14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALJK1994 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Civan-Edes rüşvet davasında mahkeme Semra ve Zeynep Özal'ın dinlenmesine karar verdi Riisvet davasında Ozaflar tamk TOKTAMIŞ ATEŞ • Uğur Kıhç, Ahmet Özal'ın sahibi olduğu Kanal 6 televizyonunun bir bankaya olan borcunu, eski eşinin 'telkinle' ertelettiğini söyledi. Kıhç, ardından Zeynep Özal'ın, Selim Edes'in alacağı için kendilerinden devreye girmelerini istediğini belirtti. tstanbul Haber Servisi - En- gin Civan'ın 'rüşvet aldığı'. Se- lim Edes'in de 'rûşvet verdiğT gerekçesiyle açılan davada mah- keme, Semra ve Zeynep ÖzaTın tanıklık yapmasına karar verdi. Dün yapılan duruşmada tanık olarak dinlenen Ergun Çakır ve Uğur Kıhç, söz konusu paranın 'rüşvet' olduğunu ileri sürerken Civan'ın avukatı, tanıklar hak- kında 'yalan söyledikleri' gerek- çesiyle suç duyurusunda bulu- rıulmasmı istedi. Mahkeme, da- vanın tutuklu sanığı Engin Ci- van'ın tahliye istemini reddetti. tstanbul 7. Ağır Ceza Mahke- mesi'ndeki duruşmaya tanık ola- rak çağrılan Selim Edes'in eşi Semra Edes, mahkemeye, yasal hakkını kullanarak tanıklık yap- mayacağını bildiren dilekçe gön- derdi. Engin Civan'ın yaralan- masıyla sonuçlanan olayın ba- şından itibaren içinde olan Er- gun Çakır da ifadesinde, 'vicda- nını rahatlatmak için daha önce söylemediği şeyleri söyleyeceğini' belirtti. tki yıl önce avukat Nida Ergenç'in kendisinden Engin Ci- van'ı tanıştırmasını istediğini, bu nedenle olaya kanştığını belirten Çakır, ofısinde yapılan toplantı- da Civan'ın, para isteyen Edes'e "Menfaat için verikn para geri alınmaz" dediğini anlattı. Bu toplantıdan iki yıl sonra Uğur Kı- hç tarafından arandığını ve Dün- dar Kıbç'ın yazlığındakı toplan- tıya çağnldığını dile geriren Ça- kır, burada yapılan toplantıda Ci- van'ın, Edes'ten belge sorması üzerine, Edes'in "Rüşvetin bel- gesi mi olur p_.k" dediğini söy- ledi. Çakır, Selim Edes'in "Senin oğlunun adı Erol. tsviçre'deki bankaya Merol şifresiyle az mı parayaordık" diye söylendığini. Göknel davası üüsürüyor İstanbul Haber Servisi - ISKt eski Genel Müdürü Ergün Göknel'ı tutuklu bulunduğu Bayrampaşa Cezaevi'nde avukatlan ile görüşürken 3 yerinden bıçakla yaralayan Giirbuz Pektaş'ın yargılanmasına devam edildı. Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Gürbüz Pektaş ile Ergun Göknel katılmadı. Duruşmada söz alan sanık avukatı Tuncay KütükoğJu. müvekkilinin öldürme kastı ile hareket etmediğini savunarak tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, tahliye talebeni reddederek duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. gerginleşen hava nedeniyle Dün- dar Kıhç'ın toplantıdan bir so- nuç alınamayacağını söyleyerek kendilerini gönderdiğini anlattı. Duruşmaya tanık olarak çağn- lan Uğur Kıhç da ifadesinde, bir bankanın, alacağı nedeniyle Ah- met Özal'ın sahibi olduğu Kanal 6 televizyonunun vericilerine ha- cız,,koyduıdu£unu, Zeynep ve Semra Özal'ın istemi üzerine es- ki eşi Alaattin Çakıcı'nın de\ re- ye girip 'telkin'yoluyla bu borcu ertelettiğini söyledi. Uğur Kıhç, Semra ve Zeynep Özal'ın teşek- İstanbul 7. Ağır Ceza MahkemesTnde dün yapılan duruşmada, Engin Civan tahliyesini istedi. Ancak mahkeme bu istemi reddetti. Duruşmada tanıkhk vapan Uğur Kıhç, duruşmaya konu olan paranın rüşvet olduğu iddiasını yineledi. (Fotoğraflar: UĞURGÜNYÛZ) kür için kendisini eve çağırdıkla- nnı ve Selim Edes'in Civan'dan olan alacağı için devreye girme- lerini istediklerini dile getirdi. Kıhç, şöyle konuştu: "Hatta, Zeynep bana, Selim Edes. 5 milyon dolarlık alacağı- nı tahsil edene 1.5 milyon dolar verecek" deyinçe ben kızdım. Biz. size para için yaklaşmadık. Eskiden iyi yerdeydiniz, şimdi bittiniz. Bizim amacımız size yardım etmek' dedim. O da ba- na, bu parayla Ahmet Özal'ın vergi borcu nedeniyle kesinleşen hapis cezasından kurtulacağuu, bunun da kendilerine yardım ola- cağmı söyledi. Ama benim kanı- ma göre batık bir parayı kurta- np bÖlüşecekJerdi." Semra Edes'in, aracı olmalan için Zeynep Özal'a baskı yaptı- ğını dile getiren Uğur Kıhç, da- ha sonra kendisinin durumu Ala- attin Çakıcı'ya ilettiğini anlattı. Eski eşi Çakıcı'nın da taraflan, adamlan Tevfik Ağansoy ve Ha- luk Uçar aracıhğıyla toplantıya Çağırdığını anlatan Uğur Kıhç, iki toplantıdan sonra babası Dûn- dar Kılıç'ın evinde toplantı ya- pıldığını dile getirdi. Burada da bir sonuç alınamadığını belirten Kıhç, yargıcın sorusu üzerine, sözü geçen paranın 'rüşvet' oldu- ğu iddiasını yineledi. Engin Civan'ın avukatı Dıry- gun Yarsuvat, her iki tanığın da yalan söylediğini ileri sürdü. Bu kişiler hakkında savcıfığa 'yalan- cı tanıklık' gerekçesiyle suç du- yurusunda bulunulmasını iste- yen Yarsuvat, bu sözlerinin tuta- nağa geçirilmesini istedi. Yarsu- vat'ın, 'alacak-verecekilişkisinde nasıl telkin yapıldığı' yolundaki sorusunu ise mahkeme, 'davayta ügisi olmadığı' gerekçesiyle Kı- lıç'a sormadı. Civan da söz ala- rak kendisinin Dünya Banka- sı'nda çok önemli bir görevinin bulunduğunu. tahliye edilerek iş- yenyle ilişkiye geçmezse bu gö- revinden çıkanlacağını, bunun kendisi kadar Türkiye açısından da olumsuz bir durum olduğuna değinerek tahliye isteminde bu- lundu. Mahkeme. dava konusuy- la ilgisi olduğu saptanan 8. Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın_ eşi Semra Özal ve kızı Zeynep Özal ile sekreterleri tclal Tuncay, Dündar Kıhç, Bulent Şemilerve Dündar Kılıç'ın avukatı Mete Bozbora'nın bir sonraki duruş- maya tanık olarak çağnlmaları kararını verdi. Engin Civan'ın tahliye istemini reddeden mah- . keme, daruşmay» erteledi. 150 bin işçi ğreve hazırlanıyorHaber Merkezi - Metal ve tekstil işkolunda ça- lışan yaklaşık 150 bin işçi toplusözleşme görüş- melerinin anlaşmazhkla sonuçlanması üzerine grev karanyla karşı karşıya. MESS grup sözleş- mesi kapsamındaki Türk-Metal Sendikası üyesi 75 bin işçi 6 ocakta greve çıkacak. Türk-Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztoek, MESS yönetimini 'katı ve dayatmacT ol- makla suçladı. Özbek. "75 bini aşkın üvemizin ha- yat çarkmın dişlileri arasında ezümesine asla mii- saade etmeyiz. Biz fabrika çarklaruun dönmesi için elimizden geleni yaptık. Bundan sonrasını MESS patronlan düşünsün" dedi. 6 ocakta grev uygulaması başlayacak işyerleri arasında Tofaş, Oyak Renault, Arçelik, BMÇ, Oto- san, Uzel, Türk Traktör, Beko ve Profilo da yeralı- yor. Zonguldak'ta AA'ya bir açıklama yapan öz- çelik-lş Sendikası Genel Başkanı MetinTürkerise MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşme- lerinde olumlu sonuç alamadıklannı bildirdi. Tür- ker, Özçelik-tş Sendikası dışında DtSK'e bağlı Birleşik Metal Sendikası'nın da bu hafta sonu grev karan alacağını söyledi. Toplu ış sözleşmesi görüşmelerinde, işçilerin ücretlerine enflasyon oranında zam talep ettikle- rini, buna karşılık MESS işvereninin yüzde 14.5 zam önerdiğini ifade eden Türker, "MESS kaza- nümış haklan bile geri almak istiyor. Kazanıimış haklardan geri adım atmamız mümkün değil" de- di. lzmir Cumhurivet Ege Bürosu'nun haberine gö- re, tzmir ve yöresinde 6 bine yakın metal işçisi ye- ni yıla grev hazırlığıyla giriyor. Türk Metal Sen- dikası lzmir Şube Başkanı YdmazTuran, greve çı- kacaklan MESS'e bağlı 20 işyeri arasında BMC, Metaş, Habaş, lzmir Demir-Çelik ve Arçelik gibı büyük kuruluşlar da bulunduğunu vurguladı. Iz- mit Kuruçeşme'deki Istanbu! MotorPiston ve Pim Sanayi AŞ'de de grev karan alındı. Bir süre önce alınan grev karan sonrasında iş- yerinde yapılan grev oylamasına 441 işçiden404'ü katıldı. 5 geçersiz oyun sayıldığı oylamada, 279 iş- çi greve "Evet" derken 120 işçi ise karşı oy kul- landı. Türk-lş'e bağlı Teksif Sendikası, Hak-lş'e bağ- lı Öz Iplik-Iş Sendikası ve DlSK'e bağlı Tekstil Sendikası ile Türkiye Tekstil tşverenleri Sendika- sı arasında yürütülen ve anlaşmazhkla sonuçlanan toplusözleşme görüşmelerinde grev aşamasına ge- lindi. Üç sendika ortak biraçıklama yaparak. Teks- til Işverenlerin Sendikası'nı 'katı veuzlaşmaz'ru- tum takınmakla suçladı. S A L I T O P L A N T I L A R I EĞİTİM VE GELENEK TURKIYE'YI YONETEN OKULLAR: MÜLKİYE Yöneten Celal Göle Konusmacılar Erhan Beher, Ertuğrul Kumcuoğlu, llber Ortayh 27Aralık1994 Saat: 18.30 YAl'l KRI.Dİ K II I I l'i K MI-:RKI:/İ Yapı Kredi Sermet Çlfter Kütüphtnesl Istiklâl Caddesi 285 Beyoğlu 80050 İstanbul Telefon: (212) 252 47 00/441 - 245 20 41 Salı Toplantıları'nı. isteyen herkes ücretsiz olarak ızleyebilir. YAPI KREDİ Manukyan, sessiz sedasız ne hayıriar işliyormuş... ret ktupları 1994,Türi<K zaferyıh Kjmfs* pohnkamıza, kımısı okûnomımae herscyMze Hcdıtraıı projesl sssı/? Çttte Standart Gerek ülke içinde ve gerekse uluslararası düzeyde, çok ilginç bir 'çifte standart' uygulaması görüyoruz. Bu uygu- lama kimi zaman şaşırtıyor beni. Ama çoğu zaman utanı- yor ve çok kızıyorum. Zaten bence, insanlann gözJerinin içine bakarak yalan söylemekle, çifte standart uygulama- lan arasında hiçbir fark yok. Geçenlerde gündelik bir gazetemizin VVashington mu- habirinin yolladığt ilginç bir haberi okudum. Başlığı: 'Ame- rika: Çeçenistan, Rusya'nın iç işidir.' Haber şöyle devam ediyor: "ABD Dışişleri Bakanı Vtfarren Christopher, Çe- çenistan 'dakisorunun, temelde Rusya 'nın iç meselesi ol- duğunu söyledi. Rusya Devlet Başkanı Yeftsin'/n, Çeçenistan'ın Rus- ya 'dan aynlmasını engellemek amacıyla biriik göndermek zonjnda kaldığına inandığını söyleyen Christopher, ABD'nın Rusya'nın toprakbütünlüğüne önem verdiğini ve bu ülkenin bölünme yoluna ginvesini arzu etmediklerini belirtti. Christopher, PBS (kamu televizyonu) televizyonuna ver- diğidemeçte 'Bölünme yolundaki bir Rusya'yı görmek ne Rusya'nın ne de ABD'nin çıkarınadır. Yettsin'in başka bir seçim yolu olmadığını düşünürek böyle bir karar aldığın- dan eminim' şeklinde konuştu." Buyrun bakalım... Insan haklan ne oldu? Demokrasi nerede? Nerede 'ulus- lann kaderlerini belirieme hakkı?' Bölünme yolundaki bir Rusya'yı görmek, ABD'nin çıkanna değilmiş. Peki, bölün- me yolundaki bir Türkiye'yi görmek ABD'nin çıkanna mı oluyor? Nasıl oluyor ve neden oluyor? Aslındaolabilir. Gerçekten, Türkiye'nin bölünmesi Ame- rika'nın çıkanna uygun olabilir. Ama Rusya bölünmeyi en- gellemek için biriik gönderince haklı oluyor da Türkiye bö- lünmeyi engellemek için biriik gönderince neden haksız oluyor? Çifte standardın böylesine 'sıntması' insanı isyan ettiri- yor. Netice olarak Çeçenistan, Rusya Federasyonu'na bağlı olsa bile, bağımsız bir devlet. Sınırları belli, mülki ya- pısı düzenlenmiş. Ve Rusya Federasyonu'nun bütününe bakıldığı zaman, bünye olarak çok farklı bir ülke. Kendı ka- derini tayin etme hakkı tartışılabilir. Ama bu ülkedeki ba- ğımsızlık hareketi kan ve ateşle boğulurken ABD, bunu 'an- layışla' karşılıyor. Devletlerin çıkarian ne çirkin durumlara düşürüyoronlan... Grozni'ye Rus uçaklan ateş yağdırıyor. Kadın çocuk din- lemez bombalar. Kitlesel bir kıyım var Çeçenistan'da. Ama ABD, Yeltsin'in '...başka bir seçim yolu olmadığından böy- le bir karar aldığından...' emin. Bunun Rusya'nın iç mese- lesi olduğunu düşünüyor. Ama Türkiye benzer kararlar al- dığı zaman, insanlık suçu işlemiş oluyor, demokrasi dışı- na çıkmış sayılıyor. Çeçenistan sorunuyla Türkiye'deki Güneydoğu sorunu arasında kıyamet kadar fark olduğunun elbette bilincinde- yim. Ayrıca, bu bölgede yıllardır uygulanan devlet politi- kalannın en azından bir bölümünün yanlışlığı konusunda da hiçbir tereddütüm yok. Ama çifte standardın bu dere- cesini 'utanmaziık' olarak değerlendiriyorum. Irak, Kuveyt'e girdiği zaman yapılan şey, 'insanlıksuçu'. (Oysa ki Irak'ın bir dizi haklı tarihsel nedenleri de var). Sad- dam, en ağır bir biçimde cezalandırılmalı. Sanki Kuveyt'te özgüriükçü bir demokrasi varmıçasınatüm 'hür dünya'k\- yametleri kopartıyor. Ve bize Kuveyt'ten 'naklen savaş' seyrettirdiler. Allah'ın çölüne yanm milyon asker yığdılar. Tüm Avrupa 'demok- rasileri' birbirleriyle yarıştılar Kuveyt'i kurtarmak için. San- ki Bağdat bombardıman edilirken ölen çocuklar çocuk değil; ölen siviller sivil değildi. Ama Sırbistan, Bosna'ya girdiği zaman yapılan şey, 'böl- ge koşullannın doğurduğu birçatışma'. Müdahale edilme- si yanlış sonuçlar verebilir. Aman mesele kızışmasın. Beş yaşında çocuğu vuran 'keskin nişancı'nn yaptığı şey, in- sanlık suçu sayılmıyor. O güzel çocuk oraya kanlar içinde uzanınca, yürekleri parçalanmıyor. Gidinin utanmazları si- zi, gidinin barbartan... Çeçenistan sorunu söz konusu olduğu zaman, 'Çeçe- nistan, Rusya'nın birparçası'. Bölünmeye izin vermemek gerek. Saraybosna sorunu söz konusu olunca, 'bölge koşulla- nnın ortaya çıkardığı bir sonuç'. Buna da müdahale etme- mek gerek. Ama Türkiye'nin Güneydoğu sorunu söz konusu oldu- ğu zaman, Viyarbakır, Türkiye'nin birparçası değil'. Bö- lünmeye izin verseniz de olur, vermeseniz de. Burada de- mokrasi söz konusu oluyor. Bunun gibi örneklerin sayısını çoğaltmak mümkün. Doğ- rudur. Dış politikadadevletlerin 'dostlan', yada 'düşman- lan' yoktur, 'çıkarian' vardır. Ama böylesine çifte standart da en azından ayıptır. Dünyaya empoze edilmek istenen 'yeni ekonomik dü- zen' ya da 'yeni dünya düzeni'riın ardında yatan ahlak ve mantığın temeli, işte bu çifte standarttır. Ve ülkemizde bu- nun bayraktarlığını yapanlar; acaba bunu göremeyecek ka- dar 'şaşkın' mı yoksa bu ahlaksızlığı paylaşacak kadar 'şerefsiz' mi? Zaman bunu gösterecektir. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Anayasa gereği memur grev yapamaz Haber Merkezi - TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ali YaJçın Öğütcan, kamu çalışan- lanna sendika kurma hakkı ve- rilmesinin anayasaya aykın ol- madtğını, ancak anayasa gereği memur sendikalanna grev ve toplusözleşme hakkı verileme- yeceğini söyledi. tşbırakmaey- lemine katılan öğretmenlere yönelik sürgünler ise devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Viatkap dün Adalet Komisyonu Başkanı Ali Yalçın öğütcan'ı parlamento- daki odasında ziyaret ederek, kamu çalışanlanna sendika kur- ma hakkı tanıyan yasa tasansı- nın 4 Ocak 1995 'te komisyon gündemine alınmasını istedi. Matkap, tasannın daha önce Adalet Komisyonu'nda ele alındığını, ancak bazı milletve- killerinin anayasaya aykınlık gerekçesiyle Anayasa Komis- yonu'ndan görüş talep ettikleri- ni anımsattı. Matkap görijşün Anayasa Komisyonu'ndan altı ayda alı- nabildiğini vurgulayarak u Bu da hükümetimlz açısından pu- an kıncı oldu" dedi. Matkap, öğütcan'dan tasan- nın 4 ocakta komisyonda görü- şülmesini ve TBMM Genel Ku- rulu'nda ise bir an önce ele alın- ması doğnıltusunda karar alın- masını istedi. Komisyon Başkanı Yalçın Öğütcan ise Anayasa Komisyo- nu raporunda tasannın anaya- sanın 51, 54 ve 128. maddesi- nin ikinci fıkrasına aykın oldu- ğu görüşünün savunulduğunu anımsattı. Öğütcan, 51 ve 54. maddele- rin "memurlann sendika kura- mayacağı" şeklinde yorumlana- mayacağını ancak 128. madde gereği memur sendikalanna grev ve toplusözleşme hakkı verilemeyeceğini söyledi. Öğretmene ceza öte yandan 20 aralıkta is bı- rakma eylemine katılan öğret- menlerin sürüldüğü bildirildi. Eğit-Sen Ankara Şubesi tarafı- dan dün yapılan açıklamada, Keçiören Çizmeci llköğretim Okulu'nda görevli Yüksel Urte- kin'in eyleme katıldığı gerek- çesiyle okul müdürü tarafından iki gün derse sokulmadıgı, da- ha sonra da sürüldüğü bildiril- di. Açıklamada Yüksel Urte- kin'in sürülmesiyle ögrencile- rin de zor durumda kaldığı be- Iirtilerek playa velilerden.de tepki geldiği ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle