Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 ARALJK1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Eyleme, hakanve vaEuyarısıKamu çahşanlannın 20 arahk iş bırakma eylemi için Devlet Bakanı Daçe, 'yasal çerçeve'ye dikkat çekerken,
Istanbul Valisi Kozakçıoğlu, öğretmenleri, 'yasal olmayan örgütlerin tahriklerine kapılmamaya' çağıfdı
Çalışanlar ne istiyor?
•Kamu çahşanlanna grevli toplusözleşmeli sendika hakkı.
#Temel hak ve özgûrtökler için yasal ve anayasal güvence.
•Demokratik. özgûr, bagımsız bir Türkiye.
•Hırsızlık, savaş bûtçesi degil, insanca bir yaşam bütçesi.
•Taban ayhğın en az 18 milyon, kira vardımtnın en az 4
milyon lira olması
•Demokratik, laik ve bilimsel bir eğjtim.
•Kamu çahşanlan scndikalanna siyaset yapma hakkının
tanınması.
•Adaletli bir vergi sistemi.
•Ücretsiz servis, yctnek, kreş, iojman, giyecek, sosyal
kültürel tesis ve sağhk hizmetleri.
•İnsanca çalışma koşullan.
•tşçi, metnur, sözleşmeli personel aynmına son verilmesi.
•îşyerierinde demokratik biçimde yönetime kaölma hakkı.
•Sendikal örgütlenme ve mücadeleden dolayı idari baskı,
sûrgûn, soraşturma ve diğer cezalann kaldınlması.
Haber Merkezi - Kamu çahşanlan "grev
ve toplusözkşme hakkı'' için 20 arahkta ye-
niden tüm yurtta bir günlük iş bırakma ey-
lemine hazırlanıyor. Kamu Çalışanlan Sen-
dikalan Konfederasyonlaşma Kurulu söz-
cüsü trfan Erdemoğlu, "Bizlere hep yalan
söylendl ve boş vaatleıie aldatümaya çahşıl-
dık. Biz sustukça işverenimiz devlet saMırdı.
Bugün arük ne bekleme>e tahammülümûz
kaldı ne de sözterine güvenimiz" dedi.
Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, kamu ça-
lışanlanna "yasal çerçeve" içinde hareketet-
meleri çağnsında bulundu. Istanbul Valisi
Hayri Kozakçıoğhı ise yayımladığı bildiriy-
le ögretmenlenn sendikalannı "devlet aley-
hine eylem yapmakla" suçladı.
ANAP Grup Başkanvekili Eyüp Aşık da
memur maaşlanna yılın ilk altı aymda yüz-
de 40 zam yapılması amacıyla 1995 yilı büt-
çe yasa tasansında değişikhk yapılması için
önerge vereceklerini bildirdi.
Ankara Büromuz'dan Güneş Gürson'un
habenne göre, Daçe, kamu çahşanlannın
"demokratik haklaruu, yasalar çerçevesin-
de" kullanmalan gerektiğinı söyledı. Hükü-
met programında kamu çahşanlan için ör-
gütlenme hakkı öngörüldüğünü ve TBMM
gündeminde bulunan yasa tasansında, prog-
ramın ötesinde haklann yer aldığını belirten
Daçe, *Yasadışı yollar, parlamentodaki çabş-
malan olumsuz istikamette etkiler" dedi.
Memur sendikalan yasa tasansı çalışma-
lannın sürdüğüne dikkat çeken Daçe, iş bı-
rakma eyleminin, tasanyı inceleyen komis-
yon üyelerinin görüşlerini de olumsuz yön-
de etkileyebilecegini söyledi.
İstanbul Haber Servbi'nin haberine göre,
Irfan Erdemoğlu, kamu çahşanlan ve eşgü-
düm sendikalannın ortaklaşa gerçekleştire-
cekleri 20 aralık iş bırakma eylemine ilişkin
dûn Tûm Maliye-Sen Genel Merkezi'nde
bir basın toplantısı dûzenledi. Erdemoğlu,
ûlkede yaşanan pek çok olumsuzluğa dur di-
yebilmek için 27 sendikada örgütlü yaklaşık
600 bin kamu çahşanının bir gün iş bıraka-
cağmı söyledi. Hükümetin özelleştirme po-
litikasını eleştiren Erdemoğlu, ülke kaynak-
lannın yüzde 40'ının Doğu ve Güneydo-
ğu'daki savaşa harcandığını da söyleyerek
"adı konmamış savaşın" siyasi, demokratik
ve banşçı çözümünden kaçınıldığını belirt-
ti. Hükümetin kendi imzaladığı ve
TBMM'de de onaylanan uluslararası sözleş-
melerin güvencesi aitmda olan "grevli top-
lusözleşmeli sendika haklanmn" halen ta-
nınmadığını vurgulayan Erdemoğlu, "Bu
tabio karşısında bu olumsuzluklara dur de-
mek için, hizmet üretiminden gelen gücümü-
zû kuüanacağız*dedi.
VaBden uyan
Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, tüm il-
çe milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği
yazıda, öğretmen sendikalannı "yasal olma-
yan örgütter" olarak tanımladı ve "devtete
karşı eylem yapmak konusundatahrik ve teş-
vik"le suçladı. Valihğın genelgesiyle öğret-
menler, "yasal olmayan bu örgütlerin tah-
riklerine kapümamaya" çağnldı.
Ankara a. İs Mahkemesi
Harb-İş'in
Türk-lş'ten
ihraanaiptal
•Ankara 4. îş Mahkemesi, Türk-
Iş'in Harb-Iş Sendikası'nı
konfederasyon üyeliğinden ihraç
etmesine ilişkin karannı iptal etti.
GÜNEŞ GÜRSON ~
Harb-Iş Sendikası'nın konfederasyon
üyeliğinden ihracına ilişkin karan "esas ve
usul" yönlerinden reddeden yargı, cezanm
kesinleşmesi için, Türk-lş'in
u
olağanüstü"genel kurul toplaması
gerektiğini karara bağladı. Ankara 4. İş
Mahkemesi'nin gerekçeli karannda,
"cezanın kesinleşmesi için, cezayı isteyen ve
karar alan tarafin, genel kurulu toplaması
gerektiği'' belirtildi. Milli Savunma
Bakanhğı'na bağlı işyerlerinde işten
çıkartılan işçi sayısı 87'ye ulaşırken, işçilerin
atılması yemek boykotuyla protesto edildi.
Ankara 4. İş Mahkemesi, Türk-Iş'i küçük
düşürdüğü gerekçesiyle konfederasyon
üyeliğinden 6 ay süreyle ihraç edilen Harb-Iş
Sendikası hakkında, Türk-lş Disiplin Kurulu
tarafından verilen, geçici ihraç ve el çektirme
cezalannın iptali yolunda karar verdi.
Mahkemenin, gerekçeli karannda, Harb-tş
Sendikası'nın Türk-lş'in amaç ve ilkelerine
aykın eylemler içinde olduğuna dair bir kanıt
bulunmadığı kaydedildı. Kararda, "Bu
amacın dısında, üyeye disiplin yetkisinin
uygulanması mümkün değüdir" denildi.
Mahkeme, Türk-lş Yönetim Kurulu'nun
cezalandırma gerekçesini konfederasyon ana
tüzüğünde belirtilen amaçlara aykın buldu.
Harb-lş Sendikası Gölcük Şubesi üyelerince,
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral'ın
sembolik tabutunu yakması ve Ankara şubesi
ûyelerinin de Türk-lş yöneticilerini
"sanlmakla" suçlamasından dolayı, Türk-lş
Disiplin Kurulu; sendika hakkında
konfederasyon üyeliğinden 6 ay süreyle ihraç
ve sendika başkanına görevden el çektirme
cezası verilmişti. Karann tebliğinden sonra
20 gün konfederasyon üyeliği askıya alınan
Harb-lş Sendikası Genel Başkanı lzzet
Çetin, ihraç karannın ardından, 18 kasım
tarihinde Antalya'da toplanan Türk-lş
Başkanlar Kurulu toplantısına katılmıştı.
Toplantıdan çıkması istenen Çetin, karara
itiraz için dava açıp dava sonuçlanana kadar
yürütmeyi durdurma karan almıştı.
Bu arada. Harb-lş Sendikası'nın örgütlü
olduğu işyerlerinden bugüne kadar toplam
87 işçinin İş Kanunu'nun 13. maddesine
göre iş akitlerinin feshedilmesi, dün Harb-lş
Ankara Şubesi tarafından, Etimesgut 3. Hava
Ikmal Bakım Merkezi Komutanlığı'ndaki
işçilerin katıhmıyla protesto edildi.
Üniversitedepolise karşı, konuksanatçı
•îstanbul Üniversitesi
öğrencileri, okullannda
'her öğrenciye üç polis
düşmesini' protesto için
yeni bir yöntem geliştirdi.
Klasik eylemlerinden
vazgeçen öğrenciler, her gün
'Bizimle yaşar mısınız?'
diyerek kamuoyunun
yakından tanıdığı bir kişiyi
konuk edecek.
AHMET ŞIK
KEREM ILGAZ
Üniversitelerde, yönetimin yanı sı-
ra "ev sahibi" konumundaki öğrenci-
ler, "zorunlu misafir!" diye tanımla-
dıklan pohslerin estirdigini öne sür-
dükleri 'terör rûzgân'nı, sanatçı des-
teğiyle durdurmaya çalışıyor...
Daha önce yapılan protesto göste-
rilerinde "Üniversitede polis tstemiyo-
ruz", 'Polis defol, üniversiteler bizim-
dir" sloganlan atan öğrencilerle; po-
lıslenn, coplanyia sağlamaya çalışti-
ğı "uzlaşma" girişimleri sonuç getir-
meyince protesto şekli de değişti.
1980 askeri darbesinin ardından ye-
niden hareketlenmeye başlayan öğ-
renci olaylan neden gösterilerek ön-
ce üniversitelerin çevresinde yoğun-
laşan polisler, daha sonra kapı giriş-
lerine kurduklan karakollara yerleş-
tiler.
Zamanla amfılere, kantinlere, ye-
mekhanelere kadar girerek üniversi-
telerin "mihenk taşı" göninüme bü-
rünen polislen. Istanbul Üniversitesi
(İÜ) öğrencileri, artık "Blzfanleyaşar
ımsınız?" diyerek protesto edecek.
Ük konuk tjyatrocu
Ancak bu birlikte yaşama çağnsı,
polislere değil. Polislerin okul içinde
terör estirdigini ilen süren öğrenciler,
bunu kamuoyuna duyurmak için çe-
şitli mesleklerden duyarlı kişileri oku-
la çağırarak "Bizimle yaşar mısuuz?"
diyorlar.
Televizyondan ya da tiyatro sahne-
lerinden görmeye ahşûğımız oyuncu-
lar, toplumsal sorunlara ve insan hak-
lan ihlallerine duyarlı avukatlar, po-
litikacılar ya da isteyen herkesin, üni-
versiteye gıderek öğrencilerin arasın-
da birkaç saat geçiımesi şeklinde uy-
gulanan protestoyla öğrenciler, sorun-
lannı daha çok kişiye anlatabilmeyi
umuyor.
"Okulda her üç öğrenciye bir polis
düşüyor. Bu durumuyla Türkiye'nin
en eski üniversitesi olanlÜ,bir üniver-
Orhan Aydın gün bmunca öğrencilerle dolaşb, kantinde oturdu, afişlere
görûşlerini yazdı, masatenisi oynadı. (Fotoğraflar. AHMET ŞIK.)
siteden çok, Türkiye'nin en büyük
açık karakoluna benziyor" şeklinde
espriler yapan öğrenciler. aslında po-
lislerin varlığından hoşnut olmadıkla-
nnı söylüyor. Nedenleri de şöyle:
"Bugüne kadar, öğrenci gençligin
sorunlannı duyurmak ve çözüm üre-
tilmesini sağlamak amacıyla yaptığı-
mız her e> lem, polislerce engeüendi ya
da engellenmeye çahşüdı. Engeüeme
biçimleri de her zaman şiddete daya-
lıydı. Hatta bu saknruar zamanla ar-
tarak resmen terör estirilmeye başlan-
dı. Arkadaşlarımız dayak aülarak
keyfi olarak gözahına alınıyor.
Yaşadığımız sorunları anlatmaya
çalışdgunız siyasi olan >a da olmayan
dö\izler yırülryor. Hatta kültür kulüp-
lerimizin aktivitelerini duyurmak is-
tediğimiz aFışlere bile izin verilmiyor.
Gecenlerde bir arkadaşımızm dayak
aülarak gözahına alınmasını protesto
için yaptığımız bir forumdan sonra
okula gelen resmivesrvil polisier,işi si-
lahlannı kullanma\a kadar vardırdH
lar. Eğitim ve oğretim >
r
apıbnaya ça-
lışdan bir kurumda polislerin varugı-
nı anlamış değiliz."
Oğrencflere deştiri
İlk olarak, hafta başında Siyasal
Bilgiler Fakültesi'ne konuk olan ti-
yatrocu Orhan Aydın, polisin okulun
içine yerleşmesinden, öncelikle üni-
versite yönefimini sonra da öğrenci-
leri sorumlu nıtuyor. Aydın, "Siz ken-
di aranızda bir biıiik kuramadığuuz
için onlar burada. Ortak sorunlan-
nızda bile bir arada hareket edemi-
yorsunuz" eleştirisini yapıyor.
Kendi öğrenciliği döneminde de
polislerin bulunduğunu, ancak o za-
manlar polislerin bugünkü gibi tek
değil, farklı siyasi görüşlere mensup
olduğunu belirten Aydın şunlan
söyledi:
"Buraya geürken kaptda gördüğüm
bir polis, öğrenci eylemlerine katıldı-
ğun yüiardaki görevlilerden birisi çık-
ü. Bana'Hoşgeldin abi' deyince şaşır-
dım.
O zamandan bugünepek bir şey de-
ğişmemiş gibi görünse de fark var. O
zaman polisler, bırakın okul içine gir-
meyi, önünde bfle duramazlardı."
Eğer siz de "onlarla \uşamak" is-
tiyorsanız, lÜ'de süresiz devam ede-
cek olan bu kampanyaya katılabilir-
siniz.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
KÜPtlük mür
KÜPtçülük mü?
Terör gerilerken, demokratik çözüm arayışlan hızlanıyor.
PKK korkusu azalırken Kürt kökenli aydınlann sesi yük-
selmeye başhyor. Gerçekçilik ve sağduyu giderek öne çı-
kıyor.
Eski DEP Milletvekili Sım Sakık, Fransa Cumhurbaş-
kanı'nın özel temsilcisine ne demiş: "Ülkemi size şikâyet
etmem!" PKK'ye karşı banşçı ve demokratik bir seçenek
parti oluşturma çabasındaki Şerafettin Elçi, buna ne tep-
ki vermiş:
"Sayın Sakık, makul ve olması gereken birdavranış gös-
termiştir. Bu sorunu Batı ile değil, Türk ve Kürt diyaloğu
ile çözmeliyiz."
Bu köşede başından beri hep şunu savunduk: "Demok-
rasiye gerçekten de inanıyorsanız, çözümü dışanda de-
ğil, içeride aramalısınız! Ikna etmeniz gereken insanlar, dı-
şandakiler değil, bu topraklarda yaşayanlardır!"
Dış yardımı kestirmek için ülke ülke dolaşıp Türkiye düş-
manlığı yapmanın yarar yerine zarar getireceği, keşke da-
ha önce anlaşılmış olsaydı...
• • •
Dosyamda çoktandır bekleyen mektuplardan iki tanesi
yeniden güncelleşti.
Istanbul'dan Sayın Yıldız Doğan şöyle diyor:
"Diyorsunuz ki, TBMM'de Kürt kökenli vatandaşlar var.
Bu da ülkemizin demokrasi anlayışını göstermektedir. Ha-
yır, yanılıyorsunuz. O insanlar, öz kimliklerini, sosyal ve
kültürel haklannı ifade etme hakkından yoksun bırakılıyor-
lar. Sizin TBMM'dekıKürtkökenli vatandaşlannız, Kürtlük-
lerini evinde, yerinde, yurdunda, yüreğinde hapsederek
Meclis'e geliyortar. Lütfen, bu gerçeğlgözardı edip sap-
tınnayınız."
Ve ekliyor: "Türk yönetimi, Doğu Anadolu'yu kaderine
terk etmiştir. Batı kalkındınlırken Doğu'ya el sürülmemiş-
tir."
Sayın Mehmet Türkyılmaz'ın mektubunda da şu satır-
lar var:
"Hakikaten de Kürt kökenli insanlar, seçme ve seçilme
hakkını özgürce kullanıyohar. Kendi belediye başkanlan-
nı özgürce seçebiliyoriar. Ancak Kürt kökenli insanlann,
Meclis'e sadece ve sadece devletin resmi kimliğiyle ve o
kimliği kabullenerek girebildiklerini unutamayız. Eğer bu
temsilciler, HEP veya DEP kimliğiyle, yani ulusal kimlikle-
riyle Meclis'e gireherse dokunulmazlıklan kaldınlıyor, tu-
tuklanıyor, hatta idamla bile yargılanıyor."
• • •
Doğrularta yanlışlan birbirinden ayırmalı.
1- Türkiye'de yaşayan hiç kimse, "Ben Lazım, Çerke-
zim, Kürtüm, Boşnakım" dediği için farklı bir muameleyle
karşılaştığını söyleyemez... Kültürel kimlikle ilgili olarak
variığını sürdüren son yasaklar ise Kürtçe öğretimi ve Kürt-
çe TV'dir. Ama bunlan savunmayı engelleyen bir yasa ol-
madığı gibi, bunlan savunmuş olmaktan dolayı hapisha-
neye tıkılmış kimse de yoktur!
2- Son genel seçimlerde, Doğu ve Güneydoğu Anado-
lu'da çok yaygın bir biçimde Kürtçe propaganda yapıldı-
ğı yalan mıdır? Hatta çoğaltılmış Kürtçe kasetler kullanıl-
dığı, doğru değil midir? Ama 'ulusal kimlik'ten kasıt,
TBMM'ye PKK renkleriyle girip kürsüde Kürtçe konuş-
maksa böyle bir özgürlük, ne Fransa'da ne Almanya'da ne
de ABD'de vardır!
PKK'ye açık ya da örtülü biçimde arka çıkmak mdn
'ulusal kimlik'7
3- °Doğu geri bırakttnldı!" savına gelince... PekVEge
Bolgesi bu kadar gelişmiş iken, acaba Iç Anadolu'da ya
da Doğu Karadeniz'de birçok yöre niçin 'Doğu kadar' ge-
ri kalmıştır? Niçin -tüm özendirme önlemlerine karşın- bir-
çok Kürt kökenli işadamı Doğu'ya değil de Istanbul'a ya-
tınm yapmaktadır?
•••
Kendisiyle aynı hükümette bulunduğum Sayın Şerafet-
tin Elçi, 'Türkiye'nin toprak bütünlüğü içinde, sorunlann
çözümünde banşçıl, demokratik yöntemlen benimseyen,
çoğulcu, katılımcı, demokratik ve liberal' bir parti kurmak
istediğini söylüyor.
Buraya kadar 'itiraz' etmek olanaksız... Ama hemen ek-
liyor:
"Amacımız, Kürtlerin özgür ve eşit koşullarda devletin
yönetimine ortak olmasıdır."
Kürt kökenli olmak, orgenerallikten cumhurbaşkanhğı-
na kadar hiçbir göreve gelmeye engel olmadığına göre...
'Eşit koşullarda yönetimine ortak olmak' istenilen devlet,
acaba nasıl bir devlettir?
İki 'bölge'si ve 'iki resmi dil'i olan bir devlet mi?
İstenilen 'eşitlik' midir, yoksa 'ayncalık' mı?
Gerçekten de 'demokratik' ve 'liberal' olan bir parti; aca-
ba, sadece bir etnik kesim için mı 'eşit ve özgür katılım'
ister, yoksa -ayrım gözetmeden- toplumu oluşturan bütün
kesimler için mi?..
Bana, 'sıntfsal' ayrımı 'etnik' aynmın önüne geçiren Sa-
yın Mahmut Alınak, eski dostum Elçi'den bir adım daha
öndeymiş gibi geliyor! Benzer koşullan paylaşan insanla-
n 'etnik köken'e göre ayırmak 'ilericilik' değildir!..
6
tki Şehir,
tkiŞair
9
Lizbon'da
sergilenecek
Haber Merkezi-Ünlü şairimiz
Yahya Kemal Beyadı ile Porte-
kizli şair FernandoPessoa 'yı bu-
luşturan "tki Şehir, tki Şair" ad-
h sergi, bugün Portekiz'de Liz-
bon Belediye Sarayı'nda açıla-
cak.
Serginin yönetmenliğini üst-
lenen Fatma Artunkal, serginin
amacını, "İlk bakısta göze gö-
rünmeyen Türkiye ile Portekiz'i
birieştiriporlaya herkesinflkba-
kısta görebileceği bir güzeOik a-
karmak" olarak özethyor. fici
şairin seçilmesinin nedeni ise
serginin tanıtım broşüründe şöy-
le anlatılıyor: "tkisi de geçen
yüzyıhn sonunda doğdu. Gerçi
Pessoa, Avrupa kıtasının en batı
ucunda, Yahya Kemal ise en do-
ğu ocunda yasıyordu; ama çek-
tikleri aa ayniydı. kendilerini
borçhı hisseöikkri kültür. Por-
tekiz kültürü ve Osmanlı küJtü-
rü, yirmindyüzyıhn başmda Av-
rupa'yı sarsan altûst oluş karsı-
anda dağdmaktaydı. Her iki şa-
irde bu parçalanmaya benzerbir
cevap buldular: Rönesans. Liz-
bon ve Istanbul, Porteldz ve Os-
manh kfimırlerinin somudaştıgı
şehirierdL"
Sergideki Istanbul fotografla-
n Ara Güler, Lizbon fotografla-
n ise Luis Pavao tarafından çe-
kilmiş. Yapı Kredi Bankası
AŞ'nin katkılanyla gerçekleşti-
rilen sergi, 31 Aralık 1994 ta-
rihine kadar gezilebilecek.
Belediye-Iş Sendikası, RP'li belediyelerin işyerlerinde Hizmet-İş Sendikası'nı örgütlediğini söyledi
3 bin belediye işçisi greve çıkıyorHaber Merkezi - lstanbul'da
Refah Partili (RP) Bayrampaşa,
Sanyer, Omraniye ve Beykoz il-
çelerinde çalışan 3 bin işçi, ka-
zanılmış haklannı savunmak
için 30 arahkta greve çıkacak.
Belediye-lş Sendikası Genel
Başkanvekili Mustafa Solmaz.
RP'li belediyelerin iş banşını
bozarak işyerlerinde Hizmet-lş
Sendikası'nı örgütlemeyi hedef-
lediklerini söyledi.
İstanbul Haber Servisimiz'in
haberine göre Mustafa Solmaz,
Basın Müzesi'nde dün düzenle-
diği basın toplantısında, "Istan-
bul'da dört belediyede ki grev
karannın nedeni ücret değil. ts-
tanbul'da RP'li belediyeler, işçi-
leri istedikleri gibi kullanmak is-
tiyorvegrevlekazandığuıuz hak-
lanmızı toplusözleşmeden çı-
kartmaya çalışıyorlar** dedi.
Solmaz, greve çıkacaklan
dört ilçe belediyesinin toplusöz-
leşme yetkisini İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi'ne devrettikle-
rini anımsatarak RP'li belediye-
lerin iş banşını bozarak işyerle-
rinde Hizmet-lş Sendikası'nı ör-
gütlemeyi hedeflediklerini söy-
ledi. Solmaz, 20 idari maddede
anlaşma sağlanamadığmı belir-
terek bu maddelere ilişkin şun-
lan söyledi: "Büyükşehirbeledi-
yesi işçiyi istediği gibi kullanma-
yı hedefliyor. Eğer bu maddele-
rin toplu sözleşmeden çıkarüma-
sını kabul edersek yann bir şofö-
rü çöp toplama işine verecekler.
Şimdiden bazı >erlerde uygula-
masına başladıiar. Bayan işçilere
sokaklarda çöp toplaobyor. Ay-
nca bu maddeler içinde bizim iş
güvencesi maddelerimiz var ki
onlardan >uzgecmemiz müm-
kün değU" dedi.
Basın toplantısının yapıldığı
saatlerde Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan
ile Belediye-lş Sendikası Genel
Başkanı Fuat Alan arasında ya-
pılan görüşmeden ise sonuç ah-
namadığı bildirildi.
Adana Büromuz'un haberine
göre Adana Su ve Kanalizasyon
Idaresı(ASKİ) ile Genel-lş Sen-
dikası arasında süren top-
lusözleşme görüşmesindeki
uyuşmazlık devam ediyor.Sü-
mer Holdıng'e bağlı Gemlik Su-
nijjek Fabrikası işçilerinin ma-
aşlannı alamadıklan için 9 gün
önce başlattıklan "işyerlerinden
çıkmama eylemi" de dün sona
erdi.
Hakkâri'nin Yüksekova Bele-
diyesi'nde çalışan 163 işçi ve 97
memurun ise dört aydır maaş
alamadıklan bildirildi.
AKSA AŞ'nin açılış ruhsatının iptali için Sağlık, fabrikayı kapatması için Çevre Bakanlığı'na başvurdu
Isvon, çevreyikorumokiçin dava açtı
X\Vf\c> *Tf»rainlik istaabai
Üniversitesi Edebiyat
ı u u e gergııııiK F a k ü l t e s r n d e
, ^^ g ö r ü ş
ıü
öğrenciler arasında yaşanan gerginlik sonucu, dün bir grup sol
görüşlü öğrencinin yürüyüşünü polis engefledL tnsan Haklan
Haftâsı nedeniyle Edebiyat Fakültesi'nde açılan karikatür ser-
gisinde yer alan karikâtürier önceki gün ülkücü öğrenciler
tarafindan yırüldı. Bunun üzerine başlayan gerginlik sonucu,
dün fakülte kantininde forum yapan sol görüşlü öğrenciler polis
tarafindan sözlü uyanyla dağıtüdıktan sonra, bir öğrenci
gözatanaabndLArkadaşlaruungözalonaahnmasıüzerine, basın
açıklaması yapmakiçin gazetemize gelmek isteyen öğrenciler po-
lis tarafindan engeUendi. Öğrencileri sözlü uyanyla dağıtan po-
lis, ild kişiyi daha gözamna aldı. (Fotoğraf: A'HMET ŞIK)
YAHYA KOÇOĞLU
Eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet
tsvan, Yalova Taşköprü'deki arazisi üze-
rinde 'Sağhk Koruma Bandı' oluştunıl-
masına neden olan AKSA Akrilik Kim-
ya Sanayii AŞ'nin açılış ruhsatının ipta-
li için Sağlık Bakanlığı'na başvurdu. ts-
van, aynı fabrikanın çevreyi kirlettiğini de
öne sürerek Çevre Bakanhğı'ndan fabri-
kayı kapatmasını istedi.
Ahmet Isvan, avukatlan EKan Türker
Karagülle ve Mert- Er KaragüDe aracılı-
ğıyla Sağhk Bakanlığı'na yaptığı başvu-
ruda, AKSA Akrilik Kimya Sanayii
AŞ'nin Yalova'daki fabrikasına 1984 yı-
lında verilen '1. Sınrf Gayrisıhhi Müesse-
se Açılma Ruhsatı'nın 'yasalara aykı-
n'olarak düzenlendığıni öne sürdü. Gay-
risıhhi Müesseseler Yönetmeliği'nde ve
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nda, 'Sağ-
hk Koruma Bandı'nın tüm koşullannı
sağlama yükümlülüğünün, böyle bir mü-
essese kurmak isteyen başvuru sahibine
ait olduğunu an 1atan avukatlar, AKSA
Akrilik Kimya Sanayii AŞ'nin Yalova
Taşköprü'deki fabrikası çevresinde oluş-
turulan ve toplam alanı 4.5 milyon met-
rekareye ulaşan bandın oluşturulmasına
neden olan AKSA'nm ruhsatının iptal
edilmesi için şu gerekceleri öne sürdüler:
1 - Her ne kadar şu anda (hukuksal ön-
göriilere aykın) bir Sağlık Koruma Ban-
dı mevcutsa da bu bandın varhğı yasal dü-
zenlemelerin 1. Sınıf Gayrisıhhi Müesse-
seler'e getirdiği yükümlülükleri ve AK-
SA Akrilik Kimya Sanayii AŞ'nin aldığı
nıhsatm (gerek veriliş tarihinde gerekse
bugün) aranılan koşullan taşımadığı ger-
çeğini bertaraf etmeye yetmemektedir.
AKSA AŞ, 1984 yılında ruhsat almıştır.
Olması gereken İcronolojik sıraya göre
eğer bu tesisin etratında bir Sağlık Koru-
ma Bandı zorunlu ise bunun ruhsatın ve-
rilmesinden önce tespit edilmesi, yetkili
makamlarca öngürülmesi mecburidir
Yasada, Sağlık Koruma Bandı'nın, bu
bandı zorunlu kılan müessesenin arazisi
içinde olması zorunluluğu vardır. Olayı-
mızda, 3. şahıslara yasada yeri olmayan
'gayrisıhhi müessese komşuluğuna kat-
lanma' gibi bir yükümlülük getirilmekte-
dir.
2- Sağhk Bakanhğı Hukuk Müşavirli-
ği ve Bayındırlık ve Iskan Bakanhğı Tek-
nik Araştırma ve Uygulama Genel Mü-
dürlüğü'nün mevzuat doğrultusunda bi-
zimle aynı görüşte olmalanna karşın uy-
gulama AKSA'ya özel bir biçimde tam
tersi yönde gerçekleşmiştir.
Avukatlar Elvan Türker Karagülle ve
Mert-Er Karagülle, Çevre Bakanlığı'na
yaptıklan başvunıda da AKSA Akrilik
Kimya Sanayii AŞ'nin Yalova Taşköp-
rü'deki fabrikasının, Sağlık Koruma Ban-
dı olusturulması için yaptıklan başvunı-
da ifade ettikleri gibi 'çevreye zarar vere-
cek' nitelikte olduğunu belirttiler.