30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmeni. Orhan Erinç # Genel Vayın Koordınatöru Hikmet Çetinkaya # Yazıişlen Müdürlerı Ibrahim Vıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç • Haber Merkezı Müduni. Hakan Kara • Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dı:> Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat Yalçın Çakır • Ekonomı Bülent Kı/anlık • Radyo-TV Uygar Eremektar 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir ^ ücelman 0 Yun Haberler Mebmet Saraç 0 Makaleler Sami Karaören 0 Çevın Sofettin Turhan 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı Yayın Kurulu: llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Tayanç. Ibrahim V ıldız, Orhan Bursalı. Muslafa Balba>. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay 0 Haber Müdurü Doğan Akın Atatürk Bulvarı No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7hat). F'aks. 4195027 0izmırTemsılcısı. SerdarKızık, H Zıya Blv 1352 S. 23 Tel 4411220. Faks. 4419117 0 Adana TerriMİciM- Çetin Yiğenoğlu. Inönu Cd 119 S No I Kat I. Tel 3522550. Faks. 3522570 Muessese Müdurü: Erol Erkut 0 Koordınatör. Ahmet Koruban 0 Muhasebe Bülent Y'ener 0 idare Hüsevin Gürer 0 Işletme Önder Çeiik 0 Bılgı-lşlem Nail Inal 0 Bılgısayar Sıstem Mürüvet ÇUer 0 Reklam Reha lşıtman 0 Halkla lhşlaler N'urten Berksoy ^•yımiavan >e Basan: 'îenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yd>ıncılık A 5 Türkocagı cad 39 41 Cagalogiu 34334 lst PK 246 Isıanbul Tei (0.212) 512 05 05 (20 hat) Faks 10 211ı 513 85 95 I6ARALIK 1994 Imsak: 5.43 Güneş: 7.15 Ogle: 12.07 Ikındı: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.10 Nükleer karşıtı belediyelep Mrleşti • SİIİFKE - Akkuyu'da nükleer santral yapılmasına karşı çılcan ilçe ve belde belediye başkanlan, ortak hareket etmek amacıyla "Nükleer Karşıtı BelediyelerBirliği" oluşturdu. Çeşitli çevreci kuruluşlarca da desteklenen belediye başkanlan, 24 arahkta Ankara'da yürûme karan aldılar. Oluşturulacak "faks zinciri" ile devletin üst düzey yetkililerine "nükleer protestolan" iletilecek. BM temsilcisine ffahri doktora • İstanbul Haber Servisi- Birleşmiş Milletlereski Ortadoğu Özel Temsilcisi Gunnar Jarring'e, Türk dili ve Türkoloji bilimine yaptığı katkılar nedeniyle Marmara Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Fahri doktora unvanının verilmesi nedeniyle dün, üniversitenin Sultanahmet'teki rektörlük binasında bir tören dûzenlendi. Yaş haddi nedeniyle törene katılamayan Gunnar Jarring'in fahri doktora unvanı, iletmek üzere Isveç Büyûkelçisi Erik Cornell'e verildi. Sendikadan Srplara protesto • tstanbul Haber Servisi - Tüm Belediye Memurlan Sendikasi (Tüm Bel-Sen) istanbul 1 Nolu Şubesi'ne baglı bir grup memur dün, Sırplann Bosna'daki katliamlannı protesto ettiler. Aksaray'daki metro istasyonunun önünde 12.00'de toplanan memurlar, "Ülkemızdakı ve Bosna'daki soykınma son", "Yaşasın halklann kardeşliği" yazılı dövizler taşıyarak "Bosna halkı yalnız değildir", "Kahrolsun emperyalizm" şeklinde sloganîar attılar. Hakları şmesi • ANKARA (AA) - Devlet Bakanı Önay Alpago, Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin parlamentoda kabul edilmesı nedeniyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a bir teşekkür ziyaretinde bulunacak. TBMM Başkanı Cindoruk tarafından bugün kabul edilecek olan Devlet Bakanı Önay Alpago'ya, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun koruması altındaki bir grup çocuk da eşlik edecek. Cumhuriyet Ormanı • TEKİRDAĞ(AA)- Tekirdağ'ın Mahramlı köyü yakınındaki 200 dekarlik alanda "Cumhuriyet Ormanı" oluşturuldu. "Cumhuriyet Ormanf'na. Tekirdağ Vali Yardımcısı Selahattin Alpdoğan. Belediye Başkanı Osman Tabak, 8. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Nevzat Bekaroğlu, kamu ve özel kuruluşlann yetkilileri, öğrenciler. askerler ve vatandaşlann katılımıyla, törenle fidan dikildi. KaraUtPilyon • ERZURUM (Cumhuriyet) - Dogu Anadolu Bölgesi'nde 10 ilin ilçe ve köyleriyle birlikte kış mücadelesi için 1.7 trilyon lirapara harcanacak. Köy hizmetleri, karayollan ve belediyeler tarafından sürdürülen çalışmalarda 4 bin personel bin 700 araçla kış boyunca kar mücadelesi yapacak. Bölgede bulunan Erzurum, Kars, Agn. Ardahan, Igdır, Erzincan, Tunceli, Van, Muş ve Bingöl illeri ve bu illere bağh 85 ilçe ile 4 bin 200 köy yolunun ulaşıma açık tutulması için yoğun bir çaba gösteriliyor. Süs bttkileri ve • KAYSERİ (AA) - Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, evlerdeki bazı süs bitkilerinin çocuklar tarafından yenilmesi halinde zehirlenmelere yol açabileceğini söyledi. Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, çocuklarda ağız yoluyla zehirlenme vakalannda; çiçek ve acı badem ile kayısı çekirdeğinin önemli bir oran oluşturduğunu belirtti. Sokak Çocuklan Derneği, bu çocuklarm 'kaybedilmiş' değil, 'kazanılabilecek' olduğunu göstermeye çalışıyor sokağa itiyorMUHARREM AYDIN Çocuk her zaman ve her koşulda ço- cuk. Kimi zaman, bir anne kucağının sıcaklığında, kımı zaman soğuk kış ge- celennin korkutan yalnızlığında; çoğu zaman da başıboş sokaklann ürküten karanlığında... Atatürk" ün çabalanyla, 'dünya üze- rinde yalnızca çocuklara yönelik resmi bir bayram kutlayan tek ülke' unvanı- na sahip Türkiye'de. "devtet baba'. 23 Nisan'ın dışında, özellikle kimsesiz ve yardıma muhtaç sokak çocuklannı 'üvey evlat' olarak görüyor. 15 bini Istanbul'da olmak üzere, ti- ner gibi uçucu madde bağımlısı 60 bin sokak çocuğu. 'buruk' bir yılbaşı da- ha geçirmeye hazırlanıyor... Biz de 'devlet baba'nın ıhmal ettigi binlerce sokak çocuğunu korumak amacıyla, 1992 yılında kurulan Sokak Çocuklan Derneği"nin Başkanı Yusuf Ahmet Kulca ile tüm boyutlanyla 'ge- lecegimizi', yani 'çocuklan 1 konuş- tuk... Kendisı de 11 yıl kaldığı yetiştirme yurdunda büyüyen, onlar gibi 3 yıl da sokakta yaşayan, pedagoji bölümün- den mezun, gazetecı YusufAhmet Kul- ca'ya öncelikle kuruluş amaçlannı sor- duk. -Sokak çocuklan bugüne kadar ka- muoyuna hep yanlış tanıtıldılar. Bu yüzden hep toplum tarafından itildi, örselendi, tartaklandı, sahip çıkılmadı. Suçlu olarak toplumun karşısına çık- tıklannda ise hep zarar verildi. şiddet uvgulandı, cezalandınldı. yalnız bıra- kildı. Adam olmayacak gözüvle bakıl- dt Toplum hâlâ bu izlenim ve önyargı- dan kendisini kurtaramadı. Biz bu hak- sız imajı vıkmaya çalıştık. Bu çocukla- rm tiyatro, resim, spor ve müzik yapa- bildiklerini, çizdikleri resimleri kart- postaüara dönüştürebileceklerini, ge- rekirseçağdaş koşullarda çauşabilecek- lerini, okuma yazma öğrendiklerini, il- kokul diploması alabilmek için çırpın- dıklannı gösterdik. Bu çocuklarm 'kaybedilmiş' degiK "kazanılabile- cek insanlar olduğunu göstermeye ça- hştık. Yaşadıklan sorunlann ailevi de- ğil toplumsaL birev sel değil evrensel ol- duğunu anlatmava çalıştık. Yerel vöne- timlerin,devleh'n\egönüllü kuruluşla- nn işbiriiği vapnıası gerektiğinin öne- mini vurgulamaya çahştık. Çiinkii, bu üçgen kurulmadıkça, başarıva ulaş- makçokzor. Hakn 15 bini İstanbul'da olmak üzere Türkiye'de 64ı bin uçuçu madde bağımüsı sokak çocuğu var. An- cak demek olarak 130 çocuğa bakabi- livonız." •Sokak Çocuklan Derneği'nin Başkanı Yusuf Ahmet Kulca, "Sevgisiz kalan çocuk, sokaktaki yaşantının çok güç ve tehlikeli olduğunu görüyor ve sokak çocuklanyla tanışmak istiyor. Tiner, bali, hırsızhk, gasp, ilaç gibi ahşkanlıklara yöneliyor. Onlarla birlikte yaşamak için onlar gibi yaşamak zorunda kalıyor. Çünkü, evinde bulamadığı sevgi ve sıcaklığı bu çocuklarda buluyor" diyor. Kulca'ya dünden bugüne Türkiye'de çocuk haklannı sorduk. Aldığımızya- nıt ise şu oldu: "Atatürk'ten sonra, çocuklar için hiçbir şe>' yapılmamış. Alkolik baba- dan davakyiyen, aile içinde 'kazanç ka- pısı' olarak görülen, sokakta dilendiri- len, özellikle sanayi sektöründe, ağır koşullarda çaltşbrilan çocuklara kim- se sahip çıkmamtş. Böv k-si istismarla- n önleyecek herhan0 bir yasa çıkanl- madıgi için, çocuklar hep günümüze kadar ailenin' kopmaz bir parçasf ola- rak kabul edilmiş. Ancak öyle aUeier var ki. çocuklarm gerçekten o ailelerde 'olmaması', o ortamlarda yetişmeme- si gerekiyor. Bunu sağlayacak hiçbir ciddi önlem alınmamış. .\ncak. Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin bir süre önce TBM.M'den geçmesi bizleri mutlu eden bir geüşmedir. Çünkü, bu sözleşmeye göre, çocuk ailesine karşı "resmen" ko- runabilecek. Fakat daha önemlisi ise sözleşmeye koşullannı yerine getirecek bir toplum ya da eğirilmiş aile modeli- nin olmaması. Bu durumda, Çocuk Mahkemeleri Yasası'nda olduğu gibi kanunlar hep *ha\ada',sonınlar 'ma- sada" ve çocuklar 'sokakta' kalıyor-" Kenara itilen çocuklar Pekı çocuğu sokağa iten sorunlar?: "Türkiye'de gerek aile içinde gerek- se sokakta yaşayan çocuklar sürekli ke- nara itilmiş, istismar edilmiş. Boşan- mış, ekonomik ve kültürel düzev leri dü- şük ailelerde yetişen, zorta çalıştınlan çocuklar hep ailesinden uzak yaşıyor. Sevgiden uzak yaşıyor. Sonuçta çocuk, sokaktaki yaşantının çok güç ve tehli- keli olduğunu görüyor ve sokak çocuk- lanylatanışmak istiyor. Tiner, bali, hır- sızhk, gasp, ilaç gibi ahşkanlıklara yö- neliyor. Onlarla birlikte yaşamak için onlar gibi yaşamak zorunda kalıyor. Çünkü, evinde bulamadığı sevgi ve st- cakhği bu çocuklarda buluyor. Bu yüz- den sokak çocuklan köpekleri çok se- veıier. Bunun tek nedeni ise köpeklerin çok sadık hayvanlar olmasıdır. Asünda çocuklar öncelikle ailelerinden böyle bir sevgi ve sıcaklık bekh'yorlar." Kulca, sözlerinı şöyle sürdürüyor: "Sokaktaki çocuklann yüzde 99'u günün birinde karşımıza suçlu çocuk ve toplurna zarar vcren bireyîer olarak çıkacaL l'nutmayalım ki bu çocukla- nn içinden biri de sizin kendi çocuğu- nuz olabilir. Çocuklaraduyarsız birzih- niyetle karşı karşıya kaldığımı/da, bu çocuklan kesinlikle hiçbir şekilde kur- taramavız." Bu noktada "Neyapmalıyız" sorusu gündeme geliyor. Kulca bu konuda da şunlan söylüyor: "Devlet, 'çocuk sıgınma evleri'ni gündeme getirmek zorunda.- Toplu- ma, 'bakıp, yetiştırebileceğınız kadar çocuk yapalım" felsefesiniyerieştirme- miz gerekiyor. Çocuk bir gelecektir. Ge- leceğimiz dediğimiz insanlara gerçek- ten ciddi olarak 'vatırım' yapmak zo- rundayız. Hükümerin istatistik yapma- sı gereki>or. l'yuşturucu kullanan ço- cuklaıia ilgili bir merkezimiz bile yok. Bcn çocuklann ve gençlerin geleceğini karanlık görüyorum. DPT, '500 bin korunmaya muhtaç çocuk \ar" diyor. 20 binine sahip çıkıyor. Peki, kalan 480 bin çocuk ne olacak? Eger geleceğüni- n karartmak istemiyorsak, bunlara sa- hip çıkmamız gerekiyor. Çünkü 2000'li vıllarda Türkiye'nin en büyük sonınu sokak çocuklan olacak. Buradan yet- kilileri, yerel yönetimleri, hükümeti ve gönüllü kuruluşlan uyanyonım. Bu çocuklann gerçekten mutlu olduğu bir dünya yaratmak zonındayız.." Peki sokak çocuklan yeni yılı nasıl karşılayacak, yılbaşında neler yapa- caklar? Kulca dıyorkr "Kendi dünvalannda buruk biçim- de kutlayacaklar! Ama kendilerinden daha iyi giyinmiş, pahalı partilerle vıl- başını kutlayan insanlara nefretle ba- kacaklar. Ben bu çocuklann yeni yıla nefret dolu bakışlarla girmesini istemi- yorum. Bu çocuklar yapayalnız kaç yıl- başı geçirdiler, bilmiyoruz. Çünkü dö- nüp bakmıvoruz oniara. Sevmivoruz, iç dünyalanna girmiyoruz. Dokunmu- yoruz oniara..." Kulca son olarak 'büyükler'e şu çağ- nda bulunuyor: " Eğeryılbaşı gecesi yolunuz örnegin Beyoğlu'na düşerse İsriklâl Cad- desi'ndeki sokak çocuklanna bir dokunun, bir' merhaba' deyin. Nekay- bedersiniz..." 'Savaş ortadan kalkmalı' GÜNDÜZ tMŞİR "Çocuklar ölmesin... Yaşasın_" Tüm dünyanın ortak özlemi olan bu ıstemin yaşama geçirilmesi. yeryüzünde savaş denen il- kelliğin ortadan kalkmasına bağh. UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Claudk) Se- pulveda, 'Dünya Çocuklannın Durumu 1995' konulu raporu dün tanıtırken ısrarla bu gerçeğin altını çizdi. SepuKeda'ya göre "Bir zamanlar savaşlar, ordular arasuida yapilırdı. Oysa, son 10 yüın savaşlannda askerierden çok çocuklar öl- mekte, sakat kalmaktadır. Son 10 vılda savaşlar- da ölen çocuk sayısı yaklaşık 2 milyondur. 4-5 mil- yon sakat kalmıştir. S milyonu aşkın çocuk müİteci kamplanna yol- lanırken 12 milyon ço- cukevsiz kalmış.savaşın yarattığı ruhsal sarsıntı çok daha fazlasını ciddi biçünde etkilemiştir." Yapılan araştırmalara göre 1990'larda milyonlarca çocuğun norma) ge- lişimini olumsuzetkileyen tek olgunun silah ol- madığının belirtildiği raporda şu görüşe yer ve- riliyor: "Gerek en yoksul durumdaki ülkelerin, gerekse tek tek ülkelerdeki en yoksul nüfus kesim- lerinin ekonomik ve toplumsal anlamda sürekli olarak marjinalleşmeleri, alttan alta işleyen, sin- si bir süreçtir. Bu süreç, savaşlara göre çok daha fazla saytda çocuğu etkilemektedir. Sonuçta bu ço- cuklar öyle yoksunluklar içinde büyümektedirier kionlardan yaruun sorunlannuı çözümlerini bul- malannı beklemek şöyle dursun. bizzat kendile- ri bu sorunlann parçası haüne gelmektedirier.." Raporda özetle şu sonuçlar sıralandı: - Bağışıklamada büyük başanlarelde edilmiş- •ÜNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Claudio Sepulveda, "Bir zamanlar, savaşlar ordular arasında yapıhrdı. Oysa, son 10 yılm savaşlarmda askerierden çok çocuklar ölmekte, sakat kalmaktadtr" dedi. tir. Bunun sonucu olarak kızamık ölümleri yüz- de 80 azaltılmıştır. -Batı yanküresinin tamamı dahil olmak üzere dünvada birçok bölgede çocuk felcinin kökü ka- zınmaktadır. -lyot yetersizliği ve A vitamini yetersızligi ön- lenmektedir. 35 ülke, 1995 yılı sonuna kadar A vitammi eksikligini ortadan kaldırma hedefine çok yaklaşmış olacaktır. - Ağızdan srvı tedavisi giderek yaygınJaşmak- tadır. Bu sayede her yıl 1 müyondan fazla çocuk ölümü önlenebilmektedir. - Bütün bu ilerlemelerin sonucu 1996 yılında, 1990 yılına göre 2.5 milyon daha az çocuk öle- cektir. Her yıl sakat ka- lan, kör olan, kötürüm kalan ya da zekâsı geri kalan çocuk sayısında yaklaşık 700 binlik bir azalma sağlanacaktır. - Ishal ve zatürreeden her yıl yaklaşık 3 milyon çocuk ölmektedir. Bu iki hastalık, 5 yaş altı bütün çocuk ölümlerinin yan- suıa neden olmaktadır. Bu iki hastaüğın önlenme- süıde başlatılan mücadelede alınan yol çok azdır. Başan sağlananıadığı takdirde bu son 10 yıkla bo- şu boşuna ölecek toplanı 5 vaş altı çocuk sayis»yak- laşık 30 milyona ulaşacaktır. Dr. Claudio Sepuheda, bütün bu istenmeyen ölümlere son veımek için gelişmekte olan ülke- lere yapılan 30 milyar dolarlık yardımın 80 mil- yar dolara çıkanlmasının yeterli olacagını belir- tiyor. Istenen bu rakamın her yıl dünya ülkeleri- nin askeri harcamalannın sadece üçte ikisini oluşturduğu düşünülecek olursa dünya çocukla- nnın o kadar da fazla şey istemedigi söylenebilir. Sizce de öyle değil mi? 'Koruyucu aile', kimsesiz çocuklann aile ortamında yaşamasını sağhyor Tüm çocuklar gülümsesin FİGEN ATALAY Bu yazı. çocuklan sevenlere. Özellikle 'korunmaya muhtaç' küçük çocuklar ıçın 'bır şey- ler'yapmak isteyip. ne yapacağı- nı bilemeyenlere. Kucaga, doku- nulmaya, okşanmaya, kısacası sevgiye hasret bebekleri gülüm- setmek isteyenlere... Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yuvala- nnda haklannda korunma kara- n alınmış 0-6 yaş arasındaki 3 bin 500 çocuk. sizleri bekliyor. Onlan ziyaret edersenız, yatak- lannda sessizce yatan bebekle- rin kucaklanmak için kollarını nasıl uzattıklannı, daha büyükle- rin kucagınıza oturmak, saçınıza dokunmak için nasıl çabaladık- lannı göreceksiniz. Belkı o za- man onlardan birini yanınıza al- mak. koşulsuz sevgi lerine -geçi- ci bir süre için bile olsa- karşılık vermek isteyeceksiniz. Geçen yıl başlayan •koruyucu aile uygulamasf. ailesi olmayan ya da ailesinin yanında kalama- yacagı durumlarda çocugun ge- •'Koruyucu aile' olmak için evli olmak gerekmiyor, yalnız yaşayanlar da bu uygulamaya katılabiliyor. Koruyucu ailelere çocuğun bakımına katkı için ayda yaklaşık 1 milyon 500 bin lira veriliyor. çici bir süre aile ortamında yaşa- masını sağlıyor. 'Koruyucu aile' olmak için evlı olmak gerekmi- yor, yalnız yaşayanlar da bu uy- gulamaya katılabiliyor. Koruyu- cu ailelere çocugun bakımına katkı ıçın ayda yaklaşık 1 mil- >on 500 bin lira veriliyor. Bura- kam yılbaşında arttınlacak. Ko- ruyucu aile olmak için başv uran- lar. titizlikle ınceleniyor \e baş- vuru kabul edildikten sonra da aile ile ilişki devam ediyor SHÇEK jetkilileri. şimdiye ka- dar 21 çocuğun koruyucu aile yanına yerleştinldığıni. çocuk- larla ailelerin birbirlerine alıştık- lannı ve hiçbir sorun yaşanmadı- ğını belirtiyorlar. Yetkililer. uygulamanın yarar- lannı şövle anlatıyorlar: "Koruyucu aile modelinde ço- cuk, bir aile ortamında bulundu- ğu için aile bireyleriyle birebir iliş- ki kurar. Aüedeki anne-babayı kendi annesi \e babası yerine ko- yar. Bu, çocuğun psikolojik geli- şimi için çok önemlidir. Çocuk, sorumluluk duvgusunu aile için- de vaşayarak öğrenir. Kurumlar- da çocuklar her şey i hanr buiur- lar, her şev önlerine gelir. Örne- ğin. bakkala gidip de ekmek al- mazlar. Aile içi sorunlar hakkm- da hiçbir fikiıieri yoktur. Aile içinde vetişen çocuk, toplumsal değer yargılannı daha çabuk öğ- renir." SHÇEK İstanbul ll Müdurü Figen Umur. uygulamayla ilgili olarak şunlan söylüyor: "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kurum- lan artık eskinin 'yetimhane'le- ri değil. Kurumlardaki çocukla- nn hiçbir maddi eksiği yoktur. Yerler, içerler, giysileri oyuncak- lan vardır. Doktor, ilaç, aşı, hep- si tamamdır. Okula giderler, eve döner gibi kuruma gelirler. Pik- niğe giderler. yazın kampa gider- ler. Ama bu çocuklar mutlu değil- lerdir, çünkü anne-babalan yok- tur. Kurum herşev i verebilir ama anne-baba veremez. Anne-baba- nuı yerini de hiçbir şey tutmaz. Çocuğun aile içinde yetişmesi ge- rekmektedir. Uygar ülkelerde de problem çözülmüş değildir. Şimdi yeni bir anlayışla çocuklar başka aileler içinde yetiştirilmektedir. tşte bu 'koruyucu aile sistemı'dir. koru- yucu aile, çocuğun aile ortamı içinde yetişmesini sağlayacaktır. Yani bu çocuklann, kurum yeri- ne geçici bir süre için de olsa bir aile ortamında büyümesi amaç- lanıyor. Bu aile kendi ailesi degü, fakat bir süre kendi ailesi yerine geçiyor. Amaç, çocuklann kendi ailel'eri varsa çocuğun sonunda kendi ailesinin vanına dönmesi- dir. Ailesi voksa çocuk, en önem- li gelişme yaşlannı bir aile yanın- da geçirmiş olacaktır." Çocuk Esirgeme'ye bütçe darbesi BÜLENT SARIOĞLL ANKARA - Yardıma muhtaç yaşlı, çocuk ve özürlü 30 binin üzerinde yurttaşın bakı- mını üstlenen Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK), bütçeden Diyanet Işleri Başkanlığı'nınaltıdabiri ora- nında pay aynldı. Yıllık yüzde 110'u aşma- sı beklenen enflasyona karşın, bütçesi 1993 yılına göre yüzde 40 oranında arttınlan ve Güneydoğu Anadolu'daki göç olaylan sonu- cu artan ihriyaçlan da karşılamakta zorlanan kurumun. 1995 yılı için hedeflediği pek çok projesinin gerçekleşmeyeceği belirtildi. 5 Nisan ekonomik önlemlerinın ardından, harcamalan büyük oranda kısılan ve bazı il- lerde yurtlann ısıtma masraflannı bile zor karşıladığı belinılen SHÇEK, bütçesınde yapılan yüzde 40'lık artışla yeni bir darbe al- dı. TBMM Genel Kurulu'nda sörüşülen büt- çe yasa tasansında. Diyanet fşlen Başkan- hğı'na 12 trilyon 323 milyar lira pay aynlır- ken, SHÇEK'ye 2 trilyon 184 milyar liralık harcamaöngörüldü. Kurum bütçesinin 1 tril- yonluk 465 milyar lirası, zorunlu olarak per- sonel giderlerine aynlırken. yatınm harca- malan olarak da 175 milvar liralık masraf İSO çevre toplantısı 6 Ruhsatsız kömür ocakları kapatılııuıb' •Sorunlar artıyor, bütçe azalıyor; 30 bin yardıma muhtaç, yaşlı, çocuk ve özürlü yurttaşın bakımını üstlenen Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na, Diyanet tşTeri Başkanlığf nın 6'da 1 'i oranında bütçe aynldı. öngörüldü. SHÇEK'nin. bütçedeki artış oranıyla 1995 yılı için planlanan projelerden büyük bölümünü gerçekleştırme olanağının orta- dan kalktığı belirtildi. SHÇEK Genel Mü- dürü Bülent 1lik. butçenm yeni açılımlara ve sosyal hizmet alanında artan ihtıyaçlara ya- nıt \erecek düzeyde olmadığını belırterek. şunlan söyledi: "Tasarruf edeceğimiz her noktada tasarruf yapıyoruz. Yurt gezileri- mizde. bütün kuruluşlanmızı, depolanna kadardenetledik. Birinde bir gram fazla olan şeyi diğerine naklettik. O anlamda tasarruf tamam, yurttaşlann katkısı da tamam, ama daha ciddi olan bir şey var; kurumun kay- naklan süratle çok, ama çok büyütüknekzo- runda. Onun için kesinlikle sosyal htzmetle- re yönelik kav naklann çok artmasu özel bir çerçevede ele ahnması gerekir." Sekteye uğrayacak^rojeler SHÇEK'nin, 1995 yılı için planlanan \e ekonomik bunalımdan etkilenecek olan ba- zı projeleri şöyle: - SHÇEK ile Emnıyet Genel Müdüriüğu arasında imzalanan protokolle, çocuk suçu ve suçluluğunun önlenmesi ve engellenmesi, savıca azalhunası, evinden kaçan, terk edilen çocuklann aileleriv le ihşkilerinin düzenlen- mesi amaçlanıvor. Bu kapsamda, 'Madde Bağımlısı ve Özel Sorunlu Çocuklar Mer- kezi' açılacak. - Nüfusta meydana gelen artış ve buna bağh olarak korunmaya muhtaç çocuk sayı- sındakı artışla \erilen hızmette meydana ge- len artışın hedef gruba ulaşmayı engelleme- si nedeniyle koruyucu ve önleyici hızmetle- re ağırlık \enlecek. - 10 ilde, zihinsel özürlülerin ve ailele- rinin eğitiminin yapılabileceği Gündüz- lü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi' ve çeşitli illerde çocuk ve erişkin özürlülere yönelik 'Sürekli Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi' kurulacak. tstanbul Haber Servisi - Çevre Bakanı Rıza Akçalı. tstanbul Sa- nayi Odası (İSO) Çevre Danışma Kurulu'nun 8. toplantısında yap- tığı konuşmada, tstanbul'daki ruhsatsız kömür ocaklannın ve Kilyos'tan Istrancalara kadar uzanan bölgedeki ocaklann tü- münün kapatılarak boşalan alan- lann yeşıllendirilmesi gerektiği- ni söyledi. Hava kirliliğinin çevre sorun- lan içerisinde en ciddisi ve teh- lıkelisı olduğunu belırten bakan, "Sorunun çözümü. yalnızca ilgi- li kuruluşlann sorumiuiuğunda değildir. Tüm vatandaşlann, or- tak büinçle hareket ederek oto- kontrol mekanJzmasını isletmesi gerekir" dedı. Vali Hayri Kozakçıoğlu ise. yasaklara karşı olduğunu belirte- rek hava kırliliği sorununun baş- lıca etkeni olan kömür için. ts- tanbul'da kesinlikle lyileştirme ve zenginleştirme tesisi kuracak- lannı ve 1995 temmuzundan sonra da. bu tesisten geçmeyen kömürü kente sokmayacaklannı söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı R. Tayyip Erdoğan, bugün çevre sorunu açısından geri dönülmez noktalaragelindiğini kaydederek hava kirliliği başta olmak üzere, tüm sorunlan merkezi hükümet- le çözmek istediklerini söyledi. İSO Meclis Başkanı Ömer Diçkök ise, nüfus artışı ve eko- nomik gelişme sonucunda dün- yada ekolojik dengenın bozuldu- ğunu belirtti ve "Hızhgelişmenin doğal sonucu olarak İstanbul'da hava ve su kirliliği yaşıyoruz" dedi. İSO yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi. dünyada ser- best piyasa ekonomisı düzeni içinde yaşanan rekabet ortamın- da, çevreye saygılı olarak yapılan üretimin büyük avantajlar sağ- ladığını dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle