Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17MART1994PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
TURKİYE'DE
Adana
Afyon
Ajn
Ankara
Antalya
Aydın
Bursa
ÇanakfcaJe
Dcyartmfcır
Edıme
Erzurum
Estaşebır
slanbul
zmır
Kare
Konya
Safnsun
Trabzon
Zonguldak
A 20
A 16
K 1
A 14
A 18
A 19
A 17
A 15
A 15
A 17
K 0
A 14
A 13
A 18
K 0
A 14
B 14
Y 13
B 14
• « '
1
5
• -9
• 2 *
• $ '
• «•
' 4 "
• 6
-
1
0
-
1
5'
••10
" 1 '
' 5 *
1
7
1
•-10
" 0 *
• 4 *
° 4 '
" 5 '
DÜNYADA
Metfioro(o)! Işlen Genel Mudurluğu nden aiınan bılgıye göre yurdun kuzeydo-
ğu kesımlen çok bulutlu. Dogu Karadenız kıyilan yağmurîu, Do$u Anadolu nun
kuzeydofiiisukaryağtşlı dığeryerleraz bulutlu veaçtkgeçeceK Havasıcatüığı
artacak Deni2tenmızde rüzgar, Akûenız de gunbatısı ve lodos, diğer derifZfdo
mızde kıble ve lodostan. AKdenız ve Marmara'da 2-4 dıger denızierımı*Je 3-5
Kuwetır>de saatte 10-21 denız mılı htzla esecek Van Gölu nde hava parçatı bu-
lutlu geçecak
Amsterdam
Amman
Atına
Bağdat
Bonn
Brûksel
Cenevre
Cezayır
Frankfurt
Leftoşa
Pelertburg
Londra
Madnd
Mılano
Moskova
Munıh
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Vyar.a
K 4
A 18
A 2 0
B 18
Y 12
K 5
B 13
A20
Y 11
A 20
K 2
Y 10
A 16
A22
K 0
Y 11
K 2
B 12
K 5
A28
B 13
Y12
j Yağmurîu Bulutlu Sıslı $ Güneşh § K a r İ 1
Anne
sevecenliği
FLORİDA,ABD-Peg
Riape adlı kadın, tam 28
yıldır yavru karacakn bir
anne sevecenliği içinde
besleyip koruyor ve
sağlıklı biçimde
büyümelerini sağlıyor.
Yavrulan eliyle besleyen
Riape "çevrenin
kirlenmesi, motorlu
taşıtlann çoğalması ve
avcılann zalimliği
karşısında benim gibi
düşünen herkesi yavrulan
korumaya çağınyorum"
diyor.
Çarpıcı
defîle
NEVVYORK-
Modacı Gossard.
bütün dünyada
kapışılan sutyenlerine
yeni modellerekledi.
New York'taki son
defılesinde, geriye
dönüşyapan
Gossard'ın
mankenleri, 1960'lan
anımsatanve
göğüsleri kaldıracak
şekilde
tasanmlanmış
sutyenleri izleyicilere
sundular.
GUM)EM
MTJSTAFA BALBAY
ANKARA-Koalisyon hükümeti, "Kürt realitesini tanıyo-
ruz'dan şu noktaya geldi:
"Bugünkü sınırlar içinde yaşayan Türk ulusu, yaklaşık
bin yıldan bu yana bir arada yaşayan toplulukların kayna-
şarak meydana getirdiği bir bütündür..."
Başbakan Tansu Çiller'in dün düzenlediği basın toplantı-
sında dağıtılan "Terör ve Ekonomi Üzerine Dobra Dobra"
başlıklı kitabın 6. sayfası aynen böyleydi.
Demirel-İnönü koalisyonu işbaşına geldiğinde Demirel'-
in ilk demeçlerinden birisi, "Kürt realitesini tanıyoruz" o\-
muştu. Koalisyon protokolünde de demokratikleşmenin
yanı sıra, Güneydoğu'da korucu sısteminin kaldırılması,
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin kaldırılması gibi vaatler
yer almıştı. Bunlar bugün de geçerli. Koalisyon Demirel-
İnönü ikilisinden, Çiller-Karayalçın ıkilisine yumuşak geçiş
yaptığında, Çiller'in ilk demeçlerinden biri de şöyleydi:
"Güneydoğu da yaşanan terörü yok edeceğim. O yörede
yaşayan yurttaşlarımıza kültürel haklar verilmesini sağla-
yacağım, Kürtçe radyo-televizyona izin vereceğim..."
Çiller o noktadan bu noktaya geldı. Anlaşılan, herkes iş-
başına gelirken başka, işin içine girince başka düşünüyor.
Başbakanlarınyaklaşımlarındakıbudeğışimlerde, daha
Güneydoğu'da yaşananların "teşhis" bile edılemediğini
ortaya koyuyor. Aynı kitapçıkta PKK için, bir yerde eşkıya,
bir yerde terör örgütü, bir yerde katil sürüsü, bir yerde maf-
ya deniyor. Uzatmamak için bunların anlamlarını açmıyo-
rum, ama her biri farklı içerikteki tanımlamalar bunlar. Ger-
çekçi olmak zorundayız. Avrupa'da büro açmış bir örgütün
ne olup ne olmadığını açıkça ortaya koyup, "Bu, budur"
demekgerekiyor. Bugün yapılanıse "durumagöretanım"-
dır.
Başbakan'ın övünerek anlattığı bir başka konu ise, son
on yıl ile son yedi ayda öldürülen teröristlerin sayısı. Baş-
bakan, "Bizim yedi ayda ölü ya da sağ ele geçirdiğimiz te-
rörist sayısı rekor düzeydedir. Onların yedi yılda yapama-
dığını, biz yedi ayda yaptık" diyor. Dağıtılan rakamlara
bakıyoruz, son 10yı Ida6 bin 313'ü ölü, 10bin389terörist"ef-
kisiz hale getirilmiş". Bu rakam 50. hükümet döneminde
ise toplam (ölü ve sağ) 4 bin 306 olmuş.
Çiller, bu rakamları gurur kaynağı olarak verdi, ama tab-
loya tersinden bakmak gerekirse, demek ki, terör örgütü-
nün gücü ve boyutu giderek büyümüş...
Niçin büyüyor?
Yapılamayan bir şey mi var?
Araştırılması gereken budur. Terör örgütü, daha çok as-
ker, daha çok vatandaş öldürmeyi varJık nedenı sayabilir,
ama devlet, hükümet, adam öldürmekle övünemez!
Çiller'in basın toplantısmm başrolünde yine Mesut Yıl-
maz vardı. Yanlış saymadıysam tam 21 kez adını andı. Yıl-
maz kaçtı, Yılmaz hızımı kesıyor, Yılmaz'ın genel başkanlı-
ğı tartışılacak, DEP'te Yılmaz bızi yalnız bıraktı...
Başbakan ekonomiyle ilgilı soruları yanıtlarken kendimi
üniversitede Genel Ekonomi dersinde hissettim. Başbakan
önce kendisine soru sordu, sonra yanıtladı. Ekonominin
özetı şu:
Merak edecek bir şey yok, 94te tamirat, 95'te rahatlama,
96'da refah... Bunun sonucunda da halk koalisyon ortakla-
rını ödüllendirecek...
Çiller basın toplantısına değışik bir yöntemle başladı.
Yedi ay önce ilk Başbakanlık günlermde gazete manşetle-
rini yanında getirmiş. Bazılarını okudu:
"Güneydoğu alev alev", "Sarsılıyoruz", "Moral sıfır",
"Ülke nereye gidiyor?", "Tehlikeli tırmanış."
En son da kendi demeçlerinden birisini gösterdi:
"PKK ile savaşı kazanacağım."
Başbakan sonra da yukarıda sözünü ettiğimiz rakamları
özetledi.
Gerçeği söylemek gerekirse, bir yandan ne kadar çok
adam öldürüldüğünü anlatıp övüneceksiniz, Güneydoğu'-
da "Kürtsorunuyoktur, salt terör sorunu vardır" diyeceksi-
niz, bir yandan da 21 mart arifesınde "Nevruz'u resmi bay-
ramyapacağım "deyipbazıkesimleremaviboncukdağıta-
caksınız.
Bunlar samimi politikalar değil...
Bu topraklardan bugüne kadar tam 42 uygarlık geçmiş.
Bütün bu uygarlıklardan süzülüp gelen gelenekler, yaşam
biçimleri Anadolu insanına yerleşmiş. Anadoju'nun yüzde
98'i Müslümandır, ama pek çok gelenek hala İslamiyet ön-
cesine aittir. örneğin Şaman dininin bazı gelenekleri hala
yaşamaktadır. Küçük bir Anadolu kasabasına gidin, adının
Asurlularca verilmiş olduğunu görebilırsınız.
Anadolu bir gökkuşağı gibidir, hiçbir rengini yadsıya-
mazsınız. "Hepsikarıştı Türkoldu"demek, gökkuşağını tek
renge boyamaktır. Gökkuşağı gıbı, bütun renklerı kabul et-
meli ve bir arada tutmalıyız.
380 kadın öğretim üyesinden
Başbakan'a kaygı mektubu
• Baştarafi 6. Sayfada
Kûçûker, B. Soytürk, Ç. Atak,
M. Rjdvanoğullan, B. Yaylalı,
A. Seven, S. Dervişoğlu, O. Do-
ğubay, S. Göksel, M. Öztürk, F.
Güler Kahraman, M. Değer, R.
Okamur, F. Aksoy, B. Öz, A. D.
Erten. Z. özaydın, P. Uygar, Z.
Güven, T. Atabek, N. Akyolcu,
M. Kabanibağolu. S. Erdoğan,
Z. Duma, S. Savaşer, B. Yürü-
gen, N. Tuncel, Y. Ozsoy, G. Ye-
uer, N. Cesur, K. Akküçük, S. Er-
gun, N. Ural, Y. Anü, N. Y. Ateş,
D. Ü. Anboğan, U. Uras, Y.
Yıldız, D. Dedepğlu, H. Çatalca,
N. Kjratiı, Y. Üresin, Ş. An, A.
Olgun, G. Uakoğlu, Ş. Balkent,
B. Demiriş, A. Z. Ergün, K. Meli-
koğlu, G. Gönen, K. Akin, N.
Seyrek. D. Uçaner, B. Katipoğlu,
ö . Tunceli, F. Ö. Çavuş, Z.
YazKi, A. G. Arkan. D. O. Yıllar,
A. Barlas, Y. Yeğenoğlu, G.
Özarmağan. A. Sanca, G. Kü-
lekçi. D. İ. Yaylalı, S Ince. M.
Büyfikakyüz, N. Yüzbaşıoğlu. H.
Romanlannız ve
ansikJopedileriniz
yerinizden alırur.
Tel:5540804
Gürdal, C. Alatlı. B. Özer, Z.
Çebi, A. Apaydın, M. Konan, K.
Babadağ, G. Aksoy, G. Taşocak,
G. Görak, A. Kavakb, A. Coş-
kun, S. Oktay, T. Tunçel, F. Me-
riçli, A. Kat. S. Atmaca, E. Toru-
noğlu, K. Alpınar, N Akev. Z.
Tıınca, M. Erk, N. DirekçigiL, Z.
İpşiroğlu, A. Topal, S. Kamer, Y.
Ceyhan, S. Altınsaçlı, K. Akgün,
Z. Uygar, Ş. CeMr, S. Birsel,M.
Atıcı, A. N. Akbulut, D. Koou-
koğlu, G. Kiiçükhüseyin, S. Cive-
lek, G. Güldamla, K. Ushı, Y.
Tüter. S. Sandıkçı, A. Songül, S.
Memıertaş, G. Andiçan, H.
Uzun, A. Berkmen, G. Baloğlu,
Ç. Ç. Uygur. Z. Calay, N. Uy-
gun, O. Balkaıüı, Z. Artvinli, Z.
N. Tütüncü, H. Alzager. H. Ko-
çak, S. Gürkan. N. Enç, R. Aca-
roğlu, B. Çakıroğlu, N. Bahçecik,
S. Erişkan. M. Oraliş, S. Özdiyar,
F. L. Tektunah, Y. Yıldız, O.
YağLZ, A. Sömer, A. Dindar, N.
Ortayü, A. Mayır, N. Bilge, O.
Kıbç. G. Gü\enflirA H. M. Duru,
G. Yıtaıaz, A. K. OzeL Z. Çiçek,
M. Kalkan, S. Yöney, T. Çalla-
vun, L. Üner, A. Man, B. Gihbay,
O. A. Algan, H. Y. Caner, Ş.
Gök, M. Erderer, Z. Yılmaz, F.
Dirçer, A. Çınar, B. Mosellim, F.
D. Ozden, L. Akalın.
Çe\refaciasuıuıeşiğindeyiz
Baştarafi 1. Sayfada
linti. Bu durumda binlerce ton
petrolün tam birçevre faiası ya-
ratacağını ifade eden bu kişi.
sızan petrol nedeniyle denizde 5
ayn noktada yanşn çıküğını
söyledi. Yetkili. sürüklenmenin
durdurulamaması ve rüzgann
ters esmesi halinde tankerin
"serseri mayın" gibi Boğaz'a gi-
rebileceğine dikkat çekti.
Kazayla ilgili soruşturma Sa-
nyer ve Beykoz cumhuriyet
savcılıklannca sürdürülüyor.
Sanyer Cumhuriyet Savcısı tl-
han Denizsu, kazanın kendi gö-
rev bölgelerinde gerçekleştiğini,
Beykoz'daki soruşturmanın
yardımcı nitelikte olduğunu be-
ürtti. Beykoz Cumhuriyet Sav-
alığı'nın karaya oturan Sea
Broker gemisinin sağ kurtulan
personeîînin ifadesini alarak
hazırlayacağı dosyayı kendile-
rine göndereceğini belirten De-
nizsu, soruşturmanın bilirkişi
ön raporu aşamasında oldu-
ğunu kaydetti. Denizsu, hazır-
lanacak ön raporla kazadaki
sorumluluk paylannın sapta-
nacağını ve ilgjliler hakkmda
Türk Ceza Yasasfnın ilgili
raaddeleri uyannca gerekli işle-
min yapılacağını bildirdi.
Deniz kazasının yol açtığı
tehlike nedeniyle Rumelika-
vağı'ndaki Kilavuzluk İstas-
>onu"nda ilgililer, bir durum
değerlendirme toplantısı yaptı-
lar. Devlet Bakanlığı Müsteşan
Timıır Erkman, tankerin rüzga-
nn yönü de dikkate alınarak
açığa çekildiğini ve yangının
kontrol altına alınmasına çalı-
şıldığını, İstanbul Boğazj'nın
tehlike geçene kadar bir süre
daha kapalı tutulacağını belirt-
ti. Toplanüdan sonra vapılan
açıklamada vatandaşlar. kıyı-
larda binken petrol atıklan ko-
nusunda uyanldı. Açıklamada,
bu atıklann üzerine herhangi
bir yanıcı madde atılmaması is-
tenirken deniz ürünlen üzerin-
de yapılan incelemelerde bun-
lann yenmesini engelleyecek
herhangi bir bulguya rastlan-
madığı kaydedildi.
Yetkililerin tehlike olmadığ]
yönündeki açıklamalanna kar-
şın İstanbul Üniversitesi Su
Urünleri Fakültesi Dekanı
Prof. İsmet Baran. kirlenmenin
su ürünlerinde kanserojen etki
yaratabileceğine dikkat çekti.
Denize yayılan petrolün su ile
havanın bağlantısını keseceğini
ve havanın suya kanşmasını
önleyerek sudaki oksijenin
azalmasına yol açacagını ka>-
deden Baran. bölgede Yunus
araştırma gemisinin de kirlilik
saptaması için çalışma > aptığını
ifade etti. Boğaziçi Cniversitesi
öğretim üyesi Prof. Kriton Curi
de denize yayılan petrolün, böl-
gedeki deniz canlılanvla kuşla-
ra zarar verdiğini açık'ladı.
Samatya, Beşiktaş, Büviik-
dere, İstinye ve Beykoz balıkçı
dernekleri adına açıklama va-
pan Beşiktaş Bahkçılar Derneği
Başkanı Zafer Murat Çetintaş.
yayılan petrolün kullandıklan
deniz araçlannı, ağlan ve tek-
neleri kullanılamaz hale getirdi-
ğini söyledi. Çevre kirliliğinin
av alanlan, deniz urünleri ve
bahklara zarar verdiğini kayde-
den Çetintaş, petrol tankerleri-
ne kapatılmaması halinde Bo-
ğaz'da trafıği engelleyecek ey-
lem yapacaklannı belirtti.
Anadolukavağı'nda karaya
oturan Sea Broker adlı kuru
yük gemisinde sürdürülen en-
kaz kaldırma çahşmalan sıra-
sında yeni bir ceset daha bulun-
du. Bulunan son cesetle birlikte
18'i Sea Broker. biri Nasia ge-
misinden olmak üzere ölü sayısı
19"a vükseldi.
Çiller'den 3 mavi boncuk
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Tansu ÇiUer
"1994 ydının seçim ydı değil, eko-
nomide tamirat ydı" olacağını
vurgulaj arak "Daha işin başuıda-
yız. Biz olnıadan. DYP olmadan
Türki>e'de hükümet çıkarmak
münıkün değildir. Biz bırakıp kaç-
mayız" dedi. Çiller aynca gece-
kondulara "SOB kez" af vaat etti.
Mevcut yasalarla kaçak yapılaş-
marun önlenemediğine dikkat çe-
ken Çiller, "Ortada iki tercih
vardır. Ya yıkacaksın veya affede-
ceksin. Biz affetmeyi, ama son kez
affetmeyi ve ondan sonra da >a-
saklayıcı ve önleyici gerekli riim
tedbirieri almayı "tercih ediyonız"
dedi. Çiller "iki yıl önce iki anah-
tar hayalini dile getirdiğini" de
anımsattı ve "2001 ydında herke-
sin mutlaka kendi konunı olsun,
ama kira öder gibi taksitlerk evle-
ri obun istiyoruz" sözleriyle iki
anahtardan biri olan konutun
anahtannın 2001 yılına kaldığını
ifade etti. Çiller, özelleştirmeden
bu yıl 3.5 milyar dolarhk gelir el-
de edileceğini açıkladı.
Başbakan Tansu Çiller'in dün
düzenlediği basın toplantısı sıra-
sında gazetecilere. Başbakanlık
tarafından haarlatılan ve koalis-
yon hükümetinin 8 aylık icraatını
kapsayan 3 ayn kitapçık dağiül-
dı. "Dobra Dobra" adlı kitapçık-
ta, terör ve ekonomideki gelişme-
lere ilişkin görüşlerini dile getiren
Çiller, "Daha işin Başındayız"
isimli broşürde ise. 8 aylık icraat-
lannın "doğnıluğu >e haklılığuıı"
vurguladı.
Çiller, "Vatandaşlanmla Soh-
bet" adlı kitap>çıkta ise "zaman ve
destek" beklediğini dile getirdı.
Bu kitapçıkta, DYP'nin "Laik ve
Müsiüman Türkiye'yi, Atatürk-
çüJüğü savunan" bir parti olduğu-
nu kaydeden Çiller, pariı ıçı mu-
halefete, "Böyle bir partinin men-
supian olarak kırgınlıklarunız,
küskünlüklerinıiz olmasın.
Aramızda küskünlerinüz varsa
banşsın, birbirine sanlıp kucak-
laşsın" mesajını gönderdi.
"Terör ve Ekonomi Czerine
Dobra Dobra" adlı kitapçıkta,
Türkiye'de "Kürt sorunu yoktur,
terör sorunu vardır" diyen Çiller.
DEP milletvekillerinın dokunul-
mazlıklannın kaldınlraası konu-
sunda da "Uzun zamandan beri
TBMM çatısı altında miUetin ve-
kili srfatı ile bulunan, öte yandan
be\»lrrwrBavnmış!an ile açıkça
böİücülük yapmaktan >e bo'lücü
örgütün kanlı eylemlerini kına-
mak yerine destekler >e hatta kış-
kırtır göriinüm sergilemekten vaz-
geçmeyen bazı kişllerin dokunul-
ma/lıklarının kaldırılması gerçek-
teşmiştir"
'PKKterörünün
hakkından geliriz'
Çiller, 1994 yılı yaz aylannın
terörle mücadelede dönüm nok-
tası olacağını kaydetti. Çiller,
"Biz PKK teröriinün hakkından
geliriz. Yeter ki hızımızı kesmesin-
ler" diye konuştu. Çiller ekono-
mideki sorunlara değinirken.
"tüm sonınlann temelinde ANAP
iktidarlarının 1980-1989 yıUarı
arasında aldığı dengesiz kararlar'-
*ın yattığını savundu. Çiller, eko-
nomideki terörün bitırilmesinin
çözümünün "özelkştirme" oldu-
ğunu söyledi. Çiller "1994 yılı
ekonomide tamirat ydıdır. Elimiz-
de sihirli değnek yok. ama ekono-
mideki terörü sona erdirecek çö-
zümleri biüyoruz" derken. ANAP
lıden Mesut Yılmaz"ın
"kaçtığını" yineledi. Ekonomiye
neşteratarken büyük halk kitlele-
nne hiç zarar vermediklerini sa-
vunan Çiller. devalüasy onun ge-
niş halk kitlelerine zarar vermedi-
ğinı. faizden yararlanmak için
büyük oranda dövizle borçlanan
bankalara, büyük sermayeye za-
rar verdiğini söyledi.
Çiller, PTTnin "T" sinin özel-
leştirilmesinden 2.2 ile 2.7 milyar
dolar civannda kaynak sağlana-
cağını. özelleştirmeden 2001 yılı-
na kadar toplam 37 milyar dolar
beklediklerini ifade etti.
Çiller, gecekondu konusunda-
ki görüşlerini aktanrken de. bu-
gün yalnız İstanbul'da evinin ne
zaman yıkılacağı korkusunu ya-
şayan 1 milyon 300 bin insanın
olduğuna dikkat çekti ve "Yani
bunlan yıkıp yerle bir etmek
miimkün müdür? Sebebi ne olursa
olsun hangi vicdan sahibi btınu ya-
pabilir. Biz hem yeni gecekondıila-
ra izin vermeyeceğünizi hem de çö-
zümü söylüyomz. Mevcut yasa-
larla kaçak y apılaşma belli ki ön-
lenemiyor. Bugüne kadar yapdan-
lar varsa da bu günah bize ait de-
ğil. Ortada iki tercih vardır. Ya yı-
kacaksın veya afTedeceksin. Biz
affermeyi. ama son kez affetmeyi
ve ondan sonra da yasaklayıcı ve
önleyici gerekli tüm tedbirieri al-
mayı tercih ediyoruz" dedi.
Çiller "İki yıl önce dile getirdiği
iki anahtar hayaline" dikkat çe-
kerken de konut anahtan için
2001 yılını hedef gösierdı
Kira öder gibi
Çiller "2001 yüuıda herkesin
mutlaka kendi konunı olsun, ama
kira öder gibi taksitlerle evleri ol-
sun istiyoruz. Bu alanda önemli gi-
rişûnleri de başlaftık. Mesela,
Emlak Bankası dar gelirlüeri ko-
nut sahibi yapacak bir dizi projeyi
tstanbul'da. Ankara"da ve Izmir'-
de ve bütün yurt sathında hayata
geçimıek için gerekli hazırlıkları
tamamladı. Konut açığının büyük
olduğu kentlerden başlayarak yur-
dun her köşesinde modern, her tür-
lü alry apıy a sahip konurJarı sürat-
le hazırlayıp, dar ve sabit gelirli
vatandaşlarunızın istifadesine su-
nacağız" dedi, Çiller. nevnızun
resmi bayram ilan edilmesine iliş-
kin sorusuna ise şu karşılığı verdi:
"Nevruz resmi bayram olacak.
Bu konudaki çalışmamız sürüyor.
Ben ısrarla bu yıla yetişmesini iste-
dim. ama olmadı. Önümüzdeki yıl
nevnızu resmi bayram olarak kut-
layacağız."
Kültür Bakanlığıharekete geçiyor
MEHMET DEMtRKAYA
Kültür Bakanlığı ve Çekül
Vakfı ile Uluslararası Anıtlar ve
SİTler Konseyi'nin(ICOMOS)
Türkiye temsilcileri, îstanbul Bo-
ğazı'nın deniz kazalanyla yok ol-
maması için harekete geçti.
Kültür Bakanlığı müsteşan
Prof. Emre Kongar, bakanlık
olarak. dünya mirasının en güzel
örneklerinden biri olan İstanbul
Boğazı'nı petrol taşımacılığına
kurban edilmesine izin vermeye-
ceklerini söyledi.
Mimarlar Odası İstanbul Bü-
yükşehir Şubesi, İstanbul Bo-
ğazı'nın uluslararası petrol ve gaz
taşımacıhğına kapaülmasını iste-
di. Anadolu ve Rurneli hisarlan,
Boğaz'ın en dar yerinde bulunu-
yor. Aynı zamanda kültürel zen-
ginliğimiz önemli örneklerinden
olan yablar da Boğaz'ın hemen
kıyısında yer alıyor. Petrol tan-
kerlerinin tarihi hisarlara verece-
ği zarar, dünya petrol tröstlerinın
bütün varhklannı ortaya koyma-
lanyla giderilebilir mi?
Montreux Anlaşması'nın sağ-
ladığı serbest geçiş hakkı nede-
niyle bir gün yok olma tehlikesiy-
le karşı karşıya kalan, tarih. kül-
tür ve tabiat zenginlikleriyle dolu
İstanbul Boeaz'ı nasıl koruna-
cak?
Kültür Bakanbğı. bu konuda
harekete geçti. Kültür Bakanlığı
müsteşan Emre Kongar, İstan-
bul 3 Nolu Koruma Kurulu'na
gönderdiği faks talimatında. kül-
türel ve doğal SİT alanı olan Bo-
ğaz'ın korunabilmesi için. ulusal
ve uluslararası sözleşmelerden
doğan yasal olanaklann araştın-
Imasını istedi. Yurt içinde ve
dışında harekete geçeceklerini
belirten Emre Kongar görüşlen-
ni şöyle anlattı: "Konuyu incele-
meleri için 3 nolu kurula talimat
verdiriyorum. Gerekirse uluslara-
rası düzeyde harekete geçilebile-
cek, milletlerarası anlaşmalann
maddeleri arasnnlacak. Bütün
Boğaz, bizim SIT alanımız. Kül-
tür Bakanlığı olarak Boğaz'ı. dün-
ya mirasının bu en güzel örnek-
lerinden birini petrol taşımacılığı-
na kurban edilmesine izin \erme-
yeceğiz. Bu konuda Bakanlık ola-
rak tavrınıız çok açıkfır."
Tanker kazasıyla birlikte acil
olarak harekete geçen bir diger
kuruluş ise Çekül Vakfı. Vakıf
OLAYLARIV
ARDENDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
diye öğrencileri zorlayabilir
miyiz?
ilk bakışta bu yaklaşım
haklı görünebilir; ama, dün-
yanın her yerinde, çeşitli
okulların ya da fakültelerin
kendine göre görenekleri
oluşmuş, kurallan benimsen-
miştir. Bir kız öğrenci, aşırı
mini etekle derse gelirse, ya-
kışıksız olmaz mı? Çevresi bu
giyimi yadırgayabilir. Kara
çarşafın yadırgandığı da kuş-
kusuzdur. Hele bu giyim ku-
şam bir siyasal gösteri için
bayrak gibi kullanılıyorsa,
hoş olmaz.
Kimi okulda öğrencilerin
belirli bir üniforma giymeleri
zorunludur. Üniversitelerde,
bu kadar olmasa bile, ortak
bir paydada buluşmamn ge-
reği açıktır. Kara çarşaf, öğ-
rencinin kimliğini saklayacak
ve gizleyecek bir giysidir,
kullanılmasında çeşitli sakın-
calar vardır.
Ancak şeriatçılar bunun gi-
bi olayları bir "siyasi müca-
delearacı "sayıyorlar. islam-
cıların din devleti kurmak yo-
lundaki politikaları gün geç-
tikçe daha çok açığa çıkıyor,
şeriatı toplum düzeni olarak
benimsetmek yolunda yeşil
bayrak açılmıştır.
Yapılacak iş, şeriatçılara
demokratik cumhuriyetin ya-
salarını anımsatmak ve uy-
gulamaktır. Eğer üniversite-
de kara çarşaf isteniyorsa,
şeriatçı siyasal partinin de-
mokratik düzende iktidara
geçerek, bu yolda yönetme-
liklerini ve yasalarını koyma-
sı gerekir. Demokrasilerde
anayasa, yasa, tüzük, yönet-
melık gibi kurallara bütün
yurttaşlar uymak zorundadır-
lar.
Devlet dairelerine, ilkokul-
lara, liselere, üniversitelere,
camilere, kışlalara devam
eden insanlardan belirli gi-
yim kuşam kurallan na uyma-
larını istemek ve beklemek
demokrasinin gereğidir; öz-
gürlüklere karşıt bir davranış
değildir.
• • •
DGM'den DEP'lüereidam istemi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Gözaltı süreleri dün do-
lan DEP milletvekilleri ve Şır-
nak Bağımsız Milletvekili Mah-
mut Alınak, sorgu hakimlennın
dosyalan yeterince inceleyeme-
mesi üzerine yeniden gözaltına
alındılar. Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi'nin (DGM)
milletvekillerinın dokunul-
mazlıklannın kaldınlmasına
neden olan dosyalar dışında.
yeni savlar içeren dosy alar hazı-
rladığı öğrenıldi.
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral, tutuklu millet-
vekillerinin idam istemiyle yar-
gılanacağını belirterek. "Tüm
sanıklan, Türk Ceza Kamınu'-
nun 125. maddesine muhalefet-
ten haklarında tutuklama kararı
veriunek üzere mevcuden yedek
üyeliğe sevk ettik" dedi. DEP
Genel Başkanı Harip DicJe'nin
"susma hakkını" kullanması
üzerine diğer sanıklardan ayn
bir bölümde tutulduğu ve 5
gündür açlık grevinde bulundu-
ğu ileri sürüldü.
DGM Başsavcısı Demiral,
İsviçre parlamentosunun Lo-
zan kanadından Irene Gardiel
ve Zürih kanadından Ernst Sie-
ber'e milletvekilleriyle görüşme
izni vennedi. İsviçreli parla-
menterler. İsviçre parlamento-
sunun temsilcisi olarak Tür-
kiye'ye geldiklerini ileri sürdü-
ler ve tutuklu mılletvekillerine
destek ziyareünde bulunmak
istediklerini söylediler.
15 gündür Eözaltında tutulan
DEP Genel Başkanı Hatip Dic-
le. DEP milletvekilleri Leyla
Zana. Orhan Doğan. Sırrı Sa-
kık, Ahmet Türk ve Şırnak Ba-
ğımsız Milletvekili Maiunut
Alınak, dün sabah 06.30 sırala-
nnda DGM'ye getirildiler ve
DGM savcılığınca yeniden sor-
gulandılar. Milletvekillerinin
sorgusu öğlen saatlerine doğru
tamamlandı. Milletvekillerine
ilişkin dosya saat 13.30'da iki
DGM yedek üyesine iletildi.
Yargıçlar. 19 klasörü aşan dos-
yalan incelemek için süre istedi-
ler ve gece boyunca dosyalar
üzerindeçalışacaklannı belirtti-
ler. Yargıçlann isteği üzerine,
DEP milletvekillerinin gözaltı
süresi uzatıldı ve milletvekilleri
bir minibüse bindirilerek Anka-
ra Emniyet Müdürlüğü'ne geri
götürüldüler.
Yeni iddialar
DGM'ye gelen avukatlar
DEP'lilerle görüştürülmedi.
Avukatlann. DGM binasına
girerek sanıkJara ulaşma çaba-
lan sonuçsuz kaldı. DEP'lilerin
avukatı Hasip Kaplan, müvek-
killeriyle görüşmesine ızin veril-
mediğini belirterek DGM'nın
tutumunu vasadışı olarak nite-
ledi. DGM'de bulunduğu süre
içensinde kendisine kötü dav-
ranıldığını savlayan Kaplan,
"Bize avukat gibi da>ranmadı-
lar. Şuraya orurma. buraya git-
me gibi kısıtlamaiar karşısında
kendimi kışiada hissettim" dedi.
Kaplan. şu açıklamada bulun-
du:
"Avukat arkadaşlarla bir di-
lekçe verdik. MiUetvekillerinin,
eğer >ermişlerse, ifade rutanak-
lanndan birer örnek istedik.
Bunu da hakimler kararından
sonra vereceklerini söylediler.
Bizim gördüğümüz, Meclis'te
görüşülen dosyaların dışında ek
dosyalarm bulunduğu. Avukat
arkadaşlarla birlikte TBMM
Başkanlığı'na başvunıp, Baş-
kaıilık Divanı'nın bir karar ver-
mesini isteyeceğiz. Dokunul-
mazlıkJar toplam 19 dosya için
kalktı ve yalnızca bunlar için
yargüama yapılabilir."
TRTden bilirkişi
Milletvekillerine yöneltilen
suçlamalann büyük ölçüde
te>p ve video kasetlerine da-
yandınldığı öğrenıldi. DGM.
kasetlerde tahrifat, montaj. oy-
nama olup olmadığının belir-
lenmesi için TRT'den ses vç gö-
rüntü uzmanı istedi. Uzmaft-
lann görüşlerini bilirkişi raporu
olarak DGM'ye sunacaklan
belirtildi.
Belediye
• Baştarafi 1. Sayfada
hasar gördü. Üç kişi olduklan
belırlenen saldırganlardan
Mustafa Sancak (43), olava
müdahale eden bina güvenlik
görevhlerince yaralı oiarak ya-
kalandı. Bacağından y aralanan
Sancak. kaldınldığı Çapa Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde tedavi
altına alındı. Saldırganlann iki-
sı kaçmayı başardı. Saldırgan-
lann molotofkokteyli dolu
sandığın yanı sıra vanlannda
getirdikleri benzin bidonlanyla
belediye binasını kundaklama-
ya çalıştıklan belirtildi.
Boşnak-Hırvat anlaşması yarın
• Baştarafi 1. Sayfada
koyacaklanm. bu ülkeler dışında
Rusya. AB "troykası" ve Türki-
ye'nin tanık olarak katılacak-
lannı bildirdiler. AB "troykası".
birliğin şu anki dönem başkanı
Yunamstan. evvelki dönem baş-
kanı Belçika ve haziran ayında
dönem başkanlığını devralacak
Almanya'dan oluşuyor.
ABD Büyükelçiliği'ne dün ak-
şam saatlerinde. Çetin'in yann
geleceği ve gerekli hazırlık'lann
yapılmasını içeren bir talimat
gönderildiğı öğrenildı. Çetin.
ABD'de yann Türk gazeteciler
için bir basın toplantısı da düzen-
leyecek. îmza töreni için davetın
dün ABD Başkanı B0I Clinton
tarafından yapıldığını bildiren
kaynaklar. Fransa Dışişlen Ba-
kanı Alain Juppe'nın Ankara'da
yapacağı göriişmeler nedeniyle
Çetin'in programının ayarlan-
masında güçlük yaşandığını bil-
dıriyorlar.
Dışişlen kaynaklan. Türkiye'-
nin imza törenine davet edilmesı-
nin. Ankara"nın Bosna-Hersek
sorununun çözümü ıçın yaptığı
yapıa katkılann \e Hırvatlarla
Boşnaklar arasındaki diyaloğun
kesılmemesınde oynadığı rolün
onaylanması anlamına geldiğıni
kavdettiler.
Başkanı ve aynı zamanda
TBMM Kültür ve Sanat Danı-
şmanı olan Metin Sözen, ulusla-
rarası sözleşmeler ne olursa ol-
sun. bağımsızlık ve kullamm
hakkı olan bir ülkenin boyundu-
ruk altında bırakılmaması gerek-
tiğini söyledi. îstanbul Barosu ve
Mimarlar Odası ile ilişkıye gire-
rek. uluslararası alanda nelerin
yapılabileceğini tartışacaklannı
açıklayan Metin Sözen, uluslara-
rası mahkemelere başvurmanın
pratik yolannı arayacaklannı be-
lirtti. Konunun uİuslararası hu-
kuk içerisine girmesi nedeniyle.
bu alandaki uzmanlann gönîşle-
rine gereksimleri olduğunu vur-
gulayan Sözen şunlan söyledi:
"Uluslararası alanda yapacağı-
mız girişimlerin hangi sahadan ge-
çeceğini hızla saptamamız gereki-
yor. îkincisi bize bu konuda kolay-
İık sağlayacak bireyleri harekete
geçirmemiz lazım. Bunların arka-
sından, bizim ayranı kabarmış
siyasilerin üç gün süren heyecamn
durdurulmaması lazım. Herkes
olaya farklı tarafından bakıyor.
Balığıydı, yalısıydı, yeşiliydi. Evet
bunlar gerekli. Âma bir dağınıklık
var. Bütünü kaybetmememiz
lazım. Onları yadsımıyorum. Der-
li toplu olmamız, gücümüzü birleş-
tirmemiz lazım. Bütün bunlara
uluslararası destekde bulmamız
lazım. Bir SİT alanımn yok olma
tehlikesine Avusturalva'daki in-
san da tepki göstermeli. Rusya'nın
direncini kıracak uluslararası güç
odağmı oluşturmamız gerekir.
Uluslararası kazanım hakkı nere-
den çıkabilir. Anlaşmalara karşın
hukuk yollannın denenmesini
araştıraeağız." Mimar Sinan
Üniversitesi öğretim üyesi ve
ICOMOS Türkiye Daimi Komi-
tesi üyesi Prof. Dr. Haluk Sezgin.
25 Mart'ta İtalya'da uluslararası
bir toplantı yapılacağını ve İstan-
bul Boğazı ile ilgili konuyu gün-
deme getirerek bir ara karar çı-
kartılması için her yolun denene-
ceğini söyledi. Şimdiye kadar
katıldıklan uluslararası toplantı-
larda İstanbul Boğazı'nın taşıdığı
kültürel ve mimari değerleri.
taşıdığı doğa güzelliklerini her za-
man anlattıklannı belirten Haluk
Sezgin şunlan söyledi:
"Gecenlerde bir amıatör arka-
daşla, Boğazdaki bütün tarihi ve
doğa varlıklarının sigorta edilmesi
gerektiğini tartışıyorduk. Sigorta
parası o kadar çok tutacaktır ki,
Türkiye'yi Boğaz'dan tanker ge-
çirmek için zorlay anlara bu yolla
bir cevap verebîür. Boğaz'daki
vaıiıkların sigortalanması o kadar
çok çıkacaktır ki, tanker geçir-
mek için ısrar edenlerin petrolün
tankerlerle değil de bonılarla taşı-
nmasma yanaşabilecektir belki.
Bu bizim konuşurken doğan bir
düşünceydi. Boğazı kullanmak is-
teyenler burasını sigortalasınlar
şekUnde." Sigonanın yapılabil-
mesi için Boğaz'da bulunan bü-
tün değerlerin bir env anterinin çı-
kartılması gerektiğini belinen
Prof. Sezgin. İtalya'daki toplantı
da alınacak bir ara karann Tür-
kiye için bir destek teşkil edebile-
ceğirü söyledi. Boğaziçi'ni, "Dün-
ya SfTi" olarak nitelendiren Mi-
marlar Odası İstanbul Büyük-
kent Şubesi, Boğaziçi'nin ulusla-
rarası petrol ve patlayıcı gaz taşı-
maahğına kapatılmasını istedi.
Mimarlar Odası'ndan yapılan
açıklamada. "Boğaziçi'ni petrol
rrafiğine kapatmak Türkiye'nin
'evrensel' hakkıdır. Sadece nisar-
lara gelebilecek zaran, dünyanm
bütün petrol tröstleri birleşseler
bile ödevemezler"denildi.
Hırvatlarla Boşnaklar ara-
sında ittıfak kurulması planı Tür-
kiye tarafından 1991 yılından bu
yana savunuluyor. Ankara bu
amaçla, Hırvatıstan ve Bosna-
Hersek 'le birlikte ıkı kez üçlü
toplantı düzenlemışti. Dışişlen
Bakanı Çetin. iki toplum arası-
nda diyaloğun kopma noktasına
geldıği çeşitli dönemlerde gerek
telefonla, ıkı kez de "anında"' uça-
ğa atlayarak Saraybosna'ya git-
mışti.
Imzalanan anlaşmayla yürür-
lüğe gırecek olan plana göre Hı-
rvatlarve Boşnaklar. Bosna-Her-
sek içinde bir birim oluştumıayı
kabul ediyorlar. Sırplar ise diğer
birimı oluşturacaklar. Plan. uzun
dönemde Bosna-Hersek ile Hı-
rvatıstan arasında da bır federas-
yon oluşturulmasını öngörüyor.
Dışişlen Bakanı Hikmet Çetin
dün gece Fransa Dışışlen Bakanı
Juppeonuruna konutundaverdi-
ği yemek öncesınde Cumhuri-
yet'in sonılannı yanıtlarken,
"Yann flx^ün) Amerika'ya gidi-
yorum. Imza töreninde ben de bu-
İunacağım. Bu, Türkiye'nin bölge-
deki ve dünyadaki konıımu açısı-
ndan son derece önemli. Tıpkı Fi-
lisrin-İsrail barışında katkıda bu-
lunan ülkelerin anlaşmada bulun-
ması gibidir olay" diye konuştu.
AÇIK 1 1 /
YUKSEK \\(
ÖĞRETİM f | \
YANITLAR
İS İDARESİ
(2. Sınıf)ı.û 9.a
2.c 1O.d
3.b n.d
4d I2.d
5.d 13.c
6e 14c
7,c 15b
8.b 16e
HiıAri
oB
I7.c
18.a
19,c
2O.b
21d
22e
23.C
24.a
25e