Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 2 MART1994 ÇARŞAMBA
KULTUR
Galeri B'nin dingin mekanında hareketli yüzeyler oluşturuyor Erdal Alantar'm resimleri
Sabırsızressamınsabırlısürekliliği
CANAN BEYKAL
] 974 yılından beri ErdaJ Alantar'ı görmemiş-
tim.
Paris'te I974'te Alantar'ın kendi resmini an-
latışındaki heyecanını, kendine özgü kısa. kesin
sözcükleriyle "atak, hücum, yırt, geri çekil, şim-
di, atü..." sanki kılıç düellosu yaparmışçasına
resmini ve hatta atölyesine baskı çalışması için
gelen genç öğrencilerine yeterince canlı olmalan
için kışkırtıcı ivmeler katarak dersıni jestlerle
birlikte anlatışını anımsıyorum. Bu heyecanlı,
sabırsız ressamın bir sanat anlayışında bu denli
sabırlı sürekliliğine şaşmamak elde değil.
Alantar 60'lardan sonra zaman zaman. son
yıllarda da sürekli yaz tatillerini Türkiye'de ge-
çirmektedir artık. Büyükada ve Bodrum-Yah-
kavak'ta yazlan da resim yapıyor. Yeni sergisin-
de Yalıkavak'tan getirdiği eş boyutlu. beyazın
egemen olduğu tek renkli resimleri de bulunu-
yor. Alantar İstanbul'un ne denli değiştiğinin
farkında mıdır, bilemem. Artık İstanbul'un
sınırlannın nerede sonlandığının bilınmeziiğini
yaşıyoruz.
J^as.aşam koşullanna
son derece uygun, hızlı,
devingen, kavgacı, atak bir
resim dili uygulamıştır Erdal
Alantar.Bu resim dili
karşılığını müzikte bulur.
10 yıl öncesinin Bodrum'u ve Ada"nın bugü-
• nüyle arasında oldukça büyük farklar var şimdi.
Sadece buralann nüfusunun artışı değil, nüfusu-
nun değişimi. eski sakinlerinin yeni gelenler yü-
zünden daha da kabuklanna çekılirolması. hat-
ta yok olmalannı yaşıyoruz.
Kı>ı yağmacıhğı, hızlı yapılaşma, turizme açı-
'ma sonucunda yeşili, denizi, canlı türlerini ve
kültürü yok ediyoruz. Bir zamanlann sakinli-
ğinden, doğasından, kültüründen ötürii yeğle-
nen bu yerler pisliği. gürültüsü, yapay zenginli-
ğiyle yeni sakinlerince bile eleştirilen. yakınılan
yerler olmaktadır hızla.
Paris'in ne kadar değiştiğinden benim de ha-
berim yok. Ama Paris sanat ortamının değiştiği-
ni en aandan izliyor, az çok biliyorum. Örneğin
bir zamanlann ünlü ismi Jean Messagier'nin re-
simlerini kimse merak etmiyordur arük Paris
Messagier'i aşalı beri. Dünya sanatıyla koşut
olarak (her ne kadar sanat merkezliğini New
York'a kaptırmış olsa bile) Paris, sanatsal yöne-
limlerinde hızla değişimler geçirdi. 60'lann soyut
dışavurumcu rüzganndan sonra çok farklı işler
üreıilmeye. çok farklı beğeniler oluşmaya baş-
ladı sanınm. Alantar da tıpkı Messagier gibı
dünvanın ortak sancılannı duymuş. bunlan o
dönemin jestüel resim diline aktarmış sanatçılar
arasındadır.
Alantar'ın o dönemlerde hangi ıtkiler, hangi
gereksinimlerle pentür jestüeli seçmiş olduğu-
nun yanıtlannı vermek için giinün ortamına dik-
kat etmeliyız. Elbette Paris'e gelmiş genç bir res-
samın. sadece 'Türk' olması nedeniyle dünyanın
ortak sancılanna karşı özel bir bağışıklık gelişti-
rebileceğını düşünmek olası değildır. O da, bü-
tün genç ressamlar gibi aynı sancılan duymuş.
aynı gereksinimlere yanıt aramıştır. Bu yolda
uzun vıllar çalışarak ustalığını da kanıtlamışür.
Bunun yanı sıra Paris'te kök salabilmek. yoğun
çalışmalar arasında yaşam koşullanyla didiş-
mek ve iki oğul büyiitmek kolay bir iş değildir.
Bu yaşam koşullanna son derece uygun hızlı.
devingen. kavgacı, atak bir resım dili uygu-
lamıştır Alantar. 60'lardan itibaren Alantar'ın
uvgulavageldiği bu resim dili. hani "gözü ka-
palıyken bile yapar" dedirten cinsten bır ustalığa
enşmiştir.
Hâlâ genç, devingen ve coşkulu
Bu resim dili Alantar'ın beiirttiğı gibi
karşılığını müzikte bulur. Bir tür müziğin resim
diline çevrimidir sanki. O da çok belirgin bir
müzik türüdür. Çokluk romantık. coşumsal,
duyulara seslenen bır müziktır. Wagner ve Berli-
oz resim sahnesinin çevrimidir. senaryosudur.
Galeri B'nin dingin mekanında hayli hareketli
yüzeyler oluşturuyor Alantar'ın resımlen. Alt
katta daha renkli, üst katta ise desenleri ve Yalı-
kavak'ta yapılmış beyaz fonun egemenhğinde az
renkli, sanki tek bir fırça süriişünü içeren eş bo-
yutlu işleri yer alıyor.
Alantar, yüzünü çevreleyen beyaz sakalıyla.
yine laftan lafa, anılardan anılara atlavarak he-
yecanla bir şeyler anlatıyor. Bu sabırsız ressamın
sabırla geçirdiği 30-35 yılın denevimıni ızliyo-
rum ve kendi kendime şu soruvu soramadan
edemiyorum: "Acaba Alantar hala aynı itkileri,
aynı gereksinimleri duyuyor mu." Böylesine bır
duyguyu yıllarca yaşatmak, yüzü çevreleyen sa-
kalın. saçlann beyazlaşmasına karşın ruhun
hala genç, devingen ve coşkulu olduğu anlamına
geliyor. Bir de. 10.000 vvatt'lık metal bir çatalı
hassas plak üzerinde gezdirirken teknolojinin
çekiciliğine kapılmış olsa bile. Alantar'ın "bildi-
ğinden şaşma' emrine uymaktaki disıphnıni gö-
rüyorıız.
Chopinyorumcusu Ohlsson CRR'de
Piyanist Garrick Ohlsson
Kültür Servisi - Cemal Reşit
Rey Konser Salonu'nda bu
hafta, dünyaca ünlü sanatçılar
bırbirini izliyor. Bu akşam saat
19.00'da. 1970 Varşova Chopin
Yanşması altın madalya ödüllü
piyanist Garrick Ohlsson, bir
konser verecek İstanbullu mü-
zikseverlere. Nevv York Filar-
moni. Philadelphia, St. Louis.
Boston Senfoni gibi Amerika'-
run ünlü orkestralanyla sürekli
konserler v eren sanatçı, bugün-
kü konserinde Chopin'in yanı
sıra Beethoven ve Schubert'ten
de eserler seslendirecek.
Yann akşam, 1971 'de Lond-
ra'da kurulan Chilingirian
Dörtlüsü'nün konseri yer alı-
yor. Bath, Edinburg, Aldeburg
festivallerine katılan ve Ulusla-
rarası Nevv York Festivali "Ku-
artetler Dizisi"nde Ingiltere'yi
temsil eden dörtlü, yann akşam
saat 19.00'da Haydn, Mozart ve
Schubert'in eserlerini yorumla-
yacak. Boulou ve Elios Ferre
Kuartet, cuma akşamı özellikle
caz müziğj sevenJere zengin bir
konser programı sunacak.
Topluluk, saat 20.00'deki kon-
serde, Boulou ve Elios Ferre
akustik gitar. Philippe Combel-
le davul ve Dominique Lemerle
bas gitarda olmak üzere, Djan-
go Reinhart, Charles Trenet,
Charlie Parker ve Thelonious
Monk'un eserlerinden örnekler
verecekler ve doğaçlama yapa-
cak.
Cumartesi günü saat 15.00'te
yaşamını Avusturya'da sürdü-
ren piyanist Banu Sözüar bir re-
sital verecek. 1977 yılından beri
Avrupa, Ortadoğu, Uzakdoğu.
Asya, Afrika ve Avustralya'da
konserler veren ve iki kez Ulus-
lararası İstanbul Festivali'ne
katılan sanatçı. resitalinde
Haydn, Liadov, Milhaud ve
Uszt'in eserlerine yer verecek.
Aynı gün saat 20.00'de, Bo-
ğaziçi Üflemeli Çalgılar Beşlisi
ve Gaudeamus Yaylı Çalgılar
Dörtlüsü birlikte çalacaklar.
1985 yılında kurulan Boğaziçi
Üflemeli Çalgılar Beşlisi. geniş
repertuvanyla ülkemizde çok-
sesli müziğin tanınıp sevilmesi-
ne katkıda bulunmayı amaçlı-
>or. 1986'da Romanya'da ku-
rulan Gaudeamus Dörtlüsü
üveleri ise 1990 yılından bu ya-
na Braşov G. Dıma Filarmoni
Orkestrası koruması altında et-
kinliklerini devlet sanatçılan
olarak sürdürüyorlar. İki top-
luluk, konserde. Rejcha'nın Se-
kizlisi ve Rheınberger'in Do-
kuzlusu'nu seslendirecek.
İstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası'nın cuma saat 19.00'da
ve cumartesi günü saat 11.00'de
vereceği konserlenn bu haftaki
solisti, piyanist Mehmet Okon-
şar. Şef Christof Escher vöneti-
mindeki orkestra. Gabriel Fau-
re, Arnold Schönberg ve YVolf-
gang Amadeus Mozart'ın eser-
lerini seslendirecek
Şair Bedrettin Aykın
y
dan
i
Sevda
Sureleri
9
Kültür Servisi -" 1984 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü"nün
sahibi şair Bedrettin Aykın'ın "Sevda Sureleri" adlı şiir
kıtabı>ayımlandı. "Sevda Sureleri',' şairin yayımlanan
altmcı şıır kitabı. "Gerçek Sanat Yayınlan Şiir Dizisi"nin
elli beşinci kitabı olarak yayımianan "Sevda Sureleri"nde
kırk tane şiir yer alıyor. Bedrettin Aykın, mayıs ayı içinde
"Vivaldi"de bir söyleşiye konuk olarak kaüip kitabından
söz edecek
'Vivaldi'nin konuğu Tan Oral
Kültür Servisi - "Vivaldı Cafe-Bar"da yılbaşından beri
sürdürülen sanat söyleşilennin bu haftaki konuğu
karikatürist Tan Oral. Sanatçı, bu akşam Vivaldi'de Zühtü
Bayar ile çizgisi ve sanatı üstüne bir söyleşi yapacak. 1937
doğumlu Tan Oral, yurtiçı ve yurtdışı bircpk sanat
ödülünün sahibi. Bunlardan en ünlüleri Usküp(1984)ve
Tokyo (1983) sergilerinde kazandığı büyük ödüller.
Sanatçı, yayımlanmış beş karikatür albümüne de imzasını
atmışbulunuyor.
Gravürlerle Türkiye
ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanhğı Yayınlar Dairesi,
Türkiye'ningravürlerle tanıtıldığı "GravürlerleTürkiye"
adlı 6ciltlik bireser hazırlıyor. Kültür Bakanlığı'ndan
edinilen bılgıye göre. "Gravürlerle Türkiye" adlı eserle
şehirleşmenin hızla yaygınlaştığı bir dönemde, Türkiye
sınırlan ıçindeki yerleşım birimlennin 16-19'uncu yüzyıl
arası döneme ait grav ürlerinin bir araya getirilmesi
amaçlanıyor. Daha önce lıazırlanan kaynak kitaplarda
ağırlıklı olarak İstanbul ilinin gravürlerinin yeraldığı.
hazırlanmakta olan eserde ise Türkiye'nin bütün illerine ait
bin 800 orijinal gravürün bulunacağj belirtildi.
'Sonradan Boyannuşlar'sergisi
Kültür Servisi - Mustafa Pancar'ın "Sonradan
Boyanmışlar" adlı sergisi Atatürk Kitaplığı Sergi
Salonu'nda açıldı. Pancar. sergideki yapıtlannda renkli
basından seçtiği sayfalardaki insanlan pastel boya
kullanarak bırçeşit ironiyle resmetmiş. MımarSinan
Üniversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü
1987 yılında bıtiren sanatçı. bu konuda şunlan
söylüyor:"Fotoğrafçı vitrinlerindesergilenen siyah beyaz
fotoğraflar özellikle 70'li yıllardan sonra yerlerini renkli
fotoğraflara bıraktı. Siyah-bevaz televizyonlann
renklileriv le yer değiştirmeleri gibi. Sonradan renklenen bu
hav atlar bir anlamda kent insanının yabancılaşmasını da
yansıtıyorolmalı." Sergi. 19 mart tarihine kadar gezılebılır.
Elyazması eserler onarılacak
ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanhğı Kütüphaneler
Genel Müdürlüğü. el>azması v e nadir eserlerin gelecek
kuşaklara aktanlabılmesı amacıyla İstanbul ve Konya'da
"Yazma ve Nadır Eserler Restorasyon Merkezi' kuruyor.
Kurulacak restorasyon merkezleri ile yazma ve Arap harfli
nadır basma eserlerde zaman içinde meydana gelen
yıpranma ve hasann önlenerek sağlıklı birşekilde
korunması amaçlanıyor. Restoras>on merkezlerirun ku-
rulması için İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi ve Konya
Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi'nin seçildiğj bildirildi.
Eserlerin onanmı ıçın gerekli olan cihazlann satın ahndığı
ve binalardaki düzenleme işlemlerinın sürdüğü belirtildi.
Boulou FerreCazDörtlüsü
Ankara veİstanbul'da
Kültür Servisi - Fransız Kültür Mer-
kezi'nin davetlisi olarak ülkemize geîen
Boulou Ferre Caz Dörtlüsü İstanbul ve
Ankara'da iki konser verecek. Toplulu-
ğun Gipsy Jazz geleneği içinde vereceği
konserler; 4 mart cuma günü saat 19.
00'da Cemal Reşit Rey Konser Sa-
lonu'nda. 7 mart günü de Eylül Pro-
düksiyon tarafından düzenJenen Shera-
ton Ankara Konserleri kapsamında
saat 20.30'da dinlenebilir.
Boulou Ferre (gitar) ve Elois Ferre (gi-
tar)'den oluşan topluluğa bas gitarda
Dominique Lemerle. davulda ise Philip-
pe Combelle eşlik edecek.
1951 yıhnda Paris'te doğan Boulou
Ferre, Django Reinhardt gibi Kuzey
Fransa Çingenesi. Boulou Ferre; Djan-
go Reinhardt ve Stephane Grappelli'-
nin de aralannda bulunduğu, 30'lu
yıllann ünlü Hot Club de France Beşli-
si'nin gitaristi ve temel taşlanndan biri
olan Pierre Matelot'nun oğlu olduğun-
dan gitarla küçük yaşlarda tanıştı. Paris
Devlet Yüksek Konservatuvan'nda mü-
zik eğitimi alan Boulou Ferre, henüz 12
yaşındayken uluslararası müzik kariye-
rine başladı. Charlie Parker ve Dizzy
Gillespie'nin plaklanru dinlemekle kal-
mayıp aynı zamanda sololannı da çal-
maya başladı. İlk konserini 1959'da
Musee Guimet'te veren sanatçı, iki yıl
sonra da Fransız şarkıcı Joan Ferrat'ın
yer aldığı ve Charlie Parker klasiklerin-
den oluşan ilk plak kaydını gerçekleştir-
di. "Bluesette" adlı albümün ardmdan
Paris Devlet Yüksek Konservatuvan'-
nda armoni ve müzik analizi eğitimi
alarak 1964'te 13 yaşında dünyaca ünlü
Antibes/Juan Les Pins Caz Festivaü'nde
çaldı. Sanatçının bazı sahne perfor-
manslan Barclay Fırması tarafından LP
olarak yayımlandı. 1970 yılında, Alman
vibrafoncu Gunter Hampel ile ve 1976'-
da da Bob Reid'in "Emergency" albü-
münde çalan sanatçı. kardeşi ile birlikte
"The Gipsy Corporation Orchestra"run
kuruluşunda önayak oldu.
Eloıs Ferre de on yaşına gelmeden
babası ile gitar çalmaya başladı, Dizzy
Gillespie ve Charlie Parker'den etkilen-
di ve eski İspanyol flamenko geleneğine
yakjnlık duydu. İlk konserini 13 yaşı-
nda veren Elois Ferre ağabeyi Boulou'-
nun tersine
perfor-
manslan-
nda geri
planda kal-
mayi ve ne-
şeli, esnek
bir ritim
içinde daha
az solo
çıkışlar yap-
mayı tercih
ediyor. Fer-
re kardeşler,
kökenlerin-
de yer alan
doğal Çin-
gene ruhu
ve müziği ile caan tüm dönemlerinin et-
kilerini birleştirmeyi başararak "swingw
-
den "mainstream"e. "be-bop"tan
Fransız "chanson" geleneğine, birbirin-
den farklı ekolleri güçlü bir teknikle ye-
niden yorumlamaya devam ediyorlar.
İkili olarak, ya da oluşturduklan grup-
larla dünyanın çeşitli şehir, merkez ve
festivallerinde konserler veren Ferre
kardeşler, Adis Ababa, Kampala, Nai-
robi, Harare kentlerinde, Kanada ve
Amerika'da çeşitli şehirlerde. Tel Aviv
ve Montreal. Nice, Nancy, Juans-Les-
Pins, Quebec, Carrefour Mondiale de la
Guıtare gibi caz festivallerinde konser-
ler verdiler.
Topluluk, İstanbul ve Ankara'da ve-
recekleri konserlerde, cazseverlere do-
ğaçlama ve Django Reinhardt, Charles
Trenet, Charlie Parker ve Thelonious
Monk'un eserlerinden oluşan bir prog-
ram sunacak.
Sequentia Ortaçağ Müzik Topluluğu, Ankara, istanbul ve İzmir'de konserler verecek
Ortaçağmüziğinden'AşkmTerörü'
Kültür Servisi - Seauentia Ortaçağ Mü-
zik Topluluğu, ülkemizde bir dizi konser
verecek. İstanbul Alman Kültür Merkezi
ve İstanbul Filarmoni Derneği'nin davetli-
si olarak ülkemize gelen topjuluğun kon-
serleri İstanbul, Ankara ve İzmir'de ger-
çekleşecek.
Benjamin Bagby, Barbara Thornton ve
Elizabeth Gaver'den oluşan topluluk
".\şkın Terörii" adlı konserlerinde "Venüs
Yıldızı", "Jena'da Oluşan Elyazması-
ndan", "Kadınlar Geleneği". "Zifaf Gecesi
Terörii " ve "OswaM von VVolkenstein
Şarkdan" bölümlerinde ortaçağ müzikle-
rinden örnekler verecekler.
Ortaçağın en
önemli müzik ve şiir
tarzlanndan birinin adını
alan Sequentia, 1977'de
kuruldu. Topluluk,
unutulmuş bir
repertuvara yeniden
yaşamveriyor.
Ortaçağın en önemli müzik ve şiir tarz-
lanndan birinin adını alan Sequentia.
1977'de Benjamin Bagby ve Barbara
Thornton tarafından kuruldu ve kısa süre-
de uluslararası düzeyde örnek topluluk ha-
line geldi. Topluluk ortaçağ Avrupası canlı
müzik geleneğinin rekonstrüksiyonunda
vokal ve enstrümantal vırtüözlüğü, yeni-
likçi araştırmayı ve program geliştirmeyi
eşsiz bir şekilde birleştirdi.
Kapsamlj araştırmalar
17 yıllık müzik icra geçmişinde çoktan
unutulmuş bir repertuvara yeniden yaşam
veren topluluğun çahşma temelini Avrupa
-özellikle Almanya- ve Kuzey Amerika
oluşturmakta. Goethe Enstitüsü'nün des-
teğiyle topluluk; Hindistan, Pakistan, Ja-
ponya, Kore, Fas, Mısır, Suriye, Lübnan,
Sequentia Ortaçağ Müzik Topluluğu, Benjamin Bagby, Barbara Thornton ve Elizabeth Gaver'den oluşuyor.
İsrail, Sudan, Güney Amerika, Balkan ül-
keleri ve Polonya'ya gitti. Birçok Alman
vakfının, topluluğa müzik tarihinde kap-
samlı bir araştırma yapma imkanı tanıması
ile dünya çapında bır eğıticı konumuna ge-
len Sequentia. Avrupa ve Amerika'da verdi-
ği çok sayıda konferans, sempczyum ve
kurslar sayesınde kazanılmış bilgileri ak-
tardı. Müzık topluluğu 1987'de "HiJdegard
von Bingen: SvTnphoniae" ve "Edison Prize"
ödülünü kazandı.
Topluluk üyelennden Barbara Thornton
önce Nevv York ve Amsterdam'da şan eğiti-
mi gördü. daha sonra üniversite eğitimine
opera dalında Zünh ve İtalya'da devam etti.
"Schola Cantorum Basiliensis"de "Ortaçağ
Müziği İcrası" dalında ıleri seviyelerde dip-
loma alan sanatçı, 1974'ten beri Benjamin
Bagby ile çahşıyor. Benjamin Bagby de
daha önce Chıcago'da ve Ohio Öberlin
Conservatory'de şan eğtimı alarak "Erken
Çağ Müziğf" dalında uzmanlık derecesine
ulaşrruştı.
Sanatçı şanla birlikte zamanını ortaçağ
arp icrası. anglosakson şiir sanatının icra bi-
çimi. aynca Köln'de bulunan ve özellikle li-
turya çoksesliliği ve ortaçağ şanı ile uğraşan
Sequentia'nın "Erkekler Müzik Topluluğu"
kısmına harcamakta.
Hem ortaçağ, hem de barok
Elisabeth Gaver ise Stanford Unıversıt)
ve Juillaiard School'dan diploma alarak
müzik çahşmalanna Indiana University,
"Erken Çağ Müzik Enstitüsü"nde devam
etti.
Orada hem ortaçağ hem de barok reper-
tuvann icrasına yönelen sanatçı şimdiye ka-
dar VV'averly Consort. Concert Royal. Citi-
musick. Ensemble Seicento, Santa Cruz Ba-
roque Festival ve Mostly Mozart Festival
gibi Amerika Birleşik Devletleri'nde, erken
çağ müziği alanında öncü müzik topluluk-
lanyla çalıştı.
İstanbul'da dün ortaçağ müziğinin seçkin
örneklerini sunan topluluk 5 martta Anka-
ra Operet Sahnesi'nde. 8 martta yeniden
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde ve 10
martta da İzmir Türk-Amerikan Derneği
Salonu'nda bir dizi konser gerçekleştirecek.