Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın YönetmenrÖzgen Acar •Genel Yayın
Koordinaiorü Hikmet Çetinkaya • Genel Yayın
Panışmanı: Orhan Erinç • Yuzıışlen Müdürlen:
İbrahim YıMız. Dinç Tayanç (SorumIu).#Huber
Merkea Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yöneımen: Ali Acar ©Dış Haberler: Er-
gun Balcı • Ekonomı. Abdurrahman Yıldınm •
Isiıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet
Saraç • Mukaleler: Sami Karaören • Spor: Abdül-
kadir V ücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı
Ankara Temsılcısi. Mustafa Balbay • Haber Müdürü Doğan Akın AtatürkBul- Müessr* Müdıiru: EroJ Erkırt •Koordınator:
vanNol25.Kat:4. Bakanlıklar-AnkaraTel • 4195020(7 Hat). Tdex-42344, Fax: AhmeC Koruban • Muhaset*. Bflent Yener
44195027 •İzmir TemMİcibi Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S.2 3 Tel:44! 1220 «Idarc HüsevinGürer •lşletme OnderÇeük
Telex:52359.Fax:4419117»AdanaTemsilcısı:ÇetinYiğenoğluİnönüCd. 1I9S. «Bılgı tilem: Nail İnal »Bılgısavar Sıstem:
No 1 Kdt: I.Tel" 3522550-3522601-3522492. Telex. 62155. Fa\: 3522570 Mfirijvt* C
i l e r
*
R e k l a m
Yaymlsnn veBasan: YemGun Haber -\jan>ı. Bjıın \e> j.nncılık ^ Ş
TurkocağıCad 39 41 Oğaloğluİ4}U Isı PK 246KunbulTcl (0 212)Ji:o>O5ı;oh.mTek-\ 22246. Fa\ (0 : 2)51 W595 20MART1994 İmsak:4.36 Güneş: 6.02 Öğle: 12.19 İkındı: 15.41 Akşam-18.22 Yatsı: 19.42
• 1 -
# ^ T T ™ ^
u
'rk Hava Yollan uçağı
' m ı kalkışa hazırdı. motor-
M lannın gürüllüsü giderek
m arttı.pisttehızlaıleriemeve
^M^ başladı. Escnboğa'nın çi-
" ^ ^ menlerinı savurarak hava-
landı... Pilot kabınının tam arkasına denk
düşen "özel" bölümde hostesler, konuk-
lara hızmette yanşıyorlardı. Devlet Ba-
kanı Tansu Çıller'in "beyaz" mantosu
alınıp özenle dolaba asılmış. "domuz deri-
sT'nden şapılmış evrak çantası "Iıer an
gerekebilir" dive yakında bir yere konul-
muştu.Çıller. hostesinikramettiği"doma-
tes suyu"nu "neşesizce" aldı. bır >udum
içîikten sonra önündekı portatif masava
kovdu... Bavan bakan düşünceli görünü-
>ordu. camdan dışan baktı. Ankara gide-
rek genlerde kalmıştı. şımdı yemveşi! tar-
Ialar uzanıvordu aşağıda, kendi kendıne
sövlcndi.
"-Bu siyaset denen dipsiz kuyu neymiş
böyle... Partiye kaydolduğum gün neler
düşünmüştüm, şimdi durum nasıl... Demi-
ren aleyhime çevirdiler... Vahit Erdem
bile benden ağır bastı... \ a o hakkunda
yazılanlar? Yok kamuyu tanımıyormu-
şum, ekonomivi bir hesap uzmanı kadar
bilme/mişim... Hele o gün Kaya Erdem'in
gelip beni uyarması.. Demirel bile
TBMM'deki oturumlara katılıvormuş da
ben kendi kurnJuşlarımın bütçesini izleme-
ye gitmemişim..."
Çiller domates suvunu yudumlarken.
bir gün önce Demirel'in başkanlığında
yapılan toplantıda "olanlar"ı "buruk bi-
çimde"anımsadı...
7ansıı Çıller'in
iSiyaset Romam/
Nursun Erel
Ali Bilse
v U l l U v Tansu Çiller7birsalıgünü Akay
Caddesi'ndeki köhne D YPbinasına "partiüyeüğine
kayıt olmak üzere"getiren rüzgar, 3yıl içinde
Başbakanlığada tırmandırdı. "Tansu ÇiUer'in
BiUnmeyenSiyaset Romam"nm ilkbölümünde,bu
dönem boyunca Çillereksenindeyaşananlarınperde
arkasını izlediniz. Peki, olaylarsonranasılgelişti? 13
Haziran 'da D YP GenelBaşkanhğı 'nageürilen Tansu
Çiller, Başbakanlık sorumluluğunu almaya lıazır mıydı?
Başarıhbir Başbakan olabildimi? (
iller
"
m 8 a
>'
llk
Başbakanhğısüresinde Türkive'de vasanan bırsuru
olayınperdearkasını, dizinin 'ikincibölümünde,bugünden
başlayarak izleyeceksiniz ve busorıdarı kendmiz
yanıtlayacaksınız... Nursun ErelveAli Bilge, Çankaya
Köşkü 'nden Başbakanlık Konutu 'nunkoridorlarına
uzandılar, siyasipartigenelmerkezlerinde, Bakanlar
Kurulu îoplanîısalonlarmdadolaştılar "Türkiye'ninnasıt
yönetildiğiai"gözlemlediler. Cumlüiriyet okurlarının bu
gözlemleri ilgiylepaylaşacağını umıtyoruz.
Çiller'denYılmaz'a övgü
Vahit Bey çıksın
Erzincan depremı sonrasında Ankara'-
da "bunalımlı günler" vaşanıyordu.
Savunma Sana>ii Müsteşan Vahit Er-
dem. 8 vıldır vönetım kurulunda görev
yaptığı Avrupa Konseyı Sosyal Kalkı-
nma Fonu'ndan "çok uygun koşullu" kre-
di alınabıleceğını sö>lemış ve hükümetin
bu kredi içın başvurmasını saelamışıı.
Başvuru. Hazıne'nin bağlı bulunduğu
bakan Çıller'e vaptınlmıştı. Kredi talebı.
Erdem'in de çabalan ile "derhal" sonuç-
lanmış \e Türkıve've 200 milvon dolar
venlmesı kararlaştınlmıştı. ancak aradan
haftaiar gecıvor. kredi bir türlü işlerliğe
kavuşturulamıvordu.
Demirel "kredinin neden geciktiğini"
sordurdu. Çıller'in "Dünya Bankası'na
yapılmış olan benzer nitelikli başvurunun
sonucunun beklenmesi. iki kredinin eşza-
manlı olarak kullanılması, co-flnansman
yapılması" tarzındakı tutumunun gecik-
meve >o! açıığını öğrendi Durumun.
Bavındırlık ve Iskan Bakanlığı ıle Devlet
Bakanlığı'nı "birlikte" ılgılendıren yan-
lan olduğu söylenınce. "tarafları" Başba-
kanlık Konutu'na da\et ettı Bayındırlık
ve İskan Bakanı Onur Kumbaracıbaşı.
\anina Sosval Kalkınma Fonu'nun yö-
netim kurulu ü>esı olan Vahit Erdem"i
almış. Tansu Çiller ıse HDT Müsteşar
Vekılı Kemal Kabataş'ı toplantıva götür-
muştü.
Demirel her ikı tarafi da dinledikten
sonra 200 mılyon dolarlık kredinin gecık-
tirilmesinı "anJamsız''
1
bularak Devlet Ba-
kanı Çıller'e şu talimatı verdi: "Tansu
Hanım, hazır İskan Fonu'ndan kredi
çıkmış. Ne di>e bekleyeüm. Diinya Ban-
kası ile paralel olsun derseniz bu işler av-
larca sürer >e deprem konutlan hiç bitmez.
SLz işi Vahit Bey'in getirdiği formül doğ-
rultusunda çözün."
Başbakan Demırel"ın hatasını vüzüne
vurarak "kendisi yerine bir bürokratı yeğ
tutması" Çiller"i \erin dıbine geçirmişti,
ama ses çıkaramadı. Onur Kumbaracı-
başı toplantıdan avnldı.
Demirel. bu kez "gerginliği daha da tır-
l^ilIerAntalya
uçağında karşılaştığı
MelikeHasefeile
Mesut Yılmaz'a haber
gönderir:
İK/esutYılmaz
geleceğin
başbakanı... O kadar
takdirediyorum
ki... Buduygulanmı
kendisine iletin.
esajıalan
Yılmazkeyiflenir.
Karannı vermiştir:
Çiller'in üzerine fazla
gitmeyeceğiz. Bizim
esashedefımiz
Demirel.
mandıracak" bir konu\u açtı: "Vahit
Be>, bizim savunma sanayii projeleri ne-
den gecikivor.
Savunma Sanayii Müsteşan Erdem.
Başbakan'ın sorusunu yanıtlarken. Çil-
ler'in önerisi üzerine "havuzda toplanan
fonlar"ın varattığı sıkıntılardan vakındı:
"Sa\ın Başbakanım. havuz sistemi aksa-
malara neden oluvor. Bize aktarılması ge-
reken nakit. zaman zaman Hazine'de ay-
larca bekletilivor. Halbuki bizim uluslara-
rası taahhütlerimiz var, bunları karşıla-
\amivoruz. projeler de' bu dunımda geciki-
vor."'
Devlet Bakanı Çiller. Erdem'e zaten
"kızgındı". bu sözler ise "bardağı taşıran
damla" etkisi yarattı ve "kendisine hakim
olaraayarak" yüksek sesle konuştu:
Başbakanlık hayallcri kurmaya başlayan Çiller'in yolu ummadığı şekilde açılacaktU Fotoğrat:RIZA EZER)
"Sayın Başbakanım bunlar doğru değil,
size anlatacağım... Yalnız \ ahit Erdem
dışan çıksın. Çıkar mısınız siz dışarıya?
Çiller'in sözleri toplantı odasının "yük-
sek tatanlannda" yankılandı. Ortalığı
"sessizlik" kaplamıştı. Erdem. Çiller'i
"duymamış gibi" yaparak bakışlannı
Başbakan Demirel'e çevirdi... Demirel
"çok sinirlenmişti". bu durum "alnındaki
kızarıklıktan" anlaşılıyordu. bırkaç sani-
\e sessiz kaldıktan sonra Erdem'edöndü:
"Evet Vahit Bey. De»am edin."
Erdem. Demırel'in sorulannı yanıtladı.
Demirel-Erdem diyaloğunun sürmesi
Devlet Bakamnı "kızdırmışa." Bir bü-
rokrata küçük düşmeyi kendine yedire-
mi>ordu. Bovnundaki eşarpla sinirli bi-
çimde ovna>arak sakinleşmeye çalıştı.
HDT Müsteşar Vekıli Kemal Kabataş ıse
bu süre bov unca "sessiz kalarak gözlerini
yerdeki halıdan" bir an bile kaldırmadı.
Demırel'in sorulannı yanıtladıktan
sonra Erdem ızın ıstedi:
"Sayın Başbakanım, arzedeceklerim
bundan ibaretti. Müsaadcni/le gidebiür
miyim?" Demirel. Müsteşar Vahıt Er-
dem'e "sıcak" biçimde teşekkür etti ve
kapna kadar uğurladı.
Mesut Yılmaz'a mesaj
Tansu Çiller uçakta bu olavı düşün-
çelerinde "yeniden" yaşarken. "ANAP
İstanbul Miİletvekili Melike Hasefe'nin de
aynı yerde bulunduğunu"anımsadı. ar-
kasındakı koltukta oturan bayan millet-
vekilını sanına davet ettı:
"Melike Hanım, gelsenize beraber ola-
lım..."
Melike Hasefe yerinden kalkarak Çil-
ler'in yanınageçti. İki hanım. uçak Antal-
va'ya vanncaya değın sohbet ettiler. Çil-
İer şöyledivordu:
-Melike Hanım. zaman zaman size
gıpta ediyorum. Ne kadar değerli bir Ge-
nel Başkanınız var. Çok yapıcı. çağdaş.
"veniliğe prim \eren" bir insan.
Hasefe, bu sözlenn aslında "dertleşme"-
nın ötesinde Çiller içın "bir mesaj verme
girişimi" olduğunu fark ederek "dikkat"
kesildı. Çiller bir süre daha konuştu. par-
tideki kimı sıkıntılanndan söz etti ve
uçağın tekerleklen Antalva Havaalanı'na
değdığinde şu vurucu sözcükler çıktı du-
daklanndan:
-Ben şuna inanıyorum."Mesut Yılmaz
aslında geleceğin başbakanıdır." Bu söz-
lerimi lütfen kendisine de iletin. Sizler
onun partisinde görev yaptığınız için çok
şanslı insanlarsınjz...
-Melike Hasefe. Çiller'in Yılmaz'a ver-
mek istediği mesajı gayet iyi algılamıştı.
Antalva dönüşü. Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'a giderek Çiller'in sözierini ak-
tardı. Mesut Yılmaz. Gazi Osman Paşa'-
daki konutunda bu sözleri duyunca ke-
yiflendi, yüzünde bembevaz dişlerini or-
taya ko> an bir "gülümseme" belirdi. kol-
tuğunun arkasına "yaslandı"... ANAP'ın
"konuşmayı sevmeyen" Genel Başkanı,
Çiller'den gelen bu mesaj üzerinde her-
hangı bir yoruma gitmedi. ancak ANAP
vönetimi şöyle bireğilim belirledi: "Tansu
Çiller'in üzerine gitmeveceğiz. Bizim esas
hedeMmiz Başbakan Demirerdir."
Mesut Yılmaz. Çiller içın daha sonra
ise DYP'li Mehmet Dülger'e şunu söyle-
di: Çiller. Devlet Bakanlığı sırasında bir
gün benimle görüştü. ö>le bir DYP ve
Süleyman Demirel tablosu ortaya koydu
ki, şaşırdım...
Bize Özal gibisi lazım
Çiller DYP'deki sıkıntılan aşamıyor-
du. Antalya dönüşü bu konuyu. SPK
Başkanhğı'na getirdiği Yaman Aşıkoğlu
ile konuştu. "Ekonomide doğru dürüst hiç
bir sonuç alamıyorum. Faiz düşürme konu-
sunda bu Rüşdü gitti gene Demireri ikna
etti. Başbakan nedense bana pek güvenmi-
yor. Demirel'le benim bir yere tarmam
mümkün değil.Aslında bize Özal gibisi
lazım."
Cumhurbaşkanı Turgut Özal. Çiller'in
"gıyabında" söviediği bu sözleri duyacak
durumda değiİdi. Gülhane'de konulan
"prostat kanseri" teşhisinin ardından
Houston'da ameli>at olmuş, ancak
sağlığına tam olarak kavuşamamıştı...
Çiller'in Başbakanlık düşleri, Mesut
Yılmaz'a attığı çiçekler. Özal'a övgüleri
ise "anında" Başbakan Demirel'e ulaşı-
yordu. O günlerde Çiller'i takip ederek.
sövlediklerini. yaptıklannı Demirel'e ra-
por etmeyi kendine görev sayan kimıleri
vardı. Bunlardan biri de Başbakanlık
Müşavirliği yapan eski gazeteci Selma
Güven'di. Çiller'in konuşmalannı "ban-
da" bile kaydediyordu
Başbakan Demirel'in "basın danı-
şmam" Turguı Yılmaz Güven o günlerde
Çiller'in danışmanlanna şunu söylemişti:
-Tansu Hanım başbakan olma arzusu-
nu çeşitli yerlerde dile getirmiş "İyi de, o
kadro boş değil ki."
Yarın: Kadro bosalıyor
Cumhurbaskanı Demirel, çiller'i polltikaya nasıl cağırdığını ve sonrasını anlattı
Çiller: Demirel:Bana bakanken yetki
verilmediği için başarıh
olamadım.
Madem başanlı
değildin, boşaltsaydm
koltuğunu.
-1
NURSfN EREL
Demirel: "Politikada hiç kimse bir >ere merdiven çıkar gibi gelmez."
ANKARA - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Başbakan
Tansu Çiller'i "politikava nasıl
getirdiğini" anlatırken, "Kimse
övle merdiven çıkarak gelmez, bi-
rileri birisinin elinden tutmak du-
rumundadır. Ben de bunu >aptım"
di>or. Demirel. Çıller'ın 49. hü-
kümetteki durumunu. "Elim ko-
lum bağlıydı, onun için başanlı
olamadım" diye anlatmasına da
kızıvor ve şunu söylüyor:
"Öna sorarlar: peki madem ba-
şanlı değildin, nı've oturdun orada.
Bosaltsa>dın koltuğunu, kalk-
saydın. başka birisi gelseydi... Şi-
kayet kendinizedir..." Cumhur-
başkanı Süleyman Dernirel, "27
Mart seçimlerinin Türkiye'de bir
erken genel seçim tartışması açıp
açmajacağı" sorusuna ise "Önce
27 Mart'ı görmek la/ım" dıvor ve
şövledevam ediyor:
"•Açık sistem bence her şeyin te-
minatıdır... Yapamavan gider, ya-
pabilen gelir... Her şeyi yanlış ya-
pan. zaten duramaz... Sistem gere-
ğini yapar." Cumhurbaşkanı Dc-
mırcl. Cumhurivet'ın sorulannı
vanıllarkcn. Çiller tarafından sı-
\aset ^zlüğünc kazandırılan
"V\atch your step" lafını aslında
"Türkçe" kullandığına da açıklık
gclınvor.
Pckı Demirel. Çiller'i acaba
nasıl keşfetti? "Yıldız yapma>a"
nasıl karar verdi? Anlatıvor:
"Kendisini muhalefetten tanı-
rım, münasabetlerimiz \ardı, bi-
zim için ekonomi alanında bazı
çalışmalar yapmıştı, vararlı ola-
bileceği düşT'icesiyle politikaya
çağırdım... Oa\et tabiı ki kendi-
sinin orada itibar göreceğini söy-
ledim... Kendisi de kabul etti, liste-
ye koydum, GİK'e seçildi. sonra
seçim noktasına gelindi, İstanbul'-
dan, Çatalca'dan milletvekili
namzeti listesine, birinci sıra\a
kovdum. seçildi. Daha sonra hû-
kümet kurduk. hükümette kendi-
sine göre\ verdim. Bunlar parri ge-
nel başkanının işidir, yani hiç kim-
se ö\le merdhen çıkarak gelmez,
birisi birisinin elinden tutmak du-
nımundadır."
Acaba Demırel'in kurduğu 49.
hükümette. Çiller ne bakanıydı?
Yoksa Demirel, kabinesine bir
ekonomi bakanı koymayı "umıt-
muş muydu"? fştc sözleri:
"Ekonomiden sorumlu bakan
tabiri, zaman zaman kullanıldı,
aslında tümüyle ekonomiden hü-
kümet sorumludur, ama de>let ba-
kanlarına bazı kuruluslar bağ-
lanır, bakan onlardan sorumlu
olur: vani mesela Merkez Bankası
devlet bakanına bağlı değildir,
başbakana bağlıdır ve Hazine
Müstesarlığı. Planlama Müste-
şarlığı, Devlet İstatistik Enstitüsü
eğer bir devlet bakanına \Sen bun-
lara bak' diye verilmişse -ki öyley-
di- bütün ekonomik işlerden so-
rumlu olduğu değildir bu. Bu ne-
dir? Bunlardan sorumludur o...
Bunun dışında. turizm de ekono-
miye dahildir, enerji de dahildir,
pek çok şey dahildir... Koordinas-
yonu ise başbakan yapar."
Demirel, Çıllerın o dönemde
"yeterince yetki kullanamadığı
için başanlı olamadığı savlanna"
kalılıyor mu? Yanıt venvor:
"Şimdi hangi bakan ben kafi
derecedc başanlı değildim iddi-
asını daha sonra yapacaktır. Una
sorarlar: peki madem başanlı de-
ğildin, niye oturdun orada. Boşalt-
saydm koltuğunu. kalksaydın,
başka birisi gelseydi... Hem koltu-
ğunuzu boşaltmayacaksınız hem
de başanlı olamadım diye sonra şi-
kayet edeceksiniz... Şikayet ken-
dinizdendir..."
Demirel. Çankava'ya gkarken
"Arkama bakmam" demışıı va.
bu sozlennı anımsatıp "Türkiye
iyi vönetiliyor mu" diye soruyo-
ruz. anlatıvor:
"Ona halk karar verecek... İşte
27 Mart'ta seçim var... Bir nabız
yoklamasıdır... Ona halk karar
verecektir, ona ben karar vermem.
Anay asal bir ( umhurbaşkanı ola-
rak anayasanın bana verdiği yet-
kiler çerçe\esinde. dev letin tümüy -
le işlemesine bakanm ve devletin
ahenk içinde işlemesi için elimden
gelen gayreri gösteriyorum."
Kimileri. Demirel'ın de
İnönü'nün de ülke yönetımin-
den çekilmelerinin ardından
geri çağnldıklanna işarct ede-
rek "Türkiye'de neden ikinci
adam yetişmiyor" diye soruyor.
Cumhurbaşkanı ıse bu >aklaşı-
mlan doğru bulmadığını anlatı-
vor:
"Şimdi bakınız, bunlar biraz
yanlış şeyler, demokratik sistem
adamını yetiştirir. ama Türkiye'-
; le çok oy nanmıştır. Müdahaleler
Türkiye'de birçok insanın önünü
tıkamışnr, biçmiştir. Kaht-ı rical
derler buna... Türkiye'de çok in-
san var canım, insan üzerine so-
rumluluk geldiği zaman kapasite-
sini ortaya kor... Rejim işlerse bu
çeşit şikayetler olmaz... Rejim,
kendi kadrolarını da yetiştirir.
programlannı da ortay a kor, ülke-
nin sonınlanna çare de kor... Ar-
kama bakmam' dediğim zaman,
ben buraya gelirken, bir koltuğu-
mun altında hükümet, bir koltuğu-
mun altında parri diye gelmedim...
O daha cvvel Sayın Özal tarafın-
dan yapıldı. bizim tarafımızdan
eleştirildi. ben aynı dunıma düş-
mek istemedim, yoksa ben Türk
siyasetiyle ilgimi kesmiş değilim,
siyasi oîaylan gayet yakından ta-
kip ederim, sadece aksiyoner deği-
lim."
Demirel, mahalli seçimler ko-
nusunda koalisyonun üzerinden
aşması gereken çıtayı adeta yere
koydu, neden acaba? İstik-
rarsızlık olmasın diye mi? Açıklı-
vor:
"Ben bir kaide koyııyor deği-
lim... Ben. bizim yaptığımız şeyi
hatırlatıyorum herkese: diyonım
ki. yüzde 46 ile geldi ANAP, 4
sene sonra y üzde 36'y a indi, 1989'-
da ise 21.75'e indi; işte o zaman
tartıştık 21.75'i. buna rağmen ikri-
dar olamazsınız dedik. Ama 2.5
sene hükümet oklular, cumhurbaş-
kanını seçtiler... Ama ben 21.75'le
hükümet yapılamaz dedim... Ha,
şimdi ben desem ki. kaça inerse in-
sin hükümet yapılabilir, işte o za-
man geçmişte söylediğime ters
düşerim. Geçmişte söylediğimle
ters düşmek istemiyorum."
Tansu Hanım. "27 Mart'ta
oy yüzdesi ne kadar düşerse
düşsün, erken seçim giindeme
geunez" di\e ısrar edivor.
Cumhurbaşkanı bu görüşe
katılıyor mu? "Ben erken se-
çim tartışmam... Şimdi çok er-
ken, hele 27 Mart'ı bir göre-
lim. nasıl bir siyasi tablo geti-
recek? Tabii 27 Mart'ta yapı-
lacak olan mahalli seçimler
genel seçimden farklıdır.
Yalnız, "Efendim. başka
memleketlerde de oluyor. ye-
rel seçimlerde kafi destek
almavanlar hemen seçime gi-
diyor değiller. devam edivor-
lar" diyorsanız, edeni de var et-
meyeni de var... Artık o, ülkeyi
yönetenlerin önüne katıp gö-
türdükleri meseleleri başarıyla
neticelendirebiunek için admi-
nistrasyonu istedikleri gibi
çalıştırabilmeleri. halk nezdin-
de halka destek olabilmeleri
için bence siyasi destek fevka-
lade önemüdir... Sivasi deste-
ğin önemi yok... 5 sene için
geldim, bugünkü yetkiyi
aldım. 5 sene götürürüm' id-
diaları Türkiye'de yapıldı.
Bunlar da tartışüdı. Benim
şahsi kanaatim, eksper ola-
rak, uzıtıan olarak, Tabii
halkın siyasi iktidarlara ver-
diği desıek sandıkta belli
olur' ama eğer bir karine *ar-
sa yani evet sandıktan sandığa
belli olur, ama şimdi de halkın
nazannda desteğinizin ol-
madığının delilleri var şeklinde
birtakım karine varsa o zaman
da otunıp düşünmek lazım...
Şöyie düşünmek lazun:
Halkın desteği ya lazımdır ya
değildir, sadece iktidara gel-
mek için lazım değildir halkın
desteği. ondan sonra da olması
lazım bu desteğin... Hiç ol-
mazsa bir sınırın altına inmc-
mesi lazım."
Sürecek