30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 2 MART1994 ÇARŞAMBA KULTUR Galeri B'nin dingin mekanında hareketli yüzeyler oluşturuyor Erdal Alantar'm resimleri Sabırsızressamınsabırlısürekliliği CANAN BEYKAL ] 974 yılından beri ErdaJ Alantar'ı görmemiş- tim. Paris'te I974'te Alantar'ın kendi resmini an- latışındaki heyecanını, kendine özgü kısa. kesin sözcükleriyle "atak, hücum, yırt, geri çekil, şim- di, atü..." sanki kılıç düellosu yaparmışçasına resmini ve hatta atölyesine baskı çalışması için gelen genç öğrencilerine yeterince canlı olmalan için kışkırtıcı ivmeler katarak dersıni jestlerle birlikte anlatışını anımsıyorum. Bu heyecanlı, sabırsız ressamın bir sanat anlayışında bu denli sabırlı sürekliliğine şaşmamak elde değil. Alantar 60'lardan sonra zaman zaman. son yıllarda da sürekli yaz tatillerini Türkiye'de ge- çirmektedir artık. Büyükada ve Bodrum-Yah- kavak'ta yazlan da resim yapıyor. Yeni sergisin- de Yalıkavak'tan getirdiği eş boyutlu. beyazın egemen olduğu tek renkli resimleri de bulunu- yor. Alantar İstanbul'un ne denli değiştiğinin farkında mıdır, bilemem. Artık İstanbul'un sınırlannın nerede sonlandığının bilınmeziiğini yaşıyoruz. J^as.aşam koşullanna son derece uygun, hızlı, devingen, kavgacı, atak bir resim dili uygulamıştır Erdal Alantar.Bu resim dili karşılığını müzikte bulur. 10 yıl öncesinin Bodrum'u ve Ada"nın bugü- • nüyle arasında oldukça büyük farklar var şimdi. Sadece buralann nüfusunun artışı değil, nüfusu- nun değişimi. eski sakinlerinin yeni gelenler yü- zünden daha da kabuklanna çekılirolması. hat- ta yok olmalannı yaşıyoruz. Kı>ı yağmacıhğı, hızlı yapılaşma, turizme açı- 'ma sonucunda yeşili, denizi, canlı türlerini ve kültürü yok ediyoruz. Bir zamanlann sakinli- ğinden, doğasından, kültüründen ötürii yeğle- nen bu yerler pisliği. gürültüsü, yapay zenginli- ğiyle yeni sakinlerince bile eleştirilen. yakınılan yerler olmaktadır hızla. Paris'in ne kadar değiştiğinden benim de ha- berim yok. Ama Paris sanat ortamının değiştiği- ni en aandan izliyor, az çok biliyorum. Örneğin bir zamanlann ünlü ismi Jean Messagier'nin re- simlerini kimse merak etmiyordur arük Paris Messagier'i aşalı beri. Dünya sanatıyla koşut olarak (her ne kadar sanat merkezliğini New York'a kaptırmış olsa bile) Paris, sanatsal yöne- limlerinde hızla değişimler geçirdi. 60'lann soyut dışavurumcu rüzganndan sonra çok farklı işler üreıilmeye. çok farklı beğeniler oluşmaya baş- ladı sanınm. Alantar da tıpkı Messagier gibı dünvanın ortak sancılannı duymuş. bunlan o dönemin jestüel resim diline aktarmış sanatçılar arasındadır. Alantar'ın o dönemlerde hangi ıtkiler, hangi gereksinimlerle pentür jestüeli seçmiş olduğu- nun yanıtlannı vermek için giinün ortamına dik- kat etmeliyız. Elbette Paris'e gelmiş genç bir res- samın. sadece 'Türk' olması nedeniyle dünyanın ortak sancılanna karşı özel bir bağışıklık gelişti- rebileceğını düşünmek olası değildır. O da, bü- tün genç ressamlar gibi aynı sancılan duymuş. aynı gereksinimlere yanıt aramıştır. Bu yolda uzun vıllar çalışarak ustalığını da kanıtlamışür. Bunun yanı sıra Paris'te kök salabilmek. yoğun çalışmalar arasında yaşam koşullanyla didiş- mek ve iki oğul büyiitmek kolay bir iş değildir. Bu yaşam koşullanna son derece uygun hızlı. devingen. kavgacı, atak bir resım dili uygu- lamıştır Alantar. 60'lardan itibaren Alantar'ın uvgulavageldiği bu resim dili. hani "gözü ka- palıyken bile yapar" dedirten cinsten bır ustalığa enşmiştir. Hâlâ genç, devingen ve coşkulu Bu resim dili Alantar'ın beiirttiğı gibi karşılığını müzikte bulur. Bir tür müziğin resim diline çevrimidir sanki. O da çok belirgin bir müzik türüdür. Çokluk romantık. coşumsal, duyulara seslenen bır müziktır. Wagner ve Berli- oz resim sahnesinin çevrimidir. senaryosudur. Galeri B'nin dingin mekanında hayli hareketli yüzeyler oluşturuyor Alantar'ın resımlen. Alt katta daha renkli, üst katta ise desenleri ve Yalı- kavak'ta yapılmış beyaz fonun egemenhğinde az renkli, sanki tek bir fırça süriişünü içeren eş bo- yutlu işleri yer alıyor. Alantar, yüzünü çevreleyen beyaz sakalıyla. yine laftan lafa, anılardan anılara atlavarak he- yecanla bir şeyler anlatıyor. Bu sabırsız ressamın sabırla geçirdiği 30-35 yılın denevimıni ızliyo- rum ve kendi kendime şu soruvu soramadan edemiyorum: "Acaba Alantar hala aynı itkileri, aynı gereksinimleri duyuyor mu." Böylesine bır duyguyu yıllarca yaşatmak, yüzü çevreleyen sa- kalın. saçlann beyazlaşmasına karşın ruhun hala genç, devingen ve coşkulu olduğu anlamına geliyor. Bir de. 10.000 vvatt'lık metal bir çatalı hassas plak üzerinde gezdirirken teknolojinin çekiciliğine kapılmış olsa bile. Alantar'ın "bildi- ğinden şaşma' emrine uymaktaki disıphnıni gö- rüyorıız. Chopinyorumcusu Ohlsson CRR'de Piyanist Garrick Ohlsson Kültür Servisi - Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bu hafta, dünyaca ünlü sanatçılar bırbirini izliyor. Bu akşam saat 19.00'da. 1970 Varşova Chopin Yanşması altın madalya ödüllü piyanist Garrick Ohlsson, bir konser verecek İstanbullu mü- zikseverlere. Nevv York Filar- moni. Philadelphia, St. Louis. Boston Senfoni gibi Amerika'- run ünlü orkestralanyla sürekli konserler v eren sanatçı, bugün- kü konserinde Chopin'in yanı sıra Beethoven ve Schubert'ten de eserler seslendirecek. Yann akşam, 1971 'de Lond- ra'da kurulan Chilingirian Dörtlüsü'nün konseri yer alı- yor. Bath, Edinburg, Aldeburg festivallerine katılan ve Ulusla- rarası Nevv York Festivali "Ku- artetler Dizisi"nde Ingiltere'yi temsil eden dörtlü, yann akşam saat 19.00'da Haydn, Mozart ve Schubert'in eserlerini yorumla- yacak. Boulou ve Elios Ferre Kuartet, cuma akşamı özellikle caz müziğj sevenJere zengin bir konser programı sunacak. Topluluk, saat 20.00'deki kon- serde, Boulou ve Elios Ferre akustik gitar. Philippe Combel- le davul ve Dominique Lemerle bas gitarda olmak üzere, Djan- go Reinhart, Charles Trenet, Charlie Parker ve Thelonious Monk'un eserlerinden örnekler verecekler ve doğaçlama yapa- cak. Cumartesi günü saat 15.00'te yaşamını Avusturya'da sürdü- ren piyanist Banu Sözüar bir re- sital verecek. 1977 yılından beri Avrupa, Ortadoğu, Uzakdoğu. Asya, Afrika ve Avustralya'da konserler veren ve iki kez Ulus- lararası İstanbul Festivali'ne katılan sanatçı. resitalinde Haydn, Liadov, Milhaud ve Uszt'in eserlerine yer verecek. Aynı gün saat 20.00'de, Bo- ğaziçi Üflemeli Çalgılar Beşlisi ve Gaudeamus Yaylı Çalgılar Dörtlüsü birlikte çalacaklar. 1985 yılında kurulan Boğaziçi Üflemeli Çalgılar Beşlisi. geniş repertuvanyla ülkemizde çok- sesli müziğin tanınıp sevilmesi- ne katkıda bulunmayı amaçlı- >or. 1986'da Romanya'da ku- rulan Gaudeamus Dörtlüsü üveleri ise 1990 yılından bu ya- na Braşov G. Dıma Filarmoni Orkestrası koruması altında et- kinliklerini devlet sanatçılan olarak sürdürüyorlar. İki top- luluk, konserde. Rejcha'nın Se- kizlisi ve Rheınberger'in Do- kuzlusu'nu seslendirecek. İstanbul Devlet Senfoni Or- kestrası'nın cuma saat 19.00'da ve cumartesi günü saat 11.00'de vereceği konserlenn bu haftaki solisti, piyanist Mehmet Okon- şar. Şef Christof Escher vöneti- mindeki orkestra. Gabriel Fau- re, Arnold Schönberg ve YVolf- gang Amadeus Mozart'ın eser- lerini seslendirecek Şair Bedrettin Aykın y dan i Sevda Sureleri 9 Kültür Servisi -" 1984 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü"nün sahibi şair Bedrettin Aykın'ın "Sevda Sureleri" adlı şiir kıtabı>ayımlandı. "Sevda Sureleri',' şairin yayımlanan altmcı şıır kitabı. "Gerçek Sanat Yayınlan Şiir Dizisi"nin elli beşinci kitabı olarak yayımianan "Sevda Sureleri"nde kırk tane şiir yer alıyor. Bedrettin Aykın, mayıs ayı içinde "Vivaldi"de bir söyleşiye konuk olarak kaüip kitabından söz edecek 'Vivaldi'nin konuğu Tan Oral Kültür Servisi - "Vivaldı Cafe-Bar"da yılbaşından beri sürdürülen sanat söyleşilennin bu haftaki konuğu karikatürist Tan Oral. Sanatçı, bu akşam Vivaldi'de Zühtü Bayar ile çizgisi ve sanatı üstüne bir söyleşi yapacak. 1937 doğumlu Tan Oral, yurtiçı ve yurtdışı bircpk sanat ödülünün sahibi. Bunlardan en ünlüleri Usküp(1984)ve Tokyo (1983) sergilerinde kazandığı büyük ödüller. Sanatçı, yayımlanmış beş karikatür albümüne de imzasını atmışbulunuyor. Gravürlerle Türkiye ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanhğı Yayınlar Dairesi, Türkiye'ningravürlerle tanıtıldığı "GravürlerleTürkiye" adlı 6ciltlik bireser hazırlıyor. Kültür Bakanlığı'ndan edinilen bılgıye göre. "Gravürlerle Türkiye" adlı eserle şehirleşmenin hızla yaygınlaştığı bir dönemde, Türkiye sınırlan ıçindeki yerleşım birimlennin 16-19'uncu yüzyıl arası döneme ait grav ürlerinin bir araya getirilmesi amaçlanıyor. Daha önce lıazırlanan kaynak kitaplarda ağırlıklı olarak İstanbul ilinin gravürlerinin yeraldığı. hazırlanmakta olan eserde ise Türkiye'nin bütün illerine ait bin 800 orijinal gravürün bulunacağj belirtildi. 'Sonradan Boyannuşlar'sergisi Kültür Servisi - Mustafa Pancar'ın "Sonradan Boyanmışlar" adlı sergisi Atatürk Kitaplığı Sergi Salonu'nda açıldı. Pancar. sergideki yapıtlannda renkli basından seçtiği sayfalardaki insanlan pastel boya kullanarak bırçeşit ironiyle resmetmiş. MımarSinan Üniversıtesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü 1987 yılında bıtiren sanatçı. bu konuda şunlan söylüyor:"Fotoğrafçı vitrinlerindesergilenen siyah beyaz fotoğraflar özellikle 70'li yıllardan sonra yerlerini renkli fotoğraflara bıraktı. Siyah-bevaz televizyonlann renklileriv le yer değiştirmeleri gibi. Sonradan renklenen bu hav atlar bir anlamda kent insanının yabancılaşmasını da yansıtıyorolmalı." Sergi. 19 mart tarihine kadar gezılebılır. Elyazması eserler onarılacak ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanhğı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü. el>azması v e nadir eserlerin gelecek kuşaklara aktanlabılmesı amacıyla İstanbul ve Konya'da "Yazma ve Nadır Eserler Restorasyon Merkezi' kuruyor. Kurulacak restorasyon merkezleri ile yazma ve Arap harfli nadır basma eserlerde zaman içinde meydana gelen yıpranma ve hasann önlenerek sağlıklı birşekilde korunması amaçlanıyor. Restoras>on merkezlerirun ku- rulması için İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi ve Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi'nin seçildiğj bildirildi. Eserlerin onanmı ıçın gerekli olan cihazlann satın ahndığı ve binalardaki düzenleme işlemlerinın sürdüğü belirtildi. Boulou FerreCazDörtlüsü Ankara veİstanbul'da Kültür Servisi - Fransız Kültür Mer- kezi'nin davetlisi olarak ülkemize geîen Boulou Ferre Caz Dörtlüsü İstanbul ve Ankara'da iki konser verecek. Toplulu- ğun Gipsy Jazz geleneği içinde vereceği konserler; 4 mart cuma günü saat 19. 00'da Cemal Reşit Rey Konser Sa- lonu'nda. 7 mart günü de Eylül Pro- düksiyon tarafından düzenJenen Shera- ton Ankara Konserleri kapsamında saat 20.30'da dinlenebilir. Boulou Ferre (gitar) ve Elois Ferre (gi- tar)'den oluşan topluluğa bas gitarda Dominique Lemerle. davulda ise Philip- pe Combelle eşlik edecek. 1951 yıhnda Paris'te doğan Boulou Ferre, Django Reinhardt gibi Kuzey Fransa Çingenesi. Boulou Ferre; Djan- go Reinhardt ve Stephane Grappelli'- nin de aralannda bulunduğu, 30'lu yıllann ünlü Hot Club de France Beşli- si'nin gitaristi ve temel taşlanndan biri olan Pierre Matelot'nun oğlu olduğun- dan gitarla küçük yaşlarda tanıştı. Paris Devlet Yüksek Konservatuvan'nda mü- zik eğitimi alan Boulou Ferre, henüz 12 yaşındayken uluslararası müzik kariye- rine başladı. Charlie Parker ve Dizzy Gillespie'nin plaklanru dinlemekle kal- mayıp aynı zamanda sololannı da çal- maya başladı. İlk konserini 1959'da Musee Guimet'te veren sanatçı, iki yıl sonra da Fransız şarkıcı Joan Ferrat'ın yer aldığı ve Charlie Parker klasiklerin- den oluşan ilk plak kaydını gerçekleştir- di. "Bluesette" adlı albümün ardmdan Paris Devlet Yüksek Konservatuvan'- nda armoni ve müzik analizi eğitimi alarak 1964'te 13 yaşında dünyaca ünlü Antibes/Juan Les Pins Caz Festivaü'nde çaldı. Sanatçının bazı sahne perfor- manslan Barclay Fırması tarafından LP olarak yayımlandı. 1970 yılında, Alman vibrafoncu Gunter Hampel ile ve 1976'- da da Bob Reid'in "Emergency" albü- münde çalan sanatçı. kardeşi ile birlikte "The Gipsy Corporation Orchestra"run kuruluşunda önayak oldu. Eloıs Ferre de on yaşına gelmeden babası ile gitar çalmaya başladı, Dizzy Gillespie ve Charlie Parker'den etkilen- di ve eski İspanyol flamenko geleneğine yakjnlık duydu. İlk konserini 13 yaşı- nda veren Elois Ferre ağabeyi Boulou'- nun tersine perfor- manslan- nda geri planda kal- mayi ve ne- şeli, esnek bir ritim içinde daha az solo çıkışlar yap- mayı tercih ediyor. Fer- re kardeşler, kökenlerin- de yer alan doğal Çin- gene ruhu ve müziği ile caan tüm dönemlerinin et- kilerini birleştirmeyi başararak "swingw - den "mainstream"e. "be-bop"tan Fransız "chanson" geleneğine, birbirin- den farklı ekolleri güçlü bir teknikle ye- niden yorumlamaya devam ediyorlar. İkili olarak, ya da oluşturduklan grup- larla dünyanın çeşitli şehir, merkez ve festivallerinde konserler veren Ferre kardeşler, Adis Ababa, Kampala, Nai- robi, Harare kentlerinde, Kanada ve Amerika'da çeşitli şehirlerde. Tel Aviv ve Montreal. Nice, Nancy, Juans-Les- Pins, Quebec, Carrefour Mondiale de la Guıtare gibi caz festivallerinde konser- ler verdiler. Topluluk, İstanbul ve Ankara'da ve- recekleri konserlerde, cazseverlere do- ğaçlama ve Django Reinhardt, Charles Trenet, Charlie Parker ve Thelonious Monk'un eserlerinden oluşan bir prog- ram sunacak. Sequentia Ortaçağ Müzik Topluluğu, Ankara, istanbul ve İzmir'de konserler verecek Ortaçağmüziğinden'AşkmTerörü' Kültür Servisi - Seauentia Ortaçağ Mü- zik Topluluğu, ülkemizde bir dizi konser verecek. İstanbul Alman Kültür Merkezi ve İstanbul Filarmoni Derneği'nin davetli- si olarak ülkemize gelen topjuluğun kon- serleri İstanbul, Ankara ve İzmir'de ger- çekleşecek. Benjamin Bagby, Barbara Thornton ve Elizabeth Gaver'den oluşan topluluk ".\şkın Terörii" adlı konserlerinde "Venüs Yıldızı", "Jena'da Oluşan Elyazması- ndan", "Kadınlar Geleneği". "Zifaf Gecesi Terörii " ve "OswaM von VVolkenstein Şarkdan" bölümlerinde ortaçağ müzikle- rinden örnekler verecekler. Ortaçağın en önemli müzik ve şiir tarzlanndan birinin adını alan Sequentia, 1977'de kuruldu. Topluluk, unutulmuş bir repertuvara yeniden yaşamveriyor. Ortaçağın en önemli müzik ve şiir tarz- lanndan birinin adını alan Sequentia. 1977'de Benjamin Bagby ve Barbara Thornton tarafından kuruldu ve kısa süre- de uluslararası düzeyde örnek topluluk ha- line geldi. Topluluk ortaçağ Avrupası canlı müzik geleneğinin rekonstrüksiyonunda vokal ve enstrümantal vırtüözlüğü, yeni- likçi araştırmayı ve program geliştirmeyi eşsiz bir şekilde birleştirdi. Kapsamlj araştırmalar 17 yıllık müzik icra geçmişinde çoktan unutulmuş bir repertuvara yeniden yaşam veren topluluğun çahşma temelini Avrupa -özellikle Almanya- ve Kuzey Amerika oluşturmakta. Goethe Enstitüsü'nün des- teğiyle topluluk; Hindistan, Pakistan, Ja- ponya, Kore, Fas, Mısır, Suriye, Lübnan, Sequentia Ortaçağ Müzik Topluluğu, Benjamin Bagby, Barbara Thornton ve Elizabeth Gaver'den oluşuyor. İsrail, Sudan, Güney Amerika, Balkan ül- keleri ve Polonya'ya gitti. Birçok Alman vakfının, topluluğa müzik tarihinde kap- samlı bir araştırma yapma imkanı tanıması ile dünya çapında bır eğıticı konumuna ge- len Sequentia. Avrupa ve Amerika'da verdi- ği çok sayıda konferans, sempczyum ve kurslar sayesınde kazanılmış bilgileri ak- tardı. Müzık topluluğu 1987'de "HiJdegard von Bingen: SvTnphoniae" ve "Edison Prize" ödülünü kazandı. Topluluk üyelennden Barbara Thornton önce Nevv York ve Amsterdam'da şan eğiti- mi gördü. daha sonra üniversite eğitimine opera dalında Zünh ve İtalya'da devam etti. "Schola Cantorum Basiliensis"de "Ortaçağ Müziği İcrası" dalında ıleri seviyelerde dip- loma alan sanatçı, 1974'ten beri Benjamin Bagby ile çahşıyor. Benjamin Bagby de daha önce Chıcago'da ve Ohio Öberlin Conservatory'de şan eğtimı alarak "Erken Çağ Müziğf" dalında uzmanlık derecesine ulaşrruştı. Sanatçı şanla birlikte zamanını ortaçağ arp icrası. anglosakson şiir sanatının icra bi- çimi. aynca Köln'de bulunan ve özellikle li- turya çoksesliliği ve ortaçağ şanı ile uğraşan Sequentia'nın "Erkekler Müzik Topluluğu" kısmına harcamakta. Hem ortaçağ, hem de barok Elisabeth Gaver ise Stanford Unıversıt) ve Juillaiard School'dan diploma alarak müzik çahşmalanna Indiana University, "Erken Çağ Müzik Enstitüsü"nde devam etti. Orada hem ortaçağ hem de barok reper- tuvann icrasına yönelen sanatçı şimdiye ka- dar VV'averly Consort. Concert Royal. Citi- musick. Ensemble Seicento, Santa Cruz Ba- roque Festival ve Mostly Mozart Festival gibi Amerika Birleşik Devletleri'nde, erken çağ müziği alanında öncü müzik topluluk- lanyla çalıştı. İstanbul'da dün ortaçağ müziğinin seçkin örneklerini sunan topluluk 5 martta Anka- ra Operet Sahnesi'nde. 8 martta yeniden İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde ve 10 martta da İzmir Türk-Amerikan Derneği Salonu'nda bir dizi konser gerçekleştirecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle