27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MART1994 ÇARŞAMBA HABERLER DOG Samsun'da 39 yıl sonra sağa karşı kazanılan zafer, SHP-CHPçekişmesiyle bu kez tehükede Solunaçmazısoldabölünmüşlük CEMİLCİĞERİM SAMSUN - Işık Kansu'nun Konya izle- nimlerinin yer aldığı Cumhuriyet'in fotokopı- leri elden ele dolaşıyor Samsun'da. Okuyan- lar, okumayanlara okusunlar dıye veriyor. Ne diyordu Kansu. Konya yazısının girişin- de: "Belediyeden içeri giriyoruz. Her üç memur- dan biri mutlaka çember sakallı. Namaz saatle- rinde. hummalı bir hazırlık. Önce ayakkabılar, sonra kesler, daha sonra çoraplar çıkarılıvor, abdest sırası bekleniyor." Konya Büyükşehır Beledıyesi'ni RP'li baş- kan yönetıyor. Samsun'da ıse beledıyede sos- yal demokrat bir yönetim var. Ancak solun bölünmüşlüğü karşısında ırtıcanın ayak sesle- rini duyanlar "acaba gelir mi" diye de kendile- rine sormadan edemıyorlar. Vehbi Gül. Sam- sun'da dört dönem belediye başkanlığı yaptı. Bu seçimde aday olduğu partı ise RP. Ata- türk'ün 19 Mayıs'ta ulusal kurtuluş meşalesmi yaktığı Samsun'da, RP'li bir yönetim isteme- yenler, Kansu'nun Konya ızlenimlerinm yer aldığı gazetenin fotokopilenni elden ele dolaş- tırarakbıryurtseverlikgöreviyapıyorve "Sam- sun'da da böyle bir belediyeden içeri girmek is- ter misiraz?" dıyorlar. 26 Mart 1989'da Samsun'da sosyal demok- ratlar seçim kazandı. Hem de tam 39 yıl ara- dan sonra geldı bu zafer. Aradan beş yıl geçtı. 27 Mart günü tekrar sandık başına gidılecek Oy verilecek. HP'de amaç belediye başkanlığı seçimini kazanmak değil, il genel meclisinde CHP'den fazla oy alarak Karayalçın'ı memleketinde mahcup etmemekti. Önce Samsun'da siyasetin "sol" tarafına ba- kakm. MuzafferÖnder, 1989da SHP'denbelediye başkanı seçildi. CHP'nin yeniden açılmasıyla bu partiye geçti. 27 Mart 1994 seçimleri yakla- şınca SHP'ye dönmesi. SHP'nin adayı olması için baskılarla karşılaştı. Kendisıne çeşitlı va- atlerde bulunuldu. Ancak Önder her sefennde "Ben ilkelerimden, ideallerimden ödün ver- mem" dedı ve CHP'de kaldı Bunun üzenne, "Samsun'da sosyal demokratlar, tekrar iktidar olacaksa Muzaffer Önder de SHP ve CHP'nin desteğiyle seçime bağımsız olarak girsin. Afişle- rin. posterlerin. seçim broşürlerinin sağında »e solunda parti ismi olmaksızın SHP »e CHP'nin altı oklan yer alsın. Destek verelim" biçımınde her iki partiye önenler götürüldü. Önerilerde aynca, büyükşehire bağlı olarak kunılan dört yeni belde belediye için CHP'nin aday göster- meyerek SHP'nin adaylanna destek vermesı de yer aldı. Bu önerilere CHP kanadı sıcak baktı. An- cak SHP'nin Samsun doğumlu Genel Başkanı Murat Karayalçm, il örgütünden Çiller'in iki de bir İstanbul'u istemesi gibi Samsun'u istedi durdu. Ve "Tez elden aday bulun" diye de ör- güte talimatlar yağdırdı. SHP'liler, aday bulmakta zorlandı. Kimse kabul etmedi. Fakat, son gün eczaa Sadi Su- başı "evet" dedi. 1989'da da aday adayı olan SAMSUN KİMLIKKARTI u> t] Adı: Samsun Belediye Başkaıu MuzafferÖnder (CHP) MesleğilEğitinü: Yüksek mühendis Borçları: SSK ve Hazine. Bütçesi: 864 milyar TL. Gelirleri 375.7 milyar TL. tstihdam 2239(memur ve isçi) l\üfus artıst: Yüzde 2.5 Gerçekleşen Projeler: Atıksu ana kolektörleri, Buhar- lar, Cumhuriyel Meydanı ve Yelaltı otoparkı, Kültürpark, senıt pazarları, park, semt spor sahaları, yaya köprüleri, 200 sosyal konut, altyapısı tamamlanan tüm yollarm as- fait yaptnu. Adaylar: İsmail Uyanık (DYP), Sadi_ Su- başı (SHP), Mehmet KemalÜnsa- l(ANAP), Kemal Vehbi Gül (RP/, Isınet Kocaman {DSP), A vhan Kes- kin IMHP), Muzaffer Önder (CHP). 1991 genel seçim sonuçları D YP • Yüzde 32.9, SHP: Yüzde 26.4, ANAP Yüzde 14.4, DSP Yüzde 11.2.RP. Yüzde 9.0. 1989yerel seçimlerinde hangi parti kaç oy aldı? DYP SHP ANAP DSP RP MÇP der."Yaptıklarım yapacaklanmın teminatıdır" demekten de geri kalmıyor. Vehbi Gül de işsiz- lere ış vaadinde bulunuyor, bürosuna gelen herkese "şeref kartı" veriyor. "Bana oy ver- meyen Sırat Köprüsü'nden aşağıya düşecek" diyor ve ekliyor: "Kenan Evren'in anlaşılması güç husumet ve baskılan yüzünden şahsıma reva görüJen hak- sızlıklar sonucunda belediye başkanlığından ayrılmam >e aday olamamam yüzünden mey- dan boş kaldı. Tıpkı merhunı Başbakan Mende- res'e yapıldığı gibi Samsun halkı hizmetkann- dan mahrum edildi. Vatan \e millete şerefle hiz- met \olunda azimle çalışan bir kimseje reva gö- riilen insanlık dışı zulüm \e baskılara rağmen Hazreti Allah ellerime \urulmak istenen esaret zincirlerini paramparça etmiş verilen seçim ya- sağı hükmü 'ıadei muhakeme' sonucu da kalk- mış, siyasi haklarım iade edilmiş, hak yerini bul- muştur. Eğer araya 12 Eylül darbesi girmemiş ve hele Kenan Evren'in zıümü sebebiyle 27 Ekim 1988'de seçim yasağı konularak hizmet kenanı dağılmamts olsaydı > aptığım hizmetler en az bir kat daha fazla olurdu." ANAP adayı Mehmet Kela Ünsal da "21. yüzyıla modem bir Samsun ile girmek istiyor- sak yıllardır ihmal edilmiş sorunları bilimsel projelerle çözmeliyiz" diye söze başlıyor ve şöyle devam edıyor: • D Subaşı, büyükşehire aday göstenldı. Bu kez "belediye elden gitmesin" çabası ıçınde olan sosyal demokratlar, SHP'yi sıkışürmaya baş- ladılar. Subaşı'yı adaylıktan çekmelerinı ıste- dıler. Fakat SHP örgütü aradığını zor da olsa bul- muştu, adaysız kalmamıştı. Bu nedenle degen çekmeye nıyetli değıllerdi. Çünkü SHP'de amaç belediye başkanlığı seçimini kazanmak değil, il genel meclisinde CHP'den fazla oy ala- rak Karayalçın'ı memleketinde mahcup etme- mekti. Şımdı Samsun'da, "Atatürk'ün kurduğu partinin mirasçısı olduğunu söyleyip bayrağın- daki altı oku da bırakmamakta kararlı olan SHP'liler, il genel meclisinde CHP'den fazla oy alsalar bile, belediyeyi laikük düşmanı RP'ye teslim ederek 19 Mayts şehrine, Atatürk'ün Kurtuluş Sataşı'nı başiattığı Samsun'a en bü- yük kötülüğü y apmış olmay acaklar mı?" tartış- ması, SHP'lilerle CHP'lıler arasında sürüp gi- diyor. Sağ partiler Samsunspor Başkanı İsmail Uyanık'ı aday gösteren DYP, Samsunspor başanlı oldukça seviniyor. Başansızlığı karşısında da üzülü- yor. Bunu aslında her Samsunlu yapıyor, ama "siyaset" ıle "spor" birbirine kanştınlınca aday İsmail Uyanık'ın posterlen de "Sam- sun'a 1. ligden bir başkan" yazısı ilc du\arlan süsleme\e başladı. Ancak olaylı Trabzonspor maçının faturası "aday olduğu için reklam ya- pıyor" diye Uyanık'a çıkanldı. Bazı TV kanal- lan Uyanık'ı adeta "haşladı". Stadyum oyla- nndan başka TEKEL'e ahnacak işcilerden alı- nacak o\ lar da hesap edilir hale geldi DYP'de. 3 bin kışinin alınacağı sınava giren 50 bin kişi- ye sonuçlann seçimlerden sonra açıklanacağı duyuruldu. ANAP da "İthal değüim" diyen bir adayla yanşta. MHP kanadının ANAP'ta aday belir- lemede etkin olması ıle gergınleşen hava. hala yumuşamadı. Halkın hemcn hemen hiç tanı- madığı Mehmet Kemal Ünsal'ın aday gösteril- mesıne 'İthal" yorumunu yapanlar. "küskün- ler" ordusunu oluşturdu. Merkez sağda DYP \e ANAP'ta aday belır- lenmesi ileyaşanan huzursuziuklar. henüz bıt- medi. Bitecek gıbı de değil. Böylesı,çekışmeler sürüp giderken 1968-1988 yıllan arasında dört dönem yönettığı belediyeyi tekrar ele geçirmek için kollan ilk sıvayanlann başında da RP'nin adayı Vehbi Gül gelıyor. Vehbi Gül. "Cumhurbaşkanı'na gıyabında yayın yoluyla hakaret" ettığı gerekçesıv le 3 > ıla kadar hapis istemı ıle yargılandı. 2. Aslıye Ceza Mahkemesi tarafından 21 Mart 1988 t'a- nhınde 10 ay hapse mahkum oldu. Yargıtay cezasını onayladı. İçişleri Bakanlığı da, Gül'ü 27 Ekim 1988 tarihinde görevinden aldı. Gül, seçilme yasağı nedeniyle 26 Mart 1989'da aday olamadı. Cezasının kesinleşme- sinden 27 ay sona "muhakemenin iadesi" dava- sı açtı. 2. Asliye Ceza Mahkemesi bu kez 5 Ni- san 1991 tarihinde Gül'ün eskı mahkumiyet karannı iptal etti. "Temyiz" edilmeyen kararla Gül aklandı. Adli sicildeki hükümlülük ve sa- bıka kaydı silindi. Yeniden siyaset sahnesine döndü. Ve"Gelsin \ehbi Gül'unüz, gülsünyü- zünüz" sloganı ile RP'den yanşa katıldı. 27 Mart'a şunun şurasında fazla bir şey kal- madı. Adaylar ipi göğüslemek için büyük efor harcıyorlar. Ramazan olduğu için de toplu if- tar yemekleri veriyorlar. Muzaffer Önder'le konuşuyoruz. Büyük projelere imzasını atuğını. yıllardır ihmale uğ- rayan altyapı sorunlanna el attığını söylüyor. Bir beş yıl daha ısterken de "Yıllann birikimi ile oluşan sorunlar büyük ölçüde hafifledi. De- nizden uzaklaşan Samsun. denizle kucaklaşu* hale geldi. Belediyecilik hizmetlerinde toplumun çıkarlannı gözettun. Kişilerin de haklarına say- gılı oldum. Samsun'a hizmeti kenar mahalleler- den başlattık, merkeze kadar indik" dı_\ or Ön- YP, Samsun'da 'yatınm fakiri.' Bunun için de tüm gözler Samsunspor'un başansına ve TEKEL sınavına girecek 50 bin 'işsiz'den gelecek oylara çevrildi. "ANAP olarak temel felsefemiz belediyeleri konunun uzmanfarından oluşan ekiplerle yönet- mektir. Samsun'da da bu felsefeye uygun ola- rak yönetime talip olduk. Halen şehrimizin te- mel sorunları olan trafik, içme suyu, kanalizas- yon. sahil düzenlemesi. otopark, çevre ve çöp, toplu taşıma. piansız y apılaşma, pazar yerieri ve büyük alışveriş merkezleri eksiklikleri gibi ko- nular üzerinde uzmanlarımız çalışma yapıyor- lar. Bu projelerimizi tartışmaya açacağız. Sam- sun'un çözülemeyecek hiçbir sorunu olmadığını göştereeeğiz." İsmail Uyanık da DYP'nin Samsun'da şah- lanacağı inancında. Bu şahlanışta da kendını şanslı görüyor ve şöyle konuşuyor: "Herkesin bildiği gibi ben, ekip calışmasına yürekten inanan bir insanım. Gerek iş gerek spor gerekse sosyal hayatın diğer alanlarındaki başanlarımı çalışma arkadaşlarımın görüş ve düşüncelerini dikkate almaya, onlarla birlik ol- may a borçluyum. Belediye başkanlığı seçim çalışmalarında \e seçimlerden sonra gerçekleş- tireceğim büyükşehir belediye hizmetlerimde de DYP'nin değerli mensuplanyia birlik ve bera- berlik içinde hareket edeceğim. Bu nedenle hep- sinin görüş ve eleştirilerinden y ararlanacağım. Samsun'u yeniden Karadeniz'in kalesi yapaca- ğız ve Samsun yeniden şahlanacak." Samsun'da CHP, SHP, RP, ANAP ve DYP'nin dışında MHP. DSP, BBP ve SBP de seçime giriyor. Ancak bu yanş CHP. RP. ANAP ve DYP arasında geçeceğe benzıyor... 1989'da sağ kesimden de büyük oy alan Mu- zaffer Önder e, bu seçimde de şans tanınıyor. ADAYLAR NE DEDİ Mehmet Kemal Ünşal (ANAP): İki bınlı yıllarda bütün temel sorunları çözülmüş sağlam bir altyapıya sahip Türkiye'de önemli bir ekonomi ve sosyal merkez haline gelmiş büyük Samsun için hızmete talip oldum. Ayhan Keskin (MHP): Karadeniz'in can daman olan Samsun'a ticari canhlık getirmek, Türk cumhuriyetleri serbest bölgesi fuan kurarak 66 bin işsizi olan kentte işsizliğe bir ölçüde de olsun çözüm bulmak, Nazım imar planını oluşturmak suretiyle yeni toplu konut alanlan kazandırmak. dürüst. rüşvetin olmadığı şeffaf bir yönetim sağlamak vaatlerim arasında yer alıyor. . Kocaman (DSP): Samsun çok hizmete muhtaç bir ılimiz. Samsun'un köklü çözüm bekleyen sorunları var. Bunlar sırası ile su, hava kirliliği, trafik ve park. Muzaffer Önder(CHP): 2000 v ılında artık 21. yüzyılın teknoloji ve yaşam düzeyine erişmiş, sorunlannı çözmüş. ınsana, emeğe ve çevreye saygın, ülke ekonomisinegüçlü katkılan olan bilim ve külttirdüzeyi yüksek insanlan mutlu bir Samsun kenti oluşturmak için olağanüstü birgayretin içinde olacağım. İsmail Uyanık (DYP):Yerel yönetim hizmetlerini beğenmiyorum. Yapılan işleri saksıda çiçek yetiştırmek gibi görüyorum. Ben "İçme suyunu kaynatmadan içmeyin" diyen başkan olamayacağım. Kemal Vehbi Gül (RP): Samsunlulann her türlü dert ve düşüncelerini süratle çözmek ve işsizlik sebebiyle bunalıma düşmüş insanlanmızın ellerınden tutarak onlan güvenceli iş sahibi yapmak için göreve talip oldum. Sadi Subaşı (SHP): Samsun'un bu kente sahjp çıkacak, hamilik yapacak bir belediye başkanına ihtiyacı var. SAMSUNLULAR NE DİYOR MEHMET ÖZDEMİR SAMSUN - Yaklaşan 27 Mart seçimleri nedeniyle adaylar yoğun bir çalışma ıçine girerken. biz de bu seçimde oy kullanacak olan seçmenlerlekonuştuk. Samsunlular. Büyükşehir Belediye Başkanı Muzaffer Önder'in çalışmaianndan memnun olduklarını söyleyerek. kendisine bir beş yıl daha şans verilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor. Değişık meslek gruplanndan görüşlerini aldığımız Samsunlulardan bazılan şunlan söyledi: Zihni Ali Bilgin (32 - Kasiyer): 5 yıl onceoyumu Muzaffer Önder'everdim. Hizmetlerinden memnunum. Aityapı ile ılgilendi. Çevre düzenlemesinde çok etkili oldu. Hizmette partı aynmı yapmayan Önder'e bu seçimde de oy vereceğim. . Orhan Köksal (25 - Futbolcu): Muzaffer Önder Samsun'un sorunlannı büyük ölçüde çözüme kavuşturdu. Yaptığı hizmetler ortada. Partilerüstü tutumu nedeniyle önceki seçimde olduğu gibi bu seçimde de oyumu Önder'e kullanacağım. Selami Sorgit (52 - Fotoğrafçı): 1989'da oyumu DYP'ye verdim. Önder'e oy vermediğim halde hizmetlerinden memnunum. Dürüstlüğünden şüphem yok. Şu anda kararsızım. Oy günü gelince, parti farkı gözetmeksizin aralannda en iyisi kimse ona oy kullanacağım. Mehmet Baskm(27- Matbaacı): Muzaffer Önder'in çalışmaiann- dan memnunum. Samsun'da dört dönem belediye başkanlığı yapan Vehbi Gül'ün adeta katlettiği Samsun'u Önder yeniden imar etti. Bu nedenle de Önder diyorum. Olgun Çatıl (28 - Elektronikçı): Muzaffer Önder. eırafındaki kendisini yıpratan şahıslardan kurtulmalıdır. Tabiri caizse Önder'in etrafındaki dikenler olmazsa, kendisi şehir dışında da olsa seçimi kazanır. Bu seçimde daha dikkatli olacağım. Oy kullanırken birazdüşüneceğim. Alternatif isim arayabilirim. Mehmet Küçükyıldız (25 - Öğrenci): 1989'da boş oykullandım. Çünkü hiçbir partinin adayı benim dünya görüşüm doğrultusunda değildi. Şimdiki belediye başkanı iyi çalıştı ama bu seçimde de düzen partilerinin hiçbirisine oy vermeyeceğim. Yine boş oy kullanacağım. HAFTAYABAKIŞ A. TAJVER KIŞLALI Evet Atatürk Suçludup!.. Biz, asıl suçluyu bir kenara bırakıp suçsuzlarla uğraşı- yoruz! Evet... Bugünkü ortamın tek suçlusu Atatürfc'tür!.. Eğer bugün 60 milyon insanımız, Batı Trakya'daki Tür- kün durumunda değilse bunun suçlusu odur! Eğer 1923'te, kişi başına düşen ulusal geliri 70 dolar olan bir toplum, şimdi 2700 dolara ulaşmışsa bunun suç- lusu odur! Eğer 1929-39 yılları arasında, bütün dünyada sanayi üretimi yüzde 19 artarken, Türkiye'de yüzde 96 artmışsa bunun suçlusu odur! Eğer Türk işçisi, Batı'daki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde14-16saatçahştığıdönemleryaşamamışsabiroy hakkı için bile, Fransız işçisi gibi, 59 yıl kanlı birsavaşım vermek zorunda kalmamışsa bunun suçlusu odur! Eğer Türk kadını; yasal olarak erkeğine eşitse "köle" değilse seçme ve seçilme hakkını, Fransız kadınından bile önce elde etmişse kadınlar bugün Türkiye'de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa bunun suçlusu odur! Eğer 1923'te Darülfünun'daki öğrenci sayısı 2100 olan bir Türkiye'de, bugün yüzbinlerce genç üniversitelerde okuyorsa bunun suçlusu odur! Eğer açık havadaki klasik muzık konserlerini onbin- lerce genç izliyorsa bunun suçlusu odur' Eğer şeyhülıslamlar "fetva" verip Kuran'ın Türkçe ba- sımını engelleyemiyorlarsa ezanlardüşman bayrakları- nın gölgesinde okunmuyorsa bunun suçlusu odur! Eğer bugün, Köy Enstitülü binlerce köylü çocuğu, kül- tür yaşamımıza damgalarını vurabiliyorlarsa bunun suçlusu odur! Eğer 1923'lerde ortaçağ karanlığında yaşayan bir top- lum, bugün 21. yüzyılın aydınlığına bir ölçüde yaklaşa- bılmişse bunun suçlusu, elbette ki odur! • • • Atatürk'ün suçları saymakla bitmez. Kralların, şahların, cumhurbaşkanlarının, başbakan- ların Ankara'yı ziyaret için kuyruk olmalarının sorumlu- luğu da Atatürk'e aittir... Baskı rejimlerinden kaçan yüz- lerce Batılı bilim adamının Türkiye'yi seçmesinin so- rumluluğu da... Faşist Mussolini nin bile Türkiye'yi "Avrupalı" say- masının günahı da. Ama suçlunun suçlarının iyi anlaşılabilmesi için, suç- suzların suçsuzluklarının da unutulmaması gerekir. Sokaktaki adamın bile "miras hakkı"na dokunulamaz iken... Atatürk'ün vasiyetini çiğneyerek, Türk Dil ve Tarih kurumlarını devletleştiren, Atatürk'ün miras gelirlerini, devletin atadığı memurlara dağıtan "beş general" suç- suzdur! "Ben Ataturkçuyüm ve laikim" diyerek, din dersleri- nin zorunlu olması hükmünü anayasaya koydurtan, Ale- vinın, Hıristiyan'ın, Yahudi'nin, "Sunni inancı"n\ öğren- mesinı zorunlu hale getiren, Marmaris'teki emekli adam suçsuzdur! Köy Enstitüleri'ni kapatırken ımam-hatip hselerı açan- lar... Laik liselerde eğıtım görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artarken. ımam-hatip okullarını bitirenlerin sayısı- nın 14 katartmasını sağlayanlar... Menderes'ten Demi- rel'e, özal'dan Yılmaza. tüm "Ataturkçu laik" başba- kanlar suçsuzdur! Milli Eğitim Bakanlığfnı şerıat yanlılarının işgaline terk edenler... Sağlık ve Tarım bakanlıklarını şeriatçılara peşkeş çekenler... İçişleri Bakanhğı'nın yapısını bozup valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin şeriatçı olması için kollarını sıvayanlar... Hepsi, hepsi suçsuz- dur! Asıl suç, harp okulunu şeriatçılara açmamakta dire- nen Kemalistlerdedir!.. Sokaktaki adama küfreden suçludur. Ama Atatürk'e küfreden suçsuzdur (Tıpkı sokaktaki adamın mirasına dokunmanın suç, ama Atatürk'ünküne el koymanın "se- vap" olması gibi)!.. • • • Erbakanlar, Mezarcılar, Dicleler... Holding solcuları, numaracı cumhuriyetçiler... Şerıatçılar, Kürtırkçıları... Hepsi de haklılar! Onların ayaklarının altına halıları kim döşedi? 1950den beri bu ülkeyi yönetenler değil mi?.. Ciller Anayasa Mahkemesi'nde: ifade özgürlüğü ancak hukuk devletinde işler • Başbakan olduktan sonra kendisini kutlamaya gelen yüksek yargı organlanna 7 ay sonra iade-i ziyarette bulu- nan Çiller, ifade özgürlüğü ile demokrasi arasındaki can alıcı bağın çok iyi anlatılması gerektiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden ise "Çağdaş hukuk devleti için herkes çaba göstermeli' dedı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu Çiller. demokrasiyı iyi anlamak ve anlatmak gerektiğini belirte- rek ifade özgürlüğünün ancak demokratık hukuk devleti içe- risinde ışleyebileceğmı söyle- di. Çiller. "ifade özgürlüğü ile ülkelerde olduğu gibi. bizim ül- demokrasi arasındaki can alıcı kemizde de bunun son derece de eden Çiller, şöyle devam etti: "Bunu çok iyi anlay abilmek lazım. Demokrasi, hür ifade demektir. Ama bu, hukuk dev- leti içinde işleyebilecek bir olaydır. Bunun için bütün diğer bağın nasıl anlatılması, nasıl geliştirilmesi gerektiği konusu ise bugün önümüzde duran önemli bir sorundur" dedi. Başbakan Çiller, dün. göre- ve geldiğinde kendisini tebrik eden yüksek yargı organlan- nın başkanlanna 7 ay gecık- meli olarak ıade-i ziyarette bulundu. Çiller. ilk olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'i maka- mındaziyaretetti. Laıklıİc, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü ile de- mokrasınınTürkıye Cumhuri- yeti Devleti'nın ortak kutsal iyi anlatılması, genişletiunesi ve eğer gerekiyorsa yeni ku- rumlarla beslenmesi lazondır. İfade özgürlüğü ile demokrasi arasındaki can alıcı bağın nasıl anlatılması. nasıl geliştirilmesi gerektiği konusu ise bugün önümüzde duran önemli bir so- rundur." Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Özden ise yaptığı konuş- mada, Anayasa Mahkemesi'- nin devletin tekliğine, ülkenın tümlüğüne ve ulusun birliğine olan inancını bugüne kadar verdiği kararlarla vurgulayan bir kurum olduğunu söyledi. değerleri olduğunu vurgulayan Anayasa Mahkemesi'nin, Çiller, güçler aynhğı prensibi içerisınde yer alan tüm ku- rumlann bu kutsal değerlerin k liiril k "Türkiye'de etnik ve dinsel kö- ken ayrımı gözetmeden herkesi kucakladığını" kaydeden öz- d îkorunmasıvegeliştirilmesi ko- den. "Atatürk miîliyetçiliğin-gş nusunda ortak hareket etmesi gerektiğini kaydetti. Özellikle Anayasa Mahke- mesi'ne büyük önem verdikle- rini belirten Çiller. "Bu nedenle öncelikle yüce mahkememizi ziyaretettik" dedı. Türkiye'de demokrasinin tümkurumlanyladahaiyiyer- leşmesıni amaçladıklannı ifa- den yana olan mahkememiz, anayasamızın değiştirilmez kuralları içinde yer alan laikli- ğin de en önde gelen savunucu- sudur"dıyekonuştu. Başbakan Çiller. daha sonra Yargıtay Başkanı Müfit Utku ile Danıştay Başkant Metin Güven'i makamlannda ziyaret ederek bir süre görüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle