına göre. kendi yaşam tarzlarının mantığı içinde, bu yaşam tarzını başkalarına "empoze etmek" de var. Ve işte temel sorun, bu "empoze etme- nin" ne şekilde olacağının bilinmesi. İkna etmek... Ama nasıl? İlginç günler yaşıyoruz. Boş durulacak ve "neme la- zım"denilecek zaman değil. "Bana dokunmayan yılan binyaşasın "diyenaymazlar, bugün dokunmayan "yıla- nın", yarm dokunabileceğinin ayrımına varmalı. Yarın çok geç olabilir. Türkiye kararmasm. 6 Kızlık zarııu kontrol edenhekime soruşturma YUSUFÖZKAN ANKARA - Türk Tabiplcn Bırlıği (TTB). A>dm Ortaklar Anadolu Lisesr öğrencisi 16 yaşındaki t.Y'nin kızlık zan kontrolünü yapa^ı hekimler hakkında soruşturma açıla- cağını bildirdi. TTB Başkanı Dr.Selim Ölçer. kızlık zannı zorla kontrol etmenin. hasta onuruna ve insan haklanna aykın olduğunu savundu. Bayram tatilini arkadaş- lannın evinde gecırdiklen için Ortaklar Anadolu Öğramen Lisesi'ndc pkuyan İ.Y, Z.Ş, K.Y ve Z.Ö adlı öğrencilcnn, okul yönetimınce. polis zoruyla kızlık zan kontrolüne gönderil- mek istenmesi ve öğrencilerden I.Y'e zoria kızlık zan denetimı yapılması. TTB tarafından tep- kiyle karşılandı. TTB Başkanı Ölçer. daha önce de bu konuda hekimlere bir genelge gönder- dıklerini anımsatarak, "Olayı arastınp kızlık zan kontrolü \a- pan hekimler hakkında. bağlı bulundukları tabip odasının so- ruşturma başlatmasını istevece- ğiz"dedi "Kadının cinsd kimliğine saMın" olarak tanımladığı be- karet kontrolünün hiçbtr vasal dayanağı bulunmadığı gibi. tıp ahlakına da aykın olduğunu vurgulayan Ölçer. şu görüşlen dile getirdi: "fürkiye Cumhuriyeti >asa- larının. alıkovma \e kaçmlmuv la ilgili maddelerinde, Polis Cö- re\ ve \etki Yasası'ndaki ilgili maddelerde, şüphe >eva şikavet olsa bile, kızlık zarı muavenesi vaptınlacağı konusunda hiçbir maddc bulunmamaktadır. Nasa- larda da 18 vaşından kiiçük olsa bile. kişiye kendi isteği dışında bekaret muavenesi yaptın- lmasını sağlavan maddcler vok- hır." Yüksek faiz ödemeyin dava açın!..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle