Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 MART1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Dûzce'de trafîk
kazası: 9 ölü
• DÜZCE (AA) - Bolu'nun
Düzce ilçesi yakınlannda
dün sabah meydana gelen
kazada 9 kişi öldü, 19 kişi
yaralandı. Kaza, Kerim
Saraçoğlu yönetimindeki 42
L 4205 plakalı tankerin,
Hacıdayı meykiinde.
Ankara'dan İstanbul'a
gitmekte olan Hüseyin Acar
yönetimindeki 14 M 4039
plakalı minibüs ile çarpışması
sonucu meydana geldi.
Kazada. tanker süriicüsü
Kerim Saraçoğlu. minibüs
süriicüsü Hüseyin Acar ile
Nuri Gülsen ve Uğur
Yılmazdemir olay yerinde
öldü. Rafet Sağlam. Ismail
Karabıyık, Aydm Yöriik,
Soner Aktepe ve Hikmet Yaz
da kaldınldıklan Düzce
Devlet Hastanesi'nde
hayatlannı kaybettiler.
'Atatürk ye
çağdaş düşönce'
ADANA (AA)-Tıp Bayramı
nedeniyle Adana 'da
düzenlenen panelde.
Atatürk'ün çağdaş
düşünebilen ve çağın ötesini
de görebilen bir liderolduğu
bildirildi. Çukova
Ünjversitesi Tıp
Fakültesi'nce düzenlenen
"Atatürk ve Çağdaş Bilimsel
Düşünce"jkonulu panele
katılan A.C. Türk Inkılap
Tarihi Enstitüsü Öğretim
üyesi Prof. Dr. Ünsal Yavuz.
Atatürk'ün çağdaş ve özgür
düşünceye önem verdiğini
belirterek "özgürlük ve
bağımsızlık, Atatürkçü
düşüncenin temelini teşkil
etmektedir. Atatürk'ün
istediği. Türkiye'nin
ekonomikvesiyasi
bağımsızlığıdır. Çünkü
ekonomik yönden bağımsız
olmayan ülkelerin siyasi
yönden bağımsız olması
düşünülemez"dedi.
Pn'den
• ANKARA (AA) - PTT
Genel Müdürlüğü.
İstanbul'da Anadolu ve
Avrupa yakası arasında
yapılan telefon
görüşmelerinde şehirlerarası
tarifenin uygulanmadığını
açıkladı. PTT Genel
Müdürlüğü'nden yapılan
açıklamada, her iki yaka
arasında yapılan altı
dakikalık bir telefon
förüşmesi karşılığında üç
ontürlük ücret alındığı
bildirildi. Açıklamada, bazı
basın orşanlannda
Istanbul da farklı iki
vakadaki abonelerin
birbirlerini aramalan halinde
şehirlerarası ücret alındığı
şeklinde haber çıkmıştı
34milyon
kömör rezervi
• ZONGL LDAK (AA) -
Grizu faciasmınyaşandığı
Kozlu kömür üretim
bölgesinde MTA'nınyaptığı
sondaj çalışmalan sonucu, 34
milyon ton kömür rezervi
olduğu belırlendi. MTA Batı
Karadeniz Bölge Müdürü
., Orhan Küskü, grizu
faciasından sonra Türkiye
Taşkömürü Kurumu'nun
isteği üzerine, kömür
rezervini saptamak amacıyla
Kozlu bölgesinde,
Türkiye'nin en derin
sondajlannı
gerçekleştirdiklerini açıkJadı.
Öğpenciye
Nevpuzcezası
• •DİYARBAKIR
- i (Çumhuriyet) - Dicle
Üniversıtesi'nin çeşitli
fakültelerinde öğrenim gören
ve 2 mart Nevruz günü okula
gitmeyen öğrendlerin sınıfta
bırakılacağı savlandı.
Okulda olay çıkabileceği
düşüncesiyle Nevruz günü
derslere girmeyen ban
öğrencilerin, idare tarafından
sınıfta bırakılacağı önc
sürüldü. Öğrenciler.
"Bazılanmız, derslere
girmeme hakkımızı Nevruz
günü okula gitmeyerek
doldurmuş oluyoruz. Ancak
o gün öğrencilerin yüzde
, 70-80'i okula gitmedi. Bu
durumda bütün öğrencilerin
sınıfta bırakılması gerekir"
dediler.
Almanya'nın, PKK'lıların
iadesi için kosulu var: Asmazsaııızgöndeririz
METİNDALMAN
BONN - Almanya hükümeti. ülkede
olaylara kanşan PKK yandaşlannın
Türkiye'ye iade edilmeleri halinde ölüm
cezası ile vargılanmayacaklan ve işken-
ce görmeyecekleri konusunda Ankara'-
dan garanti istedi. Ankara ise Al-
manya'nın iade için koşul öne sürmesi-
ne sıcak bakmıyor.
Federal İcişleri Bakanı Manfred
Kanther, Bonn'da yaptığı açıklamada,
olaylara kanşan PKK yandaşlannın ia-
desi konusunda Türk yetkililerle görüş-
melere başladıklannı belirterek şunlan
söyledi:
"PKK'nm eylemlerini AlmanyaVa ta-
şıması bizî son derecefizmüştür.Bu tip
olayların tekrarlanmaması için en sert
ö'nlemkri almava karar verdik. Bu ön-
lemler paketi arasında eylemlerde aktif
rol oyna> an militanların en hı/lı bir şekil-
de Türkiye'ye iade edilmeleri var. Al-
manya'da bazı cevreler Türkiye'de ölüm
cezası ve işkence olduğu gerekçesivle bu-
na şiddctle karşı çıktüar. Biz müttefik
Türk hükümeti ile göriişerek Almanva'-
dan sınır dışı edilerek Türkiye'ye iade
edüecek PKK militanlarının idam edil-
memeleri ve işkence görmeyecekleri ko-
nusunda Ankara'dan bir garanti bekle-
mekteyiz."
Federal Alman Adalet Bakanlığı'nca
yapılan açıklamada ise tutuklanan
PKK'lılann. ceza yasasının "bir terör
örgütüne üye olmak" konusunu içeren
ve suçun kesinleşmesi halinde ömürbo-
yu hapis cezası öngören 129 (a) madde-
sine göre suçlandıklan belirtildi.
Bu arada. Avustralya'nın Melbourne
kentindeki Almanya Konsolosluğu dün
bir grup PKK'lı tarafından yanm saat
süreyle işgale edildi. İşgaîciler. Al-
manya'nm PKK örgütüne karşı izlediği
tutumu protesto için bu eylemi gerçek-
leştirdiklerini söylediler.
AP tarafından yayımlanan bir haber-
yorumda. Almanya"da PKK'lılar tara-
fından son günlerde düzenlenen gösteri-
lenn "ters teptiği" belirtildi.
AP, Bonn çıkışlı haberde. Alman hü-
kümetini Türkiye ile bağlannı kesmeye
zorlamak amacıyla düzenlenen ve 100
polisin yaralandığı gösterilerin, Alman-
İarda sempati yerine kızgınlık yarattığı
belirtildi.
Üsteğmenle astsubay şehit*
Muş'un Hasköy ilçesinde devriye gö-
revi yapan güvenlik güçlerine dün saat
13.30 sıralannda pusu kuran PKK'lı te-
röristlerce ateş açıldı. Saldında, kimlik-
leri henüz belirlenemeyen bir üsteğmen
ile bir astsubay şehit oİdu. Özel harekat
timinde görevîi bir kişi ile bir er de yara-
landı.
Bitlis'in Hizan ilçesi Kollukdere köyü
yakınlannda güvenlik kuvvetlerince iki
gündür sürdüriilen operasyonlarda 16
PKK'lı terörist öldürüldü. Yetkililer,
havadan Süper Kobra heükopterierinin
de katıldığı operasyonun devam ettiği-
ni. yaralanan iki erin sağlık durumlan-
nın iyi olduğunu kaydettiler.
Bu arada Ağn Dağı'nda yapılan ara-
ma tarama çalışmalannda da PKK'ya
ait bir sığınakta iki adet SAM füzesi ele
geçirildi. Dört bin rakımlı Mıhtepe
mevkiinde bulunan sığınakta SA-7 tipi
füzelerin yanı sıra bir RPG-7 tipi roke-
tatar, 27 roket. 43 roketatar sevk fişeği,
birer kilo ağırlığında 21 tahnp kalıbı ve
çok sayıda silah ele geçirildi. Erzincan'-
da silahlı terör faaliyetlerinde bulunan
TİKKO'cu 25 teröristın sıkıştınldığı
bildirildi. Vali Recep Yazıcıoğlu, Ke-
mah ilçesi Sanyazı köyünden başlayan
ve 30 kilometre uzunluğundaki Mey-
vanlı vadisinde bannmaya çalışan bu
grubu yok etmekte kararlı olduklannı
söyledi.
Diyarbakır'ın Ofıs semtinde inşaat
malzemesi satıcılığı yapan Abdullah Ay-
dm (20), önceki gece kimhkleri belirlene-
meyen 2 kişinin silahlı saldınsı sonucu
öldürüldü.
Adana'da PKK'ya yönelik operas-
yonda 10 kişi gözaltına alındı. Emniyet
Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya
göre çeşitli tarihlerde molotof kokteyli
atma eylemini gerçekleştiren kişiler ara-
sında, gençlik birimi ve mahalle komite-
si sorurhlulan da bulunuvor.
T Y V P ' n î n 6
f»<»rı«lîl^ c ö l * » n i ' ^ e r :
Abdi Ipekçi Spor Salonu. Kapılanndışında, içerivegirmeninvollarınıarayan
MJM.1 l l l l l gClH^lllV ŞUICIII yüzferce genc bir vana. salonu dolduran 5 bini aşkın genç,"Vur vur inlesin, Mesut
Yümaz dinlesin" diyor ve ellerindeki DYP flamalannı sallaj ıp "Haydi şimdi gel!" di\ e tempo tutuyor. tçeridekiler de dışarıdaki-
ler de Tansu Çiller'i beklijor. DYP İstanbul İl Başkaniığı bünyesinde, II Gençlik Komisyonu'nca düzenlenen "Genclik Şöleni"-
ndeviz. Tansu Çiller beklenirken salona Bedrettin Dalan, Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıİmaz ve DYP tstanbul İl Başkanı Maral
Öztekin girijor. Önce Erdal, ardından Sibel Tüzün, Jale, Ferda And Yarkın, Eda Özülkü. Fatih Erkoc, Rü\a Ersavcı. Jale,
Deniz Arcak. Seden Gürel şarkılanyla gençleri coştunıyor. Ebru Gündeş. "Demir Attım V alnızlığa" adlı hit parçasını söylerken
beklenen an geiiyor ve Tansu Çiller, salona "demir atıyor". Ancak Çiller. beklenenin aksine, protokolde kendisi için ayrüan "be-
yaz" koltuğa değil, protokolün arkasındaki gençlerin ortasına oturuvor. Bir anlamda halkıyla bütünleşerek yeni bir "beyaz
sayfa"daha açıyor. (FOTOĞRAF: MLHARREM AYD1N)
Alman tıeyet
SHP1 Mayısiçinimzatophıyor
26 kitle örgütü acıklama yaptı
Zonguldaklılar TTK'ya sahipçıktı
• Grup Başkanvekili
Ercan Karakaş 1
Mayıs'ın resmi bayram
olarak ilan edilmesi için
hazırladığı yasa önerisini
SHP"li milletvekillerinin
imzasına açtı.
ANKARA (Çumhuriyet Bü-
rosu)-SHP. 1 Mayıs'ın işçibay-
ramı olarak kutlanmasını ön-
gören ve geçen vıl TBMM Ge-
nel Kurulu'nda reddedilen \asa
önerisinı tekrar Meclis Baş-
kanlığı'na sunacak.
SHP Grup Başkanvekili Er-
can Karakaş'ın 2429 sayılı ulu-
sal bayram ve tatiller hakkında-
kı yasada değişiklik yapan öne-
risinde. 23 Nisan. 19 Ma\ıs ve
30 Ağustos günlerinin yanı sıra
1 Mayıs gününün de resmi bay-
ram olması istenhor.
SHP milletvekıllennin imza-
sına açılan yasa önerisinin ge-
rekçcsinde. î Mayıs'ın işçi bav-
ramı olarak 129 ülkede kutlan-
dısj belirtildi. Türkiye'de de 1908'den bu nuvlailgili olarak dün yaptığı açıkiamada,
yanakutlanan 1 Ma\is'm 1925vıhnda"Ba- şunlan söyledi: "1 Mayıs'ın da Nevruz'un
Haber Merkezi - Türkiye Taşkömürü Ku-
rumu'nun (TTK) yeniden yapılanması ve bu
yapının tarihi. toplumsal ve teknık gerçeklere
dayanması gerektiği vurgulandı.
Aralannda Genel Maden-İş Sendikası.
Zonguldak Barosu. TTK Memurlar Derneği
ve Zonguldak Gazetecıler Cemiyeti'nin de bu-
lunduğu 26 demokratik kıtle örgütünce \apı-
lan vazılı açıklamada siyası ıktidarlann bugü-
ne kadar olduğu gibi bugün de KİT'leri ka-
rtiuoyu gözünde mahkum etmek ve başa bela
izlenimi vermek için yoğun bir çaba içindc ol-
duğu bildirildi.
"Taşkömûninün stratejik önemi ve iilke
ekonomisi için gerekliliğini tartışmak bile iste-
mivonız. Ancak bazı temel maddelerdc dışa
bağımlılığm nelere malolacağını da hatırlat-
makta yarar görüyoruz. Petrol krizi belki unu-
tulmuştur, ama daha dün l krayna'da doğalgaz
vanalarının kapatıldığında yaşanılan paniği
unutmak mümkün değildir"denilen açı-
klamada, özetle şu görüşlere yer verildi:
"Hükümctin Zonguldak'la alay etmeye.
Zonguldak'lıları kapatırım ha.. diye tehdit et-
me\e hakkı yoktur. Kurum tek isrihdam alanı
olmaktan çıkarılmalıdır. Ancak bu lafla olmaz.
TTK Zonguldak'la birlikte düşünülmelidir.
Masa başında alınacak kararlann getireceği
sonuçları ivi değerlendirmek gerekir. Zongul-
dak üzerinde oynanan oyunları bozmak için so-
nuna dek tüm gücümüzle mücadele edeceğiz"
Genel Maden-İş Sendikası Genel Başkan
Yardımcısı Şenol Yazıcıoğluda yaptığı açıkla-
mada, ocaklara şu anda 5 bin işçi gerektiğini
belirterek işçi acığı yüzünden birçok ocağın
üretimlerinin birleştirildiğini, geçmiş yıllarda
70civannda olan ocak sayısının şimdi 35-40*-
la düştüğünü söyledi.
har ve Çiçek Bayramı" olarak resmi bay-
ram günü ilan edildiği ve bunun 1980 yıhna
kadar sürdüğü hatırlatılan gerekçede. "1
Mayıs'ın hala yasalaşmamış olması artık
bir eksiklik değil, utanç vesilesidir" denildi.
Grup Başkanvekili Ercan Karakaş. ko-
da resmi bayram günü olarak kabut edilme-
sini istiyonız. Bu konudaki >asal değişiklik
önerilerinin hükümetten gelmesi durumunda
bizim yasa önerimizi > inelememize gerek
kalmaz. Hükümetin zamanında gereken
hazırlıklan vapmasını isti\oruz."
Karakaş ve arkadaşlan daha önce 8 Ni-
san 1992 tarihinde 1 Mayıs'ın resmi bay-
ram günü ilan edilmesini öngören yasa
önensini TBMM BaşkanlığYna sunmuştu.
Ancak. fçişleri Komisyonu'nda "Çalışan-
lar ve Bahar Bayramı" olarak değiştirilerek
benimsenen öneri, bir yıl önce TBM M Ge-
nel Kurulu'nda reddedilmişti.
Kürtsorunu
bizide
ilgilendiriyor
ANKARA (Çumhuriyet Bü-
rosu) - Nevruz'la ilgili gelişme-
leri izleyen Alman gözlemciler,
Kürt sorununun siyasi yöntem-
lerle çözümlenmesi gerektiğini
savundular. Yurttaşiann "kor-
ku" nedeniyle Nevruz kutlama-
lanna katılamadığını savun-
duklan Doğu ve Güneydoğu'-
da. "Türk ve Kürt sorumı" bu-
lunmadığını vurgulayan göz-
lemciler. "Kürt sorunu yok.
İnsan hakları sorunu \ar. Bölge
halkı, baskısız te özgür yaşa-
mak istiyor" dediler. Alman
gözlemciler. "Kürt sorununun,
Almanya'nın da sorunu olduğu-
nu" söylediler.
Aralannda parlamenterlerin
de bulunduğu 30 kışiden oluşan
Alman heyeti Doğu ve Güney-
doğu'daki incelemelerini ta-
mamladı. DEP Genel Başkan-
vekili Remzi Kartal'la birlikte.
dün DEP Genel Merkezi'nde
bir basın toplanusı düzenleyen
gözlemcilerin sözcüsü Bremen
Eyaleti'nin yabancılardan- so-
rumlu Sosyal Demokrat Millet-
vekili Dagmar Lill. halkın
korktuğu için Nevruz kutlama-1
lanna katılmadığım söyledi.
Lill. Diyarbakır'ın Kulp ilçesi-
ne düzenledikleri gezi şırasında
halkla görüşemediklerini, daha
çok askerlerle muhatap olduk-
lannı belirterek. "Ancak, asker-
lerin bizlere yaklaşımı oldukça
olumluydu. Fotoğraf çekmemize
izin verdiler. Alman panzerterini
görüntüledik. Bu panzerlerin
toplumsal olaylarda kullanılıp
kullanıbnadığını saptamava ça-
Itştık. Görevliler, PKK'va karşı
bu panzerieri kulladıklannı söy-
lediler" dedı.
Almanya'da çok sayıda Türk
yaşadığmı anımsatan Lill gö-
rüşlerini şöyle dile getirdı:
"Kürt sorunu Almanya'nın da
sonınudur. Bizleri de ilgilendiri-
yor. Kürt sonınuna politik çö-
züm gerekli. Ancak, politik çö-
zümün yolları kalmamış gibi. Bu
yolu açıp ilerlemek gerekir. Böl-
gede. Türk \e Kürt sorunu yok.
İnsan haklan sorunu var. Bölge
halkı, baskısız ve özgür bir or-
tamda yaşamak istivor. Dile-
diğini ifade edcbilmeüdir."
DEP Genel Başkanvekili
Remzi Kartal da, Türkiye'deki
yöneticilerin gerçeklen bir türlü
görmemeleri nedeniyle, Kürt
sorununun uluslararası boyuta
oturduğunu one sürdü. Iç ban-
şın ve özgürlüklcrin bulunduğu
bir Türkive istediklerini belır-
ten Kartal. DEP tabanının. se-
çımlerde düzen partılenne ov
verme>cceklcrini anımsaıtı.
Bu arada NVashington'da bu-
lunan DEP milletvekilleri Zü-
beyr Aydar ve Mahmut Kılınç
ABD Dışişleri Bakanlığında
Türk masasından alt düzeyde
görevlilerle gÖrüştuler. Mıllet-
vekillerinin görüşmelerde
DEPın PKK'yi kesinlikle des-
teklemedikleri ve siyasi bir çö-
zümden yana oldukîannı söyle-
dikleri bildirildi. İki milletveki-
linin partilerinin kısa bir süre
sonra kapatılacağını ileri sür
düklcri ve üstü kapalı yardım
ve destek istedikleri belirtildi.
DEP heyeti kongrede de bazı
üyelerle görüşmelerde bulun-
dular.
ARAYIŞ
TOKTAMIg ATEŞ
Türkiye Kararmasm
Beyoğlu Belediyesi için Halil Ergün ve arkadaşlarının
yürüttükleri güzel ve anlamlı bir kampanya var. "Beyoğ-
lu Kararmasm" diyorlar. Umarım kararmaz. Ama salt
Beyoğlu'nun kararmaması yetmez. Hiçbiryer kararma-
sm. Hem istanbul'da, hem de tüm Türkiye'de.
Refah Partisi'nin bir belediyeyi ele geçirmesi o yöreyi
"karartır mı", karartmaz mı acaba? Şimdiye dek duyup
gördüklerimize bakılırsa, korkacak fazla bir şey yok gibi.
Ama garip uygulamalar da görüp yaşadık. Kağıthane iş-
çilerinin hak mücadelesi hala sürüyor. Bağcılar ve Gün-
gören'de de ilginç uygulamalar var. Aynı şey Bahçelıev-
ler için söz konusu. Memnun olanlarda var elbette Ama
benim içime sindîremediğim uygulamalar doğrusu da-
ha çok.
Halkın iradesi o doğrultuda 'tecelli ettiğine"göre, ka-
bullenmekten başka çare yok. Ama bu "tecelli" sırasın-
da, acaba yukarıda saydığım yörelerde yaşayan insan-
lar, ne tür beklentiler içindeydiler? İşte burasını kestir-
mekte zorlanıyorum.
Istanbul'un dörtbir yanında "sarıklı" kimi tipler türedi.
On yaşındaki bebelerden, seksenlik dedelere kadar her
yaş kuşağından insanlar var aralannda. Dolaşsınlar ba-
kalım. Herhalde kendilerine pek yakıştığını düşünüyor-
lardır. Belki de, başkaları da yakıştırıyordur. Mübarek
olsun. Ama Refah'ın yerel yönetimleri ele geçirdiği yö-
relerde bu tür insanların sayısı, gözle görülebilecek ka-
dar arttı. Bu yörelerde böyle bir kılık ve "hava"; belli bir
statü sağlıyor. Kimbilir, belki de kimi işlerini daha kolay
yürütebilmeleri mümkün oluyordur. Ama eğer öyleyse;
o zaman bir amaç değişikliği söz konusu oluyor demek-
tir. O zaman "inandığı g/ö/"giyinmekten ve yaşamaktan
söz edemeyiz. O zaman ou kılığı, "düşünceleri ifade et-
menin bir türü" olarak değerlendiremeyiz. Eğer değer-
lendirirsek yanlış yapmış oluruz.
Kimsenin giyimine-kuşamına karışmam, karışılması-
na da hoş bakmam. Ama aynı "hoşgörüyü" herkesten
beklerim. Eğer kimileri. kendi yaşam tarzlarını ve inanç-
larını benimsetme yönünde "baskıya" başlarlarsa o za-
man benim de "kendi değerlerimi" savunma hakkım
doğar.
Defalarca yazdım ve defalarca yazacağım. Türkiye'de
kendilerini (haksızbirbiçimde) "Müslüman"olarak nite-
leyen bir kesimin birkısmı; kendileri için istedikler' "de-
mokratik haklan" başkaları için tanımak niyetinde gö-
rünmüyorlar. Bir kereşunubelirtmek gerekir ki; "Müslü-
manlık" kimsenin tekelinde değildir. Hiç kimse Müslü-
manlığıntanımınıyapmayave Müslüman olanların nasıl
davranmaları gerektiğini belirlemeye yetkili değildir.
Bu, Tann'yla kul arasındaki bir hesaptır ve bu hesabın
görüleceği yer burası değildir.
Ancak kendini Müslüman olarak tanımlayan kımileri-
nin anlayışına göre, kendi yaşam tarzlarına uymayan
Müslüman değildir. örneğin kendini Müslüman olarak
tanımlayan birkadının, örtünmesi gerektiğini ileri sürer-
ler. En "özgürlükçü" ve "demokrat" geçinenleri bile; bir
kadının örtünmese de Müslüman olabileceğini kabul et-
mez. Ve bunlardan hemen hiçbiri; muhtemel bir iktidar-
ları döneminde Müslüman kadınların başlarını örtmeme
özgürlüğünü dile getirmemiştir. Sorulduğu ve sıkıştırıl-
dıkları zaman da, "Biz onları ikna edeceğiz" derler
Ama nasıl ikna? işte işin bu tarafı biraz karanlık... Ne tür
"ikna araçJarı" kullanacaklannı bir türlü dile getirmez-
ter...
"Refah" gelirse bu ikna yöntemleri "/irararr/c/"olabı- '
lir. Yoksa, kimsenin kimseye itirazı olamaz. Böyle ertdi-'
şeler olmasa "kararır g?<"_qibisinden kuşkular da doğ-
maz. Ama bir kısım Refahçıların tutum ve davranışlarına
ve söylediklerine baktığımız zaman, "kararmanın" eşi-
ğine gelmişiz gibi görünüyor.
Kimi Refahçılar, "Bize istediğimiz gibi yaşayamaya-
cak mıyız, bizim istediğimiz gibi yaşamaya hakkımız
yok mu"sorusunu dile getiriyorlar. Elbette istedikleri gi-
bi yaşamaya hakları var Ve elbette onların istedikleri
gibi yaşama haklarının da savunucuyuz. Ama sorun: bu
"istedikleriyaşam biçimi" içinde, başkalarının kendi is-
tedikleri gibi yaşayıpyaşayamayacakları. Zira kimi Re-
fahçıların anlayışına göre. kendi yaşam tarzlarının
mantığı içinde, bu yaşam tarzını başkalarına "empoze
etmek" de var. Ve işte temel sorun, bu "empoze etme-
nin" ne şekilde olacağının bilinmesi. İkna etmek... Ama
nasıl?
İlginç günler yaşıyoruz. Boş durulacak ve "neme la-
zım"denilecek zaman değil. "Bana dokunmayan yılan
binyaşasın "diyenaymazlar, bugün dokunmayan "yıla-
nın", yarm dokunabileceğinin ayrımına varmalı. Yarın
çok geç olabilir.
Türkiye kararmasm.
6
Kızlık zarııu kontrol
edenhekime soruşturma
YUSUFÖZKAN
ANKARA - Türk Tabiplcn
Bırlıği (TTB). A>dm Ortaklar
Anadolu Lisesr öğrencisi 16
yaşındaki t.Y'nin kızlık zan
kontrolünü yapa^ı hekimler
hakkında soruşturma açıla-
cağını bildirdi. TTB Başkanı
Dr.Selim Ölçer. kızlık zannı
zorla kontrol etmenin. hasta
onuruna ve insan haklanna
aykın olduğunu savundu.
Bayram tatilini arkadaş-
lannın evinde gecırdiklen için
Ortaklar Anadolu Öğramen
Lisesi'ndc pkuyan İ.Y, Z.Ş,
K.Y ve Z.Ö adlı öğrencilcnn,
okul yönetimınce. polis zoruyla
kızlık zan kontrolüne gönderil-
mek istenmesi ve öğrencilerden
I.Y'e zoria kızlık zan denetimı
yapılması. TTB tarafından tep-
kiyle karşılandı. TTB Başkanı
Ölçer. daha önce de bu konuda
hekimlere bir genelge gönder-
dıklerini anımsatarak, "Olayı
arastınp kızlık zan kontrolü \a-
pan hekimler hakkında. bağlı
bulundukları tabip odasının so-
ruşturma başlatmasını istevece-
ğiz"dedi
"Kadının cinsd kimliğine
saMın" olarak tanımladığı be-
karet kontrolünün hiçbtr vasal
dayanağı bulunmadığı gibi. tıp
ahlakına da aykın olduğunu
vurgulayan Ölçer. şu görüşlen
dile getirdi:
"fürkiye Cumhuriyeti >asa-
larının. alıkovma \e kaçmlmuv
la ilgili maddelerinde, Polis Cö-
re\ ve \etki Yasası'ndaki ilgili
maddelerde, şüphe >eva şikavet
olsa bile, kızlık zarı muavenesi
vaptınlacağı konusunda hiçbir
maddc bulunmamaktadır. Nasa-
larda da 18 vaşından kiiçük olsa
bile. kişiye kendi isteği dışında
bekaret muavenesi yaptın-
lmasını sağlavan maddcler vok-
hır."
Yüksek faiz
ödemeyin dava açın!..