Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel70.YISAYI24M5 S A N A T K U L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 14MART1994PUARTESİ
^Bayramiç Belediyesi tarafından kamyonlara yol açabilmek amacıyla, bir tarih yıkılıyor
Eskibinalanyok edelım,yeniyollaraçalım
tBRAHtVl GÜNEL
Bayramıç, tarihte ilk "Gûzellik
Yanşması"mn düzenlendiği. Troya
Kralı Priamos'un oğlu Paris'ın jüri
üyelıği yaptığı tda Dağı'nın (bugün-
k ü acüyla Kaz Dağı) eteklennde ku-
rulu, Çanakkale ıline bağlı tanhi bir
ilçe. Tanh boyunca. Perslenn, Spar-
talılann. Romalılann. Bizans'ın isti-
lasına uğramış, çeşitli kültürler yok
olmuş ya da yağmalanmış. Kent
adını, yöre halkının bayramlarda
dinsel görevlerini yerine getirmek
için burada toplanması üzerine
alnuş. Bugün yadsıdığımız, tarihi
dokuyu yok farzederek neredeyse
masa başında üreulmiş plan anlayı-
şının somut örneği, bugün Bayra-
miç'te yaşanıyor. Kenün merkezin-
de yer alan, yüzyılımızın başında
yapıimış, Osmanlı sivil mimarisinin
tüm özelliklerinı üzerinde taşıyan,
yaklaşık 90 yılhk tarihi Konak Otel
yerinde kalma savaşı veriyor
Önüne ne gelirse keselim
düşüncesi
Önce var olan kentı yok sayan bir
anlayışla, "Her kente büyük bir yol
gerekir" mantığından hareket edilip
önüne ne gehrse keselim düşüncesi
uygulanıyor. Yenı yola eskı binalan
yok ederek geçme anlayışı burada
da yaşanıyor. Üstelik Bayramiç'te
nüfus patlaması da yok, aynca tari-
hi bir kent. Kentin tanhi dokusu,
yeşil ilışkisi bugünkü boyutlarda
korunarak, yeni gelişmeleri başka
noktalara çekerek taşınması gere-
kırken Bayramıç Belediyesi tarafın-
Tarihbir kentinbelleğidir,vazgeçmemeli
OKTAY EKtNCÎ
Bu soru, oldum olası kentlerimmn "Imar Gündemmi"
belirledi: "Yol mu önemli; tarih tni?"
Aslında, hiç kuşkusuz ikısi de önemli Bir kentin
yaşayabilmesi için, yoldan vazgeçmek oldukça zor. Hele
Türkiye gibi, ulaşım politikasıru "tümüyle" karayoluna
bağlamış bir ülkede, "yol" denince hemen her şeyin bir
kenara itilmesi, artık gelenek haline geldi.
Ama, yine bir kentin yaşayabilmesi için, tarihten de
vazgeçmek, bir o kadar zor; hatta "olanaksa" denilebilir.
Çünkü tarih, o kentin salt bir "eski eseri" değil, daha da
önemlisı "belleği". Belleğını yıtıren bir ınsan, nasıl ki
"insanca yaşamım" da yitirmiş oluyorsa, tarihsel
dokusunu, vanı "köklerini" yitiren bir kent de "uygarca bir
kent yaşamım" terk ediyor demektir. Bir cümle daha
söylersek, "kimliğini sürdürecek gelişmesi için gerekli
kaynaklannı kurutnyor" demektir. Üstelik, yüzlerce ve
binlerce yılda oluşan, bir daha ele geçmesi olanaksız
kaynaklannı...
Işte bu nedenle, özellikle tarihsel kentlerin bir yandan
ulaşım, otopark vb. gibi altyapı düzenlemelerini
yapabılmek, ama öbür yandan kentin belleğini ve "uygarük
kaynaklannı" da otomobil aşkına yok etmemek için,
çağdaş şehirciliğin başvurduğu bir bilimsel yöntem var:
"Koruma Planlaması."
Ülkemizde de 70'li yıllann sonlanndan bu yana
yaygınlaşünlmaya çalışılan "koruma planlan" ile, tarihsel
kent dokulannın "korunarak" gelişmesi için temel imar
kararlan belirleniyor. Ve, bu kararlar belirlenirken de,
"kfiltûr variıklannı yıkmadan" altyapı sorunlannı çözmek
planlamanın birincil hedefıni oluşturuyor.
Bayramiç'teki, "eski eser" olarak tescilli tarihi Konak
Otel'in başına gelenleri değerlendirdiğimizde, ne yazık ki
işte bu "çağdaş koruma biuncinin" hâlâ yeterince
güçlenmediğini görüyoruz.
Kentin en önemli tarihsel yapılanndan birini, "tarihsel
belleğin" yanında önemi çok daha az olan bir yol projesı
için yıkmaya kalkaşmak; üstelik bunu için "Koruma İmar
Planı" karan oluşturmak, kent kimliğine ve kültür mırasına
karşı hala "göstermelik" bir saygı beslediğimizi
çağnşunyor. Oysa yapılması gereken, tarihi bınayı
"yıkarak geri çekmek" gibi işin kolayına kaçmak değil,
"uygarlığı yok etmeden ulaşımı çözmek" gibi, zor ama
çağdaş bir çabayı yeğlemek olmah.
Neyse ki, Kültür BakanlığYnın müdahalesiyle,
kültürümüz ve geleceğımiz açısından "giderilmesi
olanaksız" bir tahnbat, "tarih tümüyle yok edilmeden"
durdurulabildi.
Bu talihsiz olay artık bir ders olmah ve kültür mirasımız
olan eski yapılann "imar yollarına" kurban edilmesi
anlamına gelen şu "yıkma ve taşuna" rezaletine artık son
verilmeli...
dan kamyonlara yol açabilmek
amacıyla bir tanh yıkıhyor. Konak
Otel, kentın tam odak noktasında.
boyutlan ile yüz yılımızın başındaki
egemen üslup anlayışının güzel bir
örneği. Bayramiç Belediyesi, yakın
zamana kadar otel olarak kullanı-
lan yapıyı ıstimlak ederek, yapılan
imar projesi kapsamında, yol geniş-
letmek amacıyla tescilinin kaldınl-
ması ve yeni yapı adasına taşınması
için, bir yıl önce Bursa Kültür ve Ta-
biat Varhklannı Koruma Kuruluna
baş vuruluyor. Prof. Dr. Metin Sö-
zen başkanlığındakı Bursa Kurulu.
kentsel _ sitı kapsayan "Koruma
Amaçlı İmar Planı yapılmadığı için.
ancak, yapıldıktan sonra bu konu-
nun tartışılabileceğini belediye baş-
kanına toplantıda iletiyor. Ancak
belediye başkanı, Çanakkale bölge-
sinın Edirne Kurulu'na devrolması
üzerine tekrar başvuruda bulunu-
yor. Edirne Kurulu 26 Ocak 1994
tanhinde Prof. İsmet Ağaryıhnaz
başkanhğında toplanarak 1714 no'-
lu karan ile, yapılan koruma amaçlı
imar planında getirilen 12 metre ge-
nışlığindeki yolun açılabilmesi için
kaydınlarak hazırlanacak restoras-
yon projesinin kurul onayına sunul-
ması karara baglaruyor. Bavramiç'in
DYP'li Belediye Başkanı Zeki Şim-
şek. karan cebine koyar koymaz,
Bayramiç'e döner ve yıkımı başlatır.
Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabi-
at Varhklannı Koruma Genel Mü-
dürlüğü ise duruma müdahale ede-
rek kararda Koruma Amaçlı İmar
Planı'nda getirilen 12 metrelik yol
önerisinden söz edilmekle birlikte,
planın ve restorasyon projesinin
Edirne Kurulu'na resmi olarak ile-
tilmediğini saptar. Karan yeniden
görüşülmek üzere Edirne Kurulu'-
na gen göndenr. Aynca plan değer-
lendirilinceye kadar herhangı bir fı-
ziki müdahalede bulunulmamasını
ister. Yıkımın devam edildiğinin öğ-
renilmesi üzerine harekete geçen
Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre
Kongar, Çanakkale Valiliği'ne, Bay-
ramiç Kaymakamlığı ve Belediye
Başkanlığı'na 28 şubat tarihinde ya-
zı göndererek yıkımı durdurur.
Alınan karar ile ilgili görüşlenne
başvurduğumuz Edirne Kültür ve
Tabiat Varhklannı Koruma Kuru-
lu Başkanı Prof. İsmet Ağaryıhnaz,
alınan karann imar projesı kapsa-
mında olduğunu savunarak, ana ar-
terin kilitlendiğını ve başka yerden yol
geçmesinin mümkün olmadığmı
söyledi. Yapının yeni yerinde, öz-
gün halinde yapılmasmın mümkün
olduğunu söyleyen Ağaryılmaz. "Bi-
rinci gnıp yapı hariç diğerleri önemli
değil. Üçüncü sınıf bir yapının aynen
yapılması mümkün. Esasında yol 17
metreydi, biz 12 metreye indirdik.
Yanmda tarihi cami var ve çınar
ağacı var. Bina zaten harap durum-
da" dedi.
Bayramiç Belediyesi için bir yıl
önce tespit çalışmaîan yapıp. proje
önerisi götüren Mimar Sinan Ünı-
versitesi öğretim üyelerinden Prof.
Ruşen Dora ise, otelın yakın zamana
kadar kullanıldığını belirterek, res-
torasyon projesinin olmadığını söy-
ledi. Projenin kurula sunulmadan
kaydınlma karannın alınmasının
yanlış olacağını vurgulayan Dora,
şöyle konuştu:
"Restorasyon projesinin içersinde
de, mevcut binanın tam rölevesi olma-
sı gerekir. Değişiklik varsa. y enileme
projesinin röleve eki olarak hazırlan-
ması lazun. Dış ve iç fotoğraflannın
eksiksiz olması lazun. Koruma kuru-
lu yol genişletilmesine karar veremez.
imar planında, 60 ydlık Bayramiç il-
çesinin kasaba kinih'ğinin korunması
gerekirken, hangi yeni kimlik arayışı
yetkisini üzerlerinde taşıyarak, yeni
bir gömlek giydirilmek isteniyor.
Otelin arkasında eski çarşı dokusu
var. Muhtemelen bu yol ile o da kay-
bolacak ve yerini apartmanlara terk
edecek."
Kent için düşünceler
Prof. Ruşen Dora, kent için öne-
rilerini şöyle sıraladı:
"Eski eserler kesinlikle konına-
cak. Anıt ağaç ve çamlar korunacak.
Belediyenin önünde duran Atatürk
büstü, yeni bir düzenleme ile şanına
yakışır bir şekiMe temsil edilecek.
Kente dışardan gelen çift bandlı yol,
şehir kimliğini yırtarak eski otel ve
cami arasından ileri gitmeyecek. Da-
hası zcmin dokusu, geniş giriş yolu
ile, saptanan iç yollar arasında fark-
lılık içinde olacak ki kentin eski kün-
liği zedelenmesin \e yozlaşmasın.
çarşı yolu ve çevresi yapıları 2-3 kat-
tan fazla olmasın."
Prof. Ruşen Dora. aynca kent
ıçensindekı genış yola gereksinim
olmadığını söyleyerek. çevre yolu
uygulaması ile. kent ıçi trafığinın ra-
hatlatılabıleceğıni söyledı. "Binayı,
yeniden restore ederek kullanılır hale
getirmesi gereken belediye başkanı-
nın hangi görüşe hi/met ettiğini anla-
mak mümkün değil" dedı.
Develerine
vergi
istendi,
mahkemeye
başvurdu
NEVŞEHİR - Nevşehir'in
merkeze bağlı LJçhısar
kasabasında taşımacılıkta
kullandığı iki devesine götürü
usulde vergi uygulanan deve
sahibı Recep Demirci, verginın
iptalı için mahkemeye
başvurdu. Esas mesleğının
demır kavnakçılığı olduğunu
söyleyen 3 çocuk Babası
Demira, 6 >ıl
çabşüğı Nevşehir
Belediyesi'nden kadroya
ahnmadığı için aynlmak
zorunda kaldığını, daha sonra
da Suudi Arabistan'a işçı
olarak gittiğini söylüyor.
En iyi develer Aydın'da
Suudi Arabistan'da işlerin iyi
gıtmemesi üzerine, burada
gördüğü develeri memleketi
olan Uçhisar'da taşımacılıkta
ılginç bir yöntemle
kullanabıleceğini anladığım
söyleyen Demirci şöyle
konuştu:
" Arabtstan'dan dönüşümde
Türkiye'de en iyi develerin
Aydın'da olduğunu öğrendim.
Borç harç, Aydın'dan iki deve
alarak l çhisar'a geldim. Sonra
da bunlan bağ bahçe işlerinde
yük hayvanı olarak kullanmaya
başladım. Ancak L çhisar
turistik bir merkez olduğu için
bölgeye gelen yerli ve yabancı
turistİer deveye binerek tur
yapmak amacında olduklannı
söyleyince boş v akitlerimde bu
tşi yapmaya başladım.
Bağ bahçe işlerinde
kuDanıyorum
Turistlerin verdikleri
bahşişlerin y anında bağ ve bahçe
işlerimde deveyi kullanıyordum.
Lçhisar kalesinde turist
gezdirdiğim bir sırada Nevşehir
maliyesinden görevliler gelerek
yaptığım bu işin kazanç türii
olduğunu ileri sürerek beni
götürü usulde vergilendirdiler.
Ben de hakkımı sonuna kadar
savunabilmek için mahkemeye
başvurdum. Çünkü tüm
Türkiye genelinde
çiftçilerimiz evlerinde
besledikleri süt ineklerinin
yanında atlı arabalarla
geçimlerini sağlıy orlar.
Deve de bir hay\an, at da inek de
nihayetinde. Bir türlü anlam
veremiyomm.
Anayasınm 9. maddesinde
tanm araçlan ile hayvanlann
her türlü v ergiden muaf
olduğunu açıkça belirten
hükümler olmasına rağmen
böylesine bir uygulamaya maruz
bırakıldun.
Hakkımı sonuna kadar
arayacağım. Yapılan yanlışlığın
mahkeme tarafından da
görüunesini temenni ediyorum"
dedı.
Şanghay'da bardaktan boşanırcasına y ağmur y ağdığı günlerde insanlar, yağrnurluklanyla sokaklan gökkuşağına çeviriyorlar.
Çin'ingeçmişiylegeleceğinin birleştiğişehir: Şanghay
NATIONAL
GEOGRAPHIC
WTLLIAMS.ELLIS
Bence Şanghay"ı ilk defa görmek
için en uygun zaman. yağmurun
bardaktan boşanırcasına yağdığı ve
milyonlarca bisikleth'nin san. kınnı-
n, ma\i yağmurluklanna bürünüp
şehri bir gökkuşağına çevirdiği bir
gün olabifîr.
Şanghay'a, Huangpu Nehri'nden
gelip şehrin tarihi bınalannın da bu-
lunduğu ünlü gezinti yeri Bund li-
manına çıkmak. yine ilk defa için
uygun bir seçimdir. Hem burada,
bugünlerde Şanghay'a ve Çin'in gü-
neydoğusundaki pek çok kente ha-
kim olan yepyeni bir değişim havası
da solunabiîir.
Şanghay'ın özelb'ği, Çin hüküme-
ti tarafından 2010 yılında sadece
Çin'in değil, bütün dünyanın ticaret
ve bankacılık merkezi olmak için se-
çilmiş olması. Bu amaca ulaşılama-
sa bile, en azından bir fınans devi
olarak Hong Kong'u sollaması bek-
leniyor Şanghay'dan. Amaç çok
büyük ve ulaşılması güç olsa da, bu-
na ulaşmak için çabalar başlamış
bile. İşte bu yüzden bugünlerde
Şanghay'da en önemli şey 'piyasa'.
Şimdıye kadar sıkı bir denetim altın-
da tutulan ekonomının ıplen gevşe-
tılmış ve Şanghay lılann gınşıma
ruhlannın uyanması ıçın her şey >a-
pılıyor. Bu gelişmelere paralel ola-
rak da. şehirde senn ve ferahlatıa
bir özgürlük havası esıyor. Şang-
hay'da yaşayan 13 milyon kişı tam
bir özgürlük sarhoşluğu ıçınde. Bir
zamanlann konuşmaya ürken hal-
kı, aşk ve nefret, umut ve umutsuz-
luk hakkında rahatça fıkir beyan
ediyor.
Bu gelişmelere en zor ayak uydu-
ranlarise hıç kuşkusuz yaşlılar. Sol-
muş mavi Mao ceketiyle Puşkin'in
heykeli alunda oturan Chi Chang
da bu yaşlılardan bın. "Bugünlerde
Şanghay mı?" dıyor soruma. "Her-
kes para kazanıyor. ama bu iyi mi
kötü mü bilcmiyorum."
90 yıl önce Chi Chang doğduğu
zaman. Şanghay. ahlakın son dere-
ce düşük olduğu bir yerdi ve sadece
Doğu'nun Paris'ı olarak değil aynı
zamanda Doğu'nun genelevı olarak
da anılırdı. Konuştuğum diğer yaş-
lılar gibi Chi de bu dönem hakkında
çok şey hatırlamıyordu. Sankı
İ949'da komünıstlenn ıktıdara gel-
mesınden önceki tüm anılannı yitir-
miş gıbiydi.
Şanghay için en kötü dönem,
1966-76 arasında, Kızıl Muhafızla-
nn demırden bir yumrukla egemen
olduğu Kültür Devrimi dönemiydi.
Bu dönemde rengarenk Şanghay,
gri ve soluk bir hava almıştı. Bu sert
KUZEY
ve kasvetli şehirde köpek beslemek
bile yasaktı.
Bugün. polisin her rastladığı kö-
peğı öldürdüğü dönem geride kal-
mış durumda. Artık Şanghay'da
ısteyen köpek besleyebilıyor, fakat
genelde küçük köpekler rağbet gö-
rüyor. Bunun nedenı. şehirde cıddı
bir ev sorununun yaşanması ve
mevcut evlerin sadece bir yatak sı-
ğacak birer odadan ibaret olması.
Bu bilgjleri aldıgım Wang Jian
Chu, küçücük birdükkanda ev hay-
vanlan salıyor. Bugünlerde Şang-
hay 'da saal başında, Wang'ın kur-
duğu gibi beş yenı işin kurulduğu
söyleniyor.
Uyuyan bir ejderhanın kükreye-
rek uyanışını andıran bu gelişmele-
nn bir de sevimsiz yanı var. Şehirde
yaşamanın maliyetı çok yüksek.
Lüks bir otelde ıçilen bir bıranın
malıyeti 7 dolar ve bu para, bir köy-
lünün aylık gelirinin hemen hemen
yansınaeşit.
Bana birayı ikram eden Çinli dos-
tumun adı Zhou Benbiao. Zhou, bir
işadamı. Belinde iki çağn cihazı ta-
kılı. Uzun süre devlete ait bir tekstil
fırmasında çalıştıktan sonra kendı
şirketını kurmuş. Onda, diğer Şang-
hay lılarda da gözlediğim ve onlan
diğer Çinlilerden ayıran gururlu ve
kendini beğenen bir hava var. Şang-
hay 'dan ötesinde karanlık bir boş-
luk olduğunu düşünen diğer Şang-
hay doğumlular gıbı seçkın bir
aksanla Mandarin konuşuyor.
Çin'in en Batılı şehri olan Şang-
hay 'da Park Lane, Ruede Moulin,
Avenue Edvvard VII gibi yer ısımle-
rine rastlamak mümkün. 1839-1842
arasında süren Afyon Savaşı'nı yü-
rüten Avrupalılar burada epeyce iz
bırakmışlar.
Daha sonra İngilizler gelmiş ve
haşmetli granit yapılanyla dikkat
çeken Bund nhtımını inşa etmişler
Onlara katılan Amenkalılar ve
Fransızlarla Şanghay. uluslararası
bölgc ılan edılmış Çok daha sonra-
lan da 20 kadar Beyaz Rus %e Nazı'-
lerden kaçan binlerce Avrupalı
Yahudinin kurluluş umııdu olmuş
bu şehir. Bu kadar uluslararası bir
yapıya sahıp bir şehir Komünist
Parti hıyerarşisi ıçınde kuşkuyla
karşılanınca da, merkezi hükümet.
şehrin bütün parasal kaynaklannı
emmiş ve Şanghay'ı gittikçe eskıyıp
bozulan bir altyapıyla bırakmış.
Halbuki Çin komünizminın temel-
leri burada aülmışü. 1921"de. arala-
nnda Mao Zedung'un da bulundu-
ğu 12 delegeyle toplanan ilk partı
kongresınin yapıldığı ev, bugün faz-
la ziyaretçisi olmayan bir müze.
Çünkü Şanghay halİcı müze gezmek
yerine hisse senetleriyle oynamayı
tercih ediyor.
1993'ün ilk dört ayında Şanghay "-
ın sanayi üretıminin %20 oranında
artması AT&T. Du Pont. Hiton:
Sheraton. Hitachi. Volksvvagen gibi
uluslararası de\ şirketlerin dıkka-
tinden kaçmadı ve yatınmlar hız-
landı.
Bu hızlı gehşmelerden kuşku du-
yanlar ise yok değil. İnsan haklan-
nın açıkça ıhlal edildığı. ıhraç edıle-
cek mallann üretiminde cezaevle-
nndekı insan gücünden faydalanıl-
dığı, aykın olmanın pek hoş karşı-
lanmadığı bu ülkede, bu aşın
hedeflere ulaşmanın bir hayal oldu-
ğunu duşiınen çok sayıda ınsan \ar.
\\ne de şehirde süregıden hare-
ketlılık. buraya çok sayıda lunsti
çekmeye yetıyor Bund nhtımında
gezınen k'alabalık pek fazla para
harcamıyor. fakat burada bulun-
malan bile. bir süre sonra harcama-
ya başlayacaklannı göstenyor.
Şanghay halkı dansa \e de özel-
likle balo danslanna çok meraklı.
Şımdı yaşlan 30-40 arasında olup
gençlıklennı Kültür Devrımı sıra-
sında geçirip dans etmeyı öğreneme-
mış olanlar hanç herkes dans edi-
yor. Parklarda güneş doğarken çok
sayıda Şanghaylının yumuşak ve öl-
çülü hareketlerden oluşan "taı ji ku-
an" yaptığı bu şehirde ürkütücü bir
trafık \ar
Binlerce otobüs ve taksınin ve sa-
yılan gittikçe artan özel arabalann
yanı sıra her gun 6-7 milyon bisiklet-
li Şanghay sokaklannı dolduruyor.
Trafık hemen hemen hıç kımıldamı-
yor \e sokaklan korna ve bısikletle-
nn zıl seslen dolduruyor Sokaklar
zaten çok dar. bir de bisikletliler ek-
lenınce ne araçlara ne de yayalara
geçecek yer kalıyor.
Bu kalabalık şehirde başını soka-
cak bir e\ bulmak da büyük bir so-
nın. Şanghay'da kişi başına düşen
metrekare. hemen hemen çift kişilik
bir yatak ebatlannda. Bu yüzden de
evler son derece küçük ve alçak ta-
vanlı.