03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın YönetmenrÖzgen Acar •Genel Yayın Koordinaiorü Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın Panışmanı: Orhan Erinç • Yuzıışlen Müdürlen: İbrahim YıMız. Dinç Tayanç (SorumIu).#Huber Merkea Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yöneımen: Ali Acar ©Dış Haberler: Er- gun Balcı • Ekonomı. Abdurrahman Yıldınm • Isiıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Mukaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül- kadir V ücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı Ankara Temsılcısi. Mustafa Balbay • Haber Müdürü Doğan Akın AtatürkBul- Müessr* Müdıiru: EroJ Erkırt •Koordınator: vanNol25.Kat:4. Bakanlıklar-AnkaraTel • 4195020(7 Hat). Tdex-42344, Fax: AhmeC Koruban • Muhaset*. Bflent Yener 44195027 •İzmir TemMİcibi Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S.2 3 Tel:44! 1220 «Idarc HüsevinGürer •lşletme OnderÇeük Telex:52359.Fax:4419117»AdanaTemsilcısı:ÇetinYiğenoğluİnönüCd. 1I9S. «Bılgı tilem: Nail İnal »Bılgısavar Sıstem: No 1 Kdt: I.Tel" 3522550-3522601-3522492. Telex. 62155. Fa\: 3522570 Mfirijvt* C i l e r * R e k l a m Yaymlsnn veBasan: YemGun Haber -\jan>ı. Bjıın \e> j.nncılık ^ Ş TurkocağıCad 39 41 Oğaloğluİ4}U Isı PK 246KunbulTcl (0 212)Ji:o>O5ı;oh.mTek-\ 22246. Fa\ (0 : 2)51 W595 20MART1994 İmsak:4.36 Güneş: 6.02 Öğle: 12.19 İkındı: 15.41 Akşam-18.22 Yatsı: 19.42 • 1 - # ^ T T ™ ^ u 'rk Hava Yollan uçağı ' m ı kalkışa hazırdı. motor- M lannın gürüllüsü giderek m arttı.pisttehızlaıleriemeve ^M^ başladı. Escnboğa'nın çi- " ^ ^ menlerinı savurarak hava- landı... Pilot kabınının tam arkasına denk düşen "özel" bölümde hostesler, konuk- lara hızmette yanşıyorlardı. Devlet Ba- kanı Tansu Çıller'in "beyaz" mantosu alınıp özenle dolaba asılmış. "domuz deri- sT'nden şapılmış evrak çantası "Iıer an gerekebilir" dive yakında bir yere konul- muştu.Çıller. hostesinikramettiği"doma- tes suyu"nu "neşesizce" aldı. bır >udum içîikten sonra önündekı portatif masava kovdu... Bavan bakan düşünceli görünü- >ordu. camdan dışan baktı. Ankara gide- rek genlerde kalmıştı. şımdı yemveşi! tar- Ialar uzanıvordu aşağıda, kendi kendıne sövlcndi. "-Bu siyaset denen dipsiz kuyu neymiş böyle... Partiye kaydolduğum gün neler düşünmüştüm, şimdi durum nasıl... Demi- ren aleyhime çevirdiler... Vahit Erdem bile benden ağır bastı... \ a o hakkunda yazılanlar? Yok kamuyu tanımıyormu- şum, ekonomivi bir hesap uzmanı kadar bilme/mişim... Hele o gün Kaya Erdem'in gelip beni uyarması.. Demirel bile TBMM'deki oturumlara katılıvormuş da ben kendi kurnJuşlarımın bütçesini izleme- ye gitmemişim..." Çiller domates suvunu yudumlarken. bir gün önce Demirel'in başkanlığında yapılan toplantıda "olanlar"ı "buruk bi- çimde"anımsadı... 7ansıı Çıller'in iSiyaset Romam/ Nursun Erel Ali Bilse v U l l U v Tansu Çiller7birsalıgünü Akay Caddesi'ndeki köhne D YPbinasına "partiüyeüğine kayıt olmak üzere"getiren rüzgar, 3yıl içinde Başbakanlığada tırmandırdı. "Tansu ÇiUer'in BiUnmeyenSiyaset Romam"nm ilkbölümünde,bu dönem boyunca Çillereksenindeyaşananlarınperde arkasını izlediniz. Peki, olaylarsonranasılgelişti? 13 Haziran 'da D YP GenelBaşkanhğı 'nageürilen Tansu Çiller, Başbakanlık sorumluluğunu almaya lıazır mıydı? Başarıhbir Başbakan olabildimi? ( iller " m 8 a >' llk Başbakanhğısüresinde Türkive'de vasanan bırsuru olayınperdearkasını, dizinin 'ikincibölümünde,bugünden başlayarak izleyeceksiniz ve busorıdarı kendmiz yanıtlayacaksınız... Nursun ErelveAli Bilge, Çankaya Köşkü 'nden Başbakanlık Konutu 'nunkoridorlarına uzandılar, siyasipartigenelmerkezlerinde, Bakanlar Kurulu îoplanîısalonlarmdadolaştılar "Türkiye'ninnasıt yönetildiğiai"gözlemlediler. Cumlüiriyet okurlarının bu gözlemleri ilgiylepaylaşacağını umıtyoruz. Çiller'denYılmaz'a övgü Vahit Bey çıksın Erzincan depremı sonrasında Ankara'- da "bunalımlı günler" vaşanıyordu. Savunma Sana>ii Müsteşan Vahit Er- dem. 8 vıldır vönetım kurulunda görev yaptığı Avrupa Konseyı Sosyal Kalkı- nma Fonu'ndan "çok uygun koşullu" kre- di alınabıleceğını sö>lemış ve hükümetin bu kredi içın başvurmasını saelamışıı. Başvuru. Hazıne'nin bağlı bulunduğu bakan Çıller'e vaptınlmıştı. Kredi talebı. Erdem'in de çabalan ile "derhal" sonuç- lanmış \e Türkıve've 200 milvon dolar venlmesı kararlaştınlmıştı. ancak aradan haftaiar gecıvor. kredi bir türlü işlerliğe kavuşturulamıvordu. Demirel "kredinin neden geciktiğini" sordurdu. Çıller'in "Dünya Bankası'na yapılmış olan benzer nitelikli başvurunun sonucunun beklenmesi. iki kredinin eşza- manlı olarak kullanılması, co-flnansman yapılması" tarzındakı tutumunun gecik- meve >o! açıığını öğrendi Durumun. Bavındırlık ve Iskan Bakanlığı ıle Devlet Bakanlığı'nı "birlikte" ılgılendıren yan- lan olduğu söylenınce. "tarafları" Başba- kanlık Konutu'na da\et ettı Bayındırlık ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı. \anina Sosval Kalkınma Fonu'nun yö- netim kurulu ü>esı olan Vahit Erdem"i almış. Tansu Çiller ıse HDT Müsteşar Vekılı Kemal Kabataş'ı toplantıva götür- muştü. Demirel her ikı tarafi da dinledikten sonra 200 mılyon dolarlık kredinin gecık- tirilmesinı "anJamsız'' 1 bularak Devlet Ba- kanı Çıller'e şu talimatı verdi: "Tansu Hanım, hazır İskan Fonu'ndan kredi çıkmış. Ne di>e bekleyeüm. Diinya Ban- kası ile paralel olsun derseniz bu işler av- larca sürer >e deprem konutlan hiç bitmez. SLz işi Vahit Bey'in getirdiği formül doğ- rultusunda çözün." Başbakan Demırel"ın hatasını vüzüne vurarak "kendisi yerine bir bürokratı yeğ tutması" Çiller"i \erin dıbine geçirmişti, ama ses çıkaramadı. Onur Kumbaracı- başı toplantıdan avnldı. Demirel. bu kez "gerginliği daha da tır- l^ilIerAntalya uçağında karşılaştığı MelikeHasefeile Mesut Yılmaz'a haber gönderir: İK/esutYılmaz geleceğin başbakanı... O kadar takdirediyorum ki... Buduygulanmı kendisine iletin. esajıalan Yılmazkeyiflenir. Karannı vermiştir: Çiller'in üzerine fazla gitmeyeceğiz. Bizim esashedefımiz Demirel. mandıracak" bir konu\u açtı: "Vahit Be>, bizim savunma sanayii projeleri ne- den gecikivor. Savunma Sanayii Müsteşan Erdem. Başbakan'ın sorusunu yanıtlarken. Çil- ler'in önerisi üzerine "havuzda toplanan fonlar"ın varattığı sıkıntılardan vakındı: "Sa\ın Başbakanım. havuz sistemi aksa- malara neden oluvor. Bize aktarılması ge- reken nakit. zaman zaman Hazine'de ay- larca bekletilivor. Halbuki bizim uluslara- rası taahhütlerimiz var, bunları karşıla- \amivoruz. projeler de' bu dunımda geciki- vor."' Devlet Bakanı Çiller. Erdem'e zaten "kızgındı". bu sözler ise "bardağı taşıran damla" etkisi yarattı ve "kendisine hakim olaraayarak" yüksek sesle konuştu: Başbakanlık hayallcri kurmaya başlayan Çiller'in yolu ummadığı şekilde açılacaktU Fotoğrat:RIZA EZER) "Sayın Başbakanım bunlar doğru değil, size anlatacağım... Yalnız \ ahit Erdem dışan çıksın. Çıkar mısınız siz dışarıya? Çiller'in sözleri toplantı odasının "yük- sek tatanlannda" yankılandı. Ortalığı "sessizlik" kaplamıştı. Erdem. Çiller'i "duymamış gibi" yaparak bakışlannı Başbakan Demirel'e çevirdi... Demirel "çok sinirlenmişti". bu durum "alnındaki kızarıklıktan" anlaşılıyordu. bırkaç sani- \e sessiz kaldıktan sonra Erdem'edöndü: "Evet Vahit Bey. De»am edin." Erdem. Demırel'in sorulannı yanıtladı. Demirel-Erdem diyaloğunun sürmesi Devlet Bakamnı "kızdırmışa." Bir bü- rokrata küçük düşmeyi kendine yedire- mi>ordu. Bovnundaki eşarpla sinirli bi- çimde ovna>arak sakinleşmeye çalıştı. HDT Müsteşar Vekıli Kemal Kabataş ıse bu süre bov unca "sessiz kalarak gözlerini yerdeki halıdan" bir an bile kaldırmadı. Demırel'in sorulannı yanıtladıktan sonra Erdem ızın ıstedi: "Sayın Başbakanım, arzedeceklerim bundan ibaretti. Müsaadcni/le gidebiür miyim?" Demirel. Müsteşar Vahıt Er- dem'e "sıcak" biçimde teşekkür etti ve kapna kadar uğurladı. Mesut Yılmaz'a mesaj Tansu Çiller uçakta bu olavı düşün- çelerinde "yeniden" yaşarken. "ANAP İstanbul Miİletvekili Melike Hasefe'nin de aynı yerde bulunduğunu"anımsadı. ar- kasındakı koltukta oturan bayan millet- vekilını sanına davet ettı: "Melike Hanım, gelsenize beraber ola- lım..." Melike Hasefe yerinden kalkarak Çil- ler'in yanınageçti. İki hanım. uçak Antal- va'ya vanncaya değın sohbet ettiler. Çil- İer şöyledivordu: -Melike Hanım. zaman zaman size gıpta ediyorum. Ne kadar değerli bir Ge- nel Başkanınız var. Çok yapıcı. çağdaş. "veniliğe prim \eren" bir insan. Hasefe, bu sözlenn aslında "dertleşme"- nın ötesinde Çiller içın "bir mesaj verme girişimi" olduğunu fark ederek "dikkat" kesildı. Çiller bir süre daha konuştu. par- tideki kimı sıkıntılanndan söz etti ve uçağın tekerleklen Antalva Havaalanı'na değdığinde şu vurucu sözcükler çıktı du- daklanndan: -Ben şuna inanıyorum."Mesut Yılmaz aslında geleceğin başbakanıdır." Bu söz- lerimi lütfen kendisine de iletin. Sizler onun partisinde görev yaptığınız için çok şanslı insanlarsınjz... -Melike Hasefe. Çiller'in Yılmaz'a ver- mek istediği mesajı gayet iyi algılamıştı. Antalva dönüşü. Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a giderek Çiller'in sözierini ak- tardı. Mesut Yılmaz. Gazi Osman Paşa'- daki konutunda bu sözleri duyunca ke- yiflendi, yüzünde bembevaz dişlerini or- taya ko> an bir "gülümseme" belirdi. kol- tuğunun arkasına "yaslandı"... ANAP'ın "konuşmayı sevmeyen" Genel Başkanı, Çiller'den gelen bu mesaj üzerinde her- hangı bir yoruma gitmedi. ancak ANAP vönetimi şöyle bireğilim belirledi: "Tansu Çiller'in üzerine gitmeveceğiz. Bizim esas hedeMmiz Başbakan Demirerdir." Mesut Yılmaz. Çiller içın daha sonra ise DYP'li Mehmet Dülger'e şunu söyle- di: Çiller. Devlet Bakanlığı sırasında bir gün benimle görüştü. ö>le bir DYP ve Süleyman Demirel tablosu ortaya koydu ki, şaşırdım... Bize Özal gibisi lazım Çiller DYP'deki sıkıntılan aşamıyor- du. Antalya dönüşü bu konuyu. SPK Başkanhğı'na getirdiği Yaman Aşıkoğlu ile konuştu. "Ekonomide doğru dürüst hiç bir sonuç alamıyorum. Faiz düşürme konu- sunda bu Rüşdü gitti gene Demireri ikna etti. Başbakan nedense bana pek güvenmi- yor. Demirel'le benim bir yere tarmam mümkün değil.Aslında bize Özal gibisi lazım." Cumhurbaşkanı Turgut Özal. Çiller'in "gıyabında" söviediği bu sözleri duyacak durumda değiİdi. Gülhane'de konulan "prostat kanseri" teşhisinin ardından Houston'da ameli>at olmuş, ancak sağlığına tam olarak kavuşamamıştı... Çiller'in Başbakanlık düşleri, Mesut Yılmaz'a attığı çiçekler. Özal'a övgüleri ise "anında" Başbakan Demirel'e ulaşı- yordu. O günlerde Çiller'i takip ederek. sövlediklerini. yaptıklannı Demirel'e ra- por etmeyi kendine görev sayan kimıleri vardı. Bunlardan biri de Başbakanlık Müşavirliği yapan eski gazeteci Selma Güven'di. Çiller'in konuşmalannı "ban- da" bile kaydediyordu Başbakan Demirel'in "basın danı- şmam" Turguı Yılmaz Güven o günlerde Çiller'in danışmanlanna şunu söylemişti: -Tansu Hanım başbakan olma arzusu- nu çeşitli yerlerde dile getirmiş "İyi de, o kadro boş değil ki." Yarın: Kadro bosalıyor Cumhurbaskanı Demirel, çiller'i polltikaya nasıl cağırdığını ve sonrasını anlattı Çiller: Demirel:Bana bakanken yetki verilmediği için başarıh olamadım. Madem başanlı değildin, boşaltsaydm koltuğunu. -1 NURSfN EREL Demirel: "Politikada hiç kimse bir >ere merdiven çıkar gibi gelmez." ANKARA - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller'i "politikava nasıl getirdiğini" anlatırken, "Kimse övle merdiven çıkarak gelmez, bi- rileri birisinin elinden tutmak du- rumundadır. Ben de bunu >aptım" di>or. Demirel. Çıller'ın 49. hü- kümetteki durumunu. "Elim ko- lum bağlıydı, onun için başanlı olamadım" diye anlatmasına da kızıvor ve şunu söylüyor: "Öna sorarlar: peki madem ba- şanlı değildin, nı've oturdun orada. Bosaltsa>dın koltuğunu, kalk- saydın. başka birisi gelseydi... Şi- kayet kendinizedir..." Cumhur- başkanı Süleyman Dernirel, "27 Mart seçimlerinin Türkiye'de bir erken genel seçim tartışması açıp açmajacağı" sorusuna ise "Önce 27 Mart'ı görmek la/ım" dıvor ve şövledevam ediyor: "•Açık sistem bence her şeyin te- minatıdır... Yapamavan gider, ya- pabilen gelir... Her şeyi yanlış ya- pan. zaten duramaz... Sistem gere- ğini yapar." Cumhurbaşkanı Dc- mırcl. Cumhurivet'ın sorulannı vanıllarkcn. Çiller tarafından sı- \aset ^zlüğünc kazandırılan "V\atch your step" lafını aslında "Türkçe" kullandığına da açıklık gclınvor. Pckı Demirel. Çiller'i acaba nasıl keşfetti? "Yıldız yapma>a" nasıl karar verdi? Anlatıvor: "Kendisini muhalefetten tanı- rım, münasabetlerimiz \ardı, bi- zim için ekonomi alanında bazı çalışmalar yapmıştı, vararlı ola- bileceği düşT'icesiyle politikaya çağırdım... Oa\et tabiı ki kendi- sinin orada itibar göreceğini söy- ledim... Kendisi de kabul etti, liste- ye koydum, GİK'e seçildi. sonra seçim noktasına gelindi, İstanbul'- dan, Çatalca'dan milletvekili namzeti listesine, birinci sıra\a kovdum. seçildi. Daha sonra hû- kümet kurduk. hükümette kendi- sine göre\ verdim. Bunlar parri ge- nel başkanının işidir, yani hiç kim- se ö\le merdhen çıkarak gelmez, birisi birisinin elinden tutmak du- nımundadır." Acaba Demırel'in kurduğu 49. hükümette. Çiller ne bakanıydı? Yoksa Demirel, kabinesine bir ekonomi bakanı koymayı "umıt- muş muydu"? fştc sözleri: "Ekonomiden sorumlu bakan tabiri, zaman zaman kullanıldı, aslında tümüyle ekonomiden hü- kümet sorumludur, ama de>let ba- kanlarına bazı kuruluslar bağ- lanır, bakan onlardan sorumlu olur: vani mesela Merkez Bankası devlet bakanına bağlı değildir, başbakana bağlıdır ve Hazine Müstesarlığı. Planlama Müste- şarlığı, Devlet İstatistik Enstitüsü eğer bir devlet bakanına \Sen bun- lara bak' diye verilmişse -ki öyley- di- bütün ekonomik işlerden so- rumlu olduğu değildir bu. Bu ne- dir? Bunlardan sorumludur o... Bunun dışında. turizm de ekono- miye dahildir, enerji de dahildir, pek çok şey dahildir... Koordinas- yonu ise başbakan yapar." Demirel, Çıllerın o dönemde "yeterince yetki kullanamadığı için başanlı olamadığı savlanna" kalılıyor mu? Yanıt venvor: "Şimdi hangi bakan ben kafi derecedc başanlı değildim iddi- asını daha sonra yapacaktır. Una sorarlar: peki madem başanlı de- ğildin, niye oturdun orada. Boşalt- saydm koltuğunu. kalksaydın, başka birisi gelseydi... Hem koltu- ğunuzu boşaltmayacaksınız hem de başanlı olamadım diye sonra şi- kayet edeceksiniz... Şikayet ken- dinizdendir..." Demirel. Çankava'ya gkarken "Arkama bakmam" demışıı va. bu sozlennı anımsatıp "Türkiye iyi vönetiliyor mu" diye soruyo- ruz. anlatıvor: "Ona halk karar verecek... İşte 27 Mart'ta seçim var... Bir nabız yoklamasıdır... Ona halk karar verecektir, ona ben karar vermem. Anay asal bir ( umhurbaşkanı ola- rak anayasanın bana verdiği yet- kiler çerçe\esinde. dev letin tümüy - le işlemesine bakanm ve devletin ahenk içinde işlemesi için elimden gelen gayreri gösteriyorum." Kimileri. Demirel'ın de İnönü'nün de ülke yönetımin- den çekilmelerinin ardından geri çağnldıklanna işarct ede- rek "Türkiye'de neden ikinci adam yetişmiyor" diye soruyor. Cumhurbaşkanı ıse bu >aklaşı- mlan doğru bulmadığını anlatı- vor: "Şimdi bakınız, bunlar biraz yanlış şeyler, demokratik sistem adamını yetiştirir. ama Türkiye'- ; le çok oy nanmıştır. Müdahaleler Türkiye'de birçok insanın önünü tıkamışnr, biçmiştir. Kaht-ı rical derler buna... Türkiye'de çok in- san var canım, insan üzerine so- rumluluk geldiği zaman kapasite- sini ortaya kor... Rejim işlerse bu çeşit şikayetler olmaz... Rejim, kendi kadrolarını da yetiştirir. programlannı da ortay a kor, ülke- nin sonınlanna çare de kor... Ar- kama bakmam' dediğim zaman, ben buraya gelirken, bir koltuğu- mun altında hükümet, bir koltuğu- mun altında parri diye gelmedim... O daha cvvel Sayın Özal tarafın- dan yapıldı. bizim tarafımızdan eleştirildi. ben aynı dunıma düş- mek istemedim, yoksa ben Türk siyasetiyle ilgimi kesmiş değilim, siyasi oîaylan gayet yakından ta- kip ederim, sadece aksiyoner deği- lim." Demirel, mahalli seçimler ko- nusunda koalisyonun üzerinden aşması gereken çıtayı adeta yere koydu, neden acaba? İstik- rarsızlık olmasın diye mi? Açıklı- vor: "Ben bir kaide koyııyor deği- lim... Ben. bizim yaptığımız şeyi hatırlatıyorum herkese: diyonım ki. yüzde 46 ile geldi ANAP, 4 sene sonra y üzde 36'y a indi, 1989'- da ise 21.75'e indi; işte o zaman tartıştık 21.75'i. buna rağmen ikri- dar olamazsınız dedik. Ama 2.5 sene hükümet oklular, cumhurbaş- kanını seçtiler... Ama ben 21.75'le hükümet yapılamaz dedim... Ha, şimdi ben desem ki. kaça inerse in- sin hükümet yapılabilir, işte o za- man geçmişte söylediğime ters düşerim. Geçmişte söylediğimle ters düşmek istemiyorum." Tansu Hanım. "27 Mart'ta oy yüzdesi ne kadar düşerse düşsün, erken seçim giindeme geunez" di\e ısrar edivor. Cumhurbaşkanı bu görüşe katılıyor mu? "Ben erken se- çim tartışmam... Şimdi çok er- ken, hele 27 Mart'ı bir göre- lim. nasıl bir siyasi tablo geti- recek? Tabii 27 Mart'ta yapı- lacak olan mahalli seçimler genel seçimden farklıdır. Yalnız, "Efendim. başka memleketlerde de oluyor. ye- rel seçimlerde kafi destek almavanlar hemen seçime gi- diyor değiller. devam edivor- lar" diyorsanız, edeni de var et- meyeni de var... Artık o, ülkeyi yönetenlerin önüne katıp gö- türdükleri meseleleri başarıyla neticelendirebiunek için admi- nistrasyonu istedikleri gibi çalıştırabilmeleri. halk nezdin- de halka destek olabilmeleri için bence siyasi destek fevka- lade önemüdir... Sivasi deste- ğin önemi yok... 5 sene için geldim, bugünkü yetkiyi aldım. 5 sene götürürüm' id- diaları Türkiye'de yapıldı. Bunlar da tartışüdı. Benim şahsi kanaatim, eksper ola- rak, uzıtıan olarak, Tabii halkın siyasi iktidarlara ver- diği desıek sandıkta belli olur' ama eğer bir karine *ar- sa yani evet sandıktan sandığa belli olur, ama şimdi de halkın nazannda desteğinizin ol- madığının delilleri var şeklinde birtakım karine varsa o zaman da otunıp düşünmek lazım... Şöyie düşünmek lazun: Halkın desteği ya lazımdır ya değildir, sadece iktidara gel- mek için lazım değildir halkın desteği. ondan sonra da olması lazım bu desteğin... Hiç ol- mazsa bir sınırın altına inmc- mesi lazım." Sürecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle