Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 13MART1994PAZAR
KULTUR
Fehmi Gerçeker, 'Piri Reis' belgeselinden sonra 'Uluğ Bey'in çalışmalanna başladı
Tarihe yeni bir perde daha açdıyor
ASU MARO
da lürk deyınce. hemen "Midnight
Expres"i soru>orlar. Bu beni sinirlen-
dirr.ordu. 'Artık Türkiye'yle ilgili bir
şeyler çıkmalı" diye düşünüyordum.
Belgesel konusu ararken bir'kaç kişi
bana "Piri Reis"ı sordu. pek bir şey
bılmıyordum. Sonra ınceledim \e çok
ılgınç buldum. Böylece karar verdım
bu fılmi yapmaya. Önce İspan>a'yla
temasa geçtım. Amerika ve Brezılya-
dan da vardım aldıktan sonra Türkı-
Türkiye'de Fehmi Gerçeker adı yeni
yenı duyulmaya başladı. Oysa, \9~")
yılından beri New York"ta yaşayan
Gerçeker. dünya çapında üne sahip
sanatçılarla başanjı çahşmalar yapan
bir yönetmen. Cstelik. Türkive'vi
dünyanın gündemıne getiren bir yö-
netmen. Özellıkle belgesel fılmler üze-
rinde yoğunlaşan sanatçının son çalı-
şmalanndan " Piri Reis". Eğitim Ba- ye'yegeİdim. Çok sıcak karşıladılar\e
kanlığYnın ıstcğiyle bugünlerde
Amerikadakı tüm okullarda
ders olarak okutulmaya baş-
lanıvor. Fehmi Gerçeker. şu
anda gene bir Türk ısmı. "Uluğ
Bey"belgesel fılmınin çekim ça-
hşmalan nedenıyle Türkiye'de
bulunuyor. Uzun bırönçalışma
ve yetkın bır ekıple gerçekleştı-
rilecek bu fılmde '^Pin Reis"
gibı Amenkan eğıtım progra-
mınaalınacak.
Sınemaya. Turkıye'de çektığı
reklam filmleriyle adım atan sa-
natçı. televızyonla da ıç ıçe vaşı-
yor. Gerçeker'ın, çeşitli ülkeler-
den ünlü sınemacılan konuk et-
tıği "Behind The Camera" (Ka-
mera Afkası) adlı programı da
ABD ve çeşitli ülke tefevızvon-
lannda gösterilıyor. Fehmi Ger-
çeker. yoğun çalışmalan arası-
nda." Piri Reis", "Uluğ Bey" ve
diğer çalışmalanyla ilgili soru-
lanmızı yanıtladi.
-" Piri Reis" filmi. Amerika'-
da ve diğer ülkelerde biiyük bir il-
giyle karşılandı. Bize bu konuda
düzenlenen etkinliklerden söz
eder misiniz?
Bu film içın bütün dünyada o
dönemi bilen tarihçileri bir ara-
ya getirdim \e konuvu tartış-
maya açtım. Tarihe açılan yenı
bir perde olarak kabul edifdiği
içın şımdı ılk. orta ve y ükseköğ-
renim içın tekstler hazırlanıyor
ve filmın kaseti> le bırlikte Ame-
rika'dakı okullara dağıtılıyor.
Her yıl 25 milyon öğrenciye öğ-
reulecek. Aynca Columbia Unıversı-
tesı bır gece düzenledı. Film gösterıldı.
Fılmin çekıldiğı ülkelerden gelenler bu
konuyu tartıştılar. Yanı ilk defa b'r
'Piri Reis Gecesi' düzenlendi.
Brezilya Kültür Bakanlığı da mari
sonunda. biri Brezilya'nın başkentin-
de. bın de Rio de Janeiro"da olmak
üzere "Piri Reis Günleri' düzenhyor.
Aynı şey İspanya \e Portekız'de de
yapılacak
- Bu filmi yapmak nereden aklınıza
geldi?
Amenka'da 82"dcn beri çahşmalar
yapıyorum. Bunlar genelde Amerikan
kültürüyle ilgili çahşmalar. Amenka'-
imajını verecek şekilde çekeceksin" de-
diler. Tabıi kı kabul etmedim. Ama
demek istediğim. reklam için her şeyi
yapıyorlar. bunun önemi bızde de an-
İaşılmalı artık.
- Sizin bir de sinemacılarla y aptığınız
televizyon programınız \ar. Bu, nasıl
başladı?
Ben gerçek kişilerle ilgileniyorum \e
onlar üzerine belgeseller yapmak isti-
yorum." Behind The Camera"da da
öyle. Sinema tarihmde değişiklikler
Varda, Uouis Malle, John Sayles, Ge-
orge Roy Hill gıbi isimleri konuk ettim.
Bunlann hepsi okullara gitti. Orada
ders ışlenırken kullanılıyor. Bir süre
başka ışler nedeniy le "Behind The Ca-
mera"ya ara verdim. Ama tekrar yap-
mak istıyorum. Fellini'yleyapacaktık,
tüm hazırlıklar tamamdı; ama müm-
kün olmadı. Şimdı PolanskTyle yap-
mayı düşünüyorum.
- Bu programlar uzun bir ön çalı-
şmavı gerekririvordur herhalde...
Özellikle belgesel fllmler üzerinde yoğunlaşan Fehmi Gerçeker, televizyonla iç içe. (Fotoğraf: KAAN SAĞNAK)
bütçenin bır kısmını karşıladılar. Sıra.
kımın seslendıreceğıne gcldi. Başta
Anthony Quinn ı düşünüyordum.
Sonra dedını ki. bu film eğitici yanı
olan bır film oldu Anthony Quinn oy-
narsa bır Anthony Quinn filmi olur,
daha az tanınan Ben Gazzara'yı seç-
tim.
- Türkiye, düny ada ne ölçüde tanını-
>or?
., Çok az tanınıyor. Taniurn.ic.in son
derece aktif ve bilinçh olunmafı. Ben.
Pin Reıs'ı çckerken bir hükümetten il-
gınç bir teklıf geldı. Önüme açık çek
koydular; "Filmin bütçesinin tamamını
karşılarız, ama bizim ülkemi/in olumlu
yapmış kişileri seçiyorum. Televizyon
üzerine inaster'ımı bitirirken tez ola-
rak yanm saatlik bir belgesel yapmam
gerekiyordu. Amerika'nın tarihinde
ilk olarak bir sosyal içerikli belgesel
yaparken tutuklanan kişiyle bır film
çektim. İlk belgesel Oscar'ı bu adama
veriliyor ve gene ilk olarak o reddedı-
yor. Bu film çok tutuldu. televizyonda
gösterildi. Bu seri>e de\am etme>e ka-
rar verdım., . .
- Programiarınıza bugüne kadar
kimleri konuk ettiniz?
Programlanmda Avrupa ve Ameri-
ka sınemalan arasındaki farkhlıklan
ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Agnes
Elbette. kişiyi belirledikten sonra.
tüm filmlerini izliyorum. hakkında
yazılmış kitaplan, yazılan okuyorum.
Bu. üç dört ayımı alıyor. Sonra soru-
lan hazırlıyorum ve o kışi hakkında \a
kıtap yazmış. ya da çok iyi tanıyan bi-
rini buluyorum. Onunla sorulan
tartışıyoruz. sonra ıkısıni stüdyoya alı-
>orum ve sorulan o soruyor
- Şu anda üzerinde çalıştığınız proje-
de yine bir Türk ismini çjkanyorsunuzv*»yunu var Michael
ortava... *"ÜJVununu yeni bitirdi.
Aralık ayında beni UNESCO'dan
aradılar. bu >ılı "Uluğ Bev Vılı" ılan
ettiklerinı söyledıler. Bu konuda bir
şey yapıp yapmadığımı sordular.
'Yapmıyorum' dedim, ama sonra
araştırdım. Astronominin kunıcusu,
yaptığı gözlemevlerı bugün bir örnek.
SÂSA'yla temasa geçtim hemen. Ay'-
da bır kratere adı verilmiş. Çok ilginç
şeyler yapmış bir adam. Buraya gel-
dim, Kültür Bakanlığı'yla görüştüm.
sponsorluğunu üstleniyorlar. Şu anda
bunun için buradayım. Filmi kimin
seslendireceği kesinleşmedi. Anthony
Quinn ile Burt Lancaster arasında se-
çim yapma aşamasındayım. Senaryo-
yu Daria Sommers yazıyor, kur-
gusunu "The Godfather" filmi-
nin kurgucusu gerçekleştirecek.
Müziklerinı ise Peter Gabriel
yapacak. NASA. National
Geography Society. PBS tele-
vizyon kanalı. USA Astrono-
mers Society, ABD Eğitim Ba-
kanlığı, Nevv York Eyaleti Özel
Film Projeleri Yapım Bölümü
ve UNESCO'nun danı-
şmanlığında çalışıyoruz. Özbe-
kıstan. Türkiye. Hındıstan,
Mısır. Fas. Şili ve ABD'de ger-
çekleştinlecek çekimlerin mayı-
sta tamamlanması bekleniyor.
- Fikret Mualla'yla ilgili bir
film projeniz ne durumda?
Uluğ Bey araya girmeseydi
onu biürecektim. Şu anda Sü-
heyla Acar Kalyoncu ile birlikte
senaryo çalışmalanna devam
edıyoruz. Film Paris, Berlin ve
İstanbul'da çekilecek. Bob Hos-
kins, Fikret Mualla'yı canlandı-
racak. Nastassia Kinski ise sa-
natçıyla Berlin Konservatu-
van'nda okurken bir aşk yaşa-
yan Marlene Dietrich'i oynaya-
cak.
- Bundan başka ne tür çaltş-
malarınız >ar?
Amerika'da film setlerinde ilk
fotoğrafçılığa başlayan Sam
Show var, şu anda Hollywood'-
un en genış fotoğraf koleksiyo-
nuna sahip. Marilyn Monroe'-
nun tüm filmlerinin yapıması,
aynca benim tüm filmlerimin de
yapım danışmanı. '95 yılında
Pans'teki Pompideu Merkezi'nde
Sam Shovv sergisi açılacak. Kendisıyle
ilgili yaptığım belgesel devamlı göste-
rilecek. Yılda bir kere de Broadvvay'de
bir tiyatro oyunu sahneye koyuyo-
rum.
Genelde Michael Sayers'ın oyunlan
bunlar. Bir süredir zamansızhİüan ti-
yatroyla ılgilenememiştım. ama bu
yılki projelenm arasında bir de tiyatro
rs en son
lûl Ağıtı"
Liverpoüu dörtgencin
efsanesisürecek nti?CUMHUR CANBAZOĞLU
Yoko Onno, Uennon'un dört parçasını arşi\den çıkardı.
ROMA- Efsanevi grup Beatles'in yeni albü-
mü için stüdyoya girdiğine kaç kişi inanır aca-
ba? Ama haberdoğru. Beatles'in yaşay an üçele-
manı Paul McCartney, Ringo Star ve George
Harrisson Londra'da yeni albümleri için çalı-
şmalannı sürdürüyorlar; 14 yıl önce ölen John
Uennon da sesiy le onlara eşlik ediyor. Her şey
grubun dağıldığı 1970 yılına kadar yaşananlara
benzıyor.
Beatles hayranlannı heyecanlandıran bu ha-
benn geçmişi çok eski değil. \oko Onno. eşi
John Lennon'un doldurduğu dört parcalık bir
bandı arşivinden çıkany or ve Beatles'in menaje-
ri George Martin'in kapısını çalıyor. Martin,
dört parça arasından "Free As A Bird"ü seçiyor
ve grubun diğer elemanlan da Beatles hayran-
lanna hoş bır süpriz yapmayı kabul ediyor.
Beatles'ı "diriltmek" stüdy o mühendisleri için
kolay bır işlem. Bu işlemin geçmişte başka ör-
neklerı yaşandı. Frank Sinatra'nın son albümü
ona eşlik eden sanatçılar da. örneğin U2'nun so-
listi Bono da olduğu gibi kendi bölümlerini
İngiltere'de seslendirdikten sonra bant Los An-
geles'e göndcrildi. Sinatra'nın kaydından sonra
da miksaj tekniğiyle ünlü ikili biraraya getirildi.
\'ine 1991'de büyük sükse yapan "Unforgettab-
le" adlı albümünde Nataüe Cole, 30 yıl önce
ölen babasıyla birlikte şarkılannı seslendirdi.
Beatles'in yeni çıkacak plağı üzerine yapılan
kamuoyu araştırmalan. haberin nostaljiyi se-
venlerden çok. gençleri heyecanlandırdığını or-
taya koydu.
Yapımcılar için Liverpoollu dört gencin efsa-
nesinın sürdüğünün işaretiydi bu.
Plağın büyük ilgi göreceği kesin. Ancak Beat-
les hayranlannın büyük bölümü grubun Len-
non'suz biraraya gelip çalmasını istemiyor. Uen-
non'suz Beatles'in beyinsiz bir insana benzeye-
ceğini iddia eden müzikseverler. efsanenin böyle
sürmesini arzu edivorlar.
adında. İrlanda kurtuluş hareketiyle
ilgili bir oyun. Amerika'ya dönünce
onu sahneye koyacağım.
- Reklamcdıkla tüm bağlarınızı ko-
pardınız mı?
Amerika'da bir fırmanın reklam
danışmanlığını yapıyorum. Clinton'-
un seçim reklamlannda da danı-
şmanlık yaptım. Tamamen kopmuş
sayılmam yani.
- Türkiye'yle bağlannız nasıl? Bir
gün dönmeyi düşunüyor musunuz?
Bir sanatçının bes'lenmesi için kendi
kültüründen kopmaması çok önemli.
Amerika. insan ilişkilerinden uzak.
maddesel değerler üzerine kurulmuş
bır toplum. Derin bir kültür birikimi
olmadığı için Avrupa kökenli kişi yer
bulabiliyor kendine Amerika'da. Ama
bir süre sonra çizgi değişimine uğru-
yor. Örneğin Uouis Malle la yaptığım
programda. Amerika'ya yerleştikten
sonra filmlerinde oluşan çizgi değişik-
liğini ortaya çıkarmak istedim. Prog-
ram bitince. "Hiç düşünmemiştim, iyi
ki konuşuldu bunlar. Artık Fransa'ya
dönüp bir film y apmalıyım galiba" dedi
ve "Au Revoir Les Enfants"ı yaptı.
Amerika'da bir süre kalınca. ister iste-
mez Amerika'nın hoşuna gidecek işler
yapıyorsun. Bu yüzden önem veriyo-
rum Türkiye'yle ilişkilerimin kopma-
masına. Bence en iyisi. üç dört ay
Amerika'da, üç dört ay Türkiye'de ya-
şamak.
Ozan ve fotoğraf sanatçısı Lütfi Özkök'ün yaşamıfilmoldu: 'Rüzgarlann Yolu'
Yaşamı şiiraşkıylayönlenenbir 'dünya vatandaşı'
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Başına buyruk bır
ünı\ersite öğrencısıy ken bır aşkın bura-
ya sürükledığı. ya^am arkadaşıyla az
kımseye nasıp olan bir evlilık kurup yu-
rüttüğü. bir zamanlann İstanbullu çocu-
ğu, şimdiki ozan ve fotoğraf ustası Uütfi
Özkök'ün yaşamı beyazperdeye
yansıtıldı. Elisabeth Marton'un uzun
belgeselinde fılmin konusu şöyle tannılı-
yor:
"Uütfı Özkök'ün yaşamı, şür aşkıyla
yönlendi. Fransız dilinc tutkun bir Türk
ozanı olarak kendisi 40 yıldır İsveç'te
yaşıyor. Dünya onu, yazarların \e ozan-
lann portrelerini cekmesiyle tanıyor.
Ozanlarla buluşmak, kendini bir fotoğ-
rafta açığa verme korkusunu yenen bir çe-
şit ruhların birliği oluyor."
Lütfi Özkök'ün yaşamı. zaman za-
man bir kara mizah gıbidir Toplu şıır-
lennı ıçeren Uzaklığın Yakınlığı, geçen
kasımdakı TÜYAP Kitap Fuan'nda
imza gününe yetişmedi. Ozkök uçağa
binmek üzereyken havaalanına yetıştı!
71 yaşmdaki Ozkök. Türkiye'ye her gi-
dişınde yeni bir şey eşaşırdığmısöylüyor.
Hak vermemek elde değil...
Lütfi Özkök. filminin yönetmeni
Elisabeth Marton'un da burada bır
göçmen olduğunu anımsatarak. "Bizini
gibisini ancak bir başka göçmen anlar"
diyor bana Sonınun öbür ucunu Mar-
ton'd soruyorunr
"Neden Lütfi Özkök."
"İs»eç gazetelerinde yülardır sanatçı
fotoğrafları altuıda imzasını göriirdüm"
dıyor. "sonra onunla yapılan bir söyleşiyi
okudum. Şiir yazdığını da öğrendim. Bir
kişinin y aşamının. değişik kültürlerle şe-
killenmesi benim hep ilgimi çekerdi. Lüt-
fi'nin şiirlerini okuyunca. Tamam" de-
dim, Benim ınsanım!' Eğer şiirlerinden
> ararlanmamış olsaydım. fılmim bu de-
rinliğine sahip olamazdı."
Elisabeth Marton'un babası Macar.
annesı İsveçlı. 1952'de Almanya'dadoğ-
muş.l97?"ten beri İs\eç'te yaşıyor. Psi-
koloıı. sınema ve tiyatro öğrenımı gor-
mu>. 1985-90 arasında Budapeşte'deyö-
netmenlık okuluna atmış. Kısa belgesel
filmdalında 198^'de üç.
1991 ve 1992"dedebırer
ödülkazanmış."Ruzgar-
ların Yolu", kendısınin
en uzun ve kapsamlı
çalışması.
12 ^ubatta biten Ulus-
lararası Göteborg Film
Festıvali'nde "Rüzgar-
ların YolıTna. "Belgesel
filmciliğe şiirsel bir
arayış getirdiği için"
burs şeklındc >>unulan
jün özel ödülü verildı
Film. İsveç TV'sınde de
gö^terilecek. İsveç Film
Enstıtüsu'nün desteğıyle
çeT<ılen film basında da
ılgı gördü. Sabah gazete-
lennden Dagens Nyhe-
ter, 16 sayfalık kültür
ekinin birinci sayfasının çoğunu Öz-
kök'e ve filme ayırdı. Nasıl olduysa ka-
meranın ters yanında yakalanan Öz-
kök'ün ıkı renklı resmının de olduğu
sayfadakı. Rolf Broberg ımzalı yazının
başlığı şoy le "Lütfi Özkök'le ıpasal gibi
bir yaşam." Fılmin. Özkök'ün İstanbul'-
dan bir Stockholm semtine ula^an ya-
şamını yansıttığını yazan Broberg. sa-
natçımızı "dünya \atandaşı" olarak tanı-
mlayarak ^öyle devam ediyor:
"Lütfi Özkök'ün tüm yaşamı, gerçek
bir dünya \atandaşı olmak için gereken
eksiksiz bir öğrenimden geçmişe benzi-
yor. Fotoğrafa ilgi duymasına bir Ermeni
neden oldu. Papazlık yapmış bir Rum ke-
man çalmayı öğretti. Macar bir mimar
tşık kuUanmanın inceliklerini gösterdi.
Estonyalı bir komşusunun karanlık
odasını kullandı. \i\ana'da bir Fransız
mühendisten Paris'in onu beklediğini öğ-
rendi."
\'azıda, İsveç Akademisı'nın Nobel
ödülü için 'unutmuş olduğu' Nazım Hik-
met'ın fotoğrafının da Özkök'ün değerlı
koleksiyonunda olduğu. özellikle vurgu-
lanıyor.
"Rüzgarların Yolu", müzik bakı-
mmdan çok zengın. Türkiye'de çekılen
sahnelenn muzığını Rus Vladimir Di-
kanski seçmiş. Bu seçişte. Ruhi Su'dan
tutun. Mesnevi müzığine dek Anadolu"-
nun zengın sunusunun
bırçok ömeği yer alıyor.
Filmin çekimine
1989'da Pans'te baş-
lanmış. Özkök'ün aynı
yıl açılan sergisı görün-
tülenmiş. Burada. Nobel
sahibi romancı Claude
Simone'la Özkök'ün
söyleşısı yer alıyor. Öz-
kök onu, 1961 "de yaka-
lamış kamerasıyla:
"O zamandan beri
aramızda bir dostluk ye-
şerdi" dıyor Özkök.'"O
da fotoğraf \e resim sa-
natına düşkün. Sergisi de
açılmıştı. Benim sanatçı
portrelerim için Elisa-
beth'e 'Hepsı birer hey-
kel" demiş. sağolsun. Eli-
sabeth onunla bir saat konuştu. Valnız 5
dakikası sığabibniş filme."
Fılmin çekimine 1990'da İstanbul'da
ve Özkök'ün şıirlerinde anılan Anado-
lu'nun çeşitli yörelerinde devam edilmış.
Belh kı sevgılı Oktay'ın (Akbal) ve Hü-
samettın'in (Bozok) olduğu sahnelenn
çekimi Lütfi Ağabeyımizi çok etkilemış.
"Oktay, Hüsamettin ve ben birlikteyken
çekilmiş bir fotoğraf >ardı. Keşke onu bir
yerlerden bulmersem de yazında kullan-
san" diyor bana.
Elisabeth Marton. film anlayışına
Türkiye'de çalışmanın yeni boyutlar ka-
zandırdığını söylüyor:
"Lütfi'nin çocukluğunun geçtiği Fe-
riköy'de >e limanda çekim yaptık. İstan-
bul'un eski özelliklerinin bugüne saklana-
bildiği yerlerde bulunduk. Aynca, şiirle-
rinde anılan Pamukkale, Kapadokya ve
Efes gibi yerleri turist gibi değil. Özkök'-
ün okuru olarak gezdik."
Lütfi Özkök'e. bırizley ici olarak "Rüz-
garlann YohT'nu nasıl yorumladığını
sordum. Her şeyden önce. Türkçedeki
adı onu biraz rahatsız ediyor. Bu ad. bir
süre önce burada yayımlanan kitabının
başlığının doğrudan çevirisı. "Rüzgar-
laruı Kavşağı" gibı bir adı daha uygun
buluyor. Filmlellgili yargısı da şu:
"Kızcağız benim kimliğimi aksettir-
meye çalıştı. Duygusal bir çalışma yaptı.
Belki bazı olaylan biraz abarttı ama, 40
yıl sonra o kadar olur."
Ardından basıy or o ünlü kahkahasıru,
Lütfi Özkök: ozan ve fotoğraf sa-
natçısı...
Anthony Caro'nun "ŞelakleY"i
Ankara'da
ANKARA (AA) - Aksanat ve British Gouncil'in
katkılanyla. İngiliz heykdüraş Antony Caro'nun
"Şelaleler" adirsergisi. 1' martta Ankara'da açılacak.
Ankara Dev let Güzel Sanatlar Galerisı'nde sergilenecek
yapıtlar. sanatçının 1989-90 yıllan arasmda>aratüğı
toplam yedi eserden oluşuyor. 1924 yılında ingiltere'de
doğan sanatçı, heykeltıraŞ ve resim öğrenimini Cambridge
Christ's College'da yaptı 1944-1946'da Kraliyet
Donanması'mn havacıhk dalında hizmet veren Caro,
1947-1952 yıllannda ise 1-ondra'da Kraliyet Akademi
okullannda eğitim gördû Eserlerinde genellikle metal
kullanmayı tercih eden sjinatçı. 1960'h yıllann başında,
yeni bir tür çalışmayla. kaynakla yapılan soyut heykelin
öncüsü oldu. Çeşitli şekilleri iki veya üç boyutlu bir araya
getiren bu birleştirme metodu ile Caro, heykellerin tahta,
taş. kil. gibı maddelerden tek parça oyulması fıknru yıkmış
oldu. Sanatçının sergisi 30mart tanhine kadar izlenebilir.
Monotipi baskı resim sergisi
Kültür Servisi-
Marmara
Üniversitesi
Güzel Sanatlar
Fakültesi
Grafik Bölümü
[I.sınıf
öğrencilerinin
monotipi
baskılan. 16
Mart-21 Mart
1994tarihleri
arasında
fakültenin sergi
salonunda
izlenebilir. Sergi
açılışı 16 Mart
1994Çarşamba
saat 16.00'da
yapılacaktır. Monotipi baskılar. ozgün baslu resim
sınıflamasına girmekle beraber "tek olma" özellikleri ile
diğer yöntemlerden ay nlır. Boyab cam, metal levha vb.
malzemeler üzerine boya verilerek, çızilerek, basürarak
eldeedilebıldiği gibi çeşitli malzemeler kullanılarak
(yaprak, kabuk. kumaş vb.) pres yardımı ile de
oluşturulabilir. Kalıp hazırlanmadığı için deneysel
çalışmalara ve alternatif kompozisyonlann denenmesine
olanak tanır.
Antalya'da sergiler
ANTALYA (.AA)- Ressam Nuran Keskin. 15. kişisel resim
sergisini, Antalya Tenıs İhtisas Kulübü'nde açtı. Türk
Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi tarafından 8
Mart Dünya KadınlarGünüdolayısıylaorganizeedilen
sergide, Keskin'in 28eseri yer alıyor. 1952 yılında
Ankara'da doğan Keskin. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim
Bölümü'nü bitirdi. Yapıtlan yan soyut figüratif olan
sanatçı, desen ağırhklı çalışmalannda raks konusunu
işliyor. Resmın kendısı içın bir yaşam biçimı olduğunu
belirten sanatçının sergisi, iki hafta süreyle açık kalacak.
Öte yandan, Yüksek Oğrenim Kredi v e Yurtlar
Kurumu"na(YURTKUR)aityurtlardakalan
öğrencilerin çektikleri fotoğraflann yer aldığı sergi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Sergi Salonu'nda açıldı.
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Asım Enhoş
tarafından açılan sergide. 1992ve 1993yıllannda
YU RTKU R'un düzenledığı fotoğraf yanşmalannda
dereceye gıren ve mansiyon alan. siy ah-beyaz ve renkli 60
ffl
Nora Ephron 'unyeni filmi
Kültür Servisi- Geçmişte "Thıs ıs My Uıfe". "When Harry.
Met Sally - Harry. Sally'i Tanıyınca". "Silkvvood".
"Heartburn", "Cookle" ve "My Blue Heaven - Mavi
Cennetim" gibi başanlı yapımlara senanst olarak imza
atan, geçen yıl ise senary osunu David S. World ve Jeff
Arch ile birlikte yazdığı "Sleepless in Seattle - Sevginin
Bağladıklan" adlı yapımla y önetmenliğe başlayan Nora
Ephron'un TriStar Pictures adına çekilecek olan yeni
filminin temel fotoğraf çekimlerine 14 Şubat 1994'te Nevv
York City'de başlandı. Bu açıklama TriStar Pictures'ın
Başkanı Marc Platt tarafından bizzat yapıldı.
Yapımcılığını üstlendıği "Dead Poets Society - Ölü
Ozanlar Derneği" ve "Golden Girls - Altın Kızlar" adlı
televizyon dizisini de gerçekleştiren VV'itt Thomas
Produclion adına Paul Wıtt ile Tony Thomas'ın üstlendiği
fılmde Steve Martin. Kadeem Hardison. Madeline Kahn,
Robert Klein, Juliette Levvıs. Adam Sandler. Lie Schreiber
ve Rita VVilson başhca rolleri pay laşıyorlar. Ay nca ünlü
yönetmen Rob Reiner da filmin önemli rollerinden birini
canlandınyor. Konusu bir Fransız filmi olan "Le Pere
Noel Est UneOrdure"edayanan fılmin senaryosuda Nora
Ephron ve Delia Ephron tarafından kaleme aİındı. Adı
henüz belh olmayan ve bır grup insanın tam Noel
arifesinde y aşadığı aşk. doğum. ölüm ve meyveli keklerin
konuedildiği bu komedı türündeki fılmin 1994yılı
sonunda gösterime girmesi planlanıyor.
Benetton Türkiye'yi tamtıyor!..
Kültür Servisi - Benetton, "Colors"tan sonra "Catalog"
isimlı yeni bir modadergisiyayımladı. Her sayısında ilginç
ve özelliği olan bir ülkeyi tanıt'acak "Catalog", ilk
sayısında Türkiye'yi seçti. Genç fotoğrafçı Carlo Miari
Fulcisin ülkemizin geleneksel ve sosyal yapısıyla ilgili
izlenimlerinin Italyan gazeteci Valentino Martelli
tarafından kaleme alındığı 6 sayfalık yazıda, İstanbul'dan
çarpıcı fotoğraflar yer alıyor. Benetton kıyafetlerini giyen
Türk insanlannı görüntülediği yazıda Carlo Miari Fulcis;
Türkiye'nin sırtmı doğuya. yüzünü batıya veren. Asya
kıtasının en Batılısı olmakla beraber Doğulu havasını da
koruyan. buna karşılık Batı'yia ilişkılerinı ahşkanlıklanna
v e hay at tarzına y ansıtan bir ülke olduğunu ve bu özelliğin
kendisıni çok etkiledığini vurguluyor. Dergide aynca güzel
sanatlar. fotoğrafçılık, seramik, grafik gibi dallarda
düny anın dört bır yanından seçılen yetenekli gençlere
çalışma ortamı sağlayacak olan araştırma merkezi
"Fabrica" ile "Benetton"ın yeni parfümü "Tribu"
tanıtılıyor.