Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25MART1994CUMA CUMHURİYET S A T F A
EKONOM 13
Renaulfda
zorunlu izne
devam
• Ekonomi Servisi - Oyak
Renault Otomobıl
Fabrikası'nda, otomotiv
sektöründe yaşanan kriz
nedeniyle zorunlu izin
uygulamasına 28 marttan
sonra 15 gün daha devam
edilecek. Oyak Renault Dış
İlişkiler Müdürii Murat
Toksöz, fabrikada 28 marttan
sonra 15 gün üretime ara
verileceğini. işçilerin zorunlu
izne çıkanlacağını, bu izinlerin
ücretli veya ücretsiz olmasına,
işçi sendikalanyla yapılacak
görüşmelerde İcarar.
verileceğini söyledi.
Toksöz. piyasada arzulanan
canlanmanın gerçekleşmemesi
durumunda nisanda aylık üre-
timinyanyanya
düşürüleceğini belirtti.
Öte yandan, tüm işçiler
zorunlu izne çıkanlırken,
Türk Pirelli'de de zorunlu izin
uygulamasınm cumanesi günü
başlayacağı öğrenildi.
Yaklaşık 15 gündür üretim
yapılmayan Brisa'da çalışan
bin 80 işçi bugünden itibaren
10 gün süreyle zorunlu izne
çıkanldı. Türk Pirelli
Fabrikası'nda da 785 işçiden
200'ünün cumartesi gününden
itibaren bir hafta süreyle
zorunlu izne çıkanlmalan
kararlaştınldı.
Brisa veTürk Pirelli'nin, iç
piyasa talebini 2 ay süreyle
karşılayacak stoklan
bulunduğu belirtiliyor.
ŞİRKETLERDEN
• GÜNEŞ Hayat Sigorta,
Ege Leasing ve Ege Sigorta
çalışanlanna aileîeri ik
birhkteGrupSağlık
Sigortası teminatı verdi.
• PAMUK-
BANK.Çoca
Cola işbirliği ile
Pamukbank'ın
Pamukspor
merkezi tesislerinde tenis
turnu\ası düzenliyor.
• VVORLD GOLD Council'in
(Dünya Altın Konseyi)
katkılan ile gerçekleştirilen
A.B.D. reklam kampanyası
"It'sHot, It'sGold' (sıcaksa
altındır) sloganı ile başlatıldı.
• USAŞgenelkurul
toplantısını 30martta
yapıyor.
Hükümet ve piyasa bekleyîşte
Standard and Poor's'un Türkiye'nin kredi notunu
iki kademe birden düşürmesiyle, Yankeebond ve
Samuraibond piyasalan Türkiye'ye kapandı.
Piyasalark
28 Mart pazartesi günü'ne endekslendi, ilk
etapta akaryakıt olmak üzere 'zincirleme zamlar"
bekleniyor.
NURSUN EREL
ANKARA -Hükümet seçim sonra-
sında "ekonomiyi soğutmayı hedefle-
yen" önlemleri yürürlüğe sokmayı
planlıyor. Yatınmlann daraltılması,
memur ve emekli maaşlanna yılın ikinci
yansında "hiç zam yapümaması" eko-
nomi zirvelerinde konuşulanlar arası-
nda. Seçim beklentisine giren piyasalar-
da büyük bir durgunluk gözlendiği, dö-
viz alım-satımının gerilediği bildirilir-
ken, hükümetin 28 mart pazartesi gü-
nünden itibaren, başta akaryakıt olmak
üzere "zincirleme zamlar" açıklayacağı
kaydediliyor.
Ekonomi soğutulacak
Başbakanlık yetkilileri, Cumhuriyet'-
in son durumla ilgüi sorulannı yanıtlar-
ken, "Ekonominin soğutulması gereki-
yor, istikrarsız, yüksek enflasyon yaşa-
nan bir ekonomide yüzde 4.5luk bir bii-
yüme hedefi çelişkili duruyor" diyerek.
şu görüşleri dile getirdiler:
"Seçim kargaşasından çıkar çıkmaz
ekonomiyi bir ölçüde soğutan tedbirlerin
alınmasına ihtiyaç var. Yatırımları göz-
den geçireceksiniz, harcamalarınızı sını-
riandıracaksuıız. Gerekirse yılm ikinci
yarısında maaş zammı sıfırlanabilir.
Böylelikle talep bir miktar geriletileeek-
tir. Esasen istikrarsızlığın ve vüksek enf-
lasyonun yaşandığı bir ekonomi için yüz-
de 4.5'Iuk bir büyüme hızi çelişkili bir he-
deftir."
Standard and Poor's kuruluşunun
Türkiye'nin kredi notunu iki kategori
birden düşürerek. "BB"ye geriletme-
sinin ise bir süredir Türkiye'ye kapan-
mış bulunan dış piyasalann tutumunu
resmen "tescil ettiği" bildirildi.
HDTM'den bir yetkili, Japon ve Ame-
rikan piyasalannın, bu kategoriye giren
ülkelere borçlanma olanağı vermediğini
bıldirerek. şunlan söyledi:
"Bu dunımda Türkiye artık Samurai
ve Yankeebond piyasâlarına giremeye-
cektir. Bu, hiç dış borçlanma yapama-
vacağınıız anlamına gelmez. Bankalar-
dan ve diğer borsalardan borçlanma im-
kanı hala vardır. ama »adeler >e faizler
belki eskisi kadar cazip olmayacaktır."
S-P"nın Türkiye'nin krcdı notunu dü-
şürdüğünü açıkladığı bildirımde. özel-
likle "mali önlemlerin alınmaması" üze-
rinde durduğuna dikkat çekiliyor.
Dığcr uluslararası değerlendirme ku-
ruluşu olan "MoodyV'in ise Türkiye
ekonomisi ile ilgili incelemelerini sür-
dürdüğü, ancak "ktsa vadede, rating açı-
klamak niyetinde olmadığı" bildirildi.
Clinton'ın jesti
ABD Başkanı Bill Clintonın Başba-
kan Çiller'e gönderdiği mektupta yer
alan destek ifadeleri ise, ekonomik çev-
relerde gerçekçi bulunmadı.
Clinton'ın konu ettiği 5 milyar dolarlık
E\imbank kredisinin sadece ithalat fı-
nansmanında kullanılabileceğine dik-
kat çeken bu çevreler, "Söz konusu olan
biraz daha borçlanma olanağtdır" dcdi-
ler.
Aynı çevrelere göre. mektupta konu
cdilen Dünya Bankası kredileri ise Tür-
kiye'nin belli koşullan yerine getirme-
mesi nedeniyle uzun süredir askıda bu-
lunuyor.
S-P'nin açıklamasında iki kez vur-
gulanan, "mali tedbirler" üzerinde ise
ekonomik çevreler şunu söylüyorlar:
"Yılın ortasında mali tedbir almak
neredeyse imkansız görünüyor. ÖTV'nin
yürürlüğe konulduğunu farzedelim, dev
tesislerin talep vetersizüği nedeniyle ka-
patıldığı bir ortamda böyle bir uvgulama
daha ters etki varatmaz mı?"
Özel sektörzam yâğmurunubaşlattı
Ekonomi Servisi - Sanayici-
ler, seçim sonrasını beklemeden
zam yağmurunu başlattı. İlk
aşamada, beyaz ve kahverengi
eşyada zam yapılırken, seçim-
lerden sonra aynı ürünlerde
yeni fıyat artınmlan bekleni-
yor.
İki gün önce üretime ara ver-
me karan veren Arçelik. ürün-
lerine yüzde 18 oranında zam
yaptı. Vestel televizyon, video
ve benzeri kahverengi ürünleri-
nin fıyatını yüzde 18 oranında
arttınrken. Profılo ise zam
oranını yüzde 15 olarak açı-
kladı.
Seçim sonrası açıklanması
beklenen kamu zamlanndan
sonra zam oranının yüzde 60'a
ulaşacağı tahmin ediliyor.
Sanayiciler bugünkü ban-
kacılık sistemiyle, uygulanan
faizlerle sırtlannın artık duvara
dayandığını söyleyerek zamlan
Koç Holding Yönerim Kurulu
Başkanı İnan Kıraç.
• İki gün önce üretime ara verme
karan alan Arçelik, ürünlerine yüzde
18 zam yaptı. Vestel ile Profılo ise zam
kervanına yüzde 15 ile 18 arasındaki
zamlarla katıldı. Seçim sonrası
açıklanması beklenen kamu
zamlanndan sonra zam oranının
yüzde 6O'ı bulacağı tahmin ediliyor.
•
savunuyorlar. Koç grubuna
bağlı Arçelik'in üretime ara
verme karan alması. uygula-
manın politik amaçlı olduğu
varsayımlannın ortaya atı-
lmasına neden olmuştu. Konu
ile ilgili olarak bir açıklama ya-
pan Koç Hotding Yönetim Ku-
rulu Başkanı İnan Kıraç Arçe-
lik'in ürettiği mamullerin mev-
simlik karakter taşıdığını belir-
terek yalnızca gerekli tedbirleri
alarak geçmişte de yaptıklan
gibi Ağustos ayındaki toplu ta-
tilin iki haftasını öne aldıklannı
söyledi.
Profılo Holding Başkan
Yardımcısı Orhan İyiler ise bü-
yük sanayi şirketlerinın baş-
latmış olduklan yatınmlannın
uygulanmakta olan bankacılık
sistemindeki bozukluk ve yük-
sek kredi faizleri ile çatışması
y üzünden bu darboğaza sürük-
İendiklerini belirtti vedurumun
gün geçtikçe aciliyet ka-
zandığını belirtti.
Türk Metal Sendikası Baş-
kanlar Kurulu, otomotiv ve be-
yaz eşya sektöründeki durgun-
luğun "kriz" diye abartıldığını
öne sürerek işverenlerin kamu-
oyuna politik bir mesaj vermek
amacıyla böyle bir yola başvur-
duklannı ileri sürdü.
Sendika Genel Başkanı Mus-
tafa Özbek 1993"ün son üç ayı-
nda kar \e üretim patlaması ya-
pan bu sektörlerde. bir ay geç-
meden bir krizin yaşanıyor ol-
nıasını inandıncı bulmadığını
söyleyerek 1979 yılında ışvere-
nin benzer bir kampany a başla-
tarak hükümeti iktidan terket-
mek zorunda bıraktığını hatı-
rlattı.
TÜSIAD Başkanı Halis Komili'den Çiller'e suçlama:
Seçim nedeniyle önlem almadı
HALLK GERAY
Fiş fatura almayacağım
E
konominin yeni patronu Ayfcon Doğan,
Ankara'da bürokratlarla harıl harıl istikrar
paketi hazırlıyor.
Ekonomiden sorumlu Bakan Doğan ve
kurmayları ile görüşen istanbul Sanayi Odası
Başkanı Hüsametön Kavi'nin söylediğine göre,
bu paket pazartesi gunü açıklanabilir. Kavı,
açıklanacak önlemler dizisinden söz ederken
"Basında da yer alan istikrarpaketi" deyimini
kullanıyor.
Ekonomideki krizin temelinde kamu açıklarının
yattığını bilmeyen kalmadı.
Devletin en büyük harcama kalemleri borç ve
faiz ödemeleriyle, kamu
çalışanlanna ödenen maaş
ve ücretler Bunları
kısmanın, "odemiyorum"
demenin pek mümkünü yok.
O zaman devletin bu
harcamalarını açığa
düşmeden yapabilmesi için
gelirlerini arttırması lazım.
Borçlanmanın sınırına
gelindi.
Ozelleştirme için önce
toplumsal uzlaşma, sonra
KİT'lerin satışı için bir
hazırlık dönemi gerekiyor.
Gelecekay emekli
maaşlarını nereden
ödeyeceğini düşünen
hükümet, zaten o kadar kalıcı gözükmüyor
Geriye birtek vergi kalıyor. Zaten İSO Başkanı
Hüsamettin Kavi'nin söz ettiğigazetelerdeki
istikrar paketi ile ilgili haberlerde de, KDVartişı
konusundakiçalışmalaradeğiniliyor
Halen otomobil, sigara, içki gibi sınırlı sayıdaki
maldan ahnan ek KDVyaygınlaştırılacakmış.
Ankara'dan gelen haberlere göre, özel Tüketim
Vergisi'nin de gelecek ay uygulamaya
konulmasına çahşılıyor.
Yani hükümet faturayı yine halkaçıkaracak.
Aykon Doğan "Servetvergisı"ri\ degündeme
getirmiş, ama buna kimse yanaşmamış.
Tüccar ve sanayici, para krizi yüzünden feryad-ı
figan halde. En büyük sanayicilerimiz bile "Bu
şartlarda vergimizi ödeyemeyız" deyip bunu
erteletmeye çalışıyorlar Ücretli son kuruşuna
kadar vergisiniödüyor. Onlarınerteletmek gibi
birşansıdayok.
Karlılık ve gelirden vergi alamayacağını
anlayınca,' hadi çaktırmadan yine tüketimden
vergı alalım " hevesi canlandı.
Menkul kıymetgelirinın
beyanını 3 yıl sonraya
erteleyeceksiniz.
Repodan, hazınebonosundan
milyarlar kazananlara
koyduğunuz vergiyi
kaldıracaksınız.
Torpilli götürü vergiyi önce
kaldırıp, sonra taksicilerin
tehdidine boyun eğip ertesi
gün geri getireceksiniz
Sonra da, zaten hergün artan
mallarınfiyatınınüzerine biraz
daha vergi koyacaksınız.
istikrar paketi hazırlarken
bana güvenmeyin. Çünkü
tüketilme yeni vergiler
getirirseniz, bilin ki ben de bir
vatandaş olarak alışverişlerimde artık fiş fatura
pazarlığı yapacağım ve satış belgesi
almayacağım.
TOBB Başkanı Yalım Erez, iş dünyasını
kastederek "Eldeki kazın yolunacak tarafı
kalmadı. Tansu Hanım yolunacak başka kazlar
bolsun" demiş.
Yolunacak kazları sakın halkın arasında
aramayın. •
40 bin konutu kime satacaksınız?..
D
olar28bin lirayı gördü. Şimdilik25
binlerde ama yarın ne olacağı belli değil
Birkaç hafta içinde 30-35 bin lirayı
bulmayacağını kismegaranti edemiyor. Mark
da onun peşisıra geliyor.
Bunun bu kadar kısa sürede bu hale geleceğini
hiçbirimiz bilemezdik.
Onlardabilemedi.
Onlar kimler mi? Tabii ki dövize
endeksli konut kredisi kullananlar.
Siz de bunu beklemiyordunuz
herhalde... Evetsiz. özel
bankaların yetkilileri...Yaklaşık
1-1,5 yıl önce bu kredileri
dağıtırken.dövizinfreninin
patlayacağını düşünseniz, bu
kadar açılır mıydınız?...
Emlak Bankası, dövizdeki yükseliş
karşısında "kredizedeleri"r\e
TL'ye geçiş için ikinci bir olanak
tanıdı. Belki bu, ödeme gücünün üzerinde kredi
alanları yeterince memnun etmedi ve
rahatlatmadı. Ama kim ne ne derse desin.
faizlerin bu denli yükseldiği bir noktada, ödeme
gücünü zorlayanlar için Emlakbank ın sağladığı
benceönemli birfırsat.
Emlakbank'tan kredi alanlar 20 bin dolayında.
Bunun ıkı katı kadarı da sizin görevyaptığınız.
TürkTicaret, Yapı Kredi, Garanti, Pamukbankve
diğer özel bankalardan kredi kullandılar. Şimdi
sürekli onlardan telefon alıyoruz, "Bizim halimiz
ne o/acafc?"diyortar
özel bankaların Emlakbank'ınsahipolduğu
düşük maliyetli fonlara sahip olmadığını da
biliyoruz. Onun için sizden
yapamayacağınızkolaylıklarda
beklemiyoruz.
Ama bu olağanüstü durumda
müşterilerinize sağlayacağınız ödeme
kolaylıklarının kredi geri dönüşlerini
sağlıklı halegetireceğini lütfen
"1 _J unutmayın. Bankacılık sistemi içinde
1 "Şüprıe//a/aca/("konumuna gelen
I. kredileri tahsil edebilmek için
JU— sıkıntıya düşen müşteriyi rahatlatacak
ödeme programlan yapılabiliyor.
Özel sektörü zaman zaman bu
olanaktan yararlandırdınız.
Vatandaşın konkordatosunu kabul etmezseniz,
onları iflas ettireceksiniz. 40 bin konut da size
kalacak. Bu kadar konutu bu durgunlukta nasıl
ve kime satacaksınız?
Bırakın borçlarını ödeyebilsinler. Bu uğurda
üstleneceğiniz malıyetın, bankanıza milyarlarca
liralık reklamdan daha sağlam bir imaj
kazandıracağını da unutmayın! •
Halis Komili.
BÜKREŞ - Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'in Romanya gezisinin gün-
deminde, Türkiye'nin kredi notu-
nun düşürülmesi nedeniyle, eko-
nomi ağırlık kazandı. Gezide.
TÜSİAD Başkanı Haüs Komili.
TOBB Başkanı Yalun Erez. Türk-
İş Genel Başkanı Bayram Meral
\e çok sayıda işadamının bulun-
ması. Türkiye'nin uluslararası pi-
yasalarda düşürülen kredi notu-
nun gündemin ön sıralanna v ük-
selmesine yol açtı.
Türk Sanayici ve İşadamlan
Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ha-
lis Komili. hükümeti seçim nede-
nıy le "herkesin bildiği önlemleri al-
maktan kaçınmakla" suçlavarak.
gelişmelerin, Türkiye'nin daha
önce kredi notunun düşürülme-
sinin "hafîfe alınmasından" kay-
naklandığını bildirdi. Komili. şöy-
le konuştu:
"Türkiye'nin kredi notu ocak
ayında düşürüldükten iki ay sonra
tekrar düşüriilmesi. dış çe\relerde
de ekonomimizin gidişindeki olum-
suzluğundan şikayetçi olduklarını
gösteriyor. Bu konuda hiçbir önlem
almamamızın neticesidir. İlk kez
düşürüldüğünde bazı çevrelerce ha-
fife alınmıştı. Bu sefer Türkiye'nin
çok ciddi tedbirleri bir an e\"vel de\-
reye sokması gerekmektedir. Se-
çimden bağımsız olarak önlemler
Bavram Meral.
alınsa\dı. işin üzerine ciddi gidildiği sinvali dışan-
>a verilmiş olurdu. Bunun yapılmamasının netice-
si, Türkiye'ye maliyetli olacaktır."
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Başkanı Yalım Erez ise. üzeri kapalı olarak, ah-
nan karann bazı çevrelerin siyasi değerlendir-
melennden kaynaklanmış olabile-
ceğıni \urguladı. Erez. "Notumuzun
düşmesi yolun sonu değildir. Ama
güzel bir olav değil. Siyasi bir atmos-
fere girdik. Böyle ortamlarda bir ka-
nıt aranır. Bunu da düşünmek gere-
kir. Onun için bundan sonra dikkat
etmek lazım" dedi. Erez. Başbakan
Tansu Çiller'in bazı çevrelerin çı-
kanna "çomak soktuğunu" \urgu-
ladı.
Türk-İş Genel Başkanı Bayram
Meral de. aynı konuda yaptığı acı-
klamada, Türkiye'nin kredi notu-
nun düşürülmesinin üzücü bir olay
olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin
itibannın yükselmesinden yana ol-
duğunu söyledi.
28 martta yapılacak olan top-
lantıya dikkat çeken Meral. işçi-
işveren ilişkilerinde gelişme olması
beklenen bir dönemde Türkiye'nin
notunun düşürülmesinin düşündü-
rücüolduğunuvurgulayarak."Dün-
ya Bankası ve IMF gibi kuruluşların
dtşarıdan verdiği değerlendirmeler-
den çok kendi gücümüzü pekiştire-
rek itibar sağlamak gerektiğini"
vurguladı. Meral. "dışa dönük mo-
del" diyenlerin isteklerine boyun
eğilince. dışandan "suni tenerfüs"
yapıldığına dikkat çekerek. hükü-
metin köprü satmak gibi önlemler
yerine, adil bir vergi sistemi uygu-
layarak kamu açıklannı kapatması gerektiğini
söyledi.
IYASILER NE DIYOR
9
CUMHURBASKANI
SÜLEYMAN DEMİREL
2-3 B'ye endeksliysek
vay halimize
Demirel. Romanya'da
düzenlediği basın
toplantısında. ekonomik
gelişmelere ilışkin sorulan
yanıtladı. Türkiye'yı B'lenn
idare etmediğini sö> le\ en
Demirel şöyle konuştu:
"B'lere endeksliysek vay
halimize. Türkhe'nin
sıkıntüarını kabul ediyoruz.
Sıkıntılanmız yapısal değil, konjonktüreldir."
BASBAKAN TANSU ÇİLLER
Ekonomiyle amansız
mücadeleye başlıyorum
Başbakan Çiller. yaşanan
ekonomik krizi. son 6-7
yıldır uygulanan yanlış döviz
politikalanna bağladı. İşçiyi
ve memuru enflasyona
ezdirmemeyeçalıştıklannı
kaydeden Çiller." Gönlümüz
daha fazlasını \ermek isterdi.
ancak devletin imkanlannı bu
kadar zorlay abildik" dıy e
konuştu.
BAŞBAKAN YARDIMCISI
MURAT KARAYALÇIN
1995 yılında ekonomik
düzlüğe çıkacağız
Türkiye'nin yurt dışından
almış olduğu kaynaklan geri
ödemede sıkıntı yaşadığını
açıklayan Kara>alçın"1994
yılının /or olacağını Başbakan
da. ben de söyledik. 1995
y ılında ekonomik düzlüğe
çıkılacaktır. Bu gün > aşanılan
sıkıntılar 1988 > ılından bu
yana izlenen politikalann
sonucudur'Miye konuştu.
ANAP LİDERİ MESUT
YILMAZ
Türkiye kapana sıkıştı
Mesut Yılmaz. Türkiye'nin
kredi notunun son 3 ay
içinde ikinci kez
düşürülmesiyle ilgili olarak,
"Türkiye kapana sıkıştı"
değerlendirmesini yaptı.
Yılmaz Türkiye'nin
uluslararası piyasalardaki
kredi notunun seçimlere üç
gün kala düşürülmesini,
"geç alınnuşbir karar" olarak değerlendirdi.
MİKRO
DİNÇ TAYANÇ
Aslı ve Kötü Kopyası
Yıllardır karaladığım defteri kapatıp, önüme bembeyaz
bir defter çekiyorum. Defterin ilk sayfası da bembeyaz.
Kapkara kalemle yazmaya koyuluyorum...
"Yıl 1980, aylardan ocak ve de 24'ü... Bir devalüasyon
yapıldı ki, değmeyin gitsin! Dolar 70 TL!.. Banka faizleri
bir serbest bırakılıyor ki, sormayın gitsin! Yüzde 507er fa-
lan solda sıfıri. İşçi ücretlerinin artışı, sendikaların grev
eylemleri bir denetim altına alınıyor ki, deşmeyin sürsün!
Toplu pazarlık hazırlığındaki yüzbinlerce işçiye, grev dı-
şında seçenek bırakılmıyor!.."
Bir de bakıyorum, defterimin sayfasının bembeyazlığı-
na 'karaçalınmış!'
Durup düşünüyor ve yazmayı sürdürüyorum.
"Dolar bir süre yerinde sayar, sonra bildiğini okumaya
koyulur. Faizler bir süre serbestçilik' oynar, sonra büyük
bankalarla kuçukler 'kapışır.' Büyüklerin dediği olur ve
de adı 'centilmenlik anlaşması'(!) koyulur. Oysa 'Bankacı-
ların göğsü kılsızdır!' El altından faiz yarışını körüklerler.
Bu arada 'teşkilatlanmamış sermaye piyasası' adı al-
tında 'tefeci' takımı 'bankercilik' oynamaya koyulur. Faiz-
leri açıkaçık' yükseltirler. Tasarruflaryüksek faizekayar;
kayarken 'ayaklar' da kaydırılırsa, olan tasarrufçuya olur,
paralar batar..."
Gene durup, düşünüyor ve gene yazmayı sürdürmeye
koyuluyorum.
' 'Pekiyi, dolar bunca yükselince ne olur? Millet ihracata
koşar... İhracata neyle ve nasıl koşar? Devletten teşvik ve
de vergi iadesi alarak ve de coşarak koşar. Ya ihraç ede-
ceği mali nasıl üretir? Kredi alarak! Krediyi nasıl alır?
Yüksek faizle mevduat toplayan bankalara başvurup, da-
ha yüksek faiz ödemeye zorunlu tutularakü! Bu yüksek fa-
izleri nasıl öder? İhraç edeceğini bildırdiği malları ihraç
etmeyip, teşvik ve de iadeleri cebe indirerek; ardından da
elindeki malları fiyatların hızla arttığı iç piyasaya sürüp,
karına kar katarak..."
Bir kez daha duruyor, düşünüyor ve yazıyorum...
'Ya işçi hakları ve de ücretleri? Hah, işte! İş oraya ge-
lince, bütün bunları başımıza saran 'akl-ı ewel'/'n sivilliği
yetmez, çizmeler çekilirü!"
• • •
'Akl-ı evvel'm çizdiği, benim de yazdığım biçimde geli-
şiyor olaylar. lyiden iyiye karalanmış bembeyaz defteri-
min bembeyaz sayfası 'kapkara' oluveriyor. Yıl 1980...
Aylardan eylül ve de 12'si...
O defteri de kapatıyor ve yepyeni, bembeyaz bir başka
defter çekiyorum önüme. Bunun da ilk sayfası bembeyaz
ve kalemim gene kapkara...
Yıl 1994... Aylardan mart ve de 24'ü... Akl-ı evvel, tarihe
gömüleli epey oluyor. Şimdi akl-ı sani var Sani' denildi-
ğine bakmayın, aslının kötü kopyası!!!' Bir devalüasyon
yaptı ki, evlere şenlik. 22 bine tırmanmış Amerikan Do-
ları'nın resmi kuru 17 bin 250 TL olarak düşurülmecesi-
ne' belirlendiü! Dolar, bir gün bile yerinde saymamacası-
na, iki ay içinde 25 bin TL'yi aşıverdi. Aşıverince de, tasar-
ruf sahipleri bankalarda neleri var neleri yoksa çekip do-
lara yatırmaya koyuldular. Bunun üzerine bankalar, bü-
yük önderleri Merkez Bankası'nın ve de onun da önderi
Hazine'nin öncülüğünde faizleri alabildiğine yükselterek
durumlarını kurtarmaya ve dahi gecelik faizler'
aracıhğıyla karlarını katlamaya oturdular...
"Hazine'de bırakın ihracatı destekleyecek, dolarla bir-
likte katlanan dış borç ve faizlerini bile ödeyecek para kal-
madı. Kimse TL bastırıp devlet 'kağıdıy/a kumar oyna-
maya yanaşmadığından, devletin para musluklarından
'tıss' çıkmıyor...
"Üstüne üstluk, yeni dış borçlanma olanaklan da ulus-
lararası kuruluşların verdikleri kırık notlarla, ortadan
kalktı...
'Bunun da üstüne tüy, yüksek faizle kredi almaya ya-
naşmayan büyük kuruluşlar, Ölüm geldi cihane. baş ağ-
rısı bahane' dercesine. nicedirişten çıkartmayı tasarlayıp
da pundunagetiremedikleri' işçilerizorunluizneçıkarta-
rak üretimlerini durdurmaya başladılar. Dahası, Biz btı
koşullarda nasıl vergi öderiz? Vergilerimiz ertelenmeli'
diye feryat etmeyi de 'ihmal
1
etmiyorlar..."
Defterim ve de sayfası, kapkara kalemim tarafından "ığ-
fal edilmişcesine' kapkara kesiliyor. Ben de yazmaktan
kesiliyorum. Sonrasını düşünmek bile istemiyorum... Tek
umudum var; işin bundan sonrası, akl-ı saninin çizdiği ve
benim yazmaya kıyamadığım biçimde gelişmemeli, ge-
lişmeyecek... Bu kez, işler sivil yöntemlerle çözülmeli,
çözülecek... Bunun sağlanabilmesi için, akl-ı saninin de
akl-ı evvelin yanında, tarihin en bir derinliklerindeki yeri-
ne yollanması, hem de en sivil yolla, sandık başına gidile-
rek, gerek veşart...
Ana fikir: Başımıza ne işler açtığını bildiğimiz asıllan
belleklerden silinmeden. kötü kopyalarına aynı işleri ba-
şımıza açma olanağı verirsek, bunun faturasını da öderiz.
Ana fikrin ana fikri: Başkalarının yazdığı ve asla kontrol
edilemeyen faturaları ödememenin yolu 'kendi kendini
vergilendirtmekten' değil. 'vergilendirenleri' denetle-
mekten ve cezalandırmaktan geçer.
AB'yedışsatıma
Yunandenetimi
NAZMİ AKDAĞ
MERSİN - Türkiye'den
Avrupa Birliği ülkelenne de-
niz ürünleri. süt ve sütlü ürün-
lerin dışsatımının yapılabilme-
si için Yunanistan Tarım
Bakanlığı'ndan yeterlilik bel-
gesi alınması gerektiği beünil-
di.
Atina Ekonomi ve Ticaret
Müşavirliği'nden gönderilen
yazıda. Türkiye'de balık ve
yumuşakça üreten tesislerin
Yunanistan Tanm Bakanlığı
tarafından denetlenmesi koşu-
lu arandığı, ancak bu
denetlemenin yapılmasının
ardından Yunanistan ve diğer
Avrupa Birliği ülkelerine dı-
şsatıma izin venleceği kavde-
dildi. Yazıda, "Deniz ürünleri
ihracatı yapan fırmaların ye-
terlilik belgesi almaları için 30.
6.1994 tarihine kadar üretim
tesislerini Yunanistan Tarım
Bakanlığı'na denetletmeleri ge-
rekmektedir" denildi.
Akdeniz İhracatçılan Birliği
yetkilileri, Avrupa Birliği'nin
EEC 46 92 sayılı direktifi uya-
nnca. AB ülkelerine deniz
ürünleri dışında süt ve sütlü
ürünlerin dışsatımını yapanla-
nn da Avrupa Birliği
Komisyonu ya da Yunanistan
Tanm Bakanlığı tarafından
denetim koşulunun arandığını
bildirdi. Konuyla ihgili olarak
şu görüşlere yer verildi:
Koşuilu ithalat
"Avrupa Birliği'nin EEC/
46/92 sayılı direktifi çerçeve-
sinde üçüncü ülkelerden ve bu
arada ülkemizden dışsatımı
gerçekleştirilecek olan süt ve
sütlü ürünler ile balıkçılık ürün-
lerinde ve hay\ansal ürünlerde
topluluğun ithalat listesinde yer
almak için Avrupa Birliği Ko-
misyonu veya Yunanistan
Tanm Bakanlığı tarafından de-
netlenerek sağlık sertifıkası
almış olmak ve üretim tesisleri
listesini AB Komisyonu'na ve
üye ülkelere bildirmek koşul-
lan aranacak. İ Ikemizce bildi-
rilen üretim tesisleri, topluluk
veya üye ülke yetkililerince de-
netlendikten sonra ihracat ger-
çekleşebilecek."