27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20MART1994PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Göçmenkedi evlathkverüiyor LONDRA - Afrika'nın bağ- nndan kopup bir uçakta sakla- narak İngiltere'ye ge'en kediye kalma ve oturma izni verildi! Altı aydır karantinada tutulu- yordu kedi. Var mı öyle İngil- tere adasına karantinasız gir- mek? Adı sanı, soyu sopu belli hayvanlar bıle altı ay karanti- nada kalmak zorunda. Fransa ile adayı bağlayacak tünel açıldığında da en büyük korku, Fransız tilki ve köpek- lerinin tünelden yürüyerek İn- giltere'ye gelmeleri zaten. Bunu önlemek için acayipyön- lemler gelişüriliyor. Zımbabve'den gelen kedi: Harriet. Zımbabve'nin baş- kentı: Harare. Karantinada ünlenen kediye basın hemen ad takü: Harareli Harriet. Canlılara gösterilen ilgi bakı- mından kedi ve köpeklerin bi- rinci sırayı, çocuklann ikinci sırayı aldığı Ingiltere'de, kaçak kediyi hemen Kedi Haklan Vakfı evlat edindi. Bir kedi yurdunda bakılacak artık ken- disine. Sonra da uygun bir ev buJunacak. Uzun süre erkek zannedilen kedi Harry adıyla dolaşüktan sonra, yapılan mu- ayenede dişi olduğu anlaşılmış ve adı Harriet olarak değiştıril- mişti. Şimdi Harriet için uygun bir de eş aranacak. LONDRA EDİPEMİL ÖYMEN İngiltere, Avrupa Bırlıği üyesi olmasına rağmen, üye ül- keler arasındaki kedi-köpek trafığıne hep uyguladığı katı kurallan uygulamaya devam ediyor. Ve edecek. Aılenin bir üyesi gibi davranılsa bile her türlü hayyan, karantinada ka- lacak eskisi gibi. Bunun nede- ni: İngiltere'de kuduz yok. Ve olsun da istemiyorlar. İngiliz köpekleri kuduz olamaüar, ama çocuklan paralavabilir- ler. Köpek eğitıminin sanatlaş- tığı ve bılımsel yöntemlerle yapıldığı bu ülkede, bir köpe- ğin saldırganlaşması ıse İngı- lizleri üzer. Kediler için tabii böyle bir sorun yok. Onlar hep soğuk- kanlı. Vahşı hayvanlar da za- ten vahşi. Ama yeter ki kuduz olmasınlar. Dert bu. Ülkeye karantinasız hayvan sokmak suç. Denizaltı tüneli dahi bu uygulamayı aksatamayacak. Kapitalizm önce çocuklan yurduMOSKOVA - Bir çoçuk var Puşkin Meydanı'nda. Üstü ba- şı pis. Yüzünde sırnaşık bir ifa- de. Mc Donald's'tan çıkanlann bacaklanna sanlır: sadaka is- ter: yalvanr: uzun süre izler, yapışır insanlara. Parayı alınca bir yeni "av" saptar. Alamazsa, ya da aldığını az bulursa. okkalı bir küfür basar. 7-8 yaşlannda. Hiçde çocuk- su değil bakışı. Yalnızca ikı "mûşteri" arası uzun zaman ge- çerse, hemen yanmda satılan oyuncaklara bir başka yumu- şak ve derin bakar; çocuklaşır o zaman Bir keresinde arkadaşımla yanına yaklaşıp konuşmayı de- nedik. "Öğüt vereceğiııe para ver" dedi daha biz ağamıa aç- madan. Annesinden (ya da kimbilir, annesizliğinden) söz etmek istemedi. Kazandığı pa- rayı kime teslim ettiğıni de söy- lemedi. Yalnız bacağındaki bil- mem hangi nedenden oluşan yaralan gösterdi. Ve uzaklaştı. Bir çocuğa ilgi ve sevecenlık göstermekten daha doğal ne olabilir? Oysa bu çocuk karşı- sında insan ne yapacagını şaşı- nyor. Hele küfürlerini duydu- ğunda. Ve arsız bakışlanyla karşılaştığında. Ne kadar zaman ve ne gibi olaylar geçti çocuğun bu hale gelmesi için? Acaba yalnızca di- leniyor mu? Yoksa hırsızlık da yapar mı? Zaman zaman ken- MOSKOVA HAKAN AKSAY dine yakışmayan bir edayla si- gara içıyor. Ya esrar, eroin kul- lanır mı acaba? Adam yarala- mış mıdır? Öldürmüş müdür kimseyi? Çocuktan korkulur mu hiç? Evet. korkuluyor. Yazık ki ar- tık Rusya'da çocuklardan da korkuluyor. Gazeteler "cana- var çocuklar"la ilgili haberlerle dolu: "13-14 yaşlanndaki iiç çocuk, anneleri yaşında bir kadının ön- ce ırzına geçti, sonra öldiirdü" "Ortaokula giden bir grup ço- cuk, silah zoruyla bir dükkan soydu." "15 yaşındaki bir fahişenin, kiiçük yaşmı bahane ederek ve polise ihbar etme tehdidiyle, müşterilerinden iicret dışında bir de şantaj yoluyla para sızdırdığı ortaya çıktı." İstatistiklere bakacak olur- sak, suç işleme oranındaki artış 18 yaşın altındakılerde. büyük- lere göre 10 kat daha hızlı. Moskova'da işlenen her altı suçtan bıri, çocuk yaşta binleri- ne aıt. En fazla hırsızlık yapı- yorlar: daha sonra tehdit, saldı- n. yaralama ve şiddet kullana- rak öldürme gibi suçlar geliyor. Namusuyla para kazanarak iyi yaşamanın olanaksız oldu- ğunu öğreniyorlar bu çocuklar büyüklerden ilk olarak. Kimi- nin ailesi yok. kiminin annesi ya da babası cezaevinde veya ay- yaş. Oğluna hırsızlık yapüran babalar ve kızını pazarlayan analar da az değıl. Yüz değil, bin değil, yüz bin- lerce çocuktan söz edıyoruz! Sos>alizm yıllannda "tek ay- rıcalıklı sınıf çocuklardır" diye bir slogan vardı. Şımdi kapita- lizmle geçiş döneminin en bü- yük kurbanı çocuklar oldu. Hani şu Naam'ın: "Dönyayı verelim çoculdara hiç değilse bir günlüğüne Allı puUu bir balon gibi vere- lim oynasınlar Kocaman bir elma gibi vere- lim, sımsıcak bir ekmek somumı gibiHiç değilse bir günlüğüne doysunlar" dediği çocuklar. (Nazım artık pek tanınmıyor buralarda. Ama bu şiiriyle bes- telenen şarkı biliniyor.) Puşkin Meydanı'ndaki ço- cuk duymuş mudur acaba bu şarkıyı? Dilencilik yapmaya ara verdiğinde, yanda satılan oyun- caklara, herkesten suç işler gibi gizlediği çocuksu bakışıyla da- lar giderken içinden bu şarkıyı mınldanır mı? Ukyazı göremeyen çocuğa yazık oldu STOCKHOLM - Şubat ayı, hava ısısının kayıtlara geçilme- sine başlandıgından bu yana 4. kez bütün Isveç'te kesintısiz olarak sıfır altı derecelerde geç- ti. Aralık ayının ortalannda bu uzun ülkenin güneyini bile kaplayan kar, martın ortala- nnda erimeye başladı. Kuze- yin bir süre daha beklemesi ge- rekıyor, ama Stockholm ve gü- neyinde ilkyazı çocuklar getir- diler! Çocuklar ilkyazı. bilyeleri ve bisikletleriyle getirdiler. Biran- da unutuldu keselen zorlaya- rak abnan "snow racer" deni- len kızaklar, buz patenleri ve kayaklar. Şimdi artık bilye sa- tan büfelere, oyuncakçılara ilkyaz geldi tam anlamıyla. Bizdeki "hangi babuç"u bilmi- yorlar, ama o çocuklara özgü sınırsız buluş yeteneğiyle ya- rattıklan oyunlan oynuyorlar, hile yapıyorlar. îriier küçükle- nn bilyelerini zorbalıkla alı- yorlar ve hep birlikte ilkyazı getıriyorlar. Bısikletler unutulduklan kö- şelerden çıkartıldı bıle. Küçük kardeşlere süreli olarak ağa- beylerin. ablalann kullandık- lan bisıkletler düşüyor. ama büyükler ve tek çocuklar, bol vitesli, İngilizce adlı yeni bisik- letler için yaygarayı bastilar bile. Oysa gerçek ilkyaza daha var. Toprağı delen aceleci çi- çekler. TV'de henüz gösteril- medi, ama güneyde gözüken ilk turnaya anında yer venldi. Nobel sahibi ozan Verner von Heidenstam ilkyazı şöyle algı- lamış: STOCKHOLM GÜRHAN UÇKAN Cennetadasında yaşambiçiminin adı: Aloha "Bu aydınlık >e ılık çiçek mevsiminde / güneşte oturup «sı- namayan ölülere / yazık oldu şiındi." Ölülere gerçekten yazık ol- du. Kojova'dan buralara gelip de sığınma başvurusunda bu- lunan Arnavut aılenin. bun- dan sonra hep 7 yaşında kala- cak olan oğluna da yazık oldu. Sınır dışı edileceklerinin bildi- rildiği gün. bu yabancı ülkenin gölündeki yalancı buza ınana- rak bir beyaz gezintı yapan ve buzun parçalanmasıyla sulara gömülüp ölen 7 yıllık cana. Üstelik yavrulannın ölüsü- nü kendi topraklannda göm- mek için parası olmayan aıle- nin ıstırabmın ve onu yaban el- lerinde bırakma korkusunun. Kosova'daki belirsiz bir gele- ceğe dönme kaygısına baskın çıktığını görmüştük. Sonunda sınır dışı etme karannı uygula- yacak polıs örgütü masrafı karşıladı ve aile "küçük" bir eksikle geldiği cehenneme dön- dü Gülten Akın'ın "İlkyaz" adlı şiirinde saptadığı gibi: Bir bakabilsek ilkvaza ve ge- leceğe bir çocuğun iyimserli- ğiyle; mutlu olsak küçük bir torba bılvevle... RUS ORDLSU ALMANYA'DAN ÇEKİLÎYOR - Rus askerleri, eski Sovyetler BirüğTnin dağümasının ardından yapılan an- laşmalar gereğince Av rupa'dan çekiliyorlar. Ordunun, Rusya'ya viiklü bir tazminat ödeyen Almanya'y ı aşamalı olarak terk edişi ağustos ayına kadar sürecek. Veda törenleri bazen çok sıkıcı geciyor olsa gerek ki bir Rus subayı keıidini esnemekten alamıyor. HAVVAİİ - Havvaıi'den eşe dosta postalanan kartlann ço- ğu "Bu kez de Havvaii'den aloha (selam)" diye başlar. Zira irili ufaklı yedi adadan oluşan Ha- \vdiı'de yaşayan yerli yabana herkesin ağzından düşmeyen aloha sözcüğü, selam anlamın- da kullanıldığı gibi hoşgeldin, gül güle. tanıştığıma sevmdım. acele etme, öfkelenme anlamla- nnda da kullanıhyor. Aynca otel ve restoran adlannm tışört- lere: yerli uçak şirketinden ha- vaalanı kapısına değin her şe- > ın, neredeyse yaşam biçiminin adı aloha... Arada bir de "sa- ğol" anlamında mahalo. Amerikan Bırleşık Devlet- leri'nin ellinci eyaletı olarak bi- linen Hawaiı'de dört milyon in- san yaşıyor Bunlann %30'u Maoh adı venlen Havvaii'ye yerleşmış Amenkalı beyazlar, %30"u Japonlar, %10"u Çinli- ler, gen kalanı da Havvaii yerli- HA1VAII ALt RIZA BALAMAN YalandırNeron'unRoma'yıyaküğı ROMA - Birçok insan Neron adını duyunca onun Roma"yı yakan zır delı bir imparator ol- duğunu so'yler. Biz de yeni yet- me şarkıcılardan bırinin diller- den düşmeyen "Y'akarun Ro- ma'yı da yakarım" şarkısını mınldanınz. Jüpiter aşkına ne büyük bir yanılgı ve haksızlıktu" bu bılir misiniz? Bu kadar kolay mıdır bınbir kocadan arta ka- lan ve hala güzelliğinden pek bir şey yıtirmeyen Roma'yı yakmak? Bu. resmı tarihin koca bir uy- durmasıdır. Ne Neron Roma'- yı yakmıştır ne de o. eli kanlı ve geri zekalı bırdelidır. Tam tersı- ne Neron Roma'nın 5. impara- toru olarak tahta kurulduktan hemen sonra, arenada kan dö- kücü yanşmaları kaldınr, ölüm cezasına son verir, vergılen dü- şürür ve haksızlığa uğrayan kö- lelenn efendılerine karşı mah- kemelere başvurabilmelerini sağlar. Bunlar deliliktir egemen anlayışa göre. Bununla da kalmaz Neron. Gizli yargılamalar azalır. iha- net yasası hiç uygulanmaz. Oy- sa kendınden önceki imparator Claudius 40 senatörü bu yasay- la öldürmüştür. Neron gladya- tör dövüşlerine karşıhk atle- tizm, şiir ve tiyatro yanşmalan başlatır. Bu kızıl saçlı genç im- parator. entrika ve cinayetler rejimi yerine, dünyanın banş içinde yönetilmesinde temel ögenin sanat olacağı bir siyasal rejim kurmak ister. Kendisi de sanatçıdır. Şıır ya- zar, lir çalar, tiyatro oyunlan n- da her türlü rol ve kıhğa gırer. araba yanşlanna katılır, kon- serler verirdi. Şiir ve müzik ye- teneğini geliştirmek için tahtı bırakmayı düşlüyordu. Bunlar bırakın o yıllan, 1994'te bile bir politikacıya deli gözüyle bakıl- masına yetmez mi? Gelelim Roma'nın yakılması öyküsüne. Neron'dan hoşnut olmayan eski rejim artıklan şe- hirde giderek çoğalan Hıristi- ÜNAL DOĞAN yanlara saldırdıklan bir dö- nemde Roma'da büyük bir yangın çıkar. Neron o sırada Roma'ya 56 km uzakhkta An- zio villasındaydı. İS 64 yılında- ki bu büyük yangından sonra kenti Yunan mimarlık anlayışı- na göre yeniden kurdu ve gö- rülmemiş büyüklükteki Altın Ev'ı yapürdı. İmparatora karşı komplolar başJamıştır. harca- malann artması sıkıntılan da ortava çıkanr. Neron ayaklan- mayı bâstınr. komploculan tu- tuklar, azat edilen eski bir köle- yi konsüllüğe getirerek Yuna- nistan"a geziye gider. Yunan kentlerinin özgürlüğünü tanır, her yerde çıplak ayaklan ve uzun saçlanyla, çileci giysileny- le dolaşır. Tüm bunlar büyük ve soylu zengin Romalılann ondan nef- ret etmesıni doğurur. Artık ip- ler kopmuştur Neron. soylula- n aşağılamaya ve varlıklı aılele- nn mülklcnne el koymaya baş- lar. Askeri darbe 12 Eylül'ü andınrcasına yapılır. ordu bir- likleri Galba'yı imparator ilan eder, Senato Neron'un bir köle gıbı çarmıha gerilıp kırbaçlana- rak öldürülmesine karar verir. Neron tüm bunlara güler geçer, ilahiler besteler ve suyla çalışan bir org yaptınr. Saray muhafız- lan da darbecilerin yanına geç- miştir. Özgürlük verdiği köleler Neron'u ' kurtarmak ısterler. Başka çaresi kalmadığını gören Neron bir söylentiye göre intı- har eder ve Hıristiyan bir kadın olan metresi Acte tarafından beyaz bir kefenle gömülür. Baş- ka bir sovlentıve 2Öre ise Yu- nan adalanna kaçar ve burada kızıl saçlı peygamber ve yoksul- lann önderi kimliğıyle dolaşır, bır yıl sonra yakalanır ve Se- nato'nun kararlaştırdığı biçim- de öldürülür. Roma'nm görkemli meydan- larında gezinirken, Neron'u düşünüyorum. Egemen anla- yış. soylular, Hınstıyanlığın ağalan papalar niçın ona deli dediler dersiniz? Düzenı alt üst etmeye yeltelendıği için olamaz mı bu azgın kinci tutum? Aşk çeşmesi diye tanınan Trevi çeşmesine 100 liret atıyo- rum. seni tekrar ziyaret edece- ğim Roma, bu kez sevdiğim de yanımda olacak. Hem kimbilir belki Navona meydanında bir akşam vakti. kızıl uzun saçlı çıplak ayaklı deli bir şairle kar- şılaşınm. Alışveriş torbalanyla dolaşan yüzlerce Japon turistin arkasmdan dalgın ve düşünceli geçip gider Neron'un kutsal resmı tanhçe paramparça edi- len sanatçı ruhu... leri Polinezyalılar, Filipinliler ve Portekizliler. Öncelen Ikina Paylaşım Savaşı'nda Japonla- nn ünlü "Pearl Harbor" baskı- nı ile ve şimdilerde de dünyanın görkemli plaj otellerine, uçsuz bucaksız ince kumlu plajlanna sahip olan Waikiki bölgesiyle ünlenen Honolulu ise Havvaii Eyaleti'nin başkenti. Adım başı ücretsiz tuvaletleri, temiz sulu duşlanyla halka açık plajlar, boş ağaçlı yemyeşil çimlerle başlar, ince kumlarla denize ulaşır. Florida Eyaleti'nin ünlü Miami Plajlan'ndan tek farkı, plajlarda rahatça öpüşen ho- molar, lezbiyenler ve de üstsüz- ler burada yok ola ki, eyalet ya- salan izin vermiyor. Yıllar önce Havvaii'de her ada bir krallıkla yönetilirken ünlü ve de güçlü Kona (tepesi hala tüten genç volkan dağıyla tanınan büyük ada) kralı, bü- tün adalann yönetiminı kendi krallığında birleştinr ve bu kralhğın son varisı Kraliçe LiK- vokani de Fngilızlenn ağırlıklı etkılerine karşın topraklannı, 1892'de ABD topraklanna ka- dar. Katış o katış, ABD de ge- nel politikası gereği şekerkamı- şı ve kahve tanmı yaptırtmak üzere Japon, Çinli, Filipinli ve Portekızli işcileri getirip adala- ra yerleştirir. Böylece sağ elinin başparmağını ve serçe parmağı- nı açık. ötekilen kapalı tutup bu eli bilekten havada sallaya- rak "rahatına bak" ışaretı ya- pan biraz tembel değil, çalışma- yı hiç sevmeyen ada yerlileri de kendılığinden işe yaramaz adam durumunda kalırlar. Bu- günlerde bir avuç ırkçı ada yer- lisinin "Bundan böyle aloha ve Hula Dansı Yok; herkes köyü- ne" sloganını hiç mi hiç ciddiye alan yok. First Lady'nin yatırım yaptığı şirkete Bill Clinton'ın verdiği ihaleler kuşku yarattı HillaryOinton'ayeniyolsuzluk iddiasıWASHINGTON (AA) - ABD'de Whitewater skandalı her gün yeni bo- yutlanyla heyecan kazanırken Hillary Clinton'ın Arkansas'ta bir tavukçuluk şırketine yaptığı karlı yatınmda "yolsuz- hık" bulunup bulunmadığı da tartı- şılmaya başlandı. Bayan Clinton, 15 yıl kadar önce Ar- kansas eyaletinde sektörün en büyükle- rinden Tyson Tavukçuluk Şirketi'nin hisselerinden satın almış. Bayan Chn- ton, şirket avukatlanndan arkadaşı Ja- mes Blair'ın tavsiyesine uyarak Tyson'a yatınmda bulunmuş ve 100 bin dolar kar etmiş. İddialara göre Bfll Clinton Arkansas Valisi iken Tyson Şirketi eya- tetten çeşitli ihaleler almış. Başkan Clinton. eşinin yasal olmayan bir şey yapmadığını ve valilik yıllannda Tyson şirketi için kendisine hiçbir tel- kinde bulunmadığını belirtti. Bu arada bir Beyaz Saray görevlisi ile bağlanüsı olan bir yatınm şirketi de borsa komisyonu tarafından soruştur- maya alındı. Phoenix Yatınm Gnıbu'- nun yöneticilerinden Patsy Thomas, ha- len Beyaz Saray'da danışmanlık ya- pıyor. Borsa kurallannı çiğnediği iddia edilen Phoenix'in bir başka şirketi satın alırken yasal işlemlerinin Arkansas'ta Rose Avukatlık Firması tarafından ger- çekleştirildiği belirtiliyor. Rose Avukatlık Firması, Bayan Clin- ton ile adalet bakan yardımcılığından istifa eden Webster Hubbell ve geçen temmuz intihar eden Beyaz Saray da- nışmanlanndan Vince Foster'ın birlikte çalıştıklan kuruluş. Rose fırmasının adı Whıtewater nedeniyle çok duyulurken Foster intihar ettikten sonra fırmada bulunan bazı dosyalanmn imha edilme- sini Bayan Clinton'ın istediği ileri sürül- müştü. Dosyalann Whitewater ile ilgili Bayan Clinton'ajest Hollanda'da HiUaıy laleleri yetişecek Hollanda'da yetiştirilen yeni bir lale türüneHiHary Clinton adı venleceği bıldınldı. Hollanda'da lale yetiştiricilığının400"üncü yıldönümü doJayısıyla bu ülkenin Washington Büyükelçıliği konutunda salı günü tören düzenlenecek. Törende ABD Başkanı'nın eşi Hillary, yeni bir lale türünün "isim annesi 1 '' olacak. First Lady"nin sözcüsü Neel Lattimore, bunun Bayan Clinton için "Zevkveonur kaynağıolacağım" söyledi. Büyükelçilik Konutu'nda düzenlenecek yıldönümü törenlerinde 11 bin dolayında lale sergileneceği belirtiliyor.Bill Clinton'ın Arkansas eyalet \ aliliği görevini sürdürdüğü sırada yaptıklan yatırı- mlar, Clinton ciftinin başını ağntmaya devam ediyor. olduğu iddia edılmişti. tevvater şırketine ortak olarak arsa satın çim kampanyasına yasadışı yollardan Bill Clinton ve'eşi yıllar önce Arkan- almışlardı. McDougal'ın sahibi ve yö- para aktardığı öne sürülüyor. Banka sas'ta Ozark dağlan bölgesinde, James netıcisi olduğu Madison Guaranty Ban- daha sonra iflas etmış ve borçlan da Fe- McDougal ve eşi Susan ile birlikte Whi- kası'ndan Bill Clinton'ın 1984 valilik se- deral Hükümet tarafından ödenmişti. IUAN KONSTANTINOUICH AIVASOVSKY'nin HER 3 ESERİNDEN SADECE 1nin ORİJİNAL OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ? Bu yüzden Tetyakov Galerisi Başkan yardımcısı ekspertiz yapmak üzere tarafımızdan davet edilmiştir. Ekspertiz yaptırıp, orijinalite belgelerini almak isteyenlerin en geç 24 Mart'a kadar eserlerini galerimize ulaştırmalan gerekmektedir. Saygılarımızla... Not: Eserler tarafımızdan sigorta ettirilecektir. Ramko Sanat Merkezi Atiye Sok. No.B, SOSOO Teşviklya^ST. Tel: CO-STSJ S36 15 S3 - S36 15 3 8 Fax: CO-B18] S38 18 8 8 Parlez-Vous Français?Fransızca konusur musunuz? FRANSIZCA DİL KURSLARI Kurs başlangıç taritıi: 24Mart 1994 Kayıtlar ve Test: 21-22-23 Mart 1994 (Gün boyunca) Saat: 09.30 - 18.00 Arası IEFIİSTANBLL FRANSIZ KULTUR MERKEZİ AS77J1 T 0 ETL DES F/MVO/SE^ D IST^BİL İstiklal Cad. No:8 Taksim Tel: 252 02 62 DERİNCEGÎRİŞ GÜMRLK MÜDÜRLÜĞC Gümrüğümüzde Metro İtha- lat İhracat ve Mümessıllık Fir- ması adına ışlem gören 7082 27. 11 1991 sayıb ve günlü gınş be- yannamesı muhtevıyau eşyalarla ılgılı olarak tahsil edılmesı gere- ken 1.553.000.- TL.'nınödenme- si ıçın adı geçen firmanın müdür- lüğümüzde mevcut adreslenne çıkarülan tebbgatlar tebliğ edıle- mediğinden amme alacağ tahsıi edilememıştır. Teblıgata esas olacak başka bir adres de tespıt edılemedığın- den 7201 sayılı Teblıgat Ka- nunu'nun 28. ve 31. maddelen uyannca ılanen teblığıne karar verildi. Bu nedenle yukanda mıktan göstenlen borcunuzu tebliğ tan- hınden ıtıbaren 7 gün içensınde ıdaremız veya tahsıle selahıyetlı ıdarelere ödemenızı, aksı takdır- de vukanda belırülen meblağın 6183 sayılı kanun hükmünde tahsılı yoluna gıdıleceğının bılın- mesı ılanen tebliğ olunur. Basın. 22623
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle