02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MART1994 PAZARTESt OLAYLAR VE GORUŞLER Unutulmaz FaikAhmet Barutçu Atatürk'e saldıracak ölçüde sapıklık yapanlan gördüğümüz bu ortamda, Faik Ahmet Barutçu'yu saygıyla anıyoruz. Atatürk döneminde politika yapamamış. ama Atatürk'ten sonra onun partisine ve ilkelerine katkılan onu aynca büyütmüştür. RAHMİ KUMAŞ Eskı Parlamenter Y urdumuzun her yore- sınden değcrlcr fışkınr Trabzon da boyle de- ğerler fışkıran bır ıl \ azın (edcbı\ at) ev renı- mızın olumsuzlennden Sabahattin Eyuboğlu ıle Bedri Rahmi Eyuboğlu kardeşlerın koklen Trab- zon'dadır Sıyaset evrenınde saygın- lıklı bır katta sureklı oturan Hasan Saka ıle Faik \hmet Barutçu'nun da köklen Trabzon'dadır 1894 doğumlu Barutçu. 14Mart 1959gunu Ankara - da kanserden oldu O sıralar ben lıse öğrerumımeyenıbaşlamışum Amane zaman kı Trabzon dışına çıkum > uk- seköğrenım >apmak ıçın. Trabzonlu- luk onurunu \e utananı bırlıkte yaşa- dım Bana \e herTrabzonlu\a "Nere- tisMz" sorusu sorulduğunda "Trab- ZMihıvıını" der demez. "Yazık size. Faik Ahmet'i secmediniz. V azık size!" eleştınlennı aldığımızı anımsıyor ve şımdı bıleuzuluyorum Faik Ahmet, fstanbul'da hukuk oğ- remmını butunledıkten sonra Trab- zon a geldı Kendısını, ulusal savaşım orgutu olan "Trabzon Muhafaza-ı Hukuku Mıllıye" orgutu ıçınde buldu Bır ara Istıkbal adında bır gazete çı- kardı Trabzon Barosu başkanhğı yaptı Ama onun yaşıtlanndan, yaşa- yanlardan duyduğuma gore kendısı Trabzon Mılletvekıh Ali Şükrii'nun oldurulmesı uzenne oluşan tepkılenn ıçınde gorulduğunden olacak kı Ata- turk sağken parlamentoya gırme du- rumu gorulmedı 1899 doğumlu Ad- nanMenderes, 1931 yılında mılletvekı- h olmuşken, Barutçu. 1939'da mıllet- vekıh olabıldı 1943 yılında CHP Ge- nel Sekreten Nafî Atuf Kansu'nun yardımcılığını da >aptı Daha sonra Başbakan Hasan Saka'nın yardımcısı oldu Ama sıyasal saygınhğının doru- ğuna Demokrat Partı donemınde ula^tı dense yendır CHP'nın BMM Grup Başkanvekılı olarak Meclıs'te yaptığı konuşmalann ıktıdan da. mu- halefetı de etkılemesı onun başansının pınltılandır 1958 \ılı bütçesi üzerinde- ki o güzel konuşması dilden dile anlatı- lırken. 1959'da yapacağı bütçe konuş- ması coşkuvla beklendi. Ama ne yazık kı sağlık sa\aşımı vcren demokrasımı- zın o gunlcnnde. o da kendı sağlığı ıçın savaşım \enyordu Ölduğunde De- mokrat Partf nın onun cenazesıne gos- terdığı ılgıyı. bu yazıyı yazarken o gu- nun gazetelennde okuyunca. ulke nasıl oldu da 27 Ma> ıs"a gıdıp day andı dıye duşundum Çunku Adnan Men- deres. kendısının en dışlı karşıtı İsmet İnönü'den sonra gelcn bu dışlı polıtı- kacıya buyuk savgı gostermıştı Nıte- kım onun cenaze torenını veren Cum- hunyeı. Adnan Menderes'ın cenazeye ılgısını aynntılı olarak vermıştır Ba- rutçu'nun cenaze torenını gorkemlı kılan bır başka ola> da, unıversıte gençlığının kendılığınden tabutu başı- nda saygı nobetı tutmasıdır Bugun hangı parlamenter olse boyle bır ıçten ılgıyı gorur0 Cumhunyet gazetesı "Mu- azzam kalabalık askeri kordonu dağıtı- yor" dı>e cenaze torenını venrken. Ulus'td yer alan bır yazıda "Bu döiıme- yecek yolcuyu uğurlamaya gelenler o kadar kalabalık. o kadar kalabalıktı ki, bayrağa sarılı Barutçu, top arabasına >erleştirilirken, >ol kenarında duran \ aşlıca bir hanım bir sel gibi akan insan- lara şöyle baktı, baktı da Allah boylc gunu bıze dc nasıp etsın dedi" vazılır Doğaldır kı o zaman Lğur Mumcu- nun cenazesını goremezdı o kadın ve yazar Gerçı Uğur'un cenazesıne top- İumun ortak sağduyusu katılmışlı Ama boy le kalabalık bır cenaze gor- medığımı burada sevgılı Mumcu'yu anarak belırtmelıyım ben de Faik Ahmet Barutçu'nun olumunu Cumhunyet gazetesı "Onun kişiliğinde Türk parİamentosu başarılı bir konuş- macısını, Cumhurivet Halk Partisi sa- vaşuncı ve ornek bir devlet adamını \i- tirmiştir" dı>e yazmıştır İsmet Inönü L lus'un bınncı say fası- na konan yazısında "Fikir ve siyaset havatımı/ için Barutçu'nun sönmesi ha- kiki bir ka>ıp olmuştur. ( ) Acımızın teselli tarafı. ancak milletimizin bünve- sinin Barutçu gibi >üksek kıymetler ye- tiştirmek için fevizli olduğuna inan- mamızdır" dıyordu Ancak bugune dek bu boyutta bır polıtıkacı Trab- zon'dan çıkmadığı gıbı. ne yazık kı Turkıye'den de çıkmadı Turhan Fey- zioğlu, Barutçu ıçın yazdığı yazıda "Sahne ışıkları altında nasıl davranırsa, perde kapalıyken de öyle davramrdı" dıyordu Hatta onu rastlantılann yuk- seltmedığı bır polıtıkacı olarak nıtelı- yorduhaklı olarak Mehmet Hazer ıse "Barutçu kıirsüyü boş, Meclis'i sessiz, bizleri neşesiz, kahkahasız bırakıp gidi- yor"dıyeyazı\ordu HıfzıOğuzBeka- ta ıse bırlıkte yaptıklan bır Karadenız \e ozellıkle Trabzon gezısını anlatıyor "V ıllardır Karadeniz'e gitmemişti. Mağlubiyete kola\ katlanamıvordu. Taşıy la toprağıy la t e en kuçuğunden en bu>üğune kadar candan beıumsediği hemşerileri\le kendini verdiği Trab- zon'dan 1954 seçimlerinde kaybetmiş olmayı, ancak Ankara'dan kazandık- tan sonra hazmedebilmisti. Küstüğü kadar da varmtş, insan sevdiği- ne kuser derler. (....) Hani onlar da mahçuptular" dıye Barutçu'nun ve Trabzonlunun ruh durumunu çozum- luyordu Barutçu olelı 35 yıl oldu Bu sure ıçın- de Trabzonlu, Barutçu'yu çok arar oldu Yenı Barutçu'larakavuşuyorum dıye sevınmeye başladı Ama olmadı Elbette bunda. yenı Barutçu gıbı gor- mek ıstedıklennın çaplannın yeterlı olup olmayışı etkılı olmuştur Ama gerçek etkıyı nesnel koşullar yaratmış- tır Barutçu gıbı bır sıyaset ustasını, İnönu gıbı usta ve buyük çaplı bır sıya- set ve devlet adamı değerlendırmesey- dı Barutçu'nun goz dolduran gorun- tusu yıne olmazdı dersem yanlış olmaz Çunku ortam yenı kışılen orta- ya çıkanrken, onlara kalıcıhğı da ven- yor Barutçu darbelen gormedı O yonuvle de rahat uyuyabılır Atatürk'e saldıracak olçude sapıklık \apanlan gorduğumuz bu ortamda. Faik Ahmet Barutçu'yu saygıyla anı- yoruz Ataturk donemınde politika yapamamış, ama Ataturk'ten sonra onun partisine ve ılkelenne katkılan onu aynca buyutmuştur Öyle kı, her yerde bu tur sıyasetçı özlemıyle halk kavrulmaktadır ARADABIR İBRAHİM OLUKLU Balıkesır Kııltuı Muchır Yardımcısı Sutöven lcin Behçet Necatigil. Mustafa Seyit Sutüven'ın Butun Şıır- lerı ıçın yazdığı Önsoz e Ek adlı yazısının bır yerınde şunları soyluyordu 'Sutuven ın şıırlerının yayımlandığı dergıler olarak şun- ları gorduk Yucel (1935-1939) Servetıfunun (Uyanış 1940) Yenı Ses (1940-1941) Varlık (1942-1943) İnsan (1943) Yurt ve Dunya (1943) Turk Dılı (1952-1953) Yedıtepe (1956- 1957) Yenı İnsan (1963-1966) ve her bırınde bırer veya ıkı- şer snr (f^ustafa Seyıt Sutuven Butun Sıırlerı Turkıye Iş Bankası Yayınları Istanbul 1976 S 14) Behçet Necatigil ın bu saptamasından yola çıkarak şun- lardasoylenebılır Mustafa Seyıt Sutuven dergıler bazında belırtmek gerekırse ılk şıırını Baltkesır Halkevı nce çıkan- lan Kaynak ta yayımlatıyor (*) Kaynak ın Temmuz-Ağustos 1933 tarıhlı 6-7 numaralı ortak sayısında yer alan bu şıırın altında Edremıt ıbaresı var Şıırın adı ıse Katerın' Bu şıır, Sutuven ın Butun Sıırlerı ' adlı yapıtına alınma- mış Aynca yıne Balıkesır Kaynak ın Eylul-Teşrınıevvel 1933 tarıhlı fr-9 numaralı ortak sayısında basılan ' ilan-ı >^k'(S270)ve Deh (S 292) 1934tarıhlı 13-14-15numara- lı ortak sayısında bulunan 'Mezarımı Zıyaret adlı şıırler de Butun Sıırlerı adlı yapıtta yer almamıştır Balıkesır Kaynak ta yayımlandıktan sonra 'Butun Şıırle- ri" adlı yapıta gıren uç sıır (Sutuven 'Orşılım" Kızları Ikı Dağ) Sutuven tarafından değışıklıklere uğratılmış Değıştır- me k^nusunda Behçet Necatigil şunları soyluyor "Sutu- ven, bır yerde yayımlaüığı bır sıırmı bazen yıllar sonra de- ğıştınlmış şeklıyle yenıden yenı bır şıır gıbı yayımlamak adetınde ıdı (Örnek Ikı Dağ şıın once Yenı Ses te 1 Eylul 1941 'de, çok sonra da Turk Dılı dergısınde, 1 Mart 1952 de cıkmıştır) BuyuzdenheleCe\&\Sı\ay'ınçıkardığıYen\İnsan dergısındekı sıırlerı yıllar once çıkmıs şıırlerının, az çok (bazen bır haylı) duzeltılmış sekıllerıdır Bunların tek tek gostenlmesı çok yer alacağı ıçın dosyadakı bıçımlennı ol- duğu gıbı bıraktık (Butun Sıırlerı, S 17) Necatigil ın sozunu ettığı durum Kaynak ta yer alan Su- tuven ve Orşılım Kızları ıçın de geçerlı Yalnızbu ıkı şıır- de dıkkatı en çok çeken değıstırmeler şıırlerın ıthaf edıldığı kışıler açısından olmus Mustafa Seyıt Sutuven, 1934 yılı ıçınde Kaynak ta yayımlattığı Sutuven şıırını, donemın Edremıt Kaymakamı Mithat Kemal Bey'e ıthaf edıyor Ben- zer bır şekılde Orşılım Kızları adlı şıın de zamanın Balı- kesır Halkevı Başkanı ve Kaynak ın Nesrıyat Muduru Esat Adil'e (Mustecaplıoğlu) ıthaf etmıs Daha sonra bugun ıçın anlaşılması mumkun olmayan nedenlerle her ıkı ıthafı da kaldırıyor Sutuven Belırtılmesı gereken bırbaskanoktadasu Mustafa Seyıt Sutuven ın ButunŞıırlerı adlı yapıtında yer alan IkıDağ ve 'Orşılım Kızları başlıklı sıırlerınden Orşılım Kızları - nın altında 1938 tarıhı bulunmaktadır Butun Sıırlerı adlı yapıtta, bu şıırın ılk yayımlandığı yer olarak Servetıfunun dergısının 7 Mart 1940 tarıhlı ve 2272/587 sayılı nushası gösterılıyor Belırtılen bu ıkı tarıhındedoğruolmadığını go- ruyoruz Çunku Orşılım Kızları adlı sıır bu tarıhlerden daha once olmak uzere Kaynak ın llkteşrın (Ekım) 1934 ta- nhlı 12 sayısında basılıyor IkıDağ adh sıır ıçındebenzer bır durum geçerlı Bu şıırın basım tarıhı olarak Kayna/c'tailk Kanun (Aralık) 1934 tarıhı gorunmektedır (23 sayı) Oysa "Butun Şıırlerı adlı kıtapta Yenı Ses dergısının 1 Eylul 1941 tarıhınden oncesı gosterılmıyor Bu saptamalardan sonra Behçet Necatıgıl'ın Ali Teo- man'dan yaptığı ve Butun Şıırlerı adlı yapıtta kullandığı alıntıyı okuyalım ' Edremıt Kaymakamı Mithat Kemal Bey Atatürk'un Ed- remıt e teşrıflerını -13 Nısan 1934 11Û- bu subasında de- ğerlendırmek ıçın, vaktıyle Roma nın Lıdya nın ozanlarmm esın kaynağını aldıklan bu yerde, medenıyet tanhını Turk tarıhı sınesınde toplayacak saırı çağırtıyor Yıl 1934 Şaırkı- şılığını bulmus Şelalenm adı Sutuven Mustafa Seyıt, ocak ve subatın soğuk gunlerınde bu suyun basında oturuyor Ismarlanan bu sıır belkı de bır tasa yazılıp dıkılecek -abç I.Ö - Buralarda yıne sonradan Hakkârı Valısı ıken olen Mit- hat Kemal Bey ın bu gıbı calısmaları var Çıcıkveren Koyu - nde Karadenız bıçımı Tahtakoy de Marmara bıçımı ıkı gol yaptırıyor Ozanımız Sutuven ı yazıyor, ama rahmetlı kay- makam, bır haması sıır beklerken, saırın deyımlennde gız- lenmış vatan sevgısını o gun ıçın belırlı bulmuyor Yırmı beş yıl sonra bugun butun sanatcılar bu şıın ıncelıyor ve takdır edıyorlar (Ali Teoman, Cağrı Dergısı, Temmuz 1959, Sayı 19) Yıl 1994 Sutuven ınyazılısınınaltmışıncı yılı Sutuven sıı- rı hâlâokunuyor hâlâsevılıyor antolojilere gırıyor Bu şıır mermere yazdınlarak Mustafa Seyıt Sutüven'ın antsını ya- şatacak bıçımde sozu edılen yere dıkılmesı, ortak sorumlu- luğumuzun koşuludur Sutuven Anıtı " C) Cumhunyet n 4 $ubat 1994 tar h ı nushasında ver alan Edebıyat Tarı^ı- mız ıçın Ban Saptamalar adlı yazımda M Seyıt Sutuven ın Balıkesır Kaynak ta yer alan ılk şıırınn llan-ıAşk (Eylul 1933 Sayı 8-9)olduğunusoylemıştm Doğ- rusu bu yazıdak dtr T.C. KADIKÖY İKİNCİ ŞLLH HLKUK MAHKEMESİ'NDEN SağlıktaOzelleştirme-Sosyalleştirme Sağlık çalışanının, orneğın hekımın temel görevı, toplumu oluşturan bıreylenn sağlıklı kalmalannı sağlatnaktır. Bunu bır ekiple birlıkte, koruyucu \ e ı>ıleştırici hızmetlen bır arada sürdürerek > aparlar Yanı sağlık hızmetı bır ekıp ışıdır Prof. Dr. GAZANFER AKSAKOĞLU U lkemızde herkesı kapsama- yı amaçlavan ve kapsadık- îarına gereksındıklen yer- dc ve oîçude sağlık hızmetı vermevı ılke edınen sosval- leştırme modelı. eksık van- larıyla bırlıkte ılerlıyor Sağlık gosıergclcn ıse gelışkın bır sağlık. ortamı olmadığını or- taya koyuyor Aslında un var. yağ var. ^e- ker var da. helva yok Bunun çok çeşıtlı nedenlerı sayılabılır ancak temel neden. bu modelın bazı çıkar çevrelennı rahatsız ct- mesı Altında da. modelın sağlığı insan hakkı olarak gormeM ve sağlıklı ya da has- tdbklı insan \e toplum y adamını butun ola- rak almasıyauyor Durum: Halen 4000'ın uzerınde sağlık ocağı bunlara bağlı 12 000dolayında sag- lık evı var Içlennde 30000 dolayında he- kım. bunun uzenndekı sayıda obur sağlık- çılar çalışıyor Boylecc sağlık ocakları yaklaşık 14 000 kışıye bır hckımler (salt sağlık ocağındakı pratısyenlcr) 1K5Ü kı^ıve bır oranında bulunuyor. bu sayılar da ol- dukça veterlı, ozellıkle Turkıyede yılda sağlık kuruluşuna ortalama ba^vurunun kışı başına 2'den az olduğu duşunulduğun- de Nedcn yurumuyor model' Atamalar partı orgutlenndcn yapılıyor merkezlerde yığılmalar oluvor Öcakta hızmet ıçın ol- mazsa-olmaz taşıt ve vakıt venlmıvor Hasta scvk zıncın oluşturulmuyor. denc- tım eğıtım uygulanmıvor Çunkuamaçsıs- temle sağlık hizmeti uretmek değıl. modelı bır sıvasalaraç olarak kullanmak Llkenın dortbıryanına koylennedek vayılmış. ka- labalık. canlı bır orgut soz konusu sıvasal amaçlar ıçın hazır bckleyen Karşıt görüşler: Bu durumdd ıkı ayn go- ruş karşı karşıva gelıyor Bır yanda sosyal- leştırme modelını gelıştırerek yenıden uygulamaya sokmanın gereklı olduğunu vurgulayan ve sağlık yonetıcılerı ıle tıp fa- kultelennın buvuk çoğunluğu. TTB ve ge- nel pratısyenlenn hemen tumunden oluşan kalabalık bır ekıp Ote yanda Ulusal Sağlık Polıtıkası (LSP) uygulayarak sağlık hız- melını ozellcştırmeye çalışan ve hemen hemen valnızta bakanlık ıçındekı projeça- lı>anlanndan oluşan kuçuk bır grup Bu grup yetkıyı ve parayı elınde tuttuğu ve 'mo-da ruzgar'lara uyan uluslararası kuru- luşlarca desteklendığı ıçın kongreler ve obur etkınlıklerde ılgılı çevrelerce sureklı ters kararlar çıkmasına karşın projesını gundemde tutmakta ısrarlı davranıyor Sağlık hızmetı. gereksınmelerc yonelık planlanır Ovsa LSP bır gereksınmcve da- yanmıvor masa başında. yapay olarak oluşturuluvor Nelerdıyor Sağlık ocaklan hasta bakmayacak. hasta olan muayene- hane sahıbı hekımlere gıdecek Ama bu hckım (adı da var Aıle hekımı) dılersc otak bınasını teknık olanaklannı. hektm ve obur personelını kendı çıkarlarına kul- lanabılecck Hastaneler fazla verene satıla- cak ısımlcr sağlık ışlctmcsı olacak Çunku artık amaçları kar ctmek 1 Başına sağlıkçı olmayan bır ışletmecı getınlecck. her yıl he- kım vc otekı ı,alışanlann sozleşmesının devam edıp etmeyeceğını bu kışı belırleye- cek Tablovu bolge kasaba ılen gelenlenn- den oluşan bır "mutoelli hejet" tamamlı- yor. arıık ncyı paylaşacaklannı sız duşu- nun 1 Bu ve ben/en onenlen vapanlar modelın otekı kamu mekanızmaları ıle bağlantılan- nı da zorlamak gereğı duyuyorlar Çalışma Bakanlığı nın ılgı alanındakı sosyal hak ve kazanımlanyokedıyorlarorneğın Bırsağ- lık bakanının sovledığı uıbı "hekimler 657'- den çıkacak, sozleşmeli olacak; rekabette geri kalanı kulağından tutup kapıva koya- cağız." Malıye Bakanlığı'nın fınanstakı yonlendmcılığınesoyunuvorlar Sağlık or- gutlenmesınden tamamen ayn auşunulme- sı gereken fınansmanı. kendılen genel sağ- lık sıgortası kurup ışleterek çozmeyı planlı- yorlar Cstelık de bunun temel gelır kaynağının koyluden -bızzat- toplayacak- lan pnm olduğunu duşunerek Sağlık çalışanının, orneğın hekımın te- mel gorevı. toplumu oluşturan bıreylenn sağlıklı kalmalannı sağlamaktır Bunu bır ekiple bırlıkte koruyucu ve ıyıleştıncı hız- metlen bır arada surdurerek yaparlar Yanı sağlık hızmetı bır ekıp ışıdır Hızmetı muavenehanevc ındırgedığınızde salt ıyı- leştıncı hızmet sunmuş olursunuz kı bu da çağdaş değıldır Aynı kavram USP ıçınde entılmeye çalışılan sıgortacılık ıçın de ge- çcdıdır "Hastalan. bakavım. Hastalanma- dığın surece beni ilgilendirmiyorsun." Oysa sağlık toplumsal bır dınamıktır Sağlıklı beslcnme. aşılanma. uygun sporları yap- ma. gebelığı kontrol edıp sağlıklı doğuma ulaştırma. kanserde erken tanı ıle yaşamı uzatma gıbı bırbınnden yer yer ayn, yer yer bağlantılı sureçlerle butunleşerek gelışır Elbet bunun ıçınde kışı hastalandığında mudahale etme ışlev ı de vardır. ama bır bu- tunun parçası olarak Öoeri: Çozum ne olmalı'' Çozum. ozel- lıkle Içentte. yenıden yapılanan bır sağlık ocağı modelı olmalı Her 5 000 kışıye bır ocak kurulmalı Bunlarda çalışan sağlık personelınm sayısında sıyasal değıl. bılım- sel kaygılar yatmalı Şımdıkı personele ek olarak sosyal hızmet uzmanı, tıbbı tekno- log, fızyoterapıst. beslenme uzmanı gıbı çağdaş elemanlar eklenmelı Ocakta çalı- şan hekımın -ozellıkle genel pratısyenlık dalında- uzmanlaşmasma doğru yonelecek bır model desteklenmelı Tanı kalıtesını yukseltecekılen teknolojıyledonatılmışbır laboratuvan olmalı Halkın sağlık ocağı konusundakı bılgısı. guvenı tazelenmelı Ocakta tanı konamayan ya da sağaltılama- yan hasta belırlı bır zıncır ıçensınde bolge hastanesıne sevk edılmelı Tum bu saydıklanmız, sosyalleştırme modelının otuz yılı aşkın deneyımle bıze gosterdığı u\gulanabılırlığı yuksek çozum onenlendır Ulkenın dortbır vanına ağ gıbı yayılmış uyuklayan devı canlandırmak sa- nıldığı gıbı guç değıl. toplumumuza da aydınlık bır gelccek sağlayacak Yeter kı toplumsal amaç. halkın sağlık duzeyını ge- lıştırmek olarak belırlensın PENCERE TARTIŞMA Halkın siyasilerden bekledüderi_ K ^ _ _ urksıyası • yaşamında • ozellıkle son on • beşyıldır I mevdanagelen -JL- gelışmeler halkımızca yakından ızlenmekte ve bazı ozlemler oluşmaktadır Sıyasılerımızın buy uk bır çoğunluğu oy le sanıyorum kı haikımızın ozlemlennı farketmışve dcğcrlcndırmışdeğıllerdır Halkın ozlemı ıkı noktada ağırlık kazanmaktadır Bırıncısı. soz uretmekten çok ış yapılmasıbeklentısıdtr Halk kanıksanmış sloganlardan ve durmadan v ınelenen basma Siyasilerden yapıcı ve tutarlı yaklaşımlar bcklemcktcdır Halk ıktıdardakılerden \apılması gerckenlenn açıkça anlatılmasını, yapılamıv orsa neden yapılamadığının açıklanmasını beklemektedır Halk desteğı aldatmacalarla değıl. ancak doğrulann açıkça anlatılmasıy la sağlanabılır Muhalefetten beklencnse ıktıdann yanlışlannın ne olduğunun halka anlatılması ve vapılması gereken doğrununne olduğunun açıklanmasıdır Hem ıktıdar hem muhalefet ıçın geçerlı olan tutum şu olmalıdır Halkın oyu her şeyı karalamakla değıl nevın nasıl kalıp sozlerden artık bıkmıştır yapılması gerektığıne halkı ınandırmakla kazanılabılır Halkın ıkıncı onemlı ozlcmıysc siyasilerden hoşgorulu. olgun vc uy gar dav ranış bcklenusıdır Polıtıkakaralama. sovme laf uretmcsanatı değıldır Tersıne. sıy asılenn uy garca dav ranış ortaya koy duklan ve her turlu duşunce ve goruşe hoşgoru ıle baktıklan bırolgunluk sınavıdır Bugun bunun bılıncınde olan pek az sıyasa adamı var Medva dıye adlandınlan basın veTV kanallan da halkın sıy asılerden bekledığı uy garca dav ranışı goz ardı etmemelı aksıne kendılenne de bu yonde onemlı gorev duştuğu bılıncınde olmalıdırlar Karalama v e sov me ucuz v e kolay bıryoldur Ama halkın ozledığıbu değıldır Ozlenenın bu olduğunu sanan polıtıkacı va da medv a organı çağın gcnsınde kalmıştır v e buy uk vanılgııçındedır Halkın ozlemı vebeklentısı tutarlı. yapıcı. hoşgorulu. sozden çok ış ureten uygarbırpolıtıkacıdan yanadır Ulkemızın ıçınde bulunduğu zor koşullan aşmak v c daha guzel gunlere ulaşmak ıçın bu nıtelıklen taşıy an ve ulke y aranna ış y apan polıtıkacılara gereksınım v ardır Halk ınanırsaozvende bulunur Tuna Baltacıoğlu Yerelde demokrasi bu değücürezarcılar mezar kazıvor Şaır Ahmet Kemal Sk Melıke Apt 9 4 Goztepe ddresınde ıkamet eden Guler Mene nın (Ilalan) akıl hastalıgı nedemjle \esavet altına alınmasına ve kendüine a>nı adreste ıkamet eden oglu Tolga Mene - nın vası tavın edılmesıne karar \enldi llanolunur 22 2 1994 Basın 3068 M-•"""• * ~^^~ azıyor Yazıy or halkın kara y azgısı. yazıyor Emeğı uretımı. doğruluğu. durustluğu kazıv or sozdedcmokrası. bclleklcrden kazıyor Beledıyesı olan her \er bayraklarladonatıldı Partı lıderlerı uluslararası. ulusal bırer kankatur Başkan aday lan, para kazanma şeklı ve yontemlenne gore, pahalı ve ucuz. gulucukler dağıtıy orlar. ıpler ustunde bırer ıp cambazı gıbı Medyabolkesedenpara kazanıyor Kım daha çok verebılırseonunduduğu otuyor. tumkanallarda tum vazıhsında Demokrasi derken çok partılı yonetımdıyoruz Yalansız dolansız fazılet denen bınlennı anyoruz Çoğunluk vekatılım kavramlannı çok partıhlıkle bırlıkte gormev ı arzuluyoruz Bu cumbuşlu ;>eçımlerde en buy uk demokrasi hatasını ışlıyoruz Başkan adayı atamasında hemşenlık zorunluğunu, bırçırpıda çıkanverdık Pazarmalıgıbı, albenısıne gore aday lar buluverdık Oysahemşenlık anlamının, kutsallığa varabılen bırdeğenvardı Hemşenlıkte yalan dolan. ay nlık gay nlık. aldatmacalık pek olamazdı Hemşen hemşenyı aldatamazdı utanırdı Beledıye yalnızca başkan demekmış gıbı, bır buy uk y anlışta toplumu adcta şartlandınyoruz Varsayoksa başkan aday lan Neler soy letıyoruz neler Bır kentı sattırabılıyoruz Bır kentı yenıden aldırabıhyoruz Bu saygın olması gereklı kışıler. ekran karşısında çocuklaşıyorlaradeta Bır karar organı ıle beraber çalışacaklannı akıllannın ucundan bıle gecırmıyorlar Beledıy e meclısı olsa da olur. olmasadaolur Yadah:ç olmasa daha ıyı olur Bune bıçım katıhmalık, ne bıçım demokrasi anlayışı'' KİT'len ıflas ettırerek pazara çıkaran. sağcı olduklarını soy leyen ıktıdarlann gelecekte beledıy elenn ıflası karşısında nasıl bır onlem alacaklan, ınsanı kara kara duşunduruyor Sosyal demokratlann aymazlığı sayesınde, daha uzun yıllar sağın uçkağıtçılığına bu toplumun selam çakacağını soy lemek falcılık değıldır herhalde Sağduy ulu bır başkan adayı, talıp olduğu beledıyenın ıflas etmış y a da etmek uzere olduğunu ve de beledıyeyı yalnız başına. babasının çıftlığı gıbı yonetemeyeceğını ıyı bılmelıdır Ali Nazmi Üstündağ KırklareheskıBld.Bşk. Zamane Kompradorları mı? 18'ıncı yuzyılın sonundan 20'ncı yuzyılın başına kadar Cın'de komprador vardı Sozcuğun kokenı Ispanyolca Cın'dekı Batılı ışadamının aracısına komprador denıyor- du, somurgecının ya da emperyalıstm maşası, ışbırlıkçı Ulkesınde bır Truva atı 1960'larda aydınlara komunıst' dıye saldıranlara 'komprador ya da komprador uşağı yanıtını vermek geçerlı bır savunma bıçımıydı Komunıst' suçlaması ortadan kalkınca, 'komprador' sozcuğu de gundemden sılındı, ancak bugun komprado- ru anımsatmanın bır nedenı var • Sovyetler yıkılınca akılcılık"\ar\ çok ' nakılcılığe" ya- kın toplumlara fıkır ıhracatının en etkılı merkezı Bırleşık Amerıka oldu Artık Marx'ın Engels'ın, Lenin'ın, Mao'- nun pabucu dama atıldı, kapıtalızmm metropollerınde zırt vırt çıkan kıtaplara bakarak 'Yenı DunyaDuzenı'nde geleceğımızı kestırmeye çabalıyoruz, kımı zaman bır Batılı profesor moda oluyor, kımı zaman bır başkası Son yıllarda Alvin ve Heidi Toffler de gelecekbılım (futu- rızm) uzmanları olarak un kazandılar Alvın Toffler'ın Uçuncu Dalga kıtabı bızde çok tutuldu 'NPq-Turkıye" dergısının son sayısında Toffler" ımzası taşıyan bır ya- zı okudum Kabaca ozetlersek Toffler dunyadakı toplumları uç dalgaya ayırıyor Bınncı dalga toplumları, tarım, ıkıncı dalga sanayı, uçuncusu de bılgı ya da bılışım toplumları- dır Robot teknolojısı uygulayan, bılgısayar programla- rıyla uretım duzenlerını bır olçude kol emeğınden ba- ğımsızlaştıran sanayı toplumu evresını aşmaya yone- len ulkeler uçuncu dalgayı oluşturuyorlar Ne var kı ış bununla da kalmıyor bılımsel teknolojık devrım, dunyayı kuçultuyor, gezegenımızın çeşıtlı ulke- lennde uçuncu dalga etkısını gosterıyor Bu gelışmeyı nasıl anlatabılırız? Dıyelım kı bır tarım toplumu, sanayı- leşmeye başladığı zaman nasıl yarısı insan yarısı balık bır yaratığa donuşuyorsa, daha başka deyışle hem bı- nncı dalgada hem ıkıncı dalgada kulaç atarak yuzmeye çabalıyorsa, gunumuzde kımı toplum uç dalgayı bırden yaşıyor Ulkenın bır yanı tarım toplumu ötekı yanı sanayı toplumu Ayrıca uçuncu dalganın kuyruğuna tutunmuş seçkın- ler kesımı gırışımlerını surduruyorlar Örnek mr? Çın'ınnufusu 1 2mılyar 8tK) mılyonu tarımda Kıyıbol- gelen sanayıleşmenın otesınde uçuncu dalgaya yonel- mış Bu kesımde yaşayan seçkınler altlarında luks otomobıller ellerınde cep telefonları Los Angeles'tan Manıla ya kadar yayılmış yurtdışındakı Çınlılerle yoğun çıkar ve ış ılışkılerı ıçındedırler, bınncı dalgada yaşayan Çınlı den kopmuşlardır Toffler, belkı de hıç ayrımsamadan 21'ıncı yuzyılın kompradorunu tanımlıyor • Toffler varsayımını gelıştırıyor Sovyetler'de, Baltık ul- kelerı uçuncu dalgayı yakaladığı zaman, Orta Asya dakı Musluman toplumlar bınncı dalgada yaşıyorlardı, bu çatlak, bolunmeye ve dağılmaya yol açtı Sonra? Hındıstan ve Brezılya gıbı ulkeler aynı tehlıkenın eşı- ğındedır uçuncu dalgayı kuyruğundan yakalamış seç- kın gırışımcıler dıyebılırler kı Ihtıyaçlarımızı yurtdışından alıp mallarımızı dışarı satabılınz llerıde uçuncu dalga ılerledıkçe, fabrıkaları- mız ve burolarımız daha az sayıda ve nıtelıklı ışçılere gerek duyabılecekken bız nıye kotu beslenmış cahıller ordusunu sırtımızda taşıyalım? Uç dalgada uçe bolunmuş dunyada zengınlerın baş- kaldınsı bolunmelere yol açacakttr Boyle dıyor Toffler • Dunya tersıne dondu eskıden yoksulların başkaldırı- sından korkulurdu, şımdı zengınlerın başkaldırısı nede- nıyle devletlerın bolunmesınden soz açılıyor Toffler ın varsayımını Turkıye ye de uygulayabılır mı- yız"> EDİBE GÜVEN MARDEV 1927- Canım annecığım. a> nlığımızın bınncı > ıhnda senı sonsuz sa\ gı \ e se\ gı ıle dnarken. senın bo\ un eğmeven. ^ereflı. onurlu. ha>sı\etlı. oz\ erılı \ e dırençlı \ aşamın benım kalbımı ısıtan ıs> an olu\or Her an senın sesını du> u\ orum Sabahlargıbıtaze Bal gıbı tatlı vevorgun \ese\dali veyığıt Senı hıçbır zaman unutmavacağım UCUR GÜVEN EDİBE GÜVEN MARDÎN 1927- Doğru ınsanlar yok artık, Yeryüzü kötülük edenlere bırakıldı. Kiminle konuşabilirim bugün? Artık dost most kalmadı. H.AKTOLGA, H.AKTOLGA, A.ALTAY, O.ALTA\, S.E.BOZDAĞ, M.GÜLHAN, S.GÜLHAN, K.KARAK0Ç, Ş.KUZU, T.RIDVAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle