Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MART1994 CUMARTESf
14 DIZIYAZI
Tuvaletkapılaruıadua talimatnamesi
9 Temmuz 1985, Milli
Eğitim Gençlik ve Spor
Bakanhğı, 1739 sayı ile Milli
Eğitim Temel Kanunu'nun
55. maddesi gereğince
ınceledıa 'İslam Mecmuasım'
lise ve dengi okul öğ-
rencilerine, eğitim ve öğretim
açısından tavsiye etti. 'tslam
Mecmuası', Nakşibendi
tarikaunın en büyük kolu
olan İskenderpaşa Dergahı
tarafından yayınlanıyor.
Derginin sahibi olarak. 13
Kasım 1980'de ölen şeyh
Mefamet Zait Kotku'nun
damadı ve dergahın yeni
şeyhi Prof. Esat Coşan
göriilüyor. Derginin MEB
tarafından tavsiye edilen 38.
sayısındaki yazılardan bazı
pasajlan aktanrsak, 1985
yıhnda ulusal eğitimin
durumu hakkında bir fıkir
edinebiliriz:
Bakanlık tavsiyeli
inciler
"Şarkı söyleyen veya seyre-
denJeri tahrik edecek durum-
da olan bir kadının videova
alınması ve seyredilmesi de el-
bette ki haram olacaktır."
"Müzik aJeti. İslamın kabul
ettiği bir alet ise, ömeğin ka-
val ve def yani kudüm dediği-
miz aletlerle müzik yapıl-
mışsa, bunun sakmcası yok-
tur. V'eya ney diyelim. Bu alet-
lere bazı alimler fetva verdiği
için açıkça caizdir. Ama diğer
çalgı aletlerini kuliaıunak hem
Şafîi'ye, hem Hanefî'ye hem
de Maliköe göre haramdır."
"Birkafirin. örneğin Firavun'-
un, Karunun veya Ebu CehiP-
in rolüne girerek küfre düşü-
ren sözler rol gereği söylenir-
se, bu dunımda bu roüerdeki
oyuncular küfre düşmüş olur-
lar. Çünkü küfrün şakası da
küfiirdür."
26 Ekim 1985, Denizli'nin
Çivril ilçesinde belediye
başkanı, belediye hoparlö-
ründen dini yayın yaptırdı.
Konuyla ilgili olarak DGM
Savalığı"na ıfade veren Bele-
diye Başkanı Servet Özel, du-
anın sekiz aydır her perşembe
günü yayımlandığını söyledi.
Açılan da\a beraatle sonuç-
landı.
28 Kasım 1985. Ankara
Keçiören Belediyesi. genel
tuvaletlerin kapısına astığı
talimatnamede. tuvaletlere
girerken ve çıkarken okuna-
cak dualan ve dini kurallara
göre uyulması gereken diğer
turallan belirtti.
Doğramacı'ya kâfir
suçıaması
İ Ocak 1987. Erzurum
Atatürk Üniversitesi Ilahiyat
Fakültesi öğretim üyesi Doç.
Dr. Hüseyin Varo'l, YÖK
Başkanı İhsan Doğramacı'yı
türban yasağı nedeniyle sert
bir dille eleştirdi ve "Doğra-
macı kâfirdir, adamın esas
dini nedir, bilinmiyor" dedi.
16 Ocak 1987. cuma na-
mazı kıldıktan sonra yüriiyü-
şe geçen 4 bin kişiük bir kala-
balık; Eminönü'nden Cağa-
loğlu'ndaki vilayete kadar
yürüyüşe gecti. "Müslüman
Türkiye" diye slogan atan
grup, başörtüsü yasağını pro-
testo etti.
17 Ocak. 1987. İslamcı
Kurtuluş Örgütü. Ankara
Bahçelievler'deki bir parfü-
meri mağazasına saldırdı.
Mağazaya molotofkokteyli
atan saldırganlar, olay yerine
bacılarımız örtünemeyecek-
se, metresleriniz de süsleneme-
yecek" yazılı bir pankart bı-
raktılar.
9 Şubat 1987. 'Muzır Müzi-
kal' adlı oyunun sahneye ko-
nulduğu Şan Tiyatrosu kun-
daklandı. Sanatçı Ferhan
Şensoy, oyun boyunca tehdit
edilmiş hatta olaydan kısa bir
süre önce şeriatçı gençler
oyun sırasında tiyatroyu
basmışlardı.
Başörtüsü milli kıyafet
10 Kasım 1987. RefahPar-
tisi Genel Başkanı Necmettin
Erbakan. Atatürk'ün ölüm
yıldönümünde Gaziantep'te
şunlan söyledi: "Ikridara gei-
memiz halinde başörtüsünü
milli kıyafet yapacağız. Her
ilçeye bir imam hatip okulu
>3e
âTmış
'eriatçılargemi azıya
âTmışlardı. Üniversitelerde mescitler
açılıyor, türbanlı öğrenciler kol geziyor,
buna karşı çıkanlar ise kafırlikle
suçlanıyordu. Şeriatı yayma uğraşı
okullarla da bitmiyor, Ankara Keçiören
Belediyesi işi genel tuvaletlerin kapısına,
tuvalete girip çıkarken okunacak dualar
talimatnamesi asmaya kadar vardınyordu.
Şeriat yanlüarının kanlı saldırüarının son perdesi Sıvas'ta 37 kişinin ölümü ve şehrin harabeye dönmesivle son bulan vahşet oldu.
Vekanlıtumanısaçacağız. Kuran kurslarmm
sayısını arttıracağız. Lise ve
dengi okullarda din derslerinin
yanı sıra tefsir ve hadis derslerini
de okutarak manevi kalkınmayı
sağlay acağız."
13"Kasım 1988, İzmir'deki
Ocak gazetesinin sahibi Acar
Tuncer, 2000'e Doğru dergisine
yaptığı açıklamada. İzmir Bele-
diye Başkanı Burhan Özfa-
tura'nın İşıkçı tarikatından ol-
duğunu ve makam arabasıyla
Balçova'daki Erzurumlu Saba-
hattin Hoca'yı ziyarete gitüğini
söyledi.
26 Şubat 1989, yayma İsmail
N'acar. Hürriyet gazetesi yazan
Emin Çölaşan'la yaptığı pazar
sohbetinde Turgut Özal ve Ey-
men Topbaş'ın Nakşibendi ta-
rikatıyla ilışkilerini açıkladı.
Nacar, "Özallar Nakşibendi
şeyhi Mehmet Zaid Kotİcu'nun
müritleridir. ANAP İstanbul İl
Başkanı Eymen Topbaş Nakşi-
bendi şeyhıdir" dedi.
Ölüm fetvalan
Mart 1989. Hint asıllı İngiliz
yazar Salman Rüşdü hakkında
Humeynfnin çıkardığı ölüm
fetvasına özenen Cemalettin
Kaplan, "Şeriat ve Kadın" kita-
bının yazan Prof. İlhan Arsel
için ölüm fetvası verdi.
14 Mart 1989, Kocamustafa-
paşa Seyjtömer Camii imamı
Kazun Lstün, sabah ezanını
okuduktan sonra pusuya dü|ü-
rülerek öldürüldü. Kazım Us-
tün laiklik yanlısı vaazlanna
son vermesi için sık sık uyanlı-
yor ve tehdit ediliyordu.
4 Haziran 1989', 1979 yıhnda
2500 yıllık şah saltanatını devi-
rerek İran Islam Çumhuriyeü'-
ni kuran İran'ın dini lideri Aye-
tullah Humeyni öldü. 1980-
1992 yıllan arasında İslam dev-
riminin ihracı için 14milyardo-
lar harcayan rejimin kurucusu
için Türkiye"de bayraklar yan-
>a indi.
1 Ekim 1989. Ortadoğu Tek-
nik Üniversitesi'nde Suudi
Arabistan'ın Rabıta örgütü ta-
rafından fınanse edilen mesci-
din açılışı yapıldı.
Laiklere saldırı başlıyor
31 Ocak 1990. Atatürkçülü-
ğün ödün vermez savunucusu
Prof. Muammer Aksoy, Anka-
ra Bahçelievler'deki evinin giri-
şinde susturucu takılmış silahla
ateş eden kişi veya kişiler tara-
fından öldürüldü. Cinayeti İs-
lami Hareket Örgütü ve İslami
İntikam Örgütü ayn ayn üst-
lendiler.
1 Şubat 1990. İstanbul polisı-
nin yaptığı bir operasyonda,
de Başbakan Yıldınm Akbu-
lut'a > önelttiği yazılı soru öner-
gesinde Sosyal Hizmetler Ço-
cuk Esirgeme Kurumu Genel
Müdürü Melih Gökçek'ın Mü-
cadele Birliği adlı şeriatçı bir ör-
gütün kurucusu olup ol-
madığını sordu. Muhtemelen
MÎT'in şeriatçı örgütlerle ilgili
bir brifıng dosyasında yer alan
belgelerde. Mücadele Birliği
adlı örgütle ilgili olarak şu bilgi-
lere yer veriliyor: "Liderleri
Necmettin Erişen. Aykut Edi-
bali. Mevlüt Baltacı. Melih
Gökçek \e Yılmaz Karaoğlu'-
dur. Gayesi, merkezi otoriteye
bağlı İslami esaslardan kuvvet
alan devlet nizamını kurmaktır.
1
eriatçılar bir yandan devlet içinde
ofgütlenmelerini tırmandınrken, diğer
yandan Atatürkçü ve laiklere yönelik kanlı
saldınlara başladılar. Prof. Muammer
Aksoy'la başlayan cinayetler zinciri,
Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Turan Dursun
ve Uğur Mumcu ile sürdü ve son olarak
Sıvas'ta yaşanan vahşetle katliam boyutuna
ulaştı.
Anti-komünist olmak, anti-sos-
yalist olmak, anti-kapitalist ol-
mak, milli değerlere saygılı ol-
mak, İslam'a tam bağımİı olmak
ve İslami esaslara göre yaşamak
bu kuruluşun ana hedefidir."
Belgelerde, örgütün İstanbul,
Konya ve Afyon'da Atatürk
düşmanlığı da yaptığı belirtili-
yor. Örgüt, 18 Kasım 1967'de
Konya'da kuruldu.
merkezi Almanya'nın Köln
kentinde bulunan İslami Cemi-
yet ve Cemaatler Birliği (ICCB)
tarafından basılan ve dağıtıl-
mak üzere Türkiye'ye gönderi-
len 3 bin 12 adet "Mustafa Ke-
maPin Babası Kim?" başlıklı ki-
tapçığı ele geçirdi. Kitapçıkta,
Selanik mahkemelerinden
çıktığı belirtilen sahte bir karar-
la, Mustafa Kemal'in annesi
Zübeyde Hanım'a (genelevde
çahştığı öne sürülerek) ağır bir
dille hakaret ediliyor.
27 Şubat 1990.SHP İçel Mil-
letvekili FLkri Sağlar, TBMM"-
Emeç ve Dursun'a saidırı
7 Mart 1990, İstanbul Sua-
dive'de Suyolu Sokak'taki evi-
nin çıkışında kurşun yağmuru-
na tutulan Çetin Emeç ve şöfö-
rü Aydın Sinan Ercan öldürül-
dü. Saldınyı şeriatçı bir örgüt
üstlendi. İçişleri Bakanı Abdüi-
kadir Aksu, "Elimizde çok
önemli ipuçlan var" dedi. Buna
karşın olayla bağlantısı olduğu
sanılan İslami Hareket adlı ör-
güte mensup bir grup. 23 Ocak
1993 tarihinde tesadüfen yaka-
landı. Dava halen sürüyor.
4 Eylül 1990, gazeteci. din
araştırmaası ve eski müftü Tu-
ran Dursun. Koşuyolu'ndaki
evinden çıkışta, ucuna susturu-
cu takjlmış bir silahla kurşunla-
narak öldürüldü. Yüzyıl ve
Emeğin Bayrağı dergilerinin
yazan Dursun'la ilgili soruştur-
mada da 23 Ocak 1993 tarihin-
deki tesadüfi İslami Hareket
operasyonuna kadar bir geliş-
me sağlanamadı.
Nurcujann gövde
gösterisi
28 Ekim 1990. 1960'lann irti-
ca simgesi. cumhuriyet ve Ata-
türk düşmanı Said-i Nursi için,
Nurculann gazetesi Yeni Asya.
Ankara Kocatepe camisinde
mevlıd düzenledi. Mevlidin ge-
rekçesi. ölümünün 30. vılında
Nursi'yi anmaktı. Oysa Nursi
28 ekimde değil, 23 M'art 1960"-
ta ölmüştü. Bu açıkça, bir gün
sonra 67. kuruluşyıldönümünü
kutlavacak olan cumhuriyete
karşı bir gövde gösterisiydi.
Mevlide DYP milletvekille-
rinden (Mardin) Süleyman Çe-
lebi, (Isparta) Ertekin Duru-
türk, (Kütahya) Cavit Erdemir,
(Elazığ) İsmail Köse, (Elazığ)
Ali Rıza Septioğlu. (Erzurum)
Tahir Şaşmaz ve ANAP millet-
vekillcrinden (Bahkesir) İsmail
Dayı. (Sıırte) Kudbettin Hami-
di, (Kayseri) Mehmet Kaşıkçı
katılmışlardı. DYP Genel Baş-
kanı Süleyman Demirel, geceye
şu telgraf mesajıyla katıldı: "Bü-
yük alim ve büyük müfessir Be-
diüzzaman Said-i Nursi için
okunacak mevlidi Allah kabul
etsin. Hakkın savunucusu ve ivi-
liğin yol göstericisi olan Bediüz-
zaman Said-i Nursi'ye Allah
rahmet eylesin. Saygılar."
20 Kasım 1990. Yıldız Üni-
versitesi'nde kendilerine "Müs-
lüman Gençlik" adını veren 300
kişilik bir grup gösteri yaptı.
Üniversiteyemekhanesinde bu-
lunan Atatürk rölyefınin üze-
rinde yer alan "Hakimiyet
Kayıtsız Şartsız Millerindir"
sözleri, grup tarafından "Haki-
miyet Kayıtsız Şartsız Allah'-
ındu"" biçiminde değiştirildi.
2 Şubat 1991, Körfez Savaşı'n-
da Türkiye'nin müttefık kuv-
vetlere destek vermesi. İstan-
bul. Diyarbakır. Batman, Nu-
saybin ve Tatvan'da cuma na-
mazından çıkan İslamcılann
gösterileriyle protesto edildi.
Atılan sloganiar arasında "Sad-
dam Bahane, Dökülen İslam
Kanı" ve "Kahrolsun tsrail"
dikkati çekti.
Kuran kursu andı
31 Ekim 1991, Yenilevent İs-
tanbul'daki Harp Akademileri
Komutanhğı Kurmay Başkanı
Tümgeneral İzzetrin lyigün ım-
zah 31.10.1991 tarih ve 3500-
23-91 İsth. ve İKK Şb. 557 sa-
yılı yazının kısa metnınde şöyle
bir sunuş var: "Alınan bir du-
>um üzerine (espit edilen Kur'an
Kursu Andı metninin fotokopisi
ekte gönderilmiştir. Bilgi edinil-
mesini arz ederim." Tümgene-
ralin ekte gönderdiği "Kuran
Kursu Andı" metni ise şöyle:
"Ben Muhammed Müslüman
ümmetindenim. Türkiye dinsiz
laik bir memleket haline gelmîş-
tir. Havatımı Mustafa Kemal
dinsizliği ile savaşa adayacağı-
ma, Türkiye'vi bir din ve şeriat
devleti haline getirmek için mü-
cadele edeceğime, Kemal Paşa
zamanında çıkartılan dinsiz ka-
nuniarın tatbikini önleyeceğime,
kısa zamanda ümmct esasına
dayanan Şeriat De\leti"nin ku-
rulması için de\ let idaresinde söz
sahibi olacak mevkilere gelmek
için çaltşacağıma dinim, Allah'-
ım ve bütün mukaddesatım üze-
rine yemin ve kassem ederim.'"
1 Mart 1992. Cizrelı şeyh Ze-
ki Atak'ın Hizbullahi müridle-
ri. Galata'daki Neve Şalom Si-
nagogu'nu bombaladı. Eyle-
min, İsrail'in Filistin halkına
zulmetmesini protesto amacıy-
!a yapıldığı açıklandı.
Mumcu'ya vahşi tuzak
24 Ocak 1993. Cumhuriyet
gazetesi yazan L'ğur Mumcu,
Ankara Karlı Sokak'taki oto-
mobiline yerleştirilen C-4 tipi
plastik bombarun patlaması
üzerine öldü.
29 Mayıs 1993. Cağaloğlu'-
ndaki Cezeri Kasım Paşa Ca-
mii'nde biriken kalabahk,
cuma namazından sonra tekbir
getirerek pankartlaraçtı.
" Pankartlarda. "Aydınlık-Rüş-
dü elele". "İslami hareket engel-
lenemez", "Muhammed'e can
feda". "Zillet bizden uzaktır".
"Kahrolsun İngiltere ve yerti
uşaklan" sloganlan yer aldı.
Salman Rüşdü'nin "Şeytan
Ayetleri" kitabının Aydınlık
gazetesinde yayimlanmasını
protesto eden gericiler.
"İslam'a yapılan saldınlara izin
vermeyelim" başlıklı bir bildiri
dağıttılar.
Adımlar Sıvas'a doğru
Gericiler, yüzlerce polisten
oluşan kordona karşılık vilaye-
te doğru yürüyüşe geçtiler.
Yüriiyüş sırasında tekbir ge-
tinp. "İslam düşmanlarını ceza-
landıracağız". "Aydınlık, de-
fol". "Kafırlereyeryok", "Kafir-
lere karşı Müslümanlar birle-
şin" sloganlan atan gericiler po-
lisle çatıştı. Gericiler daha son-
ra valilik binasının yanıbaşı-
ndaki Kaynak Yayınevi'ni
rindeki sopalar ve demir çu-
buklarla tahrip ederek yayınevi
görevlisi İsmet Öğütücü'yü ya-
raladılar. Baskın sırasında
Aydınlık, Cumhuriyet, Özgür
Gündem ve Zaman gazeteleri
yakıldı. Yayınevi baskınına po-
İisin müdahale etmediği görül-
dü.
2 Temmuz 1993, Sıvas'ta 37
aydın şeriatçılann tekbir sesleri
arasında ve devletin gözü önün-
de tekbir sesleri arasında yakı-
larak öldürüldü...
BİTTİ
POLTTIKA VE OTESI
ÇALIŞANLAREV SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
Evlenme ikramiyesi ve dul eşler
Soru Ben, Devlet Memurlan Y asası'na tâbi olarak çalışmakta
iken. Sağlık Hizmetleri sınıfından 1. derece 4. kademeden emekli
olan bir ba> an iştirakçiyim.
Emekli olduktan sonra ve kısa bir süre önce mesleğimle ilgili olarak
doktora yaptım.
Yine Sağlık Hizmetleri'nden emekli olan esûnden ayrıldını.
Sorularun şunlar olacak:
1) Emekli olduktan sonra doktora vapmış oimam. emekli aylığımı
olumlu yönde etkiler mi?
2) \etim kız çocuklara evlendiklerinde, evlenme ikramiyesi
ödendiğini biliyorum. Ancak boşaıunış eşlerin yeniden evlenmeleri
durumunda dıîl eşlere de bu ikramive ödeniyor mu? Ödeniyorsa
şartlan nedir?
YANIT: 1) Bilindiği gibi gerek görev aylıklan. gerekse emekli ay-
lıklan, 12 derece içinde 126 kademeden oluşan Aylık Gösterge
Tablosu'nda yer alan derece ve kademelere göre hesaplanıp
ödenmektedir.Bu gösterge tablosunun üst sının bugün için, 1.
derece 4. kademe ve 1.500 göstergede son bulmaktadır.
I. derece 4. kademe, devlet memurlannın ulaşabildiği son dere-
ce ve son kademedir.
1994 yılı için sağlık hizmetleri sınıfında yer aldığmız gnıbun 1.
derecesi için öngörülen ek gösterge de 3.200'dür.
Doktora yapmış olmanız, derece yüksclmesini etkilemeyeceği
için emekli aylığınızı da olumlu yönde etkilemeyecektir.
Ancak, TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 9 uyannca "ba-
rem teşkilat, kadro ve sair kanunlarda yapılacak dcğişiklikler so-
nunda aylık tutarlarında husule gelecek yükselmelcr: aynı riitbe,
kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emekli, adi malullük
ve vazife malüllüğü aylıklan ile dul ve yetitn aylıklan hakkında da
uygulanu-."
İleride. bulunduğunuz hizmet sınıfında doktora yapanlara ye-
ni bir hak tanındığında. bu hak emeklilere de uygulanacaktır.
2) 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın 90. maddesinde
şöyle denilmektedir:
"Evlenmeleri sebebiyle dul ve yerim aylığı kesilen eş ve kız ço-
cuklaria anaya, bir defaya mahsus olmak üzere, almakta olduklan
dul ve vetim aylıklarının iki vıllık tutarı e\lenme ikramiyesi olarak
ödenir.Bunlardan etlenme tarihinden itibaren iki yıldan önce boşa-
nanlarla evliliğin butlanına veya feshine karar \erilenlere yeniden
aylık bağlanması halinde. ödenmiş bulunan evlilik ikramiyesinin iki
yıldan eksik süreye ait kısmı tahsil edilinceye kadar aylıkları öden-
mez."
Yasanın 90. maddesi ile bir kez olmak koşuluyla ve kadın-
erkek aynmı yapılmaksızın. dul ve yetim aylıklannın iki yıllık tu-
tannın, evlenme ikramiyesi olarak ödenmesi öngörülmüştür.
MEHMED KEMAL
Geliyoram DemeL..
12 Eylül darbesinin faşistgeneralleri "devn>r?"sözcü-
ğünden çok huylanırlar, "devrim"yerine "inkılâp"der-
lerdi. "İnkılâp" sözcüğünü de 'k'u\n önüne V koyarak
söylerlerdi. Böylece 'kilâp'ia olduğu gibi sahte Atatürk-
çülükten intikam almak isterlerdi. Geğirte geğirte
"Atatürk ilke ve inkilâpları" derlerdi.
Hâlâ devrim demezler. inkılâp demekten hoşlanırlar.
Atatürk inkilâpları hoşlarına gider. Atatürk, inkılâp de-
mez devrim der. Atatürk'ün yaptığı birçok devrim vardır.
Bunlara da inkılâp değil devrim derler. Atatürk devrim-
leri ulusça tutmuştu. Seçimleri Demokrat Parti kazanıp
Adnan Menderes birinci kabinesini kurduktan sonra,
Atatürk devrımlerini ikiye ayırmıştı: "Millete mal olmuş
devrimler, mal olmamış devrimler".. Böylece kimi dev-
rimleri yadsımak istiyordu. Arapça ezan bunlardan bi-
riydi. Ezan o günden bu yana Türkçe okunmaya devam
edilse devrimler "millete mal olmuş, olmamış" diye
parçalanmalarla bölünmezdi.
1957 seçimlerinde Adnan Menderes'le birlikte yurt
gezisine çıkmış, Isparta'ya da uğramıştık. Sald-i Nursl
Isparta'da da sürgündeydi. Menderes türlü seçim çalış-
malarında bulunduktan sonra gece yarısı Said-i Nursi'yi
gizlice ziyaret etmişti. Bu ziyaret çok gizli tutulmuştu.
O dönemde Said-i Mursi'den Kuran yorumlayan bazı
Nur talebeleri vardı. Sayıları 60 bin olduğu söylenen Nur
talebeleri ülkeyi komünizm tehlikesinden koruyorlardı.
Nur talebelerinin bahanesi buydu. Yıllar geçti, köprüle-
rin altmdan çok sular aktı. Ne tehlikeler vardı, daha da
ne tehlikeler gösterildi.
Bakıyorum da neler geçiyor gözlerimin önünden... Bir
Nâzım Hikmet tehlikesi: Ceza yasasının 141-142. mad-
deleri vardı. Helalardaki orak-çekice kadar işler durur-
du. Neden helalar? Belki de kişioğlunun yalnız kaldığı
yerlerden biri olduğu için... Defterinde Nâzım Hikmet'in
birşiiri bulunan, "propaganda"dan aylarcayatardı.
Fikir suçu vardı (şimdi gene var), insanlar düşüncele-
rinden ötürü hapis yatarlardı. Şu Ozal'ın Allahı var, öna-
yak oldu da 141-142'yi ceza yasasından çıkardı. Gerçi
141-142 gibi işleyen yeni maddeler varsa da, aslı defter-
den silindi. Said-i Nursi'nin Kuran'ı yorumlayan Nur ta-
lebeleri de serbetçe dolaşıyorlardı.
Artık Nâzım Hikmet'in şiirlerinden korkulmuyor; kitap-
ları basılıyor, piyesleri oynuyor, vakfı var. Nâzım'ın ko-
münistliği bile çoktan unutuldu. Bizi birçok tehlikeyle
aldattılar, Nâzım tehlikesi bunların başında gelir.
Son günlerde iki tankerin birbirleriyle çarpışmasın-
dan doğan bir tehlikeyle daha karşı karşıya gelmedik
mi? Boğaz neredeyse bir cehenneme dönmüştü. Lodos
çıktı da tankerlerden birini bir yana, birini öte yana sü-
rükledı. Dünyanm incisi Boğaz kurtuldu. Korkunun ne
olduğunu gözlerden okuduk. Fotoğraflarda görmediniz
mi istanbul Valisi'nin gözlerindeki korkuyu?îki tankerin
çarpışmasından son derece tedirgin olan Vali, Boğaz'ı
gözleri gibi korumak istiyordu.
Boğaz'da bu düzen durdukça korku, tehlike de olacak-
tır. Eski Yunan'dan tutun Roma'yı, Bizans'ı kucaklayan
tehlike, alnımızın şakında parlayıp duruyor. Tankerler-
deki yangın söndü, tehlike hâlâ yerli yerinde duruyor.
Korkuyu atlattık, Boğazlar'da bu düzen durdukça tehlike
her zaman kapıda demektir. "Geliyorum" demez, geli-
verir... Aman. bundan sonra Boğazlar'a sahip çıkalım!
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Güneş'in görünürdeki
bir yıllık hareketini yaptı-
ğı çember. 2/ Resim yapı-
mında kullanılan sentetik
bir boya. 3/ Kapı. pence-
re ya da kapak kenarlan- 4
na açılan dik açılı girin-
ti... Oylumlu. 4/ Bir
orgarumız... Keklik. bıl-
dırcın gibi kuşlan avla-
mak için kullanılan iki
renkli bez. 5/ Taşıma işi.
6/ Üstü kapalı olarak an-
latma... Niyobyum ele-
mentınin simgesi... Bir nota. 7/ İri
ve boru biçiminde beyaz ya da san
renkli çiçeği olan bir süs bitkisi...
Büyük ve süslü çadır. 8/ Yangın
yerine giden tulumbacılara yol aç-
mak için bağıran görevli. 9/ Elma,
armut. erik gibi mevvelerin kuru-
tulmuşu... Taşıtlarda bulunan ve
tiz ses çıkaran ayat.
Yt KARIDAN AŞAĞIYA
1/ Matematikte herhangi bir bi-
çimde birbiriyle oranlı bulunan
nokta. çizgi ya da sayıya verilen ad. 2/ Balık avlamakta ya da
yük taşımakta kullanılan büyük kayık. 3/ Mikroskop camı...
Hayvanlarda burun ucu. 4/ Padişaha ya da şehzadeye eş olma-
ya aday gözde cariye... Bir yüzey ölçüsü birimi. 5/ Birkaç kez
şeker ağdasına daldınlıp üzeri kaplanan kavrulmuş badem ya
da.fındık... Kakım da denilen kürk hayvanı. 6/ Boru sesi... De-
nizcilıkte demirin zincirini denize verme. 7/ Altın ve gümüş eri-
tilen kalıbın ıçıne konmuş çerçeve... Uluslararası alanda kara-
yoluyla yapılan mal tasımacılığına \e bu iş için kullanılan
kamyona verilen ad. 8/ Icar... Radyumun simgesi. 9/ Bir bağ-
laç... Sincap.
ILAN
T.C.
İSTANBUL 8. ASLİ\ E TİCARET
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN
DosyaNo: 1993 1022
Davacı Ahmet Baktır vekili Av. Ömer Baktır tarafmdan Asım
Bostancı. Turan Tannseven veresesi ve Mehmet Fayat ateyhine açı-
lan tazminat davasında:
Davacı vekılı. müvekkıhnın Kayseri'de ticaretle iştigal ettiğini ve
istanbul Bayrampaşa'da bulunan mobi!>a \e halı mağazasmı yönet-
mesi icın da\alılara vekâletname verdiğinı. ancak yapılan sayımda
davahlann gelirlen gizledıği, hatta ha>ali senetlerde sanki satılan
mallara karşı alınmışlar gibi gösterildiği. bu nedenlerle Eyüp C. Sav-
cılığı'na 1993 3825 haşırlık numarasıyla şikayette bulunduklannı ve
halen dersdest bulunduğunu. bu arada zararlannın tazmini için 200.
000.000 TL tazminatın ve yargılama gıderleri ile ücret-i vekâletin da-
valıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup. dava dilekçesi
Ünverdı Cad. Radyom Sk. Kervan Apt. No: 9 23 Bahçelıevler. İstan-
bul adresınde iken bılahare adresı meçhule gıden davalı Mehmet
Fayat"a tebliğ edilememiş, adresi de zabıtaca bulunamanuş olduğun-
dan da\alı Mehmet Fayat'ın duruşmanm bırakıldığı 13.4.1994 gûnü
saat 14 00te mahkemede hazır bulunması veva kendisini kanuni bir
vekille temsıl ettirmesi, aksı takdırde H.U.M.K.'nın 213. ve 377.
maddelen gereğince yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve ka-
rar verileceğı, adı geçene dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği yeri-
ne geçerlı olmak üzere ilan olunur
Basın:3319
T.C.
BAKİRKÖY
3. SLLH HLKL K HÂKİMLİĞİ
1993 892
Kırklareli ili Babaeski ilçesi Karabayır Ky. c. 016 01. s. 17. k. 6'-
da nüfusa kavıilı. Yusuf kızı. 1955doğumlu ŞefiyeGüner'ın rahatsiz-
lığı sebebiyle hacır altına alınarak kendisıne Yusuf oğlu. 1961 do-
ğurnlu kardeşi İlmi Başaran vasi tayin edilmiştir.
İlan olunur 24 3 1994
Basm:3488