Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20MART1994PAZAR
14 DIZIYAZI
O
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının öncûlüğündeki ulusal kurtuluşçular,tslamcılara karşı cepheden bir savaş açmadılar.
smanh'nın
kurtuluşunu şeriatta
görenler, 31 Mart'tan
10 gün önce İttihat ve
Terakki'nin bütün
parti lokallerini
bastılar, Tanin ve
Şûra'yı Ümmet
gazetelerini tahrip ve
yağma ettiler.
Şeriatçılar o kadar
azıttılar ki kravatlar
kopartıldı,
kahvelerdeki resimler
indirildi, hürriyet
şarkılan yasaklandı,
plaklarkınldı, kadın
demekleri basıldı.
Olaylann sonuna
doğru tüm bu
yapılanlann adı "çok
şükür şeriatı
kurtardık" oluyordu.
31 Martçûar Hareket Ordusundan habersiz çığlıklar atıyorlar:
'Çokşükürşeriatıkurtardık'
W*QL
JJ A1J1
İKSÜZ• Atatürk vearkadaşları, Türkiye
Cumhuriyeti nikurarken, geçmişle hesaplaştdar ve
gözlerinigeleceğe çevirdiler. Yendikleri çelişki;
ilkellik-çağdaştık çelişkisiydi.
Çağdaşhktanyanatavıraldılarve yönetim biçiminden,
kıhk kıyafete kadaryaşamın her alanınm çağdaşhğı
yakalaması için ükelerkoydular. Şimdiise, insanlar
şeriat karanlığmagirme tedirginliğiniyaşıyorlar. Üç
çeyrek yüzyıilık Cumhuriyet tarihinde neler oldu ki
başlangıç noktasmdan geriJere düşebüdik? TopLitlar
belleksiz değildir. Sadece, zaman zaman beliekierin
tazelenmesi gerekebilir. Bu amaçla laiklik veşeriat
ikilemini kronolojik bir anlayışlagözden geçirmek
istedik.Cumhuriyetinkurulıışundanbuyanaşeriatın
kilometre taşlarım yeniden izleyelim dedik. Taşlan
kimlerin bağladığını anlayabilmenin biryolu da belleği
tazeleyebihnektir.
Tarih aynı zanumdayolgöstericidir.
Kravatlar kopartdıyor, kahveler yağmalanıyor, gazete
matbaaları basılıyor...
31 Martçılar. Hareket Ordusundan habersiz çığlıklar
atıyorlar;
'Çok şükür, şeriatı kurtardtkT
- 1 -
smanlı'da şeriatın kökle-
nne ulaşabilmek için.
Lale Devri'ne kadar
dönmek gerekebilir... Bir
bozgun onayı anlaşması
olan 1699tarihliKarlof-
ça Antlaşrnası, Osmanlı
yönetiminin Batı'nın üstünlüğünü ilk
kez kabul etmesi anlamını da taşır. İkin-
ci anlamı da. dünya işlerinden sefahate
dönüş döneminin başlangıcı olmasıdır.
Ülkenin aydınlan ise hemen aynı dö-
nemlerden itıbaren; devlet çarkında, or-
duda ve dinde reform taleplerini dile ge-
tirmeye başlarlar. En önemli reform-
lann orduda yapılmasının planlandığı.
padişaha sunulan reform paketlerinden
görülür. Daha sonra. 1718 tarihli Pasa-
rofça Antlaşması gelır. Bu antlaşma Os-
manlı için çöküntünün kesinleşmesi de-
meklir. Batı leknolojisinin ülkeye gir-
meye başlaması da. bu antlaşma son-
rasına rastlar. Matbaa, orduda Fransız
modeli. toprak reformu bu dönemde
görülür.
Çöküntüve. akıla yoldan önlem ça-
balandır reformlar... Temelınde bilim-
sel veriler ve özgürlükçü düşünceler ya-
tar. İlk dinci tepkiler de aynı dönemin
ürünüdür. Onlara göre: çöküntüden
kurtuluş. ancak "şeriata dönerek"
mümkündür. 1789 yılında toplanan
Meşveret Meclısi'nin (Danışma Kuru-
lu) şeriatçılann saldınlanna çok fazla
hedef olması sonucunda. 1794'te Ni-
zam-ı Cedit ilan edilir.
IV. Mustafa, dıncı kesım karşısında
bir adım daha geri atar ve Şer"i Sözleş-
me'yi imzalar.
Dincilenn baskısıyla şeriata uygun
düzenlemeyi gerçekleştiren ikinci giri-
şim, Sened-i îttifak'tır.
Abdülhamit'in halifeliği
İslamcılık bir politika olarak en çok
II. Abdülhamit döneminde uygulanır.
Abdülhamit. "sutauı", "taükfimdar",
"padişah" yerine kendisine "halife" de-
nilmesini ister: din eğitimi oranını
aruınr \e İslam dünyasımn alim \e şey-
hlerini îstanbul'a çağınp ödüllendırir.
İslamcılık politikasının ihraana da
girişilir: İslama kitaplar bastınlarak.
İslam ülkelerine ücretsiz dağıtılır: Af-
rika'nın derinliklerine tarikat mensup-
lan gönderilir: Arap vilayetleri "birinci
sınıf vilayet haline getirilir ve Hicaz
Demiryolu Projesi'nin uygulanmasına
başlanır.
Ancak "Osmanlı hilafetini Müslûman
uasurlarla ayakta tutma" projesi tut-
mayınca. Abdülhamit'in de sonu gelir.
Abdülhamit'in sonunu hazırla>anlar
arasında İttihat ve Terakkicilerle birlik-
te hareket eden Said-i Nursi de v er alır...
1912 Balkan Savaşı yenilgisi. İttihat
ye Terakki'nin pan-İslamizm ve
İslamcılara yakınlığının sonu olmuştur.
Bu dönemin en önemli şeriatçı ayaklan-
ması, tarihe 31 Mart Vakası oiarak ge-
çen 13-24 Nısan 1909 olaylandır. Eski
takvime göre 31 Mart - 11 Nisan 1325
tarihleri arasında gerçekleştiğı içm 3!
Mart Vakası diye anılan olaylann hazı-
rlanışı bırkaç a> pncesine dayanır.
İktidar partisi İttihat ve Terakki. iç ve
dış sorunlann baskısıyla sıkışmış ve gi-
derek otonter bir tavir almıştır. Önlem
olarak yönetim mekanizmasında ve or-
duda büyük tasfıyelere girişir. Volkan
gazetesi, teokratik yapının güçlendiril-
mesini, şeriatın yeniden gelmesıni iste-
mekte ve bu tür yayınlanyla etkili ol-
maktadır. İttihat veTerakki'nin karşısı-
ndaki muhalefetin tek amacı, ordunun
siyasete çekilmesidir. Ordu siyasete gj-
rince, yönetim doğrudan hocalann eli-
ne geçecektir.
31 Mart olayından 10 gön önce Vol-
kan gazetesi "ttâhad-ı Muhamınedi
Fırkası"nın açılacağını duyurarak, "bil-
cümle Ümmel-i Muhammedi" Ayasof-
ya Camıi'ne çağırdı. Fırka. mevlit
okunduktan sonra açılacaktı. On bın-
lerce kişi Ayasofya'ya geldi.
Olaylar
Volkan ve İttihad-ı Muhammedi
Fırkası'nın ordudaki tasfiye hareketini
kışkırtması sonucu 13 Nisan 1909 günü
Taşkışla'daki 4. Avcı Taburu subay-
lannı hapsederek Sultanahmet Mey-
danı'nda toplandı. Başlannda Hamdi
Çavuş, bölükemiri Mehmet ve kamacı
ustası Arif in bulunduğu erler. sabahın
ilk saatlerinde "Şeriat isteriz" diye
bağırıp sağa sola ateş etmeye başladılar.
Meydanda toplananlann siyasi ta-
lepleri şöyleydi:"l- Kabine çekiLsin.
2- Volkan'm "herif-i naşerif (şerefsiz
herifler) ilan ettiği Mebusan Medisi
Başkanı Ahmet Rıza. Hüse>in Cahit,
Talat. Rahmi ve Bahattin Şakir beyler
sınır dışı edilsin.
3- Harbiye Nazırı Ali Rıza Paşa ile
Birinci Ordu Kumandanı Mahmut
Muhtar Paşa a/lcdilsin.
4- Alaylı subaylardan tasfiye edilenler
Erkan-ı Harp Kolağası İzmirli İsmet Bey.
Selanikli Mustafa Kemal Bey: Erkan-ı Harp
Kolağası
PirelpeU Fethi Bey (Okyar): Erkan-ı Harp Binbaşısı.
Pans ateşemılıterlığınden. ilk Millet Meclısi'nde
milletvekili. başbakanhk. büyükelçilik yaptı.
İzmirli İsmet Bey (İnönü): Erkan-ı Harp kolağası.
Vehbi Paşazade Süleyman Askeri Bey: Erkan-ı Harp
kolağası. daha sonra Teşkilat-ı Mahsusa başkanı.
Halil Bey (Paşa): Erkan-ı Harp kolağası, Enver
Paşa'nın amcası.
Ohrili EyüpSabri Bey: Piyade kolağası, İttihat ve
Terakki'nin kurucusu.
Giritli Ruşeni Bey: Erkan-ı Harp yüzbaşısı. Teşkilat-ı
Mahsusa'da çalıştı, Milli Mücadele sırasında
milletvekili idi.
Tolcalı Süleymaıı Bey: Süvari Mülazım-ı evveli.
Meşrutiyet'te süvari binbaşılığa yükseldi, gizli
teşkilata girdi. Milli Mücadele'de Anadolu'ya geçti.
Yakup Cemil Bey: Piyade-i mülaam-ı evveli, Babıali
Baskını'nda Naam Paşa'yı vurdu, Enver Paşa'nın
Almanya yanlısı politikasına karşı çıktı, muhakeme
edilip kurşuna dizildi.
Filibeli Hilmi Bey: Piyade zabiti, Meşrutiyet'ten
sonra İttihat ve feraİcki müfettişi oldu, Teşkilat-ı
Mahsusa'da çahştı. Milli Mücadele'ye katıldı.
milletvekili oldu. Mustafa Kemal'e suikast
düzenlemekten idam edildi.
İzmitli Mümtaz Bey: Süvari Yüzbaşısı, Enver
Paşa'nın ünlü yaveri.
Ömer Naci Bey: Mülaam-ı evvel, İttihat ve
Terakki'nin ünlü konferansçısı, Babıali Baslcını'na
katıldı. Teşkilat-ı Mahsusa'da çalıştı. Birind Dünya
Savaşı'nda İran sınınndaki Bahtiyari aşiretlerini
savaşa sokmaya çalışırken öldü.
Rasün Bey: Baytaryüzbaşısı, Milli Mücadele'ye
katıldı, Miralay oldu, İzmir Suikastfna katılmaktan
idam edildi.
Sarı Efe Edip Bey: Piyade mülaam-ı evveli, İttihat ve
Terakki üyesi, Mondros Mütarekesi'nden sonra
Hareket
Ordusu'mın
ıınlu
isîmleri
jandarma yüzbaşılığına yükseldi, Kurtuluş Savaşı"na
katıldı. tzmir Suikastı'na katılmaktan idam edildi.
Kastamonulu Şükrii Bey: İttihat ve Terakki
merkezinin ünlülerinden, Maarif Naan, Milli
Mücadele'de milletvekili. İzmir Suikastı'na
katılmaktan idam edildi.
Yenibahçeli Nail Bey: Piyade Mülaam-ı evveli, İttihat
ve Terakki üyesi,jandarma zabitliği yaptı, Osmanlı
Meclisi'nde milletvekili.
Abdülkadır Bey: Ankara valisi, Pontusçularla çarpıştı,
Milli Mücadele">e katıldı, İzmir Suikastı'nda yer
almaktan idam edildi.
Kızanlıklı Cevat Bey: Topçu Mülaam-ı evveli, İttihat
ve Terakki'nin güzidelerinden. Babıali Baskını'na
katıldı. İstanbul Merkez Komutanlığı yaptı, miralay
oldu. Milli Mücadele'de Anadolu'ya geçti. Milli
Müdafaa Vekaleti Mahakim Şubesi müdürü oldu.
Erzurumlu Necati Bey: Pi> ade Mülaam-ı evveli.
İttihat ve Terakki üyesi, Teşkilat-ı Mahsusa'da çalıştı,
Mondros'tan sonra Anadolu'ya geçti.
Edremitli Sağır Necati Bey: Piyade Mülaam-ı evveli,
İttihat ve Terakki üyesi. Teşkilat-ı Mahsusa'da çalıştı.
Millet Meclisi'nde milletvekili.
Afyonkarahisarlı Ali Bey: Piyade yüzbaşısı. Milli
Mücadele'de milletvekili. İstiklal Mahkemesi başkanı,
Nafıa vekili.
Japon Rıza Bey: Mülazım-ı evvel, İttihat ve
Terakki'nin güzidelerinden. Milli Mücadele'de Milli
Müdafaa Vekaleti Levaam Şubesi'nde. Hesabat
Komisyonu'nda çahştı.
Doktor Abidin Bey: İttihat ve Terakki'de gizli
faaliyetierde yer aldı, Milli Mücadele'de milletvekili,
İzmir Suikastı nedeniyle idam edildi.
İstnail Canbolat Bey: Mülaam-ı evvel, İttihat ve
Terakki'nin kuruculanndan. İanir Suikastı'na
katılmaktan idam edildi.
(Aydın L'zerine Te:ler2, Yalçm Küçük, Tekin
Yayınevi, İstanbul 1984, s.557,558. Milliyet gazetesin'm
tarihini vermediğibir sayısından akıarma)
orduya geri alınsın.
5- Din kurallan tumüyle uygulansm.
6- Bu harekete katılanlar affedibin."
Bu talepler "meydan istekleri" olarak
bilinir. Bir de "medis istekkri" vardır ki
onlarda şöyledir:
"Mcbuslar içinde dinsizler \ar, bunlar
temizlensin. Azınlıklar istese de istemese
de İslam ilkcleri kanunların temeli ola-
caktır. Şeriat bütün fert \e devlet hayatı-
na nüfuz edecek >e düzenleyecektir. Yle-
busJar. dindar olmak zorundadır. Avrupa
bize kansama/. ondan pen amız \ ok. Kız
ve erkek öğrencilerin bir arada okuya-
cağı "İnas Mekteplen' şeriata aykındır.
gcreksizdir ve kapatılacaktır. Hüseyin
Cahit şeriat hakkındaki makalelerini
kimseye yırtruramaz, hesabını verecek-
tir." '
Olaylar süresince İttihat ve Terakki'-
nin bütün parti lokalleri basıldı. Tanin
ve Şura'yı Ümmet gazeteleri tahrip ve
yağma edildi. Şeriatçılar o kadar aattı-
lar kı kravatlar kopartıldı. kahvelerdeki
resimler indirildi, hürriyet şarkılan ya-
saklandı, plaklar kınldı, kadın dernek-
leri basıldı. açık saçık gezdiklen sav-
lanyla kadınlar tehdit edildi. Olaylann
sonuna doğru tüm bu yapılanlann adı
"çok şükür şeriatı kurtardık" oluyordu.
İlk günlerdeki şoktan sonra, 31 Mart
Vakası'na tepkiler başladı. Selanik'te
bir miting yapıldı ve alelacele toplanan
"Hareket Ordusu" İstanbul'un üzerine
yüriiyerek 24 Nisan 19O9"da kenteeirdı.
Mustafa Kemal. Ali Fethi Bey, İsmet
İnömi, Hüseyin Rauf Orbay bırbirlerini
bu orduda tanıdılar.
İslam mecmuasınm sloganı
Yıl 1913. çok sonralan Demokrat
Parti'den milletvekili seçılecek olan
Şemseddiıı Günaltay ve Halûn Sabit ta-
rafından çıkanlan İslam Mecmuası'nın
sloganı şöyleydi: "Dinli bir hayat/
Hayatlı bir din." Dergi, islamcı Sırat-ı
Müstakim ile Türkçü Milliyetçı Türk
Yurdu dergilerinin arasında bir sentez-
di. Dönemin İslama kesimi içinde yer
alan Said Halim Paşa. Elmalılı Muham-
med Hamdi (Yazır). Mehmet Akif Er-
soy, Ahmet Hamdi Akseki, Bediüzza-
man Said-i Nursi, Manastırlı İsmail
Hakkı gibi adlann arasında '\ atan Şai-
rf olarak tanıdığımız Namık Kemal'i de
bulmak mümkündü.
Namık Kemal'in. "Hürriyet" adlı bir
gazeteye, "Avrupalılar bilnielidirler ki,
devletimiz yaşamak isterse, "Muham-
med Şeriatı"ndan avrılamaz ve bir İslam
devleti olarak kalmalıdır" diye yazdığı
biliniyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası-
nda. Anadolu'nun yabancı işgali altı-
nda kalması ve Mustafa Kemal ve arka-
daşlannın öncülüğünde verilen Kurtu-
luş Savaşı. ne İslamcılık anlayışıyla ne
de Osmanlıcılık anlayışıyla uyuşuyor-
du. Yine de ulusal kurtuluşçular,
İslamcılara karşı cepheden bir savaş aç-
madılar Ancak. başta halife olmak
üzere. tüm İslama kesim ve Osmanlı ri-
cali, Kemalistlere karşı 1919-1922
yıllan arasında Anadolu'nun birçok ye-
rinde "hilafet ve şeriat" talepli çok sayı-
da isyanlar çıkartmaktan geri durmadı.
Yarin:İNGİLİZ SEVER
SERİATÇI
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Demokrasimiz...
Taşlama ustası Hasan Çelebi, şu dizeleri düştü:
"Bu güçlü gerçeği kim yadsıyorsa asidir,
Bizim demokrasimiz en büyük demokrasidir."
17 martı 18 marta bağlayan gecede, saat 02.00'de ekono-
mi doçenti Fikret Başkaya'nın, Cebecı'dekı evinin kapısı
çalındı. Kapıyı açtılar Gelen iki sivil, polis olduklarını, Fikret
Bey'i götürmeye geldıklerini söylediler.
işkence, Hüsnü Gökselın dediği gibi, ille de tırnak söke-
rek olmaz, bu da bir çeşit işkence işte!
Fikret Başkaya, gıyınirken, sivıl polislerden biri şöyle de-
di:
- Biz hep böyle gece gidiyoruz. Biz de isteyerek, severek
gelmiyoruz, ama görev; bizı gönderiyorlar, biz de geliyo-
ruz! Biz de severek yapmıyoruz bu işi, ama bize geç bir
vakit, bu saatte gitmemizi söylediler!
"Paradigmanın Was/"kitabındandolayı kesinleşenyirmi
aylık hapis cezasını çekmesi için, gece saat 02.00'de önce
Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Fikret Başkaya,
cuma sabahı da Ulucanlar'daki cezaevine kondu.
Hinthorozu Erdal Bey, yanında SHP Ankara belediye
başkan adayı Korel Göymen Ankara il Başkanı Yılmaz
Ateş'le birlikte, geçen günlerde Cumhuriyet'e gelmişti. Ko-
nuştuk, söyleştik. Erdal Bey'ın, DEP'lılerle, Hasan Me-
zara'nın dokunulmazlıklarının kaldırılması sırasında yaz-
dığı karşıoy yazısı ilginçtı. Erdal inönü, şöyle diyordu:
"Ilke ve pratik açılardan bu dokunulmazlıkların kaldırıl-
masının yanlış olduğuna inanıyorum. ilke açısından: Her
zaman savunageldiğim bir ilke, düşünce özgürlüğünün,
demokrasinin ve daha genel olarak insan yaşamının temel
bir niteliğl olduğudur. Bu bakımdan zararlı fikirlerin de söy-
ienmesinden korkulmamasmı, zararlı fıkırler söylenme-
den, hangi fikirlerin doğru ve yararlı olduğunun anlaşıla-
mayacağını, bu yapılmadan sağlıklı fikirlerin toplumca
içtenlikle benimsenemeyeceğini her zaman ve fırsatta öne
sürdum.
Dokvnulmazlıklarının kaldırılması önerilen milletvekille-
rinin bu fikırleri yanlıştır, zararlıdır, gerçeğe uymayan yo-
rumlarla doludur, ama milletvekillerinin bu yanlış fikırleri
söyleme olanağını oıiadan kaldırırsak, bu fikirlerin yanlışlı-
ğını vatandaşlarımıza gönül rahatlığıyla kabul ettiremeyiz.
Pratik açıdan: Hepimlzin ortak amacı olan vatanın bütün-
lüğünü koruma davasına bu dokunulmazlıkların ka'dırıl-
ması nasıl katkı yapar? Yararları mı, zararlan mı daha fazla
olur? Hem kısa vadeli, hem uzun vadeli bütün olası etkileri
düşündüğümde zararın, yarardan daha çok olacağını gö-
rüyorum
Mezarcı'nın birçok konuşması, başta büyük Atatürk ol-
mak üzere Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranların temel fikirle-
rine ve amaçlarına, karşı bir anlayış içinde olduğunu gös-
teriyor. Böyle bir anlayış benim siyasal görüşlerime taban
tabana zıttır. İnanıyorum ki, toplumumuzun buyük çoğunlu-
ğunun sağlıklı değerlendirmesiyle de çelişmektedir.
Bu fikirlerin yanlışlığmı göstermek milletvekılinın doku-
nulmazlığmı kaldırmakla olmaz. Atatürk ve arkadaşlarının
Türkiye'de gerçekleştirdiklerı devrimlerin açtığı yolda yü-
rüyen kuşaklann yılmayan çabaları, bugün ülkemizde bü-
tün kurum ve kurallarıyla ışleyen bir çağdaş demokrasiyi
hayata geçirmektedirler. Böyle bir demokrasinin temel ni-
telıklerinden biri olan düşünce özgürlüğü, tamamıyla karşı-
sında olduğumuz fikirlerin bile söylenmesine izin vermek-
le kendini gostenr. Bu nedenle Mezarcı'nın dile getirdiği
ters fikirler yüzunden dokunulmazlığının kaldınlmasına
karşıyım.'(Mİ\\\yeX, 3.3.1994)
Erdal Bey'in karşıoy yazısını kulaklara küpe olsun diye
yazdım. Mümtaz Soysal ile Cemalettin Gürfoüz de, Erdal
Bey dogrultusunda "karşıoy yazısı"yazmışlardı.
Sonra ne oldu? Altısı tutuklandı, Mezarcı'yla Sadak dışa-
rıda kaldı. Hatip Dicle, Leyla Zana, Sırn Sakık, Ahmet Türk,
Orhan Doğan, Mahmut Alınak cezaevine kondular. De-
mokrasinin nedenli güçlü olduğu ortayaçıktı.
Secımlere şunun şurasında bir hafta kaldı. Seçimler, de-
mokrasinin güvencesidır. Demokrasi Partısi'nin -bana gö-
re- yanlışı, secımlere katılmamaktı. 1950'de Demokratlar
iktidara gelınce, her çeşıt yanlışı yapmışlardı. Ezanı Arap-
çaya çevırmek, Halkevlerıni kapatmak, CHP'nin varını yc-
ğunu elinden almak, diktaya gıden yolları açmak yaptıkları-
nın birkaçıydı. O zaman, CHP Gençlik Kolları'hda görev
almış gençler, ismet Paşa'ya giderek:
-1954 seçimlerini boykot edelim, girmeyelim! dediler.
Paşa onları azarladı:
- Haydi bakayım, dedı, doooğru seçime!
İnönü, 1954'te, 1950'de olduğundan daha az milletvekili
çıkardı. O da devede kulak. Ancak, her seçimde demokrasi
biraz daha yerleşıyordu. DP ektiğini biçti, ülkeyi 27 Mayıs
Devrımi'ne götürdü.
27 Mart seçımlerinde ne olur? Bugün saat 11.00'de "Ka-
nal D"de, "KONDA" yönetıcisı Tarhan Erdem'ı izleyece-
ğim. Ona göre, Zültü Livanelioğlu gerillyor. Bunu seziyor-
dum. Zülfü'nün kalp krizi geçirdiğını duydum. Geçmış
olsun dıyorum.
Tarhan Erdem'e göre; izmir'de Yüksel Çakmur, Ankara -
da Korel Göymen kazanır
Çankayada Doğan Taşdelen, Altındağ'da Ali Rıza Koç-
un kazanacakları gün gıbı ortada. Sosyal demokrat olduk-
larını söyleyenler, bari sandıkta birleşebilseler.
BULMACA
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/ Mobilya kasası... Eski
dilde kucak. 2/ Müslü-
manlıkta mezhep kuran
kimse... Bir zekâ oyunu.
3/ "Hayır" anlamında
kullanılan sözcük... Baş-
kalannın sırtından geçi-
nen kimse. 4/ Yankı...
Teklif. 5/ Gürcistan'da
soylu kabul edilen kimse-
lere verilen ad. 6/ Buğ-
day, nohut gibi taneleri
şek'erle kaynatarak yapı-
lan tatlı... Bayağı. 7/ Bü-
yük tencere... Eli işe yatkın. bece-
rikli. 8/Düşüncesizce her işe atı-
lan... Kasaplık hayvanlann ayak-
lanndan vapılan yemek. 9/Yap-
raklan salata gibi venen kokuîu
bir bitki... Bir çeşit sinek.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Giysinin yaka, kol. etek çevresi-
negeçirilen inceşerit... Hattatlann
kâğıt dlalamak için kullandıklan
nişasta ve yumurta akından yapı-
lan bileşim. 2/ Malezya halkına
özgü bir tür öldürücü delilik... Franz Kafka'nın bir romanı. 3/
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin plaka işareti... Kimi yörelerde
içkili, çalgıh ve kadınlı eğlencelere verilen ad. 4/ Gözleri görme-
yen... Iri taneli bezelye. 5/ Büyük sopa. 6/ Bir ilimiz... Tath ve
küçük bir elma cinsi. 7/ Fınnda iyice pişirilerek kurutulan pek-
simet... Tuzağa düşürülen şey. 8/ Çıkar yol, çare... MussolinT-
nin unvanı. 9/ Haydut... Ağırlama.
DARULACEZE VAKFI
Vefat ve özel günlerde
Çelenk bağışlarmız için
Tel : 221 7950 (8 Hat)
Faks : 221 79 54