Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yay ın YonetmenrÖzgen Acar •Gencl \ ay ın
Koordınatöru Hikmct Çetinkaya • Gcncl \ayın
Danı^manı Orhan Frinç •>a/ıışlcn Mudurlen
İbrahim Vüdız. Dinç Tayanç ıSorumlul.* Haber
Merkea Müduru Hakan Kara
• Gorsel Ydnetmerr Ali Acar • Di} Haberler. Er-
gun Balcı • Ekonomi \bdurrahman Yıldırım •
Ktıhbaraf Valçın Çakır • "t urt Haberlen Mehmet
Saraç • Makalcler Sami Karaören • Spor Abdiil-
kadir Yücelman • Düzeltme. Abdullah Yazıcı
Ankara Temsilcisı. Mustafa Balbay •Haber Mudüru: Ooğan Akın AlaturkBul-
\an No-125. Kai 4. Bakanlıklar-Ankara Tcl 419502u (" Hat). Telex. 42344. Fav
44195027 •İznıır TemMİciM Serdar Kızık. H Zıya B!\ 1 >52 S 2 ? Tel 44! 122u
Telex. 52359. Fax 4419117 •Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu İnonu Cd 119 S
No 1 Kal 1. Tel- 3522550-3522601-3522492. Telev 62155. Fa\ 3522570
Muc^ese Muduru Lrolf rkut • Koordınator
Ahmet KoruLvan •Mutu^Hfc Bülent Yener
• İdjrc Huse\in Gürer •İjlctmc ÖnderÇelik
• Bılgı-blem Nail lnal •Bılgisayar Sıstetn:
Mürii\et Çiler •Rcklam Reha Işıtman
YaymlıvanveBasjuu Y'enıGun Haber Ajansı. BaMn\f"ı a>!ncı!ık \ Ş
TurkOcaâCdd.39 41 Cağaloğlu 34334lst PK 246İstafıbulTel (0 : i : > 5 i :
13MART1994 İmsak:4 48 Güneşö 13 Öğle-12.21 İkındı: 15 37 Akşam-18 15 Yatsı 19.34
"Irkçılıkla
Mücadele
Haftasj"
• İZMİR (AA) - Av rupa'da
100'eyakın gönüllü örgütün
katıhmıyla oluşturulan.
Trkçılığa ve Milliyetçiliğe
KarşıBirlik"(UNITED)
adlı kuruluşun, 19-27mart
larıhlerini "Irkçılıkla
Mücadele Haftası" ilan ettiği
büdırildi.SOSAkdeniz
Bürosu Av rupa Temsilcisi
ÜmitÖztürk. 19martta
Viyana'dan başlayarak. bir
hafta boyunca ırkçılık karşıtı
etkinlikler dûzenleneceğini
duyurdu. Türkiye'deki
gönüllü kuruluş
temsılcilennin de destek
\ereceği etkinlikler, hafta
süresince Avrupa'nın çeşitli
kentlerine yaygınlaştınlacak.
Hafta boyunca Viyana,
Londra, Paris ve Brüksel'de
bü>ükmitingler
düzenlenecek. Diğer Avrupa
kentlerinde de ırkçılığa karşı
etkinlikler gerçekleştirilecek.
Çağdaş İngiliz
Edebiyatı
Konferansı
• ANKARA (ANKA)-
İngilız Yazar Malcolm
Bradbury. İngıliz Kültür
Heyeti'nin da\ etlisı olarak
Türkiye'yegelerek 16-17 ve
19 mart gürdennde "Çağdaş
İngiliz Edebiyatf'ru anlatan
3 konferans verecek.
ShefTıeld"del932>ılında
doğan Bradbury. Leicester
Ünıversitesi'ni bitirdi. 1959
yılında Hull Üniversıtesi'nde
öğretım görev lisi olarak
çalışmalarabaşlayan
Bradbury. aynı yıl "Eating
People ıs Wrong" (İnsan
Yemek Yanlıştır" adlı
kitabınıyayımladı.
Bradbury "in ödüllü eserleri
arasında "History Man"
(TanhAdam). "Ratesof
Exchange" (Döviz Kurlan),
"Dr. Criminale" bulunuyor.
Bradbury "Willıam Goldıng
Semineri" konulu konferansı
lömarttaODTÜ'de.
"Çağdaş İngiliz Romanı"
konulu konferanslan ise 17
martta Ankara"da
TÜBİTAK salonunda. 19
martta ıse İstanbul İngiliz
Kültür Hey eti salonunda
sunacak.
HidroelektPikte
isbipligi
•I ANKARA (ANKA)-
Türkiv e ile A vustury a
hidroelektrik enerji alanında
>oğun işbirliği yapacak.
türkiye Ulaştırma Bakaru
Onur Kumbaracıbaşı ile
Av ustury a Kamu Ekonomi
ve Ulaştırma Bakanı Viktor
Klima arasında Ağustos
1992'deViyana'da
imzalanan protokol Resmi
Gazete'de yayımlandı.
Protokole göre. Türkıye
tarafından çeşitli projelerin
elektromekanik
malzemelerin Avusturya'nın
işbirliğiy le sağlanması
önerildi. Bu öneriyi olumlu
karşilayan Avustury a.
Türkıye'deki demiryolu
projelerine ilgi gösterdi.
Ucakdenizden
çıkarılacak
• ANTALYA(AA)-
Antalya'mn Manavgat ilçesi
açıklannda. İkinci Dünya
Savaşı yıllannda denize
düşen bir Amerikan savaş
uçağı. balık adamlar
tarafından, balonlar
takılarak su yüzüne
çıkanlacak Savaş batıklan
konusunda uzman Oğuz
Altunseçen. bu konudaki
çahşmalara mayıs ayı
sonunda bahk adam olan üç
oğluilebirlıkte
başlayacaklannı bıldirdı.
Altunseçen, batık uçağa dört
balon takarak su yüzüne
çıkarmayı planladıkJannı
söyledi.
Memup
sendikaları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Memurlara sendika
kurma hakkı tanıyan yasa
taslağının 15 mart sah günü
toplanacak Bakanlar
Kurulu'nda karara
bağlanacağı bildınldi.
Çalışma v e Sosyal Gü\ enlik
Bakanı Mehmet Moğultay.
üzennde çalışılan taslakta.
gre\ \ e toplusözleşme
hakkının bulunduğunu
belirtti.Memura
toplusözleşme ve gre\ hakkı
tanınması içın Anayasa
değişikliği yapılması
gerektığı görüşünde ısrar
eden DYPgrubunun.
taslağın Bakanlar
Kurulu'ndan geçmesı
durumunda. TBMM
komısyonlannda
muhalefetle birlikte hareket
edeceği bildiriliyor.
V İ I I l U v Türkiye yetübir yerel seçimedoğruyaklaşırken.toplamkentsel
nüjusunun vüzde 35 7gecekondulardayaşıyor. Bu oran İztnir 'deyüzde 50 yi, Istanbul'da
vüzde6O'ı, Ankara'dayiizde 70'ibuluyor. Öteyandany ine Türkiye,hemenherseçim _
dönemi öncesinde vaşadığı "gecekonduyaaf söylemlerinin de sarsıntılanm yaşıyor. Ozel-
likle son vülarda yaygmlaşan kaçak yapüaşmayı ve kentyağmasım da ' ödüllendirme
düzevine vuran busövlemlerin sonucunda,''rant terörii"belediyebaşkam öldürüyor;
görevli mimarlan bıçaklıyor;
kamu hizmetlilerinin can
güvenliklerini telıdit ediyor...
Bütün bunlann yanı sıra, Itala
önemsenmeyen bir sosyal
gerçek daha var ki, oldukça
düşündüriicü ve bir o kadar da
sarsıcı • Yaklaşan yerel
seçimlerde, sonucu artık bu
' 'yasa dışı yapüaşmanın
sakinleri'' belirleyecekler.
Kaçak yapüaşmanın yaraltığı
ya da kaçak yapüaşmayla
"bütünleşen"ekonomik ve
polıtik beklcnııler, büyük kentlerimızde yüzde 50 'nın üzerindekibir "toplumsaltabana"
davanarak verelvönelicilerin seçiminde etkili olacaklar...
Yaklaşık ''50 vılın üriinü'' olan bu sonuca nasılgelindi? Gecekondulaşmanın ve kaçak
vapüaşmanm. kime. neyararı vardıkihephoşgörüylekarşılandı vehepbağışlandûBugün
vaşanan ' rant terörii "nereden cesaret alıyor?..
Dos vamızda. bu sorularm yanıtı ıçin derlediğimiz bilgüerı. belgeleri ve değerlendirmeleh
bulacaksınız...
A \i X EıTT LE •! il E II Nl
Göçlebirliktebaşlamıştı
artıkgöçükörüklüyor...
Yıllar öncegöçle başlayıp, göçle sürengecekondulaşrıa, bugütî artıkgöçü de özendiren biryatırun
aracına dönüşüyor. Özellikle deyüzde 50 'sindenfazlcısıgecekondu semtlermden oluşan İstanbul'da...
undan 10 gün evvel Meclis'-
ien \üriirlükteki gecekondu
>asasına >eni ek maddeler
getirdiler. Parlamentonun.
çıkarmak istediği bu >asa\ı
yeni bir sefalet pianİaması
olarak görmek gerekir. Gecekondu soru-
nunu biraz daha kanştırmak için getiril-
miş bu >asa. '1 Mart 1976'ya kadar
yapılmış olan gecekondular. \ıkılma\a-
caktır; ama ondan sonrakıler de vıkıla-
caktır' diyor. Toplumun cevabı kesin ola-
caktır. Ondan sonrakileri de kimse \ ıka-
mayacaktır..." 1991 >ılının Martayında
bir trafık kazası>la aramızdan
aynlan, >üksek mimar Vedat
Daloka\.'3 Mayıs 1977"de Mül-
kiyeliler Birliği"nce düzenlenen
bir sempozyumda söylüyordu
bunlan. Sempoz\umun konu-
su, "Büyükşehir belediyeleri >e
sorunları" olarak saptanmışu
%e bildiri sunan hemen her be-
lediye başkam. örneğın İstan-
bul Beledive Başkam Ahmet
İsvan. İzmir Beledı\c Başkam
Osman Kibar. Ankara Beledı\e
Başkam Vedat DaJokav'ın bu
sözlenne sonuna dek katılmı-
şlardı. Türkişe'de kentlerın.
özellikle de "bü\ük şehirlerin"
en önemli sorunu gecekondu-
laşmavdı. Meclis'in gündemın-
deki af vasasımn "bundan son-
rakiler yıkılacaktır" bıçimınde-
kı arrur hükmü ıse > ıne kesınlık-
le uygulanamavacaktı
Tüm vasalarda
avnı ilke
Gerçekten de Türkıyede "ge-
cekondulaşma olayı" başladığı-
ndan bu yana. yanı neredeyse
son yanm yüzyıİ içensinde. ge-
cekondularla ilgili yürürlüğe gı-
ren hemen tüm y asalar hep ay nı
ilkeyi temel aldılar: O güne ka-
dar yapılanlan "yasallaştı-
rmak", yani affetmek. ama on-
dan sonrakilere "kesiıüikle"
izin vermemek.
Nevarki yine tüm buyasalar
ilgdli tüm kurumlara "yeni gece-
kondu yapımını engelleme" yö-
nünde görev ve yeıkıler verdı-
lerse de ne bu görev ler yetennce
yerine getırilebildi. ne de yetki-
İer sonuna dek kullanılabıldi.
Nıtekim ülkede ılk gecekondu-
laşmamn başladığı 1940'h
yıllann başlanndan tam ellı yıl
sonra yeni bir yerel seçim önce-
sinde de aynı "geleneksel söy-
lem" hükümet çevrelerinden ve
kimı adaylardan yüksek sesle
dile geliy or:
"Bugüne dek y apılanlar bağı-
şlanacak, bundan sonrakilere ise
izin verilmeyecek!..."
İnanalım rm?...
Ve. artık "bağışlanacak" ya
da tapu verilecek olanlar. ger-
mu~
toprağa da ancak "'konmuş" olabilirdi.
O nedenle gecekondu. hem "yasadışı-
lığı". hem "gizliliği". hem de "geçiciliği"
bir arada anımsatan \e mükemmel bir
ses \e anlam u\umu içinde çağnştıran.
Türkçe"nın en güzel "yeni" sözcüklenn-
den bın olarak dilımıze yerleştı.
Ne var kı gecekondular. zamanla bu
sözcük anlamlannı terkettıler \e ilk çağ-
nştırdıklan süreçlerle. tümüvle çelişen
bir niteliğe dönüştüler. Örneğin "gizli-
lik" ortadan kalktı: her şey açıkça ve
gözler önünde gerçekleşme>e başladı.
Kimi kentlerimizin vüzde 50"sinden faz-
naklamayı çağnştıran "kondu" sözcüğü
de bu yeni ıçenğı artık tammla>amaz
oldu.
1980'den sonra
Paris, Londra. Ne» York gibi kentlerin "slums" denilen Şoksulluk yuvalannda'. kırsal kesimden
göç edip gelen >oksul köylüler değil. doğnıdan doğruy a o kentin yoksul insanlan yaşıyorlar.
T
Oysa ki. Türkıye'de özellikle 1940'h
yıllardan sona başlayan "kırdan kente
göç" olayı ile. tanritekı "göçebe ya-
şam" arasında bir bağ kurmava kalkı-
şmak. hem gerçekçılikten uzak. hem
de -asıl önemlısi- "gerçek nedenin" gö-
Böylece gecekondu. 98O'lı yıllara ka- zardı edilmemesi tehlıkesinı. belkı de
dar salt "bannma hakkı" ile yorumla- "amacını" taşıyor Çünkü gecekondu-
nan ve buna bağlı çözümler düşünülen lar. tarihte olduğu gibi bıryaşam bıçi-
bir toplumsal sorun olarak görülürken. mi olan ve kendıne has zengın "kültü-
son on yılda ve özellikle bugünlerde. ar- rü" bulunan bir göçebelığın sonucun-
tık. "kaçak y apılaşma" y a da "rant terö- da değıl. "dengesiz kalkınma" ıçerısın-
rü" denilebılecek bir "kent suçu" salgı- de yoksul ve çaresız kalan kırsal nüfu-
nınıdaaynıandaçağnştınyor... sun, "iş bulabilmek ve yaşayabilmek
icJn" kentlerc göç etmelen.
daha doğrusu. "sığınmalan"
sonucunda ortaya çıktılar.
Nitekım dünyada da buna
benzer ve temelde ay nı neden-
lere dayanan gecekondulaş-
ma olayı, özellikle Türkiye
gibi kalkınma yanşında "geri
kalan" ülkelerde yaşandı ve
yaşaruyor. Sanay ileşmenin
hem çok yetersiz, hem de salt
"büyük kentlerde" ve çevrele-
rinde gerçekleşebildiği ülke-
lerde. tanhsel geçmişlerinde
hiçbir zaman göçebe olmamış
toplumlann köylüleri de çare-
yi kentlere göçmek ve yaşam-
lannı sürdürebılmek için "der-
me çatma barınaklara" sığın-
makta buluyorlar.
Örneğin bizdeki "sözcük
anlamına uygun" gecekondu
türii bannma konutlanna
Kalküta'da "basti". Cezayir'-
de"bidonville".Peru da"pueb-
lotaria". İran'da "zurabad".
Arjantin'de "favela". Pana-
ma'da "rancbo" deniyor.
Yine bu tür kalkınmada "geri
kalan" ülke kentlennden Li-
ma'nın vüzde 36'sı. Caracas'-
ın vüzde 35'i. Manila'nın vüz-
de 35'i. Kalküta'nın vüzde
33'ü gecekondularda yaşıyor.
Gelişmiş ülkelerde ise dar
gelirli ve yoksul halkın kent-
lerde yaşadıklan semtler ve o
semtlerdeki konutlar. bir ge-
cekondu karakteri ya da gece-
kondulaşma denilebilecek bir
sürecin özelliklerini taşımı-
yorlar.
Prof. Dr. Ruşen Keleş. İmge
Kitabevı yayınlan arasında
1990'da çık'an "Kentleşme Po-
litikası" adlı kitabında bu
aynmın özellikle altını çıziyor
ve Batı kentlerindeki "slums"
adı venlen "yoksulluk yuva-
ları" ile Türkiye'deki y a da di-
ğer az gelişmiş ülkelerdeki ge-
cekondulaşmayı birbirine
kanştırmamak gerektiğini
ürkiye'de "gecekondulaşma olayı" başladığından bu
yana, yani neredeyse son yanm yüzyıl içerisinde,
gecekondularla ilgili yürürlüğe giren hemen tüm
yasalar hep aynı ilkeyi temel aldılar: O güne kadar
«rebiimek yapılanlan "yasallaştırmak". yani affetmek, ama ondan
içın önce dünyaya bir göz ata- sonrakilere "kesinlikle" izin vermemek. Geleneksel söylem,
caaz: sonra da ulkemıze do- . . .
J
nüp.yanmyüzyıhngeiışmeien- bugun 1994 yerel seçımien oncesınde de aynı...
ni tartışacağız Hiç kuşkusuz.
Türkçe'nin en yalın. en duru ve
enanlamhsözcüklerindenbiri"gecekon- lasıgecekondusemtlerindenoluştu.
Çevrecilerin mücadelesi
hukuk mücadelesinedönüştü
Termik
santrallara
yeni davalar
• Muğla Barosu, Gökova Termik Santralf nın,
İzmir Barosu Çevre Komisyonu da Yeniköy
Termik Santralı'nın kapanması için Aydın Idare
Mahkemesi'nde dava açtı.
du" olsa gerek. Köyden kente göç eden
bir insamn, üstelik "yoksul \e çaresiz"
bir insanın başını sokabıleceğı bir "barı-
nağı" yasadışı yollardan ve kendıne aıt
olmayan bir arazide "kimse görmeden"
inşa edebilmesi. ancak "gece" olabilirdi.
Ve yine bu yoksul ve çaresız insan.
köyünü ya da memleketinı bırakıp. bir
"göçmen kuş" gibi daha iyı yaşayabıle-
ceğini umduğu diyarlara doğru yöneldı-
ğinde, yerleşmeye karar verdığı yeni
Böylece "gece" sözcüğü de etkısini ve
anlamım yıtırdi.
Benzer biçımde "geçicilik" de geçmış-
ie kaldı: gecekondular önce apartman-
lara. derken villalara ve dahası "tapulu
mülklere" dönüştüler.
Hele 1980"li yıllann ünlü "ıslah imar
planlan" buluşundan sonra. kentsel
yağmanın da "en güçlü gü>enceleri" ya
da "yasal dayanaklan" hahne geldıler.
O nedenle goçebelığe bağlı bir ko-
Denebilir ki yıllar önce göçle başla-
van ve göçle süren gecekondulaşma, bu-
gün artık. "göçü de özendiren" bir ya-
tınm aracına dönüşüyor. Özellikle de
İstanburda...
Türkiye'deki yaygın bir kanı. gece-
kondulaşma olayının salt "bize özgü"
bir kentleşme karakteri olduğu şeklin-
dedır. "Türklerin. tarih içinde göçebelik-
ten gelen bir geleneğe sahip oldukları"
yönündekı değerlendırmeler. bu kanıyı
güçlendirmış ve "inandıncı" kılmıştır.
Çünkü Paris. Londra. Nevv
York. Hamburg v b. gibi kent-
lerin "slums" bölgelerinde.
kırsal kesimlerden göç edip
gelen "yoksul köylüler" değil.
doğrudan doğruya o kentin
"kendi yoksul insanları" yaşı-
yorlar. Yanı hem köken ola-
rak. hem de "kültür" olarak
"kentliler" bannıyorlar. O ne-
denle, kullandıklan konutlar
da öyle "kaçak" falan değil.
Kentin diğer binalanna göre oldukça
düşük standarttakı "yasal" konut blok-
lannda yaşıyorlar ve kapıtalist toplum-
daki sosyal dengesizliğin "gelişmiş kent
dokusuna yansıyan" görüntülennı sergı-
liyorlar.
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - Çevreciler, termik
santrallann kapatılmasi için
davanın biri sonuçianmadan
yenısıni açmaya başladılar. Ay-
dın Bölge İdare Mahkemesi'nin
Yatağan Termik Santralı ıçin
verdıği yürütmeyi durdurma
karannın ardından. Muğla Ba-
rosu Gökova Termik Sanlralf-
nın. İzmir Barosu Çevre Ko-
misyonu da Yeniköy Termik
Santrah'nın kapanması ıçin ay-
nı mahkemede dava açtı.
Yıllardır çevreciler tarafın-
dan termik santrallara yönelik
sürdürülen çev re mücadelesi.
hukuk mücadelesine dönüştü.
Yatağan Tennık Santralı ıçin
Aydın Bölge İdare Mahke-
mesi'nin verdiği 90 günlük' Yü-
rütmeyi durdurma karan'nın
ardından. aynı mahkemede
Gökova-Kemerköy Termik
Santrah'nın çalışmasının engel-
lenmesi ve hemen yakınındakı
Yeniköy Termik Santrah'nın
çalışmasının durdurulması ıçin
davalar açıldı. Bılindığı gibi da-
ha önce de Orhaneli Termık
Santralı v e Alıağa Termik Sant-
ralı ıçin davalar açılmış ve Bur-
sa Bölge İdare Mahkemesı ka-
ran ile Orhaneli Santralı üreıım
dışı bırakılırken. Danıştay ka-
ran sonucu da Alıağa Termik
Santrah'nın yapımı cngcllen-
mışti.
Aydın Bölge İdare Mahke-
mesi'nin Yatağan Termik Sant-
ralı içın verdiği 90 gün süreyle
kapatma karan. sessizce uygu-
lanmaya konuldu. Geçen cuma
geccsı 'bayram süresince' olmak
üzere dev re dışı bırakılan Yata-
ğan Santrah'nın İşletme Müdü-
rü Mehmet Hoşoğlu, "SantraJ,
bayramdan sonra üretime geç-
meyebilir" dedi. Yatağan Ter-
mik Santralı için verilen karann
tartışma konusu olduğunu sa-
vunan Hoşoğlu. şunlan söyle-
di:
"\ anlış anlaşılmasın. Huku-
ka saygılıyız. O nedenle mahke-
me kararını da uyguluyoruz.
Bayram süresince kapattığımı/
santralı, bayramdan sonra aç-
may ıp. mahkeme kararı doğrul-
tusunda 90 gün süreyle kapalı
tutabiliriz. Ancak bu karar, tar-
tışılmalıdır. Çünkü karar, duruş-
malı olarak, bilirkLşi raporlarına
ve yerinde incelemeye dayanıla-
rak alınmamıştır. Üİkemiz ener-
ji darboğazına girebUir. Ayrıca
bin işçi, üç a> boyunca düşük üc-
ret alacaklar."
Aydın Bölge İdare Mahke-
mesi'nin 90 gün kapatma kara-
n gerekçesinde yer alan yasal ve
teknik eksiklık'lerin. bu süre
içinde gıdenlip gıdenlmeyeceği
konusundaki sorumuz. santral
işletme müdürü Mehmet Ho-
şoğlu tarafından yanıtsız bıra-
kılırken. Gökova Termik Sant-
ralı'nın çalıştınlmasının engel-
lenmesi için Aydın Bölge İdare
Mahkemesi'nde dava açan
Muğla Barosu Başkam Av. Bir-
dal Erruğrul şunlan söyledi-
"Bir ülkede hukuk, hukukun
verdiği kararlar tartışma konusu
olmaya başlarsa. bu demokrasi
için zaafa neden olur. Eğer orta -
da jasa \e yönefmdikler »arsa
bunu uygularsınız. Lygulanma-
yacak yasa \e yönetmelik çıka-
rümaz. Clkemizdeki bütün ter-
mik santrallar. y asa ve yönetme-
liklere aykırıdır. Hiçbirisinin in-
şaat ruhsatı dahi yok. Hiçbiri-
sinde ÇED raporu yok. Yine hiç-
birisinde Çevre Kanunu'na ve
Gayri Sıhhi Müesseseler Ka-
nunu'na uyuimuşdeğildir. Bir ül-
kede kanunların yerini kanun-
suzluk alırsa »e bu kanunsuzluğu
devletin kendisi yapmaya baş-
larsa, işte o zaman her şey tartı-
şılır hale gelir ki bu da kaosa ne-
den olur."
Muğla Barosu Başkam Av.
Birdal Ertuğrul, hukukun üs-
tünlüğüne gölge düşürülmeme-
si içın Aydın Bölge Idare Mah-
kemesi'nin Yatağan Termik
Santralı ile ılgılı verdığı yürüt-
meyi durdurma karannın he-
men uygulanması gerektiğini
savunarak şöyle devam etti:
"Üstelik, bu 90 günlük süreyi
uygulamak da yetmiyor. Bu 90
günlük süre içinde santraldaki
bütün eksikliklerin giderilmesi
gerekir. Aynı eksiklikler \eni-
köy Termik Santralı'nda ve Gö-
kova Termik Santralı'nda da ge-
cerlidir. \eniköy Termik Sant-
raiı'nın da eksikleri giderilinceye
kadar kapatılmasi ve Gökova
Termik Santrah'nın da çalı-
şmasının engellenmesi gerekir.
Enerji açığı oiacaksa >e işçiler
işsiz kalacaksa. bunu düşünmek
hükümetin, de\ letin görevidir."
KÜLTÜREL İŞBİRLİĞİ
"Bosnavahşetf'ni
TRT fîlm yapıyor
• Küitiir Bakaru Fikri Sağlar. Bosna-Hersek'le
imzalanan Kültürel Işbirliği Protokolüçerçevesinde. bir
fotoğraf albümü, bir antoloji hazırlanacağını söyledi.
YARiN:Yapılanlara
af; yapılacaklara
özgürlük
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu)- Kültür Bakanı Fikri Sağ-
lar. Bosna-Hersek ile imzalanan
Kültürel İşbirliği Protokolü çer-
çevesinde Sırplar tarafından yok
edilmeye çalışılan kültürel mı-
rasın eskı ve yeni durumlannı
gösteren bir fotoğraf albümü
hazırlanacağını bildirdi.
Kültür Bakaru Fikn Sağlar.
Bosna-Hersek Büyükelçisi Hay-
nıddin Somun ile birlikte düzenle-
dığı basın toplantısında. Anka-
ra'da imzalanan Kültürel İşbırlı-
ğı Protokolü çerçevesinde ger-
çekleştirilecek projeleri açıkladı.
Projelerden en önemiisinin İstan-
bul'da bir Bosna-Hersek kültürel
enformasyon merkezi açılması
olduğunu belirten Sağlar. nısan
ayı ortalannda yapılacak merke-
zin açılışına Bosna-Hersek Kül-
tür Eğitım Bilim ve Spor Bakanı
Enes Durakoviç'ın de katılacağını
söyledi. Yıldız Sarayı içerisinde
yer alacak ve Bosna-Hersek ile il-
gılı her türlü bılgı. belge vedokü-
mantasyonun bulundurulmasına
çalışılacak olan bu merkezin.
aynı zamanda Türk ve Boşnak
halkı içın bir buluşma ve
karşılıklı iletişimi pekiştirme işle-
vi göreceğinı vurgulayan Sağlar.
diğer projelere ilişkin şu bilgıleri
verdi:
"Bir diğer önemli projemiz de
Bosna Kampı adlı ortaklaşa ürete-
ceğimiz filmdir. Bu proje, Ba-
kanlığımız ile TRT Genel Müdür-
lüğü işbirliği sonucu gerçekleştiri-
lecektir. Senaryo ana hatlarıyla
değerlendirilmiş, çekimlerin Mar-
mara Bölgesi'nde. Bosna-Hersek-
lilerin yoğıın olarak bulundukları
Bursa. Tekirdağ, Kırklareb" gibi il-
lerde gerçekleştirilmesi >e filmde
mülteci olarak ülkemizde bulunan
Boşnak kardeşlerimi/den yarar-
lanılması kararlaştırılmıştır."
İkı yıldır Sırp saldınlan altında
bulunan Bosna-Hersek'te tarihi
ve kültürel varlıklann da yok
edildiğıni vurgulayan Kültür Ba-
kanı Sağlar. Ülusİararası Anıtlar
ve Sıtler Konseyı ICOMOS'un
belırlemelenne göre bu ülkede
600'den fazla cami. turbe. han.
hamam. müze. çeşme. mescid.
köprü ve benzen tanhı yapıtlann
büyük bölümıinün cıddi hasar
gördüğıinü. bir bölümünun de
tamamının yıkıldığını söyledi.
Yalnızca Saraybosna'da yıkılan
çoğu Osmanlı döneminden mi-
ras. tanhı yapıt sayısının 116 ol-
duğunu kaydeden Sağlar sözlen-
ni şöyle sürdürdü:
"Şimdi biz bu >anşeti nesilden
nesile aktaracak bir ibret belgesi
hazırlıyoruz. Sırplar tarafından
yok edilmeye çalışılan bütün kül-
türel mirası. eski >e yeni halleriyle
gösterecek fotoğraflarla dolu bir
kitabunız olacak. Bu arada çağ-
daş Türk ve Boşnak edebiyatuıı
karşılıklı olarak halkianmıza
tanıtabilmek amacıyla da Türkçe
ve Boşnakça birer antoloji yayı-
mlayacağız. Öte yandan De>let
Tiyatrolarımız gelecek yıl reper-
tuaruıa, Bosna-Hersek'i konu
alan bir piy esi daha alıy or. Bosna'-
da 18. yüzvıi başlarında yazümış
anonim bir halk destanını, Bosna-
Hersekli ünlü yazar Alija İsako-
>iç, 'Bayan Hasan Ağa" adı altın-
da tiyatroya adapte etmiş bulunu-
yor."