27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 MART1994 ÇARŞAMBA 12 DUNYADAN RusyaveAmerika: Ortaklık bozuldu Soğuksavaştan sonrayumuşamaya başlayan ABD-Rusya ilişkûerison casusluk olayından sonra yeni bir boyut kazandı. R usya'nın Bosna-Hersek'e müdahalesi ve Washington'da ortaya çıkan casusluk hikayesinden sonra herkesin aklına ister istemez şu soru geliyor: u Şimdi Rusya ile ABD arasındaki ilişki ne olacak?" Soğîık savaş döneminin bu iki düşman devleti şu anda dost mu? Pek sayılmaz. Peki, düşman mı?Odadeğil. Geçtiğimiz hafta Washington'da siyasal gözlemciler. diplomatlar, hukukçular bu sorunun yanıtını aradılar. Rusya'nın giderek ABDnin çıkarlanna ters düşen bir tavır içine girmesi ABD kulislerinde kaygı uyandınyor. Amerika'nm Rusya'ya yapmayı tasarladığı 4 milyar dolarhk ekonomik yardım ile, Rusya'nın Nato üyeliğine kabulüne kadar bir dizi karar iki ülke arasındaki ilişkinin istikrarh bir görünüm kazanmasını bekliyor. Ne var ki, soğuk savaştan sonra iki ülkenin her alanda arayışına girmesi karşısmda kimse şaşırmıyor. Rusya'da komünizmin yıkılıp serbest pazar ekonomisi kurallarının işlerlik kazanmasıyla herkes iki ülke arasında bir dostluk ilişkisinin başlayacağmı sandı. Ne yazık ki, ideolojik rekabetin bittiği yerde, devletlerarası rekabetin başlayacağmı kimse tahmin edemedi. 1835'te Alexis de Tocqueville, Amerika'nm Rusya ile ilişkilerini tarihin ve coğrafyanın belirlediğini öne sürerek, "Şimdi dünyamızda iki büyük ulusvar. Ruslar ve Amerikalılar farklı noktalardan \ola çıkarak benzer hedefe doğnı ikrliyorlar. Amerika sabanla, Rusya kıİKi ile hedefe uiaşma çabasmda. Başlangıç noktaları farklı, tuttuklan yol değişik. Ne var ki, ikisi de dünyayı denetimi altına almak istiyor." diyordu. Tocqueville iki ulusun bugün ulaştığı noktayı yıllar önce görüyordu. A BD ve Rusya arasındaki gizli rekabet tekrar tüm acımasızuğıyla ortaya çıkü. "ortaklık" kurma girişimlerinin artık inandıncılığını yitirdiği gözleniyor. Amerikan televizyon kanalı NBC'de yayınlanan bir programda görüşlerini belirten bir siyasi gözlemci Rusya ile aralannda bir ortaklık değil, rekabet ortamının gecerli oldugunu sa- vundu. ABD ik Rusya arasındaki ilişkilerde bugün ortaya çıkan kavram karmaşasmın bir yanıl- gıdankaynaklandığı iddiaediliyor. Soğuk savaş döneminde Moskova ile Washington'm arasındaki anlaşmazlığın, yal- nızca demokrasi ve komünizm arasındaki ideolojik farklılıklardan doğduğunu ileri sürenler yanıldıklannı şimdi anlıyor. Dünya kamuoyu bir spor karşılaşmasını izlercesine söz konusu ideolojik çatışmayla oyalanırken. bir anlamda gerçeklerin su yüzüne cıkması engellendi. Oysa, komünizm'in 1917'de ortaya çıkmasından önce de, iki ülke arasında bir rekabet söz konusuydu. Aslında, Rusya ve Amerika arasındaki ilişkileri, hammade ve ekonomik zenginlikleri paylaşım konusunda ortaya çıkan sorunlar belirliyordu. Dünyanın yedide birine eşit bir toprağa sahip olan Rusya'da. bugün 150 milyon insan yaşıyor. Dolayısıyla, büyük bir aç gözlülükle kaynak îki ülke arasındaki rekabet, Rusya'nın kendisini nasıl tanımladığına bağlı olarak yakın gelecekte gerçek niteliğine kavuşacak. Rusya eğer kendisini tngiltere veya Fransa gibi demokrat bir ülke olarak tanımlayacak olursa, ABD ile kıran kırana bir rekabete girişmeyerek, işbirliğini tercih edecek. Farklı bir tanıma giderse ne olacağını daha kimse - kestiremiyor. Ekonomi tarihçisi Dankl Yergin Rusya'nın önümüzdeki günlerde köklü gelişmelere gebe oldugunu belirtiyor. Ülkenin üç ana süreçten geçeceğini öne süren Yergin bu dönüşümleri şöyle sırahyor. Komünist diktatörlükten demokrasiye; planlı ekonomiden serbest pazara; imparatorluktan ulus-devlete geçiş yaşanacak. Bu üç dönüşümün de tamamlanmadığını ve mutlu sona ulaşmadığını belirten Yergin, "tki buçuk ay öncesine kadar Rus\a ABD'nin gözûnde sorun yaratmayan, Baü ile ilişkilerini bozmamaya özen gösteren uslu bir devlet görünümündeydi. Oysa, şimdi Amerikan kamuoyu Rusya'ya ilişkin düşüncelerini bir kez daha tartmak durumunda" diye konuşuyor. Thomas L.Friedman New YorkTimes Rus mafyası, Rus ekonomisinin her alanına el atarak gücüne güç katıyor. Rusmafyasınıngücü her geçen gün artıyor Bürokraîlarla olan ilişkilerini kullanarak etki alanı ve gücünü arttıran Rus mafyası demokrasi için büyük tehlike oluşturuyor. O rgüüü suç, Sovyet komünizminin ardı- nda bıraküğı enkazdan ortaya çıkan en paüayıcı güçlerden biri kabul ediliyor. Rus inafya'sı, ülkedeki reformlann gücünü zayıflatmış, büyük kentlerde şiddeti olağandışı boyutlara çıkarmış ve zaten güçlenmekte olan bir milliyeıçilik akımının hızlanmasına yar- dımcı oldu. BaU'da görülen ömeklerine kıyasla çok daha az örgütlenmiş durumda olan ve sırf bu nedenle Batı'da yanûş anlaşılan ya da aa- msanan Rus suç birliği, Rusya'da demokrasiye yönelik son derece ciddi bir tehdit unsuru halini aldı. Rus tarzı mafya, ortaya çıkmakta olan pazar ekonomisinden beslenençok başh bir fenomen. Ülkedeki çetelerin sayısı 3 bin ile 4 bin arasında değişiyor. Bu çetelerin yüzlercesinin eylemleri, Bağımsız Devletler Topluluğu topraklanna. Orta Avrupa ve Baü'va kadar uzanıyor. Eski Sovyet alışkanhğını sürdüren polis ve Bosna'nınumudu: Batı'nın yardunı Fransa Savunma Bakanı François Leotard Saraybosna'daçözüme ulaşılabilmesi için tüm Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin Fransa kadar çaba göstermeleri gerektiğini belirtti. Le Point - Ültimatomdan ve sonoçlarından memnun musu- nuz? Leotard - Memnun olmalı- yız. Saraybosna'da daha önce belirlediğimiz koşullarla belirli ve sınırlı bir amacımız vardı ve bugün gerçekleşti. Ama bu so- nuç yeterli değil. Diğer amaç- lara henüz ulaşılamadı. tlk önce kuşatmanın kalması ve insani yardımlann kente ulaşa- bilmesi için Saraybosna'ya gi- rişçıkışın serbestleşmesi gerek- li. Fransa Güvenhk Konseyi'- ne yeni bir çözüm önerdi. Saraybosna'daki kriz ne yaakki sona ermedi. Bunun için daha önce karara bağla- nan 49 karann uygulanması gerekli. Snpiar'ın Saraybosna'dan çektikleri askeri malzemeyi başka sınırlara ka\dırmalan riski sizi kaygılandırmıyor mu? Leotard - Bu bir risk değil gerçektir. Edindiğimiz bilgilere göre toplanan silahlann ço- ğunluğu demode. Yeni ve güç- lü silahlar 20 kilometre ötede bulunuyor. Bu da çaba- lanmızın neden Sırplar, Bos- nalılar ve Hırvatlar tarafından kuşaUlmış diğer bölgclere ulaş- ması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Bundan sonraki amacuuz Tuzla Havaalanı'nı 18 maytstan önce tekrar açmak. Peki bunu yapacak olanağınız var mı? Leotard - Eski Yugoslavya genelinde genel bir eleman eksikliği sorunu olduğu kesin. Birleşmiş Milletler Genel Sek- reteri aylardır takviye istiyor. Eğer bir banş planına doğru gidilirse binlerle kişiye daha gereksinim duyulacaİc. Örne- ğin bızim denetimimiz altında- ki bölge 1200 kilometrekare- den 13 bin kilometrekareye çıkü. Eğer ulaşım alarunda bir sorunumuz olsaydı on kat daha asker gerekirdi. Dört he- likopter geürerek denetfeme gücümüzü arttırdık. Aynca buraya Fransa'dan ek asker getirmeme karan aldık. Amerikaldann da bu çabaya katdacaklannı umabilir miyiz? Leotard - Bunu ummak ge- rek. Bugün Zagrep'te Ameri- kan doktorlar, Makedonya'da Amerikan piyadeleri, Adria- tik'te. Amerikan ^emileri var. Ama eksik olan ve en önemli olan Bosna'daki Amerikan pi- yadeleri. Tabii olası bir banş düzeninin uygulanması duru- munda, VVashington'un bir grup asker gönderme sözü verdiği unutulmamalı. Burada bir şey daha söylemek istiyo- nım: Eğer tüm Avrupa ülkeleri Fransa kadar çaba gösterseydi bugün gereksinimimiz olan as- ker sayısma ulaşmış olurduk. Fransa bunu Kopenhag'daki son Avrupa Konseyi'nde de belirtti. Le Point Sırplann Birleşmiş Milletlcr'e teslim ertiği silahlar demode. politikacılar hala açıklanması olanaksız gözü- ken mıktarlarda paraya sahıp olan herkesin mafyayla bağlantısı oldugunu zannetmeye de- vam ediyor. Yasal ve yasal olmayan işler arası- ndaki sınırlann son derece bulanık olması. maf- ya gruplannın Rus ekonomisinin pek çok alanı- na girmelerine izin vermiş. İşadamlan, eli silahlı "koruyucular'a ıstedikleri parayı ya da şirket hisselerini vermeden işlerini fazla sürdüremeye- ceklerini bihyorlar. Hükümet düzenlemelerinin yokluğunu fırsat bilen suç kartelleri. bankalara. gayri menkul pazanna. borsaya ve hatta rock müzik endüstrisine sızmış durumdalar. Bu ara- da daha geleneksel yasadışı işler, hızla dünya uyuşturucu kaçakçılîğı merkezi olma yolunda ilerleyen Orta Asya gibi bölgelerin ekonomi- lerinde değişimlere neden oluyor. Mafyanın suçlan arasında en tedirgin edici olanı ise büyük olasıhkla. Kızıl Ordu'nun silahlannı pazarla- malan. Bu çalıntı silahlar. sonradan Rusya'nın güney sınırlannda sürmekte olan ctnik çatışmalarda ortaya çıkıyor. Rus mafyasını bu denli tehdit edici hale getiren hükümet bü- rokrasisinin kilit noktalanyla arasındaki bağlar. Böylesine karmaşık bir yapıya sahip vasa- dışı bir oluşum. her düze>den resmi görevlilerin desıek ve teş- viki olmadan ayakta kalmayı başaramazdı. Hükümet müfel- tişlerinin yaptığı araştırmalann sonucunda 1992 yıhnda ülke- deki yasadışı gruplann yansın- dan fazlasmm hükümetle bağ- lan olduğu ortaya çıktı. Başka türlü söylemek gcrekirsc. Sov- yet sonrası dönemde suç, politi- kamn bir uzantısı sayılabilir. Yeraltı dünyası cinayctlcri. patlamalar, adanı kaçırmalar ve silahlı çatışmalar, düzineler- ce Rus kenünde gündelik yaşa- mın doğal bir parçası halini aldı. Rus mafyasının, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından ka- zançlı çıkan tek Sovyet kurumu olduğu söylenebilir. Boris Yelt- sin. geçtiğimiz yıl mafya eylem- lerinin Rus devletinin geleceği- ni tehdit edici bir boyut ve ka- rakter. kazandığını açıkladı. Ekonomiyi mahvettiği, poliük ortamın dengesini bozduğu ve kamu ahlakını zayıflattığından yakınan Yeltsin, sözlerini kk Suç, 1 numaralı sorunumuz baline gelmiştir" di>erek bitirdi. Bu sözler, ne kadar etkileyici olsa- lar da daha çok, bir yenilginin kabul edilmesi gibi gözüküyor- du. Rusya'nın uyuşturucu geçiş koridoru olarak öneminin git- tikçe artıyor olması Kolombiya kartellerinin de ilgisini uyandırdı. Rusya'nın gangster müttefikleri aracıhğıyla Batı ekonomilerinde önemli bir yatınmcı haline gelme olasılığı. Batı'nın ekonomik güvenliğine daha fazla özen göstermesi ge- rektiğini gösteriyor. The New York Times Stephen Handelman POLTTIKAVEOTESI MEHMED KEMAL Horthıyor.. Bu tartışma, bir ezan öyküsüyle başlar. 46 demokrasi- sine gelinceye değin ezan Türkçe okunuyor, pek kimse de sesini çıkarmıyordu. Ancak 46 demokrasisine girdi- ğimizde bir ezan tartışması politikada nirengi noktası olmuştu. Ezan Türkçe mi okunsun, Arapça mı? önce dileyen dilediği gibi okusun, Arapça da okun- sun, Türkçe de dendi. Atatürk ölmüş, İsmet Paşa iktida- ra gelmiş, Ikinci Dünya Savaşı bitmiş, yarım yamalak bir demokrasi rüzgarı esmişti. llk seçimde Demokrat Parti iktidar olunca minarelerde Arapça ezan okunmaya baş- tandı. "Tann uludur, Tanrı uludur" diye okunan ezan, he- men "Allahü ekber, Allahü ekber'e dönüşmüştü. Bu ses, Kemalizmden verilen ilk ödündü. Ardı gelecekti. Meclis'e dönüp, "Yüce heyetiniz isterse hilafeti bile getirebilir" diyen bir başbakan vardı. Anayasa, "Teşki- latı Esas/ye Kanunu" oldu. Bir zamanlar öztürkçede başa güreşen Prof. Fuat Köprülü gibi politikacılar, bu kez Osmanlıcada başı çekıyordu. Dili Osmanlıcaya doğ- ru ne denli zorlasalar ellerine bir şey geçmiyordu, dil direhiyordu. ilhan Selçuk'un dediği gibi halkın dilini niç- bir kuvvet zorla değişttremiyordu. "Atatürk döneminde sevilerek benimsenen sadeleşme" bu kez devlete kar- şın halkın malı oluyordu. Bir şey halkın oldu mu, elinden almak kolay değildir. Atatürk sevgisi bunların başında gelir. 12 Eylül faşizmine kadar Kemalizmin üstüne kolay gi- dilemiyordu. Ne olsa biraz çekinme, biraz sakınma var- dı. Ama 12 Eylül faşizmi var gücüyle askeri üniformayla Kemalizmin üstüne gidince, askere muhalefet kolay ol- muyordu. Kemalizm de, demokrasi de faşist generalle- re ihale edildi. Artık Türk-lslam sentezi diye bir zırva 12 Eylül rejiminin resmi ideolojisi oldu. Kemalizm yok. Demokrasi yok. Anadolu Müslümanlığı hak getire. Doğrudan, açıktan şeriatçılık.. Kuran kurslarının, imam-hatip okullarının üstüne, devlet okullarında zorunlu din dersleri... Gayrimüslim öğrenciler dahi zorunlu din derslerine giriyordu. Ata- türkün "1924 Öğretim Birliği" unutuluyordu. Islamda kadından imamet olmadığı halde imam-hatip okullarına kızlar da alınıyordu. Bunlar da şeriatın kadın militanla- rıydı, dinciler görmezlikten geliyordu. Tutucular, gericiler, bağnazlar, yobazlar güçlendikçe Kemalizmden bir parça koparıyorlardı. 12 Eylül'den sonra bunlan tutacak güç yok sanılıyordu. Uğur Mumcu', nun öldürülmesiyle yürüyüşe geçildiğinde Kemalizmin sahipleri on binler, "Biz burdayız"dediler. Bu bir uyarı mıydı? Her geri tepici olayda bir uyarı vardı. Atatürk'ün ulusal kurtuluşun ilk kongresini yaptığı Sıvas'taki sanatçıların cayır cayır yanışı, bir uyarı değil miydi? Yüzyılımızda in- sanlar yakılıyor, yakanların temsilcileri gövde gösteri- sinde bulunuyorlar, uyarı sayılıyor muydu? Camiler uyanmak, aydınlanmak içindi. Yurdu 65 bin cami sarmıştı. Buralar bir irtica yuvası olsun diye yapıl- mıyordu. Adıüstündecami.toplanılanyerler.. .Kimse de 65 bin fabrika kotarılsın demiyordu, yakarılan yerler sa- yılıyordu. Son olaya ne dersiniz? Bunun için de mırın kırırv etmeyin, protokol tartışmala- rına girmeyin, Bayan Çiller'in her çağrısında biraz sa- karlık oluyor, onu da hoş görün! Şeriat işte davul zurnasıyla kendini gösteriyor. Kema- lizm yasa zoruyla ayakta durmaz; sevgiyle, saygıyla, hoşgörüyle yaşar. Demokrasi düşmanı şeriat, gene de- mokrasiyle önlenebilir. Atatürk, gene yolu aydınlatan oluyor, ışık tutuyor. Karanlığadikkat!.. BULMACA 1 SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 1/ Antalya yakmlannda- ki ünlü eskiçağ kenti. 2/ Bakınn simgesi... Uğur- -2 suzluk. 3/ Hata> ilinde , bir ova... Al ile kır arası bir atrengi. 4/Süs olarak 4 kullanılan. zivnet altını g taklidi san tenekeden pul. 5/ Osmanlı devletin- 6 deki sivil rütbelerden bi- -? ri... Ağaç oymaya yarar balta. 6/ Kerestesi vc reçi- 8 nesi çok beğcnilen. çam g türünc çok >akm bir or- man ağacı... Dört Halife'nin so- nuncusu. 7/ Yabanıl incir ağacına \e bu ağaçlarda döllenmeyi sağla- yan sineğc verilen ad... Hayvanla- ra vurulan damga. 8/ İşitmeyi öl- çen aygıi. 9/ Eylemleri olumsuz yapmakıa kullanılan ek... Duvar lambası. YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1/ Meksika'da. dünvaca ünlü turistik bir kent. 2/Trabzon'daki "Merye- mana Manaslın"na verilen "bir başka ad... Bir Avrupa ülkcsinin parasını simgeleyen harfler. 3/ Felsefedeki kuşkuculuk öğretisinin eski adı. 4/ Eski Türkler'de hanlardan ya da bevlcrden biri öldüğünde mezan üzerine seri- lcn ve daha sonra yoksullara dağıtılan kumaş... Uluslararası Çahşma Örgütü"nün simgesi. 5/ Bir soru sözü... "Yedinci Sa- nal". 6/ Güneydoğu Anadolu'da daha çok kadınlann çeşitli >crlcrinc yaptırdıklan bir tür dövme... Sipcrsiz şapka. 7/ Belke- miği... Paramızı sımgele>en harfler. 8/ Su taşkını... Önde bulu- nan. 9/ Birine dokunsun diye söylenen söz... Nâıım Hikmet'in bir tiyatro yapılı. KAMUOYUNA "Demokrasi düşmanlarını ve yandaşlarını ulusal bağımsızlık savaşı döneminden tanımaktayız. Bu dönemde, işgalcilerden daha çok gericilerin isyanıyla uğraşılmıştır. Bugün de; demokrasiyi, çağdaş ve laik Cumhuriyet'i yıkmayı hedefleyen hareketlere karşı mücadeledeki kararlılığımızı bir kere daha vurgularız." YÖNETİM KURULU TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle