23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27ARALIK1994SAU HABERLER Yibaşmenetimi • tstanbul Haber Senisi - Zeytinburnu Belediyesi'ne bağlı zabıta ekipleri dün yaptıklan denetimlerde Saray Çikolata Fabrikası'nı kapattılar. Yeni yıün yaklaşması nedeniyle yiyecek ûrelimi yapan ve satan yerleri denetlemeye, Zeytinburnu Belediye Başkaru Dr. AdiJ Emecan da katıldı. Zeytinburnu MaJtepe Mahallesi'nde bulunan Ünal Sağra'ya ait Saray Çikolata Fabrikası'nda denetim yapan ekipler, işyerini sağhk kurallanna aykın üretim yapüğı gerekçesiyle Umumi Hıfassıhha Kanunu'nun 191. maddesi gereğince süresiz kapattılar Sanyer 3 gûndûr • tstanbul Haber Servist - Sanyer Çayırbaşı'nda bir inşaat fırmasinın çalışmalan sırasında elektrik şebekelerinin tahrip olması sonucu 3 gündür elektrikJerin kesik olduğu öğrenildi. Çayırbaşı Büyükdere Caddesi'nde, Topser adh bir inşaat şirketinin yapmakta olduğu villakr için do2erlerin kaam yapması sırasında elektrik şebekeleri zarar gördü. Çayırbaşf nın tümünü üç günden bu yana elektriksiz bırakan bu olaydan sonra anza halen giderilemedi. "Din ve devtet I tstanbul Haber Servisi- "Çarşamba Toplantılan" kapsamında, Prof Dr. Tank Zafer Tunaya anısına düzenlenen, "Osmanirdan Günümüze Din ve Devlet Ilişkileri" konulu konferans yann, Tünel'deki Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde gerçekleştiriiecek. Saat 1 17.30'dabaşlayacakolan ; konferansın sunuş konuşmasını Bogaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Rıdvan Akın yapacak. Paflama soruşturuluyor • İZ MİR (C umhuriyet Ege Bürosu)- Hilton Oteli önünde iki kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Patlamanın meydana geldiği taksinin sahibi gözaltına alınıp salıverilirken taksi şoförünün arandığı bildirildi. Önceki gece Hilton önünde park haÜnde bulunan 35 T 5900 plakalı otomobilde patlama olmuş, Ali Özüsakız ileSurettinVardar yaralanmışlardı. Soruşturmayı yürüten terörle mücadele şubesi görevlileri, taksinin sahibi Metin Aslan'ın sorgulamasında taksiyi asıl şoförü gelmediği için İzmir Gümriik Müdürlüğü'nde memur olduğu belirlenen Emin Alaca'nın kullandığının anlaşıldığını söylediler. AtevhBektaşi örgütlepi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alevi ve Bektaşi örgütlerinin temsilcilerinden oluşan Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi, bugün dûzenleyeceği basın toplantısıyla Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM), Sıvasdavasmda verdiği karara ilişkin görüşlerini açıklayacak. Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi, bugün saat 10.00'da, PirSultan A bdal Kültür Derneği'nde düzenJeyeceği basın toplantısıyla DGM'nin Sıvas davası sanıklan için verdiği karara ilişkin bir açıklama yapacak. BelediyeleptJe yolsuzluk • ANKARA (ANKA)- İçişleri Bakanlığı bir yıllık süre içinde belediyelerde en az yanm trilyonluk yolsuzluk yapıldığını belirledi. İçişleri Bakanlıgı'nın Mülkiye Müfettişleri ve Mahalli İdare Genel Müdürlüğü kontrolörleri aracılığıyla yüriittüğü denetim sonuçlanna göre belediyelerde 7.5 milyar lira zimmete geçirildi, kişilerin belediyelere 319 milyar liralık borcu var ve belediyeler bir yıl içinde 113 milyar liralık usulsüz ödeme yapü. Koalisyon protokolünde askerlik süresinin 12 aya indirileceği açıklanmıştı Hükümet sözünii tutmadıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP-SHP koalisyon hü- kümeti askerlik süresi için verdi- ği sözü tutamadı. 1992 yılında askerlik süresini ilk aşamada 15 aya indiren, ikinci aşamada da 12 aya indirme sözü veren hükü- met, vaadıni yerine getiremez- ken, askerlik süresi yeniden 18 aya çıkanldı. Bakanlar Kurulu üyelerinden sadece Devlet Ba- kanı Önay Alpogo'nun imzasını bekleyen karamame, yedeksu- baylık süresinin 16 aya, kısa dö- nem askerliğin de 8 aya çıkanl- masını öngörüyor. Bakan Alpa- go'nun, Ankara dışında olması Hükümet ikinci aşamada süreyi 12 aya indirmek yerine, askerlik yükumlülüğünü yeniden 18 aya çıkardı. Askerlik süresinin 18 aya çıkanlmasmı öngören Bakanlar Kurulu kararnamesi, Devlet Bakanı Önay Alpago'nun imzası dışında hazır bulunuyor. Bugün Istanbul'dan dönecek olan Alpago'nun kararnameyi imzalamasmın ardından, tezkere, onay için Çankaya Köşkü'ne gönderilecek. Kararname 1995'ten itibaren geçerli olacak. nedeniyle kararnameyi imzala- yamadığı, bugün imza vermesi- nin ardından, tezkerenin, onay için Çankaya Köşkü'ne gönderi- leceği bildirildi. Milli Savunma Bakanı Meh- met Cölhan, askerlik süresinde- ki yeni düzenlemeye ilişkin ola- rak dün bir basın toplantısı dü- zenledi. 1992'deiktidaragelme- lerinin ardından, soğuk savaş sonrası yaşanan yumuşama or- tamının da etkisiyle, askerlik sü- resinin erbaş ve erler için 15 aya, yedeksubaylar için 12 aya, kısa dönem erler için de 6 aya indiril- diğini anımsatan Gölhan, yeni- den eski sisteme dönülme gerek- çelerini şöyle anlattı: "Askerlik süresinin ihtiyaç ne- deniyle uzatılmasının kamu- oyunda meydana getirmiş oldu- ğu huzursuzluklan, uzatmaya ta- bi tutulan erbaş ve erlerde görü- hO'den Çiller'e protesto telgrafı İnsan HakJan Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri dün, derneğin Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden üç avukatın tutuklanmasını protesto etmek için Başbakanlık ve İçişleri BakanJığTna telgraf çektiJer. Olağanüstü Hal Bölgesi'nde 1992 yılında meydana gelen insan haklan ihlaJlerini kapsayan bir rapor haiıriayan avukatlar Abduilah Çağır, Mahmut Şakar ve Nimetullah Gündtiz hakkında Diyarbakır DGM'de açılan dava rutuklanmayla sonuçlandı. Karan protesto eden İHD yöneticileri. dün 12.00'de Sirkeci'deki Büyük Pbstane'den çektikJeri telgrafta, karann insan haklan mücadelesine inen bir darbe olduğunu vurguladjlar. Şube Başkaru Avukat Ercan Kanar, karann insan haklan ihlaileri için mücadele eden kişi, kurum ve kuruluşiara yönelik engelleme gayretlerinin bir parçası olduğunu beîirterek, arkadaşlannın serbest bırakılmalannı talepertiklerinisöyledi. (Fotograf: AHMET ŞIK) Çefrfç Güç oylaması ertelendiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet. "kritik" Çekiç Güç oylamasında köşeye sıkıştı. TBMM Genel Kurulu'nda bugün oya sunulması beklenen ve Çekiç Güç'ün görev süresinin 6 ay daha uzatılmasını içeren hükümet tezkeresinin görüşülmesi yanna ertelendi. Ertelemeye "resmigerekçe"olarak TBMM Genel Kurulu'nda Çeçenistan'daki gelişmelere ilişkin genel göriişme yapılacak olması gösterilmesine karşın, DYP ve SHP'den bazı milletvekillerinin Çekiç Güç oylamasına katılmayacağı endişesinin etkin olduğu öğrenildi. Hükümetin TBMM Genel Kurulu'na bugün getirmesi beklenen Çekiç Güç tezkeresinin görüşülmesi, bazı muhalif DYP ve SHP milletvekillerinin "ret oyu" ya da oylamaya katılmama karan aldığı haberlerinin yayılması üzenne yanna ertelendi. SHP'den 20"ye yakın mılletvekılının Çekiç Güç oylamasına katılmayacağı ya da ret oyu vereceği belirtilirken, DYP'li bazı muhaliflerin de oylamaya katılmama eğiliminde olduğu öğrenildi. Duyumlan değerlendiren Başbakan Tansu ÇOIer'in, bugün grubunu toplayarak, milletvekilJerine "tam kadro oylamaya kaüluT çağnsı yapacağı belirtildi. DYP grup yönetıcileri, Çeçenistan'la ilgili genel göriişme nedeniyle "gündemin yoğun olması" ve Dışişleri Bakanı Murat KarayaJçm'ın, iki •Bugün TBMM Genel Kurulu'na getirilmesi beklenen Çekiç Güç oylaması, ani bir karar değişikliğiyle yanna ertelendi. Erteleme nedeninde SHP ve DYP'den bazı milletvekillerinin oylamamaya katılmayacağı endişesinin etkin olduğu öğrenildi. ayn konuda konuşma yapmak zorunda kalması nedeniyle erteleme karan alındığını bildirirken, Çiller'in, grubunu ikna etmek için görüşmenin ertelenmesi talimatı verdiği öğrenildi. Bu çerçevede yann TBMM Genel Kurulu gündeminde oya sunulacak olan tezkere ile hükümet, sekizinci kez, Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasını isteyecek. Ancak, daha önce Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılması yönünde oy kullanan ANAP'ın, bu kez "ret cephesi"ne geçmesi. SHP'den 20'ye yakın millervekili ile DYP'li muhaliflerin uzatma karanna karşı tavır alması, oylamayı kritik hale getirdi. Dışişleri eski Bakanı Mümtaz Soysal da Çekiç Güç oylamasına katılmayacak. Soysal, bir toplantıya katılmak üzere tstanbul'a gidecegini beîirterek "Ancak oylamaya katılsaydun da ret oyu kullanırdım" dedi. Hükümetin "gizb" ortağı'' dunımundaki MHP de Çekiç Güç konusunda DYP'den aynldı. Oylamada MHP milletvekilleri de Çekiç Güç aleyhinde oy kullanacaklar. Kürt kökenli bagımsız milletvekilleri MuzafTer Detnir, Mahmut Alınak, Mahmut (Jyanık ve Mehmet Emin Sever'in de oylamaya katılmalan durumunda, "kabul oyu" kullanmalan bekleniyor. Oylamada, ANAP ve MHP'nin yanı sıra. RP, BBP, CHP, DSP de Çekiç Güçe karşı oy kullanacak. Oylamada belirleyici olacak parlamentodaki sandalye dağılımı ve kullanılacak oylann durumu şöyle: Retcephesi: ANAP-96, RP-38, MHP-16, CHP-15, DSP-10, BBP-7, YP-3. MP-2. Kürt kökenli 4 bağımsız millervekili, SHP'den de 20 dolayında millervekili. Kabul cephesi. DYP-181, SHP'den 30 dolayında millervekili, 6 bağımsız milletvekili. Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan da dün düzenlediği basın toplantısında, bugün TBMM'de 6 ay süre uzatımı öngörülen Çekiç Güç konusunda, "Bu konuyu düşündiik, değeriendirdik. Daha menfi bir durumun çıkma olasılığına karşı bu gücün görev süresinin uzatılması karannı akdık. Bu gücün etkin ve başanlı olması için bir süre daha devammda yarar var"açıklamasını yaptı. TBMM'de oylamanın tamamlanmasından sonra, RP grubunun "Çeçenistan'daki olaylar" konusundaki göriişme istemi görüşülecek. len psikolojik etkilenmeleri orta- dan kaldırmak, tecrübeli perso- nelden Olağanüstü Hal Bölge- si'ndc daha fazla istifade süresi- ni arrrjrmak, silahlı kuvvetlerde dış tehditkre karşı cevap verebi- lecek yeterti personel gücünü her zaman elde bulundurmak, Rus- ya'nın Kafkaslar'da AKKA Ant- İaşması'vla belirlenmiş olan per- sonel tavanlannın üzerinde kuv- vet arrfınmına gjtmesine ilişkin politikalan ve teşebbüsleri gibi gerekçeler, askerlik süresinin as- kerlik kanunlarındaki normai sürelerine tekrar çıkarnlmasuıı gerekli kılmtşrar." Seferbertik için direkten dönüldü Gölhan konuşmasında, asker- lik süresinin bugünkü haliyle de- vamı durumunda, TSK'deki per- sonel mevcudunun 1995 Şubat ayından itibaren yüzde 80 ora- nında azalacağını, bu durumda da, "devletin ülkesi ve miUetivie bölünmez bütünlüğü ve bağım- sızlığına karşı içten ve dıştan ge- lebilecek tehdittere karşı yeterin- ce caydırıcı olunamayacağmı" söyledi. Gölhan'ın verdiği bilgi- ye göre, sürenin yeniden uzatıl- masını öngören kararname Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel tarafından onaylandıktan sonra 1995'ten itibaren geçerli olacak. Ancak kararnamenin bu tanhten itibaren geçerli olması, herhangi bir şekilde şu anda si- lah altında bulunanlann 15 ay as- kerlik yapmalannı içermiyor. Daha önceden yapılan uzat- malarla, askerlik süreleri bugün belirlenen limitlenn de üzerinde olan celplerle ilgili olarak Göl- han şu açıklamayı vaptr "- 238. dönem tabip sınıfı ye- deksubaylardan itibaren tabip, sağhk ve karışık sınıf jedeksu- baylann yetistirilme sünelerinin 3 avdan 4 aya (tabipler için 2 av), toplam askerlik süresinin 16 aya çıkanlmasına, - Önceden askerlik hizmet süreleri uzatılan yedeksubay- lar arasındaki dengeyi ve eşit- liği sağlamak maksadıyla, 234 ve 236. dönem tabip sınıfı ile 235 ve 237. dönem karışık ve sağlık sınıfı yedeksubayların uzatılan askerlik sürelerinin bir ay kısaltılmasına, - 1973/4 tertip erbaş ve erler ile bunlarla işİeme tabi olup da, aynı celp döneminde silah altına alınan erbaş ve erlerden itibaren 15 ay olan hizmet sü- resinin 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 5. maddesinde yer alan 18 aylık sürey e çıkanl- masına dair karar, Bakanlar Kurulu'nun imzasına açılmış- tır^ Pini eğitim tatebi DYP Genel Başkan Yardımcı- sı ismail Köse'nin. "Her birliğe imam kadrosu vereceğiz. Erler cuma günü düıi eğitim görecek" şeklındekı açıklamasıyla ilgili soruya Gölhan, "Türk Silahlı Kuv\etleri'nde askerin ibadeti- ne mani olacak herhangi bir en- gel yok. Ama imam kadrosu gibi bir şey söz konusu degil. İhtiyaç varsa geregine bakarız, ama ba- na böyle bir talepgeunedi.Ordu- da zaten cami ve mescit var. Ama şu an böyle bir şey söz konusu değil" yanıtını verdı. GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Felsefeyle İlişkimiz Felsefesiz toplum, politikasını, ekonomisini, eğitimini, ahlâkını düzeltemez, yoluna koyamaz, iyileştiremez. Bu iş- leri başarabilmek için bilinçli olmak gerekir ve bilinçlenme- nin tek yolu felsefeden geçer; çünkü felsefe soru sorma sanatıdır. Bizde soru sorma ayıptır, çocuklanmızı bu yasakla eği- tiriz. Gene de sormayı sürdüren kişinin ise başına çorap örülür. Felsefe, özgürlüğün, laikliğin, eşitliğin temelini oluşturur. özgüıiüğe, laikliğe, eşitliğe kuşku ile bakılan yerde felsefe seyilmez, dahası ondan nefret edılir. Üniversitemizde felsefe dersinin 1912'de başladığını göz önüne alırsak, bu alanda ne denli gecikmiş olduğumuzu anlanz. Buna karşın, bir avuç felsefecimiz, felsefe eğitiminin yay- gınlaşması için çırpınıp duragelmıştir. Felsefeci dostum Sayın Arslan Kaynardağ'ın yeni kitabı, "Bizde Felsefenin Kurumlaşması ve Türkiye Felsefe Kurumu'nun Tarihi", bu alanda ne gibi etkinlikler gerçekleştirildiğini topluca göz önüne koyması bakımından bana çok ilginç geldi, merak- la okudum ve yararlandım. Bu kitapta verilen bilgileri okurtanma özetle aktarmak is- tiyorum. Felsefe ve bilim etkinliklerinin bizim tarihimizdeki yerine değinirken Sayın Kaynardağ şöyle diyor: "Osmanlı tarihine bakıldığında, bilim ve felsefe çalışma- lannın geciktiği görülür. Okullarda (medreselerde) bilim ve felsefeye uzun süre yer vehlmemiştir. Medreseler dışında da, bu alanlara yönelik çalışmalar yok denecek kadar az- dır." Bizde bilim ve felsefe çalışmalan ilk olarak 1820'ler- de "Beşiktaş Cemiyet-i llmiyesi" (Beşiktaşlı Ulema Grubu) ile başlıyormuş, bilmezdim. Bu dernekte Batı kültürüne açık birkaç kişi bilim ve fel- sefeye yönelik çalışmalarda bulunuyorlar. Bu durum dev- letçe iyi karşılanmadığı için cemiyet kapatılıyor. Bundan sonra, 1851'de Encümen-i Dâniş, arkasından 1861 'de Cemiyet'i llmiye-i Osmaniye kuruluyor. Bunlan da Sultan Abdülhamrt kapatıyor. Felsefe ile ilgili çalışmalar Cumhuriyetle başlamış ve hız- lanmıştır. "Batılılaşma, çağdaşlaşma sorunsalı ile karşı karşıya ge- len Cumhuriyet aydını, bu konuda soru sormak, konunun temelindeki felsefeyi o felsefenin ilkelerini öğrenmek, bir yandan da öğretmek hevesindeydi." İlginç olan, felsefe etkinliklerinin sosyoloji ile başlaması- dır. Bunun temsilcisi, Fransız düşüncesinin etkisi ile orta- ya çıkan Ziya Gökalp'tir. "Mütareke yıllannda yani 1918 ile 1921 arasında, ülke- deki sosyalizme karşı ilk tepki kendini gösterdi. Bu tepki Bergson'ı/n yaşama atılımı (elan vitale) düşüncesinden ve onun gibi dinamik psikoloji akımlanndan esinlenen felse- fe hareketi olarak ortaya çıktı. Üniversitede Mustafa Şe- kip (Tunç), Prof. Mehmet izzet, Mehmet Emin (Erişir- gil) felsefenin bu tepkisinı dile getirdiler." Kitabı baştan sona özetlemek degıl elbette niyetim, me- rak edenler alıp okusunlar. Ben yazımı bitirirken şunun al- tını önernle çizmek istiyonjm, bugün bir felsefe kurumu- muz vardır, bunun başında da Felsefe Profesörü loartna Kusuradi bulunmaktadır. "Sonunda çoğu Ankara üniversitelerinden sekiz felse- fecinin biraraya gelip l^urucu üye olmasıyla 1974'te Fel- sefe Kurumu adı altında bir dernek ortaya çıktı." Köyleri yakılanlara yardım ulaştınlamıyor NAZIM DEMİR TUNCELİ - 17 eylülde PKK'ye karşı başlatılan ope- rasyonlar sırasında köyleri yı- kılan ya da göç etmeye zorla- nan köylülere yardım ulaştın- lamıyor. Tunceli ve ilçelerinde bannmaya çalışan vatandaşla- nn çok güç koşullarda yaşam mücadelesi verdiği belirtiliyor. Tunceli'de PKK'ye karşı çok yönlü olarak başlatılan operas- yonlarda merkez ve ilçelere bağlı 30 köy ile bu köylere bağ- lı çok sayıdaki mezrada güven- lik güçlerinin evleri ateşe ver- diği ve köylüleri göçe zorladı- gı iddia edılmişti. Konu gün- lerce Türkiye ve dünya kamu- oyunu meşgul etmiş, köylüler, evlerinin askerler tarafından yakıldığını iddia ederken gü- venlik güçleri de PKK'nin köy- leri yaktığını öne sürmüştü. Operasyonlar sırasında ara- lannda iki çocuğun da bulun- duğu ve dördü öldürülmüş 17 kişi kaybolmuştu. Bütün bu olaylardan sonra İçişleri Ba- kanlığı. bölge ve Tunceli Vali- lıği yetkilileri evleri yakılan ve köylerinden zorla aynlmak zo- runda bırakılan vatandaşlara yardım yapılacağını açıklamış- tı. Ancak bu güne kadar bölge- ye gözle görülür bir yardım ya- pılmadı. İmar ayncalığı kentsel tahribatı hızlandıracak. Yasa tasansınm bir an önce Anayasa Mahkemesi'nce iptali tek çare Ozefleştirmeyle kamu yararı zedelenecek •Özelleştirme Yasası'ndaki arazi yağmaşına yeşil ışık yakan imar haklanyla ilgili maddelerin; şehircilik, çevre ve belediye mevzuatı açısından anayasal hukuka uygun hiçbir yanı bulunmuyor... OKTAYEKİNCt Özelleştirme Yasası'na son anda eklenen ve KlT'lere ait arazilerin satışında Özelleştirme tdaresi Başkanlığı'na 'imar planı değjşikliği yapmayetkisi'de veren hükümler. kent planla- masında 'kamu yaran' ilkesini ortadan kaldı- nyor. Özellıkle toplumsal gereksinmeleri kar- şılamak üzere imar planlannda bir für 'rezerv alan' olarak tutulan kamu arazilerinin özel mülkiyete geçmesi ise sağlıklı kentleşme he- defleri açısından elde kalan son olanaklann da yitirilmesi anlamına gelecek. Günümüzde kent plancılannın karşı karşıya kaldıklan sorunlar arasında, yoğun yapılaşma- dan ötürü kamusal kullanım alanı olarak ayn- labılecek yerlerin bulunmasındaki zorluklaren başta geliyor. KlT'lere ait araziler de bu nedenle yine top- lumsal gereksinmelerin imar planlanndaki 'kurtancılan' olarak değerlendiriliyor. Ne var ki yeni yürürlüğe giren Özelleştirme Yasası, yaygın olarak uygulanmaya başlandı- ğı takdirde, ne plancılar ne de belediyeler, hal- kın kullanımına yönelik sosyal ve kültürel dü- zenlemeler için kamu arazisi bulabilecekler. Ostelik bu araziler satılırken. 'imar hakkj* da verilmesi yine yasada yer aldığından, bir- çok kentte halen 'nefes alma yerleri'olarak iş- lev gören kamu alanlan, betonlaşmaya 'enteg- re' olacaklar. Öte yandan yine Özelleştirme Yasası'nda parantez içinde yer verilen ve satılacak KfT Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu mücadele kararı aldı Mimarlardan özelleştirme savaşımı İstanbul Haber Servisi- Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu, Özelleştirme Yssası'na karşı mücadele karan aldı. KİT arazilerinin özel mülkiyete devredilmesi yerine kentsel rezerv alanlan olarak korunmasını isteyen Mimarlar Odası, 4046 sayıh ÖzeHeştirme Yasası'nın 19 ve41. maddelerinin Anayasa Mahkemesi'nde iptal edilmesı için hazırhklara başladı. Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu, Ankara'da yaptıgı toplantıda, ÖzeHeştirme Yasasj'nm, kendilerini ügilendiren 19. maddesinin E fikrası ile 41. maddeyi inceledi. Toplantıdan sonra kamuoyuna şu açtklama yapıldı: "1- KlT'lere ait arazilerin özeBeştirilınesi amacıyla hazırianacak mevzâ imar planian değişadikierinin yürürKiğe girmesi sörecjnde, .Mimarlar Odası'ndan da görüş ahnması hükmü ile kuruhışumuza gösterilen güven nedeniyle yasama organmuz oian TBMM'ye teşekkürlerimizi Betryoruz ve aynı gfivenin kentiesme, imar ve mimarbk mesleği Be ilgili her alanda çıkaniacakyeniyasalardadagösteriLmeye devam edeceğini umuyoruz. 2- Ancak, Mimarlar Odası, genelde bu tflr kamu arazilerinin özel mülkiyete devredilmesi yerine, kentsel rezerv aJaniarı olarak korunması görüşûndedir. Aynca 3194 sayılı tmar Kanunu'nun öngördüğü planlama ve plan onama sürecltri dışında her türlii ayrıcaiıkli imar koşullanna da karşıdır. 3- 4046 sayılı yasanın 19 ve 41. madde hükümlerinin, SİT alanlanndaki KİT arazileri açısından, ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası'na da aykın olduğu görfişündedir. 6- Bu nedenlerte Mimarlar Odası, hükümetin bu yasaya dayanarak yapılacak ilk uygufamasında konuyu, daha önce 3194 sayılı yasanın 9. maddesüıe 1987'de eklenen fıkranın iptal ettirilmesi sürecinde olduğu gibi, idari mahkemelerde iptal davası açnıak suretiyle ve anayasaya aykınhk iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne götürerek, 19 ve 41. maddelerinin iptali için çaba harcayacaktır." Mimariar Odası kendisine bağlı bütün birimlere gönderdıği yazıda, Türkiye'nin herhangi bir yerinde, kendilerine bağlı birimlerden bir görüş ıstenmesi durumunda. görüş verilmeyerek konuyla ilgili genel merkezin haberdar edilmesini önemle istedi. Söz konusu yasa maddeleri, özeileştirilecek KtT'lere ait arazilerdeki mevzii imar planian ve buna uygun imar durumiannın Başbakanlık Özelleştirme ldaresi Başkanhğı'nca hazırianmasıru öngörüyor. Özeileştinne Yüksek Kurulu'nun onayı ile yûrürlüfe girecek olan söz konusu arazilerle ilgili imar fonksiyonlannı belediyelerin beş yıl süreyle değiştiremeyeceğı hükmü de yasada yer alıyor. Her ne kadar yasada, "Ptentar hazuiamrken tSKİ, ASKJ, beiediyeler ve Mimarlar Odası'ndan görüş abmr" deniyorsa da olumsuz bir görüş bildiriimesi durumuna bir açıklık getirilmiyor. flgililer, söz konusu yasa maddeleriyle ayncalıklı imar izinlerinin verilmesinin gündeme gelebileceğini savunuyor. arazilerinin yeni imar durumlanna ilişkin 'gö- rüşlerinin alınacağı' vurgulanan kuruluşlann da 'kendi mevzuatlan açısından' bu tür talep- lere olumlu yanıt vermeleri hukuken mümkün değil. Orneğin fSKl ve ASKİ, su havzalanndaki KlT'lerin arazileriyle birlikte satılmalan duru- munda ya da aynı bölgelerdeki diğer kamu ara- zilerinin özelleştirmeleri gündeme geldiğinde, yine su havzalannın her türlü yapılaşmaya kar- şı korunmasına dair 'vürürlükteki' mevzuata uyarak yeni imar haklanna 'hayır' diyecekler. Benzer şekilde belediyelerin de birçok KlT arazisindeki imar hakkına dönük plan değişik- liği önerilerine olumlu yanıt vermeleri ya da bu tür değişiklikleri 'belediye meclisleri'nde onaylamalan İmar Yasası'na göre kolay değil. Örneğin bu mevzuata göre, bir arazide yapı yoğunluğu yükseltildiği zaman. bunun yarata- cağı 'yeşil alan, otopark, yol, sosyal ve kültürel tesisler' vb kamusal gereksinmelerin aynı böl- gede, aynca düzenlenmesi gerekiyor. KİT ara- zilerinin çoğu ise zaten 'çevresi yapılaşmış alanlar' olarak kaldıklanndan ve yine bu ara- ziler imar planlannda zaten 'kamusal rezerv alan' niteliği taşıdıklanndan, imar mevzuatı- na göre imar durumlannı değiştirmek pek ola- sı görünmüyor. Yasada görüş alınacak kurumlar arasında sa- yılan MimarlarOdası ise öteden beri bu tür ran- ta dönük mevzii imar planı değişikliklerine karşı sürekli savaşım veren birkuruluş. Mahkemeden dönen yasa Dahası, 1987'de yine imar Yasası'nın 9. maddesine eklenen ve kamu arazilerinde hü- kümete özel imar yetkisi tanıyan madde, Mi- marlar Odası'nın açtığı dava sürecinde anaya- saya aykın bulunarak iptal edilmişti. Şimdi benzer ıçerikli bir yasa maddesine göre yapı- lacak uygulamalarda Mimarlar Odası'nın olumlu görüş vermesi de olası değil. Bütün bu yasal ve kurumsal engellerin yanı sıra özellikle SfT alanianndaki KlT arsalan- nınve kamu arazilerinin yeni'imar haklan ve- rilerek pazarianması'da 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Konıma Yasası 'yla taban tabana çelişen bir durum yaratacak. Özelleş- tirme Yasası'nda 'unutulmuş' olmasına kar- şın, bu tür koruma alanlanndaki satış ve imar değişikliği taleplerinde 2863 sayılı yasa gere- ğince 'koruma kurullan'nın onayı gerekecek. Kurullar ise öncelıklc 'kendi yasaİanna'uyarak StT alanlannda yapılaşmaya ve yoğunluk ar- tışına onay vermeyecekler. Sonuç olarak denebilir ki Özelleştirme Ya- sası çıkmış ve Türkiye'de 'sosyaüzm yıkılnuş' olsa bile, başta anayasa olmak üzere birçok ya- sa, yönetmelik ve kurumun oluşturduğu 'ka- mu yararuıa hukuk düzeni', bu yasadan bek- lenen yeni imar ve rant sürecini pek de özgür bırakmayacak. Bu nedenle yasanın bir an ön- ce Anayasa Mahkemesi'nce iptali sağlanarak, 'geriHmli' bir uygulama sürecine ve hukuksal çatışmalara şimdiden engel olmak, en doğru yol olarak göriinüyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle