Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 20MART1994PAZAR
KULTUR
78 yaşmdaki 'yaşayan efsane' Frank Sinatra üst üste fıyaskolar yaşamasma karşın
Son nefesiitisahnedevermeyekararhKültür Servisi - " Lyelerimiz.
tekerickli sandalye ile sahneye
çıkıp telefon rehberini okusa bile
onu seyretmek için bilet parası
ddemeyi sürdiirecekierini söy-
lüjor" dıvor "Sinatra Müzik
Derneği"nin Başkanı Ted
Nunn. 78 yaşındaki "yaşayan
efsane" Frank Sinatra da onla-
ra bu fırsatı vermeye kararlı gö-
züküyor. Cstelik. sahnede ya-
pabüeceği tek şeyın telefon reh-
berinı okumaktan ibaret ola-
cağı giinler artık hiç de uzak gö-
zükmüyor.
Hastalığı artık sır değil
Altı hafta kadar önce Sinat-
ra, Atlanta'daki Omni Sanai
Merkezi'nın sadece üçte bırini
doldurabilen bır seyırcı kitlesi-
ne konser \cnyordu. "Eski bes-
tecilere ne oldu, o eski güzel
şarkılara ne oldu bilmiyorum
ama bu gece biz oniarı söjleye-
ceğiz" dı>e belki beşincı kez
tekrar tîderek sahncnın kenan-
na yaklaşıp bir şey görmeye
çalışıyormuş gibi öne eğildı Si-
natra. Kımı seyırcıler. gözünü
alan sahne ışıklannın dışına
çıkıp salonda kaç kışj olduğunu
görmcye çalıştığını sandılar.
Oysa o. tam 60 yıldır söyiemek-
te olduğu şarkılann sözlennın.
notalarının ve bestecılerinın ko-
caman harflerle >azılı olduğu
dört dev televızyon ekranına
bakıyordu.
Bu ekranlara karşın. Sinatra
konser boyunca sözlen kanştı-
rmaya. zaten söylenmiş bölüm-
leri yınelemeyı ve buna benzer
bir sürü hata yapmayı sürdür-
dü. Sinatra'nın, en tipik belırtısı
hafıza kaybı olan "Alzheimer"
hastalığına yakalandığı artık
bir sır değil. Vine de bunun bc-
lirülennin, sahnede. binleree se-
yircinin önünde gözler önüne
serilmesi insanda şok etkisi bı-
rakabılivor
A ncak
dünyanın en
uzun süredir,
en ünlü kişisi
ölarak kalmayı -
başaran
Sinatra'nın hala
çalışmasının
ardındaki nedenin
maddi olmaktan
çok psikolojik
olması daha akla
vakın.
Geçtığımız vılın sonunda
yılJardırçıkardığı ılk yeni albü-
müyle yenıden adını duyur-
mayı başardı Sinatra. Liza
Minnelli'den Tony Bennett'e.
Gloria Estefan'dan. Bono'ya
çağdaş yıldLz şarkıcılarla düet-
lerinden oluşan bu albüm. uzun
süre üste başında kalmayı ba-
şardı.
Albiim özellikle . teknoloji
harikalan sayesinde hıç bır ara-
ya gelmeyen iki kışının kayde-
dilmiş seslerinin düetlere dö-
nüştürülmesi yüzünden eleştin
aldı. ama aslında ortaya çıkan
sonucun estetik açıdan ba-
şansızlığı araya giren teknoloji-
den değil, Sinatra'dan kaynak-
lanıyordu.
Konuşması yarım kaJdı
Mart ayının başında Sinatra.
Grammy ödüJ töreninde >aşa-
nanlar yüzünden >ine günün
konusu oldu. RadıoCıty jŞIusic
Hall'da yapılan törende Ömür-
boyu Başan Ödülü'nü alırken
bir konuşma yapan Sinatra,
yine saçmalamaya başlayınca.
konuşmasım bitirmesine fırsat
kalmadan araya rekiam sokul-
du. Tüm sanatçılann protesto-
u,st uste
gelen
fıyaskoların
ardından, bir
süredir merak
konusu olan bir
soru yeniden
gündemegeldi:
Sinatra neden
ısrarla sahneye
çıkmaya devam
ediyor?
suyla karşılanan bu davraruşın
ardından yayını gcrçekleştiren
kanalın yetkililen özür dilemek
zorunda kaldı.
Sahnede yığılıp kaldı
Ancak bu kesinti belki de Si-
natra'ya bir hakaret değil, tam
tersine. onu rezil olmaktan kur-
tarma çabasıydı. Ödül töreni fi-
yaskosundan dört gün sonra
Sinatra. Virgınıa'da 3600 kişi-
nin önönde ünlü şarkısı "My
Way"i söylerken birden yerc
yığılıp kaldı.
Hemen hastaneye götürüldü
ama tüm ısrarlara karşın bir iki
saat içinde hastaneyi terk ede-
rek Kaliforniya'daki evine dön-
dü.
Üst üste gelen bu fiyaskolann
ardından. bir süredir merak ko-
nusu olan bir soru yeniden gün-
demegeldi:
Sinatra ncden ısrarla sahneye
çıkmaya devam ediyor? Kimi-
leri i!k eşine hala nafaka ödedı-
ği. bakmakla yükümlü üççocu-
ğu olduğu için paraya gereksı-
nim duyduğunu söylüyor
En uzun süredir ünlü
Sinatra"nın. 1939 yılında ev-
lenıp 11 yıl sonra. Ava Gard-
ner"la evlenmek için boşadığı.
çocukluk aşkı Nâncy Barbato.
boşandıktan sonra bir daha ev-
lenmedığı için hala Sinatra"dan
yüklü bir nafaka alıyor. Ameri-
ka'da zaten çok yüksek olan
nafaka miktan, ünlü olduktan
sonra eşini terk etmeye kalkan-
lara karşı daha da acımasızlaşı-
yor. Ava öldüğü için ve onu ta-
İcip eden Mia Farrow. Sinatra'-
dan sonra kendi yolunu çizdi-
ğinden Sinatra'ya maddi birzo-
runluluk getirmiyor.
Yine de Sinatra'nın ününün
gölgesinde kalıp bir baltaya taş
olamayan üç çocuğuna da bak-
ması gerekiyor. Ancak dün-
yanın en uzun süredir, en ünlü
kişisi olarak kalmayı başaran
Sinatra'nın ne olursa olsun pa-
raya gereksınım duyduğuna
inanmak güç. Yine de Sinatra'-
nın ünün gölgesinde kalıp bır
baltaya taş olamayan üç çocu-
ğuna da bakması gerekiyor.
Ancak dünyanın en uzun süre-
dıren enlü kişisi olarak kalmayı
başaran Sinatra"nın ne olursa
olsun paraya ihtiyacı olduğuna
inanmak güç. Sinatra'nın hala
çalışmasının ardındaki nedenin
maddi olmaktan çok psikolojik
olması daha akla yakın.
'Yol hastaljğı'
Rock alanında çok sık görü-
len bir türlü kendini sahneden
koparamama hastalığı. artık
"yol hastalığı" olarak ad-
landınlan genel bır fenomene
dönüştü.
Örneğin, Mick Jagger ve Bob
Dylan. 60'h yaşlannın sonuna
kadar sahneden inmemeyi ba-
şaran idolJeri, Mudd> Waters
ve Chuck Berry'e özenıyorlar.
Sinatra için, kendi müzik alanı-
nda da bo'ylesi örnekler var.
Örneğin, Judy Garland ve
Billie Hoiiday son nefeslenni
sahnede verdiler. Emekli ola-
mayacak kadar popüler olan
Sinatra'nın da böyle bır son he-
deflediği anlaşılıyor. Pekı Sinat-
ra sahneye çıktığında. Dvis
Presley'in son zamanlannda
Las Vegas'taki küçük klüpler-
de, şaklaban kıyafetleriy le şarkı
söylerkenkt durumuna mı dü-
şüyor yoksa. Muddy VVaters'ın
son nefesine kadar, gururla, bir
benzeri olmayan mesleğıni sür-
dürüşündeki vakan mı
cağnşünyor? Frank Sinatra'-
nın son dönem performans-
lann da bu her iki örneğin de iz-
lerine rastlamak olası.
Fotoğraflarla 'Sarsılan Doğu'Kültür Senisi - İstanhul Alımııı Kulıiır Demeği ile \okta dergısinin or-
tak koıkıları ile düzenlenen "Sarsılan Doğu" haşhkh fotoğraf sergisi dün
Atatürk Kültür Merkezi'nde açıldı. Bilderberg Fotoğraf i staları grubumm
obn'ktiflnden fatoğrafa vansnan bir vakın tarilı belgeseli görünümündeki
sergı. totoğruf araahğıvla bir zamanlar "Doğu Bloku" diye bilinen ve vakın
tarihte çok çarpıa deği}inıler yaşayan hölçenin geçmişine taıukhk ediyor.
"Resim dağı" unlamına gelen "Bilderberg" adını taşıyan fotoğnıj gruhu-
ının hu ismise<, mesinde. tözkonusu \ergımn luızırlıklan it,m geç irılen beş ı //-
da ortaya çıkan vığınla. kendi de\ müerıvle "dağlar gHn"/otoğrafın etkiiiol-
mu$. Bir zanuınlarm "Doğu Bloku" ülkeleruule \u$anun değışımı loloğraf-
larnlu belgele\eıı Bilderberg Fotoğrafçılurı'nm amaa, bu <,urpm dönemin
\alı gö'rselbir takvimını oluşturmak değil; uynı zamanda bir zamanlar bu böl-
gede çokfarkh yaşamlar süren bu insatıları bu denliköklü bır değışim isteğine
ııen nedenleri irdelemek, bu doğndtuda ipaçlan bulmak...
1983yılında 15 fotoğraf sanatçısımn biraray a gelmesivle oluşan xe bugün
23 kişilik hirgrup olan Bilderberg 'un kurucu üyelerindenAndrej Reiser, "Baş-
langıçta bireysel \e rekabetçi yapılarımızdan kaynaklanan somnların üste-
sinden gelmek güç oldu. Ama aradan iki üç > ıJ gectikten sonra Bilderberg'in
kuruluşunun hepimizin düşünce tarzını değiştirmekte ne kadar önemli oldu-
ğunun bilincine \ardık. Pazar ortamında hala rakip de olsak. antipati day anı-
şmay a, kıskançiık da yapıcı rekabete dönüştü" diyor.
L'luslararası fotoğraf dünyusmda önemli bir yer edinen Bilderberg Fotoğ-
rafeıları nın 31 marta dek süren sergilerinde, unutulmuşya da saklanmış ger-
(ek ler de gözler önüne seriliyor.
"Sarsılan Doğu" sergisindeki "son ülke" Sibirya'da, komünist bir kurt
tnciiindan. kamyonlarabindirilipkintyasal fabrikalara çah$mayagötürülen
sayıstz düşünce suçlusuna, yasak işler yapanlarm vurulmasımn 20 yıllık bir
gelenek olduğu Kolima da oluian "Ayakkabı tepesi"w ve oradan da bııgüne
dek 4 b'm iskelet çıkartlmış toplu mezarlara uzanan çarpıagerçekler belge-
leniyoı fotoğraflarla...
Amsterdam Film Akademisi öğrencileri bitirme tezi olarak 'Harrarf adlı bir fîlm senaryosunu çekiyor
Amsterdam'da bir 'Harran' yaratıldıÖMER FARUK CİRAVOĞLl
AMSTERDA VI - Amsterdam Film
Akademisi öğrencileri bitirme tezi ola-
rak "Harran" adlı bir film senaryosu-
nu çekiyor. Genç sinemacılar bunlar.
İnanıvorum ki hıçbır kötü niyetleri
yok. Türkiye'yı konu alan bö>le bir
senaryoyu çekmek istemeleri alkışla-
nabilır bile.
Hiçbir çalışanın para almadığı,
oyunculann karşılıksız rol aldığı film-
de, her türlü zorluğa göğüs germiş
gençler. Üstelik Madelon V'eldhuizen'-
in çok yönlü çabalan sonucu birçok
suponsör bile bulmuşlar.
Film için akademı bınajinm ola-
naklan kullanılmış. "Harran'ı can-
landıran birdeçadırkurulmuş. 12kışi
nefeslenni tutuyor \e sessizlik içinde
film çekimi sürüvor. "Harran"lı genci
Cahit Ölmez oynuyor. Dördüncü çe-
kimden sonra rejisör Annet Tennekes
memnun. "Bu sahne iyi oldu" diyor.
Buraya müzik gelebılir. böylece hafıf
cızırtilar da kavbolur. Aksi takdirde
ses ıçın tekrarlanacak sahne. Kostüm-
ler. idare lambası. ekmek ve özel ola-
rak inşa edilen tuvalet hepsi.. Amster-
dam'da bir "Harran" yaratmış.
Geçmişini unutan genç
Filmin çekim öy küsünden sonra ge-
îelım konusuna. Doğum yeri Harran
olan genç, memleketini terk eder ve
Amsterdam'a gelır. Burada parlak bir
kariyeryapar. Hollandalı kızarkadaşı
vardır ve Amsterdamın popüler bir
çevresıne girmiştir. Annesi Türkiye'-
den onu zı> arete geldiğinde. bır de "ge-
lin adayı" vardır. Harranlı genç. bu
olay nedeniyle. geçmişini unuttuğu-
nun ajnmına vanr.
Göçmenler. vabancılar, Avrupa'da
büvıik bir sorun. Dışlanıvorlar. aşağı-
lanıyorlar Yükselen ırkçılığın ^onuç-
lanna büvük oranda katlanılması ge-
reken "sebep"ı oluştumyorlar.
Biryandan da bunun tam tersi ya-
şanıyor. YabancılarJa ilgifi yayinlar.
programlar yapılıyor. "Çok költürlü
toplum" söy iemi herkesın dılınde. Bazı
marjinal kesimler. vabancılan değişik
yönleriyle ele alıyor, tanıtıvor. Bır
kısmımn ıyı nnetinden şüphe etmesek
de iki eğılım de bir anlamda a\nı so-
nuçlan doğuruyor.
Nıyet ne olursa olsun. bu tür ele alı-
şlar yabancı düşmanlığını arttırmak-
tan başka bir işe yaramıyor.
Bu filmi de izleyecek olan seyirci.
bazı geleneklenmiz karşısında (gelin
adayı. Harran'da yaşam) şaşkınhğa
uğravacak; gencın geçmışi ile Amster-
dam'dakı vaşamı üzerine yorumlar
yapılacak: kişilik bölünmesi. kimlik
bunalımı düzleminde tartışmalar ola-
cak; kimi genci kınayacak, kimi seçe-
neksız olduğu üzenneahkâm kesecek.
Oysa böyle bir gencin yaşamı film
yapılacaksa, onun Amsterdam'da söz
konusu kariyerinı yaparken verdiği
"meydan muharebesi" daha ilgınç ola-
bilırdı.
Hollandalılardan artık bu tür. ken-
dılerini. toplumu ve önyargılan eleşti-
ren (kuvvetlendiren değil) yapıtîar
üretmelerinı istıyoruz ve bekliyoruz.
"Çok kültürlü toplum" biraz da bu tür
çabalargerektirir. Harranlı gencin, bu
süreç içerisinde nasıl hakir görüldüğü,
"yapamazsın" denildiği, yapınca da
"sen farklısın" türünden mensubu ol-
duğu toplumdan farklıiaştınlarak
başka türlü bır aşağılamanın kapı-
lannın aralandığı gösterilebılırdi. Bu
tür örnekler oldukça çoktur. Hukuk
okumuş bir vatandaşımız. yapılan te-
levizyon söyleşısinde bu sürecin ken-
disine nelere mal olduğunu acı a a an-
latmış ve yaşadığı süreci kimseye öne-
remeyeceğini içi burkularak beİirtmiş-
ti.
A\ rupa'da egzotık ve onlara ters ge-
len geleneklerin fîlmleştinlmesi olduk-
ça moda. Film Akademisi öğrencileri-
ne, modaya kapılmamalannı ve bu
boyut ü^erinde de düşünmelerini öne-
riyorum.
Melina Merkuri adına vakıf
ATİNA (AA) - Yunanistan'ın geçen günlerde ölen eski
Kültür Bakanı Meiına Merkun anısına eşı Jules Dassin
tarafındanbırvakıfkuruldu. Dassin. birvakıfkurulmasını
bızzateşıninistediğını belırterek. vakfınamacının
Akropolisvakınlannda bırmüzekurntak ve Merkuri'nin
bakanlığı boyunca İngıltere'den geri almak için büyük
çaba gösterdiğı Elgin mermerien mücadelesini sürdürmek
olduğunu söy ledi. Jules Dassin. kuruluş açıklamasında
v akfa 7 mıly ar lira (100 müyon drahmı (bağış yaptığını da
belirttı. Merkuri'nin vakın arkadaşı ünlü Yunan sanatçı
Nana Muskundevakfa lOObinmark bağışta bulundu.
Başbakan Andreas Papandreuda Kültür Bakanlığı'na
talimat vererek. "Merkuri \"akfı "nın desteklenmesinı
ıstedi. Papandreu hükümetlennın "değişmez kültür
bakanı" Merkun. kısa süre önce kanser tedavısı gördüğü
ABD'de hayatını kaybetmıştı.
Enrico Baj'ın Özgün Baskı Sergisi
Kültür Senisi
-Ennco
Baj'ın özgün
baskılan 15
nisana kadar
Teşvikıve
Sanat
Galerisinde
sergileniyor.
Ennco Baj.
bır süre
İtalya'da
hukuk
okuduktan
sonra Pans'e
veBrüksel'e
öğrenım
amaçlı gezıler
yaptı.Cnppa.
Dovave
dığerlenvle
bırlikte '
Movımento
Nucleare'yı
(I951)bufdu
ve Brüksel'debevannamesini vayımladı. 1953'ıe Asger
Jornıle"Mouvement İnternatıonal PaurumBauhaus
Imagınıste" vı hazırladı. Kendi varattığı tezaısal bir
Neo-Dadaıst tıpinıgclıştırdı. Değişik birçok materyel
kolaj kullandı. (madalvalar. kınk aynalargıbı) Buşekilde
robotsal figürlenni varattı. Buyaratımdaortasınıfın
dejenere oluşunu sembolizc ediyordu. Keskin zekasını ve
hicvedici stilıni kullanarak. çağdaş sanatsal ekspresyonun
şiddetlealeyhincçalıştı. Deformeolmuşbirkontrolün.
tüm haberleşme içindekı bencıl tüketımın. sanatsal
aktıvıteye akışınıeserlerindevurgulamaya
çalıştı.
'Avrupa ve Türkiye'de Yazın'
dergisinde kadın sorunu
Kültür Servisi- İki avlık olarak yayımlanan kültür dergisi
"Av rupa ve Türkiy e'dc Yazın". mart sav ısını kadın
hareketlen ve kadın sorunuağırlıklı olarak yayımladı.
Türkıye kadın hareketınden iki kurum. "Kadın Eserleri
KütüphanesıveBılgi Merkezf ıle'MorÇatı Kadın
Sığjnağı V'akfı" EmıneSapmaztarafından vapılan
söyleşılerletanıtıhvorveçalışmalan hakkında bilgı
vcrilivor. Türkiy e kadın hareketı tanhindeyen olan Sabiha
Serteî.Suat Denış ve Behıce Boran. Remzi İnanç.Zihni
T. Anadol v e Engın ErkıneJ'ın > azılanv la uınıtılı v orlar.
Suat Dervış'in "Ofkeiı İmam' övküsüdederginın bu
sayısında vcralıvor. PaulDumont'un'Türkıve'deÇağdaş
Kentçılığin Başlangıçlarf vazısıServerTanilli'nin
çevinsıvlesunuluyor. AvrıcaNıhat Behram'Miras',
Mü^ıak Erenus "Gün GerçeğındeŞaırve Yazar'. Mahmut
Gündoğdu'Berlın Film Festıvalı Ardından'veNecmi
Sönmez de 'Çok Odaklı Bır Okuma ya da Şehnn Belleği'
yazılarıyla Yazının bu sayısında veralıyorlar. Bu sayıda
Azerbacan Ajik Müziğı konusunda V'asıfZülfikaroğluıle
bırsövleşıveOzkanMerl'in'CazveKaranfıller'ısimli
uzun şiin de bulunuvor
"Darispan hn Çilesi"nisanda
sahnelenecek
TRABZON (AA) - Trabzon Sanat Tiyatrosu.
"Danpsanın Çilesi" adlı ov unu nisan ayinın ilk
haftasından başlayaıak sergıleyecek. Hüseyin Kazaz
Kültür Merkezi'nde 2 \e 3 nisanda sahnelenecek oyunun
yönetmenliğmı Gürcist;in'dan gelen Varlam Lali
Nikoladzeyapıyor.GürcüyazarDavidKldiyaşvili'niniki
perdelikeserinde 7sanatçı ro alıyor. Trabzon Sanat
Tiyatrosu. çev re ıllerde de sergilev eceği ovunun provalannı
Hüseyin Kazaz Kültür Merkezf nde sürdürüvor.
şukru (jiımuş roman odulu
Kültür Senisi - "Zap Bov lan" v apıtıy la Mılliyet gazetesi
1974 roman v anşmasında derece sahıbi > azar Şükrü
Gümüş'ün anısına ölümünün 10. y ıldönümü nederüyie bir
roman ödülü konuldu. Dileyen herkese açık olan
yanşmayayanşmacılar. yayımlanmamış romanlanyla,
kitaplaşmay a hazır dos> alany la katılabilecekler.
Yanşmacılann ürünlenndenösureti taahhütlü olarak. en
geç 1 Hazıran 1994 gününe kadar postalaması gerekiyor.
Ay nca ödüle katıldığını belirten biryazıyla birlikte6adet
özgeçmışin de urünlere eklenmesı gerekiyor.
Yanşmacılann vapıtlannda gerçek adlannı kullanması
ıstenen yarışmada. sadece birincilık ödülü verilecek. Bınnci
gelen eser sahıbıne 4 mıly on lira ile birlikte bir plaket
verilecek. Ay nca Kıyı KültürveSanat Dergisi'ne 1 yıllık
abone yapılacak. Ödül sonucu. Şükrü Gümüş'ün
ölümünün 10. Vildönümüolan28 Ağustos 1994'te
açıklanacak.ÖdülSeçıcı KuruluiseTalip Apaydın.
BurhanGünel. MuzafferGündoğan.Öner Yağa. İrfan
Yalçın'dan oluşuyor Yanşmaya katılacaklar. ürünlerinı
"Şükrü Gümüş Roman Ödülü. Kıy ı Kültür \ e Sanat
DergısıP.K. 18361001 Trabzon" âdresine
gönderebilecekler.
Dilek Bale Okulu öğrencilerinin
resitali
KültürSenisi - Dilek Bale
Okulu'nun 1993-1994 sene
sonu bale resitali. yannve 28
Mart 1994 pazartesi günü
saat 20.00'de Atatürk Kültür
Merkezi'nde yapılacak.
GazetecilerCemıyeti Basın
Müzesiyarannayapılan bu
resitalde 4 y aşından 20 yaşına
kadar 200 öğrenci dans
edecek. Geçen senelerde
büyük küçük herkesin
hayranhğını. ilgive
beğenısini kazanan bale
şöleninde profesyonelce dans
eden sanatçılar, bu sene de
klasik eserlenn yanı sıra
Giselle. Les Sylphides ve
özgün koreografilenn
cşhğındedansedecekler. Bu
vsıtalin diğer bir özelliği ise
I atar Kazan Devlet Opera
ve Balesi'nden sanatçılara
yer vermesi.