Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MART1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
fngiltcre
ATDS'ii mandıranın
ürünlerine boykot
İneklerinde BIV virüsü saptanan iki yÜ2yılbk Green
Lane çiftliği satışlarını durdurmak zorunda kaldı
/
ngütere'deki bır mandı-
rada ineklerde başgös-
teren AIDS virüsü or-
tahğı kanşürdı. Kesimle gö-
revli ışçiler >ok edilmesi gere-
ken ineğe jaklaşmak isteme-
di; yem sağlayan şirketler
mandıraya girmekten çekin-
dı; süt pazarlama kurumu
mandırada üretilen sütün
halkın tükedmine sunul-
masını reddetti.
Kensall'dakı Green Lane
çiftJJğinı beş kuşakür calıştı-
ran ailenin üyesi olan Tim
Blyhting 200 yıllık bır tanhi
olan çiftlığinin en aalı döne-
mini geçtiğımiz günlerde ya-
şadı. Blyhting, çiftliğindeki
hasta hayvanlarda BIV anti-
korlan bulunduğunu ve
adının Tarun Bakanhğı me-
murlan tarafından kendileri-
ne bildirildığini dile getiren
yerel gazetecilerle görüştü.
Yerel, ulusal gazeteler ve
teJevizyon, Blyhting ailesinin
içinde bulunduğu kötü duru-
mu yansıttı; hükümet görevli-
lerinin çiftlikteki hayvanlann
haslahğı ile AIDS virüsü
arasında bir bağlantı
olasıhğını araşürdıklan belirt-
tildi. Süt pazarlama kurumu,
BIV vırüsü taşıyan sütün in-
san sağlığını etkılemediği yo-
lundaki bilimsel raporlara
karşın. bu sütü pazarlamak-
tan kaçındı.
Kimi veterinerler Blyhting'-
in sürüsünde görünen, solu-
num ve den hastalıklan. ülser
ve nörolojik bozukluklann
BIVden değıl de beslenme ye-
tersızliğinden kaynaklanabi-
leceğini öne sürüyor. .Zira.
yapılan deneyler, bu virüsün
sürü üzennde önemlı biretkısi
olmadığını ortaya koyuyor.
Buna karşıhk, Hayvan Sağlığı
Enstıtüsü. vırüsün ha>~vanlan
etkılemediğıni söylemek ıçin
eldeki BIV ile ilgıli bilgilerin
henüz >eterli olmadığına par-
mak basıvor. Bu arada çiftlı-
ğin veterineri de, beslenme so-
rununun hastalığın bir nedeni
değil de sonucu olabileceğine
inanıyor. HayvanJarda bir ga-
riplık olduğu ve çiftlik sahibi-
nin hıçbır kaçışı olmadığı be-
lirtihyor. Independent
w
Islamın barometasi: CamiTüm Müslümanlar, Şeker Bayramı dolayısıyla camilerde toplanacak
îngiltere'nin dört bir > anından gelen müslümanlar, Şeker
Bayramrıııda Regents Park'taki camide bir arava gelecek.
M. Forsterin "Hindistan"a Bir Ge-
çit" adlı romanında Dr. Aziz, terke-
dilmış bir camiye saygısızlık ettiğini
düşünerek Bayan Moore'u azarlar. Bu sah-
ne pek çok yönden önem taşır: Bırincisi,
Doğu'yla Batı'nin karşı karşıya gelmesinın
yarattığı gerilim ve kaçınılması neredeyse
mümkün olmayan yanlış anlaşılmalar; ikin-
cisi, Müslümanlann Tann'nın evi kabul et-
tikleri camiye karşı olan hislerinin derinliğı;
üçüncüsü ise cami fıkrinin Müslümanlann
toplumsa! ve si>asal yaşamındaki mecazi
anlamı.
Caminin Müslümanlann politik ve kültürel
yaşantısının merkezini oluşturduğu günü-
müzde aradaki tezat daha" büyük olamazdı.
Hebron'da yaşanan katliamla hatırlanacak
olan bu yılkı ramazanın ardından Şeker
Bavramı'nı kutlamak ıçin İngiltere'nin dört
bir yanından Müslümanlar. Londra'dakı
Regents Park'ın içindekı camide bir araya
gelecekler. Tüm dünyadakı camilerde veri-
lecek vaazlarda. Hebron'daki katliamın
üzerindedurulacak. Müslümanlara (Saray-
bosna'da, Filistin'de, Kaşmir'de) yapılan
haksızlıklar yeniden gündeme gelecek.
Kendilerine karşı bir umursamazhğın sür-
dürüldüğü iddiası güç kazanacak. Müslü-
man hükümetler, kendilerini Batı'ya sattı-
klan ve Islamiyet düşmanlanna karşı yu-
muşak davrandıklan iddiasıyla suçluna-
caklar. Aşın duygular harekete geçi-
rilecek ve gençlerden baalan tek çözümün
kana karşı kan almak olduğuna inanacak-
lar. Bu durumdan ilk yara alan İsraillılcr ve
Fılistinliler arasında sürmekte olan hassas
banş görüşmeleri oldu. Hebron, Müslü-
manlann ibadet yennin dinsel ve etnik çaü-
şmalara mekan olarak kullanıldığı olaylar-
dan sadece sonuncusu. Kudüs'teki Dome
of the Rock, Yahudi aşın dincilerin yerine
bir tapınak inşa etmek için sürekli yıkma
tehdidinde bulunmalan sürekli birgerginlik
kaynağı yaraüyor. Pek çok Müslüman gen-
ci, bu durumu protesto etmek isterken ya-
şamını yitirdi.
lç anlaşmazlıklar
ve dış tehditler
camilerde vücut
buluyor
Başka ülkelerde de caminin dinler arası
gerilimlerin en çok ortaya çıktığı yer olduğu
görülüyor. Ayota'daki Moğol İmparatoru
Babür'ün camiinin yıkılması tüm Hındis-
tan'da ayaklanmalara neden oldu.Bıldiği-
miz gibi, Sırplar da "etnik temizlik" kam-
panyasında camilere büyük önem veriyor-
lar. Cami yıkıldıktan sonra kalınülann üze-
rinden buldozerle geçiliyor ve yerine ağaç-
lar dikiliyor. Bu sadece bir topluma karşı iş-
lenmiş bır suç değıl, bu yapılann çoğu bir
kaç asırlık olduğu ve mimari açıdan önem
taşıdığı için aynı zamanda mimariye karşı
da ışlenmiş bır suçtur. Cami. nefretin vücut
bulduğu, tehlikeli bir yer halinı aldı.
6O'lı ve 70'li yıllarda Regents Park'taki
caminin inşaatı sırasında duyduğum sevinci
anımsayabiliyorum. Cami, tasanmı, altın
kubbesi ve geniş iç mekanıyla insana huzur
vermesi amaçlanarak inşa edilmişti. Cami,
yeniden doğuş, dostluk ve toplumsal uyu-
mun yaşandığı bir yer olmuştu. Ancak son
gelışmeler, Regents Parkı da etkiliyor. Ge-
cen cuma günü Müslümanlann cuma na-
mazı için toplanması hıssedilır gerilime ne-
den oldu. Bazı gençler, içende politik ko-
nuşmalar yapmalan yasaklandığından
gruplar halinde kapının önünde beklediler.
Aralannda bildiri dağıtanlar ve Cezayir ve
Suudi Arabistan hükümetlerini suçlayanlar
oldu. Bazılan İsrail'i ve ABD'yi kınadı. Ge-
çenlerde bir çatışmaya giren Bangladeşliler
ve Faslılar arasında yaralananlar oldu. Her
iki ulusun da etnik ve coğrafı olarak İslam
dünyasının iki ucunda bulunduklan gözö-
nüne ahnırsa bu çatışmanın toplumbilimsel
çözümlemesini yapmak çok zor olmaz.
Ötuz yıl sonra Regents Park'taki cami, bir
kuşatma. bir kriz hissini ve Jngiltere'deki
Müslüman toplumunu yansıtıyor. Otuz yıl
sonra ve neredeyse iki milyonu bulan bır
nüfusa karşın Müslümanlann hala Avam
Kamarasfnda bir tek milletvekilleri bile
yok. Regents Park, Bosna, Kudüs, Ayota;
tüm bu yerlerde cami, Müslüman yaşantısı-
nın barometresidır; Iç anlaşmazlıklann ve
dış tehditlerin. j ^ Guardian
14 MART TIP BAYRAMI
Sağlıkçalışaıılamııııburukbayramı
Tıp Bayramı bugün 75. kez kutlanacak. Yine törenler yapılacak, sözlerverilecek. Ancak sağlık çalışanlan
sorunlannın, sıkıntılannın artarak sürdüğünü belirterek 'vaaf duymak yerine sorunlannın çözülmesini istiyor
YUSUFÖZKAN
ANKARA - Geleneksel "14
Mart Tıp Bayramı" bugün 75.
kez kuüanıyor. Türkıye'dekı
60 bin hekim, toplam 300 bin
sağlık çalışanı Tıp Bayramı'na
"buruk" gjnyor. Sağlık çalı-
şanlannın önceki yıllarda diJe
getirdilderi sorunİar, artarak
sürüyor. Tıp eğıüminın düzey-
sizieşmesi, üp fakültelerindekı
kontenjan artınmı, ekonomık
sorunlar, meslek
bağunsızhğının engellenmesi,
sağlık çalışanlannın en başta
gelen sorunlan. Sağlık çalışan-
lan, artık **vaat" duymak yeri-
ne, sorunJannın çözümlenme-
sini istiyorlar.
Sağlüc çalışanlan 14 Mart
Tıp Bayramı'nı, bir türlü çö-
zühneyen sorunlann bir kez
daha dile getirildiği gün olarak
algılıyorlar artık. Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıüayan
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Genel Sekreteri Dr. Şükrü Ha-
tun, sağlık çalışanlannın yıl-
lardır Tıp Bayramı'nı "coşku,
mutluiuk ve umutia" kutla-
yamadıklannı söylüyor. Ha-
tun, sağlık sorunlan giderek
büyüyen, dünyanın geri
kaünış ülkeleriyle eşdeğer so-
runlan yaşayan, düzenli bir
sağlık poliükaa olmayan bir
ülkede, tüm yükü omuzlayan
sağlık çalışanı ve hekimlerin
sorunlannı 5 ana başlıkta top-
luyor
Mesieki mutsuzluk, umut-
suzluk: Tıp eğjurninde 12 Eylül
yönetımının armağanı olarak bir kriz yaşanıyor.
Son 10 yılda up fakültelennin kontenjanı 2 kat
artınldı. Buna bağh olarak mezunlann sayısı da
giderek arttı. Türkiye'deki 60 bin hekimin yansı,
son 10 yılda mezun oldu. Bu "hırij gefişme" hala
sürüyor. Tıp fakültesi sayısı 33'e çıkü. Dünyada
bunun bir benzeri daha yok. Sahte ve çarpık bir
geüşme bu. Bu carpıklıklarla birlıkte 1981 yılında
üp fakültesi öğrencisi başına kaynak miktan 8 bin
dolar iken. )993'de 3 bin dolara düştü. 1975'de 5
öğrenciye bir öğreüm üyesi düşerken, 1992"de 10
öğrenciye bir öğretim elemanı düşmeye başladı.
1986'dan beri uygulanan hızlı öğretim üyesi yetiş-
tirme çabalan, bu rakamı düşük gösterse de ger-
çekte durum daha vahim. 1990-1991 yılında 23 üp
fakültesindeki 621 ana bilim dalının yüzde 11 'inde
herhangi bir öğretim üyesi olmadığı saptandı. Ka-
litesiz, yetersız eğiüm nedenıyle kendine güvensiz
hekimler yetişti. Şu anda hekimler gizli işsizlik
yaşıyor.
Sağlık hizmetleri serbest piyasa dinamiklerine
terk edıldı. Sağlık hizmetlerinde bıreysel çıkarlar
Burası Türkiye'nin herhangi bir verindcki herhangi bir devlet hastanesi. Ydı, günü önemli değil. (, unkü her yd .her gün yaşananlar ajnı. Genellikle suçlananlar da
doktorlar, hemşireler, hasta bakıcüar kısaca başhekiminden temizlikçisine kadar hastane personeli. Peki > a onların sorunları? Onlar da en az hastalar kadar dert-
li. Bugün onlann bayramı ama ama hiç de mutlu değiller. Ve artık sorunları için 'çözeceğiz' sözii değilk
çözüm' istiyorlar.
ön plana gekli, kamuda çalışma değersiz hak ge-
tirildi. Temel sağlık hizmetleri ve 1. basamak he-
kimlik değersiz duruma düştü. Bircok hekim
muayenehane-hasta ilişkisi ile para kazanma yo-
lunu seçti. Türkiye'nin temel hekimlik değerleri
paraya teslim edıldı. Güleryüz, iyi hizmet çok pa-
rası olan için verilmeye başlandı. En temel amacı
insanlann aasını dindirmek olan hekimler iie he-
kimlik mesleğinin arası açıldı.
Sayılan 30 bine ulaşan prausyen hekimler
aşağılandı. Temel sağlık hizmetleri işlevini yıürdi.
3 bin 672 sağlık ocağı işlemez duruma geldi. 12
Eylül'ün ürünü zorunlu hizmet, devleün hekime
baskı aracı haline geldi.
Geçim Sıkıntısı: Eğitim hastanesinde şef olan
20 yıllık bır hekimin aylık maaşı 12 milyon 288
bin lira. 10 yıllık bir uzman hekim 11 milyon 562
bin lira, asistan ve pratisyen hekimler 8 milyon
430 bin lira maaş alıyor. 6 jıllık tıp eğitimi ve de-
vamında uzmanlık eğitimine uygun ücretlerdeğil
bunlar. Hekimler ve sağlık çalışanlan ciddi geçim
sıkıntıa içinde. Üniversitede bir profesör 40 mil-
yon lira ahrken, eğitim hastanesi şefi 12 milyon alı-
yor. Bu da eğitim hastanesinin eğitim kaütesini bü-
yük ölçüde etkiliyor.
Siyasi otoriteye güvensizlik: 1983 yılından bu
yana 9 tane sağlık bakanı değışti. TTB olarak
sağlıktan sorumluluğu Sağlık Bakanlığfnda görü-
yoruz. Kötü muamele. torpil, siyasi kavırma. rüş-
vet ve siyasi baskılarla. Sağük Bakanhğı bir"perso-
nel bakanlığı" durumuna geldi. Teknik kapasitesi
olmavan bakanlıklann başında geliyor. 1993
>ılında başbakanın tutumu. hekimleri yok sayma
gjrişimi güvensizliğimizi iyice artırdı. Cumhurbaş-
kanı dışında, sorunlanmızı takip eden kimse
çıkmadı.
Mesleki bağımsı/Jık: Hekimlerin üp fakültesini
biürirken etükleri "Hipokrat andı" ve mesleki etik
kurallan. hekimlik mesleğinin bağımsız ortamda
yapılmasını gösterir. Hekim, din. ırk. mezhep
aynmı göstermeden, tüm insanlann sorunlanyla
ilgüenmek durumundadır. Ancak özellikle Olağa-
nüstü Hal Bölgesi'nde yaşanan olaylar. mesteki
bağtmsızlığın kaybolmasına neden oldu. Son bir
yılda 10 kadar hekim faili meçhul cinayetler so-
nucu yaşamını yitirdi Bir o kadar meslektaşımız.
silahlı örgüt üyelerine baküğı gerekçesiyle gözalü-
na alındı, sürgüne uğradı. Zor koşullarda görev
yapan hekim, hastanın sorunundan önce, kim ol-
duğuna bakmak zorunda kaldı. Bölgede hekim,
hem güvenük güçlerinin. hem de PKK'nın baskısı
arasında sıkışıp kaldı.
Yaygın işkence iddıalannın önemli kanıü hekim
raporudur. Bircok yerde işkence iddiasının rapora
yansımaması için hekime baskılar var. İllerdeki ve
ilçelerde hekimin sicil amiri olan yöneücilerin
baskısı var.
Sağlık BakanuğYnm suüstimalleri: Sağlık Ba-
kanlığı'nca organize edilen yatay geçış suiisümaü
var. Uzmanlık eğitimi yapacak kapasiteye sahip
olmayan bu hekımler yüzünden ıleride büyük so-
runlar yaşanacak. Sağlık Bakanlığı'nın en üst dü-
zey yöneücisi, Müsteşar Yardıması Aytun Çray
hakkında, Izmir Tabib Odası'mn açüğı dava var.
usulsüz şeflik sınavını kazanmayla ilgili. Ama bu
insan iddialara karşın hala o mevkide kalabiliyor.
75 yıldırkuüanıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 14 Mart Tıp Bay-
ramı"njn gecmişi, uzun yıllar
öncesine dayanıyor.
Bayram, ilk Türkçe Up
eğitiminin veıüdiği günü sim-
geliyor.
Osmanlı Padişahı 2. Mah-
mut döneminde. Hekimbaşı
Mustafa Behçet'in önerisiyle
14 Mart 1827 çarşamba günü
Şehzadebaşfndaki Tulum-
baabaşı Konağı'nda "Tıpha-
ne-i Aniire ve Cerrahhane-i
Amire"nin açılması, tıp eğiti-
minde önemli bir olay olarak
kabul edildi.
1919 yıhnda. emperya-
bstlerin İstanbu)"u işgal et-
meleri, üp fakültesi öğrenci-
leri arasında tepkiyle karşı-
landı.
Öğrenciler bir araya gelip
tepkileriru göstermek amacıyla
"Tıp Bayramı'nı kutiama" gö-
rüşünü ortaya attılar. 1919
yılında, tıp fakültesinin kuruluş
günü olan 14 Mart, ilk kez Tıp
Bayramı olarak kutlandı. Kut-
lamalar 1928 yılına dek sürdü.
Dönemın Mılli Eğitim Baka-
nı Mustafa Necati'nın 30 Aralık
1928 günü apandisıt ameliya-
tından sonra ölmesiyle, tıp ala-
nında tartışmalar başladı. Tıp
tarihçisi Osman Şevki Uludağ-
ın önerisiyle, Bursa'da ilk Türk-
çe tıp eğitiminin yapıldığı tarih
olan 12 mayıs, bayram olarak
kabul edıld'i. 1937 yılında 14
Mart. yeniden Tıp Bayramı
olarak kutlanmaya başlandı.
Bu gelenek, günümüze değin
sürdü.
Dayakyiyendoktordandayanışmaçağnsı
Dayakçı millefvekili Ahmet Özdemir
ANK.4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
hekimleri, Tıp BayramTnı tüm olumsuz-
luklara karşın kutlamaya hazırlanırlar-
ken geçtiğimiz hafta içinde Tokat Devlet
Hastanesi'nde. bayrama gölge düşüren
bir olav yaşandı. Acil serviste görev yapan
Dr-. Özge Aydın Arslan Büyük Birlik Par-
tısı (BBP) öenel Başkan Yardıması ve
Tokat Mılletvekilı Ahmet Özdemir tarafı-
ndan. görev başında dövüldü.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, ba-
\an hekim Arslan. trafık kazasında yara-
lanan TEK işçilerine ilk übbi girişimde
bulundu. Daha sonra da uzman hekimi
aramaya koyuldu. BBP Genel Başkan
Yardıması Ahmet Özdemir, öfkeli bir bi-
çimde, emirler yağdırmaya başladı. Daha
sonra da hızını alamayarak görevini ya-
pan Arslan'ı tokatlamaya girişti.
Milletvekili Özdemir, olaydan duydu-
ğu "sevinci ve onuru da" bir yerel televiz-
yon kanalında, "Şamarlayıverdim'' diye
anlattı. Hürriyet gazetesi yazan Prof. Dr.
Kurthan Flşek'in, "Yılm Hekimi olmaya
aday gösterdiği Özge Aydın Arslan'la,
acil servisteki görevi başında konuştuk.
Yaşadığı olay yüzünden "buruk" bir bay-
ram yaşadığını behrten Arslan, mesleic-
taşlannı birbirleriyle dayanışmaya ça-
ğırdı. Dr. Arslan, yaşadığı üzücü olayın,
bir başka meslektaşı tarafından daha ya-
şanmamasını isteyerek, "Tıp Bayramı bir
günle sınırlı kalmasın. Tüm sağlık camiası
birbirine destek olsun" dı\e konuştu.
Devlet memuru olması ve olayın yargı-
ya yansıması nedeniyle açıklama yapama-
yan Dr. Özga Aydın Arslan. basının ve ta-
bip odalannın gösterdiği ilgiden son dere-
ce mutlu olduğunu belirttı.
Türk Tabipleri Birliği başta olmak üze-
re, tüm hekim örgütleri dayakçı milletve-
kilinin dokunulmazlığının kaldınlarak.
yargılanması amacıyla ginşımlere baş-
ladılar.
TTB demokrasi
ve hoşgörüistedi
• Antalya Tabip Odası hükümetin sağlık
çalışanJannın sorunlanna duyarsız kalmasını
protesto edip Tıp Bayramı'nj kutlamama karan
ahrken İstanbul Tabip Odası 21-24 Mart tarihlerinde
çeşitli etkinliklerle tıp bayramını kutlayacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabıplen Birliği
(TTB) Merkez Konseyı Başkanı Dr.Selim ÖJçer. Türkiye'-
nin temel sorununun demokrasının giderek tehdıt edılır hale
gelmesi. toplumsal kriz ve çatışmalann ortaya çıkması oldu-
ğunu belirterek, 14 Mart Tıp Bayramfnda. demokrasi ve
hoşgörü önerisinde bulunacaklannı açıkladı.
Hükümet başta olmak üzere tüm siyasi partileri, toplumu
birbirine karşı konumlanmaya itecek davranışlardan kaçın-
maya çağıran Ölçer. "Bi/ hekimler, ne ülkemizde, ne yakın
cevremizde, ne de dünyanın bir başka yerinde acüara tanık ol-
mak istemiyonız. İnsanlann daha sağlıklı. daha mutlu olması
için çaba harcamak tstiyoruz. Ve artık bu ülkede demokrasi-
nin tüm kurallarıvla uygulanmasını ve hoşgörü Lstivoru/" gö-
rüşünü dile getırdi.
Antalya Tabip Odası (ATO) yönetimi hükümetin, sağlık
çahşanlannın tepkisine duyarsız kalmasını protesto etmek
amacıyla Tıp Bayramını kutlamama karan aldı. ATO Baş-
kanı Doç. Dr.Fıüz Ersel hükümetin. hekimlenn özlük hak-
lannın iyileştirilmesi yolundaki istemine kulak tıkadığını be-
lirterek, "Hekimlik ortamı gittikçe bozuldu. Mesleğimiz mad-
di, manevi değer kavbına uğradı" dedi.
14 mart etkinlikleri
İstanbul Tabip Odası tarafından, 14 Mart Tıp Ba>ramı
nedeniyle bir dizi etkınlık düzenlendi. 21 Iv^art 1994 günü
başlayacak olan "Tıp Haftası" etkinliklen kapsamında. Me-
cidiyeköy Kültür Merkezi'nde 25.40 ve 50 yıllık hekimlere
plaket verilecek. 22 mart günü. yine aynı salonda Metin Ak-
pınar, Zeki Alasya, Müjdat Gezen, Hülva Kocviğit ve Kamil
Masaracı'nın katılacağı, "Sanatçdar Gozöyle Sağlık" konu-
lu bir toplantı düzenlenecek. Saat 19.30"dakı toplantının
ardından, kokteyl verilecek. Etkınlıkler, 23 marttakı "De-
mokratik Kitle Örgütleri ve Sendikalarm Sağlık Sorunları ve
Hekimlere Baktşı" konulu toplantı. işyen hekımliğı sertıfıka
töreni, sanatçı hekimler görsel sanatlar sereisı açılış koktevli.
24 marttaki "Tıbbi Etik Sempozyumu" ve Yaylı Çalgılar
Dörtlüsü'nün programıyla sürecek.
Soıııııbüyüdükçe
çözümgüçleşiyor
• Araştırmalara göre, Türkiye'de doğan her bin
bebekten 52.6'sı yaşamını yitiriyor. 5 yaş altı çocuklarda
ise bu rakam binde 60.9. Türkiye'deki aşılama ojanlan ise
yüzde 60-65 düzeyinde. Batı ülkelennde bebek ölüm hızı
binde 8, ABD ambargosu nedeniyle son derece zor günler
yaşayan Küba'da ise binde 13civannda.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkçe eğitim veren ilk
tıp fakültesinin kuruluşundan bu yana 167 yıl geçmesine
karşın Türkiye'nin sağlık sorunlan. geri kalmış ülkelerdüze-
yinden kurtanlamadı.
Türkiye nüfusunun yüzde 30*u, hiçbir sosyal güvencesi ol-
madan yaşamını sürdürüyor. Kişi başına düşen ulusal gelır-
den sağhğa aynlan pay oldukça düşük Bu rakam ABD'de 2
bin 763 dolar, Japonya'da 1538 dolar, Hollanda'da 1500 do-
lar, İtalya'da 1426 dolar, İspanya'da 831 dolar. Yunanis-
tan'da 358 dolarken, Türkiye'de. Afrika ülkeleriyle eşdeğer
düzeyde 76dolar. Bu harcamanın sadece 28.5'ıni devlet. geri
kalan kısmını vatandaş yapıyor.
Birinci basamak sağlık hizmetiennin yetersizhğı nedeniy-
Je. büyük kent hastanelerine akın olması sonucu ortaya çı-
kan yığılmalar da önemli bir- sağlık sorununu oluşturu\ or.
En önemli sağlık sorunlannın başında, bebek ölüm hızı
geliyor. Araştırmalara göre, Türkiye'de doğan her bin be-
bekten 52.6'sı yaşamını yitiriyor. 5 yaş altı çocuklarda ise bu
rakam binde 60.9. Türkiye'deki aşılama oranlan ise yüzde
60-65 düzeyinde. Batı ülkelerinde bebek ölüm hızı binde 8.
ABD ambargosu nedeniyle son derece zor günler yaşayan
Küba'da ise binde 13 civannda.
Son yıllarda hekim sayısırun büyük bir hızla artmasına
karşın, Türkiye'nin doğu ve batı bölgeleri arasındaki hekim
dağılımındaki farkJılıklar da önemli bir sorun olarak kaldı.
Hekimlerin büyük bölümü batıdaki kentlerde toplanmış du-
rumda. Güneydoğu Anadolu'da yaşanan terör olaylan ne-
deniyle, bölgede sağlık hizmetleri yok denecek kadar azaldı.
Can güvenliğinin bulunmaması nedeniyle, özeilikle bölgede-
ki kırsal kesimde hiçbir sağlık hizmeti verilemez duruma ge-
lindi.
Hiçbir hükümet döneminde, düzenli bir sağhk politikası
oluşturulamadı. Kısa süreli politikalarla sağlık sorunlan çö-
zümlenmeye çalışıldı. Tüm olumsuzluklar, Türkiye'nin de
oldukça geri kalmış ülkelerin yaşadığı sorunlan yaşamasına
neden oldu.