03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYF* HABERLER Insan hakJannm temel iftesi • BURDUR(Cumhuriyet) - Burdur valiligi ve belediyesinın ortaklaşa düzenlediği insan haklan konuiu konferansa katılan Başbakanhk tnsan Haklan Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, insan haklan bildırgesine ılk imza atan ülkelerden biri olan Türkiye'nin insan haklan yönünden iyi sınav vermediğini vurguladı. Özgür doğan bireyin önce zincir vurularak sonra korkutularak .küçültüldüğünü belirten Hatipoğlu, "Korku üzerine demokrasiyi kurmaya kalktığınızda da insan haklannı neredeyse tamamen ortadan kaldınyorsunuz. Insan haklannın temel ilkesi bu zincirlerin kınlmasıdır" diye konuştu. "Türkçeden taviz veremeyiz" • ANKARA (Cumhuriyet) -MHPGenelBaşkani Alparslan Türkeş, Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe oldu|unu. devletin de yerel lehçelere saygı duydugunu anımsatarak Türkçeden taviz verilmemesı gerektiğini savundu. MHP Genel Başkanı Türkeş, partisinin merkez yönetim kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, "Ülkenin doğusunda. batısında, kuzeyinde, güneyinde yaşayan herkes eşittir ve birbirlerinden üstûnlükleri yoktur. Resmi dil Türkçedir, eğitim Türkçe yapılmaktadır. Milli kültürümüz Türkçeyle gelişecektir. Bunun dışındakı görüşlere itibar edilmemelıdir" dedi. 'Çekiç Güç'e hayır' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeniden Doğuş Partisi(YDP) Genel Başkanı Hasan Celal Güzel, Çekiç Güç'ün Türkiye'de konuşlandınlması ve süresinin uzatılmasının anayasaya aykın olduğunu vurgulayarak "Çekıç Güç'e hayır" kampanyası başlattığını açıkladı. Güzel, düzenlediği basın toplantısında Çekiç Güç'ün "Milli egemenliğe, bağımsızlığa indirilmiş bir darbe" olduğunu savunarak bu gücün Kuzey lrak'ta bağımsız Kürdistan'in kurulması veTürkıye'den toprak talep edılmesini amaçladığını öne sürdü. Bütçe görüşmeteri başlıyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -1995 bütçe yasa tasansının TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesine bugün saat 10.00'da başlanıyor. TRT1 'den naklen yayımlanacak olan görüşmelerin ilk gününde bütçenin sunulmasından sonra sırasıyla RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve SHP Grup Başkam Seyfi Oktay birer konuşma yapacak. DYP adına grup baş.kanvekilleri, ANAP adına da Genel Başkanı Mesut Yılmaz görüşlerini belirtecek. TBMM'de grubu bulunmayan CHP. DSP ve MHP liderlennin ise ancak kişisel söz alma haklan bulunuyor. Hükümet adına eleştirileri ise Başbakan Tansu Çiller yanıtlayacak. Genel kuruldaki maraton 24 aralık günü sona erecek. Menuırdan bütçeye tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - PTT çalışanlan, 1995 mali yılı bütçe yasa tasansını, bugün Meclis'in telefonlannı kilitleyerek protesto edecek. TBMM santrah. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, TBMM başkanvekilleri, parti gruplan, Anayasa, Adalet, Plan ve Bütçe ve KİT komisyonlanna telefon edecek olan PTT çalışanlan, "Ben PTT çalışanıyım. 1994yılında resmi rakamlarla açıklanan enflasyon oranı yüzde 120 iken maaşlanmıza yüzde 27 zam yapılmıştır. 1995 yılı bütçesinde de sözleşmeli çalışana yüzde 0 zam düşünülmektedir Bu politikayı kınıyor, yapılan hareketi biz çalışanlara yönelik bir saldın olarak kabul ediyoruz. Çözümü de grev ve toplu iş sözleşmesi hakkının kullanılmasında görüyoruz" mesajını okuyacaklar. Cumhuriyet, İstanbul Bankası dosyasını açıyor... Hazine'ııin hatası Cifler'eANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - İstanbul Banka- sı 'nın. kamuya bugünkü rakamlarla 6 trılyon 600 milyar lira borç bırakarak batısında kasıtlı olduklan kanıtlanan yöneticiler, Ha- zine'nin "hatalı başvunı- su" üzerine mahkûmıyet- ten kurtuldular. Başbakan Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller'in de arala- nnda yer aldığı istanbul Bankası yöneticileri, Türk Ceza Yasası'nın "emniyeti suiistimal" hükümlen ye- nne. 70 sayılı kanun hükmünde kararnamenın "şahsi iflas" mad- desinden açılan davada beraat et- tikten sonra servetlerini "defa- larca katlamayı" başardılar. Batışın öykttsfl Cumhuriyet, Türk bankacılık mevzuatına "örnek olay" olarak yansıyan ve "şahsi iflas*l hükmü- nün yasaya konulmasına yol açan İstanbul Bankası dosyasını "tozlu raflardan" indirerek, bü- yüteç altına aldı. "Çiller çifrinin bugünkü servetinin kaynağı" olarak gösterilen İstanbul Ban- kası'nın "esrarir batışı ile batış sonrasında yaşanan dava süreci- nin çok sayıda kuşkulu noktayı beraberinde getirdiği beiirlendi. 12 Eylül sonrasında yaşanan servet kazandırdıtakİpSİZİİk karari: İstanbul Bankasf nın battşmda "kasıtlı" davrandıklan raporlarla belirlenen Başbakan'ın eşi Özer Uçuran Çiller'in de aralannda bulunduğu yöneticiler, Hazine'nin yaptığı "hatalı" başvuru nedeniyle mahkûmiyetten kurtuldular. Bankanm genel müdürlüğü görevinden aynlmasının ardından çıkarılan bir kararname ile hakkında "şahsi iflas" istenen Ozer Çiller, "kanunlar geriye işlemez" hükmünü dikkate alan mahkemenin "takipsizlik" karan vermesinin ardından servetini defalarca katladı. "banker skandalı" sürerken. Kastelli'ye aktanlan karşılıksız mevduat sertifikalan, Hisar- bank, Odibank ve İstanbul Ban- kasf nı da iflasın esiğine getırdi. 27 Ekim 1993 günü, Başbakan Bülend L'lusu başkanlığında top- lanan Bakanlar Kurulu, bu 3 ban- kanın bütün borç ve alacaklan ile birlikte Ziraat Bankası'na devredilmesini kararlaştırdı. İs- tanbul Bankası. bugünkü döviz kurlan üzennden hesaplandığın- da. kamuva 6 trilyon 600 milyar lira borç bırakarak bankacılık dünyasından silindi. 13 Ekim 1983 tarihinde iktidara gelen Turgut Özal hükümetınin Mali- ye Bakanı olan Kaya Erdem. İs- tanbul Bankası sorununu da üst- lendi. Hazine'nin "'veminli mu- rakıplan"nı görevlendiren Er- dem. bankalann hesap ve işlem- lerini incelemeye aldırdı. Bankalar yemınli murakıpla- nnın yaptıklan ıncelemeler. 1983 yılında devlete yaklaşık 50 milyar lira borç bırakarak batın- lan İstanbul Bankası"nın tasfiye noktasına getirilmesinde, banka yöneticilerinin ve pay sahıpleri- nin "kasıthtutumlarrolduğunu ortaya koydu. Bankanın Genel Müdürü Ozer U. Çiller ile pay sahibi Mete Hasoğlu'nun kur- dukları 8 şirkete, yasanın 41. maddesine aykırı olarak 2 mil- yar 125 milyon 971 bin II lira kredi aktarılmıştı. Murakıplar. hazırladıklan raporda bu kasıtlı tutumu açıkça ortaya koydular ve İstanbul Bankası vönetıcılen hakkında dava açılmasını istedi- ler. Murakıplann önensi, banka yöneticilerinin "şahsen iflaslan- nın istenmesi" yolundaydı. 'HatalT başvuru Hükümetin aldığı kararla Ma- liye Bakanlığı bünyesinde kuru- lan ve Başbakanlığa bağlanan " Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar- lığı", avukatlan Babür Özpa- muk, Gûngör Denizmen ve Tay- fun Kaya aracılığı ile aralannda Özer Çiller'in de yer aldığı 29 banka yöneticisi hakkında "şah- si iflas" ısteminde bulundu. Ha- zine'nin bu istemi, bankalarla il- gili 70 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 68. maddesine da- •yandırıldı Madde şöyle: - Birbankanın ortaklan, vöne- tim kurulu ve kredi ko- mitesi başkan ve üyeteri ile menıurlan, kanuna aykın karar ve işlemleri ile bankanın iflasına ve- ya hakkında 63. madde- nin 3. ve 4. fıkralannın uygulanmasına sebep olmuşlarsa, maliye ba- kanının talebi üzerine, bunlann şahsen iflasla- nna mahkemece karar verilebilir." Hazine, başvuruyu yaparken o dönemde, 50 milyar lira olarak be- lirlenen, bugünkü rakamlarla 6 trilyon 600 milyar lira olarak he- saplanan kamu alacaklarının banka yöneticilerınden tahsıl edilmesi planından yola çıktı. Hazine'nin 1983 yılında yap- tığı başvuru. 1991 yılında sonuç- landı. İstanbul 1. Ticaret Mahke- mesi hâkımlen. ŞefikŞengüL,Şe- rafettin Şirin ile Salter l'çar, "Türk ulusu adına" başlığını ta- şıyan karar metninde, 70.sayı11 kanun hükmünde kararnamenin Özer Çiller'in İstanbul Bankası Genel Müdürlüğü'nden aynlma- sından sonra çıkanldığını vurgu- layarak, şahsi iflas hükmünün genye işletilemeyeceğini belirt- tıler. Kararda şöyle dendi "Yu- kanda açıklanan nedcnlerden ötürü davanın reddine.dava aça- nın sıfatına göre harç alınmasına gerek olmadığına, dava tarihin- deki tarifesine göre 6 bin 500 lira maktu avukatlık parasının dava- cıdan alınarak davalılara veril- mesine oybirligi ile karar veril- miştir." Hazine. bugünkü rakamlarla 900 bin liralık cezayı ödedikten sonra Yargıtay'a "temyiz" baş- vurusunda bulundu Yargıtay da. aynı gerekçelerle Özer Çiller ıle arkadaşlannın şahsen iflaslannın ıstenemeyeceğini hükme bağla- dı. Dava hatalı açüdı İstanbul Bankası yöneticilerr- nin yargılanması sürecinde rol alan Hazine yetkilılen ıle İstan- bul Bankası ve Ziraat Banka- sı "nda o dönem görev yapan yö- neticıler, Cumhurıyet'le vaptık- lan görüşmede. "Ozal hüküme- ri, banka yöneticilerini kolladı" görüşündebirleştiler Eskıvöne- ticiler. "Davaaçılırken. Bankalar Yasası'miaki şahsen iflas hüküm- len değil, Türk Ceza Yasası'nda- ki emniyeti suüstimal hükümlen dayanak olmalıydı" dediler TCK.de "Emniyeti Suüstimal" başlığı altında yer alan 508.509. 510 ve 511 numaralı maddeler meslek nedeniyle suiıstimale yol açan görev liler hakkında ağırpa- ra cezalannın yanı sıra 5 yıla de- ğın hapis mahkûmiyeti de öngö- rüyor.Çiller çiftinin servetinin kaynağı olarak gösterilen İstanbul Bankasf nın "esrarlı" batışı çok sayıda kuşkulu noktavı beraberinde getirdL Çillerİn arsasına 10 kat imar izni Başbakan'ın bakıcısı GÖnül Pelister adına alınan arsanın bulunduğu Kuşadasf nın Çamtepe bölgesinde arsa fiyatlan ikiye katlandı. CHP'li belediyenin kat izni tepkilere yol açtı LATİFSANSÜR KUŞADAS1 - Başbakan Tansu ÇUlerin bakıcısı Suna Gönül Pelister adına aldığı araziye altyapı götürüldükten, belediyenin de 10 kat imar iznini vermesınden sonra Çamtepe bölgesinde arsa fiyatlan ıkıye katlandı. Daha önce metrekaresi 70 bin liradan satılan araziler şımdi 150 bin liraya alıcı buluyor. On kat imar ıznı, ilçedekı siyasi partı temsilcileri ve demokratik kitle örgütü temsılcilerinın sert tepkısıne neden oldu. Çamtepe bölgesinde 90 dönümlük araziyı bir süre önce Hadi Baş ve Balatuoğlu varislerinden 13 milyar liraya bakıcılan Suna Gönül Pelister adına alan Çiller aılesı. arazınin fiyatını 1 milyar 400 milyon göstererek vergı kaçırmışlardı. Arazinin satın alınmasından bir hafta sonra ise Köy Hızmetleri'ne aıt araçlar arazide altyapı çalışmalarını başlatarak, su kuyusu açılması için çalışmalara başlamıştı. Belediye meclisinin geçen günlerde yöre ile ılgilı aldığı karar ise arsa fiyatlannın ikiye katlanmasına neden oldu. Daha önce metrekaresi 70 bin liradan satılan arazıler, Çiller ailesinin Çamtepe'de 90 dönüm arazi almasından sonra 150 bin liraya çıktı. Emlakçı Salih Güncü fiyatlann daha da yükseleceğıni belirterek "Bu jörede araziler yol, su altyapı olmadığından ucuz sahiıvordu. Ancak Çiller ailesi burada arazi aldıktan sonra yol vapıidı böylece fiyatlar ikiye kattandı" dedi. Geçen hafta Kuşadasf na gelen Özer Çiller'in turizmci Erol Özbaş ıle birlikte araziye gittiği ve arazi çevresinın çıtlenmesıne başlandığı ögrenildi. Öte yandan belediye meclisinin 5 kaı imar izni olan bölgeye on kat izni verrr.esinin tarttşmalan büyüyor. On kat imar ıznine karşı olduğunu belirten Kuşadası Belediye Meclısi üyesi CHP'li Ahmet Altunsoy imar komisyonundan istıfa etri. Altunsoy, "Kesinlikkon kata karşıyım. Bu benim ilkekrime ters. Bu durumda, sorunlar daha karmaşık hale getecek. Turizm ve Kuşadası bu karardan zarar görecek'" dedi. Mımarlar odasının alınan karara karşı çıkması üzerine daha önce imar izni verilmesini onaylayan oda ile belediye arasındakı sözleşme belediye tarafmdan tek taraflı olarak feshedildi. Mimarlar odası ise iptal kararı için kaymakamlık ve belediye başkanlığına başvurdu. Eskı Belediye Başkanı Lütfı Suyolcu, imar nazım planının kendi dönemlerinde yapıldıgını belirterek "Bu planda yoğunluk 5 kat ile sınırlandınlmıştır. Aksine kararlar için idare mahkemesine baş\ unılduğunda iptal karan alınabilir. Konunun bir diğer vönü de şehircilikle ilgili altvapıdan üstyapıva kadar tüm planlamalar bu nazım planına göre vapılır. Napılacak her değişiklik kentin geteceğine ters düşen bir karar olacaktır. Onemli bir diğer konu da şudur: alınan karar uvannca voğunluğu de^ştirmediğiniz tadilat yaptnaya gerek yoktur" dedi. ANAP \e SHP ılçe başkanları da yayımladıklan birer bildıri ile karan eleştırdiler. POLtTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Suskun Bir Tıtreyiş... Inceden yağmur yağıyor. Sis mi yoksa hava kiriiliği mi Istanbul'un üzerine çö- ken?.. Insanın içinde bir tuhaf yalnızlık. Belki kişinin kendi ken- dini kandırması, bu yalnızlığı hüzne dönüştürüyor... Kız Kulesi, koyu gri bir rengin içinde maviyle beyazı ya- kalamaya çağırıyer. Işte tuhaflık burada başlıyor. Biraz umut, biraz sevgi insanın içinde anlatılması güç duygula- n pekiştiriyor. Harem Iskelesi'nde yalınayak bir çocuk, simsiyah göz- lerinde tüm acıları önünüze getiriyor. Diyor ki: "Tunceli'den geldik ağabey. Anam hasta. Bir ekmek parası..." O bana, ben ona bakıyorum... Yıllar önce Malabadi Köprüsü'nde fotoğrafını çektiğim çocuğu düşünüyorum. Acımasız resimler, bir pazar sabahında kopup geliyor an- sızın masanın üzerine. Biraz düş, biraz da gerçek geçmişe dönük bir takvimde karşınıza çıkıyor. Zaman, kendi iç evreninde, Tuncelili ço- cuğu yakalıyor. Geçmişte saklanan acılar, ansızın betiriyor. Hugo Von Hofmanstbalın bir şiirı (Leyla Serdaroğ- tu'nun çevirisi) basılmış, ama henüz dağıtılmamış 'Kitap Dergi'üe karşıma çıkıyor: Doluydu yüzün düşlerde Ben sustum ve suskun bir titreyişle baktım sana Nasıl da birden canlandı geçmiş Gecelerde kendimi tümüyle bir kez verdiğim. • • • Kız Kulesi, günün ortasında maviyle beyazı yakala- maya çağırırken araba vapuru kalktı... Iskelenin çatısın- dan martılar havalandı. Islak bir Üsküdar sabahı, tüm yalnızlıkları kucakladı. Tüm anlatılanlar bir masal mıydı yoksa yaşamın bir dili- mi miydi? Gazeteleri açtım ve okumaya başladım... Insan Hakları Bildirgesi'nin 46. yıldönümüydü... Bir gece önce pop müztğiyle ilgili tartışmayı izlemiştim... Böylesine bir kavram karmaşasının insanı çileden çıka- ran görüntüsüne hangi ülkede rastlanırdı? Timur Selçuk en başta olayı noktalamıştı zaten... Tartışmaya gerek yoktu... Zürfü Livaneli, Yavuz Top, Ali Kocatepe ve Onno Tunç aklı bir karış havada olanlara güzel bir ders vermişlerdi. Yavuz Top neden tepki almıştı gençlerden? Gerçeğı vurguladığı için... Ideolojisi olmayan genç insanımız, bu eksikliğini tepkiy- le yansıtıyordu. Onun evreni 12 Eylül 1980 sonrasının 'yük- selen değerlenne' teslim olmuştu. Kaç kişi farkmdaydı bu gerçegin? Temel hak ve özgürlüklere kavuşmak için toplumlar ne denli mücadele etmişler, ne bedeller ödemişlerdi. Acaba o gençlerimizden kaçı, yaptıkları işin 'bir eğlence' olma- dığını, sanatın evrensel bir boyutu olduğunu kavramışlar- dı. Tartışmacıların arasında var mıydı bilmiyorum, ama uzun saçlı güzel yüzlü bir genç, geçen akşam, bir özel televiz- yonda şöyle diyordu: "Elhamdülillah Müslümanım, namazda kılanm..." Birileri gözdağı vermişti gence. Birileri "Erkek, vücudu- nu teşhir etmez" demiştı bellı. O da "Müslüman sanatçı- yım" demek zorunda kalıyor ve aklınca kendini savunu- yordu. Yavuz Top. çile çekmişti, bedel ödemiş, demokrasi uğ- runa mücadele etmıştı. Ama sıralarda oturan genç insan- lar, kendi iç evrenlerinde saklı ve hiçbır zaman farkına va- ramayacaklan bu kavramlarj anlayamayacaklardı. • • • Harem iskelesi'ndeki Tuncelili çocuk, düşlerin resmini çi- ziyordu yağmurlu bir sabahta. O, bir şiirde saklıydı Hozat'tan kopup geldiği gün. Dize- lerde kendi yüzü. elleri, ayakları aydmlık bir güne koşuyor gıbıydı. Bir incı kolyeden sonra görkemlı. Ve sabah rüzgârında genç deniz kadar cesur. Böyleydi yüce bir düş, ben onu bulduğum zaman... Son vapur düdüğü çaldığında ona bir kez daha el salla- dım... Kız Kulesi sağımdaydı... Hâlâ maviyle beyazı arıyordu... Avukat Faik Candan gözaltında mı kaybolmuştu yok- sa? 10 gündür haber alınamıyordu... Emınönü'nde gazete satan çocuklar, simitçi ve ayakka- bı boyacıları vardı. içımdeki hüzün yalnızlıkla yarış ediyordu... Yayımlanmamış dergideki Hugo Von Hofmanstbal'ın di- zelerinedaldım... Malabadi Köprüsü'nü, Hozat'ı düşündüm... Düş yüzlü kızlar gördüm... Solgun ufukta, içıne kapanmış, titreyen fırtına var şim- di. Hasta şimdi düşünüyor: "Gün ağardı! Artık uyuyaca- ğım." Veyanan gözkapaklarım kapatıyor... Şimdi ahırda genç inek, burun deliklerini serin şafak kokulanna uzatıyor. Şimdi sessiz ormanda hiç yıkanma- mış serseri, bahar yapraklarından yapılmtş yatağından kalkıyor ve küstah eliyle bir taş daha atıyor uyku serse- mi uçan bir güvercine ve taş tek bir sesle ağır, yere dü- şünce korkuyor... Şimdi su, sanki uzaklaşmış gecenin ardından gitmek istercesine... Bütünleşme kurultayı Köse: Yeni lider gerekli 1ŞIK KANSU ANKARA - SHP Amasya Milletvekili Tahir Köse, SHP- CHP bütünleşme kurultaylann- dan, yeni bir lider ve yapılan- mayla yeni bir parti havasında çıkılması gerektiğini savunarak kadrolann güven vermesinin şart olduğunu söyledi. SHP Parti Meclisi (PM) üyesi Hasan Belo- vacıklı da solun en büyük parti- sini ortaya çıkarmanın önem ka- zandığını dile getirdi ve "Sayın Ba>kalve Karavalçın'ın kendi şa- hısları ile ilgili bir tartışma vara- tarak eğjlim kurultav ında bir çö- zümsüzlük yaratacaklanna inan- mıyorum. Zaten ö> le bir şey olur- sa,CHP'nin veSHP'nin delege- leri, sağhklı karar verecektir" de- di. Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse, SHP-CHP bütünleş- me kurultaylanndan yeni yapıy- laçıkmanınzorunluluğunaişaret ederek "Kurultav başladığında, iki genel başkan, karşılıklı veni- den aday olup da çekişme içinde olurlarsa, o hiçbir şey getirmez. İki partinin tabanı da bu şekilde • SHP Amasya Milletvekili Tahir Köse, bütünleşme kurultaylanndan, yeni bir lider, yeni bir yapılanmayla yeni bir parti havasında çıkmalan gerektiğini söyledi. Tahir Köse, "Yeni partiyi yönetecek kadrolann güven vermesi şart" dedi. düşünüyor. Yeni bir lider ve yapı- lanmay İa, yeni bir parti bavasın- daçıkmamızlazım" diye konuş- tu. Her iki liderin de aday olarak çıkması halinde, bunun teke in- dirilmesi gerektiğine değinen Köse, "Ama ben, yeni bir isim üzerinde duruyorum. Benim gönlümde yatan o. Araştınvoruz. Arkadaşlaıia toplanıp, konuşa- cağız. Bu aravışı, özellikle birinci kumltavı atlattıktan sonra baş- latacağız" dedi. Köse, şu görüş- lere yer verdi: "Her şeyden öte, kadrolann güven vermesi şart.Tüzüğe ya da programlara çeşitli sövlcmleri koymakta mutlaka fayda var, ama kadrolann güven vermesi, hepsinden önemli. Üve yapılan da düzenlenmeli. Partililerin eği- tilmesi ve delege yapısuıın daha düzgün hale getirütnesL,parti ya- pısının sağhklı olması bakımın- dan da çok önemli." Güçlü parti isteniyor SHP PM üyesi Hasan Belova- cıklı da partiler ve ınsanlann, ar- kalanna dönüp bakmaksızın. po- litıka yapamayacaklanna dikkat çektı. Türkiye'deki sosyal de- mokratlar ve solun, güçlü bir sos- yal demokrat parti, hatta onun da sınırlannı aşan bir sol parti iste- diklerini vurgulayan Belovacık- lı. "Böyle bir isteğe, böyle bir beklentîye, kulaklanmızı tıkaya- rak politika vapamavız. Bu kitle- sel isteğin üzerine, kişisel ihtiras- lanmta, politikçıkarlanmızı. ka- riyerlerimizi öne çıkararak bun- lara kulak vermemezlik yapama- yız"dedı. Belovacıklı, bütünleşmenin tek bir parti haline gelmesinin. kaçınılmaz toplumsal ve kitlesel birtalepolduğunubelirtti ve şun- lan söyledi "Hiçbir CHP'li ve SHP'li, liderliğini, parti içindeki konumunu koruma pahasına, bu bütünleşme>i engelleyici bir e>- lem içine girmemelidir. Solun ye- ni ve bıi> ük partisinin genel baş- kanı ve yönetici kadroları elbet- teki en nitelikli kişilerden oluşa- caktır. Önemli olan, burada solun en büyük partisini oluşturmaktır. Bir eğilim kurultavı, yani tek genel başkan adayı ile bütün- leşme kurultayına gidilecek. Orada tek aday olarak seçile- cek genel başkan önemlidir. Bu, Deniz Baykal da olabilir, Murat Karayalçın da olabilir veya bir üçüncü kişi olabilir." Belovacıklı. solun büyük par- tisi olma uğruna hiç kimsenin koalısyonda kalarak bütünleş- meyi engelleme durumuna dü- şemeyecegini de söyledi. Karayalçın örgüte çattı CENGİZ DEMİREL / MLRAT KÖSE KASTAMONL-SİNOP-SHP il başkanlan toplantısı için Sinop'a gelen SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. örgütüne yüklendi \e eleştin yağmuruna tuttu. Halka açık olan salon toplantısında konuşan Karayalçın. bırkaç gün önce çıkan 'Rekaberi Koruma Yasası'nın örgütü tarafından hiç duyulmadığını anlayınca "Bu yasa çıktı, örgütümden tek bir telgraf almadım. Sanayi ve Ticaret Bakanım tek bir telgraf almadı. Tekelciliğe karşı yasa, yıllardır sosyal demokratlann büyük bir projesi değil miydi? Niye sosyal demokratlann bu büyük hülyası yasallaştı da kimsenin haberi yok. Bırakınız Türkiye'yi, sosyal demokratlann bile habeıieri yok" dedi. Geceyi Kastamonu'da geçiren ve ilk kadın mitinginin 75. yıldönümü nedeni ile hazırlanan eğlence programına katılan Karayalçın, Kastamonu'da demokratik kitle örgütlenyle vaklaşık 4 saat süren bir toplantı yaptı. SHP Genel Başkanı Karayalçın. demokratikleşme paketıne destek verilmediği takdirde, bunun için referandum yolunu deneyeceklerini kaydettı. Karayalçın: SSK. Emekli Sandığı ve Bağ-Kur gibi sosyal güvenlik kurumlannın tek çatı altında toplanması için çalışma yaptıklarını ve bunun Türkiye'de devrim nıtelıği taşıdığını belirterek bunun 1995 Nısanf nda yasalaşmasını sağlayacaklarını söyledi. Karayalçın. dün sabah karayolu ile Sinop'a geldi. Saat 10.00 sulannda kalabalık bir araç konvoyu ile Sınopun Kabalı mevkiinde karşılanan Karayalçın, havanın da güzel olmasından yararlanarak bir sahil kahvesinde çay içti. ANAP tl Başkanı Zeki Yılmazer'in de kendisıni karşılaması. Karayalçın'ı sevindırirken Yılmazer. Sinop'un bazı sorunlannı Karayalçın'a iletti. Buradan Yakamoz Düğün Salonu'ndaki toplantıya giden Karayalçın'ı. salonda nükleer santral karşıtı pankartlar karşıladı. Salonda sosyal demokrasiyi anlatan tek bir pankart olmaması dikkat çekti. Karayalçın'ın konuştuğu kürsünün arkasında "Sinop, Çernobil ofanak istemiyor'" pankartı yer alırken diğer pankartlar da "Nükleer gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz", "Cennet Sinopumuzu nükleer santraia kurban etmesinler'1 şeklindeydı. Tansu Çiller ıle ortak yaptıklan açıklamada 1994 yılı sonuna kadar güvenlik soruşturmalan, özelleştirme, antitekel yasası ve düşünce özgürlüğü yasalannın çıkacağının açıklandığını anımsatan Karayalçın, bunlardan düşünce özgürlüğü yasası dışında diğer üç yasanın çıkanldığını söyledi. 'Merak etme bey amca!' Karayalçın'ın salon toplantısında hemen her konuya değinmesi. ancak CHP ile birleşmeye yer vermemesı basının ve koriuşmayı izleyen kalabalığm dikkatini çekerken 90 yaşındaki Şükrü İlnlütürk adlı vatandaş, Karayalçın'ın konuşmasını keserek "Bırak bunlan bütünleşme ne oiuyor, onu anlat" şeklinde çıkış yapınca SHP lideri. "Merak etme bey aınca, fazla bekletmeyiz' yanıtını verdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle