04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 20MART1994PAZAR KULTUR 78 yaşmdaki 'yaşayan efsane' Frank Sinatra üst üste fıyaskolar yaşamasma karşın Son nefesiitisahnedevermeyekararhKültür Servisi - " Lyelerimiz. tekerickli sandalye ile sahneye çıkıp telefon rehberini okusa bile onu seyretmek için bilet parası ddemeyi sürdiirecekierini söy- lüjor" dıvor "Sinatra Müzik Derneği"nin Başkanı Ted Nunn. 78 yaşındaki "yaşayan efsane" Frank Sinatra da onla- ra bu fırsatı vermeye kararlı gö- züküyor. Cstelik. sahnede ya- pabüeceği tek şeyın telefon reh- berinı okumaktan ibaret ola- cağı giinler artık hiç de uzak gö- zükmüyor. Hastalığı artık sır değil Altı hafta kadar önce Sinat- ra, Atlanta'daki Omni Sanai Merkezi'nın sadece üçte bırini doldurabilen bır seyırcı kitlesi- ne konser \cnyordu. "Eski bes- tecilere ne oldu, o eski güzel şarkılara ne oldu bilmiyorum ama bu gece biz oniarı söjleye- ceğiz" dı>e belki beşincı kez tekrar tîderek sahncnın kenan- na yaklaşıp bir şey görmeye çalışıyormuş gibi öne eğildı Si- natra. Kımı seyırcıler. gözünü alan sahne ışıklannın dışına çıkıp salonda kaç kışj olduğunu görmcye çalıştığını sandılar. Oysa o. tam 60 yıldır söyiemek- te olduğu şarkılann sözlennın. notalarının ve bestecılerinın ko- caman harflerle >azılı olduğu dört dev televızyon ekranına bakıyordu. Bu ekranlara karşın. Sinatra konser boyunca sözlen kanştı- rmaya. zaten söylenmiş bölüm- leri yınelemeyı ve buna benzer bir sürü hata yapmayı sürdür- dü. Sinatra'nın, en tipik belırtısı hafıza kaybı olan "Alzheimer" hastalığına yakalandığı artık bir sır değil. Vine de bunun bc- lirülennin, sahnede. binleree se- yircinin önünde gözler önüne serilmesi insanda şok etkisi bı- rakabılivor A ncak dünyanın en uzun süredir, en ünlü kişisi ölarak kalmayı - başaran Sinatra'nın hala çalışmasının ardındaki nedenin maddi olmaktan çok psikolojik olması daha akla vakın. Geçtığımız vılın sonunda yılJardırçıkardığı ılk yeni albü- müyle yenıden adını duyur- mayı başardı Sinatra. Liza Minnelli'den Tony Bennett'e. Gloria Estefan'dan. Bono'ya çağdaş yıldLz şarkıcılarla düet- lerinden oluşan bu albüm. uzun süre üste başında kalmayı ba- şardı. Albiim özellikle . teknoloji harikalan sayesinde hıç bır ara- ya gelmeyen iki kışının kayde- dilmiş seslerinin düetlere dö- nüştürülmesi yüzünden eleştin aldı. ama aslında ortaya çıkan sonucun estetik açıdan ba- şansızlığı araya giren teknoloji- den değil, Sinatra'dan kaynak- lanıyordu. Konuşması yarım kaJdı Mart ayının başında Sinatra. Grammy ödüJ töreninde >aşa- nanlar yüzünden >ine günün konusu oldu. RadıoCıty jŞIusic Hall'da yapılan törende Ömür- boyu Başan Ödülü'nü alırken bir konuşma yapan Sinatra, yine saçmalamaya başlayınca. konuşmasım bitirmesine fırsat kalmadan araya rekiam sokul- du. Tüm sanatçılann protesto- u,st uste gelen fıyaskoların ardından, bir süredir merak konusu olan bir soru yeniden gündemegeldi: Sinatra neden ısrarla sahneye çıkmaya devam ediyor? suyla karşılanan bu davraruşın ardından yayını gcrçekleştiren kanalın yetkililen özür dilemek zorunda kaldı. Sahnede yığılıp kaldı Ancak bu kesinti belki de Si- natra'ya bir hakaret değil, tam tersine. onu rezil olmaktan kur- tarma çabasıydı. Ödül töreni fi- yaskosundan dört gün sonra Sinatra. Virgınıa'da 3600 kişi- nin önönde ünlü şarkısı "My Way"i söylerken birden yerc yığılıp kaldı. Hemen hastaneye götürüldü ama tüm ısrarlara karşın bir iki saat içinde hastaneyi terk ede- rek Kaliforniya'daki evine dön- dü. Üst üste gelen bu fiyaskolann ardından. bir süredir merak ko- nusu olan bir soru yeniden gün- demegeldi: Sinatra ncden ısrarla sahneye çıkmaya devam ediyor? Kimi- leri i!k eşine hala nafaka ödedı- ği. bakmakla yükümlü üççocu- ğu olduğu için paraya gereksı- nim duyduğunu söylüyor En uzun süredir ünlü Sinatra"nın. 1939 yılında ev- lenıp 11 yıl sonra. Ava Gard- ner"la evlenmek için boşadığı. çocukluk aşkı Nâncy Barbato. boşandıktan sonra bir daha ev- lenmedığı için hala Sinatra"dan yüklü bir nafaka alıyor. Ameri- ka'da zaten çok yüksek olan nafaka miktan, ünlü olduktan sonra eşini terk etmeye kalkan- lara karşı daha da acımasızlaşı- yor. Ava öldüğü için ve onu ta- İcip eden Mia Farrow. Sinatra'- dan sonra kendi yolunu çizdi- ğinden Sinatra'ya maddi birzo- runluluk getirmiyor. Yine de Sinatra'nın ününün gölgesinde kalıp bir baltaya taş olamayan üç çocuğuna da bak- ması gerekiyor. Ancak dün- yanın en uzun süredir, en ünlü kişisi olarak kalmayı başaran Sinatra'nın ne olursa olsun pa- raya gereksınım duyduğuna inanmak güç. Yine de Sinatra'- nın ünün gölgesinde kalıp bır baltaya taş olamayan üç çocu- ğuna da bakması gerekiyor. Ancak dünyanın en uzun süre- dıren enlü kişisi olarak kalmayı başaran Sinatra"nın ne olursa olsun paraya ihtiyacı olduğuna inanmak güç. Sinatra'nın hala çalışmasının ardındaki nedenin maddi olmaktan çok psikolojik olması daha akla yakın. 'Yol hastaljğı' Rock alanında çok sık görü- len bir türlü kendini sahneden koparamama hastalığı. artık "yol hastalığı" olarak ad- landınlan genel bır fenomene dönüştü. Örneğin, Mick Jagger ve Bob Dylan. 60'h yaşlannın sonuna kadar sahneden inmemeyi ba- şaran idolJeri, Mudd> Waters ve Chuck Berry'e özenıyorlar. Sinatra için, kendi müzik alanı- nda da bo'ylesi örnekler var. Örneğin, Judy Garland ve Billie Hoiiday son nefeslenni sahnede verdiler. Emekli ola- mayacak kadar popüler olan Sinatra'nın da böyle bır son he- deflediği anlaşılıyor. Pekı Sinat- ra sahneye çıktığında. Dvis Presley'in son zamanlannda Las Vegas'taki küçük klüpler- de, şaklaban kıyafetleriy le şarkı söylerkenkt durumuna mı dü- şüyor yoksa. Muddy VVaters'ın son nefesine kadar, gururla, bir benzeri olmayan mesleğıni sür- dürüşündeki vakan mı cağnşünyor? Frank Sinatra'- nın son dönem performans- lann da bu her iki örneğin de iz- lerine rastlamak olası. Fotoğraflarla 'Sarsılan Doğu'Kültür Senisi - İstanhul Alımııı Kulıiır Demeği ile \okta dergısinin or- tak koıkıları ile düzenlenen "Sarsılan Doğu" haşhkh fotoğraf sergisi dün Atatürk Kültür Merkezi'nde açıldı. Bilderberg Fotoğraf i staları grubumm obn'ktiflnden fatoğrafa vansnan bir vakın tarilı belgeseli görünümündeki sergı. totoğruf araahğıvla bir zamanlar "Doğu Bloku" diye bilinen ve vakın tarihte çok çarpıa deği}inıler yaşayan hölçenin geçmişine taıukhk ediyor. "Resim dağı" unlamına gelen "Bilderberg" adını taşıyan fotoğnıj gruhu- ının hu ismise<, mesinde. tözkonusu \ergımn luızırlıklan it,m geç irılen beş ı //- da ortaya çıkan vığınla. kendi de\ müerıvle "dağlar gHn"/otoğrafın etkiiiol- mu$. Bir zanuınlarm "Doğu Bloku" ülkeleruule \u$anun değışımı loloğraf- larnlu belgele\eıı Bilderberg Fotoğrafçılurı'nm amaa, bu <,urpm dönemin \alı gö'rselbir takvimını oluşturmak değil; uynı zamanda bir zamanlar bu böl- gede çokfarkh yaşamlar süren bu insatıları bu denliköklü bır değışim isteğine ııen nedenleri irdelemek, bu doğndtuda ipaçlan bulmak... 1983yılında 15 fotoğraf sanatçısımn biraray a gelmesivle oluşan xe bugün 23 kişilik hirgrup olan Bilderberg 'un kurucu üyelerindenAndrej Reiser, "Baş- langıçta bireysel \e rekabetçi yapılarımızdan kaynaklanan somnların üste- sinden gelmek güç oldu. Ama aradan iki üç > ıJ gectikten sonra Bilderberg'in kuruluşunun hepimizin düşünce tarzını değiştirmekte ne kadar önemli oldu- ğunun bilincine \ardık. Pazar ortamında hala rakip de olsak. antipati day anı- şmay a, kıskançiık da yapıcı rekabete dönüştü" diyor. L'luslararası fotoğraf dünyusmda önemli bir yer edinen Bilderberg Fotoğ- rafeıları nın 31 marta dek süren sergilerinde, unutulmuşya da saklanmış ger- (ek ler de gözler önüne seriliyor. "Sarsılan Doğu" sergisindeki "son ülke" Sibirya'da, komünist bir kurt tnciiindan. kamyonlarabindirilipkintyasal fabrikalara çah$mayagötürülen sayıstz düşünce suçlusuna, yasak işler yapanlarm vurulmasımn 20 yıllık bir gelenek olduğu Kolima da oluian "Ayakkabı tepesi"w ve oradan da bııgüne dek 4 b'm iskelet çıkartlmış toplu mezarlara uzanan çarpıagerçekler belge- leniyoı fotoğraflarla... Amsterdam Film Akademisi öğrencileri bitirme tezi olarak 'Harrarf adlı bir fîlm senaryosunu çekiyor Amsterdam'da bir 'Harran' yaratıldıÖMER FARUK CİRAVOĞLl AMSTERDA VI - Amsterdam Film Akademisi öğrencileri bitirme tezi ola- rak "Harran" adlı bir film senaryosu- nu çekiyor. Genç sinemacılar bunlar. İnanıvorum ki hıçbır kötü niyetleri yok. Türkiye'yı konu alan bö>le bir senaryoyu çekmek istemeleri alkışla- nabilır bile. Hiçbir çalışanın para almadığı, oyunculann karşılıksız rol aldığı film- de, her türlü zorluğa göğüs germiş gençler. Üstelik Madelon V'eldhuizen'- in çok yönlü çabalan sonucu birçok suponsör bile bulmuşlar. Film için akademı bınajinm ola- naklan kullanılmış. "Harran'ı can- landıran birdeçadırkurulmuş. 12kışi nefeslenni tutuyor \e sessizlik içinde film çekimi sürüvor. "Harran"lı genci Cahit Ölmez oynuyor. Dördüncü çe- kimden sonra rejisör Annet Tennekes memnun. "Bu sahne iyi oldu" diyor. Buraya müzik gelebılir. böylece hafıf cızırtilar da kavbolur. Aksi takdirde ses ıçın tekrarlanacak sahne. Kostüm- ler. idare lambası. ekmek ve özel ola- rak inşa edilen tuvalet hepsi.. Amster- dam'da bir "Harran" yaratmış. Geçmişini unutan genç Filmin çekim öy küsünden sonra ge- îelım konusuna. Doğum yeri Harran olan genç, memleketini terk eder ve Amsterdam'a gelır. Burada parlak bir kariyeryapar. Hollandalı kızarkadaşı vardır ve Amsterdamın popüler bir çevresıne girmiştir. Annesi Türkiye'- den onu zı> arete geldiğinde. bır de "ge- lin adayı" vardır. Harranlı genç. bu olay nedeniyle. geçmişini unuttuğu- nun ajnmına vanr. Göçmenler. vabancılar, Avrupa'da büvıik bir sorun. Dışlanıvorlar. aşağı- lanıyorlar Yükselen ırkçılığın ^onuç- lanna büvük oranda katlanılması ge- reken "sebep"ı oluştumyorlar. Biryandan da bunun tam tersi ya- şanıyor. YabancılarJa ilgifi yayinlar. programlar yapılıyor. "Çok költürlü toplum" söy iemi herkesın dılınde. Bazı marjinal kesimler. vabancılan değişik yönleriyle ele alıyor, tanıtıvor. Bır kısmımn ıyı nnetinden şüphe etmesek de iki eğılım de bir anlamda a\nı so- nuçlan doğuruyor. Nıyet ne olursa olsun. bu tür ele alı- şlar yabancı düşmanlığını arttırmak- tan başka bir işe yaramıyor. Bu filmi de izleyecek olan seyirci. bazı geleneklenmiz karşısında (gelin adayı. Harran'da yaşam) şaşkınhğa uğravacak; gencın geçmışi ile Amster- dam'dakı vaşamı üzerine yorumlar yapılacak: kişilik bölünmesi. kimlik bunalımı düzleminde tartışmalar ola- cak; kimi genci kınayacak, kimi seçe- neksız olduğu üzenneahkâm kesecek. Oysa böyle bir gencin yaşamı film yapılacaksa, onun Amsterdam'da söz konusu kariyerinı yaparken verdiği "meydan muharebesi" daha ilgınç ola- bilırdı. Hollandalılardan artık bu tür. ken- dılerini. toplumu ve önyargılan eleşti- ren (kuvvetlendiren değil) yapıtîar üretmelerinı istıyoruz ve bekliyoruz. "Çok kültürlü toplum" biraz da bu tür çabalargerektirir. Harranlı gencin, bu süreç içerisinde nasıl hakir görüldüğü, "yapamazsın" denildiği, yapınca da "sen farklısın" türünden mensubu ol- duğu toplumdan farklıiaştınlarak başka türlü bır aşağılamanın kapı- lannın aralandığı gösterilebılırdi. Bu tür örnekler oldukça çoktur. Hukuk okumuş bir vatandaşımız. yapılan te- levizyon söyleşısinde bu sürecin ken- disine nelere mal olduğunu acı a a an- latmış ve yaşadığı süreci kimseye öne- remeyeceğini içi burkularak beİirtmiş- ti. A\ rupa'da egzotık ve onlara ters ge- len geleneklerin fîlmleştinlmesi olduk- ça moda. Film Akademisi öğrencileri- ne, modaya kapılmamalannı ve bu boyut ü^erinde de düşünmelerini öne- riyorum. Melina Merkuri adına vakıf ATİNA (AA) - Yunanistan'ın geçen günlerde ölen eski Kültür Bakanı Meiına Merkun anısına eşı Jules Dassin tarafındanbırvakıfkuruldu. Dassin. birvakıfkurulmasını bızzateşıninistediğını belırterek. vakfınamacının Akropolisvakınlannda bırmüzekurntak ve Merkuri'nin bakanlığı boyunca İngıltere'den geri almak için büyük çaba gösterdiğı Elgin mermerien mücadelesini sürdürmek olduğunu söy ledi. Jules Dassin. kuruluş açıklamasında v akfa 7 mıly ar lira (100 müyon drahmı (bağış yaptığını da belirttı. Merkuri'nin vakın arkadaşı ünlü Yunan sanatçı Nana Muskundevakfa lOObinmark bağışta bulundu. Başbakan Andreas Papandreuda Kültür Bakanlığı'na talimat vererek. "Merkuri \"akfı "nın desteklenmesinı ıstedi. Papandreu hükümetlennın "değişmez kültür bakanı" Merkun. kısa süre önce kanser tedavısı gördüğü ABD'de hayatını kaybetmıştı. Enrico Baj'ın Özgün Baskı Sergisi Kültür Senisi -Ennco Baj'ın özgün baskılan 15 nisana kadar Teşvikıve Sanat Galerisinde sergileniyor. Ennco Baj. bır süre İtalya'da hukuk okuduktan sonra Pans'e veBrüksel'e öğrenım amaçlı gezıler yaptı.Cnppa. Dovave dığerlenvle bırlikte ' Movımento Nucleare'yı (I951)bufdu ve Brüksel'debevannamesini vayımladı. 1953'ıe Asger Jornıle"Mouvement İnternatıonal PaurumBauhaus Imagınıste" vı hazırladı. Kendi varattığı tezaısal bir Neo-Dadaıst tıpinıgclıştırdı. Değişik birçok materyel kolaj kullandı. (madalvalar. kınk aynalargıbı) Buşekilde robotsal figürlenni varattı. Buyaratımdaortasınıfın dejenere oluşunu sembolizc ediyordu. Keskin zekasını ve hicvedici stilıni kullanarak. çağdaş sanatsal ekspresyonun şiddetlealeyhincçalıştı. Deformeolmuşbirkontrolün. tüm haberleşme içindekı bencıl tüketımın. sanatsal aktıvıteye akışınıeserlerindevurgulamaya çalıştı. 'Avrupa ve Türkiye'de Yazın' dergisinde kadın sorunu Kültür Servisi- İki avlık olarak yayımlanan kültür dergisi "Av rupa ve Türkiy e'dc Yazın". mart sav ısını kadın hareketlen ve kadın sorunuağırlıklı olarak yayımladı. Türkıye kadın hareketınden iki kurum. "Kadın Eserleri KütüphanesıveBılgi Merkezf ıle'MorÇatı Kadın Sığjnağı V'akfı" EmıneSapmaztarafından vapılan söyleşılerletanıtıhvorveçalışmalan hakkında bilgı vcrilivor. Türkiy e kadın hareketı tanhindeyen olan Sabiha Serteî.Suat Denış ve Behıce Boran. Remzi İnanç.Zihni T. Anadol v e Engın ErkıneJ'ın > azılanv la uınıtılı v orlar. Suat Dervış'in "Ofkeiı İmam' övküsüdederginın bu sayısında vcralıvor. PaulDumont'un'Türkıve'deÇağdaş Kentçılığin Başlangıçlarf vazısıServerTanilli'nin çevinsıvlesunuluyor. AvrıcaNıhat Behram'Miras', Mü^ıak Erenus "Gün GerçeğındeŞaırve Yazar'. Mahmut Gündoğdu'Berlın Film Festıvalı Ardından'veNecmi Sönmez de 'Çok Odaklı Bır Okuma ya da Şehnn Belleği' yazılarıyla Yazının bu sayısında veralıyorlar. Bu sayıda Azerbacan Ajik Müziğı konusunda V'asıfZülfikaroğluıle bırsövleşıveOzkanMerl'in'CazveKaranfıller'ısimli uzun şiin de bulunuvor "Darispan hn Çilesi"nisanda sahnelenecek TRABZON (AA) - Trabzon Sanat Tiyatrosu. "Danpsanın Çilesi" adlı ov unu nisan ayinın ilk haftasından başlayaıak sergıleyecek. Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi'nde 2 \e 3 nisanda sahnelenecek oyunun yönetmenliğmı Gürcist;in'dan gelen Varlam Lali Nikoladzeyapıyor.GürcüyazarDavidKldiyaşvili'niniki perdelikeserinde 7sanatçı ro alıyor. Trabzon Sanat Tiyatrosu. çev re ıllerde de sergilev eceği ovunun provalannı Hüseyin Kazaz Kültür Merkezf nde sürdürüvor. şukru (jiımuş roman odulu Kültür Senisi - "Zap Bov lan" v apıtıy la Mılliyet gazetesi 1974 roman v anşmasında derece sahıbi > azar Şükrü Gümüş'ün anısına ölümünün 10. y ıldönümü nederüyie bir roman ödülü konuldu. Dileyen herkese açık olan yanşmayayanşmacılar. yayımlanmamış romanlanyla, kitaplaşmay a hazır dos> alany la katılabilecekler. Yanşmacılann ürünlenndenösureti taahhütlü olarak. en geç 1 Hazıran 1994 gününe kadar postalaması gerekiyor. Ay nca ödüle katıldığını belirten biryazıyla birlikte6adet özgeçmışin de urünlere eklenmesı gerekiyor. Yanşmacılann vapıtlannda gerçek adlannı kullanması ıstenen yarışmada. sadece birincilık ödülü verilecek. Bınnci gelen eser sahıbıne 4 mıly on lira ile birlikte bir plaket verilecek. Ay nca Kıyı KültürveSanat Dergisi'ne 1 yıllık abone yapılacak. Ödül sonucu. Şükrü Gümüş'ün ölümünün 10. Vildönümüolan28 Ağustos 1994'te açıklanacak.ÖdülSeçıcı KuruluiseTalip Apaydın. BurhanGünel. MuzafferGündoğan.Öner Yağa. İrfan Yalçın'dan oluşuyor Yanşmaya katılacaklar. ürünlerinı "Şükrü Gümüş Roman Ödülü. Kıy ı Kültür \ e Sanat DergısıP.K. 18361001 Trabzon" âdresine gönderebilecekler. Dilek Bale Okulu öğrencilerinin resitali KültürSenisi - Dilek Bale Okulu'nun 1993-1994 sene sonu bale resitali. yannve 28 Mart 1994 pazartesi günü saat 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacak. GazetecilerCemıyeti Basın Müzesiyarannayapılan bu resitalde 4 y aşından 20 yaşına kadar 200 öğrenci dans edecek. Geçen senelerde büyük küçük herkesin hayranhğını. ilgive beğenısini kazanan bale şöleninde profesyonelce dans eden sanatçılar, bu sene de klasik eserlenn yanı sıra Giselle. Les Sylphides ve özgün koreografilenn cşhğındedansedecekler. Bu vsıtalin diğer bir özelliği ise I atar Kazan Devlet Opera ve Balesi'nden sanatçılara yer vermesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle