Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA • • • • CUMHURİYET 26 MART1994 CUMARTESİ
16 HABERLEREV DEVAMI
TÜRKİYE'DE DÜNYADA
Mana
tton
AJn
Ankara
Ancalya
Aydın
Burea
ÇanaMtale
Oyartıakır
Edme
Erzunjfn
Eskjşefiır
btanbui
tzmır
Kare
Konya
S>raun
Tratozon
Zonguldak
A 23" 5
A 16' 1
B 6 • 2
AlC 1
A 24' 11
A 23* 7
A 17- 4
A 18' 6
A 18' 2
A 18" 2
B 7 " 1
A 13' 0
A 16" 6
A 21 ' B
B 8 * -5
A 16" 1
B 15" 6
B 15" 5
B 13" 4
Meteorolojı Işlen Geoel Mudürluğunden alınan bflgıye göre. yurdun ku-
zey kesımlen parçalı bulutlu. ötekı yerier az bolutlu ve açık gececek Hava
sıcaklığı bıraz artacak Rüzgar, güney ve batı yönlerdei hafıf. ara sıra orta
kuwette esecek Denızterımızde ruzgar Ege'de yıldsz ve karaye! Batı Ka-
radenızcfe kıble ve todos dığer denızfenmızde gunbatısı ve lodostan 2-4
kuvvetjnde saatte 4-16 denız mılı hızla esecek Van Golu nue hava par-
çalı ve az bulutlu geçecek
Amstefdam
Amman
AUna
Bağdat
Bonfi
Bruksel
Cenevre
Cezayır
Frankfjrt
Lefkoşa
Petereburg
Londra
Maörtâ
Mılano
Mostova
Munı'i
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Vıyana
Y 9 *
A22*
A 21 "
A23"
Y 8
Y 8
B 13'
A 21 '
Y 9 *
A 2 2 '
K 0 '
Y 9 "
A 17'
B 20'
K 0 '
Y 10-
K -2Ü
B 12°
Y 8 -
A 27-
B 13'
Y 11 *
Yağmurlu Bulutlu Sislı Guneşlı § Karlı
Zunigave
Lopez'den
gösteri
İspanyol dansçılar Harold
Zuniga ve Ingrid
Lopez'in,23Martl994
günü, Costa Rica"da,
HEPTA grubuyla birlikte
sunduklan gösteri,
izleyicilerin ilgisini çekti.
Gösterilerini. San Jose'nin
107 yıllık tarihi tiyatro
binasında gerçekleştiren
grup, Uluslararası Sanat
Festivali çerçevesinde
ülkede bulunuyor.
Nevadalı
orangutan
Las Vegas'lı hayvan
eğitimcisi Bobby
Berosini, henüz
onsekiz günlük olan
"ClydeBebek"i,
yatak odasında
öpüp kucaklıyor. 7
marttadünyaya
gelen Clyde.
Nevada'da doğan ilk
orangutan.
Annesinden süt gel-
mediği için, Bobby,
Clyde'i biberonla
besliyor.
GÜNDEM
MUSTAFABALBAY
ANKARA - Bir seçim döneminin daha sonuna geldik. Yarın
yerleşim yerleri yeni yöneticilerine kavuşacak. Siyasi partiler
de boyunun ölçüsünü alacak.
Türkiye'de belediye başkanlığının işlevi değişti, gelişti. Es-
kiden TBMM'ye giden yol belediye başkanlığından geçerdi.
Pek çok yerel yönetici bir dönem belediye başkanlığı yaptıktan
sonra gözûnü Meclis'e dikerdi. Artık öyle değil Milletvekilleri
belediye başkanlığı için Meclis'i bırakabiliyor.
27 Mart için bütün gözler, üç büyük kentte ve siyasi partilerin
Türkiye çapında alacağı oyda.
Anketler büyük kentlerde SHP'nin önde olduğunu göste-
riyor.
önce, son iki yerel seçimle ilgili iki genel değerlendirmeyi
aktaralım.
1- Banko adaylar kazanamadı
2- Üç büyük kenti de aynı parti kazandı.
1984'te Izmir'deydlm. Kamuoyu araştırma kuruluşları, politı-
kada sözü dinlenir kişiler hep Ihsan Alyanak'ın kazanacağını
söylüyordu. Biz de gazetede, seçim günu akşam saatlerinde
Alyanak'ın resimlerini hazırlamıştık. Ama öyle olmadı. ANAP
üç büyük kenti de aldı.
1989dabir Dalanrüzgarı esiyordu. Dalan, hızını alamamış,
yüzde 60-70'lerle seçimi kazanacağını söylemişti. Ama bu kez
SHP rüzgarı esti.
1994te neolur?
Üç ay öncesini anımsarsak pek çok kişinin üzerinde birleşti-
ği değerlendirme şuydu
"SHP artık eridi. DYP'nin tek başına ne kadar oy alacağı bel-
li değıl. Ne yaparlarsa yapsınlar, 1991 deki oylarının çok altına
inecekler. Yerel seçim sonrası erken seçim kaçınılmaz. Eğer
birleşme olmazsa da 'sol'suz bir Meclıs'e hazır olalım..."
Bugün bu değerlendirme önemini yitirmiş görünüyor. Ge-
rek kamuoyu yoklamaları gerekse Karayalçın'ın yurt gezileri
SHP'nin bitmediğini, aksine yeni bir canlanmaya girdiğinı gös-
teriyor.
Karayalçın'a, bunu neye bağladığını sorduk:
"7989-7994 arasında görev yapan belediye başkanı arka-
daşlarımız aslında tyı iş başardılar. Samimi olarak soylu-
yorum, önemli projeleri gerçekleştirdiler ya da başladılar.
Halk bunu görüyor. Ikıncisı, iyi adaylar belirledik. Bu da gi-
derek daha çok hissedilmeye başlandı..."
Işin içine özel televizyonlar da girince seçmenin kafası iyice
karıştı önceki seçimlerde halk adayı sadece alanlarda ya da
TRT'nin kısıtlı programlarında görüyordu. Ama şimdi adayırt
mutfağına kadar giriliyor. Her kanalın da bir adayı var istart-
bul'da Dalan'ın kazandığını görmek istiyorsanız Show TV'yi,
Kestai'nin kazandığını görmek istiyorsanız Interstar'ı, Ltvane-
H'nin kazandığını görmek istiyorsanız atv'yi izleyin...
Ankara'da durum ise daha değişik. Propaganda dönemi ge-
nel olarak centilmence geçti Çiller, "Ankara için geç kaldık"
deyip havlu attı. Yıtmaz da önceki gün, çok iddialı oldukları ille-
ri sıralarken, "Istanbul, Adana, Bursa" dedi. Ankara'yı say-
madı
RP'nin adayı Melth Gökçek için ise kamuoyu yoklamala-
rındançelişkilioranlarçıkıyor. Gökçek, 1984te ANAP'tan Keçi-
ören Belediye Başkanı seçilmişti. Kaybedince Sosyal Hizmet-
ler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanlığı'na (SHÇEK) atandı.
1991de de RP'den milletvekili oldu. Gökçek'in SHÇEK'teki ic-
raatı tartışmalı Hakkında pek çok soruşturma açıldı. Gökçek'in
"görevi ihmal" suçu ışlediği gerekçesiyle dokunulmazhğının
kaldırılması isteniyor. Başbakanlık, "B.02.0.PPG.0.12-3O4/
4710 ve 4075" sayılı yazı ile TBMM Başkanlığı'na başvurdu
Gökçek'in soruşturma dosyasında pek çok alımı usulüne uy-
gun yapmadığı iddia ediliyor
Anketlerin banko adayı Korel Göymen Göymen'le dün soh-
bet ederken son iki seçimde banko adayların kazanamadığını
anımsattık. Göymen, "Bu kez farklı" deyip şu karşılığı verdi:
''1984 'tesolyeterlipropaganda olanağı bulamadı. Kendisini
anlatamadı. 1989da araştırma kuruluşları SHP ruzgarını göre-
medi. O dönem, SHP anamuhalefetpartisi olarak iyi bir rüzgar
estirmişti. Bu sandığa yansıdı. Bu kez, anamuhalefet olarak
ANAP aynı rüzgarı estiremedi. Türkiye çapında bunu denedi,
ama yapamadı. İhtiyatlı olmak isterim, ama bu kez farku ve
ben kazanacağım."
CHP'nin adayı Ali Dinçer, başta SHP olmak üzere tüm parti-
lere kızgın. Dinçer, seçim atmosferini şöyle tanımlıyor:
"Ortalık karman çorman, uyduruk kamuoyu yoklamaları...
'Yoksa Refah gelir' diye oy isteniyor. Korku oylarıyla demokra-
si yaşamaz. Kamuoyu yoklamalarını en çok şaşırtan biz ola-
cağız."
Bizim dileğimiz ise "demokrasi, laiklik veçağdaş Türkiye"
adına çalışacak adayların kazanması.
Yarın akşam belediye başkanı seçileceklere Falih Rıfkı
Atay'ın bir sözünü anımsatalım:
"Yüksekten esen rüzgar, yelken şişirmez..."
Şeriatçı örgüttentehdit
• Baştarafi 1. Sayfada
yıda yazar. çizer, sanatçı. ku-
rum ve kuruluşa karşı "öliimle
sonuçianacak" eylemlere girişe-
ceğini açıkladı.
Cezayir ve İran'daki radikal
Jslamalarla "eykm birlikteliğT
yapüğını duyurarak şeriat yanlısı
Islam devleti kurmak isteyen, bu
arada RP'yi ve lideri Necmettin
Erbakan'ı düzenle bütünleşmek-
le suçlayan tBDA-C, "göstere
göstere" eylem yapıyor. Eylemle-
rini gerçekleştirmeden önce bir
bildiri ile duyuran İBDA-C'nin
yayın organı Taraf dergisinde ya-
kalanan örgüt elemanlan ise ey-
lem yeri ve fotoğraflanyla birliİc-
te "Gönûldaşlarınuz" diye
tanıtılıyor. 1980 yılından sonra
küçük çaplı molotofkokteyli
saldınsı <ürü eylemlerle adını du-
yuran fBDA-C. eylemlerinde ör-
nek olarak Cezayir ve Iran'ı seçi-
yor. Özellikle 1984 yılından son-
ra "ses bombalan" ile adını du-
yurmaya devam eden IBDA-C
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden'in konfe-
rans verdiği Tank Zafer Tunaya
KüJtiir Merkezı ile, aralannda
camilerin de bulunduğu 13 yere
birden aynı anda ses bombası
atarak daha da ünlendi.
Geçen şubat ayında bir bildiri
yayımlayıp bunlan Beşiktaş Pos-
tanesi'nden APS ile medyaya ve
kurum, kuruluşlara gönderen
ÎBDA-C, içkili yerlerle luristik
otel ve tesisİeri bombalayacağını
açıklamıştı. Bu açıklamanın ardı-
ndan çok sayıda birahane ve ben-
zen vere molotofkokteyli ile ses
bombalan attı. Geçen hafta Fa-
tih'teki bir birahaneye molotof-
koktevli atan ÎBDA-C militan-
lan 3 kişinin ölümüne neden ol-
dular. Olaydan sonra gazetelere
telefon açarak eylemi üstlenen
İBDA-C militanlan dün polis ta-
rafından yakalandı.
Gazetemizi dün telefonla ara-
yan bir kişi Kartal Samandıra'da
önceki gece RP'lilerin toplantı
yaptığı bir kahvehanenin tarana-
rak 2 kişinin öldürülmesi eylemı-
ni İBDA-C'nin gerçekleştirdiğini
öne sürdü. Bu arada olayla ilgili
olarak polisin çalışrnalannı sür-
dürdüğü ve 16 kişinin gözaltına
alındığı belirtildi. Güvenlik kay-
nakları İBDA-C'nin bir hafta
önce yayımladığı bir bildiri ile
RP'yi "d'iizen partisi" ilan etmesi
ve RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'ın "hain" ilan edilme-
siyle ilgili olarak dikkatlerin bu
örgüt üzerine çekildiğini belirt-
tiler.
İBDA- C yayımladığı bildiride
şu görüşleri savundu:
"Artık şeriata sövemeyeceksi-
niz sayfalarınızda, sütunlarımzda
ve ekranlannızda. Şeriata ve
Müslümanlığa hakaret eden ya-
zar ve çizerler bundan sonra anı-
nda cezalandırılacaklardır. Mum-
cu misali... Özellikle yuvalandı-
klan karanlık paçavralannda her
gün İslama ve Müslünıanlara. şe-
riata küfür eden Doğu Perincek,
İlhan Selçuk, Hikmet Çetinkaya,
Oktav Akbal, Y.Nuri Oztürk vs..
gibi isimler."
Koalîsyonun geleceği OLAYLARIV
I Baştarafi 1. Sayfada
lede etkili olunması için geniş
tabanlı bir hükümet koşuluyla.
böyle bir görev üstlenmesi olası
görülüyor.
Çülerin DYP Genel Baş-
kanlığı ve Başbakanlık'tan
uzaklaştınlması için de farklı
yollar öngörülüvor. Kulislerde
seslendirilen bu yöntemler.
şöyle: "Çiller, umduğu oyu bu-
lamayınca. istifa edip çekilebi-
lir. Seçim sonuçlarına göre, par-
tiiçi muhalefetin bastırması so-
nutu, SH P hükümetten çckilme
kararı alabilir. Böyle bir durum-
da, hükümet otomatikman dü-
şer. Hükümeti kurmakla Cindo-
ruk'un görevlendirilmesinin
ardından. partiiçi operas\on da
yapılır. Çiller istifa etmez ve
SHP de çekilmezse, DYP için-
deki muhalifler harekete geçebi-
lir. Bu durumda, DYPgrubunda
yapılacak güvenoylaması ile
hükümet düşürülebilir. Ya da
konu Genel Idare Kurulu'nda
(GİK) çözülür. GİK'te hükü-
metten çekilme kararı alınabilc-
ceği gibi, Çiller'in genel başkan
vardımcılarını değiştirmesi için
baskı vapılabilir ve olağanüstü
kongre kararı alınabilir."
Koalisyon ortaklannın oy
kaybetmesi olasılığına dayalı
seçim sonrası senarvolar için-
de. milletvekili transferleri de
>er alıyor. DYP'den bir grup
milletvekilinin istifa ederek
ANAP'a geçmesiyle. Çiller'in
zor durumda bırakılabileceği
öne süriilüyor. Ancak, seçim-
lerde DYP'nin oylannı koru-
yup ANAP'ın o\ yitirmesı du-
rumunda. bu senaryonun tersi-
ne işleyebileceği de belirtili\or.
Böyle bir gelişme karşısında,
SHP ile koalisyona karşı çıkan
D\'P içindeki muhaliflerin de
\ogun çabalanyla. >eni bir sağ
koalisyonun gündeme gelebil-
mesi üretilen senaryolar arası-
nda. Böyle bir sağ koalisyonda
MHP'lılerin de yer alabileceği
vurgulanıyor ve Çiller'in MHP
Genel Başkanı Alparslan Tür-
keş ile son aylarda >aptığı 2 gö-
riişme bunun işareti olarak
gösteriliyor.
Seçim sonuçlan, soldaki par-
tiler açısından da yeni senaryo-
lan gündeme getirecek. Bu se-
nar>olann daha çok. DSP ile
birleşmeyi artık gündemden çı-
karan SHP ve CHPyi kapsa-
ması bekleniyor. CHP'nin se-
çimlerde başanlı olamaması
durumunda, seçim öncesi ger-
çekleştirileme>en birlcşmenin
tabanın baskısıyla yeniden
gündeme eeleceği ve birçok
CHP milletvekilinin SHP've
geçebileceği belirtili>or. Birleş-
menin daha önce de gündeme
gelen " S H P çatısı, CHP adı
altında" ifade edilen formülle
gerçekleştirileceği savlanıyor.
Zaman'ın 'SHP kadro sattı' haberi asılsız
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA - Zaman Gaze-
tesi'nin "SHP Kadroları Sattı"
haberi asılsız çıktı. AntaKa Ka-
rayollan Bölge Müdürlüğü'ne
para karşılıgı işe alındıklan öne
sürülen işçiler, "Kimseye beş ku-
ruş ödemedik" diyerek suçia-
maya karşı çıkarken, Yol-İş Sen-
dikası da kendilerine böyle bir
konunun iletilmediğini belirttıler
Karayollanndaişealınanlannda
"kadrolu" değil, "geçici işçi" sta-
tüsünde çalıştınldıklan öğrenil-
di. Para ödeyenlerin listesinin dü-
zenlendiği belgenin altında im-
zası bulunduğu iddıa edilen SHP
Antalya Merkez Ilçe Başkanı
Vlusa Akgöz'ün. o tarihten önce
görevden alındığı belgelendi.
Zaman Gazetesı'nin dünkü
savisında manşetten "Skandal"
diye verilen haberde, SHP Antal-
va örgütünün Karayollan Bölge
Müdürlüğü'ne alınacak kadro-
lan sattığı ıddia edili>ordu. Ha-
berde, "Yolsuzlukta Bajındırlık
ve tskan Bakanı Onur Kumba-
racıbaşrnında ismi gecivor" deni-
lerek bakanın kadro karşılığı
toplanan 3 milyar liradan pay
aldığı iddia ediliyordu.
İşe alınacaklann ödedikleri
para miktannı gösteren listenin
altında yazılı bulunan notta Ba-
kan Onur Kumbaracıbas/nın
Denızcılık Bankası'ndaki hesa-
bına 1 mıUar 500 milvon liranın
gönderıldıği vazılnıasına karşın.
o tarihte de bu bankanın ka-
panmış olduğuna dikkat çekılı-
yor. 500 milvon liranın da kendı-
sine aktanldığı öne sürülen Ka-
ra>ollan Bölge Müdürü Yalçın
Çelik ise böyle bir listeden hiçbir
şekilde haberinin olmadığını be-
lirtirken. alınan ışçilerin bakanlı-
ktan listesinin geldiğini \e işe
alındıklannı. aynca geçici çalı-
şmaya devam ettiklerini. kadro-
nun da verilmediğini kaydetti.
Yine 500 milvon lira aldığı be-
lirtilen dönemin tl Başkanı Zeki
Durmaz. "O dönemde Karayol-
lan'na alınacak işçiler 50 milvon
lirayı yan yana bubalar, iş için
başvumıazlardı zaten. Bu belge
tamamen asıkızdır" diye konuş-
tu.
Toplam 3 mil>ar 62 milyon
lıra kadar para topladığı öne sü-
rülen Merkez flçe Başkanı Musa
Akgöz ise suclamalara karşı
çıktı. Akgöz, "Partili arkadaş-
larımızın yakınlannın işe alınabil-
mesi için Bay ındırlık Bakanlığı'na
bildirmiştik. Bu listede benim öz
mü öz veğenim olan Fikriv e Özen
de vardı. Kendi veğenimden de
Laiklik
para aldıysak ben ne diyeyim
artık. O belgenin düzmece olduğu
kesin" dedi.
Akgöz'ün partıden ıhrac edıl-
mesiyle ilgili olavı anlatan II Baş-
kanı Faruk İlter. ilçe kongrelen
döneminde delege seçımleri sı-
rasında İdris Kuş, Bekir Atar ile
birlikte Musa Akgöz'ün de parti-
de kavga ettiklerini ve bunun
üzerine Dısiplin Kurulu'na \en-
lerek partiden ihraç edildiklerinı
belirtti.
Bu arada para verdiği öne sü-
rülen işçilerden Hasan Sert, ha-
len 1 nolu Asfaltlama Şantiyesi'-
nde geçici statüde çahştığını. işe
girmek için de para ödemediğini
belirtti. Listede 36. sırada görü-
nen Mehmet Kuş'un ağabe>i
olan ve Musa Akgöz ile aynı za-
manda SHP ü>elığinden ıhraç
edilen İdris Kuş da "Biz niye para
verelim ki... Ben partiliyim" dedi.
Karavollan Personel Müdür-
lüğü görevlileri ve Yol-İş Sendi-
kası vöncticilen. kadrolu eleman
alınmadığmı. aynca çok önceden
çalışan işçilerin öncelikle kadro
alrnası gerektiğini belirttiler.
Öte yandan SHP Antalya ör-
gütü tarafından, Zaman Gaze-
tesi'nde yer alan ve 'İddiaları is-
patlayan belge''' denilen kupürün
altındakı Musa Akgöz imzasının
da sahte olduğu belgelendi
• Baştarafi 1. Sayfada
Özorhon'nun da bulunduğu
DSP'lilere, polis çelenk koyma-
lan için izin vermedi. Anıttan
aynlmak istemeyen DSP'liler.
seçime kadar çelenklerinin ba-
şında nöbet tutacaklannı sövle-
diler. SHP İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkan adayı Zülfü
Livaneli ve Bevoğlu Beledive
Başkan adavı Halil Ergün. Ge-
nel Başkan Yardımcısı Önay
Alpago. SHP İstanbul Milletve-
kili Ercan Karakaş. SHP İstan-
bul İl Başkanı Ali Özcan.
DİSK'e bağh Tekstil İşçileri
Sendikası Genel Başkanı Rıd-
van Budak, Sevinc İnonü v e ara-
lannda Aykut Oray, Nur Sürer,
Melike Demirağ, L'mur Bugav,
Güzin Çorağan, Orhan Ayduı,
Alev Baymur. Bedri Baykam.
Meral Çetinkaya'nın da bulun-
duğu çok sayıda sanatçı ve a_\-
dınlann katıldığı >ürmüş sıra-
sında, "Sanatçılar Geliyor, Ka-
ranlıklar Gidiyor". "Elbette
Zülfü, Elbette Haül". "Vlolla-
lar İranV şeklinde sloganlar
atıldı.
Taksim Anıtı önünde. \ürü-
yüşlerine ve çelenk koymalan-
na izin verilmeyen DSP'liler
adına açıklama yapan. Beyoğlu
Belediye Başkan adayı Kutlu-
han Özorhon, kısa bir süre
önce yüreklerinin "Atatürk sev-
gisj" ile dolu olarak "Ödünsüz
Laik Beyoğlu" sloganı ile yola
çıktıklannı belirterek aslında
bunun mücadelesinin genel
başkanlan Bülent Ecevit larafı-
ndan başlatıldığını söyledi.
AÇIK
YÜKSEK
ÖĞRETİM
KÖŞESİ
YANITLAR
İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK
HUKUKU
1-D, 6-A, 11-A. 16-D. 21-C,
2-E, 7-C, 12-D, 17-E. 22-E,
3-E, 8-C, 13-B, 18-D. 23-A,
4-D, 9-B. 14-C, 19-E. 24-E,
5-D, 10-C, 15^;, 20-C, 25-A.
AVRUPA^DA N
EDİP EMİL ÖYMEN ^_
m Baştarafi 10. Sayfada
Dönemi'nden bu yana gözlenen deprem fay hattını bir
kez daha oluşturdular. Rusya ve Avusturya, dönemin
süpergüçleriydi. Tarih tekrar etti.
Ve bugün, yine üç aşağı beş yukarı aynı coğrafyada
farklı süpergücler yeniden burun buruna. Gorbaçov
sonrası şaşkınlığı üzerinden atan Rusya, bir ayağı topal,
bir koiu çolak da olsa, epey bir süpergüç. Sırplara kol
kanat germesine elbette Amerika seyirci kalmayacaktı.
Bölgede Sırpların egemenliğini, dolayısıyla Rusların ta-
rihi ve kültürel etkinliğini kırmanın yolu, Boşnaklarla
Hırvatların ittifakıydı. Bu sağlandı.
Amerikan damgalı bu barışta Türkiye'nin fiilen ne yap-
tığını ise Türk kamuoyu öğrenemedi. Dışişleri Bakanı
Çetin oralara gıttı geldı. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Mil-
letler arabulucuları Türkiye'ye geldiler gittiler. Ne konu-
şuldu, nasıl konuşuldu, kim kime ne dedi? Bunlar, Türk
kamuoyuna açıklanmadı. Sadece arabuluculukta ne ka-
dar başanlı olduğumuz, bölgede vazgeçilmez, göz ardı
edilemez bir güç olduğumuz gibi övünmeler kamuoyu-
na yansıtıldı. Türkiye hükümeti olarak bu bunalıma ne
önerdik, ne dedik, bunları bilemedik. Tek bildiğimiz, ora-
lara asker göndermek istediğimizdi. Bu da, orada barışı
sağlamak ve polislik yapmak gibi algılandı. Oysa askeri-
miz orada BM komutasına girecek, tıpkı Somali'deki gibi
bir statüde olacak.
Işin psikolojik yanı bizi daha çok ilgilendiriyor. Os-
manlı'nın Yükselme Döneminde engel tanımadan at
koşturulan yerlere şimdi nostaljik bir ziyaret. Ama polis
olarak, oralara düzen getirmek için değil. BM barışgücü
bile bu yetki ile donatılmış değil çünkü. Türk Taburu da
diğer BM barışgücü askerleri gibi orada pasif görev ya-
pacak. Bosna Trajedisi'nin başından beri Sırpları asa-
lım, keselim, bombalayalım dedikten sonra şimdi oraya
asker göndermemiz, bu konudaki ruh halimizi tatmin-
den uzak. Çünkü oralarda yapmak istediklerimiz ayrı,
bizden istenilen görev ayrı. Türk askeri, hele bir de ba-
rışgücündeki Fransızların akıbetine uğrayacak olursa,
ve üzerlerine ateş açıhr, iki ateş arasında kalırsa, Bosna
konusundaki şahinliğimiz, bir anda yerini elem ve esefe
bırakır.
İki şeyi çok iyi ayırmak gerek. Türkiye'nin Bosna'ya
asker göndermesine rzin çıkması, Amerika ve Ingiltere'-
nin bastırmasıyla sağlandı. Yunanistan, ve yöredeki
dostları bundan çok öfkelendiler. Bizden acısını çıkart-
manın yolunu hemen bulacaklardır. Hele Sırplar. Onun
için, eski topraklarımıza 130 yıl sonra yine asker gönder-
dik diye şişinip övünmek hoş ama, bu konuda çok çok da
gerçekçi olmak zorundayız. Ve hükümet, Dışişleri, bu
konudaki düşüncelerini kamuoyuna anlatmalı. Kamuo-
yuna sadece Yükselme Dönemi'ne yönelik nostaljik
hayıflanma ve böbürlenme kalmamalı.
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
lattıklan bombalar gözleri
açtı. Refah Partisi milletvekili
Hasan Mezarcı, Atatürk'ün
annesine sövdükten sonra
partisinden istifa etmişti;
ama, bu kesimin zamiri de
ortaya çıkmıştı. Türkiyeyi
Suudi Arabistan ya da İran'-
daki yaşam biçiminezorlaya-
cak olan şeriatçıların, gerek
' Hizbullah " ve ' İBDA'' örgüt-
leriyle terörü kullanarak iç
politikada yükselişleri, 27
Mart seçimlerine bir başka
referandumun içeriğini ka-
zandırmışgibidir.
Bu referandum, laikliği
yeğleyenlerle şeriata boyun
eğenlerin ve göz kırpanların
sandıktaki ağırlıklarını tarta-
caktır.
Türkiye'deki merkez sağın,
Avrupa'daki merkez sağdan
bir önemli farkı vardır.. Çağ-
daş demokrasi kapsamında
Batı'daki modeline açık gö-
rünmeyen bizdeki merkez
sağın, laiklik konusunda ge-
reken duyarlığı göstermediği
görülüyor.
Seçmen, bu ince ayrımın
belki bugün yeterince bilin-
cinde değildir. Bu durumda
en çok sosyal demokrasi ke-
siminde ağırlığı belirlenen
solun yerel seçimlerde ala-
cağı oy oranı çok önemlidir.
Bu bakımdan halk pazar gü-
nü bir sınavdan geçecek...
Refah Partisi'nin toplaya-
cağı oyların sayısı, Türkiye'-
nin geleceği açısından yapı-
lacak yorumlarda önemli bir
hareket noktası sayılacak...
Sonuçta 27 Mart bir yerel
seçim olmaktan çıkmış, çok
daha değişik anlamları içe-
ren birdönüm noktası niteliği
kazanmıştır.
• • •
Amerika'dan Türkiye'yc 4 uyarı
ANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - ABD Başkanı Bill Clin-
ton'ın. kamuoyuna "Çiller'e
destek mesajı" olarak yansıtılan
uzun mektubunda, Türkive;
Kafkaslar ve Yunaiıistan ko-
nulannda uvanldı. Surive ile
ilişkilerde en önemli unsurlar-
dan birini oluşturan "su" konu-
sunda Türkiye'nin daha esnek
bir tutum sergilemesı telkininde
bulunan Clınton, mektubunda
ABD Eximbank'ın ıthalat des-
teğı kredısının Turkive've MTÜ-
mesi ıçın kola\lık sağlanacağını
bclırtırken. ülkesinde üretilen
savunma sanayi ürünlerinin sa-
tın alınması tavsivesınde de bu-
lundu. "Kürt sorununun siyasi
ve insan hakları yönüne de hitap
edilmesi gerektiğini dtişümiyo-
ruz" di>en ABD Başkanı, "Ye-
ni bağımsız devletlerden Tür-
kiye'ye bağlanacak boru hattı-
nın yapımı. Orta Asya ve Kaf-
kaslar'ı kapsayan daha karışık
ekonomik ve siyasi sorunlar or-
taya çıkaracaktır" gorüşüvle.
Orta Asya petrollerinın Türki-
ye üzerinden Akdeniz'e ulaştı-
nlması konusuna sıcak bakma-
dığı mesajını verdi.
Clinton. tam metni basına
yansıyan mektubunda. Tür-
kiye'ye ıthalat kredisi desteği
konusunda yardımcı olacakla-
nnı belirtirken. Ankara'nın al-
mavı reddettıği savunma sılah-
lan konusunda. şunlara dikkat
çekti:
"Bildiğiniz gibi. ABD, Tür-
kiye've 10 adet P-3A uçağı öner-
di. Türkiye'nin reddetmesine
karşın, tekİif hala açıktır ve Tür-
kiye'nin bu konunun peşine düşe-
ceği inancındayım. Aynı zaman-
da, eğer ilginizi çekerse, hükü-
metim P-3B'lertn Türkive'ye
transferinin nıümkün olup olma-
yacağı ü/erinde çalışma y apabi-
İir."
Clınton. Türkiye'nin Yuna-
nistan ile ılişkılerini anlatırken.
askeri durumlar dahil "yanlış
hesaplar ve kazaların" hoş ol-
mayan sonuçlar doğurabileceği
durumlardan kaçınılmasını is-
tedi. Clinton, Yunanistan ko-
nusunda şu uyanda bulundu:
"Bu durum özellikle Ege De-
nizi ve Kafkaslar için önemlidir.
Bu bölgelerdeki gerilimi en aza
indirmek için Yunanistan'la olan
ilişkilerinizdeki en son gerilimle-
ri azaitmak üzere hükümetiniz
tarafından bazı sembolik adım-
lar atılabilir. Bu konuda şu anda
bazı gelişmeler kaydedilmesinin
denenmesi düşüncesindeyim. Bu
sembolik adımlardan bir tanesi
İstanbul'daki Rum-Ortodoks
Patrikhanesi olabüir."
Clınton. Kürt sorununa
değınirken de. "Bir taraftan be-
nim ülkem her çeşit terorizmin
karşısındayken, Kürt sorunu-
nun, siyasi ve insan hakları yö-
nüne de eğilinmesi gerektiğini
düşünüvonız. Hükümetinizin bu
konudan haberdar olduğunu bili-
yorum. Bu çabaların desteklen-
mesi için devam eden yükümlü-
lüğümüze parmak basmak isti-
yorum" görüşünü dıle getırdi.
Clınton. Türkiye ile ABD'-
nın Kafkaslar ve Âsya'da bulu-
nan Bağımsız Devletler'in gele-
ceği için ortak çıkarlara sahip
olduğunu kaydederek. ABD'-
nin. "kunetle" eski SSCB'den
dağılan yeni devletlerin bağım-
sızfığını ve bölgesel entegrasyo-
nunu desteklediğini belirtti.
Yeni Bağımsız Devletler'den
Türkiye'ye bağlanacak petrol
boru hattının. Orta Asya ve
Kafkaslan kapsayan bölgede
daha karışık ekonomik ve siya-
si sorunlar doğurabileceğini sa-
vunan Clinton. mektubunu
şövle bitirdi: "Hükümetime bu
konuyu araştırmalarını söyle-
dim. Yeni düşünceler geliştirdik-
çe müzakerelerde bulunmalıyız.
Bu ve buna benzer fikirler geliş-
tirmek üzere sizinle ve hüküme-
tinizle, gelecek günlerdc ve haf-
talarda çalışmayı dört gözle
beklivoruz."
Seçim bürolarına saldırı: 2 ölü
• Baştarafi I. Sayfada
Aydenız'ın bombayı koyan
kişi olabileceği ihtimaîini de de-
ğerlendiren yetkıliler, Aydeniz'-
in vanında bulunduğu belirle-
nen bir başka çocuğun bulun-
ması için çahşıldığını sö> lediler
MHP ve RP seçim bürolann-
daki patlamalara ısç kimliğı
henüz belirlenemeyen kişilenn
attığı molotof koklev Uerin yol
açtığı belirlendı. Bu iki patla-
mada ölen ve\a yaralanan ol-
mazken maddi hasar mevdana
geldi.
MHP İstanbul Güngören
merkezi dün gece saat 21.30
sıralannda saldınya uğradı.
Edinilen bilgıye göre binaya
önce parça tesirli el bombası
atıldı. Kirnliği belirlenemeyen
ve 3 kişi olduklan belirlenen
saldırganlar daha sonra içeride
bulunan çok sayıdaki partilive
otomatik silahlarla ateş açtılar.
Olavda ilk beürlemelere göre 5
kişi yaralandı. Yaralılardan 3'ü
Çapa. 2'sı de Haznedar Dev let
Hastanesi'ne kaldınldı. Emni-
yet yetkililen olayda Yusuf
Kahraman, Mehmet Taşdelen,
Şaban Kocan \e Necmettin Kı-
Iıçkaya adlı kişilcrin hafıf yara-
Nâzun'ın
kardeşi
Yaltırım'ı
landığını. ağır yaralanan bir
kişinin ise kimlığinin belirlene-
mediğini bildirdiler.
Saldından sonra kalabalık
bir MHP'li grup ellerinde meşa-
lelerle Güngören Beledive bina-
sına doğru yürüdü. Bu arada
Çevik Kuvv-et belediye binası
önünde geniş güvenlik önlemle-
ri alırken MHP'li gruban da
kısa bir yürüyüşten sonra olay-
sız olarak dağıldığı gözlendi.
CANBERRA BÜYÜKELÇİLİĞİ
'Atatihrkçüanlayış,PKKve
Yunanyandaşhğıylaözdef
• Dışişleri Bakanı. Avustraha'day dı. Ülkenin, 65 dilde yayırt
yapan radyosunun Türkçe Grubu, Çetin'le söyleşi yapmak
istedi. Büyükelci ve memurlan. bakanı yanlış
bilgilendi'rdikleri gibi. SBS çalışanlannı, üstelik kendi
binalannda tartakladılar.
yitirdik
Haber Merkezi -Nâzım Hik-
metin kardeşi Samiye Yaltırım.
vaşamını yitirdı. Kalpvetmezlı-
ği nedeniyle dün akşam saat
Trafîk Hastanesı'ne kaldınlan
\'altınm. tüm çabalara karşın
kurtarılamadı.
1907 yılında doğan Samiye
Yaltınm. kurucukığunu da
yaptığ: "Nâzım Hikmet Kültür
ve Sanat Vakff'nın başkanlığı-
nı \ürütü\ordu.
Vaşamını. Nâzım Hikmet'in
şurttaşlığının ıadesi için çalış-
makla geciren Samiye Yaltı-
rım'ın cenazesi. \ann Karaca-
ahmeı Camiı'nde kılınacak
ikındı namazından sonra. Ka-
racaahmet Mezarlığı'nda top-
raâa venlecek.
MELBOL RNE (Cumhuriyet) -
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin"-
in. bu a\ başında Avustralya'ya
yaptığı gezi sırasında. 65 dilde
yayın yapan SBS radvosuna
bağh çalışan ve 50 bin civannda
dinleyiciye hitap eden Türkçe
Grubu'nun görüşme istemini
reddetmesi tepkilere yol açtı.
Bakanın. radyo muhabirlerinin
sorulannı karşılıksız bırakma
nedenınin, Büyükelci Orhan
Aka'dan aldığı gerçek dışı bilgi-
lerden kaynaklandığı öne sü-
rüldü.
SBS televizyon stüdyolanna,
bir röportaj için. büyükelci ve
diğer Türk yetkililerle birlikte
gelen Hikmet Çetin. burada,
Türkçe Grubu'nun. Avust-
ralya'daki vatandaşlariçin "hiç
değilse kısa bir mesaj" önerisini
geri çevirdi. Bunun üzerine mu-
habirler, bakandan. davranışı-
nın gerekçesini sordular. Araya
giren büyükelçilik çalışanlan,
Avustralya'nın tanınmış gaze-
tecilerinin önünde. Türk rady o-
culan, kendi kurumlannın için-
de zor kullanarak uzaklaştırdj-
lar.
Daha sonra, bakanla birlikte
Türkiye'den gelen gazeteci ve
danışmanlann araya girmesiyle
Hikmet Çetin, Türkçe görüşme
yapmayı kabul etti.
SBS Türkçe Grubu yetkililen
konuyla ilgili olarak şunlan an-
lattılar:
"Atatürk devrimlerine, laikliğe
ve cumhuriyete verdiğimiz
önem, bazı çevreleri son derece
rahatsız etmektedir. 19 Mayıs,
30 Ağustos, 29 Ekim gibi önemli
günlerde yaptığımız özel prog-
ramlara karşı dergilerinde, ga-
zetelerinde açıkça cephe açar-
lar. Toplumu radyomuza karşı
kışkırtmak amacıyla. önce Sov-
yet, Ermeni ajanları olduğumu-
zu y aydılar. Son zamanlarda ise
'PKK ve Yunan ajanı" demeye
başladılar."
Bu tip kesimlerin. 12 Eylül'den
beri büyükelci ve konsoloslarla
yakın ilişkiler içinde olduğunu
vurgulayan SBS çalışanlan. ye-
ni atanan diplomatlann da. bir
kaç gün içinde, onlardan aldık-
lan bilgiler doğrultusunda kişi
ve dernekler hakkında yargıya
vardıklannı belirttiler.
Olayın yalnızca Avustralya'ya
özgü olmadığını, Avrupa'da da
yıllarca benzer çarpıkbklann
yaşandığını anımsatan SBS ça-
lışanlan, sosyal demokrat ba-
kanın bu tür sorunlan çözmek
için herhangi bir girişimde bu-
lunmayı düşünüp düşünmedi-
ğini de sordular.
Tarafsız yayıncılık anlayışıyla,
Avustralya'daki binlerce va-
tandaşı her gün bilgilendirmeye
çalışan SBS çalışanlan, bir kaç
gün sonra bu ülkeyi ziyaret ede-
cek olan Kültür Bakanı Fıkri
Sağlar'ın da Çetin'le aynı yanlı-
şa düşmemek için, ön bilgileri,
Canberra Büyükelçiliği yerine
Türkiye'de almasının daha sağ-
lıklı olacağını belirttiler.