Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MART1994PAZARTESİ
GENÇLIK - EGITIM
TV'de
Açıköğretim
TRT4
(Gündüz Vaymı - Saat: 12.00-
15J0)
Sosyal Bilimler E\ Idaresi
Önlisans Progranüan
Tüketici Datranışı ve Tüketici
Bilinci: •'Pazarlamada Tüketi-
ci Davranışlannın yeri ve öne-
mi - tüketici da\Tanışlanndaki
ekonomik etkenler" konusu.
Antropoloj: "însanı insan ya-
pan insan"' konusunu Ibrahjm
Gürgen işleyecek.
İktisat ve Işletme Fakülleleri
(1. sınıfj
Genel Matematik: Prof. Dr.
Şahin Koçak'ın anlatacağı
dersin konusu "Üstel Fonksi-
yonlann İktısadı Uygulama-
lan" başlığı altında.
Davranış Bilimlerine Giriş:
"nüfus" konusu işlenecek.
Iş İdaresiue Giriş: "İşletmenin
Büyüklüğü" konusunu Prof.
Dr. Kemal Tosun anlatacak.
AÖF Önlisans Programları
tşletmecilik Bilgisi: "3. Ünite"
anlatılacak.
İktisat: "Tekel Piyasalannda
Fiyatın Belirlenmesi ve Kar
Maksiminazyonu"" konusu.
Sağllk Personelı Önlisans
Progranu
Biyokimya: "Lıpidler" ko-
nusunu Prof. Dr. Mine Inal iş-
leyecek.
Mikrobiyokyi: "Ste'rilizasyon
ve Dezenfeksiyon" konûlan
hakkında bilgi verilecek.
Psikoloji: "Yaşamla Yüz
Yüze" konulu ders işlenecek.
Sağlık Kunımlan Yönetimi:
"Ekip Çalışması \e Motıvas-
yon"
(Gece Yayını saat: 20.00-23.
40)
Iktisat ve Işletme Fakülteleri
(2, 3 ve 4. smıfı
Türkiye'nin İdari Yapısı: Prof.
Dr. İsmel Gintli'nin anlata-
cağı dersın konusu "Meslek
Kuruluslan" başlığı altında.
Para ve Banka: "Faiz teorisine
Toplu Bakış" konusunu Prof.
Dr. İlker Parasız anlatacak.
Lluslararası tktisat: "Döviz
Piyasası" konulu ders işlene-
cek.
Lisans Tananılama Prog-
ramları
İngilizce Lisans Tamamlama
Programı
Merin Okuma ve öğretimi:
"Extended Reading" konusu-
nu VoanneCollie anlatacak.
(Aynca AÖF önlisans dersleri
ile Sağlık Persondi ön lisans
derslerinin gündüz >ayınlan
tekrarianacak.)
EĞİTİM DİNSELLEŞİYOR
Liselerde mescit açıldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Normal genel liselerde "mescit" açıldı.
Okullann yapım projelerinde mescit
yeri bulunmadığı, ancak sımf ya da
başka bir kullanım alanının kapatıla-
rak mescit yapıldığj anlaşıldı. Miîli Eği-
tim Bakanlığı, çıkardığı vönetmelikle
özel ortaokul ve liselerde "mescit" yapı-
Imasını öngördü.
Cumhuriyet'in Ankara"da yaptığı
çalışmaya göre başkentteki normal ge-
nel liselerde, öğretmcn \e öğrencilerin
kullanması için mescitler açıldı. İlk be-
lirlemelere göre Ankara'nın en köklü
okullanndan Atatürk Lisesi'nde de
mescit bulunuyor. Aynca Atatürk Ana-
dolu Lisesi, Yapı Meslek Lisesi, kimya
Meslek Lisesi ile Beşevler'deki Devİet
Lisan Okulu'nda da mescit açıldığı sap-
tandı.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerin-
den alınan bilgiye göre yalnızca Anka-
rada değil. Türkiye'nin birçok ilindeki
normal genel liselerde de mescit yer alı-
yor. Mescit açılan okullann çoğunlu-
ğunun aynı zamanda "yatıh" okullar
nkara'nın göbeğindeki normal liselerde öğrenciler için
mescit açıldığı saptandı. Okullann projelerinde mescit
yeri bulunmadığı, sınıf ya da başka bir kullanım
alanının kapatılarak mescit yapıldığı anlaşıldı. Milli
Eğitim Bakanlığı, özel ortaokul ve liselerde "mescit"
açılmasını yönetmelik ve yönergeyle "yasal" hale getirdi.
olduğu dikkat çekiyor.
Okullann yapım projelerinin hiçbi-
rinde "mescit" yeri bulunmadığı, buna
karşın sınıf, kitaplık, bodrum gibi bö-
lümlerin kapatılarak mescit olarak kul-
lanıldığı bildirildi. Milli Eğitim Ba-
kanlığı'nın yaptığı denetimlerde, mes-
citler hakkında herhangi bir işlem yapı-
lmadığı ifade ediliyor. Aynca okullar-
da "mescit" açılabileceğine ilişkin hcr-
hangı bir düzenleme bulunmuyor.
Atatürk Lisesi yönetıcileri, birkaç
yildır okulda isteyenlerin namaz kılma-
lannı sağlamak amacıyla küçük biroda
açıldığını doğrulayarak "Bu odayı ge-
nelde öğretmerder. hizmetliler ve idareci-
ler kullanıvor. Ama burada namaz
kılmak isteyen öğrenciler de tabii ki bu
görevi yerine getirebilirler" dediler.
Atatürk Anadolu Lisesi Müdürii Da-
vut Yddız ise daha önce de ortaya atı-
lan, okullannda gerici çalışmalar oldu-
ğu yönünde iddialan yalanlayarak
okulda mescit bulunmadığını, bod-
rumda düzenlenen bir odanın mescit
olarak kuüanıldığı yöniindeki görüşle-
rin de spekülasyon olduğunu ileri sür-
dü. Yapı Meslek Lisesi yöneticileri de
okulda resmen mescit açılmamasına
karşın öğrenci ve öğretmenlerin kendi
uğraşlanyla düzenledikleri bir bölümü
mescit olarak kullandıklannı bildirdi-
ler. Devlet Lisan Okulu yetkilileri ise
okulda bir mescit olrnadığını iddia etti-
ler. Özel okullara mescit Milli Eğitim
Bakanlığı, özel lise ve ortaokullarda
'BAKIŞ' Enis Berksoy MSÜ Fotoğraf Programı
"mescit" açılmasını, "yasal" kimliğe
büründürdü. Milli Eğitim Bakanlığı'-
na bağlı Özel Öğretim Kunımlan Yö-
netmeliği'nin 79. maddesi ile özel orta-
okul ve liselerde "mescit" açılmasına
olanak sağlandı.
Mescit açılması zorunlu
Söz konusu yönetmelik hükmii, özel
ortaokul ve liselerde, derslik, işlik, be-
den eğitim salonu, laboratuvar, mut-
fak gibi bölümlerin dışında "ibadetini
yapmak isteyenler için uygun bir oda"
bulunmasını da öngördü. "Özel Oğre-
tim Kunımlanna Ait Standartiar Yö-
nergesi" ile özel lise ve ortaokullarda
"mescit" açılması "zonınluhık" haline
getirildi. Yönergenin 53. maddesinde,
her özel ortaokui ve lisede "asgari" bu-
lunması gereken bölümler arasında
"ibadetini yapmak isteyenler için bir
oda" da sayıldı.
Yönetmelikte, özel öğretim kurumu
binalannın idari bölümlerinde "Ata-
türk Köşesi" bulunması öngörülürken
yönergede, "Atatürk Köşesi"ne hiç yer
verilmediği dikkat çekti.
Eğit-Der'den tepki Eğit-Der Genel
Başkanı Mustafa Gazalcı, yıllardır la-
iklikten, laik eğitim anlayışından oy
kaygısıyla verilen ödünlerin. sonunda
acı meyvelerini verdiğini dile getirdi.
Normal genel liselere mescit açılması-
na tepki gösteren Gazalcı, "İkili, Os-
manlı eğitim ardayışı çoktan tekrar
hortlatıldı" dedi. Gazalcı, şu görüşleri
dile getirdi:
"Bugiin artık eğitim birliğinden (tev-
hid-i tedrisat) söz etme olanağı yoktur.
Ülkedeki 65 bin cami dolup taşıyormuş
gibi her imam hatip okuluna. bakanlık-
lara yeni camiler, mescitler açıldı.
Şimdi sıra, normal genel liselere geldi.
Herhalde ortaokullara, ilkokullara da
mescitler açılacak.
Bu ödünlerin sonu yoktur. Rüzgar
ekenler, fırtına biçerler. Bu sistem, sü-
rekli Mezarcılar yetiştirir. Yeni Sıvas-
lar yaşatır. Atatürkçü, laik cumhuriyet
savunuctıları Doğan Öz, Muammer
Aksoy, Lğur Mumcu öldürülmeye de-
vam eder. Ateş bacayı sardığında 'An.
vah' etmenin yaran yoktur."
Hiçbir okulda mescit ve cami
yapımına izin verilmemesi gerektiğinı
aktaran Gazalcı. "8 vıllık laik, bilimsel.
demokrarik zorunlu eğitim, bütün ülke-
de a>nı programla başlatılmalıdır. İs-
teyenler, istediği okula, kursa, ondan
sonra gitmeüdir" diye konuştu.
Mastürbasyon yaptığı iddia edilen
öğrenciden tazminat davası
'Yankşlığın bedeli
ödemnelidir'
LTUKTEKİN
ADANA - Dersteyken
"Mastürbasyon yaptığı" öne
sürülerek "hiçbir okulda
okuyamama cezası" verilen,
ancak daha sonra affedilen
öğrenci Ö.Y., "Giderilmesi
oianaksız sıkıntılar yaşadığı-
nı" belirterek Adana Valiliği
aleyhine tazminat davası aç-
ü. Öğrenci Ö.Y. ile babası
A.Y.. "Olmayan suça ceza
veriunişrj, yanlışlığın bedelini
yanlışlığı yapanlar ödemeli-
dir" dediler.
Mobil Ticaret Lisesi 4-C
sınıfında okurken "Derstey-
ken mastürbasyon yaptığı"
savıyla "Hiçbir yerde okuya-
maz" cezası verilen üç öğ-
renciden Ö.Y., avukatı
Mustafa ÇinkılıçaracıLğıyla
tdare Mahkemesi'nde ma-
nevi tazminat davası açtı.
Milli Eğitim Bakanlığı adına
Adana Valiliği aleyhindeda-
va açan öğrenci Ö.Y., "sınıf-
ta gerçekten de mastürbas-
yon yapılıp-yapılmadığını
belirlemek amacıyla" soruş-
turma açılmasını istedikleri-
ni anımsattı.
"Konunun TV ve gazete-
lerde haber olarak yer alması
sonucu öğrencilerin olayı ya-
lanlayan imzaiı bevanlarınuı
idareye iletilmesinden sonra
soruşturma başlatümış ve gö-
revlendirilen müfettişin, ola-
yın yaratıcılan Müdür Ömer
Akyıldız ve Yardıması Js-
mail Kısacak'ın yanında ög-
rencileri sorguya tabi tuttu-
ğunu öğrenince soruşturma-
nın sağlıklı yürütebilmesi için
bu kişilerin geçici olarak gö-
revden uzakiaştırılmalarını
talepettik.
Bu bas>urumuzdan sonra
müvekkilim Ö.Y.'nin babası
idareye çağrılarak ilk tasdik-
name geri aluvnış ve sanki
kendi isteğimizie tasdikname
almışız gibi yeni bir tasdikna-
me tanzim edilerek müvekki-
lim Ö.Y.'nin Çobanoğlu
Ticaret Lisesi'nde öğrenimi-
ne devam etmesi sağlanmış-
tır."
İdarenin "Akıl almaz bir
keyfîlik ve subjektivizm içeri-'
sinde olduğunu" öne süren
Ö.Y.'nin avukatı Çinkılıç,
mastürbasyon yapıldığı yo-
lundaki savlara yine karşı
çıkarak şu görüş ve talepleri
dile getirdi:
"Müdür Yardımcısı Kısa-
cık'ın gazetelere de geçen
beyanında "Müstahdem te-
mızlik sırasında fark etmiş
olayı. Bize haber verdi, yer-
deki şeyleri de bize söyledi-
ğinde süpürmüştü' demekte-
dir. Yani iddiaya ilişkin hiç-
bir maddi delil yoktur.
'Müstahdemin dediğine gö-
re' diye başlayan ve müvekki-
limin olvuJdan atılmasıyla son
bulan bir idari işlemin maddi
dayanaktan yoksunluğu or-
tadadır. Müvekkile verilen
tasdiknamenin geri aJınması
ve yeni bir tasdiknamenin ve-
rilmiş olması bile idarenin ip-
talini istediğimiz kararı. sub-
jektif etkenlerle aidığının
idarece kabulü anlamınadır.
Yukarıda oluşunu ve gelişi-
mini anlattığımız olaylar,
mü\ekkilimi şiddetli gazap ve
elemin içerisîne itmiş, yaşa-
mının baharında hayata küs-
türmüş, intihar etmeyi düşü-
necek noktaya getirmiştir.
İdarenin bu ağır ve önemli sa-
katlıklar taşıyan işlemi nede-
niyle ortaya çıkan sıkıntılan
kısmen de olsa gidermek ve
"Bu olumsuz tabloyu yara-
tanlar cezalannı gördü' diye
psikolojik sağaltım elde et-
mek maksadıyla 100 mihon
lira manevi tazminat tâlep
ediyoruz."
Adana İdare Mahke-
mesi'nde açılan davayla ilgili
yorum yapmak istemeyen
öğrenci Ö.Y. ile babası
A.Y.. şunlan söylemekle ye-
tindiler:
"Okul yönetiminin hiçbir
kanıt ve maddi dayanağı ol-
madan \erdiği yanlış cezadan
dönülmesi gerekiyordu. Bu
yapümadı ve ara yol seçildi.
Biz gerçeğin büfün aynntıla-
rıyla ortaya çıkması ve her
kimse suç işleyen, cezalandı-
rılmasından yanayız."
Ü N Î V E R S İ T E Y E H A Z I R L I K
SINAVADPĞRU
v' '•»' "•»' \'' V V V V
TÖRKÇE: 13
1) Aşağıdaki atasözlerinin hangisin-
de özne. isim tamlamasıdır?
A) Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
B) Adamın iyisi alışverişte belli olur.
C) Dağ başından duman eksik ol-
ma2.
D) Çömlekçi suyu saksıdan içer.
E) Talihsiz hacıyı deve üstünde yı-
lan sokar.
2) Aşağtdaki dizelerin hangisinde,
zincirieme isim tamlaması var-
dır?
A) Aşkın şefef diyannı gördümdü
dün gece.
B) Duydumsa da zevk a/madım Is-
lav kederinden.
C) Gönlüm dolu Istanbul'un özlü
sesiyle.
D) Yalnız kürek sadası gelen bir ka-
yıktayız.
E) ölmek değildir ömrümüzün en
feci işi.
3) Aşağıdaki dizelerin hangisinde, i-
sim tamlamasının tamlayanı ile
tamlananı arasına srfat girmiştir?
A) Hulyası kalmayınca hayatın ne
zevki var?
B) Insanlar anlaşıld: Cihanın da sırn
yok.
C) Bu kamaval, geçmişte bağbo-
zumlannın belki yadıdır.
D) Ben de bir varisin olmakla bugün
mağrurum.
E) Coşmuş gene bir aşkın uzak ha-
tırasıyia.
4) Aşağıdaki dizelerin hangisinde
"yiğit" sözcüğüyle tamlama oluş-
turulmamıştır?
A) Yüzü, dünyada yiğit yüzlerinin en
güzelı.
B) Yiğidin başında döner bir kuz-
gun.
C) Ergen kızlar yiğitlerie yan gider.
D) Koç yiğidin eğrenmesi yâr ile.
E) Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı
komutan!
5) Aşağıdaki dizelerin hangisinde,
zincirieme isim tamlaması var-
dır?
A) Aynlmanın bıraktığı hicran derin-
dedir.
B) Lakin vatandan aynlışın ıztırabı
zor.
C) Yaşamak zevki nedir bilmez ö-
lümden korkan.
D) Bir bestenin engin sesi yükseldi
Boğaz'dan.
E) Ardında vatan semtinin ormanla-
n kuytu.
E) Dost diiinden tatlı bal bulama-
dım.
7) Bu akşam rüyamda Leyla'yı gör-
düm,
Ipek saçlannı elimle ördüm.
Yukarıda altı çizili olan tamlama-
nın benzeri, aşağıdakilerden
hangisinde vardır?
A) Mermer kurnalanndan gümüş
sulardökülür.
B) Bu emel gurbetinin yoktur ucu.
C) ömrü oldukça yürür her yolcu.
D) O kuş en kuytu bahçelerde öter.
E) Hiç şaşmayan saat gibi işler du-
rur kader.
8) Aşağıdaki atasözlerinin hangisin-
de, isim tamlaması yapmak için,
bir srfat tür değiştirerek kullanıl-
mıştır?
A) Ekmeğin büyüğü hamurun ço-
ğundanolur.
B) Keskin sirke kabına zarardır.
C) Meyhanecinin yüzünü bayram
topu güldürür.
D) Dağ başından duman eksik ol-
maz.
E) Her kaşığın kısmeti bir olmaz.
9) Aşağıdaki atasözlerinin hangisin-
de, srfat tamlaması vardır?
A) El ağzına bakan kansını tez bo-
şar.
B) Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
C) Bal olan yerde sinek de olur.
D) Değirmene gelen nöbet bekler.
E) Canı kaymak isteyen mandayı
yanında taşır.
10) Aşağıdaki yanıt sözcüklerinden
hangisi, tamlayandan oluşmuş-
tur?
A) - Beni kim aradı?
- Baban.
B) - Kimin kitabı yok?
-Orhan'ın.
C) - Neyi kaybolmuş?
- Cüzdanı.
D) - Kimi soruyor?
- Müdürü.
E) - Arabanın neresi çizilmiş?
- ön kapısı.
11) Aşağıdaki cümlelerin hangisin-
de, altı çizili sözcüğün aldığı iye-
lik eki özneye ait deöildir?
A) Kuşlar, kanatlarını batıya açtı.
B) Çocuklar, çantalannı bırakıp çık-
tılar.
C) Güneş, saçlarını pırıl pınl parlatı-
vordu.
D) Insanlar, dertlerini anlatmaktan
hoşlanmazlar.
E) Menekşeler, bovunlarını bükmüş
duruyorlardı.
12) Aşağıdaki cümlelerde altı çizili
sözcüklerden hangisi, isim tam-
lamasının srfatı olarak kullanıl-
mıştor?
A) Biraz sonra yeşil çamlar da gö-
rünmeş olmuştu.
B) Kış günlerinde bu tath güneşi az
görüyorduk.
C) Oğleye doğru, bu büyük çam or-
manından çıkmıştık.
D) Biraz geçince, tepeden dört sü-
vari göründü.
E) Araba bevaz karları savura savu-
ra ilerliyordu.
13) Pencerenin önünde durdu, gece-
nin pınltılı sessizliğine kendini kap-
tırdı.
Bu cümlede geçen "gecenin pınl-
tılı sessizliği" ad (isim) tamlama-
sında, tamlayanla tamlananın a-
rasında bir sıfat bulunmaktadır.
Aşağtdakilerin hangisinde buna
benzer bir ad tamlaması vardır?
A) Geniş çerçevenin kenannı filizler,
sarmaşıklar süslüyordu.
B) Oğlunun iri gözlerine çöken kor-
kuyu yıllarca unutamadı.
C) Ismail Molla, eski okul arkadaşı-
nı bugün yeniden görecekti.
D) Büyük bir cesaretle yaşlı adamın
ellerini yakaladı.
E) Kalbi duran adamı, bir süre daha
makineye bağlı tuttular.
14) Su, mermer şadırvanda şakırdıyor-
du.
Yukandaki cümlede altı çizili
tamlamanın benzeri, aşağıdaki-
lerden hangisinde vardır?
A) Çeşme başında acaip bir tahta
testipeydaoldu.
B) Meğer gözüne ocak başında bir
yerkestirmiş.
C) Günlerden bir gün kırk yerinden
çatlayıverdi.
D) Dedim ya, su testisi su yolunda
kırılır.
E) Bunu yapanlar, nasırtı köylü elle-
riydi.
15) Aşağıdaki cümlelerin hangisin-
de, bir ad tamlaması srfat göre-
vinde kullamlmıştır?
A) Fukara babası pehlivan, ağzına
bir damla içki koymadı.
B) Bir daha kansının dizinin dibin-
den aynlmadı.
C) Çocuğun suçunu araştırmayı
kendisi üstlenmişti.
D) Salonun yanında durup adamın
kelepçelerini çıkardılar.
E) Siyah şapkasının altında sarar-
mışbiryüzvardı.
16) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
tamlayanı düşmüş bir isim tamla-
ması vardır?
A) Küçük kuşu, dikkatle kafesten
çıkardı.
B) Bozkırlardan ürün tırnakla kazı-
yarak alınır.
C) Anası, pazarda yağ ve yoğurt sa-
tardı.
D) Yedi saat ötedeki dağdan eşekle
odun getirirler.
E) Kanalda birlikte kurbağa taşla-
mışlardı.
17) İsim tamlamalannda zamirler de
tamlanan olur.
Aşağıdakilerden hangisinde bu
kurala uygun bir örnek vardır?
A) Onun amacı beni perişan edip
yalvartmaktı.
B) Ne kadar düşman köy varsa
hepsinin ihtiyartannı toplamıştı.
C) Kalk, seninle eski hesaplan te-
mizleyelim.
D) Ufak pencerelerin önünde kala-
balık vardı.
E) Dostlannın birkaçı, öykü yazması
için yüreklendirmişlerdi.
A) Evin kapısını, perceresini iyice
kapatmıştı.
B) Kansını, çocuklannı terk edip git-
mişti.
C) Evin, bahçenin vergisi verilecek-
ti.
D) Çocuğun, kapının önünde ağla-
masına üzüfmüştü.
E) Kitaplann, defterin masanın üs-
tünde kalsın.
19) Yüzünde hâlâ oüneşyanığı vardı.
Bu cümledeki altı çizili tamlama-
da, tamlayan, tamlananın nede-
nidir? Aşağıdakilerin hangisinde
bu amaçla yapılmış bir tamlama
vardır?
A) Duvarda aile fotoğrafları asılıydı.
B) Deprem yıkıntıları pek çok insa-
na mezar olmuştu.
C) Çiçek bahçesinde gezer gibiydi.
D) O gün kömür ocağında bir gö-
çük daha yaşanmıştı.
E) Babası inşaat işçisi olmuştu.
20) Bir çiçek dermeden sevgi baöın-
dan
Huduttan hududa atılmışım ben
Yukandaki altı çizili tamlamada
olduğu gibi, kimi zaman ad tam-
lamalannda mecazlı kullanım gö-
rülür. Böyle bir kullanım aşağıda-
kilerden hangisinde de vardır?
A) Tılsımlı gülleri gök bahçesinin
Birbir açıldılar.
B) Sen bana en sadık arkadaştın,
Gönlümde ateştin, gözümde
yaştın.
C) Akşamı duya duya,
Sular yattı uykuya.
D) Uzak uzağız şimdi ışıktan
Çocuk sesinden, gül ve sarma-
şıktan.
E) Güzel sevmek günah değil,
Dört kitapta yerin gördüm.
21) Aşağıdaki dizelerin hangisinde
"güzel" sözcüğüyle srfat tamla-
ması oluşturulmuştur?
A) Güzel olan neyler altın akçeyi?
B) Karşıdan görünen ne güzel yay-
la!
C) Ben güzel görmedim senden zi-
yade.
D) Güzel senin türtü türiü derdin
var.
E) Kınamazlar güzel seven yiğidi.
22) Yiğit olan kimse saklar sımnı
Kötü kalbindekini dile getirir
Ikinci dizede bir anlam bulanıklı-
ğı vardır; bunu gidermek için de
"kötü" sözcüğünden sonra virgül
(,) kullanmak gerekir. Böyle bir
durum aşağıdakilerden hangisin-
de vardır?
A) Serseri bir rüzgâr kafalanmızdan
her düşünceyi siliyor gibiydi.
B) Soluk yanaklannda, görülmemiş
bir pembelik vardı.
C) Koluna girip çadıra kadar götür-
düm.
D) Genç kızlar titreyen dudaklanyla
arkasından bakıyoriardı.
E) Mavi gökyüzünün bulutsuzken
gördüğümüz rengidir.
6) Aşağıdaki dizelerin hangisinde
"dost" sözcüğüyle sıfat tamlaması
oluşturulmuştur?
A) Dostun bahçesine bir hoyrat gir-
miş.
B) Dost ed'nden dolu içmiş deliyim.
C) Divaneler dost yerine konulmaz.
D) Bu dağlar dost dağlar utandır-
maz bizi.
C'.V/l'ERS/TEYEHAZIRLIKSORL'L ARl, Fuıma Şııhm m lygthlünıiııulc ha Dvnız. Sı'hla Tanju 6üler Öztcm Huse\ m Ara\ıtı ckm oluşan vavın kıırulusonımluluğumh uzman öğretmenlerkadrosu tarafından hazırlanmaktadır.
B) Işlerin bugüne değin sürmesi ca-
nını sıkmıştı.
C) Derdinin başkalan tarafından bi-
linmesini istemezdi.
D) Kulenin tepesinde bir süre durup
kenti seyretti.
E) Yolun bir süre trafığe kapatılması
gerekiyordu.
24) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
bir ad takımı (isim tamlaması) a-
rasına, tamlananın srfatı girmiş-
tir?
A) Dayanılmaz bir merakın dürtme-
siyle yanına yaklaştım.
B) Her eserime kalbimin ya da bey-
nimin gücünden bir şeyler kat-
tım.
C) Beyaz kâğıdın üzerine yayılan
boyaya bakıyordum.
D) Kokuyu, annemin uzun saçlanna
yavaş yavaş sürdüm.
E) Babasının gittiği yeri bir türiü öğ-
renememişler.
25) Cümlede -in ekini alan her sözcük
tamlayan olmaz. Bu ekin bir görevi
de ismi, fiilimsiye bağlamak, onu
cümlecigin öznesi yapmaktır.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki
cümlelerin hangsiinde "-in" ekini
alan sözcük, tamlayan değildir?
A) Şair, ülkesinin sorunlannı da bil-
melidir.
B) Önemli olan bir nokta da şairin
yazdıklarıdır.
C) Resrnin güzelliği hepimizi etkile-
mişti.
D) Eserin son sayfalannı soluksuz
okudu.
E) Eleştirmenlerin sayısı her geçen
gün artıyor.
26) Aşağıdaki cümlelerde birer ikile-
me (tekrar) vardır. Bu ikilemeler-
den hangisi, vapılışına göre öteki-
ferden ayn bir özellik göstermek-
tedir?
A) Saçma sapan sözleriyle canımızı
sıktı.
B) Tezgahta ezik büzük domatesler
kalmıştı.
C) Çocuğu ite kaka eve soktular.
D) Adam, ipsiz sapsız takımından-
dı.
E) İşler, iyi kötü yapılıp gidiyordu.
27) Cebinden tomar tomar para çıkar-
dı.
Yukandaki cümleye Ikilemenin
katbğı anlam, aşağıdakilerden
hangisinde vardır?
A) Bu hastalığtn geçmesi için kutu
kutu ilaç içti.
B) Adaylan ikişer ikişer sınava aldı-
lar.
C) Koca koca adamlar bile ağlıyor-
du.
D) Gökyüzünde kara kara bulutlar
göründü.
E) Uzüm üzüme baka baka karanr.
18) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
ortak tamlanan vardır?
23) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
bir isim tamlaması kullamlmıştır?
A) Kollannın omuzdan kesilmesi
herkesi üzmüştü.
28) Bir bağlaçla birbirine bağlanan iki
sözcük bağlama öbeği oluşturur.
Bu tür öbekler tek tek öğe sayılırlar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde
böyle bir öbek vardır?
A) Arasıra bunlardan biri, rüzgânn
etkisi ile yavaşça karanyordu.
B) Bizim memleketin yeni yazarlan,
her gün yenisini yazıyortar.
C) İki candarma, Idris'i yanlanna al-
mış götürüyorlardı.
D) Bunun için paralan ve gümüşleri
nereye koyduğunu söylemeliydi.
E) Kapıdan bakanlar, memrun bir
polisle fısıldaşarak konuştuğunu
görüyorlar.
29) Aşağıdaki cümlelerin hangisin-
de, sayı, srfat tamlaması şeklinde
oluşturulmuştur?
A) Çocuğa on bin lira verdi.
B) Aradan otuz bir gün geçmişti.
C) Ansiklopedi, yirmi iki ciltte ta-
mamlanmıştı.
D) Sınıfta, kırk üç öğrenci vardı.
E) Gazetenin eki, on beş sayfaydı.
30) llacı gözden uzak bir yere koydular.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeği-
nin (kemile grubunun) benzeri, a-
sağıdaki cümlelerin hangisinde
vardır?
A) Doğuştan sakat bir çocuklan
vardı.
B) Çantadan büyük bir defter çıkar-
dı.
C) Denizden iri bir balık tutmuşlardı.
D) Yoldan küçük bir çocuk geçti.
E) Kitaptan kısa bir masal okudu.
31) Kaç bağrı vanık yolcuya soğuk su
verdi.
Bu cümledeki altı çizili söz öbeği-
nin benzeri, aşağıdaki cümlelerin
hangisinde vardır?
A) Küçük oğlu, gözü açık birçocuk-
tu.
B) Inatçı topraktan, bir lokma ek-
mek almaya uğraşıyorlardı.
C) Yağmur yıllan da ancak beş se-
nede bir kendini gösterir.
D) İnsan ellerinin açtığı kanal, bu o-
vayı yeşertmeye yetmezdi.
E) Konya ovasının ufuklan mavi de-
ğil, sandır.
32) Aşağıdaki cümlelerin hangisin-
de, bir isim tamlamasının tamla-
yanıyla tamlananı arasına arasöz
girmiştir?
A) Arkadaşının anlattığı filmi, o da
görmek istiyordu.
B) Yolun sağ tarafından, bir ırmak
uzanıp gidiyordu.
C) Satıcının, sürekli bağırmaktan
sesi kısılmıştı.
D) Evin arka cephesi, ağaçlaria
çevriliydi.
E) Sesin, heyecandan olsa gerek,
titremeye başlamıştı.
33) Aşağıdaki cümlelerin hangisin-
de, srfat tamlaması belirtisiz nes-
ne görevindedir?
A) En çok festival düzenleyen ülke,
Fransa'dır.
B) Davulcu yere eğilirken belindeki
püsküller sallanıyordu.
C) Yaşlı adam, dili dışarda bir kö-
pekle gidiyordu.
D) Yeni kitaplar, okuyucuya çağını
tanıtır.
E) Sahaflara gider, ucuz ucuz kitap-
lar alırdı.
• Yaıutlar 17. Sayfada