23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27ARALIK1994SALI**** CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 19 Almanlar yardım bekliyor • Baştarafı 1. Sayfada cıyla ellerindeki tüm delilleri Ankara'ja yollayan Alman ma- kamlan. Süleyman Mercümek'i kendilerı sorgulamak istiyor. "Mercümek'ûı Bosna vardımla- n operasvonunda Türk yasalan- na göre suç olarak değerlendiril- nıesi miımkün olmavan noktalar olabilir. Ancak, Almanya'da oturma izni ve ticaret izni olma- yan Mercümek'in milyonlarca mark parayı dilediği gibi hesap- lar arasında kaydırması vasalar açısından mümkün değiİ. .Mer- cümek'in Almama'dakj para operasjonu, kara para aklama ik m ü'cadele >asası açısından soruş- ttırulması veyargıyasevkedilnıe- si gereken bir konu. Aynca \ergi kaçakçılığı, dernekler yasasına muhalefet gibi konular daha açık" dıyen Alman makamlan, Mercümek'in Fatih Cumhuriyet Sav cılıgı tarafından alınan ifade- sinden tatmin olmamış görünü- yor. Soruşturmaya ılışkın göriiş- lerini aldığımız Alman kajnak- lar, "Fatih'te alınan ifadedeTürk meslektaşlar, konu> u doğal ola- rak Türk \asaJan açısından sor- gulamış. \ncak bu ifade, suç un- suriannın oluştuğu Almama'da bize gerekii olan birçok ha> ati so- ruvn içermhor. Bu nedenle Mer- cümek'üı Alman makanılanna da sanık olarak ifade \ernıesi çok önemlidir. Türk makamlanndan Mercümek'in Almanya'da yar- gılanabilmesi için yardım bekli- yoruz. Aynca kesinlikie Ali Rıza San'nın ifadesinc ihtiyacımız var" diyorlar. Refah Partısı'nin Bosna \ur- gununu gözferönüne seren aras- tırmayı Almanya'da yürüten ma- kamlar. ıfadesi alınan Türklerin verdiklen ifade ile soruşturmayı çıkmaza sokmaya çalıştıklannın belirlendıgini bildıriyorlar. Bos- na yardımlannın Türkiye'den izinli olarak yapıldığı ve Türk makamlarının bilgısi dahilinde Almanya'yayollandığı şeklinde bir içerik taşıdığı öğrenilen Kon- ya Valiliği yazısının. gerçeği yansıtıp vansıtmadığı konusunda Almanlar. Ankara'dan kesın ce- vap bekliyor. Almanya'da yaşayan bir grup Refah Partisi çizgisindeki Türk vatandaşının öne sürdüklen bel- ge ve delillerin sahte olduğu da Alman yetkililerce belirlenmiş. Alman kaynaklar. Milli Görüş tarafından basına belge olarak dağıtılan bir dokümanda 'yar- dımJann ulastığı Bosna kurumu' olarak tanıtılan ve merkezi Köln kentinde bulunan SDA isimli ku- rumun Milli Görüş ile ortak ça- lişmalar içınde olduöunu belir- ledıler. Refah çevrelerine Al- manya'da düzenli olarak milyon- larca mark tutannda gelir kayna- ğı olacak cami vergisi tahsil ede- bilmek amacı ile kurulduğu be- lirtilen paravan federasyon çev- resinde Milli Görüş ve SDA'nın birleşme protokolü imzaladıkla- n belırlendi. Konuya ilişkin açık- lamalarda bulunan kaynaklar. -Milli Görüş ile büieşerek Kül- tiir Bakanlığı nezdindeortak im- za atacak düzevde organik bağ- lar içerisindeki SDA isimli Bosna derneğinin şahitolarak gösterile- rek AMGT-RP \e Mercümek'in temize çıkarılmak istenilmesi şüpheli bir durum" >orumunu >apı>orlar Dolandıncılık, kara para akla- mak. \ergi kaçakçılığı \e der- nekleryasasına muhalefet sucla- nnın oluştu£unu belirlenen Mer- cümek dosyasına ilişkin belge- leri Türk meslektaşlanna ulaştı- ran Alman makamlann, Anka- ra'dan yardım beklediği ögrenil- di. Alman makamlar. "Sanık Mercümek'in Fatih Cumhuriyet Savcılığı'nda olayın Türk > asala- nnca suç oluşturduğu tahmin edilen konularda ifadesi alınmış. Ancak sanık Mercümek'in Al- man yasalanna muhalefet eden bir dizi suç unsuru var. Kendisi Almanya'da gelnmor, yardımcı- SJ konumundaki .Ali Rıza San'nın Al/nama adresi sahte çıkü. Ken- disinin Bursa'da olduğu öğren- dik. Bu iki sanığın Alman >asala- nna yardımcı olacak sekilde sor- gulanması konusunda Türk makamlarının bize vardımcı ol- ması gerekii" dıvorlar. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Mahkeme karannı veriyor. Sanık- lar ceplerinde ne varsa mahkeme heyetinin ve gazetecilerin üzerine fırlatıyor. Bozuk para, çakmak, siga- ra, ne bulurlarsa. Gücü yeten salonun koltuklanna saldınyor. Sıvas olaylarına, 37 kişi- nin yanarak öldürülmesinden sonra ancak cesetleri morga taşımak üze- re yetişebilen devlet, mahkeme aşamasında da ilk günkü tavrını de- ğiştirmemiş gibi. Sanıklann saldırısıyla pek çok ga- zeteci ve polis yaralandı. Bu tavırla- rı, Sıvas olayını yann yeni/eyebile- ceklerinin de bir göstergesi. Gazetecilere ve polise saldırırken attıkları slogana bakın: - Va Allah Bismillah, Sıvas kâfirle- re mezar olacak! DGM Savcısı olaya doğrudan ka- nştığı saptanan sanıklardan 31 'i için TCK'nin 146/1. maddesi gereğince idam cezası istedı. Ancak yargıçlar, sanıklara TCK'nin 450. maddesine göre ceza verdiler. Sıvas sanıklarına idam cezası ve- rilseydi, olaytn intikamı alınmış mı olacaktı? Hayır. Ancak verilen cezalar, bu kişilerin, devlete göre nasıl bir suç işledikleri- ni ortaya koyması bakımından il- ginç. TCK'nin 146. maddesi devlete karşı işlenen suçlan içeriyor. Savcı, suçun devletin laik yapısına yönelik olduğu görüşündeydi. Mahkeme Oava Bitmedi... ise sanıkları 450. maddeden, yani "kasten adam öldürmekten" suçlu buldu. Yani, Sıvas olayına adı kanşanlar, tarla sınırı anlaşması yüzünden tar- tışıp komşusunu öldüren bir çiftçi gibi yargılandılar. Cezaların azlığı çokluğu bir yana, olayın bu yönü vahim. Davanın seyrinin, bu kararı getire- ceği belliydi. Idamdan yargılanan Yıldırım Yüksel 25 martta, Meh- met Yılmaz, Harun Gülbaş, Ercan Ceyhan 3 haziranda serbest bıra- kıldı. Birkaç yıl hapis cezası istemiy- le yargılanan kişiler aylarca tutuklu kalıyor, idamı istenenler ellerinı kol- larını sallaya sallaya dolaşıyor! Davada dikkati çeken ikı tutumun altını yeniden çizmek gerekiyor: - Vali Karabilgin ve Tugay Ko- mutanı olayların en yakın tanığı. Avukatlar bu iki görevlinin dirilen- mesini istediler, ancak mahkeme kabul etmedi. - Olaydan bir gün önce, Sıvas so- kaklarında brldiri dağıtılıyor, olay gü- nü camiden toplu halde çıkılıp saat- lerce, "Laik devlet yıkılacak elbet", "Cumhuriyet Sıvas'ta kuruldu, Sı- vas'ta yıkılacak" sloganlan atılıyor. Mahkeme böyle bir olayda "örgüt" unsuru aramıyor. Bazı heyecanlı ki- şiler, bir gece önce rüyalarında gör- müşler, Aziz Nesin dini yok ede- cek, ertesi gün camiye gitmişler. Hepsi aynı rüyayı gördüğü için hep beraber Madımak Oteli'ne yürü- müşler! Nesin, ayağa kalk! Mahkeme, Aziz Nesin için ise "devletin manevi şahsiyetine haka- retten" suç duyurusunda bulunma kararı aldı. 37 kişiyi "aydın" olduğu için yak- mak "adi" suç, konuşma yapmak devlete karşı işlenmiş suç! Dava bu yönüyle tarihe geçecek. Laikliği savunanları "katı" bulan- lar. "uzlaşılmaz" bulanlar, acaba Sı- vas sanıklarının tavrı konusunda ne diyecekler? Şeriatçı ve şenata sempatıyle ba- kan basının Sıvas olayına yaklaşımı başından beri bellı: - Olay tahriktir. Suçlu Sıvaslılar değil Aziz Nesin 'dir. Bu ıkıyüzlülüktür. Bir yandan de- mokrasi, uzlaşma diyeceksiniz, bir yandan insan yakmayı savunacak- sınız. Eğer samimi ıseler, Türkiye'de gerçekten barışı istiyorlarsa, önce bu ikiyüzlülükten vazgeçıp, nereden gelirse gelsin. terörü kınadıklarını açıkça ilan etmeleri gerekii. Olayın dava aşaması daha çok konuşulacak, tartışılacak. Yargıtay'a gidecek. Karar onanacak ya da dava yeni- den görülecek. Ancak tarih aşama- sına bir kez daha not düşmek gere- kiyor. 400 yıl önce Pir Sultan asıldı, Nesimi'nin derisi yüzüJdü. 2 Tem- muz 1993'te Sıvas'ta 37 aydın diri diri yakıldı. Sıvas, yüzyıllardır süren, aydınlan- ma-insanlaşma sürecinin son kilo- metre taşlarından biridir. Demokrasiye inanan, "insan" olan herkesin yüreğinde Madımak Oteli'nın dumanı tütüyor. Olayın fail- lerine verilen ceza, bu kişileri bir kez daha "kahredecek". Ama biz olayın asıl "tarihsel" yönünü göz önünde tutmalıyız. 37 aydının acısı, faillerine daha fazla ceza verilmesiyle dinmez. Gö- zünü kan bürümüş, "daha fazla Sı- vas" diyenlerin yüzüne fener tutup onları kör etmekle diner. 37 aydının acısı, ağlamakla din- mez. Karanlığa karşı bir mum yak- makla dıner. 37 aydının acısı, protesto gösterj- lerinde slogan atıp boşalmakla din- mez. Yılgınlığa, teslimiyetçiliğe son verip "örgütlü" olmak ve güçlen- mekle diner. 37 aydının acısı, "şeriatçılar gemi azıya aldı" yakınmalarmı yükselt- mekle dinmez. Onlarca, binlerce yürekli aydın yetiştirmekle diner. O zaman Sıvas'ın acısını yüreğimize gömeceğiz, anlamını beynimize çakacağız ve hay- kıracağız: - Haydi görev başına! ARADABIR KÖYENSTİTÜSÜ YILLARI Talip Apaydın 4. Bası 50.000 (KDV içınde) Çağdaş Yuymları Türkocuğı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli gönderibnez • Baştarafi 2. Sayfada rak yer almaktadırlar. Bu arada, ticaret, tarım ve esnaf ke- simini de kendi örgütleri kanalı ile oluşuma katmak, sağ- lıklı bir yapılanmanın gereğidir. Kurulması düşünülen örgütün, yararlı çalışmalar yapa- cağı kuşkusuzdur. Bunun için öncelikle kuru/uşun sağlam temellere oturtulması gerekir. Kuruluşun üç ayağı olan iş- çi, işveren ve hükümet kesiminin, işin başından itibaren biriikte uğraş vermeleri zorunludur. Gerek kuruluş yerek çalışma ilkelerini birlikte saptayarak, katılımcılığın yarar- larını sergilemeleri gerekir. işin özünde karşılıklı anlaşma, özveri ve uzlaşma yatmaktadır. Aksi, işin başında çıkmaz bir yola girmekle eş anlamlıdır. Taraflar, bunun bilincinde değillerse kurulması düşünülen böyle bir oluşumun ya- rarlı olacağı kuşkuludur. Bu nedenle kurulması düşünü- len kurumun "Toplumsal Ekonomik ve Sosyal Uzlaşma Kurulu" adı ile hayata geçirilmesinin daha uygun olacağı kanısındayız. 1 - Cumhuriyet, 2.2.1993 sf. 2 2- Cumhunyet, 10.9.1994 sf. 7. Bu araçtan sağ çıktılar Istanbul HaberServisi-Aşırı hız ve alkolün neden olduğu kazada yabancı uyruklu dört kişi ölümden kıl payı kurtuldu. Dün akşam saat 20.15 sıralarında meydana gelen kazada L'nkapanı Köprüsü'nün Azapkapı yönünde seyır halındeyken kontrolden çıkan 34 Y 0852 plakalı özel otomobıl bariyerlen aşarak yaklaşık altı metre asağıdaki Tersane Cadde- sı üzerine düştü. Kıvanç Ali Hanasat. Neon Sevilla ile adlan belir- lenemeyen dığer iki kışi hurda haline gelen otomo- bilden hafif yaralı olarak kurtuldular. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) John Osborne öldü LONDRA (AFP) - Öfkeli gençlerin önden olarak. kurulu düzene. ulusal ve özel ön\argıla- ra çatmak üzere sık sik hici\ ve sövgüye başvuran. fngiltere'nin en etkıli oyun yazarlanndan biri olan John Osborne,65 yaşında kalbıne yenık düşerek yaşama vedaettı. DaihMailgazetesı.ya- zann Shropshire'dakı bir hasta- nede öldüğünü bildırdi. Şeker hastası olan Osborne'un durumu bir hafta önce ağırlaşmış \ e has- taneye kaldınlmıştı. "Look Back In Anger" adlı oyunu 8 Mayıs 1956'da Lond- ra'da perdelennı açmış. Osbor- ne'un tngıliz tiyatro tarihınde çok önemh bir yer edinmesıni sağlamakla kalmayıp 'kitchen sink drama' olarak adlandınlan ve ışçi kesiminin yaşama bıçımi- ni >ansıtan oyunlan tanımla>an yenı bir olgunun ortaya çıkması- nı s>ağlamıştı. Buoyun. 1960-61 sezonunda Kent O>unculan tara- fından 'Öfke'adıyla sahnelen- mişti Osborne. 1964 yılında 'Tom Jones' adlı filmın senaryosuyla en iyi senaryo Oscan'na değer görülmüştü. Özel >aşamı da neredeyse va- pıtları kadar tartışma yaratan. beş kez evlenen Osborne. çok içen ve çabuk öfkelenen bin ola- rak tanınıvordu. 1992 yıJında ya- yımladığı özyaşam öyküsünde, dostlan ve eski eşleri hakkında- ki yorumlan \oizünden eleştirile- re hedef olmuştu. Yazar. en iğne- leyici saldınlannı dördüncü eşı Jill Bennet'a yöneltmıştı. Yaşamı boyunca 'Look Back In Anger'la anılmasına karşın. diğero>unlan \e film senanola- nyla da büyük başan kazanmış- tı. 'Look Back In Anger'la gelen başanyı 'TheEntertainer'la sür- dürdü. Her ikı oyun da sinemava uyarlandı 'Look Back In An- ger'da Rkhard Burton, 'The En- tertainer'da ise Lawrence Olivi- er rol almıştı Oscar NVilde'ın 'Dorian Graj 'in Portresi' adlı yapıtını tı- yatroya uyarlayan yazann diğer oyunlan: 'Epitaph for George Dillon (A. Creighton'la birlikte. 1958). 'TheV\oridofPaulSUck- ne>' (1959). 'Luther'(1961). 'A Bo'nd Honoured'( 1966). Under Plain Co*er"(l962). 'Hotel In Amsterdam', 'Time Present' (1968). 'V\âtch It Come Down' (1974). KENAN YILBAŞI GECESİ KANAL D'DE SİZİNLE KANAL D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle