Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20MART1994PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
Göçmenkedi
evlathkverüiyor
LONDRA - Afrika'nın bağ-
nndan kopup bir uçakta sakla-
narak İngiltere'ye ge'en kediye
kalma ve oturma izni verildi!
Altı aydır karantinada tutulu-
yordu kedi. Var mı öyle İngil-
tere adasına karantinasız gir-
mek? Adı sanı, soyu sopu belli
hayvanlar bıle altı ay karanti-
nada kalmak zorunda.
Fransa ile adayı bağlayacak
tünel açıldığında da en büyük
korku, Fransız tilki ve köpek-
lerinin tünelden yürüyerek İn-
giltere'ye gelmeleri zaten.
Bunu önlemek için acayipyön-
lemler gelişüriliyor.
Zımbabve'den gelen kedi:
Harriet. Zımbabve'nin baş-
kentı: Harare. Karantinada
ünlenen kediye basın hemen
ad takü: Harareli Harriet.
Canlılara gösterilen ilgi bakı-
mından kedi ve köpeklerin bi-
rinci sırayı, çocuklann ikinci
sırayı aldığı Ingiltere'de, kaçak
kediyi hemen Kedi Haklan
Vakfı evlat edindi. Bir kedi
yurdunda bakılacak artık ken-
disine. Sonra da uygun bir ev
buJunacak. Uzun süre erkek
zannedilen kedi Harry adıyla
dolaşüktan sonra, yapılan mu-
ayenede dişi olduğu anlaşılmış
ve adı Harriet olarak değiştıril-
mişti. Şimdi Harriet için uygun
bir de eş aranacak.
LONDRA
EDİPEMİL
ÖYMEN
İngiltere, Avrupa Bırlıği
üyesi olmasına rağmen, üye ül-
keler arasındaki kedi-köpek
trafığıne hep uyguladığı katı
kurallan uygulamaya devam
ediyor. Ve edecek. Aılenin bir
üyesi gibi davranılsa bile her
türlü hayyan, karantinada ka-
lacak eskisi gibi. Bunun nede-
ni: İngiltere'de kuduz yok. Ve
olsun da istemiyorlar. İngiliz
köpekleri kuduz olamaüar,
ama çocuklan paralavabilir-
ler. Köpek eğitıminin sanatlaş-
tığı ve bılımsel yöntemlerle
yapıldığı bu ülkede, bir köpe-
ğin saldırganlaşması ıse İngı-
lizleri üzer.
Kediler için tabii böyle bir
sorun yok. Onlar hep soğuk-
kanlı. Vahşı hayvanlar da za-
ten vahşi. Ama yeter ki kuduz
olmasınlar. Dert bu. Ülkeye
karantinasız hayvan sokmak
suç. Denizaltı tüneli dahi bu
uygulamayı aksatamayacak.
Kapitalizm önce çocuklan yurduMOSKOVA - Bir çoçuk var
Puşkin Meydanı'nda. Üstü ba-
şı pis. Yüzünde sırnaşık bir ifa-
de. Mc Donald's'tan çıkanlann
bacaklanna sanlır: sadaka is-
ter: yalvanr: uzun süre izler,
yapışır insanlara. Parayı alınca
bir yeni "av" saptar. Alamazsa,
ya da aldığını az bulursa. okkalı
bir küfür basar.
7-8 yaşlannda. Hiçde çocuk-
su değil bakışı. Yalnızca ikı
"mûşteri" arası uzun zaman ge-
çerse, hemen yanmda satılan
oyuncaklara bir başka yumu-
şak ve derin bakar; çocuklaşır o
zaman
Bir keresinde arkadaşımla
yanına yaklaşıp konuşmayı de-
nedik. "Öğüt vereceğiııe para
ver" dedi daha biz ağamıa aç-
madan. Annesinden (ya da
kimbilir, annesizliğinden) söz
etmek istemedi. Kazandığı pa-
rayı kime teslim ettiğıni de söy-
lemedi. Yalnız bacağındaki bil-
mem hangi nedenden oluşan
yaralan gösterdi. Ve uzaklaştı.
Bir çocuğa ilgi ve sevecenlık
göstermekten daha doğal ne
olabilir? Oysa bu çocuk karşı-
sında insan ne yapacagını şaşı-
nyor. Hele küfürlerini duydu-
ğunda. Ve arsız bakışlanyla
karşılaştığında.
Ne kadar zaman ve ne gibi
olaylar geçti çocuğun bu hale
gelmesi için? Acaba yalnızca di-
leniyor mu? Yoksa hırsızlık da
yapar mı? Zaman zaman ken-
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
dine yakışmayan bir edayla si-
gara içıyor. Ya esrar, eroin kul-
lanır mı acaba? Adam yarala-
mış mıdır? Öldürmüş müdür
kimseyi?
Çocuktan korkulur mu hiç?
Evet. korkuluyor. Yazık ki ar-
tık Rusya'da çocuklardan da
korkuluyor. Gazeteler "cana-
var çocuklar"la ilgili haberlerle
dolu:
"13-14 yaşlanndaki iiç çocuk,
anneleri yaşında bir kadının ön-
ce ırzına geçti, sonra öldiirdü"
"Ortaokula giden bir grup ço-
cuk, silah zoruyla bir dükkan
soydu."
"15 yaşındaki bir fahişenin,
kiiçük yaşmı bahane ederek ve
polise ihbar etme tehdidiyle,
müşterilerinden iicret dışında bir
de şantaj yoluyla para sızdırdığı
ortaya çıktı."
İstatistiklere bakacak olur-
sak, suç işleme oranındaki artış
18 yaşın altındakılerde. büyük-
lere göre 10 kat daha hızlı.
Moskova'da işlenen her altı
suçtan bıri, çocuk yaşta binleri-
ne aıt. En fazla hırsızlık yapı-
yorlar: daha sonra tehdit, saldı-
n. yaralama ve şiddet kullana-
rak öldürme gibi suçlar geliyor.
Namusuyla para kazanarak
iyi yaşamanın olanaksız oldu-
ğunu öğreniyorlar bu çocuklar
büyüklerden ilk olarak. Kimi-
nin ailesi yok. kiminin annesi ya
da babası cezaevinde veya ay-
yaş. Oğluna hırsızlık yapüran
babalar ve kızını pazarlayan
analar da az değıl.
Yüz değil, bin değil, yüz bin-
lerce çocuktan söz edıyoruz!
Sos>alizm yıllannda "tek ay-
rıcalıklı sınıf çocuklardır" diye
bir slogan vardı. Şımdi kapita-
lizmle geçiş döneminin en bü-
yük kurbanı çocuklar oldu.
Hani şu Naam'ın:
"Dönyayı verelim çoculdara
hiç değilse bir günlüğüne
Allı puUu bir balon gibi vere-
lim oynasınlar
Kocaman bir elma gibi vere-
lim, sımsıcak bir ekmek somumı
gibiHiç değilse bir günlüğüne
doysunlar" dediği çocuklar.
(Nazım artık pek tanınmıyor
buralarda. Ama bu şiiriyle bes-
telenen şarkı biliniyor.)
Puşkin Meydanı'ndaki ço-
cuk duymuş mudur acaba bu
şarkıyı? Dilencilik yapmaya ara
verdiğinde, yanda satılan oyun-
caklara, herkesten suç işler gibi
gizlediği çocuksu bakışıyla da-
lar giderken içinden bu şarkıyı
mınldanır mı?
Ukyazı göremeyen
çocuğa yazık oldu
STOCKHOLM - Şubat ayı,
hava ısısının kayıtlara geçilme-
sine başlandıgından bu yana 4.
kez bütün Isveç'te kesintısiz
olarak sıfır altı derecelerde geç-
ti. Aralık ayının ortalannda bu
uzun ülkenin güneyini bile
kaplayan kar, martın ortala-
nnda erimeye başladı. Kuze-
yin bir süre daha beklemesi ge-
rekıyor, ama Stockholm ve gü-
neyinde ilkyazı çocuklar getir-
diler!
Çocuklar ilkyazı. bilyeleri ve
bisikletleriyle getirdiler. Biran-
da unutuldu keselen zorlaya-
rak abnan "snow racer" deni-
len kızaklar, buz patenleri ve
kayaklar. Şimdi artık bilye sa-
tan büfelere, oyuncakçılara
ilkyaz geldi tam anlamıyla.
Bizdeki "hangi babuç"u bilmi-
yorlar, ama o çocuklara özgü
sınırsız buluş yeteneğiyle ya-
rattıklan oyunlan oynuyorlar,
hile yapıyorlar. îriier küçükle-
nn bilyelerini zorbalıkla alı-
yorlar ve hep birlikte ilkyazı
getıriyorlar.
Bısikletler unutulduklan kö-
şelerden çıkartıldı bıle. Küçük
kardeşlere süreli olarak ağa-
beylerin. ablalann kullandık-
lan bisıkletler düşüyor. ama
büyükler ve tek çocuklar, bol
vitesli, İngilizce adlı yeni bisik-
letler için yaygarayı bastilar
bile.
Oysa gerçek ilkyaza daha
var. Toprağı delen aceleci çi-
çekler. TV'de henüz gösteril-
medi, ama güneyde gözüken
ilk turnaya anında yer venldi.
Nobel sahibi ozan Verner von
Heidenstam ilkyazı şöyle algı-
lamış:
STOCKHOLM
GÜRHAN
UÇKAN
Cennetadasında
yaşambiçiminin
adı: Aloha
"Bu aydınlık >e ılık çiçek
mevsiminde / güneşte oturup «sı-
namayan ölülere / yazık oldu
şiındi."
Ölülere gerçekten yazık ol-
du. Kojova'dan buralara gelip
de sığınma başvurusunda bu-
lunan Arnavut aılenin. bun-
dan sonra hep 7 yaşında kala-
cak olan oğluna da yazık oldu.
Sınır dışı edileceklerinin bildi-
rildiği gün. bu yabancı ülkenin
gölündeki yalancı buza ınana-
rak bir beyaz gezintı yapan ve
buzun parçalanmasıyla sulara
gömülüp ölen 7 yıllık cana.
Üstelik yavrulannın ölüsü-
nü kendi topraklannda göm-
mek için parası olmayan aıle-
nin ıstırabmın ve onu yaban el-
lerinde bırakma korkusunun.
Kosova'daki belirsiz bir gele-
ceğe dönme kaygısına baskın
çıktığını görmüştük. Sonunda
sınır dışı etme karannı uygula-
yacak polıs örgütü masrafı
karşıladı ve aile "küçük" bir
eksikle geldiği cehenneme dön-
dü
Gülten Akın'ın "İlkyaz" adlı
şiirinde saptadığı gibi:
Bir bakabilsek ilkvaza ve ge-
leceğe bir çocuğun iyimserli-
ğiyle; mutlu olsak küçük bir
torba bılvevle...
RUS ORDLSU ALMANYA'DAN ÇEKİLÎYOR - Rus askerleri, eski Sovyetler BirüğTnin dağümasının ardından yapılan an-
laşmalar gereğince Av rupa'dan çekiliyorlar. Ordunun, Rusya'ya viiklü bir tazminat ödeyen Almanya'y ı aşamalı olarak terk edişi
ağustos ayına kadar sürecek. Veda törenleri bazen çok sıkıcı geciyor olsa gerek ki bir Rus subayı keıidini esnemekten alamıyor.
HAVVAİİ - Havvaıi'den eşe
dosta postalanan kartlann ço-
ğu "Bu kez de Havvaii'den aloha
(selam)" diye başlar. Zira irili
ufaklı yedi adadan oluşan Ha-
\vdiı'de yaşayan yerli yabana
herkesin ağzından düşmeyen
aloha sözcüğü, selam anlamın-
da kullanıldığı gibi hoşgeldin,
gül güle. tanıştığıma sevmdım.
acele etme, öfkelenme anlamla-
nnda da kullanıhyor. Aynca
otel ve restoran adlannm tışört-
lere: yerli uçak şirketinden ha-
vaalanı kapısına değin her şe-
> ın, neredeyse yaşam biçiminin
adı aloha... Arada bir de "sa-
ğol" anlamında mahalo.
Amerikan Bırleşık Devlet-
leri'nin ellinci eyaletı olarak bi-
linen Hawaiı'de dört milyon in-
san yaşıyor Bunlann %30'u
Maoh adı venlen Havvaii'ye
yerleşmış Amenkalı beyazlar,
%30"u Japonlar, %10"u Çinli-
ler, gen kalanı da Havvaii yerli-
HA1VAII
ALt RIZA
BALAMAN
YalandırNeron'unRoma'yıyaküğı
ROMA - Birçok insan Neron
adını duyunca onun Roma"yı
yakan zır delı bir imparator ol-
duğunu so'yler. Biz de yeni yet-
me şarkıcılardan bırinin diller-
den düşmeyen "Y'akarun Ro-
ma'yı da yakarım" şarkısını
mınldanınz. Jüpiter aşkına ne
büyük bir yanılgı ve haksızlıktu"
bu bılir misiniz? Bu kadar kolay
mıdır bınbir kocadan arta ka-
lan ve hala güzelliğinden pek
bir şey yıtirmeyen Roma'yı
yakmak?
Bu. resmı tarihin koca bir uy-
durmasıdır. Ne Neron Roma'-
yı yakmıştır ne de o. eli kanlı ve
geri zekalı bırdelidır. Tam tersı-
ne Neron Roma'nın 5. impara-
toru olarak tahta kurulduktan
hemen sonra, arenada kan dö-
kücü yanşmaları kaldınr, ölüm
cezasına son verir, vergılen dü-
şürür ve haksızlığa uğrayan kö-
lelenn efendılerine karşı mah-
kemelere başvurabilmelerini
sağlar. Bunlar deliliktir egemen
anlayışa göre.
Bununla da kalmaz Neron.
Gizli yargılamalar azalır. iha-
net yasası hiç uygulanmaz. Oy-
sa kendınden önceki imparator
Claudius 40 senatörü bu yasay-
la öldürmüştür. Neron gladya-
tör dövüşlerine karşıhk atle-
tizm, şiir ve tiyatro yanşmalan
başlatır. Bu kızıl saçlı genç im-
parator. entrika ve cinayetler
rejimi yerine, dünyanın banş
içinde yönetilmesinde temel
ögenin sanat olacağı bir siyasal
rejim kurmak ister.
Kendisi de sanatçıdır. Şıır ya-
zar, lir çalar, tiyatro oyunlan n-
da her türlü rol ve kıhğa gırer.
araba yanşlanna katılır, kon-
serler verirdi. Şiir ve müzik ye-
teneğini geliştirmek için tahtı
bırakmayı düşlüyordu. Bunlar
bırakın o yıllan, 1994'te bile bir
politikacıya deli gözüyle bakıl-
masına yetmez mi?
Gelelim Roma'nın yakılması
öyküsüne. Neron'dan hoşnut
olmayan eski rejim artıklan şe-
hirde giderek çoğalan Hıristi-
ÜNAL
DOĞAN
yanlara saldırdıklan bir dö-
nemde Roma'da büyük bir
yangın çıkar. Neron o sırada
Roma'ya 56 km uzakhkta An-
zio villasındaydı. İS 64 yılında-
ki bu büyük yangından sonra
kenti Yunan mimarlık anlayışı-
na göre yeniden kurdu ve gö-
rülmemiş büyüklükteki Altın
Ev'ı yapürdı. İmparatora karşı
komplolar başJamıştır. harca-
malann artması sıkıntılan da
ortava çıkanr. Neron ayaklan-
mayı bâstınr. komploculan tu-
tuklar, azat edilen eski bir köle-
yi konsüllüğe getirerek Yuna-
nistan"a geziye gider. Yunan
kentlerinin özgürlüğünü tanır,
her yerde çıplak ayaklan ve
uzun saçlanyla, çileci giysileny-
le dolaşır.
Tüm bunlar büyük ve soylu
zengin Romalılann ondan nef-
ret etmesıni doğurur. Artık ip-
ler kopmuştur Neron. soylula-
n aşağılamaya ve varlıklı aılele-
nn mülklcnne el koymaya baş-
lar. Askeri darbe 12 Eylül'ü
andınrcasına yapılır. ordu bir-
likleri Galba'yı imparator ilan
eder, Senato Neron'un bir köle
gıbı çarmıha gerilıp kırbaçlana-
rak öldürülmesine karar verir.
Neron tüm bunlara güler geçer,
ilahiler besteler ve suyla çalışan
bir org yaptınr. Saray muhafız-
lan da darbecilerin yanına geç-
miştir. Özgürlük verdiği köleler
Neron'u ' kurtarmak ısterler.
Başka çaresi kalmadığını gören
Neron bir söylentiye göre intı-
har eder ve Hıristiyan bir kadın
olan metresi Acte tarafından
beyaz bir kefenle gömülür. Baş-
ka bir sovlentıve 2Öre ise Yu-
nan adalanna kaçar ve burada
kızıl saçlı peygamber ve yoksul-
lann önderi kimliğıyle dolaşır,
bır yıl sonra yakalanır ve Se-
nato'nun kararlaştırdığı biçim-
de öldürülür.
Roma'nm görkemli meydan-
larında gezinirken, Neron'u
düşünüyorum. Egemen anla-
yış. soylular, Hınstıyanlığın
ağalan papalar niçın ona deli
dediler dersiniz? Düzenı alt üst
etmeye yeltelendıği için olamaz
mı bu azgın kinci tutum?
Aşk çeşmesi diye tanınan
Trevi çeşmesine 100 liret atıyo-
rum. seni tekrar ziyaret edece-
ğim Roma, bu kez sevdiğim de
yanımda olacak. Hem kimbilir
belki Navona meydanında bir
akşam vakti. kızıl uzun saçlı
çıplak ayaklı deli bir şairle kar-
şılaşınm. Alışveriş torbalanyla
dolaşan yüzlerce Japon turistin
arkasmdan dalgın ve düşünceli
geçip gider Neron'un kutsal
resmı tanhçe paramparça edi-
len sanatçı ruhu...
leri Polinezyalılar, Filipinliler
ve Portekizliler. Öncelen Ikina
Paylaşım Savaşı'nda Japonla-
nn ünlü "Pearl Harbor" baskı-
nı ile ve şimdilerde de dünyanın
görkemli plaj otellerine, uçsuz
bucaksız ince kumlu plajlanna
sahip olan Waikiki bölgesiyle
ünlenen Honolulu ise Havvaii
Eyaleti'nin başkenti. Adım başı
ücretsiz tuvaletleri, temiz sulu
duşlanyla halka açık plajlar,
boş ağaçlı yemyeşil çimlerle
başlar, ince kumlarla denize
ulaşır. Florida Eyaleti'nin ünlü
Miami Plajlan'ndan tek farkı,
plajlarda rahatça öpüşen ho-
molar, lezbiyenler ve de üstsüz-
ler burada yok ola ki, eyalet ya-
salan izin vermiyor.
Yıllar önce Havvaii'de her
ada bir krallıkla yönetilirken
ünlü ve de güçlü Kona (tepesi
hala tüten genç volkan dağıyla
tanınan büyük ada) kralı, bü-
tün adalann yönetiminı kendi
krallığında birleştinr ve bu
kralhğın son varisı Kraliçe LiK-
vokani de Fngilızlenn ağırlıklı
etkılerine karşın topraklannı,
1892'de ABD topraklanna ka-
dar. Katış o katış, ABD de ge-
nel politikası gereği şekerkamı-
şı ve kahve tanmı yaptırtmak
üzere Japon, Çinli, Filipinli ve
Portekızli işcileri getirip adala-
ra yerleştirir. Böylece sağ elinin
başparmağını ve serçe parmağı-
nı açık. ötekilen kapalı tutup
bu eli bilekten havada sallaya-
rak "rahatına bak" ışaretı ya-
pan biraz tembel değil, çalışma-
yı hiç sevmeyen ada yerlileri de
kendılığinden işe yaramaz
adam durumunda kalırlar. Bu-
günlerde bir avuç ırkçı ada yer-
lisinin "Bundan böyle aloha ve
Hula Dansı Yok; herkes köyü-
ne" sloganını hiç mi hiç ciddiye
alan yok.
First Lady'nin yatırım yaptığı şirkete Bill Clinton'ın verdiği ihaleler kuşku yarattı
HillaryOinton'ayeniyolsuzluk iddiasıWASHINGTON (AA) - ABD'de
Whitewater skandalı her gün yeni bo-
yutlanyla heyecan kazanırken Hillary
Clinton'ın Arkansas'ta bir tavukçuluk
şırketine yaptığı karlı yatınmda "yolsuz-
hık" bulunup bulunmadığı da tartı-
şılmaya başlandı.
Bayan Clinton, 15 yıl kadar önce Ar-
kansas eyaletinde sektörün en büyükle-
rinden Tyson Tavukçuluk Şirketi'nin
hisselerinden satın almış. Bayan Chn-
ton, şirket avukatlanndan arkadaşı Ja-
mes Blair'ın tavsiyesine uyarak Tyson'a
yatınmda bulunmuş ve 100 bin dolar
kar etmiş. İddialara göre Bfll Clinton
Arkansas Valisi iken Tyson Şirketi eya-
tetten çeşitli ihaleler almış.
Başkan Clinton. eşinin yasal olmayan
bir şey yapmadığını ve valilik yıllannda
Tyson şirketi için kendisine hiçbir tel-
kinde bulunmadığını belirtti.
Bu arada bir Beyaz Saray görevlisi ile
bağlanüsı olan bir yatınm şirketi de
borsa komisyonu tarafından soruştur-
maya alındı. Phoenix Yatınm Gnıbu'-
nun yöneticilerinden Patsy Thomas, ha-
len Beyaz Saray'da danışmanlık ya-
pıyor. Borsa kurallannı çiğnediği iddia
edilen Phoenix'in bir başka şirketi satın
alırken yasal işlemlerinin Arkansas'ta
Rose Avukatlık Firması tarafından ger-
çekleştirildiği belirtiliyor.
Rose Avukatlık Firması, Bayan Clin-
ton ile adalet bakan yardımcılığından
istifa eden Webster Hubbell ve geçen
temmuz intihar eden Beyaz Saray da-
nışmanlanndan Vince Foster'ın birlikte
çalıştıklan kuruluş. Rose fırmasının adı
Whıtewater nedeniyle çok duyulurken
Foster intihar ettikten sonra fırmada
bulunan bazı dosyalanmn imha edilme-
sini Bayan Clinton'ın istediği ileri sürül-
müştü. Dosyalann Whitewater ile ilgili
Bayan Clinton'ajest
Hollanda'da
HiUaıy
laleleri
yetişecek
Hollanda'da yetiştirilen yeni
bir lale türüneHiHary
Clinton adı venleceği
bıldınldı. Hollanda'da lale
yetiştiricilığının400"üncü
yıldönümü doJayısıyla bu
ülkenin Washington
Büyükelçıliği konutunda
salı günü tören
düzenlenecek. Törende
ABD Başkanı'nın eşi
Hillary, yeni bir lale türünün
"isim annesi
1
'' olacak. First
Lady"nin sözcüsü Neel
Lattimore, bunun Bayan
Clinton için "Zevkveonur
kaynağıolacağım"
söyledi. Büyükelçilik
Konutu'nda düzenlenecek
yıldönümü törenlerinde 11
bin
dolayında lale sergileneceği
belirtiliyor.Bill Clinton'ın Arkansas eyalet \ aliliği görevini sürdürdüğü sırada yaptıklan yatırı-
mlar, Clinton ciftinin başını ağntmaya devam ediyor.
olduğu iddia edılmişti. tevvater şırketine ortak olarak arsa satın çim kampanyasına yasadışı yollardan
Bill Clinton ve'eşi yıllar önce Arkan- almışlardı. McDougal'ın sahibi ve yö- para aktardığı öne sürülüyor. Banka
sas'ta Ozark dağlan bölgesinde, James netıcisi olduğu Madison Guaranty Ban- daha sonra iflas etmış ve borçlan da Fe-
McDougal ve eşi Susan ile birlikte Whi- kası'ndan Bill Clinton'ın 1984 valilik se- deral Hükümet tarafından ödenmişti.
IUAN KONSTANTINOUICH AIVASOVSKY'nin
HER 3 ESERİNDEN SADECE 1nin ORİJİNAL
OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?
Bu yüzden Tetyakov Galerisi Başkan yardımcısı ekspertiz
yapmak üzere tarafımızdan davet edilmiştir. Ekspertiz
yaptırıp, orijinalite belgelerini almak isteyenlerin en geç
24 Mart'a kadar eserlerini galerimize ulaştırmalan
gerekmektedir. Saygılarımızla...
Not: Eserler tarafımızdan sigorta ettirilecektir.
Ramko Sanat Merkezi
Atiye Sok. No.B, SOSOO Teşviklya^ST.
Tel: CO-STSJ S36 15 S3 - S36 15 3 8 Fax: CO-B18] S38 18 8 8
Parlez-Vous Français?Fransızca konusur musunuz?
FRANSIZCA DİL KURSLARI
Kurs başlangıç taritıi:
24Mart 1994
Kayıtlar ve Test:
21-22-23 Mart 1994
(Gün boyunca)
Saat: 09.30 - 18.00 Arası
IEFIİSTANBLL FRANSIZ KULTUR MERKEZİ
AS77J1 T 0 ETL DES F/MVO/SE^ D IST^BİL
İstiklal Cad. No:8
Taksim Tel: 252 02 62
DERİNCEGÎRİŞ
GÜMRLK
MÜDÜRLÜĞC
Gümrüğümüzde Metro İtha-
lat İhracat ve Mümessıllık Fir-
ması adına ışlem gören 7082 27.
11 1991 sayıb ve günlü gınş be-
yannamesı muhtevıyau eşyalarla
ılgılı olarak tahsil edılmesı gere-
ken 1.553.000.- TL.'nınödenme-
si ıçın adı geçen firmanın müdür-
lüğümüzde mevcut adreslenne
çıkarülan tebbgatlar tebliğ edıle-
mediğinden amme alacağ tahsıi
edilememıştır.
Teblıgata esas olacak başka
bir adres de tespıt edılemedığın-
den 7201 sayılı Teblıgat Ka-
nunu'nun 28. ve 31. maddelen
uyannca ılanen teblığıne karar
verildi.
Bu nedenle yukanda mıktan
göstenlen borcunuzu tebliğ tan-
hınden ıtıbaren 7 gün içensınde
ıdaremız veya tahsıle selahıyetlı
ıdarelere ödemenızı, aksı takdır-
de vukanda belırülen meblağın
6183 sayılı kanun hükmünde
tahsılı yoluna gıdıleceğının bılın-
mesı ılanen tebliğ olunur.
Basın. 22623